15 Şubat 2015 Pazar

Skal İstanbul Üyeleri Armada Otel’de Buluştu

Skal İstanbul Kulübü'nün Şubat ayı yemekli toplantısı Armada Sultanahmet Otel'de gerçekleşti.


Armada Sultanahmet Otel'de düzenlenen yemeğe Skal Arena sebebiyle İstanbul'da bulunan Skal International Dünya Başkan Yardımcısı Nigel Pilkington, SI Dünya Başkanı Salih Çene, SI eski Dünya Başkanı Hülya Aslantaş ve SI Yönetim Kurulu üyeleri da katıldı.


İspanyolca, Fransızca, İngilizce ve Türkçe olarak dört dilde yapılan Skal Toast'unun ardından söz alan Skal İstanbul Başkanı Feza Solaklar, herkesin Sevgililer Günü'nü kutladı.


Skal İstanbul Başkanı Feza Solaklar, konulmasına başlamadan önce geçen ay hayatını kaybeden deneyimli turizmci ve rehber Abbas Ataman'ı anarak, "Abbas Bey'i hep elinde kocaman bir fotoğraf makinesi ve yüzünde kocaman bir gülümseme ile hepimizin fotoğraflarını çekerken hatırlayacağız. Toprağı bol olsun. Işıklar içinde yatsın" dedi.


Çanakkale Savaşı teması altında işlenen Skal Turizm Arenası için Deniz Anapa'ya teşekkürlerini sunan Solaklar, Skal Kulübü'nün Çanakkale Savaşı'nın 100. yılı etkinliklerinin Nisan ve Ağustos aylarında da devam edeceğini söyledi. Solaklar, Skal İstanbul Kulübü'nün Çanakkale etkinliklerinin ise 27-28 Nisan tarihlerinde gerçekleştirileceğini açıkladı.

Skal İstanbul Kulübü Armada Sultanahmet Otel Resimleri


































NOSTALJİK TRAMVAYDA NİKAH KIYILDI

14 Şubat Sevgililer Günü’nde İstiklal Caddesi’nde sefer yapan nostaljik tramvayda bir çiftin nikahı kıyıldı. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan tarafından 14 Şubat saat 14’de kıyılan nikah, renkli görüntülere sahne oldu. 14 Şubat Sevgililer Günü’nün en güzel mekânlarından biri olan İstiklal Caddesi, bu yıl da çok renkli görüntülere sahne oldu. 


Beyoğlu Belediyesi, Sevgililer Günü’ne özel “Beyoğlu Aşk Dolu” sloganıyla 101 yıllık nostaljik tramvayda Nazlı ile Emrah çiftinin nikahı kıyıldı. Nikah öncesi Sevgililer Günü için özel hazırlanan nostaljik tramvay, gelin ve damat eşliğinde Taksim Meydanı’ndan Tünel Meydanı’na kadar hareket etti. Meydana gelin ve damadı Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan başta olmak üzere çiftin şahitleri ve yüzlerce kişi karanfil ve şarkılarla karşıladı. 


BAŞKAN DEMİRCAN, 14 ŞUBAT SAAT 14’DE ÇİFTİN NİKAHINI KIYDI 
Beyoğlu Nikah Dairesi’ne evlilik başvurusu yapan çiftler arasında çekilen kura ile belirlenen çiftin nikahı Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan tarafından kıyıldı.  14 Şubat saat 14.00’de nikahları kıyılan çiftin nikah şahitliğini ise İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci yaptı. 
Genç çifte mutluluklar dileyen Beyoğlu Belediye Başkanı Demircan, “ Ben Sevgililer Günü’nü muhabbetin, sadakatin, sanatsal bir yakınlığın, tertemiz bir aşkın, şefkatin, paylaşmanın günü olarak görüyorum. Ama sevgi bir güne sığdırılamaz. Seven kişi sevgisini her gün göstermeli” dedi. 


Nikahın ardından Sevgililer Günü’ne özel olarak Tünel Meydanı’nda kurulan platformda konser verildi. Çift, “Kar Küresi” eşliğinde dans edip vatandaşlarla doyasıya eğlendi. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği alanda, pamuk şekeri, atkı ve karanfil dağıtıldı. Kurulan fotoğraf platformlarında vatandaşlar bol bol fotoğraf çektirdi. 

Fraser Place Anthill İstanbul, “Türkiye’nin Lüks Servisli Daireleri Ödülü”ne Layık Görüldü!

Fraser Place Anthill İstanbul, lüks otel sektöründe en iyilerinin değerlendirildiği ve mükemmeliyeti onurlandıran 'The World Luxury Hotel Awards 2015’(Dünyanın En İyi Lüks Otelleri Ödülleri 2015) organizasyonu tarafından “Türkiye’nin Lüks Servisli Daireleri” ödülünü kazandı.


Dünya çapında lüks oteller için başarının zirvesi kabul edilen 'The World Luxury Hotel Awards 2015’ (Dünyanın En İyi Lüks Otelleri Ödülleri 2015) kazananları 144 ülkeden dünyanın dört bir yanında seçilen danışmanlar paneli tarafından yapılan bir değerlendirmeyle ve konukların verdiği oylarla seçiliyor.

Fraser Place Anthill İstanbul Genel Müdürü Tarun Kalra ödül ile ilgili olarak, “Bu prestijli ödülü almak, bizim için gerçekten de büyük bir onur ve misafirlerimize mükemmel hizmet sunma yönündeki sarsılmaz çabamızın göstergesidir. Olumlu tecrübelerini paylaşan ve oylayan misafirlerimizin ve seyahat profesyonellerinin desteğinden ötürü minnettarız. Bu başarı bütün ekibimizin üstün gayreti ve kendini adamışlığı olmadan gerçekleşemezdi. Kazandığımız bu ödül, mükemmel hizmetler sunmaya devam etme kararlılığının ve bulunduğumuz konumla yetinmediğimizin en büyük kanıtı” şeklinde konuştu.

Şişli’de merkezi bir konumda bulunan Fraser Place Anthill İstanbul, mükemmel bir boğaz, Sultanahmet Camii ve tarihi yarımada manzarasına sahip prestijli Anthill Residence projesinin bir parçası. Fraser Place Anthill İstanbul’un 116 rezidansı tek odalı kısımlardan her biri açık planlı yaşam alanlarına, ayrı yatak odalarına, banyolara ve tam donanımlı mutfaklara sahip olup dört odalı teras katlarına kadar çeşitlilik gösteriyor. Modern iç mekanları bulunan rezidansların her biri en iyi kalite İtalyan mobilyalara, tasarım ürünü cihazlara, iPod bağlantı sistemlerine, son teknoloji ürünü eğlence sistemlerine ve bunlara ek olarak yüksek hızlı kablosuz internet erişimine sahip.

İş ve gezi seyahatleri için ideal olan Fraser Place Anthill İstanbul; tam donanımlı bir iş merkezi, 150 kişiye kadar kapasiteli modern toplantı odası, kapalı bir yüzme havuzu ve tenis, basketbol ve squash da dahil olmak üzere bir dizi tesis sunuyor. Kapalı tesislerde bir kayak alanı, fitness derslerinin verildiği 09:00-22:00 açık bir spor salonu, spa ve ayrıca sauna ve buhar odaları bulunuyor. Çocuklu aileler de ister çocuk oyun alanında ister bilardo masalarında vakit geçirebilir veya spa hizmetinden yararlanabiliyor. Fraser Place Anthill İstanbul’da  Akdeniz ve Türk mutfağına ait yemekler sunan ve bütün gün boyunca servisi bulunan Antre Restaurant’a ek olarak Anthill Residence kompleksi dahilinde bir süpermarket ve seçkin yemek ve perakende mağazaları da bulunuyor.

