1 Aralık 2013 Pazar

BAŞARAN ULUSOY;TURİZMİN BUGÜNLERE GELMESİNDE TÜRSAB'IN PAYI ÇOK



Türk turizminin gelişmesinde TÜRSAB'ın payının büyük olduğunu söyleyen Başaran Ulusoy, "Turizm geleceğimizdir. Türkiye müşteri bekleyen değil karar veren turist gönderen bir ülke konumuna geldi. Biz gün bize vize koyanlara biz vize koyacağız.Türkiye vize koyulacak ülke değil vize vermiyorsanız gelmiyoruz dedi.

TÜRSAB 21. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Ulusoy konuşmasına devam etti:"Siyasi istikrar, ekonomik istikrar ile 2012 yılında 13 milyon insanımız seyahat etmeye başladı. Türkiye müşteri bekleyen değil karar veren turist gönderen bir ülke konumuna geldi. Benim hesap vereceğim yer burası. Konuşacağım yer burası.Bana bir şey sorun ben iki anlatayım Türsab adabı içinde yanıtlayayım benim gizlim saklım yok dedi.


SINIRLARIMIZDA BARIŞ İSTİYORUZ
Sektör olarak bizim, ülkenin barış ortamında yaşamasına katkı sağlamak durumundayız. Ülke genelinde hepimiz şiddetten arındırılmış bir ortamda olmamız lazım. Turizm geleceğimizdir. Türk turizminin bugünlere gelmesi kolay olmadı. Gıptayla izlenen Türk turizmindeki gelişmede TÜRSAB'ın payı çok büyüktür. Diğer sektörler ithal ederek ihraç ediyor. Biz doğrudan ihraç ediyoruz. Sayın Bakanımız TÜRSAB Genel Kurulu'nu yakından izliyor;Büyük bir camiayız tabii ki yakından izleyecek biz dışarıdan izlenecek bir kurum muyuz?


DOĞAYA SAYGILI OLMALIYIZ
Çevre yoksa, tabiat yoksa turizm de yapamazsınız. Kültürel balıkçılığımızı ben de destekliyorum. 14 yıldır mücadele ediyoruz. Artık denizleri kirletmememiz lazım. Kaz Dağlarına kazlar geçsin diye bu ismi vermişler. Burayı korumamız gerekiyor. Doğayı korumamız lazım.14 yıldır başkanlığını yaptığım bir kurumun başkanı olarak gerçekleri siyasetçilere söylemeyi bir borç bildim. Tarım politikalarımızı geliştirmek durumundayız. Peynirimizi, soğanımızı, büyükbaş hayvanımızı Hollanda'dan almak durumunda kalmayalım. Köylüyü desteklemek durumundayız. HES'ler konusunda bir Karadeniz çocuğu olan Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın  buna dikkat edeceğini düşünüyorum. Altını, gümüşü bulursunuz ama toprağı bir daha bulamazsınız.

HİZMETKARINIZ OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM
Bu ülkede sizin hizmetkarınız olmaktan şeref duyarım. 59 ülkeyi gezen bir başkan olarak söylüyorum şimdi vize konusunda kabadayılık sırası bizde. Türkiye artık vize koyulacak ülke değil. Vize koyanlara söylüyorum. Biz de gelmiyoruz kardeşim. Bize vize koyanların bir gün bizim onlara vize koyacağımızı düşünmeleri lazım.


BU ÜLKEDE OTOBÜS DEĞİL TREN ÇALIŞTIRACAĞIM
Sürdürülebilir, akıllı, planlı bir ekonomiden yanayız. Bugün raylı sistemin devreye girmesi koşan bir Türkiye olduğumuzu gösteriyor. Bana otobüsçü diyorlar ama ben tren işleteceğim. Sportif faaliyetleri, dinsel faaliyetleri, siyasi faaliyetleri bu kurumdan içeri sokmadım. Kongre turizmi için çok çalıştık. Kongre turizminde dereceye giremiyorduk. Şimdi 10'nuncu sıradayız.


BAŞBAKAN DESTEK VERDİ
Bazıları Başbakan Başaran Ulusoy'a küsmüş diyorlar. Başbakan küsseydi Efes Kongre Merkezi'ni açmazdı. 14 yıldır yapacaklarım için söz verdim yaptım. Efes Kongre Merkezi için öncülük yaptık.


MÜZE İHALESİNE TÜRSAB KAZANDI
Ben TÜRSAB'ın neferiyim. Müze ihalelerini alırken kendi şahsi varlığımı kefalet olarak koydum.Bugün bir bisiklet almak istesem kredi alamam. Ama neden bu müzeleri aldınız diye sorguladılar. Biz birçok grupla ihaleye girdik ama biz kazandık. Bununla ilgili çok konuştular. Ben tüm bunlara işte burada Genel Kurul'da aile arasında cevap vereceğim.


CRUİSE TURİZMİ BÜYÜDÜ
Cruise turizmi çok gelişti. Bayramda 78 ülkeye turist gönderen bir ülkede yaşıyoruz. Sizlerle şükran duyuyorum. Bir gemiden 10 gemiye, 10 gemiden bin gemiye ulaştık. Artık liman yok. Bu alanda daha da ilerleme gösterebilirdik. Taraflar birbirini anlamadı ve maalesef 25 milyar dolar kaybettik. Arap Baharı'nın ilk gününde Osmanlı'nın izleri olan o topraklara desteğe gittik. Suriye ve Irak'taki olaylardan üzüntü duyuyoruz. ABD petrol parasını alıyor ya biz.. Şimdi birlik zamanı"


KAÇAK ACENTALARLA MÜCADELE ETTİK
5280 Kaçak faliyette bulunan şirket tespit ettik inceleme başlattık.653 şirket hakkında yasal işlem yapıldı.1618 yasa taslağımızı sitemize koyduk bakanlık anlaşma sağlanmadı taslağı sitenizden kaldırın dedi.Bu taslak tüm acentalarımızın faydasına  olan maddeler içeriyor mücadelemiz devam ediyor dedi.

