1 Mayıs 2014 Perşembe

ÇOCUKLAR ÖLMESİN,OYUN OYNAYABİLSİNLER!

Turizmin Sesi -Bora Özgen
Türkiye’de 4 ayda 13 çocuk feci şekilde can verdi.
Çocukların 4’ünün “canice öldürüldüğü” kesinleşirken, diğer çocuklardan 4’ünün bedeni havuz ve su kuyularında, 3’ü dağlık alanda, biri ise inşaatta bulundu.

Çocuklardan birinin ölümü için ise intihar kuşkusu olduğu belirtildi.

Kimi kaçırıldı, önce tecavüze uğradı, sonra boğuldu. Kimi okul yolunda kan davasına kurban gitti. Kimi henüz yaşını görmeden bir ormanlık alanda ölü bulundu.

2014’ün başından beri çocuk ölümlerinin gündeminden düşmediği Türkiye, 2 kötü haberle daha yasa boğuldu.

Günlerdir kayıp olan Umut Zambak ve Gizem Akdeniz’in cansız bulunan küçük bedenleriyle bir yas daha yaşandı.

Küçük Pamir Dikdik’ in komşu evin havuzunda bulunan cansız bedeni Türkiye’yi yasa boğdu.
Kars’ta 9 yaşındaki Mert Aydın ise tanıdığı bir kişi tarafından tecavüze uğradı ve öldürüldü. Mert’in ölü bedenine Karadağ Çöplüğü’nde ulaşıldı.

Bitlis’te 4 ve 5 yaşlarındaki iki amca çocuğu dağlık alanda ölü bulundu.
Antalya’da 2.5 yaşındaki çocuk piknik alanında kayboldu. Cansız bedeni yangın söndürme havuzunda bulundu.

Kırıkkale’de okula gitmek için evinden ayrılan 10 yaşındaki Halil İbrahim Akaş’ın ölü bedeni şehir mezarlığına yakın bir alanda bulundu. Akaş, boğularak öldürüldü.

Mersin’de bir haftalık bebek, ormanlık alanda ölü bulundu.

Şırnak’ta kaybolan 12 yaşındaki İbrahim Bozkurt’un bedeni, hurda toplamak için gittiği inşaatın bodrumundaki su dolu havuzda bulundu.

Van’da, iki çobanın arasındaki şakalaşma, diğerinin yaralanmasıyla sonuçlandı. Bunun üzerine yaralanan çobanın akrabası 12 yaşındaki Taner Kaya, okula gittiği sırada Kalaşnikofla taranarak öldürüldü.

Muş’ta 13 yaşındaki aşiret çocuğu Serhat Kiğa’dan, internet kafeye gitmesinin ardından bir daha haber alınamadı. Kiğa’nın cesedi, Muş-Bulanık karayolundaki bir inşaatta bulundu.

Burdur’da 14 yaşındaki Ahmet Alp Öztürk, mutfakta başına poşet geçirilmiş şekilde ölü bulundu.

Manisa’da Umut Zambak’ın, Adana’da ise Gizem Akdeniz’in kaybolduğu haberleri geldi. Umut’un bedeni su kuyusunda bulunurken, Gizem’in öldürüldüğü kesinleşti.

Türkiye’de böyle bir dehşet yaşanırken, bunlara önlem alınamazken, bu kadar kötü insanın elini kolunu sallayarak can yaktığı bir zamanda bir yandan da ailelere dikkat çekmek istiyorum.

Bir baba olarak benim içim sızlıyor bu haberleri gördükçe…
Sabah erken kalkıp ekmek almaya çıkıyorum. Bu sırada çocuklarım yatağında uyuyor oluyor. 8 yaşında küçük bir oğlum var. Ben onu şimdiye kadar gözümün önünden ayırmadım ne tek başına parka yolladım, ne de ekmek almaya…

Sabahın erken saatinde 6 – 7 yaşlarında küçük bir çocuğun tek başına market alışverişine çıktığını gördüm.
Ondan öncesinde gece saat 11 sularında yine küçük bir çocuğun elinde kredi kartıyla çiğköfte almaya çıktığını gördüm.

Bunlar gibi birkaç olaya daha tanık oldum, belki sizlerde denk geliyorsunuzdur. İçimden şunu geçirdim bu kadar ölüm yaşanırken, benim çocuğum yatağında uyurken, bu küçük çocukların tek başına dışarıda ne işi var?

O küçük çocukların anne babaları nerede? Neden ufacık çocukları tek başına alışverişe yolluyorlar da kendileri gitmiyorlar?

Bir çocuğu Dünyaya getirirken bizler onlara sormuyoruz. Biz onları en iyi şekilde büyütüp dışarıdan gelecek zararlardan korumalıyız.

Kötü alışkanlıklardan uzak kalmaları için onlara spor yaptırabiliriz, müzik eğitimi aldırabiliriz, sosyalleşmeleri için sosyal aktivitelere katılmalarını sağlayabiliriz ve en önemlisi onlara birlikte geçirecek zaman ayırmalıyız.

Çocuklarımıza sahip çıkmalıyız, yaptığımız en ufak hata ve ya küçük bir ihmal onların canlarına mâl olabilir.
Umarım bundan sonra daha fazla can yanmaz… Bu yaşanan olaylar ailelere ders olur ve aileler çocuklarına sahip çıkarlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder