20 Temmuz 2017 Perşembe

Alper Can BULÇUM ST. REGIS İSTANBUL’un genel müdürü oldu

St. Regis İstanbul’un genel müdürlük görevine Alper Can Bulçum getirildi.
Lüks konaklama anlayışına beklentilerin ötesinde  farklı bir boyut getiren, İstanbul’un en gözde noktası Nişantaşı’nda bulunan, Marriott  Hotels & Resorts ve Demsa Group projesi olan    St. Regis İstanbul’un genel müdürlük görevine Alper Can Bulçum getirildi. 

Sektörde yaklaşık 30 yıllık bir deneyime sahip olan Alper Can Bulçum, 1970 yılında doğdu. Lisede ‘Otel Yöneticiliği’ eğitimi alan Bulcum, 1989 yılında Hacettepe Üniversitesi ‘Otel Yöneticiliği’ bölümünden mezun oldu. Geçmişinde Satış & Pazarlama Direktörüğü, Gelirler Müdürlüğü ve Odalar Bölümü Direktörlüğü pozisyonlarında Park Hyatt Baku, The Ritz-Carlton Istanbul, The Ritz Carlton Bahrain, The Regent Almaty otellerinde görev yapmış olan Alper Can Bulçum, 2005 yılında InterContinental Almaty’de ilk genel Müdürlük Görevini üstlendi. Daha sonra The Marmara Istanbul, Burjuman Rotana Dubai, Wyndham Grand Istanbul Kalamış otellerinde Genel Müdürlük yaptı. En son Wyndham Hotel Gruba bağlı Ramada Plaza Jumeirah Beach ve Ramada Sharjah’ta Grup Genel Müdürü olarak görev yapan Bulçum, 2014 yılında Wyndham Grubunun EMEA bölgesinde Yılın En İyi Genel Müdürü ödülünü kazandı.

Piri, Fener-Balat ve Boğaz’ı da anlatıyor

Piri Sesli Yürüyüş Turu Uygulaması’na yeni uygulamalar eklendi
Türkiye İş Bankası’nın kredi kartı markası Maximum’un desteği ile POI Labs tarafından geliştirilen Piri Sesli Yürüyüş Turu Uygulaması’na Fener-Balat ve Boğaz turları da eklendi

İş Bankası, müşterilerine sunduğu ürün ve hizmetleri zenginleştirmeye devam ediyor. Bankanın  desteğiyle geliştirilen, dijital deneyim içerikli ve aynı zamanda bir start-up işbirliği ürünü olan Piri sesli yürüyüş turu uygulamasına Fener-Balat ve Boğaz turları da eklendi.  Uygulamada; gezmeyi ve keşfetmeyi sevenler, şehirlerin tarihi ve kültürel eserlerini geçmişle günümüzü birleştiren hikâyeler eşliğinde akıllı telefonlarla dinleyerek gezme imkânı buluyor. Piri’ye yeni eklenen turlarda, seyahat rehberi ve tarihçi Saffet Emre Tonguç, İstanbul’un saklı semti Fener-Balat ve martıların yurdu Boğaz'ın hikâyelerini anlatıyor. 

Uygulamada; ses prodüktörlerinden Erkan Altınok ve Piri’nin müzisyenlerinden Sezgin Gezgin tarafından her tura özel, mekânın ruhunu yansıtan müzik ve ses efektleriyle yaratılan sesli içerikler sayesinde, gezginler sanki Saffet Emre Tonguç yanlarındaymış gibi hissediyor. Konum bazlı teknoloji ve özelleştirilmiş haritalar sayesinde de gezginler, kaybolmadan ve turun hiçbir önemli noktasını kaçırmadan keşfetmenin tadına varıyor.  

İş Bankası Maximum Kart’ın desteği ile 2016 sonunda uygulamaya konulan Piri, 100 bine yakın kullanıcıya erişti. Piri’de bugüne kadar hayata geçirilen 10  farklı yurtiçi turu olan Karaköy, Beyoğlu, Edirne, Cihangir, Tarihi Yarımada, Fener-Balat, Boğaz, Konya, Kars ve Kapadokya Maximum Kart sahiplerine ücretsiz olarak sunuluyor. Yurt dışında ise Paris, Roma, Londra ve Amsterdam turlarını Maximum Kart sahipleri indirimli olarak kullanabiliyor.

Dünyadaki sayılı seyahat kuluçka merkezlerinden biri olan Travel Tech London’a binlerce başvuru arasından kabul edilerek önemli bir başarıya imza atan Piri, ilk Avrupa ofisini Londra’da açtı. Piri’nin uluslararası turları Londra Ofis’ten takip edilecek.

Toplamda 16 tura ulaşan Piri uygulamasında, kısa süre içinde damak tadına düşkün gezginlere yönelik turlar da kullanıma sunulacak.

