6 Ekim 2013 Pazar

RAHATLAMA VE HUZURUN ADRESİ PERA SPA BY SPA SOUL




 Pera SPA by Spa Soul’da uygulanan geleneksel ve modern masaj teknikleriyle birlikte yüz bakımı, yüz masajı ve cilt bakımı kombinasyonları kadınlar kadar günümüzün modern erkeklerince de tercih ediliyor. İsmini otelde konaklayan ünlü yıldız Greta Garbo ve yazar Ernest Hemingway’den alan masajları denerken kendinizi bir roman kahramanı ya da film yıldızı gibi hissedeceksiniz.


İstanbul’un incisi Pera Palace Hotel Jumeirah içinde yer alan Pera SPA by Spa Soul’da kendinize ayıracağınız bir-iki saat ile yenileneceksiniz. Lüks bakım odaları, buhar odası, jakuzi, sauna, Türk Hamamı, ‘jet stream’ özellikli kapalı yüzme havuzu ile hayatınıza dinginlik ve sağlık gelecek. Üstelik sadece otel konuklarına değil, dışarıdan gelen ziyaretçilere de açık olan bu özel hizmetler, kişiye özel olarak oluşturuluyor. Temel felsefesini doğal, otantik, insana ve doğaya saygılı ürün ve hizmetlerin uzman terapistlerce uygulanması üzerine kuran Pera SPA by Spa Soul’un mistik atmosferinde zihin ve beden uyumunuzu sağlayacak farklı bakım çeşitleri bulunuyor.


Pera Spa’da, geleneksel ve modern masaj teknikleriyle birlikte yüz bakımları, yüz masajı ve cilt bakımı kombinasyonları en fazla ilgi gören paketler arasında. Deneyimli uzmanlarca uygulanan güzellik ritüeli: yüz masajıyla başlayıp cildin ihtiyacı doğrultusunda uygulanan “Kolejen Desteği”, “Botoks Efecti”, “Işıltılı Gözler”, “İnceltici Vücut Sarma” ve “Sıkılaştırıcı Vücut Sarma” bakımlarıyla devam ediyor.

Ünlü yıldız Greta Garbo’nun anısına yaratılan “Muhteşem Greta Garbo” bakımının yanı sıra Nobelli Yazar Ernest Hemingway’e adanan “Hemingway’in Seçimi”, omirilik rahatlatan refleksoloji ve sırt masajının bir kombinasyonu da sunuluyor.

Osmanlıdan Günümüze Hamam Ritüeli: Gelin Hamamı
Pera Spa by Spa Soul’daki Gelin Hamamı’nda ise klasik göbek taşı, kese ve köpük banyosu uygulamaları sizi eski İstanbul günlerine götürüyor. Kan dolaşımını hızlandıran, vücudun nefes almasını sağlayan kesenin ardından, sabun masajı rahatlatıyor. “V.I.P Hamam” ise geleneksel hamam prosedürünün sadece hamamda yapılan özel bir uygulaması olarak misafirlere benzersiz bir deneyim sunuyor. Pera Palace Hotel Jumeirah’nın ilk müşterileri Orient Express yolcularına da gönderme yapan “Ekspres Hamam” uygulamasında keseleme prosedürü yerine özel sabun masajı ile vücut temizliği yapılıyor. Bakır bir tastan bembeyaz mermer üzerine akan ılık suyun sesiyle düğün öncesi adeta termal bir terapi yaşatan masajlar, içinde kaybolacağınız bembeyaz köpükleriyle sizi yeni doğmuş bir bebek masumiyetine büründürüyor.

Tüm bu uygulamaların yanı sıra klasik İsveç Masajı, Ayak Refleksoloji Masajı, Spor Masajı ve daha pek çok seçenek Pera SPA by Soul’da haftanın her günü 07.30-22.00 saatleri arasında sizleri bekliyor. Rezervasyon için 212 377 40 00


EYLÜL AYINDA 5.7 MİLYONDAN FAZLA YOLCU EASYJET'İ TERCİH ETTİ


Avrupa’nın 1 numaralı düşük tarifeli havayolu şirketi easyJet, Eylül ayı yolcu istatistik raporunu açıkladı. Eylül 2013’de önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4.8 artışla 5.7 milyondan fazla yolcu taşıyan easyJet’in doluluk oranı da yüzde 89.7’ye ulaştı. easyJet’in yıllık yolcu sayısı ise yüzde 4.0 oranında artarak 60.7 milyonu geçti.

easyJet Eylül 2013 yolcu istatistikleri

Türkiye’de easyJet
Sabiha Gökçen Havalimanı’na ilk düşük maliyetli uçuşu 29 Mayıs 2006’da İsviçre’nin Basel-Mulhouse Havalimanı’ndan gerçekleştiren easyJet, bu yedi yıllık dönem içerisinde Türkiye’deki uçuş noktası ve yolcu sayısını her geçen gün artırdı.

Toplam 15 rota
30 Mayıs 2010 itibariyle İstanbul dışında Bodrum, Antalya, Dalaman ve İzmir’den de seferler gerçekleştiren easyJet Türkiye’ye Londra Gatwick-İstanbul, Londra Luton-İstanbul, Basel-İstanbul, Londra Gatwick– Antalya, Basel- Antalya, Manchester-Antalya, Londra Gatwick-Dalaman, Londra Stansted-Dalaman, Bristol-Dalaman, Edinburg-Dalaman, Manchester-Dalaman, Bristol-Bodrum, Londra Stansted-Bodrum, Liverpool-Bodrum, ve Londra Gatwick-İzmir, olmak üzere toplam 15 rota ile hizmet veriyor.

MÖVEMPİCK HOTELS ALTIN BOYNUZ’A GELİYOR


MÖVEMPİCK HOTELS TÜRKİYE’DEKİ 4’NCÜ OTELİNİ HALİÇ’TE AÇACAK
İstanbul'un görkemli geçmişinin çağdaş bir yansıması olarak tasarlanan Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn, 2014 yazında açılıyor.Yüzyıllar boyunca dünyanın her yerinden farklı kültürleri, göz alıcı panoraması ve etkileyici tarihiyle cezbetmiş olan Haliç, Mövenpick Hotels & Resorts'un Türkiye'deki dördüncü oteline ev sahipliği yapacak.2014 yazında açılması planlanan, Haliç'in tarihi dokusunu yansıtan Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn, şık ve konforlu 137 odası ile misafirlerine, şehrin kalbinde modern ve konforlu bir atmosfer sunacak.

Tarihi yarımadaya yalnızca 10 dakika, Haliç Kongre Merkezi'ne 4 dakika ve Atatürk Havalimanı'na ise 20 km uzaklıkta olan otel, hem E-5 hem de TEM otoyollarına bağlantısıyla şehrin en önemli iş ve alışveriş merkezlerine ulaşım kolaylığı sağlıyor.Mövenpick Hotels & Resorts Başkan ve CEO’su, Jean Gabriel  Peres, "İsviçre kökenli üst düzey bir otel yönetim şirketi olan markamız, Türk misafirleriyle muhteşem bir sinerji yakaladı. Türkiye'deki otel portföyümüze Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn'un da eklenmesiyle, bizleri tercih eden sadık misafirlerimizi Türkiye'nin daha çok noktasında kusursuz servisimizle buluşturmaya devam edeceğiz." dedi.

Bulunduğu bölgenin zengin tarihinden esintiler taşıyan çağdaş tasarımı, Haliç'e ve şehre bakan nefes kesen manzarası ile Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn parklarla çevrili ayrıcalıklı bir konumda yer alıyor.
"Türkiye'nin gücü, seyahat deneyimindeki çeşitliliğinden, eşsiz tarihinden ve gelecekle ilgili kararlı vizyonundan kaynaklanıyor." diyen Mövenpick Hotels & Resorts Operasyonlardan Sorumlu Avrupa Bölge Başkanı Ola Ivarsson sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye, şirketimizin global büyümesinde önemli bir rol oynuyor. İstanbul, İzmir ve Ankara'da bulunan otellerimizin yanı sıra portföyümüze yeni eklenecek Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn, ülkenin enerjisini ve ruhunu yansıtarak, Türkiye'deki varlığımızı daha da güçlendirecek."Dış cephe mimarisi Loft Architects tarafından, iç mekan tasarımları ünlü mimar Sinan Kafadar liderliğinde Metex Design Group tarafından yürütülen otel; Haliç'in tarihinden ve ruhundan ilham alınarak tasarlandı. İstanbul'un fethi sırasında Haliç'e çekilen zincirlerden ve Yunan, Roma, Bizans ve Osmanlı tarihine yön veren şehrin inanılmaz hikayesinden nüanslar taşıyan motifler ile su mavisi tonların hakim olduğu yumuşak geçişler, dekorasyonun dikkat çeken unsurları arasında yer alıyor.

Hem iş hem de tatil amaçlı seyahat eden misafirlerin tüm konforu düşünülerek tasarlanan, siyah-beyaz liman fotoğraflarının ve tarihi haritaların duvarlarını süslediği 32 m2'lik ferah odaları, Haliç sularından esinlenerek kıvrımlı kaplamalarla dizayn edilen sağlık kulübü ve ahşap sarmallı bir tavana sahip olan restoranı otele farklı bir boyut kazandırıyor.Otelin ön plana çıkan bir başka yönü ise hiç kuşkusuz, Lobby Lounge & Bar'dan veya açık mutfağında yaratıcı uluslararası lezzetler, İsviçre klasikleri ve Türk spesiyaliteleri sunacak olan restoranın terasından görünen muhteşem şehir ve Haliç manzarası.Böyle ilham veren bir konumda yer alması oteli, şirket etkinlikleri ve görkemli davetler için de mükemmel bir mekan kılıyor. Otelde, asansörlü bir araç girişi ile içeriye direkt erişim sağlayan, istenildiğinde iki ayrı toplantı odasına dönüştürülebilen 400 m2 büyüklüğündeki Balo Salonu da dâhil olmak üzere toplam 4 toplantı salonu bulunuyor.

Ayrıca otelin Wellness Centre'ı, misafirlerin 24 saat kesintisiz kullanabilecekleri, ileri teknolojiyle donatılmış bir fitness salonu, Türk Hamamı, saunası, dinlenme alanı ve masaj odaları ile hizmet verecek. Otel yatırımcısı olan Akgün Grup enerji, taahhüt, yapı malzemeleri ve turizm sektörlerinde faaliyet göstermektedir. Grup iştiraki Akgel Gayrimenkul Yatırım İnş. San Tic. Ltd. Şti tarafından 40 milyon dolar harcanarak gerçekleştirilen otel yatırımı, uluslararası sürdürülebilir inşaat standartlarına uygun olarak, son teknoloji enerji ve su tasarruf sistemlerinin yanı sıra geri dönüşümlü malzemeler de kullanılarak inşa ediliyor. Otelin danışmanlığını ve proje yönetimini ise Poya Proje Organizasyon üstlendi.

"Yaptığımız her şeyin temelinde sürdürülebilirlik var." diyen Akgel Gayrimenkul Yatırım İnş. San Tic. Ltd. Şti.'nin Yönetim Kurulu Başkanı Sururi Akgün; bu ortaklığın, Mövenpick Hotels & Resorts'un Green Globe sertifikasyon programına gönülden bağlılığının ve şirketin Türkiye'de büyüyen başarısının doğal bir sonucu olduğunu sözlerine ekledi. Şirket yönetici ortaklarından Ferruh Akgün ve Volkan Öngel; "Mövenpick Hotels & Resorts'un misafir ağırlamadaki doğal ve sıcak yaklaşımı, Türk konukseverlik değerlerini yansıtmaktadır ve Akgel Gayrimenkul Yatırım olarak bu ortaklığımızın uzun ve başarılı bir süreç olacağına inancımız tam." dediler ve İstanbul’da gerçekleştirecekleri farklı projelere de konusunda böylesine uzman firmalarla imza atacaklarını eklediler.Mövenpick Hotel Istanbul Genel Müdürü ve Türkiye Bölge Müdürü, Frank Reichenbach ise "Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn'un açılışı, Türkiye'deki diğer otellerimiz Mövenpick Hotel Izmir, Mövenpick Hotel Ankara ve bu yıl 10. yılını kutlayan Mövenpick Hotel Istanbul'un bulunduğu otel portföyümüzü mükemmel bir biçimde tamamlayacak." dedi.

CORAL TRAVEL “GLOBAL 50 TÜRK ŞİRKETİ” LİSTESİNE DAMGASINI VURDU


CORAL TRAVEL YURT DIŞINDA EN BÜYÜ 3. ŞİRKET
OTI Holding ve iştirakleri; Capital Dergisi'nin, Türkiye'nin yurt dışında faaliyet gösteren en büyük firmalarını belirlemek amacıyla hazırladığı ‘Global 50 Türk Şirketi’ listesine damgasını vurdu. Turizm endüstrisinde uzmanlaşmış başka bir kurumun yer almadığı listede, OTI Holding, 2012 verileri ile “25 grubun yurt dışı cirosu” sıralamasında 3’üncü sırada yer aldı. OTI Holding’e bağlı ve Rusya’nın en büyük turizm şirketleri arasında yer alan Coral Travel, Capital’in sıralamasında 5. basamaktan 3. basamağa yükseldi.

OTI Holding bugün turizm endüstrisinin her kolunda, 5 kıtada faaliyet gösteren global bir oyuncu. Tur operatörlüğü, seyahat acenteliği, havacılık, otelcilik ve güvenlik ana alanlarında faaliyet gösteren 20 iştiraki ve 3 bin 500'ün üzerindeki profesyonel çalışanı var. OTI Holding; iş dünyasının saygın yayın organı Capital Dergisi’nin hazırladığı ‘Global 50 Türk Şirketi’ listesinde, turizm alanında uzman olan tek şirketler grubu olarak ilk 3’te yer almasının yanı sıra,  ilk 50’de yer alan iştirakleri Coral Travel, Sunmar Tour ve Wezyr Holidays ile de turizmdeki iddiasını gözler önüne serdi.

‘Sınır Ötesindeki 50 büyük Türk Şirketi’ sıralamasında 2011 yılında 5’inci sırada yer alan Coral Travel, 2012 yılında iki basamak atlayarak 3’üncü sıraya yükseldi. 2011 yılında 24’üncü sırada yer alan Sunmar Tour ise bu sene iki basamak atlayarak 22’nci sıraya yerleşti. Polonya’da faaliyet gösteren Wezyr Holidays’in ise yüzde 20 büyüyerek 49’uncu sırada yer aldığı sıralamada OTI Holding, 25 grubun yurt dışı cirolarının paylaşıldığı listede 1 milyon 536 binlik cirosuyla iki basamak atlayarak 3’üncü sırada yer aldı. OTI Holding, 2011 listesinde 5înci sırada yer almıştı.

Sunmar Tour; 2011 yılındaki 182 milyon dolarlık cirosunu yüzde 54’lük bir artışla 2012 yılında 280 milyon dolara yükselterek, ‘Yurtdışında En Hızlı Büyüyen 10 Türk Şirketi’ sıralamasında 5’inci sırada yer aldı. 2011 yılındaki 884 milyon dolarlık cirosunu yüzde 30’luk bir artışla 2012 yılında 1 milyar 153 milyon dolara yükselten Coral Travel aynı sıralamada 9’uncu sırada yer aldı.

‘Gelirlerimizin yüzde 96’sını yurtdışındaki şirketlerimizden elde ediyoruz”
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan OTI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Bektaş şöyle konuştu: “İş dünyasının saygın yayın organı Capital Dergisi’nin ‘Global 50 Türk Şirketi’ listesinde iştiraklerimizle önceki yıllarda olduğu gibi bu sene de yer aldık. Bugün bu araştırma gösteriyor ki; Rusya, Ukrayna ve Beyaz Rusya’da faaliyetlerde bulunduğumuz Coral Travel, Moskova merkezli, ekonomik tatil çözümleri ile farklı tüketici profillerine hizmet eden Sunmar Tour ve Polonya merkezli olup, Türkiye destinasyonunda lider konumda bulunan Wezyr Holidays ile global turizm platformunda Türkiye’yi başarıyla temsil ediyoruz. Gelirlerimizin yüzde 96’sını yurtdışındaki şirketlerimizden elde ediyoruz.”

OTI Holding olarak yurt dışındaki büyüme stratejisini sürdüreceklerini belirten Bektaş; “Tur operatörü olarak Avrupa'da yapılanma çalışmaları da hedeflerimiz içerisine alınmıştır. Amacımız OTI olarak global bir markaya dönüşmek ve tur operatörü şirketlerimiz ve markalarımızla Avrupa’da ilk 5 içinde yer almak” diye konuştu. OTI Holding, merkez ofis konumlandırmaları ile aralarında Türkiye, Rusya, Polonya, Ukrayna, Beyaz Rusya, Tayland, Dubai ve Mısır’ın da bulunduğu 26 ülkede faaliyetlerini sürdürüyor. OTI Holding, 2013’te yüzde 22 büyümeyi ve 2 milyon 300 bin müşteriye hizmet vermeyi hedefliyor. 2012’de yaklaşık 1,6 milyar dolar olarak gerçekleşen cironun 2013 yılında yüzde 20 artması bekleniyor.


KURBAN BAYRAMI'NDA TATİLİN KEYFİNİ RİXOS HOTELS'DE ÇIKARIN


YILIN SON TATİLİ RİXOS HOTELS'DE
Rixos Hotels, Rixos Premium Bodrum, Rixos Premium Belek ve Rixos Sunagate'de  yaz mevsimini bitirmek istemeyenler için dopdolu Kurban Bayramı programları sunuyor.Rixos Premium Bodrum, bayram tatilinde misafirlerine farklı eğlence seçenekleri sunuyor. Kurban Bayramının ilk günü 15 Ekim Selami Şahin ile Ada Gazinosu, 16 Ekim’de Yeliz ile Yeşilçam Geceleri ve bayramın üçüncü günü ise Coşkun Sabah ile Anılar programları Rixos Premium Bodrum misafirlerine unutulmaz bir bayram keyfi sunuyor.

 Rixos Premium Bodrum sezon sonunda uzun bayram tatili fırsatını kaçırmak istemeyenler için özel konaklama paketi sunuyor. Otele girişte çok özel şekilde karşılanacak olan misafirler bayram süresince gün boyu devam edecek olan aktivitelerden faydalanıyor. Deniz manzaralı odalara upgrade edilecek olan misafirler, Rixos Royal SPA’da %15 indirimle tüm yazın yorgunluğunu atacak olan misafirler, a la carte restoranlarda da %25 indirimle rezervasyon yaptırabiliyor. Rixos Premium Bodrum’da bayram tatilini geçirecek olan misafirler, bayram süresince devam edecek olan Ada Gazinosu ve Coşkun Sabah’la Anılar programına rezervasyon önceliğine sahip oluyor.

Rixos Premium Belek, 15 Ekim'de Grup Basamak, 16 Ekim'de Enbe Orkestrası, 17'Ekim'de Phoenix Show ve 19 Ekim'de ise Todes grubu ile yılın son tatilini geçirmek isteyen misafirlerini ağırlayacak.

Rixos Sungate hazırladığı renkli partiler ve performanslar ile eğlenceli bir kurban bayramı vaad ediyor. 14 Ekim'de Retro Party ile başlayacak olan Rixos Sungate eğlence programı, 15 Ekim'de Çin Sirki, 16 Ekim'de Sunset partisi ile devam edecek. Bayram tatilinin son iki gününde ise Hot Chocolate Dance partisi ve Murat Alpsü'nün The Sultan Seraglio permansı, tatilini Rixos Sungate'te geçirmeyi tercih edenleri eğlencenin doruğuna taşıyacak.Yılın son tatil fırsatını yaratan Kurban Bayramı'nda Rixos Hotels misafirlerini yazın son eğlencesiyle buluşturuyor.


EVER TURİZM VE WYNDHAM HOTEL GROUP’TAN TÜRKİYE’YE 30 YENİ OTEL


Dünyanın önde gelen zincir otelleriyle yatırım ve işletmecilik alanında ortak projelere imza atan Ever Turizm, Wyndham Hotel Group işbirliği ile 30 yeni otel açacak. Dört yıldızlı Ramada Encore markası için yapılan anlaşma kapsamında Türkiye’deki ilk otel, İzmir Balçova’da hayata geçiyor.


10 yıl içinde işletecekleri otel sayısını 33, yatak kapasitesini ise 5000’e çıkarmayı hedefleyen Ever Turizm, 30 yeni Ramada Encore için 320 milyon Euro’luk yatırım yapmayı öngörüyor Otelcilik sektörüne, 2006 yılında Ankara’daki Mega Residence Hotel ile adım atan  Ever Turizm, Türkiye pazarına kazandırdıkları Ramada Encore markasıyla bu sektörde büyüme kararı aldı. Yatırım ve işletmecilik alanında dünyanın en büyük otel zincirleriyle işbirliklerine imza atan Ever Turizm, Wyndham Hotel Group ile 10 yılda 30 Ramada Encore açmak için anlaşma imzaladı.


Wyndham Hotel Group ile ilk olarak 2012 yılında İzmir’de Ege Park Balçova’nın içindeki 22 katlı binayı otele dönüştürmek için bir araya geldiklerinden bahseden Ever Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Selen Ersü “O günkü birlikteliğimiz, bugünkü işbirliğinin temellerini oluşturdu. Ramada Encore İzmir ile ilk adımını attığımız anlaşma kapsamında 2023’e kadar 30 otel açacağız” dedi.

Tadilatı için 25 milyon TL harcandı
107 milyon Euro’luk bir yatırımın parçası olan Ramada Encore İzmir’in tadilatı için 25 milyon TL harcadıklarını dile getiren Selen Ersü, “40 yıllığına kiraladığımız ve İzmir’in en yüksek yapılarından olan otelimiz, 400 yatak kapasitesine sahip” şeklinde konuştu. Ersü, ayrıca Ramada Encore İzmir’in, çevre dostu binalara verilen Leed sertifikasını almaya hak kazandığını ve açacakları diğer tüm Ramada Encore’ların bu sertifikaya sahip olacağını belirtti.


Yeni otellere uygun lokasyonlarda arsa, kaba inşaatı bitmiş bina ve otel için tasarlanmış yapıları kiralamak için araştırma yaptıklarından söz eden Ersü, Ramada Encore için turizm, sanayi ve ticaretin aktif olduğu şehirlere yönelmeyi planladıklarını belirtti.

Maliyetleri kontrol etmek mümkün
Ramada Encore ile hedef kitlelerinin gerek turistik gerek iş için sık seyahat edenlerden oluştuğunu kaydeden Ersü, “Ramada Encore markası, 5 yıldızlı otel kalitesini ve konforunu, konuklama maliyetlerini orta segmentte tutan bir konsepte sahip. Bu konsept, büyümek isteyen ama maliyetlerini kontrol altında tutmak zorunda olan işletmeler ve yöneticileri, aynı zamanda uygun fiyata konaklamak isteyen turistlere büyük avantaj sağlayacak” dedi.

2 yılda 4 yeni otel
Selen Ersü, 2023 yılına kadar Türkiye'de işletmeye alacakları otel sayısının 33, yatak kapasitesinin ise 5000’e ulaşmasını hedeflediklerini de söyledi. 2013 yılı tamamlanmadan, İstanbul Avrupa yakasında bir otel projesi için imza atacaklarının altını çizen Ersü, “Bu otel 2014’te hayata geçecek. Devamında ise İzmit, Samsun ve Çanakkale’de üç ayrı konseptte oteli, 2015 yılında hayata geçirmeyi planlıyoruz” dedi.

“Anadolu’ya yöneleceğiz”
2016 – 2023 hedefleri arasında potansiyeli olan Anadolu’daki şehirler olduğunu belirten Ersü, “Ever Turizm olarak yeni otel projelerimiz için Anadolu’ya yöneleceğiz. Şanlıurfa, Gaziantep, Çorum, Tekirdağ, Kayseri, Hatay, Eskişehir, İzmir – Aliağa, Sinop, Konya, Ordu, Van ve Malatya planlarımız arasındaki şehirlerden bazıları” diye konuştu.
 
“Türkiye bizim için üç büyük pazardan biri”
67 ülkede, 7.410 otel ve 635 bin 100 oda ile hizmet veren dünyanın en büyük otel zincirlerinde olan Wyndham Hotel Group CEO’su Eric Danziger işbirliğine yönelik “Türkiye’deki ilk Ramada Encore’u açtığımız için büyük heyecan duyuyoruz. Önümüzdeki yıllarda bu kavramı ülke geneline yaymak için sabırsızlanıyoruz” diyerek heyecanını belirten Danziger, sözlerini şöyle tamamladı: “Seyahat eden çalışanlar için sade, rahat ve konforlu hizmet veren Ramada Encore’un, Avrupa ve Asya’da popüler olacağından eminiz.”

Wyndham Hotel Group adına Türkiye’yi dünyadaki üç büyük pazardan biri olarak gördüklerini ve Ramada Encore İzmir ile her geçen gün daha da büyüyerek, portföylerini genişlettiklerinden de bahseden Eric Danziger, “Türkiye’de Wyndham Hotels and Resorts isimli üç lüks otelimizin yanı sıra, bir orta segment TRYP Wyndham ve İstanbul, Ankara, Antalya, Bodrum, İzmit, Kahramanmaraş ve Malatya’da 17 tane Ramada otelimiz yer alıyor” dedi.




3 Ekim 2013 Perşembe

DOĞA SPORLARININ YENİ UĞRAK YERİ


HARMANKAYA KANYONU DOĞA SPORLARI TUTKUNLARINI AĞIRLIYOR
Doğa sporlarının yeni uğrak yeri tabiat harikası Harmankaya Kanyonu; doğa tutkunlarına, trekkingden mağaracılığa kanyoningden kampçılığa, dağcılıktan raftinge, yamaç paraşütünden rüzgar sörfüne birçok benzersiz deneyim yaşama imkanı sunuyor.

Bilecik’in Yenipazar ile İnhisar ilçeleri arasında bulunan Harmankaya Kanyonu; 4 km uzunluğu, irili ufaklı şelaleleri, mağaraları, etrafında yükselen yalçın kaya blokları ile bir tabiat harikası... Eşsiz doğal güzelliği ile trekkingden mağaracılığa, kanyoningden kampçılığa, dağcılıktan raftinge, yamaç paraşütünden rüzgar sörfüne birçok benzersiz deneyim sunan Harmanköy çevresi ve Harmankaya Kanyonu, doğa sporları tutkunlarını ve doğa severleri ağırlıyor.

Harmankaya Kanyonu’nun tarihi ve doğal dokusuyla alternatif turizm merkezlerinden biri olduğunu belirten Harmanköy ve Çevresi Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Doç. Dr. Sezgin Sarıkaya, şunları söyledi:
“Bu yılın başlarında Orman ve Su İşleri Bakanlığı, 260 hektar alanda yer alan doğal güzelliklere sahip kanyonumuzu koruma altına alarak, ‘Tabiat Parkı’ ilan etti. Kanyonumuzun güzelliklerini, Türkiye ve dünyaya tanıtmak amacıyla kurduğumuz derneğimizin çalışmaları kapsamında, Mart ayında ‘1.Harmankaya Doğa Sporları Şenliği’ni organize ettik. Bu etkinlikle Harmankaya Kanyonu’nun yanı sıra, çevredeki trekking parkuru ile kaya tırmanışçıları için son derece keyifli tırmanış rotalarını da tanıttık. Önümüzde sene, etkinliğimizi uluslararası sporcuların katılımıyla gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz. Hedefimiz, kanyonumuzu doğa sporlarının cazibe merkezi haline getirmektir” dedi.

Doğa harikası Harmankaya’nın tınısı seni çağırıyor
Büyüklü küçüklü mağaraları, su kanalları, şelaleleri, kale kalıntıları ve doğal hamamlar ile doğa sporlarının gözde mekanlarından biri olan Harmankaya Kanyonu’nun en büyük özelliğinin fay kırılması ile oluşması olduğunu kaydeden Dernek Başkanı Doç. Dr. Sezgin Sarıkaya, konuşmasına şöyle devam etti:
“Harmankaya Kanyonu’nu alternatif turizmin cazibe merkezi yapmayı amaçlıyoruz. Konumu itibariyle kanyonumuz; trekkingden mağaracılığa kanyoningden kampçılığa dağcılıktan raftinge yamaç paraşütünden rüzgar sörfüne kadar bir çok doğa sporunun yapılabilme imkanı sunuyor. Harmankaya Kanyonu ilk kez 2003 yılında BUDAK (Bursa Dağcılık Kulübü) tarafından geçildi. Bu tarihten günümüze, her sezon dağcılık ve kanyoning grupları tarafından geçiliyor. Zira, kanyonun eşsiz güzelliğinde, şelalelerden atlayıp, ip inişi ile uçurumlardan inen ve mağaralardan geçen doğa sporu tutkunları, keyifli zamanlar geçiriyor. Kanyona, daha çok trekking ve dağ tırmanışları için gelenler oluyor. Harmankaya’nın benzersiz doğal güzelliğinde kamp yapmaya gelen doğaseverler, unutulmaz anları da yaşıyor. Nitekim, doğa severlerin bölgemize gösterdiği yoğun ilgiden büyük mutluluk duyuyoruz. Ayrıca, geçen yıl yamaç paraşütü ile deneme atlayışları yapılarak, rüzgar yönleri, iniş bölgeleri tespit edildi. Bu sporun da, bölgede geliştirilmesi için projeler geliştirilmeye devam ediyoruz.”

Kanyonun olmazsa olmazları, eğitim ve teknik malzeme…Doğa severlerin eğitim ve teknik malzeme almaları gerekiyor.

Kanyon sporuyla uğraşmak isteyenlerin profesyonel bir ekipten eğitim almaları gerektiğinin önemini vurgulayan Dernek Başkanı Doç. Dr. Sezgin Sarıkaya, şunları kaydetti: “Kanyonumuzu görmek isteyen doğa sporlarına ilgisi olan ziyaretçilerimizin, teknik malzeme ve eğitim almalarının yanında, daha önce tecrübesi olan bir lider ile gelmeleri de gerekmektedir. Aynı zamanda, tüm vücudu saran neopren kıyafet, hem hipotermiden korunmak, hem de ufak tefek çizik ve sıyrıklardan korunmak için önem arz etmektedir. Doğaseverlerin; kask, eldiven, perlon, emniyet kemeri, kafa lambası, iniş ve istasyon kurmak için gerekli teknik malzemeleri de yanlarında bulundurmaları lazımdır” dedi.

Harmankaya Kanyonu’nun teknik özelliklerine de değinen Başkan Doç. Dr. Sezgin Sarıkaya, konuşmasına şöyle devam etti:
“Kanyon giriş yeri Karahasanlar köyü, çıkış yeri ise Harmanköy’dür. Yaklaşık 3 km uzunluğunda olan kanyonun girişi yaklaşık 5 metre genişliğinde olup, ilerledikçe genişlik 5 metre ile 50 cm arasında değişmektedir. Kanyon içinde 25 metrelik ve 20 metrelik iki büyük şelale ve onlarca 1.5-2 metre arasında şelale vardır. Su derinliği mevsimsel olarak yağışlarla değişmekle birlikte, ortalama 100-150 cm arasındadır. Şelalelerin döküldüğü bölgelerde derinlik, insan boyunu geçtiğinden, bu bölgelerden geçişte dikkatli olunmalıdır. Kanyon içinde teknik bilgi ve malzeme gerektiren yan geçişler ve inişler yer almaktadır. Aynı zamanda, gece kamp yapılabilecek geniş bir alan bulunur. Kanyonun ortalama geçiş süresi, grupların performansına ve sayısına bağlı olarak değişmekle birlikte, 6-12 saat arası sürebiliyor. Gerektiğinde, yardımsever bölge halkı, kanyona ziyarete gelenlere istenilen her türlü desteği sağlıyor” şeklinde konuştu.

Medeniyetlerin beşiği Harmanköy…
Harmanköy’ün doğal güzelliğinin yanında tarihi dokusuyla da medeniyetlerin beşiği olduğunu ifade eden Başkan Doç. Dr. Sezgin Sarıkaya, şunları söyledi:
“Harmanköy, Frigyalılardan Perslere, İskender İmparatorluğu’ndan Roma’ya kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. 1200’lerin sonunda bağlı olduğu Bizans Tekfuru Köse Mihal Müslüman olunca, Osmanlılara bağlanan Harmanköy, önce Anadolu Eyaletinin Sultanönü Sancağına, daha sonra Bursa ve Bolu Sancaklarına, en son olarakta 1867’de kurulan Hüdavendigar Vilayetinin Ertuğrul Sancağının Söğüt Sancağına bağlanmıştır. Kurtuluş Savaşında ise ordunun ihtiyacı olan malzemenin naklinde önemli rol oynayan Harmanköy, tarihi ve doğal güzellikleri ile mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır” dedi.

AŞPAFED 3.ESKİŞEHİR AŞÇILIK ŞAMPİYONASI


5-6 Ekim tarihlerinde yapılacak Aşpafed 3.Eskişehir Aşçılık Şampiyonası ilk ikisinde bilindiği üzere ulusal olarak gerçekleştirilmişti.Fakat bu sefer ilk ikisinin tersine Azerbeycan, Özbekistan, Tacikistan, Kazakistan ve Kırgizistan aşçı milli takımlarının katılımları ile uluslararası bir organizasyon haline geldi.Yurtdışından gelecek şeflerin, genç, usta Türk şeflerinin ve Aşpafed Türkiye Aşçılar Milli takımınında yarışacağı şampiyonada katılımın yüksek olması bizleri yani aşpafed yönetim kurulunu fazlasıyle memnun etmiştir.Yarışma başvurularının başladığı günün 15 gün sonrası tüm başvurular tamamen doldu.Halen katılmak isteyenler federasyon telefonlarını, mail adreslerini sürekli aramakta ve bilgi almak için gayret göstermektedirler.Yarışma boyunca Thailand'ın en ünlü buz ustatalarından THASOGNAG RAVİWAN'da buz gösterileri ile şampiyonaya renk katacaktır.Aşpafed yönetim kurulu tam kadro şampiyonada yer alacak ve tüm kamuoyuna adil bir yarışma yapmak için gayret içinde olacaktır.

Bir aşpafed klasiği olan yarışmalarda gözlemci öğretmen uygulaması eskişehir yarışmasında da devam edecektir.Yarışamanın yurtdışından gelen misafir uçak masrafları, konaklaması, bununla beraber yarışmacılar, jüriler, öğretmen ve öğretim görevlilerinin konaklamaları Aşpafed tarafından karşılanmaktadır.Türkiye'de bugüne kadar yapılmayanı yapmak ve sektöre faydalı olmak, sektörün gelişimine fayda sağlamak en büyük amaçlarımızın içinde yer almaya devam etmektedir.Yine ilave olarak Eskişehir yarışmasında üyesi olduğumuz Euro Toques kuralları ( Avrupa Şefler Birliği ) kuralları uygulanacaktır.Ülkemizin girmek için uğraştığı ve halen giremediği Avrupa Birliğine aşçılar ile Aşpafed vasıtası ile girmenin haklı gururunuda bu yarışmada tüm yarışmacılar ile paylaşacağız.

Federasyonumuza zaman zaman kurum olmamakla beraber kişisel eleştiriler yer aldığını üzülerek görmekteyiz, bunlara cevap vermek niyetinde de hiç değiliz.Fakat kısaca özetleyecek olur isek tüm psikoloji uzmanlarının üzerinde durduğu ve hemfikir olduğu tek nokta vardır, biz de bunu bu uzmanların ortak açıklaması ile taçlandırmak istiyoruz.Haksız eleştiri çoğunlukla şekil değiştirmiş hayranlıktır.

KARADENİZ'İN GELECEĞİ 4. KARADENİZ BÖLGESEL TOPLANTISI'NDA KONUŞULACAK


Avrupa Bölgeler Meclisi (Assembly of European Regions - AER) tarafından organize edilen ve Rize Bölgesinin ev sahipliği yaptığı 4. Karadeniz Bölgesel Toplantısı 04 Ekim 2013 tarihinde Rize Ridos Termal Otel’de gerçekleştirilecek. Zirvede Rize’de sınırsal işbirlikleri, çevre projeleri ve ortak kültürel projeler, Avrupa Komşuluk Politikaları ve Karadeniz Bölgesine yönelik projeler ele alınacak.

Avrupa'da 50'nin üzerinde ülkeden 250 bölgenin oluşturduğu bir sivil toplum kuruluşu olan Avrupa Bölgeler Meclisi (AER) 2013 Karadeniz Bölge toplantısı Rize’de gerçekleştirilecek. “Yükselt, Paylaş, Güçlendir, Destekle” mesajı ile gerçekleştirilecek olan zirvede bölgeler arası çözümler konuşulacak. 4.AER Karadeniz Zirvesi, edinilen deneyimler ve “Karadeniz Havzası (2007-2013)” programı kapsamındaki ilerlemelerin, yakalanan ve kaçırılan fırsatların, proje yönetimi konusunda alınan dersler ve karşılaşılan zorlukların ve Karadeniz için AB tarafından sağlanan fonların kullanımının değerlendirilmesini amaçlıyor.

Zirvede, 2014-2020 yıllarında karşılaşılacak en güncel zorluklar ve fırsatlar değerlendirilecek, Avrupa 2020 Strateji'sinin hedeflerini tutturabilmek için etkili araçlar sağlanacak. Toplantı, Karadeniz Havzasında bölgeler arası işbirliğinin başarılı örneklerini görmek, Karadeniz Stratejisi'nin Doğu Ortaklığı ve Tuna Stratejisi gibi diğer makro-bölgesel stratejilerle etkileşimini tartışmaya da fırsat sunacak. Zirvenin konu başlıkları ‘Sınırsal Ortaklık’, ‘Çevre Bilincini Eyleme Dönüştürme’ ve ‘Bölgedeki Sosyal, Kültürel ve Eğitim Projeleri’ altında deneyimler paylaşılacak. Toplantıya geçtiğimiz günlerde AER’in başkanlığına seçilen İstanbul İl Özel İdaresi, İl Genel Meclisi Üyesi Dr. Hande Özsan Bozatlı da katılacak.

Konu ile ilgili olarak Rize İl Genel Meclis Başkanı Hakan Gültekin, toplantının Rize’de yapılmasından duydukları memnuniyeti ifade ederek konu ile ilgili Rize İl Özel İdaresi’nin çalışmalarına müteşekkir olduklarını kaydetti. Gültekin; “Rize; kültürü, doğası, bölgesel konumu ve ticari zenginlikleriyle bir marka şehirdir. 4. Karadeniz Bölge toplantısı Rize’nin tanınıp gelişmesi için bir fırsat olmasının yanı sıra, bölgeler arası işbirliğinin sağlanması konusunda da büyük bir adım olacaktır” dedi.

Türkiye’den Rize dâhil 15 ilin üyesi olduğu AER, AB Komisyonuna, bölgelerin ihtiyaç analizlerinin detaylı bir şekilde yapılarak kamu kurumları ve AB Komisyonlarına iletilmelerini sağlıyor. Bölgelerin kalkınması konusunda iş birliği yapmak ve projeler geliştirmeyi amaçlayan Avrupa Bölgeler Meclisi Karadeniz Bölge zirvelerinin ilki 2010 yılında Paris’te, ikincisi 2011 yılında Gürcistan’da ve üçüncüsü ise 2012 yılında Ukrayna’da gerçekleştirilmişti.

TÜRKİYE MOTOSİKLET PLATFORMU FEDERASYON OLMA KARARI ALDI

Türkiye Motosiklet Platformu, Kuşadası'nda gerçekleştirdiği 2. Olağan Genel Kurulu'nda önemli kararlar aldı. Bu kararlardan en önemlisi ise, üst kuruldan gelen federasyon olma tavsiye kararını, genel kurul üyelerinin oybirliği ile kabul etmesi oldu.Türkiye'nin çeşitli illerinden gelerek Kuşadası'nda toplanan motosiklet derneklerinin, kulüplerinin veya gruplarının başkanları Türkiye Motosiklet Platformu çatısı altında 2. Olağan Genel Kurulu'nu gerçekleştirdi. İlk toplantısını 15 kişi ile yapan TMP yönetimi 6 aylık yoğun çalışmalar sonucu katılımcı sayısını 2 katına çıkararak da önemli bir başarı elde etti.

"TEK İLGİ NOKTAMIZ MOTOSİKLET"
Üst Kurul Başkanı Fevzi Nafiz Elifoğlu'nun açış konuşmasıyla başlayan toplantıda öncelikle, vatan uğruna çarpışan şehitlerimiz ve gazilerimiz ile motosiklet camiasında kaybettiğimiz canlar adına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Elifoğlu, sonrasında şunları kaydetti: "Öncelikle TMP'ye olan inancınızdan ve verdiğiniz bu destekten dolayı hepinize teşekkür ediyorum. Bizler motosikleti kendimize yaşam şekli olarak seçmiş kişileriz. Buradaki herkes motosikleti hayatının her alanında rahatlıkla kullanabiliyorken, Türk halkının ve devletinin motosiklete karşı olan ilgisizliğini de üzüntüyle karşılıyoruz. Tüm dünyanın gözdesi olan Türk sporcumuzun başarıyla yarıştığı uluslararası bir motosiklet organizasyonunda yarış kendi ülkemizde olmasına rağmen tribünleri dolduramıyoruz. Her ne kadar alttan yetenekli sporcuların geliyor olduğunu yeni yeni görüyor gibiysek de, şu tarihe kadar değerli kardeşimiz Kenan Sofuoğlu haricinde önemli bir başarı elde edebilen sporcumuz maalesef yok. İşte bu noktada bu sorunları biz kendimize dert edindik ve Türkiye Motosiklet Platformu olarak yola çıktık. Bugün ise, bir önceki toplantımızdaki katılımın iki katına ulaşmış olmamız mutluluk verici. Umarız ki bu ilgi, alaka büyüyerek tüm Türkiye'ye yayılacak ve motosiklet adına sağlıklı  bir bilinci Türk halkına kazandıracağız. Çünkü bizim tek ilgi noktamız; bir eğlence aracı olarak, bir iş aracı olarak, bir spor aracı olarak hayatın her noktasında motosiklet olacaktır."

TÜRKİYE MOTOSİKLET PLATFORMU FEDERASYONLAŞIYOR
Elifoğlu'ndan sonra söz alan Üst Kurul üyesi Ersal Oğuzalp Karatay ise toplantının en önemli açıklamasını yaparak TMP'nin federasyonlaşması gerektiği tavsiye kararını, genel kurul üyelerine sundu. Motosiklet camiasının maalesef yıllardır hakettiği seviyelere ulaşamadığını söyleyen Karatay sözlerine şöyle devam etti: "Bizler TMP adıyla bu oluşumun ilk tohumlarını atarken, sektördeki sorunlara odaklandık ve bu sorunlara çözüm olacağımız iddiasıyla yola çıktık. İddiamız hala devam etmekle birlikte hiçbir şekilde Türkiye Motosiklet Federasyonu ile ters düşmeyeceğimiz, tek menfaatimizin motosiklet camiası olacağı prensip kararını almıştık. Fakat geldiğimiz noktada TMF'nin iyi yönetilememesi ve ilgi noktalarının "motosiklet camiası"nın dışına taşması sonucu federasyon olma tavsiye kararımızı üyelerimizin takdirine sunuyoruz. Aslında an itibariyle organizasyonumuza federasyon olarak devam etmek için başvuruda bulunabiliriz, resmi olarak yeterliliğimiz var ama biz bu yolda emin adımlarla yürüyeceğiz. Bununla ilgili her türlü yapılanmamızı eksiksiz bir şekilde oturtup camiayı kucaklayan ve sadece ona hizmet eden bir yapı olacağız."

Üyelerce de kabul gören bu açıklama genel kurul oylamasında oybirliğiyle kabul edilerek resmileşmiş oldu. Bundan sonra TMP yönetimi federasyon olma adına gerekli araştırmaları yapıp ilgili yapılanma modelini hayata geçirecektir.

"HERKES TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYMALI"
İlk toplantıdan bu yana yapılan çalışmaların özetini veren Türkiye Motosiklet Platformu Başkanı Zafer Fatih Özsoy'un sunumu takdir toplarken, çalışmaların hız kesmeden devam edeceğinin sözünü verdi. Ayrıca Özsoy "Bu camiada sorunlar olduğu aşikar. Biz kaya gibi ağır bu sorunların altına elimizi koyabiliyoruz. Başkaları gibi bu sorunların sağından solundan teğet geçmiyoruz, geçmeyeceğiz. Federasyon olmayı düşünmemiz bile bu konulara ne kadar ehemmiyetle yaklaştığımızın göstergesidir. Bu konuda ilgili çalışmaları başlatarak emin adımlarla ilerleyeceğiz." dedi.Bunun yanında başkan Özsoy 29 Ekim’de gerçekleştirilecek olan Cumhuriyet Korteji ile ilgili detayları da aktardı. 5.000 üzeri motosikletli katılımının hedeflendiği ulusal kortej İstanbul'da gerçekleştirilecek. Çevre iller de dahil olmak üzere tüm motosikletçiler İstanbul'da Suadiye'de buluşup toplu olarak Edirnekapı Şehitliği'ne sürüş gerçekleştirecek. Detaylar, ilerleyen günlerde www.tmp.gen.tr adresinden ilan edilecek.

ZUHAL PİRİNÇİOĞLU’DAN GELECEĞE DAİR PLANLAR


VIP Turizm’in zevkli sahibesi Zuhal Pirinççioğlu başarılı iş yaşamını ve geleceğe dair planlarını MAG Dergi okurlarına anlattı. Yeni sezona dair ipuçları ve çok daha fazlası bu röportajda...

ZUHAL HANIM SIZI BIRBIRINDEN BAŞARILI IŞLERINIZLE TANIYORUZ. BIZE KENDINIZI ANLATIR MISINIZ?
İstanbul’da doğdum. Kuyumcu bir ailenin kızıyım. Babam aile işinde olmamı istediğinden belli bir sure Kapalıçarşı’da ve de kuyum mağazamızda altın ve tasarım üzerine eğitim aldım. Fakat sonra kendi başıma çalışmak istediğime karar verip, belli bir süre bankacılık ardından büyük bir lojistik firmasında çalıştım. Daha sonra, o yıllarda Türk Asçılar Milli Takım Kaptanı olarak tanıdığım bir ortak catering işine girip şirketimizi kurduk. Tam o dönemlerde Ceylan Bey ile tanıştım. Gerek Vip Turizm’le birlikte gerekse kendimiz, çok başarılı organizasyonlar, davetler yaptık. Evlendikten sonra hem VIP Turizm’de event alanında hem de kurduğum etkinlik ve davet şirketimde çalıştım.

EŞINIZLE BIRLIKTE ÇALIŞMAK NASIL BIR DUYGU?
İlk başta eşlerin aynı iş yerinde olmaları ne kadar sağlıklı olur diye düşündüm ama kaygılarım yersizmiş. Birlikte çalışmak, görevdeşlik yaratmak, başarılı geçen projelerin ardından hazzını birlikte yaşamak çokta keyifli. Huzurlu bir çalışma ve iş birliği içerisindeyiz.
Birbirimizi daha iyi anlıyor, paylaşım ve fikir alışverişinde bulunuyoruz. İş yerinde, toplantı ya da kalabalık ortamlarda birbirimize “hanım ve bey” diye hitap ediyoruz. Kim stresliyse diğer taraf alttan alıyor. Kısacası işte işi, evde evimizi yaşamaya özen gösteriyoruz.

