Kültür ve Turizm Bakanlığı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kültür ve Turizm Bakanlığı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Ekim 2021 Pazar

SANAT BEYOĞLU YOLUNDA

İstanbul Bu Kez, Görkemli ‘Beyoğlu Kültür Yolu Festivali’ ile Dünya Sahnesine Çıkıyor

Medeniyetler, kültürler ve ekonomiler arasında köprüler kuran, dünyada iki kıta üzerine kurulu tek şehir olan İstanbul, ilk kez çok boyutlu ve geniş kapsamlı, kültür ve sanatı odağına alan uluslararası kent festivaline kavuşuyor. 



Kültür ve Turizm Bakanlığınca tarihi, kültürel, mimari, ekonomik ve turistik varlıklarıyla İstanbul’un uluslararası marka değerine katkıda bulunmak amacıyla geliştirilen Beyoğlu Kültür Yolu Projesi, 60 ayrı noktada 1000’den fazla sanatçının katılımıyla 30 Ekim-14 Kasım 2021 tarihlerinde gerçekleştirilecek festivalle Türkiye ve dünya sahnesine çıkıyor.

Tarih öncesi çağlara uzanan geçmişi, Avrupa ve Asya'yı birbirine bağlayan stratejik konumu nedeniyle imparatorluklara başkentlik yapan, görkemli geçmişi ile farklı dinleri, kültürleri, toplulukları ve bunların ürünü olan yapıtları benzersiz bir coğrafyada bir araya getiren, Avrupa Konseyi tarafından 2010’da Avrupa Kültür Başkenti seçilen İstanbul, Türkiye’nin en büyük kültür ve sanat projesi Beyoğlu Kültür Yolu ekseninde kurgulanan, uluslararası nitelikte bir kent festivaline kavuşuyor. 

Beyoğlu Kültür Yolu Projesi, Kültür ve Turizm Bakanlığının yeniden yaptırdığı Atatürk Kültür Merkezi, restore ettirdiği Galata Kulesi, Atlas Sineması, Galata Mevlevihanesi, Mehmet Akif Hatıra Evi, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi gibi çok sayıda tarihi, kültürel ve mimari değer ile birlikte Galataport, Emek Sineması, Garibaldi Sahnesi gibi önemli kültür-turizm yatırımlarını içeren, Atatürk Kültür Merkezi’nden Galataport’a kadar uzanan güzergâhta, mimariden edebiyata, resimden müziğe, tasarımdan tiyatroya, Beyoğlu’nun büyülü dokusunda geçmişten geleceğe bir yolculuğa çıkaran bir proje olma özelliği taşıyor. 

Beyoğlu Kültür Yolu Festivali ise dünyanın en önemli turizm destinasyonlarından biri olan İstanbul’un marka değerine katkıda bulunmak üzere gerçekleştirilen bu projenin uluslararası düzeyde vitrine çıkmasını sağlamak için her yıl geleneksel olarak gerçekleştirilecek.

Türkiye’nin En Büyük Kültür ve Sanat Projesi

30 Ekim’de başlayıp, 14 Kasım’a kadar devam edecek olan Beyoğlu Kültür Yolu Festivali’nde konserler, sergiler ve etkinlikler yer alırken, festival güzergâhındaki 60 ayrı noktada toplam 1000’den fazla sanatçının performans sergileyeceği sergiler, konserler, operalar, tiyatro oyunları, söyleşiler ve atölyeler gibi toplumun her kesimini kucaklayan muhteşem etkinlikler gerçekleştirilecek. 

Türkiye’nin en büyük kültür ve sanat projesi Beyoğlu Kültür Yolu ve Festivali, klasik sanattan güncel sanata, dijital sanattan sinemaya, çağdaş sanatçıların çalışmalarından üniversiteli öğrencilerin çalışmalarına, koleksiyonerlerin eserlerinden festival için üretilmiş özel eserlere, edebiyattan dansa ve müziğe kadar birçok farklı disiplini bir araya getiren; her dalda sanat-sanatçı-sanatsever birlikteliği sağlayarak, kültürel ve sanatsal zenginlikleri bir çatı altında topluyor. 

Beyoğlu Kültür Yolu Teknolojiyle de Destekleniyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı Beyoğlu Kültür Yolu için özel bir mobil uygulama da hazırladı. 

Beyoğlu Kültür Yolu Uygulaması ile kullanıcılar etkinlikler hakkında bilgi alabilecek ve kendilerine en yakın hangi mekanda hangi etkinlik olduğunu görüntüleyerek, katılacakları etkinlikleri kolayca  planlayabilecek. Etkinlik mekanları hakkında ayrıntılı bilgilerin yer alacağı uygulamada,  ayrıca bu mekanlara nasıl ulaşılabileceği konusunda yol tarifleri de bulunacak.

Kendi profillerini oluşturma imkanı sunan uygulama sayesinde kullanıcılar, katıldıkları veya katılacakları tüm etkinliklerin bilgilerine daha kolay ulaşabilecek, etkinlikler gerçekleşirken güncel haberleri ve sosyal medya paylaşımlarını da yine bu uygulamadan takip edebilecek.