TÜRSAB MESLEK BİRLİĞİ OLARAK ÇOK GÜÇLÜ

TÜRKİYE'DE TURİZMİ 12 AYA YAYARAK TURİZMİN DALLARINA ÖNEM VERMELİYİZ

Abdurrahman Arıcı, Bakanlık olarak önümüzdeki 10 yıl içinde en fazla turist çeken ve en çok para kazanan ilk 5 ülke arasında yer almak istiyoruz.Türkiye'nin turizmde hak ettiği noktalara ulaşabilmesi için yeni pazar ve turizm türlerine ihtiyaç olduğunu söyleyen Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, "Turizmi 12 aya yayarak kongre, sağlık, yayla turizmi ve kültür turizmi gibi alanlara önem vermemiz gerekiyor" dedi.

Türkiye'nin ekonomide gösterdiği başarıda turizmin payının yüksek olduğunu belirten Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı TÜRSAB'ın 21. Olağan Genel Kurul'unda Türkiye'nin turizmdeki başarısını ve 2023 hedeflerini anlattığı konuşmasında şunları söyledi:Türkiye turizminin gelişiminde TÜRSAB'ın payı yüksek. Bakanlık olarak önümüzdeki 10 yıl içinde en fazla turist çeken ve en çok para kazanan ilk 5 ülke arasında yer almak istiyoruz.

 Ülkemiz turizminin hak ettiği noktalara ulaşması için yeni pazar ve turizm türlerine ihtiyacımız var. Turizmi 12 aya yayarak kongre, sağlık, yayla turizmi, kültür turizmi gibi alanlara önem vermemiz gerekiyor. 12 yılda seyahat acenta sayısı yüzde 80 artış gösterdi.Akdeniz'de bulunan acentalara göre Anadolu'da bulunan illerimizdeki acenta sayısında %50 artış sağlanmış TÜRSAB güçlü bir meslek birliği haline gelmiştir. Önümüzdeki 2 yıl içinde belirlenecek yeni TÜRSAB yönetimine şimdiden başarılar dilerim.

TÜRSAB 21'İNCİ OLAĞAN GENEL KURUL HEYECANLI VE HAREKETLİ BAŞLADI


Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB)'ın 21. Olağan Genel Kurulu, İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı, Anadolu Auditorium'unda bugün gerçekleşti.


Başkan Başaran Ulusoy tüm konukları kapıda karşılayarak tek hatır sordu hoşgeldiniz dedi.Seyat acenta sahipleri soy adlarına göre bankodan kartlarını aldı.Karlarını alan acenta sahipleri birde çanta içinde tanıtım cd'si ,dergi ve gazete verildi




Başkan Başaran Ulusoy tüm konukları kapıda karşıladı.Bir ayağı alçıda Ankara'dan Türsab Aşkı için geldim başkanım diyen Yasemin Kocaman vardı.


 Seçimlerde oy kullanmak için Bebeğinle birlikte Hatay'dan gelen Anne vardı.


Türsab seçim heyecanını defalarca yaşamış Çetin Kayra vardı.Herkes Türsab için birlik ve beraberlik içinde seçim çoşkusunu yaşıyordu.


21'inci Olağan Genel Kurul'un ilk günü açılış törenine Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, bakanlık yetkilileri,İzmir Vali yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı,Turob Başkanı Timur Bayındır,  konuklar ve  seyahat acentası temsilcileri katıldı.Birinci oturumda TÜRSAB'ın geçmiş dönemini özetleyen bir tanıtım filmi gösteridi.


















29 Kasım 2013 Cuma

“DÜNYANIN EN ÖNEMLİ TASARIMCILARI İDW 2013 İLE İSTANBUL’DA”

DÜNYA TASARIMCILARI İSTANBUL’DA


8 yıldır, dDF’in (Dream Design Factory) organize ettiği ve bu sene ilk defa Maçka Küçük Çiftlik Park’ta gerçekleşen İstanbul Design Week kapılarını açtı. 27 Kasım – 1 Aralık tarihleri boyunca, dünyanın en önemli tasarımcılarına ev sahipliği yapacak olan etkinliğin açılışına tasarım ve yaratıcı endüstri dünyasının önemli isimlerinin yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da katıldı. İstanbul’un uluslararası en köklü tasarım oluşumu olan İstanbul Design Week, bu sene ilk defa Eski Galata Köprüsü’nden ayrılıyor. Tamamen tasarım adanmış bir hafta olan İstanbul Design Week, tasarım sergileri, konferanslar ve atölye çalışmaları ile 27 Kasım – 01 Aralık tarihleri arasında Maçka Küçük Çiftlik Park’ta gerçekleşiyor.


Türkiye’nin tanıtımına ve imajına yıllardır önemli katkılar sağlayan etkinliğin açılışında tasarım ve yaratıcı endüstri dünyasının fikir önderleri ve sanatçıların yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da yer aldı. Tüm tasarımcılarla sohbet eden Topbaş, sergideki ürünleri yakından inceledi.2005’ten bu yana toplamda 350 tasarımcı ve firma tarafından 4200 ürünün sergilendiği İstanbul Design Week, bu sene de beş gün boyunca tasarım, trend, moda, bilim, mimarlık ve teknoloji hakkında en yeni projeler, sergiler ve atölye çalışmalarıyla dopdolu bir program sunuyor.dDf (Dream Design Factory) Kurucu Ortağı Prof. Dr. Esra Ekmekçi, 27 Kasım 2013, Çarşamba günü düzenlenen açılış kokteylinde, İstanbul Design Week 2013 ile ilgili şunları söyledi;


“2005 yılından bu yana organize ettiğimiz İstanbul Design Week, uluslararası bir tasarım platformu olmasının yanı sıra, Türk tasarım sektöründeki genç üyelerin, uluslararası arenada rekabetleri için önemli bir katalizör olma görevi oluşturmuştur. dDf olarak Design Spirit İstanbul gibi 40 yaş altı 40 tasarımcıdan oluşan sergiyi hayata geçirmemizin arkasındaki misyonumuz da budur. İstanbul ve Türkiye’nin uluslararası tanıtımına önemli bir katkı sağlayan İstanbul Design Week’e herkesi bekliyoruz.”

