TURİZMİN SESİ |Turizm ve Turizmcinin Sesiyiz | Turizm Haberleri | Gastronomi Haberleri | Etkinlik Haberleri | turizminsesi@gmail.com
9 Kasım 2020 Pazartesi
TÜRSAB heyeti, Batman ve Mardin’de Acentalar ile Buluştu
7 Kasım 2020 Cumartesi
ANT DEVELOPMENT ve ACCOR GRUBU ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMA İLE SO/MOSKOVA,‘POKLONNAYA9’YAŞAM KOMPLEKSİNDE
6 Kasım 2020 Cuma
Koç Holding'den yılın 9 ayında 125,7 milyar TL konsolide ciro
Koç Holding, 2020 yılının ilk 9 ayında konsolide bazda toplam 125,7 milyar TL gelir elde ederken 6,1 milyar TL kombine yatırım gerçekleştirdi. İlk 9 ay finansal sonuçlarını değerlendiren Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, “Koronavirüs salgını tüm dünyada zorlukları ve belirsizliği daha da artırırken, çevik yönetim anlayışının önemini ortaya koydu. Koç Topluluğu olarak bu zorlu dönemde de disiplinli yönetim anlayışımız, sağlam bilançomuz, dengeli portföy yapımız, dijital yetkinliklerimiz, çevik yönetimimiz, çalışma arkadaşlarımızın üstün gayreti, kuvvetli bayi teşkilatımız ve etkin tedarik zincirimiz sayesinde güçlü konumumuzu sürdürüyoruz.
Küresel ekonomiyi ve değer zincirlerini derinden etkileyen koronavirüs salgınının menfi ekonomik etkilerini ihtiyatlı politikalarımız sayesinde azaltabildik. Yurt içinde tüketici talebinin devam etmesi, yurt dışında ise ihracat pazarlarında başlayan hareketlilik koronavirüs salgını kaynaklı ekonomik yavaşlamanın etkilerini nispeten azalttı. Ancak üçüncü çeyreğin sonu itibarıyla özellikle Avrupa ülkelerinde koronavirüs salgınına yönelik kısıtlamaların yeniden gündeme gelmesi, ihracat pazarlarımızdaki belirsizliklerin artabileceğinin sinyalini verdi. Koç Topluluğu olarak bu dönemde ülkemizin ekonomisine katkı sağlamak için üzerimize düşen sorumluluğun bilinciyle çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yılın ilk 9 ayında yaptığımız 6,1 milyar TL kombine yatırımla, son 5 senelik toplam yatırımlarımız 40 milyar TL’ye ulaştı” dedi.
Levent Çakıroğlu: “Topluluk Şirketlerimiz ile Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 9’unu gerçekleştiriyoruz.”
Koç Topluluğu Şirketleri’nin, Türkiye’nin toplam ihracatının yaklaşık yüzde 9’unu gerçekleştirdiğine dikkat çeken Levent Çakıroğlu, “Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin hazırladığı ‘Türkiye’nin İlk 1000 İhracatçısı Listesi’nde bu sene de şirketlerimiz ile en üst sıralarda yer aldık. Listede Ford Otosan ihracat şampiyonu, Tüpraş 3’üncü, Tofaş 7’nci ve Arçelik 9’uncu oldu” dedi.
“Diğer yandan Avrupa Komisyonu’nun 2019 yılında açıkladığı ‘Yeşil Mutabakat’ın en iyi şekilde hayata geçirilebilmesi için özel sektörün rolünü tanımlamak üzere Dünya Ekonomik Forumu tarafından küresel 30 şirketin CEO’sunun bir araya geldiği CEO Eylem Grubu’nda, ülkemizi temsil etmek bizim için çok önemliydi” diyerek sözlerini sürdüren Levent Çakıroğlu şöyle devam etti: “Açıklanan ortak bildiri doğrultusunda, küresel yeşil toparlanma için gerekli yol haritasının oluşturulmasına Koç Topluluğu olarak somut bir katkı sunacağımızı taahhüt ettik ve sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarımızı hızlandırdık. Ayrıca Avrupa Birliği ile ticari ilişkileri Gümrük Birliği’ne dayanan Türkiye’nin ilgili finansal teşvik mekanizmalarından faydalanması ve Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerdeki sürdürülebilirlik kriterleri açısından başarılı şirketlerin süreçlere dâhil olması için önerdiğimiz yaklaşımın yayınlanan bildiride yer almasından memnuniyet duyduk.”
