2 Şubat 2022 Çarşamba

SALT Yönetiminde Yeni Yapılanma

TURİZMİN SESİ


Bilgi, kültür ve sanat üretimini desteklemek amacıyla Garanti BBVA tarafından 2011’de kurulan SALT’ın yeni yapılanması kapsamında yönetimden sorumlu olarak bir Genel Müdür pozisyonu oluşturuldu. On dört yılı aşkın süredir İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nda (İKSV) görev yapan ve sekiz senedir İKSV İstanbul Tasarım Bienali direktörlüğünü yürüten Deniz Ova, 1 Şubat’tan itibaren SALT'ın genel müdürlüğünü yürütecek.

deniz-ova.jpg

Deniz Ova yaptığı açıklamada: “SALT gibi bilgi, kültür, tasarım ve sanatın buluştuğu, bireysel ve kolektif sanatsal üretimin aralıksız desteklendiği ve dijital kültürüyle ezber bozan bir kurumda Genel Müdürlük görevini üstlenmekten büyük mutluluk duyuyorum. İklim krizinden, toplumsal cinsiyet eşitliğine kadar bilinç yaratacak içerikler üretmeye devam edecek olan SALT, kütüphane ve dijital arşiviyle özellikle gençlere özgür bir çalışma ve yaşam alanı sunmaya devam edecek. Yeni dönemde dinamik bir yapı içinde, izleyici ve katılımcı programlarına merak duyan herkese ulaşmaya devam edeceğiz. Kıymetli ekip arkadaşlarımın emekleri ve katkılarıyla bugüne gelen SALT’ın yeni yolculuğunda çalışmalarımızı toplumsal sorumluluğumuz olduğu bilinciyle sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.


fatma-colakoglu.jpeg

Bu gelişmeyle birlikte, SALT’ta üç buçuk yılı aşkın süredir Araştırma ve Programlar Yardımcı Direktörlük görevini yürüten Fatma Çolakoğlu ise, Araştırma ve Programlar Direktörlüğünü üstlendi. Çolakoğlu yeni göreviyle ilgili yorumlarını şöyle paylaştı: “SALT olarak on yılı geride bırakırken 2022 yılında herkese açık ve ücretsiz; araştırma, sergi, yayın, internet ve dijitalleştirme projeleriyle söyleşi, konferans, gösterim ve atölye programlarımızı kamuyla paylaşmanın verdiği heyecanla gerçekleştirmeye devam edeceğiz. ‘Perşembe Sineması’ ve ‘Bu son şansımız mı?’ gibi sıkı takip edilen programlarımızın yanı sıra dijital tüketim alışkanlıklarının an be an evrildiği günümüzde, ilgili ve güncel konuları irdelemeyi ve sunmayı sürdürerek yeni iş birliklerine ve disiplinler arası programlara daha fazla ağırlık vereceğiz.” 

Deniz Ova, Stuttgart Devlet ve Şehir Tiyatrosu’nda çeşitli prodüksiyonlarda yönetmen yardımcısı olarak ve festival etkinliklerinin yönetimi ve organizasyonunda çalıştıktan sonra 2007’de kariyerine İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nda Yurtdışı Projeler departmanında başladı. Ova, Avrupa’nın farklı kentlerinde düzenlediği festivallerin programlama ve organizasyonunu gerçekleştirdi ve 2010 ile 2013 yılları arasında aynı bölümün direktörlüğünü üstlendi. Festivallerin yanı sıra Venedik Bienali Uluslararası Sanat Sergileri’ndeki Türkiye Pavyonu ve Cité Internationale des Arts Türkiye Misafir Sanatçı Programı’nın koordinatörlüğünü yürüttü. 2016’da Londra Tasarım Bienali’ne Türkiye katılımının yönetimini üstlenen Ova, 2013 yılından bu yana İstanbul Tasarım Bienali’nin direktörlüğünü; 2014'ten bu yana Venedik Bienali Uluslararası Mimarlık Sergileri’ndeki Türkiye Pavyonu'nun danışmanlığını yaptı. İstanbul Kültür Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi ve Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde misafir öğretim görevlisi olarak etkinlik ve kültür kurumlarının yönetimi dersi verdi, yeni dönemde ise Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Grafik Tasarım Bölümü’nde Sanat ve Tasarım Kültürü dersi verecek. Stuttgart Üniversitesi, Siyaset ve Dilbilimi bölümü mezunu olan Ova, Stiftung Mercator Girişimi’nin "Türkiye Avrupa Forumu" projesinin ve Salzburg Küresel Semineri’nin katılımcılarındandır. 

Fatma Çolakoğlu, İstanbul’un kültür ve sanat alanında on beş yılı aşkın süredir çalışıyor. ABD’nin Boston şehrinde bulunan Emerson College'de film yönetmenliği ve sinema tarihi dallarında lisans eğitimini tamamladıktan sonra, yüksek lisansını İngiltere'deki University of London, Goldsmiths College'da tiyatro yönetmenliği üzerine yaptı. 2005 yılında İstanbul Modern'in sinema departmanını kurdu ve 2008’in başlarına kadar kurumun programlama sorumluluklarının yanı sıra bölümün idari yöneticiliğini üstlendi. Ardından Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi ve İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde kamu programları ile iletişim alanlarında on yılı aşkın yöneticilik görevlerini yürüttü. Pera Müzesi’nin aylık film ve video programı olan “Pera Film” bölümünü kurdu ve aynı zamanda kurumun güncel sergi projelerinde küratörlük ve proje koordinatörlüğü yaptı. 2018 yılının sonbaharında SALT'ın Araştırma ve Programlar Yardımcı Direktörlüğünü üstlenen Çolakoğlu, aynı zamanda Perşembe Sineması ile Bu son şansımız mı? film serilerini programlıyor. 2020 Berlin Film Festivali, Berlinale’ye Uluslararası Kısa Film Jüri üyesi olarak davet edildikten sonra, 2021’de Almanya’nın Bonn şehrinde düzenlenen 18. Videonale programlarına katıldı. Garanti BBVA, SALT’ın kurucusu ve daimî destekçisidir.

Bursa turizminin yeni rotası İRAN

Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Kültür Turizm ve Tanıtma Birliği, turizmde hedef rotalara İran'ı da ekledi. Sanayi kenti kimliğiyle öne çıkan Bursa’nın tarihi, kültürel, doğal ve turistik değerleriyle turizmden aldığı payı daha da artırmayı hedefleyen Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Kültür Turizm ve Tanıtma Birliği, turizmde hedef rotalara İran'ı da ekledi. Bursa'da ağırlanan İranlı turizm acentesi sahipleri Bursa'nın değerleri hakkında bilgilendirildi, Bursalı ve İranlı acenteler arasında ikili görüşmelerle turizme yeni bir ivme kazandırılması sağlandı.

bursa-turizmi.jpgTurizmden daha fazla pay alabilmek için  Bursa'yı farklı destinasyonlarda tanıtmak amacıyla ulusal ve uluslararası fuarlarda boy gösteren Bursa Büyükşehir Belediyesi ile Bursa Kültür Turizm ve Tanıtma Birliği, Avrupa ve uzak doğuya yönelik turizm atılımlarına İran'ı da ekledi. Zaten yeşili ve Uludağ'ı ile Arap turistlerin çekim alanında bulunan Bursa'ya daha fazla İranlı turist çekilmesi hedefiyle İran'ın 11 farklı şehirden 32 turizm acentesi sahibi ve yöneticileri 4 günlük program kapsamında Bursa'da ağırlanıyor. Bursalı ve İranlı turizm profesyonellerini bir araya getirerek karşılıklı turizm planlamaları yapılması amacıyla Botanik Park'taki Otantik Club Hotel'de yapılan toplantı, Bursa Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler ve Turizm Dairesi Başkanı ve Bursa Kültür Turizm ve Tanıtma Birliği Müdürü Abdülkerim Baştürk'ün Bursa tanıtım sunumuyla başladı. Baştürk, sunumunda Uludağ'dan Gölyazı'ya, termal kaynaklardan göller, şelaleler ve yaylalara kadar Bursa'nın sahip olduğu turizm değerlerini İranlı turizm profesyonellerine aktardı. Toplantıda Bursalı ve İranlı acenteler, yaptıkları ikili görüşmelerle bundan sonraki süreçte ortak yapılacak çalışmalar hakkında fikir alışverişinde bulundu.

bursa-turizmi-001.jpg

Bursa'mızı tanıtıyoruz

Bursa Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler ve Turizm Dairesi Başkanı ve Bursa Kültür Turizm ve Tanıtma Birliği Müdürü Abdülkerim Baştürk, Bursa'yı İranlı turizm profesyonellerine tanıtmak amacıyla böyle bir etkinlik düzenlediklerini söyledi. Bursalı seyahat acenteleri ile İranlı acenteler arasında yapılacak ikili görüşmelerin turizm açısından büyük önem taşıdığını ifade eden Baştürk, "Bu ikili görüşmelerle İran'la Bursa arasında bir gönül bağı, iletişim ve ekonomik bağlantı kurmayı bekliyoruz. İnşallah Bursalı acentelerimiz için verimli ve bereketli olur" dedi.

bursa-turizmi-002.jpg

Sağlık turizmi için yeni fırsatlar

Bursa Sağlık Turizmi Derneği Başkanı Uzm. Dr. Metin Yurdakoş da toplantıda Bursa'nın sağlık turizmi potansiyeli hakkında bir sunum yaptı. Bursa'nın sağlık imkanlarına ihtiyacı olup da bundan haberdar olmayan İranlıların bundan haberdar edilmesi için bu toplantının çok önemli olduğunu ifade eden Yurdakoş, "İran maalesef ambargolar altında modern sağlık teknolojilerine ulaşmakta sıkıntı yaşıyor. Modern teknolojide tedavi olabilecek birçok hasta, bu imkandan yararlanamıyor. Onlara bizde böyle imkanlar olduğunu anlatıyoruz. Bursa'da şifa bulabileceklerini anlatıyoruz. Büyükşehir Belediyemiz tarafından yapılan bu tür çalışmaların sadece sağlık turizmi değil, genel anlamda turizme büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum" diye konuştu.

bursa-turizmi-003.jpg

Tek elden yönetim

Toplantıya katılan TÜRSAB Genel Merkez Yönetim Kurulu üyesi Hasan Eken de turizmin tek elden ve özel olarak yönetilmesi gerektiğini, bu nedenle Bursa Kültür Turizm ve Tanıtma Birliği çatısı altında yapılan tüm çalışmaların çok kıymetli olduğunu vurguladı. Yeni destinasyonlara yönelik bu tür organizasyonlara çok ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Eken, "Özellikle İran pazarının seçilmesi çok önemli olmuş. Çünkü İran şu anda Bursa'da 18'inci sırada olan bir pazar. İran gibi 80 milyonluk bir nüfus, komşu ülke olması ve ekonomik durumunun da iyi olması nedeniyle Bursa pazarında 5'inci sıraya çıkması gerekiyor. Türkiye'ye yılda 2,5 milyon İran'dan turist geliyor. Kültürlerimiz çok benzer, Sabiha Gökçen Havalimanı ile yakın bir mesafedeyiz. Bu fırsatları iyi değerlendirmeliyiz" dedi.

