6 Ocak 2017 Cuma

İklim Meselesi National Geographic Ekranlarında

Dünyanın son dönemdeki en önemli gündem maddelerinden biri haline gelen iklim değişikliğinin Türkiye'deki izleri, Bosch Ev Aletleri'nin katkılarıyla 8 Ocak'ta İklim Meselesi belgeseli ile National Geographic ekranlarına geliyor.National Geographic’in İklim Meselesi belgeseli, tüm dünya ile birlikte ülkemizde de yaşanan iklim değişikliği ve bunun etkilerini, üç bölümlük özel bir belgesel seri ile ekranlara getiriyor. 

Belgeselin 8 Ocak Pazar günü saat 20.00’de yayınlanacak ilk bölümünde iklim değişikliğinin sebepleri üzerinde duruluyor. Günlük hayattaki elektrik gereksinimlerimiz ve bu elektriğin nasıl elde edildiği soruları üzerine yoğunlaşılıyor. Ülkemizdeki fosil yakıtların tüketimi ve HES Projesi, izleyiciye aktarılıyor. Serinin ikinci bölümünde ise İstanbul'un su döngüsü izleyicilere gerçek hayat hikayeleriyle aktarılırken aynı zamanda kuraklıkla mücadele eden çiftçilerin yaşadığı zorluklar yerinde ve çifçilerden alınan görüşlerle iletiliyor. Serinin son bölümünde ise ülkemizin sürdürülebilir enerji kaynakları kapasitesi ve doğal enerji bakımından ne kadar avantajlı konumda olduğu gözler önüne seriliyor. İklim Meselesi belgeseli; İklim Bilimci Levent Kurnaz, TEMA Vakfı Genel Müdürü ve İklim Değişikliği Uzmanı Doç. Dr. Barış Karapınar, Açık Radyo Programcısı ve Yayın Yönetmeni Ömer Madra ve WWF İklim ve Enerji Programı Danışmanı Mustafa Özgür Berke’nin de uzman görüşleriyle zenginleşerek izleyicilere konuyu hayatın içinden örneklerle daha görünür kılıyor.  
#durde


Uzak Doğu’ya Türkiye’deki otellerin kapısını UnionPay açıyor!

Dünyanın en büyük ödeme sistemlerinden UnionPay, İş Bankası ve HotelRunner işbirliği sayesinde Türkiye’ye Çin’den daha fazla online rezervasyon alma dönemini başlatıyor.UnionPay kart kullanıcıları, dünyanın her yerinden HotelRunner sistemindeki otellerde İş Bankası sanal POS’u üzerinden online rezervasyon yapabilecek ve ödemelerini doğrudan gerçekleştirebilecek. 5,8 milyar kart ile dünyanın en büyük ödeme sistemi olan UnionPay International ve Türkiye’nin elektronik ticaret alanında lider ve öncü bankası olan İş Bankası, dünyanın farklı ülkelerinde binlerce otel tarafından tercih edilen online satış ve kanal yönetimi platformu HotelRunner ile önemli bir işbirliğine imza attı. Bu işbirliği kapsamında başta dünya nüfusunun yaklaşık %20‘sini oluşturan Çin’den olmak üzere, HotelRunner üyesi oteller, İş Bankası’nın sanal POS hizmeti üzerinden dünyanın her yerinden, kendi web sitelerinden UnionPay aracılığı ile online rezervasyon ve ödeme kabul edebilecek. 

HotelRunner üzerinden UnionPay hesabı açan ilk 50 otel, 127 ülkede 719 şehirde kullanılan HotelRunner’ın rezervasyon modülü, mobil uyumlu web sitesi, kampanya ve promosyon modülü ile daha birçok hizmetini kapsayan özel paketinden ücretsiz olarak yararlanabilecek. Türkiye İş Bankası, UnionPay ve HotelRunner‘ın bu işbirliği sayesinde Türk turizm sektörüne  özellikle Çinli turistleri ülkemize çekmek açısından büyük fırsat sağlanıyor.  

HEDEFTE 120 MİLYON ÇİNLİ VAR
Bu önemli işbirliğini değerlendiren UnionPay International Orta Doğu Genel Müdürü Han Wang; “UnionPay, artık sadece Çinlilere hizmet sunan bir kart kuruluşu değil; uluslararası alanda hizmet veren büyük bir kart markası. Kurmuş olduğumuz bu güçlü işbirliğinin, Türkiye’nin turizm alanlarındaki gelirlerine olumlu yansıyacağını düşünüyorum. Bu işbirliği Çinli turistlerin Türkiye’yi tercih etmesini sağlayacağı gibi, yerli turist için de çok sayıda avantajı beraberinde getirecek” dedi. Çinlilerin dünya turizminde harcadıkları paranın gün geçtikçe arttığına dikkat çeken Wang, “Her yıl 120 milyon Çinli turist yurtdışına seyahat ediyor. 2016 yılında Türkiye’yi ziyaret eden Çinli turist sayısı 200 bin oldu. Bu sayının yaptığımız güçlü işbirliği ile artmasını hedefliyoruz. Öte yandan UnionPay kartları bugün İstanbul, Ankara, Nevşehir, Denizli, Konya’nın yanı sıra, Kapadokya gibi turistik bölgelerdeki iş yerlerinin yüzde 70’inden fazlasında kabul ediliyor” diye ekledi. 

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen bu işbirliğine ilişkin görüşlerini şöyle ifade etti: “Son yıllarda başta Çin olmak üzere bütün Uzak Doğu ekonomilerinin dünya ile entegrasyon alanları büyüdü. Bankamızın sağladığı altyapı sayesinde UnionPay kart sahipleri online olarak vize, ulaşım ve konaklama ihtiyaçlarını kendi ülkelerindeyken karşılayabiliyorlar. Ülkemize geldikten sonra da 6.500’ün üzerinde Bankamatik’ten nakit temin edebildikleri gibi yaklaşık 450 bin İş Bankası üye işyerinden alışveriş de yapabiliyorlar. Bankamızca kurulan UnionPay ekosistemini Hotelrunner ile yaptığımız işbirliğiyle genişletip güçlendirmiş olduk.  Ülkemize daha fazla turistin gelmesini de sağlayacak şekilde, ekosistem bakış açısı ile kurgulayıp hayata geçirdiğimiz bu işbirliğinin turizm sektörümüze, dolayısıyla milli gelirimize olumlu yansıyacağını düşünüyoruz. . İş Bankası olarak ülke ekonomisine katkı sağlama misyonumuz ile uyumlu uluslararası işbirlikleri ile faaliyet alanımızı genişleterek, temas ettiğimiz müşteri sayısını artırmayı hedefliyoruz.” HotelRunner Kurucu Ortağı ve CEO’su Arden Agopyan ise, “Sektöre daima yenilikçi çözümler sunan ve otellerin online direkt rezervasyon oranlarını artırmalarına destek olan bir platform olarak, konaklama tesislerinin web siteleri ve rezervasyon modüllerinden online ödeme kabul edebilecekleri yöntemler arasına UnionPay’i de eklemiş olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” diyor. Bu önemli işbirliği ile Türkiye’ye özellikle Uzak Doğu’dan turist talebinin artmasını hedeflediklerini paylaşan Agopyan, “Ülkemizdeki otellerin, önemli bir nüfusa sahip Çin’den daha fazla online rezervasyon almasını sağlamayı amaçlıyoruz” dedi. 

