DART ve TÜRSAB iş birliği ile 2 ülke arasındaki turizm hareketliliğini artıracak

Ukrayna Devlet Turizm Geliştirme Ajansı (DART) Başkanı Mariana Oleskiv,‘PCR testi şartını kaldırmak istiyoruz dedi. Ukrayna Devlet Turizm Geliştirme Ajansı (DART) heyeti, 1 Haziran Salı günü TÜRSAB Genel Merkezini ziyaret etti. 

Karşılıklı iş birliğinin geliştirilmesine yönelik görüş alışverişinde bulunulan toplantıya, Ukrayna İstanbul Başkonsolosu Oleksandr Gaman, Ukrayna İstanbul Konsolosu Kateryna Pasynchuk ve DART Başkanı Mariana Oleskiv ile beraberindeki heyet katılım sağladı.

Toplantıda ilk olarak TÜRSAB Başkan Yardımcısı Ali Bilir değerlendirmelerde bulundu. Bilir, ‘’Hem ülkeler arası hem de sektör olarak Ukrayna ile ciddi ilişkilerimiz var. Coğrafi olarak ülkemize yakın olması sebebiyle Ukrayna’nın tercih sebebi olması bizim için önemli. 2019 yılında ülkemizde 1,5 milyon Ukraynalı misafir ağırladık. Pandemi döneminde bu rakam 1 milyona geriledi. Ancak Türk vatandaşlarının Ukrayna’yı ziyaret etme oranı bu rakamların altında. Ukrayna’nın da coğrafyası, tarihi ve kültürü bizim ülkemiz kadar güzel. Birlikte yapılacak çalışmalarla da iki ülkenin de tanıtım çalışmaları hız kazanacaktır. Güncel rakamları, iki katına çıkartmak istiyoruz.’’ cümleleriyle DART ve TÜRSAB iş birliği ile iki ülke arasındaki turizm hareketliliğini artıracak çalışmaların sinyallerini verdi.

TÜRSAB Başkan Yardımcısı Ali Bilir, iki ülke arasındaki ilişkilerin önemi ve turizm fırsatları ile ilgili, ‘’İthalat ve ihracat alanında da Ukrayna ile yoğun ilişkilerimiz var. Son 10 yılda Birliğimiz ve Ukraynalı turizm otoriteleri arasında çalışmalar yapılıyor. Kiev’deki turizm fuarlarına düzenli olarak katılım sağlıyoruz. Mayıs ayında gerçekleştirilen fuara da Yönetim Kurulu Üyelerimiz katılım sağladı. İki ülke arasında vize uygulamasının olmaması çok olumlu bir durum. Türkiye’yi ziyaret eden Ukraynalı turistlere ülkemizin tüm güzelliklerini tanıtmak istiyoruz. Ukrayna’nın da Kiev’den ibaret olmadığını; her bölgesinde turizm çeşitliliğinin zengin olduğunu biliyoruz. Bunları tanıtmak istiyoruz.’’ dedi.

‘PCR testi şartını kaldırmak istiyoruz.’

DART Başkanı Mariana Oleskiv, ‘‘Bu ay içerisinde TÜRSAB’ı ziyaret edecek olan heyetler, Türkiye’nin Ukrayna için ne kadar önemli bir pazar olduğunu gösteriyor. Bu ziyaretler sırasında ülkeler arası turizmin geliştirilmesi için somut adımlar atmayı hedefliyoruz. Ukrayna olarak Türkiye’den gelecek ziyaretçiler için giriş şartlarını daha da hafifletmek istiyoruz. PCR testi şartını kaldırmak istiyoruz. Aşı ile ilgili süreç de geliştikçe, Türk vatandaşları ülkemizi daha kolay ziyaret edebilecek. Yaklaşık 1 senedir devlet ajansı olarak faaliyet gösteriyoruz. 4 milyon dolarlık bir bütçe ile turizmi geliştirmek için çalışmalar yürütüyoruz. Ukrayna güvenilir bir destinasyondur. Kongre, festival, doğa ve kültür turizmini neredeyse yurdun her köşesinde geliştirmemiz mümkün. Şu anda tarihi kalelerimizde kapsamlı restorasyon çalışmaları yapılıyor. UNESCO listesinde bulunan birçok değerimiz var. Opera ve bale sanatlarında dünyada hatırı sayılır bir konumdayız. Atlas Weekend ve Leopolis Jazz Festivali gibi dünyaca ünlü festivallere ev sahipliği ediyoruz. Son dönemde Çernobil sahasını da turizme kazandırdık. Gastronomi ve su sporları turizmin yanı sıra, uygun fiyatlar ve kaliteli hizmet ile sağlık turizminde de öne çıkıyoruz. Türkiye ile vize muafiyetimiz istisnai ve önemli bir durumdur. Tanıtım programları dahilinde TÜRSAB üyeleri ile çalışarak gezi turları organize etmek istiyoruz.’’ cümleleriyle Ukrayna’nın turizm çeşitliliği ve değerlerinin tanıtımı konusunda ortak çalışmalara hazır olduklarını ifade etti.

Oleskiv, ‘‘Artık her şey internet ortamında gelişiyor. Blogger’lar çok önemli. Türk ve Ukraynalı blogger’lar arasında bir ağ kurmak ve ağırlamak isteriz. Türkiye’de ünlü insanları ülkemizde ağırlamak isteriz.’’ cümleleriyle dijitalleşmenin tanıtım faaliyetlerindeki önemini vurguladı.

Ukrayna İstanbul Başkonsolosu Oleksandr Gaman, iki ülke arasındaki ilişkilerin önemini ‘‘Turizmin gelişmesi için tüm imkanlara sahibiz. Dile getirdiğimiz rakamlar önemli rakamlardır. Bu rakamlar daha yolun başında olduğumuzu gösteriyor. Ukraynalılar Türkiye’yi çok seviyor. Vatandaşlarımız, dediğiniz gibi genelde deniz bölgelerini tercih ediyorlar. Ben Türkiye’nin farklı bölgelerini gezerken büyük merak duydum. Türkiye’de çok büyük bir kültüre sahipsiniz. Çok değerli Ortodoks destinasyonlarına da sahipsiniz. Müzelerinizde Ukraynaca bilen rehberler var. Ukraynalılar kendi dilini duymak ve konuşmak istiyor. Buna çok dikkat ediyorlar ve mutlu oluyorlar.’’ cümleleriyle özetledi.

‘Aramızda sadece Karadeniz var.’

Başkonsolos Gaman, son olarak ‘‘İnsanlar genelde 3 şehrimizi biliyorlar ancak Ukrayna hakkında genel bilgiye sahip değiller. Hem ticari hem de kültürel anlamda insanlar çok büyük kazanımlar elde edebilirler. Ukrayna ve Türkiye arasındaki ilişkilerin de değerini bilmemiz lazım. Aramızda sadece Karadeniz var. Milletler arasında barış var, sempati var. Bunu iyi değerlendirmemiz gerekiyor.’’ cümleleriyle TÜRSAB’ın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantı için teşekkürlerini iletti.

’TÜRSAB olarak elimizdeki veri ve bilgileri paylaşmaktan memnuniyet duyarız.’

Toplantıda, iki ülke arasındaki ilişkilerin en üst seviyede olduğu bu dönemde, Türkiye ve Ukrayna’nın yeni destinasyonlarının tanıtımını gerçekleştirmek üzere info gezileri, blogger ve influencer’ların davet edilmesi; gastronomi ve inanç turizminin geliştirilmesi ve karşılıklı ilişkilerin devam etmesi üzere iş birliğinin temelleri atıldı.

Türkiye’nin En Güzel Mavi Tur Durakları

Covid-19 salgını ile yaz tatilini aile ya da yakın arkadaş grubuyla kalabalıklardan uzak teknede geçirme fikri, tatil severler tarafından büyük bir ilgi görüyor. Pandemi sebebiyle kullanıcılar klasik tatil seçenekleri yerine daha yakın çevresindeki kişilerin bulunduğu tekne tatilini tercih ediyor. 41 ülke ve 960 farklı lokasyonda hizmet veren Türkiye’nin lider tekne kiralama platformu viravira.co tatil için tekneyi tercih edenlere ziyaret edilebilecek en gözde mavi tur duraklarını açıkladı.

