13 Şubat 2014 Perşembe

KAPADOKYA, HAYAL ETTİĞİ DENİZİNE KAVUŞUYOR


AnadoluJet’in yeni hattının, kültür ve deniz turizmi arasında bağlantı kuracak.AnadoluJet’in 30 Nisan 2014 tarihinde başlayacak, Nevşehir (Kapadokya) - Antalya hattının tanıtım toplantısı 12 Şubat tarihinde Double Tree By Hilton Avanos’ta gerçekleştirildi

 Yerel ve mülki pek çok idareci ile turizm sektörü temsilcilerinin katıldığı toplantıda, AnadoluJet’in yeni hattının, kültür ve deniz turizmi arasında bağlantı kurarak bölgenin 5 milyon turist hedefini yakalamasına büyük katkı sağlayacağı konuşuldu…

Halkın hava yolu AnadoluJet, Türkiye’de kültür turizmin en kilit noktalarından, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki önemli yerlerden biri olan Kapadokya’yı deniz turizminin başkenti Antalya ile kavuşturmaya hazırlanıyor.

30 Nisan tarihinde başlaması planlanan ve gerek yerel halk gerekse bölgedeki işletmeler tarafından sabırsızlıkla beklenen AnadoluJet’in Nevşehir (Kapadokya) - Antalya seferlerinin hat açılış tanıtım organizasyonu 12 Şubat tarihinde Kapadokya’da yapıldı.

Geçen sene dünyadaki bilinirliğinin arttırılması için "Destination Cappadocia" sloganı ile tanıtım atağına geçen bölge turizmi için büyük değer taşıyacak AnadoluJet’in yeni hattının, gelen turist sayısını arttırarak deniz ve kültür turizmi arasında köprü kurması bekleniyor.

Geride bıraktığımız yıl yüzde 8 ziyaretçi artışıyla 2 milyon 689 bin turisti ağırlayan Kapadokya bölgesi yalnızca müze ve ören yeri ziyaretlerinden ülke ekonomisine yılda ortalama 10 milyon TL gelir sağlıyor.
Yeni hattın açılışıyla bölgeyi ziyaret eden turist sayısının 5 milyonu bulmasının, konaklama süresinin ise 2013 ortalaması olan 1,8 günü geçmesinin hedeflendiği 2014 yılında, Antalya  - Nevşehir (Kapadokya) arasında ziyaretçi sirkülasyonun da sağlanması hedefleniyor.

Öyle ki 2013 yılında yabancı turistlerin giriş yaptığı iller sıralamasında başı çeken Antalya 12 milyondan fazla ziyaretçi ağırladı. Deniz turizminin yanı sıra kongre turizmi için de büyük önem taşıyan bir nokta olan Antalya, Avrupa’nın da sayılı turizm merkezlerinden biri.
Bölgenin önemli isimleri bir araya geldi…

Yalnızca yabancı turistler için değil yerli turistlerin gezi programlarında da farklılık sağlayacağı düşünülen AnadoluJet’in Antalya – Nevşehir (Kapadokya) uçuşlarının hat açılış tanıtım organizasyonu Nevşehir Double Tree  By Hilton Avanos’ta gerçekleştirildi. AnadoluJet tanıtım filminin yayınlanmasıyla başlayan programa yerel ve mülki pek çok idareci katıldı.

Etkinlikte sözü ilk olarak hattın açılışında büyük emeği geçen THY Kapadokya Satış Müdürü Osman Taha KÜÇÜK aldı. KÜÇÜK, “Bugün Türkiye'nin önde gelen iki önemli turizm merkezinin birleştiği çok önemli bir ana şahitlik ediyoruz. Ülkemizi ekonomik ve konforlu seyahat fırsatları ile tanıştıran AnadoluJet, 30 Nisan 2014 itibarıyla Kapadokya'dan turizm başkentimiz Antalya'ya köprü kuruyor. Bu gelişme farklı ülkelerden daha fazla turistin Kapadokya'ya gelmesi için atılan büyük ve önemli bir adım. Yılda 12 milyon turistin geldiği Antalya'ya artık haftada beş frekans uçabileceğiz. İnanıyoruz ki bu hattın açılışı ile birlikte hem Antalya hem Kapadokya daha fazla turiste ev sahipliği yapacak. Turistlerin Türkiye'deki konaklama gün sayısı artacak. Kazanan Türkiye olacak” dedi.

Sonrasında katılımcılara seslenmek için sahneye çıkan AnadoluJet Başkanı İbrahim DOĞAN ise “Anadolu insanın ulaşım ihtiyacını Ankara merkezli karşılamak amacıyla yola çıktık. Havacılıkta lüks addedilen hizmetleri yalınlaştırdık. Geldiğimiz bu noktada AnadoluJet’in gösterdiği performans, bu misyonu geride bıraktı” dedi. Kapadokya’nın sivil havacılık için önemine de değinen DOĞAN, “Balonların Sivil Havacılık Kanunu’na tabii olduğunu göz önüne alırsak, Kapadokya sivil havacılığın merkezlerinden biri. Hatta tek merkezde en fazla hava ulaşım aracını bulunduran bir nokta diyebiliriz. Bugün turizmle birlikte tarihi, tarihle birlikte sanayiyi, sanayi ile birlikte tarımı da içinde bulunduran bu bölgemizi Antalya ile buluşturma heyecanı içindeyiz” dedi.

Ulaşımın aslında bir iletişim aracı olduğuna da vurgu yapan DOĞAN, “Artık turistler 10 günlük tatilden bile sıkılır oldular. Çünkü teknoloji ve hız, odaklanmaya dair sorunlara sebep oluyor. Nisan ayında başlayacak seferlerimiz ile ziyaretçiler 10 günlük tatillerinde farklı yerleri görme, yeni kültürlerle tanışma şansına da sahip olacak. Bu nedenle uçağın teorideki ismi ulaşım aracı olmasına rağmen ben iletişim aracı olduğuna inanıyorum” dedi.

AnadoluJet yakında “Uçmadığımız yer kalmadı” diyecek…
DOĞAN’ın ardından söz alan TÜRSAB’ın Yönetim Kurulu Üyesi Muammer GÜNER ise, TÜRSAB olarak AnadoluJet’in hızına yetişemediklerini belirterek konuşmasına başladı. GÜNER, “Her ne kadar AnadoluJet’in sloganı ‘Uçmayan kalmasın’ olsa da ben bu sloganın yakın zamanda ‘Uçmadığımız yer kalmadı’ olarak değişeceğini düşünüyorum. Kapadokya, Anadolu’nun gerek coğrafi gerek tarih gerekse kültür varlıkları açısından en özel şehri. AnadoluJet ne mutlu ki bunu keşfetti. Şimdiye kadar Antalya ve Kapadokya arasında yaşanan ulaşım sıkıntısı iki merkezin iletişimini etkilemişti.

Bu gelişme ile yakın vadede yılda 3 milyon, uzun vadede ise yılda 5 milyon turist ağırlama hedefindeki Kapadokya, başta gurbetçilerimiz olmak üzere Antalya’ya gelen pek çok ziyaretçiyi kendine çekecek. Bu gelişme acentelerimiz için de büyük bir değer taşıyor. Dileğimiz İzmir, Bodrum ve Dalaman hatlarına da kavuşarak UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Kapadokya’yı daha çok turist ile buluşturmak” dedi.

GÜNER’den sonra söz alan Nevşehir Sanayi ve Ticaret Odası Başkan Vekili Cengiz Yıldız ise “AnadoluJet’in başlayacak yeni seferlerinin Akdeniz Turizmi ile bağlantı kurmak isteyen turizmci ve bu sektörden gelir elde etmek isteyen yatırımcılar için bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Yeni hat turizmcilerimize ve tur operatörlerimize farklı kapılar açacak.  Antalya ve Nevşehir bağlantılı seferler Nevşehir'in turizmini geliştireceği gibi iç turizmine de büyük katkı sağlayacaktır” dedi.