4 Ocak 2017 Çarşamba

Eurowings’ten iki yeni destinasyon: Windhoek ve Montego Bay

Eurowings, kıtalararası uzun mesafe uçuş noktalarına yenilerini ekliyor. Havayolunun gelecek yıl Temmuz ayında başlatacağı yeni varış noktaları, Namibya'nın başkenti Windhoek ve Karayip Adası Jamaika’nın turizm cenneti Montego Bay. Uzun mesafeli uçuş ağını genişleten Lufthansa Grubu'nun kaliteli düşük maliyetli taşıyıcısı Eurowings’in güzergahları arasından on üç noktaya rezervasyonlar şimdiden yapılabiliyor. Eurowings’in tüm uzun mesafeli uçuşları Köln/Bonn havalimanı kalkışlı olarak gerçekleştiriliyor. Ayrıca havayolu, Almanya ve Avrupa’nın pek çok havalimanından da bağlantılar sunduğundan diğer bölgelerden gelen yolcular da Eurowings’in uygun fiyatlarından yararlanabiliyor. Smart Connect (tek aktarmalı) uçuşlar, Berlin, Hamburg, Zürih, Viyana, Londra/Stansted ve Londra/Heathrow havalimanlarından gerçekleştiriliyor.

Eurowings, 2016 yılında kıtalararası uçuş noktalarına yaklaşık yarım milyon yolcu taşıdı. %90’ın üzerinde doluluk oranına sahip uzun mesafe uçuşları, havayolunun gelecekte de bu başarıyı sürdüreceğinin bir göstergesidir. Her hafta Çarşamba ve Pazar günleri Almanya kalkışlı olarak düzenlenecek Windhoek’a ilk uçuş 12 Temmuz 2017, Jamaika’nın kuzeybatısındaki Montego Bay’e seferler ise Pazartesi ve Perşembe günleri Köln/Bonn kalkışlı olarak yapılacak. Karayip Adasına ilk uçuş 3 Temmuz 2017 tarihinde gerçekleştirilecek. Uçuşlar, Eurowings’in uzun menzilli uçağı Airbus A330 ile düzenlenecek.

Eurowings’in cazip fiyatları ile yeni destinasyonlara seyahat etmek isteyen yolcular, çağrı merkezinden veya www.eurowings.com web sitesi üzerinden rezervasyonlarını yapabilirler. Eurowings’in BASIC, SMART ve BEST tarife seçeneklerinin üçü de yolcularına, kendi akıllı telefonları, tablet veya dizüstü bilgisayarları vasıtası ile erişilebileceği en gelişmiş eğlence sisteminin yanı sıra kabin içi internet hizmeti sunuyor.

Meeting Point Turkey, Türkiye'nin en büyük 17. hizmet ihracatçısı oldu

Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından bu yıl ilki gerçekleştirilen “Türkiye'nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı” 2015 yılı araştırması sonuçlarına göre, Meeting Point Turkey İlk 500 Hizmet İhracatçısı sıralamasında 17., Turizm Hizmetleri kategorisinde ise 4. oldu. 

Türkiye'nin lider destinasyon yönetim şirketi Meeting Point Turkey, kuruluşundan bu yana gösterdiği başarılı performansı ile sektörde öne çıkmaya ve beğeni toplamaya devam ediyor. Geride bıraktığımız yılda ülkeye 800 bin turist getiren ve 2015 yılında 300 milyon Dolar matrah elde eden şirket, başarılarının karşılığını faaliyet gösterdiği alanlarda layık görüldüğü ödüller ile alıyor. Son olarak Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından Türkiye'nin 500 Büyük İhracatçısı arasında gösterilen şirket, İlk 500 Hizmet İhracatçı sıralamasında 17., Turizm Hizmetleri kategorisinde ise 4. oldu.

Turizm sektörü için oldukça zor geçen bir yılı hedeflerini gerçekleştirmeyi başararak kapatan Meeting Point Turkey, 2017'de de başarısını sürdürmek için yoğun bir hazırlık dönemi geçiriyor. Şirket, tüm paydaşlarıyla sık aralıklarla gerçekleştirdiği strateji toplantıları ile zor geçeceği yönünde sinyaller vermesine rağmen 2017'de ülke turizminin tekrar çıkışa geçmesi için çalışmalarına devam ediyor.

Meeting Point Türkiye
Meeting Point Türkiye, hizmet verdiği çok sayıda turizm operatörü, yatak bankası ve online seyahat acentesi ile Türkiye'nin lider destinasyon yönetim şirketidir. Meeting Point Türkiye, FTI Group bünyesinde 2009 yılında Almanya'da kurulan destinasyon yönetim şirketi Meeting Point International'ın bir iştirakidir. Meeting Point International; yatak bankası Youtravel, turizm endüstrisinde en gelişmiş otomasyon sistemlerini geliştirmek üzerine odaklanan yazılım geliştirme şirketi Project Beagle ve 7 ülkede 40 oteli ile hızlı bir büyüme gösteren LABRANDA Hotels  & Resorts gibi 44 farklı konumda 20 kurulu  destinasyon  yönetim  şirketini  (DMC) kapsayan, kurulduğu günden itibaren kısa sürede dünya çapında büyüklüğe kavuşan bir şirkettir. Meeting Point International; konaklama, transfer, tur, bölge gezileri, VIP tedavi ve MICE (toplantı, teşvik, kongre ve organizasyon) gibi sayısız ürün ve hizmet portfolyosu ile kaliteli bir hizmet sunmayı kendine misyon edinmiştir.

Eurosport, Avrupa'da Olimpiyat Oyunları’nın yeni ev sahibi oluyor!

Discovery Communications ile Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) arasındaki ortaklık 1 Ocak 2017 tarihinde resmen başlıyor.Olimpiyat halkaları ve yeni marka kimliği, tüm Eurosport ekranlarında ve platformlarında yayınlanıyor. 2017 yılının ilk günü, Avrupa'daki Olimpiyat Oyunları’nın yeni ev sahibi olan Eurosport için önemli bir yolculuğun başlangıcını simgeliyor. Eurosport’un Olimpiyat Oyunları logosu, Avrupa'nın bir numaralı spor destinasyonu ve dünyanın en büyük spor etkinliği için yeni bir dönemin başlangıcını ifade ediyor.

Eurosport'un iki ikonik kimliğini ve olimpik halkları bir araya getiren logo, sportif mükemmelliğin ve dünya üzerindeki tüm sporcuların hayallerinin buluşması anlamını taşıyor. Almanya'da gerçekleşen efsanevi ‘4 Hills' FIS Kayakla Atlama Dünya Kupası’nın öncesinde logo, Eurosport Player, Eurosport.com ve Eurosport’un sosyal medya platformları ve naklen yayın aracılığıyla bugün tüm dünyada ekranlara geldi. Bu etkinlik, Eurosport ekranlarında yüzlerce saat canlı olarak yayınlanacak Kış Sporları Dünya Kupası ve Dünya Şampiyonası’nın bir parçası ve bu süreçte izleyiciler, sporcuların 2018 PyeongChang Kış Olimpiyatları’na giden yolculuğunun her adımını izleyebilecekler. Açılış sırasında Eurosport, yeni Olimpiyat Oyunları filmini yayınladı: “Milyonlarca Yolculuk, Bir Hedef”. Film, iki sporcunun çocukluktan yarışlara kadarki tüm yolculuğunu, olimpik bir sporcu olma yolunda adanmışlığın getirdiği zorunlulukları ve üstesinden gelinen zorlukları gözler önüne seriyor.

Olimpiyat Oyunları’na ev sahipliği yapan Eurosport, Avrupa'da ekran başındaki milyonlarca insana en iyi olimpik deneyimi yaşatacak. Olimpiyatlarda her saniye çok önemlidir bu sebeple Eurosport izleyicilerin hiç bir anı kaçırmamasını sağlayacak.Discovery Networks International Başkanı ve CEO’su JB Perrette, “30 yılı aşkın süredir Discovery’nin misyonu dünyanın her yerindeki insanlara ilham vermektir. Olimpiyat Oyunları’nın Avrupa’da ev sahibi olmak ve dünyanın en büyük küresel markalarından biri ile işbirliği yapmak heycan verici. Biz, Olimpiyat Oyunları deneyimini yeniden tanımlamak ve Avrupa’da daha fazla insana her zamankinden daha fazla ekranda ulaşmak için yolculuğumuza başlıyoruz” dedi.


Eurosport CEO’su Peter Hutton, “Eurosport, yıl boyunca kış ve yaz Olimpiyat sporlarını yayınlama geleneği ile gurur duymaktadır. Bu yolculuğa, Olimpiyat Oyunları’nın yeni en sahibi Eurosport ile devam etmekten dolayı çok mutluyuz.”“Planlamalarımız devam ediyor, ayrıca Bernie Ross Olimpiyat Oyunları’nın yapımına liderlik edecek olması ile Eurosport’un 2018 Olimpiyat Oyunları’na ilk ev sahipliği için hazırlıklarımızda büyük ilerlemeler kaydettik” dedi.2015 yılı Haziran ayında Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından duyurulması ile Discovery Communications ve Eurosport, Avrupa'da 50 ülke ve bölgede* 2018’den 2024 yılına kadar Olimpiyat Oyunları’nın multimedya haklarını elinde bulundurmaktadır.

*Fransa 2018-2020 hariçtir. Eurosport, İngiltere 2018'de ve 2020 yılında resmi yayıncı olacaktır. Rusya hariçtir.


Alkoçlar’dan turizm için seferberlik ve birlik çağrısı

Alkoçlar Yönetim Kurulu Başkanı Ender Alkoçlar, TUROFED’ e “milli tatil” çağrısı ve teşvik talebinde bulundu. Alkoçlar Yönetim Kurulu Başkanı Ender Alkoçlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın milli seferberlik sözünü feyz alarak ülkemizin doğal güzelliklerini değerlendirmek, ülke ekonomisine ve turizm sektörüne katkı sağlamak amacıyla “milli tatil” çağrısında ve teşvik talebinde bulundu.

Alkoçlar Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ender Alkoçlar’ın başta TÜROFED olmak üzere tüm turizm meslek örgütlerine gönderdiği mektup şu şekilde:

Sayın Başkanım,
Değerli Meslektaşım,
Bildiğiniz gibi 24 Kasım 2015 tarihinde Rus uçağının düşürülmesi ile başlayan büyük turizm krizi, sezonun tam ortasında yaşanan, hain 15 Temmuz darbe girişimi, son üç aydır ülkemizin çeşitli merkezlerinde gerçekleştirilen terör eylemleri ve son olarak, dünyanın en büyük metropollerinden birisi olan İstanbul’da, yılbaşı gecesi, eğlence merkezine yapılan korkunç saldırı ile derinleşmeye devam etmektedir.

Turizm sektörü, ülkemizde seksenli yıllarda başlayan ve her yıl ciddi oranlarda büyüyerek, ekonomimizin cari açıklarını kapatan, elliden fazla sektöre tedarik imkanı veren, milyonlara gence istihdam yaratan, lokomotif sektörlerden birisi haline gelmiştir. Ne var ki yukarıda bahsettiğimiz olaylar, sektörün bunca yıllık emeğini ve tüm dünya üzerindeki olumlu algısını zedeleyerek, gerek ülke ekonomisine, gerekse sektörümüze, telafisi zor zararlara yol açmak üzeredir.

Mevcut kriz ortamında, sektörün üç ana taşıyıcısından olan tur operatörleri ve uçak şirketleri, KKDF destekli krediler ve yakıt destekleri ile teşvik kapsamına alınmış ancak sektörün ana ekseninde yer alan ve tüm riski taşıyıp, istihdamın büyük kısmını yaratan otel işletmecileri hemen hemen hiçbir destek alamamıştır.

1950 yılından bugüne kadar otelcilik sektöründe yer alan Alkoçlar Grubu olarak sektör temsilcilerimizi, bizlerini sesini toplumun her kesimine duyurmaya ve derdimizi daha yüksek sesle anlatmaya davet ediyoruz.

Bu çerçevede Alkoçlar Grubu olarak önerimiz; Sayın Cumhurbaşkanımızın, Milli Seferberlik sözünden feyz alarak bizimde “ MİLLİ TATİL” kampanyası başlatmaktadır. Vatandaşlarımıza, bu yıl yurt dışında Fransa, İtalya sahillerinde, Avusturya dağlarında değil , dünyanın en güzel sahillerine ve en iyi hizmetin verildiği dağlarına sahip olan kendi ülkemizde tatil yapmayı teşvik edecek büyük bir “MİLLİ TATİL” kampanyası yapılması gerektiğini düşünüyorum.

Zaman, birlik ve beraberlik, yerli malı kullanma ve Milli Seferberlik zamanıysa, bizlerde MİLLİ TATİL seferberliği başlatmalıyız. Duyarlı Türk milleti böyle milli bir kampanyaya kayıtsız kalmayacaktır.

Yine yukarıda belirttiğim gibi 2017 yılında otelcilere kapsamlı bir teşvik paketi sunulması gerektiğini düşünüyoruz. Bu bağlamda işletme maliyetlerimizin en önemli kalemleri olan, personel ve enerji giderlerinde, vergi ve SGK paylarının oranlarında ciddi indirimlerin ve uzun vadeli ertelemelerin yapılması gerektiği inancındayım.

Sayın Başkanım,
Yukarıdaki önerileri sizlerin de muhakkak defalarca gündeme getirmiş olduğunuzu biliyorum. Ancak daha güçlü lobi çalışmaları ile daha önce operatör ve uçak şirketlerinin almış olduğu teşviklere paralel, biz otelcilerinde “MİLLİ TATİL” seferberliği çerçevesinde, hem güçlü bir kampanyayı, hem de kapsamlı bir teşvik paketini gündeme aldırmamız gerekiyor. Ancak bu şekilde uzun yıllar büyük emeklerle bugünlere getirilen “Otelcilik sektörünün” ayakta kalması sağlanabilecektir.

Önerilerimiz, tespitlerimiz ve kısmen serzenişlerimiz hiçbir şekilde siyasi ve taraflı olmayıp sadece sektörde binlerce kişiye istihdam sağlayan bir meslektaşınızın yalın düşünceleridir.

Saygılarımla

Ender Alkoçlar

Alkoçlar Grubu Yönetim Kurulu Başkanı

TEMSA’nın 15 bininci Prestij mutluluğu

Türkiye otobüs pazarının lider markası TEMSA, 15 bininci Prestij’i banttan indirdi. Prestij SX modelinin banttan inişi tüm TEMSA çalışanlarının katılımı ile kutlandı.Prestij üretimine 1992 yılında başlayan TEMSA, 15 bininci Prestij’in üretimini gerçekleştirerek, 28 Aralık 2016 Çarşamba günü görkemli bir törenle banttan indirdi. TEMSA fabrikasında düzenlenen törene TEMSA Genel Müdürü Dinçer Çelik ve 1700 TEMSA çalışanı katıldı. 

Prestij efsanesi 1992 yılında başladı 
Prestij efsanesinin 1992 yılında başladığına dikkat çeken Dinçer Çelik, “Kullanıcısı için her zaman güçlü, yakışıklı ve havalı, yolcusu içinse konforlu, rahat ve ferah oldu Prestij… Her daim kendi segmentinin lideri ve otobüsçünün ekmek teknesi oldu. Zamana hep uyum sağladı Prestij; modernleşti, yenilendi ve gelişti. Yıllarca okul ve personel servisçilerinin, yakın mesafe taşımacıların ve turizmcilerin gözdesi oldu. Son olarak, yepyeni tasarımıyla, daha modern görünümüyle ve üstün donanımlarıyla Prestij SX ismiyle 21 Mart 2016’da Türkiye’nin beğenisine sunuldu. 2016 yılında satılan Prestij sayısı 1053 adet oldu” dedi.

2016’da 15 bininci Prestij 
“Bugün TEMSA için gurur verici bir gün” diyen Dinçer Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “1992 yılından beri üretimini gerçekleştirdiğimiz midibüs segmentinde Prestij aracımızın 15 binincisini banttan indiriyoruz. Önümüzdeki süreçte 20 binincinin de gururunu yaşamak mümkün olacaktır buna inanıyoruz. Çünkü TEMSA, büyüyen ürün gamı ve pazar payı ile Türkiye otobüs pazarının lider markası konumuna geldi. Her ihtiyaca yönelik üretimini gerçekleştirdiği araçlarla hızlı çözümler sunarak pazarda teknolojisiyle, maliyet avantajları ile fark yarattı. Bu fark da bizi liderlik konumuna taşıdı. Gelinen bu nokta mühendislerimizin, işçilerimizin ve yönetim biriminin katkısı, Sabancı Holding yönetiminin bize güvenmesi ve sonuna kadar desteklemesinin sonucunda gerçekleşti” diye konuştu.

TEMSA her zaman büyük hedeflere koşar 
TEMSA olarak hedeflerinin bununla sınırlı olmadığını daha büyük hedeflere koşmak için var güçleriyle çalışacaklarını söyleyen Dinçer Çelik, “Yıla birçok ürün tanıtımı ile başladık. 2016 yılında Safir Plus ve Maraton’u müşterilerimizle buluşturduk. 6 Nisan 2016’da MD9 electriCITY aracımızı tanıttık. 7 Aralık 2016’da ülkemizin yüzde yüz yerli ilk elektrikli otobüsü olan Avenue EV aracımızı Aselsan ile geliştirdik ve tanıtımını yaptık. Yine bu yıl 18 metrelik körüklü otobüsümüzün ilk teslimatını da yaptık. Bugün artık Türkiye’nin birçok ilinin kent içi ulaşımında Avenue aracımız hizmet veriyor. Şehirler arasında Safir Plus aracımız ile 2+1 segmentinde fark yarattık. Birçok şehirler arası firmanın filosunda Safir aracımız yerini aldı. Maraton aracımız da koşusuna başladı. TEMSA’nın üst segmentte en önemli aracı haline geldi. Bütün bu başarılarda sizlerin göz nurunuz, el emeğiniz var. Tüm TEMSA çalışanlarına teşekkür ediyorum. TEMSA her zaman büyük hedeflere doğru olan koşusunu sürdürdü, bundan sonra da bu koşusuna devam edecek” dedi.

“2017’den umutluyuz”
Yaşanan tüm zorluklara rağmen bu ülkenin geleceğine güvendiklerini ve bu güven doğrultusunda yatırım süreçlerini artırarak devam ettiklerini de vurgulayan Dinçer Çelik konuşması şu sözlerle tamamladı: “Evet, 2016 zor bir yıldı. Ama teknolojik üstünlüğümüz ve maliyet avantajlarımız bizi en çok tercih edilen marka haline getirdi. 2017’den TEMSA olarak umutluyuz. Ülkemiz yaşadığı zorlu süreci atlatacak ve yine ülkemizi gururlandıracak, katma değer yaratacak çalışmalara imza atacağız. Bugün TEMSA araçları 66 ülkenin yollarında ülkemizin gururu olmuş durumda. ABD yollarında TEMSA ürünleri hizmet veriyor. AB ülkelerinde Türk markası TEMSA pazar payını her geçen gün büyütmeye devam ediyor. Biz ülkemizin geleceğine güveniyoruz. Yatırım yapmaya da devam edeceğiz.”    

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı: “10 Mart’ta Milli Kültür Şurası’nı Toplayacağız”

ATO Yönetimi Kültür ve Turizm Bakanı Avcı’yı ziyaret etti 
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, “27 yıldır toplanmayan Milli Kültür Şurası’nı 10 Mart’ta toplayacağız” dedi. Avcı, Turizm Şurası için hazırlık çalışmalarına da başladıklarını belirterek, “Bu toplantılarda sektörlerin içinden gelen insanlar sorunları ele alıp, çözüm önerilerini aktaracaklar” dedi. 

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Meclis Başkanı Nuri Gürgür, Yönetim Kurulu ve Meclis Üyeleriyle birlikte Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’yı makamında ziyaret etti. ATO heyet üyeleri hakkında tek tek bilgi alan Bakan Avcı, yaptığı konuşmada, ülkemiz kültür ve sanat alanındaki çalışmalarda yaşanan sıkıntılar ve çözüm yollarının detaylı bir şekilde ele alınacağı Milli Kültür Şurası’nın 10 Mart’ta İstanbul’da toplanacağını bildirdi. Bakan Avcı, bu şuranın ardından da Turizm Şurası toplayacaklarını ifade etti.
Ziyarette konuşan ATO Meclis Başkanı Nuri Gürgür, Türk dünyasının ilişkilerinin heyecanla başladığını ancak aynı şekilde devam etmediğini belirterek, “Halk müziği kültür coğrafyasında bağları güçlendirecek unsur olabilir” dedi. Gürgür, temel kültür kaynağı olabilecek eserlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından bastırılıp, gençlerin yararına sunulabileceğini söyledi.

-YENİ YILA HAKKARİ YÜKSEKOVA’DA GİRDİK-
ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran da yaptığı konuşmada, Türkiye’nin terör örgütlerinin saldırıları karşısında sıkıntılı günler yaşadığını, ancak beklenenin aksine terörün bölücü değil birleştirici etki yaptığını söyledi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatih Şahin başkanlığında sivil toplum örgütleriyle birlikte “kardeşlik köprüsü” kurmak üzere Hakkari’ye gittiklerini anlatan Baran, “Yeni yıla Hakkari’de girdik. İnsanlarımızla birlikte olduk, karakollarımızı ziyaret ettik, köylerimize misafir olduk. Oradaki insanlarımızın yüzündeki ışığı gördük. Terör lafı hiç edilmedi. Güneydoğu’da insanımızın gündemi iş ve aş. Terör bitecek, Türkiye ekonomik ve sosyal alanlarda sıçramasını yapacak” dedi.

-ATO İKİ BÜYÜK ORGANİZASYONA İMZA ATACAK-
Baran, yönetim olarak yürüttükleri çalışmalar ve projeleri hakkında da bilgi verdi. Nefes Kredisi’ne Türkiye’de en büyük katkıyı sağlayan oda olduklarını kaydeden Baran, “Ankara’da üyelerimiz için 1 milyar liralık bir kredi hacmi oluşturduk. Kredi üst sınırını 100 bin TL olarak belirledik. Böylelikle 20 bin ATO üyesi nefes alabilecek” dedi.Baran, ATO’nun 2017 programında yer alan faaliyetlerden de söz ederek, “Yeni yönetim olarak kollarımızı sıvadık çalışmalara başladık. İlk olarak iki büyük organizasyona imza atacağız. Bunlardan biri Ankara Ticaret Kongresi, diğeri de Coğrafi İşaretler Zirvesi” diye konuştu.ATO heyetinin Bakan Avcı’yı ziyaretinde ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran’a,  ATO Meclis Başkanı Nuri Gürgür, Yönetim Kurulu Başkan Vekilleri Mustafa Deryal ve Mehmet Aypek, Yönetim Kurulu Üyeleri Selahattin Karaoğlan, M. Ülkü Karakuş, Musa Beşparmak, Kemal Gazioğlu, Faruk Köylüoğlu, Meclis Üyeleri Nizamettin Uğurlu ve Seçim Aydın eşlik etti.

Melodi Baç’ın Anka Serisi’nin ikinci parçası olan 4. kitabı çıktı


“100.NESİL”
Savaşları kazandıran yüreğinizdeki güçtür!
13 yaşında yayınlanan ilk seri kitabı Yasak ile dikkatleri çeken Melodi Baç, 2. Serisi Anka ile de adından söz ettirmeye devam ediyor. Büyülü gerçekçiliği, fantastik atmosferi ile okurları bir yandan sürükleyen bir yandan şaşırtan Anka Serisi’nin 2. kitabı 100.Nesil’de yazar Crictus adlı fantastik bir gezegendeki ölümsüz iki kardeş arasındaki sonsuz taht savaşını anlatıyor. Melodi Baç’ın Anka kuşunun efsanesinden yola çıkarak yazamaya başladığı Anka Serisi’nin 2. Kitabı 100.Nesil bir yol hikayesi. Fantastik bir yolculuğu anlatan kitabın kahramanları, vücut değiştirerek hayatlarını devam ettiren Carmen Anka ve Enka Kamilla kardeşler; ihaneti, aşkı, arkadaşlığı, aileyi, fedakarlığı ve cesareti tanıtırken adeta yaşatıyor. Carmen Anka tahta yeniçıkmıştır ve yabancısı olduğu büyükbir gezegeni idare etmeye çalışmaktadır. Bu sırada ölümsüz kardeşi Enka Kamilla ise yeni bir beden bulmuştur ve tahtına oturmak için hazırlıklarına başlamıştır. Enka ve Anka kardeşler arasındaki güç eşitliği her 100 nesilde bir bozulmakta ve 100. nesline ulaşan taraf çok daha fazla güç elde etmektedir . 

Bu sefer 100. Nesil Enka Kamilla'dadır. Anka Carmen, halkını ve her iki gezegendeki sevdiklerini korumak için kardeşi Enka Kamilla' yı yenmeli sayısız fedakarlıklar yapmalıdır. Hatta belki de çok daha fazlasını…

21. yaşındaki genç yazar Melodi Baç, “Carmen Anka kendini keşfetmeli, ayakları üstünde durmayı öğrenmeliydi. Serinin ilk kitabı Anka’nın Dönüşü’nden sonra artık Anka'nın kanatlanma zamanı gelmişti. Kitabı yazarken ben de Carmen Anka gibi geliştim, değiştim.” dedi.

ARKA KAPAK YAZISI
Artık bir kraliçe olan Carmen, her şeyin yoluna gireceğini düşündüğünde yanılıyordu. Çünkü ölümsüz kardeşi Enka çoktan bir beden bulmuş ve onu öldürmek için yola koyulmuştu. Üstelik bu sefer Enka 100. Nesil'deydi.
Carmen'ın koca bir gezegeni yönetmesi, 100.Nesil'i yenmenin yollarını bulması ve çok büyük fedakarlıklar yapması gerekecekti. Asıl savaş şimdi başlıyordu...

Destek Yayınları/Edebiyat/368 syf./24 TL

www.turizminsesi.com  www.tourismexclusive.com

UN WTO / BM DTÖ tarafından “Gelişme İçin Sürdürülebilir Turizm Yılı” ilan edildi

2017, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UN WTO / BM DTÖ) tarafından “Gelişme İçin Sürdürülebilir Turizm Yılı” ilan edildi. DTÖ üyesi ve “DTÖ Turizm İçin Küresel Etik Kuralları”nı Türkiye’den ilk imzalayan turizm kuruluşu FEST Travel Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Pekin “Bu vesileyle turizm anlayışımızı yeniden gözden geçirebiliriz,” diyor.

Sürdürülebilir turizm ve seyahat anlayışı, doğal, biyolojik, ekolojik, kültürel, toplumsal, kısacası yenilenebilen tüm kaynaklara süreklilik sağlayacak, turistik ürünlerin uzun yıllar arza konu olabilme koşullarını yaratacak, başta çevre olmak üzere kaynakları geliştirerek korumak üzere optimal ve rasyonel şekilde kullanacak bir planlama ve uygulama anlayışıdır.Sürdürülebilir turizm, bir turizm türü değil, turizm ve seyahat için bir “şart”tır. Turizmin “olmazsa olmaz” koşuludur.

Dünya Turizm Örgütü’nün bu yaklaşımı,
- değişik uygarlıkların sahip olduğu zengin kültür mirasına daha fazla farkındalığı,
- değişik kültürlerin içerdiği değerlerin daha iyi anlaşılmasını,
- halklar arasında daha iyi bir anlayışı gerekli kılıyor.

