5 Mayıs 2016 Perşembe

CHOICE HOTELS INTERNATIONAL ORTADOĞU’YA GİRİYOR

Dünyanın en büyük otel zincirlerinden Choice Hotels International, Equinox Ventures Ltd. ile imzaladığı anlaşma ile 2021’e kadar Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’da Clarion, Comfort ve Quality markalarıyla 25 otel açacak. Dubai merkezli otel geliştirme ve yatırım danışmanlığı şirketi Equinox Group Ltd. ve Ortadoğu’nun en önemli turizm şirketlerinden Al Tayyar Travel Group’un ortak girişimiyle kurulan Equinox Ventures Ltd. ile Choice Hotels arasında imzalanan anlaşmaya göre, Choice Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’da 2021’de 25 otel ve 8 bin odayla hizmet verecek.



Choice’un uluslararası operasyonlarından sorumlu başkan yardımcısı Mark Pearce, Equinox Group ve Al Tayyar Travel Group yaptıkları anlaşmadan duydukları memnuniyeti dile getirdi. İmzalanan anlaşma ile Choice’un Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’da var olması ve hızlı büyümesi için önemli bir platform oluşturduklarını ifade eden Mark Pearce, “Dünyanın önde gelen turizm araştırma şirketi Phocuswright, Ortadoğu seyahat endüstrisinin 2014’te 71,8 milyar dolar olan büyüklüğü, 2017’de 98 milyar dolara yükseleceğini söylüyor. Aynı araştırmada Ortadoğu’nun turizm ve seyahat alanındaki pazar açığının orta bütçeli konaklamada olduğu ifade ediliyor. Choice’un marka itibarı ve global hizmet anlayışını, iş ortaklarımızın bölgesel deneyimleri ve altyapıları ile birleştirerek orta segmente hitap eden Clarion, Comfort ve Quality markalı otellerimizle bölgedeki ihtiyacı gidereceğiz” diye konuştu. 

Equinox Group Ltd. Yönetim Kurulu Başkanı Shuja Zaidi, Ortadoğu’da turizm ve otelcilik alanında yeni büyüme ve genişleme dalgasının orta segmentte olmasını öngördüklerini söyledi. Shuja Zaidi, orta segmentteki büyüme beklentisine paralel olarak bu alandaki uzmanlığıyla öne çıkan ve dünyanın en büyük otel zincirlerinden Choice Hotels International ile ortaklık yaptıklarını ifade etti. 

Al Tayyar Travel Group İcra Kurulu Başkanı Abdullah Aldawood ise, “Küresel bir oyuncuyla yaptığımız bu işbirliği Ortadoğu’daki orta segmentte bulunan önemli bir açığı kapatacaktır. Choice ve dünyaca tanınmış markaları ve Equinox Group Ltd.’nin bölge bilgisi ve uzmanlığıyla seyahat sektöründeki gücümüzü daha da artıracağız” dedi. 

Choice Hotels son altı ay içinde Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’daki büyüme hedeflerine paralel olarak Almanya, Avusturya ve Macaristan’da Comfort ve Quality markaları altında 19 otel, Belçika’da ise çok sayıda yeni otelin yapılması için anlaşma imzalandı. 


Şu anda Frankfurt ve Düsseldorf’ta açtığı Comfort markalı iki oteliyle Almanya’daki varlığını büyüten Choice Hotels, İngiltere ve Fransa’da ise üst segment markası Ascend Hotel Collection ile iki yeni otel açtı. Choice Hotels stratejik öneme sahip gördüğü ve 2014 yılında ilk kez girdiği Türkiye pazarında ise Clarion markasıyla İstanbul’da üç, Kahramanmaraş’ta 1 otelle hizmet veriyor.

Türklere vizenin kalkması iki tarafın da yararına

TÜGİAD Başkanı Rahmi Çuhacı AB’nin vize konusundaki tavsiye kararını yorumladı
TÜGİAD Başkanı Rahmi Çuhacı, Türk vatandaşlarına vizenin kaldırılmasının Avrupa Birliği ülkelerinin yararına olacağının altını çizerek; “Gümrük Birliği anlaşmasından sonra mal ve hizmetlerin serbest dolaşımı gerçekleşirken, bu mal ve hizmetleri üretenlerin ve alıp-satanların serbest dolaşımının engellenmesi kabul edilemez” dedi. Serbest dolaşımın karşılıklı menfaat ve anlaşmalar çerçevesinde sağlanmasını beklediklerini vurgulayan Çuhacı, genç girişimciler ve işadamları olarak vize uygulamasından etkilendiklerini ancak asıl AB ülkelerinin zarar gördüğünü söyledi.Avrupa Komisyonu’nun Türk vatandaşlarına vize muafiyeti konusundaki tavsiye kararını değerlendiren Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Başkanı Rahmi Çuhacı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına uygulanan vizenin kaldırılmasının bir yandan adaletin gereği öte yandan da Türkiye ve AB’nin menfaati gereği olduğunu belirtti. 


Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin ağır ama olumlu gelişmesinden memnuniyet duyduğunu belirten Çuhacı şunları söyledi:“Avrupa Komisyonunun tavsiye kararını çok olumlu değerlendiriyoruz. Bunun kimseyi rehavete sokmaması lazım. Neticede bu bir tavsiye kararı ve hem Türkiye hem de Avrupa Birliği’nin hali hazırda atması gereken adımlar var.  Bugün bu serbest dolaşım hakkının Türk vatandaşlarından çok AB vatandaşlarının yararına olduğunu görüyoruz. Özellikle Yunanistan başta olmak üzere serbest dolaşımın gerçekleşmesi halinde AB ekonomisi önemli bir canlanma yaşama şansına sahip. Açıkçası Türkiye serbest dolaşımdan dolayı bazı olumsuz durumları da yaşayabilir-ki turizm sektörü bunların başında geliyor. Buna rağmen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının serbest dolaşım hakkının teslim edilmesi anlamında atılan bu olumlu adımı destekliyoruz.”
TÜGİAD Başkanı Çuhacı, Türkiye’nin genç girişimci ve işadamları adına G20 dönem başkanlığı süresince de dikkat çektikleri vize engelinin aşılmasının iş dünyası için büyük önem taşıdığını belirtti.


İlk çeyrekte otel yatırımları % 42 geriledi

Turizm yatırımlarındaki gerileme trendi yılın ilk çeyreğinde de devam etti
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), yılın ilk çeyreğinde Türkiye genelinde toplamda 27 şehirde 53 yeni otel projesi için teşvik belgesi alındığını açıkladı.Bu projeler için toplamda 645.3 milyon TL yatırım öngörülüyor. Yatırım tutarında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 42 gerileme meydana gelirken, TÜROB Başkanı Timur Bayındır, turizm yatırımlarındaki gerilemenin önemli bir boyuta ulaştığına işaret etti. Bayındır, yatırımlardaki genel düşüşe ve sektördeki sıkıntıya rağmen İstanbul ve Antalya’nın yatırımlardan önemli bir pay almaya devam ettiğine de dikkat çekti.



Turizm yatırımlarındaki gerileme trendi yılın ilk çeyreğinde de devam etti. Ekonomi Bakanlığı tarafından 2016 yılı Mart ayına ait verilen ‘Yatırım Teşvik Belgeleri’ Resmi Gazete’de yayımlandı. Söz konusu ‘Yatırım Teşvik Belgeleri’ konaklama sektörü açısından Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) tarafından derlendi. TÜROB’dan yapılan açıklamada, Mart 2016’da Türkiye genelinde toplamda 17 ayrı şehirde 25 yeni otel projesinin teşvik belgesi, 3 otelin ise renovasyon belgesi aldığı belirtildi. Toplamda 321.7 milyon TL harcanarak tamamlanacak olan yatırımlar sonrasında sektörde 1.133 yeni ek istihdam sağlanacak. Yatırımların tamamlanması ile yatak kapasitesi 4 bin 271 adet artacak. Geçen yılın aynı ayında 14 ilde toplam yatırım tutarı 595.1 milyon TL’lik 28 otel projesi teşvik belgesi almıştı. Buna göre yatırım tutarı geçen yılın Mart ayına göre yüzde 46 geriledi.

Trabzon’da 4 otel 
Ocak-Mart 2016 dönemini kapsayan yılın ilk çeyreğinde ise Türkiye genelinde toplamda 27 şehirde 53 yeni otel projesi teşvik belgesi aldı. Toplamda 645.3 milyon TL harcanarak tamamlanacak olan yatırımlar sonrasında sektörde 2 bin 346 yeni ek istihdam sağlanacak ve yatak kapasitesi 10 bin 692 adet artacak. Yatak sayısı açısından 1.988 yatak ile ilk sırada yer alan İstanbul’u 1.748 yatak ile Antalya takip ederken, Muğla 1.334 yatak ile üçüncü sırada yer aldı. Otel sayısı açısından ise İstanbul ve Muğla 7’şer otel ile ilk sırada yer aldı. Daha sonra 6 otel ile İzmir ve 4’er otel ile Antalya ve Trabzon geldi.

