23 Kasım 2014 Pazar

ELAZIĞ “TURİZM VE KÜLTÜREL DEĞERLERİYLE KALKINACAK

YENİ ELAZIĞ KEŞFEDİLMEYİ BEKLİYOR


Elazığ’ın yöneticileri ve önde gelen isimleri, “Yeraltı Kaynakları”, “Su Ürünleri” ve “Turizm” ile Elazığ’ın kalkınacağı marka şehir olacağına inanıyor.Elazığ ilinin sosyal ve ekonomik gelişmesini sağlamak amacıyla oluşturulan Elazığ Kalkınma Kurultayı, yeraltı kaynakları, su ürünleri ve turizm sektörlerine odaklanarak belirlenen gelecek hedeflerinin açıklandığı tanıtım toplantısı Swissotel The Bosphorus İstanbul’da gerçekleştirdi.


Elazığ Valiliği, Elazığ Belediyesi, Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO), Fırat Kalkınma Ajansı ve Fırat Üniversitesi’nin ortak koordinasyonunda oluşturulan kurultayın tanıtım toplantısında Elazığ Valisi Ömer Faruk Koçak, Elazığ Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, ETSO Başkanı Ali Şekerdağ, Elazığ Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Ali Dumandağ, Elazığ STK Platformu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Şekerci ve Fırat Kalkınma Ajansı Genel Sekreter V. Mesut Öztop’un yanı sıra çok sayıda davetli de hazır bulundu.


Elazığ Kalkınma Kurultayı; ilin sosyal ve ekonomik durumunu tespit ederek, mevcut sorunları, çözüm önerilerini ve ilin potansiyel gelişim alanlarını belirlemeyip, 2023 ve 2050 yılları için hedeflerini ortaya koyarak hep birlikte Yeni Elazığ için adım atıyorlar.


Elazığ Valisi Ömer Faruk Koçak, Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası’nda Vali Ömer Faruk Koçak, Elazığ Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, Elazığ TSO Başkanı Ali Şekerdağ, Elazığ Sivil Toplum Platformu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Şekerci ile Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyeleri ve Yönetim Kurulu Üyelerinin katıldığı toplantıda açıklama yapan Vali Koçak, Elazığ  Valisi olarak bu zamana kadar yapılan çalışmalardan çok mutlu olduğunu belirterek, “Artık sonuç almaya doğru yaklaşıyoruz. Şehir kalkınırken tüm karar vericilerin bir arada olmasını istedik. Fırat Üniversitesi’nden Ahmet Şaşmaz yeraltı kaynakları, İsmail Aytaç Turizm, Nail Sağlam ise, su ürünleri komitelerinde yer alacak. Bilim dünyası ve profesyonel destekle metodolojiyi doğru koymak istedik. Yatırımcılar nezdinde, izlenebilir, takip edilebilir, belirsizliklerin az olduğu, uzun vadeli plan yapabilen bir şehir olarak görülmek istiyoruz” dedi.


Bu zamana kadar yapılan çalışmalardan çok mutlu olduğumu ifade etmeliyim. Bu il de göreve başlarken Elazığ’la ilgili ilk aldığım bilgilerde şunu söylemişlerdi “ Doğru hedefler konulduğunda, doğru şeyler söylendiğinde, Elazığ’ın işadamları, Elazığ halkı, herkes yani bütün Elazığlılar onun etrafında kenetlenmekte hiç zorluk çekmezler .” demişlerdi. Hakikaten bunu görüyorum. Elazığ’ da yaşayan insanların daha müreffeh, daha mutlu yaşamasını sağlayacak, herkesin hayatını daha da kolaylaştıracak bir çalışmayı halis niyetlerle iş adamından öğrencisine, her kesim ile beraberce yürütmeye gayret ediyoruz.


Elazığ gelişiyor, 568.000 nüfusa sahip olan bir ilde değişimi sağlamak, gelişmenin ivmesini artırmak kolay bir iş değildir. Önemli bir çalışma yapmak, hazırlık yapmak, iyi plan yapmak, bu planın uygulanmasını iyi takip etmek, hedef koymak önemlidir. Ne yaptığını ve yapacağını bilen insanların hedefe varması çok kolaydır. 29 Kasım’dan sonra hepimiz işimize koyulacağız. Herkesin ne yaptığını hep beraber izleyeceğiz.


Yapılan çalışma il seviyesinde kalkınmanın topyekûn nasıl gerçekleştirildiğinin ve aynı zaman da hesap verebilir bir yönetimin nasıl gerçekleştirildiğinin de önemli bir örneği olacak. Bu konu da yola çıkanlar, bizler ve burada hizmet eden bütün arkadaşlarımız kendimize güveniyoruz. Bu faaliyetleri gerçekleştirecek eylemleri hayata geçirecek olan bütün arkadaşlarıma da sonuna kadar güvendiğimi burada söylemek istiyorum. Onların konulan hedefleri gerçekleştireceklerine olan inancımı herkesin huzurunda paylaşmak istiyorum. Elazığ’ın kapasitesi, potansiyeli, enerjisi ve geçmişi çok daha iyi işler yapmaya müsait. Geçmişte bunu yapmışlar, bundan sonra da yapabilir. Şehirlerin, toplumların hayatında belli dönemler vardır. Heyecanın, beklentilerin ve enerjinin doruğa çıktığı dönemler vardır. Ben 29 Kasım’ın bu anlamda bütün dinamiklerimizin zirveye çıktığı ve şehrimizin kalkınması için beraber çalıştığı bir dönemin başlangıcı olmasını temenni ediyorum.


Elazığ Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, “4 bin yıllık tarihi ve kültürüyle bugüne gelmiş olan güzel Harput’un kadim kültürünün ekonomiye dönüşmesi için mücadele veriyoruz. Yerel yönetimler sadece yol ve kaldırım yapan bir anlayışla çalışmamalı, aynı zamanda şehirlerin kalkınmasını temin etmeli ve ekonomisini geliştirmeli. Bu açıdan şehrin bütün güçlerinin senkronize içinde çalışması, kalkınmanın olmazsa olmazıdır. Kalkınma şehirde yaşayan herkese hitap ediyorsa önemlidir. Mutlu insanların yaşadığı bir şehir oluşturmak istiyoruz” dedi. Birlik beraberlik içinde Elazığ kalkınarak “HUZUR” kenti olarak geleceğe emin adımlarla yürüyeceğiz. Elazığ’da kültür ve sanat herkesin hakkıdır. 1 milyon metrekare yeşil alan yapıyoruz. Rantın en yüksek olduğu yere ağaç dikiyoruz. 750 yıllık tarihi Çınar ağacımızın İstanbul’dan gelen profesyonel ekip tarafından hasarlı bölümleri tedavi edildi. Şimdi 750 yıllık Çınar yeşillendi, bu bizim çevreye verdiğimiz bir değerdir dedi.


