25 Şubat 2014 Salı

21 Şubat Dünya Rehberler Günü Ankara Barceleo Altınel Otel’de kutlandı



21 Şubat Dünya Rehberler Günü, kuruluşunun ilk yılında Ankara Barceleo Altınel Otel’de düzenlenen kokteyl ile kutlandı. Başta TUREB olmak üzere, birliğe bağlı bütün odaların kendi bölgelerinde yaptıkları 21 Şubat etkinlikleri ve kutlamaları ses getirdi.TUREB’in Ankara’daki kokteyline, başta Kültür ve Turizm Eski Bakanı Ertuğrul Günay, Bakanlık Müsteşarı Özgür Özaslan, TÜROFED Başkanı Osman AYIK ve Yönetim Kurulu, Yargıtay 9. Daire Üyesi Hakim Nevzat Karababa, TRT Yayınlar Denetim Müdürü Mustafa Karakaya, SKAL yöneticileri, Anıtkabir Komutanı Muzaffer Taytak, çok sayıda İl Kültür ve Turizm Müdürü, üniversitelerden turizm fakülteleri öğretim elemanları, üye odalardan yönetici ve temsilciler, rehberler, öğrenciler ve birçok seçkin konuk katıldı.


Kokteylde TUREB başkanı A. Zeki APALI gelişen turizm faaliyetleri içerisinde rehberlerin yeri ve önemi hakkında konuşma yaparken, bakanlık müsteşarı Özgür Özaslan, Turist Rehberliği Meslek Kanununun çıkması ve Turist Rehberleri Birliği’nin kurulmasından buyana geçen kısa sürede büyük işler yapıldığını ve bunları takdirle karşıladığını söyledi.


Kültür ve Turizm Eski Bakanı Sayın Ertuğrul Günay ise, konuşmasında meslek yasasının kendi bakanlığı döneminde çıkmasından duyduğu memnuniyeti dile getirirken, meslek yönetmeliğinin de artık TUREB tarafından yapılacak olmasının çok yerinde olduğunu, yaşanan aksaklıkların en aza indirilmesi ve meslek yasasının başarılı bir şekilde işlemesi için dağınık bir görüntü veren rehberlerin, eski-yeni tüm yöneticilerin birlik çatısı altında toplanmaları, birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmeleri halinde çok daha büyük işler yapacaklarını belirtti. Kokteylin ilerleyen saatlerinde müzik eşliğinde samimi bir atmosferde sohbetler koyulaştı ve kokteyl gece saat 22:30 civarında konukların iyi dilek ve temennilerini belirtmeleri ile vedalaşmalarının ardından sona erdi.

Café du Levant by Divan’da “Lezzet Safarisi” Başlıyor



Rahmi M. Koç Müzesi içerisinde yer alan ve bir Fransız bistrosu olan Café du Levant by Divan, sizleri lezzet avına çıkarıyor. Café du Levant’ın şık ve zarif atmosferinde gerçekleşecek, ülkemizin farklı bölgelerinden peynir çeşitlerinin ve bu peynirlerin benzersiz eşlikçilerinin tanıtılacağı “Lezzet Safari”sinde nefis tadımlar yapabilir ve keyifli sohbetler edebilirsiniz.

Tamamı Fransa’dan getirilen antika parçaların yer aldığı büyüleyici dekorasyonuyla açıldığı günden bu yana kendi müdavimlerini yaratan Café du Levant by Divan, keyifli bir etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Misafirlerine, Türkiye’nin farklı bölgelerinin tatlarını tanıma ve bu tatlar üzerine sohbet etme imkânı sağlayan etkinlik, 25 Şubat,  4 – 11 – 18 ve 25 Mart ile 1- 8 – 15 -22 – 29 Nisan tarihlerinde düzenleniyor. “Lezzet Safarisi” etkinliği, belirtilen tarihlerde  19.00 – 21.00 saatleri arasında gerçekleştirilecek. Minimum 20 kişinin katılımıyla gerçekleşecek etkinliğin kişi başı ücreti ise KDV dahil 55 TL.