60 Ayrı Mekânda, 1000’den Fazla Sanatçıyla Gerçek Bir Dünya Festivali

36 adet kapalı mekân ve 24 adet açık mekân olmak üzere toplam 60 noktada, 40 sergi ve özel proje, 1000’den fazla sanatçı, 75 konser, 45 atölye çalışması, 20 söyleşi, 15 ışık gösterisi (video mapping) gösterisi, 10 sanatçı performansı yer alacak Beyoğlu Kültür Yolu Festivali programına http://www.beyoglukulturyolu.com/ internet adresinden ulaşılabilir. 

Festival kapsamında gerçekleştirilecek kültür ve sanat etkinlikleri özetle şöyle:

İstanbul Atatürk Kültür Merkezi festivalin en önemli mekanlarından biri olarak klasik sanattan, çağdaş sanata, dijital sanattan yapay zekaya uzanan 11 büyük sergiye ev sahipliği yapıyor. Sergiler hem içerik hem de teknoloji ile geçmişten geleceğe büyülü bir deneyim yaşatacak şekilde kurgulandı. 
2 konser salonunda dünyanın ve Türkiye’nin en büyük senfoni orkestralarının konserlerinden, opera, bale ve tiyatro gösterilerine kadar 27 büyük konser ve gösteri yer alıyor.
AKM Çocuk Sanat Merkezi’nde birbirinden ünlü sanatçılar çocuk atölyelerinde minik sanatseverler ile buluşuyor.
Taksim Camii Kültür Merkezi de bu festivalde yer alan mekanlardan biri oluyor. Festival kapsamında, sergilerden, sanatçıların canlı atölyelerine, söyleşilerden dini musiki dinletilerine kadar pek çok etkinlik, meraklıları ile buluşuyor.
Festival kapsamında Galataport’ta 850 metre karelik alana yayılacak olan dünyanın en büyük ustalarının yer aldığı görsel ve işitsel şov niteliğindeki dijital bir sergiyle muhteşem bir deneyim yaşatılması hedefleniyor.
Güzel sanatlar üniversiteleri ve liselerinin öğrencilerinin ürünlerinden seçilen yüzlerce çalışma da bu festivalde halkla buluşuyor.
12 kadın sanatçının bu projeye özel olarak hazırladığı enstalasyonlar Beyoğlu sokaklarında yerlerini alarak Beyoğlu’nun renkli dünyasına ışık katıyor.
Ayrıca yerli ve yabancı sanatçıların Beyoğlu sokakları için tasarladığı enstalasyonlar da sergileniyor.
‘Dönüşüm’ sergisinde maddenin ve atıkların sanata dönüşümüne tanıklık ediyor olacağız.
Festival kapsamında Beyoğlu’nda yer alan mekanlarda klasik sanattan dijital sanata, usta sanatçıdan gençlere, sanatın her disiplininden seçilen sergiler ile toplumun tüm kesimlerini kucaklayan bir sergi yelpazesi halkla buluşuyor. 
Festival kapsamında edebiyat ve şiir duraklarında ünlü yazarlarımız ve şairlerimiz ile okumalar, dinletiler, anmalar ve geziler gerçekleştiriliyor.
Sinema gösterileri ve fotoğraf sergilerine ev sahipliği yapan Atlas Sinema Müzesi bu etkinliğin en önemli noktalarından biri olarak dikkat çekiyor.
Kapalı ve açık alanlarda kurulacak sahnelerde Türkiye’nin ünlü ve popüler sanatçılarından, dünyanın en önemli senfoni orkestralarına, opera gösterilerinden, tiyatro oyunlarına, dini musikiden rap müziğine kadar 15 günde 100’e yakın konser gerçekleştirilecek.
Beyoğlu Kültür Yolu Festivali’ne Beyoğlu’nda yer alan müzeler ve galeriler de birbirinden ünlü sergiler ve etkinlikler ile dahil olacak.

6 Eylül 2015 Pazar

“10. Altın Eller Geleneksel El Sanatları Festivali" Başladı

“Altın Eller Geleneksel El Sanatları Festivali’ Başladı
Beyoğlu-Beyoğlu Belediyesi tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen “Altın Eller Geleneksel El Sanatları Festivali’nin açılışında konuşan Başkan Demircan “Beyoğlu, sinemada, mimaride, plastik sanatlarda, el sanatlarında, kültür adına ne varsa ona ev sahipliği yapmaya, destek vermeye devam ediyor” dedi.Beyoğlu Belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Kültür Kenti Vakfı işbirliğiyle bu sene 10. kez düzenlenecek olan "Altın Eller Geleneksel El Sanatları Festivali", geçmişten gelen geleneksel el sanatlarımızın korunması, yaşatılması, gelecek kuşaklara aktarılması ve üretime dönüşümünün yaygınlaştırılması amacıyla bir kez daha kapılarını İstanbullulara açtı. Her yıl yoğun ilgiyle takip edilen festival unutulmaya yüz tutmuş meslek dallarını geçmişten geleceğe taşımaya devam edecek. Organizasyona bu yıl Türkiye'nin yedi bölgesinden 45 farklı branşta toplam 70 zanaatkar katılıyor.

