4 Haziran 2016 Cumartesi

Çengelhan ve Çukurhan’ın ardından Safranhan’da Kapılarını Ziyaretçilere Açıyor

Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı, Ankara’nın tarihi mirasına sahip çıkmaya devam ediyor Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı, Ankara’da geçmişte ticari hayatın en önemli semtlerinden olan Tarihi At Pazarı bölgesini canlandıran çalışmalara imza atmaya devam ediyor. Çengelhan ve Çukurhan’ın ardından, şimdi de tarihi 16. yüzyıla kadar uzanan Safranhan, Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından restore edilerek sanat ve turizm dünyasına kazandırıldı. Safranhan’ın açılışında konuşan Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi M. Koç, “Müzeler, lise ve üniversiteler ayrıca hastaneler, kaynak yaratmayan, devamlı finanse edilmesi gereken kuruluşlardır. Müzemizi gezen bir ziyaretçiden aldığımız tebrik mektubu, lise ve üniversitemizin mezun ettiği gençler, hastanelerimizin sağlığına kavuşturduğu hastalarımız en büyük kazancımızdır” dedi.
 
 
Türkiye’de özel müzeciliğin kilometre taşlarından biri olan ve ilk sanayi müzesi olma özelliğiyle de tarihe geçen Rahmi M. Koç Müzesi, Ankara’nın tarihi mirasına sahip çıkmaya devam ediyor. Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından restore edilerek kültür ve turizm dünyasına kazandırılan tarihi ’Safranhan‘ ile ‘Çengelhan’da açılan “Mustafa V. Koç Galerisi”; Koç Ailesi üyeleri, Koç Holding ve Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı üst yönetimi ile davetlilerin katılımıyla gerçekleşen bir törenle kapılarını ziyaretçilere açtı. 1511 yılında Hacı İbrahim bin Hacı Mehmed tarafından inşa edilen, zaman içinde önce kervansaray, ardından cezaevi olarak kullanılan tarihi Safranhan, Ankara Rahmi M. Koç Müzesi’nin bir parçası olarak hizmet verecek. Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından 4 yıl süren titiz bir çalışmayla restore edilerek müzeye dönüştürülen Safranhan’da toplam 42 oda ve sergileme alanları bulunuyor.

Ankara’nın yeni seyir terası Safranhan’daSafranhan’ın kapılarını açmasıyla birlikte Ankara Rahmi M. Koç Müzesi, büyüklük bakımından yaklaşık iki katına ulaşırken, sergilenen parça bakımından ise başkentin en büyük ikinci müzesi unvanının sahibi oldu. Safranhan’da sergilenen parçalar arasında iletişim aletleri, havacılık makineleri ve objeleri bulunuyor. Öte yandan Safranhan’ın teras bölümü Divan Brasserie tarafından işletilen bir restoran olarak tasarlanırken, manzarasıyla ziyaretçilere Ankara’nın yeni seyir terası olarak hizmet verecek.


 Mustafa V. Koç’a ait bir galeri de müzede yer alıyor2005 yılında hizmete açılan Çengelhan Bölümü’nde ise merhum Mustafa V.Koç’un adını taşıyan bir galeri açılırken, bu alanda Koç’a ait eşyalar, kendi objektifinden vahşi yaşam fotoğrafları, özel koleksiyonundan anı objelerinin yanı sıra kendisinin çok sevdiği model uçak ve planörler de ziyaretçiler ile buluştu.

Rahmi M. Koç: “Müzeler statik değil, dinamik olmalı, devamlı halkın nabzını tutmalı, yenilikler getirmelidir.”
Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi M. Koç, Safranhan’ın açılışında yaptığı konuşmasına “İlk müze fikrimiz üzerinden çeyrek asır geçti” ifadeleriyle başlarken şöyle devam etti: “İstanbul’da Lengerhane ve Hasköy müzelerini kurduk. Ankara’da 1500’lerden kalma Çengelhan’ın içerisinde büyük babamın bir nalburiye dükkanı varmış. Babam da 15 yaşında orada çırak olarak çalışmaya başlamış. Burayı bulduk, hanı kiraladık, restore ettik ve 2005 yılında müze olarak açtık. Bitişiğindeki Çukurhan’ı müzemizin bir parçası olarak ve kaleye nostalji katacak bir butik otel haline getirdik. Zamanla Çengelhan bize dar gelmeye başladı. Tesadüf odur ki, altındaki Safranhan’ı varisleri satmak istediler. Orayı satın aldık, iki sene süren restorasyondan sonra bugünkü haline getirdik. Gerek oteli ve gerekse lokanta ve kafeteryalarımızı Divan Grubu işletmektedir. Ayrıca burada bu sene başında kaybettiğimiz oğlum Mustafa V. Koç için bir galeri yaptık. Bu vesile ile onu da bu gün açacağız.” 

“Ankara’ya güzel bir mekan daha kazandırmış olduk” diyerek sözlerini sürdüren Rahmi M. Koç, “Ayrıca yolunuz düşerse müzelerimizin bir parçası olan Ayvalık, Cunda Adası’nın tepesindeki değirmen ve yanındaki kütüphaneyi gezmenizi tavsiye ederim. Orada 1873’ten kalan harap bir kiliseyi de alıp restore ettik ve müze haline getirdik. Görürseniz beğeneceksiniz. Müzeler, lise ve üniversiteler ayrıca hastaneler, kaynak yaratmayan, devamlı finanse edilmesi gereken kuruluşlardır. Müzemizi gezen bir ziyaretçiden aldığımız tebrik mektubu, lise ve üniversitemizin mezun ettiği gençler, hastanelerimizin sağlığına kavuşturduğu hastalarımız en büyük kazancımızdır. Müzeler statik değil, dinamik olmalı, devamlı halkın nabzını tutmalı, yenilikler getirmelidir. Yani gelen ziyaretçiyi, bir defa daha getirebilmelidir. Biz de bu gayretin içerisindeyiz” dedi.

Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı Hakkında:
Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı, 1990 yılında Rahmi M. Koç tarafından, İstanbul Rahmi M. Koç Müzesi ve sonrasında ortaya çıkabilecek diğer oluşumları ihtiva edebilmek için kurulmuştur. 1994 yılında İstanbul’daki tarihi Lengerhane binasında ziyaretçilerine kapılarını açan Rahmi M. Koç Müzesi, Türkiye’nin ilk sanayi müzesi olarak tarihe geçmiştir. 1996 yılında da Hasköy Tersanesi, Vakıf tarafından satın alınmış, aslına uygun bir şekilde yenilenerek 2001 senesinde müzeye dahil edilmiştir.  Bu tarihten itibaren çalışmalarını İstanbul dışına da taşıyan Vakıf, kültürel misyonunun bir parçası olarak, Ankara Kalesi ana giriş kapısının hemen karşısında yer alan Çengelhan’ı, T.C. Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü, Ankara Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nden kiralamış, restorasyon çalışmalarına, 2003 yılında başlamıştır. 2005 yılına kadar süren çalışma sonunda han, aslına sadık kalınarak sağlamlaştırılmış, avlunun üzeri cam ile kapatılarak koruma altına alınmıştır. Han, Nisan 2005'te Ankara Rahmi M. Koç Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Çengelhan’ın hemen bitişiğinde yer alan ve 16. yüzyıl sonu-17. yüzyıl başına tarihlenen Çukurhan ise 2006 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden kiralanmış,  aslına uygun yapılan restorasyon işleminin sonunda 2010 yılında Divan tarafından işletilen bir butik otel olarak hizmete açılmıştır. 2012 yılında ise her iki hana bitişik yer alan Safranhan, Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından satın alınarak restore edilmiş, müze bünyesine dahil edilmiştir.

Bisiklet Aparatlı Otobüsler Çevre Günü’ne Hazır

İETT İstanbul Bisiklet Gezisi için otobüslerini hazırladı
İETT Dünya Çevre Günü Kıtalararası İstanbul Bisiklet Gezisi için bisiklet aparatlı otobüslerini seferber ediyor.
Dünya Çevre Günü Uluslararası İstanbul Bisiklet Gezisi etkinliği için Anadolu ve Avrupa bölgelerinde çalışan mevcut İETT hatlarında düzenlemeler yapıldı.

