24 Kasım 2014 Pazartesi

Ünlü uluslararası şefler Mövenpick Hotel Istanbul’da düzenlenen yemekte buluştu



Mövenpick Hotel Istanbul, İstanbul’un ünlü uluslararası şeflerinin, 20 Kasım 2014 Perşembe akşamı bir araya gelip birbirinden özel lezzetler sunduğu “Giovanni ve Arkadaşları” menüsü ile misafirlerini unutulmaz bir dünya mutfakları turuna çıkardı. Ev sahipliğini Mövenpick Hotel Istanbul’un Genel Müdürü ve Türkiye Bölge Müdürü Frank Reichenbach’ın yaptığı geceye iş, cemiyet ve turizm dünyasından yaklaşık 170 kişi katıldı.


İstanbul’un ünlü uluslararası şeflerinin ilk kez “Dünya Mutfakları Turu” konsepti altında buluştuğu bu özel etkinlikte konuklara, Mövenpick Hotel Istanbul’un İtalyan Başaşçısı Giovanni Terracciano’nun yanı sıra Rudolf Restaurant’tan Hollandalı Şef Rudolf Van Nunen, 360 Restaurant’tan Güney Afrikalı Şef Mike Norman, Sunset Grill&Bar’dan Japon Şef Hiroki Takemura, Baylan Bebek’ten Fransız-İngiliz Şef Tim Briggs ve Maria’s Restaurant’tan Türk-Yunan Şef Maria ve Paschalis Ekmekçioğlu’nun hazırladıkları lezzetler sunuldu.


19.30'da düzenlenen kokteylle başlayan yıldızlar geçidine 20.30'da her biri ayrı bir şefin imzasını taşıyan dünyanın dört bir yanından 5 farklı spesiyaliteyle devam edildi. Klasik tatların modern bir dokunuşla yorumlandığı, ringa balığı lakerda, dana sashimi, glaze edilmiş çıtır sebzeler ve adaçaylı “straccetti” makarna, füme patlıcan, zerdeçallı bulgur ve ballı erik ile servis edilen biberiye ve biberli kuzu kaburgası ve tatlı olarak da “butterscotch” sosun eşlik ettiği çikolata 360’dan oluşan menü misafirlerden tam not aldı.

MARTI OTEL İŞLETMELERİ “KADINLARLA GÜÇLENDİRİLMİŞ YÖNETİM KURULU ÖDÜLÜ”NE 2. KEZ LAYIK GÖRÜLDÜ

Martı Otel İşletmeleri A.Ş., dün ikincisi gerçekleşen Bağımsız Kadın Direktörler Konferansı’nda bu yıl da “Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu Ödülü” ne layık görüldü. Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun hayata geçirdiği “Bağımsız Kadın Direktörler Projesi” kapsamında, “II. Türkiye Kadın Direktörler Konferansı”, 19 Kasım Çarşamba günü Sabancı Center’da gerçekleştirildi.

Martı Otel İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Oya NARİN ödülünü, Sermaye Piyasaları Kurulu (SPK) Başkan Yardımcısı Ayşegül EKŞİT’in elinden aldı.Martı Otel İşletmeleri BIST’de İşlem Gören 442 Şirket Arasında ilk 3’te...Türk turizm sektörünün köklü ve lider kuruluşlarından Martı Otel İşletmeleri A.Ş., yönetim kurulundaki kadın üye oranı, bağımsız kadın üye oranı ve yönetim kurullarında başkan, başkan yardımcısı olarak kadın oranına göre hesaplanan endekste, 442 BIST şirketi arasında ilk üçte yer alarak “Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu Ödülü”nü almaya hak kazandı.

Oya NARİN: “Kadınlarımıza imkân verildiği takdirde her alanda başarılı olacaklarına ve ülkemizi daha da ileriye taşıyacaklarına inanıyoruz…”Geçen yıl gururla alınan bu anlamlı ödüle, bu yıl da layık görülmenin mutluluk verici olduğunu belirten NARİN; “Martı ailesi olarak, çalışma hayatında kadın erkek eşitliğine son derece önem veriyoruz. Yönetim Kurulu’ndaki kadın üye sayımız %42. Bu doğrultuda; şirketlerin kadın yönetim kurulu üyesi bulmalarının kolaylaştırılması ve kadınların yönetim kurulu üyeliğinin önündeki engellerin aşılması yönündeki çalışmaları içtenlikle destekliyoruz.” dedi.

Kadınların iş hayatında yer edinmelerinin önemini vurgulayan NARİN; “Kadınların işgücüne katılımının artması; nüfusumuzun yarısını oluşturan bir kitlenin ekonomik özgürlüğüne kavuşmasını sağlayacaktır. Böylece ekonomik büyüme potansiyelimiz artacak ve kişi başına düşen gelir seviyemiz yükselecek. Kadınlarımıza imkân verildiği takdirde her alanda başarılı olacaklarına ve ülkemizi daha da ileriye taşıyacaklarına inanıyoruz.” dedi.

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun yürüttüğü “Bağımsız Kadın Direktörler Projesi” ile kadınların yönetim kurullarındaki konumunun güçlendirilmesini ve bu yolla yönetim kurullarının daha etkin çalışması hedefleniyor. Proje kapsamında, 2015 dönemi genel kurullarının sonuna kadar BIST şirketleri yönetim kurullarında kadın direktör oranının yüzde 25’e ulaşması, Türkiye’de yönetim kurulunda kadın direktör bulunmayan şirket kalmaması, yönetim kurullarının kadın üyelerle güçlendirilmesi hedefleniyor.

Microsoft, Nokia, Toshiba ve Volvo’nun tasarımcıları İstanbul’a geliyor


Türkiye’nin tasarım ve inovasyonda kalite belgesi niteliği taşıyan “Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri”, 28 Kasım Cuma akşamı Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek törenle dördüncü kez sahiplerini bulacak. Türkiye’nin tasarımla markalaşmasına katkı sağlamak amacıyla düzenlenen etkinliğin ödül töreni, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin himayelerinde gerçekleştirilecek.

Nokia, Microsoft, Toshiba ve Volvo gibi uluslararası dev markaların tasarım beyni olan Janne Harju, Masahiro Inoue ve İsmail Ovacık’ın da aralarında olduğu konuşmacılar, akıllı telefonlardan otomobillere geleceğin kullanıcı odaklı tasarım yaklaşımlarını paylaşacak.

TİM Başkan Vekili Tahsin Öztiryaki: “Design Turkey Türkiye’deki markalaşma çalışmalarının en önemlisi. Tasarım ve inovasyonla yaratacağımız markalar, Türkiye’nin gelişmekte olan ülkelerde şu anda yaşanan döviz kuru savaşlarının dışında kalmasını sağlayacak.”