FESTİVAL 10 GÜN SÜRECEK
Toplam 10 gün sürecek olan festival “Altın Ellerin Hatırı Var” sloganıyla kapılarını açarken açılışta mehter takımı tarafından gerçekleştirilen konser vatandaşlardan yoğun ilgi gördü. Tesbih yapımından tulum, yemeni çarık yapımı, telkari’den, tel kırma, taş işçiliği, tahta baskı, sim sırma, sepetçilik, sedef kakmaya kadar sanatçılar el emeği göz nuru eserlerini görücüye çıkarken yine unutulmaya yüz tutmuş el sanatları arasında bulunan oltu taşı, ney yapımı, lüle taşı, kutnu dokuma, körüklü çizme yapımı, kemençe yapımı, kıspet yapımı, kehribar, keçecilik, kalemkarlık, kalem işi, katı, iğne oyası, ikat,  gibi pek çok branşta üretilen eserler vatandaşların ziyaret edebileceği stantlarda yer aldı.

BÜTÜN SANATLARA DESTEK VERMEYE DEVAM EDİYORUZ
Açılışta konuşan Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, sanayi devriminin, fabrikalardan çıkan ürünlerin çokluğunun geleneksel el işçiliğimizin, sanatçılarımızın ekonomisini çökerttiğini vurgulayarak şöyle devam etti: “Bu hayatın kaçınılmaz bir gerçeği. Oysa bizi biz yapan kültürel değerler hangi alanda kendisini hissettirir? Bir mimaride, iki yiyecek-içecekte, üç geleneksel el sanatlarında. Bunlar varsa kültürümüz var ve devam ediyor demektir. Bütün bunlar yaşanırken hayatın  acımasızca sanayileşen çarkı içerisinde kültürümüz yok mu olacak? Elbette olmayacak ve olmamalı. Yeni bir mecra kendisine bulmalı ve oradan yürümeli. Beyoğlu tam bu noktada ruhu, felsefesi, yaşamı, kültürü, sanatı, sanatçıları bir denklem içinde barındıran bir ilçe. Beyoğlu, sinemada, mimaride, plastik sanatlarda, el sanatlarında, kültür adına ne varsa ona ev sahipliği yapmaya, yaratıcı bütün sanatlara destek vermeye devam eden bir ilçemiz.”

SİNEMADA DA MUSİKİDE DE ÖDÜL VERMEK ZORUNDAYIZ
Bundan 10 yıl evvel birçok alanda sorumluluğumuz var. Hepsini titizlikle yerine getirmek zorundayız diyerek yola çıktıklarını belirten Başkan Demircan sözlerini şöyle sürdürdü: “Sinemada da ödül vermek zorundayız, musikide de ödül vermek zorundayız; el sanatlarına, kitaba, sahafa da destek vermek zorundayız. Geleneksel binalarımızı restore ederek onlara da sahip çıkmak zorundayız. Genç mimarlarımız, genç tasarımcılarımız geleneksel sanatlar üzerinden oluşturduğumuz çizgiden ilham alırsa o zaman modern hayatın modern imalatlarına da ruh vereceğiz demektir. Bizim görevimiz tam da budur. Bir taraftan baktığımızda geleneksel el sanatçılarımızı Anadolu’nun dört bir tarafından toplayıp buraya getiriyoruz. Onların yaptıklarını turistlere ilgilisine sunmuş oluyoruz. Ama bununla sınırlı kalmıyoruz, buraya gelen tasarımcılar, mimarlar bu güzel motifleri alıp işlemelerle bir binanın ruhu haline getiriyor.”

BİZE DÜŞEN SİZİN YAPTIĞINIZ İŞLERİ İSTANBUL’UN ORTA YERİNDE TANITMAK
Beyoğlu’nun 45 binden fazla yatak kapasitesi ve yüzde 80 doluluk oranıyla bir turizm bölgesi olduğunu sözlerine ekleyen Başkan Demircan şunları kaydetti: “Her an Beyoğlu’nun sokaklarında 45 bin turist dolaşıyor. Gittikleri mekanda modern imalata ilişkin şeyler almaktansa, o ülkenin öz kültürünü yansıtan minik objeler almak onların da işine geliyor; onlar da bundan hoşlanıyor. Bu çarşı belki 10 gün burada kalıyor ama 10 gün boyunca turistik işletmelerin sahipleri buralara gelip ya sizden alışveriş yapıyorlar ya gelecekte alışveriş yapmak için kontak kuruyorlar. Ya da buradan bir numune alıp onu burada üretmeye gayret ediyorlar. Sonuçta kültür yayılıyor, yayılmaya devam ediyor. İşin hakkını vermek gerekirse bu sanatçılarımız iyi ki varlar. Onları alkışlıyoruz. Devam edin. İnşallah gelecek sene Taksim Meydanı’nda olacağız. Bize düşen sizin yaptığınız işleri İstanbul’un orta yerinde tanıtmak ve biz de elimizden geleni yapıyoruz.”