Fraser Place Anthill İstanbul; günlük oda hizmetleri, çamaşır ve kuru temizleme, 24 saat resepsiyon, concierge, güvenlik ve oda servisi hizmetlerinin yanı sıra Taksim Meydanına, alışveriş ve iş bölgelerine ücretsiz ulaşım servisi sağlıyor.

Fraser Place Anthill İstanbul’un aldığı ödüller hakkında daha fazla bilgi için www.frasershospitality.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Mecliste Bir Ses "Davut Günaydın" (Alo Davut)

Davut Günaydın Önümüzdeki Dönemde Parlamentoya Aday Olacak
Hep şikayet ederiz, Neden Parlamento'da 4,5 milyon çalışanı ile koca istihdam devi  "Turizm Sektöründen" tek bir temsilcimiz yok.  Milletvekillerinin içlerinde eski Taksi Şoförlerinden, Tekstilcisine, Eczacısından, Madencisine, Sanayicisine kadar onlarca meslek veya işkolundan gelme temsilcileri var. Maşallah kendi sektörleri için elinden gelenleri yapıyorlar, istedikleri kanunlar, kararnameler şakır şakır geçiyor.


Peki, 35 milyar dolar döviz girdisi sağlayan Turizm Sektörü siyasette ne kadar söz sahibi?  Hiç.  10 milyon turizmden direkt ekmek yiyen insanların mutlaka Parlamento'da temsil edilmesi gerekiyor. Ben, Parlamento'da ki son temsilcimiz Sayın Bakanımız BAHATTiN YUCEL diye hatırlıyorum. Mevcut Parlamentomuzda bulunan  üç-beş otel sahipleri ise zaten 40 iş kolunda faaliyet gösteren kişiler. Otelleri bu Milletvekillerimiz için "çerez" ve şahsi işleri için misafirhane konumunda.
Bu durumda, başta ben olmak üzere biz Turizmciler durmadan çemkiriyoruz;

- Vay neden benim yasalarım geçmiyor?,
- Vay neden bizim ülkemizde hala Sömestre ve Yaz tatilleri bölgelere göre ayrılmıyor?,
- Neden EPCOT CENTER'da standımız yok?,
- Tur Operatörlüğü yasası neden yanlış çıkıyor?,
- Neden aynı gemide olduğumuz Turizmcilerin tek bir yasası yok da her birinin birbirleri ile çelişen ayrı ayrı yasaları var?
- Neden acenta olarak kendi Turistimi bile taşıyamıyorum?,
- Neden 30 euro'ya 5* Otel satıyorum?,
- 3,5 Milyon yazlık ve 400.000 yataklı atıl Kamu Kampları neden turizme kazandırılmıyor?,
- Yabancılara neden Kumarhaneler yasak?
- Neden  havaalanından 14 Milyon turist Transit geçerken ben onlardan para kazanamıyorum?
- Neden Mısır'ın 5 katı tanıtım bütçeme rağmen Mısır'ın 5'de biri kadar etki ve reklam yapamıyorum? diye ağlar dururuz.

Ancak, Bugün öğrendim ki Sevgili Arkadaşım,  Meslektaşım Davut Günaydın önümüzdeki dönemde Parlamentoya aday. Çok sevindim.
Davut'u ilk kez 1986 yılında KEM'in (Kapadokya El Sanatları Merkezi) Müdürü iken tanıdım.  O dönemde biz Rehberlerin arkadaşı olmasının dışında kurtarıcısı, kasası, tahsilatçısı, tedarikçisi olarak hepimizin kalbinde taht kurmuştur. Paran mı yok?. Alo Davut, Otelde yer mi bulamadın? Alo Davut, Çarşı'da açık mı var?. Gel Davut.  30 sene geçmiş. Davut aynı Davut. Her yerde eli, gözü, kulağı, dostu vardır. Ve yine aynı düşünsün düşünmesin herkesin yardımına Davut yine koşar. Eminim hangi görüşten olursak olalım Mecliste ki Davut yine benim ve bizim için ALO DAVUT olarak kalacaktır. Her derdimize deva olacak,  yine ona koşacak, yine ona danışacağız.

İşte, yukarıda belirttiğim tüm sorunlarımızı içselleştirmiş, Turizmin her kademesinde bulunmuş,  bu işi layığı ile bilen meslektaşımız, vizyonu, kültürü, sempatisi, dostluğu, herkese ve her fikre saygı duyan karakteri ile camiamızda herkes tarafından sevilen Davut Günaydın'a karşın bize düşen parti gözetmeksizin seni sandıkta desteklemektir. Allah yolunu açık etsin kardeşim.
Seni Seviyoruz.
Cem Polatoğlu


L’Oréal Paris’in yeni güzellik elçisi Azra Akın Yeni Saç Rengini Hayranlarıyla Beraber Seçiyor!

Eşsiz güzelliği, zerafeti ve birbirinden farklı yetenekleri ile adından söz ettiren Azra Akın, L’oreal Paris’in yeni güzellik elçisi oldu. L’oreal Paris Excellence Intense Saç Boyası ile hep koyu renk olan saçlarını değiştirmeye hazırlanan Azra Akın yeni saç renginin seçimi için tüm sevenlerinin fikrini alacak.  “Ben bakmıyorum, sen seç diyerek” kararı hayranlarına bırakan Azra Akın, azraninisiltisinisec.com üzerinden yapılacak oylama ile Excellence Intense’in yoğun ışıltılı saç renklerinden birinde karar kılacak.


Dünyanın kozmetik devi L’Oreal Paris’in yeni güzellik elçisi başarılı kariyeri, oyunculuk ve dansta gösterdiği yeteneği ile hayranlarını etkilemeye devam eden Türkiye’nin Dünya Güzeli Azra Akın oldu. L’oreal Paris’in her kadının güzel ve değerli olduğunu kanıtlayan sloganı “Çünkü Biz Buna Değeriz” markanın dünyaca ünlü güzellik elçileri Jennifer Lopez, Eva Longoria, Blake Lively ve Jane Fonda’dan sonra Azra Akın tarafından da söyleniyor olacak.

Kameralar karşısında hayata geçirdiği projeleri ile hayranlarının desteğini her zaman yanında hisseden Azra Akın, şimdi de saçları için yepyeni bir karar verirken yine kendisini sevenlerin desteğini alacak. L’Oréal Paris’in azraninisiltisinisec.com platformu üzerinden 2 hafta boyunca hayranlarının oyları ile yeni saç rengini belirleyecek olan Azra Akın; oylama süreci sonrasında sevenlerinin tercih ettiği yeni Excellence Intense saç rengi ile karşımıza çıkacak.

Azra Akın, L’Oréal Paris ile gerçekleştirdiği işbirliği hakkında: “L’oreal Paris’in güzellik elçisi olarak bu aileye katıldığım için çok mutlu ve gururluyum. Şimdiye kadar imzamı attığım her işte doğru kararlar ile başarılı, farklı ve yeni projelerle çıkmaya özen gösterdim. Bu projelerde de her zaman sevenlerimin desteğini hissettim. Şimdi de hep kahverengi olan saçlarımı benimki gibi koyu saçlarda bile fark edilen renk sonucu veren L’oreal Paris Excellence Intense’in yoğun ışıltılı renklerinden biri ile boyayacağım. Bu kez de saç rengim için herkesin fikrini almak istiyorum. Benim için çok heyecanlı geçecek bu süreçte hayranlarımın gözünden, onların beni hangi saç rengi ile görmek istediklerini keşfedeceğim. Bu kapsamda L’Oréal Paris ile gerçekleştirmiş olduğum işbirliğim; hayranlarımı da bu heyecanıma dahil edebildiğim bir proje olması sebebiyle benim için çok anlamlı. Tüm hayranlarımın beni hangi saç rengi ile görmek istediklerine dair yorumlarını bekliyorum, ben bakmıyorum, onlar seçsinler ve benim için hayallerindeki ışıltılı saç rengini söylesinler!”. dedi.

CONSTANCE HOTELS & RESORTS’ UN DÜZENLEDİĞİ BERNARD LOISEAU LEZZET FESTİVALİ’ NİN TADI DAMAĞINIZDA KALACAK!

Tatil keyfini lüks bir deneyime dönüştüren Constance Hotels & Resorts, 2006 yılından bu yana her yıl düzenlediği Bernard Loiseau Lezzet Festivali ile misafirlerine unutulmaz bir mutfak deneyimi yaşatacak.21-28 Mart 2015 tarihleri arasında, Mauritius’ da bulunan Constance Belle Mare Plage’da gerçekleşecek festivalde, dünyanın en ünlü Michelin Yıldızlı Şefleri, birbirinden farklı lezzetleri bir araya getirdikleri ve özel olarak hazırladıkları menüleri jürinin beğenisine sunacak.Bu sıra dışı hafta, altı tane 2 Michelin yıldızlı şefin yanı sıra, üst düzey jüri üyelerini ve şarap uzmanlarını, mükemmeliyete eşdeğer bir şarap-yemek eşleşmesi yaratmak için bir kez daha bir araya getirecek.

Bernard Loiseau Lezzet Festivali prestijli bir yemek yarışması olmasının yanı sıra, misafirler, profesyonellerin yaptıkları yemekleri, hazırlayacakları menüleri izleyerek ve sonrasında yemekleri tatma imkanı bularak unutulmaz tecrübeler edinecek, yemek pişirme ve masa sanatı tutkusuna sahip kişilerin bir arada olduğu olağanüstü anlar paylaşacaklar.


Culinaire Bernard Loiseau Lezzet Festivali boyunca gurmeler, pişirme ve mutfakla ilgili olağanüstü bir deneyim yaşayarak, hayatları boyunca keyifle hatırlayacakları günler geçirecekler. Her güne ayrı bir lezzet deneyimi sığdırabileceğiniz festivalde siz de yerinizi alın.

Yıldızlı Projeler Yarışması ile ''Fikrini Geleceğe Taşı!''

Yıldız Teknik Üniversitesi IEEE Öğrenci Kulübü’nün “Fikrini Geleceğe Taşı” sloganı ile, Türkiye’de Ar-Ge ve inovasyon kültürünün gelişmesi ve üniversite öğrencilerinin projelerinin hayata geçirilmesi konusunda onlara destek olmak amacıyla, 7.sini düzenlediği Yıldızlı Projeler Yarışması’nın 2015 dönemi de pek çok yenilik ile kendi projesini hayata geçirmek isteyen girişimcilik ruhuna sahip üniversite öğrencilerini bekliyor.


Bu sene Global IEEE içerisinde 2014 Darrel Chong Student Activity Award kapsamında, 1 silver award ve 2 bronz award ödülünü kazanan Yıldız Teknik Üniversitesi IEEE Öğrenci Kulübü’nün “Fikrini Geleceğe Taşı” sloganıyla 7.sini düzenlediği Yıldızlı Projeler Yarışması’nın kayıtları 15 Aralık 2014 tarihinde başladı.
Türkiye’de Ar-Ge ve inovasyon kültürünün gelişmesi ve üniversite öğrencilerinin projelerinin hayata geçirilmesi konusunda onlara destek olmak amacıyla düzenlenen yarışmaya, geçtiğimiz 6 senede, 83 üniversiteden toplamda 731 proje başvurusu yapıldı. Yıldızlı Projeler Yarışması, 2015 döneminde de pek çok yenilik ile kendi projesini hayata geçirmek isteyen girişimcilik ruhuna sahip üniversite öğrencilerini bekliyor.

Yıldızlı Projeler Yarışması bu sene; Yıldız Teknik Üniversitesi’nden de destek alarak YTÜ Teknopark ve Teknoloji Transfer Ofisi partnerliğinde çalışmalarına devam ediyor.

25 Mayıs 2015 tarihindeki finalde projelerin değerlendirmesini, Sanayi ve Bilim Kurulu beraber gerçekleştirecektir. Üniversitelerin gözde akademisyenlerinden oluşan Bilim Kurulu ve başarılı sanayicilerden oluşan Sanayi Kurulu sayesinde, üniversite-sanayi işbirliği olacaktır.  Ayrıca, final gününde, melek yatırımcıların proje sahiplerini yakından takip edeceği bir ortam olacaktır.

Yıldızlı Projeler de, kategori sistemi ile projeler kendi alanlarındaki projelerle yarışacak ve her kategoride birden fazla proje destek bulabilecektir. Bilişimden makineye; enerjiden sağlığa; elektrikten kimyaya her alandan projeler alanlarında uzman isimler tarafından objektif bir şekilde değerlendirilecektir. Sektöre, insanlığa hizmet edecek olan en güzel projeler seçilerek hayat bulması için desteklenecektir.

Kategoriler:
1. Elektrik, Yenilenebilir Enerji Kaynakları, Enerji Verimliliği ve Kalitesi
2. Mekanik, Mekatronik, Robotik ve Otomasyon Uygulamaları
3. Bilişim, Elektronik, Telekomünikasyon ve Yazılım Uygulamaları
4. Sağlık, Gıda, Biyoteknoloji, Kimya ve Malzeme Uygulamaları

Ön değerlendirmeyi geçen finalist projeler, 23-24 Mayıs tarihinde girişimcilik ve sunum teknikleri hakkında 2 günlük bir eğitim alacaklar. Yıldızlı Projeler Yarışması’nın kazananları ise YTÜ Teknopark bünyesinde yer alan Prototip atölyesi ve kuluçka merkezindeki ofisleri kullanma hakkı elde edecekler. Yarışmayı kazanan projeler YTÜ Teknoloji Transfer Ofisi’nin vereceği danışmanlık hizmeti sayesinde KOSGEB, TÜBİTAK ve Sanayi Bakanlığı Teknogirişim Sermayesi gibi teşviklerden yararlanmak için rakiplerinin bir adım önüne geçecek. Sürpriz ödüllerin de olacağı Yıldızlı Projeler Yarışması’nda her sene olduğu gibi bu sene de para ödülüne ek olarak, eğitimler, kamplar, atölyeler ile projenin ilerlemesine destek olacak ödüllerimiz olacaktır. Finalde dereceye giren proje ekiplerine ödülleri verilecek ve çeşitli işbirlikleri fırsatları sunulacaktır.

Yarışmaya, T.C. ve K.K.T.C üniversitelerinde öğrenim gören ön lisans, lisans ve yüksek lisans öğrencileri katılabiliyor. Yarışmaya başvuru ve daha detaylı bilgi için http://www.elektrikport/proje sitesini ziyaret edebilirsiniz. Başvuru için son tarih 2 Mayıs 2015.

Periler Diyarında Ödüle Doymayan Bir Otel: Argos İn Cappadocia

Uçhisar Köyü’nün Uçhisar Kalesi ile Güvercinlik Vadisi arasındaki yamaçlarında yer alan argos in Cappadocia, uluslararası alanda kazandığı ödüllere bir yenisini daha ekledi. Dünyanın en iyilerini belirleyen ve küresel turizm endüstrisinin önemli etkinliklerinden biri olan The International Hotel Awards kapsamında Londra’da gerçekleştirilen ödül töreninde argos in Cappadocia, ‘Best Hotel’ ve ‘Sustainable Hotel’ kategorilerinde 5 Yıldız Ödülü’nün sahibi oldu. The International Hotel Awards, çok kriterli jüri değerlendirmesinin ardından uluslararası otelcilik sektörünün en iyilerini ödüllendiriyor.


Binlerce yıl önce keşişlerin yaşadığı Uçhisar Köyü’nde konumlanan, 18 yıllık bir restorasyon hikayesine sahip argos in Cappadocia açıldığı günden bu yana dünyanın en prestijli ödüllerini Türkiye’ye taşıyor. Geçtiğimiz Eylül ayında ‘Fodor’s 100 Hotel Awards’ kapsamında ‘Küçük Otel’ kategorisinde dünyadaki 12 otel arasında gösterilen ve dünyanın en güzel 100 oteli arasında Türkiye’den listeye giren tek otel olan, Kasım ayında ise Conde Nast Johansens tarafından Avrupa ve Akdeniz ülkelerinin ‘En Mükemmel Country Oteli’ ödülüyle onurlandırılan argos in Cappadocia son olarak Londra’dan dünyanın en prestijli ödülüyle döndü.


Binlerce yıllık bir manastır yerleşkesi, buna bağlı mağaralar, yeraltı tünelleri ve tarihi evlerden oluşan kalıntıların titiz restorasyonuyla hayata geçirilen ve eşsiz bir otel olan argos in Cappadocia, son olarak ocak ayında The International Hotel Awards tarafından da 2 ayrı ödüle birden layık görüldü. Küresel turizm endüstrisinin önemli etkinliklerinden biri olan The International Hotel Awards kapsamında Londra’da gerçekleştirilen ödül töreninde argos in Cappadocia, ‘Best Hotel’ ve ‘Sustainable Hotel’ kategorilerinde 5 Yıldız Ödülü’nün sahibi oldu.


2015’i üst üste aldığı ödüllerle karşıladı
argos in Cappadocia, 2014 yılını 6 Aralık tarihinde Güney Afrika Cumhuriyeti, Cape Town kentinde düzenlenen ve tüm dünyada lüks otel ve SPA’lar için zirveyi belirleyen World Luxury Hotel Awards töreninde aldığı ödülle kapatmıştı. argos in Cappadocia, ülkeler kategorisinde lüks butik oteller arasında aldığı ziyaretçi oylarıyla ‘Türkiye’nin En Güzel Lüks Butik Oteli’ seçilmiş ve ödül almaya hak kazanmıştı. World Luxury Hotel Awards kapsamında argos in Cappadocia aynı ödüle 2012 yılında da layık görülmüştü. 2013 yılında ise ‘En Güzel Romantik Otel’ kategorisinde ödülün sahibi olmuştu.

Türkiye’nin En Büyük Çevre Dostu Projesi

35 Futbol Sahası Büyüklüğüyle Habom Çevrecilikle Zirveye Oynuyor
Yeşil bina danışmanlık şirketi Altensis rehberliğinde LEED Gold sertifikası alan HABOM tesisi, Türkiye’nin uçak bakım alanındaki ilk çevre dostu tesisi olarak tarihe geçti. 35 futbol sahası büyüklüğünde kapalı alana sahip olan HABOM, aynı zamanda Türkiye’nin sertifikalı en büyük çevre dostu projesi olarak dikkat çekti


Türk Hava Yolları’nın hayata geçirdiği en önemli projelerden biri olarak 2014 yılında hizmete giren Habom Sabiha Gökçen Tesisleri, faaliyetinin daha ilk aylarında çevrecilik alanında önemli bir başarıya imza attı.Altensis rehberliğinde, dünyanın en saygın yeşil bina sertifika sistemlerinden LEED Gold sertifikasını almaya hak kazanan Habom Sabiha Gökçen Tesisleri, böylece Türkiye’nin uçak bakım alanındaki ilk çevre dostu tesisi olarak tarihe geçti. Yeşil bina sıfatını kazanan tesis aynı zamanda, 35 futbol sahası büyüklüğündeki kapalı alanıyla da Türkiye’nin sertifikalı en büyük çevre dostu projesi olarak dikkat çekti.


HABOM, THY Teknik AŞ’nin sektörel platformda teknik bakım/onarım kabiliyetini, kapasitesini artırmak, havacılık alanında kapsamlı bir ekosistem yaratmak adına İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanında hizmet veriyor.HABOM’un yeşil bina sürecine rehberlik eden Altensis’in kurucu ortaklarından Emre Ilıcalı, yeşil bina değerlendirme standartları doğrultusunda enerji verimliliği, ekolojik ürün kullanımı ve doğal yaşamın korunması çerçevesinde tasarlandığını söyledi.

100 bin Aydınlatma Ampülüne Eş Değer Güneş Enerjisi Üretiyor
Emre Ilıcalı, HABOM’un yeşil bina özellikleri konusunda şu bilgileri verdi:
“Tesiste yağmur suları ve evsel atık sular geri dönüştürülerek yüzde 40 su tasarrufu sağlanmaktadır. 15 Watt’lık 100 bin aydınlatma ampülüne denk gelecek şekilde güneş enerjisi üreten bu tesiste, Türkiye’nin en yüksek kapasiteli toprak kaynaklı ısı pompaları kullanılmıştır. HABOM tipik enerji verimli bir binaya göre yüzde 30 daha düşük enerji tüketim oranına sahiptir. Hibrit, elektrikli ve düşük emisyonlu araçlara ayrılacak özel park yerlerine sahip olan HABOM’da kullanılan aydınlatma ve mekanik sistemlerde enerji verimliliği ön planda tutulmaktadır. Binada solar su ısıtma sistemleri ile sıcak su ihtiyacının enerji tüketimi en aza indirilmektedir.

Binalarda her türlü sistemin enerji sarfiyatları enerji analizörleri ve bina otomasyon sistemi vasıtasıyla gözlemlenecektir. Bu sayede enerji verimliliği hedeflerinin ne ölçüde yakalandığı anında analiz edilebilecektir. Kullanılan inşaat malzemelerinin yerel olması ve en az yüzde 20 oranında geri dönüştürülmüş içeriğe sahip olmasına dikkat edilmiştir. Bina kullanıcılarının iç yaşam konforu ön planda bulundurulduğu için, bina içerisine verilen taze hava oranları Amerikan ASHRAE 62.1 standardının en az % 30 üzerinde tutulmaktadır.

Sonuç olarak HABOM projesi, tasarımında ve inşaatında LEED kriterlerine uyum sağlayarak, inşaatın çevreye verdiği olumsuz etkileri en aza indirecektir. Projede kullanılan farklı stratejiler ve teknolojiler sayesinde Standart binalara göre yüksek oranlarda enerji, su ve hammadde tasarrufu sağlayacaktır. Bunlara örnek olarak yağmur suyu ve gri suyun geri kazanımı, yenilenebilir enerji sistemleri, ısı pompası ve trijenerasyon gibi verimli alternatif enerji sistemleri gösterilebilir.
Ayrıca binanın inşaatında kullanılan bazı malzemelerin çevresel standartlara en uygun olanları tercih edilmiştir. İnşaat süreçlerinde atıkların geri kazanımı, çevre kirliliğinin önlenmesi gibi konulara azami önem gösterilmiştir. Binanın tasarım sürecinden başlayarak son kullanıcıya teslimine kadar tüm süreçlerinde LEED sisteminin kurallarına uyulmasına dikkat edilmiş sonuçta yurtdışında ilgili kurumda yapılan değerlendirme sonucunda ALTIN (GOLD) seviyesinde LEED sertifikasını almaya hak kazanmıştır. “

“Bölge Havacılığını Domine Edecek Bir Adım”
Kısa bir süre önce THY’den yapılan açıklamada ABD Yeşil Bina Konseyi tarafından LEED Gold sertifikasına layık görülen tesisin, Türk sivil havacılık tarihinin en büyük girişimlerinden biri olarak kabul edildiği belirtilerek, tamamı THY’nin öz kaynakları ile finanse edilen bakım onarım merkezinin faaliyete geçmesinin önümüzdeki yıllarda bölge havacılığını domine edecek önemli bir adım olduğuna dikkat çekilmişti. Açıklamada “ Leed Yeni Bina Değerlendirme standartlarından 70 puan alan Habom tesisi, bina endüstrisi dönüşümünde sürdürülebilir dizaynın öncü örneklerinden biri olarak addediliyor” denildi.
         

Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla 1 Yaşında

İstanbul Anadolu yakasının en iyi Spa oteli Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla birinci yılını kutluyor.Otel, açılışının birinci yılına özel olarak misafirlerine Şubat ayı boyunca tüm haftasonu konaklamalarında geçerli sürpriz fırsatlar ve hediyeler sunuyor.İstanbul Anadolu yakasının en iyi Spa oteli Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla birinci yılını kutluyor. Carlson Rezidor Hotel Group'un İstanbul'daki ilk Spa oteli olarak 2014 yılı Şubat ayı başında açılan Radisson Blu Hotel & Spa İstanbul Tuzla, Aydınlı mevkiinde toplam  20 dönüm arazi üzerine  konumlanmış, şehrin gürültüsünden uzakta yeşillikler içerisindeki muhteşem bir Spa oteli olarak hizmet veriyor. Otelin yatırımı ve inşaatı Kolin İnşaat bünyesindeki Turkol Turizm ve Yatırım A.Ş. tarafından gerçekleşti. Birbirinden şık 249 odası, dev Spa merkezi, ferah toplantı salonları, şık restoranları ve yazın faaliyet gösteren muhteşem açık havuzu ile otel şehir içinde tatil fırsatı sunuyor.


Otelin birinci yılını değerlendiren Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla Genel Müdürü  Özgen Sağınç; "‘Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla oteli olarak 1 yıl içerisinde inanılmaz işler başardık. Yıl boyunca haftasonu konaklamalı toplantı grupları, hafta içi toplantı grupları, iş amaçlı seyahat eden iş adamları, havalimanı misafirleri, yerli Spa müşterileri, düğün ve etkinlik müşterilerini ağırladık. Spa merkezimiz ‘Elysia Spa’ İstanbul’un en gözde Spa merkezi haline geldi. Misafirlerimize sunduğumuz Spa olanakları ile özellikle haftasonları için şehrin gürültüsünden uzak alternatif bir otel olduk. Bu başarıda emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ederim.’ sözleri ile ilk yılı özetledi.


Sıradışı Konaklama Deneyimi...
Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla’da  çağdaş bir anlayışla dekore edilmiş toplam 249 oda bulunuyor. Otelin balkonlu ferah odaların tasarımında misafirlerin konforu için tüm ayrıntılar düşünülmüş durumda.  Banyolarının içerisinde bulunan kurnalar, teraslı şık suitlerinin içerisinde bulunan Türk Hamamı ve saunalar otelin genel Spa konseptinin odalardaki uzantısı niteliği taşıyor. Uydu yayını, ücretsiz internet bağlantısı, ‘This Works’ banyo ürünleri, yastık menüsü gibi hizmetlerle misafir memnuniyetini en üst seviyeye taşımayı hedefleyen otel sıradışı bir konaklama deneyimi sunuyor.

Toplantılarınız daha rahat...
Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla’da 3300 metrekare alan ve iki ayrı kat üzerine konumlanmış toplantı odaları bulunuyor. 580 metrekarelik ikiye bölünebilinir Tuzla Balo Salonu, geniş fuaye alanına sahip 750 kişilik toplantılara ev sahipliği yapabilecek Teoman Ermete Konferans Salonu, 30 metrekare ile 260 metrekare arasında değişik büyüklüklere sahip 9 ayrı toplantı odası ile hizmet veren otel yaz aylarında havuz başı etkinlikleri için de oldukça ideal. Toplantı odalarında; son teknoloji ile donatılmış ekipmanlar, ücretsiz kablosuz internet bağlantısı, modern havalandırma ve aydınlatma sistemleri bulunuyor.

Gerçek  Spa deneyimini keşfedin!
Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla’ nın 4000 metrekarelik alan üzerine konumlanmış Spa merkezinde gün ışığı alan kapalı havuz ve performans havuzu, Fitness merkezi, birbirinden ferah masaj ve bakım odaları, saunalar, aroma buhar odaları, Türk hamamları, özel havuzlu Spa suitleri ve eğlenceli macera tüneli bulunuyor. Otelin Spa merkezinde ünlü Spa ürün markası Panpuri’nin organik ürünleri kullanılıyor. Spa merkezi’nin tam ortasında konumlanmış muhteşem Zen Bahçesi doğal bitkilerle donatılmış yeşil bir alan içerisinde dinlenme fırsatı sunuyor.

Açılışının ilk yılına özel olarak Şubat ayı boyunca tüm haftasonu konaklamalarında geçerli sürpriz fırsatlar ve hediyeler sunan otel ile ilgili detaylı bilgi ve rezervasyon için +0216 5606000.

INCON sektör stratejilerini Haliç Kongre Merkezi ile keşfediyor

INCON Sektör Semineri İstanbul’da Gerçekleştirildi
Haliç Kongre Merkezi’nin, INCON tercih edilen tedarikçi kongre merkezi olarak ev sahipliğini üstlendiği ve lokal partneri DEKON sponsorluğunda, INCON tarafından her yıl düzenlenen INCON Sektör Semineri ve Liderlik Toplantıları, bu sene 9-11 Şubat 2015 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirildi.


Türkiye ve uluslararası toplantı sektörünün önde gelen isimlerinin ve değerli konuşmacılarının 10 Şubat 2015 tarihinde bir araya geldiği INCON Sektör Semineri’nde, sektöre ilişkin gelişmeler, tercih edilen toplantı destinasyonlarından biri olan İstanbul’un konumunun sürdürülebilirliği için gereklilikler, destinasyonun geleceğine yönelik ortak stratejilerin oluşturulması konuları görüşüldü. “Küresel Tehditler ve Siyasal Riskler” başlıklı panel tartışmaları yapıldı ve küresel tehditlerin destinasyona etkileri tartışıldı. Seminere, Türkiye, İsrail, Avusturalya ve Singapur’dan da üst düzey konuşmacılar katıldı.


Haliç Kongre Merkezi Genel Müdürü Sayın Handan Boyce yaptığı açıklamada, “INCON Sektör Semineri’nin küresel tehditlerin toplantı sektörüne etkisinin tartışılabileceği önemli bir fırsat yaratacağı ve İstanbul’un önde gelen destinasyonlarından biri oluşunu sürdürülebilir kılan stratejileri değerlendirmek adına etkin bir platform sağlayacağını” belirtti.