İlk çeyrekler itibariyle baktığımızda son üç yılda yatırımlardaki düşüş trendi net bir şekilde ortaya çıkıyor. 2014’ün ilk üç ayında 32 ilde toplam 1 milyar 494 milyon TL yatırım tutarında, 27 bin 716 yataklı 92 otel projesi için teşvik alınmıştı. 2015 yılının ilk üç ayında ise 26 ilde 18 bin 667 yataklı 70 otel projesi, 1 milyar 107 milyon TL yatırım tutarıyla teşvike bağlanmıştı. Yani sadece geçen yılın ilk çeyreği ile bu yılın ilk çeyreği karşılaştırıldığında yatırım tutarında yüzde 42’lik düşüş meydana geldi. 

Olağan bir süreç
Konuyla ilgili bir değerlendirme yapan TÜROB Başkanı Timur Bayındır, yılın ilk çeyreğinde turizm yatırımlarında ülke genelinde görülen gerilemenin önemli oranda arttığına işaret etti.  Bayındır, yatırımlardaki genel düşüşe ve sektördeki sıkıntıya rağmen İstanbul ve Antalya’nın mevcut yatırımlardan önemli bir pay almaya devam ettiğine de dikkat çekti. Başkan Bayındır, şu görüşleri dile getirdi: “Sektör olarak zorlu bir süreçten geçiyoruz. Açıkçası uzun dönemli planlamalarımız ve yatırım projelerimiz buzdolabına kaldırılmış durumda. Yatırıma başlayan birçok tesisin ise yatırım sürecini yavaşlattığını veya durdurarak ertelediğini görüyoruz. Bu süreçte turizm sektöründeki yatırımlarındaki önemli orandaki yavaşlamayı son derece olağan karşılıyoruz. Otel yatırımlarında arz fazlası bulunan Antalya ve İstanbul gibi şehirlerimiz yerine alternatif bölgelerde yatırımları çeşitlendirmemiz gerektiği görüşümüzü koruyoruz. Üzülerek görüyoruz ki ülkemizde son dönem yaşanan terör saldırıları ve olumsuz gelişmelerden sektör olarak derin endişe duyduğumuzu ve önemli oranda etkilendiğimizi belirtmek istiyoruz. Bu durum gerek istihdamı gerekse sektörümüzle bağlantılı 54 sektörü olumsuz yönde etkiliyor. Tedarikçi sektörler de bu durumdam olumsuz etkileniyor. Mevcut işletmeler ve çalışanların sürdürülebilirliğini sağlamak üzere, sektörümüze yönelik vergi ve SGK primlerinin 1 yıl süre ile ertelenmesi için hükümetimizden acil destek beklediğimizi bir kez daha dile getirmek istiyoruz.”


YATIRIM TEŞVİK BELGELERİ
2016 OCAK-MART
Şehir Otel Yatak
Sayısı Sayısı
Ankara 1 120
Antalya 4 1.748
Aydın 2 420
Balıkesir 1 72
Bolu 1 60
Bursa 1 76
Denizli 1 48
Erzurum 1 168
Eskişehir 1 190
Gaziantep 1 40
Hatay 2 668
İstanbul 7 1.988
İzmir 6 1.045
Kayseri 1 252
Kocaeli 2 552
Mardin 1 198
Mersin 1 170
Muğla 7 1.334
Nevşehir 1 60
Ordu 1 20
Sakarya 1 190
Samsun 1 166
Şanlıurfa 1 89
Tekirdağ 1 304
Trabzon 4 594
Van 1 100
Zonguldak 1 20
Genel Toplam 53 10.692



         




İtalya ve Gürcistan Türklerin Radarında!

Enuygun en çok uçak bileti aranan yurt dışı rotalarını analiz etti 
Türkiye’de ayda 7,5 milyon kişinin ziyaret ettiği ve her ay ortalama 200.000 uçak bileti satışı gerçekleştiren Enuygun com, yılbaşından bugüne kadar en çok uçak bileti aranan yurt dışı rotaları analiz etti. Kullanıcıların 1.000'in üzerinde havayolu şirketi arasından kendileri için en uygun uçak biletini kolayca bulup hızlı ve güvenli şekilde satın almalarını sağlayan Enuygun.com’un verilerine göre son dönemde ekonomik ve turistik açıdan gelişen Gürcistan ile turizmde popülerliğini her daim koruyan İtalya, uçak bileti aramalarında üst sıralarda yer alıyor. Bunun yanında çok sayıda Türk vatandaşının yaşadığı Almanya, en çok uçulan rotalar arasında başı çekmeyi sürdürüyor.


Her ay, uçakla seyahat eden veya seyahatini uygun fiyatlı uçak bileti ile yapmak isteyen 7,5 milyon kişinin buluşma noktası olan Enuyguncom, gerçekleştirdiği analiz kapsamında yılbaşından bugüne kadar en çok bilet araması yapılan yurt dışı lokasyonları açıkladı. Ayda 200.000'in üzerinde bilet satışı gerçekleştiren Enuyguncom’un Seyahat Analisti Murat Ekinay’ın açıkladığı verilere göre son dönemde Türk vatandaşlarının İtalya ve Gürcistan’a yönelik uçak bileti arayışlarında büyük artış görüldü. Ekinay, ticaret, inşaat ve turizm yatırımları kapsamında hızla gelişen Gürcistan ekonomisinin iş amaçlı ve turistik seyahatlerin artmasında büyük etkisi olduğunu belirtti. İtalya’nın her dönem turistik açıdan popülerliğini koruduğunu hatırlatan Ekinay, 2016 yazının gözde tatil lokasyonları arasında da İtalya’nın yer aldığını ifade etti. 

En Çok İtalya ve Gürcistan’ı Arıyor, Almanya’ya Uçuyoruz
Türkiye’nin en büyük uçak bileti sitelerinden olan Enuygun.com’un verilerinden derlenen bilgilere göre bu yılın başından beri yurt dışında toplamda en çok Avrupa başkentlerine uçuş araması gerçekleştirildi. Seyahat Analisti Murat Ekinay’ın verdiği bilgilere göre yurt dışında en fazla bilet araması yapılan rotalar Gürcistan ve İtalya olmasına rağmen en çok uçak bileti Almanya için alındı. En fazla uçuş gerçekleştirilen ülkelerde Almanya’yı Azerbaycan, Hollanda, Fransa ve Ukrayna izledi. Ekinay konuyla ilgili “Almanya ve Hollanda'nın bu konuda ilk sıralarda yer almasının en önemli nedeni, bu ülkelerde yaşayan Türk kökenli nüfusun fazla olması. Bu ülkelerde yaşayan yakınlarını ziyaret edenlerin de etkisiyle Berlin ve Amsterdam gibi kentlere daha fazla seyahat edildiğini görüyoruz. Azerbaycan ve Ukrayna ise iş seyahatlerinin yoğun olarak gerçekleştiği ülkelerden” dedi. Yurt içinde en sık uçulan rotalar ise İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya, Adana ve Trabzon oldu. 


Gideceğiniz Ülke Hakkında Araştırma Yapın
Seyahat öncesinde ve sırasında yolcuların dikkat etmesi gerekenlerle ilgili de kısa bir bilgi veren Ekinay, “Özellikle uçakla seyahat edecek yolcular, yola çıkmadan önce bazı kurallara ve tavsiyelere uyarak seyahatlerini çok daha rahat ve sorunsuz bir şekilde tamamlayabilirler. Yurt dışına çıkmayı planlıyorsanız, öncesinde gideceğiniz ülkenin konsolosluğu ile görüşerek dikkat etmeniz gerekenlerle ilgili bilgi almanızda yarar var. Örneğin bazı ülkeleri ziyaret etmeden önce veya sonra aşı olmanız ve doktor kontrolünden geçmeniz gerekebilir” dedi. Enuyguncom’da seyahate ilişkin çok geniş bir içerik arşivine de sahip olduklarını söyleyen Ekinay, yolculukta ihtiyaç duyulabilecek ipuçları, seyahat edilecek yerlerle ilgili şehir rehberi ve yeme-içme önerileri gibi içeriklere Enuyguncom’dan rahatça ulaşılabileceğini belirtti.

Bu Sektörün Yıllık Cirosu 1 Trilyon Dolar

“Sağlık Turizminin Türkiye’deki Yeri ve Geleceği” konulu panel düzenlendi
Çıkış noktası hem hastalara hem de hasta yakınlarına tıbbi seçenekler sunmak olan sağlık turizmi, dünyada ve ülkemizde son yıllarda hızla büyüyen sektörler arasında. Konuyla ilgili akademisyenlerin, bu alanda çalışma hedefi olan öğrencilerin ve hali hazırda sektörde çalışanların, sağlık turizmi ile ilgili son gelişmeler konusunda bilgilendirilmesi amacıyla “Sağlık Turizminin Türkiye’deki Yeri ve Geleceği” konulu panel düzenlendi. Ataşehir Adıgüzel Meslek Yüksekokulu’nda düzenlenen panele sektörün önde gelen isimleri katıldı.