Levent Çakıroğlu: “Ford Otosan, ticari araç pazarındaki geleneksel liderliğini yüzde 37,3’e ulaşan pazar payıyla devam ettirdi.”
Yılın ikinci çeyreğinden itibaren faizlerdeki aşağı yönlü seyrin ertelenen tüketici talebiyle birleşerek, özellikle otomotiv sektöründe yılın üçüncü çeyreğine olumlu yansıdığını belirten Levent Çakıroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Ford Otosan, yurt içi ticari araç pazarındaki geleneksel liderliğini yüzde 37,3’e ulaşan pazar payıyla devam ettirdi. Avrupa ticari araç pazarının e-ticaretin etkisiyle hızla toparlandığı bu dönemde, Ford sektörün üzerinde gösterdiği performans ile pazar payını üçüncü çeyrekte yüzde 15,1’e çıkardı ve Ford markası 2015’ten bu yana süren Avrupa ticari araç pazarı liderliğini korudu. Bu dönemde Avrupa’da satılan Transit Ailesi araçların yüzde 85’i Ford Otosan tarafından üretildi. Fiat markası, Türkiye otomotiv pazarında 2020 yılının ilk 9 ayını lider olarak tamamlarken, Tofaş’ın ürün geliştirme sürecine de liderlik ederek, üretimini gerçekleştirdiği Fiat Egea, tüm model seçenekleriyle Türkiye’nin en çok tercih edilen otomobili oldu. Tofaş 2019 Mayıs ayında aldığı kararla Fiat Egea’yı 225 milyon dolarlık yatırımla kapsamlı bir şekilde yenilerken, model yelpazesine ‘Egea Cross’u ekledi. Yenilenen Egea Model ailesinin, 2021 yılı başında satışa sunulması planlanıyor. Diğer yandan pandemiye rağmen ihracattaki atılımına hız kesmeden devam eden Otokar, gerçekleştirdiği toplam yaklaşık 135 milyon ABD doları tutarındaki iki yeni ihracat anlaşmasıyla Türkiye’nin savunma alanındaki gücünü yurt dışına taşımayı sürdürdü. Sektörünün lider üreticisi TürkTraktör ise ilk 9 ayda ürettiği traktör sayısını geçen seneye göre yüzde 38 oranında arttırarak tarım sektörüne tüm gücüyle destek vermeye devam etti.”
Levent Çakıroğlu: ‘’Her ne kadar koronavirüs salgını dış ticaretteki gelişmeler konusunda belirsizlik yaratsa da Arçelik’in bu dönemdeki güçlü performansı, finansal sonuçlarına olumlu yönde yansıdı.’’
Dayanıklı tüketim sektöründe ertelenen tüketici talebi ve değişen tüketici tercihleri iç pazara olumlu yansırken, dış ticaretteki toparlanmanın da beklenenin üzerinde gerçekleştiğine dikkat çeken Levent Çakıroğlu şu ifadeleri kullandı: “Arçelik, ikinci çeyrekte ötelenen talebin güçlü dönüşü sonucunda, yüksek bir ciro büyümesinin yanı sıra, güçlü operasyonel ve finansal yönetim ile birlikte her alanda başarılı sonuçlar elde etti. Her ne kadar koronavirüs salgını dış ticaretteki gelişmeler konusunda belirsizlik yaratsa da Arçelik’in bu dönemdeki güçlü performansı, finansal sonuçlarına olumlu yönde yansıdı. Arçelik tüketicilerin pandemi döneminde artan hijyen ihtiyacına da esnek ve çevik üretim anlayışı ve güçlü Ar-Ge yapısı ile tasarladığı Ultra Hijyen Serisi ile yanıt verdi. Arçelik ayrıca sürdürülebilirlik yolculuğunda önemli bir adım daha atarak küresel üretim merkezlerinde 2019-2020 yılı için karbon-nötr oldu.”