Bu sene, “Tasarım ve Kent” başlığını konu eden İstanbul Design Week, Finlandiya, İsviçre, İngiltere, Avusturya, Polonya, İtalya, Hollanda, Almanya ve Fransa gibi farklı ülkelerin tasarım yaklaşımlarının görülebileceği sergileri misafir ediyor. Neredeyse her bir günü, ayrı bir ülkeye adanmış olan İDW’de, Polonya, Helsinki, İsviçre gibi ülkelerin tasarım yaklaşımlarını gözler önüne serilecek.Geçtiğimiz senenin tasarım başkent olan Helsinki’den, Finlandiyalı en iyi tasarımların ve tasarımcıların ödüllendirildiği Finnea Ödüllü tasarımlar, İstanbul Design Week kapsamında, beş gün boyunca sergilenecek. Dünyayı gezerek; Finlandiya tasarımlarını, tasarımcılarını, şirketlerini tanıtmayı amaçlayan sergi, İstanbul Design Week ile ilk defa Türkiye’ye geliyor. Finlandiyalı birçok ödüllü tasarımcılar ve Finlandiya Başkonsolosu Nina Vaskunlahti’nin de katılımlarıyla İDW’nin ikinci günü (28 Kasım, Perşembe) çok özel bir kokteyl verecekler.


30 Kasım 2013 Cumartesi günü, İsviçre Tasarım Danışmanı Pierre Keller vereceği konferans ve İsviçre’den gelecek olan genç tasarımcılarla İstanbul Design Week’te İsviçre rüzgârı esecek.

Polonyalı seramik - porselen tasarımcıların, bardak ve kupalardan oluşan özgün koleksiyonu da İstanbul Design Week’te tasarım severlerle buluşacak. Polonya’nın tasarım anlayışını seramik bardaklara taşıyan sergi, 20. ve 21. yüzyılda Polonya tasarım tarihini inceleme fırsatı sunacak. Türkiye-Polonya arasındaki ilişkilerin 600. yılını kutlayacağımız 2014 yılı öncesinde ağırlanacak olan Polonyalı ünlü tasarımcıların, 1 Aralık 2013 Pazar günü vereceği workshop ile seramik – porselen bardakların üzerine tasarım yapma fırsatı yaşayacaksınız. Ayrıca, dünyanın önde gelen 15 mimarlık okulunun projeleri, aralarında Aziz Sarıyer, Can Yalman, Koray Özgen gibi 2007 yılından 2012 yılına kadar ödül almış ünlü Türk tasarımcıların ödül alan ürünleri, İngiltere’nin en ünlü sanat ve tasarım üniversitesi “Royal College of Art” mezunu 8 gencin bir araya gelerek yarattığı “No Borders-Sınır Yok” sergisi, 10 yaratıcı sürpriz ismin İstanbul’un önde gelen mekânlarına özel tasarladığı Red Bull dolapları ve 2010 yılından beri düzenlenen 40 yaş altı 40 Genç Türk tasarımcıların 40 ürününden oluşan Design Spirit İstanbul da İDW 2013 kapsamında sergilenecek diğer projeler arasında yer alıyor.

“İDW 2013, genç tasarımcılar ve yeni tasarım firmalarına da ev sahipliği yapıyor!”
İstanbul Desing Week bu sene de genç tasarımcılara ve yeni başlayan firmalardan oluşan Türkiye’nin ve dünyanın yaratıcı gençliğine de destek olmaya devam ediyor. Aralarında geri dönüşümlü sallanan sandalye Flaxx, Flat Craftwork, Derin Design, Ron Tasarım ve Naif Design gibi genç tasarımcıların kurduğu yeni firmalar ve tasarımların da olduğu İDW’de ayrıca Philips Geleceğin Televizyonu Yarışması’nın sonuçlarının yer aldığı özel öğrenci projelerinin sergileri ile gelecek nesil tasarımcıların keşfedilmesini destekleyecek.

“İDW 2013 yine Dünyaca ünlü konuşmacılara ev sahipliği yapıyor!
Sergiler kadar, yaratıcı endüstri dünyasından birçok özel ismi konferanslarıyla ağırlayacak olan İstanbul Design Week’in bu seneki konuşmacıları arasında, İsviçre Tasarım Danışmanı Pierre Keller, Arjantin doğumlu İsviçre’nin ünlü ve ödüllü Endüstriyel Tasarımcı Alfredo Häberli, dünyada trend haline gelen son yılların en yenilikçi tasarımı NOOKA saatlerinin kurucusu ve tasarımcısı Matthew Waldman, İrlanda CCAE Cork Mimarlık Fakültesi Bölüm Başkanı Jason O’Shaughnessy, Bosnalı Moda Tasarımcısı Anastasia Su, Mimar Martin Lesjak ve Finlandiya’dan Arni Aromaa gibi isimler yer alıyor.

“Sürprizlerle dolu 5 gün!”
Sergileri, katılımcı firmaları, konferansları, workshoplarıyla ve partileriyle dopdolu 5 gün sunan İstanbul Design Week’te sizleri Almanya’dan gelen çok özel bir ışık enstalasyonu karşılıyor. Ayrıca, FG ve Lounge FM’in sponsorluğunda, ünlü DJ’ler Murat Uncuoğlu ve Birol Güven, 1 Aralık Pazar günü “Music & Design” workshop ile İDW’ye keyifli bir nokta koyacaklar.

