28 Mayıs 2017 Pazar

10 Milyar USD Cirolu Sektörde Kaçak Acenteler Var

ESTECENTER’ in Lokomotifi Saç Ekimi 
Türkiye’de günde 1000 kişi saç ektiriyor, %90’ı İstanbul’da gerçekleşiyor.Sağlık turizminde öncü kuruluş ESTECENTER, branşlaşmış bir hastane olarak ehli ve devlet tarafından yetkilendirilmiş profesyonel bir ekip ile hizmet veriyor.ESTECENTER, konseptinde çalışan hastane sayısı Türkiye’de çok nadir bulunuyor. Son teknoloji makineler ile riskleri ortadan kaldırarak hizmet veriyoruz. Ağrı olayı ESTECENTER’ de ortadan kalkıyor.

OPERASYON ÖNCESİ 3 BOYUTLU FOTOĞRAFINI ÇEKİYORUZ
ESTECENTER son teknoloji cihazlarla çok özel hizmetler sunuyor. VECTRA ile hastanın 3 boyutlu fotoğrafını çekiyoruz. Cihazın önüne çıplak bir vaziyette geçiyorsunuz. Kendi bedeni üzerinden öncesi ve sonrası hakkında bilgi veriliyor. Burnunu yaptırmak isteyen hastamızı 3 boyutlu resmi çekiliyor. Öncesi ve sonrası cihaz sayesinde gösteriliyor. Hasta daha sonrasında, burun estetiği olduktan sonra bir sürprizle karşılaşmıyor. Bu göğüs ve diğer operasyonlar içinde geçerlidir. Bu ne anlama geliyor yapılan bölgenin öncesi ve sonrasını bu fotoğrafta görebiliyorsunuz. 

VAZER LİPOSELECT İLE YAĞ ALDIRMA OPERASYONU
Yine çok özel bir cihazımız olan VAZER LİPOSELECT ile Yağ aldırma operasyonu yapıyoruz.  Liposuction ameliyatı sadece kadınlar tarafından tercih edilmiyor günümüzde aynı kadınlar gibi erkekler de, bu popüler estetik operasyona ihtiyaç duydukları için estetik merkezlerinin kapısını çalıyor. Spora ve diyete rağmen bir türlü verilemeyen kilolar göbek çevresinde ve göğüste toplanıyor. LİPOSUCTION da bu inatçı yağ kütleleri ile baş edebilmek için tercih edilebilen bir uygulama oluyor. 

KONFOR VE ESTETİK ESTECENTER’ de
Estetik olayında devrim yaratan ESTECENTER, hastaların konforu ve rahatı içinde yanlarında oluyor. Saç ekimi olarak Avrupa’da 8 ülkede aktif hizmet veriyor. Ortadoğu ile çok aktif çalışıyor. Hedefleri içinde Berlin’de bir hastane hizmete giriyor. Sonrasında Dubai ve New York’ta ESTECENTER açılacak. Berlin’deki ESTECENTER açılışından sonra diğer ülkelere de açılacağız. İşlerimiz yolunda gitti, 2016 yılı kazanç hedeflerine ulaştık. 2017 yılı hedeflerimiz ise tutmak üzeredir. Bu anlamda çok iyi bir kadro ile memnun müşteri konsepti ile ilerliyoruz. Yurtiçi ve yurtdışında reklam çalışmalarımızı yapıyoruz. Yollarda Este Center’ın merkezini işaret eden flama bayrak reklamlarını direklere yerleştirdik. Tüm mecraların içinde bulunuyoruz. İnternet mecrası bizim için çok önemli bir yer teşkil ediyor. İnternet sektörüne ciddi bir yatırım yaptık. Google aramalarında ilk sayfada yerimizi alıyoruz.

ESTECENTER Yönetici ortağı olan Berkay TULPAR, daha önce birlikte çalıştığım Serkan Aykın Avrupa’da çok iyi tanınır. Ama şimdi Serkan Aykın’ın yanında Berkay TULPAR’ da anılıyor, biz bu başarıyı yakaladık. Avrupa’da Serkan Aykın’a muayene olan kişi birde Berkay TULPAR’a muayene olalım diyerek karar verelim diyor. ESTECENTER olarak Sağlık Turizmi adına hizmetler gerçekleştiriyoruz. Sağlık turizmi deyince Termal akla geliyordu. Artık biz bu anlayışı değiştiriyoruz. Dünya’dan Saç Ekimi ve Estetik için Türkiye’ye geliyorlar. Biz Sağlık Turizmi için gelen turiste, acente aracılığı ile farklı alternatif rotalarla Türkiye içinde tutmaya çalışıyoruz. İstanbul’un tarihi alanlarına Acente eşliğinde gezi organizasyonu tertipletiyoruz. Hastalarımız arzu ederse yazın sıcak günlerinde İstanbul’da kalmak yerine Karadeniz turu ve alternatif rotalar sunuyoruz. 

ESTECENTER NEDEN TERCİH EDİLİYOR
Dünya Saç Ekimi ve Estetik için bizi neden tercih ediyor derseniz? Çok açık farkımız ortada. Çalışma saati sınırlamamız yok. Saç ekimi 6-8 saat gibi zaman alıyor. Biz bu uygulamalar için sınırlama koymuyoruz. Vardiyalı sistemde dinamik profesyonel ekip ile işimizi yapıyoruz. Fiyat politikamız Avrupa’nın altında seyrediyor. Türkiye’de günde 1000 kişilik saç ekimi gerçekleşiyor. ESTECENTER olarak, güçlü ekibimiz ve vardiyalı çalışmamızla fark yaratıyoruz.

“UYKUDA SAÇ EKİMİ” ESTECENTER’ de
ESTECENTER’in bir özelliği de “UYKUDA SAÇ EKİMİ” yapmasıdır. Saç ekimi özel anestezi uzmanı bulunuyor.Uykuda saç ekimi hastası tamamen uyumuyor bizlerin komutlarına uyuyor. Bizim isteklerimize cevap verebiliyor. Saç ekimi bitince ise belli bir süre sonra uyanıyor. Yapılan bu işlemlerden haberi olmuyor ve yaptınız mı, bitti mi diyerek bizlere soruyorlar. Ağrı sızı hiç yaşamıyorlar. Aynaya koşarak bakıp inanıyorlar. Yüzlerindeki tebessüm ise bizi mutlu ediyor.

Risk ÇOK - Belge YOK - İzin YOK
Sağlık Turizmi yıllık cirosu 10-12 milyar dolar civarında.  ESTECENTER  3 Milyon USD ile hastanesini açarken 50 Bin TL ile açılan ofis ile rekabet etmek zorunda kalıyor. Merdiven altı çalışan birçok işletmenin kazancı devlete vergi olarak geri dönmüyor. Notere giderek Sağlık Turizmi ve Danışmanlık işletmesi açılışı gerçekleştirip, şirket kuruluyor. Yurt dışından genellikle Ortadoğu’dan hasta getirip, transferini, otelini kendi ayarlıyor. 

FULYA CİVARINDA NELER OLUYOR?
Bir Residence’de  en az 30 saç ekimi yeri ve 60-70 doktor bulunuyor. Bu doktorların içinde Plastik Cerrahlarda bulunuyor. Plastik Cerrahlarda sorun yok. Onlar hastanelerle anlaşmalı olarak çalışıyorlar. Hastaların anlaşmalı hastanelerde operasyonlarını yapıyorlar. Saç ekimi yapan yerlere kaçak acenteler gidiyor. LÜX Vip Araçlarla Transfer yapıyorlar. Acente gidiyor, hasta ve doktoru buluyor. Kendisine bu işi yapacak bir ekip ile anlaşıyor. Kazanılan gelir devlete ve ülkeye kâr olarak girmeden buharlaşıyor. 

KAÇAK ACENTELER FULYA’da CİRİT ATIYOR
TÜRSAB’ın komşusu olan Fulya’da takibe alınması gereken bir kompleks var. TÜRSAB çok uzağa gitmesine gerek yok yürüme mesafesindeki bu komplekse  giderse tüm işletmelere kanunla yerine getirmesi gereken eksiklikleri yerinde tespit edip, cezai işlem yapacaktır. Neler çıkacak oradan kendi de şaşıracaktır. Biz bir Odada – Büroda yapılan sağlık girişimlerine, işlemlerine karşıyız. ESTECENTER olarak yurtdışından getirilen hastalara Transfer ve Otel Konaklaması yaptırmıyoruz. Herkes işini yapmayı bilecek. Biz hastane işletiyoruz. Devletimiz neyi ön gördüyse, kanunlar neyi işaret ediyorsa biz uyuyoruz. Biz kanunlar çerçevesinde hareket ederek uyuyorsak, herkesin uyması gerekiyor.


NE YAPIYORUZ DİYORLAR
“ Estetik Yüz Germe  - Burun Estetiği  -Liposuction  -Göz Kapağı Estetiği  -Göğüs Estetiği - Karın Germe - Jinekomasti (Erkeklerde Meme Küçültme)  - Ameliyatsız Yüz Dudak Dolgusu, Işık Dolgusu, Botoks – Fue, Saç Ekimi, Bıyık Ekimi, Kaş Ekimi” BURASI HASTANEMİ biz yetkililere soruyoruz? Sağlık Turizmi, Konaklama Hizmeti  - Havalimanı Transferi  - Yurt Dışı Hastalarımız için uygulanır demesi ise, TÜRSAB’ ı ilgilendiren bir durumdur.  Acente olmadan yapılan faaliyetler yasak faaliyettir. Her isteyen ulaştırma,  nakil ve acente faaliyeti yapamaz. TÜRSAB’ a üye olmak zorunluluğu bulunmaktadır.  





ÜLKEYE GELEN TURİSTE ZARAR VERİYORLAR

10-12 milyar dolarlık pastadan pay alıyorlar. Sağlık turizminin yol haritasını çizmemiz gerekiyor.


SAĞLIK TURİZMİ ANAYASASI OLUŞTURMALI
Biz Hollanda’nın Sağlık Turizmi Anayasasını kullanıyoruz ama bize pek uymuyor. Kendi Sağlık Turizm Anayasamızı yapmak zorundayız. Dünya’da bütün Sağlık Turizm Fuarlarına katılıyoruz. Yurtdışı Fuarlarda Türkiye Reklamı için 100 bin USD reklam harcaması yapıyorum. Devlet 100 USD reklam harcaması yapan hastaneye 50 bin USD geri iade ediyordu şimdi etmiyor. Çünkü kasasında bu bütçe bulunmuyor. Bu merdiven altı işlem yapan firmalar devletin cebindeki parayı çalıyorlar. ESTECENTER Yönetici ortağı olan Berkay TULPAR, geniş kapsamlı bir araştırma ve ön hazırlığa gerek yok. Kendileri sizin ağınıza düşüyor. İnternete girin saç ekimi yazın önünüze dökülüversin neler çıkacak görürsünüz. Sitelerinin içine de girince kaçak acente faaliyeti yaptığını tespit edersiniz. Sonrasında harekete geçersiniz. Bizler bu konuda yapılacak çalışmaların içinde bulunarak yol gösterici olmak istiyoruz. Ülke Turizmi için ihtisasımız olan “SAĞLIK TURİZMİ ANAYASASI”  konusunda çalışmalar içinde yer almak istiyoruz dedi.






26 Mayıs 2017 Cuma

Tophotels.ru şehir otelciliğini ön plana çıkaracak

Türkiye genelinde otel yöneticilerinin ilk kez  biraraya gelerek oluşturduğu, Turizm Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD) tarafından organize edilen,  Rusya’ nın en önemli seyahat web portalı; TopHotels.ru İstanbul’da ilk kez  otel yöneticileri ve basın mensuplarıyla buluştu.”The Parma Hotel” ev sahipliğinde gerçekleşen lansman toplantısında, Türkiye’ye gelecek Rus turistlerin sayısını arttırmak, otel avantajları ve gelecek turistlerin ön promosyonlardan faydalanmaları için nitelikli hizmet öncelikleri değerlendirildi.Tophotels.ru için yapılan toplantının açılışında konuşan Turoyd Basın Sözcüsü ve Yönetim Kurulu Üyesi Burçak Atak “2012 senesinden bu yana  Rusya Turizm Bakanlığı’nın Antalya’daki bürosu ve ana enformasyon kaynağı olarak faaliyet gösteren tophotels.ru’nun  istemesi bizi fazlasıyla memnun etti.

Çağlar boyunca edebiyat, sanat ve resim alanında bir çok Rus Sanatçıya ilham veren İstanbul, tarihi dokusunda yer bulan Rus-Türk ortak mirası eserler bakımından zengin; ticaretin kalbi olma özelliği ile dinamik; eğitim ve sağlık olanakları bakımından gelişmiş özelliklerinin yanı sıra , 4 mevsim seyahat/tatil  ihtiyaçlarını karşılayan bir kent. Türkiye ve Rusya’nın dostlukları, köklerinin birliği uzun yıllara dayanıyor.  Liderlerimizin attıkları adımlar sayesinde normalleşmeye başlayan ilişkilerimizi güçlendirmek için tüm sektör paydaşlarının ortak akılda bir olmasını önemsiyoruz. Kısa ve orta vadede biz İstanbul otelcileri olarak ilk arzumuz, geçmişte sayıca fazla olan Rus Kongre segmentinin geri gelmesine yönelik “kongre harcamalarında vergi muafiyeti” önerisinin yürürlüğe girmesidir.” dedi. Özellikle Antalya bölgesinde yoğun olarak oteller tarafından kullanılan Tophotels.ru  bundan sonra İstanbul pazarında da aktif rol oynayacak.


Rus pazarı önceliği ile hizmet veren portal, özellikle Rus misafilrler için seyahat öncesi yabancı dil bariyerini ortadan kaldırıyor. Ülkemiz ve otellerin sunduğu tüm hizmetlerin detaylı olarak anlatıldığı site ile otellerin özellikleri anlatılıyor, promosyonlar öne çıkarılıyor ve online sistemlere ödenen yüklü komisyonlara da dur diyecek nitelikte avantajlar sunuluyor.



Tophotels’in  Proje Grup Sözcüsü Ksenia Gül, bugün burada çok heyecanlandım. Antalya’da bu tür toplantılar yapıyoruz katılım çok az oluyor. İstanbul’da gerçekleşen bu lansman oldukça kalabalık salonda boş yer kalmadı.Alışık olmadığımız bir durumdu ama çok memnun olduk aynı zamanda da  çok heyecanlandım dedi. 



Tophotels.ru hakkında bilgiler veren Anna Bondarenko, 300 bin kayıtlı otelimiz bulunuyor. Günlük 500 bin ziyaretçi  alıyoruz. Sayfada kalma süresi 11 dk oluyor. Organik ziyaretler Google ve Yandex’den %70 civarında geliyor. En çok kullanılan kelimeler ise Otel, Türkiye Otelleri, Belek Otelleri, Kemer, Antalya, Belek, Side  ve Marmaris sıralamasıyla gözüküyor.Misafirlerin yorumları bizler için çok önemli. Sadece misafirler değil acentelerinde yorumları bizim için önemli. Tophotels.ru  kullanıcıları tarafından yazılan yorumların %70’i olumlu olduğunu görüyoruz. Bazı  bazen yakınıyorlar olumsuz yorumlar için görülüyor ki %70 olumlu yorum var bunun yanında olumsuzlarda olacak. Oteller kötü yorumlardan korkuyor. Müşteriler önce olumsuz yorumları okuyor.  

Bu yüzden oteller için olumsuz yorumlar can sıkıcı oluyor. Türkiye otelleri için kötü yorum bulunmuyor. Tophotels.ru  Dünya sıralamasında 1.662 ‘nci sırada bulunuyor. Turizm katekorisinde ise 15 . sırada bulunuyor. Dünyada Rusça konuşanlar Tophotels.ru ‘yu ziyaret ederek tatillerini şekillendiriyor. Rus Turistler yıllık bütçelerinin %20’sini tatile ayırıyorlar. 2500 USD  İle 3500 USD arasında bütçe ayırıyorlar. Yılda Rus Turistler iki defa tatil yaparlar. Rus Turistlerin tatil seçenekleri arasında Türkiye, Mısır, İtalya ve İspanya yer alıyor. Tatile çıkan Rus turistler  Acente üzerinden tatil satın alırlar.

Biriyle iletişime geçmeyi kataloglara bakmayı severler. Ruslar riskleri süprizleri sevmez. 3 ay öncesinden tatil planlarını yaparlar. Genellikle çift ve  aile olarak tatile giderler. Rus turistler memnun kalırsa ekstra ödemeyi kabul ederler. Tophotels’in Genel Müdürü Anna Bondarenko, sitelerinin yalnızca Rusya’da değil bölgede diğer Türki Cumhuriyetlerinde yüksek ilgi gördüğünü ve otel seçiminde oldukça etkili bir platform olduklarını belirtti. Bugüne kadar Antalya ve çevresindeki otellere yoğunlaştıklarını ama düzelen ikili ilişkilerle oluşan sinerji ile şehir otelciğine de önem vermek istediklerini salonda bulunan İstanbullu otelcilere iletti.

24 Mayıs 2017 Çarşamba

Turizm Bizim Milli İş Kolumuz

TÜRSAB seçimlerinde tek yetki seyahat acentelerinin, bizi işaret ederler ise göreve gelmeye ve birlikte ülke turizmini yönetmeye talibiz…TÜRSAB Başkan adayları kendini göstermeye başladı. Ülkeye döviz ve Turist akışını sağlamak için ciddi çalışmalar yaptık.Turizmin kalkınması için, Ortadoğulu Körfez Ülkeleri ile kamu ve özel sektör turizm kurumlarıyla ortaklaşa çalışmalar yaparak ülkeler arasında da Turizm politikalarının geliştirilmesinde önemli görevler üstlendik.Çevresel,Tarihi ve İnsani değerlerinin korunması ve geliştirilmesi gibi turizmi yakından ilgilendiren konularda, bir sivil birlik olarak, yol gösterici,danışman ve problemleri çözen bir yapı olma özelliği taşımaktan gurur duyduk.




ORTADOĞUDA YAPILAN ÇALIŞMALAR YETERSİZ                                                      
İstanbul’daki yetkililer duyarsız bir o kadar suni gündemlerle olayı geçiştirmeye çalışmaları İstanbul turizmine ciddi anlamda zarar vermektedir.



TANITIMLARA HEPSİ DUYARSIZ                                                                            
Bu yıl Katar, Dubai, Umman, Bahreyn, Lübnan, Kuveyt ve Suudi Arabistan’da ülkemizi tanıtarak Türkiye tanıtımı yaparak bu ülkelerde önde gelen seyahat acentelerine temsilcilikler verdik.Bizleri davet eden İL Kültür ve Turizm  Müdürlüğü Turizm haftası etkinlikleri kapsamında İstanbul İl Kültür Turizm Müdürlüğü’nün İstanbullu Turizmcilerle sorunları konuşalım diye toplantı yapıldı. Turizme hizmet eden STK’ları yetkilileri ve  seyahat acentelerini davet etmesi gerekirken üyesi olduğumuz  seyahat acentelerini  arayıp davet etmiyor. İl kültür Turizm Müdürlüğü arayıp  sorununuzu dile getirmek için sizleri  davet ediyoruz diyor. TÜRSAB akıllı binasında 15-20 kişi ile toplantı yapıyor. Bu katılımın yetersizliği mevcut  yönetiminin misyonu ve vizyonunun yetersiz olduğunun bir göstergesidir. Artık bu yıl sonunda yapılacak  seçimlerde mevcut yönetimin misyonunu doldurmuştur. Mevcut yönetim kadrosunu baştan aşağı yenilemelidir.                      

TÜM SEYAHAT ACENTELERİNE ÇAĞRIMIZDIR                                                     
Ortadoğu pazarına getirmiş olduğumuz bu sinerjiyi tüm pazarlara yaymak istiyoruz.Seyahat Acentelerini gezerek yaptığımız çalışmaları anlatıp başta Avrupa pazarını canlandırma arzusundayız. Turizm Sektörü kan kaybederken yetkililerin ciddi olmayışı sektöre ciddi zararlar vermektedir. Seyahat Acenteleri ile birlikte başta turizm sezonunu kurtaracağız daha sonra ülke turizmine yön verecek ciddi anlamda hizmet edecek vizyon sahibi olan yol arkadaşlarımızla ülke turizmini yönetmeye talip olacağız. 

Herkes bize soruyor, kimi destekleyeceksiniz diye; biz de diyoruz ki…
En büyük  aday, TÜRSAB’a hizmet edecek olan genç ve çalışkan adaylarıdır. Kimin aday olduğu önemli değil illaki birileri adaylık için çıkacak ve adayım diyecek. Mevcut hantal yapısı ülke turizmine zarar vermektedir. Yepyeni bir sistemle  TÜRSAB’ı yönetmek gerekir. Ülke turizmine canlılık getirecek 15 ten fazla proje hazırladık ve hazırlamaya devam edeceğiz. Turizm Bizim Milli İş Kolumuz;Turizm ülkemizin milli iş kolu ve bu sektöre 7 den 70 e herkesin sahip çıkması gerekir. Milli değerlerimizi koruyarak Kültür ve yaşam tarzımızı gelen turistlere doğru anlatmamız gerekir.Turizm mutlaka marka haline getirilmelidir. Başta İstanbul, İzmir ve Antalya’yı marka kent haline getirmemiz gerekir.TÜRSAB adayını doğru seçmemiz gerekir. TÜRSAB için çatı bir platform oluşturulmalıdır. Bu çatıya gelecek olanların derdi ülke turizmini şaha kaldırmak olmalıdır.

BİZ HER ZAMAN HAZIRIZ 
Görev verildiği takdirde ülke turizmini yönetmeye hazırız.Tek amacımız milli gelirimiz ve milli işimiz olan Turizmi pazarlarken deniz,kum,güneş tarih ve kültürümüzü doğru projelerle dünyaya tanıtmak olmalıdır.

REHBERLERLE İYİ GEÇİNECEĞİZ
Rehberler odası ile mutlaka koordineli şekilde çalışılmalıdır. Yıllardır bu konuda çözüm üretilmiyor ve sektörde sevimsizlik var, rehberler acenteleri, acentalar rehberleri sevmiyor bu mutlaka değişmeli ve değiştirmek için formülümüz hazır.Mevcut seyahat acentelerinin itibarı yok, Bu ülkeye turist ve döviz kazandıran binlerce seyahat acentesinin bankalar nezdinde halk nezdinde itibarı kaybolmuş durumda bu durumu artıya getirecek projemiz hazır.

BİZİM PROJEMİZE HİÇ KİMSE SAHİP ÇIKMASIN
Turist taşımacılığı ile yolcu taşımacılığı bizim projemiz ve ilk dile getirenler bizleriz. Başkaları dile getirse de çözümü nasıl yapacaklarını bilmediklerinden başarılı olamazlar. Mevcut yönetmelikte yolcu ibaresi ile turist aynı kategoride gösteriliyor buna bugüne kadar hiç kimse ses çıkarmadı biz itiraz ettik ve bu itirazımız bakanlıkça dikkate alındı.Seyahat acentelerini ve muhalefeti tek çatı altında toplayacak platformu yakında kurabiliriz ve herkesi bu platforma bekliyoruz.

‘’TÜRSAB’ı BİRLİKTE YÖNETELİM’’ platformun adı bu şekilde olacak.
TÜRSAB’ın kapıları tüm üyelerine açık olacak ve büyük değişiklikler yaparak holding yapısından turizme hizmet eden seyahat acentelerine hizmet eden yapıya dönecek.Yetkiyi kendilerini turizmin ağa babası zanneden birkaç kişiden istemiyoruz. Tek yetki seyahat acentelerinin, bizi işaret ederler ise göreve gelmeye ve birlikte ülke turizmini yönetmeye talibiz.Aday değiliz ama aday olursak mutlaka 2023 hedefindeki Türkiye turizmi bu ülkenin yüz akı olacaktır.

Saygılarımla
OTSAD Genel  Başkanı                                                                                     
Hüseyin KIRK

İki dönem için TÜRSAB Başkanı olacağım

TÜRSAB Başkanlığına adaylığını açıklayan Hasan Erdem, 18 yılldır bir koltukta oturursanız o koltuk ıslanıyor ben koltuk ve Başkanlık sevdam yok 2 dönem için aday olacağım dedi. TÜRSAB Başkanlığına adaylığını açıklayan Hasan Erdem, “ Türkiye’yi bütün dünyada yılda iki kere tanıtacağız, Çinli turist de getireceğiz, dünya markası 20 festival ile turizmi öne geçireceğiz” dedi.Türkiye  Seyahat Acentaları Birliği’nin Kasım ayında yapılacak seçimleri öncesi adaylığını açıklayan ilk isim olan Hasan Erdem çalışmalarına hız verdi. TÜRSAB üyeleri ile buluşan, sektörle ilgili sivil toplum örgütleri ile temas kuran Erdem yönetime geldiği takdirde uygulamaya koyacağı projelerini de netleştirmeye başladı.

Türkiye’nin turizmsiz olamayacağı vurgusu ile yola çıkan Hasan Erdem, 30 yıllık birikimini yola çıktığı arkadaşları ile buluşturduğunu belirterek, “Ya bir yol bulacağız, ya bir yol açacağız. Başka çare yok.  BYK’lar  15 ‘e inmeli masraflar kısmalıyız…Sorunların büyüklüğü karşısında asla ümitsizliğe kapılmayacağız” dedi.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) 10 bin  üyesi ile sektörün lider kuruluşu olduğunu belirten Erdem şu noktalara dikkat çekti: Bir kere şunun altını çiziyorum. Ben bu önemli kurumun bu dönemdeki ilk başkan adayı oldum. Henüz bir başka aday çıkmadı. Mevcut Başkan ise her zaman yaptığı gibi top çeviriyor. Binlerce TÜRSAB üyesinden ve sektörün ilgili isimlerinden görüş ve öneri toplayacağız. Toplayıp arşivlere atmayacağız. Bunları değerlendireceğiz. Bazılarını yol haritası yapacağız. Dünyada en iyisini ben bilirim benim bildiğim en doğrudur devri kapandı. Günümüzde her şeyi bilenlere iyi gözle bakılmıyor… Her şeyi birlikte düşünen ortak aklı harekete geçiren başarılı oluyor. Biz Türkiye’nin ortak aklını turizm için seferber edeceğiz.