1 Şubat 2022 Salı

Türkiye'ye 2021'de gelen ziyaretçi 30 Milyonu aştı

Türkiye 2021 yılında, bir önceki yıla oranla yüzde 88,08 artışla toplamda 30 milyon 38 bin 961 ziyaretçi ağırladı. Türkiye’nin 2021 yılı turizm geliri ise yüzde 103,02 artışla toplam 24 milyar 482 milyon 332 bin dolar oldu.   


Yabancı ziyaretçi sayısında ise Türkiye, geçtiğimiz yıl yine bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 94,06 artış yakaladı.    

Ocak–Aralık döneminde en çok ziyaretçi gönderen ülke sıralamasında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 120,52 artış ile Rusya Federasyonu (4.694.422 kişi) birinci, yüzde 175,73 artış ile Almanya (3. 085.215 kişi) ikinci, yüzde 106,49 artış ile (2.060.008 kişi) Ukrayna üçüncü sırada yer aldı. Ukrayna’yı Bulgaristan ve İran izledi.

*Aralık’ta Yüzde 170,62 Artış Yaşandı*

Türkiye’yi 2021 yılı Aralık ayında ziyaret eden yabancı sayısı da geçen yılın aynı ayına göre yüzde 170,62 arttı ve 1 milyon 892 bin 520 olarak gerçekleşti. 

En çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 160,15 artış ile Bulgaristan (265.929 kişi) birinci, yüzde 299,04 artış ile Almanya (188.146 kişi) ikinci, yüzde 357,10 artış ile İran (151.687 kişi) üçüncü sırada yer aldı. İran’ı, Rusya Federasyonu ile Irak izledi.

Metropolis Antik Kenti’nde tarihin izleri aydınlatılıyor

Sabancı Vakfı tarafından desteklenen, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izin ve katkılarıyla 32. yılına hazırlanan Metropolis Antik Kenti kazılarında 2022 sezonu çalışmalarına başlandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izin ve katkılarıyla devam eden, Sabancı Vakfı tarafından desteklenen Metropolis Antik Kenti’nin 2022 sezonu kazı çalışmaları kapsamında, atölyeler ve interaktif uygulamalar gerçekleştirilmesi hedefleniyor. “Ana Tanrıça Kenti” olarak bilinen Metropolis, geçtiğimiz yıl pek çok önemli arkeolojik bulguya ev sahipliği yaptı.


Sabancı Vakfı tarafından desteklenen, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izin ve katkılarıyla 32. yılına hazırlanan Metropolis Antik Kenti kazılarında 2022 sezonu çalışmalarına başlandı. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Aybek başkanlığında sürdürülen kazı çalışmalarında 2021 yılının sonunda, M.S. 3. yüzyıla ait bir Girland motifli mermer Ostotek (küçük boyutlu lahit mezar) içine yerleştirilmiş bronz bir kandilin bulunması, 2022 yılı kazı çalışmaları için heyecan verici bir gelişme olarak değerlendirildi. 

2021 yılında pek çok önemli keşfin gerçekleştiği Metropolis Antik Kenti 2022 yılı boyunca; arkeolojik kazı, koruma, düzenleme ve araştırma projelerinin yanı sıra önemli sosyal sorumluluk projelerine de ev sahipliği yapacak. Antik Tiyatro başta olmak üzere, kent içinde çeşitli etkinliklerin ve Metropolis atölye üretimlerinin yeniden canlandırılmasına yönelik deneysel çalışmaların gerçekleştirileceği Antik Kent’te, kültür varlıklarının öncelikle çocuklar ve gençlere tanıtılması ile koruma bilincinin oluşturulması hedefiyle interaktif uygulamaların sürdürülmesi planlanıyor. 30 yılı aşkın süredir gerçekleştirilen Metropolis Antik Kenti kazılarının başlangıcından itibaren elde edilen tüm bilgilerin derleneceği bir kitabın da 2022 yılı içerisinde yayınlanmasına yönelik çalışmalar devam ediyor. 

Metropolis Antik Kenti Kazılarında 2021 Sezonunun Öne Çıkanları

İzmir’in Torbalı ilçesinde yer alan Metropolis Örenyeri’nde 2021 yılında gerçekleşen çalışmalarda, kent merkezinin kuzeyindeki Araplıtepe mevkiinde sürdürülen kazılarda bulunan mermer Ostotek’in, M.S. 6. yüzyılda kentin su dağıtım sisteminde devşirme olarak kullanıldığı tespit edildi. Yine geçen yıl keşfi gerçekleşen bronz kandilin ise M.S. 6. yüzyıla ait olması, bu alanın uzun yıllar boyunca kullanıldığının göstergesi oldu. Alanda ayrıca anıtsal bir mimariye ait olduğu düşünülen mermer duvar bloklarının bulunması, 2022 sezonu kazıları için umut vadeden başka bir gelişme olarak öne çıktı. Bu önemli buluntuların yakınında yer alan büyük kilise yapısı da aynı proje kapsamında ortaya çıkarılmaya başlandı. Yapıya ait ambon ve geometrik bezemeli mermer korkuluk levhaları M.S. 6. yüzyılın önemli örnekleri arasında yer alıyor.

28 Ocak 2022 Cuma

İtalya 1 Şubat'tan itibaren Türkiye'ye kapılarını açıyor

İtalya, dün alınan yeni kararla Türkiye'yi "Kovidsiz turizm koridoru"na dahil etti.Bugüne kadar Türkiye'den turistik seyahatlere izin vermeyen İtalya, dün alınan yeni kararla Türkiye'yi "Kovidsiz turizm koridoru"na dahil etti. Böylelikle Türkiye'den İtalya'ya turistik olarak seyahat edilebilecek.Koronavirüsün Omicron varyantı nedeniyle tedbirleri sıkılaştıran İtalya, Türkiye ile seyahatlerde uygulanan kısıtlamaları gevşetme kararı aldı.


BBC Türkçe'den Övgü Pınar'ın haberine göre, Sağlık Bakanı Roberto Speranza'nın dün akşam imzaladığı ve Şubat ayından itibaren geçerli olacak düzenlemeyle Türkiye "Kovidsiz turizm koridoruna" dahil edildi. Bu koridor uygulamasına alınan ülkelere yapılacak turizm amaçlı seyahatlere, şartlar dahilinde izin veriliyor.

BİR HAFTADAN UZUN SEYAHATE TEST TALEBİ

Bu ülkelere turistik seyahatler için yolcuların Kovid aşısı yaptırdıklarını ya da hastalığı geçirip iyileştiklerini belgelemeleri gerekiyor. Ayrıca yolculuk öncesi ve sonrası Kovid testi yaptırma zorunluluğu uygulanıyor. Bir haftadan uzun seyahatlerin 7. gününde de bir test talep ediliyor. Seyahatlerden en fazla 48 saat önce yapılmış test sonucunun yanı sıra, İtalya'ya girişte havalimanında da test yaptırmak ve test sonuçlarının negatif olması gerekiyor.Bu şartları yerine getirenlerin, turizm amaçlı seyahatlerine izin veriliyor ve İtalya'ya dönüşte karantinaya girmeleri gerekmiyor.

'KOVİDSİZ TURİZM KORİDORU'NA DAHİL EDİLEN DİĞER ÜLKELER

İtalya bugüne kadar Türkiye'ye turistik seyahatlere izin vermiyordu. Yalnızca iş, sağlık, ikamet adresine dönüş gibi sebeplerle seyahatler mümkündü. Bu da, zorunlu seyahatlerde de aşı yaptırmış olanlar da dahil tüm yolcuların İtalya'ya dönüşte 10 gün karantinada kalması gerekiyordu. Sağlık Bakanlığı'nın dünkü kararıyla Türkiye'nin yanı sıra Küba, Singapur, Tayland'ın Phuket adası, Umman ve Fransız Polinezyası "Kovidsiz turizm koridoruna" dahil edildi. Daha önce bu uygulama Dominik Cumhuriyeti, Maldivler, Seyşeller gibi birkaç ülke için geçerliydi.

1 ŞUBAT'TAN İTİBAREN...

Yeni karar ayrıca Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yönelik seyahat kısıtlamalarının da gevşetilmesini öngörüyor. Buna göre 1 Şubat'tan itibaren AB ülkelerine seyahatlerde yalnızca Kovid belgesine sahip olmak yetecek. Bu belge aşı yaptıranlar, hastalığı geçirenler ve negatif test sonucu sunanlara veriliyor.

