Kutlamanın başlangıcında konuşma yapan LÖSEV Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Üstün EZER; “ Lösemi 3 yıl süren zor bir hastalık.Böyle bir başarıyı kutlamak bütün topluma umut veriyor. Burada gerçek kahramanlık öykülerini yazan minik çocuklarımız “ dedi. Ezer’in konuşmasının ardından maskelerini havaya fırlatarak yeni bir hayata merhaba diyen çocuklar mutluklarını pastalarını keserek kutladılar. Çocuklardan Tuana Zeynep’in babası Sezai Altmiş; “ Hayatta bazı şeyler yüceltilmeye değerdir. Fakat LÖSEV hizmetleriyle gerçekten daha çok yüceltilmeyi hak ediyor” şeklinde konuştu.Ailelerinin sevinç gözyaşlarına boğulduğu maske atma töreninde çok sayıda gönüllü bu anlamlı güne tanık oldu.
TURİZMİN SESİ |Turizm ve Turizmcinin Sesiyiz | Turizm Haberleri | Gastronomi Haberleri | Etkinlik Haberleri | turizminsesi@gmail.com
7 Ekim 2013 Pazartesi
MASKELERE ANLAMLI VEDA
Kutlamanın başlangıcında konuşma yapan LÖSEV Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Üstün EZER; “ Lösemi 3 yıl süren zor bir hastalık.Böyle bir başarıyı kutlamak bütün topluma umut veriyor. Burada gerçek kahramanlık öykülerini yazan minik çocuklarımız “ dedi. Ezer’in konuşmasının ardından maskelerini havaya fırlatarak yeni bir hayata merhaba diyen çocuklar mutluklarını pastalarını keserek kutladılar. Çocuklardan Tuana Zeynep’in babası Sezai Altmiş; “ Hayatta bazı şeyler yüceltilmeye değerdir. Fakat LÖSEV hizmetleriyle gerçekten daha çok yüceltilmeyi hak ediyor” şeklinde konuştu.Ailelerinin sevinç gözyaşlarına boğulduğu maske atma töreninde çok sayıda gönüllü bu anlamlı güne tanık oldu.
Topbaş yeniden Dünya Başkanı
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler (UCLG) Dünya Başkanlığı'na 2016 yılına kadar görev yapmak üzere yeniden seçildi. Fas'ın Rabat kentinde yapılan Dünya Kongresi'ne 130’a yakın ülkeden 3 binden fazla yerel lider katıldı.Belediye Başkanları ve bölgesel yönetimlerin liderlerinin katıldığı kongrede Dünya Başkanlığı seçimine Kadir Topbaş rakipsiz girdi.Kongreye katılan delegeler Topbaş'a 3 yıl için 2016 yılına kadar UCLG Dünya Başkanlığı'nı sürdürmek için yetki verdi.
Seçimin ardından açıklama yapan Başkan Topbaş, "Türkiye'yi her alanda zirvede tutma anlayışı ile Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler (UCLG) Dünya Başkanlığı görevini 3 yıldır sürdürüyordum. 2010 yılında Meksika'da yapılan bir önceki Dünya Konseyi'nde çekişmeli bir seçim süreci sonucunda başkanlığa seçilmiştim. Şimdi Fas'ın Rabat kentinde yapılan seçimli kongrede delegelerin tam desteği ile rakipsiz olarak Dünya Başkanlığı'nı sürdürme noktasında yetki aldım.
Dünya Belediyeler Birliği olarak nitelendirebileceğimiz bu önemli teşkilatın başkanlığına 3 yıl için yeniden seçilmiş olmamdan dolayı ülkem ve şehrim adına onur duydum. 2016 yılına kadar bu görevim devam edecek. Dünya Konseyi'ne 130"a yakın ülkeden 3 binden fazla yerel lider katıldı. Dünya çapındaki yerel yönetimlerin nabzı burada attı diyebiliriz. Yerelin önemini ve Dünya'nın geleceğine etkisini tüm yönleriyle ele aldık. Önemli şehirlerin belediye başkanları ile İstanbul için faydalı görüşmeler yapma imkanımız oldu. Görüyoruz ki İstanbul, son yıllardaki gelişimiyle Dünya'nın ilgisini daha fazla çeken bir şehir konumunda. İstanbul'un adını zirvede tutmaya devam edecek olmamız da ayrı bir gurur vesilesi" ifadelerini kullandı. UCLG Dünya Başkanlığı'na yeniden seçilen Kadir Topbaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın yanı sıra Türkiye Belediyeler Birliği Başkanlığı ve Birleşmiş Milletler Yerel Yönetimler Danışma Kurulu (UNACLA) Başkanlığı görevlerini sürdürüyor.
Fas'ın Rabat kentinde "Toplumu hayal et, demokrasiyi inşa et" sloganıyla toplanan UCLG Dünya Konseyi'nde Genel Kurul toplantısının yanı sıra HABİTAT 3 zirvesi için stratejik oturum gerçekleştirildi. UCLG Teşkilatının 100. Kuruluş Yılı nedeniyle sergi açıldı.UCLG Dünya Konseyi'ne katılanlar arasında Avrupa Birliği Kalkınma komiseri Andris Pielbal de vardı. RABAT EXPO 2013'te Dünya'nın dört bir yanından gelen belediyelerin hizmet ve etkinlikleri sergilendi. Fuarda, açılan İstanbul Standı ve İBB İştirakleri Kültür AŞ, İSTON, İSTAÇ, İSBAK, SAĞLIK AŞ, BELBİM AŞ, İSPARK ve İSMEK standları büyük ilgi gördü.
Seçimin ardından açıklama yapan Başkan Topbaş, "Türkiye'yi her alanda zirvede tutma anlayışı ile Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler (UCLG) Dünya Başkanlığı görevini 3 yıldır sürdürüyordum. 2010 yılında Meksika'da yapılan bir önceki Dünya Konseyi'nde çekişmeli bir seçim süreci sonucunda başkanlığa seçilmiştim. Şimdi Fas'ın Rabat kentinde yapılan seçimli kongrede delegelerin tam desteği ile rakipsiz olarak Dünya Başkanlığı'nı sürdürme noktasında yetki aldım.
Dünya Belediyeler Birliği olarak nitelendirebileceğimiz bu önemli teşkilatın başkanlığına 3 yıl için yeniden seçilmiş olmamdan dolayı ülkem ve şehrim adına onur duydum. 2016 yılına kadar bu görevim devam edecek. Dünya Konseyi'ne 130"a yakın ülkeden 3 binden fazla yerel lider katıldı. Dünya çapındaki yerel yönetimlerin nabzı burada attı diyebiliriz. Yerelin önemini ve Dünya'nın geleceğine etkisini tüm yönleriyle ele aldık. Önemli şehirlerin belediye başkanları ile İstanbul için faydalı görüşmeler yapma imkanımız oldu. Görüyoruz ki İstanbul, son yıllardaki gelişimiyle Dünya'nın ilgisini daha fazla çeken bir şehir konumunda. İstanbul'un adını zirvede tutmaya devam edecek olmamız da ayrı bir gurur vesilesi" ifadelerini kullandı. UCLG Dünya Başkanlığı'na yeniden seçilen Kadir Topbaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın yanı sıra Türkiye Belediyeler Birliği Başkanlığı ve Birleşmiş Milletler Yerel Yönetimler Danışma Kurulu (UNACLA) Başkanlığı görevlerini sürdürüyor.