5 Haziran Çevre Günü Kıtalararası İstanbul Bisiklet Gezisi 10.30’da Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı önünden hareketle Mecidiyeköy, Balmumcu, Boğaz Köprüsü, Beylerbeyi, Üsküdar, Harem güzergahlarından geçerek 12.30’da Kadıköy’de bitirilecek. Bu güzergâhtaki 16 M Ataşehir- Üsküdar, 15 R Rasathane Üsküdar, 43 Dikilitaş- Taksim, 40 T İstinye Dereiçi – Taksim, KM12 Tuzla Deniz Harp Okulu Kartal Metro/Cevizli, KM27 Yenişehir-Kartal Metro, 16A Pendik – Üsküdar ve 11ÜS Sultanbeyli-Üsküdar hatları bisiklet gezisi yapmak isteyen yolcular için gün boyunca bisiklet aparatlı otobüslerle hizmet verecek.

28 Mayıs 2016 Cumartesi

Radisson Blu Ottomare Hotel Ataköy Resmi Açılışını Gerçekleştirdi

Üst segment otel markaları arasında İstanbul’da en çok otele sahip olan otel zinciri Radisson Blu’nun en yeni üyesi Radisson Blu Ottomare Hotel Ataköy, 26 Mayıs’ta düzenlenen davetle resmi açılışını gerçekleştirdi. Rezidor Hotel Group’un Türkiye’deki yatırımının en yeni halkası, grubun Radisson markası ile işlettiği 7. oteli.

Radisson Blu’nun İstanbul’daki yedinci oteli Radisson Blu Ottomare Hotel Ataköy’ün resmi açılışı, Genel Müdür Eylem Fındık ve SB Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Özel’in ev sahipliğinde Rezidor Hotel Group yöneticileri, iş ortakları, sanat, cemiyet ve iş dünyasının önde gelen isimlerinin katıldıkları açılış davetiyle gerçekleşti.
 
 
Yeni bir soluk getiriyoruz
Hem tarihi yarımadaya hem de Atatürk Havalimanı ve İstanbul’un en önemli fuar ve iş merkezlerine yakınlığı ile şehrin en değerli turizm destinasyonlarının tam ortasında yer alan otelin açılış davetinde konuşan Radisson Blu Ottomare Hotel Ataköy’ün Genel Müdürü Eylem Fındık, fark yaratmanın detaylarda saklı olduğu ilkesinden yola çıkan hizmet anlayışı ile rakiplerinden ayrıldıklarını ifade ederek  yenilikçi servis anlayışının yanı sıra modern ek hizmetleriyle bulundukları bölgeye yeni bir soluk getireceklerini ifade etti.
 

Türk turizmine hizmet edeceğiz
SB Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Özel ise “İstanbul’a ikonik bir turizm eseri kazandırabildiğimiz için çok muyluyuz. Radisson Blu markası işbirliğiyle kentimize hem iş hem de turizm pazarına hizmet edebilecek eşsiz bir otel armağan edebilmenin gururunu yaşıyoruz. Grubumuzun İstanbul’daki bu yatırımı Türk turizmine hizmet edecek. Sektörün yaşadığı zorlukları, yeni pazarlara açılarak, misafirlere unutamayacakları bir deneyim yaşatarak atlatacağız.” diyerek yeni otelin İstanbul’a iş ya da gezi amacıyla gelen tüm yerli ve yabancı misafirlere unutamayacakları bir konaklama deneyimi yaşatacak şekilde tasarlandığını ifade etti.
 
 Dünyadaki 2. büyük yönetim bölgesi
Açılış için Türkiye’ye gelen Rezidor Otel Grubu Orta Doğu ve Türkiye Bölge Başkanı Mark Willis de Türkiye’nin de bağlı olduğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesinin operasyonda olan 393, inşaatı devam eden 105 oteliyle  Carlson Rezidor Hotel Group’un dünyadaki 2. büyük yönetim bölgesi olduğunu vurgulayarak  ”Bu bölgede 80’den fazla ülkede 87687 oda ile bölgenin en kuvvetli otel grubu olmaktan mutluluk duyuyoruz.  Radisson Blu markasının, bu portföy içinde çok önemli bir yer tutuyor, EMEA bölgesinde misafirlerimize arz ettiğimiz odaların %82’den fazlasında Radisson Blu markasının imzası var. Ve bu imza, son teknolojinin kullanıldığı, ikonik, stilistik ve sofistike bir konaklama deneyiminin ve son yenilikçi bir gastronomi yolculuğunun da garantisi olarak karşımıza çıkıyor. Ben de yeniden Türkiye’de olmaktan ve grubumuzun Türkiye’deki en yeni oteli Radisson Blu Hotel Ottomare, İstanbul Ataköy’ün açılışını sizlerle birlikte gerçekleştirmekten büyük mutluluk duyuyorum.” dedi.
 
Tümü deniz manzaralı odalar
Tümü deniz manzaralı ve balkonlu odaları, Radisson imzasına sahip toplantı paketleri, SPA ve havuz seçenekleriyle  tüm misafirlerine rahatlatıcı, kolay ve akıllı bir konaklama seçeneği sunan Radisson Blu Hotel Ottomare, İstanbul Ataköy, 1 adet kral dairesi, 7 adet tek yatak odalı süit, 13 adet junior süit ve 12 adet business class oda olmak üzere toplamda 133 adet odaya sahip.   Executive Şef Samet Güney  liderliğinde Dünya ve Türk mutfağından özgün lezzetler sunan Larder Restoran ile yeme -içme deneyimini bir üst seviyeye taşıyan Radisson Blu Hotel Ottomare, İstanbul Ataköy’ün iç mimarisi ise ünlü mimar Mustafa Toner’e ait.Palmiye ağaçlarıyla çevrili bahçesinde bulunan 500 m2’lik açık havuzu ile şehrin ortasında tatil keyfi yaşatan Radisson Blu Ottomare Hotel, İstanbul Ataköy, Ataköy bölgesine yepyeni bir soluk getiriyor.



W Secret Garden yaza merhaba dedi

W Secret Garden  yaza merhaba dedi
Mekanı tanıtmak adına yapılan bu iyi niyetli girişim ters etki yaratarak olumsuz reklama dönüştü. Bu da bir defa daha gösterdi ki, Bir işi ya en iyi şekilde yapın, ya da hiç yapmayın


Beşiktaş’ın Akaretler Bölgesi’nde yer alan W Hotel, “W Secret Garden” adını verdiği mekanın yaz sezonu açılışını duyurmak adına bir parti düzenledi, Bu partinin daha da cazip olmasını sağlamak adına ünlü terlik markası  Havaianas ile işbirliğine giden yönetim, havanın yağmurlu olması nedeniyle etkinliği bahçe yerine otelin lobi bölümünde yapmak zorunda kaldı.


Davete katılan konuklar iki saat boyunca ayakta durdular. Gecenin en başarılı ikilisi barmenlerdi. Sadece 2 barmen tarafından idare edilen Bar’da 400 kişiye servis verilmeye çalışıldı…


Misafirlerine farklı duygular yaşatmak isteyen W Hotel Istanbul, W Secret Garden’ın işbirliği içine girdiği Brezilyalı ünlü flip flop markası Havaianas ile gerçekleşen Mahmutpaşa tezgahını anımsatan organizasyonuyla sınıfta kalan bir partiyle imza attı.





Eminönü tezgahlarındaki işportacıların davranışları gibi itiş kakış tarzları hiç böyle bir mekana yakışmadı. Havaianas’da  ayrımcılık diz boyu kimine 3- 5 kimini sırada beklet. Ne diye LCV yaptın, tabii ki bu soruya cevapta veremezsin.