Lütfen rezervasyon yaptırınız: 0212 369 66 16

Air France’a prestijli ödül



Yolcuların uçuş öncesi ve sonrası zamanlarını en rahat şekilde değerlendirip çalışabilecekleri ya da dinlenebilecekleri olanakları sunan Air France’ın Paris Charles de Gaulle Havaalanı’ndaki “Business Class Bekleme Salonu” uluslararası prestije sahip “Janus du Commerce” ödülünü kazandı.
Dünyanın önde gelen havayolu şirketi Air France’ın Paris Charles de Gaulle Havaalanı’ndaki en büyük salon olma özelliğine sahip 3 bin metrekarelik “Business Class Bekleme Salonu” French Design Institute tarafından “Janus du Commerce” ödülüne layık görüldü. Yolcuların uçuş öncesi ve sonrası zamanlarını en rahat şekilde geçirebilmelerini sağlayan detaylarıyla dikkat çeken salonda, sıcak yiyecek servisi diğer Air France salonlarının tümünde sunulan soğuk aperatifler ve içeceklerle tamamlanıyor. Wi-Fi erişimi, dokunmatik ekranlar ve bilgisayarlar yolcuların huzur içinde çalışmasını sağlıyor. Clarins marka güzellik ve bakım servisi de, yolcuları uçuştan önce rahatlamaya davet ediyor.Air France Uzun Mesafe Yolcu Hizmetleri Şefi Bruno Matheu “Üst sınıf stratejimizin ilk sonuçlarını gösteren bu ödülü almaktan büyük gurur duyuyoruz. Amacımız, tasarım ve yaratıcılığın maksimuma taşındığı bu projeyle en iyi ürün ve hizmeti sunmak” dedi.

EN İYİNİN TAKDİRİ
1953’te yaratılan Janus etiketi endüstri, ticaret, sağlık hizmetleri, yaşam tarzı, moda ve inovasyon gibi farklı faaliyet alanlarındaki en iyi tasarımları takdir ediyor. Air France aldığı bu ödülle Charles de Gaulle Havaalanı’ndaki bekleme salonunun üst sınıf konumunu ve yenilikçi tasarım konseptini pekiştiriyor ve uluslararası alandaki prestijini artırıyor. Salonun dinlenme, yemek, multimedya gibi içeriklerine uygun olarak küçük adacıklara bölünerek tasarlanan park ile yeşil bitkilerden esinlenen dekoru, jürinin kalbini kazanarak Air France’a ödül getirdi.



Mövenpick Hotel Istanbul’un İnsan Kaynakları Müdürlüğü görevine Çiğdem Karakaya getirildi


Mövenpick Hotel Istanbul’a İnsan Kaynakları Müdürü olarak atanan Çiğdem Karakaya 2001 yılında İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden mezun oldu.

Profesyonel iş yaşamına 2002 yılında Biyoteks Tekstil Danışmanlık'ta Yönetici Asistanı olarak başlayan Karakaya, 2004 senesinde Sardunya Hazır Yemek Üretim’de Personel Uzmanı olarak görev aldı. 2007 yılında Ceylan Intercontinental Istanbul'da İnsan Kaynakları Şefi olarak otelcilik sektörüne ilk adımını atan Çiğdem Karakaya Ocak 2011’de Mövenpick Hotel Istanbul’da İnsan Kaynakları Koordinatörü olarak çalışmaya başladı ve Mart 2012’de İnsan Kaynakları Müdür Yardımcılığı pozisyonuna yükseldi.

Mövenpick Hotel Istanbul'un İnsan Kaynakları Müdürlüğü görevine atanan Çiğdem Karakaya ayrıca otelin Green Globe çalışmalarından da sorumlu. Sürdürülebilir turizmi desteklemek için kurulmuş global bir sertifikasyon programı olan Green Globe'un çevresel, sosyal ve çalışan odaklı 300’den fazla kriterini yerine getirerek 2014 yılında yapılan detaylı denetimler sonucunda %94 başarı skoruyla yeniden sertifikalanmaya hak kazanan Mövenpick Hotel Istanbul’da Çiğdem Karakaya liderliğinde tüm otel çalışanlarına sürdürülebilirlikle ilgili eğitimler de verildi.12 yıllık tecrübesini ve birikimini Mövenpick Hotel Istanbul’da İnsan Kaynakları Müdürü olarak hayata geçiren Çiğdem Karakaya, İngilizce biliyor.