Son yıllarda hızla büyüyen sektörlerin ilk sıralarında sağlık turizmi geliyor. Dünyada ve ülkemizde konuyla ilgili çalışmaların giderek arttığı bu dönemde, Ataşehir Adıgüzel Meslek Yüksekokulu’nda “Sağlık Turizminin Türkiye’deki Yeri ve Geleceği” konulu bir panel düzenlendi. Türkiye’nin sağlık turizmindeki yeni hedeflerinin ve sektördeki son gelişmelerin paylaşıldığı panelin moderatörlüğünü Sağlık Yatırım Danışmanı Akif Özgüller yaptı. Panelistlerden Nişantaşı Üniversitesi Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik Bölümü Öğretim Görevlisi Aşkı Fettah Aydın, sağlık turizminin dijital çağa ayak uydurduğunu, dijital hizmetlerin bu alan içinde özellikle e-devlet, e-reçete, e-imza, e-fatura, e-nabız gibi uygulamalarla vatandaşların hayatında önemli avantajlar ve kolaylıklar sağladığına değindi. Dünyada hangi ülkelerin hangi sağlık alanlarında en fazla sağlık turistine hizmet vermekte olduğu Türkiye’nin hangi alanlarda lider konumda olduğu gibi konulara da değinilen panelde,  Sağlık Yatırım Danışmanı ve panelin moderatörü Akif Özgüller, Türkiye’nin özellikle saç ekimi konusunda lider konumda olduğunu dile getirdi.

Sağlık Turizmi Cirosu 1 Trilyon Dolar
Panelde, sağlık turizmi ve turist sağlığından bahseden Türkiye Sağlık Turizmi Danışma Kurulu Üyesi Bilal Yıldırım ise, Dünyada yıllık sağlık turizmi cirosunun 1 trilyon dolar olduğunu ve sağlık turizmi alanında en başarılı ülkenin Hindistan olduğunu ifade etti. Türkiye’de ise sağlık turizmi alanında jeopolitik konumu, sahip olduğu ulaşım olanakları, bekleme sürelerinin az olması, sağlanan kaliteli ve konforlu sağlık hizmetleri göz önünde bulundurulduğunda diğer ülkelere göre oldukça makul fiyatlar sunulduğuna değinen Yıldırım, 

JCI belgesi (Uluslararası Akreditasyon Belgesi) ne sahip olan hastane sayısının çok olmasının da ülkemize avantaj sağladığını belirtti.  Türkiye’nin eksikliğinin reklam ve tanıtım olduğunu dile getiren Yıldırım, bu alanda çalışmaların yoğunlaşması gerektiğini söylerken yabancı dil bilen personel eksikliğinin de giderilmesi gerektiğini ifade etti.

Sağlıkla İlişkili Bölümler Avantajlı
Panelistler arasında yer alan Medical Park Hastaneler Grubu Kurumsal Faturalama Direktör Yardımcısı Serdal Serin ise, sağlık turizminin başarılı olmasında sağlıkla ilişkili bölümlerden mezun olanların önemli rol oynadığına değindi.  Sağlık yönetimi konusunda öğrencilerin bilinçlendirilmesi gerektiğini ifade eden Serin, işe alımlarda Sağlık Kurumları İşletmeciliği ile Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik Programları mezunlarına öncelik tanıdıklarını dile getirdi.Panele katılan konuşmacılardan IQ PR Genel Müdürü Günalp Karacer de, sağlık turizminin daha geniş kitlelere yayılmasını sağlamak, reklam ve tanıtımı için halkla ilişkiler alanında uzman personellerin önemli roller üstleneceğini ifade etti

Sektörel Deneyimi Olan Personel İhtiyacı Artıyor
Ataşehir Adıgüzel Meslek Yüksekokulu Sağlık Kurumları İşletmeciliği Program Başkanı Öğretim Görevlisi Hatice Hurç Apalı da konuşmasında, sağlık sektörünün özellikle son yıllarda ortaya çıkan teknolojik gelişmeler ve sağlıkta dönüşüm programlarıyla en önemli sektörlerden biri olduğuna değindi. “Meslek Yüksekokulumuzda da olduğu gibi, sağlık bölümlerine talep önemli derecede arttı. Özellikle Sağlık Kurumları İşletmeciliği ve Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik Programı mezunları, Türkiye’nin sağlık turizmi alanındaki istihdam politikalarına ve hizmet sektöründeki beklenen değişimlere katkıda bulunmaktadır.” diye konuştu. Sağlık turizmi alanında da sağlıkta kalite yönetimi ve kaliteli tıbbi kayıt süreçlerini etkin olarak yerine getirebilecek nitelikte mezunlar vermenin önemli amaçları arasında yer aldığını söyleyen Hurç Apalı,  Türkiye’nin 2014-2018 yıllarını kapsayan “sağlık turizminin geliştirilmesi programı eylem planı”ndaki sağlık kuruluşlarının istihdam olanakları ve teşviklerini açıklayarak, öğrencilere sektörde aranan personel olabilmeleri için yapmaları gerekenlerle ilgili ipuçlarını aktardı.

TEMSA, Avrupa ülkelerinin de gözdesi

TEMSA İngiltere’de de fark yaratıyor
Zorlu ABD pazarında ve otobüs üretiminin anavatanı Almanya’da büyük başarılara imza atarak her iki ülkede de 1000’li rakamlara koşan TEMSA şimdi gözünü İngiltere pazarına dikti.  TEMSA, İngiltere’nin önde gelen taşıma şirketleri BM Coach, Cali Tours, Banstead Coach, Lynns Stephen Offord Coaches’a toplam 11 adet HD 12, 5 adet MD9 teslimatı gerçekleştirdi.


Ürünlerini 66 ülkeye ihraç etme başarısını gösteren TEMSA, zorlu pazarlarda adından söz ettiriyor. ABD pazarında ve Almanya’da 1000’li adetlere koşan TEMSA’nın yeni hedefinde şimdi İngiltere var.  Şu ana kadar 200 TEMSA aracının hizmet verdiği İngiltere’de teslimatlarla buradaki pay giderek artıyor. TEMSA düzenlenen etkinliklerle bayisi Arriva Bus & Coach aracılığıyla 4 operatöre HD 12 ve MD9’dan oluşan toplam 16 otobüs teslimatı gerçekleştirdi. 

Londra merkezli BM Coah’a 5 HD 12, 1 MD9 
Londra’nın en prestijli taşımacılık şirketleri arasında yer alan BM Coach şirketine düzenlenen törenle otobüsler teslim edildi. Törene TEMSA Uluslararası Satış ve Pazarlama Direktörü Acar Kocaer, TEMSA İngiltere Bölge Müdürü Deniz Çetin, TEMSA bayisi Arriva Bus & Coach Genel Müdürü Steve Hodkinson, İş Geliştirme Direktörü Alan Dale, Pazarlama Müdürü Laura Finingan, Satış Müdürü Steve Fletcher ve BM Coach’un sahibi Bala Suresh ve şirket çalışanları katıldı. 

TEMSA, mutlu insanların çalıştığı bir kurum 
BM Coach’un sahibi Bala Suresh,TEMSA marka otobüsleri tercih nedenlerini ise şu şekilde açıkladı: “Yenilikçi bir üretici arayışı içindeydik. Arriva ile yıllardır çok iyi bir ilişkiye sahibiz. İlk aracımızı da Arriva’dan aldık. Genelde DAF motorlu araçları tercih ediyoruz. TEMSA ile ilk tanışmamız Adana’daki fabrika ziyareti ile gerçekleşti. Orada bizim özel isteklerimize karşı gösterdikleri hassasiyet ve hızlı dönüşler bizi çok etkiledi. Bizimle iletişime geçen insanlar işlerini seven ve ürettikleri ürünlerin de arkasında duracaklarını bize gösteren mutlu insanlardı. Mutlu insanların çalıştığı bir kurumun başarı elde etmesi de çok kolay zaten.” Suresh, yeni araç yatırımlarında da tercihlerinin TEMSA olacağını da vurguladı. 

İngiltere pazarında hedefler büyük 
BM Coach şirketinin 2007 yılından bu yana seyahat hizmeti verdiğini ve aile şirketi olmasına rağmen kurumsal bir kimlik yapısı ile yönetildiğini belirten TEMSA Uluslararası Satış ve Pazarlama Direktörü Acar Kocaer, “Filosundaki araçlar üst sınıf segment araçlar. Toplam 27 adet aracı var. Son derece sıkı bakım yapan ve güvenlik önceliği olan bir şirket.  BM Coach'un araç tercihleri çevre operatörler tarafından da dikkatlice takip ediliyor” dedi.

TEMSA’nın uluslararası pazarlarda ürün kalitesi ve yapılanma ağı ile başarı çıtasını hep daha yukarıya taşıdığına dikkat çeken Kocaer, “Dünyanın en zorlu pazarı olarak adlandırılan ABD’de 1000’li rakamlara doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Otobüsün anavatanı olarak adlandırılan Almanya pazarında da başarı çizgimiz büyüyor ve o pazarda da 1000’li rakamlara doğru koşuyoruz. İngiltere pazarı ise sağdan direksiyonlu ürünler sunabilmemiz ve bu ürünlerin giderek seyahat şirketleri tarafından tercih edilir hale gelmesi bizim için çok önemli. Şu anda İngiltere yollarında 200 otobüsümüz hizmet veriyor. Burada ilk etaptaki hedefimiz de yine ABD ve Almanya’da olduğu gibi 1000’li rakamlara koşmak. Bunun çok zaman alacağını da düşünmüyorum. Çünkü çok güçlü ve başarılı bir bayimiz var. Arriva’nın da desteği ile TEMSA, İngiltere pazarında da çok önemli yerlere gelecek. Bu teslimat sürecinde sağladıkları katkılar nedeniyle bayimize teşekkür ediyoruz” diye konuştu. 

