14 Nisan 2021 Çarşamba

GEYİKLİ ZEYTİNYAĞI MARKALAŞIYOR

TURİZMİN SESİ

Geyikli Bölgesi’nin önde gelen zeytinyağı üreticilerinden Olivoyage Zeytinyağları markasının kurucusu Oya Zingal, Geyikli Zeytinyağı’nın, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından verilen resmi coğrafi işaret onayını almasının Geyikli Zeytinyağları’nın markalaşma süreci için son derece önemli olduğunu ve bunun sadece üreticilere değil tüm bölgeye ekonomik fayda sağlayacağını söyledi.


Türkiye’deki kaliteli zeytinyağı üretiminin önemli merkezlerinden biri olan Geyikli bölgesine özgü Geyikli Zeytinyağı’nın geçtiğimiz günlerde Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından verilen resmi coğrafi işaret onayını alarak markalaşma yolunda önemli bir adım atması bölgede büyük heyecan yarattı. 2019 yılı verilerine göre Çanakkale’de toplam 307.257 dekar alanda zeytinlik bulunuyor. Bu zeytinliklerin yaklaşık yüzde 30,33’ünü kapsayan Geyikli yöresi ise zengin aromalı zeytinyağları ile Türkiye’deki önemli kaliteli zeytinyağı üretim merkezlerinden biri.

Geyikli’deki zeytinliklerden toplanan zeytinlerden üretilen zeytinyağlarının yüksek kalitesi ve ayırt edici bir özelliğe sahip olması birkaç nedene bağlanıyor. Bunlardan biri coğrafi bölgenin Akdeniz iklimiyle Karadeniz arasında bir geçiş iklimi özelliği göstermesi ve yıl boyu değişik şiddetlerde ve yönlerde rüzgâr alması. Ayrıca açık denizden gelen yüksek oranda oksijen ve iyot içeren havanın etkisiyle bölgede yetişen zeytinler, yavaş ve geç olgunlaşıyor. Zeytinlerin yavaş olgunlaşması ise aroma bileşenlerinin daha zengin ve yoğun bir şekilde sentezlenmesini sağlıyor.

Geyikli Bölgesi’nin önde gelen zeytinyağı üreticilerinden Olivoyage Zeytinyağları markasının kurucusu Oya Zingal yaptığı değerlendirmede Geyikli Zeytinyağı’nın coğrafi işaret onayı almasının markalaşma süreci açısından çok önemli olduğunu vurgulayarak,  bu durumun sadece üreticilere değil tüm bölgeye ekonomik fayda sağlayacağı görüşünü dile getirdi.

Geyikli’nin çok özel bir destinasyon olduğunu belirten Oya Zingal, “ Toprağın bize cömertçe sunduğu zeytinler coğrafi özellikler ve iklim şartlarının da etkisi ile özenli ellerde çok yüksek kalitede bir zeytinyağı haline geliyor. Coğrafi işareti çok önemsiyorum ve son derece umutlu bir gelişme olarak değerlendiriyorum.” dedi.  Yerel üretimin ve kırsal kalkınmanın desteklenmesinin aynı zamanda geleneksel üretim bilgisinin korunması açısından da çok kıymetli olduğuna değinen Oya Zingal “Coğrafi işaretler, üreticiye pazarlama konusunda destek sağlamanın yanı sıra tüketiciye de kalite güvencesi veriyor. Bir sonraki adım olarak uluslararası tescillerin alınmasının ihracat gücümüze çok olumlu katkılar sağlayacağını düşünüyorum ” şeklinde konuştu.

Geyikli Zeytinyağı’nın coğrafi işaret onayı almasının Geyikli için büyük önem taşıdığına dikkat çeken Geyikli Belediye Başkanı “Mevlüt Oruçoğlu“ ise konuyla ilgili olarak,
“ Uzmanlar Geyikli Zeytinyağı’nın  dünyanın en kaliteli zeytinyağları kategorisinde olduğu konusunda görüş birliğinde. Çok şanslı bir coğrafyada yaşıyoruz ve bu şansı en doğru şekilde kullanmakla sorumluyuz. Zeytinyağımız yüksek katma değeri ile hem ulusal hem uluslararası pazarlarda çok ciddi bir potansiyele sahip. Coğrafi işaret, bu potansiyelin her anlamda en doğru şekilde değerlendirilmesi, bölge üreticilerinin ürettiği kaliteli ürünlerin pazarda hak ettiği değeri bulması açısından son derece önemli. Coğrafi işaret tanıtım anlamında da elimizi güçlendiren önemli bir faktör. Zeytinyağımızın markalaşmasını desteklemek için elimizden geleni yapacağız. Geyikli Belediyesi olarak bu seneki hasat şenliğini 4 günlük bir zeytin festivaline dönüştürmeyi hedefliyoruz.” dedi.



12 Nisan 2021 Pazartesi

600 bin Çankırılıya ‘dönün’ çağrısı

TURİZMİN SESİ


Çankırı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hayrettin Çelikten, OSB’lerinde 6’ncı bölge teşvik imkânlarının sunulduğu Çankırı’da yatırımların arttığını belirterek, özellikle Ankara ve İstanbul’a göçen hemşerilerine ‘Şehrinize dönün’ çağrısı yaptı. Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) her hafta bir Anadolu şehrini gündeme getirdiği ‘Türkiye Ekonomiyi Konuşuyor’ programında bu kez Çankırı konuşuldu. EGD Başkanı Celal Toprak ve EGD Temsilciler Koordinatörü Şener Meral’in moderatörlüğünde görüntülü platformda yayınlanan programda Çankırı Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Hayrettin Çelikten gazetecilerin sorularını yanıtladı.


OSB’LER 6’NCI BÖLGE TEŞVİKLERİNDEN YARARLANIYOR

Çankırı TSO Başkanı Çelikten, geçmişte gelirini sadece tarım ve hayvancılık sektöründen elde eden Çankırı’nın bölgesel teşvikler sonrası önemli miktarda sanayi yatırımı aldığını, son dönemde turizmde de önemli atılımlar yapıldığını söyledi. İş imkânlarının kısıtlı olduğu dönemde Çankırı’nın başta İstanbul ve Ankara’ya olmak üzere birçok kente göç verdiğini hatırlatan Çelikten, “Şimdi hemşerilerimize hem yatırım yapmaları hem de kendi şehirlerinde çalışmaları için çağrıda bulunuyoruz. 4’ü aktif olmak üzere 6 OSB’mizde yatırımlar hızla artıyor. 2 bin kişiye yakın istihdam sağlayan bir Japon markasından yatırım aldık. Bu yatırım uluslararası yatırımları da özendirir nitelikte. 6’ncı bölgenin teşvik imkânlarından yararlanan şehrimizde yatırım ve bu yatırımlarda çalışmak üzere hemşerilerimize ‘Şehrinize dönün’ çağrısı yapıyoruz. Bunun için yerel yönetimimizin konut ve altyapı üretmesini talep ediyoruz” dedi.

ANKARA ARTIK ÇARŞI DEĞİL PAZAR  

Çankırı’nın 400 kilometrekarelik daire içerisinde Türkiye’nin yüzde 50 nüfusa sahip bölgesine hitap edebildiğini anlatan Çelikten, “Geçmişte Ankara’yı çarşı olarak gören bir Çankırı vardı. Bugün Ankara’yı ürettiklerimizi satacağımız pazar olarak görüyoruz. Örneğin kereste ve mobilya sektöründeki 60 bin işletme Başkent için sıkıntı yaratmaya başladı. Biz bunların Çankırı’ya taşınmasına talibiz” diye konuştu.

YERELDEN KONUT, MERKEZDEN DEMİRYOLU TALEBİ

Çankırı’da ihracatın son 10 yılda 18 milyon dolardan 262 milyon dolara çıktığına vurgu yapan Çelikten, şehirdeki sanayi kuruluşlarında çalışmak üzere dışarıdan 3 binin üzerinde çalışanın her gün servislerle gidiş-geliş yaptığını, bunun da üretimi olumsuz etkilediğini belirterek, “Konut üretimini artırmak zorundayız. Yanı sıra ürettiğimiz ürünleri limanlara karayoluyla ulaştırıyoruz. Bu da ihracatçımızın maliyetlerini hayli arttırıyor. Demiryolunu etkin kullanarak limanlara ulaşımı sağlayacak düzenleme için DDY ile görüşmelerimiz sürüyor. Ekonomi yönetiminden bu alanda öncelik bekliyoruz. Sanayinin yanı sıra son yıllarda turizmde de önemli mesafeler kat ettik. Tuz mağaraları, kaplıcalar, otantik evler, yamaç paraşütü gibi özelliklerimizi ön plana çıkararak turizmden de gelir elde etmeye başladık. Şehrimizi daha çok tanıtarak gelir çeşitliliği sağlamayı hedefliyoruz” diye konuştu. 

8 Nisan 2021 Perşembe

Park Dedeman Kastamonu Açıldı

Dedeman Hotels & Resorts International’ın yeni oteli “Park Dedeman Kastamonu” hizmete açıldı. 

Turizm sektöründe yarım asrı aşkın tecrübesiyle misafirlerini ‘Geleneksel Dedeman Misafirperverliği’ ile ağırlayan “Dedeman Hotels & Resorts International”, yeni otelini Kastamonu’da açtı. Park Dedeman markası ile Kastamonu’da 5 Nisan 2021 tarihi itibariyle hizmet vermeye başlayan otel, yüksek yatak ve toplantı odası kapasitesi ile iş dünyasının beklentilerinin yanı sıra, bölgenin düğün ve kongre salonu ihtiyacını da karşılayacak. 

            


KAS Proje İnşaat ve Yatırım A.Ş. tarafından hayata geçirilen KastaMall Alışveriş Merkezi ve Rezidans Karma Projesi içinde yer alan Park Dedeman Kastamonu, bu konumu ile konuklarına modadan yeme içmeye kadar, geniş bir yelpazede hazırlanmış modern mağazalardan faydalanma imkânı da sunacak. Ankara ve İstanbul istikametinden şehre girişte bulunan kavşakta yer alan, havaalanına 11 km, Ilgaz Kayak Merkezi’ne ise 35 km uzaklıkta bulunan Park Dedeman Kastamonu, şehir, orman ve Ilgaz Dağı manzaralı toplam 150 odası, 300 yatak kapasitesi ve 1.100 metrekare toplantı ve etkinlik alanı ile bölgenin ilk ve tek uluslararası markalı oteli olarak misafirlerini ağırlayacak.