TÜRSAB SEKTÖRE ÖNDERLİK EDECEK
Bunun için sektörün 10 bine yakın üyesi ile en büyük örgütü TÜRSAB’ı önder yapacağız. Bütün kurumların biraraya gelmesine TÜRSAB önderlik edecek. Yılda iki defa turizm çalıştayı düzenleyeceğiz. Bunla ilgili tüm kurum ve kuruluşları davet edeceğiz. Çözüm yollarını hep birlikte arayıp, uygulamasını hep birlikte yapacağız. Bu çalıştaylar da o dönemin sloganını belirleyip bütün dünyada Türkiye tanıtımları yapacağız. Yani yılda iki defa Londra Metrosu’ndan Berlin sokaklarına bütün dünya Türkiye tanıtımı ile buluşacak. 

TÜRSAB’da TEKNOLOJİ DEVRİ BAŞLAYACAK
Bu tanıtım sayesinde turizmde kaybettiğimiz mesafeyi geri alıp, ileriye taşıyacağız. Yüksek teknojiyi tanıtım ve pazarlama alanında kullanacağız. İlginç promosyonlar yapacağız. Geçtiğimiz günlerde Marmaris’te bir otelimiz 100 yaşını geçenlere ücretsiz tatil imkanı sağlamıştı. . Biz bunu daha da geliştirebiliriz… 

CUMHUR BAŞKANIMIZ TURİZM İÇİN ÇALIŞIYOR 
Mesela Sayın Cumhurbaşkanımız önce dünyanın dört bir yanındaki Türklere düğünlerinizi Türkiye’de yapın çağrısı yaptı. Üstüne bir de Hindistan’da bu çağrıyı tekrarladı. Hintliler tek bir Türk de olsa düğünlerini Türkiye’de yaparlarsa biz bunu büyük bir kampanyaya dönüştürüp “Hint düğünü Türkiye’de yapılır” noktasına taşıyabiliriz.Hatta düğünü Türkiye’de yapana 10 yıl boyunca Türkiye’de yüzde 50 indirimli tatil diyerek bunu geliştirebiliriz.

DÜNYA MARKASI 20 FESTİVAL YAPACAĞIZ
Türkiye’nin değişik bölgelerinde dünya markası olan 20 festival yapacağız. Örneğin; Kapadokya peynir festivaline bütün dünyada konu ile ilgili çalışan uzmanlar katılacak.
İstanbul gençlik festivalini marka yapacağız. Öyle bir festival yapacağız ki İstanbul’da dünya gençliğini  buluşturacağız. Mardin’den….  Hatay’a… o illerin konseptlerine uygun festivaller geliştireceğiz. Bu festivallerin arkasında TÜRSAB olacak. Bu festivallere dünyanın dört bir yanından ilgili isimler gelecek. Çok uzun bir süredir TÜRSAB sektör için pek bir şey yapmıyor. İktidar yorgunu TÜRSAB… Şimdi Mevlana’nın dediği gibi “Düne ait ne varsa dünde kaldı cancağızım şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”Biz yeni şeyler söylemek için bu adaylığı gündeme getirdik. Yılda iki çalıştay, iki dünya çapında kampanya ve 20 dünya markası olmuş festival…Bunlar yeni adımlarımız… 

SİGORTA OLAYINI ÇÖZECEĞİZ
Bir başka yeniliğimiz. Sigorta meselesini çözmek olacak. Bazı sigorta şirketleri Türkiye’ye gelmek isteyen turistleri sigorta yapmayarak adeta aba altında sopa gösteriyor. Ne yapıp edip bunu çözeceğiz. Türk turizmcilerini, Türkiye’yi kimsenin tehdit etmesine izin vermeyeceğiz. 

HER TAŞIN BAŞINA NE OLDUĞUNU YAZACAĞIZ
TÜRSAB’ın, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan önce kurulmuş bir kuruluş olduğuna dikkat çeken, “Bu nedenle her yeri doğal müze olan  Türkiye’nin bir Açıkhava müzesine dönüşmesini sağlayacağız. Her taşın başına ne olduğunu yazacağız. Türkiye’de  adım atan herkes her attığı adımın altında binlerce yıllık tarih olduğunu bilecek. Turizmi yeniden eski günlerine döndüreceğiz. Bunu 9 bini aşkın acente ile birlikte yapacağız” dedi.

ÇİNLİ HİNTLİ TURİST İÇİN ATAK DAVRANACAĞIZ
Sektörün, yumurtaları aynı sepeti koymaktan vazgeçeceğini belirten Hasan Erdem, “Avrupa standartlarında yaşayan 400 milyon Çinli’nin bir kısmını Türkiye getirebilsek turizm sektörü patlama yapar. Hintli turistleri getirme konusunda atak yapacağız. Avrupa bizim için önemli. Rusya bizim önemli. Oraları da ihmal etmeyeceğiz tabi ki” diye konuştu.

TÜRSAB ÜYELERİ İÇİN PROJELERİ
TÜRSAB üyeleri için  KOSGEB gibi kurumlarla biraraya gelerek hibe programlarından faydalanıp, yüksek teknolojinin üyeler nezdinde daha yaygın kullanılmasını amaçlayan ortak projeler geliştireceğiz. TÜRSAB için gelir yaratıcı faaliyetler yaparak, bu gelirleri seyahat acentaların kalkınmasına yönelik kullanacağız. Bölgesel Yürütme Kurullarına bütçe ayıracağız. Bölgesel yürütme kurullarının özerk bölgeler olması yolunda gerekli çalışmalar yapacağız. Seyahat Acentelerinin kurulmasını sınırlandıracağız.

Hasan Erdem Kimdir;
1964 yılında Adıyaman Samsat’ta doğdu.Yıllarca turizm sektöründe çalıştıktan sonra 1985 yılında Selam Turizm’i kurdu.  1999-2007  yılları arasında Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Güney Marmara Bölge Başkanlığı görevini yürüttü. TÜRSAB Güney Marmara BYK Başkanlığı döneminde yerel yönetim ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte ülke turizmi ve Bursa turizmi adına pek çok proje geliştiren ve bu projelerin hayata geçmesine öncülük etti. Özellikle Bursa’ya yeni bir havaalanı yapılması ve Yenişehir Havaalanı’nı aktif hale getirilmesi konusunda kamuoyu oluşturarak önemli katkılar sağladı. Gaziantepliler Derneği Başkanlığı görevinin yanı sıra 2005-2006 yılları arasında Bursaspor Yönetim Kurulu üyeliği de yaptı ve Bursaspor’un Süper Lig’e yükselmesine önemli katkılar sunan kadronun içinde yer aldı. Evli ve bir çocuk babası.

22 Mayıs 2017 Pazartesi

Mar Yapı Wanda ile stratejik işbirliği yaptı

Çin’in dev şirketi Wanda, Türkiye’ye Mar Yapı ortaklığıyla geliyor
Teknolojiden turizme, finanstan gayrimenkule kadar geniş faaliyet alanıyla dünyanın dev şirketlerinden biri olan Çinli Wanda Group, Mar Yapı ortaklığıyla Türkiye’ye turizm yatırımı için geliyor.

Güneşli Basın Ekpres Yolu’ndaki Wanda Vista İstanbul, şirketin yurtdışındaki ilk yatırımı olacak. Mar Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Özkök: “Basın Ekspres Yolu’nda dünyanın en önemli tasarımcılarından PhilippeStarck ile dünyanın sayılı otelcilik gruplarından biri olan WandaHotels&Resorts’u aynı kompleks içerisinde, ‘G’ projesinde bir araya getiriyoruz. İki kuleden oluşan kompleksin bir kulesinde Wanda’nın beş yıldızlı lüks otel markası Wanda Vista yer alacak. Yüzyıllar sonra, Çin’den başlayıp Avrupa’ya uzanan Baharat Yolu’nun duraklarından biri olan Basın Ekspres’te, yani Yeni İpek Yolu üzerinde yeniden Çinli dostlarımızı ağırlayacağız.”

Wanda Group Başkan Yardımcısı Ning Qi Feng: “Çin’in Bir Kuşak Bir Yol projesi, Modern İpek Yolu olarak dünyanın en geniş ticaret hattı olacak. Geçen hafta Pekin’de düzenlenen forumda dünya liderleri bir araya geldi. Zirve boyunca Türkiye ve Çin’in ekonomik ve ticaret anlaşmalarıyla işbirliğimizi güçlendirmesi gündemdeydi. Wanda Vista İstanbul, WandaHotels&Resort’unglobal pazarlardaki ilk markası olacak. Mar yapı ile birlikte güçlü markamız ve kaynaklarımızla, Türkiye’nin en büyüleyici lüks otellerinden biri olarak Wanda Vista İstanbul’u inşa edeceğimize inanıyoruz”

19 Mayıs 2017 Cuma

Hapimag Sea Garden Resort Bodrum’un Executive Şefi Orhan Demirok oldu

Ege'nin en güzel mavi bayraklı koylarına sahip olmasının yanı sıra özel restoranlarıyla da yerli ve yabancı turistlerin vazgeçilmez adresi olan Hapimag Sea Garden Resort Bodrum’un mutfağı Executive Şef Orhan Demirok’a    teslim edildi. Akdeniz, Türk, İtalyan ve Uzakdoğu mutfaklarında uzman olan Demirok, tesisin Asya’dan Meksika’ya, İtalya’dan Osmanlı’ya kadar farklı lezzetleri sunan tüm restoranlarını yönetecek.  

Hapimag Sea Garden Resort Bodrum’un Executive Şef’i Orhan Demirok oldu. Otelin tüm yeme-içme organizasyonunu yönetmek üzere atanan Orhan Demirok, farklı mutfaklardan örnekler sunan 18 restorandan sorumlu olacak. Yirmi yıllık meslek hayatında pek çok 5 yıldızlı otel ve restoranda görev yapan Şef Orhan Demirok, Türk ve dünya mutfağından örnekleri kendi reçeteleriyle harmanlayarak Hapimag Sea Garden Resort misafirlerine lezzet şöleni yaşatacak. Mutfağı en büyük tutkusu olarak tanımlayan Şef Orhan Demirok, konuklarına benzersiz bir lezzet deneyimi yaşatmak konusunda son derece iddialı. Kariyerinde yurt içi ve yurt dışında gastronomi alanında birçok etkinliğe katılarak eğitimine sürekli devam eden Demirok, özellikle Akdeniz, Türk, İtalyan ve Uzakdoğu mutfaklarında uzman. 

Orhan DEMİROK Kimdir? 
1977, Bolu doğumlu olan Orhan Demirok, meslek hayatına 1996 yılında Antalya’da tatil köylerinin mutfağında çalışarak başladı. Daha sonra kendini dünya mutfaklarında da geliştirmek isteyen ve İstanbul’a transfer olan Demirok, 2001-2003 yılları arasında Çırağan Sarayı’nda çalıştı. Ardından 6 yıl Mövenpick Hotel’de restaurant, banquet ve outside catering hizmetleri verdi ve bazılarında sorumlu şef olarak görev yaptı. 2008 yılında Four Seasons Hotel Bosphorus’a transfer oldu. Birçok ünlü ve yabancı şefle birlikte önemli davetlere imza attı. 2011-2016 yıllarında ise, müze otel statüsünde türünün nadide örneklerinden olan Pera Palace Hotel Jumeirah’da Executive Sous Şef olarak görev aldı. Çok sayıda akademik sertifikası da bulunan Demirok, evli ve 2 çocuk babasıdır.

Gökçeada Rum Okulu, Turkcell’in destekleriyle gelişmeye devam ediyor

Turkcell eğitim ve teknolojiyi buluşturan sosyal sorumluluk faaliyetlerine bir yenisini daha ekliyor
 Yarım asır sonra 2015 yılında yeniden açılan tarihi Gökçeada Rum Ortaokulu ve Lisesi, Turkcell’in destekleriyle daha da gelişiyor. Turkcell, okulda geleceğin kahramanı çocukların yararlanabileceği bir teknoloji sınıfı oluştururken,  ayrıca, öğrencilerin eğitim süreçlerinde yararlanabilecekleri açık spor alanı, amfitiyatro ve botanik bahçesinin bulunduğu spor ve sosyal tesisi inşa etti.

Türkiye’nin geleceğine değer katan ve sosyal fayda yaratan projeler geliştiren ve uygulayan Turkcell, 23 yıldır eğitime verdiği desteğine Gökçeada Rum Ortaokulu ve Lisesi ile devam ediyor. Yarım asırlık aradan sonra 2015 yılında tekrar eğitim hayatına başlayan tarihi Gökçeada Rum Ortaokulu ve Lisesi, Turkcell’in destekleriyle gelişmeye devam ediyor. Öğrencilerin eğitim imkanlarının en üst düzeye taşınması hedefiyle çalışan Turkcell, geleceğin kahramanları çocukların yararlanabileceği bir teknoloji sınıfı oluşturdu. Teknoloji sınıfında öğrenciler 3 boyutlu yazıcı, Arduino elektronik öğrenme kitleri ve yazılım ekipmanlarıyla teknoloji konusunda eğitim alabilecek, kendilerine hediye edilen kodlama kitleri ile kendi yazılımlarını oluşturarak geleceğin yerli yazılımlarını ortaya çıkartabilecekler.  Bunların yanı sıra inşa edilen spor ve sosyal tesis ile öğrenciler eğitim süreçlerinde açık spor alanı, amfitiyatro ve botanik bahçesinden de yararlanabilecek. 

Kaan Terzioğlu: “Dünya göçten korkarken evine dönen insanlar bir umut vesilesi”
Gökçeada Rum Ortaokulu ve Lisesi’ndeki spor ve kültür salonu ile teknoloji sınıfının açılışı nedeniyle, okulda düzenlenen törene, İmroz Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Laki Vingas, İstanbul Rum Patriği Bartholomeos ile Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu ve Turkcell Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı. Okul müdürü İoakim Makis Kamburopulos, Gökçeada Belediye Başkanı Ünal Çetin, Gökçeada Kaymakamı Muhittin Gürel ve okulun eski öğrencilerinin de yer aldığı törende duygusal anlar yaşandı.  Kendisi de mübadele sonrası Türkiye’ye gelen bir ailenin torunu olan Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu, “Bugün Gökçeadalı çocuklar için buradayız. Ve hakikaten ben şunu hissediyorum. Onlar, dedelerinden ninelerinden daha şanslılar aynı benim dedemden ninemden daha şanslı olduğum gibi. Birinci Dünya savaşı sonrası mübadeleyle Türkiye’ye gelmiş bir aile mensubu olarak, dünya göçten korkarken eve dönen insanların hikayelerini duymak bir umut vesilesi. Burada o kadar güzel konuşmalar dinledik, o kadar güzel videolar izledik ki bana, sizlere Turkcell’e bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür etmekten başka bir şey kalmadı” dedi.

Laki Vingas: “Maddiyattan çok maneviyatımıza destek kattınız”
İmroz Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Laki Vingas ise şunları söyledi: “Şu an okullarımızda 33 öğrenci mevcuttur. Ailelerinin birçoğu Selanik, Girit, İstanbul ve Atina’dan göç etmişlerdir. Bu ailelerin aidiyeti Gökçeada ile doğrudan bağlantılıdır. Bu projedeki asıl amacımız tabii ki okullarda yetişen çocuklarımızın iyi ve kaliteli eğitim almalarıdır. Ama burada önemli olan iyi insan olarak yetişmeleri, hem yaşadıkları topraklarda hem dünya halklarına kültür, bilim, ilim alanında katkı sağlayan nesiller olabilmeleridir. Elbirliğiyle yapılan çalışmalar sonucu, Gökçeada eskiden olduğu gibi çok kültürlü geleneğine tekrar kavuşuyor. İçinde bulunduğumuz coğrafyada bunca acı yaşanırken, savaşın ortasında kalan insanlar evlerinden yurtlarından edilirken, Gökçeada’ya topraklarına geri dönen okullarına tekrar kavuşan, ait oldukları kültürde insanlar görmenin manevi hazzı ve gururu gerçekten çok büyük. Bu haz ve gururumuzun en büyük ortağı Turkcell’in maddiyattan öte maneviyatımıza kattığı destek kuşkusuz ki maneviyatımızı şevkimizi daha da artırıyor. Yapabileceklerimizle ilgili çıtayı daha da yükseltiyor.”