Partiden ayrılmak isteyenleri saat 21:30 ‘a kadar bekletip sonrasında terlik dağıtımına başlarsan izdihamı yaşarsın. Bir markayı nasıl temsil edeceğini bilmeyen kişilerin organizasyonu bu kadar olurmuş demek gerekiyor. 

MÜTHİŞ KALABALIK, KÖTÜ SERVİS VE HAVAİANAS REZİLLİĞİ
Katılacak olanlardan ayak numaraları istenmesi, dolayısıyla terlik hediye edileceğinin anlaşılması üzerine partiye yaklaşık 400 davetli katıldı.

Sadece 50 kişi kapasiteli bir alanda böyle bir kalabalık ile karşı karşıya kalan mekan yönetimi oldukça zor durumda kaldı ve iyi bir servis veremedi. Mekanı tanıtmak adına yapılan bu iyi niyetli girişim ters etki yaratarak olumsuz reklama dönüştü. Bu da bir defa daha gösterdi ki, Bir işi ya en iyi şekilde yapın, ya da hiç yapmayın…


Topuklu ayakkabıları ile iş dönüşü uğramak zorunda kalan bayanlar daha fazla dayanamayarak ve dönüşümlü olarak Bar Tezgahı’na yaslanmak zorunda kaldılar…

Gecenin ilgi odağı Ukraynalı manken Julia oldu. Vucudunda Havaianas Terlikleri’nden oluşan bir elbise ile konukları karşılayan Julia onlarla hatıra fotoğrafı da çektirdi… W Secret Garden’nın Havaianas ile birlikte düzenlediği, “Yaza Merhaba” partisine Turizm Basını ve Turizm Şirketleri’de davetliydi. Krizantem Tour Kotasyon Müdürü Elvan Tok, Turizmin Sesi Haber Portalı  Bora Özgen, Kadıköy Life Genel Yayın Yönetmeni Canan Toprakkaya,Tourism Exculisive.Com Haber Portalı Yönetmeni Canan Özgen, Krizantem Tour Genel Müdürü Satomi Yılmaz ve TOURMAG Turizm Dergisi Sahibi Kadir Toprakkaya, mekandan erken ayrılan isimler arasındaydı…


27 Mayıs 2016 Cuma

İş Sanat’ta Küba Rüzgarı Esecek

Kübalı dans grubu İş Sanat’ta unutulmaz bir sezon finaline imza atacak
Küba Kültür Merkezi kurucusu Blanca Nieves Garcia Cruz tarafından önerilen ve sahnelenen tüm gösterilerin yaratıcısı, koreografı ve direktörü olan Alfonso’nun başarıları topluluğu Broadway’de sahne alan ilk Kübalı dans grubu oldu.

Henüz çocukken kendi topluluğunu kurmanın ve onu dünya sahnelerine taşımanın hayalini taşıyan List Alfonso’nun 23 yaşında hayata geçirdiği Lizt Alfonso Dance Cuba bugün dünyanın en seçkin dans ve müzik toplulukları arasında yer alıyor.Azmi, sadeliği ve dans stillerini özgün bir şekilde harmanlamasıyla tanınan Lizt Alfonso özgün koreografileriyle aralarında Küba Ulusal Kültür Nişanı, 2008 Dora Birincilik Ödülü, 2006 ve 2008 yıllarında Küba Ulusal Yazarlar ve Sanatçılar Birliği Birincilik Ödülü ve 2001 New York’un Kübalı Sanatçıları Vakfı Ödülü’nün bulunduğu çok sayıda ödüle layık görüldü.

ABD, Kadana, İspanya, Fransa, Almanya, Yeni Zelanda, Mısır, Katar, Güney Afrika, Çin, Hollanda, Belçika, Meksika, Kolombiya ve pek çok ülkede danslarıyla seyircileri sayısız kere büyüleyen ve eleştirmenler tarafından yoğun övgüye alan Lizt Alfonso Dance Cuba büyük ses getiren gösterileri Cuba Vibra’nın rengarenk Küba müziği tınıları ve cha-cha, mambo, rumba, conga, bolero ritimleriyle dolu danslarıyla İş Sanat’ta unutulmaz bir sezon finaline imza atacak.






27 Mayis 20:30'da İş Sanat Kültür Merkezi - 4. Levent / İstanbul


24 Mayıs 2016 Salı

Moda Deniz Kulübü unutulmaz düğünlere ev sahipliği yapıyor

Anadolu Yakası'nın en seçkin kulübü Moda Deniz Kulübü, evlenecek çiftlere hayallerindeki düğünü yaşatmaya devam ediyor,Eşsiz manzarası ve tarihi dokusuyla her zaman fark yaratan Moda Deniz Kulübü; benzersiz atmosferi, dünya mutfaklarından en leziz örnekleri sunan düğün menüleri ve şık mekanları ile ömür boyu sürecek birlikteliklerin başlangıcı olan düğünlere ev sahipliği yapıyor. 

Kalamış Koyu, Tarihi Moda İskelesi ve Adalar manzarasıyla eşsiz bir lokasyonda yer alan tarihi kulüp, misafirlerin başını döndürecek en özel geceler için süslemeden müziğe, yemekten eğlenceye kadar tüm istekleri profesyonel ekibi ile karşılıyor. Moda Deniz Kulübü'nün uzman kadrosu düğün, nişan, gala yemekleri, özel ve kurumsal tüm davetlere, lezzetli menüleri ve kaliteli servisiyle anlam katıyor. Moda Deniz Kulübü, sıcak ortamı ve büyülü manzarası ile konuklarına hatıralarında ömür boyu mutlulukla anımsayacağınız bir düğün vaat ediyor.

Ege Ports, Cruise gemilerinin tercihi olmaya devam ediyor

Kruvaziyer Turizminin Başkenti Kuşadası hız kesmiyor
Dünyanın En güvenli Limanı olarak tescil edilen Ege Ports, cruise gemilerinin tercihi olmaya devam ediyor. Kuşadası Ege Ports Yolcu Limanı, 2016 yılında Carnival Cruise Lines gemilerini ağırlayacak. 
Carnival Cruise Lines’ın en yeni en lüks gemileri arasında yer alan Carnival Vista ise Kuşadası’na ilk seferini gerçekleştirdi. Carnival Vista, 2016’da gerçekleştireceği 10 sefer ile yaklaşık 55 bin kruvaziyer turisti Kuşadası’na getirecek. 

Kruvaziyer turizmin en önemli küresel markalarından Carnival Cruise Lines’a ait en yeni gemilerden Carnival Vista, sabah saatlerinde Kuşadası Ege Ports yolcu limanına yanaştı. Carnival Vista kruvaziyer gemisinin, yaklaşık 4000 bin yolcu ve 1500 mürettebat ile Kuşadası’na gerçekleştirdiği ilk sefer, esnafın da yüzünü güldürdü. Sezon sonuna kadar 9 kez daha Kuşadası’na yanaşarak toplam 10 sefer yapacak olan Carnival Vista, donanımıyla da denizlerdeki en lüks kruvaziyer gemileri arasında yer alıyor. Carnival Vista’nın yapacağı seferlerle yaklaşık 55 bin turisti Kuşadası’na getirmesi bekleniyor. 


Son dönem de yaşanan sıcak gelişmelerle birlikte İstanbul ve İzmir limanlarındaki sefer iptallerine karşın, Türkiye’de kruvaziyer turizmin başkenti Kuşadası Ege Ports yolcu limanı ise yeni seferlerle hizmetlerine devam ediyor. Ege Ports Yolcu Limanı’nın dünyanın sayılı limanlarından biri olarak kendini bir kez daha ispatladığını belirten Kuşadası  Ticaret Odası Başkanı Serdar Akdoğan, “Ülke genelinde yaşanan üzücü gelişmelerle birlikte turizm sektörü de, rezervasyon iptalleri ile sıkıntılı bir sürece girmiştir. Kuşadası turizminin can damarı yolcu limanıdır. Olaylar sonrası genel tabloda yaşanan sefer iptalleri sonrasın Ege Ports, farklılığını bir kez daha ortaya koymuştur. Carnival grubunun en yeni gemilerinden biri olan Carnival Vista’nın Kuşadası’nı tercih etmesi, gerek limanımızın güvenlik konusundaki yeterliliğini, gerekse hizmet kalitesini ortaya koymuştur. Gelen misafir gemimiz en iyi şekilde ağırlanmıştır. Gelen turistlerimiz güven içinde turistik turlarını tamamlamış, şehir merkezinde keyifli ve renkli bir gün geçirmişleridir” açıklamasında bulundu. 