Toplantı sırasında, Haliç Kongre Merkezi INCON’a özel, eğlenceli bir keşif gezisi oyunu organize etti. Takım lideri seçilen, AIM International Başkanı Gianluca Buongiorno, oyun hakkında düşündüklerini bu sözlerle dile getirdi, “Haliç Kongre Merkezi, takım çalışmamız ve önsezilerimizle merkezi bizim keşfetmemizi sağlayarak alışılmışın dışına çıktı. Gerçekten çok keyif aldık!”
Arinex Yönetici Ortağı ve INCON Eş Başkanı Sayın Roslyn McLeod ise, “İstanbul sürekli gelişen ve zenginleşen uluslararası bir şehir, Haliç Kongre Merkezi ise şehrin değerli bir parçası. INCON ortakları bu görkemli mekânı deneyimlemek için İstanbul’da bir araya gelmeye karar verdi. Sektörün önemli konularını tartışılacağı bu toplantıyı sabırsızlıkla bekliyoruz” dedi.

                                             





EDİRNE KADIN MERKEZİ DANIŞMA DERNEĞİ, SABANCI VAKFI HİBE PROGRAMI’NDAN İKİNCİ KEZ HİBE DESTEĞİ ALMAYA HAK KAZANDI

Edirne Kadın Merkezi Danışma Derneği (EKAMEDER) “Toplumsal Cinsiyet Eşitliğiyle Bütçelemeyi Öğreniyoruz” projesi ile “Birleşmiş Milletler Kadınların İnsan Haklarının Geliştirilmesi Ortak Programı” (BMOP) kapsamında yürütülen Sabancı Vakfı Hibe Programı’ndan ikinci kez hibe desteği almaya hak kazandı. Proje, Edirne Valiliği, Edirne Belediyesi, Trakya Üniversitesi ve EBED (Edirne Bedensel Engellileri ve Ailelerini Koruma Derneği) ortaklığıyla yürütülmektedir.

Proje, yerel yönetimlerin bütçe süreçlerinin, kadınların ve erkeklerin ihtiyaçlarını dikkate alarak düzenleyen bir politika aracı olan Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme (TCDB) konusunda, EKAME-DER öncülüğünde ve Kadın STK’lardan oluşan bir İzleme Grubu’nun Edirne Belediyesi Stratejik Plan toplantılarına dahil olmasını hedefliyor. Proje ile ayrıca Edirne Merkez, Keşan, Uzunköprü ve Enez ilçelerinde Kent Konseyleri, Kadın Meclisleri, Kadın STK’lar ve Belediye çalışanlarına yönelik eğitimler düzenlenecek. 10 ay sürecek proje ile Merkez ve ilçelerde toplam 180 kişinin bilgilendirme ve eğitim toplantılarına katılması ve izleme değerlendirme çalışmaları sonucunda proje el kitabı hazırlanması hedeflenmektedir.

Bu amaçlar doğrultusunda EKAME-DER,  projedeki Arama Konferansı’nı 28-29 Kasım 2014 tarihlerinde Trakya Üniversitesi Merkez Kütüphane’de gerçekleştirdi. Proje sayesinde ayrıca 2015-2019 Stratejik Planı’nda "Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Dayalı Belediyecilik Hizmetlerini Geliştirmek” Edirne Belediyesi’nin temel amaçlarından biri olarak onaylandı. Stratejik Plan’a giren diğer hedefler arasında Edirne Belediyesi’nde çalışan kadın personel sayısınının arttırılması ve kadınların karar mekanizmalarına eşit katılımının sağlanması yer alıyor. Bunun dışında 26 Aralık 2014 tarihinde Uzunköprü’de TCDB Eğitimi gerçekleştirilmiştir. Projenin diğer bir ilçe eğitimi 16 Şubat 2015 tarihinde Keşan Belediyesi Meclis Salonu’nda saat 10.30-17.00 arası kamu kurumları ve STK’ların katılımı ile gerçekleştirilecektir.

BM Kadınların İnsan Haklarının Geliştirilmesi Ortak Programı hakkında:
Sabancı Vakfı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi (UN Women), Sabancı Üniversitesi ve Türkiye Belediyeler Birliği’nin işbirliğiyle 2015 yılı sonuna kadar 11 ilde yürütülüyor. Ortak Programın amacı, yerel düzeyde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği taahhütlerinin uygulanmasının hızlandırılması ve kadın haklarının güçlendirilmesine katkıda bulunmak için yerel yönetimlerin ve toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik çalışan kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının kapasitelerinin geliştirilmesidir

Bir Uzak Doğu Efsanesi Shangrı-La Bosphorus, Istanbul

Shangri-La Bosphorus, Istanbul, açıldığı günden bu yana misafirlerini kalpten gelen bir sıcaklıkla ağırlıyor.Asya kültürünün zarif dokunuşlarıyla Osmanlı konukseverliğinin harmanlanmasından doğan eşsiz bir hizmet anlayışıyla konaklama sektörüne farklı bir boyut getiren Shangri-La Bosphorus, Istanbul, açıldığı günden bu yana misafirlerini kalpten gelen bir sıcaklıkla ağırlıyor. Bir tarafında güzeller güzeli Dolmabahçe Sarayı’nın, diğer tarafında tarih kokan İstanbul Deniz Müzesi’nin salındığı Shangri-La Bosphorus, Istanbul, fiziksel olarak suya en yakın otel olarak Tarihi Yarımada’dan Ortaköy’e kadar uzanan eşsiz Boğaz manzarasına ve şehrin en geniş odalarına sahip...


GEMİ GÜVERTESİNDE GİBİ
İstanbul’un en güzel manzaralarından birine sahip olan ve özel sanat eserlerinin sergilendiği dekorasyonu ile dikkat çeken 17’si süit toplam 186 odamızın her biri konfor ve huzuru bir arada sunuyor. Mimarımız Charles Robertson özellikle Asya dokusunun yalın ve sofistike çizgilerini modernize ederek yansıtmasının sebebi, şıklıkla rahatlığı buluşturmak istemesi... Tüm Shangri-La Otel zincirinin imzalarından biri olan yüksek teknoloji, odaların her birinde ve otelin tüm alanlarında kullanılabiliyor. Odanıza adım attığınız andan itibaren sizi saran ambiyansın sıcaklığı ve hoş geldiniz çayı ikramı kendinizi özel hissetmeniz için birebir... Pencerenizden baktığınızda, neredeyse ayaklarınızın altına uzanan Boğaz, kendinizi gemi güvertesindeymişçesine hissettiriyor. Her gün tazelenen meyve ikramları, özel kahve makinesi ve misafirlerimizin ihtiyacı olabilecek her tür teferruat düşünüldüğü gibi, odalarımızın sahip olduğu konfor dünyaca ünlü Bvlgari marka ürünlerin yer aldığı, yerden ısıtmalı banyolarımıza da taşındı. Ayrıca her tür ihtiyacın karşılanması için tüm süitlerde 24 saat “butler” servisi kapınızda...



LEZZET DÜŞKÜNLERİNE SEÇKİN ALTERNATİFLER
Shangri-La Bosphorus, Istanbul’un yine olağanüstü Boğaz manzarasıyla süslenen restoranı IST TOO, başta Japon, Güneydoğu Asya, Akdeniz ve Türk mutfağı olmak üzere Dünya mutfağının seçkin tatlarının yer aldığı menüsü ile lezzet tutkunlarının vazgeçilmezi... Executive Fransız Şefimiz Cyril Arrouard yönetimindeki IST TOO, 12 metre uzunluğundaki kömür ızgarasında pişirilen enfes yemekleri, Endonezyalı ve Japon şeflerinin Güneydoğu Asya mutfağından sunacakları spesiyalleri ve suşi çeşitleriyle şehre yepyeni bir lezzet kültürü getirdi. Zengin kahvaltı menüsü, akşamları geniş a la carte seçenekleri, her pazar sınırsızca yiyebileceğiniz ıstakozlu brunch konsepti misafirlerimizi gastronomik bir yolculuğa çıkarıyor. Modern çizgileri, yüksek tavanlı ferah atmosferi, eşsiz Boğaz manzarası ve ayrıcalıklı servisi ile ilk andan itibaren konuklarını farklı ve alışılmışın dışında bir lezzet yolculuğuna çıkaran IST TOO’nun çağdaş ve klasik çizgilerin hakim olduğu dekorasyonunda doğal malzemeler göze çarpıyor.