Bankacılık sektörüne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Levent Çakıroğlu, Yapı Kredi’nin, Türkiye’nin üçüncü büyük özel bankası olarak, “Hizmette Sınır Yoktur” anlayışıyla ülke ekonomisine değer katmayı sürdürdüğünü ifade etti. Levent Çakıroğlu sözlerine şöyle devam etti: “Yapı Kredi, 2020 yılının ilk dokuz ayında nakdi ve gayri nakdi kredilerini yıllık bazda yüzde 24 artırarak, Türkiye ekonomisine 384,4 milyar TL kaynak sağladı. Nakdi kredi hacmini yıllık yüzde 27 artışla 283 milyar TL’ye çıkaran Yapı Kredi’nin özel bankalar arasındaki toplam kredi pazar payı yüzde 16,5 oldu. Ayrıca bankamız, dış ticaretin finansmanı ve genel kurumsal amaçlarla kullanılmak üzere geçtiğimiz günlerde 20 ülkeden 38 finansal kurumun katılımıyla 367 gün vadeli yaklaşık toplam 805 milyon ABD Doları tutarında ikinci yarının en yüksek katılımlı sendikasyon kredisi anlaşmasına başarılı bir şekilde imza attı.
Enerji sektörüne baktığımızda ise koronavirüs salgını küresel çapta akaryakıt ürünleri talebini etkilemeye devam ederken, enerji sektörünün ülkemizdeki lokomotifi Tüpraş, ülkemizin enerji ihtiyacını başarıyla karşılamayı sürdürdü. Tüpraş, normalleşme sürecine paralel yurt içinde artan talebi karşılamaya yönelik üretim artışı gerçekleştirirken, küresel olarak havacılık yakıtları başta olmak üzere arz talep dengesizliğinin sürdüğü bu dönemde, yüksek stokların da etkisiyle zayıf seyreden ürün marjları sebebiyle bu yılın ilk dokuz ayında net zarar kaydetti.”
Levent Çakıroğlu: “Topluluğumuzu daha güçlü bir geleceğe hazırlayacak büyük bir kültürel dönüşüm programı yönetiyoruz.”
2016’dan bu yana Koç Topluluğu’nda uygulanan kültürel dönüşüm programına da dikkat çekerek bu alandaki gayretlerinin çok önemli olduğunu vurgulayan Levent Çakıroğlu şöyle konuştu: “Belirsizlik ortamında, değişim dinamiklerinin getirdiği tehditleri bertaraf edecek, fırsatları yakalayacak ama esas itibariyle Topluluğumuzu geleceğe daha güçlü hazırlayacak büyük bir kültürel dönüşüm programı yönetiyoruz. Kültürel değişimi sağlayacak inisiyatiflerimiz; dijital dönüşüm, sıfır bazlı bütçeleme, çevik yönetim, inovasyon ve kurum içi girişimcilik. Koç Topluluğu olarak birçok yenilikçi fikrin hayata geçirilebilmesi için uygun iklimi sağlamak amacıyla hayata geçirdiğimiz kurum içi girişimcilik programımızın örneklerinden birini Aygaz’da geliştirdik. Aygaz’ın kurumiçi girişimcilik programımızda yer alan iş fikirlerinden AyKargo’nun şirketleşme çalışmaları, Koç Topluluğu’nun kurumiçi girişimcilik kabiliyetinin en ümit vaadeden örneklerinden biri oldu” dedi.
5 Kasım 2020 Perşembe
Marriott’tan otel içinde “Glamping” seçeneği!