28 Ağustos 2015 Cuma

RadissonBlu Hotel Kayseri’ye, “Yeşil Yıldız”

RadissonBlu Hotel Kayseri’ye, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Yeşil Yıldız” belgesi verildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından başlatılan ‘Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisi’ projesi kapsamında; RadissonBlu Hotel Kayseri, çevreye duyarlı konaklama tesislerine verilen “Yeşil Yıldız” belgesini aldı. Çevreci oteller, doğayı korumak amacıyla kurumsal programlarında, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmaya özen gösteriyor,  su ve enerji tasarrufu sağlıyor; atık oluşumunu azalmaya yönelik uygulamalar ve geri dönüşüm çalışmaları ile çevre bilincini aşılıyor, personeline verdiği eğitimler ile gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmanın öncü adımlarını atıyor. 


En son teknolojiyi kullanarak, eğitime önem veriyor
RadissonBlu Hotel Kayseri’de çevreye ve doğaya büyük önem verdiklerini belirten RadissonBlu Hotel Kayseri Genel Koordinatörü Recep Arifoğlu şunları söyledi:“Kayseri’nin en büyük ve en modern oteliyiz. Yatırım sırasında en son teknolojiyi kullanarak, çevresel kirlenmeyi önlemeyi ve enerji tasarrufu ile doğal kaynaklarımızı korumayı hedefledik. Mesela, otelimizde enerji ihtiyacının yüzde 60’nı yenilenebilir enerji kaynağı olan kojenerasyon sisteminden temin etmekteyiz. Otelimiz tüm alanlarında aydınlatma elemanları ve armatürlerde tasarruf sağlayan ekipmanlar kullanmakta ve ayrıca deterjan ve su tüketimini azaltmak için oda tekstillerinin yıkanma periyodunu misafirimizin tercihine göre düzenleyen çevre kartları uygulamasını sürdürmekteyiz. Personelimizi çevre konusunda sürekli eğiterek; atık pil ve atıkyağ gibi çevreye zararlı atıkların ayrı toplanması ile cam, kağıt ve plastik gibi geri dönüşüm atıklarının ayrıştırılarak ekonomiye kazandırılması sağlanmaktadır. Biliyoruz ki, en ufak bir çalışma bile yarınlara ‘yaşanabilir bir dünya’ bırakmak açısından çok değerlidir. Ekibimiz ile Yeşil Yıldız belgesini almanın haklı gururunu ve mutluluğu yaşıyoruz” dedi. 

Sürdürülebilir turizm için sürdürülebilir çevre şart 
‘Sürdürülebilir turizm için sürdürülebilir çevre’ anlayışıyla yola çıktıklarını anlatan RadissonBlu Hotel Kayseri Genel Müdürü Fercan Başkan, şunları kaydetti: “Otel yönetimindeki temel felsefemiz, sürdürülebilir bir gelecek ve sürdürülebilir turizm için, sürdürülebilir çevrenin gerekliliğidir. Bu noktada, otelimizde gerçekleştirilen tasarruf ve çevre çalışmalarının yanında, personelimize düzenli eğitimler vererek bu sorumluluk bilincini kendi yaşamlarında da uygulamalarını hedefliyoruz. Aynı zamanda, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde atık yönetiminin önemini vurgulayan bilgilendirme broşürlerini Kayseri Park AVM’de dağıtmamız örneğinde olduğu gibi, Kayseri’de çevre bilincinin gelişmesine katkı sağlayacak etkinlikler organize ediyoruz. Tesis içindeki tüm kaynaklarımızı en verimli şekilde kullanıyoruz; atıkları geri dönüşüme uygun toplayarak yetkili kuruluşlara teslim ediyoruz ve çevre dostu ürünleri kullanıyoruz. Ekibim ile birlikte Yeşil Yıldız belgesini almaya hak kazanmaktan son derece mutluyuz” şeklinde konuştu. 

Etiket(ler): Yeşil Yıldız,RadissonBlu Hotel Kayseri, Kültür ve Turizm Bakanlığı ,RadissonBlu Hotel Kayseri Genel Müdürü Fercan Başkan,

6 Mart 2015 Cuma

Valilikler Bakanlık Talimatı Olmadan Denetim Yapacak

TURİZMİN SESİ
Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan genelgeye göre, Valilikler bundan böyle, Bakanlık talimatı olmadan seyahat acentalarını denetleyebilecek.


Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü, kayıtdışı acentaların önlenmesi için gerekli tedbirlerin alındığını bir genelge yayınlayarak açıkladı.Valilikler (İl Kültür ve Turizm Müdürlükleri) Bakanlık talimatına gerek olmaksızın 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat acentaları Birliği Kanunun 24’ncü ve Seyahat Acenta Yönetmenliği 55’nci maddeleri kapsamında  her zaman denetim yetkisini kullanabilecek. Belgesiz faaliyet yürüttüğü tespit edilen kişi veya kurumlar hakkında cezai işlem uygulanması için tutulan tutanaklar da Valilikler tarafından düzenlenecek.