Sonuç: dünya barışının güçlenmesi.
Tabii ki 2017 yılı boyunca BM Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı (Rio+20) kararlarını izlemek, ana amaçlardan olmak zorundadır.

Daha önce yayınlanan Çözüm: Kültür Turizmi (İletişim, 2011) adlı kitabında bu konuya değindiğini belirten Faruk Pekin şöyle devam ediyor:

“Turizm ve seyahat etkinliklerinin gerçekleştirildiği ortam,
- İnsan, bitki örtüsü, hayvanlar topluluğu, mikroorganizmalar gibi canlı,
- Yer, su, hava, iklim, doğal ve tarihsel yapılar, somut kültürel miras gibi cansız,
- Ekonomik, toplumsal ve politik koşullar, somut olmayan, yaşayan kültürel mirası gibi toplumsal çevreden oluşur.

“Sürdürülebilir turizm anlayışı tüm turizm türlerine uygulanabilir. Kırsal turizm, yayla turizmi, çiftlik turizmi, agro-turizm, yürüyüş, dağcılık, doğa turizmi, doğal yaşam incelemesi, macera turizmi, rafting, kano, kayak, düşük etkili turizm, yumuşak turizm, yavaş turizm, küçük kasaba ve köy turizmi, küçük ölçekli kongre ve konferanslar… gibi ‘alternatif turizm’ adı altında sıralanan türler de “sürdürülebilir turizm” anlayışıyla gerçekleştirilmek zorundadır.

“Diğer yandan artık iyice anlaşılmıştır ki, turizm etkinliği sırasında zarar gören doğal, tarihsel ve kültürel değerler tek bir ulusun, tek bir ülkenin değil, tüm insanlığın malıdır. Bu nedenle sürdürülebilir turizm ülkesel, bölgesel değil, evrensel bir amaçtır.

“Sürdürülebilir turizm bir ülkede turizm ve seyahatleri tüm ülkeye ve 12 aya yaymada, doğal, tarihsel ve kültürel mirasın korunup geliştirilerek gelecek nesillere de sunulmasında tek yoldur.”

Gerçekte “sürdürülebilirlik” kavramı bugün ekonomi, çevre, toplum gibi üç bileşenin iç içe geçmişliği açısından tüm BM alt kuruluşlarında dikkatle ele alınan yaklaşımları zorunlu kılıyor. Rio+20 belgeleri çerçevesinde sürdürülebilir ekonomi, sürdürülebilir kalkınma, sürdürülebilir inovasyon, sürdürülebilir mimari, sürdürülebilir tüketim… tartışmaları, Kurumsal Sosyal Sorumluluk (CSR), Sorumlu Yatırım İlkeleri (PRI) gibi yeni söylemleri gündeme geliyor, turizm alanında ekoturizm, jeoturizm, sorumlu turizm, yeşil turizm, karbon emisyonu… gibi tartışma konuları açılıyor.

DTÖ, sürdürülebilir turizm konusunda özellikle şu şartları zorunlu sayıyor:
- Temel ekolojik süreçleri koruyarak ve doğal miras ile biyolojik çeşitliliğin korunmasına yardımcı olarak turizmin gelişmesindeki kilit unsuru oluşturan çevresel kaynakların en uygun kullanımını sağlamalı,
- Turist kabul eden toplumların sosyokültürel otantikliğine saygı duymalı, onların geleneksel değerlerini, var olan ve yaşayan kültürel mirasını korumalı, kültürlerarası anlayış ve hoşgörüye katkıda bulunmalı,
- Tüm paydaşlara adil şekilde dağıtılan, aralarında turist kabul eden toplumlara sosyal hizmetleri, devamlı iş ve gelir getiren fırsatların da olduğu sosyoekonomik faydaları sağlayarak ve yoksulluğun azalmasına katkıda bulunarak tutarlı ve uzun süreli ekonomik faaliyet sağlamalıdır.

Türkiye şu anda turizm sektöründen kaynaklanmayan sorunlardan dolayı bir kriz dönemi geçiriyor. Bu kriz biraz uzun süreceğe benziyor. “Böylesi bir ortamda sürdürülebilir turizm anlayışı çerçevesinde Türkiye turizmini yeniden biçimlendirebiliriz,” diyen Pekin, konunun tüm taraflarını ciddi biçimde bunun tartışmasını yapmaya davet ediyor.

FEST Travel’ın Mart 2013’te imzaladığı BM DTÖ “Turizm İçin Küresel Etik Kurallar”ı şu adresten okuyabilirsiniz: http://www.festtravel.com/bm-dto-turizm-icin-kuresel-etik-kurallari

www.turizminsesi.com  www.tourismexclusive.com

Metropolis Antik Kenti Kazılarında Cam Üretim Fırını Ortaya Çıkartıldı

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ve Sabancı Vakfı'nın işbirliğiyle Metropolis Antik Kenti’nde sürdürülen 2016 yılı kazı çalışmaları sona erdi 


Kazı çalışmalarında bulunan cam ve seramikler kentin üretim pratikleri ve ticaret hayatına dair yeni ipuçları ortaya çıkardı. Roma Hamamı’nda, havuzların ısıtıldığı ateşlik bölümünden dönüştürüldüğü düşünülen bir cam üretim fırını bulundu. Hamamın diğer kısımlarında da cam üretimi izlerinin görülmesi, Erken Bizans Dönemi’nde işlevini kaybeden hamam yapısının bir Cam Üretim Atölyesi olarak kullanılmış olabileceğini düşündürüyor. Atölyenin konumu ve kiliseye yakınlığı, atölyenin kilisenin kontrolünde kurulduğuna ve kilise ihtiyaçlarının karşılanması amacı ile işletildiğine işaret ediyor. Aşağı Roma Hamamı ve Zeus Krezimos kutsal alanında bulunan ve Ephesos, Knidos, Parion ve Atina üretimi oldukları anlaşılan çok sayıda seramiğin ise Metropolisliler tarafından ithal edilip kullanıldığını gösteriyor. 

Kentte ortaya çıkan yapılar, halkın sosyal hayatı önemsediğini gösteriyor
Seramik buluntuların Metropolis ile diğer bölgelerdeki üretim merkezlerinin etkileşim içinde olduklarının göstergesi olduğuna dikkat çeken Metropolis Antik Kenti Kazı Başkanı Manisa Celal Bayar Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Serdar Aybek “26 yıldır tarihin izlerini sürdüğümüz Metropolis’te bu yıl çalışmalarımız ağırlıklı olarak Aşağı Roma Hamamı-Palaestra’da devam etti. Yaklaşık 6 bin metrekarelik alana kurulu olan Aşağı Roma Hamamı-Palaestra’nın kentin en büyük yapı kompleksi olduğu anlaşıldı. Palaestra ve çevresindeki mozaik döşemeli galeriler, havuzlar ve yeme-içme ile ilgili mekânlar, kentte yaşayanların sosyal hayata değer verdiğini gösteriyor. Burada bu sezon bulduğumuz cam fırını ve cam işçilikli parçalar dönemin sosyal, kültürel ve ticari ilişkileri hakkında önemli ipuçlarına ulaşmamızı sağlayacak.” dedi.