Dedeman kalitesi ile konuklarını ağırlayan Park Dedeman otellerine bir yenisini daha eklemenin heyecanını yaşadıklarını belirten Dedeman Hotels & Resorts International Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman, zincirin yeni halkası ile ilgili olarak; “Yeni otelimizi 2018 yılında ‘Türk Dünyası Kültür Başkenti’ seçilen Kastamonu’da açmış olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Park Dedeman Kastamonu, bölgenin ilk ve tek uluslararası markalı oteli olma özelliğini taşıyor. Yer aldığımız her bölgede olduğu gibi Kastamonu’da da Dedeman markası olarak bölgenin kültür turizmini artırmak ilk önceliğimiz olacak. Bu misyon ile çalışmalarımız devam ederken, bugün itibariyle misafir ağırlamalarımız ve rezervasyonlarımız başladı” dedi. 

Ali Yıldız: “Dedeman markası hem projemize hem ilimize büyük değer katacaktır”
KAS Proje İnşaat ve Yatırım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yıldız, Park Dedeman Kastamonu’nun hizmete girmesi ile ilgili; “KastaMall projemiz sadece bölgeyi değil çevre illeri de besleyecek karma bir yapıya sahip. Konaklama hizmetinin yanında, toplantı, kongre, yemek, nikâh, düğün salonları ve spor salonları ile hizmet verecek Park Dedeman Kastamonu, bölgeye ve dolayısıyla çevresine her anlamda bir farklılık getirecek. Kalite ile özdeşleşen Dedeman markasının ilimiz ve projemizde yer almasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Park Dedeman Kastamonu, KastaMall projesine de büyük değer katacaktır” dedi.   Bölgenin en büyük salonuna sahip olan Park Dedeman Kastamonu’da, 600 kişilik balo salonuna ek, farklı ölçülerde 5 toplantı odası, fitness salonu, kapalı yüzme havuzu, sauna, hamam ve masaj salonları da yer alıyor. Bölgedeki yatak kapasitesine katkı sağlayacak olan “Park Dedeman Kastamonu”, özellikle kongre, nişan, düğün ya da iş sebebiyle gelen grupların Kastamonu’da konaklamasına fırsat yaratacak.

Kültürel ve doğal güzellikler Kastamonu’da iç içe
Yaklaşık 375 bin nüfusa sahip Kastamonu, tarihi, kültürel yerleri ve doğasıyla ilgi çekiyor. Yüzde 65'i ormanla kaplı, geniş flora ve faunaya sahip olan Kastamonu, aynı zamanda çeşitli yaban hayvanlarına ev sahipliği yapıyor. 170 kilometrelik kıyısıyla Karadeniz’in en uzun sahil şeridinin bulunduğu Kastamonu, dünyanın en önemli kanyonlarından biri olan Valla Kanyonu, dünyanın en büyük mağaralarından Ilgarini Mağarası, Gideros Koyu ve şelaleleri gibi doğal zenginlikleriyle biliniyor.



25 Şubat 2021 Perşembe

Elite World Sapanca’nın bahçesinde kamp ateşi keyfi

Elite World Sapanca Convention & Wellness Resort, misafirlerine farklı ve keyifli deneyimler yaşatmaya devam ediyor. 



Elite World Sapanca Convention & Wellness Resort’un bahçesinde kurulan kamp ateşi alanı Bonfire misafirlerin slow müzik eşliğinde, seçkin menüsü, nefis atıştırmalıkları, sosyal mesafeye uygun oturma düzeni ile romantik bir gece geçirmelerini sağlıyor.  Doğanın huzur veren atmosferinde ayrıcalıklı hizmetleri ile dikkat çeken Elite World Sapanca Convention & Wellness Resort, misafirlerine farklı ve keyifli deneyimler yaşatmaya devam ediyor. 

elite-world-sapanca.jpgElite World Sapanca’nın bahçesinde, relax havuzun kenarında oluşturulan kamp ateşi alanında konumlandırılan Bonfire; ormanın hemen yanı başında, yıldızlarla dolu muhteşem gökyüzü eşliğinde misafirlerinin içini ısıtıyor. Bonfire; cuma ve cumartesi günleri 17:00 – 22:00 saatleri arasında, hava durumuna göre yakılan kamp ateşinin çevresinde, slow müzik eşliğinde, seçkin şarap menüsü, ödüllü Executive Chef Mithat Yalçınkaya’nın ekibiyle hazırladıkları nefis atıştırmalıkları, hijyen kuralları ve sosyal mesafeye uygun oturma düzeni ile Elite World Sapanca misafirlerin keyifli zaman geçirmelerini sağlayacak. 


Turlarda Yeni Trend

TURİZMİN SESİ


Yaklaşık bir yıldır operasyon hazırlıkları yapan Tatil Küpü bu sezona hızlı bir giriş yapacak gibi görünüyor. Pandemi döneminde dahi yatırım hızını kesmeyen birkaç acentadan biri olan Tatil Küpü yurtiçi tur organizasyonları üzerine yoğun bir çalışma yürüttü. Günübirlik turlardan Karadeniz turlarına, Gap turlarından Ege Akdeniz turlarına kadar bir çok organizasyonda erken rezervasyon satışlarına başlayan bu operatör Ankara çıkışlı turlarda bu yıl adından oldukça fazla söz ettirecek.


Kusursuz Doğu Karadeniz Turları

Operatörün ‘Hazırsanız Gidelim’ sloganı ile çıktığı bu yolda en iddialı olduğu bölgelerden biri Karadeniz bölgesi. Doğu Karadeniz turlarında geçtiğimiz sezonu %100 müşteri memnuniyeti ile sonlandıran Tatil Küpü bu yıl bölgeye daha kuvvetli bir girişe hazır. Bu sezon geçtiğimiz sezondan farklı olarak bu turlara Şahinkaya Kanyonu gezisi de eklenmiş. Ayrıca bu sezon turlarını kendi özel tur otobüsleri ile yapacaklarının bilgisini de buradan paylaşalım.

Operatör bu turları Türkiye’nin 81 ilinden çıkış sağlayacak şekilde organize etmiş. Yaklaşık 20 ilden otobüslü Karadeniz turu sunarken geride kalan illere uçaklı Doğu Karadeniz turu satışa sunulmuş. Ayrıca uzunlukları açısından da iki farklı tur seçeneği bulunuyor.

Güneydoğu Turları

Güneydoğu turları için özel bir ekibi görevlendiren Tatil Küpü bölgedeki konaklama problemini çözmek için oldukça yoğun bir çaba sarf etmiş. Fiyat politikası olarak büyük tur operatörlerine kıyasla oldukça uygun Gap turları bulunuyor. Otel kalitesi ise dört yıldız olarak belirlenmiş. Bölge rehberlerinden en deneyimli profesyonel kokartlı rehberlerin bu operatör ile anlaşmalarını tamamlamışlar gibi görünüyor.

Gap turlarında da bir çok seçenek sunulmuş. Yaklaşık 22 ilden otobüsle Gap turu sunulurken diğer illere uçaklı seçenekler hazırlanmış. Uçaklı Gap turlarında standart fiyat yerine farklı bir politika izlenmiş. Her şehir için farklı fiyat sunulması için uçak bileti tur fiyatlarına dahil edilmemiş.

Günübirlik Tur Organizasyonları

Tatil Küpü günübirlik turlar ile misafirlerine ilk deneyimlerini sunmaya hazırlanıyor. Bir tanışma turu olarak değerlendirdikleri bu turlar için bir çok farklı hizmetlere imza attıklarını bildiren yönetim kadrosu bu yıl Ankara’nın bu farkı hissedeceğinde iddialı. Günübirlik tur seçeneklerini şimdilik sadece Ankara’ya sağlayan bu operatör, İstanbul çıkışlı günübirlik turlarda da İstanbul şubesinin açılması ile adından söz ettirecek gibi görünüyor. İstanbul şubesi hazırlıklarına başladıklarını da buradan haber vermiş olalım.

Günlük turlarda bu yıl Tatil Küpü nasıl bir yenilikle gelecek hep birlikte göreceğiz.

Haftasonu Turları

Haftasonu turları olarak adlandırdıkları 2 günlük turlarda Tatil Küpü Şile Ağva turları, Pamukkale Salda turları, Kapadokya turları, Batı Karadeniz turları, Abant turları, Bursa Çanakkale turları ve İstanbul turları sunuyor. Kış dönemi kayak turları arasında ise bir gece konaklamalı Uludağ turları, Ilgaz turları, Davraz turları, Erciyes turları ve Kartalkaya turları bulunuyor.

Haftasonları gezmeyi çok seven Ankaralılar için hazırlanan Ankara çıkışlı turlar ile kusursuzu hedefleyen Tatil Küpü ile Ankara farklı bir deneyime imza atacaktır. En yakın zamanda hafta sonu turlarını İstanbul’da da göreceğiz.

www.tatilkupu.com

İngiliz Turistlerin tercihi Türkiye oluyor

İngiltere Başbakanı Boris Johnson'ın koronavirüs önlemlerini aşamalı olarak kaldırma planını açıklamasının ardından İngiltere’den Türkiye’ye gelen tatil rezervasyonlarda da bir artış yaşanmaya başlandı. Türk turizminin önde gelen seyahat acenteleri arasında yer alan Touristica’nın Yönetim Kurulu Başkanı Burak Tonbul, İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın yaptığı açıklamalardan sonra bu pazarın özelinde bir nebze olsun belirsizlik ortadan kalktığını ve İngiltere’den gelen rezervasyonlarda bir artış yaşadığını söylüyor.


Touristica Yönetim Kurulu Başkanı Burak Tonbul: “İngiltere pazarında belirsizlik ortadan kalktı” 

İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın Covid-19’a karşı uygulanan kısıtlamaları ile ilgili takvimi açıklaması ile birlikte Türkiye’nin İngiltere pazarındaki beklentilerinin arttığını söyleyen Touristica Yönetim Kurulu Başkanı Burak Tonbul konuyla ilgili şu açıklamaları yaptı: “Başbakan Boris Johnson’ın yaptığı açıklamalar bu pazardaki belirsizlikleri bir nebze olsun ortadan kaldırdı. Turizm sektörünün önündeki en önemli negatif etken belirsizliktir. İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın yaptığı açıklamalardan sonra bu pazarın özelinde bir nebze olsun belirsizlik ortadan kalktı. Bu durum İngiliz turistlerin önlerindeki takvimi hazırlamalarına imkan tanıyacak. Bunu çok pozitif buluyoruz” dedi. 