Fas'ın Rabat kentinde "Toplumu hayal et, demokrasiyi inşa et" sloganıyla toplanan UCLG Dünya Konseyi'nde Genel Kurul toplantısının yanı sıra HABİTAT 3 zirvesi için stratejik oturum gerçekleştirildi. UCLG Teşkilatının 100. Kuruluş Yılı nedeniyle sergi açıldı.UCLG Dünya Konseyi'ne katılanlar arasında Avrupa Birliği Kalkınma komiseri Andris Pielbal de vardı. RABAT EXPO 2013'te Dünya'nın dört bir yanından gelen belediyelerin hizmet ve etkinlikleri sergilendi. Fuarda, açılan İstanbul Standı ve İBB İştirakleri Kültür AŞ, İSTON, İSTAÇ, İSBAK, SAĞLIK AŞ, BELBİM AŞ, İSPARK ve İSMEK standları büyük ilgi gördü.
ARKIMEET 7-8 Ekim'de Haliç Kongre Merkezi’nde
Arkitera Mimarlık Merkezi tarafından, 7-8 Ekim’de İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan “ARKIMEET 2013”de, Türkiye’nin ve dünyanın önemli mimarları bir araya gelecek.
Türkiye'deki en büyük mimarlık platformu olarak hayata geçen ARKIMEET, "Mimarlar İstanbul'da Buluşuyor" sloganıyla 7-8 Ekim 2013 tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenecek. Türkiye'nin 81 ilinden gelecek mimarları İstanbul'da buluşturacak olan etkinlikte, sadece İstanbul'un değil tüm kentlerin masaya yatırılması hedefleniyor. Mimarlık kültürünün gelişimine katkı sağlayan VitrA öncü sponsorluğunda düzenlenecek olan etkinlik, Manuelle Gautrand ve Josep Lluis Mateo gibi mimarlık dünyasının önde gelen isimlerini ağırlayacak.
Yerel ve küresel anlamda kente ve kentliye dair sorunları ve bu sorunlara cevap olarak üretilen çözümlerin ele alınacağı bir platform yaratacak olan ARKIMEET 2013’de, “Mimarlıkta Türk Pasaportu”, “Kampüste Neler Oluyor?”, “Yürünebilir İstanbul” gibi çarpıcı başlıklar altında oturumlar düzenlenecek.
Mimarlar, Haliç Kongre Merkezi’nde Zaman Tüneli’nde yolculuğa çıkacak
ARKIMEET 2013 kapsamında önümüzdeki yıllarda da bir gelenek halini alması düşünülen bir etkinlik olan ‘Zaman Tüneli’ oturumu gerçekleşecek. Zaman Tüneli'nde her yıl kentsel ölçekte büyük etkileri olan ve mimari alanda ses getiren bir projenin ilk tasarım aşamalarından projenin uygulanmasına kadar geçen sürecin kronolojik olarak ele alınması amaçlanıyor. Bu kapsamda ARKIMEET 2013'te İstanbul'un merkezinde oldukça büyük bir kentsel etkiye sahip olan Zorlu Center projesi irdelenecek. Projenin mimarı Emre Arolat, 2007'den itibaren proje ve uygulanma süreci devam eden Zorlu Center projesini tüm açıklığı ve detaylarıyla aktaracak.
Jean Nouvel, Frank Gehry, Dominique Perrault, Zaha Hadid ve Norman Foster gibi yıldız mimarların yarışmalara hazırlanırken nasıl bir yol izlediğini merak eden Office for Strategic Spaces (OSS) kurucusu mimar Angel Borrego Cubero tarafından türünün ilk örneği olarak hazırlanan The Competititon belgeseli de Türkiye'deki ilk gösterimini ARKIMEET 2013'te yapacak. Gösterimin ardından yönetmen Angel Borrego Cubero izleyicilerin sorularını yanıtlayacak.
ARKIMEET 2013’ün özel konuşmacıları
Naci Koru : Dışişleri Bakanlığı'nın 2011 yılından itibaren yurtdışındaki temsilcilik binalarının, bulundukları ülkelerde kültürel, tarihi ve mimari yansımalarını göz önünde bulundurarak alanında uzman isimler tarafından hazırlanmış nitelikli projeler ile uygulanması kararı ile birçok Türk mimar yurt dışında bu projelerde çalışmaya başladı. Bu bağlamda Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Büyükelçi Naci Koru, temsilcilik binaları ile ilgili stratejilerini ve projeleri ARKIMEET 2013 kapsamında mimarlar ile paylaşacak.
Charles Landry : Bu yılki teması kentlere odaklanmak amacıyla “ByPass” olarak belirlenen ARKIMEET, kentsel tasarım alanındaki en önemli literatür kitaplardan olan 'The Creative City' ve 'The Art of City Making' kitaplarının yazarı Charles Landry'i ağırlayacak.
Pecha Kucha Night Istanbul
ARKIMEET 2013, ByPass temasını ulusal ve uluslararası konferans, panel ve atölye çalışmalarının yanı sıra özel etkinliklerle de ele alıyor. ARKIMEET kapsamında mimarlık, şehir planlama, medya, müzik gibi birçok farklı disiplinlerden gelen kişiler Pecha Kucha Night* İstanbul'da ByPass temasını kendi yorumlarıyla ele alacak, hızlı ve eğlenceli Pecha Kucha sunumlarıyla kentsel ByPass yorumlarını ARKIMEET 2013 katılımcıları ile paylaşacaklar. Açılış konuşmasını Şafak Pavey'in yapacağı etkinliğin kesinleşen konuşmacıları; Koray Çalışkan, Yaşar Adanalı, Ömer Selçuk Baz ve Ertuğ Uçar.
*Pecha Kucha, her birinin gösterimi 20 saniye sürecek olan 20 görseli toplam 6 dakika 40 saniyede izleyicilere aktarma prensibine dayanan, hızlı ve etkili bir sunum tekniği.
Arkitera Ödülleri Töreni ARKIMEET'te
Yapı ve mimarlık sektörünün merakla beklediği Arkitera İşveren Ödülü, Arkitera Genç Mimar Ödülü ve RAF Yapı Malzemesi Ödülü de bu yıl ARKIMEET 2013 kapsamında sahiplerini bulacak. ARKIMEET mimarları adeta üniforma gibi benimsedikleri siyah kıyafetleriyle ARKIMEET kapanış partisinde buluşacak. Çeşitli sürprizlerin de yaşanacağı Mimarlar Siyah Giyer partisi 8 Ekim Salı akşamı İstanbul’un deniz kıyısındaki tek kongre merkezi olan Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenecek. Platin sponsorluğunu Interface’in üstlendiği ARKIMEET 2013, 7 Ekim’de kapılarını açacak.
Detaylı bilgi için www.arkimeet.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
İNSAN UYURKEN Mİ HAYATTADIR, HAYATTAYKEN Mİ RÜYADA?
Rüyalarımız, günlük hayatımızda yaşadıklarımızın yansımalarından mı ibaret yoksa var olduğundan bizim bile haberdar olmadığımız, en bilinmez düşüncelerimizin yansımaları mı? İzmirli yazar Gülşah Elikbank yeni romanı Uykusuzlar’la, rüyaların insan hayatında sanıldığından daha etkili olduğunu gösteriyor. İzmir’de bulunan ve Türkiye’deki ilk ve tek edebiyat konseptli otelin de sahibi olan Gülşah Elikbank, rüyalarımızın kontrolünü kaybettiğimizde olabilecekleri gözler önüne seriyor.