“İDW Sokağa çıkıyor!”
“Yaratıcılık ve Şehir Sergisi” adı altında İstanbul Kalkınma Ajansı desteği ile Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde yaratıcı endüstri mağazalarının vitrinlerinde bireysel tasarımcılara ait ürünler, özel vitrin sergisi kapsamında sergilenecek. Genç tasarımcıların farkındalık yaratmak için yaratılan bu projede satın almak isteyenler web sitesinden online olarak satın alabilecekler.
Detaylı bilgi için: www.sokakgalerisi.com

MAXX ROYAL GOLF & SPA ve VOYAGE OTELLERİ TUR OPERATÖRLERİNİ ÖDÜLLENDİRDİ

Maxx Royal Golf & Spa ve Voyage Otelleri’nin ortak düzenlediği bir törenle Antalya Tur Operatör ödülleri 26 Kasım’da sahiplerini buldu.Bu yıl 2.si gerçekleşen Antalya Tur Operatör ödülleri töreni 26 Kasım 2013 tarihinde, Antalya Belek’te bulunan Maxx Royal Golf & Spa’nın ev sahipliğinde gerçekleşti. Belek bölgesinin önde gelen iki büyük ve önemli oteli tarafından düzenlenen gala yemeği, yaklaşık 500 davetlinin katılımıyla gerçekleşti.  180 kuruluşun aday gösterildiği ödül töreninde acenteler 41 kategoride yarıştı.
Maxx Royal Golf & Spa ‘da gerçekleşen ödül törenine Otellerin genel müdürleri, acente ve tur şirketlerinin temsilcileri katıldı. Maxx Royal Golf & Spa’nın Genel Müdürü Tarkan Aksoy, Voyage Belek Oteli Genel Müdürü Ceyhan Keskün ile her iki otelin Satış Pazarlama Koordinatörü Cengiz Şahin tarafından tur ve acente temsilcilerine başarı ödülleri verildi.


Maxx Royal Ödülleri:
TUI DEUTSCHLAND- BATI AVRUPA BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
TUI JETAIR  BATI AVRUPA İKİNCİLİK ÖDÜLÜ
TUI AIR TOUR BATI AVRUPA ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ

TEZ TOUR- DOĞU AVRUPA BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
PENINSULA TOURS- DOĞU AVRUPA İKİNCİLİK ÖDÜLÜ
SUMMER TOUR- DOĞU AVRUPA ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ

TUI UK- İNGİLTERE PAZARI BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
ODEON TOURS- RUS PAZARI BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
PEGAS TOURISTIC- RUS PAZARI İKİNCİLİK ÖDÜLÜ
TEZ TOUR- RUS PAZARI ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ

CIP SERVICE- KAZAKİSTAN PAZARI BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
CONSUL TRAVEL- KAZAKİSTAN PAZARI İKİNCİLİK ÖDÜLÜ
RADUGA TRAVEL- KAZAKİSTAN PAZARI ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ



H&H TOURISTIK- GOLF PAZARI BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
BILYANA GOLF HOLIDAYS- GOLF PAZARI İKİNCİLİK ÖDÜLÜ
AYT GOLF & WELLNESS- GOLF PAZARI ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ

GENX TURIZM- KONGRE&TOPLANTI BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
IDEE TRAVEL- KONGRE&TOPLANTI İKİNCİLİK ÖDÜLÜ
EVO EVENT- KONGRE&TOPLANTI ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ

ETS TUR- İÇ PAZAR BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ

CORENDON TOURISTIC- FUTBOL BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ


Voyage Ödülleri:
THOMAS COOK AG- BATI AVRUPA BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
THOMAS COOK BELGIUM- BATI AVRUPA İKİNCİLİK ÖDÜLÜ
MEETING POINT- BATI AVRUPA ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ

TEZ TOUR- DOĞU AVRUPA BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
AKAY TRAVEL- DOĞU AVRUPA İKİNCİLİK ÖDÜLÜ
ODEON TOURS- DOĞU AVRUPA ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ

THOMAS COOK UK- İNGİLTERE PAZARI BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
TUI UK- İNGİLTERE PAZARI İKİNCİLİK ÖDÜLÜ
OTS ZENACCOM- İNGİLTERE PAZARI ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ

TEZ TOUR- RUS PAZARI BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
PEGAS TOURISTIC- RUS PAZARI İKİNCİLİK ÖDÜLÜ
ODEON TOURS- RUS PAZARI ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ

CIP SERVICE- KAZAKİSTAN PAZARI BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
ELSENAL TURIZM- KAZAKİSTAN PAZARI İKİNCİLİK ÖDÜLÜ
ELITE CLASS- KAZAKİSTAN PAZARI ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ

MILLENIUM GOLF- GOLF PAZARI BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
MATRIX TRAVEL GOLF- GOLF PAZARI İKİNCİLİK ÖDÜLÜ
BILYANA GOLF TRAVEL- GOLF PAZARI ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ


KONGRECHI TUR- KONGRE&TOPLANTI BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
CONCENSUS TURIZM- KONGRE&TOPLANTI İKİNCİLİK ÖDÜLÜ
ATESBOCEGI- KONGRE&TOPLANTI ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ

ETS TUR- İÇ PAZAR BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ

COOL TURIZM- FUTBOL BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ


DÜNYA GÜZELLELERİ AZİZ TAŞTAN'IN OKUDUĞU TÜRKÜLERE EŞLİK ETTİ

DÜNYA GÜZELLELERİ'NE TÜRKÜLÜ ZİYAFET

Miss Eurovision İnternational 2013 Güzellik yarışması nedeniyle ülkemizde bulunan Dünyanın tescilli 25 güzeli yarışma öncesi moral depoladılar.Gündüzleri İstanbul'un tarihi ve turistik yerlerini turlayan Miss Eurovision İnternational kraliçeleri gece ise İstanbul'un yeni gözde mekanlarından biri olmaya aday Beymarmara suite otel'in barında Aziz Taştan'ı dinleyerek tef çalıp göbek attılar


"Mavilim mavişelim" ile sahneye atladılar!...
25 ülke güzeli Özgün ve Türk Halk Müziğin'in yeni prensi Aziz Taştan'ın söylediği " Mavilim Mavişelim" "Halkalı Şeker" "Ankara'nın Bağları" türkülerinin hareketli ritimlerine sessiz kalmayarak bir anda sahneye atadılar.