İTALYA ÖNLEMLERİ SIKILAŞTIRMIŞTI

İtalya, koronavirüsün Omicron varyantının da etkisiyle geçen ay AB ülkeleriyle seyahatler için kuralları sıkılaştırmıştı. AB ülkelerinden İtalya'ya girebilmek için negatif test sonucu talep ediliyor ve aşı yaptırmamış olanlara 5 gün karantina uygulanıyordu. Bu uygulama AB çapında seyahatleri kolaylaştırmak için kullanılan Covid sertifikalarını işlevsiz kıldığı gerekçesiyle Brüksel'de tepki çekmişti.

2022 Seyahat Trendleri Açıklandı

2022’de Seyahatlerimizde Ana Odaklanacak, Plansız Yolculuklar Yapacağız. 2022 yılı, ertelediğimiz seyahatlere çıktığımız ve unutulmaz anılar biriktirdiğimiz tatiller yaptığımız yıl olacak. Peki 2022’de seyahatleri şekillendiren trendler neler olacak? Gelin, Türkiye’nin seyahat sitesi Enuygun’un sizin için derlediği 2022 seyahat trendlerine birlikte göz atalım. Son iki yıldır hayatımızın merkezine oturan pandemi, birçok alışkanlığımızı değiştirdi, dönüştürdü. Bu da seyahat trendlerini yeniden şekillendirdi. Türkiye’nin seyahat sitesi Enuygun, 2022’de seyahatlerimizi şekillendirecek trendleri sizin için araştırdı.

GOAT (Greatest of All Trips – Tüm yolculukların en iyisi)

Bu yıl GOAT trendi ile tanışacağız. Tüm yolcukların en iyisine çıkma anlamına gelen Greatest of All Trips kelimelerinin kısaltması olan GOAT trendi ile hayalini kurduğumuz büyük seyahatlere çıkacak, seyahatlerimizde daha cesur adımlar atacağız. Pandemi nedeniyle özgürce seyahat planı yapamamış olmanın acısını çıkarmak için tüm yolcukların en iyisini yapacak, hep gitmek istediğimiz ancak bir türlü seyahat planı yapamadığımız o destinasyonları keşfedeceğiz.

Plansız yolculuklar

Pandemiyle birlikte artık aylar öncesinde seyahat planı yapmak çok da mümkün olmuyor. Pandeminin seyri hızla değişebildiği için planlar son anda bile iptal olabiliyor. İşte bu nedenle 2022’de spontane seyahatler yükselen trendlerden biri oluyor. Seyahat severler bu yıl plansız seyahatlere çıkacak, daha esnek davranıp kendini akışa bırakacak. Anlık seyahat edecek, sosyal medyada karşısına çıkan ya da ilgisini çeken bir destinasyona o an uçak bileti alacak, son dakika fırsatlarını değerlendirecek.

Deneyim odaklı keşifler

Bir seyahati unutulmaz kılan şüphesiz bize kattığı deneyimler... 2022 yılında bu deneyimler daha da değerli olacak, deneyim odaklı seyahatler ön plana çıkacak. Örneğin yüksek adrenalin içeren Fırtına Deresi’nde rafting ya da Fethiye’de yamaç paraşütü gibi aktivitelerle tatilimize heyecan katacak. Ayrıca yeni deneyimler edinmek için tek başına seyahat etme, yeni lezzetler keşfetmek için gastronomi turlarına katılmak, otel seçenekleri yerine glamping çadırı tercih etmek gibi farklı seçenekleri tercih edeceğiz.

Yerli gibi gezme

2022, seyahate farklı bir bakış açısıyla yaklaştığımız bir yıl olacak. Seyahatlerimize yaşadığımız yerlerden uzaklaşmak ve yeni kültürlerin bir parçası olmak amacıyla çıkacağız. Bu yüzden de 2022 seyahat trendleri arasında yerli gibi gezmek yer alacak. Bu yıl gittiğimiz şehri bir turist gibi değil de yerli gibi gezecek, kendimizi o kültüre kaptıracağız. Yerel pazarları gezmek, sokak lezzetlerini tatmak, yerli halkla sohbet edebileceğin yerlerde vakit geçirmek gibi alışkanlıklar edineceğiz.

“An”a odaklı seyahatler

Günümüzde sosyal medya hayatımızda önemli bir yere sahip. Öyle ki gittiğimiz bir yerde güzelliklerin tadını çıkarmadan önce fotoğraf ya da video çekiyor ve sosyal medyaya post atıyoruz. Bütün bunları yaparken de anın tadını çıkarmayı unutuyoruz. 2022’de sosyal medya bu etkisini kaybedecek. Seyahat severler için seyahatin tadını tam anlamıyla çıkarmak ve şehrin sunduklarını en iyi deneyimlemek yeni seyahat alışkanlığı haline gelecek.

Şehirde tatil

Şehirde tatil trendi aslında global anlamda staycation olarak tanımlanıyor ve yaşadığımız yerlerden çok uzaklaşmadan seyahat etme trendini anlatıyor. Bu trend ile yaşadığımız şehri adeta bir turist gibi gezerek keşfedebileceğiz. Şehre özgü deneyimleri yaşayacak, tarihi yerleri gezecek, popüler mekanları ve şehre yakın tatil destinasyonlarını keşfedeceğiz. 

Gönüllü turizm – sürdürülebilir seyahat

Gönüllü turizm, turistlerin kendi konaklama, ulaşım ve diğer masraflarını karşılayarak gittikleri yerdeki bölgeye ve halka yarar sağlamak için yapılan faaliyetlere gönüllü olarak katılması anlamına geliyor. Gönüllü turizm ile hem yeni bir yer keşfediyor hem de ufak katkılarla da olsa dünyanın daha iyi bir yer olmasına yardımcı olarak manevi bir mutluluk yaşıyorsunuz. 

Bunun yanı sıra 2022 yılında seyahat tercihlerimizin sürdürülebilir seçenekler olmasına da dikkat edeceğiz. Sadece ulaşım ya da konaklama tercihlerimiz açısından değil, bireysel olarak yapabileceğimiz tüm adımlar açısından sürdürülebilir olmaya özen göstereceğiz. Plastik kullanımını azaltmak için yanımıza matara alacak, açık büfelerle karşılaştığımızda tabağımıza yiyeceğimiz kadar yemek koyacak, yanımızda çöp poşeti taşıyacağız.


Türk Lezzetleri Birleşik Arap Emirlikleri’nde Tanıtıldı

Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri, Dubai’de gerçekleştirdiği tadım etkinliğinde Türk mutfağının lezzetlerini tanıttı .Küresel ticaretin Orta Doğu’daki önemli kavşaklarından Birleşik Arap Emirlikleri’ne gıda ihracatında atılım yapan Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri, Dubai’de gerçekleştirdiği tadım etkinliğinde Türk mutfağının lezzetlerini tanıttı. Ünlü Mutfak Şefi Arda Türkmen’in hazırladığı gastro şovunu Körfez ülkelerinin ünlü sosyal medya fenomeni Tamara Jamal, Arap dünyasına yansıttı. 


Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) desteğiyle düzenlenen Türk Gıdası Tadım Etkinliği, Le Meridien Dubai Otel ve Konferans Merkezi'nde gerçekleştirildi. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Dubai Başkonsolosu İlker Kılıç ve Dubai Ticaret Ataşesi Ersoy Erbay’ın katılım sağladığı etkinlikte Birleşik Arap Emirlikleri’nin medya temsilcileri, süpermarket zinciri yöneticileri, perakendeciler, ithalatçılar ve üretici firmaların temsilcileri bir araya geldi. 

Türkiye, zengin mutfağıyla eşsiz gastronomi destinasyonu

Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri’ni temsilen Akdeniz Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği’nin (ASHİB) ev sahipliğinde gerçekleştirilen Türk Gıdası Tadım Etkinliği’nde Anadolu’ya özgü seçkin yemekler ve yöresel lezzetler tanıtıldı. Türk Mutfak Şefi Arda Türkmen, geleneksel Türk lezzetlerini modern sunumuyla gastro şova dönüştürdü. Dubai Emirliği ve çevresindeki ülkelerde yüzbinlerce takipçisi olan İnfluencer Tamara Jamal, tanıtımı yapılan Türk lezzetlerini sosyal medya hesaplarından paylaştı. Tamara Jamal’ın Türkiye’nin gastronomi destinasyonu olduğunu kanıtlayan tanıtım videosu da dev ekranlarda davetlilerin izlenimine sunuldu. 

Tadım etkinliğinin devamı olarak Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin teşrifleriyle düzenlenen gala yemeğinde de Birleşik Arap Emirlikleri ile çevre ülkelerden iş insanları ağırlandı. Mutfak Şefi Arda Türkmen, gala yemeğinde kendisi için özel olarak hazırlanan alanda Türk ürünleriyle hazırladığı birbirinden özel yemekleri konuklara ikram etti.

Birleşik Arap Emirlikleri’nde 5,5 milyar doları aşan gıda ithalatı pazarı bulunuyor

Etkinliğin ardından değerlendirmelerde bulunan ASHİB Başkan Vekili Ali Can Yamanyılmaz, Arabistan yarımadasındaki ülkeler, Doğu Afrika, Asya’nın batısı ve güneyi için stratejik konumda bulunan Dubai’de Türk mutfağını tanıtarak ihracatı artırmayı amaçladıklarını belirtti. Ali Can Yamanyılmaz, “Birleşik Arap Emirlikleri yıllık 5,51 milyar dolar düzeyinde gıda ithalatı gerçekleştiriyor. 2020 yılı verilerine göre bu ülkede tarımsal ürün ve hayvansal gıdada 

3,39 milyar dolarlık, işlenmiş tarım ürünlerinde 2,12 milyar dolarlık pazar bulunuyor. 9,7 milyon nüfuslu Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki geçen yıl elde ettiğimiz tarımsal ürün ve hayvansal gıda ihracat değeri yaklaşık 354 milyon dolar oldu. Amacımız ülkemizin tüm tarım ve gıda ürünlerini Dubai üzerinden tüm Arap dünyasına daha fazla ihraç etmektir. Bu hedef doğrultusunda düzenlediğimiz Türk Gıdası Tadım Etkinliği’nin ihracatçılarımıza büyük fayda sağlayacağına inanıyoruz.” dedi. 