Türkiye’nin tasarım ve inovasyon ile markalaşmasına katkı sağlamayı hedefleyen geleneksel “Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri”, 28 Kasım Cuma akşamı Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek törenle dördüncü kez sahiplerini bulacak. Turquality® Programı etkinliği olarak Ekonomi Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu’nun (ETMK) işbirliği ile düzenlenen etkinlik, bu yıl ilk kez uluslararası başvurulara açılarak küresel kimlik kazandı. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, ETMK Başkanı Ayberk Yağız’ın da katılacağı törende, 55 kavramsal tasarım ve 355 ürün tasarımı başvurusu arasından yılın en başarılı yeni nesil çalışmaları seçilecek.

Ödül töreni öncesi gün boyu düzenlenecek Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri 2014 Konferansı’nda da tasarım dünyasının tanınmış ve başarılı isimleri konuşmacı olarak katılacak. Türkiye’de tasarıma yönelik farkındalığın artırılmasının amaçlandığı konferansta, aralarında sosyal tasarım konusunda uluslararası platform olan Mapping the Design World Direktörü Max Borka, Sheffield Hallam Üniversitesi Sanat ve Tasarım Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Paul Chamberlain, Nagoya Teknoloji Enstitüsü Mimarlık ve Tasarım Bölümü’nden Prof. Masahiro Inoue ve Microsoft Devices Group Design tasarımcısı Janne Harju gibi isimler konuşmacı olacak.

Toshiba, Nokia, Microsoft ve Volvo’nun tasarımcıları geliyor
Konferans konukları arasında yer alan Masahiro Inoue, uzun yıllar Toshiba'nın dünyadaki tüm ürün ve hizmetlerinin tasarımından sorumlu olarak görev yaptı ve İyi Tasarım Altın Ödülü dahil olmak üzere pek çok uluslararası tasarım ödülüne layık görüldü. Konferansın dikkat çeken bir diğer konuşmacısı İsveçli Janne Harju, dokuz yıl süreyle Nokia’da Nokia Nseries, Nokia MeeGo ve Nokia Lumia gibi küresel akıllı telefon serilerini yaratan tasarım ekibinin takım liderliğini yaptı. Harju, halen gelecek nesil Microsoft Windows ürünlerinin tasarımı üzerine çalışıyor. Fiat ve Toyota için tasarım projelerinde çalışan ve halen Volvo Trucks Avrupa Tasarım Stüdyosu’nun uzman endüstriyel tasarımcısı olan İsmail Ovacık ise geleceğin üretim odaklı dış ve iç tasarım projelerinin yanı sıra kavramsal tasarım çalışmaları yapıyor.

Japon Tasarım Enstitüsü ile işbirliği yapıldı
TİM Başkan Vekili Tahsin Öztiryaki, Design Turkey’in Türkiye’deki markalaşma çalışmalarının en önemlisi olduğuna dikkat çekti. Öztiryaki, “Tasarım ve inovasyonla yaratacağımız markalar, Türkiye’nin gelişmekte olan ülkelerde şu anda yaşanan döviz kuru savaşlarının dışında kalmasını sağlayacak” dedi.

Bu yıl kavramsal ödül kategorisini ilk defa uluslararası başvuruya açıldı ve Japon Tasarım Enstitüsü ile yapılan işbirliği çerçevesinde Yarışmada dereceye giren tasarımlar ve projeler Japonya’da da sergilenecek. Türkiye’nin 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşması için yüksek katma değerli ürün yaratmasının önemi açısından ödül kazanacak ürünlerin teknolojik olması kadar yeni nesil tasarım özelliğine sahip olması da önem arz ediyor.  Bu kapsamda Design Turkey ödülü alacak tasarımların özellikle sürdürülebilir katma değer yaratması, çevreye uyumlu ve estetik olması önem taşıyor.

Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri 2014
Son iki senede yayımlanmış ve üretim için programa alınmamış tasarımların değerlendirildiği etkinlikte, ulusal ve uluslararası uzmanlardan oluşan 30 kişilik jüri heyeti, 55 kavramsal tasarım ve 355 ürün tasarımını “İyi Tasarım Ödülü”, “Üstün Tasarım Ödülü” ve “Kavramsal Tasarım Ödülü” olmak üzere üç kategoride derecelendirecek. Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri”  toplam 13 sektörü kapsıyor. Ödül başvuru kategorileri ise ambalaj, aydınlatma, elektronik ürünler, ev cihazları, ev ve ofis gereçleri ve aksesuarları, kamusal ve ticari ürünler, mobilya, spor, hobi, oyun ve kişisel ürünler, ulaşım ve taşıma araçları, yapı gereçleri, yatırım ürünleri ve tıbbi gereçler sektörlerinden oluşuyor.



23 Kasım 2014 Pazar

KARTEPE'DE KAR YAĞIŞIYLA KAYAK MERKEZİ HAREKETLENDİ

KARTEPE KAYAK MERKEZİ’NDE KAR SEVİNCİ


Kayak ve kış turizminin önemli merkezlerinden Kartepe'de kar yağışı başladı. Son yağışlarla kar kalınlığı 10 cm olarak ölçülen Kartepe'de, yağışın devam etmesi halinde kar kalınlığının artması bekleniyor.


İstanbul’a sadece 1 saat mesafede olan The Green Park Kartepe Resort & SPA, ülkenin önemli kış turizm merkezlerinden biri olarak dikkati çekiyor. Sapanca Gölü ve İzmit Körfezi manzarasıyla konuklarına eşsiz güzellikler sunan kayak merkezi, uzunluğu 400 ile 3500 metre arasında değişen pistleriyle acemi ve profesyonel kayakçıları ağırlıyor.

The Green Park Kartepe Resort & SPA: 0262 315 47 00




     

ATO VİYANA TİCARET ODASI İLE İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ İMZALADI



Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci, Türkiye ile Avusturya arasındaki ticaret hacminin 2,5 milyar avroya ulaştığını belirterek, "Avusturyalı kardeşlerimizden beklentimiz, bizler için yeni bir Türk marşı bestelemeleridir" dedi.

ATO ile Viyana Ticaret Odası arasında ekonomik ilişkileri güçlendirmek amacıyla bir işbirliği protokolü imzalandı. İmza töreninde bir konuşma yapan ATO Başkanı Bezci,  Avusturyalı şirketlerin Türkiye'deki yatırımlarının 4 milyar avroyu aştığını belirterek, söz konusu protokolün özellikle Ankara ve Viyana arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine katkı sağlayacağını ifade etti. Bu kapsamda, her iki ülkedeki girişimcilere destek vereceklerini vurgulayan Bezci,  bilgi ve deneyim transferi yapabilmek için üye firmalar arasında stajyer öğrenci değişimi koordine edeceklerini, yeni yasa ve yönetmelikler konusunda bilgi alışverişi yapacaklarını anlattı.

