Masmavi denizler, dantel gibi işlenmiş kıyılar, görkemli dağlar, otantik sokaklar, yemyeşil bahçeler, yüzlerce yılın izlerini taşıyan tarihi yapılar, masalsı taş evler, doğanın kucağındaki bungalovlar, konforlu odalar ve her biri evinizde hissettiren sıradışı ve özgün “küçük ve butik otellere” olan talep, her geçen yıl artıyor. Geçtiğimiz yıllardaki yaz aylarında özellikle haftasonları yer bulmada sıkıntı yaşandığından, bu yıl sezonda yer bulabilmek için rezervasyonlar yapılmaya başlandı.
Geçtiğimiz yıla oranla, bu yıl doluluklarda %15 - %20 bir artışın yaşanacağını belirten Küçük Oteller Sitesi kurucusu İzim Bozada, şunları söyledi: “Sezonda yer bulma sıkıntısı yaşandığından, bu yıl rezervasyonlar Şubat ayı itibariyle yapılmaya başladı. Yerli turistlerin küçük otellere talebi, Ağva, Büyükada, Sapanca, Bolu Abant bölgesi, Kaş, Alaçatı, Kapadokya, Datça, Bodrum, Çıralı, Ölüdeniz, Marmaris’in koyları, Şirince, Assos, Cunda Ayvalık ve Bozcaada’ya ağırlıklı oluyor. Yurtdışından gelenlerin talepleri ise, İstanbul ve tarihi yarımada, Fethiye Ölüdeniz, Antalya bölgesi, Kapadokya, İzmir Çeşme ve Selçuk taraflarına yoğunlaşıyor” dedi.
Gezgin turistler, küçük otelleri tercih ediyor
Tarihe, kültüre, gastronomiye, doğaya önem veren gezgin turistlerin, küçük otelleri tercih ettiğini anlatan İzim Bozada, şunları kaydetti:
“Doğanın içinde, gözlerden ve gürültüden uzak yerleri tercih eden çok fazla gezgin bulunuyor. Yerli ve yabancı gezgin turistler, genelde oda-kahvaltı konaklamayı istiyorlar. Günün bütününde de, yeni yerler keşfetme arzusuyla ve yeni tatlar peşinde koşarak, tatillerini “gezerek” yaşıyorlar. Bir ahbap veya arkadaş evine gidilerek konuk olunmuş hissi veren yerlerde konaklıyorlar. Sohbeti, yemesi, içmesi ev havasında geçen, kalbinde ve ruhunda yer bırakacak farklı mekanları arıyorlar. Tasarımı ve tarzı olan, kendine has ve özgün olan küçük oteller, bu kitlenin otel aramalarında ön plana çıkıyor” diye konuştu.
Konuklarla birebir iletişim kuruluyor
Küçük otellerin, bölgelerinde yapılan aktiviteler hakkında konuklarına düzenli bilgiler aktardığını ifade eden İzim Bozada, konuşmasına şöyle devam etti:
“Küçük oteller, genellikle aileler tarafından işletiliyor. Bu özellikleri sayesinde, konuklar ile birebir ilgilenmeleri, iletişim kurmaları ve onlara yalnızca tatil değil, aynı zamanda deneyim yaşatmaları mümkün olabiliyor. Otelde, misafir profilinin beklentilerini karşılamak üzere, zaman zaman workshoplar, yoga ve pilates programları düzenliyorlar, yöresel yemekler sunuyorlar. Ayrıca bisiklet kiralama gibi hizmetlerle birlikte, bölgedeki aktivitelerle konuklarını bütünleştiren çeşitli hizmetler organize ediyorlar” şeklinde konuştu.
2017 ve 2018’de yıldızı parlayan bölgeler nereler oldu
2017’nin yıldızı parlayan bölgeleri: Bozcaada, Assos, Çıralı, Kaş, Kalkan ve Kapadokya oldu.
2018’in yıldızı parlayacak bölgeleri: Urla, Marmaris Selimiye, Kapadokya, Eskişehir, Ayder yaylası ve Ölüdeniz’in Faralya bölgesi ön plana çıkacak yerler arasında yer alıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder