TURİZMİN SESİ |Turizm ve Turizmcinin Sesiyiz | Turizm Haberleri | Gastronomi Haberleri | Etkinlik Haberleri | turizminsesi@gmail.com
8 Aralık 2012 Cumartesi
SEKTÖRÜNDE TÜRK GM’LERE BAKIŞ
TURİZMİN SESİ
Konaklama sektöründe Türk Genel Müdür trendlerini değerlendiren BW Plus The President Hotel Genel Müdür Yardımcısı Murat Arslan, Türk Genel Müdürlerin çoğunluğunu Ön Büro departmanı kökenliler oluştururken, dünyadaki Genel Müdürlerin ise Yiyecek & İçecek departmanı kökenli olduğunu belirtti. Türk Genel Müdürlerin erken yaşta iş hayatına atıldıklarını kaydeden BW Plus The President Hotel Genel Müdür Yardımcısı Murat Arslan şunları söyledi:
“Dünyada son 50 yıldır, ülkemizde ise son 25 yıldır turizm sektö¬rünün artarak büyümesi ve gelişmesi, otelcilik sektöründe çalışan otel genel müdürlerinin önemini daha da arttırmaktadır. Pazarlamadan satışa, bütçeden güvenliğe kadar birçok noktada verdikle¬ri kararlar ile otellerin yönetiminde çok etkin adımların altına imza atan Türk Genel Müdürlerin yetiştirilmesi ve gelişmelerinde; gerekli araştırmaların özellikle otelcilik sektörü eğitimini veren üniversiteler tarafından yapılmasına ve sektörün gelişmesine ışık tutmasına ihtiyaç vardır. Şu an sektörde çalışan Türk Genel Müdürlerin çoğunluğu ”Ön Büro” Departmanı kökenlidir. Daha sonra sırasıyla, Yiyecek & İçecek, Satış & Pazarlama ve Muhasebe Departmanı kökenli çalışanlar gelir. Kat hizmetleri, Teknik Servis, Mutfak ve diğer departmanlarda müdür olarak çalıştıktan sonra Genel Müdür olanların oranları ise oldukça düşüktür. Dünyada bu sıralama, önce Yiyecek & İçecek Departmanı, sonra Ön Büro ve ardından Satış & Pazarlama Departmanları olarak görülmektedir. Genel Müdürlerimizin büyük bir çoğunluğu da bu pozisyona gelmeden önce Genel Müdür Yardımcısı görevinde bulunmuşlardır.Ülkemizde son yıllarda, rekabet ortamı ve otel sayılarının hızla artması, yatırımcıların ve otel sahiplerinin otellerini doldurma problemi yaşayacakları endişesi taşımaları, Satış ve Pazarlama kökenli Genel Müdür sayılarında belirgin bir artışın olmasını sağlamıştır.
Genel Müdürler genç yaşta iş hayatına atılıyor, çekirdekten yetişiyor
Türkiye de çalışan Türk Otel Genel Müdürlerinin kariyerleri ile ilgili bir araştırmaya girecek olursanız, bölgelere göre belirgin farklılıkların olduğunu göreceksiniz. Eğitim durumları, yaşları, yabancı dil bilgileri, mesleğe ilk başladıkları bölümler, bir otelde toplam çalışma süreleri bölgesel olarak değişmektedir. Uluslararası otellerde ve lüks otellerde Genel Müdür olmanın daha zor olduğu hesaba katılırsa, bu otellerde Genel Müdürlük yapan kişilerin geçirdikleri eğitim süreçlerinin daha uzun olduğu görülmektedir. Bu kişilerin, hangi bölümde çalışmaya başlarlarsa başlasınlar zaman içerisinde diğer tüm birimlerle ilgili bilgi ve becerilerini geliştirmeleri ve tecrübe kazanmaları için gerekli eğitim süreçlerinin daha uzun sürdüğü kesindir.
Türk Genel Müdürlerin ilk mesleğe başlangıçlarına baktığınızda, çoğunun genç yaşta iş hayatına atıldığını görürsünüz. Bu yazının bilimsel bir araştırma olmamasından dolayı verilen rakamlar net olmasa da, Otel Genel Müdürü olarak çalışan kişilerin mesleğe ilk başlama yaşının ülkemizde 20-22’li yaşlar olduğunu söylemek yanlış olmaz. Özellikle, sahil kesimlerinde bulunan otellerimizin Genel Müdürlerinin tabir yerinde ise çekirdekten yetişerek o pozisyonlara geldikleri ve çok daha erken yaşta mesleğe atıldıkları söylenebilir. Ayrıca Türk Genel Müdürlerimizin büyük bir bölümü daha okul yıllarında hem okuyup, hem çalışmaya başlamış kişilerdir.
Genel Müdür olmak için iyi bir otelcilik bilgisinden fazlasına ihtiyaç vardır
Bir otelde iyi bir Genel Müdür olmak için otelcilik hakkında çok iyi bilgi sahibi olmaktan daha fazlasına ihtiyaç vardır. Yenilikçilik, yönetim bilgi ve becerileri, şirket politikalarının farkındalığı, iyi bir zaman yönetimi, araştırma ve geliştirme ruhu, iletişim konusunda üstün beceriler, müzakere yeteneği ve sağlam bir kişiliğe ihtiyaç vardır. Bununla birlikte, kişinin fiziksel yapısı, tarzı, hoşgörüsü, güçlü belleği, risk alabilme yeteneği ve sağduyusu da önem taşımaktadır.
Doğru zamanda doğru yerde olmak ve şans faktörü de çok önemlidir
Otel Genel Müdürünün çok iyi delege etme yeteneğine de sahip olması gerekir. Aynı zamanda servis ve mutfak bilgisine, ön büro işlemleri bilgisine, temizlik ve bakım onarım bilgilerine ihtiyacı vardır. Otelin her tarafında tüm otel çalışanları ve misafirleri ile her zaman iletişim halinde olmalıdır. Başarının iyi ilişkiler ve komünikasyondan geldiğinin bilinmesi gerekir. Misafir memnuniyetinin en üst seviyede tutulmasının sağlanması ve her koşulda memnuniyetin ölçülmesi çok önemlidir. Genel Müdürün herhangi bir problem karşısında, konuyla direk ilgilenmesi ve çözüm seçeneklerini hayata geçirmesi şarttır.
Teknik bilginin yanı sıra, tecrübe gerekiyor
Otel yönetimi teknikleri ve stilleri, planlama ve bütçe yönetimi, kontrol sistemleri ve muhasebe, büyük organizasyonlar ve operasyonu, otelin teknik altyapısı ve diğer teknik bilgiler hakkında mutlaka eğitim almış ve tecrübe kazanılmış olunmalıdır. Bununla beraber yabancı dil bilgisi, bilgisayar ve teknoloji bilgisi, sunum ve iletişim teknikleri, pazar analizi yapabilme, ekonomik verilerin değerlendirilmesi ve risk analizi yapabilme, protokol bilgisi, zaman yönetimi, baskı altında karar verebilme yeteneği, enerji ve diğer kaynakların korunması ve tasarruf edilmesi ve çevrenin korunması gibi konularda kendisini geliştirmesine ihtiyaç vardır. Bütün bu konuların sadece teorikte değil, pratikte de uygulanmış ve tecrübe kazanılmış olması çok önemlidir.
Sektöre, erkek Genel Müdürler egemen
Ülkemizde Otel Genel Müdürlerinin çoğunluğu erkektir. Bayan Genel Müdürlerin sayısı, maalesef çok azdır. Nedenleri arasında, bayan personele bu konuda çok fazla şans verilmemesi, sektörde çalışan bayan personelin kendi hedeflerinde Genel Müdür olmaktan ziyade belirli bir yaştan sonra arka planda bir ofis işinde çalışıp çok fazla ön plana çıkmak istememeleri, otelcilik sektörünün uzun saatler çalışılıp, çok fazla sorumluluk alınan zor bir meslek oluşu ve evlilik hayatı ile iş hayatını birlikte yürütmenin getirdiği zorluklar ilk akla gelen nedenlerdendir. Sektörde kendisini yetiştirmiş çok değerli Bayan Genel Müdürlerimiz vardır, fakat sayı olarak erkek genel müdürlere oranları çok düşüktür.
Sektördeki gelişmelerden haberdar olmak gerekir
Genel Müdürlerimizin otelcilik camiasındaki gelişmelerden haberdar olması, kendilerini her fırsatta ve her alanda geliştirmeleri ve değişen trendlerden haberdar olmaları ve bunları kendi otelinde uygulamaları önemlidir. Misafirin istek ve ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde tasarlanmış bir otel yapısı, otelin verdiği servislerin promosyonunun yapılıyor olması, rezervasyon ve satış ağının iyi bir şekilde kurulmuş olması ve verimli bir şekilde çalışıyor olması gerekir. Otelin temiz, konforlu, güvenli, standartları oluşturulmuş, eğitimli ve alakalı personele sahip olması gerekir.
Hedef ve planlamalar işinizi kolaylaştırır
Otel Genel Müdürleri tarafından kısa ve uzun vadeli hedeflerin belirlenmiş planlı bir çalışmanın yapılmış olması, kalite kontrol sistemlerinin kurulmuş olması, plan ve bütçelerin hazırlanmış olması, sorumlulukların ve görevlerin belirlenmiş olması gerekir. Bunlarla beraber, personel eğitimlerinin planlanmış ve yapılmış olması, iletişim ağının ve seviyesinin belirlenmiş olması, otel oda ve tüm diğer bölümlerinin yıllık periyodik bakımlarının yapılmış ve planlanmış olması gerekir. Gerekli tüm lisansların ve eğitimlerin alınması da çok önemlidir. Otel ile ilgili alanlarda yapılması gereken sigorta işlemlerinin yapılıp, hazır hale getirilmesi sizi birçok konuda rahatlatacaktır.
İşinizi iyi yapın, asansöre bindiğinizde en yüksek düğmeye basmaya hazır olun
İşinizi iyi yapın, elinizden gelenin en iyisini yapın. Giyiminize her zaman özen gösterin, saç bakımınızı ve makyajınızı her zaman sade ve bakımlı yapın. Kibar olun, personelinize karşı güvenilir ve kabul görür bir tavrınız olsun. Dikkatle dinleyin, dürüst olun, misafirleri selamlayın, gerekli yerlerde gerekli tavsiyeleri yapmaktan korkmayın. Öğrenebileceğiniz ve kendinizi geliştirebileceğiniz her fırsatı değerlendirin. Kendinizin her konudan haberdar olabileceği bir organizasyonu kurup, otelde olup biten her şeyden haberdar olun. Verilen tekliflerden, promosyonlardan, özel organizasyonlardan, VIP kişilerin kim olduğundan ve gruplardan haberdar olun. İmkanınız oldukça, dünyanın her tarafında çalışıp oradaki çalışmalar ve servis hizmetlerinden haberdar olun.
Otel yöneticileri veya otel sahiplerinin büyük bir kısmı Otel Genel Müdürlerini ve departman müdürlerini kendi elemanları içerisinden seçmek isterler. Eğer siz, tüm bu vasıflara sahipseniz ve asansöre bindiğinizde üst düğmelere basacak kabiliyette iseniz, promosyon alacak kişinin siz olduğunuz kesindir.
Bir şeyin altını kalın “Board Marker” ile çizmekte yarar görüyorum ki:
“Believe is good, control is better”
“Güvenmek güzel, fakat kontrolü asla elden bırakmayın”
2 Aralık 2012 Pazar
ŞEHRİN “YENİKAPI'SI TANITILDI
TURİZMİN SESİ- ARTİN ŞİRİNPINAR
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul Turizm Atölyesi Koordinatörü Tülin Ersöz eşliğinde “Yenikapı Transfer Noktası” ve “Arkeopark Alanı” gezildi.İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul Turizm Atölyesi Koordinatörü Tülin Ersöz eşliğinde Yenikapı'da devam etmekte olan Arkeolojik Park kazıların Antik Hotel Genel Müdürü Sevda Yılgaz,Skal İstanbul Eski başkanı Kemal Özyiğit, Eresin Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Müberra Eresin, By Turizm Suha Uyar basının degerli temsilcileri ve turizmciler katıldı. Yenikapı’da, Marmaray ve İstanbul Metrosu projelerinin aktarma istasyonu için başlayan kazı, antik dünyanın bugüne kadar ulaşan en büyük limanını ortaya çıkardı.