TEMSA sorunsuz araçlar üretiyor 
Arriva Bus & Coach Genel Müdürü Steve Hodkinson, TEMSA HD 12 veya M9 araç satışı yaptıkları şirketlerden hiçbir şikayet almadıklarını belirterek, “Hizmet sürecinde firmalar sorun yaşamadıkları için çok mutlular. Taşıdıkları yolcuların da konfor düzeyinden mutlu olduklarını ifade ediyorlar. TEMSA ile kalıcı bir şekilde büyüme hedefimiz var” dedi. Hodkinson, Birmingham NEC Fuarı öncesinde 10 kişilik müşteri ve basın grubu ile Adana fabrikasını ziyaret edeceklerini de sözlerine ekledi.
  
Cali Tours’a 5 HD12 ve 3 MD9 
Cali Tours Londra merkezli bir turizm şirketi. Filosunda 5 HD 12 ve 3 MD9 olmak üzere toplam 14 araç bulunuyor. Şirket sahibi Max Cali, TEMSA ürünlerinin hizmet sürecinde hiçbir sorun çıkarmadığı ve araçların konfor düzeyinden memnun olduklarını belirtti. 

Banstead Coach’a 1 HD 12
Filosunda 15 adet otobüsü bulunan şirket çok köklü bir geçmişe sahip. 65 yıllık şirket Wimbledon Turnuvası’nın 40 yıldır kontratlı taşımasını yapıyor. Geçtiğimiz ay düzenlenen CPT Rally (Confedaration of Passenger Transport)'de HD 12 ile Top Standard Coach ödülü aldılar. Şirket sahibi Matt Haynes, TEMSA araçları çok iyi arkadaşları olan Bibby's ve York Pullman firmalarının tavsiyesi ile aldıklarını belirtti.

Lynns Stephen Offord Coaches’e 1 MD9
Filolarında 12 adet otobüs bulunuyor. Şirket sahibi Steven Offord, MD9 ürünü ilk kez TEMSA'nın Busworld Fuarı’nda sergilediği ürün gamından etkilendiğini ve yapılan görüşmeler sonucunda almaya karar verdiğini belirtti.          

“Türkiye’deki Dijital Değişime CEO Bakışı” Araştırma Sonuçları Açıklandı

“Türkiye’deki Dijital Değişime CEO Bakışı” 
Yarınların iş dünyasına şekil verecek olan Dijital Değişim sürecine şirketlerin %90’ında üst düzey yöneticiler liderlik ediyor.Dünya teknoloji devi Samsung Electronics, TÜSİAD desteği; Deloitte Türkiye ve GfK’nın işbirliğiyle Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, “Türkiye’deki Dijital Değişime CEO Bakışı” Araştırması’nın sonuçları Çırağan Hotel Kempinski’de düzenlenen toplantıda açıkladı. Samsung Türkiye ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes, Samsung Türkiye Başkan Yardımcısı Tansu Yeğen, Deloitte Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Lideri Tolga Yaveroğlu ve GfK Tüketici Deneyimleri Genel Müdürü Fulya Durmuş konuşma yaptılar.


TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes, yaptığı konuşmada dijitalleşmenin iş dünyasını dönüştürdüğünü belirterek şunları söyledi: “Değişen ve çeşitlenen müşteri beklentileri ile verimlilik ve rekabet baskısı öyle bir noktada ki, yenilikçi fikirlere yatırım yapmak; tasarım, üretim ve sunumda teknolojiyi odağa yerleştirmek artık kaçınılmaz. 

Ancak dijital değişime ayak uyduran şirketler ve ülkeler, küresel rekabet ortamında sürdürülebilir bir büyüme yakalayabilecek. Dolayısıyla, sanayi ve hizmet sektörlerinde şirketlerin dijital teknolojileri yakından takip etmesi ve kendi iş modelleri üzerindeki etkilerini, fırsatları ve yol haritalarını hazırlamaları büyük önem taşıyor. Şirketin bir bütün olarak dijital değişimini sağlamak için güçlü ve kapsayıcı bir dijital stratejinin oluşturulmasını ve inovatif bakışın kurum kültürüne yerleştirilmesini önemli bir gereklilik olarak görüyoruz. Bu noktada ‘dijital vizyona sahip liderler’in oynayacağı rol belirleyici olacak. Farklılaşmak ve ezberbozan inovasyonlar yapmak için dijital değişimi çok iyi içselleştirmek ve yönetmek gerekli.”


Samsung Electronics Türkiye Başkan Yardımcısı Tansu Yeğen; Türkiye’deki Dijital Değişime CEO Bakışı Araştırması ile son yıllarda hızlı bir şekilde yaşanan dijital değişim sürecine; farklı bir açıdan bakmak üzere yola çıktıklarını belirterek; “Dijital değişime, iş dünyamıza yön veren liderlerin, yani CEO’ların gözünden baktığımız özel çalışmamızla, geleceğe ışık tutacak önemli bilgi ve verilere ulaşmayı hedefledik. Türkiye’nin farklı sektörlerinde faaliyet gösteren ve iş dünyasının önde gelen 58 şirketinin üst düzey yöneticisiyle bire bir görüşmeler yaparak gerçekleştirdiğimiz çalışmamızla, Türkiye’de yaşanan dijital değişimin seviyesini algılarken; aynı zamanda dijital yatırımların hangi alanlara yapıldığı, değişim sürecinin nasıl ve kimler tarafından yönetildiği, hangi aşamada olduğu ve ne gibi fırsatlar sunacağıyla ilgili de oldukça önemli bilgilere ulaştık” dedi.


Deloitte Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Lideri Tolga Yaveroğlu ise araştırmayla ilgili olarak şu değerlendirmede bulundu: “Dijital anlamda inovatif şirketlere ilişkin altı ortak özellik öne çıkıyor: Bu şirketler tasarım odaklı bakış açısı ile iş yapan inovatif ekipler oluşturup yetkinlikler geliştirerek yıkıcı gelişim yaratan fikirler yaratıyor. Dijitalleşmenin teknolojiden çok öte bir felsefe olduğunu anlamış ve bütün organizasyonu tedarikten teslimata dijital olarak gözden geçirerek bu süreçlerde dijitalleşmenin faydalarını değerlendirmiş bulunuyorlar. Çok güçlü ekosistem oyuncuları haline geliyorlar. Bu şirketler aynı zamanda yıkıcı düşünüyorlar. Hızlı karar alma ve uygulama becerilerine sahipler. Son olarak, bu şirketlerin hepsi müşteri odaklı çalışıyorlar. Araştırmamızda yer alan dijital kanallardan gelen ciro yüzdesi, dijitale ayrılan yatırım yüzdesi, dijital stratejinin net ve anlaşılır olması, CDO görevlendirmesinin yapılması ve dijital olgunluk düzeyi ile ilgili değerlendirmeler göz önüne alındığında; dijital değişim açısından Türkiye yolun başında olsa da, CEO’ların gözünden de bu sürecin hızla gelişeceği görülüyor.”


GfK Tüketici Deneyimleri Genel Müdürü Fulya Durmuş Türkiye’ye yön veren kurumların kaçınılmaz  dijitalleşme döngüsüne tam olarak ne derece adapte olduklarını, geleceğe dönük yaklaşımlarını, yatırım ve beklentilerini araştırıp anlamlandırmanın, bu araştırma ile mümkün olduğunu belirterek; “Mobil Ödemeler, Akıllı Evler, Nesnelerin İnterneti ve İnternet Tüketim Alışkanlıkları konularında son bir yıl içerisinde sektörlerden gelen araştırma taleplerindeki anlamlı artışı da göz önünde bulundurduğumuzda, Türkiye’deki Dijital Değişim’in önümüzdeki yıllarda nasıl evrildiğini ölçümleyebilmek ve yorumlayabilmek için şimdiden heyecan duyuyoruz” dedi.

Türkiye’de dijital değişimin ayak sesleri yükseliyor
Araştırma sonuçlarını detaylarıyla paylaşan Tansu Yeğen; ortaya çıkan önemli bulguların Türkiye’de dijital değişimin başladığına, ayak seslerinin yükseldiğine ve hızla yol alacağına işaret ettiğini söyledi: “Araştırmamızdan çıkan temel bulgulara baktığımızda; kurumlarda, dijital olgunluk ve dijital strateji arasında önemli bir korelasyon olduğu görülüyor. Bu kapsamda net ve anlaşılır dijital stratejiye sahip olmanın öneminin, Türkiye'de faaliyet gösteren şirketler tarafından net bir şekilde anlaşıldığını görüyoruz. Zaten katılımcılar, ‘stratejinin net ve anlaşılır olmasını’ kurumsal dijital değişimin başarısında en önemli etken olarak görürken; dijital olgunlaşmanın önündeki en önemli engeli de ‘stratejinin eksikliği’ olarak ifade ediyorlar.

Dijital değişim, Türkiye’de üst düzey yöneticiler tarafından destekleniyor. Katılımcıların %90’ı dijital değişim sürecinin liderliğinin üst düzey yöneticiler tarafından üstlenildiğini belirtiyor. Şirketlerin %40’a yakını sürece teknoloji birimleri tarafından liderlik edildiğini, %20’si ise gelecekte de bu birimlerin liderlik etmesini planladıklarını belirtiyor. Ancak, Türkiye’de dijital değişim, henüz ‘bütün bir resim’ olarak ele alınmıyor. Değişim, organizasyonel birimler içerisinde birbirinden bağımsız olarak geliştiriliyor ve yönetilen inisiyatifler çerçevesinde yürütülüyor. Şirketler münferit teknolojilere operasyonel bir odak ile yatırım yapıyorlar.

Tüketici taleplerinin sektörler üzerinde farklı beklentiler yaratması sebebiyle, dijital teknolojilerin sağlaması beklenen fayda, sektörlere göre farklılaşıyor. Son tüketiciler ile doğrudan temas halindeki B2C şirketlerinin yatırım odakları, B2B şirketlerininkinden oldukça farklılaşıyor. Telekomünikasyon ve Finansal Hizmetler sektörleri dijitalleşmeyi sadece önceliklendirmekle kalmayıp yatırımlarının önemli bir bölümünü dijitalleşmeye ayırıyorlar.”

Tansu Yeğen, araştırmada elde edilen diğer bulguların, önümüzdeki dönemde hem Türkiye ekonomisi hem de Türk iş dünyası için önemli gelişmeleri beraberinde getirdiğine işaret ettiğini de sözlerine ekledi: “Şirketlerin cirolarının yüzde kaçının e-ticaret, mobil uygulamalar gibi dijital kanallardan geldiğini gösteren Dijital Kanallardan Gelen Ciro Yüzdesi’ne baktığımızda, katılımcılar için ciro yüzdesi ortalaması %11 olarak ortaya çıkıyor. Dijital stratejinin net ve anlaşılır olmasına ilişkin gösterge niteliğindeki Net Dijital Strateji’ye baktığımızda ise katılımcıların %54’ünün ‘dijital stratejinin net ve anlaşılır olması’ ifadesine katıldıklarını görüyoruz.

CDO tanımına uyan bir yönetici profilinin bulunmasına ilişkin gösterge olan Dijital Değişime Liderlik Eden C Seviye Yönetici Varlığı konusunda ise, katılımcıların %38’i bu tanıma uygun bir yönetici olduğunu belirtmişler. 

Araştırmaya katılan yöneticiler kendilerine dijital olgunluk seviyesi algısına ilişkin gösterge olan Olgunluk  Düzeyi’nde hangi aşamada oldukları sorulduğunda; %7’si kendisini giriş seviyesinde; %59’u gelişen seviyede ve %34’ü ise olgun seviyede şeklinde değerlendirmiştir. Şirketlerin toplamda dijitale yaptıkları yatırımların payını gösteren Dijital Yatırım Yüzdesi başlığa bakıldığında ise; katılımcıların dijitale yaptıkları yatırımların ortalamada %27 seviyesinde olduğu görülmektedir. Tüm bu sonuçlardan da anlaşılacağı üzere; Türkiye’de yaşanan dijital değişim süreci heyecan verici gelişmeleri de beraberinde getirmektedir.”

“Türkiye’deki Dijital Değişime CEO Bakışı” Araştırması’ndan elde edilen bulgu ve sonuçlar aşağıdaki gibi sıralanıyor: 

Katılımcı her 3 şirketten 2’si ‘net ve anlaşılır bir dijital stratejileri olduğunu’ düşünüyor

Araştırmanın katılımcıları, kurumsal dijital değişimin başarılı olabilmesindeki en önemli etkeni, net ve anlaşılır bir strateji olarak belirtiyor. Araştırmaya katılan her üç şirketten ikisi net ve anlaşılır bir dijital stratejileri olduğunu düşünürken; her beş şirketten biri net ve anlaşılır bir dijital stratejilerinin olmadığını söylüyor. 

Araştrmada Bankacılık, Telekomünikasyon, Perakende, Dayanıklı Tüketim Ürünleri sektörlerindeki şirketlerin ise dijital stratejilerinin oluşturulması ve anlaşılır hale getirilmesi konusunda yol aldıkları görülüyor.

Araştırmaya katılanlara dijital değişime teşvik eden sebepler sorulduğunda, %17 ile verimliliği artırmak ve %16 ile müşteri ihtiyaçlarına hızlı cevap verebilmek tüm seçenekler arasında ön plana çıkıyor.  

Seçimlerin sıralamasına bakıldığında ise, %21 ile en önemli sebep olarak belirtilen verimliliği artırmayı, %19 ile müşteri ihtiyaçlarına hızlı cevap verebilme, yine %19 ile rekabet avantajı, %12 ile kârlılık takip ediyor.

Dijital alanlara yatırımda telekomünikasyon, sigorta ve bankacılık ilk 3’te yer alırken; diğer sektörler arasında perakende öne çıkıyor

Araştırma kapsamındaki şirketlerin 2015 yılı yatırımlarının %27’sini Internet, mobil yazılım, donanımdan oluşan dijital alanın oluşturduğunu belirtiyor. “Tüm sektörler arasında dijital yatırımlara özellikle bankacılık, sigorta ve telekomünikasyon alanında faaliyet gösteren şirketlerin ciddi oranda  yatırımlar yaptığını görüyoruz. 

Bu üç sektörün dijital alanlara yaptıkları yatırımların ortalaması %55’iken, bu sektörler dışındakilerin yaptığı yatırımların ortalaması %16’lar seviyesinde kalıyor. 

Net ve belirlenmiş bir dijital strateji kapsamında yatırım yapmaya başlayan şirketlerin gelecek dönem yatırımları sorulduğunda ise; giyilebilir teknolojiler, robot yatırımlar ve yenilenebilen enerji teknolojileri dışındaki bütün teknolojik yatırım alanlarında bir takım yatırımları olduğunu ve önümüzdeki yıllarda da yatırımlarını artırmayı planladıklarını görülüyor

Son tüketici odaklı B2C şirketler ile B2B şirketlerin dijital yatırım odakları birbirinden farklılaşıyor 

Araştırmada son tüketici ile temas eden şirketlerin B2B şirketlere kıyasla dijital pazarlama, mobil teknolojiler, müşteri deneyimi ve e-ticaret konularında daha fazla yatırım yaptığı görülüyor. 

Diğer taraftan B2B şirketlerin ise nesnelerin interneti (IoT), yenilenebilen enerji teknolojileri, iş analitiği, robot, tedarik zinciri takibi gibi alanlarda B2C firmalara kıyasla daha fazla yatırım yaptığı ortaya çıkıyor.

Rekabetin daha çok diğer sektördeki şirketler veya girişimcilerden (start-up) geleceği düşünülüyor

Araştırmaya katılan şirketlerin değerlendirmelerine göre rekabetin %45 oranında bulundukları sektörden gelmesi beklenirken, diğer sektörlerden %30, girişimci firmalardan ise %25 oranında rekabetin gelmesinin beklenmesi sektör dışından gelecek rekabetin önemini vurguluyor.

Özellikle bankacılık, telekomünikasyon, hızlı tüketimde faaliyet gösteren şirketler, diğer sektörleri ve girişimci firmaları önemli bir tehdit olarak algılıyor. Telekomünikasyon sektörü daha çok diğer sektörlerdeki firmaların yeni oluşumlar göstereceğini düşünüyor. Rekabetin diğer sektörlerden ve girişimci firmalardan geleceğini söyleyen şirketlere hangi sektörün kendileri için rekabet oluşumlarını ortaya çıkarabileceği sorulduğunda ise, teknoloji ve perakende sektörleri açık ara ön plana çıkıyor.

Dijital değişim konusunda CIO/CTO pozisyonları yerini korurken; dijital değişimden sorumlu
C seviye görevlendirmeleri hızla yapılıyor

Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’de dijital değişimin liderliğini ağırlıklı olarak Bilgi Teknolojileri (CIO/CTO) yürütüyor. Ancak şirketler, dijital değişimi hayata geçirmede doğru vizyon ve stratejinin önemi kadar, süreci yönetecek liderlerin konumlandırılmasının başarıya ulaşmada kritik bir önem taşıdığının farkındalar. 

Araştırmada; Chief Digital Officer (CDO), bir unvan ya da pozisyon gerekliliğinden ziyade, dijital değişim konusunda görevlendirmeyi içeren tüm pozisyonları kapsayacak şekilde ele alınıyor. 

Varolan durumda Türkiye’deki şirketlerin %38’inde Chief Digital Officer (CDO) görev tanımına uyan bir yönetici bulunuyor. Ancak katılımcı şirketlerin sadece %26’sı bu pozisyonun CDO unvanı ile çalıştığını belirtiyor.  Bankacılık, Telekomünikasyon, Dayanıklı Tüketim Ürünleri sektörlerinde bu oran %67’iken, perakende sektöründe ise bu yarı yarıya görünüyor. CDO pozisyonu olmayan şirketler ise önümüzdeki 3 yıl içinde  bu pozisyonu %80 oranında doldurmayı planlıyor.

BOATSHOW LifeStyle ile Haliç’te buluşuyor

Deniz ve tekne tutkunları 02-05 Haziran’da BOATSHOW LifeStyle ile Haliç’te buluşuyor.Yatçılıksektörünün dünya çapındaki lider markaları, 2016 model ürünlerini  İstanbul’un kalbi Haliç’te BOATSHOW LifeStyle organizasyonunda görücüye çıkarıyor.Yıllardır büyük ilgi gören BOATSHOW, ilk kez LifeStyle konsepti altında, mega yat boyutuna varan tekne ve marin ürünleri sofistike beğenilere hitap eden premium markalarla bir araya getiriyor.

Katılımcıların ve ziyaretçilerin yıllardır büyük ilgi gösterdiği BOATSHOW, bu yıl ilk kez “Life Style” konsepti ile İstanbul’un deniz kenarındaki tek beş yıldızlı kongre merkezi Haliç’te gerçekleştiriliyor. Kapalı mekân, açık hava ve deniz kıyısı etkinliklerinin eş zamanlı yürütülebildiği, dünyada az sayıda bulunan toplantı merkezlerinden biri olan Haliç Kongre Merkezi’nde 02-05 Haziran 2016 tarihleri arasında gerçekleştirilecek BOATSHOW LifeStyle, konuklarına benzersiz bir deneyim yaşatacak.

Yatçılık sektörünün dünya çapındaki lider markalarının, İstanbul’un kalbi Haliç’te buluşacağı organizasyonda mega yat boyutuna varan tekne ve marin ürünler ilk kez LifeStyle konsepti altında, sofistike beğenilere hitap eden premium markalarla bir araya geliyor.

Yaşam Tarzına Değer Katacak
Deniz ve tekne tutkunları, 150 teknenin denizde sergileneceği 550 metrelik sahili ile doğal bir marina olarak BOATSHOW’a ev sahipliği yapan Haliç’te tüm ihtiyaçlarının yanı sıra, hayallerini süsleyen marka ve ürünleri de bulacak. BOATSHOW LifeStyle, bu sene konuklarına deniz ve tekne ile ilgili benzersiz ürün ve hizmetlerin yanı sıra; sanat ve tasarımın, gastronominin, moda, otomotiv, teknoloji, özel bankacılık ve gayrimenkul dünyasının en seçkin markaları ile ürünlerini sunacak.

Büyük bir merakla beklenen, dünya markalarının 2016 model tekne seçenekleri de BOATSHOW LifeStyle ile Haliç’te görücüye çıkacak. Performans, estetik ve lüksü birleştiren son model mega yat, yelkenli, motor yat, katamaran, sürat ve gezi tekneleri; 9 m. ile 50 m. ve üzeri boya sahip tekne modelleri; tekne aksesuarları-tekne yapım ve bakım malzemeleri; marinalar; su sporları malzeme ve ekipmanları, marine giyim ve aksesuarları; alternatif sporlar; deniz turizmi ve charter firmaları; ilgili dernekler ve medya kuruluşları BOATSHOW LifeStyle organizasyonunda buluşacak.

Ayrıca, ‘Fırsat Pontonu’nda yatçılık sektörünün lider broker firmalarının güvencesiyle, BOATSHOW’a özel çok cazip satış fiyatları ile ikinci el tekne seçenekleri de meraklılarına sunulacak.

Ray Collins, Deniz Tutkunları İle Buluşuyor
BOATSHOW LifeStyle’ın bir başka büyük sürprizi de uluslararası ödüllere sahip ünlü fotoğrafçı  Ray Collins olacak. ‘Deniz’ ve ‘fotoğraf’ kavramları birlikte anıldığında dünyada akla ilk gelen isim olan Ray Collins, BOATSHOW LifeStyle için İstanbul’a gelecek. Ziyaretçiler, BOATSHOW LifeStyle boyunca Haliç Kongre Merkezi’nde sergisini gezebilecekleri Ray Collins’e fotoğraflarını imzalatacak ve sohbet etme fırsatı yakalayacak.

Deniz temalı fotoğrafları Vogue, Wired, New York Post, National Geographic, Yahoo, CNN, ABC, ESPN, The Australian, Huffington Post & BuzzFeed gibi prestijli medya kuruluşlarında yayımlanan Ray Collins’in eserleri, ABD, Avrupa, İngiltere ve Avustralya’da galeriler ve müzelerde sergilendi.

Yaza coşkulu bir merhaba demek isteyenlerin, denizden ve hayattan zevk alanların yaşam tarzlarına değer katacakları BOATSHOW LifeStyle, İstanbul’un her noktasından; hem karadan hem denizden kolayca ulaşım sağlayabilecekleri Haliç’te, konfor, lüks ve zengin programı ile 02-05 Haziran 2016 tarihlerinde ajandalardaki yerini almaya hazır...


28 Nisan 2016 Perşembe

Bavaria 55 Cruiser İle Mavi Yolculuk

TURİZMİN SESİ
Akdenizin en güzel koylarında tatil yapmak ve yelken keyfini yaşamak isteyen misafirlerimiz için 7 kişi konaklayabilecek şekilde dizayn edilmiş teknemiz hizmetinizdedir.Türkiye’nin Kıyılarını keşfetmenin en güzel yolu, benzersiz bir yat tatili ile mavi yolculuğa çıkmaktan geçiyor. Egzotik plajlar ve büyüleyici manzaralar sunan adalara karadan ulaşmak zor ve hatta çoğu zaman imkansız olabiliyor. Deniz yolu ise bu güzelliklerle tanışmanın en ideal şeklini sunuyor.

Tatil yapmanın, dinlenmenin bir başka çeşididir aslında tekne tutup mavi yolculuk' a çıkmak.Şehrin kalabalığından, iş yerinizin ya da evinizin dört duvarı arasından kurtulup, Ege ve Akdeniz'in en güzel koylarında,yeşille mavinin binlerce tonunun kaynaştığı doğal bir ortamda denizle buluşmaktır. Dostlarınızla, sevdiklerinizle baş başa olabileceğiniz, gününüzü ve gecelerinizi paylaşabileceğiniz,eğlenebileceğiniz güzel bir teknede ruhunuzu dinlendirebileceğiniz, özgürlüğünüzü yaşayabileceğiniz bir tatildir mavi yolculuk. Bavaria 55 Cruiser Yelkenli teknemizde 4 misafir kabini, her  kabinde wc ve duş bulunmaktadır. Uzunluk :16.75 m En: 4,76 m  Dip: 2,35 m

FIYATIN ICINDE OLANLAR :
Çarşaf.pike takım.battaniye - Havlular - Bot and Yamaha 6 PS motor - Cep telefon - İnternet  3 GB - Son temizleme

EKSTRALAR :
Gennaker :150 € 1 HAFTA için
Transitlok: 130 €
Yurt dışı Çıkış ve Giriş işlemleri
Kemer dışı marina paraları ve kumanya içecekler
Mazot dolu olarak tura başlıyoruz tur bitiminde dolu bırakıyorsunuz. Antalya ve Kemer arası hava limanı transfer 70 Euro'dur

REZERVASYON
İsteğe bağlı rezervasyonlarınız sadece 7 gün için geçerlidir. Gerçek rezervasyon ilk ödeme (en az 20 gün önce) yapıldıktan sonra gerçekleşir ve ilgililer arasında kontrat imzalanması gerekir. Geri kalan ödeme en az, kiralama tarihinden 30 gün önce ödenmelidir. Ödeme bankamıza yapılmadığı takdirde, bu tarafımızdan size hatırlatılacaktır veya ödemenizi kanıtlayan bir belgeniz olmadan hiç bir teknenin limandan ayrılmasına izin verilmez. Bu kurallarda kesinlikle esneklik yapılmaz. İslerin hızlı yürümesi açısından gereken öncelikli işlemleri en az gelişinizden 10 gün önceden yapınız. Tarafınızdan verilen Ekipman, zarar, kırılmalar tarafınızdan karşılanır ve bu zarar kayıp ve eksiklikler sigorta kapsamında değildir.

Tarihler Arasında Haftalık Kaptan Dahil Fiyatlarıdır (yapılan rezervasyonlarda %30 ön ödeme alınır geri kalan tura başlamadan geri kalan kısım ödenir)
01,01.2016 - 15.04.2016             3800,- EURO
16.04.2016 - 17.06.2016             4500,- EURO
18.06.2016 - 30.09.2016             4750,- EURO
01.10.2016 - 04.11.2016             4500,- EURO
05.11.2016 - 31.12.2016             3800,- EURO
(Günlük ve 3 Günlük Turlar Yapılır)

Tekne Kemer Antalya’dır.Göcek, Marmaris, Bodrum ve Yunan Adalar Turu istendiği takdirde yapılabilir. Sadece teknenin yakıt giderleri yol masraflarını karşılamanız yeterli olacaktır. Bavaria 55 Cruiser Kaptanı  tarafımıza aittir.

