İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbullu Turizmciler ile TUROB’un Yemeğinde Bir Araya Geldi. Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB)’nin Geleneksel Öğle Yemeği, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş’ın katılımı ile 28 Kasım 2013 Perşembe günü, Renaissance Polat İstanbul Hotel’de gerçekleşti.
Başkan Topbaş'ın, İstanbul turizmindeki son gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu yemeğe, İzmir Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Tülin Ersöz, TYD Başkanı Murat Ersoy, TUREB Başkanı Şerif Yenen, protokol konukları, turizm profesyonelleri ve basın mensubu katıldı.
Yemek öncesinde konuşan TUROB Başkanı Timur Bayındır, başta İstanbul turizmi olmak üzere sektöre ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bayındır; “2013 yılının sonuna yaklaştığımız bugünlerde, 2014 için planlama ve bütçeleme hazırlıklarımızı tamamlamak üzereyiz. Bu yıl TUROB olarak, Kasım ayında gerçekleşen WTM Londra ve Selanik turizm fuarlarına katılarak, ülkemizin ve İstanbul’un imajına ve gelecek döneme yönelik temaslarda bulunduk. Gerek bu temaslar gerekse rakamlara göre bu yıl bir takım negatiflikler sebebiyle sektörümüzün performansı maalesef beklenin altında kaldı. Uluslararası veri analiz şirketi STR Global tarafından yapılan açıklamaya göre, 2013'ün ilk 10 aylık döneminde İstanbul'un doluluk oranı %6,9 düşüş göstererek, %73,5’den, %68,4'ye gerilemiş ve tüm Avrupa'daki en büyük düşüşü yaşayan destinasyon olmuştur. TUİK'in verilerine göre ise, Türkiye'ye ilk 10 ayda gelen turist sayısı 31.757.624 olarak açıklanmış, 2013 yılsonu itibariyle de bu sayının 35 milyona ulaşması, hatta geçmesi hedefleniyor. Türkiye’de ise %10,24’lük bir artış yaşandığı tespit edilmiştir. Yine TUİK'in, İstanbul istatistiklerine göre, 2012 ile kıyasladığımızda %9,3'lük bir artış yaşanmış ve 2013 yılının Ekim ayında kente 998.442 kişi gelmiştir. Yıl genelinde ise İstanbul ilk 10 ayda %11,9'luk bir artış yakalamış görünüyor. Bunlar güzel gelişmeler ancak görünen fazlalıklar nerede? STR Global şirketinin araştırmalarına baktığımızda, durum maalesef çok parlak değil. 2013’ün 10 aylık döneminde İstanbul’daki doluluk oranlarının %7’ye yakın düştüğünü ortaya koyarken, İstanbul’u tüm Avrupa’daki en büyük düşüşü yaşayan destinasyon olarak ilan ediyor. Durum böyle olunca bir kaos ortaya çıkıyor. Bir yandan gelen sayısı artıyor bir yandan otellerde konaklayan sayısında düşüş var. Veriler arasındaki bu çelişkinin sebebini tam bilmemekle beraber, İstanbul'daki yatak kapasitesinin hızlı artışı, transit geçişler, günlük kiralık konutlar, taksim olayları ve Suriye'den gelenler bu durumunun nedenlerini daha belirgin hale getirecektir. Unutmamak gerekiyor ki, Taksim Gezi Parkı olayları bu durumun başında geliyor. Gezi olaylarından sonra ne yazık ki tam olarak bir toparlanma söz konusu değil ve maalesef 2014 yılı için de size parlak müjdeler veremiyoruz. Bu gerçek tabii ki bizi umutsuz bir tabloya yerleştirmemekle beraber, turizmin ne kadar kırılgan, anlık aksiyon alınması gereken ve sağlam bir altyapıya sahip bir sektör olduğunu göstermektedir. Dinamik bir şehir yönetimi ile çalışmamız gerekiyor” diye konuştu.