12 Ocak 2015 Pazartesi

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI’NDAN İLETİŞİM MERKEZİ “176”



Kültür ve Turizm Bakanlığı “176” iletişim merkezi ile 40 milyona yaklaşan yerli ve yabancı turistin şikayet ve önerilerine cevap veriyor.Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın başlattığı uygulama ile 40 milyona yaklaşan yerli ve yabancı turist, şikâyet ve önerilerine cevap alabiliyor. Sektör temsilcilerinden alınan bilgiye göre oluşturulan iletişim merkezinde, www.alo176.gov.tr web adresinden ya da “176” çağrı merkezinden 7/24 “Canlı Destek” ve “Başvuru Sorgulama” hizmetleri veriliyor. Ayrıca, akıllı telefon uygulaması ile de başvuru sorgulaması yapılabiliyor.
“ 7/24” hizmet veren canlı destek hattı Türkçe İngilizce seçenekleri ile sorulara cevap alma imkânı sunuyor”

Çağrı merkezinde, gelen turistlerin ülkemizle ilgili soruları, bilgi talepleri ve yaşanılan anlık sorunlar, şikâyetler iletişim merkezi tarafından Türkçe veya İngilizce dil seçenekleri ile yanıtlanıyor. İlgili birimlere anlık olarak iletilen talepler, yerli ve yabancı tüm turistlere erişmek istedikleri bilgilere doğru ve hızlı bir şekilde ulaştırıyor.

Hizmet memnuniyeti sağlamak amacı ile başlatılan faaliyetlerde, Bakanlık hizmetlerini daha etkin ve verimli bir şekilde yürütebilme hedefleniyor. Aynı zamanda ziyarete gelen yerli ve yabancı turistlerin yaşadıkları anlık sıkıntıların da önüne geçmeyi amaçlayan “176” çağrı hattı bulunduğunuz yer ile ilgili bilmek istenilenlere hızlıca cevap alınmasını sağlamayı amaçlıyor.

Sektör temsilcilerinden edinilen bilgiye göre; kurulan İletişim merkezi, hizmete başladığı andan itibaren 15.000’den fazla kullanıcının bakanlık hizmetlerine ilişkin şikâyet, soru ve görüşlerini nihayete erdirdi. Bunun yanı sıra, iletişim merkezinden Kültür ve Turizm Bakanlığı mevzuatında yer alan tüm konular hakkında bilgi alınabiliyor. Gerekli durumlarda ise iletişim merkezi yetkilileri tarafından yönlendirme sağlanıyor.

“Turist Memnuniyetini Artıracak”
Bakanlığın kontrolü altındaki kültür varlıkları, müzeler, turizm tesisleri, otel, restoran, seyahat acentaları hakkında gelen şikâyet, ihbar ve önerilerinde değerlendirildiği çağrı merkezi hizmeti, sektör temsilcilerine göre turist memnuniyetini de artıracak nitelikte olduğu yönünde.

6 Aralık 2014 Cumartesi

“PARALI” AMERİKALILAR DÖNDÜ

TURİZM SEKTÖRÜ ABD’Lİ TURİZMCİLERİ SIKI TAKİBE ALDI
Turizmde harcama kapasitesi yüksek ABD pazarındaki istikrarlı yükseliş sürerken, pazar bir milyona koşuyor. Otelciler bu pazardaki potansiyeli artırmak için ABD’li turizmcileri sıkı takibe aldı.


Türkiye, harcama potansiyeli en yüksek turist grupları arasında yer alan ABD’lileri cezbetmeye devam ediyor. Bölgesel karışıklıklara ve toplumsal olaylara en hızlı tepki veren pazarlardan biri olmasına rağmen ABD’den Türkiye’ye gelen turist sayısındaki istikrarlı artış dikkat çekiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verilerinden hareketle Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği’nin (TUROB) yaptığı değerlendirmeye göre, 2000 yılında 515 bin kişiye ulaşmasının ardından 2003 yılında ikinci Körfez savaşıyla birlikte dibe vuran bu pazar geçen sürede toparlanmakla kalmadı, turist sayısını da neredeyse ikiye katladı. Türkiye’ye en fazla turist gönderen 10 ülkeden biri olan ABD’den gelen turist sayısı bu yıl da artışını sürdürdü. Ocak-Ekim 2014 döneminde Türkiye’ye gelen ABD’li turist sayısı yüzde 1.2 artışla 708 bin kişiye ulaştı. Bu 708 bin ABD’linin 469 bini İstanbul’u tercih ederken, otelciler de bu potansiyelin yükselerek devamı için harekete geçti.