Türkiye ile Avusturya arasındaki ticaret hacminin 2,5 milyar avroya ulaştığına dikkati çeken Bezci, Türkiye ekonomisinin son 10 yılda gösterdiği başarının iki odanın işbirliğine olumlu yansıyacağını kaydetti.

Bezci, Avusturyalı besteci Wolfgang Amadeus Mozart'ın bestelediği Türk marşına atıfta bulunarak, "İki şehrin ekonomik hikayesini yaldızlı harflerle yazmak için çıktığımız bu yolda, Avusturyalı kardeşlerimizden beklentimiz, bizler için yeni bir Türk marşı bestelemeleridir. Türkiye, ekonomideki başarılarıyla yeni bir marşı hak etmiştir" dedi.


- "ANLAŞMA, ORTAK GELECEĞİMİZ ADINA ATILMIŞ BİR ADIM"
 Viyana Ticaret Odası Başkanı Walter Ruck ise Türkiye'deki gelişmelerin takdiri hak ettiğini belirterek, "Şu anda yeni bir Türk marşı bestelemenin bence de tam zamanı ancak yeni bir Mozart dünyaya gelir mi bilmiyorum" dedi.

Uzun vadede istikrarlı iş birliklerinin karşılıklı saygı içinde, aynı düzeyde, eşit şartlarda gerçekleşmesi gerektiğine dikkati çeken Ruck, şunları söyledi:

"Ticaret hacminin geliştirilmesi noktasında yeterli potansiyele sahibiz. Ticaret ve ekonomiyle uğraşan kişiler olarak siyasete girme alışkanlığımız yok ancak jeopolitik gelişmelere bakıldığında bu dönemde kesimlerin daha fazla birlikte hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum. Odalarımız gibi kuruluşlar geçtiğimiz zamanlara oranla daha fazla öneme sahip. Ticaretin gelişmesi yanında başka gelişmelere de katkı sağlıyorlar. Bu anlaşma, iki ülkenin ortak geleceği adına atılmış bir adım."

VAN’DA NE VARSA RESCATE HOTEL ASİA’DA FAZLASI VAR

RESCATE HOTEL'DE YÖRESEL VAN KAHVALTISININ TADINA DOYAMAYACAKSINIZ


İstanbul'un Anadolu Yakası’nda, yeni finans merkezi olan Ümraniye'deki Rescate Hotel Asia iş veya tatil gezileriniz için beş yıldızlı konfor ve kalitesi ile sizleri bekliyor.


Rescate Hotel Asia'da konfor, şıklık ve kalitenin hakim olduğu odalarda konaklayacak, rahatınız için düşünülen her ayrıntıdan memnun kalacaksınız. Konforun ve lezzetin bir arada bulunduğu Rescate Hotel Asia %100 müşteri memnuniyetinden ödün vermiyor.


 Anadolu Yakası’nın yeni yıldızı Rescate Hotel Asia’da keyifli bir ambiyansta farklı lezzetlerin tadına varmak isteyenler için de ideal bir mekan.


Sağlıklı ve doğal ürünlerle hazırlanan farklı lezzetleri tatma şansı bulacaksınız.  Sabahları alacağınız açık büfe kahvaltı veya Van Kahvaltısı ile güne enerji dolu başlayacaksınız.


Rescate Hotel’de doğal ürünlerle hazırlanmış Van Kahvaltısı ile güne harika bir başlangıç yaparak devam edeceksiniz.

Rescate Hotel Asia’da Van Kahvaltısı ününü dünyaya duyurmuş başarılı bir yönetici var.  Rescate Hotel Asia’daki  Van Kahvaltısı’nın çeşitliliği, lezzetliliği  ile dikkat çekiyor.  Bu lezzet bir tesadüf değil.


Guinness Dünya’nın En Kalabalık Sofrası Rekorunu, Kahvaltının Başkenti Guinness Rekorları Genel Koordinatörü olan Şule Gökırmak imzası taşıyor. 2001 yılında ABD Teksas’ta 18.941 kişiyle kırılan Guinness Dünya’nın En Kalabalık Sofrası Rekorunu 51 bin 793 kişinin katıldığı Guinness Van Kahvaltı Sofrası  Dünya Rekorunu kırarak hak ettiği yere Kahvaltının Başkentine getirmeyi başarmıştır.


Şule Gökırmak’ın Vanlı olması sebebiyle Rescate Hotel’de Van Kahvaltısı’nı Van kültüründen gelen lezzetlerle sunuyor. Van’ın Geleneksel  Van Kahvaltısı’nı Guiness Rekorlar kitabına girmesini sağlayan Şule Gökırmak Rescate Hotel Asia’da Van otlu peynirinden Van cacığına, keteden örgü peynirine Van'a özel tatlar ile sofranızı zenginleştiriyor.


Van'dan sizin için getirilen taze ve doğal ürünleri zevkle tadabilirsiniz.


Profesyonel bir ekip tarafından doğal ve sağlıklı ürünlerle hazırlanan kahvaltılıklar ve özel lezzetler, sizleri farklı tatlara davet ediyor.


Kahvaltı keyfi için konforu ve lezzeti bir arada yaşayacağınız bir mekan aramak yerine,  Guinness Van Kahvaltı Sofrası Dünya Rekoru’nu hakkıyla almış kahvaltı zevkini yaşamak ve yeni lezzetler tatmak için Ümraniye'deki Rescate Hotel Asia’da rezervasyon yaptırabilirsiniz.


Guinness Van Kahvaltı Sofrası Dünya Rekoru’nu kırarak Van’ın marka değerini Dünya’ya duyuran Şule Gökırmak’a teşekkürü bir borç bilir, başarılarının devamı dileriz.


HELİN'İN SIRRINI AÇIKLAYAN HÜLYA AVŞAR'A ÇAPRAZ ATEŞ

HELİN'İN SONUNDA NEFES ALDI


Hülya CUP Senior Tenis Turnuvası'nda, kız kardeşi Helin Avşar'ın sırrını açıklayan Hülya Avşar, estetik yaptırıp yaptırmadığı konusunda basın mensuplarının çapraz ateşinde kaldı.Estetik International Sağlık Grubu sponsorluğunda gerçekleşen organizasyonda, Op. Dr. Bülent Cihantimur'la kamera karşısına geçen Avşar, "Twitter'dan yazacaktım, buradan açıklıyorum; yıllardır Helin'in burnunda et vardı, birkaç kez ameliyat olmasına rağmen, o burnu bir türlü açılmadı kızcağızın. Neden sonra değerli hocam başarılı bir operasyonla, hem onu, hem bizi ailecek büyük bir dertten kurtardı. Helin bu yaşa kadar, ilk kez rahat nefes alıyor diyebilirim. Bunu açıkladım, çünkü böylesi başarılı doktorlarımız bilinsin istiyorum." dedi.