Ulaşım artık öğrenciler için büyük kolaylık
Törende konuşma yapan Nevşehir Hacı Bektaş – i Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Filiz KILIÇ, “THY’nin Nevşehir – İstanbul seferlerinin başladığı tarihlerle Nevşehir Üniversitesi’nin kuruluş yılları aynı döneme denk geliyor. Üniversite adaylarının tercihinde en önemli noktalardan biri de üniversitenin ulaşımı ve coğrafi konumudur. İstatistiklere baktığımızda üniversitemize Antalya ve Burdur, Isparta illerinden daha az öğrenci geliyordu. AnadoluJet'in seferleri sonrasından üniversitemizin bu bölgedeki adaylar tarafından daha çok tercih edileceğine yürekten inanıyorum” dedi.

KILIÇ’tan sonra söz alan Nevşehir Belediye Başkanı Hasan ÜNVER ise “Hava taşımacılığını Nevşehir’e getirmek için Ulaştırma Bakanlığı ile uzun süre temaslarda bulunduk. AnadoluJet’in bu girişimi ile Nevşehir yolcu sayısının artacağına inanıyorum. Unutmayalım ki medeni toplumların kullandığı argümanları kullanmadan, medeni toplumların argümanlarına ortak olma şansınız ne yazık ki mümkün değil. Ekonominin kurallarına uymak gerekiyor. Bu nedenle Antalya ve İstanbul destinasyonu kadar Nevşehir’in de önemli olduğunu kabul etmek gerekiyor” dedi. ÜNVER, iki merkez arasının 40 dakikaya inecek olmasının bölgeye gelecek turist sayısını da arttıracağına inandıklarını sözlerine ekledi.

Törende mikrofonu son alan isim ise Nevşehir Valisi Mehmet CEYLAN oldu. CEYLAN hattın önemine ilişkin yaptığı konuşmada, “Nevşehir hem doğal hem de tarihi değerleriyle yurt dışından çok turist ağırlıyor. İki bölgenin birleşmesine vesile olacak bu uçuşlar uzun süredir bölge halkının heyecanla beklediği bir faaliyet idi. Şimdi bu ağa İzmir’in de eklenmesi en büyük dileğimiz. Nevşehir Kapadokya Havalimanı farklı illere hizmet veren bölge havalimanı olma yolunda hızla ilerliyor. Havalimanımızın özellikle dış hatlarındaki alt yapı eksikliklerinin tamamlamasıyla bölgemize gelecek yolcu sayısında ciddi bir artış yaşanacağına inanıyoruz” dedi.

“Seslerle Anadolu” büyük beğeni topladı…
AnadoluJet’in üç yıldır ulaşım sponsoru olarak katkıda bulunduğu Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin “Seslerle Anadolu” müzikli oyununun da sahnelendiği program, konuşmacılara ve katkılarından dolayı Hilton Double Tree Oteller Direktörü Mustafa CEVİZCİ, Karakuş Turizm’in sahibi Kutsi ALYAMAÇ ile Devlet Opera ve Balesi Genel Müdür Yardımcısı Şadi ERDOĞAN’a uçak takdimi ile son buldu.
Ayrıca hat açılış törenine katılanlar arasından yapılan çekiş neticesinde Melike AYGÜN, Ayşe TAMER ve Yusuf Can AKDENİZ; AnadoluJet’in Nevşehir (Kapadokya) -  Antalya uçuşlarından gidiş dönüş uçak bileti kazandı.

AnadoluJet’in Nevşehir Kapadokya – Antalya uçuşları, yalnızca Nevşehir için değil, Kayseri, Kırşehir, Aksaray ve Niğde’deki seyahat imkânlarını da konforlu bir seviyeye taşıyacak. Uçuşlar, yaz tarifesi boyunca haftanın beş günü gerçekleşecek. AnadoluJet, yolcularının uçuşlardan daha rahat yararlanması için Kapadokya çevresindeki il ve ilçelerden havalimanına servis hizmeti de gerçekleştirecek.
Nevşehir Kapadokya – Antalya ve diğer uçuşları hakkında daha fazla bilgi almak için www.anadolujet.com resmi internet sitesini ziyaret edebilir ya da 444 2 538 numaralı çağrı merkezini arayabilirsiniz.


Avrasya Boat Show ilk konuklarını yarın ağırlayacak

Deniz tutkunlarının merakla beklediği CNR Avrasya Boat Show kapılarını açıyor. Dünyada karada yapılan ikinci en büyük tekne ve yat fuarı olan CNR Avrasya Boat Show, 15-23 Şubat 2014 tarihleri arasında İstanbul CNR EXPO İstanbul'da düzenlenecek.

2014'ün mega yat, tekne, boat ve yelkenlilerinin sergileneceği ‘CNR Avrasya Boat Show- Uluslararası Deniz Araçları, Ekipmanları ve Aksesuarları Fuarı’na 1.000 marka katılacak.Sektörün güç gösterisi niteliğindeki Avrasya Boat Show 2014, 14 Şubat’ta basın ve özel konuklar için düzenlenecek VIP günü ile ilk konukları ağırlayacak, 15 Şubat’ta ise ziyarete açılacak.

23 Şubat’ta kadar 8 gün boyunca açık kalacak fuarın VIP açılışına CNR Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ceyda Erem, Deniz Endüstrisini ve Denizciliği Geliştirme Derneği (DENTUR) Başkanı Alaparslan Sirkecioğlu, CNR Holding Fuarcılık Grubu Başkanı Cem Şenel ve  Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürü Cemalettin Şevli katılacak.
Birlikte olmak dileğiyle...

PROGRAM
Tarih : 14 Şubat 2014 Cuma
Saat: 14:00  VIP Açılış Töreni
          14:30 Kurdele Kesimi ve Stand Ziyaretleri
Yer: CNR EXPO  Ana Fuaye

Dedeman Ankara Faaliyetlerini Sonlandırıyor

Dedeman Grubu yeni dönem planları doğrultusunda; Dedeman Ankara Oteli’nin hisselerini devrediyor, otel 17 Mart 2014 tarihinde faaliyetlerini sonlandırıyor.Hizmete girdiği  6 Haziran 1966 tarihinden bu yana Türk Otelciliği’nin gelişmesine katkıda bulunan, dönemin en konforlu ve en lüks oteli olarak hizmete açılan Dedeman Ankara, Dedeman Grubu’nun yeni dönem planları doğrultusunda 17 Mart 2014 tarihinde faaliyetlerini sonlandırıyor. Dedeman Ankara Oteli’nin satışı ile ilgili Dedeman Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Murat Dedeman “Ankara’nın simgesi, yarım asra yakın süredir başkente ve Türk turizmine hizmet eden ve kurucumuz Mehmet Kemal Dedeman’ın imzasını taşıyan Dedeman Ankara, bizler için hep çok özel oldu.

Bundan sonra da unutulmaz anıları ve kazandırdığı eşsiz deneyimlerle bu özel yerini sonsuza dek koruyacak. Dedeman Grubu olarak hedefimiz yeni dönemde hızlı ve istikrarlı bir şekilde büyümek. Bu yeni dönemde, zincirimize katacağımız otellerle daha geniş coğrafyada faaliyet göstermeyi hedefliyoruz.” dedi.Dedeman Grubu 2014 yılında Bostancı İstanbul, Kazakistan ve Rusya olmak üzere 3 lokasyonda, 4 yeni otel açacak.2015 yılında ise İstanbul’da 4. otel olarak, Büyükdere Caddesi üzerinde inşaatına başlanmış, Dedeman Park Levent oteli hizmete girecek.

