Birleşmiş Milletler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Birleşmiş Milletler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Haziran 2015 Cuma

Uyuşturucuyla mücadele için halk sokağa iniyor

Risk giderek artıyor!
Uyuşturucu kullanımının gün geçtikçe arttığı günümüzde, toplum içinde risk giderek artıyor. 26 Haziran Dünya Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığıyla Mücadele Günü’nde farkındalık oluşturmak, gençleri bilgilendirmek ve bu konudaki duyarlılığı artırmak için halk meydanlarda “Uyuşturucuya Hayır” diyerek Yeşilay’la el ele veriyor. Dev bir yürüyüş ve Genç Yeşilaycıların eylemlerinin gerçekleştirileceği 26 Haziran Cuma günü bağımlılıklarla mücadele ve farkındalık kitlesel boyuta ulaşacak.  

Birleşmiş Milletler (BM), 1987 yılında uyuşturucu bağımlılığı ve kaçakçılığına dikkat çekmek amacıyla 26 Haziran’ı “Dünya Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığıyla Mücadele Günü” ilan etti. Her yıl, 26 Haziran gününde ülkeler uyuşturucu bağımlılığına karşı farkındalık uyandırmak için çeşitli eylemler düzenliyor. Bağımlılıkla mücadelede öncü kuruluş Yeşilay da 26 Haziran Dünya Uyuşturucuyla Mücadele Günü’nde dev bir yürüyüş gerçekleştirerek kamuoyunun dikkatini uyuşturucu madde sorununa çekecek.

Halk “uyuşturucuya dur!” diyecek!
İstanbul Valiliği, İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü ve İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü işbirliğiyle yapılacak olan yürüyüş 11.00’da Şişli Camii önünden başlayıp Mecidiyeköy Cevahir AVM önünde basın açıklaması ile sona erecek. Genç Yeşilaycılar, halkı uyuşturucu bağımlılığına karşı bilgilendirmenin yanı sıra trafikte uyuşturucu bağımlılığına karşı sürücülere uyarı mesajları verecek, bu güne özel 26 Haziran Gazetesi’ni vatandaşlara hediye edecek. Yeşilay aynı zamanda sosyal medyada bilgilendirmek ve farkındalık kazandırmak amacıyla #UyuşturucuDUR etiketiyle de bu önemli sorunun konuşulmasını sağlayacak.

İskelelerde ve vapurlarda eylem zilleri çalıyor!
Uyuşturucuyla Mücadele Günü’nde dikkatleri çekmeyi ve farkındalığı artırmayı amaçlayan Yeşilay, 25 Haziran Perşembe günü (bugün) Beşiktaş-Kadıköy iskelelerinde “Vapur Sefası Eylemi” yapacak. Vapur ve iskelelere çalar saatler yerleştiren Genç Yeşilaycılar, belirlenen dakikalarda saatlerin zillerini aynı anda çalarak “Uyuşturucuya DUR de!” diyecek. Genç Yeşilaycılar, yolcuları bağımlılıkla mücadele konusunda bilgilendirecek ve 26 Haziran Gazetesi’ni dağıtacak.

19 Ekim 2014 Pazar

Sürdürülebilir Bir Gelecek için Aile Çiftçiliği

Birleşmiş Milletler tarafından 2014'ün teması “Uluslararası Aile Çiftçiliği Yılı” olarak belirlendi. 16 Ekim Dünya Gıda Günü’nde, aile çiftçiliği kapsamında gıda güvencesi, tarımın yeniden ivme kazanması, sağlıklı bireyler yetişmesi ve yerel ekonominin canlanması konuları ön plana çıkarılıyor

Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)'nün önerisi çerçevesinde 2014 yılı, BM 66. Genel Kurulu tarafından Uluslararası Aile Çiftçiliği Yılı (AÇY) olarak ilan edildi. Bu gelişmenin ardından her yıl 16 Ekim'de çeşitli etkinliklerle kutlanan Dünya Gıda Günü'nün 2014 ana teması ''Aile Çiftçiliği: Dünyayı besle, yeryüzünü önemse'' olarak belirlendi. Bu kapsamda gıda güvenliği, beslenme, istihdam, doğal varlıkların korunması ve doğru yönetimi, açlık ve yoksulluğun azaltılması ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanabilmesi hedefleniyor.