İnsanların sol omzuna sürgün edilen gölgeler ve onları kurtarmaya çalışan sahipleri… 2013 yılında, bir metropolde yaşayan Nina, o beş yaşındayken intihar eden annesinin ardında bıraktığı gizemlerin peşine düşer. Annesinin mezarı başında, yalnızca kendisinin fark ettiği bir gölgeyle arkadaşlık kurmaya başlamıştır. Her gece tekrarlanan bir rüya yüzünden, bir yıldır psikoloğa gitmektedir ama rüyalarının dehşeti daha da artmaktadır. Üstelik bir de yalnızca bir kere gördüğü halde, deli divane olduğu, Ares girmiştir yaşamına. Oysa Nina, nişanlıdır, evlenmesine çok az bir zaman kalmıştır. Bir aile kurmak için yanıp tutuşurken, karşısına çıkıveren Ares, tüm dengelerini alt üst etmiş, rüyalarının seyrini de değiştirmiştir.
Özellikle uyku evreleri, kolektif bilinçaltı, gibi konularla yaşadığımız hayatın ne kadarının gerçek ne kadarının rüya olduğunun sorgulandığı Uykusuzlar için İnci Aral, “Elikbank, yeni romanı Uykusuzlar’da rüyalara eğiliyor. Gerçek ya da düşsel roman kahramanlarını aşkları, çelişkileri, açmazları, olağan ya da olağandışı rüyaları, rüyasızlıkları ve insanlığı tehdit eden sorunlara çare arama çabaları temelinde anlatıyor. Romanın özeti ve sorduğu evrensel değerdeki soru ise şu: Hepimiz aynı rüyayı görebilsek, dünya daha güzel bir yer olabilir mi?” yorumunu yapıyor.
Ayşe Memiş
aysememis@gmail.com
0532 541 67 89
Türk Halkı AB Umudunu Yitiriyor
Türkiye Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı (TAVAK)’ın ’Türk Halkının AB’ye Bakışı’ konulu araştırmasının 2013 yılı sonuçlarına göre, Türk halkı AB’ye olan inancını ve üyelik istemindeki umudunu her geçen gün yitiriyor.Araştırmada, Türk halkının Avrupa Birliği’ni gündeminden çıkarmaya başladığının saptandığını belirten Prof. Dr. Faruk Şen, “Ekonomik gelişmelerin iyiye gitmesi Türkiye’ye ayrı bir güç veriyor. Artık Türk halkı AB’yi tek alternatif olarak görmüyor” dedi.
Türkiye Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı (TAVAK)’ın 3 yıldır sürdürdüğü ‘’Türk Halkının AB’ye Bakışı’’ araştırmasının 2013 yılı sonuçları belli oldu. Araştırmaya göre Türk halkı AB’ye olan inancını ve üyeliğe yönelik istemindeki umudunu her geçen gün yitiriyor. Prof. Dr. Faruk Şen, bunun en önemli sebebinin Türkiye’deki ekonomik gelişmeler olduğunun altını çizerek, “Artık Türk halkı AB’yi tek alternatif olarak görmüyor” dedi.
Prof. Dr. Faruk Şen’in yönetiminde 20 Ağustos ve 2 Eylül tarihlerinde 6 ilde gerçekleştirilen ‘Türk Halkının AB’ye Bakışı” araştırmasının sonuçları AB’nin yavaş yavaş gündemden düşmekte olduğunu gösterdi. 18–60 yaş arasındaki 1250 kişiyle yapılan araştırmanın sonuçlarını değerlendiren TAVAK Başkanı Prof. Dr. Faruk Şen, “Araştırmamızı gerçekleştirdiğimiz İstanbul, İzmir, Ankara, Kayseri, Diyarbakır ve Artvin illerinde halkımızın yüzde 18’i, AB’ye tam üye olma isteğini belirtmiştir. Geçen yıla göre bu oran biraz artmış olsa da diğer sonuçlara baktığımızda Avrupa Birliği’nin Türk halkının gündeminden düştüğünü görüyoruz” dedi.
Araştırmaya katılanların yüzde 52’sinin erkek, yüzde 48’inin kadın olduğunu belirten Faruk Şen, AB’nin gündemden düşmeye başlamasının nedenlerini şöyle açıkladı.
“En büyük nedenlerden biri Türk halkının son yıllardaki ekonomik büyümeden dolayı kendine olan güveninin artmasıdır. Ayrıca AB ülkelerinde 2008’de Macaristan ve Romanya ile başlayan ve daha sonra Yunanistan, İspanya, Portekiz, İrlanda ve İtalya ile devam eden ekonomik çöküntünün 2014 yılında Belçika, Slovenya gibi diğer Doğu Avrupa Ülkelerine sıçrayacak olması Türk halkını etkilemektedir. Bütün bunlar Türk halkını AB’den soğutuyor.”
Angela Merkel faktörü
Başta Angela Merkel olmak üzere başka AB ülkelerinden gelen olumsuz sinyallerin Türkiye’de net yanıt bulduğunu anlatan Prof. Dr. Şen, “Ayrıca Avrupa’da gelişen İslamafobi, Irkçılık, bunun yanında Türkofobi Türk halkını etkileyen nedenlerin başında geliyor. Bu gelişmeler böyle gittiği takdirde önümüzdeki yıl yapacağımız anketlerde AB tam üyeliğine inananların oranının çok daha düşeceğinden emin olabiliriz” diye konuştu.
Araştırmanın en göze çarpan noktalarından birinin Türkiye’nin başta Rusya olmak üzere BRICS ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmesine yönelik istemi olduğunu belirten Faruk Şen, “Bu da Türkiye’nin AB yerine BRICS ülkelerine olan inancını artırmaktadır. Bunun yanında Türkiye ile hiçbir ilişkisi olmayan fakat gündemimizi işgal eden Şanghay Beşlisi’ne de bir istem gelişmiş bulunmaktadır. Önümüzdeki günlerde Avrupa Birliği Türkiye için yeni ilerleme raporunu açıklayacak. 16 Ekim’de kamuoyuna açıklanacak bu rapor olumlu sinyaller vermiyor. Fakat Türk halkı da bu konuda olumlu bir sinyal beklemiyor. Her yıl olumsuz raporlarla ortaya çıkan AB buna karşılık görüşmelerde kendisi de olumlu adımlar atmıyor” açıklamasında bulundu.
Türkiye Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı (TAVAK)’ın 3 yıldır sürdürdüğü ‘’Türk Halkının AB’ye Bakışı’’ araştırmasının 2013 yılı sonuçları belli oldu. Araştırmaya göre Türk halkı AB’ye olan inancını ve üyeliğe yönelik istemindeki umudunu her geçen gün yitiriyor. Prof. Dr. Faruk Şen, bunun en önemli sebebinin Türkiye’deki ekonomik gelişmeler olduğunun altını çizerek, “Artık Türk halkı AB’yi tek alternatif olarak görmüyor” dedi.
Prof. Dr. Faruk Şen’in yönetiminde 20 Ağustos ve 2 Eylül tarihlerinde 6 ilde gerçekleştirilen ‘Türk Halkının AB’ye Bakışı” araştırmasının sonuçları AB’nin yavaş yavaş gündemden düşmekte olduğunu gösterdi. 18–60 yaş arasındaki 1250 kişiyle yapılan araştırmanın sonuçlarını değerlendiren TAVAK Başkanı Prof. Dr. Faruk Şen, “Araştırmamızı gerçekleştirdiğimiz İstanbul, İzmir, Ankara, Kayseri, Diyarbakır ve Artvin illerinde halkımızın yüzde 18’i, AB’ye tam üye olma isteğini belirtmiştir. Geçen yıla göre bu oran biraz artmış olsa da diğer sonuçlara baktığımızda Avrupa Birliği’nin Türk halkının gündeminden düştüğünü görüyoruz” dedi.
Araştırmaya katılanların yüzde 52’sinin erkek, yüzde 48’inin kadın olduğunu belirten Faruk Şen, AB’nin gündemden düşmeye başlamasının nedenlerini şöyle açıkladı.