“Dünyanın en büyük kruvaziyer liman işletmecisi”: Global
Üç kıta, 7 ülke ve 10 liman ile “Dünyanın En Büyük Kruvaziyer Liman Operatörü” unvanını elinde bulunduran Global Liman İşletmeleri – Global Ports Holding, hedeflediği yeni yatırımlarla operasyonel ağını daha da genişleterek, bu konumunu daha da güçlendirmeyi hedefliyor. Global Liman İşletmeleri bünyesinde, Türkiye’de Ege Ports’un yanı sıra Port Akdeniz – Antalya ve Bodrum Cruise Port limanları da bulunuyor. Global Ports Holding ayrıca Adria Limanı – Bar (Karadağ), Barselona Kruvaziyer Limanı, Malaga Kruvaziyer Limanı, Lizbon Kruvaziyer Limanı, Singapore Kruvaziyer Limanı, Valletta Kruvaziyer Limanı ve Dubrovnik Kruvaziyer Limanı gibi kruvaziyer turizminin önemli limanlarından oluşan bir zinciri elinde bulunduruyor. Global Ports Holding, 2015 yılında toplam 5.5 milyonun üzerinde yolcuya hizmet vererek, Akdeniz kruvaziyer liman işletmeciliğindeki pazar payını %20’ye ulaştırmıştır.

Otel Fiyatları Garanti Altında

Otel fiyatları, tatile çıkmak isteyen herkesin kafasını karıştıran konulardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Otellerin “daha düşük fiyatlı olmasının kalitesiz hizmetler” anlamına geldiği inancını yıkmaya hazırlanan İdeal Tur, düşük fiyatları www.otelfiyat.com bünyesinde yüksek kalitede otellerle buluşturarak tatilcilerin beklentilerini en iyi şekilde karşılıyor.


Her insan için yılın büyük bir bölümünde çalıştıktan sonra kısa süreliğine de olsa tatil yapıp dinlenmek ve eğlenmek büyük bir önem taşıyor. Ancak ekonomik şartlar sebebi ile herkesin dilediği gibi tatil yapma imkânı bulamadığını da görebiliyoruz. Bu durumun en önemli sebeplerinden biri yüksek otel fiyatları olarak karşımıza çıkıyor.

Pek çok otel çeşitli zamanlarda erken rezervasyon kampanyaları yaparak daha düşük fiyatlarla konaklama olanağı sunuyor. Buna rağmen dilediğiniz zaman tatil yapma imkânınızın olmaması sebebiyle bu düşük fiyatlı rezervasyon olanaklarından dilediğiniz gibi yararlanamamanız söz olabiliyor. Bu yüzden düşük otel fiyat seçeneklerine sahip otellerde konaklayarak izin zamanlarınızı en iyi şekilde değerlendirebilmek için seyahat acentelerinden destek almanız en doğru seçenek olarak karşınıza çıkıyor.

Yaklaşık 2500 otel ile çalışan ve sizin için daha indirimli otel fiyatları sunan İdeal Tur Turizm A.Ş. seçkin otellerle gerçekleştirdiği iş birliktelikleri ile yüksek kalitede hizmet alabileceğiniz otel seçeneklerini bir arada sunuyor. Sürekli olarak artan otel ve müşteri portföyü ile www.otelfiyat.com Türkiye’nin en iyi online seyahat acentesi olma yolunda emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor.Sadece otellere rezervasyon yaptırmakla kalmayıp oteller hakkında detaylı bilgiler sunan www.otelfiyat.com, tatil için gideceğiniz yerlerde ihtiyacınız olabilecek tüm bilgileri de sunuyor. Ulaşım olanaklarından yeme-içme olanaklarına, bölgedeki eğlence mekânlarından gezip görülebilecek yerlere kadar her türlü bilgi de konuklara sunuluyor. Bu sayede tatil için gidilen yerlerin tanıtımını da en iyi şekilde gerçekleştiriyor.

İş birlikteliği gerçekleştirdiği otelleri uzman seyahat danışmanları ile ziyaret ederek oteller hakkında daha doğru bilgiler edinilmesini sağlayan www.otelfiyat.com, farklı oda tipleri için farklı otel fiyat ve hizmet seçeneklerinin neler olduğu konusunda da detaylı bilgiler sunuyor. Türkiye’nin her bölgesindeki otelleri bir araya toplayan online seyahat acentesi sayesinde Türkiye’de gezip görmek istediğiniz her yeri daha düşük tatil bütçeleri ile görme olanağına sahip olabiliyorsunuz.

23 Mayıs 2016 Pazartesi

Türkiye’nin “En İyi 50 Mekan”ı belirlenecek

Türkiye'nin ilk ve tek "Mekan Oscarları"nı bundan tam 15 yıl önce başlatan GECCE.com bu yıl çok ses getirecek bir ödül töreni hazırladı. 24 Mayıs Salı günü, SuAda’da Kenan ve Gül Erçetingöz’ün ev sahipliğinde düzenlenecek olan gecede, Türkiye’nin “En İyi 50 Mekan”ı, muhteşem sürprizler eşliğinde belirlenecek.15 yıllık bir geçmişi geride bırakan “Gecce Mekan Oscarları”, 24 Mayıs Salı gecesi SuAda’da Kenan ve Gül Erçetingöz’ün ev sahipliğinde 16.sı düzenlenecek olan benzersiz bir ödül töreni ile Türkiye’nin en iyilerini seçmek için hazır. 

24 Mayıs’ta yer yerinden oynayacak! Çünkü Gecce Mekan Oscarları 16. yılında yine ilklere ve bu senenin en çok ses getiren şovlarına imza atacak.Muhteşem şovlar, inanılmaz gösteriler ve benzersiz sürprizler ile büyük ilgi gören “Gecce Mekan Oscarları” bu sene son 15 yıla damgasını vuracak bir ödül töreni hazırlıyor. Gecce Mekan Oscarlar ödül töreni “Bu kadarına da gerçekten pes!” dedirtecek!

Ajda Pekkan Sahnede!
Kenan ve Gül Erçetingöz’ün bu seneki ödül töreni için hazırladığı sürprizler saymakla bitmiyor. Bu sürprizlerin en ses getirecek olanlarından biri de Süper Star Ajda Pekkan… Türkiye’nin “En İyi 50 Mekan”ının ödüllerini alacağı gecede Ajda Pekkan finalde sahne alacak ve muhteşem performansıyla unutulmaz anlara imza atacak.

Sürpriz Düet…
“Gecce Mekan Oscarları”nın bu seneki sürprizlerinden bir diğeri ise çok ses getirecek bir düet; Erkan Petekkaya ve Sinan Akçıl… Ünlü oyuncu Erkan Petekkaya ve Sinan Akçıl, birlikte sahne alarak, benzersiz bir müzik şovu sergileyecekler. 

Gecce’nin Ritmi Yükselecek!
Ödül töreninden sonra davetlileri muhteşem bir “After Party” bekliyor! Ünlü DJ Funky ‘C’ ve Ayşe Özyılmazel’in “Gecce Mekan Oscarları” için hazırladığı şovla “Gecce”nin ve davetlilerin ritmi yükselecek! Bambaşka bir ödül sistemi, sürpriz isimlerden sürpriz düetler, benzersiz şovlar, Türkiye’nin en seçkin davetlileri ve ses getirecek birçok yenilikle “Gecce Mekan Oscarları” bu senenin en çok konuşulan gecesi olacak!