Basın mensuplarının, "Estetiğe ihtiyacınız var mı, yaptırmayı düşünüyor musunuz, güzelliğinizi Bülent Bey'e mi borçlusunuz, yüzünüzde ne kadar makyaj var" benzeri sorularıyla çapraz ateşte kalan Avşar, Op. Dr. Cihantimur'un hazırladığı güzellik kremlerinden kullandığını da itiraf etti.
Kendinden ve güzelliğinden yana kuşkusu olmadığını vurgulayan Avşar, beğenmediği fotoğraflarının sorumluluğunu ise, "Siz kötü çekiyorsunuz!" sözleriyle muhabirlere yükledi.

ELAZIĞ “TURİZM VE KÜLTÜREL DEĞERLERİYLE KALKINACAK

YENİ ELAZIĞ KEŞFEDİLMEYİ BEKLİYOR


Elazığ’ın yöneticileri ve önde gelen isimleri, “Yeraltı Kaynakları”, “Su Ürünleri” ve “Turizm” ile Elazığ’ın kalkınacağı marka şehir olacağına inanıyor.Elazığ ilinin sosyal ve ekonomik gelişmesini sağlamak amacıyla oluşturulan Elazığ Kalkınma Kurultayı, yeraltı kaynakları, su ürünleri ve turizm sektörlerine odaklanarak belirlenen gelecek hedeflerinin açıklandığı tanıtım toplantısı Swissotel The Bosphorus İstanbul’da gerçekleştirdi.


Elazığ Valiliği, Elazığ Belediyesi, Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO), Fırat Kalkınma Ajansı ve Fırat Üniversitesi’nin ortak koordinasyonunda oluşturulan kurultayın tanıtım toplantısında Elazığ Valisi Ömer Faruk Koçak, Elazığ Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, ETSO Başkanı Ali Şekerdağ, Elazığ Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Ali Dumandağ, Elazığ STK Platformu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Şekerci ve Fırat Kalkınma Ajansı Genel Sekreter V. Mesut Öztop’un yanı sıra çok sayıda davetli de hazır bulundu.


Elazığ Kalkınma Kurultayı; ilin sosyal ve ekonomik durumunu tespit ederek, mevcut sorunları, çözüm önerilerini ve ilin potansiyel gelişim alanlarını belirlemeyip, 2023 ve 2050 yılları için hedeflerini ortaya koyarak hep birlikte Yeni Elazığ için adım atıyorlar.


Elazığ Valisi Ömer Faruk Koçak, Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası’nda Vali Ömer Faruk Koçak, Elazığ Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, Elazığ TSO Başkanı Ali Şekerdağ, Elazığ Sivil Toplum Platformu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Şekerci ile Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyeleri ve Yönetim Kurulu Üyelerinin katıldığı toplantıda açıklama yapan Vali Koçak, Elazığ  Valisi olarak bu zamana kadar yapılan çalışmalardan çok mutlu olduğunu belirterek, “Artık sonuç almaya doğru yaklaşıyoruz. Şehir kalkınırken tüm karar vericilerin bir arada olmasını istedik. Fırat Üniversitesi’nden Ahmet Şaşmaz yeraltı kaynakları, İsmail Aytaç Turizm, Nail Sağlam ise, su ürünleri komitelerinde yer alacak. Bilim dünyası ve profesyonel destekle metodolojiyi doğru koymak istedik. Yatırımcılar nezdinde, izlenebilir, takip edilebilir, belirsizliklerin az olduğu, uzun vadeli plan yapabilen bir şehir olarak görülmek istiyoruz” dedi.


Bu zamana kadar yapılan çalışmalardan çok mutlu olduğumu ifade etmeliyim. Bu il de göreve başlarken Elazığ’la ilgili ilk aldığım bilgilerde şunu söylemişlerdi “ Doğru hedefler konulduğunda, doğru şeyler söylendiğinde, Elazığ’ın işadamları, Elazığ halkı, herkes yani bütün Elazığlılar onun etrafında kenetlenmekte hiç zorluk çekmezler .” demişlerdi. Hakikaten bunu görüyorum. Elazığ’ da yaşayan insanların daha müreffeh, daha mutlu yaşamasını sağlayacak, herkesin hayatını daha da kolaylaştıracak bir çalışmayı halis niyetlerle iş adamından öğrencisine, her kesim ile beraberce yürütmeye gayret ediyoruz.


Elazığ gelişiyor, 568.000 nüfusa sahip olan bir ilde değişimi sağlamak, gelişmenin ivmesini artırmak kolay bir iş değildir. Önemli bir çalışma yapmak, hazırlık yapmak, iyi plan yapmak, bu planın uygulanmasını iyi takip etmek, hedef koymak önemlidir. Ne yaptığını ve yapacağını bilen insanların hedefe varması çok kolaydır. 29 Kasım’dan sonra hepimiz işimize koyulacağız. Herkesin ne yaptığını hep beraber izleyeceğiz.


Yapılan çalışma il seviyesinde kalkınmanın topyekûn nasıl gerçekleştirildiğinin ve aynı zaman da hesap verebilir bir yönetimin nasıl gerçekleştirildiğinin de önemli bir örneği olacak. Bu konu da yola çıkanlar, bizler ve burada hizmet eden bütün arkadaşlarımız kendimize güveniyoruz. Bu faaliyetleri gerçekleştirecek eylemleri hayata geçirecek olan bütün arkadaşlarıma da sonuna kadar güvendiğimi burada söylemek istiyorum. Onların konulan hedefleri gerçekleştireceklerine olan inancımı herkesin huzurunda paylaşmak istiyorum. Elazığ’ın kapasitesi, potansiyeli, enerjisi ve geçmişi çok daha iyi işler yapmaya müsait. Geçmişte bunu yapmışlar, bundan sonra da yapabilir. Şehirlerin, toplumların hayatında belli dönemler vardır. Heyecanın, beklentilerin ve enerjinin doruğa çıktığı dönemler vardır. Ben 29 Kasım’ın bu anlamda bütün dinamiklerimizin zirveye çıktığı ve şehrimizin kalkınması için beraber çalıştığı bir dönemin başlangıcı olmasını temenni ediyorum.