THY İLE İŞBİRLİĞİ
ABD pazarındaki yükselişi desteklemek isteyen TUROB, Türk Hava Yolları (THY) işbirliğiyle çalışmalara başladı. Bu kapsamda ilk etapta Washington ve Houstan'dan 15 kadar acente yetkilisi İstanbul’da ağırlandı. Gerçekleştirilen İstanbul tanıtım turu kapsamında, işbirliği fırsatları da değerlendirildi. ABD pazarının geliştirilmesi amacıyla TUROB ve THY, 5 yıldan bu yana işbirliği çalışmaları yapıyor. Özellikle THY’nin yeni açtığı hatlarda yoğunlaşan bu işbirliği sayesinde, bölgenin önde gelen tur operatörleri, seyahat acenteleri yöneticileri ve basın mensupları, İstanbul’da TUROB üyesi tesislerde ağırlanıyor. Her yıl 50’ye yakın noktayı hedef alan tanıtım gezileri de ABD pazarına odaklanmış durumda.


ÇALIŞMALAR SÜRECEK
TUROB’un ABD pazarıyla ilgili çalışmaları çeşitli etkinlik ve organizasyonlar ile devam edecek. ABD pazarını değerlendiren TUROB Yönetim Kurulu Başkanı Timur Bayındır, geçen yıl ülkemize 785 bin ABD’li turist geldiğini, bunun 503 bininin İstanbul’da konakladığını belirtti. Bayındır “Kalış süreleri ve harcamaları dikkate alındığında önemli bir kaynak pazar olan Amerika'da, THY'nin de desteği ile ülke payımızın artırılmasını hedefliyoruz. Her zaman pazar ve ürün çeşitliliğinin önemi üzerinde duruyoruz. Yaptığımız çalışmalar Amerika pazarındaki potansiyelin daha iyi değerlendirilebileceği yönünde, böylelikle THY'nin de desteği ile bölgedeki seyahat acentası, tur operatörü ve basın mensuplarını İstanbul'da ağırlamaya başladık. Washington ve Houstons’dan gelen misafirlerimize ev sahipliği yapan Eresin Hotels ile Martı İstanbul Hotel’e sektörel desteklerinden ötürü teşekkür ederim"dedi.

PARA HARCAMAYI SEVİYORLAR
Türkiye’ye gelen turistlerin kişi başı ortalama harcaması 800 dolar civarında bulunurken, ABD’lilerde bu rakam bin doları aşıyor. ABD pazarı 2000 yılında ulaştığı 515 bin kişilik turist sayısından sonra ikinci Körfez savaşının da etkisiyle 2003 yılında 222 bine kadar gerilemişti. ABD’de pazarı 2005 yılında yeniden yükselişe geçerken 2013 yılında Türkiye’ye ABD’li turist sayısı gelen turist sayısı 785 bine ulaştı. Genellikle 5 yıldızlı oteller ile butik otellerde konaklayan ABD’li turistlerin Türkiye’ye geliş nedenleri arasında iş ve kültür turizmi başta geliyor. Şehir kurları, rehberli turlar, gastronomi turları, SPA ve wellness paketleri de ABD’li turistleri cezbeden unsurlar arasında yer alıyor. Türkiye’ye gelen ABD’lilerin dörtte üçü İstanbul’u tercih ederken, Kapadokya ve Efes diğer en fazla talep gören yerler olarak öne çıkıyor.

TABLO
Toparlanma 10 yıl sürdü
Yıl ABD’li turist sayısı (Bin kişi)
2000 515
2001 429
2002 247
2003 222
2004 291
2005 434
2006 532
2007 642
2008 679
2009 667
2010 642
2011 757
2012 771
2013 785
2014 (Ocak-Ekim) 708




12 Eylül 2014 Cuma

‘YEŞİL YILDIZ’ KONFERANSI ANTALYA’DA GERÇEKLEŞTİRİLECEK


Halil ÖNCÜ-ANTALYA
Türkiye geneli yaklaşık 1000 turizm işletme temsilcisi, 18 Eylül 2014 tarihinde Antalya Limak Lara Otel’de Yeşil Yıldız konusunda eğitim alacak. Antalya’da bulunan Ayel Çevre Danışmanlık Firması, Avrupa birliği projesi kapsamında Alman uluslar arası işbirliği ile Kültür ve Turizm bakanlığının birlikte yönettiği TUYUP "Turizm Sektöründe İşverenlerin ve Çalışanların Uyum Yeteneklerinin Arttırılması Projesi"  kapsamında 1 Eylülde Trabzon’da start alan ve Türkiye’nin çeşitli illerinde düzenlenen Yeşil Yıldız farkındalık konferanslarında uzman olarak yer alıyor.  Ayel Çevre Danışmanlık Koordinatörü Ertunç Demir, bu kapsamda katılımcılara yeşil yıldız hakkında detaylı açıklamalarda ve danışmanlık hizmetinde bulunuyor. Ayel Çevre Danışmanlık ayrıca Antalya’da çok sayıda otelin de yeşil yıldız danışmanlığını da başarı ile yürütüyor.