“En büyük nedenlerden biri Türk halkının son yıllardaki ekonomik büyümeden dolayı kendine olan güveninin artmasıdır. Ayrıca AB ülkelerinde 2008’de Macaristan ve Romanya ile başlayan ve daha sonra Yunanistan, İspanya, Portekiz, İrlanda ve İtalya ile devam eden ekonomik çöküntünün 2014 yılında Belçika, Slovenya gibi diğer Doğu Avrupa Ülkelerine sıçrayacak olması Türk halkını etkilemektedir. Bütün bunlar Türk halkını AB’den soğutuyor.”
Angela Merkel faktörü
Başta Angela Merkel olmak üzere başka AB ülkelerinden gelen olumsuz sinyallerin Türkiye’de net yanıt bulduğunu anlatan Prof. Dr. Şen, “Ayrıca Avrupa’da gelişen İslamafobi, Irkçılık, bunun yanında Türkofobi Türk halkını etkileyen nedenlerin başında geliyor. Bu gelişmeler böyle gittiği takdirde önümüzdeki yıl yapacağımız anketlerde AB tam üyeliğine inananların oranının çok daha düşeceğinden emin olabiliriz” diye konuştu.
Araştırmanın en göze çarpan noktalarından birinin Türkiye’nin başta Rusya olmak üzere BRICS ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmesine yönelik istemi olduğunu belirten Faruk Şen, “Bu da Türkiye’nin AB yerine BRICS ülkelerine olan inancını artırmaktadır. Bunun yanında Türkiye ile hiçbir ilişkisi olmayan fakat gündemimizi işgal eden Şanghay Beşlisi’ne de bir istem gelişmiş bulunmaktadır. Önümüzdeki günlerde Avrupa Birliği Türkiye için yeni ilerleme raporunu açıklayacak. 16 Ekim’de kamuoyuna açıklanacak bu rapor olumlu sinyaller vermiyor. Fakat Türk halkı da bu konuda olumlu bir sinyal beklemiyor. Her yıl olumsuz raporlarla ortaya çıkan AB buna karşılık görüşmelerde kendisi de olumlu adımlar atmıyor” açıklamasında bulundu.
Kurban Bayramı’nda 7 milyon kişi yollarda olacak
Türkiye, Kurban Bayramı’nda bir kez daha yoğun bir yolcu trafiğine hazırlanıyor. Karayolu yolcu taşımacılığı sektörü ek seferlerle artan talebi karşılamayı hedefliyor. Sektörün lider firması Kamil Koç Otobüsleri Genel Müdürü Kemal Erdoğan, “Dokuz günlük tatil Türkiye çapında yoğun bir yolcu trafiği yaratıyor. Bu yıl Kurban Bayramı süresince 341 firma, 8 bin 500 otobüsü ile yaklaşık 7 milyon yolcu taşıyacak. Toplu ulaşım, bireysel araçla seyahate göre daha güvenli, rahat ve çevreci bir seçenek sunuyor’’ dedi.
Türkiye karayolu taşımacılığı sektörü, Kurban Bayramı nedeniyle hareketli günler yaşıyor. Dokuz günlük bayram tatiline sayılı günler kala, şehirlerarası toplu ulaşım için talep artmaya devam ederken otobüs firmaları ek seferlerle yoğun talebi karşılamayı amaçlıyor.
Kâmil Koç Otobüsleri Genel Müdürü Kemal Erdoğan sektörün bu yıl da yoğun geçecek uzun bir tatil dönemine hazırlandığını belirterek şunları söyledi:
“Dokuz günlük tatil Türkiye çapında yoğun bir yolcu trafiği yaratıyor. Bu yıl Kurban Bayramı süresince 341 firma, 8 bin 500 otobüsü ile yaklaşık 7 milyon yolcu taşıyacak. Toplu ulaşım bireysel araçla seyahate göre daha güvenli, rahat ve çevreci bir seçenek sunuyor. Sektörümüz, artan talebi en iyi şekilde karşılayarak, yolcuları bir kez daha seçimlerinde haklı çıkarmaya hazırlanıyor.”
Kamil Koç Kurban Bayramı’nda 700 bin yolcu taşıyacak, 2 bin ek sefer düzenleyeck
Kurban Bayramı’nda artan talep nedeniyle Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş’nin 2 bin ek sefer düzenleyeceğini söyleyen Kâmil Koç Otobüsleri Genel Müdürü Kemal Erdoğan şöyle konuştu:
“Kurban Bayramı’nda Kâmil Koç Otobüsleri yolcularına rahat bir yolculuk deneyimi yaşatmak için tüm hazırlıklarımızı yaptık. Dokuz günlük tatil süresince 670 otobüsümüzle Türkiye çapında yaklaşık 700 bin yolcu taşımayı planlıyoruz. Bu süre içinde 2 bin ek olmak üzere toplam 12 bin sefer düzenleyeceğiz. Ek seferler sayesinde tüm talepleri karşılamayı amaçlıyoruz. Uzun bayram tatilinin herkes için en güzel şekilde geçmesini diliyoruz, bunun için yolcu odaklı hizmetlerimiz, ileri teknoloji donanımına sahip otobüslerimizle yolda olacağız. “
JALE KİBRİTÇİOĞLU'NDAN ÇORYEM TARİFİ
KIŞ GÜNLERİNİN İYİLEŞTİRİCİ ÇORBASI
Bu günlerde güneşin kendini bir gösterip saklanmasıyla soğuk algınlığı kapınızı çalabilir. Şimdi sizlere çok özel bir tarif veriyorum. Zira kış günleriinin iyileştirici bir çorbası bu.Tamamen benim uydurmam bir çorba yemektir bu. Ama gripte ve soğukalgınlığında bir mucize gibi.
Deneyim isterim...
Haftada 2 gün yapın, bağışıklık sisteminiz güçlenir.
HATTA SUYUNU FAZLA YAPIN...DOLABTA SAKLAYIN, PİLAV, MAKARNA YAPARKEN BU SOSU SU YERİNE KULLANIN....
ÇORYEM
Çoryemi yaparken düdüklü veya elektrikli bir tencerede yaparsanız tüm vitaminlerini kaybetmemiş olacaktır. Bilginize....
6 parça piliç but , 7,8 adet halka doğranmış sarımsak, 1 adet dilim dilim kesilmiş soğan, 1 tatlı kaşığı dolusu toz zerdaçal,1 tatlı kaşığı dolusu zencefil birlikte kaynatılacak...
Daha sonra sevdiğiniz mevsim sebzeleri koyun..Ben bol Domates, kabak, kereviz, havuç, pırsasa, maydonoz, dere otu, dillilenmiş bir adet limon kabuklu koyuyorum bu mevsimde.
Daha sonra kuru nane, biraz kekik, biraz karabiber ve kırmızı ekleyin...
Sebzeleri sakın ezmeyin, tane , tane olmalı.
Sebzeler çok pişmesin...Ateşten indirmeden 10 dakika öncede bir avuç arpa şehriye ilave edin...
Ve yerken limon sıkın...Bana dua edeceksiniz...
Çocuklarınız için ise mükemmel...
afiyet olsun...
Bu günlerde güneşin kendini bir gösterip saklanmasıyla soğuk algınlığı kapınızı çalabilir. Şimdi sizlere çok özel bir tarif veriyorum. Zira kış günleriinin iyileştirici bir çorbası bu.Tamamen benim uydurmam bir çorba yemektir bu. Ama gripte ve soğukalgınlığında bir mucize gibi.
Deneyim isterim...
Haftada 2 gün yapın, bağışıklık sisteminiz güçlenir.