 “Bu pazarda ciddi bir artış bekliyoruz”

İngiltere pazarının en erken rezervasyon yapan pazarlardan biri olduğunu ifade eden Tonbul, “Bu belirsizliğin ortadan kalkmasıyla tüketicinin yaz tatiline karşı gösterdiği ilgiyi de görüyoruz. Bu duruma biraz gerçekçi bakmak lazım. Ortada netlik olsa da İngiltere’de sezonun başlama tarihi 17 Mayıs olarak açıklandı. Açıklanan tarih, sezonun içinde olan bir tarih. 2019’a göre bir karşılaştırma yapmak doğru olmaz fakat 2020 yılına göre bu pazardan ciddi bir artış bekliyoruz. Şöyle bir durum da söz konusu. Yapılan açıklamalarda 12 Nisan’da tekrar bir değerlendirme yapılacağının altı çiziliyor. İngiltere’deki iyileşmeler göz önüne alındığında 12 Nisan’da yapılacak yeniden değerlendirmeler sonucunda tarih öne çekilirse İngiltere’de sezona erken başlayabiliriz” şeklinde konuştu.

“Yatırım için de geliyorlar”

İngiltere’nin Türkiye’ye yılda 2.6 milyon turist gönderdiğini belirten Burak Tonbul, açıklamalarına şöyle devam etti: “İngiltere, Türkiye’ye en çok turist gönderen üçüncü ülke konumundadır. İngiltere, Türkiye içinde belirli bir destinasyonu değil Dalaman, Antalya, Bodrum, İzmir ve İstanbul gibi birbirinden farklı destinasyonları besliyor. Bu noktada İngiltere kendisini turist aldığımız diğer ülkelerden ayrıştırıyor. Ayrıca İngiliz turist Türkiye’ye yatırımcı olarak da geliyor. İngilizler Türkiye’yi ikinci evleri gibi görüp ev de satın alıyor ve bütün yaz aylarını bu evlerinde geçiriyor. Takvim belirlendiği ve tahmin edildiği gibi işlerse İngiliz pazarındaki pozitif etkinin devam edeceğini düşünüyoruz.”

Güvenli Turizm Sertifikası’nın etkisi

İngilizlerin Türkiye’nin uyguladığı Güvenli Turizm Sertifikası ve alınan önlemleri de dikkate aldığını söyleyen Burak Tonbul, “Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’un pandeminin başlamasından sonra üzerinde hassasiyetle durduğu bu sertifika turizm için çok önemli bir nokta. Sadece İngiltere pazarı için değil tüm pazarlar için faydalı bir çalışma. İnsanlar, kendilerini güvende görecekleri yerlerde tatil yapmak için hazırlıyor. Önemli olan bir diğer konu ise İngiltere Brexit dönemi sonrasında Türkiye ile birçok önemli anlaşma imzaladı. Bu anlaşmalar neticesindeki iyi ilişkiler turizme de yansıyacaktır” dedi. 

Burak Tonbul:“İngilizlerin kültür turlarına ilgisi artacak”

İngiliz turistlerin kültür turlarına olan ilgisinin de yoğun olduğunu söyleyen Burak Tonbul, “İngiltere, Türkiye’deki birçok tatil imkanından yararlanan, bilinçli bir tüketici profili çiziyor. Türkiye’de Mavi Yolculuk rotalarına baktığınız zaman en fazla yurt dışından müşteri aldığımız ülke İngiltere. Kültür turlarında İngiltere’nin önemli markaları var. İngiltere ile Türkiye arasındaki uçuş frekansları arttıkça İngilizlerin kültür turlarına ilgisi artacaktır. Buna dair bir rakam veremem ama müşteri alışkanlıklarına bakarsak başta Göbeklitepe, Kapadokya ve Truva gibi önemli değerlerimizin yurt dışındaki algısı arttığı zaman İngiliz turistlerin Türkiye’deki kültür turlarında ciddi hareketlilik bekliyoruz” diye konuştu.  

“Bizim de atmamız gereken adımlar var”

Burak Tonbul, son olarak şunları söyledi: “Tüm bu gelişmeler bizim için her şeyin çözüldüğü anlamına gelmiyor. İngiltere’nin belirtmiş olduğu tarihlerde seyahat izni verilecek olan ülkelerin içinde Türkiye’nin de ilk andan itibaren yer alabilmesi için turizm çalışanlarının aşılanması, Antalya, Dalaman, Bodrum, Aydın ve İzmir başta olmak üzere İngiltere şehirleri ile güvenli seyahat koridorunun oluşturulması ve sürecin içerisinde de seyahat edenlerin nasıl bir prosedüre tabii olacaklarının belirlenmesi gerekmektedir. Tüm bunlar bizim için seyahatlerin başlama tarihi konusunda sadece İngiltere’den değil tüm diğer kaynak pazarlardan da turizm hareketinin başlamasında öncelik almamızı ve rakiplerimize göre daha erken başlamamızı sağlayacaktır.”

Halkbank’tan ‘TÜRSAB Üyesi Seyahat Acentalarına Destek Paketi’ 

TURİZMİN SESİ


Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Halkbank ile anlaştı. Belgelerini teminat olarak gösteren TÜRSAB üyesi seyahat acentelerine 100 bin TL kredi sağlanarak Halkbankasının bir çok işleminden de yararlanacak. Turizm sektörü, Covid-19’un neden olduğu küresel düzeydeki kısıtlamalar nedeniyle en çok etkilenen sektörlerden biri oldu. Sektörün yaşadığı sıkıntıları aşmak amacıyla Halkbank ile Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) arasında bir protokol imzalandı. Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ve TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya tarafından imzalanan protokol uyarınca, TÜRSAB üyesi seyahat acentalarının finansman ihtiyaçları uygun şartlarla karşılanacak. 

tursab-uyesi-seyahat-acentalarina-destek-paketiturkiye-seyahat-acentalari-birligi-tursab-halkbank-genel-muduru-osman-arslan-tursab-yonetim-kurulu-baskani-firuz-baglikaya.jpg

Pandeminin yaygınlaşmasını durdurmak ve salgını kontrol altına almak amacıyla neredeyse tüm ülkeler, önlem amaçlı seyahat ve sokağa çıkma kısıtlamaları uygulamaya koydu. Seyahat hareketliliğinin azalması, küresel düzeyde turizm sektörünün olumsuz etkilenmesini beraberinde getirdi. Halkbank ve Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), yaklaşan turizm sezonu öncesinde söz konusu olumsuzluğun etkilerini azaltmak için bir protokol imzaladı. 

Protokol doğrultusunda oluşturulan “TÜRSAB Üyesi Seyahat Acentalarına Destek Paketi” ile seyahat acentalarının finansman ihtiyaçlarının uygun şartlarla karşılanması amaçlanmaktadır. Destek paketi, işletmelerin nakit ve gayrinakit ihtiyaçlarına yönelik 100 bin TL’ye kadar finansman desteğinin sağlanmasını öngörmektedir.

Buna göre seyahat acentalarına

•    Ticari faaliyetlerinde kullanmak üzere 6 ay Anapara Ödemesiz Dönemli 36 aya kadar vadelendirilebilecek 95 bin TL’ye kadar Nakit İşletme Kredisi sunulacak. 
•    Asgari 5 bin TL limitli Paraf KOBİ Kredi Kartı tahsis edilecek. Firma ihtiyaç ve talebine göre Paraf KOBİ Kart limiti 100 bin TL’ye kadar çıkartılabilecek. 
•    İşletme sermayesi ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla 20 bin TL’ye kadar limitli Ticari Kredili Mevduat Hesabı (Dost Hesap) sağlanacak.  
•    Azami 95 bin TL limitli ve azami 1 yıl vadeli TL Teminat Mektubu düzenlenmesi imkanı sunulacak. 
•    Paketten yararlanan acentalara, Halkbank dijital kanallarından ücretsiz EFT/Havale imkanı sağlanacak.

TÜRSAB Üyesi Seyahat Acentalarına Destek Paketi’nin, acentaların turizm sezonu öncesi hazırlık süreçlerine destek sağlaması ve paketten 10 bine yakın seyahat acentasının faydalanabilmesi hedeflenmektedir.

İşbirliği protokolü, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ve TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya tarafından imzalandı. İmza törenine Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran da katılım sağladı.


“Turizm sektörümüze güveniyoruz”

İmza töreninde konuşan Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, “Biz turizm sektörümüze güveniyoruz. Halkbank olarak daha önce de ‘KGF teminatlı Turizm Destek Paketi’mizi devreye sokmuştuk. Şimdi ise sektörün en önemli paydaşlarından olan seyahat acentalarına destek vermeye odaklanıyoruz” diye konuştu. Arslan, “Turizmin geleceğine yönelik pozitif ve umut yüklü bir bakış açımız var. Covid-19 aşı çalışmalarına ilişkin başarılı sonuçların ortaya çıkması, ülkelerin vatandaşlarını aşılayabilmek için gösterdiği üstün gayretler, ayrıca seyahate yönelik Türkiye dahil tüm ülkelerde oluşan yoğun istek, 2021 yazını turizm sektörü açısından hareketli geçireceğimize işaret ediyor” dedi.


“Halkbank bize elini uzattı”

TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya ise Halkbank’ınturizm sektörüne olan güvenini bu kredi paketiyle gösterdiğini söyledi.

tursab-uyesi-seyahat-acentalarina-destek-paketiturkiye-seyahat-acentalari-birligi-tursab-halkbank-genel-muduru-osman-arslan-tursab-yonetim-kurulu-baskani-firuz-baglikaya-002.jpg

Bağlıkaya, “Pandemi sürecinde dünya genelinde en büyük zararı turizm sektörü görürken, sektörün lokomotifi konumundaki seyahat acentaları en çok etkilenen kesim oldu. Seyahatlerin askıya alınması ve tüketicilerin iade talepleri, seyahat acentalarını bir anda nakit akışı açısından beklemedikleri bir sıkıntı ile baş başa bıraktı.

tursab-uyesi-seyahat-acentalarina-destek-paketiturkiye-seyahat-acentalari-birligi-tursab-halkbank-genel-muduru-osman-arslan-tursab-yonetim-kurulu-baskani-firuz-baglikaya-001.jpg

Bu soruna çözüm bulmak için gerçekleştirdiğimiz temaslar neticesinde Halkbank, çağrımıza yanıt verdi ve bize elini uzattı. Halkbank’ın oluşturduğu destek paketi sektörümüzün yeniden hareketlenmesi, toparlanması ve yükselişi için büyük bir katkı sağlayacaktır. Seyahat acentalarının önünün açılması, pazarlama alanında katkı verilmesi ve her şeyden öte moral desteğinin sağlanması büyük önem taşıyor. Bu bakımdan Halkbank tarafından sağlanan destek, çok özel bir anlam ifade ediyor” diye konuştu. 