Avustralya'da Melbourne kentinin iş ve finans merkezinde hizmet veren Melbourne Marriott Hotel, müşterileri tesise çekmek için bir dizi kaçamak seçenekleri sunmaya başladı
Şehir otelciliğinde yeni bir trend gözüyle bakılan bu seçenekler içinde Glamping dikkat çekiyor. Glamping’in; glamorous (büyüleyici) ve camping (kamp yapmak) kelimelerinin birleşiminden meydana geldiğini hatırlatan Kerem Köfteoğlu, tatil anlayışı olarak gösterişi ve rahatı, sade ve doğal olanla birleştirmek anlamlarında kullanılan glamping’in, ağırlıklı olarak lüks çadır kamplarını içerdiğini belirtiyor. Köfteoğlu, Marriott yönetiminin şimdi de evde kalmaktan sıkılan ve genelde outdoor aktiviteleri içeren glamping’i şehir otelciliğiyle birleştirdiğini söylüyor. Melbourne Marriott’un yeni konsepti, şehrin göbeğinde eğlenceli aile deneyimlerinden lüks romantik konaklamaya kadar farklı seçenekler içeriyor. Yeniden eve kapanmaların gündemde olduğuna dikkat çeken otelin satış ve pazarlama müdürü Grant Gray “Artık hepimiz eyalet içinde yeniden hareket etme imkanına kavuştuk” diyor.
Lüks Aile Glamping’i
Melbourne Marriott Hotel, dört duvar arasında sıkışmaktan sıkılan ailelere şehirde büyüleyici bir deneyim sunuyor. Fiyatı 299 dolar olarak belirleyen bu paketi satın alan aile, 5 yıldızlı odada çocuklarıyla muhteşem çadırlı özel deneyim yaşıyor. Pakette Teepee çadırlı özel avlu, iki büyük çift kişilik yatak, yastık, battaniye, 2 çocuk uyku tulumu, peri ışıklı ateş çukuru, bireysel avlu ortam aydınlatması. Ebeveynler için dinlenme kampı sandalyeleri. Piknik masası, oyun ve kutu oyunlar. Böylece bu paketi satın alan aileler, ister yıldızların altında açık havaya kurulan lüks çadırda, isterlerse de içerdeki odalarında yatıp günün yoğunluğunu atacakları farklı bir gece yaşamış oluyorlar.
Köpek Dostu Otel
Marriott Melbourne, tüylü dostlarından ayrılmak istemeyenlere de bir seçenek sunuyor. Otelde oluşturulan köpek dostu odalar, köpeği ile tatil yapmak isteyenler için özel olarak tasarlandı. Odaya hem misafir hem de köpeğinin yatacağı pelüş yataklar konuyor. Fiyatı ve 289 dolar olarak belirlenen bu paketi alanlar, tüylü dostlarıyla birlikte konaklamanın yanı sıra, köpeklerine özel yemek siparişi verip, köpekleriyle otelin çevresindeki Carlton Gardens, College of Surgeons Gardens, Parliament Gardens, Tianjin Gardens ve Fitzroy Gardens gibi en iyi yürüyüş parklarında oluşturulan Marriott Melbourne’nün köpek parkında gezinebilecek. Paket, odaya köpek yatağı kurulması, avluya su ve yemek kaseleri konması, Walkies için yerel parkların haritası ve özel köpek yemek menüsünü içeriyor.
4 Kasım 2020 Çarşamba
Disleksili bireylerin %80’i normal veya üstün zekalı
Zaxi Restoran, “palamut balık” menüsü
Türkiye’den Mutfak Hikâyeleri Bir Kitapta Derlendi
Kahramanmaraş Unesco Lansmanı Gerçekleşti
Yazı ve Söz Şehriyiz
Kahramanmaraş’ı UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı Edebiyat kategorisine dahil etme amacıyla başlatılan süreç ile ilgili bilgileri paylaşan Başkan Güngör, “Maraş, sadece yakın dönem için değil, neredeyse kurulduğu günden bu yana yazı ve sözle anılagelmiş bir şehirdir. Bugün geldiğimiz noktada şehrimizin “Edebiyat Şehri” olarak anılması da doğrudan bu gelenekle, bu atmosferle ilgili bir olgudur. Maraş’ta şiir ve edebiyat, en genel manada söz, bütün gücüyle yaşamaktadır. Bu da bize benzersiz bir “miras” sağlamıştır” diye konuştu.