Elazığ’ın geleceği kendi elindedir. Keşfedilmeyi bekleyen bir Elmas gibidir. Elazığ, turizm ile kalkınacak buna inanıyoruz.  Gelişim için tek pencere, tek noktadan bakıyoruz. Kalkınma şehrin tamamına hitap ediyorsa bir anlam kazanır. Biz karma bir grupla her köşesinden tutarak Elazığ’ ı hak ettiği yere taşıyacağız. Hazar Baba Kayak Merkezi, Dünya’da iki gölü bir arada görebildiğiniz tek kayak merkezidir. Kayak yaparken gölün içine doğru ilerliyorsunuz. Kayak Merkezi’nin bir tarafı Hazar Gölü, diğer tarafı ise Keban Gölü. Böyle bir güzellik sadece Elazığ’da bulunuyor.  Burada bir eksiğimiz daha ortaya çıktı. Tanıtım yaparken profesyonel bir ajans ile çalışılmalı. Bunun eksikliğini yaşıyoruz ve en yakın zamanda bir Halkla İlişkiler firması ile çalışmaya başlayacağız dedi.


Elazığ Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Ali Dumandağ, “Hep birlikte mücadele ettiğimiz için sonuca daha hızlı ulaşacağız. Her kurumdan ve alandan görüş alarak bugün çalışmalarımızı birlikte yürütüyoruz. Geçmişte hatalarımız oldu, ders aldık şimdi birlik içindeyiz. Bu konuyu kendimize dert edindik. Elazığ yatırım yapılacak ve para kazanılabilecek bir kenttir. Yatırım yapacak kişinin önündeki engelleri birlikte kaldıracağız. Gerekirse ayağına kadar gideceğiz. Bizim tüm yatırımlarımız Elazığ’da ve bundan sonra da böyle olmaya devam edecek” şeklinde konuştu.



Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Şekerdağ, “Elazığ kalkınacaksa, lobi marifetiyle bunu harekete geçirmek gerekiyor. Şehrin yöneticileri ve Lobi Çalıştayı’nı harekete geçirebilirsek Elazığ’ın gelişmişliğini tamamlayıp muhatap şehirlerle aradaki makası kapatabiliriz. Çünkü dünya çok hızlı gelişiyor” dedi.


Elazığ STK Platformu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Şekerci ise şehir olarak belli bir hedefe kilitlendiklerini Elazığ’ın kültürel ve siyaset yönünden güçlü organizasyonlara sahip bir şehir olduğunu açıklarken, Elazığlı kadın dernekleriyle de iş birliği içinde çalışıyoruz. Elazığ geleceği için faydası olacak her projenin içinde yer alacaklarını ifade etti.


ARGE Danışmanı Burak Erşahin, “İlin ekonomik ve sosyal gelişimini sağlamak, kamu-özel tüm kurumların birlikte ve aynı hedefe doğru çalışmalarını sağlayacak ortam oluşturmak, il içinde ortak iş yapabilme yetkinliğini güçlendirmek, yatırımcılara güven veren, öngörülebilir ve ulaşacağı nokta tanımlı, yatırımcı dostu il olmayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.


“Bu projede çalışmaktan keyif alıyoruz. Karma gruplarca geniş katılımlı bir uyum ile herkesi işin içine katarak uygulama potansiyelini arttıran bir çalışma izleniyor. Halka da ciddi bir bilgilendirme yapmak lazım. Herkesi aynı noktaya getirecek çalışmalar yapıyoruz. Elazığ’ın daha hızlı kalkınabildiğini ve ortak çabanın sonuç getirdiğini görmek herşeyden daha önemli. Esas iş bundan sonra başlıyor” şeklinde konuştu.

21 Kasım 2014 Cuma

TÜRK İŞ DÜNYASININ “MÜKEMMELLİK” ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU



Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Kategorisi’nde Türkiye Mükemmellik Büyük Ödülü’nü “Method Research Company” kazandı. Türkiye Mükemmellik Ödülleri’ni ise 5 kurum paylaştı.  Türkiye Kalite Derneği (KalDer) ve TÜSİAD tarafından bu yıl 22.’incisi düzenlenen “Türkiye Mükemmellik Ödül” töreninde, ödüllere başvuran kurum ve kuruluşlar arasından Türkiye Mükemmellik Ödüllerini ise, Anadolu Üniversitesi Mühendislik Fakültesi,  Coca Cola İçecek Bursa Fabrikası, Damla Doğal Kaynak Suyu, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü kazandı.

Bu yıl “Mükemmeli Yaşamak” teması ile yola çıkan 23. Kalite Kongresi’nin ikinci günü gerçekleştirilen Türkiye Mükemmellik Ödülleri bugün sahiplerini buldu. Türkiye Mükemmellik Ödülü’nün kurumlara sağladığı katma değer ve faydadan güç alan KalDer, küreselleşen dünyanın artan rekabet süreçlerine kurumları adapte edebilmek, onların adaptasyon süreçlerindeki tüm iniş ve çıkışlarda dengeyi bulmalarını sağlamak ve mükemmeli yaşama hedeflerini gerçekleştirmeleri amacıyla kuruluşların farklılaşmaları yönünde onlara öncelik sağlıyor ve yol haritası sunuyor.

Türkiye Mükemmellik Ödülü, toplam kalite uygulamalarında kuruluşlara referans olmanın yanı sıra ulusal, bölgesel ve küresel pazarlarda da rakiplerinin farklılaşması amacıyla yol gösteriyor.

Bu doğrultuda, Mükemmellik Ödülleri, kurum ve kuruluşların yönetsel yeterlilikleri ile ürün ve hizmetlerini sunmada ulaştıkları kalite ve mükemmellik düzeyini ölçen, kalite kültürünün bir yaşam biçimi olarak yaygınlaşmasına önemli katkı sağlayan, mükemmelliği özendiren ve ödüllendiren süreçler olarak nitelendiriliyor.

Türkiye Mükemmellik Ödülü’nün, yönetim kalitesi alanında Türkiye’nin en büyük ve itibarlı kalite etkinliği olduğunu belirten Kalite Ödülü Yürütme Kurulu Başkanı; Prof. Dr. Mehmet Durman Türkiye Mükemmellik Ödülü’nün en önemli unsurlarından birisinin, KalDer’in tüm ödül süreçlerini, Avrupa’da EFQM tarafından yürütülen Kalite Ödülleri ile aynı kapsam ve içerikte sürdürmesi olduğunu belirtti.

Mehmet Durman, KalDer’in ve Türkiye Mükemmellik Ödülleri’nin Türkiye’deki kalite kültürünün artmasında ve toplam kalite yönetim felsefesinin yaygınlaşmasında önemli rol oynadığını ifade ederek şunları söyledi: “Ülkemizde kalite kültürünün artmasında ve toplam kalite yönetim felsefesinin yaygınlaşmasında Türkiye Mükemmellik Ödülleri önemli rol oynamaktadır. Türkiye Mükemmellik Ödülü sürecine, 22 yıl içerisinde 263 kuruluş başvurmuş ve 47 Türkiye Mükemmellik Ödülü, 28 Türkiye Mükemmellik Büyük Ödülü, 6 Türkiye Mükemmellikte Süreklilik Ödülü olmak üzere toplam 81 ödül verilmiştir.”