'Alanya'ya talep arttı'

Akay Travel Service Genel Müdürü Ethem Okudur, Letonyalı misafirlerin son yıllarda Kemer ve Belek bölgesinden Alanya'ya kaydığını söyledi

BALTTOUR Riga 2014 (Letonya) Turizm Fuarı'nda Alanya Turizm Tanıtma Vakfı'nı (ALTAV) Süha Özçakıl temsil etti. Kültür ve Turizm Bakanlığı standının Alanya'ya ait bölümünde tanıtım çalışmaları gerçekleştiren Özçakıl, yaptığı görüşmeleri şöyle aktardı:

'YÜZDE 20'LİK ARTIŞ VAR'
Alanya, Letonya'da çok iyi tanınıyor. Fuarda en çok ziyaret edilen şehir stantlarından biri ALTAV çatısı altında kurulan Alanya standıydı. 2012'de Türkiye’ye gelen Letonyalı ziyaretçi sayısının 45 bin 725 kişiden, 2013’de yüzde 20’lik artışla 55 bin 58 kişiye ulaştığı bilgisini yetkililerden aldık.

'ALANYA KENDİNİ YENİLEMELİ'
Bunun yanında, Kültür ve Tanıtma Müşaviri Emel Yıldız’ın verdiği bilgilere göre, 2014'te Baltık ülkelerinde ekonomik kriz beklentisi olmasına rağmen Türkiye destinasyonu 1'inci sırada ve Alanya en popüler şehir olarak dikkat çekiyor. Yıldız, Alanya'nın bu potansiyeli koruması ve arttırması için kendisini yenilemesi ve değişik ilgi alanları yaratması gerekliliğini bildirdi.

'GELİR DÜZEYİ YÜKSEK KESİM ALANYA'YA GİDİYOR'
Fuarda Go Adventure operatörünün Türkiye acentası, Prince Group yetkilisi Cengiz Ötenkaya ile görüştük. Onur Hava Yolları'yla uçtuklarını, bu hava yollarının Gazipaşa Havalimanı uçuşu olmadığı için Gazipaşa’ya uçamadıklarını bildirdi. Satışlarının geçen seneye göre yüzde 23 artıda olduğunu ve tüm kapasitelerinin yüzde 40'ının Alanya’ya gittiğini ifade etti. Ötenkaya, Baltık ülkelerinin euro para birimine geçmeleriyle enflasyon oluştuğunu, bu durumun alım gücünü etkilediğini ve o nedenle Türkiye’ye daha çok gelir düzeyi yüksek kesimin geldiğini vurguladı.

'TALEP ALANYA'YA KAYDI'
Akay Travel Service’in Genel Müdürü aynı zamanda şirket sahibi Ethem Okudur, Baltık pazarıyla ilgili genel bilgiler verdi. Okudur, Türkiye servis partneri NovaTuras’ın Baltık pazarında 1996’dan beri aktif çalıştığını, şirketin ilk yıllardaki ağırlıklı yolcu kapasitesinin Kemer ve Belek bölgesinde olmasına rağmen son yıllarda Alanya’nın atak yaparak kapasitenin yüzde 60’ını aldığını söyledi.

'UÇUŞLAR 2'YE ÇIKTI'
Okudur, Alanya'ya ilginin bu kadar yüksek olmasından dolayı geçen yaz Vilnus’dan Gazipaşa Havalimanı'na haftada bir uçuş planlandığını ama erken rezervasyonlardaki başarıdan dolayı uçuş sayısını 2'ye çıkardıklarını ve uçuşların sezon ortasına kadar sürdüğünü bildirdi.

'POPÜLARİTE ARTTI'
Okudur ayrıca, Alanya’nın sosyal bir şehir olmasından ve konaklama tesisleri ile günlük yaşamın ve eğlence hayatının içiçe olmasından dolayı Kemer ve Belek’e göre Baltık ülkelerinde popülaritesinin arttığını ve bu nedenle satışların geçen seneye göre yüzde 8 artışta olduğunu bildirdi. Ayrıca Leton yolcuların daha çok 5 yıldızlı otelleri tercih ettiğini de ifade etti.

'LETONCA TANITIM YAPILDI'
Letonca bastırılan Alanya tanıtım broşürleriyle, takvim, çanta, kalem, bileklik, poster ve şehir haritası gibi malzemeler potansiyel misafirlere dağıtılırken ayrıca lokum ve kuruyemiş ikramları da Alanya standında yapıldı.

ATO BAŞKANI ÇAĞRI YAPTI ANKARA’DA SATIŞTA VE KİRALAMADA DÖVİZ KURU SABİTLENDİ

Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci’nin döviz kurunu sabitleme çağrısına uyan Borusan Oto otomobil satışlarında, Timco Sokak ve Otonomi de kira ücretlerinde döviz kurunu sabitleyerek ekonominin canlılığına katkıda bulundular.

ATO Başkanı Bezci’nin Türkiye’de ekonomik istikrarı sürdürmek için döviz kurunu sabitleyin çağrısına Ankaralı işadamlarından cevap geldi. TİMCO Sokak Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Yıldırım, Otonomi Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Erkoç, Borusan Oto Balgat Şube Müdürü Deniz Safi ATO Başkanı Bezci’yi ziyaret ederek, kiralama ve satış işlemlerinde döviz kurunu sabitlediklerini ve Türk Lirası’nı tercih ettiklerini söylediler.

Ziyarette konuşan ATO Başkanı Bezci, döviz kurundaki öngörülmezliğin işlere olumsuz yansımasını önlemek için şahsi kira gelirlerinde dövizi sabitlediklerini anlatarak, ekonomi dünyasında faaliyet gösteren tüm şahıs ve tüzel kişilere “döviz kurunu sabitleme” çağrısında bulunduğunu hatırlattı. Dolar kurunun 1,9 TL, Euro kurunun da 2,4 TL olarak sabitlendiğini bildiren Bezci, “Türkiye’de yıllardan beri süregelen istikrarlı yapının ekonomiye yansımalarını hep birlikte yaşadık. Dünya krizle boğuşurken ülke olarak gösterdiğimiz büyüme performansıyla ilgi odağı haline geldik. Şimdi ekonomi denizinde dalga var. Ekonomi gemisi dalgadan etkileniyor. Bu geminin sarsılmadan seyahat etmesi için herkese görev düşüyor. Biz üzerimize düşen görevi yaparak öncülük ettik. Çağrımıza uyarak dövizdeki dalgalanmanın iş hayatına yansımasına engel olan, öncülük eden herkese teşekkür ederiz” diye konuştu.
Bezci, döviz kuru sabitleme çağrısını tekrarlayarak, döviz kurunu sabitleyenlerin sayısının artması gerektiğini söyledi. Bezci,  “Aynı gemide olduğumuzu unutmayalım” dedi.

“BU ÜLKE BİZİM, SAHİP ÇIKACAĞIZ”
Başkent’te özel sektörün dekorasyon ve inşaat malzemeleri sektörüne yönelik dev yatırımı Timco Sokak Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Yıldırım da,  Ankara’da kurdukları ilk konsept AVM olarak ilke imza attıklarını, kiralamaları TL ile yaparak da döviz kurunu sabitleme hareketine öncülük ettiklerini söyledi.
Anadolu Bulvarında kurulan Timco Sokak’ta yer alan her biri 485 metrekare büyüklüğündeki 256 dükkanı Türk Lirası üzerinden kiraya vereceklerini açıkladıklarını ve ilk haftada 200 talep aldıklarını anlatan Yıldırım, “Bu ülke bizim ve biz ülkemize sahip çıkacağız. Sahip çıkma lafla olmayacağına göre, yaptığımız icraatlarımızla bunu göstereceğiz. İş dünyasındaki çarkların işlerliğini sürdürmesi için Timco Sokak’ta dükkanları Türk Lirası ile kiraya vereceğimizi açıkladık. Bir haftada 200 başvuruyla talep patlaması yaşadık” dedi.

-KRİZ TELLALLIĞI HEPİMİZE ZARAR VERİR-
 Esenboğa yolu Özal Bulvarı üzerinde Başkentli otomotiv firmalarının toplu sergileme alanlarından oluşan iş merkezi Otonomi Firmasının Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Erkoç da, 375 dönümlük alanda 750 milyon liralık bir projeyi hayata geçirdiklerini belirterek, Otonomi olarak dükkân satış ve kiralarında döviz kurunu sabitlediklerini söyledi. Otonomi’nin inşaatı tamamlandığında Avrupa’nın en büyük otomobil satış merkezi olacağını anlatan Erkoç, “5 bin kişiyi istihdam edecek bir merkez inşa ediyoruz. Ülkemizde ekonomik istikrar olması herkes için her kesim için önemli. Kriz tellallığı hepimize zarar verir. Bu yüzden istikrarı korumak için biz de elimizi taşın altına koyuyor ve kuru sabitliyoruz” diye konuştu.

-OTOMOBİL SATIŞLARINDA DA KUR SABİT-
Borusan Oto Balgat Şube Müdürü Deniz Safi de dövizdeki dalgalanmadan otomobil satışlarının olumsuz yönde etkilendiğini anlatarak, Borusan olarak Dolar kurunu 2,079 TL’ye sabitlediklerini söyledi. Safi, “Döviz kurunun sabitlenmesiyle birlikte işlerimize hareketlilik geldi, satışlarımız ciddi anlamda arttı. 2013 yılı stoklarımızı bitirmek üzereyiz” dedi. Safi, 2014 yılı modellerinin satışında da döviz kurunu sabitleyeceklerini ifade etti.


CANDAN ERÇETİN:YAĞMUR DUASI GİBİYİM!

ERÇETİN, BENİM HER KONSERİMDE YAĞMUR YAĞAR, TEMMUZ, AĞUSTOS FARKETMEZ MUTLAKA YAĞAR

 


Attila Güvenç
İstanbul(Anayurt)- Yıllardır ulaştığı yeri koruyan Candan Erçetin  ve Türk Müziği’nin sevilen isimlerinden besteci  Zekai Tunca aynı gece aynı yerde Günay'da şarkılarını söylediler.Türk Sanat Müziği’ni en iyi icra eden erkek seslerden biri olarak yarım asırı aşan süredir müzikle iç içe olan Zekai Tunca konuklara unutulmaz bir Türk Müziği gecesi yaşattı.


Zekai Tunca’nın ardından Kırklareli doğumlu olan sanatçı Candan Erçetin;  60’lı, 70’li yıllardan ve günümüzden şarkılarla geceye adını yazdırdı.Candan Erçetin sahneye ‘Kedi’ isimli esprili şarkısını söyleyerek çıktı. ‘Bahar’, ‘Git’, ‘Unutama Beni’, ‘Sessiz Gemi’, ‘Parçalandım’,  ‘Yalan’, ‘Kırık Kalpler’ ve diğerlerini coşkuyla söyleyen sanatçıya, hayranları hemen hemen tüm şarkılarda eşlik ettiler.

Sanatçı, ‘Sensizlik’ isimli şarkısını seslendirdikten sonra hayranlarına  “Bu şarkının sözleri bendenize ait efendim. Bu şarkının ve şimdi okuyacağımın bestecisi aynı kişi. İşte arkamda, piyanonun başındaki beyefendi”dedi. Bu sözleriyle ünlü müzisyen Nuri Irmak’ı  dinleyicilerine alkışlatan Candan Erçetin, ardından sözlerini “Şimdi bir başka ortak çalışmamızı seslendireceğim: ‘Yağmur’. Oldum olası yağmuru çok severim. Bilir misiniz benim her konserimde yağmur yağar. Temmuz olmuş, Ağustos olmuş fark etmez, ben konser veriyorsam mutlaka yağmur yağar. Yağmur duası gibiyim”diyerek tamamladı.




Milano'da EXPO 2015 heyecanı




2015 Milano EXPO Dünya Fuarı,"Gezegeni Beslemek, Yaşam İçin Enerji" temasıyla düzenleniyor.İtalya'nın Milano şehri, 1 Mayıs - 31 Ekim 2015 tarihleri arasında EXPO Dünya Fuarı'na ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Gezegeni güvenilir ve sürdürülebilir şekilde beslemek, enerji ve acil gıda sorunlarına çözüm bulmak amacıyla ülkeler ve firmalar EXPO 2015 Dünya Fuarı'nda buluşuyor.

  2015 EXPO Dünya Fuarı'na hazırlanan İtalya'nın Milano şehri, dünya genelinde giderek aciliyetini hissettirmeye başlayan gıda sorunlarıyla yüzleşmek ve çözüm önerileri geliştirmek amacıyla dünya ülkelerini ve firmalarını bir araya getiriyor. 130'dan fazla ülke, firma ve uluslararası organizasyonun yer alacağı altı aylık sergi süresince, EXPO Dünya Fuarı'na ve programdaki binlerce kültürel etkinlik, gösteri ve konserlere katılmak için Milano'ya ve bölgeye 20 milyondan fazla ziyaretçinin gelmesi bekleniyor.

EXPO 2015 Milano Etkinlik Direktörü Alessandro Mancini, 18. EMITT Fuarı'nda tur operatörleri ve basına yaptığı sunumda, Milano EXPO Dünya Fuarı hakkında geniş kapsamlı bilgi aktardı ve ilgili tüm çevreleri Dünya Fuarı'nda yer almak üzere Milano'ya davet etti.

Açlık ve obezite sorunu büyüyor
1 Mayıs - 31 Ekim 2015 tarihleri arasında düzenlenecek olan Milano EXPO Dünya Fuarı, küresel açlık ve obezite sorununu masaya yatırıyor. Günümüzde dünyada bir milyardan fazla insan ya açlıktan ölüyor ya da obezite sorunu ile yaşamını sürdürüyor. 2050 yılında ise dünya nüfusu iki milyarlık dev bir artışla 9 milyardan fazla insana ev sahipliği yapacak. Milano EXPO Dünya Fuarı'nda, bu yakıcı soruna acil çözüm üretmek amacıyla dünyanın her yerinden gelen uzmanlar, "Gezegeni beslemek, yaşam için enerji" teması çerçevesinde ekonomik, bilimsel, kültürel ve sosyal düzeylerde olmak üzere farklı bakış açıları geliştirmek için birlikte çalışacaklar.

Çözüm için küresel işbirliği
Organizasyonda görev alacak ülkeler önemli sorunlara somut çözümler önerecekler. Bu sorunların başında tüm insanlara güvenli, güvenceli ve yeterli besin hakkının nasıl verileceği, besin zincirinin çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliğinin nasıl garanti edilebileceği, tat ve yemek kültürünün nasıl korunabileceği geliyor. Milano EXPO Dünya Fuarı, dünyada bu zorlukları yenmek için gerekçeli ve ortak ilkeler sağlamak yönünde önemli adımların atılmasını amaçlıyor.

'Akıllı Şehir' kurulacak
2015 Milano Expo Dünya Fuarı maddi bir miras da bırakacak. Fuar alanı, teknoloji ve enerjinin sürdürülebilir ve akılcı şekilde kullanıldığı bir 'Akıllı Şehir' haline getirilecek. Halihazırda birçok uluslararası firma projeye destek veriyor. Telecom Italia, Cisco, Accenture, Enel, Intesa SanPaolo, Finmeccanica, Came, Fiat-Chrysler, Coop, illycaffè, Eutelsat, Fiera Milano, Samsung Electronics Italia ve Eni deneyimlerini sunma yoluyla fuarın amaçlarına katkı sağlamayı hedefleyen kuruluşların başında geliyor.