ÖNÜMÜZDEKI GÜNLERDE NE GIBI PROJELERINIZ VAR?
Vip'in 45 yıllık deneyimlerini birleştiği "Jazeebe" adında benim yönetimimde bir organizasyon şirketim var. Önümüzdeki sezon için yeni tasarımlarla, çok eğlenceli, cazibeli, capcanlı kış düğünleri, davetler, açılışlar yapma projelerimiz var.

Sanal ortamda hizmet verdiğimiz birçok renkli site çalışmalarımız mevcut. Yine yeni bir oluşum içindeyiz. Odanhazir.com [1] adında seyyahlarımızın çok rahat ve kolaylıkla istedikleri destinasyonlarda kendilerine ve zevklerine uygun 210.000’e yakın konaklama alternatifleri sunan bir site olacak. Şu an beni en heyecanlandıran en genç projemiz bu. Ayrıca dünyanın 52 ülkesinde 4000’in üstünde villa ve apartman katı kiralama ile ilgili _www.luxuryviprental.com_ [2]_ _ olan sitemiz çok iyi işliyor. Hepsi ve daha fazlasına www.vip.com.tr [3] adresinden ulaşabilirsiniz.

HER ZAMAN BAKIMLI VE GÜZEL GÖRÜNÜYORSUNUZ. ÖZEL BAKIM SIRLARINIZ VAR MI?
Benim işim hem zevkli hem de şıklığın zarafetin ön planda tutulması gereken bir iş. Ancak güncel yaşamda da uyum ve şıklık benim için çok önemli. Ayrıca eşim bu konuda oldukça talepkar. Ama abartıyı sevmiyorum.
Her zaman önce doğallıktan yanayım. Kozmetik yerine doğal bitkisel yağlar kullanıyorum mesela. Doğal bir gülsuyu en güzel losyon benim için. Hem de sağlıklı. Her gün içeceğinize damlatacağınız birkaç damla gülsuyu çok faydalı. Sağlıklı bir beslenme tarzım vardır. Kalsiyum için bademden süt yapıp içerim. Çıkan posayla da yüzünüze ve vücudunuza mükemmel bir peeling oluyor. Yakın çevrem bu bilgilerimi bir kitapta toplamam gerektiğini söylüyorlar. Özellikle anne ve bebek beslenmesi konusunda... Örneğin oğluma her gün içirdiğim iki üç damla çörekotu yağının çok faydasını görüyorum. Estetik konusunda ise; karşı değilim ama estetik operasyonlar gerçekten gerekliyse güzel duruyor.
Güzelleşeceğim diye doğal güzelliklerinden çok uzaklaşılıyor.

KIYAFETLERINIZI SEÇERKEN NELERE DIKKAT EDIYORSUNUZ?
Gündüzleri çoğunlukla sade ve rahat, gece abartısız şık olmayı severim.
Neon renkleri yoğun kullanmasam da mor, turuncu ve yeşil favori renklerim. Uyumsuzluktan bir uyum yaratmayı, renkli bir pantolonla beyaz bir gömleği kombinlemeyi seviyorum. Modayı takip ederim. Yerli ve yabancı dergileri, bir çoğunu da i-Pad’imden takip eder okumaktan keyifte alırım ancak sırf bu sene bu moda diye olup olmadık denemelere girmem. Bana göre seçimleriniz size pozitif enerji vermeli, yaratıcılığınızı ve kendinizi ön plana çıkarmalı. Herkesin kendine göre bir tarzı var ama bu tarz içerisinde de kendine yakışanı giymek gerektiğine inanırım.

BODRUM'DA YA DA TATILDE YAPMAKTAN EN ÇOK KEYIF ALDIĞINIZ ŞEY NEDIR?
Ben hep söylerim benim ülkem bir cennet diye. Bu yerlerden birisi de kuşkusuz Bodrum. Yapacak o kadar şey var ki... Öncelikle her sabah Gündoğan/Yalıkavak sahillerinde 7,5 - 8 km yürümekten büyük keyif alıyorum. Tekne gezileriyle koyları dolaşmak, köylülerin kurduğu pazarlardan taze sebzeler, meyveler almak, Kızılburun'daki evimde ailemle vakit geçirip, dostlarla sohbetler etmek, değişik restoranlarda değişik tatlar tatmak, suyun altındaki batıklara dalmak gerçekten muhteşem...

BODRUM IÇIN NE GIBI TAVSIYELERDE BULUNMAK ISTERSINIZ?
Kızılburun mevkiinde yeni açılan THE BLUE BOSPHORUS otelde konaklayıp eşsiz gün doğumunu ve güneşin ilk ışıklarıyla geçen Yunus balıklarını seyretmek, Kübalı grupların çıktığı Happy hour’larda eğlenmek, sabah erkenden deniz kenarında yürüyüp dönüşte fırından yeni çıkmış simit almak, Gümüşlük'teki balıkçılarda balık meze yemek, bale, konser, klasik müzik festivali gibi etkinliklere katılmak, Yalıkavak'ta günbatımına karşı içkinizi yudumlamak... La Maison Restoran ve Otel Yalıkavak’ta size kendinizi evinizde hissettirecek yerlerden birisi.

BODRUM'DA BU SEZON IÇIN EN FAVORI MEKANLARINIZ NERELER OLDU?
Öncelikle yine Kızılburun diyeceğim çünkü burası nemsiz, sürekli tatlı esintisiyle özellikli havaya sahip oluşu, berrak hiç kirlenmeyen denizi ve konumu ile çok beğendiğimiz bir mevkii oldu. Gündoğan'da ki CasaCosta Oteli içindeki Küba Beach’te akşamüstü sefası keyifli oluyor. Diğer yandan Yalıkavak'ın yenilenmiş marinasında her şeyi bulabiliyorsunuz, gezilip görülmeye değer. Eğlence olarak Türkbükü'nde Sess'i öneririm.
Oğlum henüz küçük olduğundan çok rahat yüzülüp dibi kumluk olduğu için Karaincir ve Tilkicikkoyu'ndaki Moon Beach de bu sene çok gittiğimiz yerlerden oldu. Gümüşlük'teki Limon Kafe ve Teldolap en favori yerlerim arasına girdi.

SOSYAL SORUMLULUK PROJELERINIZDEN BAHSEDER MISINIZ?
Tema Vakfı’nı birçok koldan ve yapılan etkinliklere bizzat katılıp bulunarak destekliyorum. Ayrıca TESYEV yararına yapılan bir gecede eşim sahnede Ebru Gündeş ile düet yapmıştı. Gece mükemmeldi. TESYEV yararına hanımlara Güneydoğu turları da düzenledik gelirini de vakfa bağışladık.
Önümüzdeki sezon için yine vakıf yararına geziler planlayacağız.
Röportaj : Ersin AL

ETIHAD GENEL MERKEZİNİ BERLİN’DE AÇTI



ETIHAD HAVAYOLLARI AVRUPA’DAKİ GENEL MERKEZİNİ BERLİN’DE AÇTI
Birleşik Arap Emirlikleri’nin ulusal havayolu şrketi Etihad Havayolları, Avrupa’daki yeni genel merkezini Berlin’de açtı. Şirket böylece Almanya’daki varlığını ve stratejik ortağı airberlin’le olan ilişkilerini de güçlendirmeyi hedefliyor.

Etihad Havayolları CEO’su James Hogan açılışta yaptığı konuşmada, “Almanya, Etihad Havayolları için hem yolcu hem de kargo taşımacılığında oldukça önemli bir rol oynuyor. Avrupa’daki yeni genel merkezimizi Berlin’de açarak, airberlin’de çalışan ekiplerle de daha yakın bir çalışma ortamına kavuşacağız ve bu her iki taraf için de çok daha faydalı olacak. Geçtiğimiz yıl 2011’e kıyasla Etihad Havayolları olarak Almanya ile yüzde 47 oranında daha fazla yolcu taşıdık. 2013 yılı için belirlediğimiz tüm hedeflerimize de ulaşacağız. Tüm bunlar, Avrupa ve Almanya’daki varlığımızın daha uzun yıllar devam edeceğini gösteriyor” şeklinde konuştu.