Sadece İstanbul’da değil Türkiye’de bir kent merkezinde gerçekleştirilen en büyük arkeolojk kazı oldu. İstanbulumuz, geçmişte üç medeniyete başkentlik yapmış zengin tarihi ve kültürel değerleri ile Asya ve Avrupa’nın birleştiği bölgede küresel ölçekte bir kültürel, ekonomik ve ticari jeneratör metropol özelliğindedir.
İstanbul Tarihi Yarımada’ da İstanbul Metropolü için oldukça önemli raylı sistemlerden, Aksaray-Hava Alanı Metro, Taksim-Yenikapı Metro ve Avrupa ile Anadolu yakasını birbirine bağlayan Marmaray Tüp Raylı Geçiş Hattı’nın bulunduğu noktada ve Yenikapı İstanbul Deniz otobüsleri (İDO) terminalinin de yanında bulunduğu kazı alanı gezilerek tanıtıldı.
Yenikapı transfer merkezi çok yakın bir gelecekte, içinden günde ortalama 1.700.000 kişinin geçeceği dev bir kesişme noktasına dönüşecektir. Bu transfer Merkezi’ne bağlanan düşey aks Mustafa Kemal Bulvarı ise, yine kentin en önemli merkezlerini (Şişhane, Tarlabaşı, Taksim, Şişli, Mecidiyeköy, Zincirlikuyu, Büyükdere, Maslak) sahil yoluna bağlayan ana arterlerden biri olacaktır. Tarihi Yarımada içindeki konumu ve havaalanına kolay erişilirliği de dikkate alındığında Yenikapı’nın, küresel İstanbul’un “yeni kapı”sı olacağı kuşkusuzdur.
Marmaray, Marmara’ya paralel mevcut banliyö demiryolunun iyileştirilmesi ve boğazı tüpgeçit ile geçmek suretiyle Asya yakasındaki Gebze’yi Avrupa yakasındaki Halkalı’ya bağlayarak İstanbul’un bir ucundan diğerine raylı sistemle kesintisiz ulaşımı sağlayacak. Marmaray Metro Projesi kapsamında Yenikapı'da ortaya çıkan arkeolojik bulgular üzerine, İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü başkanlığında 8 yıl önce başlayan arkeolojik kazılarda sona yaklaşıldı.
Hem Marmaray hem de metro alanındaki çalışmaların % 90'ını bitmiş durumda. Sadece metro alanında % 10'luk bir kazı aşaması var.
8 yıllık süreç içinde günümüzden itibaren Cumhuriyet, Osmanlı, Bizans ve tarih öncesi döneme ait neolitik yerleşim alanları açığa çıkarılmış.
Yenikapı projelerinin uygulanması sırasında yapılan kazılarda, 1600 yıllık “Theodosius Limanı” kalıntıları ile Dünyanın en geniş repertuarına sahip antik tekne koleksiyonlarından birini oluşturan değişik ölçü ve tiplerde “35 tekne kalıntısı” ve 10.000’i aşkın arkeolojik buluntu ile birlikte gün ışığına çıkartıldı. Ayrıca bu alanda, İstanbul’ u 8500 yıl öncesine tarihleyen ilk Neolitik dönem yerleşmelerine ait buluntulara da rastlandı
İstanbul'un tarihini günümüzden 8 bin 500 öncesine taşıyan kazılarda, gün güzüne çıkarılan kayıklar, günlük eşyalar, denizcilik malzemeleri, ayak izleri ve inançla ilgili bulgular restore edildikten sonra, Yenikapı'da inşa edilecek müzede ziyaretçilerin beğenisine sunulacak.
Yenikapı’da yüksek oranda erişilebilirliğin getireceği yeni merkezleşme metropolün deniz yolu, havayolu ve karayolu ulaşım dinamiklerinin yanı sıra metropoliten ölçekte kentsel gelişim ve yenilenmeyi etkileyebilecek bir potansiyele sahip.
Yenikapı bütün bu zengin işlev ve ilişkileri barındıracak bir alan olarak metropolün tam anlamıyla “yeni kapısı” konumunda hizmet verecek.
http://www.turizminsesi.com/haber/sehrin-yenikapisi-tanitildi-13715.htm
UYARI!
Bu sitede yer alan tüm içerik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca tescil ve koruma altındadır. Yayınlanan haberin tüm hakları POSTA İSTANBULLTD ŞTİ www.turizminsesi.com ‘a aittir.Kısmen dahi olsa; basılı şekilde ya da internet üzerinde, izinsiz çoğaltılıp kopyalanamaz, alıntı yapılıp, kullanılamaz.Ancak habere aktif link verilerek kullanılabilir
"TURİZMİNSESİ" BARCELO MUTFAĞINDA!
TURİZMİN SESİ-HANDE KURT
14 Kasım-21 Aralık Autumn Flavours Gastronomi Haftası'nda İspanyol Şef Pere Joan Rotger Genestra , Mayorka Lloseta bölgesinin özel tatlısı cardenal'i hazırladı .İspanyol otel zinciri Barceló Hotels & Resorts 'un 14 Kasım-21 Aralık Autumn Flavours Gastronomi Haftası'nda İspanyol Şef Pere Joan Rotger Genestra , son günlerde yoğunluk kazanan Türk-İspanyol ilişkilerine uygun olarak tatlı yiyelim tatlı konuşalım diyerek Mayorka Lloseta bölgesinin özel tatlısı cardenal'i Turizminsesi Ekibi için özel olarak hazırladı ve İspanyol mutfağı hakkında konuştu .Halkla İlişkiler Koordinatörü Vuslat Aslan ,Şef Macit Kalfa ve Şef Pere Joan Rotger Genestra 'nın davetlisi olarak Barceló Eresin Topkapı Oteli'ni ziyaret ettik .Türkiye ile İspanya arasındaki ilişkiler, iki ülke arasındaki siyasi heyetlerin ziyaretleri ile gündeme bir kez daha geldi.