22 Şubat 2021 Pazartesi

Bursa Trio Suites Hotel'in Genel Müdürü Gökhan Aktaş Oldu

TURİZMİN SESİ


Antalya ve çevresindeki otellerde hizmet veren Gökhan Aktaş Ankara Meyra Palace Hotel’de Genel Müdürlük görevini icra ediyordu. Şimdi ise, Bursa Trio Suites Hotel & Eğlence ve Yaşam Merkezi’ne Genel Müdür olarak atandı. Turizm camiasının değerli yöneticilerinden Gökhan Aktaş Antalya’da beş yıldızlı resort otellerde edindiği tecrübeler ile yöneticilik yaptıktan sonra Ankara’da şehir oteli yöneticiliği tecrübesi edindi. Şimdi ise Bursa Nilüfer‘de faaliyet gösteren Trio Suits Hotel & Eğlence ve Yaşam Merkezi’nde 21 Şubat 2021 tarihi itibari ile genel müdür olarak göreve başladı.

bursa-trio-suites-hotel-eglence-ve-yasam-merkezine-gokhan-aktas-genel-mudur-olarak-atandi.jpg

Bursa Trio Suites Hotel & Eğlence ve Yaşam Merkezi Genel Müdürü Gökhan Aktaş; “Sevgili dostlarım bir süre ara verdiğim mesleğime Bursa Trio Suites Hotel & Eğlence ve Yaşam Merkezi Genel Müdürü olarak yeniden başlıyorum. Resort Otel ve Şehir Oteli Yöneticiliği tecrübelerime bir de Eğlence ve Yaşam Merkezi tecrübesi ekleyeceğim. Meslek hayatımda bana bu güne kadar vermiş olduğunuz desteğinize şimdi daha çok ihtiyacım var. Hepinizi en kalbi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum” diyerek göreve başladığını belirtti.

bursa-trio-suites-hotel-eglence-ve-yasam-merkezi-gokhan-aktas-bursa.jpg

bursa-trio-suites-hotel-eglence-ve-yasam-merkezine-gokhan-aktas-genel-mudur-olarak-atandi-001.jpg

bursa-trio-suites-hotel-eglence-ve-yasam-merkezine-gokhan-aktas-genel-mudur-olarak-atandi-002.jpg

bursa-trio-suites-hotel-eglence-ve-yasam-merkezi-gokhan-aktas-bursa-001.jpg

bursa-trio-suites-hotel-eglence-ve-yasam-merkezi-gokhan-aktas-bursa-002.jpg

Trio Yaşam Merkezi içerisinde sizlere eşsiz bir deneyim sunuyor

İstanbul – İzmir Otoyol bağlantılarının merkezinde, İDO Feribot İskelesi’ne 25 km, şehir merkezine 10 km, Uludağ Üniversitesi’ne 2 km. mesafede olan Trio Suites’e ulaşım çok kolay.Kentin en önemli sanayi bölgeleri olan; Hasanağa ve Kayapa Sanayi Bölgesi’ne 8 km, Nilüfer ve Bursa Organize Sanayi Bölgesi’ne 12 km, Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’ne 26 km mesafede yer almaktadır.

WEB MEDYA - Turizmin Sesi tarafından üretilen, http://www.turizminsesi.com/ sitesinde yer alan bütün yazılar, materyaller, resimler, ses dosyaları, animasyonlar, videolar, dizayn, tasarım ve düzenlemelerimizin sitemizin yazılı izni olmaksızın ticari olarak herhangi bir şekilde kopyalanamaz, dağıtılamaz, değiştirilemez, yayınlanamaz. İzinsiz kullanım yapılamaz. Aksi taktirde ADA Hukuk Bürosu yetkilidir.

20 Şubat 2021 Cumartesi

Kemer Antalya’nın yine gözde destinasyonu olacak

TURİZMİN SESİ


Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Mart ayı sonunda başlayacak olan normalleşme süreci ile Nisan ayı gibi bölgede turizmde bir hareketlenmenin başlamasını beklediklerini söyledi. Topaloğlu, Kemer Belediyesi olarak kış döneminde pandemiye rağmen projelere ara vermeden devam ettiklerini ve Kemer’i turizm sezonuna hazırladıklarını ifade etti.


Kemer yine Antalya’nın gözde destinasyonlarından birisi olacaktır

Zor bir süreçten geçtiklerini ancak bu süreci alınan önlemlerle hep birlikte aşacaklarına inandıklarına değinen Başkan Topaloğlu, “Hiç beklemediğimiz bir virüs ile geçtiğimiz bir yılı pandemi şartları içinde tamamladık. Pandeminin tüm olumsuzluklarına rağmen çalışmalarımıza ara vermedik ve projelerimizi hayata geçirmeye devam ettik. Kemer’i yaz sezonuna hazır hale getiriyoruz. Hatırlanacağı gibi geçen yılda Mayıs sonunda başlayan normalleşmeler ile birlikte Antalya’da en fazla turisti Kemer çekmişti. İnancım o dur ki, bu yıl da Kemer yine Antalya’nın gözde destinasyonlarından birisi olacaktır.” dedi.

Otellerimiz güvenli

Bölgedeki otellerin birçoğunun Güvenli Turizm Sertifikası aldığını ve almayan tesislerin de bu sertifikayı almak için harekete geçtiğini anlatan Topaloğlu, şunları kaydetti:“Bölgedeki otellerimiz sezon hazırlıklarına devam ediyorlar. Geçtiğimiz yıl birçok otelimiz, dünyanın da önemle takip ettiği Güvenli Turizm Sertifikasını almıştı. Almayan oteller de bu yıl sertifikalarını almak için harekete geçmiş durumdalar. Onlarda kısa sürede bakanlığımızın gösterdiği kriterleri yerine getirerek bu sertifikayı alacaklar. Bölgemiz güvenle turiste hizmet verecek yapıdadır.”

Kemer her zaman bir numarada

Topaloğlu, Rusya, Ukrayna ve Belarus gibi ülke vatandaşlarının tatillerini en çok geçirmek istedikleri bölgelerin başında Kemer’in geldiğine dikkat çekerek, “Ruslar başta olmak üzere Ukrayna ve Belarus gibi BDT ülke vatandaşları tatillerini geçirmek için Kemerimizi seçiyorlar. Antalya’da Rus turistin ilk geleceği yer Kemer. Şu anda bu bölgelerde bir sorun yok. Aldığımız bilgilere göre geçen senenin mart ayına göre erken rezervasyonlar daha iyi gözüküyor. İngiltere ve Almanya gibi ülkelerde Nisan ayı ortasına kadar seyahat kısıtlamasının olduğunu biliyoruz. İnşallah bu seyahat yasaklarının kalkması ile hareketlilik daha da belirgin hale gelecektir.” İfadelerini kullandı. 

Turizmcilere aşılamada öncelik tanınmalı

Aşılamanın turizmde etkisine de değinen Başkan Necati Topaloğlu, “Aşının turizm performansına etkisi çok büyük olacak. Dünyada ve ülkemizde aşılama devam ediyor. Aşılamanın performansı her alanda olduğu gibi turizmde de çok önem taşıyor. Son dönem turizmci dostların önerisi olan ‘Turizmcilere aşılamada öncelik tanınması’ konusunda biz de hem fikiriz. Bölgemiz turizm ile geçinen ve yoğun turist ağırlayan bir bölge. Bu bakımdan turizm personelinin öncelikli konumda aşılanması yerinde olacak diye düşünüyorum.” diye konuştu. 


MUTSO Başkanı Mustafa Ercan, yeni sezon öncesi aşı talebinde bulundu

TURİZMİN SESİ

Muğla Ticaret ve Sanayi Odası (MUTSO) Başkanı Mustafa Ercan, “Pandemi nedeniyle turizmde yok hükmünde sayılabilecek bir yıl yaşadık” derken, yeni sezona hazırlanırken turizm çalışanlarına aşı önceliği talep etti. Muğla Türkiye’de turizm denilince akla gelen ilk şehirlerden biri. Her yıl 3 milyonun üzerinde turist ağırlayan Muğla, pandemi sürecinde ekonomik açıdan darbe alan illerden biri oldu. Muğla Ticaret ve Sanayi Odası (MUTSO) Başkanı Mustafa Ercan, yeni sezon öncesi turizm çalışanlarına COVİD-19 aşısında öncelik tanınmasını istedi.



Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) tarafından düzenlenen “Türkiye Ekonomiyi Konuşuyor” online etkinlik serisinin konuğu olan MUTSO Başkanı Mustafa Ercan, turizm sektörünün durumunu şöyle özetledi: “Turizmde yok hükmünde sayılabilecek bir yılı geride bıraktık. Her yıl 3 milyonun üzerinde turist ağırlayan Muğla, pandemi dolayısıyla en önemli sektöründe büyük darbe aldı. Yeni bir sezona hazırlanırken turizm çalışanlarımıza aşı önceliği talep ediyoruz.”

EGD Başkanı Celal Toprak ve EGD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Uluğtürkan moderatörlüğünde gerçekleyen toplantıda soruları da yanıtlayan Ercan, Muğla’nın turizmin yanı sıra, tarım, madencilik ve balıkçılık konusunda taşıdığı potansiyele dikkat çekti. Turizmden sonra Muğla ekonomisinin en önemli sektörlerinden birinin mermer, doğal taş ve madencilik sektörü olduğunu belirten Muğla TSO Başkanı Mustafa Ercan, “Orman yönetimiyle çok ciddi sıkıntı yaşıyoruz. Yeraltındaki madenlerimizi çıkararak ülkemizin ihracatına, işsizlerimizin istihdamına, Muğla olarak yaklaşık 600 milyon dolara ulaşan ihracatımıza katkı sağlamak istiyoruz. Ancak, müracaat edildiği halde 4 yıldır sonuçlandırılmayan izin taleplerimize yanıt verilmiyor. Hem ilimiz hem Türkiye kaybediyor. Yüzde 67’si orman olan ilimizde madencilik için talep ettiğimiz alan yüzde biri bulmuyor” dedi.

‘MUĞLA BEYAZI’ ÖNEMLİ BİR DEĞER

Geçen yıl coğrafi işaretini aldıkları “Muğla Beyaz Mermeri” başta olmak üzere Anadolu mermerinin kütük olarak ihraç edilmesinin yasaklanması gerektiğini de vurgulayan Ercan, “Antik kentlerin yollarından heykellerine kullanılan, rengi ve deseniyle dünyada hiçbir zaman modası geçmeyen çok özel bir mermerimiz var. Bu değerimiz işlenerek, katma değer yaratılarak zenginliği ülkemize kazandırılmalı. 1.7 milyar dolarlık Türkiye mermer ihracatının yüzde 12’sini gerçekleştiren Muğla olarak işlediğimiz mermeri dünyanın dört bir yanına ihraç ediyoruz. Bu konudaki üretimin önündeki engeller kaldırılmalı.”