Kalite Kongresi’nin ikinci günü…
23.Kalite Kongresi’nin ikinci gününde gerçekleşen özel oturumda konuşmacı olarak yer alan Orkestra Şefi ve Yönetim Danışmanı Itay Talgam, kurumlara liderlik eden kişilerin yönetim süreçlerini doğru yönetebilmeleri için adeta bir orkestra şefi gibi yönetmeleri gerektiğini ifade etti. Bu kapsamda, yönetim süreçlerinde stratejik davranabilmenin ve verimli olabilmenin tüyolarını konuklarla paylaştı. Itay Talgam, dünyaca ünlü orkestra şeflerinden örnek vererek sunduğu video çekimleriyle izleyicilere yönetim modellerine dair karşılaştırmalı örnekler verdi. Bir ekip liderinin adeta bir orkestra şefi gibi, ekibini yönetirken merkezde olması gerektiğini, bu süreçte onlarla uyum içerisinde çalışarak ve onlara fırsat vererek yenilikleri, kaliteli hizmeti ve ürünü oluşturabilmelerinin önünü açacağını ifade etti. Her liderin farklı yönetim şekilleri olduğunu dile getiren Talgam, önemli olan ekipteki çalışanların bir işi yürütürken, o işe yorum katabilmelerine imkan veren ve onlara güvenen liderler ile çalışmalarının önemine değindi. Son olarak kontrol merkezli davranarak insanı yönetmeye odaklı değil, iş süreçlerini ekibi de işe dahil ederek yöneten liderlerin, kaliteyi ve mükemmeli yaşayabileceklerinin ve yaşatabileceklerinin altını çizdi.    

Diğer bir özel oturumda konuşmacı olan Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mustafa Boydak ve Sanko Holding Onursal Başkanı Abdülkadir Konukoğlu, mükemmeli yaşamayı amaçlayan Türk markalarının kaliteyi ve mükemmeli ancak sürdürülebilir markalar ve hizmetler sundukları sürece yakalayabileceklerinin altını çizdi.

Ödül Süreci
Bu yıl toplam 7 kurum ve kuruluş Türkiye Mükemmellik Ödülü’ne başvurdu. Kurumların üçü “İşletmeler” kategorisinde, dördü ise “Kamu Yönetimi ve Kamu Hizmetleri” kategorisinde yer aldı. Ödül sürecinde toplam 74 değerlendirici görev alırken, Haziran ve Eylül aylarında yapılan masa başı değerlendirmeleri sonucunda söz konusu kuruluşların tamamı saha ziyaretine kalmaya hak kazandı. Ekim ayında tamamlanan saha ziyaretleri sonucunda değerlendiricilerden gelen bilgiler Türkiye Mükemmellik Ödülü Yürütme Kurulu tarafından incelenerek finalistlik hakkını elde eden kuruluşlar belirlendi. Bu yıl 6 kuruluş “finalist” olma başarısını gösterdi.

Başarılı Oyuncu Ezgi Mola Moskova’da Üniversite’ye Gidiyor



Türkiye sinemasının sanatsal, sektörel ve akademik yönünün güçlendirmesi, dünya akademi literatürüne girerek kalıcı hale gelmesi ve orta vadede sinema temelli bir Think Tank oluşturulması amacıyla bu yıl ilki düzenlenen Türkiye Sineması Dünya Akademik Buluşmaları Moskova’da düzenlenirken; başarılı oyuncu Ezgi Mola da öğrencilerle buluşacak.

“Akademik Buluşmalar” çerçevesinde Türkiye sinemasından seçilen üç film, Moskova’da “VGIK 34. Uluslararası Öğrenci Festivali” kapsamında halka açık ve ücretsiz olarak gösterilirken seçilen filmlerin yapımcı, yönetmen ve oyuncuları VGIK akademisyenleri, öğrencileri ve sektör çalışanlarıyla bir araya gelecek.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından da desteklenen proje, İstanbul Üniversitesi, İletişim Fakültesi ve Sokurov ve Tarkovsky gibi ünlü mezunları olan All-Russian State University of Cinematography (VGIK) arasındaki işbirliği ile EDGE Yapım tarafından Elif Dağdeviren’in direktörlüğünde gerçekleşiyor.

Proje için Türkiye sinemasını birbirinden farklı türlerde temsil etmek üzere “Bir Zamanlar Anadolu’da”, aynı zamanda Rusya permier’ini yapacak olan “Kuzu” ve “Patron Mutlu Son İstiyor” filmleri ile birlikte Yapımcı Zeynep Özbatur Atakan, Yönetmen Kutluğ Ataman ve oyuncu Ezgi Mola da Moskova’da olacak.

Ezgi Mola; Elif Dağdeviren’in moderatörlüğünde yapılacak olan “Farklı Bakışlardan Türkiye Sineması” panelinde Kutluğ Ataman ve Zeynep Özbatur Atakan ile beraber dünyanın çeşitli ülkelerinden sinema eğitimi almak için Rusya’ya gelen öğrencilerin sorularını yanıtlayacak.

“DÜNYA DEVLERİ CANNES’DA TÜRKİYE YATIRIM ORTAMINI TARTIŞTI!”


Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği  (AYD) ve MAPIC Fuarı Türkiye Temsilcisi Alkaş’ın birlikte organize ettiği, açılış konuşmasını TCMaliye Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur’un gerçekleştirdiği "Türkiye’ye Doğrudan Yatırım Potansiyeli" adlı panel, bugün sabah saatlerinde fuar alanı içinde yer alan Champs-Elysees salonunda gerçekleştirildi. Bir gün önce Alışveriş Merkezleri Yatırımcıları Derneği’nce MajesticBarriereHotel’de düzenlenen akşam yemeğinde ise; uluslararası yatırımcılar, Türk yatırımcı ve perakendeciler bir araya gelme fırsatı buldu.


Fransa – Cannes’dagerçekleşen ve yarın sonlanacak dünyanın en büyük gayrimenkul ve perakende buluşması MAPIC 2014, bugün Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) ve MAPIC Fuarı Türkiye Temsilcisi Alkaş’ın birlikte organize ettiği "Türkiye’ye Doğrudan Yatırım Potansiyeli" adlı panele ev sahipliği yaptı. Açılış konuşmasını TC Maliye Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur’un gerçekleştirdiğipanelin moderatörlüğünüise; Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği Başkanı Hulusi Belgü yaptı.Panelde “MULTI CEO – JaapBlokhuis, Corio NV CEO - GerardGroener ve TC Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Daire Başkanı Arda Ermut konuşmacı olarak yer aldı.


TC Maliye Bakan Yardımcısı Abdullah ErdemCantimuroturum konuşmasında; Avro bölgesinde krizin ve istihdam probleminin halen devam ettiğini, Türkiye’nin ise gerçekleştirdiği yapısal reformlarla  krizlere karşı çok daha dayanıklı bir ülke haline geldiğini ifade etti. Konuşmasında; kriz sürecinde özel sektöre verilen desteklerin önemine dikkat çeken Cantimur, 6 bölgede yatırımcıların kurumlar vergilerinin %2’ye kadar düşürüldüğünü, istihdamı arttırmak amacıyla sigorta prim desteği verildiğini de sözlerine ekledi. Türkiye’nin birçok ülke için model bir ülke olduğunu belirtenCantimur, Türk insanın müteşebbis ruhunun krizlerin atlatılmasında etkili olduğunun da altını çizdi.

TC Maliye Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur’un ardından söz alan Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkan Yardımcısı Arda Ermutise özellikle son 11 yılda Türkiye’de yaşanan büyük değişime vurgu yaparak Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’nın faaliyetleri ile ilgili bilgiler verdi.  Türkiye Ekonomisine ait rakamları katılımcılarla da paylaşan Ermut, 2002’ye kadar siyasi iktidarların ortalama ömürlerinin 17 ay olduğunu dikkat çekti ve Ak Parti iktidarının 140 aydır devam ettiğini belirterek siyasi istikrarın önemini vurguladı.
AYD Başkanı Hulusi Belgümoderatörlüğünde gerçekleştiren "Türkiye’ye Doğrudan Yatırım Potansiyeli" konulu panelde “MULTI CEO’su JaapBlokhuis veCorio NV CEO’su GerardGroenerde, Türkiye’de yatırım yapmış olmaktan duydukları memnuniyeti ve bundan sonra da sektörün gelişmesine engel olabilecek yasal düzenlemelerin olmaması halinde yatırımlarına devam etmek istediklerini ifade ettiler.Her iki panelistte Türkiye’nin tüm Avrupa ülkelerinden çok daha büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirterek, Türkiye’nin genç nüfusuna da özellikle dikkat çektiler…
AYD’nin düzenlediği akşam yemeğine uluslararası firmaların ilgisi yoğundu.

MajesticBarriereHotel’deAlışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD)  düzenlediği akşam yemeğinde ise; uluslararası yatırımcılar ile Türk yatırımcı ve perakendeciler bir araya geldi. Yaklaşık 300 kişinin bir araya geldiği akşam yemeğine uluslararası birçok firmanın temsilcisi ve basın mensupları da katıldı. Yemek, Alışveriş Merkezleri Yatırımcıları Derneği Başkanı Hulusi Belgü’nün, misafirlere AYD ve Türk perakende sektörüyle ilgili bilgiler verdiği hoşgeldiniz konuşmasıyla başladı. Başkan Belgü sonrasında söz alan TC Maliye Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimurgecede yaptığı konuşmasında özellikle son yıllarda Türkiye’de yaşanan büyük değişime vurgu yaparak, Türkiye’nin daha stabil ve krizlere çok daha dayanıklı bir ülke haline geldiğini belirtti.

GERMANWINGS ANKARA UÇUŞLARINA BAŞLIYOR



Yepyeni konseptiyle yolcularına düşük maliyetlerle yüksek kalite sunan Germanwings uçuş ağını genişletmeye devam ediyor. Germanwings 2015 yaz tarifesine yeni bir destinasyon daha ekliyor. Yolcularına her zaman yüksek kalite sunmayı hedefleyen Germanwings, yaz tarifesi kapsamında 28 Mart tarihinden itibaren Ankara’dan Dortmund’a Cumartesi günleri haftada bir kere olmak üzere uçuş düzenleyecek.


Almanya'nın Ruhr bölgesinde bulunan Dortmund, bulunduğu eyalette sahip olduğu geniş yeşil alanlar nedeniyle "yeşil metropol" olarak bilinmekte olup ülkenin en büyük yedinci şehridir.

Çağrı Merkezi: +44(0)8717029985

AFYON’UN TERMAL SULARINA YABANCI TURİST İLGİSİ ARTIYOR

TERMAL TURİZME YEPYENİ BİR ANLAYIŞ

Termal ile lüksü buluşturarak termal turizme yepyeni bir anlayış kazandıran NG Afyon Wellness & Convention, şifalı termal suları ve 9500 metrekarelik spa merkezi ile son dönemde özellikle Alman turistlerden büyük ilgi görüyor. NG Hotels İcra Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür, Almanya’dan konukların NG Afyon’a gösterdikleri ilginin kendileri için çok önemli olduğunu belirterek “Özellikle Almanya’daki Baden-Baden bölgesi, termal kürleriyle ünlü bir yer. Buradan turist ağırlamak bizim için çok heyecan verici. Sonuçta Avrupa’daki tesisler daha eski ve çoğu tarihi alanlarda olduğu için yenilenme olanakları da yok. Dolayısıyla NG Afyon’da her türlü imkanı bulabilecekleri termal alanlar, yabancı turistlerin de dikkatini çekiyor” dedi.Termal ile lüksü buluşturarak termal turizme yepyeni bir anlayış kazandıran NG Afyon Wellness & Convention’a yabancı turist ilgisi giderek artıyor. Termal turizmin Türkiye’deki başkenti Afyonkarahisar’ın en lüks termal oteli olan NG Afyon, şifalı termal suları ve 9500 metrekarelik spa merkezi ile son dönemde özellikle Alman turistlerden büyük ilgi görüyor.


NG Hotels İcra Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür, Almanya’dan konukların NG Afyon’a gösterdikleri ilginin kendileri için çok önemli olduğunu belirterek “Özellikle Almanya’daki Baden-Baden bölgesi, termal kürleriyle ünlü bir yer. Buradan turist ağırlamak bizim için çok heyecan verici. Sonuçta Avrupa’daki tesisler daha eski ve çoğu tarihi alanlarda olduğu için yenilenme olanakları da yok. Dolayısıyla NG Afyon’da her türlü imkanı bulabilecekleri termal alanlar, yabancı turistlerin de dikkatini çekiyor. Yurtdışından gelen tur operatörleri, böyle bir tesisin Avrupa’da bile bulunmadığını belirtiyor” dedi.

Güney Koreli ve Belçikalı turistler de Afyon’u tercih ediyor
Yurtdışında Türkiye denildiğinde ilk olarak akla deniz, kum ve güneşin geldiğini kaydeden Hediye Güral Gür, şöyle konuştu: “Öte yandan termal turizm Türkiye’nin turizm ürünlerini çeşitlendirmesi ve yurtdışından Türkiye’ye turist hareketinin on iki aya yayılması açısından önemli fırsatlar yaratmakta. Ülkemiz termal kaynakların zenginliği açısından dünyada yedinci, Avrupa’da ise birinci sırada yer alıyor. Afyonkarahisar da termal turizm açısından çok özel bir bölge. Otelimiz, kısa sürede dünyanın farklı ülkelerinden turistlerin tercih ettiği bir tesis haline geldi. Özellikle Güney Kore, Almanya ve Belçika’dan gelen gruplar, kültür gezisi yapmak ve termal keyfini yaşamak için tur programlarına otelimizi de dahil ediyorlar.”

KEZBAN LEZZETLERİYLE SEVENLERİNİN KALBİNDE TAHT KURDU

KEZBAN İSTANBUL’DA 


Akın Restoran’ın gözdesi Kezban, kısa sürede sevenlerinin kalbinde taht kurdu.“Akın Restoran” menüsü, kent yaşamından sıkılmış ve pastoral lezzetleri özleyen İstanbulluların gözdesi oldu.


“Akın Restoran” rahat ve samimi dekore edilmiş köy kahvesi konseptini temel alan dekorasyonuyla, sizi sabah kahvaltısından, öğle yemeğine, akşam arkadaşlarınızla keyifle sohbet edebileceğiniz, lezzetli sofralarda ağırlıyor. Menüsünün en önemli detayı olan organik ürünler; Datça, Kastamonu, Antep, Rize ve Sakarya gibi Türkiye’nin özel yörelerinden özenle seçilip, müdavimleriyle buluşuyor.


Akın Restoran”ın menüsünde yer alan Kezban Kavurma ve Kezban Izgara hem yapılışları hem de lezzetleriyle organik lezzet avcılarının favorisi haline geldi.


Kastamonu’dan özenle seçilen köy tavukları ve Rize’den gelen tereyağıyla yapılan özel sosla, bakır sahanda Kezban Kavurma olarak karşımıza gelirken, kömür ızgarada baharatlar eşliğinde, piliç göğüs ve pirzola şeklinde Kezban Izgara olarak servis ediliyor.

“Akın Restoran” her gün 09.00-00.00 arası sizleri farklı lezzet
deneyimleri yaşamaya davet ediyor…


Tersane Cad. No:120/A Şişhane – İstanbul  |  0212 256 0007



Güngör Ottoman Palace Termal Otel’ de Safiye Soyman & Faik Öztürk ile Bol Kahkahalı Dakikalar



Ottoman  Palace  her  özel  günde  olduğu  gibi  2015  yılına  gireceğimiz  bu  özel yılbaşı  gecesinde  de  süper  bir  gala  Düzenliyor.

Safiye  Soyman  &  Faik  Öztürk  Çifti  Kimdir  ?
Safiye  Soyman; İlk  abümünü  1980  yılında  ‘’  Aşk  Olsun  Sana  ’’  adı  ile  çıkarmıştır.  sanatçının  14  albümü  bulunmaktadır.  Son  albümünü  2012  yılında  ‘’  Alaturka  Şarkılar  &  Olmaz  Olsun  İstanbul  ‘’  adıyla  çıkarmıştır.  Güzel sesi  ve  Sanatçı  kimliği  ile  tanınan  sanatçı,  bunların  yanı  sıra  neşeli  kahkahası  ve  eşi  Faik  Öztürk  ile  çıktıkları televizyon  programlarında  ki  sempatik  ve  samimi  çekişmeleri  ile  tanınır.

Faik   Öztürk;  13  Nisan  1962   tarihinde  Elazığ Ağın’da doğmuştur.  “  Gönül  Türküleri  ”  adlı  bir  de  albümü  bulunmaktadır.  Öztürk,  bu  albümden  elde  ettiği  geliri  şehit  ailelerine  armağan  etmiştir.  Çıktığı  televizyon programlarından  kazandığı  paralar  ile  de  burs  verip  21  çocuk  okutmaktadır.  1999  yılından  beri  şarkıcı  Safiye Soyman  ile  beraber  yaşamaktadır.

Güngör  Ottoman  Palace  Thermal  Otel  Neresidir  ?
Antakya ;  sihirli  bir  kapıdan  girilen  mistik  ve  büyülü  bir  coğrafyanın  parçasıdır.  Bu  sihirli  kapıdan geçtiğinizde  şehrin  mistik  yapısının  içinde  Antakya’  nın  güzel  tarihine  yakışır  ilk  ve  tek  5  yıldızlı konaklama  ve  kongre  merkezi  olan  Güngör  Ottoman  Palace  Thermal  Otel  ihtişamı  ve  şifalı  suyu  ile sağlık,  tatil  ve  kongre  turizmine  hizmet  veren  önemli  bir konaklama  tesisidir.  2  adet  kral  dairesi,  24 adet  suit  oda,  226  adet  standart  oda  ile  60  kişiden  1600  kişiye  kadar  aynı  anda  farklı  mekanlarda akademik  kongre  ve  sempozyumlar  gerçekleştirebilir.  Bu  noktada  11  adet  çok  amaçlı  salonlarımız  rahatlıkla  kullanabilir.

Yılbaşı Balosu ;
2014  yılının  son  günü  31  Aralık  2014  tarihinde  Güngör  Ottoman  Palace  Thermal  Otel,  1500  kişilik Lalezar  Salonunda  gerçekleşecek   Yılbaşı  gecesinde  limitsiz  yerli  içki,  meşrubatlar  ve  özel  Yılbaşı mönüsü   ile  Grup  Meşk  ve  eğlenceli  çift  Safiye  Soyman  &  Faik  Öztürk  ile  sizlerle  olacaktır.  Gala  dış katılım  ücreti  kişi  başı  250  TL  olarak  belirlenmiştir.  Katılımınızı  bekler  sizleri  bu  güzel  gecede otelimizde  görmekten  mutluluk  duyarız.

HYPNOS DESIGN HOTEL’E ORTADOĞU’NUN EN İYİ ŞEHİR BUTİK OTEL ÖDÜLÜ



İstanbul’un en özel butik otellerinden biri olan ve her bir odası ile özel olarak tasarlanan Hypnos Design Hotel , dünyanın en saygın otelcilik ödüllerinden olan World Boutique Hotel Awards tarafından Orta Doğu bölgesindeki En iyi Şehir Butik Oteli ödülünü aldı. Londra’da 12 Kasım Çarşamba günü görkemli bir açılış ile gerçekleşen ödül töreninde 2014 yılının en iyi butik otelleri belirlendi. Bir çok uluslararası otel zincirinin de yarıştığı yarışmada; İstanbul’dan üç otel kısa listede yer aldı. Hypnos Design Hotel İstanbul, gerek Türkiye, gerek tüm Orta Doğu ülkelerini kapsayan kısa listede; onlarca otel arasından; iç mekan tasarımı, ön plana çıkan mimarisi ve sahip olduğu sıra dışı konsepti ile  ‘’En İyi Şehir Butik Oteli’’ ödülünün sahibi oldu. Endonezya’dan Hollanda’ya onlarca ülkenin otellerinin katılım gösterdiği yarışmada elliye yakın ödül, fark yaratan otellere sunuldu.


Görkemli bir ödül töreni ile açıklanan oteller, kendi alanlarında tasarım, estetik bütünlüğü, mimari üstünlük, servis ve misafir memnuniyeti gibi kriterler ile; mimar, iç mimar, tasarımcılardan oluşan bağımsız bir jüri tarafından değerlendiriliyor. World Boutique Hotel Awards tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen ödül törenleri, ülkelerin en özel tatil duraklarını da belirleyen, en önemli ödül törenlerinden biri olma özelliğini de taşıyor. Hypnos; İstanbul’un tarihi yarımadasının merkezinde Roma İmparatorluğu’nun “Hipodromu”, Osmanlı İmparatorluğu’nun “At Meydanı”, Türkiye’nin “Sultan Ahmet Meydanı’nda tarihin, sıra dışı bir zamanın aktığı yerde bulunan Hypnos Design Hotel İstanbul, ziyaretçilerini İstanbul’un tam kalbine davet ediyor. Şehrin merkezinden tüm tarihi ve kültürel mekanlara olan yakınlığı ile bilinen Hypnos Design Hotel İstanbul; her iki kıtayı birleştiren mega şehrin eşsiz güzelliği, dinamizmi ve canlılığı ile buluşan bir rüyanın parçası olmayı hedefliyor.