Dünya Edebiyat Şehri Yolculuğu Başlıyor
Hayrettin Güngör, “Bugün burada toplanma sebebimiz, “edebiyatın başkenti” olarak isimlendirdiğimiz kentimizin bu benzersiz mirasını en üst düzeyde bir uluslararası organizasyona iştirak ederek bütün bir insanlık ailesinin hizmetine açma girişimimizdir. Sözümüzün oluşturduğu mirası insanlığın büyük mirasına ekleme niyetimizdir. Şehrimizin edebiyat alanında UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na girmesini temin etmek bir yandan sözümüzü dünyaya duyurmamızı sağlayacak, diğer yandan bu mirasın sürdürülebilir olmasını temin edecektir. Bu vesileyle başlattığımız sürecin şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyor, katılımıyla bizleri onurlandıran Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Adil Karaismailoğlu ile misafirlerimize teşekkürlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.
Türkiye’ye Örneğiz
Gerçekleştirilen çalışmanın Kahramanmaraş ve Türkiye için büyük önem taşıdığına vurgu yapan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, “Kahramanmaraş’a baktığımız zaman hemen her alanda Türkiye’ye örnek olan bir şehir görüyoruz. Edebiyatta, şiirde, kültür ve sanatta olduğu gibi sanayi alanında da önemli bir noktada olan Kahramanmaraş’ta şimdi ise Kültürel Kalkınma Eylem Planı ile Türkiye örnek olacak bir şehirdir. Ayrıca UNESCO’ya Türkiye’den edebiyat alanında müracaat eden ilk ve tek şehir Kahramanmaraş’tır. Bu konuda şehirdeki bu potansiyeli hareketlendiren Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Hayrettin Güngör’e ve ekibine teşekkür ediyorum. Şehrimize hayırlı olsun” dedi.
Kahramanmaraş’la Gurur Duyuyoruz
Kahramaraş’a UNESCO Edebiyat şehri yolculuğunda başarılar dileyerek sözlerine başlayan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “Edebiyat ve sanat anlamında Yedi Güzel Adamın şehri olarak bildiğimiz Kahramanmaraş’ın UNESCO’nun Yaratıcı Şehirler Ağındaki Edebiyat Şehri olma çalışmaları sizler gibi bizleri de gururlandırmıştır. Kahramanmaraş’ın bu anlamda ülkemize bir ilki yaşatması en büyük temennimizdir. Nitekim üç kapısından ikisinden şairin çıktığı Edebiyatın ve Şiirin Başkenti Kahramanmaraş, Dünya Edebiyat Kenti olmayı çoktan hak etmiştir” diye konuştu. Bakan Karaismailoğlu’nun konuşmasının ardından basın mensuplarından gelen sorular yanıtlandı.
MSA’dan Kasım’da birbirinden lezzetli workshoplar
Her yaşa ve farklı ilgi alanlarına uygun hazırlanan workshoplar’da ekmek yapımından çorbaya, dünya mutfaklarından çikolatalı tatlılara pek çok eğitim veriliyor. Türkiye’nin en kapsamlı yiyecek-içecek eğitim merkezi olan MSA’nın workshop mutfaklarında “Hayatımda yumurta bile kırmadım” diyenler 3-4 saat sonunda zorlanmadan yemek pişirip, birbirinden güzel tabaklara imza atabiliyor. Her ay yaklaşık 60 workshop sunan MSA’nın Kasım ayı için hazırladığı birbirinden lezzetli workshoplar’dan birkaçını sizin için seçtik.