Pırıl pırıl suyu ile mavi yolculukların gözdesi Bodrum!

Tarih boyunca çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapan Bodrum, mavi tur severlerin oldukça sık tercih ettiği duraklardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Görülmeye değer pek çok destinasyon arasında başı çeken Bodrum’da mavi yolculuk turunda ziyaret edilebilecek popüler duraklardan biri olan ve dibi gözüken berrak denizi sayesinde ününe kavuşmuş Akvaryum Koyu ile Kleopatra’nın çamur banyosu yaptığı rivayet edilen Karaada tatilcilerin gözdesi olarak yer alıyor.

İsmini Apollo’nun oğlu Telmessos’tan alan kent Fethiye!

“Işıklar Ülkesi” olarak bilinen Fethiye’nin birbirinden güzel doğa harikası koyları bulunuyor. Bu koylardan bazılarına karayolu ile ulaşım sağlanamadığından sadece tekne tatili sırasında keşfedilebiliyor. Doğa, deniz ve güneş üçlüsünün buluştuğu Fethiye’de ziyaret edilebilecek popüler mavi tur duraklarından biri; benzersiz doğası, turkuaz denizi ve meşhur kelebekleri ile yerli ve yabancı turistlerin dikkatini çeken Kelebekler Vadisi, bir diğeri ise; durgun denizi ve muhteşem doğası ile bilinen Ölüdeniz. Ölüdeniz’de yer alan Babadağı’nda tatil severler yamaç paraşütü yaparak tatiline farklılık katabiliyor.

Doğal güzellikleri ve bakir koylarıyla Göcek!

Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Göcek, tatil sezonu boyunca hem doğal güzellikleri hem bakir koyları ile mavi yolculuk severlerin en çok tercih ettiği rotalar arasında yer alıyor. Göcek’in suyu oldukça ılık olan ve bahar aylarından itibaren denize girebilmenin mümkün olduğu Sarsala Koyu’na tekne ile gitmek oldukça keyifli bir tatil seçeneği olarak karşımıza çıkıyor. Bir diğer görülmesi gereken yer ise birçok tarihi kalıntıya ev sahipliği yapan ve Prens Adası olarak da bilinen Domuz Adası’dır. Bu kalıntıların bir kısmının su yüzeyinde bulunması sebebiyle tekneler Ada’nın kuzeyinde bulunan demirleme alanına yanaşabilmekteler..

Yeşilin en güzel tonlarının buluştuğu Marmaris!

Marmaris, Ege Bölgesi’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olmasının yanı sıra doğal bir liman kenti olarak da biliyor. Sahip olduğu çam ormanları nedeniyle halk arasında “Yeşil Marmaris” olarak bilinen bu bölge, tekne tatili yapmak isteyenler için oldukça ideal bir yer  olarak karşımıza çıkıyor. Marmaris’in 25 kilometre güney batısında yer alan Kumlubük Koyu, dağ yamacında doğal güzelliğin denizle buluştuğu bir yer. Marmaris’te gezilebilecek bir diğer tatil durağı ise İngilizler’in “Bird the bed” yani “Kuş Yatağı” olarak isimlendirdikleri Marmaris’in Reşadiye yarımadasında yer alan Bördübet Koyu.

Dalış tutkunları için ideal bir bölge: Kaş!

Likya yolu üzerinde yer alan Kaş, tatil severlerin tekne kiralayarak rahatlıkla gidebileceği, ayrıca doğal ve tarihi güzelliklerine hayran kalacağı muhteşem bir tatil alternatifi olarak karşımıza çıkıyor. Dalış tutkunları için de ideal bir bölge olan Kaş, bu nedenle mavi tur tatilinde sıkça tercih ediliyor. Kaş’ın Hidayet Koyu bölgesinde yer alan sualtı arkeoloji parkı Kaş Arkeopark mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Tekne tatiliniz sırasında Kaş’ta ziyaret edilmesi gereken duraklar arasında ise Kaputaş Plajı ön plana çıkıyor.  Eşsiz coğrafi yapısıyla tüm dünyanın ilgisini çekmeye devam eden ve “Kanyon Ağzı” olarak bilinen bu etkileyici bölge, iki dağın arasında kalan bir kanalın denize açıldığı harika bir plajı tatil severlere sunuyor. Kaş’ta gezilebilecek tatil duraklarından bir diğeri ise; Noel Baba olarak tanınan Nikolaus’un doğduğu topraklar olarak bilinen Patara Plajı. Berrak, tertemiz denizi ve doğal güzellikleriyle öne çıkan Patara, Türkiye’nin en uzun kumsallarından biri ve Caretta Caretta kaplumbağalarının da yıllardır üreme bölgesi olarak seçtiği bir alan olarak biliniyor.

SunExpress, 2021 yazında iç hat uçuşlarını genişletiyor

SunExpress, 2021 yazında iç hatlarda merkezi Antalya’dan 10, aktarma merkezi İzmir’den ise 14 destinasyona uçuş sunuyor. Özellikle pandemi döneminde yerli ve yabancı turistlere Antalya ve İzmir’in tatil için en güvenli adreslerden biri olduğunu göstermek adına otoriteler ve turizm profesyonelleri ile iş birliği içinde pek çok başarılı projeye imza atan SunExpress, bu yaz uçuş ağına eklediği yeni destinasyonların yanı sıra Türkiye’nin tatil rotalarına frekans artışı sunarak Türkiye turizmine destek vermeye devam ediyor.

Antalya’yı hem iç hatlarda hem dış hatlarda direkt seferlerle en fazla noktaya bağlayan havayolu SunExpress, bu yaz merkezi Antalya’dan Anadolu’da İzmir, Adana, Diyarbakır, Gaziantep, Van, Kayseri, Samsun ve Trabzon’a düzenlediği uçuşlara Malatya ve Hatay’ı da ekledi. Havayolu, Türkiye’nin tatil cenneti Antalya’dan Malatya ve Hatay’a haftada 2 kez Perşembe ve Pazar günleri karşılıklı uçuş düzenlemeye başladığını duyurdu.

Bu yaz, SunExpress, aktarma merkezi İzmir’den Antalya, Adana, Gaziantep, Diyarbakır, Van, Kayseri, Trabzon, Malatya, Erzurum, Hatay, Samsun, Kars, Konya ve yeni destinasyonu Bodrum olmak üzere Anadolu’nun 14 kentine uçuş sunuyor. İzmir ile Antalya arasında haftanın her günü  sefer düzenlemeye devam eden SunExpress, Haziran sonu itibarıyla her Cuma akşamı İzmir’den Bodrum’a gidiş ve Pazartesi sabahı dönüş olacak şekilde sefer düzneliyor. 

SunExpress misafirleri, sunexpress.com web sitesini veya mobil uygulamasını ziyaret ederek SunExpress’in yaz sezonu tekliflerini inceleyebilir ve avantajlı fiyatlarla rezervasyon yapabilirler.

Antalya - İç Hat Karşılıklı Seferler
Samsun    Trabzon    İzmir    Diyarbakır    Adana    Gaziantep    Hatay  Yeni    Kayseri    Malatya Yeni    Van

Izmir - İç Hat Karşılıklı Seferler
Antalya    Diyarbakir    Malatya    Konya    Hatay    Kayseri    Van
Erzurum    Bodrum  Yeni    Kars    Adana    Gaziantep    Trabzon    Samsun

Tatil Mağduru Olmayın

Sezonluk Yazlık Kiralarken, Online Tatil Satın Alırken Dikkat! Dolandırılmayın

Tatil Mağduru Olmayın

Pandemi ve salgınının gölgesinde yaz tatili sezonu yaklaşırken, otellerden ziyade yazlık evler ve villalar tercih ediliyor. Sezonluk kiralamalarda ev sahibi, emlakçı, aracı ve komisyoncuların belirlediği çok yüksek meblağlar ise dikkat çekiyor.  Çeşme, Bodrum, Marmaris gibi tatil bölgelerinde sezonluk kiralar 400 bin TL sınırına kadar yükselirken, Kakıcı & Şimşek Hukuk Bürosu kurucularından Av. Elvan Kakıcı Şimşek, vatandaşları, tatil için villa kiralamak isteyenleri çeşitli yöntemler kullanarak dolandırmak isteyenlere karşı uyardı.