Devasa fuar alanı
Ülke pavyonları, Rho-Fiera ve Malpensa ekseninde yaklaşık bir milyon metrekarelik bir alan üzerinde konumlandırılacak. Fuar alanı, altyapısı zengin, stratejik bir alanda kurulacak: iki otoyolun yakınında, Linate ve Malpensa havaalanlarının yanında, Milano ve iç bölgelere hızlı tren ve metro ile bağlı olacak. Mimar Massimiliano Fuksas tarafından tasarlanan fuar alanı, Arese bölgesindeki fuar alanının yanındaki 210 hektarlık alanı fuara bağyalacak.

KIŞIN EN SICAK KAMPANYASI




Sundance Residences, 0 Peşinat, 120 Ay Vade ve 0 Sıfır Faiz Oranı ile Bodrum’da 4 mevsimlik yaşama davet ediyor. Denize sıfır projenin, son 48 dairesi için yatırım zamanı...Turizm ve inşaat sektöründe 25 yılını tamamlayan Bozatlı International, Bodrum Turgutreis’ in en güzel koylarından biri olan Kadıkalesi’nde yer alan altın projesi Sundance Residences & Suites Hotel ile denize sıfır, doğayla iç içe, 5 yıldızlı konfor ve keyifli bir yaşam vaat ediyor. Doğanın mükemmel kusursuzluğunu residans teknolojisi ile sunan Sundance Residences’ın  Ocak ayına özel kampanyası yeni yılın en sıcak yatırım teklifini sunuyor.


İdeal Karma
Sundance Residences & Suites, yaşamınız için en ideal karışımı sunuyor. Denize sıfır özel konumu, 4000 metrekarelik kum plajı, çevre düzenlemesi, konforlu iç mimarisi, açık havuzları, restoranları, barları, spor tesisleri ve hayatın tüm stresinden arındıran spası ile yaşam felsefesini değiştirmek isteyenleri %0 peşinat, 120 ay vade, 0 faiz  ile tapu sahibi olmaya davet ediyor.


Sundance Residences & Suites; deniz kıyısında, 22.568 metrekare alana konumlanmış 9 blok içerisinde, 175 rezidans ve 22 odalı bir butik otelden oluşuyor.  Sundance Residences, 68 m2’den, 222 m2’ye kadar 24 farklı daire tipinde sunduğu modern ve zarif konseptinde mükemmelliğin anahtarını 110.000 – 475.000 euro arası fiyatlarla sunuyor.


Gelişmiş sosyal olanaklar yaşamınızı renklendirecek…
Sundance Residences, 5 yıldızlı bir otelin konfor ve hizmetini beraberinde getiriyor. Site içerisinde bulunan plaj, iskele ve açık havuzlar daire kullanımına ücretsiz olarak her zaman açık. Daire sahipleri aynı zamanda otel hizmetlerinden indirimli olarak faydalanabiliyor. Kadıkalesi’nin masmavi denizinde, yaşamlarını keyifli dakikalar ile renklendirmek isteyenlere dalış, yelken, sörf, motorlu su sporları, kürek aktiviteleri gibi olanaklar, indirimli olarak sunuluyor. Kumsalda yer alan 90 metrelik ahşap iskelesi; güneşin, denizin ve yeme-içmenin tadını çıkarmak isteyen tüm daire sahiplerine doğanın kusursuzluğunu yaşatıyor. Tamamı sahil şeridinde 5 km’lik yürüyüş yoluna sahip tesisle aynı sahil şeridi üzerinde bulunan D-Marin, tekne sahiplerine son teknoloji ile donatılmış bir liman sağlıyor. Sundance Residences & Suites Hotel, şehir hayatının konforunu, tatil atmosferi ile birleştirerek  spor ve sosyal yaşam tesislerini 12 ay hizmete açık tutuyor.

Sundance Residences için İletişim: 0212 445 5577- 0533 958 2555
Sundance Suites Hotel İçin İletişim:  0252 382 2999

Adres: Bahçelievler Mah. Zeyat Mandalinci Cad No: 167 Turgutreis – Bodrum www.sundanceresidences.com
sundance@bozatli.com


CONSTANCE HOTELS & RESORTS’ UN DÜZENLEDİĞİ BERNARD LOISEAU LEZZET FESTİVALİ’ NİN TADI DAMAĞINIZDA KALACAK



Tatil keyfini lüks bir deneyime dönüştüren Constance Hotels & Resorts, 2006 yılından bu yana her yıl düzenlediği Bernard Loiseau Lezzet Festivali ile misafirlerine unutulmaz bir mutfak deneyimi yaşatacak. 31 Mart-  7 Nisan 2014 tarihleri arasında Constance Belle Mare Plage’ da gerçekleşecek festivalde, dünyanın en ünlü Michelin Yıldızlı Şefleri birbirinden farklı lezzetleri bir araya getirdikleri ve özel olarak hazırladıkları menüleri misafirlerin beğenisine sunacak.

Farklı kültürlerin tek bir coğrafyada birleştiği ve eşsiz doğasıyla dikkat çeken Constance Hotels & Resorts, sahip olduğu mutfak kültürü ve ruhu ile misafirlerine ayrıcalıklarla dolu bir festival yaşatacak. En taze ürünler ve çeşit çeşit baharatlarla yemeklerine kendi karakterlerini yansıtacak olan dünyaca ünlü Constance Şefleri ile unutamayacağınız bir deneyime hazır olun.

Alışagelmiş Fransız mutfağına hafiflik ve tazelik getiren bir tarza sahip olduğu için lezzet dünyasının lideri olarak görülen ve 3 Michelin Yıldızıyla taçlandırılan Bernard Loiseau günümüzde birçok ünlü aşçıya ilham vermiştir. Constance Hotels & Resorts’ un, Bernard Loiseau’ nun anısına düzenlediği bu festivalde, yerel üretimin önemine vurgu yapmak ve uluslar arası platformda birbirinden farklı lezzetler yaratmak amaçlanmaktadır. Her güne ayrı bir lezzet sığdırabileceğiniz festivalde siz de yerinizi alın.

Kadir Topbaş'tan teleferik müjdesi Saatte 6 bin yolcu taşınacak

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Kağıthane'den metroya binenlerin Mecidiyeköy- Altunizade arasına kuracakları teleferik hattı ile 15 dakikada Anadolu yakasına geçebileceklerini söyledi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Kağıthane'de esnaf ve vatandaşlarla bir araya geldi. Burada vatandaşlara hitap eden Topbaş, Kağıthane'den metroya binenlerin Mecidiyeköy- Altunizade arasına kuracakları teleferik hattı ile 15 dakikada Anadolu yakasına geçebileceklerini söyledi. Twitter hesabından İstanbul Boğazı teleferik hattının görsellerini paylaşan Topbaş, Mecidiyeköy-Altunizade teleferik hattı için ihale aşamasına geldiklerini duyurdu.

Teleferik hattındaki kabinlerin 32 kişilik olacağını açıklayan Topbaş, hattın sadece turizm açısından değil ulaşım açısından da önemli olduğunu belirterek, saatte 6 bin yolcu taşınacağı bilgisini verdi.

Ferhat’ın Şirin’e olan aşkı gibi
Mecidiyeköy’den Altunizade’ye yapılacak teleferikle 15 dakikada Anadolu yakasına geçilebileceğini aktaran Topbaş, şunları kaydetti: “Ferhat’ın Şirin’e olan aşkı gibi milletimize olan aşkımızdan Haliç’e dev tünel yaparak Boğaz’dan temiz su getirdik. Yapılan temizleme çalışmaları ve çevre yatırımlarıyla Haliç’in nasıl bir bataklıktan bir elmasa dönüştüğünü birlikte yaşıyoruz. Temizlenen denizi, dereleri, yemyeşil çevresi, müzeleri ve kültür alanlarıyla Haliç havzasını tarihi günlerine geri döndürüyoruz.”