HİÇBİR TEŞVİKTEN YARARLANAMIYORUZ

Muğla Ticaret Borsası (MTB) Başkanı Hurşit Öztürk de Bodrum, Marmaris, Datça, Dalaman, Fethiye gibi ilçelerin turizm gelirlerinden dolayı Muğla’nın gelişmiş il statüsü kazandığını ancak bunun bir handikap oluşturduğuna dikkat çekti. Bu durum nedeniyle verilen hiçbir teşvikten şehirlerinin yararlanamadığını dile getiren Öztürk, sorunların çözülmesi halinde Muğla’nın narenciye ve yaş sebze meyve üretiminden çam balına kadar pek çok alanda potansiyeli bulunduğunu vurguladı.

Kaynak: Muğla, aşı önceliği istiyor

15 Şubat 2021 Pazartesi

TÜRKİYE TURİZM SEZONUNA HAZIRLANIYOR

Pandemiyle birlikte durma noktasına gelen dünya turizmi için turizmciler yeni dönemde yeni kararlar almaya başladı. Yeni sezonun geçen seneden daha iyi olacağına inandıklarına dikkat çeken turizmciler, aşılanmayla birlikte düşen vaka sayılarının şimdiden rezervasyonlara yansımaya başladığını söyledi. Sektör, sezon açılışı öncesinde düzenlenecek turizm fuarlarında ise gövde gösterisine hazırlanıyor. İzmir'in ev sahipliği yapacağı HORECA Fair'de doluluk oranı yüzde 60'ı geçti. Sektörün önemli bileşeni gastronomi dünyası da sezonun erken açılıp geç kapanmasının önemine dikkat çekerek, "Pandemi kurallarına ne kadar iyi uyulursa, sezon açılışı o kadar erken olur" çağrısı yaptı. İşte turizm sektör temsilcilerinin 2021 sezonu ile ilgili değerlendirmeleri :

huseyin-baraner.jpg

DÜNYA KARDEŞ ŞEHİRLER TURİZM BİRLİĞİ GENEL SEKRETERİ HÜSEYİN BARANER

Türkiye çok daha olgun bir master destinasyon olarak Dünya’ya açılacak. Artık temiz, yeşil ve sürdürülebilir destinasyon devri başlıyor. Yabanı turist, güneşe kavuşmak istiyor, hareket istiyor. Bu Türkiye için çok güzel bir sinyal. Sezonda yurt dışından ciddi sayıda rezervasyon alacağımızı ve Türkiye’nin pandemi sonrası ikinci baharının başlayacağını söyleyebilirim.Tam da bu noktada fuarlar bir anahtar görevi görüyor. Turizm sektörünün buluşma noktası “HORECA Fair” bu açıdan önemli. Hem bilgi alışverişini hem de Türkiye’ye yönelik Haziran satışlarını da hızlandıracaktır. Bu fuarın gerçekleşmesi piyasalar için büyük önem arz ediyor.

tacettin-ozden.jpg

TÜM PLANLAR NİSAN AYINA GÖRE

KUŞADASI OTELCİLER VE YATIRIMCILAR DERNEĞİ BAŞKANI TACETTİN ÖZDEN

Yeni sezonun Nisan ayında başlayacağını düşünüyor ve buna inanmak istiyoruz. Aşılamaların da başarılı sonuçlar vermesiyle bu konudaki umutlarımız arttı. Planlarımızı da Nisan ayına göre yapıyoruz.

celal-bayraktaroglu.jpg

“YURTDIŞI BAĞLANTILARINA ÖNCELİK VERİLMELİ”

ALAÇATI TURİZM DERNEĞİ BAŞKANI CELAL BAYRAKTAROĞLU 

Yeni sezonda özellikle yurtdışı turizmine yönelik bağlantılara öncelik verilmeli. Türkiye’de sıkı bir denetim mekanizması var, bu sayede yerli ve yabancı turistlere ‘güvenli turizm’ uygulamaları ile hijyenik bir tatil ortamı sunuyoruz. Tedbirleri elden bırakmazsak olumlu dönüşler alacağımıza inanıyorum. En önemlisi de sezonun Kasım ayı sonuna kadar uzaması gerekiyor ki kayıplarımızı geri kazanabilelim. Fuarlar da bu kapsamda hem tanıtım hem de sektörel güçbirliği için çok önemli.

gazi-murat-sen.jpg

“DOLULUK ORANI 2020’DEN İYİ OLACAK”

DENİZLİ TURİSTİK OTELCİLER VE İŞLETMECİLER DERNEĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI GAZİ MURAT ŞEN

Sezon açılışını dört gözle bekliyoruz. Nisan ayında çok hızlı bir açılış olmasa da kademeli olarak önce yerli, ardından da yabancı turisti ağırlamaya başlarız diye ön görüyoruz. Bu aşamalı açılış da uzun zamandır kapalı kalan tesisler için sezon hazırlığı niteliğinde olur. Bu yıl doluluk oranımızın geçen yıla oranla daha iyi olacağına inanıyoruz.

bulent-uysal.jpg

“SEZON İKİ AY UZATILSIN”

FETHİYE OTELCİLER BİRLİĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI BÜLENT UYSAL 

Turizm sezonun Nisan ayından açılması beklentimiz. Haziran’a kayma ihtimalinde sezonu iki ay uzatarak bu açığı kapatabiliriz. Temmuz sonu Ağustos başı gibi tüm tesislerimiz dolmuş olur diye düşünüyorum. Ülkemize gelmek isteyen yabancı misafirlerimiz hava trafiğinin açılmasını bekliyor. Rusya’dan, Almanya’dan özellikle de İngiltere’den çok fazla talep geliyor ancak hem onların hem de bizim aşılamayı tamamlamamız gerekiyor ki uluslararası hava trafiği açılabilsin. Yurtdışında çalıştığımız acentelerle bu yönde görüşmeler yapıyor, yeni adımlar atıyoruz.

turgay-bucak.jpg

“REKABETTEN GERİ KALMAMALIYIZ”

İZMİR AŞÇILAR DERNEĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI TURGAY BUCAK

Uzun süredir uygulanan pandemi kısıtlamaları ile turizm sezonunu kaybetmemek adına sağlam adımlar atıldı. Nisan ve Mayıs aylarına rezervasyonlar başladı. İnanıyoruz ki bu ayların olumlu etkileri tüm sezona yansır. Olur da sezon açılışı Haziran’a kalırsa, turizmde rekabette olduğumuz ülkelerden geri kalırız, yabancı turist diğer ülkelere kayar. Her şey yolunda giderse geçen seneye oranla yaz döneminde doluluk oranlarımızda yüzde 30-40 oranında artış bekliyoruz

rahmi-yilmaz.jpg

UMUTLARIMIZ YEŞERDİ

TURİZM VE GASTRONOMİ DUAYENİ RAHMİ YILMAZ 

Artık insanlar hem gıda hem turizm hizmetinde sağlığı, çevreyi ve sürdürülebilirliği çok daha fazla ön planda tutuyor. Tam bu noktada Türkiye olarak çok şanslıyız. Turizmin ihtiyaç duyduğu benzersiz destinasyonlara ve en iyi hizmeti sunabilen otellere sahibiz. Yeni sezon öncesi aşı çalışmalarının giderek hızlanmasıyla 2021 için umutlarımız yeşerdi. Yerli turistin büyük bir turizm hareketi oluşturacağını ve yabancı turist akışının başlayacağını düşünüyoruz.

gul-ceylan.jpg

GL PLATFORM GENEL MÜDÜRÜ GÜL CEYLAN

FUARLAR SEZONU ATEŞLEYECEK

Pandemi sürecinde Türkiye'nin turizm planlamasını son dereye iyi yaptı. Sezon aslında şimdiden hazır. Tek beklentimiz vaka sayılarının hızla düşmesi. Bu konuda iyi bir tablo ortaya konuyor. Ama rehavete kapılırsak hepsi tersine döner. Sezon öncesi İzmir'de düzenleyeceğimiz Horeca Fair, tem sektörün sesi olacak. Uzun bir aradan sonra ilk kez fiziksel bir fuar olacak. Biz hazırlıklarımızı bu yönde sürdürüyoruz. Fuara katılım açısından yüzde 60'a ulaşan doluluk oranlarını şimdiden yakaladık. Bu yıl için iyi bir sezon bizi bekliyor. Yeter ki şu kritik dönemde herkes pandemi kurallarını uysun.

28 Ocak 2021 Perşembe

MSA workshopları ile Şubat boyunca mutfağı keşfedin

Türkiye’nin en kapsamlı yiyecek içecek eğitim merkezi MSA, Şubat ayını birbirinden farklı ve kapsamlı workshoplarla karşılıyor. Pizzadan hamburgere, şekersiz ve glütensiz lezzetlerden İtalyan mutfağına sevilen lezzeti içeren menüler  bu workshoplarda öğretiliyor. Ayrıca Bıçak Becerileri'nden Etler ve Pişirme Teknikleri'ne, Sushi’den El Yapımı Makarnalar'a kadar pek çok içeriğin yer aldığı teknik workshop'larda, pişirme öncesi hazırlıkları, farklı pişirme tekniklerini, tabaklama ve saklama yöntemlerini detaylıca öğrenip uygulayarak 
mutfak bilginizi bir üst seviyeye taşıyabileceksiniz.



MSA, Şubat ayı için yine birbirinden farklı workshoplar hazırladı. Sadece yemek yapmayı değil işin teknik kısmını da öğreten MSA, pizzadan hamburgere, şekersiz ve glütensiz lezzetlerden İtalyan mutfağına sevilen pek çok reçeteyi workshoplarda öğretirken teknik eğitimler kapsamında bıçak becerilerinden et ve pişirme tekniklerine sushiden el yapımı makarnalara kadar mutfakta ustalaşmanızı sağlayacak her türlü eğitimi veriyor. 

Vazgeçemediklerimiz 1 // 2 Şubat Salı, 16.00-19.00
Hepimiz müdamizi olduğumuz restoranlarda oturup sevdiğimiz yemekleri özlemedik mi? O günler tekrar gelene kadar bu lezzetleri kendiniz yapmaya ne dersiniz? Vazgeçemediğiniz yemeklerin hazırlanışından sunumuna kadar tüm püf noktalar bu workshop’ta. Tavuklu Sezar salata, yaban mantarlı risotto, Café de Paris soslu bonfile ve Creme Brulee yapacağımız bu workshop’u kaçırmayın! 