İspanya’daki Tarragona Kruvaziyer Limanı’nı portföyüne katacak 

Global Ports Holding’in (GPH), İspanya’da bulunan Tarragona  Limanı’nın kruvaziyer operasyonlarını 12 yıl süre ile (6 yıl ilave uzatma opsiyonu ile) işletme imtiyazı ihalesi için vermiş olduğu teklif en iyi teklif seçildi. Global Yatırım Holding’in (GYH) bağlı kuruluşu ve dünyanın en büyük kruvaziyer liman işletmecisi Global Ports Holding’in (GPH), İspanya’da bulunan Tarragona  Limanı’nın kruvaziyer operasyonlarını 12 yıl süre ile (6 yıl ilave uzatma opsiyonu ile) işletme imtiyazı ihalesi için vermiş olduğu teklif en iyi teklif seçildi.


Global Yatırım Holding ve Global Ports Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, “Akdeniz Çanağı’nın dünya kruvaziyer turizminden aldığı payın daha da artacağına inanıyoruz. Bu nedenle Tarragona Kruvaziyer Limanı’nı portföyümüze katacak olmaktan son derece mutluyuz. Dünyanın en büyük kruvaziyer liman işletmecisi olarak bu alanda büyüme stratejimize sadık kalarak, bu alandaki adımlarımıza ara vermeden devam ediyoruz” dedi. 

Global Ports Holding CEO’su Emre Sayın ise İber Yarımadası ve Batı Akdeniz’de artan etkisiyle Tarragona Kruvaziyer Limanı’nın, kruvaziyer liman ağlarına önemli bir katkı olduğunu söyleyerek, “Tarragona'daki yolcu hacimlerini sürdürülebilir bir şekilde büyütmek için tüm paydaşlarla çalışmayı dört gözle bekliyoruz” diye konuştu.

Global Yatırım Holding’in iştiraki ve dünyanın en büyük kruvaziyer liman işletmecisi Global Ports Holding’in (GPH) ), İspanya’da bulunan Tarragona  Limanı’nın kruvaziyer operasyonlarını 12 yıl süre ile (6 yıl ilave uzatma opsiyonu ile) işletme imtiyazı ihalesi için vermiş olduğu teklif en iyi teklif seçildi. Geçen yılın üçüncü çeyreğinde Tarragona Kruvaziyer Limanı altyapısına yapılan 30 milyon Euro’luk yatırım tamamlanmıştı. Bu yatırım programı ile dünyanın en büyük yolcu gemilerinin yanaşabileceği yeni bir rıhtım inşa edilmişti. Söz konusu yatırımla iskele sayısı iki katına çıkarak 4’e yükselmiş; dolayısıyla liman bu yatırım sonrasında aynı anda dört gemiye kadar hizmet verebilir duruma geldi.

Global Yatırım Holding’in KAP’a yaptığı açıklamada Söz konusu yatırım kapsamında genel kruvaziyer alanlarının genişletilmesine ilave olarak, Liman Başkanlığı karbon emisyonunu önemli ölçüde azaltacak şekilde enerji düzenlemesine de yatırım yaptı. Anlaşma hükümleri uyarınca, GPH, limana güneş enerjisi ile sürdürülebilir enerji tedariki sağlayacak son teknoloji yeni modüler terminal binası yapımı için 5,5 milyon Euro’ya kadar yatırım yapmayı planlıyor. Tarragona Kruvaziyer Limanı rıhtımı genişletilmeden önce 2019 yılında yaklaşık 130 bin yolcu ağırlamıştı. Tarragona Kruvaziyer Limanı, Barcelona havalimanına bir saatten kısa bir mesafede olup; bahsi geçen tamamlanmış yatırım ve planlanan yeni terminalin, bölgedeki homeport (ana liman) operasyonları için limanın çekiciliğini önemli ölçüde artırması bekleniyor.  

‘Büyüme adımlarımıza devam ediyoruz’
Global Yatırım Holding ve Global Ports Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, “Akdeniz Çanağı’nın dünya kruvaziyer turizminden aldığı payın daha da artacağına inanıyoruz. Bu nedenle Tarragona Kruvaziyer Limanı’nı portföyümüze katacak olmaktan son derece mutluyuz. Dünyanın en büyük kruvaziyer liman işletmecisi olarak bu alanda büyüme stratejimize sadık kalarak, bu alandaki adımlarımıza ara vermeden devam ediyoruz. Turizmin en gözde segmenti olan kruvaziyer turizmine uzun vadeli pozitif bakışımızı devam ediyor. Portföyümüzü genişletmek üzere akılcı fırsatları değerlendirmeye ve görüşmelere devam ediyoruz” dedi.

‘İber Yarımadası ve Batı Akdeniz’de etkisi artıyor’
Global Ports Holding CEO’su Emre Sayın, İber Yarımadası ve Batı Akdeniz’de artan etkisiyle Tarragona Kruvaziyer Limanı’nın kruvaziyer liman ağlarına önemli bir katkı olduğunu söyleyerek, “Tarragona Liman Otoritesine, GPH'ye güvendikleri için çok müteşekkiriz. Tarragona'daki yolcu hacimlerini sürdürülebilir bir şekilde büyütmek için tüm paydaşlarla çalışmayı dört gözle bekliyoruz. Covid-19 pandemisinde yaşadığımız zorluklara rağmen, kruvaziyer liman ağımızı büyütme konusundaki stratejik hedeflerimizi gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.


The Restaurant, Dünya Hamburgerleri tadım günleri için kapılarını açtı

Address Hotels + Resorts’un yeni oteli Address Istanbul’da yer alan Dubai’nin ünlü restoranı The Restaurant, Dünya Hamburgerleri tadım günleri için kapılarını açtı. Dubai merkezli Emaar Hospitality Group’un uluslararası lüks otel zinciri Address Hotels + Resorts’un yeni oteli Address Istanbul’da yer alan Dubai’nin ünlü restoranı The Restaurant, Dünya Hamburgerleri tadım günleri için kapılarını açtı. Address Istanbul çatısı altında gerçekleşecek ve bir ay boyunca devam edecek bu özel program tüm hamburger tutkunlarına unutamayacakları bir tadım deneyimi yaşatacak.

the-restaurant-address-istanbul-address-hotels-resorts-emaar-hospitality-group-hamburger.jpegLüks konsepti ve dünya standartlarındaki hizmet anlayışı ile İstanbul’un tarihi lokasyonu Üsküdar’da konumlanan Address Istanbul kapılarını bu kez bir ay boyunca sürecek ve Dünya Hamburgerlerinin tadımının gerçekleşeceği gastronomi yolculuğu için açıyor. Yolculuk boyunca tüm misafirler acılı ve baharatlı lezzetleriyle ünlü Meksika'dan İtalya’nın başkenti Roma’ya, aşıklar şehri Fransa’dan Anadolu Mutfağı’na kadar dünyanın nam salmış mutfaklarının kült lezzeti hamburgerleri deneyimleme şansı yakalıyor. 

Öğle veya akşam yemeğinizi dünya lezzetleriyle ile tatlandırın

Türk mutfağından uluslararası lezzetlere kadar çok çeşitli menülerle heyecan verici bir gastronomi deneyimi sunan The Restaurant at Address Istanbul, şimdi de en favori dünya burgerlerini orijinal lezzet ve sunumlarıyla misafirleriyle paylaşıyor. Veganlar için avokado, istiridye mantarı ve enginardan oluşan Las Vegan Burger, Müziğin ve dansın ve acının muhteşem uyumu ile özgün mutfakların başında gelen Meksika’dan Messy Mexican Burger, klasik lezzetlerden vazgeçemeyenler için El Classico burger günleri boyunca The Restaurant menüsünü taçlandırıyor.  Adını Fransa’nın başkenti Paris'in ünlü bir caddesinden alan Champs Elysées de muhteşem rokfor peynirli sunumuyla nasıl dünyaca ünlü bir lezzete kavuştuğunu ortaya koyuyor. 

Zengin menüsü ile The Restaurant’ta unutulmaz gastronomi serüveni

Roka, mozzarella peyniri, domates, köz patlıcan ve pesto sosun damaklarda hayranlık uyandıracak lezzeti Taste of Rome ile kendinizi Roma sokaklarında hissedecek; içerisinde kırmızı soğan, çıtır patates, Kars gravyer peyniri, kızarmış yumurta bulunan Flame of Anatolia ile kendinizi görkemli bir gösterinin içerisinde bulacaksınız. Sadelikten vazgeçmem ama damak zevkimden de ödün vermem diyenlerdenseniz hamburger köftesi ve bun ekmeği ile sunulan Mr. Junior tam size göre. İçerisinde çıtır beef bacon, çıtır soğan bulunan  Address Istanbul’un özel hamburgeri THE Address, sıcak humus ve ağır ateşte pişmiş dana kaburgasıyla farkını ortaya koyuyor. Menüsünde yer alan Fransız, Ranch, Barbekü soslarıyla burgerinize patates kızartması, soğan halkası ya da salata eşlik etsin isterseniz The Restaurant garnitürleri tam size göre. Ayrıca glutensiz beslenenler için gluten free ekmek, siyah ekmek ve panini gibi kişiye özel seçenekler de bulunuyor. Mükemmel bir burger arayışındaysanız ve şehrin en lezzetli hamburgerlerini deneyimlemek isterseniz The Restaurant at Address Istanbul'da vakit kaybetmeden yerinizi ayırtın.


Yolcu360 Çalışanlarıyla Ortak Oldu

Yolcu360 CEO’su Umut Yıldırım, noter huzurunda gerçekleşen özel bir törenle, aktif çalışan tüm ekibine şirketin hisselerini dağıttı. Araç kiralamayı herkes için kolay ve ulaşılabilir hale getiren Yolcu360, bir dünya şirketi olmak için belirlediği ‘Unicorn’ olma hedefine kararlılıkla yürüyor. 