Şehrin tek gerçek Çinlisi; SHANG PALACE
Çin ve Kanton mutfağının en güzel ve iddialı örneklerinin sunulacağı Shang Palace özel menüsünün yanı sıra farklı sunumları, eğlenceli performansları ve şık ambiyansı ile Asya Mutfağını sevenlere unutulmaz bir deneyim yaşatıyor. Özellikle Çinli Executive Şefimiz Tony Sum’ın davetkâr sunumuyla renklenen menünün öne çıkan yemekleri arasında Çin’den sadece bu amaç için getirilen “ördek fırınları”nda özel olarak hazırlanan ve Fransa’dan getirilen “Pekin Ördeği” ve her öğlen sınırsız yiyebileceğiniz Çin mantısı “Dim Sum” çeşitleri yer alıyor


LOBBY LOUNGE            
Daha adımınızı atar atmaz sahip olduğu atmosferi ve şaşaasıyla büyüleyen, meleklerin enstrümanı arpın eşliğinde sunulan beş çaylarının vazgeçilmezi Lobby Lounge, menüsünde bulunan 7 farklı kategori altındaki 100’den fazla Çin çayı ve özel lezzetlerin yer aldığı büfesiyle gerçek bir öğleden sonra huzuru vadediyor. Lobby Lounge’da gerçekleşen akşamüstü çay saati, haftanın her günü 14.30-18.30 saatleri arasında arp sanatçımızın performansı eşliğinde gerçekleşiyor. Çin kültürünün farklı bir seremonisi, aynı zamanda görsel bir şovu da olan ve Lobby Lounge’da süren çay servisini ise Çin’in Sichuan bölgesinde altı yaşından itibaren özel eğitim alan Çinli “Kung Fu Tea Master” Chen üstleniyor. Ünlü kokteyl seçenekleri, yerli ve yabancı içki çeşitlerinin yer aldığı ve her Perşembe ve Cuma eşsiz şampanyaların yarı fiyatına tadılabildiği  Le Bar ise keyifli ve özel anlar yaşamak isteyenlerin tercihi olacak.

AYRICALIKLI SPA DENEYİMİ
Avrupa’da ilk kez İstanbul’da Shangri-La Bosphorus, Istanbul bünyesinde açılan Shangri-La Hotels and Resorts’un kendi markası olan CHI, The Spa ile konuklarımız yepyeni bir bakım ritüeliyle tanışıyor. Tamamen bir huzur limanı olan CHI, The Spa, yalnızca Uzakdoğu masajlarının iyileştirici etkisi ile sunduğu bakım ve uygulamalarla değil ambiyansıyla da fark yaratıyor. Türkiye’nin her bölgesinden gelen yerel ürünlerin de kullanıldığı özel bakımlar yüzde yüz doğal ve organik... Isıtmalı kapalı yüzme havuzu, son teknoloji ile geliştirilen aletlerle donatılmış sağlık kulübünün de yer aldığı, CHI, The Spa’nı kapısı, uzman ekibi ile sadece otel misafirlerine değil kendini şımartmak, günün yorgunluğundan ve stresinden arınmak isteyen herkese açık.

ÖZEL ETKİNLİKLER İÇİN ŞIK MEKANLAR
Shangri-La Bosphorus, Istanbul’un bin kişi kapasiteli görkemli balo salonu, yaklaşık 6 metrelik yüksek tavanı ile de dikkat çekiyor. Sosyal etkinlik ve davetlerin yanı sıra her etkinliğin yapabileceği balo salonu, direkt girişi ile lojistik açıdan da büyük bir kolaylık sunuyor. İhtişam ile zarafetin eşsiz uyumuyla tasarlanan balo salonu, unutulmaz anlara ev sahipliği yapıyor. Konumu ve sunduğu ayrıcalıklı hizmetlerle İstanbul’un güzelliklerini yaşamak isteyenlerin yanı sıra iş dünyasına da hitap eden Shangri-La Bosphorus, Istanbul, iş toplantıları ve tüm sosyal organizasyonlar için ideal bir buluşma noktası haline geldi.  Üstün teknoloji ile donatılmış farklı kapasitelerdeki 11 toplantı odası, cam tavanlı atrium yapıdaki fuaye alanı ile toplantı, kutlama, kokteyl gibi tüm organizasyonlar için şehrin vazgeçilmezlerinden oldu.

Merkezi Hong Kong’da bulunan ve Asya-Pasifik bölgesinin en önemli otel zinciri olarak kabul edilen Shangri-La’nın hikayesi, 1971 yılında Singapur’da açılan ilk de lüks otel ile başlıyor. Shangri-La Hotels and Resorts; Avustralya, Birleşik Arap Emirlikleri, Çin, Endonezya, Fiji, Filipinler, Fransa, Hong Kong, Hindistan, Japonya, Kanada, Malezya, Maldivler, Oman, Singapur, Tayvan, Tayland ve Umman Sultanlığı’nda, Shangri-La, Kerry ve Hotel Jen markaları altında toplam 78 oteli ve 30 binden fazla yatak kapasitesi ile hizmet sunuyor.






CARYA GOLF TURKISH LADIES OPEN’A EV SAHİPLİĞİ YAPACAK

Şubat ayında Avustralya’da başlayacak olan Ladies European Tour- Avrupa Bayanlar Golf Turnuvası’nın Türkiye ayağı, 17 – 20 Mayıs 2015 tarihlerinde Antalya-Belek Carya Golf Kulübü’nde gerçekleşecek. “Turkish Ladies Open Pro-Am Golf Turnuvası”nda ise iş ve cemiyet camiasından önemli isimler bir araya gelecek.Dünyanın dört bir yanında düzenlenen ve Avrupa’nın en prestijli turnuvalarından biri olarak kabul edilen Ladies European Tour’un (LET), Türkiye ayağı 7. Turkish Ladies Open,  32 ülkeden 126 profesyonel kadın golfçünün katılımıyla 17–20 Mayıs 2015 tarihlerinde gerçekleşecek. Mineks International ve Regnum Carya Golf & Spa Resort organizatörlüğünde yürütülen Avrupa Bayanlar Golf Turnuvası’nın Türkiye ayağı, her yıl Carya Golf Kulübü ve National Golf Kulübü’nde dönüşümlü olarak düzenlenecek.


Dünya çapında 80 turnuva kazanan, İngiltere’nin en iyi kadın golfçusu Laura DAVIES’in de yer alacağı 2015 Turkish Ladies Open’da 2014 şampiyonu Valentine DERREY, 2013 şampiyonu Güney Afrikalı Lee Anne PACE, 2012 ve 2011 şampiyonu Hollandalı Christel BOELJON, 2010 şampiyonu İngiliz Melissa REID, İspanyalı Carlota CIGANDA, Alman Leigh WHITTAKER ve İngiltere’nin yükselen starı Charley HULL gibi birçok uluslararası golfçu yer alacak. Tüm yıl boyunca sürecek turnuva; Yeni Zelanda, Çin, Fas, Fransa, Hollanda, İngiltere, İskoçya, Çek Cumhuriyeti, İsveç, Almanya, Hindistan, Güney Afrika ve Japonya’da oynanarak Birleşik Arap Emirlikleri’nde son bulacak.