Ayel Çevre Danışmanlık Koordinatörü Ertunç Demir yaptığı açıklamasında, Türkiye genelinde Kültür ve Turizm Bakanlığı İşbirliği ile Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde otelciler ile bir araya geldiklerini ve Yeşil Yıldız konusunda eğitimler verdiklerini söyledi.Antalya’da da 18 Eylül 2014 tarihinde Limak Lara Otel’de otelciler ile bir araya geleceklerini ifade eden Demir, “ Türkiye geneli yaklaşık 1000 turizm isletme temsilcisine ulaşılması hedeflenen konferansların bir ayağı da 18 Eylül 2014 tarihinde Antalya’da gerçekleşecek.  Gerçekleşecek konferans ile İlimiz ve bölge turizm isletmecilerimiz için Kültür ve turizm bakanlığının direkt teşviki olan elektrik indiriminden faydalanma ve çevreye duyarlı tesis olma yolunda ışık tutacağız ve temsilcilerin sorularına açıklık getireceğiz.  


Bölge otel yetkilileri de dahil tüm Türkiye de Yeşil Yıldız almanın zor olduğu önyargısını yıkmayı, çevreye daha duyarlı tesislerin sayısını arttırmayı ve daha önemlisi işletmelerimizin günümüz çalışan kalitesini arttırmayı hedefleyen bu proje kapsamında Kültür ve turizm bakanlığımız 4000 personele ücretsiz eğitimler vermeyi hedefliyor. Bizde Ayel Çevre Danışmanlık olarak bu projenin paydaşı olmaktan dolayı da büyük bir mutluluk duyuyoruz” dedi.


Yeşil Yıldızlı tesis sayısı her geçen yıl artarken, Kültür ve Turizm Bakanlığınca temelleri 1993 yılında atılan uygulamayla 2013'de yeşil yıldız almaya hak kazanan 22 çevreye duyarlı tesis bulunurken, bu sayı haziran ayında 103'e, ağustos itibarıyla 125'e ulaştı.

22 Ağustos 2014 Cuma

Ağva Otoyolu projesi ile Türkiye’nin en önemli eko-turizm bölgelerinden Ağva, olumsuz şekilde etkilenecek


Küçük Oteller Derneği, konuya dikkat çekmek için, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ve kamuoyuna çağrı yapıyor.Küçük Oteller Derneği tarafından, Ağva Otoyolu projesi hakkında, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ve kamuoyuna çağrı ...  Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’e, Kuzey Anadolu Otoyolu Ağva Geçişi hakkında Temmuz ayında, Küçük Oteller Derneği tarafından bir yazı gönderildi.Küçük Oteller Derneği Başkanı Ö.Faruk Boyacı imzası ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’na gönderilen yazıda şu ifadeler yer aldı:“Ağva; Karadeniz’e özgü doğa ve dokusuyla, doğa turizmi konusunda Türkiye’nin en önemli turizm markasıdır. Belde, son 15 yılda ülkenin yeni trendi küçük otel turizminin yaygınlaşmasına ve ülkemizde önemli bir sektör haline gelmesine de öncülük etmiştir. Göçe köyü ile Kurfallı köyü kavşakları arasında kalan ve Ağva Göksu Deresi üzerinden geçen ‘Ağva Geçişi’, Ağva’daki eko-turizmi çok olumsuz şekilde etkileyeceği için; bu hattın revize edilmesini ve Ağva’dan uzaklaştırılmasının sağlanmasını arz ederiz.”Küçük Oteller Derneği, konuya dikkat çekmek için, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve kamuoyuna çağrı yapıyor.


6 şeritli tır ve kamyon otoyolu, Ağva’nın doğa hazinesini yok edecek
Explore Ağva / Ağva'yı Keşfet Sürdürülebilir Turizm ve Çevre Platformu Üyesi Dr.Haşim Atasoy, şunları söyledi:“Ağva, Karadeniz Bölgesi’ne has dokusu ve alternatif doğal zenginlikleri ile doğa turizmi konusunda Türkiye’nin marka kenti olmaya aday önemli beldelerinden biridir.  Bozulmamış bir ekosistemde yer alan Ağva’daki Göksu ve Yeşilçay dereleri, su kaplumbağaları, porsuklar, balıkçıl kuşlar, saka kuşları ve onlarca nadir türün yaşadığı bir su yoludur. Bölge, birçok endemik bitkiye ev sahipliği yapmaktadır. Kenarında turizm yapılan Türkiye’nin nadir nehirlerindendir, Türkiye’de soyu tükenmekte olan “Balıkçıl Kuşları”nın üreme ve yaşam alanıdır. Ağva’yı sarmalayan Kuzey Marmara Ormanları, İstanbul sınırları içerisinde yer alan, bozulmamış, el değmemiş son bölümüdür.

Türkiye’deki mantar türleri ve çeşitliliği açısından en zengin bölgesidir, doğal hayatın tüm canlılığı ile sürdüğü, karacaların, ceylanların, sincapların, yaban domuzlarının, nadir kuşların evidir. İstanbul yakınında, eko-turizm yapılan tek bölgedir. Milli park niteliğindeki 11 göller vadisi ve Hacıllı Şelaleleri, İstanbul’a mirastır. 6 şeritli, TIR ve Kamyon ağırlıklı otoyolun, Ağva’nın tam ortasından geçmesinin tüm bu değerlere onarılması imkansız zararlar vereceği ve elimizdeki hazinenin yok olacağı, gelecek kuşakların mirasının kaybolacağı muhakkaktır. Şile’den başlayan otoyolun Tünel ve Viyadükler ile doğaya daha az zarar vererek, Ağva’ya ulaşmasına rağmen, Ağva bölümünde, ovadan, tüm bu güzelliklerin ve Ağva’nın tam ortasından geçmektedir. Otoyolun 6-7 km daha güneye kaydırılması ve bu bölgelerden tünel ile geçmesi yukarıdaki olumsuzlukları nispeten azaltacaktır” diye konuştu.

