17 Şubat 2024 Cumartesi

KKTC turizminin gelişmesi için uçak bileti fiyatları ucuzlamalı

KKTC Türk Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği (KITSAB) Başkanı Orhan Tolun, Kıbrıs'ın turizm potansiyeli ve havayolu sorunları hakkında önemli açıklamalarda bulundu.


ANTALYA- Tolun, KKTC'in turizm sektörünün büyümesi için uçak biletlerinin ucuzlaması ve Ercan Havalimanı'nın uluslararası statüye kavuşması gerektiğini vurguladı. Tolun, KKTC'de 180 acente faaliyet gösterdiğini, bunlardan 160'ının işletme belgesine sahip olduğunu belirtti. KKTC'in bu yıl turizmden 1 milyar dolar gelir elde etmeyi hedeflediğini söyleyen Tolun, KKTC'de konaklamalı 1 milyonun üzerinde turist ve 5 milyon geceleme bekliyoruz. Kişi başına 1000 dolar harcama yapılması halinde, 4 kişilik bir aile haftalık 4 bin dolar bırakır. Bu da ekonomimize büyük katkı sağlar" dedi.

Tolun, KKTC'ye gelen turistlerin yüzde 70'inin Türkiye'den, yüzde 10'unun Almanya'dan, yüzde 10'unun İngiltere'den ve yüzde 10'unun da diğer ülkelerden geldiğini ifade etti. Tolun, KKTC'in en büyük pazarı Türkiye'dir. Türkiye ile olan ilişkilerimizi geliştirmek ve sürdürmek zorundayız. Ayrıca diğer ülkelerden de daha fazla turist çekmek için tanıtım çalışmalarımızı arttırmalıyız" diye konuştu.

Tolun, KKTC'in turizm sektörünün en büyük sorununun havayolları olduğunu söyledi. Tolun, "Havayollarının acentelere kolaylık sağlaması gerekiyor. Uçak bilet fiyatları ucuzlarsa, turist sayımız 1.5 kat daha fazla olur. Uçak biletleri konusunda çok girişimimiz oldu ama sonuç alamadık. Havayollarının rekabetçi fiyatlar sunması ve acentelere komisyon vermesi lazım" dedi.

Tolun, aktarmalı olarak KKTC'a gelen turistlerin de kayıp olduğunu belirtti. Tolun, "Farklı ülkelerden Antalya üzerinden KKTC'a uçan turistler var. Bu da bizim için kayıptır. Ercan Havalimanı yenilendi ve genişledi. Artık uluslararası havaalanı statüsüne alınmalıdır. Böylece direkt uçuşlar artar ve turistler daha rahat gelir" dedi. Tolun, KITSAB olarak KKTC'nin turizm sektörünü geliştirmek için çalıştıklarını sözlerine ekledi.

SEYAHAT ACENTALARI VAR OLDUKÇA TÜRSAB DA VAR OLACAKTIR

2. TÜRSAB Turizm Kongresi 16 Şubat Cuma günü yoğun bir katılımla gerçekleşen açılış töreni ile başladı.ANTALYA- Seyahat endüstrisindeki değişim ve dönüşümün analiz edilmesi, turizm sektörü için önemli konularda son gelişmelerin değerlendirilmesi amacıyla düzenlenen ve ‘İletişim-Eğitim-Dayanışma’ mottosuyla turizm paydaşlarını bir araya getiren 2. TÜRSAB Turizm Kongresi 16 Şubat Cuma günü yoğun bir katılımla gerçekleşen açılış töreni ile başladı.

Antalya Royal Seginus Hotel’de gerçekleştirilen açılış törenine TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, TÜRSAB Onursal Başkanı Talha Çamaş, TÜRSAB Başkan Yardımcıları, Yönetim Kurulu Üyeleri, Başkan Başdanışmanları Denetim Kurulu Başkanı ve Üyeleri, Disiplin Kurulu Üyeleri, Bölge Temsil Kurulu ve İhtisas Başkanlarının yanı sıra; milletvekilleri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Heyeti, başkonsoloslar, yabancı misyon temsilcileri, akademisyenler, sektör paydaşları, seyahat acentası temsilcileri ve basın mensupları katılım gösterdi.

FİRUZ BAĞLIKAYA: “TURİZMİN BARIŞA, BARIŞIN TURİZME İHTİYACI VAR”

TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, açılış töreninde yaptığı konuşmasına turizm sektörünün ülke ekonomisi için önemine dikkat çekerek başladı. Bağlıkaya, “Turizm, kamuda ve sektörün bazı aktörleri tarafından öncelikle ekonomik bir faaliyet olarak ele alınsa da turizmin toplumların birbirini anlama ve farklılıklarına saygı göstermeye katkısı en az ekonomik katkısı kadar değerli ve önemlidir. Turizmin barışa, barışın turizme ihtiyacı var. Turizm, dünyayı korumanın en etkili faaliyetlerinden biri olabilir. Bunun için turizme sadece döviz, gelir ve sayılar üzerinden bakamayız. Dünyayı yaşanılmaz kılan savaş ve çevre felaketleriyle mücadelede turizmden nasıl faydalanabileceğimizi düşünmek gerekir” ifadelerini kullandı.

“SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM İÇİN ORTAK AKLI HAKİM KILMAK ÖNEM TAŞIYOR”

Bağlıkaya konuşmasında dünya turizminin teknoloji alanındaki gelişmeler ve çevre odaklı endişelerle birlikte yeni bir boyuta taşındığına dikkat çekerken bir yandan da ülkelerin ekonomileri açısından çok daha önemli hale geldiğinin altını çizdi. Bağlıkaya, “Turizmin gelişmesi için birçok ülke özel önlemler alıyor. Dünya genelindeki tüm destinasyonlar bir yandan daha çok turist ağırlama, daha çok turizm geliri elde etmek için hiç olmadığı kadar büyük bir çaba içine girerken, diğer yandan sürdürülebilirlik konusunda önlemler alıyor. Bu keskin rekabet ortamında ayakta kalabilmenin ötesinde, pazar payını artırabilmek ve sürdürülebilir turizm yapısı oluşturmak içinse yeni stratejiler geliştirmek, hedef odaklı planlamalar yapmak ve ortak aklı hakim kılmak özel bir anlam taşıyor” diye konuştu.

“SEYAHAT ACENTALARI VAR OLDUKÇA TÜRSAB DA VAR OLACAKTIR”

Sözlerinin devamında seyahat acentalarının ve meslek örgütü TÜRSAB'ın önemine vurgu yapan Bağlıkaya, şu ifadeleri kullandı:"Şu bir gerçek ki, bugün ülkemiz dünyada önemli turizm destinasyonlarından biri olarak tanınıyorsa, bunda Türk turizmini var eden, geliştiren, bugünlere getiren seyahat acentalarımızın ve acentaların her durum ve koşulda savunucusu olan TÜRSAB'ın büyük katkısı vardır. Turizm, seyahatin organize halidir. Seyahat acentaları, seyahati gerekli ve mümkün kılan, organize edenler olarak turizmin asli unsurlarıdır. Bizleri yok saymak turizmi yok saymaktır. Bizler var oldukça turizm, turizm var oldukça seyahat acentaları olacaktır. Seyahat acentaları var oldukça onların meslek örgütü TÜRSAB da var olacaktır."

İŞ BANKASI’NDAN TURİZM BANKACILIĞI HAMLESİ

Açılışta konuşan İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Yılmaz, pandemi süreciyle birlikte Türkiye'de turizmi etkileyen olaylara değindi. Turizm ekosisteminde yer alan paydaşların hızlı aksiyon alma ve sıkıntıları göğüsleme kapasitesi sayesinde turizm sektörünün daha az yara alarak ayakta kaldığını ifade eden Yılmaz, sektörün Türkiye ekonomisine en çok katkı sağlayan sektörlerden biri olduğunu kaydetti.İş Bankası'nın turizm sektörüne yönelik çalışmalarını anlatan Yılmaz, "2023 yıl sonundan itibaren, önümüzdeki süreçte turizm sektörü için 1 milyar dolarlık kaynak ayırdık, bu sayede turizm sektörüne ihtiyacı olan esnek vadelerde kredi imkanı sunabileceğimizi düşünüyorum. Bunun dışında Turizm Bankacılığı alanı kurmak için çalışmalar yapıyoruz. Turizmcinin diliyle konuşan, aynı şeyi düşünebilen ve turizmin geleceği için yorumlar yapabilen bir takım kuruyoruz. İlk etapta Antalya Turizm İhtisas Şubesi kuracağız. Klasik bir bankacılık anlayışının dışında hareket edecek bir turizm ihtisas şubesi yapılanması planlıyoruz" dedi.Turizm ihtisas şubelerini daha sonra İstanbul, İzmir ve Muğla'da açmayı hedeflediklerini belirten Yılmaz, turizmin çeşitlendirilmesi için müzecilik ve arkeolojik çalışmalar konusunda İş Bankası olarak yaptıkları desteklere devam edeceklerini de sözlerine ekledi.

 

YENİ NESİL TURİZM VE DÜNYA TURİZMİNİN GELECEĞİ MASAYA YATIRILDI

Açılış konuşmalarının ardından Kongre; moderatörlüğünü TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya'nın yaptığı, Psikolog Prof. Dr. Acar Baltaş'ın konuşmacı olduğu 'Hayatın Hakkını Vermek' isimli panel ile başladı.

21. yüzyılda yaşanan krizlere değinen Baltaş, toplumda yaygın olan karamsarlık ve dünyanın kötüye gittiği yönündeki algıya yönelik değerlendirmelerde bulundu.

20. yüzyılın başlarında dünyanın ve Türkiye’nin içinde bulunduğu koşulları örneklerle anlatarak günümüzdeki koşullarla karşılaştıran Baltaş, insanlık tarihinin en müreffeh döneminin yaşandığını dile getirerek umudu kaybetmemek gerektiğinin altını çizdi. Acar Baltaş, değiştirilemeyecek olmuş olana odaklanmak yerine değiştirilebilecek olmuş olana odaklanmanın önemine dikkat çekerek, “Turizm bir mutluluk işi, bir eylem işi. Kendinize güven çok önemli. Kalemi elinize alın ve kendi hikayenizi yazmaya başlayın” ifadelerini kullandı.

TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Eker'in moderatörlüğünde, Ekonomi Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz'un katılımıyla '2024'TE BAŞIMIZA NELER GELECEK: Yeni Nesil Turizmci' başlıklı panel gerçekleştirildi. Konuşmasına küresel ekonomideki gelişmeleri değerlendirerek başlayan Oğuz, Türkiye ekonomisine dair analizlerde bulundu. Turizmcilerin önümüzdeki süreçte finansal olarak ayakta kalabilmek için neler yapmaları gerektiği konusundaki görüşlerini aktaran Şeref Oğuz, yeni nesil turizmci kavramına, turizm kaynakları ve çeşitliliği konularına dair değerlendirmelerini katılımcılarla paylaştı.

ŞEREF OĞUZ: NAKİT AKIŞINI İYİ YÖNETMEK ÖNEM KAZANACAK

2024 yılının Türkiye için ekonomide düzeltme yılı olacağına işaret eden Oğuz, 2024’te büyüme tahmininin %3,2 düzeyinde olacağını belirterek, “Büyümede taviz vermek zorundayız. Büyümek için büyümek kanserli hücrenin ideolojisidir. Küçülmeyi, yavaşlamayı yönetmemiz lazım” dedi.2024 yılı sonrasında ikinci dönemin “Dengelenme” dönemi olacağına dikkat çeken Oğuz, yavaşlamanın iyi yönetilmesi gerektiğini ifade ederek, “Yavaşlamayı iyi yönetmek önemli. Geri adım atmak ilerlemenin bir başka şeklidir. Nakit akışını yönetmek zorundasınız” şeklinde konuştu.Şeref Oğuz, “Yeni nesil turizmci kimdir?” sorusuna yanıt olaraksa yeni turizmcinin özelliklerini “Hizmet odaklı”, “İnovatif”, “Kurumsal”, “Yöreyi, töreyi, küreyi bilen” şeklinde özetledi.2024 yılının kaybetmemenin kazanacağı bir yıl olacağının altını çizen Oğuz, “Sonraki yıla hazırlanın” tavsiyesinde bulundu.

TURİZM ENDÜSTRİSİNİN DEĞİŞİMİ VE YENİ TRENDLER TARTIŞILDI

Kongrenin ilk günü '2024 YILI DÜNYA TURİZMİ: Rekabetin Yeni Kuralları' paneliyle son buldu. TÜRSAB Onursal Başkanı Talha Çamaş'ın moderatörlüğünde düzenlenen panelde Uluslararası Kongre ve Konvansiyon Birliği (ICCA) Avrupa Bölge Direktörü Efi Koudeli, GAINING EDGE Analiz ve Araştırma Direktörü Milos Milovanovic ve UNTWO Teknik İş Birlikleri Direktörü Jaime Mayaki konuşmacı olarak yer aldı. Panelde dünyada turizm endüstrisinin değişimi, turizmde yeni trendler, pandeminin turizm sektöründe dijitalleşme sürecine etkileri ve sürdürülebilir turizm değerlendirildi.Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) Teknik İş Birlikleri Direktörü Jaime Mayaki turizmde güvenlik ve güvenin çok önemli olduğuna dikkat çekerek sektörün geleceği bu kavramlara bağlı olduğuna işaret etti. Y ve Z kuşaklarından bireylerin tercihlerinin turizmin geleceğini belirleyecek unsurlar arasında önemli yer tuttuğunu ifade eden Mayaki, “Pandemi dijitalleşme sürecini çok hızlandırdı. Dijitalleşme kesinlikle çok önem kazandı. Bununla birlikte uzaktan çalışma olanaklarının artması iş ve tatili birleştire ‘bleisure’ kavramını da öne çıkardı. Bu trendler iyi takip edilmeli” diye konuştu.Panelde konuşan Caning Edge Analiz ve Araştırma Direktörü Milos Milovanovic ise Türkiye’nin turizmdeki somut başarısının algısına aynı oranda yansımadığına dikkat çekerek “Ne kadar güçlü olduğumuz değil, nasıl algılandığımız önemli. Fikri sermayeyi güçlendirmeniz gerekiyor” dedi.

EFI KOUDELİ: KONGRE VE TOPLANTILARIN FİZİKİ OLMASINI ÖNEMSİYORUZ

ICCA Avrupa Bölge Direktörü Efi Koudeli de panelde kongre turizmine dair güncel verileri paylaşarak Uluslararası Kongre ve Konvansiyon Birliği hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Koudeli, pandemi döneminde kongre turizmi açısından öne çıkan dijital ve hibrid toplantıların yerini yeniden fiziki toplantılara bırakmaya başladığının altını çizerek, “Tekrar fiziki toplantılara dönüş olduğunu görüyoruz. Hatta şu anda bu oran %85 düzeyine ulaşmış durumda. Bunun daha da artmasını bekliyoruz. Kongre ve toplantıların da fiziki olmasını önemsiyoruz” diye konuştu.

TURİZM SEKTÖRÜNÜN DEĞİŞİMİ VE DÖNÜŞÜMÜ PANELLERDE TARTIŞILACAK

Türkiye ve dünya turizminde yaşanan gelişmelerin analiz edilmesi, turizmcilerin yeni bir perspektif kazanması amacıyla gerçekleştirilen 2. TÜRSAB Turizm Kongresi'nde 3 gün boyunca düzenlenecek panel ve oturumlarda turizm profesyonelleri, sektörün bugününü ve yarınını tartışarak bilgi, deneyim ve sektörün geleceğine yön verecek stratejileri paylaşacak.

 

14 Şubat 2024 Çarşamba

Namık Ekin, Spor Lisesi Öğrencileriyle Buluştu

Sporun sınırlarını zorlayan Namık Ekin, İstanbul Prof Faik Somer Spor Lisesi’nde öğrencilerle buluştu 

Sporun sınırlarını zorlayan Namık Ekin, İstanbul Prof Faik Somer Spor Lisesi’nde öğrencilerle buluştu. Bu buluşmada öğrencisi olan okulun Spor Hocalarından Hasan Yılmaz öncülük yaptı.

Namık Ekin hayatı, başarıları ve ilham veren kişiliği hakkındaki bilgileri öğrencilere aktardı. Namık Ekin, Türkiye'nin en ünlü sporcularından biri olarak, birçok alanda rekorlar kırdı ve dünya çapında tanındı. Namık Ekin 18 Mart 1943'te Üsküdar'da doğdu. 12 yaşındayken Beylerbeyi Deniz Astsubay Okulu’na girerek asker oldu. Askerlik hayatı boyunca, akrobatik jimnastik, halter, pentatlon, karate ve judo gibi birçok spor dalında şampiyonluklar kazandı. Ayrıca, Deniz Kuvvetleri'nde komando öğretmenliği yaptı. 1972’de, SAT Mecburi Hizmetini bitirince Judo Milli Takım Baş antrenörlüğüne ve Yabancı Ülkelerde Askeri Danışmanlığa seçildi. Marmara Spor Akademisi’nde Öğretim Görevlisi, Beden Terbiyesi İstanbul Judo Antrenörlüğü, İstanbul Üniversitesi Spor Direktörlüğü gibi görevlerde bulundu.

NAMIK EKİN'İN REKORLARI

Namık Ekin'in en çok bilinen rekorları su altında yüzme alanındadır. Su altında en uzun yüzme (37 saat 6 dakika) 48 kilometrelik rekoru vardır. Açık denizde Kilyos-Sarayburnu arasını (24 km) 11 saat 24 dakika su altında yüzdü. 2003'te 39 km'lik İstanbul Boğazı'nı 14 saatte yüzdü. 2004'te Mersin'de KKTC'ye kadar 57 km'lik mesafeyi 28 saatte yüzerek dünya rekorunu kırdı. 2005 yılında ise İstanbul Beylikdüzü'ndeki havuzun dibinde 5 gün 5 gece (121 saat 35 dakika) boyunca kalarak yeni bir rekora imza attı. Eylül 2007 yılında, Rumeli Feneri'nden Sarayburnu'na kadar olan 52 kilometrelik mesafeyi 13,5 saatte su altından yüzerek tamamladı. 

18 GUİNNESS DÜNYA REKORUNA İMZA ATTI

Bugüne kadar 18 Guinness Dünya Rekoruna imza atan Emekli SAT Komandosu Namık Ekin, yeni rekoru için Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinden paraşütle atlamak istedi. İlk aşamada engellerle karşılaşan Ekin, daha sonrasında izinlerini alarak bunu gerçekleştirdi. Çocukluğundan beri sporla ilgilenen Ekin, jimnastik, halter ve yüzme dallarında başarılar elde etti. Liseyi bitirdikten sonra Deniz Harp Okulu'na girdi ve burada su altı dalışıyla tanıştı. Daha sonra Su Altı Taarruz (SAT) komandosu olarak görev yaptı. SAT komandoları, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en seçkin ve en zorlu birliklerinden biridir. Su altında sabotaj, istihbarat, kurtarma ve terörle mücadele gibi görevleri yerine getirirler. 

SAT KOMONDOSU OLARAK OPERASYONLARA KATILDI

Namık Ekin, SAT komandosu olarak birçok operasyona katıldı ve üstün cesaret ve başarı gösterdi. Namık Ekin, aynı yıl Fransa'da düzenlenen Dünya Su Altı Şampiyonası'nda da Türkiye'yi temsil etti ve üçüncülük elde etti. Namık Ekin, sadece su altında değil, havada da başarılıydı. Paraşüt sporuna da merak salan Ekin, Türkiye Paraşüt Şampiyonası'nda birinci oldu. Ayrıca judo sporunda da siyah kuşak sahibi oldu ve Türkiye Judo Şampiyonası'nda ikinci oldu.

EMEKLİ OLDU AMA SPORA DEVAM DEDİ

Namık Ekin, 1974 yılında emekli olduktan sonra da spor hayatına devam etti. Kendi adını taşıyan bir spor kulübü kurdu ve gençlere spor eğitimi verdi. Ayrıca çeşitli spor federasyonlarında yönetici olarak görev yaptı. Hem asker hem de sporcu olarak ülkesine büyük hizmetler verdi. Sporcu kimliğiyle hem kendini hem de Türkiye'yi gururlandırmıştır. İlham veren kişiliğiyle de genç nesillere örnek olmuştur. 

YARAMAZ BİR ÇOCUKLUKTAN ÖRNEK BİR REKORTMEN OLDU

Namık Ekin; Annemin ekmek bıçaklarıyla oynardım onlarla atış yapardım. Bana çok yaramaz derlerdi. Ben jimnastiği ve halkayı çok severim. Sonra halter şampiyonu oldum. Hem kuvvet hem de dayanıklılık ölçümlerinde çok iyi çıktım. Karadeniz'de yüzerken 91 kişiden bir kişi çıkmamış. Sayım yapıldığında  90 kişi çıkmış. Daha sonra donarak öldüğü çıktı. 90 kişinin yarısından fazlası  bu olaydan dolayı ayrıldı. Denizde hayatını kaybeden arkadaşım Barbaros Denizsever'di bu vesile ile kendisini andı.