22 Mayıs 2016 Pazar

Söküğünü dikemeyen gazeteciler için rehber kitap "Gazetecinin El Kitabı"

“Terzi kendi söküğünü dikemez” diye bir deyim vardır. Genelde başkalarının sorunlarına çözüm bulmaya çalışan, onlara yardımcı olan kişilerin  kendi derdine çözüm bulamamasını ifade eder.Bu deyim, gazeteciler için de sık sık dile getirilir. Halkın sorunlarını kamuoyuna duyuran basın emekçileri,  ne var ki yaşadıkları aynı sorunları dile getiremez, haber yapamaz, kamuoyuna duyuramaz. Bu biraz da onların kendilerini toplumun hizmetinden hissetmelerinden kaynaklanıyor. Toplumun sorunları yerine kendi sorunları ile ilgilenmekten esef duyuyorlar.

Peki ne olacak bu gazetecilerin hali? 
Gazetecilik mesleğinin Türkiye’deki en eski ve en köklü meslek örgütü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), gazeteciler için harika bir kitap çıkardı. TGC Hukuk Danışmanı Avukat Gökhan Küçük’ün hazırladığı “Gazetecinin El Kitabı
Basın İş Kanunu’ndan Doğan Haklar” isimli titiz çalışma Konrad Adenauer Stiftung Derneği’nin katkılarıyla basıldı.

GAZETECİLERİN SORUNLARINA ÇÖZÜM ARAYAN KİTAPLAR
TGC Başkanı Turgay Olcayto, TGC Akademi yayını olan kitabın önsözünde TGC’nin gazetecilerin sorunlarına çözüm arayan kitaplar yayınlamayı sürdüreceğini belirtti.

Olcayto, bu kitabın da “TGC Hak ve Sorumluluk Bildirgesi”, “Medya Çeşitlilik Klavuzu”, “Kadın ve Medya Toplumsal Cinsiyet Eşitlikçi Haber Klavuzu” gibi mesleği sürdürürken çok gereksinim duyulacak yeni bir kitap olacağını vurguladı. 

Olcayto, kitabın ortaya çıkma sürecini şöyle anlattı:
“Mesleğe adım attığınız ilk yıllarda bile sizleri ilgilendiren yasal sorunların ne denli yoğun olduğunu, haklarınız konusunda aydınlatılamadığınızı fark etmişsinizdir. Çoğu kez haklarınızı, bazen de gasp edilen haklarınızı öğrenmek için iş hukuku konusunda bir uzman ararsınız. İşte bu çalışma bir anlamda sizlerin de başvuruları, soruları dolayısıyla oluştu.”


GAZETECİLERİN KARŞILAŞTIĞI SORUNLARA PRATİK ÇÖZÜMLER
Avukat Gökhan Küçük ise önsözde, kitabın hazırlanış amacı ve fonksiyonu hakkında şu bilgileri veriyor:“Gazetecinin bir çalışan olarak tabi olduğu kanun, diğer çalışanların tabi ol- duğu kanunlardaki hükümlerden farklı özellikler taşımaktadır. Gazetecilik mesleğinin zor koşullar altında yapıldığı ülkemizde; 5953 sayılı “Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun”, kısaca Basın İş Kanunu 1952 yılında yürürlüğe girmiştir. 1961 yılında 212 Sayılı Yasa ile köklü değişiklikler yapılmış ve uygulamada 212 Sayılı Kanun olarak tanınmıştır.

Dünya üzerinde gazetecilerin haklarını düzenleyen ayrı kanunlar olduğu gibi, bunu toplu iş sözleşmeleri yoluyla çözüme kavuşturan ülke uygulamaları da vardır. Türkiye’de ise toplu iş sözleşmesi ve örgütlenme geleneği bulunmamaktadır. Türkiye bu alanı ayrı bir kanunla düzenlemeyi tercih etmiştir. Bu tercih çokça tartışılmış ama en nihayetinde bu yol kabul görmüştür ki 62 yıldır ayrı bir kanun olarak varlığını sürdürmektedir.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, bu el kitabından önce de gazetecilerin yasal hakları konusunda çalışmalar yapmış, kitaplar yayınlamıştır. Bu çalışmayı diğer çalışmalardan ayıran özellik ise Basın İş Kanunu’nu gazetecinin özellikle mesleğine yeni başlamış gazetecilerin en rahat bir şekilde okuyup anlayabileceği bir hale getirmesidir. Basın İş Kanunu’nun anlaşılması zor dili de göz önüne alındığında çalışmanın farklılığı daha iyi anlaşılacaktır.

SORU-CEVAPLI YEDİ BÖLÜM
“Gazetecinin El Kitabı” yedi bölümden oluşmaktadır. Bu yedi bölüm Basın İş Kanunu sistematiği dikkate alınarak düzenlenmiştir. Her bölüm, kendi içinde soru-cevap şeklinde düzenlenmiştir. “Gazetecinin El Kitabı”nın çalışma yaşamınızda karşılaştığınız sorunlara kolay ve pratik bir çözüm sağlaması, sizlere kılavuzluk etmesi en büyük temennimdir. Sizlerin de katkılarıyla bu çalışma daha iyiye evrilecektir. Çalışma ile ilgili görüşlerinizi paylaşmanız dileğiyle...”

İNTERNET MEDYASI, SOSYAL MEDYA VE İLETİŞİM ÖĞRENCİLERİ
Gazetecinin El Kitabı, internet medyası, sosyal medya çalışanları ve iletişim öğrencilerini de yakından ilgilendiriyor.


20 Mayıs 2016 Cuma

D-Marin, 3 Marinasıyla Mavi Bayrak’ın Sahibi

Uluslararası Mavi Bayrak Jürisi, 2016 yılı Mavi Bayrak ödüllerini açıkladı. Marinalar kategorisinde D-Marin’in Didim, Göcek ve Turgutreis’te bulunan 3 marinası Mavi Bayrak’ı dalgalandırmaya tekrar hak kazandı.Doğu Akdeniz Çanağı’nın en büyük marina zincirlerinden biri olan D-Marin, Uluslararası Mavi Bayrak Jürisi’nin belirlediği, 

2016 yılı Mavi Bayrak ödüllerinde Didim, Göcek ve Turgutreis’te bulunan üç marinasıyla bu sene de Mavi Bayrak’ı almayı hak kazandı.Türkiye, 2016 yılı sıralamasında, 50 ülke, 444 plajın yer aldığı sıralamada ikinci sırada yer alırken, 21 marinada da Mavi Bayrak almaya hak kazandı.Çalışmalarında çevre duyarlılığını ön planda tutan D-Marin, doğal hayatı destekleyen alt yapı sistemleri ve ekolojik dengeyi gözeterek verdiği hizmetleri ile misafirlerini ağırlamaya devam ediyor.  Mavi ve yeşilin buluştuğu D-Marin’in D-Marin Turgutreis, Didim ve Göcek marinaları 2016 yılında da Mavi Bayrak’ı dalgalandırmaya devam edecek

İzmir dünyanın en çevreci havalimanları arasında

İzmir Adnan Menderes Havalimanı Avrupa’daki en çevreci 20 havalimanı arasına girdi.İzmir Adnan Menderes Havalimanı Türkiye’de karbon salımlarını sıfırlayan ikinci havalimanı oldu TAV’ın işlettiği İzmir Adnan Menderes Havalimanı, enerjiyi verimli kullanarak karbon salımını en iyi seviyeye indirdi; kalan kısmı da nötralize etti. İzmir, Ankara Esenboğa Havalimanı’ndan sonra Türkiye’de karbon salımlarını sıfırlayan ikinci havalimanı oldu.

TAV Havalimanları tarafından işletilen İzmir Adnan Menderes Havalimanı, iklim değişikliğinin başlıca nedenlerinden olan karbon salımlarını nötralize ederek Avrupa’daki en çevreci 20 havalimanı arasına girdi. Yine TAV tarafından işletilen Ankara Esenboğa Havalimanı da geçen yıl bu seviyeye ulaşmıştı. Her iki havalimanı da Uluslararası Havalimanları Konseyi ACI Europe tarafından yürütülen Havalimanı Karbon Akreditasyonu programında en üst seviye olan Level 3+ sertifikasyonu aldı.