“Otel Yatırım Tablosunda Alternatif Bölgeler Ön Plana Çıkıyor”
TUROB’un hazırlamış olduğu rapor doğrultusunda, İstanbul'un 2009 yılından bu yana son 5 yıl içerisindeki konaklama kapasitesini incelendiğinde 5 yıllık süre içerisindeki yatırımların büyük bir çoğunluğunun, 5 yıldızlı yüksek kapasiteli otellere, 4 yıldızlı otellere, özel belgeli ve butik otellere yapıldığını söyleyen Bayındır şunları aktardı; “5 ve 4 yıldızlı otel yatırımlarındaki artış, yabancı zincirlerin ağırlıklı olarak pazara girmesi ve yerli zincirlerin ağlarını genişletme eğilimleri olarak yorumlanabilirken, özel belgeli ve butik otellerdeki artış ise değişen misafir profili ve bu otellerin ağırlıklı olarak İstanbul Tarihi Yarımada'da konumlanması olarak açıklanabilir. Raporda ortaya çıkan diğer bir önemli nokta ise, 4 ve 5 yıldızlı otel yatırımlarının büyük bir çoğunluğunun İstanbul Anadolu Yakası'nda olmasıdır. Bu da İstanbul'un Taksim ve Tarihi Yarımada gibi bilinen turizm merkezlerinin yatırım kapasitelerini doldurduklarını ve alternatif bölgelerin ön plana çıktığını göstermektedir.”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş:
“İstanbul’a Vizyon Kazandırdık”
TUROB’un geleneksel öğle yemeğinde konuşan ve göreve geldikleri günden bu yana İstanbul’un turizmini geliştirmek amacı ile çalıştıklarını belirten İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul’un tanıtımına katkı sağlamak için turizm sektörünün büyük önem taşıdığına dikkat çekti. Turizm sektörünün pazar payının küresel krize rağmen çok yüksek olduğuna vurgulayan Topbaş, kriz dönemlerinde kendisini en hızlı toplayan sektörlerin başında yine turizmin olduğunu ifade etti. Topbaş; “2004 yılında göreve geldiğimizde İstanbul turizmini nasıl geliştirebiliriz diye düşündük ve yaptığımız toplantıda “Turizm Geliştirme Platformu” kurduk. Kentimizin ekonomisine ve istihdamına katkı sağlarken, İstanbul’un tanıtımı ile ilgili çalışarak, dünya barışına katkı sağlamayı istedik. Gelinen noktada güzel bir başarı öyküsü var. Kentimizin turizmden hak ettiği payı almasını hedefledik. Henüz ilk basamaklardayız ve ne yapmak gerekiyorsa onun için hazırız. Kültürel ve tarihi zenginliklerimizin takdimi ve alışverişin yanı sıra, yeni destinasyonların oluşturulması adına da katkı sağlamak için hazırız” diye konuştu.
“İstanbul Marka Değeri Olan, Önemli Bir Kent”
1990 yılında dünyada dolaşan turist sayısının 450 milyonken bu rakamın günümüzde 1 milyarı aştığına dikkat çeken Başkan Topbaş, dünya ülkelerinin en büyük rekabet alanının turizm sektörü olduğunu söyledi. Birçok projeyi hayata geçirdiklerini söyleyen Topbaş, konuşmasına şöyle devam etti; “İstanbul'un denizleri temiz ve plajları açık. Bu durum İstanbul için önemli. İstanbul marka değeri olan önemli bir kent. Bulunduğu konum itibarıyla da önem taşıyor. Şu an THY, İstanbul'dan 244 şehre uçuş yapmakta ve hızla gelişiyor. Dünya turizm endüstrisinde en büyük payı alan sekiz ülkenin içinde yer alıyoruz. 8. sırada yer alan Türkiye’yi bu yarışta en ön saflarda görmek istiyoruz. Bunlar geçmişte hayaldi, şimdiyse her biri gerçekleşti. 2012 yılında 35 milyon turist ağırladık ve bu rakamın yılsonunda 38 milyona çıkması bekleniyor. 26 milyar dolar da gelirimiz var. Önümüzde iki hedef olmalı. İlki turist sayısını arttırmak ve ilk etapta 50 milyon turist ağırlamak. İkincisi ise kişi başına turizm harcamasını yükseltmek. İlk 8 ülkenin kişi başına turist harcaması 1.100 dolar iken Türkiye’ninki 743 dolar. Bu hedeflere ulaşacak potansiyelimiz var. Şu an İstanbul’da yatak kapasitesi 150 bini aşmış durumda. Eğlence tesisi kapasitesi ise 100 bine yakın. İstanbul büyük kongre şehirleri arasından sıyrılarak dünya birincisi oldu. Bu açıdan kentin kongre adresi olması çok avantajlı. Bu sayede toplantılara katılım %30 artıyor. Ziyaretçi sayısında Avrupa’nın en fazla büyüyen şehri olduk. Dünya turizm kenti sıralamasında Dubai, Hong Kong, Barcelona, Milano, Roma, Amsterdam, Tokyo, Los Angeles gibi şehirleri geride bırakarak 6. olurken bugün Bangkok, Londra, Paris, Singapur ve New York ile yarışıyoruz. 2004’te 3,5 milyon olan turist sayısı 10 milyona ulaştı. Bu ciddi bir başarıdır. İstanbul’un kendi kültürel değerlerini henüz tam olarak hissettiremedik. Turizme sadece Tarihi Yarımada’nın ve Galata Pera’nın bir bölümünü açabildik. Halbuki İstanbul çok zengin bir şehir. Buraya gelmeden önce 5. kez düzenlenen Flower Show Türkiye Süs Bitkileri, Peyzaj ve Yan Sanayileri Fuarı’nın açılışına katıldım. Dünyanın iki büyük fuarından biri haline gelmiş durumda ve 300 civarında katılımcının 67’si yabancıydı. Böyle güzel bir organizasyonun burada düzenlenmesi ve İstanbul’dan yansıtılması, Türkiye’de üretilmesi ve ihracata başlanmış olması gerçekten gurur verici. Artık sadece park ve bahçelerde değil, duvarlarda, elektrik direklerinde bile çiçekleri görebiliyorsunuz.”