Tatilin Okulu (9 – 14 yaş) // 16-20 Kasım Pazartesi-Cuma, 10.00-15.00
Kalem tutup yazı yazan eller şimdi mutfağı keşfediyor, yemek yapmanın keyifli dünyası ile tanışıyor. Küçük gurmeler önce mutfakta hijyen, güvenlik, sofra düzeni ve mutfak ekipmanı hakkında bilgi edinecek, ardından temel uygulamaları öğrenecekler. Genç şefler aynı zamanda en sevdikleri yemekleri kendi elleriyle hazırlayacak, el yapımı makarnadan kağıtta sebzeli çipura balığına, ızgara kuzu pirzoladan brownie cupcake’e kadar dünyanın farklı bölgelerinden tatları yapmayı öğrenecekler.
Sadece Çikolata // 23-27 Kasım Pazartesi-Cuma, 10.00-14.00
Çikolatayı kim sevmez ki! Çikolatalı kurabiyeler, kekler, mousse’lar, pastalar… Çikolatanın her halinin anlatılacağı ve birbirinden lezzetli tatların öğrenileceği “Sadece Çikolata” programında çikolatanın tarihçesinden faydalarına, yapım tekniklerinden birbirinden yaratıcı reçetelere pek çok konu anlatılıyor. 5 gün süren bu kapsamlı eğitime tüm çikolataseverler bekleniyor!
Kemik Suları ve Çorbalar // 24 Kasım Salı, 10.00-15.00
Havalar soğurken, kış ayları gelirken hem lezzetiyle hem de faydalarıyla mutfakların olmazsa olmazı kemik suları MSA Workshoplarında öğretiliyor! Kemik Suları ve Çorbalar Workshop’unda dana kemik suyu, tavuk suyu ve balık suyu yapımını öğrenecek ve bu sularla içinizi ısıtacak, bağışıklığınızı güçlendirecek birbirinden lezzetli çorbaların yapımını öğreneceksiniz.
%100 Ekşi Maya // 20-21-22 Kasım, 10.00-16.00
Evde ekmek yapımı yaygınlaşmışken farklı tarifler denemek istemez misiniz? Bu eğitimde, mayalama ve katlama teknikleri, maya çeşitlerinin arasındaki farklar gibi ekşi mayaya dair her şey var! Ayrıca eğitimde yoğurma ve pişirme tekniklerini deneyimleyecek, sadece ekşi maya kullanarak yapılan ekmek çeşitlerinin yanı sıra; köy ekmeği ve francala gibi birçok ekmeği de ekşi mayayla nasıl yapabileceğinizi göreceksiniz.
Küçük Gurme 2 - Benim Ekmeğim (9-14 Yaş) // 29 Kasım Pazar, 10.00-14.00
Artık ekmekler evinizdeki genç şeften sorulacak! 9-14 yaş arası genç şefler bu eğitimle, tam tahıllı köy ekmeği, tost ekmeği ve hamburger ekmeğini kendi elleriyle hazırlamayı öğrenecek, sofrada kendi yaptıkları ekmeği tatmanın ve tattırmanın gururunu yaşayacaklar.
MSA’nın Kasım ayındaki diğer tüm workshopları için internet adresini ziyaret edebilirsiniz
TÜBİTAK 200 bin TL’ye kadar sermaye desteği sağlanacak
Etkinliklerde kişisel verilerin korunması için dikkat etmesi gereken 5 nokta!
Türkiye Otelciler Birliği de destek verdi
TURİZMİN SESİ
Türkiye Otelciler Birliği’nin (TÜROB) üyesi olduğu HOTREC’in de temsilcileri arasında bulunduğu NET (Avrupa Turizm Özel Sektör Ağı), Avrupa Komisyonu’nun yolcular için tüm Avrupa’da tüm ulaşım türlerinde COVID-19 test protokolü ve karantina uygulamaları için ortak bir plan duyurusunu memnuniyetle karşıladı. TÜROB da test ve karantina uygulamalarına ilişin ortak bir protokol planına destek verdi.