HATTA SUYUNU FAZLA YAPIN...DOLABTA SAKLAYIN, PİLAV, MAKARNA YAPARKEN BU SOSU SU YERİNE KULLANIN....
ÇORYEM
Çoryemi yaparken düdüklü veya elektrikli bir tencerede yaparsanız tüm vitaminlerini kaybetmemiş olacaktır. Bilginize....
6 parça piliç but , 7,8 adet halka doğranmış sarımsak, 1 adet dilim dilim kesilmiş soğan, 1 tatlı kaşığı dolusu toz zerdaçal,1 tatlı kaşığı dolusu zencefil birlikte kaynatılacak...
Daha sonra sevdiğiniz mevsim sebzeleri koyun..Ben bol Domates, kabak, kereviz, havuç, pırsasa, maydonoz, dere otu, dillilenmiş bir adet limon kabuklu koyuyorum bu mevsimde.
Daha sonra kuru nane, biraz kekik, biraz karabiber ve kırmızı ekleyin...
Sebzeleri sakın ezmeyin, tane , tane olmalı.
Sebzeler çok pişmesin...Ateşten indirmeden 10 dakika öncede bir avuç arpa şehriye ilave edin...
Ve yerken limon sıkın...Bana dua edeceksiniz...
Çocuklarınız için ise mükemmel...
afiyet olsun...
Atölye Modern, sonbahar dönemi başlıyor
İstanbul Modern’in atölye ve seminer programı Atölye Modern’in sonbahar dönemi 2 Kasım 2013’te başlıyor. Atölye Modern Sponsoru Finansbank Private Banking katkılarıyla gerçekleşen Atölye Modern’in bu dönemki programı Modern ve Çağdaş Sanat Tarihi Seminerleri, Türkiye’de Çağdaş Sanat Seminerleri, Mario Levi ile Yaratıcı Yazarlık Atölyesi, Seçkin Pirim ile Proje Atölyesi, Bahar Korçan ile Esin Fabrikası ve Nusret Polat ile Sanatsal Düşünce Semineri’nden oluşuyor. İstanbul Modern, Atölye Modern ile bugüne kadar gerçekleştirdiği kuramsal ve uygulama odaklı programlarını katılımcıların deneyimleri ve beklentileriyle geliştirerek çeşitlendirmeyi sürdürüyor.
Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği (AICA) ile işbirliğini devam ettiren Atölye Modern, Sonbahar 2013 dönemi için Modern ve Çağdaş Sanat Tarihi ve Türkiye’de Çağdaş Sanat Tarihi başlıklarıyla iki yeni seminer programı gerçekleştiriyor. Bu programlar, günümüz sanatının anlatılarını yorumlamada yakın tarihe ilişkin güncel bir bakış açısı sunuyor.
Atölye Modern’in yeni programlarından biri, Nusret Polat’ın yönetiminde gerçekleştirilen, katılımcılarını modernite içinde, sanat tarihi ile sanata ilişkin fikirlerin tarihi arasındaki bağlantı noktalarını göstermek ve sanatı, fikirler tarihinin bir parçası olarak okumaya davet eden Sanatsal Düşünce Seminerleri. Atölye Modern’in moda kavramına ve modanın sanatın farklı uygulama alanlarıyla ilişkisine odaklanan, katılımcılarına tasarımcılarla birlikte çağdaş tasarım çalışmaları gerçekleştirme olanağı sunan Esin Fabrikası başlıklı atölye programlarının ilki ise, Bahar Korçan ile ilk kez Sonbahar 2013 döneminde uygulanmaya başlıyor. Katılımcıların yazın alanındaki sınırlarını yazar Mario Levi’nin yönetiminde geliştirebilecekleri Yaratıcı Yazarlık Atölyesi; çağdaş sanatçı Seçkin Pirim ile iki ve üç boyutlu uygulamalar gerçekleştirerek kendini sanatla ifade etmenin olanaklarını sunan Proje Atölyesi ve yeni programlarıyla Atölye Modern, sanatçılarla, sanat tarihçileriyle ve sanatın farklı alanlarından diğer aktörlerle katılımcılarını keşfe, analize ve sanatsal deneyime davet ediyor.
AICA TÜRKİYE İŞBİRLİĞİYLE SANAT TARİHİ SEMİNERLERİ
Alanlarında uzman sanat tarihçileriyle yürütülen Sanat Tarihi Seminerleri katılımcılarına, sanat tarihine giriş yapma, tarihsel bağlamlar oluşturma ve sanatta yeni okuma biçimleri geliştirme olanağı sunuyor.
MODERN VE ÇAĞDAŞ SANAT TARİHİ SEMİNERLERİ
Modern ve Çağdaş Sanat Tarihi başlıklı programda, 19.yüzyıldan günümüze Batı sanatının evreleri, sanat üretimindeki estetik kaygıların değişimi, sanat, sanatçı ve sanat izleyicisi arasındaki ilişkilerin nasıl evrildiği ayrıntılı olarak ele alınıyor. Programın ilk yarısında modern sanat kronolojik olarak konu edilirken, ikinci yarısında ise çağdaş sanat tematik olarak işleniyor.
Bir süreklilik ilişkisi içinde olan modern sanatı ve çağdaş sanatı karşılaştırmalı olarak inceleyen Modern ve Çağdaş Sanat Tarihi seminerlerini Yrd. Doç. Dr. Esra Aliçavuşoğlu (Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi), Prof. Dr. Uşun Tükel (İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü), Öğr. Gör. Fırat Arapoğlu (İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi), Yrd. Doç. Dr. Osman Erden (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü; Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği (AICA) Türkiye şubesi başkanı) sunuyor.
TÜRKİYE’DE ÇAĞDAŞ SANAT SEMİNERLERİ
Türkiye’de Çağdaş Sanat başlıklı seminer programında, kaynakları ve dinamikleri, dünya sanatındaki yeri, ilk örneklerinden günümüze gelişimi ve tarihsel okuma biçimleri bakımından Türkiye’de modern resmin doğuşu ve çağdaş sanatın ortaya çıkışı işleniyor. Sanatın yeni ve çağdaş oluşumları, son yıllardaki dinamikleri ve günümüz sanatı ele alınıyor. Batı sanatı ile karşılaştırmalı örneklerin de incelendiği programda, katılımcıların disiplinlerarası okumalarla Türk resminin kültürel ve ekonomik gelişimini anlamaları ve sosyo-kültürel analizlerle yeni bakış açıları geliştirmelerine aracı olunuyor.
Türkiye’de Çağdaş Sanat programının gündüz ve akşam seminerleri Doç. Dr. Burcu Pelvanoğlu (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü; Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği (AICA) International Başkan Yardımcısı) tarafından yürütülüyor.
YARATICI YAZARLIK ATÖLYESİ: MARİO LEVİ İLE
Yaratıcı Yazarlık Atölyesi, farklı yazı türlerinin, yazar Mario Levi’nin denetiminde, tüm katılımcılar tarafından paylaşıldığı bir seminer ve sohbet dizisi. Atölye, katılımcıların sadece yazı alanındaki sınırlarını genişletmeyi değil, kendilerini daha iyi tanımalarını da hedefliyor. Atölye öncelikle bir hikâyesi olduğuna inananlara, nasıl bir yolda yürüyebileceklerini gösteriyor. Katılımcılar, yaratım sürecine ilişkin sorularının yanıtlarını bu programda arıyor.