BATİAD’DAN MUHTEŞEM DEFİLE


Deniz Akkaya - Murat Başoğlu Sundu; Çağla Şikel, Şenay Akay, Ece Gürsel, Irmak Atuk, Hasan Yalnızoğlu, Best Modeller Sena Akay ve Caner Tanrıverdi ile sahnelerin sevilen ismi Banu Zorlu Banu Noyan’ın koreografisiyle podyuma çıktılar.


Babası sundu, oğlu Can Bermek Başoğlu ilk kez podyuma çıktı.
Tekstil camiasının gözbebeği Bayrampaşa’yı bir dernek çatısı altında buluşturan Bayrampaşa Tekstilci ve Sanayici İş Adamları Derneği (BATİAD); birbirinden ilginç kuruluş yıldönümü bu yıl da kutlamalarıyla adından söz ettirdi. Geçtiğimiz yıl “Enerji Tasarrufu için Kazak Giyelim” diyerek dünyanın en büyük kazağını hazırlayarak Guinness Rekorunu Türkiye’ye kazandırmanın haklı gurunu yaşayan Batiad, geleneksel olarak ve her yıl festival havasında kutlanan ‘yıl dönümü etkinliklerinde’ bu yıl da örnek olacak bir sosyal sorumluluk projesine imza attı.Bayrampaşalı tekstilcilerin ürettiği 10.000 adet çocuk kazağını çocuk esirgeme kurumunun 81 ildeki şubelerinde bulunan çocuklarımıza ulaştıran olan Batiad, bu yıl çocuklarımızın yüzünü güldürürken ve kutlamalar kapsamında büyük bir defile gerçekleştirdi.


%100 Türk markalarının ürünlerinin sergilendiği defile; Banu Noyan‘ın koreografisiyle, Deniz Akkaya ve Murat Başoğlu’nun sunumlarıyla gerçekleşti. Defilede Çağla Şikel, Şenay Akay, Ece Gürsel, Irmak Atuk, Hasan Yalnızoğlu, Serkan Tan Ormancı ‘nın yanı sıra iki best model Sena Akay ve Caner Tanrıverdi’nin de aralarında bulunduğu 25 manken ve sunucu Murat Başoğlu’nun oğlu Can Bermek Başoğlu ve Banu Noyan’ın kızı Banu Miray Işık minik mankenler olarak podyuma çıktı.


 Defilenin sürpriz ismi sahnelerin genç ve sevilen sanatçısı Banu Zorlu oldu. Zorlu, izleyenlerden büyük alkış aldı.Çocuk mankenler Banu Miray Işık ve Can Bermek Başoğlu podyuma çıktığı anda salon en büyük ilgiyi gören isimlerden oldular.


Defilenin finalinde toplu halde sahneye gelen mankenler ve Banu Zorlu izleyenlerden alkış aldı.Batiad’ın bu yıl gerçekleşen defilesini izleyenler arasında, Emine Ün ve eşi Tolga Karakaş, Erkan Özerman gibi iş - sanat ve moda dünyasının önde gelen isimleri de yer aldı…


Türkiye’nin Su Ayak İzi Raporu



Türkiye su zengini bir ülke değildir.Yılda 1,5 milyon çocuğun su ihtiyacı tasarruf edilebilir. Su kaynaklarının, ekonomi ve kalkınmayla doğrudan ilişkili olduğunu anlatan Manwani, "Yaklaşık 1,8 milyar insan, 2025'e kadar tam bir su kıtlığı yaşayacak" dedi.Türkiye’yi 2009 yılında ‘su ayak izi’ kavramıyla tanıştıran Unilever Türkiye’nin lider markalarından OMO ve uluslararası doğa koruma kuruluşu WWF-Türkiye, “Türkiye’nin Su Ayak İzi”ni çıkarmak için el ele verdi.



T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın desteğiyle hayata geçen proje kapsamında hazırlanan raporla; ülkemizin toplam su ayak izinin yanı sıra doğrudan ve dolaylı su kullanımı, sektörlerin su ayak izi ve suyun ekonomi içerisindeki rolü de ortaya konuldu.


Unilever Operasyonlardan Sorumlu Dünya Başkanı Harish Manwani, “Unilever olarak, yaptığımız işlerde her zaman geniş kapsamlı, sürdürülebilir ve sorumlu büyümeye göre düşünür ve hareket ederiz. Bugün lansmanını yaptığımız Türkiye Su Ayakizi Raporu’nun sadece bir başlangıç olduğu unutulmamalı.  Bu noktadan daha da ileriye giderek, su yönetimi ve sürdürülebilir yaşamın önemi konusunda farkındalığı artırmaya devam etmeliyiz.  Bugün burada, özel sektörün, hükümetin ve STK’larının böylesine yakın temas içinde çalışması bir tesadüf değil.” Unilever Türkiye Ev ve Kişisel Bakım Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Şükrü Dinçer, “WWF-Türkiye ile çalışmalarımız, Sudaki Ayak İzim Projesiyle, bireysel ölçekteki su ayak izi hesaplamasından; daha makro ölçekteki Türkiye’nin su ayak izi hesaplamasına doğru geliştirdik. Projemizle, Türkiye’nin su ayak izi kavramını, su yönetimine entegre etmesine destek veriyoruz.” diye konuştu. WWF-Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak da “Türkiye’nin Su Ayak İzi Raporu’nun sonuçları, su kaynaklarının çok yönlü doğasını anlamamızı sağlayarak yaşam kaynağımızı yönetmenin yeni yollarını bulmamıza destek olacaktır. ” dedi.


Sürdürülebilir yaşamı tüm stratejisinin merkezine yerleştiren Unilever Türkiye ve deterjan kategorisindeki lider markası OMO’nun desteğiyle; uluslararası doğa koruma kuruluşu WWF-Türkiye tarafından “Türkiye’nin Su Ayak İzi” çıkarıldı.2009 yılında gerçekleştirdikleri Sudaki Ayak İzim Projesi’ni bir adım öteye taşıyan OMO ve WWF-Türkiye, T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın desteğiyle hazırlanan “Türkiye’nin Su Ayak İzi Raporu” ile ülkemizin toplam su ayak izinin yanı sıra doğrudan ve dolaylı su kullanımı, sektörlerin su ayak izi ve suyun ekonomi içerisindeki rolü de ortaya konuldu.Projeyle, ülkemizde su kaynaklarının maruz kaldığı tehditlere dikkat çekmek ve su kaynaklarına bağlı mevcut ekonomik faaliyetleri sürdürülebilir kılmak da hedefleniyor. Doğru sulama sistemleri ve kaynak sularının doğru tüketiminde uygulanan politikalarda rapor sonuçlarına göre düzeltmeler yapılması öngörülüyor.


Manwani: “2025 yılına kadar 1.8 milyar insan tam bir su kıtlığı içinde yaşayacak…”
Dünya üzerindeki su kaynaklarının haksız dağılımına dikkat çeken Manwani “BM bir insanın içmek, yemek yapmak ve temizlik için günde yaklaşık 50-100 litre suya ihtiyacı olduğunu belirtiyor, oysa şu anda günde sadece 10 litre su ile yaşamını sürdüren milyonlarca insan var.  2025 yılına kadar dünyanın üçte biri su sıkıntısı çekilen koşullarda yaşamak zorunda kalacak. 2025 yılına kadar ise 1.8 milyar kişi tam bir su kıtlığı yaşayacak.” dedi ve sözlerine su kaynaklarının Türkiye’deki yatırımlarını nasıl etkileyebileceğine değinerek devam etti.Harish Manwani, “Türkiye’de sürdürülebilir su kaynağı olmazsa, ister ihracat ister yerel tüketim amaçlı olsun, burada iş yapamayız.  Rapora göre, Türkiye’deki üretim ve tüketimin yaklaşık %80’i ülkedeki su kaynaklarına bağımlı, dolayısıyla tatlı su kaynaklarının sürdürülebilirliği ile ekonomi ve toplumun sağlığı arasında doğrudan bir bağlantı var.  Bu nedenle, sudaki ayak izimizi ve su kaynaklarımızı nasıl daha iyi yönetebileceğimizi anlamamız ve bu konuda farkındalığa ulaşmamız şimdi her zamankinden daha önemli.  Türkiye Su Ayak İzi Raporu ile amaçlanan da tam olarak bu.” diyerek Türkiye Su Ayak İzi Raporu’nun önemini vurguladı.


Dinçer: “1,5 milyon çocuğun su ihtiyacını tasarruf etmek bizim elimizde…”
OMO ve WWF-Türkiye’nin 2009 yılında gerçekleştirdikleri ‘Sudaki Ayak İzim’ Projesi ile kamuoyunun dikkatini konuya çekmeyi başardıklarını belirten Unilever Türkiye Ev ve Kişisel Bakımarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Şükrü Dinçer, düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, “O günlerde açtığımız www.sudakiayakizim.com sitesinde, 90 binden fazla kişi sudaki ayak izini ölçtü. Kendilerine sunduğumuz pratik bilgiler ise bireysel su ayak izlerini düşürmek yönünde tetikleyici oldu. Uzun yıllardır, doğru yıkama alışkanlıkları konusunda tüketicilerimizi harekete geçirmek için çok sayıda kampanya yürütüyoruz.


Yapmış olduğumuz bilinçlendirme çalışmalarımız sayesinde, Türk kadınları arasında ön yıkama oranı yüzde 44’ten yüzde 29’a geriledi. Böylece, iki Ömerli Barajı’nı dolduracak kadar su tasarrufu sağlandı. Sürdürülebilirliği, yaptığımız her işin kalbine yerleştirmiş olmamızın neticesinde, OMO tüketiciler tarafından deterjan kategorisinin ‘en çevreci’ markası seçildi. Elde edilen bu başarılı sonuçlar, bizi, gelecek projeler için motive etti. Bugün rapor sayesinde biliyoruz ki Türkiye’deki tüm anneler ön yıkama yapmayı bırakırsa, her yıl yaklaşık 1.5 milyon çocuğun yıllık su ihtiyacını tasarruf edebilirler.  Bu tasarruf diğer bir deyişle Eskişehir ilinin 2 yıllık su ihtiyacına tekabül eder. Ne kadar ufak bir hareketle ne kadar büyük bir fark yaratabileceğimizin bilincinde olmamız, çocuklarımıza daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmenin ilk adımı. Bundan sonraki adımlarımızla %29’a gerileyen ön yıkama oranını 0’a indireceğiz. ” dedi.


OMO’nun destekleri ve WWF-Türkiye’nin uzmanlığıyla hazırlanan Türkiye’nin Su Ayak İzi Raporu’nun, 2009 yılında başlayan işbirliğinin devamı niteliğinde olduğunu kaydeden Dinçer, sözlerine şöyle devam etti:
“OMO olarak, sürdürülebilirliği tüm faaliyetlerimizin tam kalbine koyduk. Hem inovasyonlar hem de tüketici davranışlarını değiştirmeye yönelik iletişim çalışmalarımızla daha yaşanabilir bir dünya için adım attık. Herkese günlük yaşamında yapacağı küçük bir değişiklikle, atacağı küçük bir adımla, çocuklara daha yaşanabilir dünya bırakabileceğini gösterdik. Önemli bir hedefimiz de bu çalışmayla sektörümüze örnek olmaktır. Bu anlayışın eseri olan Türkiye’nin Su Ayak İzi Raporu, tarımdan sanayiye ve evsel kullanıma kadar Türkiye’nin ayrıntılı su haritasını ortaya koymakta. Ve herkese bu anlamda önemli görevler düştüğünü göstermektedir.” Dinçer, sözlerine “Son zamanlarda ülkemizde yaşadığımız su sıkıntısı da olumsuz iklim değişikliğiyle karşı karşıya olduğumuzu göstermekte.” şeklinde devam etti.

Baştak: “Rapor, Türkiye’de üretim ve tüketim süreçlerinin %80’inin ülke içerisindeki su kaynaklarına dayandığını ortaya koyuyor.”Su ayak izi kavramının su yönetimi açısından strateji geliştirilmesi için çok önemli bir gösterge olduğunu vurgulayan WWF-Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak da “ Türkiye’nin su ayak izi, üretim ve tüketim süreçlerinin hem iklim koşullarına karşı duyarlı olduğunun, hem de su kaynaklarının sürdürülebilirliğiyle ilişkili olduğunun altını çizer.


 Bu anlamda, su kaynaklarının akılcı kullanımı ve iyi yönetimi çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlik ile doğrudan ilişkilidir. Su kaynaklarının iyi yönetiminin sağlanması, bu kaynakları kullanan tüm kesimlerin birlikte hareket etmesini gerektirir. Karar vericiler, su ayak izinin ve etkilerinin üstesinden gelebilmek için daha uygun stratejiler geliştirirken, iş dünyası ve bireyler farklı ölçeklerde somut adımlar atmalıdır.”OMO’nun destekleriyle ikinci aşamasına başladığımız projemizde, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü ile birlikte Türkiye’nin Su Ayak İzi’nin hesaplanması sonucunda elde ettiğimiz verilerin, yaşam kaynağımız olan suyu yönetmenin yeni yollarını bulmamıza katkı sağlamasını umuyoruz.”  diye konuştu.

http://www.turizminsesi.com/haber/turkiye-su-zengini-bir-ulke-degildir-15515.htm
,

Sancaktepe Bilim Deney Merkezi ve Planetaryum

Sancaktepe Kaymakamlığı  ortaklığı ile hazırladığımız, Sancaktepe Bilim, Deney Merkezi ve Gözlemevimiz İstanbul Anadolu yakasında bir ilk olma özelliği taşıyor. Merkezimiz, 9m iç çapında 52 kişi kapasiteli bir planetaryum, 240m² büyüklüğünde Bilim Atölyesi ve 14'' Katadioptrik Teleskoplu Otomatik kubbeli gözlemevinden oluşuyor. Amacımız, ilköğretim ve lise çağındaki öğrencilerin sınava dayalı bilgi depolayıp bilgiyi yerinde kullanamayan, senteze dönüştüremeyen bireyler olmasından ziyade; fen ve teknolojiye ilgi duyan, bilgi, bilim ve teknolojiyi etkin olarak kullanabilen bireyler olmasını sağlamak. Bu sayede öğrenciler, doğanın temel işleyiş mekanizmalarını günümüzün bilimsel bakış açılarıyla değerlendirip, yaşadığı doğal ortamlar arasındaki etkileşimleri en iyi şekilde algılayarak yorumlayabilen bir bakış açısı kazanabilecek.

Planetaryum deyince…
Planetaryum dilimizde, "Gezegenevi" ,  "Yıldızevi" yada  “Gökevi” olarak adlandırılıyor. Planetaryumlar, özel olarak hazırlanmış projektörden ve küresel bir tavandan meydana geliyor. Projektörden küresel tavana yansıtılan gökyüzü simülasyonu ile gezegenler, ay, takımyıldızları ve bu gibi birçok astronomik olayları gerçekçi bir şekilde izleyebileceğiniz ve astronomi hakkında birçok bilgi edinebileceğiniz yerler
Aynı zamanda dijital planetaryumlarda küresel ekrana göre özel olarak hazırlanmış 25 dk ile 40 dk arasında değişen film gösterimleri de izlenebiliyor.

Planetaryum ne işe yarar?
Sancaktepe Bilim ve Deney Merkezi bünyesinde faaliyet gösterecek planetaryum; 9m. Kubbe çapına sahip. 52 kişi oturma kapasitesi olan salonda 45 derece eğimli özel koltuklar mevcut. Planetaryum cihazımız 2560x1600 çözünürlüklü balık gözü merceklidir. Projeksiyon cihazımıza bağlı yüksek kapasitede bilgisayar ve ses sistemi faaliyet gösteriyor.