Yolcu360 CEO’su Umut Yıldırım, noter huzurunda gerçekleşen özel bir törenle, aktif çalışan tüm ekibine şirketin hisselerini dağıttı. Umut Yıldırım, şirketin hayallerine zaten ortak olan Yolcu360 çalışanlarının, artık tüm hedeflerin de ortağı olduğunu ve elde edilen misafir mutluluğunun böyle bir ekibin yüksek performansı sonucu gerçekleştiğini ifade etti.

Türkiye’nin en hızlı büyüyen teknoloji şirketi Yolcu360, her sene düzenlediği şirket etkinliğinde bu seneye özel noter huzurunda bir tören organize ederek tüm çalışanlarına bugünkü değeri 50 Milyon TL’yi geçen hisse paylarını dağıttı. Tüm çalışanların katıldığı törende Yolcu360 CEO’su Umut Yıldırım; 1 Ocak 2022 tarihi itibariyle tüm çalışma arkadaşlarının şirkete ortak konumuna geçtiklerini ve bu kararın Yolcu360’ın şirket kültürünün ve inandıkları değerlerin bir sonucu olduğunu söyledi. 

Gerçekleşen etkinlikte konuşan Yıldırım, “Silikon Vadisi’nde girişimciliği tecrübe etmiş biri olarak şunu çok iyi biliyorum; eğer mutlu olmak istiyorsak yaptığımız işin bir anlamı ve bir değeri olmalı. Kazandığımız paranın ötesinde bir değerden söz ediyorum. Hisse senedi dağıtmak bir motivasyon hamlesi değil. Çok daha ötesinde bir anlamı var. Çalışanlarımıza diyoruz ki; araç da yol da bizim, bu yolculuk hepimizin. Türkiye’nin insan kaynağı ve teknoloji alanındaki potansiyelini bugüne kadar elde ettiğimiz başarılarla gösterdik; 110’dan fazla ülkede Yolcu360’ı misafirlerimizi buluşturmaya başladık. Bu yıl içinde hayata geçireceğimiz yeni ürünlerimizle de mutluluğumuzu katlayacak başarılar elde edeceğine inanıyoruz. İlgili ekip arkadaşlarımın haftalardır heyecanla hazırlandığı bu özel gün, yeni yolculuğumuzun da ilk adımı oldu” dedi.

Çalışanların şirkete ortak olmasında Yolcu360’a özel model geliştirildi

Umut Yıldırım, çalışanların şirkete ortak olma süreci için kendi geliştirdikleri ve başka şirketlere de ilham olmasını istedikleri yeni bir model hayata geçirdiklerini, bunun için Yolcu360 CPO’su (Chief People Officer - İnsan Kıymetleri Direktörü) Ayşe Kirman liderliğinde finans, hukuk, muhasebe birimleri ve şirket ortaklarının dahil olduğu 6 aylık bir çalışmanın sonucunda yeni modelin ortaya çıktığını ifade etti. Çalışanların Yolcu360’ta geçirdikleri süre, aldıkları görev ve sorumlulukları da dikkate alınarak ve toplamda 4 yıl şirkette çalışma şartı doğrultusunda süreç ilerletildi. Yıldırım, çalışanların yüzde 93’ünün Yolcu360'ın ‘Great Place to Work’ yani harika bir işyeri olduğunu düşündüğünü ve çalışan devir hızının zaten çok düşük olduğunu belirterek, “Misafir mutluluğu saplantımızın karşılığını nasıl aldıysak, yüksek bağlılık oranına sahip olmanın karşılığını da tüm çalışanlarımızla birlikte alacağız” dedi.

Yetenek yönetiminin küresel başarının kilit noktalarından biri olduğuna dikkat çeken Yıldırım, Yolcu360’ın her süreçte olduğu gibi yetenek yönetimi konusunda da özgün ve insan odaklı bir sistem geliştirdiğini söyledi. 2022 itibariyle Yolcu360 ekibine katılan herkesin şirketin ortağı olma şansı olduğunu ve  Yolcu360’ta çalışmak isteyen sayısının her geçen gün artmasından çok mutlu olduklarını, Yolcu360’ın güncel ilanlarını adayların mutlaka takip etmesini önerdiğini de sözlerine ekledi.  Yolcu360’ın gerçekleştirdiği etkinlikte şirketin en pozitif, en çözüm odaklı, en yaratıcı ve en uzun soluklu çalışanlarına özel ödüller verildikten sonra hisse dağıtım töreni sona erdi.


27 Ocak 2022 Perşembe

TÜP BEBEK TEDAVİSİ HAKKINDA DOĞRU BİLİNEN 10 YANLIŞ!

İlk tüp bebek denemesinde başarı şansı düşük mü?

Bebeklerde doğumsal anomali riski artar mı?

Tüp bebek tedavisi erken menopoza neden olur mu?



Tüp bebek tedavisi bir yıl boyunca korunmasız ve düzenli cinsel birlikteliğe rağmen çocuk sahibi olamayan çiftlere uygulanan en etkin tedavi yöntemi olarak yerini korumaya devam ediyor. Tüm dünyada yaygın olarak uygulanan tüp bebek tedavisi en basit tanımıyla; kadından alınan yumurta ile erkekten alınan spermin laboratuvar ortamında birleştirilmesi sonrasında elde edilen embriyonun laboratuvarda 3-5 günlük takibinden sonra, anne adayının rahminin içine yerleştirilmesidir. Son 40 yılda tüp bebek tedavilerinde baş döndürücü hızla gerçekleşen gelişmeler infertilite sorunu yaşayan çiftlere umut olmaya devam ediyor.  

Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Nadiye Köroğlu, tüp bebek tedavisi sayesinde bugüne dek milyonlarca sağlıklı bebeğin dünyaya geldiğini belirterek, “Ancak tüp bebek tedavisiyle ilgili toplumda doğru sanılan bazı hatalı bilgiler çiftlerin tedaviye geç başvurmalarına veya tedaviden kaçınmalarına neden olabiliyor. Bu faktörler de tedavinin başarı şansını olumsuz yönde etkiliyor. Dolayısıyla anne-baba olmak isteyen çiftlerin çevrelerinden veya sanal ortamdan edindikleri bilgilerin doğruluğunu sorgulamaları ve hekime zamanında başvurmaları çok önemli” diyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Nadiye Köroğlu, toplumda tüp bebek tedavisi hakkında doğru sanılan yanlış bilgileri anlattı; önemli uyarılarda bulundu! 
     
İlk denemede başarı şansı düşüktür: YANLIŞ!
DOĞRUSU: Tüp bebek tedavisinde başarı şansı; anne adayının yaşı, sperm ve yumurtanın kalitesi gibi birçok faktöre bağlı olarak değişiyor. Bilimsel kanıtlara göre; ilk denemede başarı şansı yüzde 50-60 oranında seyrediyor. Tüp bebekte deneme sayısı arttıkça, hamilelik şansı da yükseliyor. Öyle ki tüp bebek tedavisinin yüzde 50’sinde ilk denemede, yüzde 65-70'inde ikinci denemede ve yüzde 80’inde de üçüncü denemede hamilelik oluşuyor. 

Tedavi süresince hastanede kalınması gerekiyor: YANLIŞ! 
DOĞRUSU: Yaygın inanışın aksine, tüp bebek tedavi süreçleri hastanede kalmayı gerektirmiyor. Yumurta toplama işlemi anestezi altında gerçekleştirilen bir işlem olup, 3-4 saatlik yatış sonrasında hastaneden taburcu olunuyor. Embriyo transfer işlemi sonrasında ise hastanede 2-3 saat dinlenmek yeterli geliyor. Tüp bebek tedavisinde yumurta takip süreçleri de ayaktan poliklinik kontrolleri şeklinde yapılıyor.

Fazla embriyoların dondurulması gereksizdir: YANLIŞ!     
DOĞRUSU: Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Nadiye Köroğlu, embriyoları dondurma işleminin hastalara ekstra hamilelik şansı veren önemli bir uygulama olduğuna işaret ederek, şöyle devam ediyor: “Geçmişte dondurulan embriyoların yarısı kadarının sağlıklı olarak geri kazanılması bu yanılgıya neden oldu. Ancak teknolojik gelişmelerle birlikte uygulayabildiğimiz yeni metotlar, dondurulan embriyoların neredeyse tümünün sağlıklı olarak geri kazanılmasını sağladı. Gelinen noktada, dondurulmuş embriyo ve taze embriyo arasındaki başarı farkı kapandı. Ülkemizde transfer edilen embriyo sayısının da kısıtlı olması, embriyo dondurma yönteminin avantajlı yönlerini de artırıyor.” 

Tüp bebek tedavisi erken menopoza neden olur: YANLIŞ! 
DOĞRUSU: Tüp bebek tedavisiyle ilgili bir başka hatalı bilgi de, bu tedavinin yumurtalık rezervlerinin tükenmesine ve bunun sonucunda da erken menopoza neden olduğu yönünde.  
Doç. Dr. Nadiye Köroğlu, tüp bebek tedavisinde yumurtalıkların uyarılması işleminin yumurta rezervlerini azaltmadığı için erken menopoza yol açmadığını belirterek, “Tüp bebek tedavisinde var olan yumurtaların büyütülmesi amaçlanıyor, dolayısıyla sayılarında bir azalma olmuyor.” diyor. 

Tüp bebek ile doğan bebeklerde doğumsal anomali riski artar: YANLIŞ! 
DOĞRUSU: Doç. Dr. Nadiye Köroğlu, tüp bebek tedavisiyle doğan bebeklerdeki doğumsal anomali riskinin doğal yolla elde edilen hamileliklerden doğan bebeklerden farklı olmadığını vurgulayarak, “Ancak, kadının yaşının 35'in üzerinde olduğu veya bilinen genetik bir hastalık durumlarında doğumsal anomali riski artabiliyor. Ayrıca, çok düşük sperm sayısı nedeniyle intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu yapılan vakalarda da daha fazla doğumsal anomali görülebiliyor.” diyor. 

Tüp bebek tedavisiyle ikiz ya da üçüzler olur: YANLIŞ! 
DOĞRUSU: Doğal yolla gerçekleşen hamilelikle kıyaslandığında, tüp bebek tedavisinde çoğul hamilelik daha fazla oluyor. Ancak transfer edilen embriyoların sayısıyla çoğul hamileliği önlemek mümkün oluyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Nadiye Köroğlu, tek ve kaliteli embriyoların transferiyle tek ve sağlıklı hamilelikler elde edilebildiğini vurgulayarak, ”Ancak bazı çiftler çoğul hamilelik isteseler de, çoğul hamilelikler anne ve bebeklerin sağlıkları açısından tehlikeli olabiliyor. Bu tehlikelerin önüne geçebilmek için ülkemizde transfer edilen embriyo sayısı sınırlandırılmıştır.” diye konuşuyor. 

Tüp bebek tedavisinde başarı oranı yüzde 100’dür: YANLIŞ!                                                                                                                             
DOĞRUSU: Tüp bebek tedavisinde başarı oranı; anne adayının yaşı ve infertilite nedeni gibi birçok faktöre bağlı olarak değişiyor 35 yaş altındaki kadınlarda ilk tüp bebek denemesinde canlı doğum oranı yüzde 40-50 arasında oluyor.

Kadının yaşı tüp bebek tedavisinde önemsizdir: YANLIŞ!                                                                      
DOĞRUSU: Kadınlarda yaş ilerledikçe üreme fonksiyonlarında değişimler yaşanıyor. Öyle ki 25-30 yaşları en doğurgan yaşlarken, 35 yaşından sonra doğurganlıkta düşüş oluyor. Dolayısıyla 25 – 30’lu yaşlarda hamile kalma olasılığı yüzde 50 civarında olurken, 40 yaşından sonra bu oran yüzde 15 civarına kadar düşüyor. Tüp bebek tedavisiyle 45 ve daha üst yaş sınırlarında olan kadınlarda hamilelik şansı yok denecek kadar az oluyor.

Tüp bebek hamileliklerinde sezaryenle doğum olmalı: YANLIŞ
DOĞRUSU: Tüp bebek tedavisiyle hamile kalmak sezaryenle doğum yapmak için bir neden olmuyor. Koşulların uygun olması durumunda normal doğum yapılabiliyor.  

Tüp bebek tedavisi uzun süren ve ağrı yapan bir yöntem: YANLIŞ! 
DOĞRUSU: Toplumdaki yaygın inanışın aksine, tüp bebek tedavisinde yaşanan gelişmeler sayesinde ağrı ve karında şişkinlik gibi sorunlar artık yaşanmıyor, tedavi süresi de 2-2.5 haftada tamamlanıyor. 


Türkiye’nin İlk Tiny House Fuarı İstanbul’da Düzenlenecek

Koronavirüs ve deprem gibi doğal afetler sonucunda modüler yapılara sadece bir yılda talep yüzde 40 oranında artarken dünyada pazarın büyüklüğünün ise 2026 yılına kadar 153,7 Milyar dolar olması ön görülüyor.  Her geçen gün ilginin arttığı bu yapılar konut fabrika, hastane gibi çeşitli alanlarda kendini gösterirken inşaat sektörünün de geleceğine ışık tutuyor. Öyle ki artan talep fuar ihtiyacını beraberinde getirdi.  Bu kapsamda Tureks Uluslararası Fuarcılık tarafından ülkemizde 3 -5 Şubat tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde ilk defa düzenlenecek " Premo Prefabrik, Modüler, Tiny House Yapım & Dekorasyon Fuarı "   20 bin ziyaretçi hedefi ile sektörün buluşma noktası olacak.
 


Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs, sadece sağlık alanında değil hayatımızda birçok alanda değişikliğe neden oldu. Yaşam biçimi değişikliğimiz bazı alanları olumsuz etkilerken bazı alanlarda ise tam tersi rağbeti arttırdı. Bu alanların başıda ise pademiden, kalabalıktan nasıl kaçarız sorusu ile Tiny House yani küçük evler geliyor.   2008 küresel mali krizinin ardından Amerika Birleşik Devletleri'nde ivme kazanan bir moda olan küçük ev hareketi, pandemi sırasında Türkiye'de yakalanmış gibi görünüyor. Öyle ki bu yapılar ülkemizde sadece deniz kum güneş anlayışından farklı olarak alternatif bir tatil anlayışını da ortaya çıkarıyor.   


Modüler Yapılara Dair Her Şey Bu Fuarda
Bu durum fuar firmalarının da dikkatini çekti. Bu kapsamda kolları sıvayan Tureks Uluslararası Fuarcılık, 3-5 Şubat tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde ilk defa düzenlenecek " Premo Prefabrik, Modüler, Tiny House Yapım & Dekorasyon Fuarı "  ile sektörün tüm paydaşlarını bir araya getirecek.  Şimdiden sektör profesyonellerinin ajandasında ilk sırada yer alan fuar; Tiny House’lardan prefabrik fabrikalara,  bunglov evlerden yeşil yapı malzemelerine, geçici konut binalarından çevre ve peyzaj düzenlemelerine kadar geniş ticaret ağı ve ürün çeşitliliğiyle dikkatleri üzerine çekiyor.
 





Ebeveynler ve Çocuklarda Stresle Mücadele Etmek için 10 Altın Öneri

TURİZMİN SESİ


Çağımızın hastalığı haline gelen stres, çocukluk yaşlarından itibaren insan hayatında yaşamsal bir rol oynuyor.Vücudun birtakım olumsuz olay veya durumlardan etkilenmesi sonucu bunlara fiziksel ve psikolojik olarak tepki göstermesi durumunda ortaya çıkan bir durum olan stresle mücadele çocuklarda ve gençleri de etkisi altına aldı. Bu kapsamda özellikle gençlerde stresin kaynağını “denge kurmak” üzerine geliştiğinin altını çizen Eğitim Koçu Murat Karcıoğlu, “Genç olmak iki cephede birden savaşmayı gerektirir. 


Bir cephede anne babalar, diğer cephede arkadaşlar vardır. Çocuklar; anne babaları karşısında özgürlüklerini haykırmak isterken imtiyazlarını kaybetmekten korkarlar. Bu yüzden savunmada kalırlar. Arkadaşlarına kendilerini kabul ettirmek için de mücadele eder ve taaruza geçerler. Kendi olmanın gerekliliğini bilip kalabalıktan biri olmamanın doğuracağı sonuçlardan korkarlar. Aile içi çatışmalar, okul hayatı, arkadaşlıklar, fiziksel değişimler gibi birçok stres kaynağı ile mücadele eder ve dengeyi bulmaya çalışırlar. Bulamadıklarında kalp atışları hızlanır, terlemeler başlar, kaslar gerginleşir ve gerginleşen kaslar ağrır, sindirim yavaşlar, zihin sekteye uğrar. Bütün bunlar stresin sizi ele geçirmesinden kaynaklanır’’ diye belirtti.

‘’Bu kapsamda Murat Karcıoğlu ‘’Stresle Başa Çıkmak’’ için 10 Altın Kuralı Sıraladı’’

  10 ALTIN TAVSİYE 

1.Çocuklarınızı Can Kulağıyla Dinleyin. 
Çocuğunuz sizin onun sözlerine ve duygularına önem verdiğinizi gördüğünde stresli durum büyük ölçüde azalır. Gereksiz yanlış anlamaların ve doğabilecek çatışmaların önüne geçmiş olursunuz. Stresli birinin karşısında sakin kalmak, onun stresini ortadan kaldırır. 

2. Odağınız, Çocuğunuzda Olsun.
Çocuğunuzla gerçekleştirdiğiniz iletişimde odak çocuğun üzerinde olmalıdır. Çocuğunuzla duyguları üzerine konuşun ve sözünü kesmeyin. Çocuğunuzun ne söyleyeceğini bilseniz bile onun kendisini ifade etmesine olanak sağlayın. Söylenenlerin dışında söylenmeyenleri de işitin. Sözlerini tekrar ederek yahut jest ve mimiklerimizle onu dinlediğiniz mesajını ona iletin. Asla yargıda bulunmayın. Yargılayıcı bir tutum, çocuğunuzun size olan güven duygusunu zedeler.

3. Kendinden Emin Davranışlar Sergileyen Çocuklar Yetiştirin
İstediklerini bağırarak, ağlayarak, tehdit savurarak, göz korkutarak, surat asarak yaptıran saldırgan davranışlar sergileyen çocuklar veya başkalarını memnun etmek için yaşayan, kendinden ödün veren edilgen davranışlar sergileyen çocuklar yerine sorunlarını dolaysız, açık, saygılı bir iletişim tarzı ile ifade eden çocuklar yetiştiriniz. Böylece çocuklarınız, olaylar karşısında kişiliklerini ortaya koyarak, stresli durumu ortadan kaldırabilen bir birey haline gelir. 

4. Çocuğunuzun Arkadaşlık İlişkilerini Destekleyin
Çocuğunuzun yakın bir arkadaşının olması ve onunla kurduğu güçlü bağlar yaşadıkları bunalımlı durumun üstesinden gelmelerinde önemli bir liman görevi görüyor. Çocuğunuz ile yaşadığı problemler karşısında ne kadar empati kursanız da onunla aynı veya benzer sıkıntılar yaşayan akranları kadar onları iyi anlayamazsınız. Gençlerde bu dönemde aile bağlarının zayıflaması, arkadaşlık ilişkilerinin kuvvetlenmesinin altında yatan da akranları ile ortak stres kaynaklarına sahip olmalarıdır. 

5. Sporun Senesi veya Dönemi Olmaz
Ebeveynlerin düştüğü en büyük yanılgı, okul zamanlarında veya sınav senesi denilen dönemlerde çocuğu sosyal hayattan izole etmektir. Bu durum çocuğun kendisini ebeveynlerin ve öğretmenlerinin akademik beklentileri içerisinde sıkışmış hissederek, başarı yerine başarısızlığı doğurur. Çocuğa kendini özgür hissedeceği kaliteli zaman dilimleri yaratmak, özellikle akademik anlamda yoğun dönemlerde basketbola gitmek, futbol oynamak, bisiklet sürmek, paten kaymak, dans etmek, savunma sporları ile ilgilenmek çocuğu akademik hedeflerinden alıkoymaz; akisine enerji düzeyini, uyku kalitesini, odaklanmasını artırır, sinirlerini gevşetir, duygularını dengeler, kendini iyi hissetmesini sağlar. 

6. Müziğin Sakinleştirici Gücünden Faydalanın
Müzik; duygu hâlini değiştirir, odaklanmada, enerjiyi açığa çıkarmada, gevşeyip rahatlamakta ve uykuya geçiş yolculuğunda önemli bir araçtır. Çocuklarınızla uykuya geçiş evrelerinde yatıştırıcı müzikler dinlenmesi, sabahları veya olumsuz duygu hâllerinde enerji veren müziklerin dinlenmesi çocuğun gündelik problemleri ile başa çıkması açısından olumlu bir ruh hâline bürünmesini sağlar.

7. Beslenme En Önemli Cephaneniz Olsun
“Bana ne yediğini söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim “ diyen Karcıoğlu; bedenin stresin kaynağı ile mücadelesinde ortaya koyacağı enerjide besinler önemli bir yakıt olarak betimliyor. Tüketilen besinler çocuğun kendisini nasıl hissettiğini ve güne nasıl bir enerji ile başlayacağını etkiler. Sebze, tahıl, protein, yağ, süt gibi zengin besin maddelerinin tüketimine önem verilmelidir. 

8. Bedeninizi Uyuyarak Şarj Edin 
Beden, kendini uykuyla yeniler. Bu anlamda gelişme çağında olan çocukların günde 8-12 saat arası uyumaları gerekmektedir. En kaliteli uyku 23.00 ile 03.00 arasında gerçekleşen uykudur. Bu saatler arasındaki uyku beden, ruh ve zihin sağlığı açısından önemlidir. Çocukların her gece aynı saatte yatmalarına, yatmadan önce bir şey yememelerine, telefonla yatağa girmemelerine özen gösterilmelidir. Uyku kalitesi artıkça yaşam kalitesinin arttığı iyi bilinmelidir. Bu konuda ebeveynler, çocukları ile uyku saatini belirlemelidir. Çocukların, uyku saatlerinde uymalarında sorumluluk almalarını sağlamalıdır. 

9.Doğru Nefes ve Kas Egzersizleri Stresin Panzehri 
Ebeveynler, bedenin tam olarak işlemesi adına gereksinim duyulan oksijen için çocuklarına diyaframdan nefes alıp vermeyi öğretmelidir. Soluk alıp verişlerini kontrol altında tutmayı öğrenen çocuk, duygularını da kontrol altına alarak sakinleşir. Strese karşı en hassas kas grupları olan baş, yüz, boyun ve omuz kaslarına yönelik gerginliği azaltacak rahatlama egzersizleri yapılmalıdır. Böylece strese bağlı baş ve kas ağrılarının önüne geçilmiş olur. Çocuğun sakinleşmesi ve kendisini şifalanmış hissetmesi sağlanır.

10. Son Olarak : “Hayali Bir Sahne Yaratın!”
Çocuğunuzun yaşamış olduğu stresli durumlar karşısında hayal kurarak çocuğun gözünde o sorunu başarılı bir biçimde çözdüğü sahneyi betimlemesine izin verin. Böylece çocuk; sakinleşecek, zihni ve bedeni rahatlayacak, davranışlarına hükmedecektir. 

26 Ocak 2022 Çarşamba

Fuarlar kenti İzmir 2022’de 31 fuara ev sahipliği yapacak

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “İZFAŞ, 2022 yılında şehrimizin ekonomisini ve ülkemizin ihracatını büyütmeye devam edecek. Türk fuarcılığının başkenti İzmir, 2022 yılında 31 fuara ev sahipliği yapacak. Yeni yılda düzenlenecek fuarların tanıtım toplantısına katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “İZFAŞ, 2022 yılında şehrimizin ekonomisini ve ülkemizin ihracatını büyütmeye devam edecek. İzmir’i dünya ile buluşturacak ve ülkemizin fuarcılık alanında yüz akı olacak” dedi.

Fuarlar kenti İzmir, 2022 yılında düzenlenecek fuarlarla renkli ve hareketli günler yaşayacak. 2022'de düzenleyecekleri fuarlara ilişkin bir tanıtım toplantısı düzenleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, fuar sayısını bu yıl iki kat artırarak 31'e çıkaracaklarını söyledi. Toplantıya Başkan Soyer’in yanı sıra İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu, ESBAŞ CEO'su Dr. Faruk Güler, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe, İZFAŞ Genel Müdürü Canan Karaosmanoğlu Alıcı, TÜRSAB temsilcileri, bürokratlar ve basın mensupları katıldı.  

Soyer: “İhracata ve kente katkıyı artırarak sürdüreceğiz”
Toplantının açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İZFAŞ tarafından düzenlenen fuarların pandemi sonrası ülkede derinleşen ekonomik krize ve hemen her sektörün yaşadığı darboğaza çözüm olduğunu, 2021 yılında ülkedeki ihracata büyük katkı sunduğunu söyledi. 2021 yılında aralarında İzmir’in de bulunduğu 21 ilin ihracatta bir milyar dolar barajını aşmayı başardığını kaydeden Soyer, “İzmir, Türkiye genelinde en fazla ihracat yapan dördüncü şehir oldu. İzmir ve dünya arasında bağ kurmayı başaran İZFAŞ, hiç şüphesiz ihracatın Türkiye genelinde artmasında önemli bir görev üstlendi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ve İZFAŞ’ın sektörlerimize, ihracata ve kent ekonomisine katkısını 2022 yılında da büyüterek sürdürmeye kararlıyız. 2022 boyunca, Türkiye’nin en büyük ve en modern fuar alanı Fuar İzmir’de, dört mevsim boyunca çok sayıda fuar düzenleyeceğiz. Bu yıl fuar sayımız iki katına çıkıyor. İZFAŞ’ın iş birliği yaptığı misafir fuarlarla birlikte İzmir, 2022 yılında 31 fuara ev sahipliği yapacak” dedi.

“Fuarcılık 3,2 milyon kişiye katkı sağlıyor”
Yeni fuarları planlarken, İzmir’in ve Türkiye’nin üretim ve ihracat trendlerini titizlikle incelediklerini; hizmet, imalat ve sanayi, tarım ve gıda sektörlerine öncelik verdiklerini belirten Soyer, şunları aktardı:“Fuarcılık sektörü, oluşturduğu doğrudan ve dolaylı ticari potansiyelle pek çok sektörü besliyor, satışa mecra oluyor, istihdamı artırıyor. Küresel Fuar Endüstrisi Birliği (UFI)’nin açıkladığı rakamlara göre, dünya genelindeki fuarların yıllık ekonomik büyüklüğü 137 milyar dolar. Dünya fuarcılık endüstrisi, doğrudan ve dolaylı olarak 3,2 milyon kişiye istihdam sağlıyor. 325 milyar dolarlık iş hacmine aracılık ediyor. Hal böyle olunca, İzmir’de daha fazla ve nitelikli fuarların açılması şehrimize de doğrudan ekonomik katkı sağlıyor. İZFAŞ’ın temel gayesi fuarları sadece metrekare olarak büyütmekle sınırlı değil. Bunun ötesinde, ihracatı büyüterek ülkemizin refahını büyütmek. Ülkemizin temel meselesi, ekonominin içinde bulunduğu kriz ve giderek derinleşen yoksulluktur. Bu nedenle seçim kampanyamızdan itibaren söylüyor ve uyguluyorum. İzmir için ana hedefimiz, şehrimizin refahını büyütmek ve adil paylaşımını sağlamaktır. Biliyorum ki İZFAŞ fuarları olmadan bu hedefe yürümemiz mümkün değil. İZFAŞ ile beraber sadece sektörler değil taksiciden esnafa, köylüden işçiye, otelden kahveciye kadar herkes payına düşeni alıyor. İZFAŞ, 2022 yılında da şehrimizin ekonomisini ve ülkemiz ihracatını büyütmeye devam edecek, İzmir’i dünya ile buluşturacak ve ülkemizin fuarcılık alanında yüz akı olacak.”

Desteğe hazırız
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, “Hakikaten fuar konusunda çok şanslıyız. İzmir’imiz Türkiye'ye gelen yabancı sermayenin en çok tercih ettiği illerin başında geliyor. İzmir bir sanayi kenti, bu ürünlerin sergilenmesi lazım. Fuarlarla dünya ile buluşabiliyoruz. Her türlü desteği vermeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Fuarlar şehrimizi geleceğe taşıyor
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, “Bu organizasyonları çok önemsiyoruz. Ev sahibi olduğumuz fuarları şehrimizi geleceğe taşıyan önemli yapılar olarak görüyoruz. Dünya markası olan fuarların yanı sıra bu yıl yepyeni fuarlarda da birlikte olacağız. Beraber büyüteceğiz” şeklinde konuştu.

İzmirliler olarak çok şanslıyız
Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu, “Biz İzmirliler çok şanslı insanlarız. İzmir taştan yapılmış kaleye Kadifekale diyecek kadar nazik bir kent. Dünyanın en güzel kentlerinden biridir İzmir. İnternette fuar diye arama yaptığınızda karşınıza ilk İzmir gelir. İzmir yazdığınızda yanına ilk gelen fuar olur. İzmir ve fuarın bize kalan mirasını, hep birlikte geliştirerek kentimize ülkemize ve dünyaya hizmet için çaba sarf ediyoruz” dedi.