PROJE ATÖLYESİ: SEÇKİN PİRİM İLE
Proje Atölyesi, katılımcılara sanatçılarla birlikte sanat projeleri gerçekleştirme fırsatı sunuyor. Seçkin Pirim’in yönetiminde gerçekleştirilen Proje Atölyesi, “disiplin” kavramından yola çıkarak, işimizde ve özel yaşamımızda bize sunulan ya da kendi yarattığımız kurallar ve önlemler bütününü yeniden düşünmeye davet ediyor. Katılımcılar, zıt gibi görünen ancak yaşamımızda farklı dengeler oluşturan disiplin ve özgürlük kavramlarını, deneyimlerinden ve sezgilerinden yola çıkarak önce bir fikre ve ardından da sanatsal bir üretime taşıyorlar.
ESİN FABRİKASI: BAHAR KORÇAN İLE
Yeni Atölye Modern programlarından biri olan Esin Fabrikası, katılımcılarına tasarımcılarla birlikte çağdaş tasarım çalışmaları gerçekleştirme olanağı sunuyor. Bahar Korçan’ın yönetiminde gerçekleştirilen Esin Fabrikası, moda kavramına ve modanın diğer disiplinlerle, sanatın farklı uygulama alanlarıyla ilişkisine odaklanıyor. Esin kaynağı olarak durumların, olguların ve değişimlerin yaratım sürecinde nasıl yeniden ele alınabileceğini ve nasıl özgürce yorumlanabileceğini kendi çalışmalarından örneklerle katılımcılarıyla paylaşan sanatçı; malzemenin beden, mekân, dünya ile psikolojik, çevresel, ekonomik vb. çeşitli bağlamlardaki ilişkisini sorgulayarak moda kavramı üzerine farklı bir perspektif sunuyor.
SANATSAL DÜŞÜNCE SEMİNERİ: NUSRET POLAT
Yeni Atölye Modern programı Sanatsal Düşünce Semineri, modernite içinde sanat tarihi ile sanata ilişkin fikirlerin tarihi arasındaki bağlantı noktalarını göstererek, katılımcılarını sanatı, fikirler tarihinin bir parçası olarak okumaya davet ediyor. Yrd. Doç. Dr. Nusret Polat (Okan Üniversitesi Sanat ve Tasarım Yönetimi Bölüm Başkanı) tarafından gerçekleştirilen seminer; sanatsal imgelerin arkasındaki estetik, metafizik, sosyolojik ve siyasi fikirleri okuyabilmek için, sanat ve düşünce tarihinin kurucu isimlerinin, modern ve çağdaş sanatın fikirler (ve dolayısıyla imgeler) dünyasına yaptığı katkıların izini sürmeyi amaçlıyor.
Atölye Modern programları İstanbul Modern üyelerine %10 indirimlidir.
Atölye Modern’in atölye ve seminerleri ücretlidir. Katılımlar kontenjanla sınırlıdır.
Rezervasyon ve detaylı bilgi için: 0212 334 73 48 ve atolyemodern@istanbulmodern.org
Ekim ayları, tam da Kanlıca mantarı yeme zamanı…
Yağmurlar çisil çisil yağar, ardından güneş toprağı azıcık ısıtır ve birbirinden lezzetli kanlıca mantarları bitiverir. Kanlıca mantarını tanıma, toplama, közde pişirme şenlikleri, İksir Resort Town Tatil ve Yaşam Kasabası’nda, 5 ve 6 Ekim ile 12 ve 13 Ekim tarihlerinde yapılacaktır.Mantar turlarına katılanlar, topladıkları kanlıca mantarı ile dilerlerse mantar turşusu kurabilirler veya topladıkları mantarları otelin mutfağına vererek mantarlı ekmek, mantar güveç, mantar çorbası olarak tadabilirler.
Bin bir ton yeşilin, sarının, turuncu ve mavinin tek karede buluştuğu doğa harikası Daday’a, bu kez de mantar turları için hafta sonu kaçamağı yapmaya hazır olun.Kastamonu Havalimanı’nın faaliyete başlamasıyla, Daday’da doğanın kalbine kaçış fırsatı her gün var ve doğa size komşunuz kadar yakın.
Şenlik içinde toplanması da, yenmesi kadar zevkli
Batı Karadeniz Bölgesi’nde yaygın olan Kanlıca mantarının, yerel mantar tanıyanlar eşliğinde, sepetler bir elde, çakılar diğer elde, gözler kabarmış topraklarda, mantar öbeklerinde bir şenlik havası içinde toplaması da, en az yenmesi kadar zevklidir.
Ulu ve sık çam ağaçlarının bulunduğu kaybolabileceğiniz kadar derin ormanda; şenlik eşliğinde katılacağınız mantar toplama turunda; Kanlıca veya tel tel mantarları toplamaya hazır mısınız?
Doğa, mantar, spor bir hafta sonundan beklenen en muhteşem üçlü…
Siz de bu üçlüye Daday’da İksir Resort Town Tatil Kasabası’nda, 5 ve 6 Ekim ile 12 ve 13 Ekim hafta sonlarında davetlisiniz.
Doğanın tüm renklerini 4 mevsim gözler önüne seren ve güzelliklerini sizlerle paylaşan, İksir Resort Town Tatil ve Yaşam Kasabası, bol oksijeniyle ciğerlerinizi, görselliğiyle ufkunuzu, 50’nin üzerindeki aktivitesiyle yaşamınızı renklendiriyor.
İksir Resort Town:
Telefon: 0366 616 10 16
GSM: 0532 302 91 84
info@iksirresorttown.com
www.iksirresorttown.com
EN DOĞRU ROTALARLA, EN KEYİFLİ VE EN UNUTULMAZ BAYRAM TATİLLERİ MORE TRAVEL’DA…
Seyahat etmek insanı değiştirir, zenginleştirir… Bu deneyimlerle beraber hayata bakış açısı da değişir; daha güzel, daha keyifli gözlerle görürsünüz dünyayı… Elbette, doğru zamanda ve doğru yerde olmak da büyük önem taşır. Kişiye özel danışmanlık hizmetleri ile tam da bu noktada ihtiyaca yönelik servis veren ve seyahat dünyasında farklılık yaratan More Travel, Kurban Bayramı’nda unutulmaz tatiller yaşayarak, ruhunuzu zenginleştirecek turları ile tam da size göre…
Henüz güneşe, denize, yaza doyamayanlardan mısınız? Maldivler, Mauritius, Seyşeller, Phuket turları ile More Travel sizi Kurban Bayramı’nda Egzotik Adaları keşfetmeye davet ediyor. Hint Okyanusu’nun en güzel takımadaları olan Maldivler’de güneşin ve denizin tadını çıkarırken, sonsuz mavide dalarak büyüleyici su altı dünyasının da keyfini çıkaracaksınız. Egzotik Adalar turlarında ilgi gören Mauritius ve Seyşeller ise denizi ve kumsalları kadar egzotik doğası ve gurme lezzetleri ile de oldukça ilgi çekici…
Bu yaz, denize de güneşe de doydum, iş hayatına dönmeden önce rahatlamam ve zinde olmam gerek diyenlerdenseniz, o zaman rotanızı More Travel rehberliğinde Uzakdoğu’ya çevirmenizde fayda var. Vietnam – Kamboçya – Myanmar turu, el değmemiş ve doğallığı bozulmamış tabiatı, mistik ve huzurlu tapınakları kadar dünyaca ünlü masajları ile de Kurban Bayramı’nda kaçırılmaması gereken bir tatil fırsatı sunuyor.
Biraz macera olsun ve tam da mevsiminde bir keşif olsun diyenler için sezonun en keyifli rotası Güney Afrika… Safari turları, egzotik hayvanlar alemi, renkli eğlence hayatı, eşsiz bitki örtüsü ve özgün lezzetleri ile More Travel’ın rehberliğinde keşfe çıkacağınız Güney Afrika bu uzun tatili keyifle değerlendirebileceğiniz rotaların başında geliyor.