Planetaryum (gezegenevi) sisteminde gözlemevimizde gözlem öncesi gökyüzünde görünen yıldızları gösterebildiğimiz bir program (Stellarium) ile herhangi bir zamandaki gökyüzünü, planetaryum kubbesine yansıtarak izleyicilerin gökyüzünü daha yakından tanımasına yardımcı olabileceğiz.

Arşivimizde bulunan lisansı Sancaktepe Belediyesi’ne ait olan Türkçe dublajlı 8 adet film ile izleyiciler; güneş sisteminin nasıl oluştuğunu, dinazorların bu dünya üzerinde nasıl yaşadıklarını ve nasıl yok olduklarını, dünyanın vahşi yaşamı hakkındaki bilgilerini film ve animasyon tadında izleyecekler..

Ayrıca ziyaretçilerimiz; dünya üzerindeki buz kütlelerinin incelenmesi ile güneş sistemi içerisinde diğer buz kütleleri hakkında yeni bilgilere ulaşacaklar, zaman asansörü ile dünya üzerinden uzaya seyahat edecekler.
Örneğin; Satürn gezegenine gönderilen uzay araçları ile Satürn’ün halkaları ve uyduları hakkında ve Çikolata gezegeni ile uzay hakkında farklı yeni bilgilere ulaşacaklar.

Artık, Sancaktepe’de gökyüzü daha net görülecek
Bildiğiniz gibi günümüzde şehirleşmeden kaynaklanan ışık kirliliği yüzünden her geçen gün gökyüzünü kaybediyoruz. Bu olumsuz etkiden dolayı gökyüzünde çok az sayıda yıldız görünüyor ve insanlar, güzel bir gökyüzü görüntüsü için şehir merkezlerinden uzaklaşmak durumunda kalıyor.

İşte Planetaryumlar bu noktada çok işlevsel olarak insanları muhteşem gökyüzü ile buluşturuyor.
Gelen ziyaretçilere görsel anlamda etkileyici görüntüler sunabilen bir yapı arzediyor, insanların evrene olan ilgisini artırmakta ve gelenlere görsel bir ziyafet de sunuyor aynı zamanda…
Bunun yanında Planetaryumlar okulların eğitim sistemini destekleyici programlarla çocukların temel astronomi bilgisine etkin destek olacaktır.
14 Şubat 2014 Cuma /14:00
Eyüp Sultan Mahallesi, Ulubatlı Hasan Caddesi, No:1
Sancaktepe/İstanbul

YALOVA’NIN “TERMAL SARAYI” ŞİFA DAĞITIYOR



 Osmanlı’nın yıllar önce keşfettiği termal mucizenin başkenti Yalova’da sultanlara layık bir “termal saray” yükseliyor.Termal sağlık kaynakları denince akla ilk gelen şehirlerden biri olan Yalova’nın şifalı suları konfor ve saraylara layık lüks bir hizmetle birleşti…

 Yalova Thermal Palace, “Termal Mucize Projesi”yle hem sağlığa hem de konfora çağırıyor. Karaderili Şirketler Grubu,  Yalova’da 50.000 m² arazi üzerinde, 5.000 metrekare sağlık, spa&kür merkezi ve 2.200 yatak kapasiteli büyüleyici bir yatırımla, çok yakında üyeleri ve yeni ziyaretçilerinin karşısına çıkmayı planlıyor.

 Stüdyo 1, 2 ve 3 yatak odalı daireler olarak planlanan projede yer alacak fizik-tedavi ve rehabilitasyon merkezi, açık-kapalı yüzme  havuzları ve spor merkezlerinin yanı sıra, ailelere özel havuzlarıyla ve sosyal alanlarıyla da sizlere unutulmaz bir tatil yaşatmaya hazırlanıyor. Vereceği kusursuz ve kaliteli hizmetin yanı sıra, sarayları andıran muhteşem mimarisi ile de adından çok söz ettirecek Yalova Thermal Palace misafirlerini saray konforunda ağırlayacak.

Termal  sularıyla en zengin  doğal kaynaklara sahip olan Türkiye, Karaderili şirketler Grubu’nun Termal tesislerinin standardı ve hizmet kalitesi  göz kamaştıracak seviyededir. Her yıl, daha fazla doğal tedavi imkanı sunan tesisler sağlık ve konforu bir arada sunmaktadır.
www.karaderiligroup.com


11 Şubat 2014 Salı

SEVDİĞİNİZİ JW MARRIOTT ANKARA’NIN BİRBİRİNDEN ÖZEL SEVGİLİLER GÜNÜ ALTERNATİFLERİYLE ŞIMARTIN

Sevgililer Günü büyüsüne kendinizi teslim edin ve keyfini çıkarın. 14 Şubat Sevgililer Günü için birbirinden farklı alternatifler sunan JW MARRIOTT ANKARA, her zevke hitap eden programlarıyla misafirlerini ağırlamaya hazır.

Akşam Yemeğinden Canlı Müziğe, Konaklamadan Masaja Pek Çok Seçenek…
Sevgililer Gününde kaliteli, şık ve tabii ki romantik bir akşam geçirmek istiyorsanız JW Marriott Ankara’nın size sunduğu fırsatları değerlendirmeniz kaçınılmaz olacak.
Otelin ana restoranı Fires & Flavors’ta lezzeti sanata dönüştüren usta JW şeflerinin özenle hazırladığı 4 course’dan oluşan romantik bir akşam yemeğinin yanında sunulacak bir şişe şarap ve geceye renk katacak canlı müzik kutlamanıza eşlik ediyor olacak. (2 kişi için 299 TL). Romantik akşam yemeğinizden sonra dilerseniz 22. katta hizmet veren ve Ankara manzarasını önünüze seren Skye Vue Lounge & Terrace’ta Caz müziği eşliğinde gecenize devam edebilirsiniz. Sınırsız yabancı içki ve atıştırmalık lezzetlerle gecenize Skye Vue Lounge & Terrace’ta başlamak da diğer bir alternatif. (2 kişi 439 TL)

14 Şubat Sevgililer Gününde sizi ağırlamaya hazır bir diğer JW Marriott Ankara restoranı olan JW Steakhouse, dinlendirilmiş etin en iyi örneklerinin sunulduğu menüsüyle sizleri bekliyor.
A la Carte menüden seçeceğiniz birbirinden farklı alternatiflerle geceye lezzetli bir başlangıç yapabilirsiniz.

Konaklama Paketleri
Sevgililer Gününe özel farklı konaklama seçenekleri de sunan JW Marriott Ankara’nın hazırladığı jestler size ve sevgilinize romantik bir kutlama yaşatacak.
Sevgililer Gününe özel olarak oteldeki programlara katılan misafirlerine cazip konaklama fiyatı sunan JW Marriott Ankara’da keyifli bir 14 Şubat geçirmek kaçınılmaz. (2 kişi için 299 TL+KDV)
Konaklamanıza ek olarak, romantik akşam yemeğinizi odanızda almak isterseniz, size özel hazırlanan 3 course set menü, bir şişe şarap eşliğinde ve küçük süprizlerle gecenize renk katacak. (2 kişi için 499 TL+KDV). Ayrıca 14 Şubat Sevgililer Günü paket programlarıyla otelde konaklama alan misafirlere Karma Spa Wellness & Fitness’da masaj uygulamaları %20 indirimle sunuluyor. Hem kendinizi hem de sevdiğinizi şımartmanın en keyifli ve dinlendirici yolu Sevgililer Gününe özel fiyat avantajlarıyla JW Marriott Ankara‘da sizleri bekliyor.

Programlar İçin Rezervasyon Numarası: 0312 248 88 88