İspanyol Şef, bir süre İstanbul'da kalıp Türk mutfağını daha yakından tanıyacağını ifade etti. Şef Pedro , bu mesleği isteyerek ve severek seçmiş ve özellikle tatlılar konusunda iddialı. R. Neichel 'de görev yapan şef, kısa bir süre İstanbul'da kalacak.Cardenal tatlısı, kendisinin bölgesine ait özel bir tatlı . Mayorka'nın Lloseta bölgesine ait olan cardenal, pişirmesi zor bir tatlı bu nedenle hanımların da satın alıp yemeyi tercih ettiğini söyledi. Cardenal, fırında özel şekilde pişiyor, badem ve kremalı olan tatlı , çok hafif. Şef Pedro , özellikle kutlamalarda da yenildiğini ve kahve ile de iyi gittiğini belirtti.
İspanyol ve Türk mutfaklarının ,Akdenizli olduğu için, aynı denizi paylaştığımız için ortak noktalarının çok olduğunu ve zeytinyağının bu konuda önemli yere sahip bulunduğunu ifade eden Şef Pedro ,” Çok şanslıyız ki taze meyve ve sebzelere sahibiz ve onları çok fazla işleme tabi tutmadan pişirebiliyor ve kullanabiliyoruz.” diyerek özellikle Türk mutfağının kebaplarını beğenmiş. İstanbul'u da çok beğenen Şef Pedro, işten arta kalan zamanlarında İstanbul'un tarihi ve turistik yerlerini keşfediyor. Mısır Çarşısını ve Kapalıçarşı'yı sık sık ziyaret ediyor.
Barceló Eresin Topkapı'da ,Autumn Flavours Haftası boyunca kremalı kereviz çorbası, soğan çorbası, kalamar patates güveci,kabak tatlısı,elmalı turta gibi sonbahar lezzetlerini tadabilirsiniz.
THY VE AİR CANADA HAVA ANLAŞTI
Star Alliance üyesi Türk Hava Yolları ve Air Canada ortak uçuş anlaşması imzaladı.Her iki havayolunun müşterilerinin rahat ve kolaylıkla bağlantılı uçuş yapmasına olanak tanıyacak söz konusu anlaşma, 2013 yılının ikinci çeyreğinde hayata geçecektir. Air Canada’nın planladığı Toronto-İstanbul hattını destekleyecek anlaşma, Kanada hükümetinin onayını mütakip önümüzdeki yaz uygulamaya başlayacak. Çin’in Shenzhen kentinde Star Alliance Üst Yöneticiler Toplantısı’nda söz konusu ortak uçuş anlaşması için Air Canada adına iyi niyet mektubunu imzalayan Air Canada CEO’su Calin Rovinescu yaptığı açıklamada; “Star Alliance’ta partnerimiz olan Türk hava Yolları ile bu anlaşmayı yapmaktan dolayı memnuniyetimizi ifade etmek isterim. Bu anlaşma ile müşterilerimize, tek bir güzergah üzerinden kesintisiz bağlantı sağlayacak şekilde İstanbul üzerinden Tüm Türkiye’ye, Orta Asya, Afrika ve Orta Doğu’ya ulaşma imkanı sunmuş olacağız. Kanada’nın güzelliklerini keşfetmek veya iş seyahatleri yapmak isteyen Türk Hava Yolları müşterilerini de geniş ağımızla hedeflerine ulaştıracak olmanın heyecanını yaşıyoruz. Her iki havayolunun müşterileri Star Alliance ayrıcalığı ile iyi hizmet ve güleryüzlü konukseverlikle ağırlanacak, uçuş mili biriktirebilecek ve CIP salonlarından yararlanabileceklerdir ” dedi.
Türk Hava Yolları Genel Müdürü Doç. Dr. Temel Kotil de imza töreninde yaptığı açıklamada; Air Canada ile ortak uçuş anlaşması yapmaktan dolayı oldukça memnunuz. Bu anlaşma, Türk Hava Yolları’nın yolcularına maksimum seyahat imkanı sunma hedefine uygun olarak müşterilerine her iki havayolunun geniş ağını ve kesintisiz hizmetinin keyfini birlikte yaşama olanağını sunacaktır. Ayrıca, Anlaşma’nın getireceği geniş ağ ile, yolcularımıza Toronto üzerinden daha fazla Kanada ve ABD iç hat noktalarına ulaşma imkanı sunulacaktır” dedi. Ortak uçuş anlaşması kapsamında her iki taşıyıcı belirli uçuşlarda, ortak uçuş kodu koyacaktır. Böylece yolcular, bagaj kontrolü, uçuş kartı vb. konularda tek bir güzergahta ve tek bir havayolu ile seyahat ediyormuş gibi yararlanmaları sağlanacak.
OSMAN AYIK GÜNDEMİ DEĞERLENDİRDİ
Sezonu değerlendiren Ayık, Türkiye’nin 2012 yılına bakıldığında her şeye rağmen yine de kazanan ülkeler grubunda yer aldığına dikkat çekti. İki ana pazardan birisi olan Almanya pazarını da değerlendiren Ayık, Alman pazarında son yıllarda yakalanan en büyük artışı da yakaladıklarını belirtti. Son dönem kıyı kanunundaki değişiklikler yapılacağı konusundaki soruyu da yanıtlayan Ayık, “Türkiye’de en çevreci, sektör turizm sektörüdür. Turizm sektörü kıyıları da kullanacaksa koruyarak kullanacaktır. Ama bununla ilgili yasal bir düzenlemenin mutlaka gerekliliği de elzemdir” dedi.
“İstediğimiz yerde kapattık”
Sezonu değerlendiren TÜROFED Başkanı Osman Ayık Ayık, “ 2011 yılında fevkalade iyi bir yıl geçirdik. Bunun nedenlerini geçen dönemlerde detaylı bir şekilde tartıştık. 2012 yılı sezon başında biraz sıkıntılar ile başladı. Ama biz o zaman hep şu uyarılarda bulunmuştuk. Sezon başında bu sıkıntıları göreceğiz ama sezon içlerine gittikçe bu sıkıntılar azalacak, rakamlar bizim geçmiş de yaşadığımız rakamlara yakınlaşacak demiştik. Nitekim de bugün geldiğimiz nokta da bunu aşağı yukarı görüyoruz. Çünkü bizim şöyle bir öngörümüz vardı. 2012 yılı, 2011 gibi fevkalade geçen bir yılın arkasından ancak bu kadar olabilirdi. Esas burada referans olarak alınması gereken yıl 2010 yılıydı. 2012 yılını 2011 yılı üzerinden değerlendirecek olursak, artı bir eksi bir arasında bir yerde kapatacağız diye düşünüyordum. Ve Türkiye rakamlarına baktığımızda bunları görüyoruz” diye konuştu.