Konsept mimarisi, seçkin ve farklı dekorasyonu ile Hypnos Design Hotel İstanbul, VIP hizmet anlayışı ile birlikte birbirinden farklı olarak tasarlanan odaları, modern ve sağlıklı özel mutfağı ile şehrin içinde özel bir dinlenme durağı… Hypnos Design Hotel İstanbul'un kişiye özel hizmet anlayışı ve kalitesinin yanı sıra özel olarak ayrı konseptler de tasarlanan 11 odası bulunuyor. Nostaljik şiirlerle bezenmiş duvarları, sinematografik vintage afişleri, renklerin dansıyla birleşen çingene atmosferi, arabesk görünümler ve objeleri, hem seksi, hem gösterişli, hem de modern ve asil tasarımlardan oluşan odalar, sıra dışı bir yolculuğa davet ediyor.


TURİZMCİLER TÜRKİYE OTELCİLİK ZİRVESİ’NDE BİR ARAYA GELİYOR

TURİZMCİLER DEV ZİRVEDE BULUŞUYOR
Otelcilik ve ağırlama sektörü, TUROB tarafından, 27-28 Kasım tarihlerinde düzenlenecek olan Türkiye Otelcilik Zirvesi’nde bir araya gelecek. Turizmciler Kasım ayı sonunda düzenlenecek olan, dev zirvede bir araya geliyor. Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği’nin (TUROB) girişimiyle organize edilen ‘Türkiye Otelcilik Zirvesi’, 27-28 Kasım 2014 tarihlerinde Hilton İstanbul Bosphorus’ta gerçekleştirilecek. Bu yıl ilk kez düzenlenecek olan Türkiye Otelcilik Zirvesi’ne Türkiye'nin dört bir yanından katılım sağlanırken, zirve; sektör profesyonelleri, şirket yönetim kurulu üyeleri, CEO ve yöneticilerin bir araya geldiği ve yeni işbirliği fırsatlarının değerlendirildiği bir platform olacak.


SON TRENDLER KONUŞULACAK
Zirvenin konuşmacıları arasında ise önemli isimler yer alıyor. Almanya Otelcileri Birliği CEO'su Markus Luthe, online pazarlamada dijital rekabetin püf noktalarına değinirken, katılımcılara yeni tüyolar verecek. Bu bölümü, uluslaraarası analiz şirketi STR Globalin İş Geliştirme Direktörü Thomas Emanuel, rekabet koşullarının yönetimi ve performans analizinin işletmeye faydalarını değerlendireceği bölüm destekleyecek.

KOTİL DE KATILIYOR
Son dönemde büyük atılımıyla dikkat çeken Türk Hava Yolları’nın (THY) Genel Müdürü Doç. Dr. Temel Kotil de havacılık sektörüne yönelik global ve Türkiye düzeyinde geleceği ve son gelişmeleri aktaracak. Global Ekonomi ve Türkiye Ekonomisinin bugünü ve geleceği ise alanının lideri Deloitte tarafından Prof. Dr. Ümit Özlale'nin katkılarıyla tartışılacak. Tüm dünyanın önceliği olan sürdürülebilirlik ise ECOLAB Global Sürdürülebilirlik Lideri Doç. Dr. Rajan tarafından farklı bakış açıları ile değerlendirilecek.

RESTORANCILAR FİYATLARI TARTIŞACAK
Zirve turizmin en önemli ayaklarından gastronomi konusunda da ilginç tartışmalara sahne olacak. İşin uzmanlarının yer alacağı zirvede yiyecek-içecek sektörünün rol modelleri Kaya Demirer, Mehmet Gürs, Barış Tansever, Rıza Büyükuğur, Ergün Yücebıyık gibi isimler, ülkemizde sektörün zayıf ve güçlü yanlarını, başarıya giden süreci paylaşacak.


İŞ FIRSATLARI YARATILACAK
Zirveyle ilgili bir değerlendirmede bulunan TUROB Başkanı Timur Bayındır, etkinliğin gerçek anlamda sektöre var olandan öte, geleceğe ilişkin öngörü sağlayabilmek ve yol gösterici olmayı hedefleyen, yeni şeyler duymak isteyen tüm profesyonellere kapılarını açtığını ifade etti. Bayındır, katılımcıların zirve ile önemli ipuçları yakalayacağını ve planlamalarına değer katacağını belirtti. Bayındır, şunları söyledi:  “Günümüz koşullarında tüm taraflar karlılık ve verimlilik için kendi kriterlerini oluşturuyorlar. İş ortaklığı ise doğru diyalog ve güven üzerine kurulursa uzun vadeli ve başarılı oluyor. Günümüzün hızlı iş yaşamında, bu ilkeyi uygulamak giderek zorlaşıyor. İşte tam bu noktada, zirvenin önemli amaçlarından biri de bu network  platformunu sağlayarak, yeni vizyonlar ve iş fırsatları yaratmaktır.”

RODOLF VAN NUNEN TÜRKİYE’DE İLK RESTORANINI AÇTI


KARAKÖY’ÜN EN YENİ LEZZET DURAĞI “RODOLF”
Dünyaca ünlü şef Rudolf Van Nunen, 22 yıldır aşina olduğu Türkiye’de ilk restoranını açtı. Morgans Grup’un en yeni oteli 10 Karaköy, A Morgans Original’in içerisinde konumlanan Rudolf, Akdeniz ve dünya mutfağından örneklere yer veriyor. "Rudolf", duyguların hayat bulduğu, ruhunuzun yenilendiği, günün tamamında her öğüne tat ve duygu katmaya kendini adamış bir mekandır" diyen başarılı şef Rudolf Van Nunen, mutfak serüvenine kendi restoran konseptinde devam edecek…


Fransız, Hollanda, Alman, İngiliz, Türk, Endonezya, Thai  ve Cajun mutfakları konusunda büyük deneyimlere sahip olan ve birçok ödül ve madalya ile taçlandırılan dünyaca ünlü şef Rudolf Van Nunen, İstanbul'da adını verdiği ilk restoranını Kasım ayında açtı. 22 yıldır Türkiye’de yaşayan ve Türk damak tadına ilişkin tüm detaylara hakim olan Rudolf Van Nunen 62 kişi kapasiteli restoran ve 20 kişilik terasında Slow Food konsepti ile hizmet veriyor. Doğallık ve lezzetin ön planda olduğu menüsüyle beğeni toplayan Rudolf, modern iç dekorasyonuyla da dikkat çekiyor.


Ekosistemlerin özelliklerini korumayı teşvik eden bir hareket olan Slow Food konsepti ile hizmet veren mekan, doğanın gizemli ve lezzetli ürünlerini misafirlerine en iyi şekilde yansıtıyor. Restoran menüsünü her 3 ayda bir mevsimsel olarak değiştirecek olan deneyimli şef Rudolf Van Nunen, mutfağa verdiği önemi kendi restoranında her fırsatta gözler önüne seriyor. Ev yapımı ekmek ve pastalar, yöresel peynirler gibi daha birçok lezzet, doğallığı simgeleyen Rudolf’ta misafirleri tazeliyor. Uzun çalışmalar sonucu oluşturulan geniş şarap kavıyla da adından söz ettiren mekanda “Riedel” odasında uluslararası ödüllü şaraplar bulunuyor. Restoran her gün saat 07.00-23.00 saatleri arasında hizmet veriyor.


Karaköy’ün keyif dolu terası!
Otelin teras katında konumlanan Sky Terrace ise panoramik İstanbul ve Boğaz manzarası eşliğinde içkisini yudumlamak isteyenlere hitap ediyor. İş çıkışı, yükselen değer Karaköy’ün merkezinde dinlenmek ve keyif yapmak isteyenler,DJ eşliğinde eğlence imkanı da sunan Sky Terrace’da buluşuyor. Mekan saat 16:00’dan 01:00’e kadar hizmet veriyor.


ETSTUR 2014- 2015 ERKEN REZERVASYON DÖNEMİNİ BAŞLATTI



Mehmet Ersoy, “2014 seçim dönemini başarıyla atlattık. 2014’de 740.000 misafiri seyahat ettirdik.” dedi.Türk turizm sektörünün lider operatörü Etstur, 2014- 2015 erken rezervasyon dönemini       19 Kasım 2014’te başlattı. %45 indirim oranıyla ilk dönem en avantajlı dönem. Sonrasında her ay %5’lik oranda azalarak devam edecek.


Etstur Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ersoy, 2014 değerlendirme, 2015 hedef ve yatırımları ile ilgili düzenlenen basın toplantısına geçen sezonu değerlendirerek başladı. Aralık 2013- Ocak 2014 aylarının oldukça iyi geçtiğini dile getirerek, “Bu ilk 2 ay, Şubat-Mart ve Nisan aylarının toplamından daha fazla satış yapıldı.” dedi. Bunu Türk misafirinin gelişen seyahat kültürüne bağlayan Ersoy, “Misafir artık daha bilinçli, karşılaştırıyor, araştırıyor ve ağırlıklı olarak en avantajlı fiyatları elde ettiği kampanyanın ilk dönemlerinde satın alma yapıyor.” dedi.


“Seçimler, talep kaymasına neden oldu”
Şubat sonundan seçim sonuna kadar olan dönemde ise ciddi bir durgunluk yaşadıklarını ifade eden Ersoy, Nisan ayından itibaren bir hareketlenme olduğunu ve Mayıs sonu karşılaştırmasında %16’lık artış oranı yakaladıklarını belirtti. Son 4 yıldır Erken Rezervasyon satış payı tüm yıla oranla %47 olarak gerçekleşirken, bu sene seçim konsantrasyonu sebebiyle %2’lik bir kayıp ile %45 olarak gerçekleşti.

Ersoy,  geçen sene Erken Rezervasyon dönemine Kıbrıs turları, Cruise turları ve Disneyland paketlerinin de dahil edildiğini hatırlatarak, toplamda 300.000’i yakaladıklarını, yıl sonu ortalamasının ise 740.000’e ulaşacağını ifade etti.

2015’te ise cirosal bazda %15’lik büyüme hedefi 880.000 TL ve 814.000 misafire ulaşmak planlanmakta

 “Ege Bölgesi taleplerinde %23’lük bir artış oldu. Antalya %4’te kaldı”
Ersoy sözlerine şöyle devam etti: “Bölgesel olarak baktığımızda Ege Bölgesi satışlarında %23’lük bir artış gözlemlenirken, Antalya Bölgesi satışlarında bu oranın %4’te kaldığını görmekteyiz.

Ege Bölgesi’ndeki tesislerin fiyat avantajları nedeniyle tercih edildiğini söyleyebiliriz. Türk misafir son 3 yıldır Erken Rezervasyon Kampanyaları sürecinde fiyat avantajı gördüğü bölgelerde ciddi taleplerde bulunuyor.” dedi.

Erken Rezervasyon Sigortası
Mehmet Ersoy, erken rezervasyon sigortasına da değinerek, “Misafirlerin %94’ü erken rezervasyon sigortasından yararlandılar” dedi.

“Dış pazarlar beklentileri karşılamadı, oteller iç pazara yüklendi.”
Ersoy, “Özellikle Rusya, Hollanda ve Belçika gibi ülkelerden Türkiye’ye olan taleplerdeki düşüşler, otellerin iç pazara yönelik aksiyonlar almasına sebep oldu. İstedikleri satışları yakalayamayan tesisler pazar payına değil, satana kota vermeye başladı. Dövizde artış olsa da TL bazında fiyat artışı olmadı. 2015’te de fiyatlarda ciddi bir artış beklemiyoruz” dedi.
“BDDK’nın taksit azaltma kararından etkilenmedik.”

Geçen senenin en çok konuşulan değişikliklerinden biri de kredi kartı ile satışlarda taksit sayısına sınırlama getirilmesiydi.  Yıl sonunda bakıldığında beklendiği kadar olumsuz bir etki yaratmadığını söyleyen Ersoy, şu ana kadar ki satın almaların  %32’sinin tek ödeme, %58’inin 4-6 taksit, %10’unun ise 9 taksit olarak gerçekleştiğini belirtti.

ETSTUR,  3 yılda toplam 75 bin kişiyi Yunan Adaları’yla tanıştırdı.
Bu tek başına bir Türk firmasının yaptığı rekor bir sayısı. Etstur, Gemi işine devam ediyor.
Mehmet Ersoy, 2014’te Etstur gemileriyle vizesiz Yunan Adaları’nda 30.000’e yakın misafire hizmet verdiklerini söyledi. “Bu yoğun talebin 2015’te de süreceğini öngörüyoruz ve vizesiz Yunan Adaları seyahatlerine devam kararı aldık. Gemi seçimlerinde ve konseptinin oluşturulmasında Türk misafirlerin taleplerini göz önünde bulunduruyoruz.” dedi.Ersoy, dünyanın en büyük ve önde gelen temsilcilikleri ile cruise turlarına devam ettiklerini,  nehirlerde de birçok firma ile dünyanın değişik bölgelerinde farklı arternatifli cruise turları sunduklarını açıkladı.

Etstur’un 2015 Büyüme hedefi ve yolcu sayısı: %15’lik büyüme hedefi 880.000 TL ciro, 814.000 misafir

2014 Ciro:  Etstur 766.000.000 TL
2015 Tahmini Ciro: Etstur 880.000.000 TL
Tatil Paketlerine Erken Rezervasyon Sigortası Ekleten Misafir Oranı: %94
2014 Erken rezervasyonun Toplam Dört Döneminde En Çok Tercih Edilen Bölgeler: Fethiye %131, Didim % 45, Kuşadası %26, Bodrum %25, Lara/Kundu %20, Belek %18, Side %17.

19 Kasım 2014 Çarşamba

ERGUN DEMİRAY ALSHAYA GRUBU’NA GEÇTİ


ERGUN DEMİRAY KOZYATAĞI HİLTON’DAN AYRILDI


Turizm dünyasının başarılı yöneticilerinden Ergun Demiray, genel müdür olarak görev yaptığı Kozyatağı Hilton Hotel’deki görevinden ayrıldı. Demiray; “Hilton Kozyatağı Hotel Genel Müdürü olarak yürütmekte olduğum görevimden, yeni ufuklar ve kariyer hedeflerim doğrultusunda 01 Aralık 2014 tarihi itibariyle ayrılacağımı dostlarıma ve takım arkadaşlarıma bildiriyorum. Gece ve gündüz demeden, zaman zaman ailemizden ve sevdiklerimizden uzak kalarak bir aile ortamı içinde büyük başarılara birlikte imza attık. Otelciliğe tüm emek ve sabrımızla farklı bir boyut, farklı bir anlayış getirdik. Bunların hepsi, sizlerin yardım ve destekleri ile gerçekleşti. Buradan hepinize sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum” şeklinde konuştu.

ALSHAYA GRUBU’NA GEÇİYOR…
Ergun Demiray’ın Alshaya Grubu’nda görev alacağı öğrenildi. 19 ülkede faaliyet gösteren ve bünyesinde 70 marka bulunduran Alshaya Grubu’nun bünyesinde yaklaşık 40 personel çalışıyor. Alshaya Grubu’nda “Türkiye Casual Dining Business Director” olarak göreve başlaması beklenen Ergun Demiray, Hilton’dan önce de Crowne Plaza Istanbul Asia Hotel’de genel müdür olarak görev almıştı.

Turizmin Sesi.Com Ailesi olarak Ergun Demiray’a hayırlı olmasını temenni ediyor, başarılar diliyoruz.

BAHATTİN YÜCEL YEDİTEPE TURİZM ÖĞRENCİLERİNE SESLENDİ




Bahattin Yücel'den Türk Turizmi'nin geleceği.Turizm Eski Bakanı, Bahattin Yücel Yeditepe Üniversitesi'nin konuğu oldu. Aynı zamanda Turizm Araştırmaları Derneği Başkanı ve Turizm Yazarı da olan Yücel, üniversitenin Kayışdağı Yerleşkesi'ndeki Mavi Salon'da, Turizm Bölümü Öğrencileri'nin de sorularını yanıtladı.

Türkiye'de 50 yıl önce sadece 258 otel vardı...
Moderatörlüğünü Yeditepe'nin Öğretim Görevlisi ve AABI Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Vecdi  Büyükyüksel yaptı.


 Panelde ilginç rakamlar açıklayan Bahattin Yücel, öğrencilerin hayli şaşırmasına neden oldu. Örneğin 1960'lı yılların başlarında Türkiye'de  sadece 258 otel ve 15.685 yatak kapasitesi olduğunu açıklaması öğrenciler tarafından  "İnanılmaz" bulundu. Ancak rakamlar doğruydu.


İnternet teknolojisi turizm için büyük avantaj...
Yaklaşık 2 saat süreyle Türkiye'nin turizm haritası hakkında öğrencilere bilgi aktaran Bahattin Yücel, "İnternet teknolojisi hem Türkiye için, hem dünya için çok büyük bir avantajdır ve bunun çok iyi kullanılması gerekir. Gelecek yıl özellikle Rusya'dan Türkiye'ye büyük bir turist akını olacağını düşünüyorum. Rakam vermek gerekirse, 5 milyonu geçeceğini düşünüyorum" dedi.


50 milyon turist, 50 milyar dolar gelir inandırıcı değil...
Turizm Bölümü 4. sınıf öğrencisi Başak Doğru'nun, "2023 Türkiye Turizm Vizyonu" içinde yer alan '50 milyon turist, 50 milyar dolar turizm geliri' sloganını gerçekçi bulmadığını belirten Yücel, "İnanın olabilecek gibi olsa buna en çok ben sevinirim. Ama ne yazık ki uzak görüyorum" dedi.
.


KOMER KONGRE VE TOPLANTI MEKANI KATEGORİSİNDE ADAY OLDU



Skalite 2014 ödüllerine Efes Kongre Merkezi – Kuşadası olarak “Kongre ve Toplantı Mekanı” kategorisinde aday oldu.Efes Kongre Merkezi-Kuşadası, Türk Turizm sektörünün son yıllarda yükselen yıldızı, Kongre Turizmi'ne yeni bir soluk ve ivme kazandırmak amacı ile geleneksel Turizm hareketinin Türkiye’de başladığı merkez olan Kuşadası’nda 2013 Ekim ayında kapılarını açmıştır. Mimari tasarım aşamasından başlayarak, Türkiye'de ilk defa gerçek anlamda bir “Kongre Merkezi” olarak planlanan ve inşa edilen Efes Kongre Merkezi - Kuşadası, özel tasarlanmış akustik alt yapısı, engelli katılımcılar için ön görülmüş bir dizi kolaylıklar, yağmur suyunun yeşil alanlarda kullanılmasını sağlayan sistem ve enerji tasarrufu amacı ile gerçekleştirilen son teknoloji otomasyon sistemleri gibi çevre dostu konular Efes Kongre Merkezi - Kuşadası'nı benzerlerinden üstün kılmaktadır.


Efes Kongre Merkezi, kuşkusuz sadece Kuşadası değil, tüm Ege Bölgesi’nin Turizmini çeşitlendirip, zenginleştirerek turizm hareketinin 12 aya yayılmasına, ötesinde yerel ekonomiye ve istihdama yüksek katma değer sağlamaktadır. Bölgede bulunan ve uzun senelerden beri sadece tatil turizmine hizmet vermekte olan oteller, Kongre ve benzeri etkinlikler için bölgeye gelecek yüksek profil katılımcıların beklentilerini karşılamak üzere servis ve fiziki standartlarını yükseltmektedir. Bu özellik kendi başına Efes Kongre Merkezi - Kuşadası'nın Türk Turizm’ine ne denli katkı yaptığının göstergesidir.Toplam kapasite olarak Türkiye'nin en büyük ve en yeni kongre merkezi Efes Kongre Merkezi - Kuşadası; modern mimarisi, fiziki altyapısı, teknik donanımı ve profesyonel hizmet kalitesiyle Kuşadası ve Ege Bölgesini geniş katılımlı Uluslararası Kongrelere açmıştır.
Ülkemiz Kongre Turizmine ve Ege Bölgesi turizm çeşitliliğine sağladığımız katkılar ile bu yılki Skalite Ödüllerine "Kongre ve Toplantı Mekanı" kategorisinde aday olduk.