Bartholomeos: “Adamız yine çok kültürlü, üretken ve mutlu insanların yaşam alanı olsun.” 
İstanbul Rum Patriği Bartholomeos ise şunları söyledi: “Bizler yanlış uygulamalarla en önemli ve değerli yaşam kaynaklarımızdan biri olan eğitimden yarım asır mahrum bırakıldık. Eğitimsiz kalan bir toplum, kendisine de, cemaatine de ülkesine de fayda sağlayamayacağı için adadaki Rum Toplumu göç etmek zorunda kaldı. Halbuki bu adada ilk kurumsal eğitim 19. Yüzyılın ilk yarısından beri sürmekteydi. İmrozlulara sesleniyorum, bu okullara sahip çıkın, verilen çabaları destekleyin ki adamız tekrar çok kültürlü üretken, misafirperver, mutlu insanların yaşadığı, doğanın ve kültür mirasının korunduğu eğitimli insanların var olduğu bir yaşam alanı olsun. Gelin hep birlikte ortak yaşamın en iyi örneğinin sağlam temeller üzerinde geliştiği Gökçeadamız, Yunanistan ve Anadolu arasında binlerce yıl var olmanın yanı sıra barış ve huzura da destek olarak toplumlarımıza ilham versin.” 

Makis Kamburopulos: “Şu an bulunduğumuz yer su birikintisi ve çamurdan ibaretti”
Gökçeada Rum Ortaokulu ve Lisesi Müdürü İoakim Makis Kamburopulos, adanın yıllar önceki sessizliğini hatırlatarak, “1968-1969 öğretim yılında tek kelime Türkçe bilmeden annemle bu binanın kapısından geçmişken, yarım asır sonra burada bu güzellikleri yaşayacağım aklımdan bile geçmezdi. Yılmadık, kadere teslim olmadık, uğraştık, çalıştık, hayal kurduk. Mesele hak adalet eğitim sevgi, saygı beraber yaşama kültürü ise gerisi teferruattır diye düşündük ve yılmadık. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın da gururunu taşıyarak devlet kurumlarının kapısını çaldık. Sağolsunlar, kimse bizi geri çevirmedi. Çocukluğumdan beri şimdi bulunduğumuz noktada suların biriktiğini ve kış aylarında bahçenin çamurdan ibaret olduğunu çok iyi hatırlıyorum. İmdadımıza yetiştiniz sağolun. Ne kadar gururlansak yeridir. Sevgili öğrenciler, siz yokken buralar sessizdi hüzünlüydü, geçen sene geldiniz ve hayatımızı şenlendirdiniz. Şimdi de okul bahçesinin heyecanı, coşkusu köyümüzü şenlendirecek ümitlerini dallandıracak, beklentilerini artıracak” diye konuştu. 

Beraber yaşama kültürünü yaşatacak
Eski adı Tepeköy Rum İlkokulu, bugünkü ismiyle Gökçeada Rum Ortaokulu ve Lisesi, Çanakkale’nin Gökçeada ilçesine bağlı bir köy olan Tepeköy’de yer alıyor. 1954 yılında köylüler tarafından imece usulüyle inşa edilen okul, çocuklarını okula göndermek isteyen ailelerin birebir emekleriyle gerçekleşmiş. Bu sebeple bina gerek yapım kalitesi, gerekse detaylarıyla dikkat çeken bir özen içeriyor. Gökçeada Rum Okulu, burada eğitim gören öğrencilerin eğitim süreçlerinin iyileşmesinin çok ötesinde, Rumların evlerine tekrar dönebilmesi ve asıl evleri olan Gökçeada’da kalıcı bir hayat kurabilmeleri, coğrafi ve kültürel aidiyeti yaşatabilmeleri açısından da büyük değer taşıyor.   

18 Mayıs 2017 Perşembe

The Fortyfive Business Hotel & SPA hizmete açıldı

Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde (MOSB) yer alan The Fortyfive Business Hotel & SPA hizmete açıldı. Açılışa Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, İl Emniyet Müdürü Fevzi Bilgiç, İl Jandarma Komutanı Albay Özcan Kaplan’ın yanı sıra Egeli turizmciler, siyaset ve iş dünyasının temsilcileri katıldı.   The Fortyfive Business Hotel’in açılış töreninde konuşan Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer, MOSB tarafından yapılan otelin başarılı bir proje olduğunu belirterek otelin yatırımcılara büyük kolaylıklar sunduğunu söyledi. "Otel sadece Organize Sanayi Bölgesi'nin değil Manisa'nın büyük bir ihtiyacını gidermiş oldu. 

Otelin mimari yapısı da çok başarılı” diyen Vali Güvençer, emeği geçenleri kutladı.  MOSB Yönetim Kurulu Başkanı Sait Cemal Türek, MOSPARK kampüs alanı içinde yer alan tesisin ”yeni nesil business otel” özelliği taşıdığını söyledi. Oteli 50 bin çalışana ulaşan organize sanayi bölgesinde bulunan yerli ve yabancı sanayicilerin önemli bir sosyal ihtiyacını karşılamak için yaptırdıklarını dile getiren Türek, "Hedefimiz, sanayicimizin iş stresine keyifle mola vereceği bir tesiste yüzde yüz memnuniyet sağlamak” dedi.  The Fortyfive Business Hotel & SPA Genel Müdürü İlter Yılmaz, kaliteli hizmet anlayışını benimseyen otelde misafirlerine kendini iyi hissettirme üzerine kurulu hizmetle dingin ve huzurlu bir ortam yaratmayı hedeflediklerini söyledi. Yılmaz, “Stresten uzak, motivasyonu yüksek iş hayatı ve daha da fazlası için” sloganıyla çıkış yapan otelde lüksün konforla buluştuğunu dile getirdi. 


Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı ve Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler ile ETİK yönetim kurulu üyeleri, açılış gününde The Fortyfive Business Hotel’in Genel Müdürlüğünü üstlenen ETİK Genel Sekreteri İlter Yılmaz’ı yalnız bırakmadı. Oteli kısa sürede işletmeye hazır hale getiren Yılmaz’ı kutlayan İşler, modern donanıma sahip, çağdaş işletmecilik anlayışına sahip tesisin hayırlı, uğurlu olmasını diledi.   Adını Manisa ilinin plaka kodundan alan The Fortyfive Business Hotel’in 49’u standart, ikisi süit, biri engelli olmak üzere 52 odası bulunuyor. Otelin 1000 metrekarelik SPA alanında, Türk hamamı, ısıtmalı ve kapalı yüzme havuzu, masaj odaları, buhar odaları, sauna, tenis kortu, duvar tenis alanı, fitness merkezi yer alıyor. Otelin içinde kurulduğu Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde 50 binin üzerinde çalışan, 40'ı yabancı sermayeli olmak üzere 185'in üzerinde faal tesis bulunuyor.  

17 Mayıs 2017 Çarşamba

Türkiye Festivali için turizmcilerden güç birliği

Moskova’da 16 - 18 Haziran 2017 tarihleri arasında düzenlenecek Türkiye Festivali'nin tanıtım toplantısı, 17 Mayıs 2017 Çarşamba günü İstanbul'da Hilton Bosphorus'ta gerçekleşti.

Toplantıya Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtıma Genel Müdürü İrfan Önal, İstanbul Vali Yardımcısı İsmail Gültekin, İBB Başkanı Turizm Danışmanı Tülin Ersöz, Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Osman Ayık, Türkiye Otelciler Birliği Başkanı Timur Bayındır, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Başaran Ulusoy, Turistik Restorancılar ve Yatırımcılar Derneği Başkanı Kaya Demirer, Turistik Rehberler Birliği Başkanı Zeki Apalı ve Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Genel Sekreteri Çetin Gürcün katıldı.


Osman Ayık: Festival ile direkt tüketiciye hedefliyoruz
Rusya pazarındaki olumlu gelişmelere paralel olarak bu projeyi geliştirdiklerini anlatan TÜROFED Başkanı Osman Ayık, "Bu doğrudan Rusya pazarında tüketiciyi hedef alan bir projedir. Moskova'da üç Boyutlu bir şekilde Türkiye'yi anlatmak için bu projeyi geliştirdik" dedi.

İrfan Önal: Projedeki işbirliği anlayışını önemsiyoruz
Bakanlık ve sektörün birlikte iş yapması anlayışını göstermesi açısından projeyi önemsediklerini söyleyen Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürü İrfan Ünal, Bakanlık olarak projeyi desteklediklerinin altını çizdi.


İsmail Gültekin: İstanbul’un tanıtımı için faydalı olacak
İstanbul'daki tüm turizm bileşenleri olarak projenin içinde olduklarını belirten İstanbul Vali Yardımcısı İsmail Gültekin, festivalin İstanbul'un tanıtımı için de çok faydalı olacağının altını çizdi.


Başaran Ulusoy: Mangalı ateşlemek istiyoruz
"Onların valizleri hazır bizim de otellerimiz ve uçaklarımız hazır" diyen TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, "Külleri üfleyerek mangalı ateşlemek istiyoruz. Karşılıklı hatırlatmalarımızı yapacağız ve yolumuza devam edeceğiz" dedi.


Çetin Gürcün: Diğer pazarlarda da uygulanmalı
Tüketici algısının önemine değinen TÜRSAB Genel Sekreteri Çetin Gürcün ise organizasyonun başarılı olması halinde diğer pazarlarda da uygulanabileceğine dikkat çekti.