OLİMPİYATLAR İÇİN ABD'YE GİTTİM

ABD'de sakatlanarak Teksas'da hastaneye gittiğimde doktorları şaşırttım. Kolumu incelediğinde olması gerekenden çok farklı bir durum vardı.  ABD,li havacı İç hastalıkları uzmanı Dr Binbaşı Maria Schecter ile orada tanıştım.  Judo sporu ile ilgilendiğimi söylediğimde  çocuklarını  bana getirdi ve sonrasında kendi öğrencim oldu. Binbaşı Maria yıllar sonra  beni Teksas'a çağırdı ama evliydim. Beni neden çağırıyor diyerek merak ettim. KLM Havayollarında çalıştığım için bir havacı olarak serbestliğimden dolayı Teksas’a gittim. Hastanede 7’ci kata çıktım. Dr Binbaşı Maria Schecter çok kötü bir durumdaydı . Serum ve sonda takılıydı. 2 gün sonra vefat etti. 

TÜRKİYE DE İLK AİRLİNES SECURİTY İŞİNİ KURDU

15 yıl (KLM)Hollanda Kraliyet Hava Yollarında Orta Doğu Güvenlik Müdürlüğü yaptı. Kraliçe Biatrix tarafından ödüllendirildi.1976-1992 yılları arasında KLM Hollanda Havayolları Ortadoğu Güvenlik Müdürü ve Pan Amerikan, EL AL Havayolları Güvenlik Danışmanı olarak görev yaptı.1976- 1992 PANAM ve ELAL Havayollarına uçak,yolcu, kargo, terminal güvenliği danışmanlığı yapan Ekin, KLM’den emekli olup Ömür boyu Ücretsiz Uçuş Hakkı kazandı. KLM Havayollarında çalıştığı yıllarda Türkiye Hollanda Merkez Bankaları arasında milyarlarca doların ve pırlantaların emniyetli transferinde önemli görevler aldı.1976-1992 Hollanda Kraliyet Hava yolları orta doğu Güvenlik müdürlüğünden 15 yıl yaptıktan sonra Kraliçe Beatrix tarafından Kraliyet üstün hizmet ödülü aldı, kendi özel okullarında dersler verdi. Silah arkadaşlarıyla birlikte Güvenlik Şirketleri, özel kuruluşlar ile Bankalara güvenlik danışmanlığı yapan Ekin, Çanakkale Şehitler Abidesinin açılışında İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in 3 gün boyunca Gelibolu ve Efes’te güvenliğini sağladı.

BOŞNAK KIZIN İNTİKAMINI ALDI

Namık Ekin, 90’larda Sırp işgali altındaki Bosna’da yaşadığı "unutulmaz" anısını anlattı. Bosnalı Türklerin bizlere ihtiyacı vardı. Bizler onlara mühimmat götürdük. Özel bir uçakla Bosna’ya indik. Bu uçak  toprak alana inebilen özel bir uçaktı.  Uçak yerle temasında yardım için 2 kişi verdiler. Biri Emine ve diğeri ise abisiydi. Envaltelde olmayan silahları beraberce teslim ettik. Namık Ekin, 90’larda Sırp işgali altındaki Bosna’ya silah sevkiyatı yapıldığı esnada, Sırpların tecavüzüne uğrayan “Emine” adlı Boşnak kızın intikamını almasına nasıl yardım ettiklerini anlattı. Boşnak direnişçilere silah sevkiyatı yapan ekip, daha sonra Boşnak direnişçilerden birinin kardeşi olan Emine adlı bir kızla tanıştı. Sırpların toplu tecavüzüne uğrayan ve daha sonra Sırplar tarafından cinsel organına silah namlusu sokularak tecavüze uğrayan 17 yaşındaki Emine, olay yüzünden travma geçirmişti. Silah sevkiyatı yapan Özel Kuvvetler ekibi, Emine'nin durumunu öğrendikten sonra "Sana tecavüz edenler nerede?" diye sordu. Emine, kendisine tecavüz eden Sırpların yaşadığı köyü gösterdi. Ekip, Emine'nin intikamını almasına yardımcı olduktan sonra Türkiye'ye geri döndü.

NAMIK EKİN GALERİCİLER BENİ DOLANDIRDI

Hiç olmasa daha iyi olurdu dediğim bir olay var. Benim adıma galericiler kredi çıkartıp dolandırdılar. Bu olay sonrasında hiç suçum yokken hapis yattım. Bu kötü bir anımdı. 

NAMIK ERKİN, İSTANBUL PROF FAİK SOMER SPOR LİSESİ’NDE ÖĞRENCİLERLE BULUŞTU 

Namık Ekin’in hayatı, maceraları, aşkları ve başarılarıyla dolu bir film gibi bu hayatı kısa kesitlerle öğrencilere aktardı. Namık Ekin, İstanbul Prof Faik Somer Spor Lisesi'nde öğrencilerle bir araya geldi ve hayat hikayesini anlattı. Namık Ekin, öğrencilere sporun sadece bedensel bir aktivite olmadığını, aynı zamanda zihinsel ve ruhsal bir gelişim sağladığını söyledi.

Sporun insanı hayata bağladığını, disiplinli, azimli ve başarılı olmasını sağladığını vurguladı. Ekin, kendi yaşadığı maceraları, aşkları ve başarılarıyla dolu anılarını da öğrencilerle paylaştı. Öğrenciler, Ekin'in ilginç ve renkli hayatına hayran kaldılar. Ekin, öğrencilere spor yapmanın önemini anlatırken, kendisinin de hala spor yapmaktan vazgeçmediğini belirtti. Namık Ekin, "Yaş sadece bir rakam. Spor yaparak kendinizi genç tutabilirsiniz. Ben 80 yaşındayım ama hala 20 yaşındaki gibi hissediyorum." dedi.Ekin'in konuşması büyük alkış aldı.

İstanbul Prof Faik Somer Spor Lisesi Okul Müdürü Özer Arslan, Ekin'e teşekkür ederek bir plaket takdim etti. Öğrenciler de Namık Ekin ile fotoğraf çektirmek için sıraya girdiler. Ekin, öğrencilerin sorularını da yanıtladı ve tavsiyelerde bulundu. Bu buluşma, hem öğrenciler hem de Ekin için unutulmaz bir deneyim oldu. Namık Ekin, sporun sınırlarını zorlayan bir efsane olarak öğrencilere ilham verdi. Öğrenciler de Namık Ekin'in hayatından dersler çıkardılar.

 

 

12 Şubat 2024 Pazartesi

GlobeMeets B2B Networking Event 2024, 12 ve 13 Eylül Tarihlerinde ve Rixos Tersane İstanbul’da!  

TURİZMİN SESİ- Canan ÖZGEN


GlobeMeets, turizm ve seyahat sektöründe bir araya getirdiği alıcı seyahat acentaları ve hizmet sağlayıcıları ile geçen sene ilk organizasyonunu başarıyla tamamlayarak, sektörde prestijli, efektif ve katma değer yaratan bir platform oluşturmuştur. Bu platform, katılımcıların global pazarda rekabetçiliklerini artırmaları, yeni iş birlikleri kurmaları ve sektördeki en son trendleri öğrenmelerini sağlamaktadır.


GlobeMeets'in bu yılki etkinliği; 12-13 Eylül tarihlerinde yakın zamanda İstanbul'un gözde mekanlarından biri olacak olan Rixos Tersane İstanbul'da gerçekleşecek olup, yurt dışı seyahatlerin ve uluslararası iş birliklerinin yeni yönünü belirleyecektir.

rixos-tersane-istanbul-globemeets-huseyin-kurt-serdar-soyler-emrah-tirpan.jpg

Geçmişten Gelen Başarı ve Yeni Hedefler…

Geçen yılki etkinlik; 26 şehirden 109 Hosted Buyer acenta ve İstanbul'dan 700+ potansiyel buyer/alıcı acenta temsilcisini 38 ülkeden 52 DMC, 7 hava yolu, 3 turizm ofisi, yurt dışından oteller ve daha birçok prestijli iş ortağı ile buluşturdu. Bu başarı, GlobeMeets'i sektörde fark yaratma ve yenilikçi iş birliklerine öncülük etme konusunda önemli bir platform haline getirdi.

rixos-tersane-istanbul-globemeets-huseyin-kurt-serdar-soyler-emrah-tirpan-002.jpgBasın toplantısında 2024 projeksiyonu ile ilgili bilgi paylaşımı yapan GlobeMeets Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Hüseyin Kurt, ‘’ geçen sene ilkini gerçekleştirdiğimiz etkinliğimiz sektörümüzün ihtiyaç duyduğu efektif, iş birliğine dönük, fayda odaklı olması, kapalı bir etkinlik olup herkese açık olmaması, doğru alıcı ile doğru hizmet sağlayıcıyı buluşturma hedefini yakalaması ve sektörümüzde bu alanda ilk olması hasebiyle önemli bir boşluğu doldurdu.Geçen sene gerçekleştirdiğimiz etkinlik, tüm katılımcılardan neredeyse tam puan aldı. Oluşan çok yüksek memnuniyet ve teveccüh bizleri çok daha iyisini gerçekleştirmek adına kollarımızı sıvamamıza vesile oldu.

rixos-tersane-istanbul-globemeets-huseyin-kurt-serdar-soyler-emrah-tirpan-003.jpg

Bu sene organizasyonumuzu hem merkeze, Rixos Tersane İstanbul’a taşıdık. Hem de 2 güne çıkarttık. İstiyoruz ki tüm paydaşlara çok daha fazla fayda sağlayalım ve çok daha fazla iş birliği oluşsun. 

rixos-tersane-istanbul-globemeets-huseyin-kurt-serdar-soyler-emrah-tirpan-004.jpgBu yıl, Türkiye'nin 26 şehrinden 125 Hosted Buyer acenta ve 20 ülkeden 40 Hosted Buyer acentayı ağırlayacağız. Aynı zamanda İstanbul'dan da 700+ buyer (alıcı) acentamızı da yine ziyaretçi olarak ağırlayacağız.

GlobeMeets B2B Networking Event 2024, 12 ve 13 Eylül Tarihlerinde ve Rixos Tersane İstanbul'da!