Kurban Bayramı’nın tadını doyasıya çıkarmak istiyor ve size en uygun rotanın neresi olduğunu merak ediyorsanız, vakit kaybetmeden www.moretravel.com.tr adresli web sitesinden ya da 0212 292 12 16 numaralı telefondan bilgi alarak, yerinizi ayırtmanızda fayda var!
KURBAN BAYRAMINA ÖZEL EŞSİZ FIRSATLAR DEDEMAN OTELLERİ’NDE…
Dedeman Hotels & Resorts International, Kurban Bayramı’na özel kampanyalarıyla bayram neşesini ikiye katlıyor. Bayram tatilinde şehir havasından çıkmak isteyenleri eşsiz doğa güzelliklerinin sunulduğu Zonguldak, Palandöken ve Rize’de ağırlayan Dedeman Hotels & Resorts International, kültürel zenginlikleri keşfetmek isteyen misafirlerini Şanlıurfa, Gaziantep, Diyarbakır, Kapadokya ve Konya’ya davet ediyor. Dedeman Hotels & Resorts International, tatilini metropollerde planlayanları ise İstanbul, Ankara ve Antalya’ya bekliyor.
Kurban Bayramı boyunca Dedeman Otelleri’nde konaklamak isteyenleri; İstanbul’da 229 TL’den, Diyarbakır’da 115 TL’den, Dedeman Park Denizli’de 130 TL’den, Palandöken Ski Lodge’da 110 TL‘den, Zonguldak’ta 140 TL‘den, Kapadokya’da 170 TL‘den, Antalya’da 125 TL’den, Park Antalya’da 70 TL’den, Konya’da 150 TL‘den, Şanlıurfa’da 129 TL‘den, Ankara’da 145 TL‘den, Rize’de 119 TL‘den, Gaziantep’te 185 TL‘den ve Dedeman Park Gaziantep’te 140 TL‘den başlayan fiyatlar bekliyor.
Prof. Dr. Nazmi KOZAK Kocaeli Üniversitesi’nde öğretim yılı açılış dersi verdi
Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Nazmi KOZAK, Kocaeli Üniversitesi Derbent Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu’nda 2013-2014 Akademik Yılı’nın ilk dersini verdi. Öğrencilerin ve Kocaeli Üniversitesi öğretim üyelerinin yanı sıra, çeşitli kamu kurumlarından da katılımın olduğu akademik yılı açılış töreninde Prof. Dr. Kozak “Türk Turizminin Dünü, Bugünü ve Yarını” konulu dersi verdi.
Açılış dersinde Prof. Dr. Kozak, ülkemizde çağdaş turizm hareketlerinin 1860 – 2013 yılları arasındaki gelişimini yedi dönem halinde anlattı. Türkiye’de turizmin 1860’larda İstanbul’da düzenlenen sergilerle başladığını ve Orient Ekspres’in İstanbul’a seferlerinin başlamasıyla önemli bir ivme kazandığını açıklayan Prof. Dr. Kozak, Cumhuriyet Dönemi’nde 1950, 1962 ve 1983 yıllarının turizmle ilgili önemli gelişmelerin başladığı dönemler olduğu vurguladı. Prof. Dr. Kozak, ülkemizde turizmin gelişiminin Batılılaşma hareketleri ile paralel bir yol izlediğini, Batılı ülkeler ile ilişkilerin geliştiği dönemlerde turizm alanında önemli gelişmelerin ortaya çıktığını söyledi.
Prof. Dr. Kozak, ülkemizde turizmin geleceği ile ilgili olarak da, önümüzdeki dönemde turizmin gelişiminde, ülkemizin bulunduğu coğrafyada ve Dünya’daki iktisadi, siyasi, sosyal, ekolojik ve demografik alandaki gelişmelerin belirleyici olacağını vurguladı.
Açılış dersinde Prof. Dr. Kozak, ülkemizde çağdaş turizm hareketlerinin 1860 – 2013 yılları arasındaki gelişimini yedi dönem halinde anlattı. Türkiye’de turizmin 1860’larda İstanbul’da düzenlenen sergilerle başladığını ve Orient Ekspres’in İstanbul’a seferlerinin başlamasıyla önemli bir ivme kazandığını açıklayan Prof. Dr. Kozak, Cumhuriyet Dönemi’nde 1950, 1962 ve 1983 yıllarının turizmle ilgili önemli gelişmelerin başladığı dönemler olduğu vurguladı. Prof. Dr. Kozak, ülkemizde turizmin gelişiminin Batılılaşma hareketleri ile paralel bir yol izlediğini, Batılı ülkeler ile ilişkilerin geliştiği dönemlerde turizm alanında önemli gelişmelerin ortaya çıktığını söyledi.
Prof. Dr. Kozak, ülkemizde turizmin geleceği ile ilgili olarak da, önümüzdeki dönemde turizmin gelişiminde, ülkemizin bulunduğu coğrafyada ve Dünya’daki iktisadi, siyasi, sosyal, ekolojik ve demografik alandaki gelişmelerin belirleyici olacağını vurguladı.
DENİZ BERDAN’DAN MAYBELLİNE NEW YORK İÇİN ÖZEL KOLLEKSİYON
Maybelline New York by Deniz Ber dan defilesi makyaj uygulamalarıyla görsel bir show’a dönüşecek
Moda severlerin büyük bir merakla bekledikleri Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul presented by American Express, bu sezon farklı bir defile ile izleyicileri şaşırtacak. Koleksiyon ve iddialı makyaj showları ile de göz kamaştırması beklenen “Maybelline NY by Deniz Berdan” defilesi, sıra dışı ve enerjik New York temalı koleksiyonu ile 08 Ekim Salı günü saat 22.00’de moda tutkunlarının karşısına çıkacak.
Maybelline New York markasından yola çıkılarak Deniz Berdan tarafından tasarlanan koleksiyon; 3 günde çizilerek, 2 günde desenleri tasarlandı ve 20 gün içerisinde koleksiyonun kalıp ve dikim aşamaları tamamlandı. Desenlerin tamamı Deniz Berdan tarafından mixed media olarak yapılan koleksiyonun styling’i de Deniz Berdan’a ait. Hikâyesi olan işler yapmayı seven Deniz Berdan, gelecek yılın moda kodlarına çok uyabilecek Maybelline New York markasının ürünlerinden yola çıktı. Çok parçalı ve bol desenli koleksiyonlar hazırlayan Deniz Berdan, Maybelline New Yok koleksiyonunda “Kız gücünü” ortaya çıkardı. Çarpıcı tasarımlarıyla dikkatleri üzerine çeken Deniz Berdan, Maybelline New York koleksiyonu ile de farkını ortaya koyacak.
Önümüzdeki sezonun trendlerinin belirleneceği Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul presented by American Express, bu sezon da çarpıcı makyajları ile izleyenleri büyüleyecek. Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul presented by American Express’in Resmi Makyaj Sponsoru Maybelline New York tarafından tasarlanacak makyaj uygulamaları, cazibeli ve göz alıcı renkleriyle bu sezon da çok konuşulacak.