Yaz tatilini, kalabalıktan uzak, izole şekilde geçirmek isteyenlerin fahiş tutarlarda bedeller ödemek zorunda kaldıklarını belirten Kakıcı & Şimşek Hukuk Bürosu kurucularından Av. Elvan Kakıcı Şimşek, ev sahibi, emlakçı, aracı ve komisyoncuların sezonluk kiralamalarda çok yüksek meblağlar talep ettiklerini ve Çeşme, Bodrum, Marmaris gibi tatil bölgelerinde sezonluk kiraların 400 bin TL sınırına kadar ulaştığını ifade etti.  

Kakıcı Şimşek, zaten piyasa değerinin çok üzerinde ödeme yapan tatilcilerin, pandemiyi fırsat bilen dolandırıcıların tuzağına düşmemek için çok dikkatli davranmaları gerektiğinin de altını çizerek, tatilcileri uyardı ve önemli bilgiler verdi: Vatandaşların dolandırıcılığa maruz kalmamak için aşağıdaki önerileri dikkate almalarında yarar var;

• Kiralama öncesinde konaklamayı planladığınız bölgede piyasa araştırması yapın.  Konaklamayı planladığınız bölgedeki diğer benzer villaların fiyatlarını mutlaka kontrol edin. Kiralamak istediğiniz villanın ya da yazlığın fiyatı diğerlerine oranla dikkat çekecek ölçüde az ise, bunun nedenini mutlaka sorgulanmalı.

• Mutlaka sözleşme yapılmalı ve sezonluk ev kiralamak için yapılacak sözleşmede kira bedeli, kiranın hangi tarihte ne şekilde yatırılacağı, kiralamanın bitiş tarihi gibi bilgiler yer almalıdır. 

• Kiralanan evde bulunan demirbaşların ve kiralamaya dair özel şartların da sözleşmede yer alması gerekir. Vergi ve temizlik parası gibi ekstra ücretler konuşularak netleştirilmeli. 

• Eğer siz yazlığı kiraladıktan sonra müsaitlik takvimi güncellenmiyorsa, büyük bir ihtimalle aynı tarihlerde defalarca kez farklı kişilere kiralanacaktır. O yüzden kiralama sonrası müsaitlik takvimini mutlaka kontrol edin.

Vatandaşlar, Covid-19 kısıtlamalarının esnetildiği bir yaz tatiline hazırlanırken siber dolandırıcılar da pandemiyi fırsat bilerek tatil için villa kiralamak isteyenleri çeşitli yöntemler kullanarak dolandırmakta. Siber güvenlik uzmanları; bilinen online rezervasyon sitelerini birebir kopyalayarak indirimli ve ucuz ilanlarla tatil planı yapmak isteyenleri dolandırmaya çalışan siber suçlulara karşı dikkatli olunması konusunda vatandaşları uyarıyor. Özellikle bu tip dolandırıcılardan gelen e-postalara, telefon görüşmelerine, sahte web sitelerine ve sosyal medyadaki paylaşımlara karşı vatandaşların temkinli olması ve gerekli denetimleri ve kontrolleri yapmaları gerekiyor.

• Elinizden geldiğince; doğrudan TÜRSAB üyesi olan saygın bir seyahat şirketi ya da acentesi aracılığıyla rezervasyon yaptırın. Her zaman bilinen web sitelerini ve uygulamaları kullanın.

• Rezervasyon yaptırdığınızda size rezervasyon sözleşmesi gönderilmesini isteyin. Bu sayede yapacağınız tatilin ana hatlarını öğrenmiş, tesis adresi, adı, konumu ve diğer ayrıntılı bilgileri önceden öğrenmiş olursunuz.

Kakıcı Şimşek, turizm mağduru olan ya da dolandırılan kişilerin kanuni hakları konusunda da bilgiler verdi:

Vatandaşlar öncelikli olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı ya da TÜRSAB’a başvuruda bulunarak araştırma yapılmasını talep edebilirler. Ancak idari başvurulardan sonuç alamadıkları taktirde, tüketici olarak haklarını yasal yollarla aramaları gerekir.  Başta oteller ve seyahat acentaları ile yaşanan problemlerde tüketiciler ikamet ettikleri il ya da ilçenin hakem heyetine başvurarak uğradıkları zararının karşılanmasını talep edebilirler. Yapılacak başvurularda sözleşmelerin, faturaların, ödeme belgelerinin ve ilgili diğer belgelerin sunulması faydalı olur. Tüketici Hakem Heyetleri’ne yapılan başvurular diğer yollara göre daha kısa sürede çözümlenebilir. Bedeli tüketici hakem heyeti sınırının üstünde kalan uyuşmazlıklarda görevli yargı yeri Tüketici Mahkemeleridir. Bunun yanında turizm dolandırıcılığına maruz kalan kişiler, ellerindeki tüm belge, evrak ve dokümanlarla, adliyelerde bulunan müracaat savcısına giderek şikayette bulunabilirler. Savcılığa yapılan başvuru ve verilen deliller neticesinde soruşturma başlayacak ve kişi ya da kurum hakkında yargılama süreci başlayacaktır. 

Türkiye’de seyahat acentaları, oteller ve rehberlere ilişkin olarak yapılacak tüketici şikayetlerinde Turizm Hukuku’nun gerektirdiği etkin ve hızlı çözüm maalesef kolaylıkla sağlanamamakta. Bu nedenle; tüketicilerin doğabilecek hukuki sorunları önlemek ve de dolandırılmamak adına ev sahibiyle, otelle, seyahat acentasıyla ya da rehberle yapılacak sözleşmelerde yer alan şartları dikkatle okuyarak imzalamaları, gerekli araştırma ve denetimleri yapmaları ve ondan sonra ödeme yapmaları menfaatlerini korumaları açısından oldukça önemlidir. 

Kakıcı & Şimşek Hukuk Bürosu: Kakıcı & Şimşek hukuk bürosu 2007 yılında İstanbul da faaliyete geçmiştir. Kuruluşundan bu yana dikkatli, dinamik ve mükemmeliyetçi bir hukuk bürosu olmak için özen göstermekte ve tüm hukuki gelişmeleri yakından takip etmektedir. Büro, yerli ve yabancı ticari işletmelere, finans kurumlarına ve bireylere Hukuki danışmanlık ve Avukatlık Hizmeti vermektedir. 

Elvan Kakıcı Şimşek, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olup Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesinde Özel hukuk alanında yüksek lisans yapmıştır. 2003-2005 yılları arasında Londra’da bir hukuk bürosunda çalıştıktan sonra 2007 tarihinden bu yana Kakıcı Şimşek hukuk bürosunun kurucu ortaklarındandır. Özellikle Gayrimenkul hukuku, Aile hukuku, medeni hukuk başta olmak üzere özel hukuk alanında uzmanlaşmıştır. Ayrıca son zamanlarda girişimcilerin ihtiyaçları ile ortaya çıkan Girişim Hukuku üzerine de çalışmalar yapmaktadır. Makaleleri çeşitli yazılı ve dijital basımlarda yayınlanmakta olup hukukçunun akademik yönünü sürekli geliştirmesini çok önemsemektedir. Türkiye Kadın Girişimciler Derneği, Özyeğin Üniversitesi 10.000 Kadın Mezunları Derneği ve İstanbul Barosu üyesidir. Sosyal sorumluluk projelerini desteklemekte ve "toplumsal cinsiyet eşitsizliği” kavramı üzerinde Türk toplumundaki kadının yeri konusunda yapılan her türlü sosyal farkındalık çalışmalarının gönüllü destekçisi olmaktadır.  2 çocuk annesidir.