TAV Ege Genel Müdürü Erkan Balcı “TAV Havalimanları olarak sürdürülebilirliği tüm operasyonlarımızın odağına koyuyoruz. Yolcularımıza güvenli, hızlı ve konforlu  bir hizmet sunarken faaliyetlerimizin çevresel etkilerini de en aza indirmek üzere çalışıyoruz. Enerji verimliliği konusunda yatırımlarımızı sürdürerek karbon salımlarımızı en aza indirmeyi hedefliyoruz. Aynı zamanda kendi elektriğimizin bir kısmını güneş enerjisinden üretiyoruz. Uluslararası ölçekte yürütülen çalışmaları yakından takip ederek en yüksek standartlara uyum sağlamak üzere çalışmayı sürdürüyoruz” dedi.

ACI Europe Genel Direktörü Olivier Jankovec “Avrupa’daki en yeni karbon nötr havalimanı olmalarından dolayı TAV Havalimanları ve İzmir Adnan Menderes Havalimanı ekibini tebrik ediyoruz. Birçok havalimanının programdaki seviyelerini yükselterek karbon nötr olmaya yaklaşmak için çaba harcadığını görüyoruz. Şu anda Avrupa’da 20 havalimanı karbon nötr statüsünden bir önceki seviye olan optimizasyon seviyesinde bulunuyor ve bu havalimanları Avrupa havayolu yolcu sayısının yüzde 29’unu karşılıyor” dedi. Adnan Menderes Havalimanı yeni iç hatlar terminali Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik (LEED-Silver) sertifikası alarak Türkiye’de bunu başaran ilk havalimanı, dünyada da 10 havalimanından biri olmuştu.

Yeni terminalde 5200 metrekarelik fotovoltaik panel bulunan havalimanı, yılda 450 bin kilovat/saatlik elektriği güneş enerjisinden üretiyor. Doğalgazdan elektrik, ısınma ve soğutma enerjisi üreten trijenerasyon tesisini de devreye alan TAV, böylece elektrik giderlerinde yüzde 37 verimlilik sağladı.TAV, havalimanı işletmecilerinin çatı örgütü ACI Europe tarafından hayata geçirilen Havalimanı Karbon Akreditasyonu Programı’nda 2009’dan bu yana aktif şekilde yer alıyor. Türkiye’de İstanbul Atatürk, Ankara Esenboğa ve İzmir Adnan Menderes’le programa katılan TAV, Tunus’ta işlettiği Enfidha ile Afrika kıtasında sertifikasyon alan ilk havalimanı işletmecisi oldu. Bunun yanı sıra TAV, 2010 yılından bu yana Sabancı Üniversitesi liderliğinde yürütülen Karbon Saydamlık Projesi (CDP-Carbon Disclosure Project) kapsamında yer yıl karbon ayak izi ve su ayak izi verilerini paylaşıyor. Geçtiğimiz yıl 12,1 milyon yolcuya hizmet veren Adnan Menderes Havalimanı, yolcu konforundan ödün vermeksizin enerjiyi verimli kullanmak üzere bir dizi uygulamayı hayata geçirdi. Atık yönetimi, otomatik aydınlatma kontrolü, LED aydınlatma kullanımı, doğalgazdan elektrik, ısıtma ve soğutma enerjisi üreten trijenerasyon tesisi bu uygulamalar arasında bulunuyor. Adnan Menderes, bağımsız denetimden geçen bu uygulamalar sonucunda Havalimanı Karbon Akreditasyonu programında 3+ seviyesinde sertifikasyon aldı. Mayıs 2016 itibariyle dört kıtadaki 157 havalimanı programda yer alıyor. Programdaki havalimanları küresel yolcu trafiğinin yüzde 33’ünü temsil ediyor. 

Köy Seyahati Sevenler İçin Türkiye’nin En Güzel 10 Köyü

Köy Seyahati Seven Tatilciler İçin Türkiye’nin En Güzel 10 Köyünü Açıklandı
Türkiye’de otobüs firmaları ile bilet satış ve dağıtımı konusunda anlaşmalı tek yetkili şirket olan Biletall, yaz sezonu yaklaşırken köy seyahati seven tatilciler için Türkiye’nin en güzel 10 köyünü açıkladı.  Müşterileri için seyahat bileti sağlamanın yanı sıra gidilecek yerlerle ilgili ‘nerede ne yenir’, ‘yapmadan dönmeyin’ gibi rehberlik hizmetleri de sunan Biletall, tatilde nereye gideceğine karar veremeyenler için alternatif öneriler sunuyor. Müşterilerden alınan geri dönüşlerin de değerlendirildiği seyahat önerisinin bu haftaki konusu “Türkiye’nin En Güzel 10 Köyü” olarak belirlendi. İşte şehir hayatının yoğunluğundan, gürültüsünden kaçıp dilediğimiz gibi dinleneceğimiz o köyler…

Çıralı Köyü
Antalya’nın dünyaca ünlü Çıralı Köyü; Olympos dağının eteklerinde yer alıyor. Caretta caretta deniz kaplumbağalarının yumurtlamak için geldiği Çıralı sahili, bir yanda yemyeşil dağ manzarası, diğer yanda Akdeniz’in masmavi ferah denizi ile bir doğa harikası. Harika denizi, nefis dağ havası, sakin kumsalı ve portakal bahçeleri ile Çıralı, köy seyahati sevenlerin vazgeçmeyeceği yerlerden birisidir. Çıralı’ya gidin, yürüyün, yüzün, seyredin, huzurla bu güzelliğin tadını çıkarın.

Şirince Köyü
İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı olan Şirince Köyü ruhunu koruyabilmiş eski bir Rum köyü. Tarih kokan bu köye 4 mevsim ziyaretçiler gelir. El değmemiş çekiciliğini koruyan Şirince; daracık ve tertemiz sokakları, düzenli, beyaz ve estetik mimarisi ile Rum evleri ve dik yokuşları ile nadir rastlanan bir güzelliktedir. Adı gibi şirin bir köy olan Şirince’ye yolunuz muhakkak düşsün.

Faralya Köyü
Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı olan Faralya Köyü; bir yeryüzü cenneti. Turkuaz renkli Ölüdeniz’i arkanıza alıp, Kelebekler vadisinin patika yollarından yürüyerek Faralya Köyüne çıkabilirsiniz. Kelebekler vadisinin şelalesini ve sadece bu bölgede bulunan kanatları kaplan desenli kelebekleri görebilirsiniz. Antik Likya ve Eski Roma kalıntılarının bulunduğu bu tarihi köy, inanılmaz bir manzaraya sahip. Ayaklarınızın altına serili denizi ve arkasını yasladığı dağı ile Faralya, Türkiye’nin en güzel manzaraya sahip köylerinden bir tanesidir.

Belkıs Köyü
Türkiye’nin tarihi zenginliklerinden olan Zeugma (Belkıs) antik kentinin de içinde bulunduğu Belkıs Köyü; Gaziantep’in Nizip ilçesinde konumlanıyor. Fırat nehrinin kıyısında bulunan ve büyük kısmı sular altında kalan Zeugma antik kentinin bulunduğu Belkıs köyü muazzam bir güzelliğe sahip. Halen kazı çalışmaları yapılan köyde, birbirinden muhteşem mozaik parçaları çıkarılıyor. Gaziantep’e yolu düşen köy seyahati sevenlerin, Fırat nehri kıyısında ki bu tarihi köyü muhakkak görmesi gerekir.

Akpınar Köyü
Isparta’nın Eğirdir ilçesinde bulunan Akpınar Köyü muhteşem panoramik bir göl manzarasına sahip. Türkiye’nin 7 renkli ve mavi bayraklı en temiz gölü olan Eğirdir Gölü’nü kuş bakışı seyredebileceğiniz Akpınar Köyü’nde seyir tepesi bulunuyor. Bu tepede görüp görebileceğiniz en güzel manzarayı huzur içinde seyrederken, semaverdeki odun ateşinde pişirilen çayınızı yudumlayabilir, lezzetli Akpınar gözlemelerini yiyebilirsiniz. Bu rakımı yüksek olan köyde paraşüt sporu da yapılıyor. Ada manzarası eşliğinde, Eğirdir Gölü’nün üzerinde süzülebilirsiniz.