6 Ekim 2013 Pazar
KARADENİZ TURİZM İLE KALKINACAK
KARADENİZ’İN ADI DOSTLUK DENİZİ VE BİZ DOSTTAN ÖTE BİR AİLEYİZ
Avrupa Bölgeler Meclisi (Assembly of European Regions - AER) tarafından organize edilen ve Rize Bölgesinin ev sahipliği yaptığı 4. Karadeniz Bölgesel Toplantısı 04 Ekim’de, Rize Ridos Termal Otel’de gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı Karadeniz’in bir enerji, liman ve lojistik üssü olarak konumlandırılması gerektiğini ifade etti. Rize Valisi Nurullah Çakır Rize’nin baş döndüren doğasından faydalanılması gerektiğinin altını çizdi. Açılış konuşmasını gerçekleştiren AER Başkanı Hande Özsan Bozatlı ise Karadeniz’in, geçmişte batan gemiler ile anıldığını hatırlatarak; “Artık Karadeniz Dostluk Denizidir, zira biz dosttan da öte bir aileyiz” dedi. Avrupa'da 50'nin üzerinde ülkeden 250 bölgenin oluşturduğu bir sivil toplum kuruluşu olan Avrupa Bölgeler Meclisi (AER) 2013 Karadeniz Bölge toplantısı Rize’de gerçekleştirildi. “Yükselt, Paylaş, Güçlendir, Destekle” mesajı ile gerçekleştirilen zirvenin açılış konuşmasını yapan Avrupa Bölgeler Meclisi Hande Özsan Bozatlı bölge toplantılarının öneminin altını çizdi. Bozatlı; “Geçtiğimiz günlerde Karadeniz Bölgesi’nde üç önemli toplantı daha gerçekleştirdik. Karadenizli olmamın da etkisi ile kendimi memleketimde, akrabalarımlaymışım gibi hissettim. Konuştuğumuzda kültürümüzün, tarihimizin ortak olduğunun farkına vardık. Eskiden Karadeniz’de gemiler batardı ve denizin ismi de bu hüznü taşırdı. Oysa şimdi buranın adı Dostluk Denizi çünkü biz dosttan da öteyiz, bir aileyiz” dedi.4üncü AER Karadeniz Zirvesi, edinilen deneyimler ve “Karadeniz Havzası (2007-2013)” programı kapsamındaki ilerlemelerin, yakalanan ve kaçırılan fırsatların, proje yönetimi konusunda alınan dersler ve karşılaşılan zorlukların ve Karadeniz için AB tarafından sağlanan fonların kullanımının değerlendirilmesini amaçlıyor. Zirvede, 2014-2020 yıllarında karşılaşılacak en güncel zorluklar ve fırsatlar değerlendirilerek, Avrupa 2020 Strateji'sinin hedeflerini tutturabilmek için etkili araçların oluşumuna zemin sağlayacak. Bunun yanında Karadeniz Havzasında bölgeler arası işbirliğinin başarılı örneklerini görmek, Karadeniz Stratejisi'nin Doğu Ortaklığı ve Tuna Stratejisi gibi diğer makro-bölgesel stratejilerle etkileşimini tartışmaya da fırsat sunacak. Türkiye’den Rize dâhil 15 ilin üyesi olduğu AER, AB Komisyonuna, bölgelerin ihtiyaç analizlerinin detaylı bir şekilde yapılarak kamu kurumları ve AB Komisyonlarına iletilmelerini sağlıyor. Bölgelerin kalkınması konusunda iş birliği yapmak ve projeler geliştirmeyi amaçlayan Avrupa Bölgeler Meclisi Karadeniz Bölge zirvelerinin ilki 2010 yılında Paris’te, ikincisi 2011 yılında Gürcistan’da ve üçüncüsü ise 2012 yılında Ukrayna’da gerçekleştirilmişti.
TÜRK LION’LARI 50. HİZMET YILINI KUTLUYOR
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de karşılıksız hizmet felsefesiyle ihtiyacı olanlara yardım elini uzatan, eğitim ve sağlık başta olmak üzere engellilere destek, spor, çevre, kültür-sanat, kadın hakları, toplumu bilinçlendirme gibi konularda da faaliyetlerde bulunan Lions Kulüpleri Türkiye’deki 50. yılını kutluyor. Lions Kulüpleri, Türkiye’de yakın zamanda Özel Adalet İlmen LİAY Kız Öğrenci Yurdu, Kayışdağı Lions Ataevi, Ataşehir Lions Ataevi, Küçükbakkalköy Lions İş Okulu, Lions Alzheimer Gündüz Bakımevi, Fidan Ekimi, E-Atık Projesi ve Beceri Kazandırma Kursları gibi çok önemli projelere imza atmış bulunuyor.Lions Kulüpleri, Uluslararası Lions Hizmet Haftası kapsamında Meydan İstanbul Alışveriş Merkezi’nde bir dizi etkinliğe de imza attı. Etkinlikte, sesleri ve tarzlarıyla Türk pop-rock müziğinin unutulmaz isimlerini yaşatmaya çalışan ‘Retrobüs’ grubu da saat 17.00’de sahne alarak sevilen şarkılarıyla dinleyicileri geçmişte bir müzik yolculuğuna çıkardı.
Lions’un tanıtımı ile başlayacak Uluslararası Lions Hizmet Haftası etkinlikleri; folklor gösterisi ve Engelliler Ritim Grubu’nun gösterisi ile devam edecek. Doğal afetlerle mücadele için kitap dağıtımı ve bilgilendirme yapılırken Lions İş Okulu öğrencileri de el yapımı ürünlerinin satışını gerçekleştirecek. Gösteri sanatları etkinliği de yüz boyama, animasyon ve çocuk tiyatrosu gibi eğlenceli faaliyetlerle çocuklara hoş vakit geçirtecek. Ayrıca çocuklar için boyama kitabı etkinliği de olacak. Lions Çevre Bilinci Komitesi, E-Atık Projesi’ni tanıtırken yeşil bir çevre için fidan dağıtımı yapacak. Aynı zamanda gönüllü öğretmenlerle Halk Eğitim Merkezlerinde yürütülen Lions Beceri Kazandırma Kurslarının da tanıtımı yapılacak. Lions Hayvan Haklarını Koruma Komitesi ise katılımcıları hayvan barınakları ve hayvan edinme konularında bilgilendirecek. İsteyenler Cumhuriyet Kadınları Fotoğraf Sergisi’ni gezebilecek ya da Celile Çelikel İmza Günü’ne katılabilecek. Gün boyunca, 2. el kitap satışı ve Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı Bolluca Çocuk Köyü tarafından el yapımı hediyelik eşya satışı gerçekleştirilecek. Dileyenler Kızılay’a kan bağışında da bulunabilecek.
Lions’un tanıtımı ile başlayacak Uluslararası Lions Hizmet Haftası etkinlikleri; folklor gösterisi ve Engelliler Ritim Grubu’nun gösterisi ile devam edecek. Doğal afetlerle mücadele için kitap dağıtımı ve bilgilendirme yapılırken Lions İş Okulu öğrencileri de el yapımı ürünlerinin satışını gerçekleştirecek. Gösteri sanatları etkinliği de yüz boyama, animasyon ve çocuk tiyatrosu gibi eğlenceli faaliyetlerle çocuklara hoş vakit geçirtecek. Ayrıca çocuklar için boyama kitabı etkinliği de olacak. Lions Çevre Bilinci Komitesi, E-Atık Projesi’ni tanıtırken yeşil bir çevre için fidan dağıtımı yapacak. Aynı zamanda gönüllü öğretmenlerle Halk Eğitim Merkezlerinde yürütülen Lions Beceri Kazandırma Kurslarının da tanıtımı yapılacak. Lions Hayvan Haklarını Koruma Komitesi ise katılımcıları hayvan barınakları ve hayvan edinme konularında bilgilendirecek. İsteyenler Cumhuriyet Kadınları Fotoğraf Sergisi’ni gezebilecek ya da Celile Çelikel İmza Günü’ne katılabilecek. Gün boyunca, 2. el kitap satışı ve Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı Bolluca Çocuk Köyü tarafından el yapımı hediyelik eşya satışı gerçekleştirilecek. Dileyenler Kızılay’a kan bağışında da bulunabilecek.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)