Elazığ Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, “4 bin yıllık tarihi ve kültürüyle bugüne gelmiş olan güzel Harput’un kadim kültürünün ekonomiye dönüşmesi için mücadele veriyoruz. Yerel yönetimler sadece yol ve kaldırım yapan bir anlayışla çalışmamalı, aynı zamanda şehirlerin kalkınmasını temin etmeli ve ekonomisini geliştirmeli. Bu açıdan şehrin bütün güçlerinin senkronize içinde çalışması, kalkınmanın olmazsa olmazıdır. Kalkınma şehirde yaşayan herkese hitap ediyorsa önemlidir. Mutlu insanların yaşadığı bir şehir oluşturmak istiyoruz” dedi. Birlik beraberlik içinde Elazığ kalkınarak “HUZUR” kenti olarak geleceğe emin adımlarla yürüyeceğiz. Elazığ’da kültür ve sanat herkesin hakkıdır. 1 milyon metrekare yeşil alan yapıyoruz. Rantın en yüksek olduğu yere ağaç dikiyoruz. 750 yıllık tarihi Çınar ağacımızın İstanbul’dan gelen profesyonel ekip tarafından hasarlı bölümleri tedavi edildi. Şimdi 750 yıllık Çınar yeşillendi, bu bizim çevreye verdiğimiz bir değerdir dedi.


Elazığ’ın geleceği kendi elindedir. Keşfedilmeyi bekleyen bir Elmas gibidir. Elazığ, turizm ile kalkınacak buna inanıyoruz.  Gelişim için tek pencere, tek noktadan bakıyoruz. Kalkınma şehrin tamamına hitap ediyorsa bir anlam kazanır. Biz karma bir grupla her köşesinden tutarak Elazığ’ ı hak ettiği yere taşıyacağız. Hazar Baba Kayak Merkezi, Dünya’da iki gölü bir arada görebildiğiniz tek kayak merkezidir. Kayak yaparken gölün içine doğru ilerliyorsunuz. Kayak Merkezi’nin bir tarafı Hazar Gölü, diğer tarafı ise Keban Gölü. Böyle bir güzellik sadece Elazığ’da bulunuyor.  Burada bir eksiğimiz daha ortaya çıktı. Tanıtım yaparken profesyonel bir ajans ile çalışılmalı. Bunun eksikliğini yaşıyoruz ve en yakın zamanda bir Halkla İlişkiler firması ile çalışmaya başlayacağız dedi.


Elazığ Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Ali Dumandağ, “Hep birlikte mücadele ettiğimiz için sonuca daha hızlı ulaşacağız. Her kurumdan ve alandan görüş alarak bugün çalışmalarımızı birlikte yürütüyoruz. Geçmişte hatalarımız oldu, ders aldık şimdi birlik içindeyiz. Bu konuyu kendimize dert edindik. Elazığ yatırım yapılacak ve para kazanılabilecek bir kenttir. Yatırım yapacak kişinin önündeki engelleri birlikte kaldıracağız. Gerekirse ayağına kadar gideceğiz. Bizim tüm yatırımlarımız Elazığ’da ve bundan sonra da böyle olmaya devam edecek” şeklinde konuştu.



Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Şekerdağ, “Elazığ kalkınacaksa, lobi marifetiyle bunu harekete geçirmek gerekiyor. Şehrin yöneticileri ve Lobi Çalıştayı’nı harekete geçirebilirsek Elazığ’ın gelişmişliğini tamamlayıp muhatap şehirlerle aradaki makası kapatabiliriz. Çünkü dünya çok hızlı gelişiyor” dedi.


Elazığ STK Platformu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Şekerci ise şehir olarak belli bir hedefe kilitlendiklerini Elazığ’ın kültürel ve siyaset yönünden güçlü organizasyonlara sahip bir şehir olduğunu açıklarken, Elazığlı kadın dernekleriyle de iş birliği içinde çalışıyoruz. Elazığ geleceği için faydası olacak her projenin içinde yer alacaklarını ifade etti.


ARGE Danışmanı Burak Erşahin, “İlin ekonomik ve sosyal gelişimini sağlamak, kamu-özel tüm kurumların birlikte ve aynı hedefe doğru çalışmalarını sağlayacak ortam oluşturmak, il içinde ortak iş yapabilme yetkinliğini güçlendirmek, yatırımcılara güven veren, öngörülebilir ve ulaşacağı nokta tanımlı, yatırımcı dostu il olmayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.


“Bu projede çalışmaktan keyif alıyoruz. Karma gruplarca geniş katılımlı bir uyum ile herkesi işin içine katarak uygulama potansiyelini arttıran bir çalışma izleniyor. Halka da ciddi bir bilgilendirme yapmak lazım. Herkesi aynı noktaya getirecek çalışmalar yapıyoruz. Elazığ’ın daha hızlı kalkınabildiğini ve ortak çabanın sonuç getirdiğini görmek herşeyden daha önemli. Esas iş bundan sonra başlıyor” şeklinde konuştu.

21 Kasım 2014 Cuma

TÜRK İŞ DÜNYASININ “MÜKEMMELLİK” ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU



Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Kategorisi’nde Türkiye Mükemmellik Büyük Ödülü’nü “Method Research Company” kazandı. Türkiye Mükemmellik Ödülleri’ni ise 5 kurum paylaştı.  Türkiye Kalite Derneği (KalDer) ve TÜSİAD tarafından bu yıl 22.’incisi düzenlenen “Türkiye Mükemmellik Ödül” töreninde, ödüllere başvuran kurum ve kuruluşlar arasından Türkiye Mükemmellik Ödüllerini ise, Anadolu Üniversitesi Mühendislik Fakültesi,  Coca Cola İçecek Bursa Fabrikası, Damla Doğal Kaynak Suyu, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü kazandı.

Bu yıl “Mükemmeli Yaşamak” teması ile yola çıkan 23. Kalite Kongresi’nin ikinci günü gerçekleştirilen Türkiye Mükemmellik Ödülleri bugün sahiplerini buldu. Türkiye Mükemmellik Ödülü’nün kurumlara sağladığı katma değer ve faydadan güç alan KalDer, küreselleşen dünyanın artan rekabet süreçlerine kurumları adapte edebilmek, onların adaptasyon süreçlerindeki tüm iniş ve çıkışlarda dengeyi bulmalarını sağlamak ve mükemmeli yaşama hedeflerini gerçekleştirmeleri amacıyla kuruluşların farklılaşmaları yönünde onlara öncelik sağlıyor ve yol haritası sunuyor.

Türkiye Mükemmellik Ödülü, toplam kalite uygulamalarında kuruluşlara referans olmanın yanı sıra ulusal, bölgesel ve küresel pazarlarda da rakiplerinin farklılaşması amacıyla yol gösteriyor.

Bu doğrultuda, Mükemmellik Ödülleri, kurum ve kuruluşların yönetsel yeterlilikleri ile ürün ve hizmetlerini sunmada ulaştıkları kalite ve mükemmellik düzeyini ölçen, kalite kültürünün bir yaşam biçimi olarak yaygınlaşmasına önemli katkı sağlayan, mükemmelliği özendiren ve ödüllendiren süreçler olarak nitelendiriliyor.