GÖKTUNA: “Bizim arzumuz Turkish Ladies Open’ın uluslararası bir spor organizasyonu olarak büyümesidir.”Avrupa Bayanlar Golf Turnuvası’nın Türkiye'nin marka değerini artırıcı öneme sahip bir turnuva olduğunu belirten Mineks International ve National Golf Kulübü Başkanı Bülent GÖKTUNA, “Dünyanın en iyi golfçüleri burada mücadele ediyor. Düzenlenen turnuvalarla Türkiye'de golfü tanıttık ve büyüttük.” dedi.  Bu yıl geleneksel “Sunday Finish” (Pazar bitişi) geleneğinin dışında kalarak turnuvanın   20 Mayıs Çarşamba günü tamamlanacağını belirten GÖKTUNA “Wednesday Finish’leri (Çarşamba bitişi) herkes için eşsiz olup dünya çapında da çok büyük bir izleyici kitlesine sahiptir. Bu yıl turnuva, Sunday Finish geleneğinin dışında kalarak  Skysport ve Golf Channel gibi dünya kanallarında geniş çaplı canlı yayın imkanı bulacak ve bu yayınlar 50 ülkede izlenecek. Bu uygulama, taraftar profilinin geleneksel golf taraftarının ötesine taşınmasını ve günümüzde hafta sonlarını birçok sporla uğraşarak geçiren kitlelerin golfe odaklanmasını sağlayacak. Bizim arzumuz, Turkish Ladies Open’ın gelişmeye devam edip, uluslararası bir spor organizasyonu olarak büyümesidir.”  dedi.

Bugün, bölgedeki tüm sahaların dolu olduğunu, 16 golf sahasının yetersiz kaldığına dikkat çeken ve Belek Bölgesi’nin 50 golf sahasını daha kaldırabileceğini vurgulayan GÖKTUNA, ülkemizdeki sahaların Avrupa ülkelerindeki sahalardan çok daha iyi olduğunu fakat bu sahaların sayısını artırmamız gerektiğini dile getirdi.

ÖZTÜRK: “Turnuva ülkemizin uluslararası arenada bilinirliğini arttırıyor.”
Avrupa Bayanlar Golf Turnuvası gibi dünyanın en prestijli müsabakalarından birinin Türkiye ayağı organizasyonunu üstlenmekten büyük mutluluk duyduklarını belirten Regnum Carya Golf Spa Resort Hotel Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Şafak ÖZTÜRK, “Turnuva ülkemizin uluslararası arenada bilinirliğini arttırıyor. Aynı zamanda kaliteli golf tesisleriyle tanınan Belek’in dünya çapında tanıtımını sağlıyor.“ dedi.

Golfün bir statü ve kalite simgesi olduğunu dile getiren ÖZTÜRK, “Golf, destinasyondaki diğer ürünlerin imajını da destekliyor. Golf sporu sayesinde gelir seviyesi yüksek olan turist Türkiye’ye geliyor. Gelen turist Business Class uçuyor, oteller daha kaliteli hizmet vermeye başlıyor, otel dolulukları artıyor. Böylece ülke ve bölge ekonomisine de büyük katkı yaratıyor. Bu anlamda; Belek’in dünya çapında tanınmış seçkin bir golf destinasyonu olarak bilinirliğinin arttırılması ve Antalya'da golf sahası yapılabilecek geniş alanların değerlendirilmesi gerekiyor.” dedi. ÖZTÜRK, yurtdışından Antalya’ya direkt uçak seferlerinin konulmasının bölgeyi daha tercih edilir hale getireceğini de sözlerine ekledi.

GÖKTUNA ve ÖZTÜRK sözlerine şöyle devam etti:  “Bu yıl. 7. sini gerçekleştirdiğimiz Turkish Ladies Open’ı istikrarlı ve başarılı şekilde sürdürmenin haklı gurunu yaşıyoruz. Artık çıtamızı daha yükselterek bayan golfündeki en büyük ve prestijli etkinlik olan The Solheim Cup’a 2019‘ta ev sahipliği yapmak istiyoruz. Bu yönde hazırladığımız iyi niyet mektubunu The Solheim Cup yetkililerine gönderdik. Türkiye bu potansiyele sahip.

Biz National Golf Kulübü Junior Akademi’de yaşları 7-18 arasında değişen, aralarında Antalya Yetiştirme Yurdu’ndan çocukların da bulunduğu 60 öğrenciyi geleceğin golfçuları olarak yetiştiriyoruz. Bu çocukların çoğu  Türkiye Golf Federasyonu A Milli Takımına aday olup, 14 -18 yaş grubundaki çocukların birçoğu Türkiye Golf Ligi’nde ilk sıraya yerleşti.  Bunların içinde 14 öğrenci ise şimdiden uluslararası turnuvalarda ülkemizi temsil ediyor. Amacımız; Avrupa Bayanlar Golf Turnuvası´nın erişim serisi olarak bilinen Let Acces’te mücadele ederek Avrupa Bayanlar Golf Turnuvası’na katılma hakkı kazanan çocuklarımızın hedefini yükselterek The Solheim Cup’ta ülkemizi temsil etmelerini sağlamak.”

“Turkish Ladies Open Pro-Am Golf Turnuvası”nda İş ve Cemiyet Dünyası Bir Araya Geliyor
“Avrupa Bayanlar Golf Turnuvası”nın Türkiye ayağı “Turkish Ladies Open”dan bir gün önce 1 profesyonel ve 3 amatör oyuncudan oluşan takımların yarıştığı  “Turkish Ladies Open Pro-Am Golf Turnuvası” nda ise iş ve cemiyet camiasından önemli isimler bir araya gelecek.
Siz de “EN İYİ” lerin Yanında Olun Türkiye’de golf sporunun tanınmasına ve sevilmesine önemli katkı sağlayan  Avrupa Bayanlar Golf Turnuvası’na ilgi her geçen yıl artıyor. Uluslararası kültür etkileşimine fırsat yaratan golf turnuvasının bilinirliğinin artmasında sponsorların verdiği destek büyük önem taşıyor.

Türkiye’nin En İyi Golf Sahaları
1994 tarihinde kurulan National Golf Kulübü, uluslararası golf turnuvalarının oynanmasına olanak sağlayan EPGA (European Professional Golfers Association) standartlarına uygun Türkiye’nin ilk şampiyonluk golf kulübüdür ve 2008 yılı itibariyle Ladies European Tour’un Türkiye ayağı olan Turkish Ladies Open’a ev sahipliğini yapmaktadır. National Golf Kulübü, 2000 yılında Akdeniz ülkelerindeki 1500 golf kulübü arasında 9. ve tüm Avrupa kulüpleri arasında en iyi 42. golf sahası seçilmiştir.

2010 yılından beri hizmet veren Carya Golf Kulübü, geleneksel İngiliz mimarisine sahip Türkiye'nin ilk klasik golf kulübüdür. The Championship Golf Sahasına sahip Carya Golf Kulübü’nün tasarımı, beş kez British Open şampiyonu olan Peter Thomson'ın kurucusu olduğu Thomson Perrett&Lobb Golf Course Architects tarafından yapılmıştır. Saygın golf yayınları tarafından dünyanın en iyi 100 golf kulübü arasında gösterilen Carya Golf Kulübü, Türkiye'de 18 delikli uluslararası turnuva oynatma hakkına sahip ender kulüplerdendir. Carya Golf Kulübü, Türkiye’nin ve Avrupa’nın tek 18 delik ışıklandırılmış golf sahasıdır.