“Alman pazarında son yıllarda yakaladığımız en büyük artışı yakaladık”
2012 yılında Ülkemiz etrafında yaşanan bir takım sıkıntıların sektör olarak olumsuzluk yarattığına da dikkat çeken Ayık, “ Özellikle sezonun ilk olarak başladığı dönemlerde bu etkiyi çok hissettik. Mısır, İspanya, Yunanistan gibi ülkeler sezona çok agresif olarak geri döndüler. Ve bizim onlardan almış olduğumuz bir takım potansiyeli geri almış oldular. 2012 yılına baktığımızda biz aslında her şeye rağmen biz yine de kazanan ülkeler grubundayız. Neden derseniz? Bizim ana pazarımız dediğimiz iki tane Pazar grubu var. Bunlardan bir tanesi Almanya bir diğeri de Rusya Federasyonu. Bu iki pazarda biz kayıp yaşamadık. Özellikle de biz Alman pazarında son yıllarda yakaladığımız en büyük artışı yakaladık. Bu bizim için çok önemli. Dolayısıyla bizim etrafımızda olan bir takım siyasi çalkantılar, bir takım başka olumsuzluklar aslında bizim klasikleşmiş pazarlarımızı pek fazla etkilemiyor. Bu bizim için çok önemli bir kazançtır. Biz çok da eleştirilsek bugüne kadar kitle turizminin gelişmeleri ile büyüdük. Ve son 25 yılımızı kitle turizminde ciddi hamleler ve ataklar yaparak gerçekleştirdik. Artık biz önümüzde gelecek her türlü olumsuzluğa cevap verebilecek senaryoları , gelişmeleri ve değişimleri gösterebilecek bir yapıya sahibiz. Biz turizmde bugünkü geldiğimiz seviyelere kitle turizminin kaldıraç etkisiyle geldik. Dolayısıyla da biz 2012 yılında da bu anlamda bu deneyimlerimizi ve tecrübelerimizi yansıtma neticesinde böyle bir sonuçla bu yılı kapatıyoruz. Bu bizim için çok önemli diye düşünüyorum” dedi.
“Turizm sektörü kıyıları da kullanacaksa koruyarak kullanacaktır”
Turizm sekörü ile Türkiye’nin iyi yerlere gelmek istediğine de dikkat çeken Ayık, kıyı kullanımım hakkında da görüşlerini açıkladı. Ayık, “ Türkiye bu sektör ile iyi bir yerlere gelmek istiyor. 2023 yılında da 50 milyon ziyaretçi sayısına ulaşmak istiyoruz. Türkiye’nin refahının artmasında da bu sektör önemli etkileri olan bir sektör. 2023 hedeflerine ulaşmak için kalan 10 yılın daha başarılı geçirmemiz gerekiyor. Sektörün sıkıntıları var. Sektör şu anda var olan bir yasa var ve onla yönetiliyor. Bu yasanın sağlamış olduğu bir takım avantajlar ile bugünlere geldik. Ama bu geldiğimiz noktadan itibaren, artık endüstri hale gelmiş olan Turizm sektörü ile ülkemiz dünyanın en çok ziyaret edilen altıncı ülkesine gelmiştir. Artık kabuğuna sığmamaktadır. Kalan süreci kazanılmış bir takım tecrübelerin üstüne bina edilmesi lazım. Burada da 2634 sayılı yasayı belki bizi geleceğe taşıyacak şekilde yeni baştan yazmak gerekiyor. Bu yasa ile birlikte önümüzde engel gibi görünen bir takım kutsal sıkıntılar da vardır. Bunlarla ilgili de bir takım çözümlerin mutlaka devreye alınması lazım. Bunlardan bir tanesi de kıyı kullanımı. Türkiye’de en çevreci, sektör turizm sektörüdür. Türkiye de çevre bilinci bence Turizm sektörü ile Türkiye’nin gündemine girmiştir. Bugün Türkiye’deki kıyalardaki birçok yerleşim alanlarında arıtma tesisi yoktur ama Turizm yapılan alanlarda hemen hemen tamamında arıtma tesisleri devreye girmiştir. Bu bilinçle de aslında Türkiye’nin kıyıları kurtulmaya başlamıştır. Şunu hiçbir zaman unutmamak lazım. Turizm sektörü kıyıları da kullanacaksa koruyarak kullanacaktır. Ama bununla ilgili yasal bir düzenlemenin mutlaka gerekliliği de elzemdir. Koruma ve kullanma dengesi çerçevesi içinde yapılacak yasal düzenlemeler Türkiye’nin turizm sektörünün de önünü açacaktır” dedi
TÜRKİYE-ÇİN İLİŞKİLERİ KONFERANSI
Okan Üniversitesi’nin düzenlediği “Türkiye-Çin İlişkileri Konferansı”na katılan Türkiye’nin Pekin Büyükelçisi Murat Salim Esenli, “Çin Halk Cumhuriyeti şu anda dünyanın 2’nci en büyük ekonomisine sahip.ABD’nin GSMH’si 15 trilyon dolar, Çin’in ise 7.2 trilyon dolar. Fakat 2017 yılında Çin Halk Cumhuriyeti’nin ekonomik açıdan ABD’yi geçmesi bekleniyor. Yani Çin, önümüzdeki 5 yılda iki kat büyüyecek” dedi. Yakın gelecekte dünyanın bir numarası olması beklenen Çin ile ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini belirten Esenli, “Pekin Büyükelçiliği görevini 3.5 yıldır sürdürüyorum. Bu sürede, ülkemizde Çin ile ilgili yanlış algılar olduğunu gördüm. Biz, Çin’le ilgili, Çin de bizimle ilgili bilgileri hep üçüncü kaynaklardan öğrenmiş. Bu süreçte birbirimizi daha iyi tanımamız ve anlamamız gerektiğini anladım. Bu noktada alacağımız görevlerde Okan Üniversitesi de öncü bir rol oynuyor” diye konuştu.
Okan Üniversitesi’nin Tuzla Kampüsü’ndeki Mimar Sinan Konferans Salonu’nda önceki gün düzenlenen “Türkiye-Çin İlişkileri Konferansı”nın açılış konuşmasını yapan Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şule Kut, Türkiye-Çin ilişkilerinin her geçen gün artarak devam ettiğini belirterek “Biliyorsunuz ki, Türkiye’nin ilk Çince Mütercim Tercümanlık bölümünü açan üniversiteyiz. Haziran’da gerçekleştirdiğimiz Çin ziyaretimizde üniversitemiz bünyesinde açacağımız Konfüçyus Enstitüsü ile ilgili temaslarda bulunduk ve Ağustos’ta da anlaşma imzaladık. Önümüzdeki ilkbahar merkezimizi açacağız. Türkiye-Çin ilişkilerinin gelişmesine katkı sağlamaya devam edeceğiz” diye konuştu.
40 milyon insan Çince öğreniyor
Prof. Dr. Şule Kut’un takdimiyle kürsüye çıkan Türkiye’nin Pekin Büyükelçisi Murat Salim Esenli, konuşmasına “Sizlere baktığımda Türkiye’nin geleceğiyle ilgili kararlar alacak insanları görüyorum” diyerek başladı. Şu an dünyada 40 milyon insanın Çince öğrendiğini belirten Büyükelçi Esenli, “Çin Halk Cumhuriyeti ile modern dönemde 41 yıllık bir ilişkimiz var. Yüzyıllarca öncesine gidersek Türk kavimleri ile Çin ilişkilerinin akrabalık boyutuna kadar ilerlediğini görebiliriz. Daha sonraki dönemde ise Çin ile Osmanlı’nın karşı karşıya kaldığı sorunlarda paralellikler var. Her iki toplum da emperyalizme karşı mücadele vermiş” dedi.
Çin için kritik büyüme oranı yüzde 8
Türkiye ve Çin’in hızlı büyüyen iki ülke olarak dünyada dikkat çektiğini belirten Pekin Büyükelçisi Murat Salim Esenli, “Bu durum bizi birbirimize daha da yakınlaştırıyor. Kişibaşına düşen milli gelir Çin’de 5 bin, ABD’de ise 30 bin dolar civarında olmasına rağmen ABD’nin toplam borcu 15 trilyon dolar, Çin’in ise 634 milyar dolar. Yani Çin ekonomik açıdan daha iyi durumda” dedi. Çin’in bu yıl yüzde 7.5 oranında büyüme gerçekleştirdiğini belirten Esenli, “Bu iyi bir oran gibi gelebilir fakat Çin için bu büyümenin en az yüzde 8 olması gerekiyor. Çünkü Çin her yıl 10 milyon yeni istihdam yaratmak zorunda. Bu istihdamı da yapılan hesaplara göre en az yüzde 8 büyüme ile karşılayabiliyor” diye konuştu. Esenli, Çin’de yaklaşık 300 milyonluk bir orta sınıfın olduğunu, bunun yanında 1 milyona yakın dolar milyoneri, bine yakın da dolar milyarderi olduğunu söyledi.
Çin artık dünyanın fabrikası olmak istemiyor
Çin’in artık dünyanın fabrikası olmaktansa Ar-Ge çalışmalarına yönelmeyi hedeflediğini belirten Esenli, sözlerine şöyle devam etti: “Çin’de 311 milyon insan blog yazıyor. Çin’de blog yazma o kadar gelişti ki, artık bloglar siyasi kararlara bile etki edebiliyor. Çin’in en büyük ticaret ortağı Avrupa Birliği. AB ile 567 milyar dolarlık bir ticaret hacmi var. Bunun sadece 170 milyar doları Almanya ile. Biz de Çin ile ticaretimizi geliştirmeliyiz. Çin ile ilişkilerimiz 80’lerden sonra yavaşlamış. Bu dönemde ilişkilerimiz ABD ve Avrupa odaklı olmuş. 2009 Haziran ayında Cumhurbaşkanımızın Çin’e yaptığı ziyaret 14 yıl aradan sonra bu düzeydeki ilk ziyaretti. 27 yıl aradan sonra da Başbakanımız Çin’i ziyaret etti. En son Başbakan düzeyinde 27 yıl önce rahmetli Turgut Özal Çin’e gitmişti.”
2013 Çin’de Türk Yılı
Konuşmalarının ardından öğrenci ve akademisyenlerin sorularını yanıtlayan Pekin Büyükelçisi Murat Salim Esenli, Çin ile Türkiye arasında karşılıklı vize muafiyeti anlaşması imzalanıp imzalanmayacağı yönündeki bir soruyu, “Önümüzdeki dönemde daha hızlı ve kolay vize alınabilecek duruma geleceğimizi düşünüyorum” diye yanıtladı. Gelen sorular üzerine Çin’deki eğitim olanaklarına da değinen Büyükelçi Esenli, “Öğrenci değişim programları çok önemli. Yüksek lisans ve doktora yapmak istiyorsanız da Çin bir seçenek olabilir. Çünkü lisans ve doktoranızı İngilizce de yapabiliyorsunuz” dedi.Esenli, 2013’ün Çin’de Türk Yılı olarak kutlanacağını ve çeşitli etkinliklerle Türk kültürünü ve Türkiye’yi tanıtacaklarını söyledi.
ULUSLARARASI KONGRELER ŞEHRİ İSTANBUL
TURİZMİN SESİ
İstanbul’un kongre turizmi alanında tam anlamıyla tercih edilen bir varış noktası haline gelmesine katkıda bulunmak amacıyla Turizm Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TUGEV) ile İstanbul Ticaret Odası (İTO) ortaklığında geliştirilen “Uluslararası Kongreler Şehri İstanbul” projesinin faaliyetleri 01.10.2012 tarihi itibariyle uygulanmaya başlandı. İstanbul Kalkınma Ajansı 2012 Yılı Mali Destek Programı kapsamında desteklenen proje ile İstanbul’un diğer küresel turizm merkezleri ile rekabet edecek nitelikte bir cazibe merkezi haline getirilmesine destek sağlanması amaçlanıyor.
Proje uygulama sürecinde reklam, tanıtım ve pazarlama kanallarının çeşitlendirilerek İstanbul’un tanıtımının daha etkili düzeyde gerçekleştirilmesine katkıda bulunulacak.
Bu kapsamda, İstanbul’un detaylı tanıtımı için bir web sitesi, havadan yapılacak çekimleri de kapsayacak bir tanıtım filmi ile birlikte broşür, dosya, harita ve DVD gibi ürünleri içeren bir de tanıtım kiti hazırlanacak. Söz konusu ürünler aracılığıyla gerek proje uygulama süresince gerekse de proje faaliyetlerinin tamamlanmasının ardından İstanbul’un günlük hayatı, iklimi, tarihi alanları, doğal güzellikleri, müzeleri, sanat ve eğlence hayatı, turistik imkânları (konaklama), önemli restoranları, spor tesisleri ve ulaşım olanakları konularında uluslararası düzeyde bilgilendirmeler yapılacak. Böylece, İstanbul’a kazandırılan organizasyonların sayısında artış sağlanması ve İstanbul’un dünyanın önde gelen kongre şehirleri sıralamasında hâlihazırdaki 7’nci sıradaki konumunun 2015 yılında ilk 5 şehir arasına yükselmesine katkıda bulunulması hedefleniyor.
TUGEV - İSTANBUL KONGRE VE ZİYARETÇİ BÜROSU
ISTANBUL CONVENTION & VISITOURS BUREAU
İstanbul Ticaret Odası Ek Hizmet Binası Reşadiye Cad. No:7 Eminönü 34112, İstanbul – Turkey Tel: (90-212) 522 55 55 Fax: (90-212) 522 01 01
www.icvb.org e-mail: istanbul@icvb.org
Turizmi Geliştirme ve Eğitim Vakfı
Tel: 0212 522 55 55
Fax: 0212 522 01 01
E-posta: elifbalci@icvb.org
İstanbul Ticaret Odası
Tel : (0212) 455 64 15, 455 64 16
Faks : (0212) 512 10 63
E-posta: yasin.uygur@ito.org.tr, ozlem.kilic@ito.org.tr
İstanbul’un kongre turizmi alanında tam anlamıyla tercih edilen bir varış noktası haline gelmesine katkıda bulunmak amacıyla Turizm Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TUGEV) ile İstanbul Ticaret Odası (İTO) ortaklığında geliştirilen “Uluslararası Kongreler Şehri İstanbul” projesinin faaliyetleri 01.10.2012 tarihi itibariyle uygulanmaya başlandı. İstanbul Kalkınma Ajansı 2012 Yılı Mali Destek Programı kapsamında desteklenen proje ile İstanbul’un diğer küresel turizm merkezleri ile rekabet edecek nitelikte bir cazibe merkezi haline getirilmesine destek sağlanması amaçlanıyor.
Proje uygulama sürecinde reklam, tanıtım ve pazarlama kanallarının çeşitlendirilerek İstanbul’un tanıtımının daha etkili düzeyde gerçekleştirilmesine katkıda bulunulacak.
Bu kapsamda, İstanbul’un detaylı tanıtımı için bir web sitesi, havadan yapılacak çekimleri de kapsayacak bir tanıtım filmi ile birlikte broşür, dosya, harita ve DVD gibi ürünleri içeren bir de tanıtım kiti hazırlanacak. Söz konusu ürünler aracılığıyla gerek proje uygulama süresince gerekse de proje faaliyetlerinin tamamlanmasının ardından İstanbul’un günlük hayatı, iklimi, tarihi alanları, doğal güzellikleri, müzeleri, sanat ve eğlence hayatı, turistik imkânları (konaklama), önemli restoranları, spor tesisleri ve ulaşım olanakları konularında uluslararası düzeyde bilgilendirmeler yapılacak. Böylece, İstanbul’a kazandırılan organizasyonların sayısında artış sağlanması ve İstanbul’un dünyanın önde gelen kongre şehirleri sıralamasında hâlihazırdaki 7’nci sıradaki konumunun 2015 yılında ilk 5 şehir arasına yükselmesine katkıda bulunulması hedefleniyor.
TUGEV - İSTANBUL KONGRE VE ZİYARETÇİ BÜROSU
ISTANBUL CONVENTION & VISITOURS BUREAU
İstanbul Ticaret Odası Ek Hizmet Binası Reşadiye Cad. No:7 Eminönü 34112, İstanbul – Turkey Tel: (90-212) 522 55 55 Fax: (90-212) 522 01 01
www.icvb.org e-mail: istanbul@icvb.org
Turizmi Geliştirme ve Eğitim Vakfı
Tel: 0212 522 55 55
Fax: 0212 522 01 01
E-posta: elifbalci@icvb.org
İstanbul Ticaret Odası
Tel : (0212) 455 64 15, 455 64 16
Faks : (0212) 512 10 63
E-posta: yasin.uygur@ito.org.tr, ozlem.kilic@ito.org.tr
TÜRK SİVİL HAVACILIĞI HIZ KESMİYOR
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından onaylanan Kış Tarifesine göre havayolu işletmelerimiz, iç ve dış hatlarda haftalık 4 bin 500’ün üzerinde sefer düzenleyecek.Bu rakamlar Uçak trafiği, yolcu sayıları ve havacılık işletmeleri ile her gün yeni başarılara imza atan Türk Sivil Havacılığının kışın da hız kesmeyeceğini gösteriyor. 2012 Kış Tarife Dönemi’ne ait yerli ve yabancı hava yollarının uçuş programları, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından onaylandı. Onaylanan programa göre; yerli havayolu işletmelerimiz iç hatlarda haftada 2 bin 339, dış hatlarda ise 2 bin 327 yolcu seferi gerçekleştirecek.