Singer’in “Bir Yastık Hikâyesi“ 11 ünlü modacının tasarımları buluşturdu



Bu yıl Türkiye’deki 110. yılını kutlayan köklü kuruluş Singer, bu gururunu “Bir Yastığa Baş Koymak-Bir Yastık Hikâyesi” adını verdiği anlamlı bir sosyal sorumluluk projesi ile süsledi. Proje kapsamında Türkiye’nin en ünlü 11 moda tasarımcısı, Anadolu’nun geleneksel uzun yastıklarını Singer için yeniden yorumlarken birbirinden orijinal yastık tasarımları, düzenlenen çok özel gecede açık artırma ile satıldı. Satıştan elde edilen gelir, eğitime destek vermek üzere bağışlandı.


Singer’in “Bir Yastığa Baş Koymak-Bir Yastık Hikâyesi” adlı sosyal sorumluluk projesinde “haute couture” alanında yüksek dikiş tekniğini yaşatan 11 ünlü modacının tasarımları buluştu. Muzaffer Çaha, Hakan Elyaban, Ahmet Eraslan, Vural Gökçaylı, Dilek Hanif, Cemil İpekçi, Sadık Kızılağaç, Yıldırım Mayruk, Faruk Saraç, Barbaros Şansal, Zuhal Yorgancıoğlu gibi isimler, ömür boyu aynı yastığa baş koyulan eski günlerin anısını herkese yeniden yaşattı. Nostaljik tasarımlar zaman tüneli içinde bir gezintiye davet ederken sıra dışı tasarımlar da yaratıcılığın sınırlarını zorladı. 140 x 45 cm ölçülerindeki yastık tasarımları; bazen bir ömrü, bazen bir ideali, bazen bir hayatı, evliliği ve her şeyden daha önemlisi aşkı simgelerken duygu dünyamızın kapılarını da araladı.


Singer’in çok özel yastık tasarımlarının tanıtımı ve satışı için düzenlediği görkemli organizasyon, 24 Şubat 2014 Pazartesi akşamı, İstanbul Harbiye’deki ICC- İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Kokteyl sırasında yapılan açık artırma ile 11 yastık satışa sunuldu. Önemli sosyal sorumluluk projelerine imza atan Singer, eğitime katkı sağlamak amacıyla bu projeden elde edilen geliri Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne bağışladı. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin değerli yönetici ve üyeleri, Singer A.Ş.nin üst düzey yetkilileri, kültür-sanat ve moda tasarım dünyasının seçkin isimleri ve basın camiasının bir araya geldiği geceye, Sanatçı Demet Tuncer’in performansı da renk kattı. Demet Tuncer’e sahnede Sanatçı Sabri Tuluğ Tırpan eşlik etti. Ayrıca; Proje Direktörü Nur Onur’un proje ile aynı adı taşıyan “Bir Yastığa Baş Koymak – Bir Yastık Hikâyesi” isimli kitabı da aynı gece davetlilerle buluştu. Kitapta modacıların çocukluk yıllarından itibaren tasarım dünyasına nasıl girdiklerine dair küçük anekdotlar ve yastıklara ilişkin hikâyeler yer aldı. Kitabın sponsorluğunu da üstlenen Singer, kitabın tüm gelirini yine derneğe bağışladı.


TÜRKİYE’DE SINGER İLE 110. YIL
Her şey aşkla başladı…
Büyük bir aşk önce kumaşlara, renklere ve hayallere dokundu. Sonra iğne ve iplikle buluştu.  Sevgili karısı için bitmek tükenmek bilmeyen bir tutku yaşayan Isaac Merritt Singer, onun narin parmakları ve güzel gözleri yorulmasın diye düşlerini gerçeğe dönüştürdü. 1850’de buluşlar dünyasına müthiş bir icat ekledi. 12 Ağustos 1851 yılında da bu icadı için patent alan Singer, sadece karısının değil, dikişe bulaşan herkesin yüzünü güldürecek dikiş makinesini böylece hayatımıza katmış oldu. Bu bir anlamda azmin ve aşkın zaferiydi. Türkiye’de de ilk yabancı şirket bayiliğinden, ilk yabancı firma faturası kesimine ve ayrıca doğrudan pazarlama yöntemini ilk uygulayan firma olma özelliğine kadar birçok ilke imza atan Singer, Türkiye’deki ilk mağazasını 1904 yılında açtı ve 1959’da da fabrikasını kurdu.  O günden bugüne artık neredeyse her eve giren Singer dikiş makinesi birçok hikâyenin de âdeta başkahramanı oldu.