Aile çiftçiliği kırsal kalkınma ve gıda güvencesi için anahtar
Aile çiftçiliği, tarımsal üretim, balıkçılık, meracılık, ormancılık ve su ürünlerinin üretiminin tüm aşamalarında ailedeki iş gücünü kullanarak gerçekleştiriliyor. Gelişmekte olan ülkelerde gıda üretimi sektöründe tarımın en etkin ve yaygın yapılardan birisi olan aile çiftçiliği, gıda güvenliği açısından önemlidir. Geleneksel olarak üretilen tarımsal ürünler ile gıda ürünlerinin ve biyoçeşitliliğin korunmasına katkı sağlarken, özellikle yerel ölçekli aile işletmeleriyle dengeli bir beslenmeye imkan sağlıyor. Aile çiftçiliği aynı zamanda yerel ekonominin canlanmasını sağladığı gibi tarımsal üretimin devamlılığı açısından da önemlidir.

Aile çiftçiliği, gıda güvencesini tehdit eden unsurları ortadan kaldıracak, tarımın yeniden ivme kazanmasına olanak sağlayacak, sağlıklı bireyler yetişmesine ön ayak olacak ve yerelde ekonominin canlanmasına katkı verebilecektir. Bunun için aile çiftçisi olan küçük tarım işletmelerinin sorunlarına yönelik olarak kamu, özel sektör ve STK’lar birlikte işbirliği geliştirilmelidir. Aile çiftçilerinin özelikle üretimden tüketime kadar olan süreçlerinde elde edilen deneyimlerinin birbirleri ile paylaşmaları kolaylaştırılıp, birbirlerinden faydalanmaları sağlanmalıdır. Aile çiftçilerinin, çiftçi örgütlerine, karar alıcılara, finans kuruluşlarına, medya ve halka ulaşmaları etkin bir biçimde sağlanmalıdır. Aile çiftçiliği teşvik edilmeli, desteklenmeli ve gelişmeleri sağlanmalıdır. Yine, özellikle tarımsal üretimde karşılaşacakları sorunlara teknik destek sağlanmalı ve üretim süreçlerinde yaşadıkları yetiştiricilik sorunları ivedilikle halledilmeli ve gerekli eğitimler verilmelidir. Bu eğitimlerde, sürdürülebilir ekolojik tarımsal üretim yöntemleri ile sağlıklı bitkisel üretim metotları öncelikle aktarılmalıdır.

Ulusal ve küresel ölçekte doğru tarım politikalarıyla, fırsatları belirleyen ve uygulayan, gıda güvencesini sağlayan politikalara ulaşmamızı aile çiftçiliği sağlayabilir. 2014 yılının Uluslararası Aile Çiftçiliği Yılı olarak belirlenmesi ile Dünya Gıda Günü’nde de küçük aile işletmeciliğinin küresel ölçekte sürdürülebilirliğinin sağlanması ve kırsal kalkınmanın etkin bir parçası olmasının önemine dikkat çekiliyor.  Konuya ilişkin değerlendirmelerini aktaran TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, sanayi devrimi ile ortaya çıkan ve sadece üretimde verimliliği esas alan yanlış tarım, çevre ve ekonomi politikalarının sürdürülemez düzeye ulaştığını belirtti. Kırsalda ve şehirlerdeki fakirlik, yoksulluk ve açlık dünyayı tehdit eder hale geliyor diyen Ataç, bu tehditle baş edebilmek ve gıda güvenliğini sağlayabilmek için özellikle küçük tarım işletmeleri olan aile işletmelerine yeniden gözlerin çevrildiğini ifade etti.