Ziyaretçi ve misafirimiz olarak ağırlayacağımız potansiyel alıcı (Buyer ve Hosted Buyer) acentalarımızı 2 gün boyunca, 50 ayrı ülkede lokal acenta hizmeti alabilecekleri DMC'ler, dünya genelinden turizm ofisleri, hava yolları, marketplace iş ortakları, yurt dışından oteller, sigorta ve vize hizmet sağlayıcıları ve yurt içinden sınırlı sayıda prestijli otellerimiz ile randevulu görüşmelerde, hızlı network yapabilecekleri lounge alanı ve bistro alanında bir araya getireceğiz. ‘’ dedi.

rixos-tersane-istanbul-globemeets-huseyin-kurt-serdar-soyler-emrah-tirpan-005.jpg

Fayda Odaklı ve Katma Değer Yaratan Bir Platform

GlobeMeets, katılımcıların karşılıklı fayda sağlayacak şekilde etkileşimde bulunmalarını, bilgi alışverişinde bulunmalarını ve iş birliklerini pekiştirmelerini teşvik etmektedir... Etkinlik, sektörün yenilikçi çözümlerini, sürdürülebilir turizm uygulamalarını ve geleceğin seyahat trendlerini ön plana çıkaracak.

31 Ocak 2024 Çarşamba

Acentalar “TÜRSAB Bölünemez” mesajı verdi 

 Seyahat Acentalarından TÜRSAB’ı Bölecek Yasa Taslağına Karşı Güçlü “Birlik” Mesajı . Bakanlığı'nın hazırladığı yeni yasa taslağına karşı “TÜRSAB Bölünemez” mesajı verdi. Toplantıda konuşan TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, “TÜRSAB’ın bölünmesi düşünülemez” dedi. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde 2 bin seyahat acentası temsilcisiyle bir araya gelerek Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın hazırladığı yeni yasa taslağına karşı “TÜRSAB Bölünemez” mesajı verdi. Toplantıda konuşan TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, “TÜRSAB’ın bölünmesi düşünülemez” dedi.

tursab-yonetim-kurulu-baskani-firuz-baglikaya-008.jpg

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), 31 Ocak 2024 tarihinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1618 sayılı Seyahat Acentaları Kanunu’nun yerine getirilecek olan ve Birliğin bölünmesini içeren yasa taslağına karşı tek ses olmak amacıyla İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde “Seyahat Acentaları Buluşması” gerçekleştirdi.TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, Başkan Yardımcıları Davut Günaydın ve Hasan Eker, Yönetim Kurulu Üyeleri, Bölge Temsil Kurulu ve İhtisas Başkanları ile TÜRSAB’ın eski Başkanlarının yer aldığı buluşmaya yaklaşık 2 bin seyahat acentası temsilcisi ve basın mensupları da katıldı.

tursab-yonetim-kurulu-baskani-firuz-baglikaya-009.jpg

“SEYAHAT ACENTALARI OLMAZSA TURİZM OLMAZ”

Konuşmasına seyahat acentalarının turizm sektörüne yaptığı katkıyı anlatarak başlayan Firuz Bağlıkaya, “Turizm sektörünün var oluşunu seyahat acentaları sağlıyor. Turisti bulan da biziz, getiren de gezdiren de. Turizm adına başarı diye anılan ne varsa hepsinin sebebi biziz. 'Seyahat acentaları olmazsa turizm olmaz' gerçeğine gözlerini kapatanlar, Türkiye'nin turizm tarihine bakarlarsa her şeyin seyahat acentalarının çalışmalarıyla başladığını da göreceklerdir. Turizm Bakanlığı kurulmadan 20 yıl önce de seyahat acentaları vardı, turizm olduğu sürece de var olacaklar” ifadelerini kullandı. 

tursab-yonetim-kurulu-baskani-firuz-baglikaya-010.jpg

“TÜRSAB 100 YILLIK CUMHURİYETİMİZİN 51 YILLIK MEDAR-I İFTİHARIDIR”

Konuşmasında TÜRSAB'ın 1972 yılında nasıl kurulduğuna değinen Bağlıkaya, "1930'lardan itibaren seyahat acentalarını kuran büyüklerimizin her birinin bilgileri, cesaretleri, heyecanları ve gayretleriyle, Türkiye'de turizmin var olması, büyümesi ve gelişmesi sağlandı. Hepsi 1972 yılında bir araya gelerek TÜRSAB'ı kurdular. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği, 100 yıllık Türkiye Cumhuriyeti'nin 51 yıllık medar-ı iftiharıdır. Turizm sektörü bugün Türkiye'nin geleceği için kurtarıcı sektör olarak görülüyorsa bu, seyahat acentaları, tur operatörleri ve onların Birliği TÜRSAB'ın büyük pay sahibi olduğu 51 yıllık çalışmanın ürünüdür" dedi.

tursab-yonetim-kurulu-baskani-firuz-baglikaya-011.jpg

"SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN YAPILAN YANLIŞI GÖRECEĞİNE İNANIYORUZ"

TÜRSAB’ın bölünmeyeceğine ve yapılan yanlışın Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan görüleceğini dile getiren Bağlıkaya, "Henüz hiçbir şey bitmedi. Ülkemizde bu taslağı hazırlayanlara, yapmaya çalışılanın yanlış olduğunu söyleyecek başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere sağ duyulu devlet adamları var, bunu biliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın sektöre desteği ve hassasiyetini biliyoruz ve yapılan yanlışı göreceğine inanıyoruz. TÜRSAB, hükümetle uyumlu çalışan, Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonuna uygun, aynı zamanda Türkiye Yüzyılı hedefleri ile uyumlu çalışmalar yürüten bir kurumdur. Bu yanlışların doğrusunu söyleyecek devlet adamlarımıza da parlamentomuza da güveniyoruz" diye konuştu.

firuz-baglikaya-035.jpg

YENİ YASA TASLAĞININ DETAYLARI MADDE MADDE ANLATILDI

Bağlıkaya, konuşmasının devamında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1618 sayılı Kanun’un yerine getirilmesi planlanan yeni yasa taslağının detaylarını ve önemli maddelerini toplantıya katılan seyahat acentalarına aktararak, yeni yasanın geçmesi durumunda seyahat acentalarının ve turizm sektörünün büyük yara alacağını söyledi. 

firuz-baglikaya-036.jpg

“BAKANLIK TÜRSAB’I YOK ETME İSTEĞİNDEN VAZGEÇMEDİ”

Bakanlığın geçtiğimiz Kasım ayından bu yana defalarca değiştirerek diğer Bakanlıkların görüşüne sunduğu yasa taslağında, TÜRSAB'ın kapatılmasından seyahat acentalarının mesleki ticari işletme olmaktan çıkartılmasına kadar birçok madde içerdiğine dikkat çeken Bağlıkaya, "Bu yasa taslağından, diğer bakanlıkların Anayasa'ya aykırılık itirazları sayesinde vazgeçtiler. Vazgeçemedikleri şey ise TÜRSAB'ı bölmek, büyük sermaye sahibi seyahat acentalarının önünü açmak, kendi yağında kavrulmaya çalışanları yok etme istekleri. Bu maddeler, elimizde bulunan dört taslakta da aynen yer alıyor" şeklinde konuştu.

firuz-baglikaya-037.jpg

“HER KAFADAN SES ÇIKARSA BU SESE KİMSE KULAK VERMEZ”

TÜRSAB'ın bölünmesi durumunda mesleki yapıların siyasileşeceğine, bu durumun ülkemiz için doğru bir yol olmadığına işaret eden Bağlıkaya, Birliğin bölünmesi durumunda turizm sektöründe seyahat acentalarının temsil gücünün kaybolacağını vurguladı. Yeni yasa taslağında her bin seyahat acentasının kendi birliğini kurabilecek olması maddesini eleştiren Bağlıkaya, "Böyle bölünmüş olan yapıyı, adı birlik olsa da kim ciddiye alır? Uluslararası örgütler mi? Devletin kademeleri mi? Her kafadan bir ses çıkarsa bu sese kulak veren olur mu?" diye konuştu.

firuz-baglikaya-038.jpg

“SEYAHAT ACENTALARINI BÖLMEK MESLEKİ DAYANIŞMANIN GÜCÜNÜ ORTADAN KALDIRIR”

Bağlıkaya, seyahat acentalarının faaliyet alanlarına göre bölünebilmesini içeren maddeyi de eleştirdi. "Seyahat acentalarını faaliyet alanlarına göre bölmek, ticaret odalarını ticari faaliyet türlerine göre ayrı odalara bölmek gibi bir şeydir" diyen Bağlıkaya, sözlerine şöyle devam etti:"TOBB'u bölmek, TESK'i ortadan kaldırmak ne ise TÜRSAB'ı bölmek de aynı anlama gelir, aynı sonucu verir. Bunlar nasıl düşünülmüyorsa, TÜRSAB'ın bölünmesi de düşünülemez. Unutmayalım ki TÜRSAB Birliktir. Yani Birliği oluşturan seçilmiş BTK'lar var. Sağlık, Hac-Umre, MICE gibi her branş için ayrı ihtisas başkanlıkları var. Yasaya bunları yerleştirip yasayla düzenlemek varken, Birliği parçalamak nasıl bir akıldır, anlamak mümkün değil. Seyahat acentalarını küçük birlikçiklere bölmek, mesleki dayanışmanın gücünü de ortadan kaldırmayı beraberinde getirir. Mesleki dayanışma ortadan kalkarsa yerine 'Birlikler' arası çekişmeler gelir. Bu da Türk turizmini olumsuz etkiler.”

firuz-baglikaya-039.jpg

“SAYIN BAKAN SERMAYE GÜCÜ BÜYÜK OLANLARI DİĞERLERİNDEN AYIRMAK İSTİYOR”

Yeni kurulacak Birliklerden birinin de Tur Operatörleri Birliği olduğunu ifade eden Firuz Bağlıkaya şunları kaydetti: “Bu yasa taslağı ile Sayın Bakanın ulaşmak istediği önemli sonuçlardan biri de tur operatörü adı altında sermaye gücü olan büyükleri diğerlerinden ayırmak. Taslakta cirosu yıllık 250 milyon lirayı aşan seyahat acentalarının Tur Operatörleri Birliği'ne üye olacağı yazıyor. Büyükleri diğerlerinden ayırıyor. Ancak ne hikmetse 'Büyüklere' hiçbir mükellefiyet; yani sigorta, teminat, nitelikli personel gibi sorumluluklar yüklenmiyor. Aynı aidatı, aynı teminatı veriyor ve aynı koşullarda çalışıyorlar ama sadece cirosu yüksek diye adına tur operatörü deniliyor. Tur operatörlerine kendi şube-bayi acenta ağını ücretsiz kurma hakkı veriliyor. Bu taslak bu şekilde geçerse bayilik yapan, tabela acentası olan seyahat acentaları yok olacak. Buna müsaade etmeyeceğiz. "

tursab-yonetim-kurulu-baskani-firuz-baglikaya-012.jpg

“YANLIŞTAN DÖNÜLENE KADAR HAYKIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Bağlıkaya, TÜRSAB’ın eski başkanları ile birlikte hareket edeceklerini ve dağıtılmasına seyirci kalmayacaklarını vurgulayarak, “Sesimizi duyurmak, hakkımızı savunmak için bir aradayız. Yarın Ankara'daki meslektaşlarımızla toplanacağız. Yanlıştan dönülene kadar haykırmaya devam edeceğiz” dedi.Seyahat acentalarından büyük destek gören Bağlıkaya, sözlerini "Birliğimiz dirliğimizdir. TÜRSAB bölünemez" diyerek sonlandırdı. Toplantıda, yeni yasa taslağının turizm sektöründe neden olacağı karmaşayı ve açacağı derin yaraları ele alan ve sektör temsilcilerinin yasaya karşı görüşlerini de içeren kısa film, seyahat acentaları ile paylaşıldı.

30 Ocak 2024 Salı

Online ödeme altyapısı için büyük yatırımlara ihtiyaç yok

Payten Türkiye Ülke Müdürü ve Paratika CEO’su Burak Kutlu Online ödeme altyapınızı kurmak için büyük yatırımlara ihtiyacınız yok. 3.800 çalışanı ve 23 ülkedeki operasyonu ile Avrupa'nın en büyük bilişim firması olan Asseco South Eastern Europe Group (ASEE) şirketi olan Payten Teknoloji, turizm sektöründeki şirketlerin de aralarında bulunduğu tüm şirketler için kartlı ve kartsız işlemleri destekleyen kapsamlı ödeme sektörü çözümleri sunuyor. Payten Teknoloji bünyesinde faaliyet gösteren Paratika Ödeme Kuruluşu ile de firmalar, banka ve kredi kartı ile online tahsilat yapmak isteyen turizm sektörü de dâhil her sektörden şirketin ihtiyacı olan sanal POS altyapısını paratika.com.tr web sitesinde online başvuru gerçekleştirerek ve hizmet başlangıcı için gereken evrakları sisteme yükleyerek, kolay bir entegrasyonun ardından 1 gün içerisinde kullanmaya başlayabiliyorlar.

payten-turkiye-ulke-muduru-ve-paratika-ceosu-burak-kutlu.jpg

Uygun komisyon oranlarıyla işletmeler; tüm bankaların kartları, mobil cüzdanlar ve alternatif ödeme yöntemleri ile ödeme alabiliyor, 9 kart markasıyla taksit sunabiliyorlar. Paratika ile uzaktan ödeme alan firmalar, banka kalitesinde sanal POS, tek tıkla ödeme, tekrarlayan ödeme, linkle ve QR’la ödeme, alışveriş kredisi ile ödeme, bayi tahsilatları, dövizle ödeme alma, manuel POS ve mobil cüzdanlar gibi pek çok özellikten tek entegrasyon, 7/24 canlı destek ve 360 derece dijital sahtekârlık koruması ile faydalanabiliyorlar.Ülkemizdeki ödeme sistemleri sektörünün gerek küresel tecrübe gerekse teknik donanım olarak ilk akla gelen firmaları olan Payten ve Paratika, zengin kapsamlı ödeme çözümleri ile turizm işletmelerinin her türlü ödeme ve tahsilat ihtiyacını büyük bir yatırım gerektirmeden karşılayabiliyor. 

Paten Türkiye Ülke Müdürü ve Paratika CEO’su Burak Kutlu, turizm sektöründe internetten ödeme almanın işletmelerin rekabet gücünü ve satışlarını artıran önemli bir faktör olduğunun altını çizerken sektördeki tüm oyunculara yoğun tatil sezonu başlamadan önce tahsilat altyapılarının hazır olup olmadığını kontrol etmeleri tavsiyesinde bulundu. Turizm firmalarının müşteri memnuniyetini en üst düzeye çıkarabilmeleri ve rekabetçi ortamda ayakta kalabilmeleri için yenilikçi ödeme teknolojileri sunmalarının kritik önem taşıdığını aktaran Kutlu, sektöre özel görüşlerini ve önerilerini turizminsesi.com okuyucuları için paylaştı: 

“Chargeback riskinizi en aza indirerek yüksek satış hacmine ulaşabilirsiniz”

“Ülkemizde yaşanan teknolojik gelişmeler ve hız kazanan dijitalleşme, ödeme sektöründeki büyümeyi de hızlandırdı. Bu büyümenin özellikle yoğun sezonlarda turizm sektörü tarafından da desteklendiğini biliyoruz. Paratika’nın sunduğu 360 derece güvenli ödeme altyapısı, turizm işletmelerinin yoğun tahsilat trafiği içinde sahtecilik işlemlerine karşı 7/24 korunmasını ve chargeback (harcama itirazı) riskini en aza indirmesini sağlıyor. Paratika’nın güvenli altyapısı sizlere global kara listelerden anlık işlem kontrolü, PCI-DSS Level 1 uyumlu altyapı, en güncel 3D versiyonu (3D Secure 2.2), AI ve ML destekli ASEE InACT 360 derece Antifraud Hub gibi teknik donanımların yanı sıra 7/24 canlı işlem takibi yapan uzman fraud ekipleri ve yüzde 99,9 başarılı işlem oranı da sunuyor.”  

“Yeni müşteri kazanmanın anahtarı alışveriş kredisi”

“Pandemi sonrasında karşılaşılan küresel ekonomik yavaşlamanın etkisiyle tüketiciler bütçelerini daha verimli bir şekilde yönetmek için her fırsatı değerlendiriyorlar. Alışveriş kredisi entegrasyonu gibi yenilikçi çözümler, işletmeler için satış dönüşüm oranlarını, ortalama sepet değerini ve tekrar satın alımları artırmanın çok etkili yöntemleri. Alışveriş kredileri; kredi kartı, havale/EFT kullanmayı tercih etmeyen, kart ve hesap limiti yeterli olmayan ya da kart bakiyesini doldurmak istemeyen, genç kullanıcıları da içeren tüketici kitlesi için çok cazip avantajlar sunan yeni trend bir ödeme yöntemi. Payten Payment Gateway'in alışveriş kredisi ile ödeme entegrasyonu ile alışılmışın dışında bir müşteri kitlesini e-ticarete ve turizm sektörüne kazandırıyoruz. Şu ana kadar 7 banka ile entegre olduk, diğer bankalar ile de görüşmelerimiz ve entegrasyon çalışmalarımız devam ediyor. Dijital çağda firmaların dönüşümlerine cevap veren, tam kapsamlı çözümler sunma yaklaşımımızla tüm kredi seçeneklerini müşterilerimize ve son kullanıcıya sağlamayı hedefliyoruz. Paratika altyapısı üzerinden sunduğumuz alışveriş kredisi ile ödeme yöntemimizle de üye işyerlerimize kolaylık sağlıyoruz. Bu yapıda firmaların bankalarla ayrı bir finansal anlaşma yapmasına da gerek kalmıyor. Paratika ile gerçekleştirilen tek bir sözleşme ve tek entegrasyon ile anlaşmalı olduğumuz bankaların kredi seçeneklerini müşterilerine kolayca sunabiliyorlar. Üstelik, banka tarafından Paratika'nın koruma hesabına aktarılan kredi bakiyesi üye iş yerinin hesabına anında aktarılıyor. Böylelikle Paratika olarak turizm sektörüne kusursuz bir ödeme akışı, müşterilere de pürüzsüz bir alışveriş deneyimi sağlayabiliyoruz.  ” 

“Bizimle buluşan turizm firmaları için sürprizler hazırladık”

“Payten ve Paratika olarak müşterilerimize en iyi deneyimi sunmak ve en üst seviyede müşteri memnuniyeti sağlamak için güçlü bir çözüm seti sunuyoruz. Öncelikle daima müşterilerimizi dinliyor, anlıyor ve gerek güçlü altyapımız olsun gerek özelleştirilmiş çözümlerimiz, danışmanlık ve destek hizmetlerimiz olsun daima yanlarında olduğumuzu bilmelerini sağlıyoruz. Yalnızca müşterimiz değil iş ortağımız olarak gördüğümüz ve yoğun sezonlarında yalnızca işlerine konsantre olmalarını istediğimiz sektör profesyonelleri ile buluşmayı, sektörün kalbinin attığı yerlerde bulunmayı önemsiyoruz. Bu yıl turizm profesyonellerinin buluşma noktası olan Emitt fuarının 3. salonunda 3.236 No’lu standımızla yerimizi aldık. Standımızı ziyaret eden işletme sahiplerine hoş bir sürpriz yapabilmek için özel sanal POS komisyon oranları belirledik ve hemen aktive edilebilen, ödeme ekosistemlerini kolayca yönetmelerini sağlayacak altyapımız hakkında detaylı bilgiler sunuyoruz. Yalnızca fuar süresince değil, yılın her zamanı uzaktan ödeme almayı kolaylaştıran, güvenli, kaliteli ve özgürleştiren ödeme çözüm ve hizmetlerimizi deneyimlemek isteyen tüm işletme sahiplerini Payten ve Paratika ile tanışmaya bekliyoruz.”

Bu sayfayı ziyaret ederek hemen başvuru yapabilir, e-ödeme uzmanlarımızdan Payten ve Paratika’nın çözümleri hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.

Turizmin Sesi Dergimizin Ocak 2024 59'ncu Sayısı Yayında 

Türkiye ve dünyadan turizm haberlerini sayfalarına taşıyan Turizminsesi Dijital Dergimizin Ocak 2024 59'ncu Sayısı birbirinden özel haberlerle sizlerle... 

Turizm, Konaklama, Ulaştırma, Gastronomi, Etkinlik, Kültür-Sanat, Teknoloji, Sağlık Haberleri, Spor Haberleri, Moda Dünyası, Tatil- Gezi, Kurumsal firma haberleri ve çok daha fazlası AOcak 2024 59'ncu Sayımızda... TURİZMİN SESİ DİJİTAL DERGİ İÇİN  TIKLAYINIZ 


17 Ocak 2024 Çarşamba

Sömestir tatilinin keyfini çıkarın

Sömestir Tatilini Son Dakika Planlamak Zorunda Kalanlar için Keyifli ve Ekonomik Tatil Rotaları


Sömestir tatilinde ailece keyifli vakit geçirmek ve unutulmaz bir tatil deneyimi yaşamak isteyenler için Bilet Dükkanı, seyahat önerileriyle birlikte avantajlı fırsatlar sunuyor. 19 Ocak’ta okulların ilk dönemi sona eriyor ve öğrenciler karnelerini alarak hemen ertesi gün tatilin keyfini çıkarmaya başlayacaklar. İki hafta sürecek sömestir tatili 5 Şubat 2024 Pazartesi günü okulların tekrar açılmasıyla son bulacak. Bilet Dükkanı, sömestir tatilini son dakika planlayacak aileler için çeşitli destinasyon önerilerini seyahat severler için derledi. Kayak tatillerinden tarihi destinasyonlara, temiz havasıyla harika bir deneyim yaşatacak doğa kaçamaklarına kadar birden fazla seçenekleriyle herkes kendine uygun bir rota bulacak.

İstanbul'a Yakın, Bütçe Dostu Bir Kayak Cenneti: Kartepe

Özellikle İstanbul’dan günübirlik tatilcilerin kayak yapmak için geldiği Kartepe Kocaeli’nde yer alıyor. Son dakika tatil planı yapacak olan seyahat severler için oldukça uygun bir destinasyon olacak. İstanbul’a 1,5 saatlik sürüş mesafesindeki Kartepe’de çocuklara uygun etkinlikler de bulunuyor. Gece kalmayı planlayanlar için ise, Kartepe’deki otellerin diğer kayak merkezlerinde bulunan otellere oranla daha uygun fiyatlı konaklama imkanları mevcut.

Soğuk Hava, Sıcak Tarih; Safranbolu'da Unutulmaz Bir Gezi

Tarihi ev, müze ve çarşılarıyla ünlü, Karabük iline bağlı Safranbolu ilçesi UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmeye hak kazanan bölgelerimizden biri olarak göz kamaştırıyor. Genelde bahar aylarında ziyaret edilen Safranbolu’da kışın konaklamak daha uygun fiyatlara mal oluyor. Bu yüzden, karla kaplı yollarda Safranbolu’yu yürüyerek keşfederek tarihi bir konakta kalmak isteyenler için harika bir seçenek. Mutlaka görülmesi gereken ülkenin 4 büyük mağarasından biri olan Bulak Mencilis Mağarası da Safranbolu’da bulunuyor. Safranbolu’da aileler çocuklarıyla birlikte kültür ve tarih dolu bir gezi deneyimi yaşayacak.

Rize'nin Eşsiz Ayder Yaylası Çocuklar İçin Mükemmel Bir Tatil Noktası

Çocukların bol oksijenli temiz hava alması için ilk akla gelen seçeneklerden biri Rize’deki ünlü Ayder Yaylası oluyor. Karlara gömülü ahşap evleri ve eşsiz manzarasıyla mest eden yaylayı gezdikten sonra Rize şehir merkezini de keşfetmek akıllarda kalacak bir tatil anısı yaratacak.

Kapadokya’da Kış Masalı

Tatil planlarını son ana bırakıp ara tatilini yurt içinde geçirmek isteyenler için doğa harikası Kapadokya mükemmel bir seçim olacak. Özellikle sıcak hava balonu uçuşlarıyla bilinen Kapadokya kış zamanı bütçeler için de uygun bir tatil seçeneği haline geliyor. İç Anadolu’nun kar yağışlı havasının üzerinde yükselen rengarenk sıcak hava balonları unutulmaz bir görüntü yaşatıyor. Kapadokya kış aylarında daha az kalabalık olması nedeniyle tercih edilecek adreslerden biri olacak.

Efsanevi Şirince; Sömestr Tatilinde Huzur Dolu Bir Kaçış

Şirince kış tatilinde mutlaka görülmesi gereken sevimli bir köy olarak Türkiye’nin eşsiz destinasyonlarının arasında bulunuyor. Kışın çok daha sakin bir atmosfere bürünen Şirince’de gündüz çocuklarla birlikte gezip akşam restoranda leziz yemekler tatma imkanı bulunuyor. Efsanelere konu olmuş Şirince’de sömestr tatili harika olacak.Bilet Dükkanı, sömestir tatilini kısa sürede ve ekonomik şekilde planlamak isteyen aileler için seyahat fırsatları ile avantajlı seçenekler sunuyor. Uçak bileti, otel, otobüs, araç kiralama ve transfer hizmetleriyle turizm sektörünün köklü firması Bilet Dükkanı sömestirda seyahatin tadını çıkarmaya davet ediyor.


15 Ocak 2024 Pazartesi

Otomotiv Sanayii Derneği, 2023 Yılı Verilerini Açıkladı!

Türkiye İhracatının Lokomotifi Otomotiv Sanayi 2023’te 35,7 Milyar Dolar’a Ulaştı!2023 Yılında Üretimde Yüzde 9, İhracatta Yüzde 5, Pazarda ise Yüzde 55’lik Artış Yaşandı! Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) 2023 yılına ilişkin verileri açıkladı. 2022 yılı verilerine göre toplam üretim yüzde 9 artarak 1 milyon 468 bin 393 adet olarak gerçekleşti. 2022’nin 12 aylık dönemine göre yüzde 18 artış sağlayan otomobil üretimi ise 952 bin 667 adede ulaştı. Traktör üretimiyle birlikte toplam üretim ise 1 milyon 525 bin 963 adede yükseldi. Ticari araç grubunda, 2023 yılında üretim yüzde 5, hafif ticari araç grubunda ise yüzde 7 azalırken ağır ticari araç grubunda yüzde 16 arttı.

 


2022 yılına göre ticari araç pazarı yüzde 35, ağır ticari araç pazarı yüzde 17, hafif ticari araç pazarı ise yüzde 39 artış sağladı. 2023’te, bir önceki yıla göre, toplam otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 5 oranında artarken, otomobil ihracatındaki artış yüzde 16 olarak gerçekleşti. Bu dönemde, toplam ihracat 1 milyon 18 bin 247 adet, otomobil ihracatı ise 663 bin 90 adet düzeyinde gerçekleşti. 2023’ün 12 aylık döneminde toplam pazar, 2022’nin aynı dönemine göre yüzde 55 artarak 1 milyon 283 bin 952 adetten kapandı. Bu dönemde, otomobil pazarı da yüzde 63’lük artış sağladı ve 967 bin 341 adede ulaştı. 

Türkiye otomotiv sanayisine yön veren 13 üyesiyle sektörün çatı kuruluşu konumunda olan Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), 2023 yılının üretim ve ihracat adetleri ile pazar verilerini açıkladı. Buna göre, 2023’ün 12 aylık döneminde toplam otomotiv üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9 artarak 1 milyon 468 bin 393 adede ulaştı. Otomobil üretimi ise yüzde 18 artarak 952 bin 667 adet olarak gerçekleşti. Traktör üretimiyle birlikte toplam üretim ise 1 milyon 525 bin 963 adedi buldu. 2023 yılında ticari araç üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5, hafif ticari araç grubunda yüzde 7 geriledi. Ağır ticari araç grubunda ise üretim yüzde 16 arttı. Bu dönemde, otomotiv sanayisinin kapasite kullanım oranı yüzde 74 olarak gerçekleşti. Araç grubu bazında kapasite kullanım oranları ise hafif araçlarda (otomobil + hafif ticari araç) yüzde 74, kamyon grubunda yüzde 91, otobüs-midibüs grubunda yüzde 54 ve traktörde yüzde 75 seviyesinde gerçekleşti. 

İhracat yüzde 13 artarak 35,7 milyar dolara ulaştı!

2023 yılının 12 aylık döneminde otomotiv ihracatı 2022’nin aynı dönemine göre adet bazında yüzde 5  artarak 1 milyon 18 bin 247 adet olarak gerçekleşti. Bu dönemde otomobil ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 16 artarken, ticari araç ihracatı ise yüzde 11 oranında geriledi. Traktör ihracatı ise 2022’ye göre yüzde 8 azalarak 16 bin 752 adet olarak gerçekleşti. Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre, toplam otomotiv sanayi ihracatı, 2023’ün 12 aylık döneminde yüzde 16 ile sektörel ihracat sıralamasında zirvedeki yerini korudu. Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) verilerine göre, 2023 yılında toplam otomotiv ihracatı, 2022 yılının aynı dönemine göre yüzde 13 artarak 35,7 milyar dolar oldu. Euro bazında ise yüzde 10 artarak 33 milyar Euro olarak gerçekleşti. Bu dönemde, dolar bazında ana sanayi ihracatı yüzde 16 oranında, tedarik sanayi ihracatı da yüzde 10 oranında arttı.

2023 yılında toplam pazar yüzde 55 arttı! 

2023’ün 12 aylık döneminde toplam pazar, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 55 artarak 1 milyon 283 bin 952 adet düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde, otomobil pazarı da yüzde 63 oranında artış sağladı ve 967 bin 341 adet oldu. Ticari araç pazarına bakıldığında ise 2023’ün 12 aylık döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla toplam ticari araç pazarında yüzde 35, ağır ticari araç pazarında yüzde 17, hafif ticari araç pazarında ise yüzde 39 büyüme sağlandı. 2023 yılı Ocak-Aralık döneminde, 2022’nin aynı dönemine göre otomobil satışlarındaki yerli araç payı yüzde 32, hafif ticari araç pazarında yerli araç payı ise yüzde 46 olarak gerçekleşti. 


26 Aralık 2023 Salı

Şule Gökırmak'ın rahatsızlığı üzüntü yarattı

On gündür yoğun bakımda olan Şule Gökırmak, bu zor dönemi atlatarak normal odaya alındığı belirtildi.