Pizzalar&Salatalar // 3 Şubat Çarşamba, 16.00-19.00
İtalya’nın enfes lezzeti pizzayı öğrenmek isteyenler bu workshop’ta buluşuyor. İnce pizza hamuru açmaktan mayalamaya, doğru salata için doğru malzemeden sos seçimine, olmazsa olmazların bir araya geleceği mutfağımızda üç peynirli ve karamelize soğanlı pizza, çıtır tavuk salatası, Bresaola pizza ve ıspanak salatası yapacağız. Mutfağında Akdeniz esintisi görmek isteyenleri bekliyoruz.

Şekersiz & Glütensiz // 4 Şubat Perşembe, 10.00-14.00
Şeker yok, glüten yok. Ama cheesecake var, çörek var. Glütensiz bir mutfağa merhaba diyeceğiniz yeni MSA workshop’unda  bademli paris breast, taze böğürtlenli vanilyalı cheesecake ve keçi peynirli sebzeli çörek yapacağız. Şekersiz ve glütensiz de harika lezzetler yapılabileceğini görmek için bu workshop’a mutlaka katılın.

Burgers&Fries 2 // 17 Şubat Çarşamba, 16.00-19.30
Asla pişman olmayacağınız bu eğitimde, o kusursuz burgerlerin ve onlara eşlik edecek lezzetlerin sırrını açıklıyoruz. Double köfte burger, cheddar soslu taze patates cipsi, çıtır tavuk burger, ev yapımı avokado sos, kibrit patates, tempura sebzeler, lime ponzu ve yoğurt dip sos ile muhteşem bir menü hazırlayacağız. 

İtalyan Mutfağı // 22 Şubat Pazartesi, 16.00-19.00/ 280 TL
İtalyan mutfağı sadece pizzayla öne çıkmıyor. Bu workshop’ta farklı lezzetlere de kucak açacağız. Balkabağı çorbası, Spaghetti Alla Puttanesca, Sicilya usulü pane bonfile, Torta al limone yapacağımız bu etkinlikte İtalya’nın birbirinden çeşitli lezzetlerine yol alıyoruz.

Vazgeçemediklerimiz 2 // 23 Şubat Salı, 16.00-19.00
Vazgeçemediklerimizden ortaya karışık, herkesin seveceği bir menü çıkarsak nasıl olur? Üstelik klasikleşen lezzetleri MSA farkıyla yorumlayarak! Caprese salata, 4 peynirli pizza, Alman patates salatası ile Viyana usulü dana schnitzel, kaymaklı dondurma ile sıcak volcano kek hiç tatmadığınız şekilde bu workshop’ta sizi bekliyor.

Burgers & Fries // 26 Şubat Cuma, 16.00-19.00
Hazıra konmak yok! Bu workshop’ta önce kendi ellerinizle parça etten bıçak kıyması hazırlayacak, sonra hamburger köftesinden patates kızartmasına, soğan halkasından ev yapımı mayoneze, bu mucizevi eserlerin hakkını vereceksiniz. Neler mi yapacağız? Cheeseburger, ağır ateşte pişirilmiş dana kaburga burger, soğan halkaları ve kajun baharatlı patates kızartması, ev yapımı sarımsaklı acılı mayonez… Bizce yapabilirsiniz!

TEKNİK EĞİTİMLER

Cheesecakeler // 2 Şubat Salı, 10.00-14.00 
MSA Workshop mutfağında cheesecake dosyasını iyice aralıyor, doğru kıvam ve doğru lezzet için tüm püf noktalarını gözden geçiriyoruz. Yaban mersinlisinden bitter çikolatalısına tadı damağınızda kalacak cheesecake’ler MSA’da. Ayrıca farklı cheesecake tabanı ve dolgusu hazırlama, pişirme ve muhafaza koşulları, pişmeyen cheesecake yapma teknikleri de bu eğitimde.

Bıçak Becerileri // 8 Şubat Pazartesi, 10.00-14.00
MSA mutfağında 4 saat boyunca 8 farklı kesim tekniği hakkında bilgi sahibi olacak, öğrendiğiniz bu tekniklerle farklı lezzetlerde yemekler yapacaksınız. Workshop’ta brunoise, julienne, macedoine, allumette, chiffonade, segment, batonette, mire poix kesim tekniklerini öğrenecek ve bu tekniklerle minestrone, fırında tavuk, patates risotto yapabileceksiniz. 

Etler ve Pişirme Teknikleri // 9 Şubat Salı, 10.00-14.00/ 24 Şubat Çarşamba, 15.00-19.00
4 saat boyunca hem teorik hem de uygulamalı olan bu eğitimde ete dair aklınıza gelen her sorunun cevabını bulacaksınız. Doğru et seçimi, etin kısımları ve porsiyonlanması, çeşidine göre pişirme teknikleriyle birlikte taze baharat marineli ızgara bonfile, ağır ateşte mevsim sebzeleri ile pişirilmiş kuzu incik bu eğitimde.

Taco // 19 Şubat Cuma, 16.00-19.00 
Taco yapımının en temel teknikleri, leziz malzemelerle bu eğitimde bir araya geliyor. Tatlı ekşi soslu ve susamlı çıtır tavuk taco, levrek ceviche taco, dana etli taco yaparken bir yanda da taco hamuru hazırlama, taco çeşitleri ve soft Shell taco yapımının öğretileceği bu dolu dolu eğitimi kaçırmayın.

Sushi // 25 Şubat Perşembe, 15.00-19.00 
Sushi pirinci pişirmeyi ve sushi yapım tekniklerini öğrenip hayalinizdekinden bile daha lezzetli sushi’ler yapacağınız bu eğitime sizi bekliyoruz. Sushi pirinci, somon maki, California roll, Ebi Ten roll, Levrek nigiri, buharda tuzlu edamame yapmanın yanında doğru kıvamda sushi pirinci hazırlama, Nori kullanım şekilleri, Maki, roll, nigiri hazırlarken dikkat edilmesi gerekenler ve sushi sunumu bu eğitimde.

El Yapımı Makarnalar // 26 Şubat Cuma, 10.00-14.00
Kendi hazırladığınız makarnayı pişirmek gibisi var mı? “El Yapımı Makarnalar”da İtalya’nın nam salmış makarnalarını sıfırdan ele alıyoruz ve en baştan, makarna hamuru yapımından başlıyoruz. Daha sonra el yapımı makarnaları birbirinden lezzetli soslarla taçlandırıyoruz. Rosto pancar ve keçi peynir dolgulu ravioli, karidesli gnocchi, üç mantarlı kremalı fettuccine yaptıktan sonra bundan sonra tüm makarnaları baştan sona siz hazırlamak isteyeceksiniz.

22 Ocak 2021 Cuma

Derya Şen Müzik Dünyasına Adım Attı

TURİZMİN SESİ

Her oyuncunun iyi şarkı söylemesi gerektiğini söyleyen Derya Şen Akbacak, “her iyi oyuncu şarkıcı olur ama her şarkıcı oyuncu olamaz” diyerek Pandemi döneminde müzikal yönünü tam olarak ortaya çıkardığını ifade etti ve Şen “Çocukluğumdan beri iyi Cümbüş çalarım, sesimin farkında değildim, pandemi döneminde sesimi keşfettim, soprano bir sese sahibim, bundan sonra hem kamera önünde hem de sahnelerde olacağım” dedi.

Oyuncu Derya Şen Akbacak, Pandemi  döneminde bu parça ile tanışarak biraz işin içeriğinde “Şiddete Hayır” mesajı verdim, bu mesajı da vermeye çalışıyorum. Yani “Zulmet” parçanın adı ama “Zulmetme” demek istiyorum dedi.

AYVAZ YATAR, DERYA YAPAR… EŞİM ÜNLÜ BİR ŞEF AMA EVDE YEMEKLERİ HEP BEN YAPARIM O YATAR…

Zulmet şarkısını seslendiren Derya Şen Akbacak; “Zulüm görürsünüz ama herkese karşı güçlü görünürsünüz ya işte bu şarkı tam da bunu anlatıyor. Benim sonumu getirirken kendi sonunu da getiriyorsun dedirtiyor, şarkıyı söylerken duyguları yaşadım bir nevi sosyal mesaj veriyor. Eşimle sıkıntı yaşadığımız bir pandemi döneminde bu şarkıyla ilerledik. Eşim ünlü bir şef olan Ayvaz Akbacak ama pandemide çok tartıştık. Evde yemekleri hep ben yaparım o yatar.”

derya-sen-akbacakzulmetderya-karaman-001.jpg

PANDEMİYİ FIRSATA ÇEVİRENLERDENİM

Derya Şen; “COVİD-19 virüsü nedeniyle sıkıntılı bir döneme girdik, ben pandemiyi fırsata çevirenlerdenim. Biz oyuncu olarak bazı şeyleri ifade etmek istedik. Sadece kadınlara ithaf etmedim hem kadın hem erkeklere ithaf ettim.”

PANDEMİ BENİ “ZULMET” LE BULUŞTURDU

Derya Şen, “Oyuncuyum, 3-4 tane müzik aleti çalıyorum ama sesimin farkında değildim. Sesimi keşfettim ve sesimi duyurmak istedim. Engelli hayranlarım sizi göremiyoruz ama sesinizi duymak iyi geliyor dediler bu parçanın çıkışına sebep oldular. Onlar için “Engelim özgürlüğüme engel değil, Şiddetin her türlüsüne karşıyım” diyorum.

ŞİDDETE HAYIR, SANATA EVET

Derya Şen; “Kadının mutluluğu ve hüznünü anlatan bir şarkı olan “Zulmet”in Remix çalışmasıyla da patlayacağız. Dizi görüşmelerim de devam ediyor. Atölye çalışmalarımıza da devam ediyoruz ve oyunculuk eğitimi veriyorum.”

“ZULMET” ŞARKISI İLE ÇIKIŞ YAPTINIZ, ŞARKININ YOLCULUĞUNDAN BİRAZ BAHSEDER MİSİNİZ?

“Zulmet” biraz Kadınlara yönelik oldu. Bunu itiraf ediyorum. Biraz da böyle psikolojik bunalım da olduğum bir dönemde karşıma çıktı. Malum pandemi döneminde ilişkiler, karı-koca aralarında tartışmalar gibi birçok şey yaşandı. Bunu yaşamadım diyen yalan söyler. Böyle bir dönemde bu parça ile tanıştım. Biraz işin içeriğinde “Şiddete Hayır” mesajı var, bu mesajı vermeye çalışıyorum. Yani “Zulmet” parçanın adı ama “Zulmetme” demek istiyorum. Şu an toplumda yüzlerce, milyonlarca kadınların, erkeklerin de tabii ki yaşadığı, ama aslında en çok kadınlarımızın yaşadığı bir zulüm var, zulüm gören erkekler de var. Onları da es geçmek istemiyorum. Bu noktada bir sanatçı olarak sesimizi duyurmak istedim. En büyük görevimiz, bir sanatçı insansan yaptığın her şeyde bir toplumun parçası oluyorsun. Zulmetle de zulmetmemeyi İnşallah öğreteceğim. Bu parça ile bir önderlik yapmak istiyorum.