Aralarında sadece Miss Eurovision Turkey güzeli Derya Erdem'in dışında hiç birinin Türkçe bilmediği dünya güzelleri Aziz Taştan'ın okuduğu türkülerle adeta "Müziğin evrensel ve ortak bir dil" olduğununda ıspatlamış oldular.

Ünlü Organizatör Ahmet Akkaya'nın davetlisi olarak mekanda kurtlarını döken tescilli güzeller 29 Kasım Cuma günü WOW Convention Center Opal'de yapılacak final önceside büyük bir moral depolamış oldular.

Gecenin ilerleyen saatlerinde Aziz Taştan'ın türküleriyle coşup oynayan güzeller gecenin ilerleyen saatlerinde bir hayli yorulduklarından  aynı mekanda sahne alan ünlü sanatçı Ekin'i  dinleyemeden odalarına çekildiler.


KADİR TOPBAŞ İSTANBULLU TURİZMCİLER İLE TUROB YEMEĞİNDE BULUŞTU




İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbullu Turizmciler ile TUROB’un Yemeğinde Bir Araya Geldi. Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB)’nin Geleneksel Öğle Yemeği, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş’ın katılımı ile 28 Kasım 2013 Perşembe günü, Renaissance Polat İstanbul Hotel’de gerçekleşti.


Başkan Topbaş'ın, İstanbul turizmindeki son gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu yemeğe, İzmir Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Tülin Ersöz, TYD Başkanı Murat Ersoy, TUREB Başkanı Şerif Yenen, protokol konukları, turizm profesyonelleri ve basın mensubu katıldı.


Yemek öncesinde konuşan TUROB Başkanı Timur Bayındır, başta İstanbul turizmi olmak üzere sektöre ilişkin değerlendirmelerde bulundu.  Bayındır; “2013 yılının sonuna yaklaştığımız bugünlerde, 2014 için planlama ve bütçeleme hazırlıklarımızı tamamlamak üzereyiz. Bu yıl TUROB olarak, Kasım ayında gerçekleşen WTM Londra ve Selanik turizm fuarlarına katılarak, ülkemizin ve İstanbul’un imajına ve gelecek döneme yönelik temaslarda bulunduk. Gerek bu temaslar gerekse rakamlara göre bu yıl bir takım negatiflikler sebebiyle sektörümüzün performansı maalesef beklenin altında kaldı. Uluslararası veri analiz şirketi STR Global tarafından yapılan açıklamaya göre, 2013'ün ilk 10 aylık döneminde İstanbul'un doluluk oranı %6,9 düşüş göstererek, %73,5’den, %68,4'ye gerilemiş ve tüm Avrupa'daki en büyük düşüşü yaşayan destinasyon olmuştur. TUİK'in verilerine göre ise, Türkiye'ye ilk 10 ayda gelen turist sayısı 31.757.624 olarak açıklanmış, 2013 yılsonu itibariyle de bu sayının 35 milyona ulaşması, hatta geçmesi hedefleniyor. Türkiye’de ise %10,24’lük bir artış yaşandığı tespit edilmiştir. Yine TUİK'in, İstanbul istatistiklerine göre, 2012 ile kıyasladığımızda %9,3'lük bir artış yaşanmış ve 2013 yılının Ekim ayında kente 998.442 kişi gelmiştir. Yıl genelinde ise İstanbul ilk 10 ayda %11,9'luk bir artış yakalamış görünüyor. Bunlar güzel gelişmeler ancak görünen fazlalıklar nerede? STR Global şirketinin araştırmalarına baktığımızda, durum maalesef çok parlak değil. 2013’ün 10 aylık döneminde İstanbul’daki doluluk oranlarının %7’ye yakın düştüğünü ortaya koyarken, İstanbul’u tüm Avrupa’daki en büyük düşüşü yaşayan destinasyon olarak ilan ediyor. Durum böyle olunca bir kaos ortaya çıkıyor. Bir yandan gelen sayısı artıyor bir yandan otellerde konaklayan sayısında düşüş var. Veriler arasındaki bu çelişkinin sebebini tam bilmemekle beraber, İstanbul'daki yatak kapasitesinin hızlı artışı, transit geçişler, günlük kiralık konutlar, taksim olayları ve Suriye'den gelenler bu durumunun nedenlerini daha belirgin hale getirecektir. Unutmamak gerekiyor ki, Taksim Gezi Parkı olayları bu durumun başında geliyor. Gezi olaylarından sonra ne yazık ki tam olarak bir toparlanma söz konusu değil ve maalesef 2014 yılı için de size parlak müjdeler veremiyoruz. Bu gerçek tabii ki bizi umutsuz bir tabloya yerleştirmemekle beraber, turizmin ne kadar kırılgan, anlık aksiyon alınması gereken ve sağlam bir altyapıya sahip bir sektör olduğunu göstermektedir. Dinamik bir şehir yönetimi ile çalışmamız gerekiyor” diye konuştu.

“Otel Yatırım Tablosunda Alternatif Bölgeler Ön Plana Çıkıyor”
TUROB’un hazırlamış olduğu rapor doğrultusunda, İstanbul'un 2009 yılından bu yana son 5 yıl içerisindeki konaklama kapasitesini incelendiğinde 5 yıllık süre içerisindeki yatırımların büyük bir çoğunluğunun, 5 yıldızlı yüksek kapasiteli otellere, 4 yıldızlı otellere, özel belgeli ve butik otellere yapıldığını söyleyen Bayındır şunları aktardı; “5 ve 4 yıldızlı otel yatırımlarındaki artış, yabancı zincirlerin ağırlıklı olarak pazara girmesi ve yerli zincirlerin ağlarını genişletme eğilimleri olarak yorumlanabilirken, özel belgeli ve butik otellerdeki artış ise değişen misafir profili ve bu otellerin ağırlıklı olarak İstanbul Tarihi Yarımada'da konumlanması olarak açıklanabilir. Raporda ortaya çıkan diğer bir önemli nokta ise, 4 ve 5 yıldızlı otel yatırımlarının büyük bir çoğunluğunun İstanbul Anadolu Yakası'nda olmasıdır. Bu da İstanbul'un Taksim ve Tarihi Yarımada gibi bilinen turizm merkezlerinin yatırım kapasitelerini doldurduklarını ve alternatif bölgelerin ön plana çıktığını göstermektedir.”


İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş:
“İstanbul’a Vizyon Kazandırdık”
TUROB’un geleneksel öğle yemeğinde konuşan ve göreve geldikleri günden bu yana İstanbul’un turizmini geliştirmek amacı ile çalıştıklarını belirten İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul’un tanıtımına katkı sağlamak için turizm sektörünün büyük önem taşıdığına dikkat çekti. Turizm sektörünün pazar payının küresel krize rağmen çok yüksek olduğuna vurgulayan Topbaş, kriz dönemlerinde kendisini en hızlı toplayan sektörlerin başında yine turizmin olduğunu ifade etti. Topbaş; “2004 yılında göreve geldiğimizde İstanbul turizmini nasıl geliştirebiliriz diye düşündük ve yaptığımız toplantıda “Turizm Geliştirme Platformu” kurduk. Kentimizin ekonomisine ve istihdamına katkı sağlarken, İstanbul’un tanıtımı ile ilgili çalışarak, dünya barışına katkı sağlamayı istedik. Gelinen noktada güzel bir başarı öyküsü var. Kentimizin turizmden hak ettiği payı almasını hedefledik. Henüz ilk basamaklardayız ve ne yapmak gerekiyorsa onun için hazırız. Kültürel ve tarihi zenginliklerimizin takdimi ve alışverişin yanı sıra, yeni destinasyonların oluşturulması adına da katkı sağlamak için hazırız” diye konuştu.


 “İstanbul Marka Değeri Olan, Önemli Bir Kent”
1990 yılında dünyada dolaşan turist sayısının 450 milyonken bu rakamın günümüzde 1 milyarı aştığına dikkat çeken Başkan Topbaş, dünya ülkelerinin en büyük rekabet alanının turizm sektörü olduğunu söyledi. Birçok projeyi hayata geçirdiklerini söyleyen Topbaş, konuşmasına şöyle devam etti; “İstanbul'un denizleri temiz ve plajları açık. Bu durum İstanbul için önemli. İstanbul marka değeri olan önemli bir kent. Bulunduğu konum itibarıyla da önem taşıyor. Şu an THY, İstanbul'dan 244 şehre uçuş yapmakta ve hızla gelişiyor. Dünya turizm endüstrisinde en büyük payı alan sekiz ülkenin içinde yer alıyoruz. 8. sırada yer alan Türkiye’yi bu yarışta en ön saflarda görmek istiyoruz. Bunlar geçmişte hayaldi, şimdiyse her biri gerçekleşti. 2012 yılında 35 milyon turist ağırladık ve bu rakamın yılsonunda 38 milyona çıkması bekleniyor. 26 milyar dolar da gelirimiz var. Önümüzde iki hedef olmalı. İlki turist sayısını arttırmak ve ilk etapta 50 milyon turist ağırlamak. İkincisi ise kişi başına turizm harcamasını yükseltmek. İlk 8 ülkenin kişi başına turist harcaması 1.100 dolar iken Türkiye’ninki 743 dolar. Bu hedeflere ulaşacak potansiyelimiz var. Şu an İstanbul’da yatak kapasitesi 150 bini aşmış durumda. Eğlence tesisi kapasitesi ise 100 bine yakın. İstanbul büyük kongre şehirleri arasından sıyrılarak dünya birincisi oldu. Bu açıdan kentin kongre adresi olması çok avantajlı. Bu sayede toplantılara katılım %30 artıyor. Ziyaretçi sayısında Avrupa’nın en fazla büyüyen şehri olduk. Dünya turizm kenti sıralamasında Dubai, Hong Kong, Barcelona, Milano, Roma, Amsterdam, Tokyo, Los Angeles gibi şehirleri geride bırakarak 6. olurken bugün Bangkok, Londra, Paris, Singapur ve New York ile yarışıyoruz. 2004’te 3,5 milyon olan turist sayısı 10 milyona ulaştı. Bu ciddi bir başarıdır. İstanbul’un kendi kültürel değerlerini henüz tam olarak hissettiremedik. Turizme sadece Tarihi Yarımada’nın ve Galata Pera’nın bir bölümünü açabildik. Halbuki İstanbul çok zengin bir şehir. Buraya gelmeden önce 5. kez düzenlenen Flower Show Türkiye Süs Bitkileri, Peyzaj ve Yan Sanayileri Fuarı’nın açılışına katıldım. Dünyanın iki büyük fuarından biri haline gelmiş durumda ve 300 civarında katılımcının 67’si yabancıydı. Böyle güzel bir organizasyonun burada düzenlenmesi ve İstanbul’dan yansıtılması, Türkiye’de üretilmesi ve ihracata başlanmış olması gerçekten gurur verici. Artık sadece park ve bahçelerde değil, duvarlarda, elektrik direklerinde bile çiçekleri görebiliyorsunuz.”


28 Kasım 2013 Perşembe

Türkiye’nin ilk Feng Shui Oteli Workinn’in, Mutfaklarında İnoksan İmzası Var!