YELKEN
Ana yelken balenli
Sarma sistem Genoa

GÜVERTE DONANIMI:
Elektrikli ırgat
Zincir krom 65m
Bosa kancası                                                                    
Yedek çapa ve 30 m. krom zinciri
6 adet bağlanma halatları 16mm 2x15m/2x20m/2x40m
10 m ince halat
9 Usturmaça + 2 Balon
Yüzme gözlüğü ve snorkel
Mazot bidonu 18Lt.
Seyyar sintine pompası
Su hortumu ve adaptörleri
Pasarella ve kakıç
Kokpit duşu ve yüzme merdiveni
Kokpit hoparlörleri
Bimini
Sprayhood
Dingi ve Yamaha 6 Hp
Kokpit minderleri

NAVİGASYON EKİPMANLARI:
Otopilot ve uzaktan kumanda
Chartplotter kokpitte
Derinlik ve hız göstergesi
Elk. Rüzgar göstergesi ve windex
VHF telsiz ve kokpit hoparlörü
CD Çalar, radio ve DVD çalar
Dürbün ve kerteriz pusulası
Projektör ve el feneri

Rota takımı
Pilot kitaplar Türk ve Yunan kara suları İngilizce
             
EKSTRA DONANIMLAR
EMNİYET EKİPMANLARI
Baş pervanesi
Jeneratör
Vebosta
Klima (sıcak ve soğuk)
Mikro dalga fırın
Krups marka Eksperesso makine
Beko Türk kahve makinası
Electr. WC x 2
Electr. Genoa vinçleri
2 x Spi-/ Gennaker-vinçleri
Can salı
At nalı ve denize düşen adam feneri
Otomatik can yelekleri
Emniyet bağlanma kayışları
Yangın söndürücü
İlkyardım seti ve işaret fişeği seti
Tel kesme makası
Tırmanma oturağı
Sis düdüğü
Yedek parça seti ve takım çantası
Kaptan çakısı

MUTFAK
Detaylı mutfak ekipmanları 12 kişilik
Kaşık, bıçak, çatal, tava vs.
3 flameli ocak, fırın
2 Buz dolabı, 1 derin dondurucu
3 adet maringaz tüp




DİĞER:
1 Start aküsü
3 Servis aküsü 180 Amp.
2 Adet jel akü baş pervane          
Şarj cihazı 12 volt 45 Amp.
Şarj cihazı 24 volt 30 Amp.            
12 V Soket salon ve kokpitte
220 V İnverter 800 W
Sahil elk. kablosu ve adaptörleri
Battaniye ve yastık


16 Nisan 2016 Cumartesi

“İstanbul’un Turizm Anlayışı Değişiyor”

TURİZMİN SESİ-  HABER CANAN ÖZGEN
İstanbul Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü ve Beykoz Belediyesi işbirliğiyle 15- 22 Nisan tarihleri arasında kutlanacak olan 40. Turizm Haftası etkinlikleri Beykoz’da başladı.Tarihi Kanlıca Meydanı’nda Turizm Haftası Kutlamaları, Beykoz Belediyesi Halk Oyunları ekibinin Aydın Yöresi’ne ait Zeybek ve halk oyunların sergilediği perponmas ile başladı

Tarihi Kanlıca Meydanı’nda yapılan açılışa İstanbul Kültür ve Turizm İl Müdürü Nedret Apaydın, Beykoz Kaymakamı Ahmet Katırcı, Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, başkan yardımcıları, Türkiye Otelciler Birliği Başkanı Timur Bayındır, Küçük Oteller Başkanı Yavuz Dilmen, Rehberler Odası Başkanı Hakan Eğinlioğlu, Skal Kulübü Başkanı Bahar Birinci, turizmciler, rehberler ve ilçe sakinleri katıldı.


 Nedret Apaydın: “İstanbul’un Turizm Anlayışı Değişiyor”
Turizm anlayışının son yıllarda değiştiğini vurgulayan İstanbul Kültür ve Turizm İl Müdürü Nedret Apaydın: “İstanbul’da turizm denilince aklımıza yabancı turistler, sıcak mevsim, Tarihi Yarımada, Beyoğlu, müzelere giriş çıkışlar geliyordu. Tüm İstanbul'u turizm alanı yapmak istiyoruz."Turizmle alakalı en güçlü sektör grupları İstanbul'da ve onlarla çok yakın çalışıyoruz." Turizm sektörüyle alakalı tüm meslek gruplarını davet edip bu yıl farklı ilçeleri gösterdiklerini ve bütün grupların doğrudan Beykoz'u seçtiğini ifade etti.

 Tüm İstanbul’un her ilçesi bir  turizm alanı ve 365 gün turizm zamanı. Beykoz’da turizm alanında çok büyük bir gayret var. Beykoz'un kendi güzelliklerini dışarıya pazarlama noktasında zorluk yaşadığına vurgu yapan Apaydın, "Beykoz'un yerli ve yabancı turistleri çekmek noktasında sıkıntıları vardı. Bu noktada devreye girip, Başkanımızla görüşmeler yaptık. Türkiye'de geçen sene 11 milyon insanımız yurt içinde seyahat etmiş. Turizm denilince aklımıza sadece yabancı turistler gelmemeli. Beykoz'a geldiğimde öyle güzel şeylerle karşılaştım ki turistlerin uğrak yeri olmaması için bir neden yok. Umarım bir yıl içerisinde olumlu dönüşler alırız." diye konuştu.

Konuşması arasında mikrofonun azizliğine uğrayan Apaydın, çok geziyorum  çok konuşuyorum Turizm için temaslarımız devam edecek ama mikrofon konuşmamıza izin vermiyor bizim enerjimiz daha yüksek dedi.






Kaymakam Katırcı: “Beykoz Dünya’nın En Güzel Yeri”
Kaymakam Ahmet Katırcı; “Beykoz Dünya’nın en güzel yeri. Bizlerde bir özellik vardır, yaşadığımız yerin kıymetini bilmeyiz. 

Beykoz’un çok değişik özellikleri var. Hem şehrin içinde hem de dışındasınız. Önünüz deniz, arkanız orman. Bu güzelliklerin kıymetini bilmek gerekir. Beykoz’un tarihi, tabiatı, kültürü ve insanı var. İstanbul’da artık turizm destinasyonunu değiştirmek ve geliştirmek lazım. Beykoz bu anlamda biçilmiş kaftan” şeklinde konuştu.  



Başkan Çelikbilek: “Beykoz’un Her Köşesi Turizm Cenneti”
Turizm Haftası’na ev sahipliği yapmaktan gurur duyduklarını belirten Başkan Yücel Çelikbilek: “Beykoz İstanbul’da turizm alanında çok özel bir yere sahip. İlçemizin her köşesi turizm cenneti sayılabilir. Beykoz bugün tarihi filmlerin çekildiği mekânlara ev sahipliği yapıyor. Riva’yı merak etmeyen yok. İlçemizde merak edilecek, tarihi ve kültürel daha pek çok nokta var. Turizmde artık mekânlar klasikleşti, yeni mekânlarla, rotalarla zenginleştirmek gerekir. Turizm için gereken unsurların tümü burada fazlasıyla mevcut.” Beykoz'un turistleri çekebilecek farklı mekanlara sahip olduğu anlatan Çelikbilek, "Beykoz, doğasıyla birlikte sanatsal etkinlikleriyle turizm alanında yer bulacak. Bu hafta gerçekleşecek etkinliklerle artık Beykoz'un, turizmcilerin yol haritalarında yer alacağını umuyorum. Böylelikle turistler de hep aynı yerleri gezmek zorunda kalmayacaklar.

Yeni alanların açılması hem turistler için hem de Beykoz için ciddi kazanım olacaktır." ifadelerini kullandı. Çelikbilek, "Bu kadar zenginliği çoğu zaman sunamadık, sesini duyuramadık. Ancak artık Turizm Haftası'nın Beykoz'dan başlamasıyla yeni bir sayfa açıldığını düşünüyorum. Turizmin sunacağı bütün nimetler Beykoz'da bulunuyor. Artık Beykoz tarihi filmlerin çekildiği önemli bir bölgemizdir. Bu haliyle zaten turistlerin ilgisini çekiyor. Ayrıca 75 yayınevinin katılacağı Çocuk Kitap Fuarı'nı da yarın Beykoz'da açıyoruz. 52. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'na Beykoz etabı da eklendiğini mutlulukla ifade etmek istiyorum.Tüm İstanbulluları 24 Nisan’da Beykoz etabı yapılacak Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu ve 16 Nisan’da açılacak 2. Beykoz Çocuk Kitapları Fuarı’na davet etti.



Başkan Çelikbilek konuşmasının ardında katkıları dolayısıyla Nedret Apaydın’a çeşm-i bülbül hediye ederek katkıda bulunan herkese teşekkür etti.





Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Timur Bayındır, 40. Turizm Haftası kutlanıyor Ancak ben biraz daha eskiyim. 15-22 Nisan haftasında kutlanan ‘Turizm Haftası’ etkinliklerinin toplumumuzda turizm bilincinin pekiştirilmesi ve geliştirilmesine katkısının büyük olacağına inanıyoruz.