Dört mevsim fuar
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin fuarcılık şirketi İZFAŞ; fuarları, festivalleri ve kültür-sanat etkinlikleri ile fuarcılık anlayışını dört mevsime taşıyor. 2021 yılının ikinci yarısında fuarlarını artıran İZFAŞ; İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen fuarlar ile 34 sektör ve 210 alt sektörü ağırladı. Türkiye’nin fuar kenti İzmir, yüzde 32,9 artışla 225,4 milyar dolara ulaşan yılsonu ihracat rakamına da önemli katkı sağladı. 2022 yılında ise 11 yeni fuarla birlikte İzmir, misafir fuarlarıyla birlikte 31 fuara ev sahipliği yapacak.

Yeni fuarlar neler?
İZFAŞ Terra Madre, Flowera, Logistech fuarlarını takvimine eklerken, Wecycle, Brandex, IBS Anne, Bebek ve Çocuk, Road, Ar-Ge Ür-Ge İnovasyon Sanayi ve Teknolojileri, İmatech, Kuyumculuk ile Yapı, Emlak ve Kentsel Dönüşüm fuarlarını güç birliği yaptığı fuarcılık firmaları ile hayata geçirecek. Bu yıl dünyanın en büyük gıda hareketi Slow Food önderiğinde iki yılda bir İtalya'da yapılan Terra Madre Gastronomi Fuarı, Terra Madre Anadolu İzmir, bu yıl 2 – 11 Eylül'de Kültürpark'ta organize edilecek. 91. İzmir Enternasyonel Fuarı ile eş zamanlı Türkiye'de ilk kez düzenlenecek fuar, küçük üreticileri dünya ile buluşturacak.

Fuar sayısı iki katına çıkacak
İZFAŞ 2021-2024 stratejik hedefleri doğrultusunda fuarlarını iki katına çıkartmayı ve Fuar İzmir'in kapılarını 365 gün açık tutmayı hedefliyor. Yenilenen uluslararası fuarcılık vizyonu ile İZFAŞ; daha rekabetçi bir ticaret ortamı oluşturarak yüksek katma değerli üretimi ihracatla buluşturuyor. Ülke ekonomisinin büyümesine öncelik etmenin yanı sıra tanıtım ve turizm faaliyetlerine katkı sunan İZFAŞ, fuar takviminde sektörlerin talebi doğrultusunda ilkbahar ve sonbahar aylarında yoğunlaşacak.

2022 İzmir Fuarları:
o    2-6 Şubat Agroexpo – 17.Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı    (Orion Fuarcılık)
o    16-19 Şubat Horeca Fair – 3.Uluslararası Otel Ekipmanları ve Ağırlama Konaklama Teknolojileri Fuarı (GL Platform Fuarcılık)
o    2-6 Mart  Modeko – 33. Uluslararası İzmir Mobilya Fuarı (Efor Fuarcılık, Nobel Expo)
o    16-19 Mart Leather & More – 4. Deri ve Deri Konfeksiyonu Fuarı    (İZFAŞ)
o    16-19 Mart  Shoexpo – 48. İzmir Ayakkabı ve Çanta Fuarı    (İZFAŞ, Nobel Expo)
o    30 Mart-2 Nisan  Marble İzmir – 27. Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı    (İZFAŞ)
o    12-14 Mayıs We-cycle – 1. Çevre ve Geri Dönüşüm Teknolojileri Fuarı (İZFAŞ, Efor Fuarcılık)
o    12-15 Mayıs Brandex – 1. Bayilik, Marka Zinciri Geliştirme ve Yatırım Fuarı (İZFAŞ, SNS Fuarcılık)
o    14-21 Mayıs 1. Hobi ve Spor Festivali (Orion Fuarcılık)
o    25-27 Mayıs Marentech Expo – 1. Deniz Üstü Enerji Teknolojileri Fuarı ve Konferansı    BİFAŞ (Birleşik Fuar Yapım A.Ş.)
o    26-29 Mayıs    Olivtech İzmir – 10. Zeytin, Zeytinyağı, Süt Ürünleri, Şarap ve Teknolojileri Fuarı    (İZFAŞ)
o    26-29 Mayıs    11. Ekoloji İzmir Fuarı (İZFAŞ)
o    31 Ağustos-3 Eylül    Shoexpo – 49. İzmir Ayakkabı ve Çanta Fuarı (İZFAŞ, Nobel Expo)
o    31 Ağustos-3 Eylül    Fashion Prime – 5. Tekstil, Hazır Giyim Tedarikçileri ve Teknolojileri Fuarı    (İZFAŞ)
o    31 Ağustos-3 Eylül    FashionTech İzmir – 2. Hazır Giyim, Konfeksiyon ve Baskı Makineleri, Tekstil Baskı Teknolojileri Fuarı (İZFAŞ, İZGİ Fuarcılık)
o    2-11 Eylül    91. İzmir Enternasyonal Fuarı (İZFAŞ)
o    2-11 Eylül    Terra Madre Anadolu 2022 İzmir    (İZFAŞ)
o    23-25 Eylül    IBS 1. Anne, Bebek ve Çocuk Fuarı    (İZFAŞ, Boyut Fuarcılık)
o    28 Eylül-1 Ekim    1. Gıda Fuarı    (GL Platform Fuarcılık)
o    29 Eylül-2 Ekim    Pet İzmir – 6. İzmir Evcil Hayvan Fuarı    (Tema Fuarcılık)
o    12-14 Ekim    Road2Tunnel – 5. Uluslararası Karayolları, Köprüler ve Tüneller İhtisas Fuarı (İZFAŞ, Ark-Maven Fuarcılık)
o    12-15 Ekim    Flowera – 1. Süs Bitkileri Peyzaj ve Kesme Çiçek Fuarı    (İZFAŞ)
o    12-15 Ekim    Ar-Ge Ür-Ge – 1. İnovasyon Sanayi ve Teknolojileri Fuarı    (İZFAŞ, Eko Global Fuarcılık)
o    21-23 Ekim    Beauty Expo – 2. İzmir Estetik Kozmetik Güzellik Fuarı    (Start Fuarcılık)
o    26-28 Ekim    Logistech – 1. Lojistik Depolama ve Teknolojileri Fuarı    (İZFAŞ)
o    2-5 Kasım    Imatech – 1. Makine Endüstrisi ve Üretim Teknolojileri Fuarı    (İZFAŞ, İZGİ Fuarcılık)
o    22-25 Kasım    IF Wedding Fashion İzmir – 16. Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı (İZFAŞ)
o    22-25 Kasım      1. İzmir Kuyumculuk Fuarı    (İZFAŞ, SNS Fuarcılık)
o    8-10 Aralık    Travel Turkey İzmir – 16. Uluslararası Turizm Fuar ve Kongresi    (İZFAŞ, TÜRSAB Fuarcılık)
o    8-11 Aralık    Travel Turkey İzmir Outdoor – 2. Kamp, Karavan, Tekne, Outdoor ve Ekipmanları Fuarı    (İZFAŞ, TÜRSAB Fuarcılık)
o    22-25 Aralık    1. Yapı, Emlak ve Kentsel Dönüşüm Fuarı    (İZFAŞ, Nobel Expo)

22 Ocak 2022 Cumartesi

Üniversite Öğrencileri İçin Ödüllü Yarışma

TURİZMİN SESİ


Gençler için iyilik derneği İle üniversite öğrencileri hayallerini projelerini gerçekleştirme fırsatı bulacakları yaşama sanatı proje yarışmasına hazırlanıyor. 


Marka ve İnsan Kaynakları Danışmanı, kariyer koçu Ayşen Laçinel’in, iş dünyası, sanat camiası ve akademisyen dostları ile pandemide kurduğu “GENÇLER İÇİN İYİLİK DERNEĞİ” , üniversite öğrencilerine umut vermekte. Eğitim, mentorluk ve koçluk yaparak onları hayata hazırlamakta. Açtığı proje yarışmaları ile gençlerin üretmelerini ve hayallerini gerçekleştirmelerini sağlamakta.

dernek-baskan-yardimcisi-prof-dr-berat-bir.jpg

Gençler İçin İyilik Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Berat Bir, “Her genç ayrı bir değer, onlar bizim geleceğimiz” diyerek kariyer yapmalarında destek verdiklerini üreten gençlerle toplumun güçleneceğini belirtmekte. Yarışmanın adı YAŞAMA SANATI Ünlü oyuncu Tamer Levent’in önerisi ile belirlenen bu isimle gençler yarışmaya davet edilmekte.

YARIŞMAYA NASIL KATILABİLİYORSUNUZ?

Yarışmaya girebilmek için Yüksek okul veya üniversite öğrencisi olmak, Yaşama değer katacak bir çalışma, proje tasarlamak ve dökümante etmek ve info@genclericiniyilik.com ‘a okul, bölüm, isim, iletişim bilgileri ile göndermek  yeterli.

NE ZAMANA KADAR BAŞVURU YAPILABİLİYOR?

Mart sonuna kadar. Üniversite öğrencileri İstedikleri konuda ve türde projelerini yarışmaya gönderebilir.

ÖDÜL TÖRENİ NE ZAMAN VE NEREDE GERÇEKLEŞECEK?

Kıymetli isimlerden oluşan bir jüri tarafından değerlendirilecek projeler sonrası Medipol Üniversitesi’nde 12 mayıs perşembe günü ödül töreni ile  gençler ödüllerini alacak.

JÜRİ ÜYELERİ KİMLERDEN OLUŞUYOR?

gencler-icin-iyilik-dernegiaysen-lacinelprof-dr-afif-siddiki-prof-dr-berat-bir-prof-dr-bulent-serbetcioglu-aysen-lacinel-emre-buyukkalfa-tamer-levent-betul-emlek-kemal-parlak-mehmet-gozcu-deniz-guler-filiz-bilmis-aysula-ozgen-ilgar.jpg

Prof. Dr. Afif Sıddıki, Prof. Dr. Berat Bir, Prof. Dr. Bülent Şerbetçioğlu, Ayşen Laçinel, Emre Büyükkalfa, Tamer Levent, Betül Emlek, Kemal Parlak, Mehmet Gözcü, Deniz Güler, Filiz Bilmiş, Ayşula Özgen İlgar, Nermin  Aşçıoğlu