Geçen yıl kazı sezonunda keşfedilen Zeus Krezimos kutsal alanının hatlarının da belirginleşmeye başladığını anlatan Serdar Aybek  “M.Ö. 1.’inci yüzyıla ait olduğu düşünülen kutsal alanın çevresinde bulunan Hıristiyan mezarları ve cenaze töreni ritüellerine işaret eden bulgular, alanın M.S. 13’üncü yüzyıla kadar önemini yitirmediğini gösteriyor. Kutsal alandaki çalışmalar önümüzdeki sezonda yoğunlaşacak.” dedi. Kutsal alanın bulunmasıyla Zeus’a addedilmiş Krezimos sıfatının ilk kez Metropolis’te kullanıldığı anlaşılmıştı.

2016 yılı kazı çalışmalarına dair açıklama yapan Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan “Sabancı Vakfı olarak Metropolis Antik Kenti kazı çalışmalarını destekleyerek, kültürel mirasımıza kazandırmayı amaçlıyoruz. Her sezon daha da derinleşen çalışmalar neticesinde sosyo-kültürel anlamda Metropolis ile ilgili yeni veriler elde ediliyor. Aşağı Roma Hamamı-Palaestrası’ndaki uzun yıllardır devam eden çalışmalarda sona gelindi. Özverili çalışmalarından ötürü Doç. Dr. Serdar Aybek ve ekibine ne kadar teşekkür etsek az... Onların tüm bu çabaları sadece Metropolis’e değil, dönemin uygarlıklarına dair araştırmalara da kaynak sağlıyor.” dedi.

Metropolis Antik Kenti Ören Yeri geçtiğimiz yıl ziyarete açıldı‘Ören yeri’ statüsü kazanan Metropolis, geçtiğimiz yıl ziyaretçilere kapılarını açtı. Antik Kent, İzmir Arkeoloji Müzesi tarafından DÖSİMM (Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü) adına satışa çıkarılan biletler veya müze kart ile gezilebiliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ve Manisa Celal Bayar Üniversitesi adına yürütülen proje, başta Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın önemli katkıları yanında, Sabancı Vakfı ve Torbalı Belediyesi tarafından destekleniyor; MESEDER (Metropolis Sevenler Derneği) ile yurt içi ve yurt dışından farklı üniversiteler de Metropolis’in arkeolojik alan çalışmalarına katkı sağlıyor. Bugüne kadar Türkiye ve dünya arkeoloji dünyasını heyecanlandıran birçok yeni buluntu ve eserin gün yüzüne çıkartıldığı kazılar gelecek sene de devam edecek. 

Eataly Mutfak Atölyesi’nde Burcuna Göre Pişir: Astro Gastro

Burcunuzun Mutfakla Arası Nasıl?
Eataly, yaşamdan ve yemekten daha fazla zevk alabilmek adına misafirleri için yine benzersiz bir deneyim şansı yaratıyor. Ocak ayı itibariyle Eataly Mutfak Atölyesi’nde her ay düzenlenecek “Burcuna Göre Pişir: Astro Gastro” derslerinde sevdikleriniz için hazırlayacağınız sofralarda yemekten alacağınız keyfi astrolojiyle arttırın!

Burcunuzun mutfakla arası nasıl? Sevdiklerinizin burçlarına göre hayran kalacakları lezzetleri hazırlamanın sırları neler? Yemek keyfini bir şölene dönüştürmek için ihtiyaç duyacağınız püf noktalar, yine farklı bir açıyla Eataly Mutfak Atölyesi’nde ele alınıyor. 12 burcun farklı özelliklerinden yola çıkarak gerçekleştirilecek olan workshoplarda, her ayın burcuna özel olarak oluşturulan menü, Eataly Mutfak Atölyesi’nde katılımcılarla beraber hazırlanıyor. Ayın gökyüzündeki konumuna göre değişen tercihlerimizin menü ve sofra seçimleri üzerindeki etkisini öğrenip burçların mutfakla ilişkisini incelemek isteyenler ünlü yemek kitabı yazarı, gastronomi uzmanı Elif Edes Tapan ve astrolog Nigar Bostan ile beraber Eataly Mutfak Atölyesi’ne giriyor.

Ocak’ta Oğlaklar Mutfakta
22 Aralık - 20 Ocak’ta doğan Oğlak’ların sevdiği lezzetlerin ve sofraların anlatılacağı Eataly Mutfak Atölyesi’nde “Burcuna Göre Pişir: Astro Gastro ” workshop’u 13 Ocak’ta başlıyor. Geleneksel aile sofralarını seven Oğlak burcu için başlangıçta Toskana usulü kıtır ekmek ile mantarlı çorba; ana yemekte ıspanaklı lazanya ve fırında elma tatlısının yer alacağı menüde bu enfes tatlara keyifli bir astroloji sohbeti eşlik ediyor.

Eşsiz deneyimleri ve en iyi hediye alternatiflerini yaratan Eataly’de, sevdiklerinizin burcuna uygun olan workshop’a katılarak onların kalbine giden yolların haritasını çıkarabileceğiniz gibi, bu deneyimi farklı bir doğum günü hediye alternatifi olarak da sunabilirsiniz.Ünlü yemek kitabı yazarı, gastronomi uzmanı Elif EdesTapan ve astrolog Nigar Bostan’la keyifli bir astroloji sohbetinin de eşlik edeceği, gastronomi ve astrolojinin buluştuğu bu workshop’ları sakın kaçırmayın!




Dünya turizm sektörünün liderleri EMITT Turizm Fuarı’nda bir araya geliyor!

Turizm dünyası bu fuarda buluşuyor
21’inci kez düzenlenecek olan Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı – EMITT; 26 – 29 Ocak 2017 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek.

Dünyanın en büyük beş turizm fuarı arasında yer alan EMITT, turizm sektörünün geleceğine ışık tutacak ve güncel konuların tartışılacağı panellere ev sahipliği yapacak. Fuarın ilk günü düzenlenecek “Turizmde Yeni Hedefler ve Stratejiler” konulu panelde; Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) Genel Sekreteri Taleb Rifai’nin de aralarında bulunduğu, dünya turizm sektörünün lider isimleri konuşmacı olarak yer alacak.Türkiye’nin lider sektörlerinde lider fuarlar düzenleyen ITE Turkey bünyesinde yer alan EUF – E Uluslararası Fuarcılık tarafından organize edilen Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı – EMITT; 26 – 29 Ocak 2017 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek. 21. kez turizm sektörünün buluşma noktası olmaya hazırlanan EMITT’e; 80 ülkeden 5.000 kurum ve kuruluşun katılması, 60.000 kişinin ziyaret etmesi hedefleniyor. 

Dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanından turizm profesyonellerini, ülkeleri, turizm belde ve kuruluşlarını, ziyaretçilerle buluşturan EMITT, bu yıl da turizm sektöründe bilgi akışı sağlayacak panellere ev sahipliği yapacak. Fuar kapsamında düzenlenecek ilk panel “Turizmde Yeni Hedefler ve Stratejiler” başlığıyla 26 Ocak Perşembe günü saat 14.30’da gerçekleşecek. TÜRSAB Yurtdışı Temsilcisi Hüseyin Baraner’in moderatörlüğünde düzenlenecek panelde; Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) Genel Sekreteri Taleb Rifai, HOTREC Başkanı Susanne Kraus Winkler ve DRV Başkanı Norbert Fiebig konuşmacı olarak yer alacak. 

Fuarın ikinci gününde ise “Özgünlükleriyle Markalaşan Şehirler” paneli saat 14.30’da Atılım Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. İbrahim Birkan’nın moderatörlüğünde gerçekleşecek. Panelin konuşmacıları arasında Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin, Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Beypazarı Belediye Başkanı Tuncer Kaplan ve Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer yer alacak. 

Dünyanın en büyük beş turizm fuarı arasında yer alan EMITT, katılımcılarına uluslararası alanda, yeni satın alma, iş geliştirme, yeni iş ve işbirliği fırsatları sunacak. Katılımcılar, fuar kapsamında yapacakları anlaşmalarla, iş hacimlerini arttırma olanağı bulacaklar. 

EMITT ziyaretçileri ise fuarda seçtikleri tatil destinasyonlarını inceleyebilecek ve bütçelerine uygun olan tatil seçeneklerine karar verebilecek. 28 - 29 Ocak tarihlerinde ziyaretçilere açık olan EMITT’te seyahat severlerin bütçelerine uygun tatil rotaları cazip fiyatlar ve “Erken rezervasyon” kampanyaları ile sunulacak. Ziyaretçiler www.fuardavetiyesi.com adresinden ücretsiz online davetiye alabilecek.

Sivas’ta Hilton Garden Inn açıldı

 Hilton Garden Inn Sivas misafirlerini ağırlamaya başladı
Hilton’un  (NYSE: HLT) orta ölçekli pazarda hizmet veren ödüllü markası Hilton Garden Inn, Türkiye’deki en yeni oteli Hilton Garden Inn Sivas’ı açtı. 148 odalı otel, dünya çapında faaliyet gösteren 700’den fazla Hilton Garden Inn tesisi arasına katıldı.

PrimeMall AVM’ye çok yakın konumdaki Hilton Garden Inn Sivas’tan, Selçuklu ve Osmanlı izlerini taşıyan kentin tarihi ve kültürel merkezlerine, Ulu Cami ve Çifte Minareli Medrese gibi görülmesi gereken yerlere ulaşım çok rahat. Otel aynı zamanda Sivas Nuri Demirağ Havalimanı’na 20 dakikalık mesafede bulunuyor.  Hilton Garden Inn Sivas Genel Müdürü İnan Doğan şöyle dedi:  “Modern tasarımımız ve ideal konumumuzla misafirlerimizi ağırlamak için sabırsızlanıyoruz. Konuklar, otelimizin nefes kesen manzarası eşliğinde hem yerel lezzetlerin hem dünya mutfağının tadını çıkarırken, dileyenler de toplantı alanları ve sunduğumuz hizmetlerden faydalanabilir.” İş sebebiyle seyahat edenler için ideal bir seçenek olan otelde 550 metrekareye yayılan geniş bir toplantı alanı, balo salonu ve gün ışığı alan toplantı odaları bulunuyor. 

Hilton Garden Inn Küresel Başkanı John Greenleaf şunları kaydetti: "Türkiye büyüyen portföyümüz arasına katılan Hilton Garden Inn Sivas’ı açmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. Sivas’ı ziyaret edecek konuklarımıza markamızın imzası memnuniyeti garantisi ile rahat ve huzurlu bir konaklama sunuyoruz.”

Hilton Garden Inn Sivas’ın konukları standart hizmetleri ek olarak otelin her yerinde ücretsiz Wi-Fi, 24 saat açık iş merkezi ve tam teçhizatlı spor salonundan yararlanabiliyor. Garden Grille and Bar® sipariş üzerine hazırlanan kahvaltı ve akşam yemeği, dünya mutfağı ve yerel lezzetlerden oluşan geniş bir seçki ve akşam oda servisi hizmeti veriyor. 24 saat açık Pavilion Pantry®’de ise tatlı çeşitlerinden soğuk içeceklere kadar pek çok atıştırmalık bulunuyor. Tüm odalarda kaliteli malzemeler, markanın imzası temiz ve konforlu yataklar, çalışma masası ve ergonomik sandalyeler yer alıyor.

Hilton’un ödüllü konuk sadakat programı HHonors®, Hilton Garden Inn Sivas’ta da uygulanıyor. Doğrudan, diledikleri bir Hilton kanalından rezervasyon yapan HHonors üyeleri, özel üye indirimi ve ücretsiz standart Wi-Fi gibi avantajların yanı sıra Hilton HHonors uygulaması üzerinden check-in, oda seçimi, Dijital Anahtar gibi dijital hizmetlerden faydalanabiliyor. 

Kadiburhanettin Mahallesi, Toptancılar Cad. No 1, 58030 Merkez adresinde yer alan Hilton Garden Inn Sivas’a +90 346 858 00 00 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz.

İtalyan lezzetlerinin seçkin adresi Da Mario Etiler, “İtalyan Konukseverliği” Sertifikası ile ödüllendirildi

İtalya’nın farklı bölgelerinden yerel lezzetlerle benzersiz bir menü sunan Da Mario, İtalyan Odalar Birliği’nin, tüm dünyada İtalyan konukseverliğini en iyi şekilde sunan restoranları ödüllendirdiği “İtalyan Konukseverliği” (Marchio Ospitalità Italiana) sertifikasını almaya bir kez daha hak kazandı


İtalyan Odalar Birliği (Unioncamere) ve İtalyan Ticaret Odaları işbirliğiyle hayata geçirilen “İtalyan Konukseverliği; Dünyada İtalyan Restoranları” projesi kapsamında, dünya çapında 60 ülkedeki 2 bin restoran, “İtalyan Konukseverliği” sertifikası ile ödüllendirildi. Da Mario Etiler; 2014 yılından sonra, ikinci kez Türkiye’de sertifika almaya hak kazanan 10 İtalyan restoranından biri oldu. Bir İtalyan restoranının “İtalyan Konukseverliği” sertifikası alması için orijinal İtalyan zeytinyağı, tahıl ve makarnanın yanı sıra DOP /IPG gibi gerçek İtalyan ürünleri kullanması, menüsünde orijinal İtalyan şaraplarına da yer vermesi, İtalyan ya da İtalya’daki bir okulda ülke mutfağı ve kültürü üzerine eğitim almış olan uzman şeflerle çalışması, tipik bölgesel mutfakların esaslarına uyması ve iç mekan tasarımında İtalyan stilini çağrıştırması şartı aranıyor.

Etiler
Adres: Dilhayat Sk. No:7 Etiler
Telefon: 0212 265 15 96

Kalamış
Adres: Fenerbahçe Mahallesi, Fener Kalamış Yolu No: 40 Kalamış
Telefon: 0216 348 23 38