Yol yapmak demek, acımadan doğayı katletmek demek
Ağva bölgesinde bulunan küçük otel Beyaz Ev’in ortaklarından Aslı Esen ve Rengin Tekin şunları kaydetti:
Her şeyden önce 6 şeritlik bir yolun geçmesi demek; var olan yeşili, bitki örtüsünü hatta içinde yaşayan canlıları yok etmek demektir. Ağva'yı Ağva yapan, artık ülkemizde ve özellikle İstanbul çevresinde çok az sayıda kalmış yeşildir. Maalesef biz de, yol yapmak demek, acımadan doğayı katletmek demek. Sadece yolun geçtiği alanlarla sınırlı kalmayıp, toplu konutların büyük beton yapıların da önü açılmış olacaktır. Olumsuz tarafı, doğanın katledilmesi, dolayısıyla içinde barındırdığı canlıların zamanla yok olması ki, Ağva özellikle kuş çeşitliği bakımından neredeyse bir kuş cennetidir. Hava, çevre ve gürültü kirliliğinin artması, büyük zincir otellerin ve toplu konutların yapılaşmaya başlaması ile korumaya çalıştığımız doğal hayatın elden gitmesidir” şeklinde konuştu.

28 Mayıs 2014 Çarşamba

IMEX Frankfurt Fuarı’nda Türkiye rüzgarı esti



Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Frankfurt Ataşeliği ve ICVB-İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu tarafından organize edilen Uluslararası Kongre Turizmi Fuarı IMEX,  20-22 Mayıs  tarihleri arasında Almanya Frankfurt’ta gerçekleşti. Fuar’a Türkiye’den  46 firma ve sektör kuruluşu yer aldı. Fuarın en büyük ülke stantlarından biri olan  400 m2’lik Türkiye standı, “Home of Turkey” konsept ve görselleriyle donatıldı. Frankfurt  Ataşeliği tarafından yaptırılan Türkiye standı ve koridor uygulaması katılımcıların büyük beğenisini topladı.


Fuar süresince davetli alıcılarla yoğun toplantılar gerçekleştiren ICVB yetkilileri, grup randevuları ve münferit randevuların oldukça yoğun geçtiğini belirtti. IMEX Frankfurt Fuarı’nda Türkiye’ye gösterilen ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirten ICVB-İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bahadır Yaşık, Türkiye’nin artık dünyanın en önemli kongre turizmi aktörlerinden biri olduğunu kanıtladığını ifade etti.

ICVB tarafından,  toplantı ve incentive düzenleyecileri ile randevu programı çerçevesinde 3 gün boyunca 90’a yakın birebir görüşme gerçekleştirildi.  ICVB,  katılımcı sayıları 250 ile 10 Bin kişi arasında değişen 7 uluslararası kongre için de adaylık çalışmalarına başladı.

ICVB-İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu, fuarda kendisinden randevu alan uluslararası derneklere, Balıkesir/Kepsut’ta gerçekleştirilecek fidan dikimi için TEMA Vakfı sertifikaları hediye etti.  Türkiye standının büyük ilgi çeken aktivitelerinden biri de, Ebru Sanatçısı Orhan Erdoğan tarafından sergilenen Ebru sanatı uygulaması oldu. Fuar süresince gerçekleştirilen Ebru sanatı çalışmaları, Türkiye standını ziyaret eden konuklara hediye edildi.

Türkiye standını ziyaret eden Frankfurt Başkonsolosu Ufuk Ekici de, katılımcılar ile görüşüp fuar hakkında bilgi aldı. Tüm dünyadan kongre ve toplantı sektörünü bir araya getiren Uluslararası Kongre Turizmi Fuarı IMEX, sadece fuar alanında gerçekleşen görüşmelerle değil, fuar süresince diğer sektör kuruluşları tarafından organize edilen toplantı, workshop ve etkinlikler ile de oldukça verimli geçti.

Bu yıl Türkiye standının ikram sponsoru, 150 yıllık tecrübesi ile Hafız Mustafa firması odu.  Firma tarafından gerçekleştirilen ve show formatında yapılan lokum ikramı, katılımcılar ve davetliler tarafından büyük ilgi gördü. İkram etkinliği, Türkiye standına olan ilgiyi oldukça arttırdı. Fuar süresince ikram edilen Türk Kahvesi, Türk Çayı, Elma ve Nar çayı ikramları da yine Hafız Mustafa firması sponsorluğunda ve firmanın özel tasarımlı fincan ve bardaklarıyla servis edildi.