Türkiye Mükemmellik Ödülü’nün, yönetim kalitesi alanında Türkiye’nin en büyük ve itibarlı kalite etkinliği olduğunu belirten Kalite Ödülü Yürütme Kurulu Başkanı; Prof. Dr. Mehmet Durman Türkiye Mükemmellik Ödülü’nün en önemli unsurlarından birisinin, KalDer’in tüm ödül süreçlerini, Avrupa’da EFQM tarafından yürütülen Kalite Ödülleri ile aynı kapsam ve içerikte sürdürmesi olduğunu belirtti.

Mehmet Durman, KalDer’in ve Türkiye Mükemmellik Ödülleri’nin Türkiye’deki kalite kültürünün artmasında ve toplam kalite yönetim felsefesinin yaygınlaşmasında önemli rol oynadığını ifade ederek şunları söyledi: “Ülkemizde kalite kültürünün artmasında ve toplam kalite yönetim felsefesinin yaygınlaşmasında Türkiye Mükemmellik Ödülleri önemli rol oynamaktadır. Türkiye Mükemmellik Ödülü sürecine, 22 yıl içerisinde 263 kuruluş başvurmuş ve 47 Türkiye Mükemmellik Ödülü, 28 Türkiye Mükemmellik Büyük Ödülü, 6 Türkiye Mükemmellikte Süreklilik Ödülü olmak üzere toplam 81 ödül verilmiştir.”

Kalite Kongresi’nin ikinci günü…
23.Kalite Kongresi’nin ikinci gününde gerçekleşen özel oturumda konuşmacı olarak yer alan Orkestra Şefi ve Yönetim Danışmanı Itay Talgam, kurumlara liderlik eden kişilerin yönetim süreçlerini doğru yönetebilmeleri için adeta bir orkestra şefi gibi yönetmeleri gerektiğini ifade etti. Bu kapsamda, yönetim süreçlerinde stratejik davranabilmenin ve verimli olabilmenin tüyolarını konuklarla paylaştı. Itay Talgam, dünyaca ünlü orkestra şeflerinden örnek vererek sunduğu video çekimleriyle izleyicilere yönetim modellerine dair karşılaştırmalı örnekler verdi. Bir ekip liderinin adeta bir orkestra şefi gibi, ekibini yönetirken merkezde olması gerektiğini, bu süreçte onlarla uyum içerisinde çalışarak ve onlara fırsat vererek yenilikleri, kaliteli hizmeti ve ürünü oluşturabilmelerinin önünü açacağını ifade etti. Her liderin farklı yönetim şekilleri olduğunu dile getiren Talgam, önemli olan ekipteki çalışanların bir işi yürütürken, o işe yorum katabilmelerine imkan veren ve onlara güvenen liderler ile çalışmalarının önemine değindi. Son olarak kontrol merkezli davranarak insanı yönetmeye odaklı değil, iş süreçlerini ekibi de işe dahil ederek yöneten liderlerin, kaliteyi ve mükemmeli yaşayabileceklerinin ve yaşatabileceklerinin altını çizdi.    

Diğer bir özel oturumda konuşmacı olan Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mustafa Boydak ve Sanko Holding Onursal Başkanı Abdülkadir Konukoğlu, mükemmeli yaşamayı amaçlayan Türk markalarının kaliteyi ve mükemmeli ancak sürdürülebilir markalar ve hizmetler sundukları sürece yakalayabileceklerinin altını çizdi.

Ödül Süreci
Bu yıl toplam 7 kurum ve kuruluş Türkiye Mükemmellik Ödülü’ne başvurdu. Kurumların üçü “İşletmeler” kategorisinde, dördü ise “Kamu Yönetimi ve Kamu Hizmetleri” kategorisinde yer aldı. Ödül sürecinde toplam 74 değerlendirici görev alırken, Haziran ve Eylül aylarında yapılan masa başı değerlendirmeleri sonucunda söz konusu kuruluşların tamamı saha ziyaretine kalmaya hak kazandı. Ekim ayında tamamlanan saha ziyaretleri sonucunda değerlendiricilerden gelen bilgiler Türkiye Mükemmellik Ödülü Yürütme Kurulu tarafından incelenerek finalistlik hakkını elde eden kuruluşlar belirlendi. Bu yıl 6 kuruluş “finalist” olma başarısını gösterdi.

Başarılı Oyuncu Ezgi Mola Moskova’da Üniversite’ye Gidiyor



Türkiye sinemasının sanatsal, sektörel ve akademik yönünün güçlendirmesi, dünya akademi literatürüne girerek kalıcı hale gelmesi ve orta vadede sinema temelli bir Think Tank oluşturulması amacıyla bu yıl ilki düzenlenen Türkiye Sineması Dünya Akademik Buluşmaları Moskova’da düzenlenirken; başarılı oyuncu Ezgi Mola da öğrencilerle buluşacak.

“Akademik Buluşmalar” çerçevesinde Türkiye sinemasından seçilen üç film, Moskova’da “VGIK 34. Uluslararası Öğrenci Festivali” kapsamında halka açık ve ücretsiz olarak gösterilirken seçilen filmlerin yapımcı, yönetmen ve oyuncuları VGIK akademisyenleri, öğrencileri ve sektör çalışanlarıyla bir araya gelecek.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından da desteklenen proje, İstanbul Üniversitesi, İletişim Fakültesi ve Sokurov ve Tarkovsky gibi ünlü mezunları olan All-Russian State University of Cinematography (VGIK) arasındaki işbirliği ile EDGE Yapım tarafından Elif Dağdeviren’in direktörlüğünde gerçekleşiyor.

Proje için Türkiye sinemasını birbirinden farklı türlerde temsil etmek üzere “Bir Zamanlar Anadolu’da”, aynı zamanda Rusya permier’ini yapacak olan “Kuzu” ve “Patron Mutlu Son İstiyor” filmleri ile birlikte Yapımcı Zeynep Özbatur Atakan, Yönetmen Kutluğ Ataman ve oyuncu Ezgi Mola da Moskova’da olacak.

Ezgi Mola; Elif Dağdeviren’in moderatörlüğünde yapılacak olan “Farklı Bakışlardan Türkiye Sineması” panelinde Kutluğ Ataman ve Zeynep Özbatur Atakan ile beraber dünyanın çeşitli ülkelerinden sinema eğitimi almak için Rusya’ya gelen öğrencilerin sorularını yanıtlayacak.

“DÜNYA DEVLERİ CANNES’DA TÜRKİYE YATIRIM ORTAMINI TARTIŞTI!”


Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği  (AYD) ve MAPIC Fuarı Türkiye Temsilcisi Alkaş’ın birlikte organize ettiği, açılış konuşmasını TCMaliye Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur’un gerçekleştirdiği "Türkiye’ye Doğrudan Yatırım Potansiyeli" adlı panel, bugün sabah saatlerinde fuar alanı içinde yer alan Champs-Elysees salonunda gerçekleştirildi. Bir gün önce Alışveriş Merkezleri Yatırımcıları Derneği’nce MajesticBarriereHotel’de düzenlenen akşam yemeğinde ise; uluslararası yatırımcılar, Türk yatırımcı ve perakendeciler bir araya gelme fırsatı buldu.