Endüstriyel mutfak sektörüne ışık tutan projelerin mimarı İnoksan, ilklerin ve en iyilerin tercihi olmayı sürdürüyor. Kocaeli Gebze’de inşa edilen Workinn Hotel, ülkemizde bir sanayi bölgesinde yer alan YEŞİL BİNA LEED GOLD sertifikalı ilk otel olma özelliğine sahip. Workinn Hotel’in mutfakları ise ilklere imza atan İnoksan tarafından projelendirdi.Workinn Hotel’de Feng Shui öğretisinin  temeli olan 5 element (ağaç, ateş, toprak, metal ve su) değişik formlarda, renklerde ve materyallerde dengeli bir biçimde kullanılmış. Feng Shui oteli olarak da adlandırılan Workinn Hotel’de; Yin ve Yang’ın dengesini lobi, restoran, bar, pastane, toplantı odaları, spor ve spa alanları gibi ortak mekanlarda ve odaların tamamında hissetmeniz mümkün. Özellikle bulunduğumuz çevrenin ihtiyacı olan ve kendinizi daha iyi hissetmenize yol açacak doğa ile birlik hissi tüm alanda vurgulanıyor.


Workinn Hotel, 105 Business Room, 26 Executive Room, 2 Handicap Room, 14 Junior Suite, 8 Premier Suite, 6 Apart Room, 1 Presidential Suite’den oluşan toplam 162 adet birbirinden konforlu odalarıyla kaliteden ödün vermeden hizmet sunuyor. Mutfağın lideri İnoksan ise otelin; ana mutfak, bar, pastane kafe mutfağı ve ileride açılmak üzere pişirici cihazlar hariç çatı katı banket mutfağı ve bodrum kat banket mutfağını projelendirdi. İlklerin ve en iyilerin tercihi olmayı sürdüren İnoksan, Türkiye’nin ilk Yeşil Bina Leed Gold sertifikalı oteli tarafından da tercih edilerek, mutfağın lideri olduğunu bir kez daha kanıtlamış oldu.


Açık mutfak konseptinin trend olduğu son günlerde, misafirlerin de açık mutfaklara olan ilgisi artıyor. Bu doğrultuda açık mutfak tercih eden Workinn Hotel, profesyonel mutfak tercihi İnoksan’dan yana kullandı. İnoksan’ın projelendirdiği Workinn Hotel açık mutfağı, misafirlerin önce göz daha sonra damak zevklerine hitap edecek cinsten tasarlandı. Açık mutfakta gönül rahatlığıyla yemek yiyen misafirlerin taleplerini de göz ardı etmeyen Workinn Hotel, otelin diğer mutfakları gibi burada da İnoksan profesyonelliğine güvendi.


27 Kasım 2013 Çarşamba

BEYOĞLU’NDA HER TÜRLÜ ENGELSİZ,SORUNSUZ YÜKSEK DÜZEYLİ BİR YAŞAM VAAD EDİYORUZ

FELSEFEMİZ ÖNCE İNSANA SAYGI

Her türlü kamu yönetiminde esas aktör insandır. İnsan yoksa kamu yoktur, yönetimi de yoktur. Bu nedenle temel yönetim felsefemiz önce insan kaynaklı ve özel yaşama saygıdan ibaretle başlayacaktır. İnsanların yaşama alanlarının korunup kollanması, tanıdıkları bildikleri mahallelerinde yaşamlarını devam ettirmelerini, bu esnada yaşam kalitelerini arttırmalarını sağlayacak her türlü engelsiz, sorunsuz yüksek düzeyli bir yaşam sürdürmelerini sağlamakla mükellef olacağız. Bütün yönetim felsefemiz bu doğrular üzerine inşa edilecektir. Sosyal demokrasiye ve dolayısıyla sosyal adalete olan tam inancımız sayesinde Beyoğlu nu bir yaşam cazibe merkezi haline getirmekten çekinmeyeceğiz.Kentler mimarlar tarafından değil, içinde yaşayan insanlar tarafından inşa edilir, var edilir. İnsanların yaşam biçimleri, gelenek ve görenekleri, ananeleri ve her türlü inanışları, siyasi fikirleri ve de bakış açıları, o kentin mimarisini de belirlemede etkendir. Önce binaları inşa edip, sonra insanları sizin istediğiniz biçimde yaşamalarına mecbur tutamazsınız. Bu tutmaz. Zira uydu kentlerden şehir merkezlerine dönüşlerin başlaması da bu yüzdendir.

BOYUNA DEĞİL, ENİNE KENTSEL DÖNÜŞÜM AYNI MAHALLE, AYNI KOMŞU
Çarpık kentleşmeden kurtuluş ancak yerinde kentsel dönüşümlerle mümkün olabilir. İnsanların yerlerini değiştirmeden aynı mahallede aynı komşusuyla devam edecek bir yaşamla organize edilecek bir kentsel dönüşüm planı ancak başarılı olabilir. Dikine bir yaşam alanı yaratılarak, mahalle ve komşusundan çok uzaklarda planlanan kentler, kentsel dönüşüm değil, ancak kentsel taşınma olabilir. Kentsel dönüşümün esası aynı mahallede aynı komşuyla yaşamın devamı şeklinde olmalıdır.

BEYOĞLU CENTRAL
Kozmopolit yapısıyla Beyoğlu, Türkiye’nin küçük bir örneği gibi görülebilir. Her ilden, her dilden, her kültürden, her dinden kısacası bir toplum mozaiği diyeceğimiz bir yapıya sahiptir. Önce insan odaklı kamu yönetimi, böylesi bir yapıyı kesinlikle göz önüne almalı ve bu yapı ile ilgili sosyal yaşam projeleri üretmelidir. Beyoğlu Central bu yapının yaşaması ile ilgili önemli bir çalışmadır. Beyoğlu sakinlerinin kendilerini ifade edebilecekleri, farklı kültür, inanış ve ideolojilerini paylaşabilecekleri, ortak çalışmalar yapabilecekleri, kendilerini tanıtabilecekleri ve diğer yaşayanlarla ortak yaşam biçimi oluşturabilecekleri bir merkezdir. İnsanlar bu merkezde sinema, tiyatro, kütüphane, kafeteryalar, bilişim vb gibi olanaklardan faydalanıp vakit geçirecekleri, çocukları için kreş, yaşlıları için yaşlı bakım servislerinden yararlanabilecekleri, yani yaşlısı genci, çocuğu bir arada bahsedilen paylaşımlarını yapabileceği bir merkez olacaktır. Bu merkez sayesinde ilçe halkının birbirlerine olan önyargıları tamamen ortadan kaldırılması, sosyal ve psikolojik hizmetlerin de verilmesi söz konusudur. Kısacası insana saygılı, barış huzur dolu bir Beyoğlu’nun temellerinin atılması olacaktır.