Emirates, Venedik Uçuşlarını Yeniden Başlatıyor

Emirates, İtalya’ya Seyahat Edecek Yolcular İçin Karantinasız Seyahat Düzenlemesinin Ardından Venedik Uçuşlarını Yeniden Başlatıyor ve Milano’ya Seferlerini Artıyor. Emirates Başkanı uluslararası seyahati kolaylaştırmaya yönelik hamleyle ilgili memnuniyetini dile getirirken diğer ülkelere de bu konuda çağrıda bulundu. Emirates, 1 Temmuz’dan itibaren Dubai ve Venedik arasındaki uçuşlarına yeniden başlayacak ve başlangıç olarak bu rotada haftada 3 uçuş gerçekleştirecek. Bu gelişmeyle BAE ve İtalya arasındaki ticaret ve turizm bağlantısı artarken yolculara da daha fazla seyahat seçeneği sunuluyor.

Havayolu Temmuz ayında Milano’ya seferlerini de haftada 8 yerine 10 uçuş gerçekleştirerek artıracak. Bu kapsamda, Dubai-Milano-New York JFK rotasında günde bir sefer yapılırken, Dubai ve Milano arasında haftada üç gidiş-dönüş uçuşgerçekleştirilecek. Emirates’in haftada beş kez gerçekleştirilen Roma seferleri ve haftada üç kez yapılan Bologna seferleriyle birlikte, havayolunun İtalya’ya gerçekleştirdiği seferlerin toplam sayısı Temmuz ayında dört şehir için haftada 21 uçuşa ulaşacak. Emirates Venedik, Milano, Roma ve Bologna seferlerini modern ve konforlu geniş gövdeli Boeing 777-300ER uçağıyla gerçekleştirecek.

Emrates’in İtalya’daki uçuş hizmetlerini genişletmesi, yolcuların İtalya’ya varışta karantina olmaksızın seyahat etmesine izin veren “Covid Testli uçuş” düzenlemelerinin başlamasıyla gündeme geldi.

Emirates Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı  Şeyh Ahmed Bin Said Al Maktum yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Covid testli uçuş düzenlemelerini memnuniyetle karşılıyoruz, İtalya ve BAE yetkililerine, uluslararası seyahati kolaylaştırmak için gösterdikleri sürekli çabadan dolayı teşekkür etmek istiyoruz. BAE, İtalya ile güçlü ve uzun soluklu bir ilişkiye sahiptir ve hava bağlantısının güvenli bir şekilde yeniden başlaması karşılıklı ticaret ve turizmi güçlendirmeye yardımcı olacaktır. Küresel bir ticaret merkezi olan ve 200’den fazla ülkeden gelen ziyaretçiye  ev sahipliği yapan Dubai ve BAE, dünya lideri aşılama programımızdan tatil ve eğlence tesisleri dahil tüm sektörler, okullar, işletmeler ve havalimanları genelinde uygulanan biyo-güvenlik protokollerine kadar, toplulukları salgında güvende tutmak için elinden geleni yapmıştır. Daha fazla ülkenin karantinasız seyahati kolaylaştırmak için benzer düzenlemeleri değerlendirmeye almasını umuyoruz.”

2 Haziran’dan itibaren geçerli olmak üzere, İtalya’ya seyahat eden 2 yaş ve üzeri Emirates yolcularının kalkıştan önce 48 saat boyunca geçerli olan negatif bir COVID-19 PCR-RT veya Hızlı Antijen testi sonucuna sahip olması gerekiyor. Yolcuların masrafları kendilerine ait olmak üzere İtalya’ya varışta bir Hızlı Antijen sürüntü testi yaptırması gerekiyor. İtalya’ya giriş şartlarıyla ilgili daha fazla bilgi için, yolcular emirates.com.tr’daki seyahat şartları sayfasını ziyaret edebilirler.

Emirates, seyahat stresini ortadan kaldırmaya odaklanmaya devam ederken, yolcularının gönül rahatlığı içinde seyahat etmeleri için,  sağlık ve hijyen   konularında sektöre liderlik etmektedir. Emirates yolcuları, yolculuklarının her adımında en güncel sağlık ve güvenlik tedbirlerinin uygulandığından emin bir şekilde seyahat ediyorlar. Ayrıca, havayolu kısa bir süre önce yolcuların Dubai havalimanında daha rahat etmesi için temassız teknolojiyi de hayata geçirdi.

Sağlık  ve güvenlik  tedbirleri konusunda gönül rahatlığı ile seyahat eden  yolcular, uçuş sınıfı fark etmeksizin havayolunun ödüllü uçuş içi eğlence sistemi ice üzerinden 4500'den fazla eğlence kanalının yanı sıra  gurme yemeklerin keyfini çıkarıyorlar. Emirates, bu dinamik süreçte yolcuların ihtiyaçlarını ele alan yenilikçi ürün ve hizmetlerle sektöre liderlik etmeye devam ediyor. Kısa bir süre önce, havayolu yolcu hizmetleri çalışmalarını daha da ileriye taşıyarak daha da cömert ve esnek rezervasyon politikalarını hayata geçirdi, çoklu risk içeren seyahat sigortası teminatının kapsamını genişletti ve yolcularına mil ve statü geçerlilik sürelerini koruma imkanı verdi.

Köy sessizliğinde, ev sıcaklığında Assos Sunaba Kasrı Otel

Doğası, insanları ve lezzetleriyle Assos’un en huzurlu bölgelerinden Ayvacık Büyükhusun Köyü’nde, bir otelden beklenenin çok daha ötesini vadeden Sunaba Kasrı Otel, sakin ve huzurlu bir mola için herkesi daha önce hiç yaşamadığı bir deneyime davet ediyor.

Eşsiz doğası, denizi ve tarihi mirasları ile tanınan Kuzey Ege'nin oksijenin en bol olduğu Assos'ta misafirlerini ağırlayan Sunaba Kasrı Otel, yaz sezonuna merhaba diyor. Bölgeye has geleneksel mimariye sahip Sunaba Kasrı Otel; doğası, insanları ve lezzetleriyle Assos’un en huzurlu bölgelerinden Ayvacık Büyükhusun Köyü’nde; manzaralı ferah odaları, havuzu, yıllar içinde özenle toplanan antika eşyaları, eşsiz manzarası ve Kozlu sahilindeki özel plajı ile köy sessizliğinde ev sıcaklığı arayan misafirlerini bekliyor.

Kuzey Ege’deki eviniz 
Çiçeklerle bezenmiş bahçesi ve terası ile misafirlerine huzurlu, sakin ve doğayla iç içe bir ortam sunan Sunaba Kasrı Otel, bir otelden beklenenin çok daha ötesini misafirlerine vadediyor. Her türlü ihtiyaca cevap veren odalarıyla size ‘ev huzuru’ sunuyor. Bu huzuru; bölgenin yerel üreticilerinden tedarik edilen malzemelerle hazırlanan lezzetli yemekler, eşsiz Ege Denizi ve Midilli manzaralı, çiçeklerle bezenmiş bahçede havuz başı keyfi ile pekiştiriyor.Gerçek anlamda ‘sessiz, huzurlu ve güvenli bir tatil’ isteyenler için ideal!“Güvenli Turizm Sertifikası’ na sahip Sunaba Kasrı Otel, içinde bulunduğumuz bu süreçte güvenli ve huzurlu bir tatil için mükemmel bir alternatif.

Güler yüzlü personeli, leziz yemekleri ve eşsiz güzellikleriyle her mevsim yaşayabileceğiniz Sunaba Kasrı Otel; stresten, yoğunluktan, yorgunluktan kaçıp kendini yenilemek isteyen herkesi “köy sessizliğinde ev sıcaklığında” bir deneyime davet ediyor.Sunaba Kasrı Otel; İstanbul’a 420 km, Çanakkale’ye 80 km, Ayvacık ilçesine 13 km, Assos Antik Kente 8.5 km, Kadırga koyuna 7.5 km ve anlaşmalı olduğumuz Kozlu sahildeki Şamata plaja 10 dakika uzaklıkta.

TURİZMİNSESİ.COM Digital Medyanın Güçlü Sesi |

Turizm sektörüyle ilgili haberleri ve güncel gelişmeleri TURİZMİNSESİ.COM dan takip edebilirsiniz.