Beşiktaş'ın Kongresi sonrasında, rahatsızlığı nedeniyle Yeditepe Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılan ve Pnömoni (Zatürre) teşhisiyle yoğun bakıma alınan Hatice Şule Gökırmak'ın tedaviye yanıt verdiği ve durumunun iyiye gittiği bildirildi. Vanlı İş İnsanı Şule Gökırmak'ın rahatsızlığı, kurucusu olduğu Değer Otizm Derneği, Beşiktaş camiası ve sevenleri arasında üzüntü yarattı.  On gündür yoğun bakımda olan Şule Gökırmak, bu zor dönemi atlatarak normal odaya alındığı belirtildi. İyileşme sürecine girerek herkesi sevince boğan Şule Gökırmak'ın ilk işi hem kongre üyesi olduğu kulübü, Beşiktaş yönetimine hem de kendisini tedavi eden Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Yönetimine teşekkür mesajı yayınlamak oldu. 

hatice-sule-gokirmak.jpgŞule Gökırmak, Van'ın tanıtımına katkı sağlamak amacıyla Van Kahvaltısı'nın Guiness Rekorlar Kitabı'na girmesi için bir operasyon başlattı. Van Turizm Derneği Başkanı Umut Akay ve beraberindeki heyet ile birlikte Van turizminin canlanması adına ciddi mesafeler kat eden Gökırmak, 2014 yılında gölü ve kedisiyle meşhur olan şehrimiz Van’ın adının bir başka meşhur özelliğiyle anılmasında etkili oldu.  Türkiye’de bilinen Van kahvaltısının, dünyanın en kalabalık sofrasını kurarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girmesini sağlayan Şule Gökırmak, kentin adının tüm dünyada ezberlenmesini sağladı.

hatice-sule-gokirmak-002.jpg

Düzenlediği bir organizasyonla 51 bin 793 kişinin katılarak rekor kırdığı Van Kahvaltı Sofrası’nın adı Guinness Rekorlar Kitabı’na girmesiyle, memleketi Van’ın adı artık Türkiye sınırları dışında da bilinir oldu.  Başta hastanenin Başhekimi Aynur Eren Topkaya olmak üzere Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Banu Musaffa Salepçi ve tüm yoğun bakım personeline teşekkür etti. Yönetim Kurulu iletişim danışmanı olduğu Siyah Beyazlı Kulübün Sosyal Sorumluluk Projelerine liderlik yapan Hatice Şule Gökırmak, taraftarlarıyla birlikte ülkemizi yasa boğan deprem felaketinden etkilenen çocuklara moral vermek amacıyla düzenlediği "Bu Oyuncak Sana Arkadaşım" etkinliği, etkili ve yaratıcı iletişimlerin ödüllendirildiği Felis'te yedi ödüle layık görüldü. Şule Gökırmak, aynı zamanda bir turizm duayeni olarak biliniyor. Turizmde birçok küresel markayı Türkiye’de yönetmiş, aynı zamanda yöneticiliklerde ve turizm STK'larında etkin roller üstlenmiştir.

hatice-sule-gokirmak-001.jpg

Şule Gökırmak, hem iş hem de sosyal hayatında örnek alınması gereken bir kadın liderdir. Dünya tatlısı ikiz kardeşlerin annesi olan Hatice Şule Gökırmak’ın sağlığının iyiye gitmesi en çok sevenlerini mutlu etti.


Hatice Şule Gökırmak'a TURİZMİNSESİ.COM adına acil şifalar diliyor ve en kısa zamanda aramızda görmek istiyoruz.

21 Aralık 2023 Perşembe

TatilBudur’dan Yeni Yıla Özel Tatil Rotaları

TURİZMİN SESİ


Türkiye’nin değerli bölgelerinde keyifli tatil deneyimlerine aracılık eden TatilBudur; yılbaşı gecesi için her zevk ve bütçeye uygun konaklama seçenekleri bulunan rotaları açıkladı.Yeni yıla eğlenerek ya da dinlenerek girmek isteyenler için Antalya’dan Bolu’ya, Erzurum’dan Bursa’ya kadar Türkiye’nin farklı noktalarında ve yavru vatan Kıbrıs’a kadar birçok program alternatifi sunuyor. Birbirinden ünlü isimlerin sahne alacağı özel konser programlarının da bulunduğu TatilBudur’un yılbaşına özel programlı rotalarında; en iyi fiyat garantisi ve 4 ay erteleme fırsatları tatil tutkunlarını bekliyor.

tatilbudurdan-yeni-yila-ozel-tatil-rotalari.jpg

TatilBudur; dünyanın dört bir yanında rengarenk manzaralara sahne olan, heyecanla beklenen yılbaşı akşamını, sevdikleriyle büyük bir coşkuyla karşılamak isteyenler için birbirinden farklı destinasyonlarda  tatil imkanları sunuyor. Yılın her dönemi ılık havasıyla tatilseverleri kendine çeken Kıbrıs, birbirinden ünlü sanatçıların sahne alacağı programlarıyla yılbaşı rotalarının başında geliyor. Bununla beraber 2024 yılına girerken en çok tercih edilen termal oteller ve sakinlikten vazgeçemeyenler için doğa ile iç içe programlar, yeni yıla güzel bir başlangıç yapmak isteyenlere kaçırılmayacak alternatifler oluşturuyor. 

Yılın Yorgunluğunu Atmak İsteyenlerin Tercihi Termal Oteller 

Hem keyifli bir yılbaşı geçirmek hem de ruhen ve bedenen şifalanıp dinlenmek isteyenler bu yıl da tercihini termak otellerden yana kullanacak. Termal kaynaklar açısından çok özel bir konuma sahip olan Türkiye’de; ayrıcalıklı hizmet anlayışı ile faklılaşan otellerinin bulunduğu Afyon, Kütahya gibi pekçok destinasyon bu dönem için cazip seçenekler sunuyor. 

Doğa ile Baş Başa Yeni Yıl Tatili 

Yeni umutların ve yeni heyecanların etrafı sardığı yılbaşı gecesinde görkemli görünümü, aile sıcaklığını aşılayan ambiyansı ve lezzetli menüleriyle  en çok tercih edilen lokasyonlardan olan Ağva, Abant, Kartalkaya, Uludağ ve Erzurum doğa ile baş başa eşsiz bir deneyim sunuyor. Konforu ve huzurlu atmosferi ile  güzel bir anı bırakacak yılbaşı kış otelleri ve kayak otelleri brbirinden farklı eğlence programlarıyla da tatilseverleri bekliyor. TatilBudur; oda kahvaltı, yarım pansiyon, tam pansiyon, her şey dahil ve alkolsüz her şey dahil imkanlarıyla yeni yılda da alternatifli konaklama imkanı sunuyor. 


Sürdürülebilir ve ekonomik yatırım:Tiny Tesisler

 TURİZMİN SESİ


Şeffaf maliyet, geliştirilebilirlik, pratik çözümler yaratmaları, hızlı yatırım geri dönüşü gibi avantajları tiny house’lara ilgiyi arttırıyor. Türkiye’nin önde gelen tiny house markası Mooble House da mimar ve mühendisler tarafından tasarlanıp üretilen üstün kaliteye sahip ürünleriyle konaklama sektöründe fark yaratıyor. Mooble House ürünleri gerek kapasitesini arttırmak gerekse yeni projeleri hızla hayata geçirmek isteyen girişimcileri bekliyor.

tiny-tesisler.jpgModern dünyanın koşturmacası, şehirlerin kaosu, hız odaklı yaşamlar, pandeminin etkileri, iş dünyasının kargaşası… Her geçen gün daha fazla insan, bunlardan kurtulmanın yolunu doğayla baş başa kalmakta buluyor. Turizm yatırımcıları da müşterilerine bu imkânı sağlamak için doğayla bütünleşmiş tiny tesisler kuruyor. Turizmcilere ve arsa yatırımcılarına hem doğa dostu hem ekonomik yatırım şansı tanıyan tiny tesisler; birkaç yılda tamamlanan geleneksel yapılara göre 45 günde hayata geçirilerek, zaman ve maliyet açısından kazanç sağlıyor. İstenilirse genişletilebilmeleri, şeffaf maliyetleri, pratik çözümler yaratmaları, taşınabilmeleri, çoğu araziye uygun olmaları gibi birçok avantajları bulunuyor. 

tiny-tesisler-001.jpg

13 tiny konaklama tesisi

Ülkenin önde gelen tiny house markası Mooble House mimarlar, endüstri ürünleri tasarımcıları, inşaat, elektrik ve mekanik mühendislerinden oluşan multidisipliner bir ekip tarafından tasarlanıp fabrikada üretilen kaliteli ürünleriyle konaklama sektöründe fark yaratıyor. Mooble House ürünleri uzun ömürlü, garantili ve kullanıcı memnuniyeti yüksek olmaları nedeniyle yatırımcılardan yoğun talep görüyor. Mooble House ürünleriyle Türkiye’nin farklı bölgelerinde kurulan 13 tiny konaklama ve tatil tesisi bulunuyor. Doğanın her rengini kendinde barındıran Sapanca Gölü’nün kıyısındaki Gölevi Resort Sapanca, eşsiz bir gastronomi deneyimi yaşatan Ankara’daki Erim Çiftliği ya da zeytin ağaçlarının arasına park etmiş tiny house’lardan oluşan, deniz kenarındaki Çanakkale Gulet Tiny House Hotel; yatırımcılara ve kişisel kullanıcılara Mooble House ürünlerini ilk elden deneyimleme imkânı veriyor.  
Mooble House ürünleri yurtdışında da ilgi görüyor. İtalya Procida Ada’sındaki Procida Camp&Resort tesisine eklenen beş adet Mooble House ürünü, otel müşterilerine tiny house deneyimini yaşama şansı sunuyor. 

Mooble House ürünleri her iklime ve araziye uygun 

Mooble House kalitesiyle dondurucu soğuklardan kavurucu sıcaklara kadar her iklime uygun yalıtım sistemiyle üretilen tiny house’lar, zorlu arazilere de park edilebiliyor. Mooble House, tiny tesis kurmak isteyen yatırımcılara yönelik özel mimari ve tasarım proje hizmeti de sunuyor. Projeye göre farklı model ve büyüklükteki ürünler, fabrikada üretilmesinin ardından park edileceği alana çekilerek taşınıyor. İnşaat maliyeti, süresi ve operasyonel zorluklar tiny house ile sıfıra indiriliyor. O2 Avrupa Tip Onay belgeli, karayolları standartlarında, plakalı ve ruhsatlı araç statüsünde üretilen tiny house’lar, istenilirse farklı lokasyonlara taşınabiliyor. Satış sonrası servis hizmetiyle de yatırımcının ihtiyaçlarına cevap veren Mooble House’un tiny house’ları restoran, kafe, büfe, şube, mağaza, yurt, satış ofisi olarak da kullanılabiliyor. 

Yılda 4 bin üretim kapasitesi

Avrupa’nın en büyük tiny house üretim kapasitesine sahip markalarından biri olan Mooble House ürünleri, Hollanda’dan İngiltere’ye; sekiz farklı ülkedeki satış noktalarında kullanıcı ve yatırımcılarla buluşuyor. Mooble House’un Çerkezköy’de bulunan, 11 bin metrekare kapalı ve 20 bin metrekare açık alanı olan fabrikası, yılda 4 bin adet modüler hacim üretim kapasitesine sahip. Ürünlerin hepsi, 2018/858 Treyler Yönetmeliği’ne ve tüm Avrupa yollarında çekilmeye uygun. Müşterilere, farklı segmentlerde paketler sunuluyor. Malzeme seçimi, donanım paketi gibi etkenler fiyatı değiştiriyor. Talebe göre opsiyonel olarak mobilya, beyaz eşya ve teknolojik donanımlar da pakete eklenebiliyor. 