SHGM, 28 Ekim tarihinde başlayan ve 2013 yılı Mart ayının son pazar gününe kadar devam edecek olan kış tarifesinde, yolcu ve kargo taşımacılığı kapsamında yerli hava yollarının iç hat ve dış hat tarifeli, dönemsel charter tarifeleri ile yabancı hava yollarının tarifeli ve dönemsel charter başvuruları ile üst geçiş başvurularını değerlendirdi. 2012 Kış Tarife Dönemi için 6 yerli havayolu işletmemizin iç hatlarda haftada 2339 sefer yolcu sefer yapmak üzere uçuş programlarını onaylandı. Dış hatlarda ise; 5 yerli havayolu işletmemize 96 ülkede 184 noktaya haftada 2327 sefer yolcu, 2 havayolu işletmemize ise 40 ülkede 48 noktaya haftada 134 sefer kargo seferi yapma izni verildi.
92 Yabancı Havayolu ülkemize uçuş gerçekleştirecek…
Yeri havayolu işletmeleri ile birlikte yabancı havayolu işletmelerinin uçuş taleplerini de değerlendiren SHGM; ikili anlaşmalar kapsamında 51 ülkeden 92 yabancı havayolu işletmesinin ülkemizdeki 20 noktaya haftada 802 sefer yolcu ve 19 kargo seferi yapmak üzere uçuş programlarını onayladı.Yabancı havayolu işletmelerinin ülkemiz hava sahasını kullanmasına yönelik izinler çerçevesinde ise, yolcu taşımacılığı yapan 67 ve kargo taşımacılığı yapan 22 havayolu işletmesine transit geçiş hakkı tanındı. Düzenli tarifesiz uçuş başvurularını da değerlendiren SHGM, yerli 4 kargo ve 10 turistik işletmenin tarifesiz uçuş taleplerini onaylarken, yabancı 13 kargo ve 74 turistik işletmenin de transit geçişlerine izin verdi. Uçuş talepleri E-Permi uygulaması kapsamında internet üzerinden yapılıyor… Kış Tarife Dönemi öncesinde hayata geçirilen "E-Permi" uygulaması kapsamında, tüm havayolu işletmeleri uçuş başvurularını (değişiklikler, ilaveler, transitler) internet üzerinden gerçekleştirdi. SHGM, yerli ve yabancı havayollarının dönem içi ilave ve değişiklik taleplerini de elektronik ortamda almaya devam edecek.
TURİZMCİ DOSTLARINA 3 SEÇENEK SUNDU
Gusto dergisinin kurucuları tarafından 2010’da Taksim’de açılan Türkiye’nin ilk şarap kompleksi Rouge, üç yıldır restoran, şarap barı ve şarap kavı olarak damak tadı tutkunlarına hizmet veriyor Rouge, şık ve zarif dekorasyonu, rahat oturma grupları, geniş salonlarıyla sık sık siz turizmci dostlarımızın grup tadım ve yemeği taleplerine de cevap veriyor.Bu çerçevede, sizlere ve ağırladığınız gruplara daha iyi hizmet verebilmek için 3 ayrı tadım seti hazırladık. Ekte detaylarını göreceğiniz üç setimiz, şarap uzmanımızın rehberliğinde 30 dakika içinde servis edilebilecek. Konuklara Türk şaraplarıyla ilgili şarap haritası ve İngilizce broşürler de takdim edilecek.
Ekte hatırlatma amacıyla Rouge’un krokisini de gönderiyoruz. Taksim’deki inşaattan etkilenmediğimizi, Talimhane’de olduğumuz için grupları otobüsle restoranın önüne kadar alabildiğimizi de belirtmeliyiz. Rouge haftanın her günü (Pazar dahil) 10.00-02.00 arasında hizmete açık. Cuma ve Cumartesi akşamları, Latin, Jazz ve Blues tarzında canlı müziğimiz de var. Restoranımızda Türk, Fransız ve İtalyan mutfaklarından örnekler sunuyor, 600 çeşit şarabın bulunduğu kavımızda en uygun fiyatlarla yerli ve yabancı şaraplar ile alkollü içkilerin perakende ve toptan satışlarını yapıyoruz. Sigara içilebilen yarı-kapalı terasımızla da, özel toplantı ve yemek taleplerinize de çözümler sunmaktan memnuniyet duyarız.
GRUPLARA TADIM SETLERİ
SET 1 – KİŞİ BAŞI 40 TL (kdv dahil)
(Küçük tabakta Çerkes, tulum ve hellim peynirleri eşliğinde)
Terra Emir 2011
Leona Blush rose 2011
Leona Merlot - Kalecik Karası 2011
Terra Öküzgözü 2011
SET 2 – KİŞİ BAŞI 50 TL
(Küçük tabakta Çerkes, tulum, eski kaşar ve “yerli Rokfor” Mai-Keyf peynirleri eşliğinde)
Terra Narince 2011
Majestik Kalecik Karası-Syrah rose 2011
Buzbağ Elazığ Öküzgözü 2010
Buzbağ Diyarbakır Boğazkere 2010
SET 3 – KİŞİ BAŞI 60 TL
(Küçük tabakta Çerkes, tulum, eski kaşar ve “yerli Rokfor” Mai Keyif peynirleri, isli kuru et ve Tokat bez sucuğu dilimleri eşliğinde)
Leona Narince-Chardonnay 2011
Likya Isinda Kalecik Karası rose 2010
Terra Kalecik Karası 2011
Buzbağ Reserve Öküzgözü-Boğazkere 2008
Rouge
Tel: 0212.237 01 90
24 Kasım 2012 Cumartesi
DOMATESTEN FARKLI LEZZETLER
TURİZMİN SESİ
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’in katılımı ile gerçekleştirilen Antalya Kumluca Domatexpo Fuarında bu sene domatesten farklı lezzetler sunuldu Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’in katılımı ile gerçekleştirilen Antalya Kumluca Domatexpo Fuarında bu sene domatesten farklı lezzetler conceptli sunum için davet edilen Chef’s Table Mutfak Okulu ve Şef Serkan Bozkurt’tan Kumluca domateslerinden birbirinden farklı, alışılagelmişliğin dışında 4 farklı lezzet protokol ve ziyaretçilere sunuldu..Sunumda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Mehdi Eker’e,protokole ve ziyaretçilere Seval F1 domatesinden domates dondurması ve karlaması,Buffalo domatesinden naneli domates çorbası,Verty domatesten domates tatlısı ikram edildi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)