EV HANIMLARINA ÜNİVERSİTELERDE MESLEK EĞİTİMİ, İŞ GARANTİSİ, BEYOĞLU’NDA %0 İŞSİZLİK
Beyoğlu’nda işsizlik %3.8 seviyelerindedir. Bu yüzde resmidir. Belki kategoriye girmeyenlerle bu yüzde artabilir. Fakat aynı zamanda Beyoğlu, istihdam yaratabilen bir ilçedir. İstihdamı yüksektir. Bu durumda Beyoğlu’nda işsiz kalmak demek, bazı şeylerin dikkate alınmaması demektir  Ancak işsiz kalmanın nedenlerinin başında da kalifiye iş gücüne sahip olamamak geliyor. Behsetmiş olduğum %3.8 işsizliğin büyük çoğunluğunu da ev hanımları oluşturmaktadır. İşsiz kalmalarının başında eğitim eksikliği ve mesleklerinin olmaması gelmektedir. Çevre üniversitelerle anlaşıp, üniversiteler bünyesinde meslek kursları düzenlenecek ve kursiyerlere üniversite kurs sertifika verilecektir. Bu programa katılmak için ilkokul mezunu olmak yeterlidir. Sertifikasını alan her ev hanımına da iş bulunacaktır. Çünkü Beyoğlu, turizm sektörünün hızlı geliştiği ve eleman açığı olan bir ilçedir. Meslek eğitimleri de bu paralelde Turizm İstihdamına uygun konularda olmalıdır. Kat hizmetleri, mutfak hizmetleri ve servis hizmetleri gibi eğitimler, bu açığı da kapatacaktır. Hatta yakın gelecekte Beyoğlu, kalifiye eleman ihraç edebilen bir konuma ulaşacaktır.

YAŞLILARA GÜNDÜZ BAKIMEVİ, HER MAHALLEYE KREŞ
Yaşlı bakımı günümüzde bilgi, beceri gerektiren ağır yükümlülükleri olan sosyal bir yaradır. Bu konuda ciddi bir kamu çalışması yoktur. Var olanlarının da durumu ve şartları ortadadır. Hepsi yatılı çalışmakta ve sosyal yaşam alanları sınırlandırılmıştır. Beyoğlu’nda açılacak “Gündüz Yaşlı Bakımevleri” kanayan bu yaralara derman olacaktır. Çalışan ve evinde yaşlısı olan her aileye verilecek olan bu hizmet, mesai saati başlamadan önce bakım görevlilerinin evlerden alacakları yaşlı vatandaşlarımız her gün (veya istenilen günlerde) bu merkeze getirilecek, her türlü günlük bakımları ile sosyal ihtiyaçları karşılanacak,  gıdaları, ,ilaçları vb gibi yardımları burada kalifiye eleman, doktor ve sosyolog lar tarafından gözetilecektir. Akşam mesai bitiminde de ailelerine yine görevliler tarafından teslim edilecektir.Bu paralelde her mahalleye bir kreş yapılacak ve çalışanların çocukları her türlü gidiş-gelişleri dahil olmak üzere günlük yaşamları ve eğitimleri bu merkezlerde yapılacak ve kesintisiz eğitimleri devam edecektir.“GÜNDÜZ YAŞLI BAKIMEVİ” ve “KREŞ” hizmetleri için Beyoğlu halkı hiçbir ücret ödemeyecektir. Tüm giderler belediye bütçesinden ve sponsorlarla sağlanacaktır.

HER ÖĞRENCİYE ÜNİVERSİTE BURSU, YURT TEMİNİ
Üniversite çağına gelmiş, belli bir puanı tutturmuş ve üniversiteye girmeye hak kazanan her öğrencimize, okuluna bağlı olarak minimum %50 den başlamak üzere üniversite bursları temin edilecektir. Yüksek puan alan  gençlerimize %100 burslar temin edilerek tahsil hayatlarını tamamlamaları sağlanacaktır. Okumaya azimli gençlerimizi bu paralelde okutacak, topluma faydalı birer birey olmalarını sağlayacağız.
İstanbul dışı eğitimlerde burs almaya hak kazanmış öğrencilerimize yurt konaklaması ile ilgili özen gösterilecek ve yardım yapılacaktır.

MUHTARLARA MAAŞ
Muhtarlar, en küçük kamu yöneticileridir. Ancak diğer kamu yönetimlerine göre bazı farklılıkları vardır. Bir anlamda özerk de sayılabilirler. Ancak bu özerklik son zamanlarda muhtarların aleyhlerine dönmüş ve gelirlerinde daralmalar olmuştur. İkametgah, nüfus sureti vb gelirleri, bürokrasideki değişikliklerle birlikte kesilmiştir. Bu suretle muhtarlarımızın tamamına her ay asgari masraflarını karşılayabilecek ölçüde (sgk primleri, kira, günlükdiğer giderler vb) her ay yardım yapılacaktır. Bununla ilgili belediye bütçesinden ayrılan paylar muhtarlarımıza yönelik kullanılacaktır.
Tüm bu bahsedilen projelerin amacı günlük yaşam standartlarını yükseltmektir. Önce İnsan dır. Diğer belediye hizmetleri zaten yapılması gereken hizmetlerdir. Yol, su, elektrik, park-bahçe vb hizmetler proje değildir.
Önce insan diyorum. Seçimlerin millete - memlekete hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Serhad USLAN
Beyoğlu Bld. Bşk. A.Adayı