Türkiye ve Dünya Turizm Gelişmelerini turizminsesi.com’dan takip edebilirsiniz

Dijital Medyanın Güçlü Sesi Turizminsesi.com, Güncel Turizm, Konaklama, Seyahat, Ulaştırma, Etkinlik, Kültür ve Sanat Haberleri, Gastronomi Dünyasındaki gelişmeler ile sektör temsilcilerinin yanında olarak  Rehber görevi görüyor. 

Web Medya Bünyemizde; 

www.turizminsesi.com , www.tourismexclusive.com , www.gastroturkey.com web sitelerimiz ve Turizmin Sesi dijital Dergimizle hizmet vermekteyiz. Haber, linkli haber, röportaj, tanıtım haberleri, banner çalışmaları, dergi ilanı vb. çalışmalarda ana alanlarımız.  Sizinle talebiniz doğrultusunda tanıtım çalışması, röportaj, banner, dergi ilanı konularında firmalarınızın bütçesine uygun çalışmalar yapabilir ve verimliliğinizi arttırabiliriz. 

Kadın girişimcilere Uyumsoft’tan tam destek

Uyumsoft’tan kadın girişimcilere çağrı; “Siz işletmenizi kurun, ekoCari ön muhasebenizi yönetsin”. Türkiye’nin inovasyon lideri Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ, hayalleri için ilk adımı atan girişimci kadınları destekliyor. 

Firmasında %56'lık kadın çalışan oranına sahip olan teknoloji devi Uyumsoft AŞ, 1 Ocak 2021 tarihi itibariyle kadın girişimciler tarafından kurulan şirketler için hazırladığı “Girişimciler Kampanyası” kapsamında, ön muhasebe yazılımı olan ekoCari programını ilk 6 ay ücretsiz veriyor ve her ay 50 adet e-Belge (e-Fatura, e-Arşiv fatura) hediye ediyor. Nisan ayında başlayan ve 31 Aralık 2021 tarihinde sona erecek olan kampanyaya, girişimci kadınlar yoğun ilgi gösteriyor.

İlk 6 ay ücretsiz, 7.’nci aydan itibaren ayda 55.50 TL ödenecek 

Kampanyadan yararlanmak isteyen kadın girişimciler şirketlerini kurduktan sonra, Uyumsoft AŞ ile 24 aylık sözleşme imzalıyor. Kampanya kapsamında ilk 6 ay ekoCari’yi ücretsiz kullanıyor, kampanya süresi boyunca ekoCari ile ön muhasebe işlemlerini yapıyor ve ayrıca her ay 50 adet e-Belge (e-fatura, e-arşiv fatura) oluşturabiliyor. 7’ci aydan itibaren, ayda sadece 55.50 TL ödeme yapıyor. Kampanyanın koşulları hakkında, web sitesinden bilgi alınarak, başvuru yapılıyor.  

Web tabanlı ve kullanımı kolay ön muhasebe programı: ekoCari 

Hayalleri olan ve işletmesini yeni kuran kadın girişimcilere tam destek veren Uyumsoft AŞ’nin ekoCari ürünü, bulut tabanlı kullanımı çok kolay, ön muhasebe programıdır. Kadın girişimciler, internetin olduğu herhangi bir yerden, cep telefonu, tablet veya bilgisayarları aracılığıyla, programını rahatlıkla kullanabilir. İlave bir server (sunucu) ihtiyacına, ürün cloud (bulut) tabanlı olduğu için ihtiyaç yoktur. Kısaca, girişimci kadınlar ekoCari programı sayesinde, stoklarını, carilerini, alışlarını ve satışlarını internet olan her yerden takip edebilirler, aynı zamanda raporlarını alabilirler. Senetlerini, çeklerini de program üzerinden takip edebilirler. 

Uyumsoft AŞ, 25’inci yılında 40 bin ve üzerindeki yerli ve global müşterisinin uçtan uca dijital dönüşümünü sağlıyor. Ürün ailesinde; ekoCari (Ön Muhasebe Ticari Paket Programı)’nın yanı sıra, Kurumsal Kaynak Planlama uyumERP (bulut, mobil), Müşteri İlişkileri Yönetimi uyumCRM (bulut, mobil), İnsan Kaynakları Yönetimi uyumHRM (bulut, mobil), e-Belge e-Uyum (e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-SMM, e-Defter, e-İrsaliye ve diğer tüm e-Belgeler) uygulamaları, Ticari Paket Yazılımlar, ekoTicari (Kobi’lerin ERP’si), ekoHR, ekoSMMM (Mali Müşavir Yazılımı), Banka Bakiyem, uyumYEDEK, uyumİYS dahil 30’u aşkın yazılım ürünü yer alıyor. 

İGA Test Merkezi’nde Dakikalar İçinde Covid-19 Testi

İGA, PCR, Antikor ve Antijen test sonuçlarını dakikalar içerisinde yolcuya bildiriyor

Yolcusuna sağladığı hizmetlerle ön plana çıkan İstanbul Havalimanı, yurt dışından gelen ve yurtdışına giden yolculara daha hızlı sonuç bildirmek için çalışmalarını sürdürüyor. Yolculardan alınan numuneler terminaldeki laboratuvarlarda incelenerek, sonuçlar talebe göre alternatif olarak en kısa sürede cep telefonundaki mesajlaşma uygulamalarından da yolcuya bildiriliyor.

Benzersiz mimarisi, güçlü alt yapısı, üstün teknolojisi ve sunduğu üst düzey yolculuk deneyimi ile açıldığı ilk yılda küresel bir aktarma merkezi olan İstanbul Havalimanı, yolcularına sağladığı hizmetlerle de ön plana çıkmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yaz aylarında İstanbul Havalimanı Test Merkezi’ni hizmete açan İGA, PCR, Antikor ve Antijen test sonuçlarını dakikalar içerisinde yolcuya bildiriyor. 

Toplam 5 bin metrekarelik alanda 7/24 hizmet veren ve günlük 20 bin test yapabilme kapasitesine sahip İstanbul Havalimanı Test Merkezi, yolcuların boğaz ve burnundan alınan sürüntüleri, havalimanında bulunan laboratuvarda dakikalar içerisinde işleyerek PCR test sonucunu 1,5 saat, Antikor sonucunu 45 dakika, Antijen sonucunu ise 20 dakika içerisinde talebe göre cep telefonu üzerinden de gerek kalmadan yolcuya bildiriyor. Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı ücret tarifesi doğrultusunda Yurt dışından gelen ve yurt dışına giden yolculara uygulanacak PCR, Antikor ve Antijen test sonuçları Türkçe ve İngilizce olarak paylaşılıyor. 

Yolcularına ayrıcalıklı hizmet sunan İGA, kişiye özel havalimanı deneyimi iddiasıyla İGA PASS üyeleri için PCR test rezervasyonu da sunuyor. İGA PASS yolcu programına ait rezervasyon adresi üzerinden (reservation@igapass.com) işlem yapan yolcular, sıra beklemeden hızlı bir şekilde test olabiliyor ve sonuçlarını kısa bir sürede öğrenebiliyor. 

Yerli turist bu yıl daha uzun tatil yapacak

Türkiye'de 17 günlük kapanmanın olumlu sonuçlarının başlandığı bu çevrede, turizmcilerin umutları arttı. 

Vaka sayılarının 5 bine yaklaşmasıyla, geçtiğimiz aylarda Turizm Bakanı Mehmet Ersoy'un açıkladığı 30 milyon turist hedefini yakalamak için turizm deneyimleri hız kazandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın 1'da normalleşmeyi işaret etmesi, turizmcileri de heyecanlandırdı. Normalleşme ile birlikte yurtiçi ve yurtdışından ziyaretçilerini ağırlamayı tanıtmak için, “Yeni normal hazırlıklarını” tamamladı. Turizm acenteleri ise rezervasyon taleplerine karşı yoğun mesai harcıyor. Holimax Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Becer, “11 yıldır turizm sektöründe hizmet veriyoruz. Şirket gibi bizler de umutsuzluğa kapıldık ama gelen rezervasyon talepleri, yeniden yüzümüzü güldürdü. Bu sezon sektör olarak rekor kıracağız. Özellikle iç pazarda büyük hareket sağlayacağı ”diye konuştu.

 

"İptal garantili acenteler tercih ediliyor"

Erken rezervasyon iptal garantili rezervasyonlarına dikkat Becer, “Kapanma kararlarının belirsizliği, tatilcilerin iptal etme taahhüdü veren acenteleri tercih etmesine sebep oldu. Holimax olarak son günde safra iptal hakkı tanıyoruz ve ücret iadesi yapıyoruz. Müşterilerimiz bu avantajı çok önemsiyorlar ”dedi. 2021 yılı rezervasyonlarını değerlendiren Becer, “Geçen ortalama tesis kalış süreleri 3 gündü, bu sene pandeminin de etkisiyle ortalama kalış süreleri 6 güne çıktı. Yerli turist bu yıl daha uzun tatil yapacak ”diye konuştu.

 

Ege, Akdeniz tatile alacak alacak! 

Rusya'nın uçuş yasaklarını uzatmasıyla birlikte, Ağustos ayına kadar Rus turistin yerine yerli turist göreceklerini kaydeden Becer, “1 Haziran'dan sonra Ege ve Akdeniz bağlantıya göç başlayacağını söyleyebilirim. Aşılanmanın hızlanması ile birlikte yine Avrupa'dan yoğun talep göreceğimize inanıyorum. Bu sezon Mart ayı yerine Haziran'da başlasa da, pandemi döneminin acısı çıkacak ”diye konuştu. Ödeme yöntemlerine de dikkat Becer, “Talepli olarak tatil rezervasyonlarına kredi kartı kullanımları çıkıyor. Ertelemeli kampanyalar daha çok tercih edildi. Taksitli tatil alışkanlığı bu yılda da değişmedi ”dedi.  

 

"Türkiye'nin tanıtımına ağırlık vermeliyiz"

CRM Turizm markasıyla turizm sektörüne hem satış, hem pazarlama, call center hizmetleri gibi bütünleşik pazarlama hizmeti verdiklerini, bu yıl da Holimax markasını hayata geçirdiklerini belirten Becer, “Holimax güvenilir bir tatil platformu olarak hizmete başladı. Edindiğimiz tecrübeleri yeni nesil tatil anlayışıyla birleştirdik ”dedi. Ülkemizin en fazla döviz getirisi sağladığını hatırlatan Becer, “Yurtdışı turizm gelirlerini artırmak için Türkiye'nin tanıtımına yaptırılması gerekiyor. Tüm değişen pazarlama modelleri, turizm sektörü için de geçerli oldu. Influencer marketing ile turizm tesislerimizin tanıtımlarının en etkili pazarlama yöntemi gördük. Bu sebeple yine grubumuzun bulunmayan Regnum Partners markamızı hayata geçirdik ”diye konuştu. Regnum Partners'ın turizm sektörünün ilk influencer ajansı olduğunu belirten Becer, “Bünyemizde uluslararası ve yerli influencer'larımızı, çalıştığımız turizm tesislerine yönlendirerek, özellikle yurtdışına ülkemizi ve destinasyonları tanıtmak için operasyonlarımıza başladık” dedi.

Hizmet sektöründe müşteriyi anlamak gerek

Hafız Mustafa 1864 Müşteri merkezli işletme olarak bakış açımızı tamamen müşterinin isteğine beğenisine göre lezzetler yaparak ünümüzü Türkiye'nin dışına aktardık. Müşterilerimiz gerçekten ne istiyor? Müşterimiz için en farklı lezzetleri ve  organik ürünleri imal ederek faaliyetimiz sürecinde verimlilik ve karlılık içinde hizmet sunamaya gayret ediyoruz.

Bizim farkımız müşterilerimizin dünyaya nasıl baktıklarını, özlemlerini hayallerini ve değerlerini keşfetmemiz, ürün ve hizmetlerimizin bu hayalin gerçekleşmesini nasıl kolaylaştıracağını anlamamızdan geçiyor. Nasıl satacağımızdan çok müşterilerin neyi neden ve nasıl satın alacaklarına odaklanmamız gerekiyor. Bu anlayışın merkezinde kar yaratmak değil “müşteri değeri yaratmak” yatıyor. Biz her zaman müşterinin memnun olmasından yanayız. Hafız Mustafa 1864 'de önce müşteri memnuniyeti gelir.. 

TÜSAD Normale dönüşün aşıyla mümkün olduna dikkat çekti

Solunum Derneği TÜSAD, yaptığı açıklamada Covid-19’a karşı aşılama seferberliğinin hızlanması gerektiğine dikkat çekti. TÜSAD, aşıların temin edilerek, toplumun yüzde 60’ının aşılanması gerektiği uyarısı yaptı. 

Dünyada Covid-19 salgını başladığından bu yana geçen 19 ayda 167 milyon kişi enfeksiyona maruz kalırken, 3,5 milyon kişi de hayatını kaybetti. Türkiye dünyada çok vaka görülen ülke sıralamasında 5’inci sırada yer alıyor ve mortalite (ölüm)  oranlarında istenen hızda düşüş görülmüyor. Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) bir açıklama yaparak, aşılama ile toplum bağışıklığı sağlamanın Covid-19’un bitmesinde tek yol olduğuna ve aşı seferberliği ilan edilmesi gerektiğine dikkat çekti.

20 YAŞ ÜSTÜ HIZLA AŞILANMALI

TÜSAD Enfeksiyon Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Berna Kömürcüoğlu tarafından yapılan açıklamada, normal hayata dönüşün tek yolunun vatandaşları hızla aşılayıp, antikor yanıtı oluşturmak olduğu belirtilerek, şu ifadelere yer verildi: “Tünelin ucundaki çıkış ancak aşı ile mümkün. Yaz aylarında 20 yaş üstü vatandaşlarımızı hızla aşılamalıyız. Covid-19’a karşı toplumun yüzde 60’ında aşılama ile hızla bağışıklık yanıtı oluşturulmalı.  Aşılama sayesinde hem enfeksiyonun yayılımı önleyebilir hem de hastalığa maruz kalınsa bile ağır enfeksiyon ve ölümlerin önüne geçebiliriz.”

AŞILAR MUTANTLARA ETKİLİ

Kömürcüoğlu, dünya genelinde Covid-19 ile enfekte olan kişilerin artışıyla mutant virüs riskinin arttığını dile getirerek, “Türkiye’de yaşanan en son pikten yüzde 70’e varan oranda daha hızlı bulaşan İngiliz varyantı sorumlu. Ayrıca, Hindistan’da ortaya çıkan ve Türkiye dâhil, 16 ülkede Hint varyantı saptandı.  Hint varyantı, 15 farklı mutasyondan oluşuyor ve çok çabuk bulaşıyor.  Mevcutta kullanılan Pfizer ve BioNtech gibi aşılar Hint varyantında etkili koruma sağlıyor. BioNtech’in ikinci dozdan sonra yüzde 88, AstraZeneca aşısının ise yüzde 60 koruma sağladığı bildirildi. Dünya Sağlık Örgütü ve bilimsel otoritelerce onaylanıp kullanım izni verilen aşılar güvenle uygulanabilir. Alerjik bünyeli kişilerin hastane ortamında aşı olmasını öneriyoruz” diye konuştu.

AŞILI OLMAYANLARA KISITLAMA

Nüfuslarının yüzde 50’sinden fazlasını aşılayan Amerika gibi ülkelerde kısıtlamaların giderek azaldığını belirten Kömürcüoğlu, şu uyarıyı yaptı: “Gelecekte dünyada Covid-19‘a karşı aşılanmamış bireyler kısıtlamalara tabi olacak. Aşılı olmayanların toplu yaşam alanlarına alınmaması, hareketliliklerinin engellenmesi ya da yurt dışına çıkarken aşı pasaportu istenmesi gibi kurallar gelecek.  Ancak aşılı olanlar bu tip kısıtlamalardan muaf olabilecek. Sınırlamaların kalkması için de aşılama şart.”

Köyceğiz’de Aromatik Bitkiler Evi’yle kadın istihdamına destek

Gelecek Turizmde Programı Köyceğiz Aromatik Bitkiler Evi’yle kadın istihdamı ve sürdürülebilir turizme destek. Gelecek Turizmde Programı ile Köyceğiz dünyanın önde gelen aromaterapi rotalarından biri olacak. 

Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde kurulan Aromatik Bitkiler Evi’yle Türkiye’nin 16’ıncı sakin şehri olan ilçenin dünyanın önde gelen aromaterapi rotalarından birisi haline getirilmesi amaçlanıyor.  T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Anadolu Efes  ortaklığında yürütülen Gelecek Turizmde kapsamında hayata geçirilen Köyceğiz Aromatik Bitkiler Evi’nde sürdürülebilirlik, girişimcilik, sıfır atık, aromaterapi gibi alanlarda gerçekleştirilen eğitimlere 180’i kadın yaklaşık 200 kişi katıldı.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı,  Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Anadolu Efes,  iş birliğiyle gerçekleştirilen Gelecek Turizmde kapsamında hayata geçirilen projelerden biri de Köyceğiz Aromatik Bitkiler Evi. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Turizm Fakültesi, Köyceğiz Belediyesi ve Köyceğiz Kaymakamlığı tarafından yürütülen Aromatik Bitkiler Evi Projesi, Türkiye’nin 16’ıncı sakin şehri olan Köyceğiz’in tıbbi ve aromatik bitkilerden oluşan botanik zenginliğini ortaya çıkarıyor. Proje ile Köyceğiz’i dünyanın önde gelen aromaterapi rotalarından birisi haline getirmek amaçlanırken kadın istihdamının da artırılması hedefleniyor. 

Proje kapsamında Köyceğiz Belediyesi tarafından tahsis edilen Sabri Başoğlu Konağı, tadilat ve bakımdan geçirilerek Aromatik Bitkiler Evi’ne dönüştürüldü. Aromatik Bitkiler Evi’nde her Çarşamba farklı konularda atölyeler, her Cuma günü ise “Sürdürülebilirlik Eğitimleri” düzenleniyor. Bugüne kadar gerçekleştirilen atölyeler arasında sıfır atık, aromaterapik mum, aromatik bitkilerle fizyoterapi, aromatik bitkilerle kahve demleme, bez çantalara bitki çizim ve boyama ve makromelina ile neşeli yapraklar gibi çok sayıda farklı atölye var. Atölyelerin yanı sıra kadınların kendi işlerini kurmalarında yol göstermesi için girişimcilik eğitimleri de düzenleniyor. Akademisyenlerin ve alanında uzman kişilerin verdiği sürdürülebilirlik eğitimlerinde ise ‘Sürdürülebilir Kalkınma’, ‘Yavaş Şehir Hareketi’, ‘Eko Köyler’ ve ‘Yeşil İklim Yeşil Ekonomi’ gibi farklı konular ele alınıyor. Aromatik Bitkiler Evi’nde düzenlenen atölye ve eğitimlere bugüne kadar 180’i kadın yaklaşık 200 kişi katıldı. 

Bölgede sürdürülebilirlikle ilgili çalışmalar konusunda önemli merkezlerden biri haline gelen Köyceğiz Aromatik Bitkiler Evi, atölye ve eğitimlerin yanı sıra içinde barındırdığı ‘Sürdürülebilir Yaşam Kitaplığı’ ile de ön plana çıkıyor. Konağın içinde kurulan Sürdürülebilir Yaşam Kitaplığı’nda sürdürülebilirlik, çevre, sıfır atık, ekolojik yaşam ile ilgili hem yetişkinlerin hem de çocukların ilgisini çekebilecek kitaplar bir araya getirildi. Ayrıca konakta kullanılmak üzere yöresel kilimler, danteller, perdeler ve ahşap objeler yöre halkı tarafından bağışlandı. Öte yandan yöre halkının sürdürülebilir turizm konusunda farkındalığını ortaya koymak için anket araştırması yapıldı ve çıkan sonuçlar doğrultusunda yeni eğitim ve atölye konuları belirlendi. Köyceğiz Aromatik Bitkiler Evi’ndeki eğitim ve atölyelere katılmak isteyenler @koycegizaromatikbitkilerevi Instagram hesabından yapılan duyuruları takip ederek başvuruda bulunabilir. 

Gelecek Turizmde  
Gelecek Turizmde, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Anadolu Efes iş birliğiyle 14 yıldır hayata geçiriliyor. Türkiye’nin sürdürülebilir turizm potansiyelini ortaya çıkaran program aynı zamanda desteklenen projelerle yerel kalkınmaya ve kadınların ekonomik güçlenmesine de katkı sağlıyor. Gelecek Turizmde kapsamında bugüne kadar 19 proje ile 200 bin kişinin hayatına dokunuldu. Yaklaşık 500 kadına doğrudan ya da dolaylı olarak istihdam sağlandı. 600  STK ve 23 üniversite ile iş birliği yapıldı. 

Rus Konsolos Rogoza Kemer Belediyesinde

Rusya Antalya Konsolosu Oleg Rogoza, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu ile bir araya geldi.

Ziyaret sırasında, Başkan Topaloğlu’nun yanı sıra, Kemer Belediye Başkan Vekili Ferhan Fidan, Kemer Yöresi Tanıtım Vakfı (KETAV) Başkanı Volkan Yorulmaz, Kemer Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (KETOB) Başkanı Dinçer Sarıkaya, KETOB Başkan Yardımcısı Şinasi Gürocak, Barut Kemer Otel Genel Müdürü ve KETAV yönetim kurulu üyesi Asım Burak Kıpçak, KETOB Temsilcisi Ayşegül Zeybek Uçar hazır bulundu. Ziyarette konuşan Başkan Topaloğlu, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Rusya ile her zaman iyi ilişkiler içerisinde olduklarını söyledi. 

Topaloğlu, bu sene 9 Mayıs Rus Zafer Bayramı’nı pendemi nedeniyle Kemer’de kutlayamadıklarını hatırlatarak, “Pandemi sonrası inşallah daha coşkulu kutlayacağız. Kemer olarak turizm sezonuna hazırız. Rusya’nın Khimki ve Krasnodar şehirleri ile kardeş şehiriz. İki şehrin belediye başkanını Kemer’e davet edeceğiz. Ortak projelere imza atmak istiyoruz.” dedi.

Rusların Kemer’i çok sevdiğine dikkat çeken Başkan Topaloğlu, “Bu sene pandemi nedeniyle Ruslar Kemer’e gelemiyor. Charter uçuşların başlamasını bekliyoruz. Ruslarında Kemer’e gelmek için sabırsızlandığını biliyoruz. Rusya ile görüşmeler devam ediyor. İnşallah her şey güzel olacak.” diye konuştu. Ziyarette konuşan Konsolos Rogoza ise misafirperverliklerinden dolayı Başkan Topaloğlu’na teşekkür etti.

Rogoza, Rusların Kemer’e gelmesini çok istediğini belirterek, şöyle konuştu:“Bence biraz sabırlı olmak gerekiyor. Şu anda pandemi dolayısıyla Ruslar herhangi bir ülkeye tatile çıkamıyor. Charter uçuşları açık olmadığı için “Küçük Moskova” dediğimzi Kemer’e de gelemiyorlar. Charter uçuşların başlamasıyla Rusların Kemer’e akın edeceğini düşünüyorum. Şu anda sadece Türkiye değil diğer destinasyonlara da çıkış yok. Moskova’dan bir heyet gelecek ve incelemelerde bulunacak. Pandemi ile ilgili gerekli denetimlerden sonra rapor hazırlanacak ve rapora göre hareket edilecek. Rapor sonrası gerekli izinlerin verileceğini düşünüyorum. Türkiye’ye gelenler arasında Ruslar hala ilk sırada.” Konsolos Rogoza, Türkiye’nin pandemi ile çok iyi mücadele ettiğini ve vaka sayılarının düşüşe geçmesinde önemli çalışmalar yaptığını da sözlerine ekledi. 

KETAV Başkanı Yorulmaz da turizm konusunda iki ülke arasındaki görüşmelerin pozitif yönde ilerlediğini belirterek, “Buna paralel olarak aşılamanın hızlanmasıyla charter uçuşların tekrar başlaması konusunda olumlu görüşmeler oldu. Ama net bir tarih kimse veremiyor. Türkiye’ye bir heyetin geleceğini biliyoruz. Rus heyetinin hazırlayacağı rapor doğrultusunda charter uçuşların başlayacağını tahmin ediyoruz.” ifadelerini kullandı. KETOB Başkanı Sarıkaya ise Konsolos Rogoza’nın kısa sürede Rusya ile uçuşların başlayacağı konusunda olumlu konuştuğunu söyledi. 

Şu anda Kemer’e gelen Ruslar olduğunu belirten Sarıkaya, “Ruslar bir şekilde Moldovya’dan, Sırbistan’dan hava yolunu kullanarak geliyorlar. Bizde şu anda baltık ülkeleri pazarı da var. Rus halkının evinde Türkiye’nin denizi, güneşi, kumu ve eğlencesini beklediğini biliyoruz. İyi bir sezon bekliyoruz. Şu ana kadar 500 bin Rus misafir gelmiş. Sezon sonunda 2 milyon Rus turist hedefleniyor.” dedi. KETOB Başkan Yardımcısı Gürocak ise vaka sayıların düşmesiyle yakın zamanda Rusya’nın charter uçuşlarını açacağını tahmin ettiklerini kaydetti. Ziyaret sonrası Başkan Topaloğlu ve Konsolos Rogoza, birbirlerine çeşitli hediyeler verdi. 

Kumar bağımlılığının en riskli dönemi 12-15 yaş aralığı

Yeşilay bağımlılıkların tedavisinde ve ceza hukukunda uzman isimlerin katılımıyla “Ceza Hukuku ve Bağımlılık Açısından Kumar” konulu kod düzenledi. Uzmanlar konuyu hem kumar bağımlılığını önleme ve tedavi sürecinde hem de Türk Ceza Kanunu'nda kumar mevzuatını değerlendirdi. Önleyici çalışmaların önemini vurgulayan Yeşilay Genel Başkanı Vekili Dr. Mehmet Dinç, “Kumar bağımlılığıyla mücadelede risk alma davranışının yüksek olduğu 12-15 yaş dönemine çok önem veriyoruz. 

Kumar, alkol ve uyuşturucu gibi farklı içerikli bağımlılıklara neden olurken aynı zamanda çok sayıda yıkıcı etkiye sahip ”diye konuştu. Murat Balcı,  "2017 yılında yasal bahsin 17 milyar dolar ile 63 milyar dolar arasında, yasa dışı kumar trendlerinin tehlikeli bir noktaya ulaştığının kabul edildiği panelde yasa dışı bahis miktarının onun geçen gün büyüdüğünü vurgulayan Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Balcı, " 2017 yılında yasal bahsin 17 milyar dolar ile 63 milyar dolar arasında, yasa dışı dışı bahsin ise 340 milyar dolar ile 3 trilyon dolar arasında oynandığı tahmin ediliyor ” dedi. 

Yeşilay, uzmanların katılımıyla Ceza Hukuku ve Bağımlılık Açısından Kumar konulu al panel düzenledi. İlk oturumda kumar bağımlılığı, önleyici çalışmalar ve Yeşilay'ın bu alandaki yazı konuşulurken; ikinci oturumda ise konu hukuki yönleriyle ele alındı. Yeşilay Genel Başkan Vekili Dr. Mehmet Dinç'in oturum başkanlığı ilkinde Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) Müdürü Uzm. Psikolog Melike Şimşek ve Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Merih Altıntaş teknoloji ile birlikte şekillenen kumar trendlerini aktardı. 

Yeşilay olarak önleyici çalışmalara büyük önem verdiklerini vurgulayan Yeşilay Genel Başkan Vekili Dr. Mehmet Dinç'in şunları söyledi:

"Kumar hem insan hayatında yıkıcı etkilere sahip hem de diğer bağımlılıklara yol açması nedeniyle büyük risk taşıyor. Kumarın alkol ve uyuşturucu madde gibi diğer bağımlılıklara kadar götürmek üzere olmak üzere pek çok yıkıcı etkiye sahip olduğunun farkında olunmalı. Tam da bu bakış açısıyla Yeşilay olarak risk alma davranışının en yüksek olduğu 12-15 yaş dönemine çok önem veriyoruz. Buda kapsam hazırladığımız Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı ile ortaokuldan itibaren hem kumar bağımlılığı de internet - kumar ilişkisini ortaya koymaya ve gençleri bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Öte yandan Becerileri Eğitim Programı ile Yaşam gençlerimizi bu risklere karşı, onların bu risklere karşı koruyabilecekleri becerileri kazanmaları için çabalıyoruz.

Online kumar trendleri tehlikeli bir noktaya ulaştı

Kapsayıcı çalışmaların önemine değinen Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) Müdürü Uzm. Psikolog Melike Şimşek, “Bağımlılık biyolojik, psikolojik ve sosyal olan bir hastalık. Bu yüzden bu üç alanı da aynı anda ve kapsamayan önleme deneylerinin bağımlılıkları tedavi etme noktasında yetersiz. Sosyal destek, yaşamı düzenleme, ilişkileri düzenleme ve çevreyi değiştirmek gibi farklı düzenlemelerin bir araya gelmesiyle oluşturulmuş çalışma ile bağımlılıklar aşılabilir ”  diye konuştu.

Teknolojinin kumar işleri yapabileceğini vurgulayan Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi Doç. Merih Altıntaş ise “Teknolojinin gelişmesiyle birlikte farklı biçimlere bürünen kumar trendleri tehlikeli bir noktaya ulaştı. Oyunlar eğlence amaçlı görünse kullanıcıları kumara sürüklüyor. Oyun ve kumarın iç geçtiği online eğlence siteleri büyük bir risk taşıyor. Bu sitelerde küçük para hediyeleri gibi hilelerle Çocuklar kumara çekilmeye çalışılıyor. Bu yüzden de teknolojinin verimli kullanımında ebeveynlere ve bir kez daha görev düşüyor ”  dedi.

Online bahis her geçen gün büyüyor

Naim Demirel başkanlığında ikinci oturumda Prof. Dr. Murat Balcı bahis suçları ve sanal kumar, Doç. Dr. Mehmet Emin Alşahin kumar oynanması için yer temini suçu, Doç. Dr. Hüseyin Aydın da kumar suçları kabahatlerinde müsadere diğer sunumlar yaptı.

Yasa dışı bahis sektörünün geçen gün büyüdüğüne değinen Prof. Dr. Murat Balcı , “ Yasa dışı bahis onun geçen gün büyümekte ve gelişmekte. İstatistiklerle açıklayacak olursak 2017 yılında yasal bahsin 17 milyar dolar ile 63 milyar dolar arasında, yasa dışı bahsin ise 340 milyar dolar ile 3 trilyon dolar arasında oynandığı tahmin ediliyor ”  ifadelerini kullandı. 

Mevzuat dağınıklığının uygulamada problemlere sebep olduğunu belirten Doç. Dr. Mehmet Emin Alşahin,  ise  “Türk Ceza Kanunu madde 228'e göre kumar oynanması için yer ve imkân belki suç olarak düzenlenmişse, kumar oynama eylemi Kabahatler Kanunu'nda idari para cezasına tâbi tutulmuştur. Bu durum da uygulamada sorunlara sebep oluyor. Bu bu tek bir çatı altında toplanmalı ”  dedi.  

Konuyu müsadere çerçevesinden ele alan Doç. Hüseyin Aydın , “Eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilebilmesi için kumar oynayan hakkında idari para cezası veya başka bir idari yaptırım uygulanması zorunlu değil. Bu nedenle mülk mülkiyetin kamuya geçirilmesi verilebilir. Türk hukuku halinde bakıldığında kumardan elde edilen her türlü gelirden başarısız olmamak süt verilmesine dair düzenlemeler yeterli ”  diye konuştu.