Evrenye Köyü
Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde bulunan Evrenye Köyü, Karadeniz’in en güzel köylerindendir. Karadeniz’in kıyısında, yemyeşil bir vadinin içinde bulunan köyün yeşili ayrı güzel, mavisi ayrı güzel. Güneşin denizden doğup, denizden battığı bu eşsiz köyün içerisinden çay akar. Köyün girişinde asırlık dev bir çınar vardır. Çınar altında oturup, Karadeniz’i seyretmek ayrı bir keyif verir. Denizi temiz olan Evrenye de bayanlara özel plaj da var. Kışın boşalan köy, yazın oldukça fazla tercih ediliyor.

Kaleköy
Antalya’nın Kale ilçesine bağlı Kekova’da bulunan Kaleköy; tekne ile gidebileceğiniz, gittiğinizde de ‘iyi ki gelmişim’ diyeceğiniz, Simena antik kentinin kalıntıları üzerine kurulmuş harika bir köy. İsmini tepesinde bulunan kaleden alan köye teknelerle ulaşıp, dar ve patika şeklindeki yollarından kaleye çıkabiliyorsunuz. Kaleden eşsiz deniz manzarasını seyrederken, tüm huzuru iliklerinizde hissediyorsunuz. Taş kral mezarlarının da bulunduğu köy az bir nüfusa sahip olmasına rağmen, çok sayıda ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor. Yolunuz Kekova’ya düşerse; sırf Kaleköy’ü görmek için yapılan tekne turlarına katılıp, hem denizin hem manzaranın keyfini doyasıya çıkarabilirsiniz.

Kilitbahir Köyü
Çanakkale’nin tam karşısında bulunan, manzarası Çanakkale boğazına hâkim Kilitbahir Köyü, Eceabat ilçesine bağlıdır. Kalp şeklindeki kalesinden adını alan Kilitbahir, denizin kilidi anlamına gelir. Yeşilin ve mavinin muhteşem uyumlu olduğu Kilitbahir Köyü, mükemmel manzarası ile başınızı döndürecek, sizi mest edecek bir güzelliğe sahip.

Rumkale Köyü
Gaziantep’in Yavuzeli ilçesine bağlı olan Rumkale Köyü; olağanüstü bir güzellikte ve masalsı bir görüntüye sahip. Kendinizi tarihin ve tabiatın arasında bulacağınız Fırat nehri kıyısında kurulu olan bu tarihi köyde huzurlu bir zaman dilimi geçireceksiniz. Etrafı sularla çevrili bu köye ulaşım, Halfeti’den kalkan tekneler ile yapılıyor. Köye ulaştığınızda kendinizi bir yarımadanın içinde hissedeceksiniz. Baraj suları ve Fırat nehri ile çevrili Rumkale köyüne hayran kalacaksınız.

Uçhisar Köyü
Nevşehir’in Kapadokya bölgesindeki Uçhisar yörenin en yüksek ve en güzel köyüdür. Köyün en tepe noktasında Uçhisar Kalesi, güneşin doğuşunu ve batışını seyretmek için harika bir yer. İçerisinde gizli geçitler ve tüneller olan kalenin tepesine merdivenle rahatlıkla çıkılabiliyor. Nevşehir’e gidenlerin ve köy seyahatlerini sevenlerin muhakkak görmesi gereken Uçhisar Köyü, kendine özgü doğal yapısı ve gizemli havası ile ziyaret edenleri büyüleyici güzelliktedir.












Sadettin Saran; genç girişimci adaylarına başarı sırlarını paylaştı

Sadettin Saran; yaşam öyküsünü anlattı
Sadettin Saran, Kocaeli Üniversitesi Genç Girişimciler Kulübü’nün Kariyer Söyleşisine Katıldı
“Fenerbahçe’nin bu kadrosuna şampiyonluk yakışırdı, basketbol ile teselli bulduk”


Saran Group Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran, Kocaeli Üniversitesi Genç Girişimciler Kulübü tarafından organize edilen kariyer söyleşisine katıldı. Prof. Dr. Savaş Ayberk Konferans Salonu’nda düzenlenen söyleşide Sadettin Saran; yaşam öyküsünü, iş tecrübelerini ve spora verdiği değeri, genç girişimci adaylarına anlatırken başarı sırlarını da paylaştı. Saran Group Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran, Kocaeli Üniversitesi Genç Girişimciler Kulübü ile bir araya geldi. 17 Nisan’da Kocaeli Üniversitesi Prof. Dr. Savaş Ayberk Konferans Salonu’nda genç girişimci adayları ile kariyer söyleşisinde buluşan Saran, katılımcıların ilgiyle dinlediği söyleşide sıfırdan inşa ettiği Saran Group’un çalışmaları, girişimcilik fikirleri ve spor yaşantısını anlattı. 

Amerika’da zor günlerimi hedef koyarak ve hayal kurarak geçirdim. Okul yıllarından iş hayatına yaşadığı süreçleri öğrencilere aktaran Sadettin Saran: “Devlet memuru bir babanın ve Amerikalı bir annenin çocuğuyum. Amerika’ya Makine Mühendisliği bölümüne okumaya gittiğimde kendi ayaklarım üzerinde durmak zorundaydım, nitekim öyle de oldu. Oradaki zor günlerimi hedef koyarak ve hayal kurarak geçirdim. Çünkü hedefsiz ve hayalsiz insan rüzgarsız yelkenliye benzer. Spor bursuyla gittiğim okul bitti ve kendi çabamla ortaya attığım iş fikriyle bugünlere kadar gelebildim. Saran öğrencilere çalıştığı sektör hakkında bilgiler de verdi. Öğrencilerin okul yıllarından itibaren kendilerine hedef belirleyerek, o hedefe kilitlenmeleri gerektiğini, hata yapmaktan korkmayarak ve hatalardan ders çıkararak ilerlemeleri gerektiğini vurguladı. Saran: “Sizi siz yapan, aldığınız kararlardır. İnanın kaybettiğinizde ya da düştüğünüzde değil ancak pes ettiğiniz zaman gerçekten kaybediyorsunuz. İstekli ve azimli olursanız başarılı da olursunuz" diyerek öğrencilere tavsiyelerde bulundu. Katılımın yoğun olduğu söyleşide Sadettin Saran, öğrencilerin sorularını da yanıtladı.  


“Türkiye’deki kulüp başkanlarında kibir ön planda”Saran Group Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran, Fenerbahçe Spor Kulübü başkan adaylığı konusunda gelen soruları ise şu şekilde yanıtladı: “Fenerbahçe’nin 2015-2016 sezonu kadrosuna şampiyonluk yakışırdı. Fakat bu sezon takımımız başarılı olamadı. Ancak basketbol takımımızın Euroleague ikinciliğiyle teselli bulduk” diye konuştu.

Saran, spor kulüplerinin başarısız olmalarının sebeplerini ise şu şekilde açıkladı:  
“Dünyaya baktığımız zaman hem ticari hem de sportif başarı anlamında önde gelen kulüplerde, profesyonel yapı çok ön plandadır. Çünkü bu bir ekip işidir. Türkiye’de ise kulüp başkanları her şeyi kendileri yapmaya çalışıyorlar. Dünyada kulüp başkanlarını kimse tanımaz. Bizde ise kibir ön planda. Başarılı bir spor ülkesi olabilmemiz için bu yapının süratle değişmesi gerekiyor.” 