TÜROB, NET’in açıklamasını duyururken, söz konusu açıklamada NET, turizm endüstrisinin hayatta kalmasının Avrupa'daki ortak test protokolüne bağlı olduğunu vurguladı. NET’in açıklamasında, “Yolcular için bir Avrupa test protokolünün benimsenmesini ve tüm ulaşım türlerinde karantina uygulamalarına yönelik ortak bir yaklaşımın benimsenmesini dört gözle bekliyoruz. Seyahat ve turizm endüstrisi, tüketicinin seyahatte güvenini yeniden sağlamak için karantina gereksinimlerinin ve diğer seyahat kısıtlamalarının yerini alacak güvenilir ve verimli testlere ihtiyaç duymaktadır” ifadelerine yer verildi.
AB Komisyonu, kişilerin ve işletmelerin açıklığa ve öngörülebilirliğe ihtiyacı olduğunu, ayrıca COVID-19 ile ilgili dahili sınır kontrol önlemlerinin kaldırılması gerektiğini açıklamıştı. AB Komisyonu, söz konusu protokol doğru uygulanırsa, seyahat güvenini geri kazandıracağını, seyahat ve turizm endüstrisinin yeniden yükselmesine izin vereceğini vurgulamıştı.
NET’ten öneriler
NET ayrıca böyle bir uygulamanın etkili olabilmesi için şu önerilerde bulundu:
• Sıkışmaları önlemek için havaalanlarında, otobüs terminallerinde ve diğer istasyonlarda yeterli test kapasitesi;
• Asemptomatik yolcular için antijen testleri gibi hızlı ve ucuz test yöntemlerinin kullanılması;
• Negatif test sonuçları olması durumunda karantina ve hareket kısıtlamalarının kaldırılması;
• Varışta ikinci bir testten kaçınmak için üye ülkeler arasında test sonuçlarının karşılıklı olarak tanınması;
• Düşük risk profiline sahip kişiler için karantina gereksinimlerinin kaldırılması;
• Yolcu lokasyonu bulma formlarının ve test sonuçlarının her yolcu için yüklendiği ortak bir dijital platform gibi dijital çözümler.
Kısaca NET:
NET (Network For European Private Sector in Tourism), Avrupa turizminde özel sektörden temsilci ticaret birlikleri ağıdır. NET’in amacı, endüstri için ortak hedefler geliştirmek ve bunları başarmak için politika yapıcılar ve diğer ortaklarla birlikte çalışmaktır. Turizm, Avrupa'nın ekonomik beklentilerinin merkezinde yer almaktadır. AB GSYİH'sinin yüzde 10'undan fazlasına katkıda bulunuyor ve büyük ölçüde küçük ve orta ölçekli işletmelerde yaklaşık 12 milyon kişiye iş sağlıyor.
3 Kasım 2020 Salı
TÜRSAB'ın Kocaeli “4 Mevsim Turizm” Buluşması
Bölgenin turizm potansiyelini artırmak amacıyla düzenlenen etkinliğe katılan sektör temsilcileri, alternatif pazar arayışları için keşfe çıktı.
TURİZM POTANSİYELİ VE ZİYARETÇİ SAYISI ARTACAK
Birinci gün programı dahilinde belirlenen destinasyonları gezen seyahat acentası temsilcileri, yeni tur paketleri oluşturabilmek amacıyla incelemelerde bulundu. Ziyaretçi sayısı ve turizm potansiyelinin artırılması için düzenlenen program kapsamında ilk gün; Roma, Bizans ve Osmanlı sanatının nadide örneklerinin sergilendiği Etnografya Müzesi, Osmanlı Devleti’nin ilk Genel Yol İşleri Gezici Müfettişi olan Selim Sırrı Paşa’nın tarihi konağı, sivil mimarlık yapılarıyla dikkat çeken Kapanca Sokak ile doğal güzellikleri ve spor turizmine olan yatkınlığıyla ziyaretçilerine hitap eden Yuvacık Barajı’nın yanı sıra ılıca ve tarihi alan ziyaretleri yapıldı. 5 Kasım Perşembe gününe kadar devam edecek olan Turizm Sektör Buluşması organizasyonunun son gününde ise Kocaeli Kongre Merkezi’nde bir araya gelecek olan sektör temsilcileri, oluşturulacak stantlarda B2B görüşmeler gerçekleştirecek.