Turizm Haftası nedeniyle Tarihi Kanlıca Meydanı’nda 40. Turizm Haftası etkinlikleri açılışında;  “2015 yılı ikinci yarısından itibaren ülkemiz ve yakın coğrafyamızda ortaya çıkan birtakım siyasi kargaşa ve güvenlik sorunları neticesinde, Türk turizmi olarak en kötü dönemlerden birisi içerisinde olduğumuz bugünlerde, sektörümüzün dinamik yapısı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde bu zor süreci kısa süre içerisinde atlatmayı umuyoruz” diye konuştu. Bayındır, mesajında turizmin, günümüzde yaşadığı zorlu sürece karşın son 10 yılda büyük bir sıçrama yaptığını ve tamamen yerli kaynak girişleriyle, kendisi dışında 54 sektörü daha harekete geçiren, ekonominin en çok döviz girdisi sağlayan, istihdama ve bölgesel kalkınmaya büyük etki sağlayan en önemli sektörlerden biri konumuna geldiğine dikkat çekti. Bu duygu ve düşüncelerle, başta sektörün emektar çalışanları olmak üzere, tüm turizm camiasının ve halkımızın Turizm Haftası’nı kutluyor, değerli meslektaşlarıma sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”dedi. 




SKAL International İstanbul Başkanı Bahar Birinci; 15- 22 Nisan tarihleri arasında kutlanan 40. Turizm Haftası etkinlikleri için Tarihi Kanlıca Meydanı’nda buluştuk. İstanbul Kültür ve Turizm İl Müdürü Nedret Apaydın’ın davetlisi olarak katıldığım 40. Turizm Haftası etkinlikleri kapsamında Beykoz ilçesinin turizm için potansiyel bir merkez ilçe olduğunu yerinden gördüm. Genel Sekreterimiz Ayşe Önen ile  kürsüye çıkmadan önce konuştum. Bizde bir toplantımızı burada yapalım dedim. Ben kısaca sizlere Skal İstanbul’dan bahsetmek istiyorum. Seyahat ve turizm sektörünün tüm branşlarını çatısı altında toplayan tek uluslararası organizasyonu olan Skal International, 81 yıllık geçmişiyle dünyanın en köklü sivil toplum örgütüdür.


1956 yılında kurulmuş olan Skal International İstanbul Kulübü,  80 ülkede yapılanmasıyla en geniş tabanlı sivil toplum örgütü olan Skal International’a bağlı olarak faaliyet göstermektedir.
Skal International İstanbul Kulübü,  400 yakın üyesi ve hayata geçirmiş olduğu projeler ile dünyanın en büyük Skal kulübü konumundadır.  Bizde Beykoz’da bu çeşitliliği gördükten sonra profesyonel kadromuzla bir toplantı yapmaya karar verdik. Tüm turizm camiasının Turizm Haftası’nı kutluyor, değerli meslektaşlarıma ve Skal ailemin  Turizm Haftası’nı kutluyorum.

9 Nisan 2016 Cumartesi

Martı Otel İstanbul’dan çekildi

Mart Otel İşletmeleri A.Ş.’den, Martı Istanbul Hotel operasyonu ile ilgili kamuoyuna açıklama yapıldı. Martı Istanbul Hotel, İstanbul’dan çekilerek faaliyetleri sona erdi.Martı Otel İşletmeleri A.Ş, Resort otelcilik, Butik Otelcilik ve Marina işletmeciliği alanındaki faaliyetlerine devam edecektir.Dünya turizminde tüm ülkelerin örnek aldığı bir büyüme başarısı gösteren Türk Turizmi, son dönemlerde yaşanan gelişmelerden olumsuz etkilenmekle birlikte, bu dönemin Türk Turizmi için kısa süreli bir revizyon hareketine neden olacağı düşünülmektedir. Yarım asırdır Türk Turizmi’nin hedeflerine ulaşacağına inancı ile hareket eden Martı Otel İşletmeleri A.Ş., ülkemizin, gerek güney sahillerinde, gerekse şehirlerinde oluşabilecek fırsatları değerlendirmeye ve sektörün amaçladığı ivmeyi yakalamasına hizmet etmeye devam edecektir. Ancak, Martı Otel İşletmeleri A.Ş. yönetimi, turizmde mücbir sebep sayılabilecek terör olayları ve arz-talep dengesindeki öngörülemeyen değişiklikler sonrasında, yüksek kira maliyetleri ve pazar şartları sebebi ile Martı Istanbul Hotel faaliyetlerini sona erdirme kararı almıştır. Martı Otel İşletmeleri A.Ş. güçlü bir pazar payına sahip olduğu resort otelcilik, butik otelcilik ve marina işletmeciliği alanındaki faaliyetlerine devam edecektir.

50 yıldır Türk Turizmine hizmet eden Martı Otel İşletmeleri A.Ş., Ege ve Akdeniz kıyılarındaki mevcut resort oteller, butik oteller ve marinadan oluşan 6 tesisi, planlanan yeni otel projeleri ve yatırımları ile Antalya ve Ege Bölgesi’nde Türk Turizm sektörüne gururla hizmet vermeye devam etmektedir.Bu strateji kapsamında şirketimiz; Taksim’de Park Holding'e ait olan binayı 2011 yılında kiralamıştır. 30 yıllık bir yatırım projesi olarak 26.9 milyon Euro tutar ile 270 odalı bir 5 yıldızlı otele dönüştürülen bina Martı Istanbul Hotel ismiyle 2012 yılında işletmeye açmıştır. Turizmde mücbir sebep sayılabilecek terör olayları ve arz-talep dengesi İstanbul turizminde öngörülemeyen değişikliklere neden olmuştur

2013 yazından itibaren ülke gündemini belirleyen olayların ülke çapında ve özelde Taksim bölgesinde turizm sektörüne negatif etkiler yaratması, bölgedeki tüm turizm işletmeleri ile beraber Martı Istanbul Hotel’i de etkilemiş ve pazar şartlarında beklenmeyen değişikliklere neden olmuştur. 
Bu gelişmeler ışığında Şirket olarak Martı İstanbul Hotel’in faaliyetlerinin akıbeti hakkında kiraya veren ile görüşmeler yürütülerek yeni bir protokol için çalışma yapılmıştır, ancak şirket menfaatlerimiz lehine ortak bir noktada buluşulamamıştır. Gelinen noktada, Martı Otel İşletmeleri A.Ş. olarak oluşan pazar şartlarında alacağımız pozisyonla ilgili derinlemesine analizler yapılmıştır. 

Bu koşullarda devam etmemiz şirketimiz menfaatlerine uygun olmayacaktı
Şirketimizin 01.04.2015-31.12.2015 konsolide cirosunda %21.13, bilanço aktiflerinin içinde %8.78 nispetinde payı olan Martı Istanbul Hotel hakkında; yukarıda bahsi geçen şekilde gerek pazar koşulları gerekse pazar şartlarına uyumlanamayan, otelin açıldığı tarihten beri ciroya oranı toplamda %61’e ulaşan yüksek kira maliyetleri sebebiyle, İstanbul Taksim’de kiracı olarak yer aldığımız binada otel işletmemizin Şirketimiz menfaatlerine uygun olmayacağı görüşü ağırlık kazanmıştır.Bu değerlendirme ışığında Martı Otel İşletmeleri A.Ş. yönetimi, mevcut şartlarda, ticari anlamda şehir otelciliğinden hedeflediği kar marjlarını elde edememesi sebebi ile Martı Istanbul Hotel faaliyetlerinin sona erdirilmesine karar vermiştir.

50 yıldır olduğu gibi Türk Turizminin hizmetindeyiz
Martı Otel İşletmeleri A.Ş. kurulduğu günden beri, çalıştığı tüm pazarlarda oturmuş bir marka algısı yaratarak hedefleri doğrultusunda emin adımlarla ilerlemiştir. Yarım asırdır Türk Turizmi ile özdeşleşmiş bir marka olarak sektörün dünya turizminde hedeflediği yere gelmesine hizmet etmeye devam edeceğiz. İçinde bulunduğumuz şartların Türk Turizmi için kısa süreli bir revizyon süreci olacağına, son dönemde hükümetimizin turizmle ilgili aldığı olumlu kararların devam edeceğine ve Türk Turizminin daha büyük bir ivme ile hedeflerine ulaşacağına inancımız tamdır. Doğru kararlarla geçirilecek iki sezon Türk Turizmine pozitif yönde ivme kazandırmak için yeterli olacaktır. Martı Otel İşletmeleri A.Ş. her zaman büyüme odaklı bir strateji izlemeye ve bu doğrultuda ülkemizin, gerek güney sahillerinde, gerekse şehirlerinde oluşabilecek fırsatları incelemeye devam edecektir. 50 yıldır şirketimizin, markamızın ve tüm tesislerimizin bugünlere getirmede emeği geçen tüm hissedar, paydaş ve emektar çalışanlarımızın da bugüne kadar olduğu gibi bu gayede bizimle beraber olacağını inanıyor ve gönülden teşekkür ediyoruz.