“Uluslararası bir oyuncu olduk”
Saran Group’un 7 farklı sektörde faaliyet gösteren bir şirketler grubu olduğunu söyleyen Sadettin Saran, Türkiye’de spor yayıncılığı alanındaki boşluğu doldurmak için yola çıktıklarını, gelinen noktada uluslararası bir oyuncu olduklarını belirtti. Sporun her zaman hayatının merkezinde yer aldığını vurgulayan Saran, şunları söyledi: “Bizim işimiz spor… Spor yayın içeriği konusunda dünyada ilk 5’teyiz. Spordan aldığımızı, spor üzerinden topluma geri vermek istiyoruz. Sosyal sorumluluk projelerimizin odağında spor var. Türkiye’nin dört bir tarafında, özellikle Güneydoğu bölgesinde spor salonları açtık, açmaya devam ediyoruz. Boş bir beyin, şeytanın oyun alanıdır. Bu çocuklar spor yoluyla hayata tutunacak. Binlerce genç açtığımız bu salonlarda spor yapıyor. Bundan gurur duyuyorum. Ayrıca Saran Group olarak özel sporcuları da destekliyoruz.” Saran, sözlerine şöyle devam etti: “Sürekli büyüyen bir şirketiz. 4000’in üzerinde çalışanımız var. Büyümeyen şirket yok olmaya mahkumdur. Yurtdışında çok aktifiz. Dünyanın en zengin içerikli spor kanallarından biri olan ALMASPORT kanalına sahibiz. ALMASPORT, Türki Cumhuriyetlerde milyonlarca kişiye ulaşıyor. Medya, turizm, havacılık ve diğer sektörlerde sürekli yurtdışıyla bağlantı içindeyiz. Yurtdışında iş ortaklarımızla birlikte çalışıyoruz.”

“Saran Group’u kendi ailesi gibi görenlerle çalışırım”
Sadettin Saran, Saran Group’un insan kaynakları politikalarını ise katılımcılarla şu şekilde paylaştı:
Saran Group’u kendi ailesi gibi görenlerle çalışırım. Çünkü biz birlikte çalışan arkadaşlarımızı aileden biri olarak görüyoruz.”

“Hedefleriniz için fedakarlık yapacaksınız”
Söyleşide genç girişimci adaylarına tavsiyelerde bulunmak istediğini belirten Sadettin Saran,  başarısının sırrını şu sözlerle özetledi:Hedefleriniz olacak ve bu hedefler için fedakarlık yapacaksınız. Önceliklerinizi belirleyeceksiniz. Hayatta başarılı olmak için zaman yönetimi çok büyük önem taşıyor. Ailenize, kendinize ve eşinize ayıracağınız zamanı iyi dengelemek zorundasınız. Hata yapmaktan hiç korkmadım. Hatalarımdan tecrübe çıkartmaya özen gösterdim. Hata yapmak değil aynı hatayı tekrarlamak kötüdür. Pes etmeyin. Pes ettiğiniz zaman kaybedersiniz. İnsanın sevdiği bir işi yapması çok önemlidir. Ben yaptığı işi sahiplenenlerle çalışmak isterim. Ortak çalışmaya inanırım. 

19 Mayıs 2016 Perşembe

Müzeler Haftası İstanbul’da kutlandı

TURİZMİN SESİ- İl Kültür ve Turizm Müdürü Nedret Apaydın, Arkeoloji Müzesi’nde Müzeler Haftası kutlamalarına gelen ziyaretçilere ev sahipliği yaptı

İl Kültür ve Turizm Müdürü Nedret Apaydın, İstanbul'un Turizmden Sorumlu Vali Yardımcısı İsmail Gültekin, Topkapı Sarayı Müdürü Ayşe Erdoğdu,İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdürü Zeynep Sevim Kızıltan, İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdür Yardımcısı Rahmi Asal,Turizminsesi, İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdür Yardımcısı  Tuğçe Akbaytogan, Müzik Müzesi Müdürü Halil Arça ve İRO Başkanı Hakan Eğinlioğlu ile birlikte çok sayıda konuk katıldı.Her yıl 18-24 Mayıs arasında kutlanan Müzeler Haftası'nda, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı müzeler 18 Mayıs Çarşamba günü ücretsiz ziyaret edilebilecek.

Şehrin müzeleri hep bir elden 18-24 Mayıs Müzeler Haftası’nı farklı programlarla kutluyor. Hangi müzede ne var önceden bilin, ücretsiz etkinliklerden, gece geç saate kadar açık müzelerden alabildiğiniz kadarını alın. İl Kültür ve Turizm Müdürü Nedret Apaydın, Müzeler Haftası kutlamasıyla İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde konuklara hitaben bir konuşma gerçekleştirdi. Müze ile ilgilenen tüm arkadaşlarımın müzeler günü kutlu olsun.  Benim arzum Sadece müzeler haftasında değil daha sık sık bir araya gelmemiz lazım. İstanbul’da resmi kayıtlara göre 78 tane müze var . Bu müzelerin bir kısmı bize bağlı Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı müzeler. Özel Müzeler, Vakıflara Bağlı Müzeler, Milli Saraylara Bağlı Müzeler ve Genel Kurmaya bağlı Müzeler, biz bugün buraya özellikle Turizm Dünyasındaki dostlarımızı ve müzecileri davet ettik.ts

Müzeler haftası artık bir güne sıkışmış durumda. Müzeler günü olarak kutluyoruz. Biz bu müzeler gününü daha geniş zamanlar harcayabileceğimiz bekli de boğaz turu ile  sohbetle istişare edeceğimiz bir kutlamayla yapmayı planlıyoruz.ts O görev bizde olsun ama Ramazan’dan sonra bir hale gerçekleştirelim. İstanbul’daki en büyük problemi insan kalitesi bu biraz ağır bir ifade.  Müzecilere burada çok büyük bir rol üstlenmesi gerekiyor. Müzeciler burada büyük görev düşüyor. Şehir kültürünün insanın üzerinde görülmesi Müzelere ve Müzecilere çok büyük görev düşüyor. Müzeler, "Her açıdan değer taşıyan bir bütünü korumak, incelemek, değerlendirmek ve özellikle halkın beğenisinin yükselmesi ve eğitimi için sergilemek amacıyla toplum yararına işleyen bir kurumdur" onun içindir ki okullu öğrencilerimiz için müzeleri gezmek ve gezdirmek çok önemlidir.


İnsanların eğitim sürecini etkileyen müze ziyareti küçük yaşlarda kişilere kazandırılmalıdır. Günümüzde müzelerin, kültür üreten kurum olma sorumluluğunu da aldığını söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Nedret Apaydın, Öğrencilerimize müzelerimizi daha çok gezmeye teşfik etmeliyiz.ts Müzeyi gezen gören gezen seven biriyle  müze gezmemiş olan kişi arasında çok büyük bir fark olduğunu görüyoruz.


Burada çok seçkin bir topluluğa hitap ediyor olmanın zorluğunu yaşıyorum.Müzelerimizi okullu çocuklarımıza daha çok sevdirmeli bunu kendimizde görev olarak bilmeliyiz. Armada Hotel sahibi Kasım Zato beye ve Malatya pazarı Mehmet  Palancı beye ikramlarından dolayı teşekkür ederim.

İstanbul İl kültür ve turizm müdürlüğü artık yeni yerinde Cağaloğlu’na taşındı sizleri yeni yerimizde ağırlamak istiyoruz  siz gelmezseniz biz sizleri ziyaret edeceğiz dedi ve Tüm Müzecilerin Müzeler gününü bir kez daha kutladı.





Topkapı Sarayı Müzesi: Tel: 0212 512 04 80
Ayasofya Müzesi:  Tel: 0212 522 09 89
Kariye Müzesi: Tel: 0212 631 92 41
Dolmabahçe Sarayı: Tel: 0212 236 90 00
İstanbul Arkeoloji Müzeleri:  Tel: 0212 520 77 40
Pera Müzesi: Tel: 212 334 99 00
Efes Müzesi:  Tel:02328926010
Efes Örenyeri: Tel:0232 8926010
Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi:  Tel:0312324316061
Antalya Müzesi: Tel: 0242 238 56 88
Göreme Açıkhava Müzesi: Tel: 0384 271 21 67