“İnsanı doğanın iyileştirici gücüyle buluşturuyoruz”

Tiny house üretiminin sadece Türkiye’de değil, yurtdışında da dikkat çekici aktörlerinden biri olduklarını belirten Mooble House CEO’su Müge Şimşek, “Modüler yapı sisteminin ülkemizdeki savunuculuğunu yürütmekten mutluyuz. Mooble House, modüler olarak üretilen araç sınıfındaki ürünümüz. İnsanı, doğanın iyileştirici gücüyle buluşturmanın aracı olan Mooble House’un lansmanını 2019 senesinde yaptık. Ürettiğimiz tiny house’lar hem işletme yatırımcılarına hem de konaklayan misafirlere özel bir deneyim sunuyor. Turizm alışkanlıklarının pandemiyle birlikte değiştiği ve değişmeye devam ettiği bu dönemde, kullanıcılarımız Mooble House ürünleriyle doğayı deneyimleme imkânı yakalıyor. Mooble House olarak ilk prototipimizi ürettiğimiz günden beri malzemelerimizi geliştirmek için AR-GE çalışmalarına ağırlık veriyoruz. Doğada sürdürülebilir, akıllı ve verimli bir turizm sektörü mümkün. Mooble House ürünleri gerek üretiminde kullanılan malzemeler gerek üretim teknolojisi gerek yatırımcıya sağladığı çeşitli faydalarla fark yaratıyor. Ürünlerimiz; Avrupa standartlarında olmaları, karayolları regülasyonlarına uygunlukları, endüstri prensipleriyle fabrika ortamında yüksek hacimli ve stoklu üretilmeleri gibi özellikleriyle yatırımcıların öncelikli tercihi oluyor’’ diyor.

Göller Tüm Dünyada Su Kaybediyor

TURİZMİN SESİ


Göllerin su kaybetmesi, göl sıcaklıklarının da artmasıyla birlikte, emilen karbondioksit miktarını azaltabilir ve atmosferdeki karbon emisyonlarını artırabilir.Science dergisindeki yeni makale, son 28 yılda göllerdeki su miktarında küresel bir düşüş olduğunu ortaya çıkardı. Dünyadaki karasal alanın %3'ünü kaplayan göller, su kuşları ve diğer canlılar için yaşam alanı olmasının yanı sıra, tatlı su ve gıda sağlama, rekreasyon faaliyetler ve besin döngüsünün devamlılığı için önemli alanlar. Bununla birlikte karbon döngüsü yoluyla iklimi de düzenliyorlar. Dünya yüzeyindeki tatlı suyun %87'sini barındıran göller için iklim değişikliğinin ve insan faaliyetlerinin yarattığı tehdit düzeyi her geçen gün artıyor. Göllerdeki su miktarı, yağışlardaki ve nehir deşarjındaki değişikliklerin yanı sıra baraj inşası ve su tüketimi gibi doğrudan insan faaliyetlerine ve iklim değişikliğine bağlı olarak değişiyor. 

goller-tum-dunyada-su-kaybediyor.jpgGöllerdeki su miktarı 28 yılda %53 oranında azaldı. 

Otuz yıllık uydu gözlemleri, iklim verileri ve hidrolojik modelleri kullanarak en büyük 1972 gölü analiz eden Yao ve meslektaşlarının bu yıl Science dergisinde yayımladığı makaleye göre, bu göllerdeki su miktarları 28 yılda %53 oranında azaldı. Çalışma dünya çapındaki kuruma eğilimlerinin önceden düşünülenden çok daha geniş kapsamlı olduğunu gösteriyor. 

Türkiye önemli derecede su kaybı yaşayan 12 havzadan biri. Araştırmada yer alan 1051 doğal göl ve 921 rezervuar, Dünya'nın doğal göl ve rezervuar depolamasının sırasıyla %96 ve %83'ünü oluşturuyor. Doğal göllerdeki önemli su kayıplarının yaklaşık dörtte biri insan faaliyetleri ve çoğunlukla iklim değişikliğine atfedilen artan sıcaklık ve buharlaşmadan kaynaklanıyor. Yüzey akışlarındaki değişimlerden kaynaklanan su kayıpları da göz önünde alındığında iklim değişikliği göllerin %43’ünü etkiliyor. Bu durum gelecekteki yüzey suyu kaynakları yönetiminde iklim değişikliğinin etkilerinin hesaba katılmasının önemini gösteriyor.

457 doğal gölde %43 su kaybı tespit edildi.

Küresel ölçekte 1992-2020 yılları arasında büyük tatlı su kütlelerinin %53'ünün su deposu azaldı ve toplam 602,28 kilometreküp su kaybedildi. Doğal göllerdeki net hacim kaybı büyük oranda küresel ısınma, artan buharlaşma ve su kullanımından kaynaklanıyor. Toplam 234 doğal gölde %22 su kazanımı yaşanırken, 457 doğal gölde %43 su kaybı tespit edildi. Kuruyan tüm göllerdeki toplam düşüşün yalnızca yaklaşık üçte biri, büyük ölçüde İç Tibet Platosu gibi uzak veya seyrek nüfuslu bölgelerdeki göllerin su deposundaki artışlarla dengeleniyor. Bu depolama artışları; yağış, yüzey akışı, sıcaklık, buharlaşma ve insan su kullanımının azalmasındaki değişikliklerden kaynaklanıyor. Örneğin Sevan Gölü suyu, 2000'li yıllardan itibaren koruma yasalarının yürürlüğe girmesiyle artan bir eğilim sergiliyor. 

goller-tum-dunyada-su-kaybediyor-001.jpg

Kurak bölgelerde su miktarındaki kayıplar ise daha belirgin düzeyde. Bu su kütlelerindeki toplam kaybın üçte ikisinden fazlası, kuraklaşan iklime veya sürdürülemez su tüketimine sahip 10 havzadan kaynaklanıyor. 

Konuyla ilgili açıklamada bulunan Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç; ‘‘Dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birinin (~2 milyar) kuruyan bir göl havzasında yaşadığı tahmin ediliyor. Bu da iklim değişikliği ve sedimentasyonun etkilerinin sürdürülebilir su kaynakları yönetimine dahil edilmesinin gerekliliğini gösteriyor. Bildirilen sayılar, yalnızca su kaybından en çok etkilenen göl havzaları sakinleri üzerindeki potansiyel etkilere ilişkin tahminler. Kuruyan bu göllerin birçoğu önemli su kaynakları olarak tanımlanıyor veya uluslararası öneme sahip Ramsar alanları arasında listeleniyor. Etkili su koruma çabaları ve su koruma yasalarıyla Sevan Gölü'nün kurtarılmasındaki başarıyı görüyoruz. Biz de su kaynakları ve sulak alan ekosistemlerinin yaşatılması için iklim değişikliğinin etkilerini de göz önünde tutarak yeni yasal düzenlemeler ve uygulamalar yapmak zorundayız.’ dedi.

ÜSKÜDAR’DA LALE SOĞANLARI TOPRAKLA BULUŞTU

TURİZMİN SESİ


Kış boyunca toprak altında gizlenecek olan laleler, bahar gelince serpilecek ve rengarenk görüntüsüyle İstanbullulara seyrine doyum olmaz anlar yaşatacak. İstanbul Lale Vakfı, Fatih Millet Parkı’nda dikime başladığı lale soğanı dikimine Nakkaştepe Millet Bahçesi ile devam etti. 

hilmi-turkmenistanbul-lale-vakfi-istanbulda-lale-sogani-ekimler.jpgİstanbul Lale Vakfı, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen ve Üsküdar’daki okulların öğrencileri ile birlikte Üsküdar Nakkaştepe Millet Bahçesi’nde lale soğanı dikimine başladı. Nakkaştepe’ye dikilecek 120 bin lale soğanı Mart ve Nisan aylarında filizlenerek baharın müjdecisi olacaklar. İstanbul Lale Vakfı tarafından lale soğanı ekimleri Beyoğlu, Şişli, Beşiktaş ilçelerinde de devam edecek. 


14 Aralık 2023 Perşembe

CVK Park Bosphorus Hotel İstanbul 10. Yılını kutladı

CVK Park Bosphorus Hotel İstanbul’in onuncu yıl ve 2024’e hoşgeldin etkinliği yoğun katılımla gerçekleşti. CVK Park Bosphorus Hotel İstanbul Genel Müdürü Murat Arslan; “Sevgili dostlar, kıymetli misafirler Cumhuriyetimizin yüzüncü, açılışımızın onuncu yılında 2023 yılına güle güle 2024’e hoşgeldin demek için bir araya geldik. Davetimize katıldığınız için hepinize teşekkür ediyorum CVK Park Bosphorus’a, evinize hoşgeldiniz. Bu değerli, tarihi mirası CVK Park Bosphorus adıyla Türk turizminin hizmetine kazandıran Çevik ailesine şükranlarımı sunuyorum. Kalıcı ve uzun vadeli başarılar elde etmek için ilk marka vizyon ve misyonunu belirledik.

cvk-park-bosphorus-hotel-istanbul-genel-muduru-murat-aslan.jpg

Sizlerin de  katkılarıyla bugünlere kadar geldik. Otelimizi, İstanbulumuzu ve ülkemizi tanıtmak için yoğun çaba sarf ediyoruz. 6 temsilcilik kurduk. Otelimizin tanıtım ve reklam çalışmalarını birlikte yürütüyoruz. CVK Park Bosphorus İstanbul Hotel olarak farklı ülkelerde varlığımızı duyurmayı hedefliyoruz. Kalite ve hizmet anlayışıyla fark yaratan oteller arasında birinci sırada yer almak için var gücümüzle çalışıyoruz.

cvk-park-bosphorus-hotel-istanbul-genel-muduru-murat-aslan-001.jpg

Yakın zamanda Karaköy’de Galataport’un sırasında yeni bir otel projemiz var. Globalleşme yolunda atacağımız çok adımlarımız var. Vizyonumuz hizmet verdiği her yerde ve her konseptte yaşam merkezi olmak. Değerlerimiz dünyaya saygı, sürdürülebilirlik, dijitalleşme. Bu vizyon, misyon ve değerlerimizle markamızı gelecek yüzyıllara taşımak istiyoruz. 2024 yılında önceki yıllardan daha fazla işbirliği içerisinde, birlikte daha büyük işbirliklerine adım atacağımız düşüncesindeyim” dedi. Katılan misafirler canlı müzik ile eğlendi, keyifli bir gece geçirdi.