Fransa – Cannes’dagerçekleşen ve yarın sonlanacak dünyanın en büyük gayrimenkul ve perakende buluşması MAPIC 2014, bugün Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) ve MAPIC Fuarı Türkiye Temsilcisi Alkaş’ın birlikte organize ettiği "Türkiye’ye Doğrudan Yatırım Potansiyeli" adlı panele ev sahipliği yaptı. Açılış konuşmasını TC Maliye Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur’un gerçekleştirdiğipanelin moderatörlüğünüise; Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği Başkanı Hulusi Belgü yaptı.Panelde “MULTI CEO – JaapBlokhuis, Corio NV CEO - GerardGroener ve TC Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Daire Başkanı Arda Ermut konuşmacı olarak yer aldı.


TC Maliye Bakan Yardımcısı Abdullah ErdemCantimuroturum konuşmasında; Avro bölgesinde krizin ve istihdam probleminin halen devam ettiğini, Türkiye’nin ise gerçekleştirdiği yapısal reformlarla  krizlere karşı çok daha dayanıklı bir ülke haline geldiğini ifade etti. Konuşmasında; kriz sürecinde özel sektöre verilen desteklerin önemine dikkat çeken Cantimur, 6 bölgede yatırımcıların kurumlar vergilerinin %2’ye kadar düşürüldüğünü, istihdamı arttırmak amacıyla sigorta prim desteği verildiğini de sözlerine ekledi. Türkiye’nin birçok ülke için model bir ülke olduğunu belirtenCantimur, Türk insanın müteşebbis ruhunun krizlerin atlatılmasında etkili olduğunun da altını çizdi.

TC Maliye Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur’un ardından söz alan Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkan Yardımcısı Arda Ermutise özellikle son 11 yılda Türkiye’de yaşanan büyük değişime vurgu yaparak Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’nın faaliyetleri ile ilgili bilgiler verdi.  Türkiye Ekonomisine ait rakamları katılımcılarla da paylaşan Ermut, 2002’ye kadar siyasi iktidarların ortalama ömürlerinin 17 ay olduğunu dikkat çekti ve Ak Parti iktidarının 140 aydır devam ettiğini belirterek siyasi istikrarın önemini vurguladı.
AYD Başkanı Hulusi Belgümoderatörlüğünde gerçekleştiren "Türkiye’ye Doğrudan Yatırım Potansiyeli" konulu panelde “MULTI CEO’su JaapBlokhuis veCorio NV CEO’su GerardGroenerde, Türkiye’de yatırım yapmış olmaktan duydukları memnuniyeti ve bundan sonra da sektörün gelişmesine engel olabilecek yasal düzenlemelerin olmaması halinde yatırımlarına devam etmek istediklerini ifade ettiler.Her iki panelistte Türkiye’nin tüm Avrupa ülkelerinden çok daha büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirterek, Türkiye’nin genç nüfusuna da özellikle dikkat çektiler…
AYD’nin düzenlediği akşam yemeğine uluslararası firmaların ilgisi yoğundu.

MajesticBarriereHotel’deAlışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD)  düzenlediği akşam yemeğinde ise; uluslararası yatırımcılar ile Türk yatırımcı ve perakendeciler bir araya geldi. Yaklaşık 300 kişinin bir araya geldiği akşam yemeğine uluslararası birçok firmanın temsilcisi ve basın mensupları da katıldı. Yemek, Alışveriş Merkezleri Yatırımcıları Derneği Başkanı Hulusi Belgü’nün, misafirlere AYD ve Türk perakende sektörüyle ilgili bilgiler verdiği hoşgeldiniz konuşmasıyla başladı. Başkan Belgü sonrasında söz alan TC Maliye Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimurgecede yaptığı konuşmasında özellikle son yıllarda Türkiye’de yaşanan büyük değişime vurgu yaparak, Türkiye’nin daha stabil ve krizlere çok daha dayanıklı bir ülke haline geldiğini belirtti.

GERMANWINGS ANKARA UÇUŞLARINA BAŞLIYOR



Yepyeni konseptiyle yolcularına düşük maliyetlerle yüksek kalite sunan Germanwings uçuş ağını genişletmeye devam ediyor. Germanwings 2015 yaz tarifesine yeni bir destinasyon daha ekliyor. Yolcularına her zaman yüksek kalite sunmayı hedefleyen Germanwings, yaz tarifesi kapsamında 28 Mart tarihinden itibaren Ankara’dan Dortmund’a Cumartesi günleri haftada bir kere olmak üzere uçuş düzenleyecek.


Almanya'nın Ruhr bölgesinde bulunan Dortmund, bulunduğu eyalette sahip olduğu geniş yeşil alanlar nedeniyle "yeşil metropol" olarak bilinmekte olup ülkenin en büyük yedinci şehridir.

Çağrı Merkezi: +44(0)8717029985

AFYON’UN TERMAL SULARINA YABANCI TURİST İLGİSİ ARTIYOR

TERMAL TURİZME YEPYENİ BİR ANLAYIŞ

Termal ile lüksü buluşturarak termal turizme yepyeni bir anlayış kazandıran NG Afyon Wellness & Convention, şifalı termal suları ve 9500 metrekarelik spa merkezi ile son dönemde özellikle Alman turistlerden büyük ilgi görüyor. NG Hotels İcra Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür, Almanya’dan konukların NG Afyon’a gösterdikleri ilginin kendileri için çok önemli olduğunu belirterek “Özellikle Almanya’daki Baden-Baden bölgesi, termal kürleriyle ünlü bir yer. Buradan turist ağırlamak bizim için çok heyecan verici. Sonuçta Avrupa’daki tesisler daha eski ve çoğu tarihi alanlarda olduğu için yenilenme olanakları da yok. Dolayısıyla NG Afyon’da her türlü imkanı bulabilecekleri termal alanlar, yabancı turistlerin de dikkatini çekiyor” dedi.Termal ile lüksü buluşturarak termal turizme yepyeni bir anlayış kazandıran NG Afyon Wellness & Convention’a yabancı turist ilgisi giderek artıyor. Termal turizmin Türkiye’deki başkenti Afyonkarahisar’ın en lüks termal oteli olan NG Afyon, şifalı termal suları ve 9500 metrekarelik spa merkezi ile son dönemde özellikle Alman turistlerden büyük ilgi görüyor.