Tülin Ersöz: Birlikte çalışacağız
İBB Başkanı Kadir Topbaş'ın projeye maksimum destek verilmesini istediğini belirten İBB Başkan Danışmanı Tülin Ersöz, "Projenin maksimum başarıya ulaşması için hep birlikte çalışacağız" dedi.


Zeki Apalı: Çin'de de yapılmalı
Festivalin sadece Moskova ile sınırlı kalmaması gerektiğini savunan TUREB Başkanı Zeki Apalı, "Bir ön çalışma ile Çin'de de gerçekleştirilebilir" dedi.


Kaya Demirer: Kendimizi hatırlatmaya ihtiyacımız var
TURYİD olarak festivale aşçı ve marka desteği vereceklerini açıklayan TURYİD Başkanı Kaya Demirer, "Ülkenin tanıtım sorunu yoktur, kendini hatırlatma ve ilişkileri tamir etmeye ihtiyacı vardır" dedi.

Moskova’da Türkiye coşkusu yaşanacak
Türkiye Festivali, Moskova’nın merkezinde yer alan Park Krasnaya Presnya’da gerçekleştirilecek. Moskova Nehri kenarında bulunan Park Krasnaya Presnya, dinlenmek, eğlenmek ve spor yapmak için Moskova’nın büyük parklarından biridir. 165 dönüm büyüklüğündeki park, yemyeşil bitki örtüsü ve içinde bulunan kanalları ile dikkat çekiyor.



16 - 17 - 18 Haziran 2017 tarihlerinde gerçekleşecek Türkiye Festivali’nde, Türkiye’nin önemli turistik, kültürel ve sanatsal değerleri yer alacak. Yaklaşık olarak 100 bin ziyaretçinin beklendiği Türkiye Festivali ile Moskova’da tam bir Türkiye coşkusu yaşanacak.



Tanıtım faaliyetleri farklı bir boyuta taşınacak
Türkiye Festivali’nin en önemli özelliği ise; Türkiye’nin ilk defa bir ülkede festival mantığında bu kadar geniş ve büyük boyutta organizasyon düzenlenmesidir. Her sene dünyanın en önemli turizm fuarlarına ve etkinliklerine katılan ülkemiz, Türkiye Festivali ile tanıtım çalışmalarını farklı bir boyuta taşımış olacak.


3 günlük Türkiye Festivali’nde yapılacak olan kültür-sanat buluşmaları Türk ve Rus toplumunu birbirine daha da fazla yakınlaştıracak. Türk ve Rus sanatçıların aynı sahneyi paylaşacağı festivalde, edebiyat söyleşileri, defileler, gastronomi sunumları, Türk el sanatlarından örnekler yer alacak. Bu organizasyonun genelinde turizm destinasyonları, oteller, tur operatörleri ve sağlık kuruluşları da tanıtım yapma imkânı bulacak.


Rus sanatçılar damga vuracak
Türkiye Festivali kapsamında Türkiye’den ve Rusya’dan yıldız isimler sahne alarak festivaldeki etkinliklerde yer alacak. Russian Musicbox TV ile ortaklaşa yapılan programda: Rusya müzik listelerinde popüler olan sanatçılar mini konserler verecek.

Türk - Rus sanatçılar aynı sahnede
- Rusya’nın popüler DJ’i Sasha Dith, Türk ritm ustası Hamdi Akatay ile festivaline ikinci günü özel sahne şovu gerçekleştirecek.
- Türk opera sanatçımız ve Bolşoy Balesi sanatçısı aynı sahneyi özel bir şovla paylaşacak.
- Tepecik Flarmoni Ekibi, Rus klasik müzik eserlerini Türk sazları ile seslendirerek Rus ziyaretçilere farklı bir müzik ziyafeti sunacak.

Türk sanatçıları festivale renk katacak
- Türk ritm ekibi Turkish Rhythm Fusion, etnik müziklerimizden örnekler sahneleyecek.
- Türk pop orkestramız Turkish Pop Ensemble, Rusya’da popüler olan Türk müziklerini seslendirecek.
- Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı Mehter Topluluğu, özel şovları ile festivalde gösteriler yapacaktır.
- Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı Türk Halk Dansları Topluluğu, dans gösterileri gerçekleştirecektir.

Özel etkinlikler
- Rusya’da bilinen Nasrettin Hoca karakteri festivalde yer alacak.
- Karagöz ve Hacivat Gölge Oyunlarını festival boyunca sahneleyecek.
- Türk Dili Eğitimi Köşesi, festival boyunca Rus ziyaretçilere hizmet verecek.
- Rus uzmanlar, festival boyunca Türkiye’nin tarihi ve turistik beldelerini ziyaretçilere aktaracak.
- İstanbul Kapalıçarşı, İstanbul köprüleri, Topkapı Sarayı, Kapadokya Balonları vb. Türkiye’nin bilinen otantik ve modern zenginlikleri Türkiye Festivali’nde dekoratif olarak da yer alacaktır.

Bölgeler ve şehirler
İstanbul, festivalde büyük bir alanla katılım gösterecek. İstanbul’un yanı sıra Antalya, Muğla, İzmir, Aydın, Nevşehir, Gaziantep, Adana, Mersin gibi önemli şehirler ve Bodrum, Marmaris, Kemer, Alanya, Side-Manavgat gibi turizm beldeleri özel stant ve aktiviteleri ile Türkiye Festivali’nde yöresel değerlerini ve turizm zenginliklerini gözler önüne serecek.

Havaalanları ve havayolu şirketleri
Bu bölümünde Türkiye ve Rusya’dan havaalanları ve havayolu şirketleri stant ve etkinliklerle festivalde yer alacaktır.

Oteller
Türkiye’nin seçkin otelleri, festivalde stand ve etkinlikleri ile Rus tatilcilerle buluşacak.
Tur operatörleri
Rusya pazarında faaliyet gösteren önemli tur operatörleri festivalde stant ve aktiviteleri ile yer alacak.

15 Mayıs 2017 Pazartesi

Otel açılışına Hollywood Yıldızı Nicole Kidman’ da katıldı

“THE BODRUM by Paramount Hotels & Resorts” Aralarında Hollywood Yıldızı Nicole Kidman’ın da Olduğu Seçkin Konukları İhtişamlı Bir Davet ile Ağırladı.Amerikan sinemasının asırlık ikonu, Kaliforniya merkezli Paramount Pictures’ın lisans bölümü Paramount Licensing Inc. ve PHR FZ-LLC işbirliğiyle hayata geçirilen Paramount Hotels & Resorts markasının dünyadaki ilk oteli THE BODRUM by Paramount Hotels & Resorts, 13 Mayıs Cumartesi akşamı görkemli bir davet ile misafirlerini ağırladı.  Dünyanın dört bir yanından gelen, aralarında Hollywood yıldızı Nicole Kidman’ın da olduğu seçkin konuklar THE BODRUM by Paramount Hotels & Resorts'da unutulmayacak bir gece geçirdi. 

Torba Koyu’nun panoramik manzarasına hakim, 1 km uzunluğunda benzersiz bir sahil şeridinde, yaklaşık 100 dönümlük arazi üzerinde konumlanan THE BODRUM by Paramount Hotels & Resorts, Hollywood yıldızı Nicole Kidman'ın da olduğu seçkin konukları, 13 Mayıs Cumartesi gecesi görkemli bir davetle ağırladı. Paramount Hotels & Resorts markasının dünyadaki ilk oteli olan THE BODRUM by Paramount Hotels & Resorts’ın açılışı şerefine verilen davete seçkin isimler, yerli ve yabancı basın mensupları ve dünya jet setinin ünlü simaları katıldı.  Bu eşsiz gecenin ev sahipliğini yapan Paramount Hotels & Resorts CEO’su Thomas van Vliet; dünyadaki ilk otellerini Bodrum’da açmaktan duyduğu heyecanı şu sözlerle dile getirdi: “Çoğu insan izlediği ikonik filmlerden Paramount Pictures’ın 22 yıldızla çevrilmiş dağını hatırlayacaktır. Paramount markasının 104 yıllık yaratıcı gücünü ve ilham veren eğlence anlayışını, yaratıcı projelerimizle misafirlerimize sunmayı hedefliyoruz. THE BODRUM by Paramount Hotels & Resorts, Paramount Hotels & Resorts markasının dünyadaki  ‘Prömiyeri’ olacak. Bu akşam siz kıymetli misafirlerimizle birlikte, şirketimizin tarihinde bir dönüm noktasına imza atmış olmamızdan ötürü çok mutluyum. Hollywood ihtişamının tüm unsurlarını ve Kaliforniya’nın etkileyici yaşam tarzını yansıtacak lüks resort’umuzun varlığının, Bodrum’un konumunu daha da kuvvelendireceğine inanıyorum. Çok güzel bir gece geçirmenizi diliyor ve bizimle olduğunuz için hepinize yürekten teşekkür ediyorum.”