PARÇANIN SÖZ, BESTE VE MÜZİĞİ KİME AİT?

Söz, beste ve müzik Derya Karaman'a ait. Onun adı da Derya yani Deryaların yarattığı bir parça. Derya'nın anlamı da zaten Derya; deniz, engin bilgisi olan, sonsuzluk anlamına geliyor. Bu parça o yüzden “Deryaların Parçası” oldu ve umarım herkes tarafından beğenilir, dinlenilir ve en önemlisi mesajlar yerine gider.

SİZ ASLINDA EKRANLARIN SEVİLEN YÜZÜ, AYNI ZAMANDA GÜLER YÜZLÜ DURUŞUNUZLA DA İNSANLARA KENDİNİZİ SEVDİREN BİR KARAKTERSİNİZ. BİRÇOK DA HAYRANINIZ VAR. BU PARÇANIN DEVAMI GELECEK Mİ?

Bu yıl minimum 3 parça ile gelmek istiyorum. Aynı zamanda oyuncuyum. Oyunculuğumla ilgili de bazı projelerde var olmaya devam edeceğim fakat itiraf ediyorum şarkı da kendimi buldum. Her gülen insanın aslında arkasında bir keder bir de hüzün var. Bunu ben de yaşıyorum, soyadım “Şen” yeri geliyor Şen şakrağım klibimde de biraz bu mesajı vermek istedim, böyle çok mutlu bir kadın ama birden klibin sonunda ağlıyor, gözyaşları ve makyajı akmış. Kendim bile çok etkilendim açıkçası bana klip de gerçekten mi ağladın diyorlar. “Evet” gerçekten ağladım klibin sonunda.

SÖZ VE BESTE YAZARI OLAN DERYA HANIMDAN DUYDUĞUMUZA GÖRE BU ŞARKIYI EN ÇOK HİSSEDEREK SÖYLEYEN VE HAK EDEN SİZ OLDUĞUNUZU SÖYLEDİ. SİZ DE GERÇEKTEN HAKKINI VERMİŞSİNİZ. BAŞARILARINIZIN DEVAMINI DİLİYORUZ. PEKİ YAKIN ZAMANDA DİZİ PROJENİZ OLACAK MI?

Tabii ki olacak. Hatta kendimin bir projesi var inşallah onu hayata geçireceğim. O da sürpriz olsun yakın zamanda da paylaşacağım. Ama o komedi olacak komedi ile geleceğim artık ağlatmayacağım güldüreceğim.

derya-sen-akbacakzulmetderya-karaman-002.jpg

DERYALARLA “ZULMET”

Söz, beste ve müzik yazarı Derya Karaman; “Kadına olan psikilojik ve fiziksel şiddeti şarkıyı taşıyabilecek 4-5 sanatçımız geldi ama Derya çok samimi ve hissederek okudu. O da benim gibi sürekli üzülenlerden. İçi kan ağlayan bir kadının nasıl gülüp, güçlü göründüğünü gösterdi. Şarkımı çok güzel taşıdığı için teşekkür ediyorum. Ben genelde azeri şarkılar yazıyorum, Azerbaycan’a 4 şarkı sattım bunu da çevirmeyi düşünüyordum ama Derya’yla uzun zamandır çalıştığım ve tanıdığım biri olduğu için onunla çalışmayı tercih ettim” dedi.

derya-sen-akbacakzulmetderya-karaman-004.jpg

Dark’n dark müzik yapım ile anlaşan sevilen oyuncu ilk çıkışını pop tarzında, söz ve müziği Derya Karaman imzası taşıyan “Zulmet” isimli eserle yapıyor. Ünlü oyuncu Derya Şen’in seslendirdiği “Zulmet” isimli eserin aranjörlüğünü Emrah Menteş üstlenirken, klip çalışmasında kamera karşısına kendi yetiştirdiği Derya Şen Oyunculuk Atölyesi’nin başarılı oyuncusu Barış İçel ile geçti.


derya-sen-akbacakzulmetderya-karaman-003.jpg

Derya Şen Akbacak, hem aktris, hem oyuncu eğitmeni, hem oyuncu koçu, hem sosyolog, hem reklamcı, hem de bir anne. Şimdi ise, oyunculuğunun yanı sıra müzik dünyasına da adım attı.

DERYA ŞEN AKBACAK KİMDİR?

Başarılı oyuncu Derya Şen İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü mezunudur. Ayrıca 2 yıl Plato Film Okulu Dizi ve Sinema Oyunculuğu eğitimi almıştır. 1982 yılında dünyaya gelen Derya Şen Mersin Tarsus doğumludur. Öznur Kula Menajerlik’e bağlı olarak çalışmalarını sürdüren Derya Şen aslen Selanik göçmenidir. Bir röportaj’da babaannesi ve dedesinin 1924 senesinde mübadele ile Selanik’ten Anadoluya  göç eden Müslüman Türklerden olarak kökenini açıklamıştır. 10 sene profesyonel olarak lisanslı voleybol oynamıştır. Arka sıradakiler, Aile Reisi, Gerçek Masallar, Lale Devri, Kabaktan mı Dudaktan mı?, Baba Dostu, Düşman Kardeşler, Seksenler, Mihrap Yerinde, Yahşi Cazibe, Böyle Bitmesin, Kardeş Gibi, Vay Başıma Gelenler, Balıkçının Karısı, Elif gibi bir çok projede rol almıştır. Günümüzde ise oyunculuk görüşmeleri devam etmekte olup, Müzik dünyasına adım atarak “Zulmet” şarkısını seslendirmiştir.

WEB MEDYA Grubu ve  Turizmin Sesi'nin onayı olmadan, yazılı haberlerin ve fotoğrafların tümü veya bir bölümünün kullanılması ya da bir kısmının kopyalanması yasaktır. Aksi taktirde ADA Hukuk Bürosu yetkilidir.

21 Aralık 2020 Pazartesi

Acenta Yoksa Rehber De Yok..!

Acenta rehber aynı hizmetin parçasıdır 
Cem Polatoğlu; Acentaları, aynı gemide olan bileşenler değil de düşmanı gibi gören bu önyargılı zihniyetin kime neye faydası var


İlk kokartımı Cağaloğlu’nda Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı (TMGT) Çetin Kayra’nın elinden almıştım. 10 yıldan fazla yurtdışında kalınca tekrar ulusal kokart almak zorunda kalmıştım. Eski Turist Rehberleri Birliği Başkanlardan Demir İşcil, Sedat Bornovalı, Ahmet Şensılay, Zeki Apalı ile rehber ve rehber-acentacı olarak çalıştım. Hepsi birbirinden değerli, üyelerinin ve Türkiye'nin âli çıkarları için çalışan, çırpınan meslektaşlarımızdı. Rehberlikten rehber-acentacı konumuna geçince, zaman zaman iki arada bir derede kaldım. Ancak, her zaman uzlaşmayı başardık.

TUREB BAŞKANINI AĞIRLADIK…
TUREB yeni bir başkan seçti. Suat Tural. İtalyancacı.
Öncesinde rehber ardından Prontotour’u kurduğum 30 yıldan bu yana İtalya incoming ve outgoing operasyonlarında onlarca rehberle tanıştım, çalıştım. Ancak Suat başkanla yollarımız kesişmemiş, çalışmamışız. Kendisi tanıma fırsatını TursapNet’in Zoom toplantısında elde ettim. 
Bu, bizim için olduğu kadar Başkan içinde bir fırsat olacaktı. Çünkü karşılıklı konuşmadıkça birbirimizi anlamanın, yardımcı olmanın başka yolu olamazdı. 
Daha önce bu sorunları yaşamış biri olarak çok hevesli girdim bu toplantıya.

BAŞKANA DA SORULARIMIZI ÖNCEDEN HAZIRLADIK
Ender dillerden rehber eksik
1)    Özellikle Çince, Korece, Rusca, Lehçe gibi ender dillerden rehber açıklarımız var. En azından bu dillerde rehberlik kursu açılmasına karşı mısınız?
Çanta rehberlik var
2)    Ender dillerde rehber bulunamıyor. Bu nedenle turlarda “ÇANTA REHBERLİK” kullanılıyor. Yani, herhangi bir dilden kokartlı rehber alınıp, Grup liderinin yanında, olası bir kontrole karşı çanta gibi grubun yanında dolaştırılıyor.

TURİSTLER, HANUTÇULARA MAHKUM EDİLİYOR
3)    Ender dillerde rehberler, taban ücreti 587 TL olmasına rağmen, örneğin alışveriş rehberliği için bile “ölü sezonda” 150 euro günlük ücret istiyorlar. Yani neredeyse Bakanlığın tespit ettiği rakamın 3 katı. Oysa, genelde ekstra olan çarşı turları, bu yüksek maliyet nedeniyle hem bizi hem de rehberleri yan gelirlerimizden ediyor. Turist çarşıya, ya kendisi ya da sokakta tanıdığı “HANUTÇU” rehberlerle gidiyor

REHBERLİK GEREKTİRMEYEN TURLAR DA VAR
4)    Bu istediğimiz yeni yasada var ama önce Rehber meslektaşlarımıza sormak isteriz; Dağ Tırmanışları, Trecking, Gurme, Kayak turları gibi turlarda kokartlı rehbere gerek var mı? Acenta, Otel gerekmeyince Otel, Otobüs gerekmeyince otobüs almıyor da, neden rehber gerekmediği durumlarda bile rehber almak zorunda kalıyor?

REHBER MALİYETİ KAÇAK TURLARI ARTIRIYOR.
5)    Özellikle küçük gruplarda rehberin yevmiyesi, varsa bileti, single konaklamalı oteli, masrafları vs 10 kişiden az olan gruplarda tura %20-30 ekstra maliyet getirmektedir. Bu nedenle tüketiciler, ya kendileri tur yapıyorlar veya kaçak turlara yöneliyorlar. Bir de bu açıdan bakmak gerekiyor. Bize, müşterilerimize hemen hiç bir hizmet vermeden ücret almak rehberlik jargonuna yakışır mı?

TÜRKÇE REHBERLİK ŞART!
6)  Türk gruplarımızın başında maliyeti daha düşük olan, sadece Türkçe bilen, Türkçe anlatan rehber olması doğal değil mi? Üstelik bu durumda turlar %20-30 ucuzlayacağı için daha çok kişi turlarımıza katılacaktır. Türk gruplarına gelen rehber arkadaşımız Japonca bilse ne olur, Çince bilse ne olur.
ACENTA YOKSA REHBER DE YOK!
7)    Ufak gruplarda rehber maliyeti 2-3000 TL’yi buluyor. Bu rakam, çoğu zaman, Kira, Stopaj, Eleman vs her ay 42 kalem sabit gideri olan acentanın dosya maliyetini bile aşıyor. Kısaca acenta, turdan kazanmadığı kadar rehberlik ücreti ödüyor. Bunun kimseye bir faydası yok. Çünkü, Acenta yoksa rehber de yok.