Berlin’in kalbinde yer alan ofiste Etihad Havayolları Avrupa ve Almanya satış ve pazarlama ekiplerinin yanı sıra, Etihad Havayolları ve airberlin’in ortak rezervasyon ve biletleme departmanları da yer alıyor. Etihad Havayolları’nın Berlin’deki genel merkezinde toplam 35 kişi çalışacak.

STS OKUL GEMİSİ AKDENİZ’İN BİRİNCİSİ


STS Bodrum Yelkenli Okul Gemisi, STI Mediterranean’ın ilk ayağı olan Barcelona-Toulon etabını dahil olduğu B Klasmanında 1., Genel Klasman’da 7. olarak tamamladı.



Bodrum  Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren STS Bodrum Yelkenli Okul Gemisi, 2013 Piri Reis Yılı şerefine  YEGED (Yelkenli Gemide Eğitim Derneği) ve Sarıoğlu Denizcilik destekleri ile STI  Mediterranean Tall Ships Regatta(Görkemli Gemiler) yarışında Barcelona-Toulon birinci ayağını dahil olduğu B Klasmanı’nda tüm rakiplerini geride bırakarak  birincilikle tamamlamıştır.


Almanya, İngiltere, İspanya, İtalya, Rusya, Fransa, Romanya, Macaristan, Hollanda, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Polonya, Portekiz, İrlanda ve Bulgaristan gibi denizcilikte iddialı ülkelerin “Tall Ships” denilen görkemli yelkenli gemilerinin katıldığı yarışta genel klasmanda da 7. olan STS Bodrum Yelkenli Okul Gemisi Türkiye’yi ve Bodrum’u en iyi şekilde temsil etmeye devam etmektedir.



STS Bodrum Yelkenli Okul Gemisi, 6 kişilik teknik ekiple birlikte çeşitli üniversite ve yüksekokullardan 14 gönüllü gemiciyle Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un da katıldığı bir törenle Barcelona’ya uğurlanmıştı. 











NİKARAGUA İLE HAVA KÖPRÜSÜ KURULDU


ORTA AMERİKA ÜLKESİ NİKARAGUA İLE HAVA KÖPRÜSÜ KURULUYOR

Türkiye ile Nikaragua arasında uçak seferlerinin başlatılabilmesi amacıyla Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM), Nikaragua  ile İkili Havacılık Anlaşması imzaladı.Türk ve Nikaragualı Sivil Havacılık Yetkilileri'nin 30 Eylül 2013 tarihinde Kanada-Montreal’de gerçekleştirdikleri sivil havacılık müzakereleri sonucunda  sağlanan anlaşma ile, Nikaragua’nın başkenti Managua ve İstanbul arasında tarifeli uçak seferlerinin düzenlenmesine yönelik ilk adım atıldı.

ICAO Daimi Temsilcimiz Çağatay ERCİYES’in de katılım sağladığı imza töreninde, Anlaşma, Sivil Havacılık Genel Müdür Yardımcısı Bahri KESİCİ ve Nikaragua Sivil Havacılık Genel Müdürü Carlos SALAZAR tarafından parafe edilmiştir. Anlaşmaya göre; Türkiye tarafından tayin edilen havayolları Nikaragua’da Managua ve sonradan belirlenecek bir noktaya, Nikaragua tarafından tayin edilen havayolları ise İstanbul ve sonradan belirlenecek bir noktaya tarifeli sefer yapma hakkı elde etti.

Her iki ülkenin havayolu işletmelerine 21 frekans tarifeli yolcu; frekans ve kapasite kısıtlaması olmaksızın tarifeli kargo sefer yapma hakkı elde sağlanan anlaşma kapsamında ayrıca, tayin edilen taşıyıcıların üçüncü taraf dâhil olmak üzere; kod paylaşımı, bloke yer ve diğer ticari uygulamalar gibi pazarlama uygulamalarına katılabilmesine de imkan tanındı. Havayolu işletmelerinin Nikaragua’ya uçuş başlatmasına imkan veren söz konusu anlaşmanın imzalanmasıyla birlikte, Türkiye'nin dünya genelinde yaptığı Hava Ulaştırma Anlaşma ülke sayısı 155'e ulaştı.


ŞİLİLİ GIDA ÜRETİCİLERİ TÜRK İŞ DÜNYASIYLA KÖPRÜ KURMAK İSTİYOR


Şilili Gıda Üreticileri,Türkiye İş Dünyası ile Köprü Kurmak İçin İstanbul'a Geldi
Şili ve Türkiye arasında 2011 yılında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması’nın ardından yeni fırsatları paylaşmak üzere  Şili Ticaret Ofisi Pro|Chile* ev sahipliğinde düzenlenen “Flavours Of Chlie / Şili’nin Lezzetleri” adını taşıyan etkinlikte, Şilili gıda üreticileri Türkiye’nin perakende, turizm, yeme-içme sektörlerinin önde gelen temsilcileriyle bir araya geldi. 1 Ekim Salı Günü İstanbul Ritz-Carlton Hotel’de gerçekleşen ikili görüşmeler, Kuru Erik ve Yaban Mersini Seminerleri’yle devam etti. Etkinlik Şilili Şef Pilar Rodriguez tarafından hazırlanan akşam yemeğiyle son buldu. Şili’nin dünyaca ünlü şeflerinden Pilar  Rodriguez  tarafından hazırlanan, Şilili lezzetlere özgü akşam yemeğine, iş ve cemiyet dünyasından 300 isim katıldı.


Et ürünlerinden deniz ürünlerine, donmuş meyvelerden, ceviz ve yaban mersinine, 14 farklı Şilili üreticiyi iş dünyasının temsilcileriyle bir araya geldi. Şili Ticaret Ofisi Pro|Chile ev sahipliğinde düzenlenen ikili görüşmelerin ardından gerçekleştirilen seminerlerin açılış konuşmasını, Şili Ticaret Ofisi Direktörü Gülşan Atalay yaptı, saat 17.00’de Şili Ceviz ve Kuruyemiş Komisyonu Başkanı Andres Rodriguez ise, Şili Kuru Erik Endüstrisi ve Ticari Fırsatlar Konulu seminerde yatırımcılara yeni iş fırsatlarını aktardı. ASOEX Şili Meyve İhracatçıları Birliği, Yaban Mersini Komite Başkanı Andres Armstrong ise yaptığı konuşmada Şili Yaban Mersini hakkında üretim, ürünün cinsi,özellikleri, mevsimi, hasatı ve yeni iş fırsatları ile ilgili bilgileri paylaştı.  Şili Yaban Mersini ve Yaban Mersininin Pastacılıkta Kullanımı konulu seminer,  L’école Culinaire Le Cordon Bleu-Paris’den mezun olan Şilili Şef Pilar  Rodriguez, tarafından hazırlanan lezzetlerden oluşan tadım etkinliğiyle tamamlandı.

Şili & Türkiye Ticari İlişkiler
2011 yılında Türkiye ve Şili arasında imzalan Serbest Ticaret Anlaşması’nın ardından Türkiye’nin Şili’den gerçekleştirdiği tüm ticari faaliyetlerin %96’sında vergiler kaldırıldı.Şili’den Türkiye’ye yapılan ihracat 2011’den bu yana %24 oranında yükseldi. 2012’de sadece geleneksel olmayan ihracat ürünlerinde  (mineraller ve ağaç hamuru dışında) % 46 oranında artış oldu. Aynı dönemde Türkiye’den yapılan ithalat ise %77 artış gösterdi. Şili’nin ihracat sıralamasında Türkiye 27. sırada yer aldı.
Şili’nin 2012’de Türkiye’ye ihracatı 2010 yılına göre %55 artarak 462milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu aratışın nedeni bakır, işlenmiş ürün, şarap ve deniz ürünleri oldu. Bu artışı aynı zamanda 2011 yılında imzalana  serbest ticaret anlaşması destekledi.