Kokteyl ile başlayan, AC Design & Event Co tarafından tasarlanan ve 1920’li yılların ışıltılı ve ihtişamlı atmosferini Bodrum’a taşıyan görkemli davette ilk olarak Django Reinhardt ve Stephane Grapelli'nin izinden giden akustik bir caz grubu olan Flapper Swing sahne aldı. THE BODRUM by Paramount Hotels & Resorts'un seçkin konukları Flapper Swing'in caz performansları ile 1920'li yılların eşsiz atmosferine doğru bir yolculuğa çıktılar. 

Kokteylin ardından akşam yemeği ile birlikte yine birbirinden ünlü sanatçılar sahnede yerini aldı. Sunuculuğunu ünlü TV sunucusu Pierre Rabat ile aktris Laila Bin Khalifa'nın yaptığı gecede, Nuart Show Company’nin performansı ile ısınmaya başlayan konuklar, ardından Lübnanlı ünlü şarkıcı Ramy Ayach ile eğlenmeye devam etti. Daha sonra sahnede yerini alan ünlü şarkıcı Severa Nazarkhan’ın ardından Mambo no:5 ile dünya çapında bir üne kavuşan ve kayıtları tüm dünyada 53 milyon satan Latin pop şarkıcısı Lou Bega THE BODRUM by Paramount Hotels & Resorts'un seçkin konuklarını performansı ile büyüledi. 

THE BODRUM by Paramount Hotels & Resorts, gecede davetlilere müzik ziyafetinin yanında bir de gastronomik şölen sundu. Otelin Mutfak ve Yemek Yapımcısı İtalyan şef Massimiliano Sperli’nin imzasını taşıyan, Kaliforniya yaşam tarzından ilham alan leziz yemekler, misafirlerin beğenisini kazandı. Muhteşem br havai fişek göstersinin ardından Türkiye'nin dünya çapında ünlü DJ'leri arasına girmeyi başaran Doğuş Çabakçor'un DJ performansı ile After Party başladı. Lou Bega ve Doğuş Çabakçor’un eğlenceli performansları ile konuklar sabahın ilk ışıklarına kadar unutulmaz bir gece yaşadı.  


“Fransız Şatoları”na Türklerden Büyük İlgi

Bu Yazın Yeni Gözdesi “Fransız Şatoları”
Fransa tarihinin en çalkantılı dönemlerinin, en karmaşık saray entrikalarının, en gizli aşklarının, en kanlı iktidar mücadelelerinin yüzyıllar boyu tanığı olan Loire Vadisi’ndeki şatolar, günümüzün yeni gözde mekanlarından biri haline geldi. Şatoların kendine özgü hikayeleri ve yaşanmışlıkları, ziyaretçilerinin zamanın içinde kaybolmalarına ve farklı bir atmosferde kendilerini çok daha fazla özel hissetmelerini sağlıyor. Ünlü Rehber Saffet Emre Tonguç’un muhteşem anlatımıyla sizi kendisine aşık edecek sıra dışı Fransız şatolarını Sıradışı Kıtalar farkıyla keşfedebilirsiniz.

Loire Vadisi, Fransa’nın gözbebeği şatolarına ve tarihsel dokusuna ev sahipliği yapıyor. Tarihin içinden günümüze kadar gelen şatolar, hikayeleri, mimarileri, kültürü, sanatı ile turistleri büyülüyor. Şatolar, Avrupa ülkelerinin en çok turist çeken noktaları olarak karşımıza çıkıyor. Fransa’nın en güzel bölgelerinden biri olan Loire Vadisi’nin görkemi ve estetiğiyle baş döndüren şatoları, ülkemizden de ziyaretçi akınına uğruyor. Cemiyet hayatının önemli isimleri ve sanatçılar Saffet Emre Tonguç rehberliğinde bölgeyi ziyaret ediyor. 

Ortaçağ’ın Fransız Kralları ve Derebeyleri döneminde Loire Vadisi’nde inşa edilen şatolar, tarihi dokusunu koruyarak günümüze ulaştı. Bölgede yaklaşık 200 şato bulunuyor. Sıradışı Kıtalar farklı ile görebileceğiniz en ünlü şatolar arasında; bahçeleriyle ünlü Villandry Şatosu, sahiplerinin hep kadınlar olması nedeniyle Kadınlar Şatosu olarak anılan Chenonceau Şatosu, kraliyet ailesinin bir dönem Fransa’yı yönettiği ve Leonardo Da Vinci’nin mezarının bulunduğu Amboise Şatosu, günümüzde sahipleri tarafından halen kullanılan ve Ten Ten çizgi filmine esin kaynağı olan Cheverny Şatosu ve Loire Vadisinin en büyük ve en ihtişamlı şatosu Chambord yer alıyor.


Şato otellerde kendinizi kral ya da kraliçe gibi hissedin... Huzur dolu birbirinden güzel ve kendisine özgü mimarisi olan bazı şatolar, otel olarak kullanılabiliyor. Şato oteller; antika eşyaları, şömineleri, birçok tarihi ve kültürel dokusuyla sizi kendisine aşık edecek ve kendinizi kral ya da kraliçe gibi hissettirecek. Ayrıca oteller Michelin tavsiyeli gurme restoranlarına sahip. Ayçiçeği tarlalarının ortasında bulunan Chateau de la Cote, Fransz krallarının doğu seferleri sırasında konakladığı Chateau d’Etoges, Polonya Kraliçesi Marie Casimire’nin uzun yıllar yaşadığı Chateau de Pryea da günümüzde otel olarak kullanılıyor. Şato oteller yaşamınıza değer katarak büyük şehrin atmosferinden çıkmanız için harika bir alternatif oluyor.



Sıradışı Kıtalar’ın, Ramazan Bayramı döneminde ünlü rehber Saffet Emre Tonguç eşliğinde düzenleyeceği gezi, 25 Haziran tarihinde başlıyor. Fransız Şatoları’nda 3 gece ve Paris’te 1 gece olmak üzere toplam 4 gece sürecek olan geziye Türk Hava Yolları ile uçuşlar sağlanıyor. Ayrıca Amboise bölgesinde bulunan şatolarda konaklama ve tüm turları içeren gezi ile ilgili ayrıntılı bilgiye www.siradisikitalar.com ‘dan ulaşabilirsiniz.


13 Mayıs 2017 Cumartesi

Global araç kiralama devi Türk pazarına giriyor

Araç kiralama firması Goldcar, Türkiye pazarına giriyor
Araç kiralama firması Goldcar, İstanbul, Ankara, İzmir, Bodrum ve Antalya’daki havalimanlarında beş ofis açacak

Araç kiralama sektörünün lider firmalarından Goldcar, Türkiye pazarına gireceğini duyurdu. Firma ilk etapta İstanbul (Sabiha Gökçen Havalimanı), Ankara, İzmir, Bodrum ve Antalya’daki havalimanlarında açacağı beş ofisle hizmet verecek. Bu aşamanın ardından Türkiye’de büyümeye devam etmek isteyen firma, 2018 yılı içinde farklı illerde de ofisler açmayı planlıyor. Uluslararası büyüme planında popüler turistik destinasyonlara öncelik veren firmanın önümüzdeki döneme yönelik yatırım planlarında Türkiye önemli bir yer tutuyor. Goldcar CEO’su Juan Carlos Azcona konuyla ilgili şöyle konuştu: “Son yıllarda istikraklı bir büyüme stratejisi izliyoruz. Bu kapsamda açtığımız ofislerle pek çok yeni pazara adım attık. Türkiye de sahip olduğu rakipsiz potensiyelle büyüme stratejimizin önemli bir parçasıı oluşturuyor. Açacağımız beş ofisin Goldcar’ın globalleşme hedefine ulaşmasına katkı sağlayacağına eminim.”

TURİSTİK POTANSİYEL ETKİLİ OLDU
Firmanın Türk pazarına giriş kararı almasındaki en önemli etkenlerden biri, ülkenin dünya genelinde turistlerin en çok ziyaret ettiği altıncı ülke olması ve 2016’da 25 milyondan fazla turisti ağırlaması. Goldcar, avantajlı fiyatları ve her kategoride sunduğu zengin araç seçeneğiyle hem yerli turistlere hem de Türkiye’nin doğal ve tarihi zenginliklerini keşfetmek isteyen yabancı turistlere hitap ediyor.  
Goldcar, Türkiye ile birlikte hizmet verdiği ülke sayısını 14’e, ofislerinin sayısını ise 90’a çıkarmayı hedefliyor. Firma, önümüzdeki dönemde Avrupa’da ve dünyanın diğer bölgelerinde büyümeye devam edecek.