NG Hotels İcra Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür, Almanya’dan konukların NG Afyon’a gösterdikleri ilginin kendileri için çok önemli olduğunu belirterek “Özellikle Almanya’daki Baden-Baden bölgesi, termal kürleriyle ünlü bir yer. Buradan turist ağırlamak bizim için çok heyecan verici. Sonuçta Avrupa’daki tesisler daha eski ve çoğu tarihi alanlarda olduğu için yenilenme olanakları da yok. Dolayısıyla NG Afyon’da her türlü imkanı bulabilecekleri termal alanlar, yabancı turistlerin de dikkatini çekiyor. Yurtdışından gelen tur operatörleri, böyle bir tesisin Avrupa’da bile bulunmadığını belirtiyor” dedi.

Güney Koreli ve Belçikalı turistler de Afyon’u tercih ediyor
Yurtdışında Türkiye denildiğinde ilk olarak akla deniz, kum ve güneşin geldiğini kaydeden Hediye Güral Gür, şöyle konuştu: “Öte yandan termal turizm Türkiye’nin turizm ürünlerini çeşitlendirmesi ve yurtdışından Türkiye’ye turist hareketinin on iki aya yayılması açısından önemli fırsatlar yaratmakta. Ülkemiz termal kaynakların zenginliği açısından dünyada yedinci, Avrupa’da ise birinci sırada yer alıyor. Afyonkarahisar da termal turizm açısından çok özel bir bölge. Otelimiz, kısa sürede dünyanın farklı ülkelerinden turistlerin tercih ettiği bir tesis haline geldi. Özellikle Güney Kore, Almanya ve Belçika’dan gelen gruplar, kültür gezisi yapmak ve termal keyfini yaşamak için tur programlarına otelimizi de dahil ediyorlar.”

KEZBAN LEZZETLERİYLE SEVENLERİNİN KALBİNDE TAHT KURDU

KEZBAN İSTANBUL’DA 


Akın Restoran’ın gözdesi Kezban, kısa sürede sevenlerinin kalbinde taht kurdu.“Akın Restoran” menüsü, kent yaşamından sıkılmış ve pastoral lezzetleri özleyen İstanbulluların gözdesi oldu.


“Akın Restoran” rahat ve samimi dekore edilmiş köy kahvesi konseptini temel alan dekorasyonuyla, sizi sabah kahvaltısından, öğle yemeğine, akşam arkadaşlarınızla keyifle sohbet edebileceğiniz, lezzetli sofralarda ağırlıyor. Menüsünün en önemli detayı olan organik ürünler; Datça, Kastamonu, Antep, Rize ve Sakarya gibi Türkiye’nin özel yörelerinden özenle seçilip, müdavimleriyle buluşuyor.


Akın Restoran”ın menüsünde yer alan Kezban Kavurma ve Kezban Izgara hem yapılışları hem de lezzetleriyle organik lezzet avcılarının favorisi haline geldi.


Kastamonu’dan özenle seçilen köy tavukları ve Rize’den gelen tereyağıyla yapılan özel sosla, bakır sahanda Kezban Kavurma olarak karşımıza gelirken, kömür ızgarada baharatlar eşliğinde, piliç göğüs ve pirzola şeklinde Kezban Izgara olarak servis ediliyor.

“Akın Restoran” her gün 09.00-00.00 arası sizleri farklı lezzet
deneyimleri yaşamaya davet ediyor…


Tersane Cad. No:120/A Şişhane – İstanbul  |  0212 256 0007



Güngör Ottoman Palace Termal Otel’ de Safiye Soyman & Faik Öztürk ile Bol Kahkahalı Dakikalar



Ottoman  Palace  her  özel  günde  olduğu  gibi  2015  yılına  gireceğimiz  bu  özel yılbaşı  gecesinde  de  süper  bir  gala  Düzenliyor.

Safiye  Soyman  &  Faik  Öztürk  Çifti  Kimdir  ?
Safiye  Soyman; İlk  abümünü  1980  yılında  ‘’  Aşk  Olsun  Sana  ’’  adı  ile  çıkarmıştır.  sanatçının  14  albümü  bulunmaktadır.  Son  albümünü  2012  yılında  ‘’  Alaturka  Şarkılar  &  Olmaz  Olsun  İstanbul  ‘’  adıyla  çıkarmıştır.  Güzel sesi  ve  Sanatçı  kimliği  ile  tanınan  sanatçı,  bunların  yanı  sıra  neşeli  kahkahası  ve  eşi  Faik  Öztürk  ile  çıktıkları televizyon  programlarında  ki  sempatik  ve  samimi  çekişmeleri  ile  tanınır.

Faik   Öztürk;  13  Nisan  1962   tarihinde  Elazığ Ağın’da doğmuştur.  “  Gönül  Türküleri  ”  adlı  bir  de  albümü  bulunmaktadır.  Öztürk,  bu  albümden  elde  ettiği  geliri  şehit  ailelerine  armağan  etmiştir.  Çıktığı  televizyon programlarından  kazandığı  paralar  ile  de  burs  verip  21  çocuk  okutmaktadır.  1999  yılından  beri  şarkıcı  Safiye Soyman  ile  beraber  yaşamaktadır.

Güngör  Ottoman  Palace  Thermal  Otel  Neresidir  ?
Antakya ;  sihirli  bir  kapıdan  girilen  mistik  ve  büyülü  bir  coğrafyanın  parçasıdır.  Bu  sihirli  kapıdan geçtiğinizde  şehrin  mistik  yapısının  içinde  Antakya’  nın  güzel  tarihine  yakışır  ilk  ve  tek  5  yıldızlı konaklama  ve  kongre  merkezi  olan  Güngör  Ottoman  Palace  Thermal  Otel  ihtişamı  ve  şifalı  suyu  ile sağlık,  tatil  ve  kongre  turizmine  hizmet  veren  önemli  bir konaklama  tesisidir.  2  adet  kral  dairesi,  24 adet  suit  oda,  226  adet  standart  oda  ile  60  kişiden  1600  kişiye  kadar  aynı  anda  farklı  mekanlarda akademik  kongre  ve  sempozyumlar  gerçekleştirebilir.  Bu  noktada  11  adet  çok  amaçlı  salonlarımız  rahatlıkla  kullanabilir.

Yılbaşı Balosu ;
2014  yılının  son  günü  31  Aralık  2014  tarihinde  Güngör  Ottoman  Palace  Thermal  Otel,  1500  kişilik Lalezar  Salonunda  gerçekleşecek   Yılbaşı  gecesinde  limitsiz  yerli  içki,  meşrubatlar  ve  özel  Yılbaşı mönüsü   ile  Grup  Meşk  ve  eğlenceli  çift  Safiye  Soyman  &  Faik  Öztürk  ile  sizlerle  olacaktır.  Gala  dış katılım  ücreti  kişi  başı  250  TL  olarak  belirlenmiştir.  Katılımınızı  bekler  sizleri  bu  güzel  gecede otelimizde  görmekten  mutluluk  duyarız.