ALAN VE ŞEHİR REHBERLİĞİNİN ÖNÜ AÇILMALI
8)    Çıkması beklenen kanunda var ama örnekle gidelim; İtalya, İspanya’da tüm ülkeyi grup lideri ile gezebilirsiniz. Kokartlı Rehberi ise ancak Şehir turu veya Ören yerinde alırsınız. Kokartlı Rehberi 7 gece 8 gün şehir şehir, otel otel, otobüsle, uçakla tüm ülkeyi dolaştırmaya, masrafını tüm gruba yüklemeye gerek var mı? Bu maliyet nedeniyle belki de daha az kişi turlara katılıyor. 

Ayrıca, kaç tane rehber Kapadokya’yı Kapadokyalı, Truva’yı Çanakkaleli rehberden iyi anlatabilir ki?

Neyse; toplantı başladı. İlk yarım saat başkan kendisini tanıttı. Ne kadar başarılı bir öğrenciymiş, çok da iyi rehbermiş vs vs. Sonra soru-cevap faslına geçildi;

İlk soru Sayın Cemal Kızıltan’dan; “Sayın Başkan. “Turist Rehberliği” yasanızı okudum. Bir şey dikkatimi çekti. Adında “Turist” kelimesi geçen yasanızda Turistin tanımı yapılmamış. Bu bir eksiklik değil mi? Nedir size göre turistin tanımı?”
 
Suat Başkan – Bu bir tuzak soru. Ben biliyorum sizin niyetinizi. Bundan sonra lafı nereye getireceksiniz biliyorum.
(???? Hoppaaa! Yapma başkan)

Bir başka arkadaşımız sorusuna şöyle başladı.  - Taban fiyat 587 TL iken ender dillerde rehberler ölü sezonda 150 euro isti…
(soru tamamlanmadan arkadaşımızın sözü Suat Başkan tarafından kahkahalarla kesilir)

Suat Başkan - Hahahaha Ahahahaha Hahahaaaa. Ahahahaa. Az bile istemiş…
Bir diğer arkadaşımız; - Rehberlik gerektirmeyen turlarda bile kokartlı …
Soru yine kahkahalarla kesilir.

Suat Başkan - Hahahaha Ahahahaha Hahahaaaa. Ahahahaa. Sizin yasanızda Turistlerin Acentasız gezmesi yasak mı? Yasak. E bizim yasamızda da turistlerin rehbersiz gezmesi yasak. Ahahahaa, Hahahaaaa …

(Meali; Atı alan Üsküdar’ı geçti. Kanun çıktı. Mantık yok ama kayak turları da, yürüyüş turları da rehbersiz yasak)

Meslektaşımız sorar – Türkçe rehberlik yasa…

Suat Başkan - Hahahaha Ahahahaha Hahahaaaa. Ahahahaa. Sizin yasanızda Turistlerin Acentasız gezmesi yasak mı? Yasak. E bizim yasamızda da Türkçe rehberlik yasak.

Dedik; Başkan. Her soruya kah kah kah başınızı geriye ata ata neye gülüyorsunuz, hatta alay ediyorsunuz? Biz burada sorularımıza cevap, sorunlarımıza çare aramak için toplandık.
Suat Başkan – Benden özür dileyeceksiniz…

Özür ????

Daha fazla dayanamadım. Toplantıyı terk ettim. Umarım TursapNet, başkanın bu alaylı, taciz eden, sarkastik cevaplarını, kahkahalarını bizlerle ve rehber arkadaşlarımla paylaşır da nasıl bir başkan seçtiklerini görürler. Acentaları, aynı gemide olan bileşenler değil de düşmanı gibi gören bu önyargılı zihniyetin kime neye faydası var bilemedim. Aynı şekilde, kendini Rehber arkadaşlarımın patronuymuş gibi davranan meslektaşlarım gibi bu zihniyete de karşıyım. Bunlar, aslında konuşa konuşa aşılabilecek sorunlar. Alay ederek, kendini kaf dağında ya da patron olarak görerek hiç bir sorun çözülemez.

Üzgünüm…

Cem Polatoğlu

15 Aralık 2020 Salı

10 Bin TL Ödüllü PROJE

Geleceğimin Sorumluluğu “Yaşama Sanatı” Proje Yarışması İçin Başvurular Başladı


Gençler İçin İyilik Derneği, ilk projesi olan “Geleceğimin Sorumluluğu “Yaşam Sanatı” proje yarışması için başvuruları almaya başladı. 

Hazırlanacak projelerin info@genclericiniyilik.com mail adresine gönderilmesi gerekiyor. Başvuru için son tarih 20 Ocak 2021, saat 18:00. Sonuçlar ise 08 Şubat 2021 Pazartesi günü, Gençler İçin İyilik sosyal medya hesaplarından açıklanıyor olacak. Ödüller; birinciye 5.000 TL, ikinciye 3.000 TL, üçüncüye 2.000 TL ve dördüncüye mansiyon olarak belirlenmiştir. 

aysen-lacinel-prof-dr-afif-siddikifiliz-bilmis-kemal-parlak-deniz-guler-tamer-levent-tuv-sud-tr-ceosu-emre-buyuklalfa-mehmet-gozcu-emlak-konut-toki-cfosu-ercan-alioglu-kfc-mena-tr-ik-muduru-betul-emlek-001.jpg

Üniversite öğrencilerinin eğitimlerinde başarılı olabilmeleri için, ihtiyaç duydukları eksiklikleri karşılayacak kaynakları bulma, köprü olma ve destek verecek projeleri hayata geçirme amacıyla kurulan Gençler İçin İyilik Derneği, bunu amaçlarken gençlerimizin yalnızca maddi değil mental gereksinimleri konusunda desteklemeyi de hedeflemektedir.

Yarışmanın çıkış noktasını, son 1 yıldır tüm dünyayı etkileyen Pandemi sürecinde insanoğlunun bulunduğu yerküreye verdiği yaşam mücadelesi oluşturmakta.

Dernek Başkanı Ayşen Laçinel,  şunları söyledi: “Yaşamak için bir amacı, sorumluluğu olan her birey için hayat anlamlı ve kıymetlidir. Yaşam hayali amaç̧ olduğunda, insan her durumda o hayale çıpa atar ve tutunur. Biz gençlerimizin kendi sorumluluklarını almasını ve dünyayı kasıp kavuran covid-19 sürecinde bu becerilerini hem kendilerine hem de topluma örnek olacak şekilde paylaşmalarını istiyoruz. Bu amaçla başlattığımız yarışmamıza ilgi beklediğimizden yüksek, umarım bir çıpa da biz atabilmişizdir. “dedi. 

Yine dernek üyelerinden ve yarışmamızın ismini koyan değerli oyuncu Tamer Levent, “2020 bize sorumluluk almayı ve yaşama sanatını beraberinde geliştirmeyi öğretti. Gençlerimizin bu anlamda bizlere katacakları birçok fikir ve projenin olacağına gönülden inanıyorum.” dedi. 

Dernek Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Berat Bir, yarışmayı birçok üniversite ile işbirliği gerçekleştirerek hayata geçirdiklerini söyleyip “Eğitim hayatım boyunca hedeflediğim, gençlere birçok alanda dokunabilmeyi amaçladığım projeleri Gençler İçin İyilik Derneği çatısı altında hayata geçirebilmek, beni son derece mutlu ediyor. Nitekim ilk kurultayımıza çeşitli üniversitelerden öğrencilerin katılım gerçekleştirip, paylaşımda bulunmasının değerinin tartışmasız çok önemlidir.” dedi. 

1.618 Ajansı kurucu Başkanı ve dernek üyesi Filiz Bilmiş, yarışma afiş tasarımını hazırlarken, derneğin logosunda olan deniz yıldızı figürünü merkez noktaya koyduklarını belirtip, “Bizim amacımız ulaşabileceğimiz kadar gencimize ulaşıp, kendi deniz yıldızı hikayemizi gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz.” dedi.
Yarışmaya katılmak son derece kolay

Her yaştan üniversite öğrencisi, dilediği konuda ve türde bir çalışma ile bu yarışmaya katılabilir

Örnek vermek gerekirse, hikaye, roman, senaryo, kısa film, klip, resim, beste, drama, bilimsel bir proje gibi farklı alanlardan katılım sağlanabilir. Yarışma katılım dosyasında aşağıdaki bilgilerin yer almasını istenmekte ve ilgili projelerini info@genclericiniyilik.com adresine göndermeleri beklenmekte. 

Başvuru yapan kişinin isim soyadı, bağlı olduğu üniversite ve bölümü, yarışmaya katıldığı proje konusu, amacı, ana mesajı, proje türü, proje aktarımı, kapsam ve süreci ile birlikte, dernek tarafından ulaşılması gerektiği takdirde kullanılacak iletişim bilgileri. 

Başvuru için son tarih 20 Ocak 2021, saat 18:00. Sonuçlar ise 08 Şubat 2021 Pazartesi günü Gençler İçin İyilik sosyal medya hesaplarından açıklanıyor olacak. 

aysen-lacinel-prof-dr-afif-siddikifiliz-bilmis-kemal-parlak-deniz-guler-tamer-levent-tuv-sud-tr-ceosu-emre-buyuklalfa-mehmet-gozcu-emlak-konut-toki-cfosu-ercan-alioglu-kfc-mena-tr-ik-muduru-betul-emlek.jpg

Ödüller; birinciye 5.000 TL, ikinciye 3.000 TL, üçüncüye 2.000 TL ve dördüncüye mansiyon olarak belirlenmiştir. 

Yarışmanın Jürisini: 
İletişim ve İnsan Kaynakları Danışmanı, Psikolojik Danışmanlık Uzmanı ve dernek başkanı Ayşen Laçinel, Prof. Dr. Afif Sıddıki, oyuncu Tamer Levent, TÜV SÜD TR CEO’su Emre Büyüklalfa, Emlak Konut TOKİ CFO’su Ercan Alioğlu, KFC Mena TR İK Müdürü Betül Emlek, Kanal Ekonomi Genel Müdürü Mehmet Gözcü, Parlak Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Parlak, 1.618 Ajans Kurucu Ortağı Filiz Bilmiş, Ağaoğlu Şirketler Grubu Etkinlik ve Sponsorluk Müdürü Deniz Güler oluşturuyor.