Piri nasıl kullanılır?
Piri, AppStore ve Google Play’den ücretsiz olarak indirilebiliyor. Uygulama içerisinden keşfetmek istenilen tur satın alınarak mobil veri veya kablosuz ağ bağlantısı üzerinden yüklenip sonrasında çevrimdışı olarak kullanılabiliyor. Tura başlamak için tek yapılması gereken ise uygulama içerisindeki harita üzerinden görülebilecek başlangıç noktasına gitmek... Ardından Piri konumunuzu GPS üzerinden algılayarak otomatik olarak bulunduğunuz noktanın hikayesini anlatmaya başlıyor. Tur boyunca uygulama ekranındaki pusula aracılığıyla yönünüzü bulabilir; harita ekranından rotanızı takip edebilir ve mola vermek veya alışveriş için size özel mekan önerilerini görebilirsiniz.





Aldatmak boşluk doldurmak mı?

Aldatmak konusu herkesin hayatından en az bir kere geçmiş bir durumdur
Direm Fikir Atölyesi kurucusu Didem Tınarlıoğlu yeni yazısında; “Aldatmak, kişinin hayatındaki boşlukları bazen fiziksel bazen de duygusal olarak doldurma ihtiyacının sonucudur.” Diyor



Aldığı koçluk ve eğitimci formasyonlarının öncülüğünde, deneyimli ekibiyle önde gelen birçok şirketin yönetimi ile çalışan, eğitimler veren ve bunun yanı sıra bireysel koçlukta da başarılı bir yol çizen Direm Fikir Atölyesi kurucusu Didem Tınarlıoğlu yeni yazısında; “Aldatmak, kişinin hayatındaki boşlukları bazen fiziksel bazen de duygusal olarak doldurma ihtiyacının sonucudur.” diyor.




Didem Tınarlıoğlu’nun yazısı:
ALDATMAK BOŞLUK DOLDURMAKSA EĞER

Aldatmak, kişinin hayatındaki boşlukları doldurma ihtiyacının sonucudur.

Bu boşluklar bazen fiziksel bazen de duygusal olabilir. 

Aldatılana karşı yapılan haksızlık gerçeğini kabul ederek, aldatan da omuzlarında büyük bir yük taşır. 

Bu yük, vicdanın, hayal kırıklıklarının ve geleceğe dair planlamalarının alt üst olmasının getirdiği sancılı bir acıyı aynı anda içinde barındırır.

Aldatmak konusu herkesin hayatından en az bir kere geçmiş bir durumdur.

Ya aldatılmış ya da aldatmış olmanın nasıl bir duygu olduğunu bilmeyen şanslı insan sayısının çok olmadığı bir dünyada yaşıyoruz. 

En iyi ihtimalle, hayatımızın bir yerlerinde aldatılmanın taraflarından biri olmaya tanık olmuşuzdur.

En sıklıkla olan tabii ki ikili ilişkilerdeki eşlerden birinin diğerini aldatmasıdır.

Dünyada hiçbir şey birdenbire gerçekleşmez. Kimse birdenbire alkolik olmaz, birden bire boşanmaz, birden bire iflas etmez ve birden bire de aldatmaya başlamaz. Çünkü tükenme aşamalı olur.

Tıpkı alkol ya da iflas örneği nasıl ki yavaş yavaş ve ölçüsüz giden bir sürecin sonucu ise aldatma da aynen böyledir.

Bu sürecin başladığının sinyalleri verilir genellikle. Bazen konuşmalardaki satır aralarında, bazen küçük sitemlerle bazen de yüksek sesle. Ama nedense karşı taraf bunu pek duymaz ya da çoğunlukla umursamaz.

Ses tonu çoğunlukla sakin, beklentiler ise rica veya tavsiye seviyesinde olur. 

Sonra bu istekler talebe dönüşürken sesler yükselmeye başlamış tavırlar daha sertleşmiş olur. 
Ve bakar ki bu sinyaller alıcıya ulaşmıyor, beklentilerini veya boşluklarını dolduracak bir potansiyel bulduğunda buradaki eksikliğini doldurmaya yenik düşer.
Anlamaya çalışmak yerine savunmaya geçilir ve karşı taarruz başlar. İşte burada “En iyi savunma hücumdur“ ilkesi işlemez. Ters teper:)
Evliliğin bir ön provası olmadığından, çiftler aynı çatı altına girdikten sonra bir bakarlar ki uğruna ölüp bittikleri, görüşmek için dakikaların sayıldığı kişi gitmiş yerine bambaşka biri gelmiş. Kendi de kendisini tanıyamaz. Neden bu duygu değişikliği içine girdiğini bir türlü anlayamaz. İlişki içerisinde hem kendini hem de karşısındakinin duygusallığın ölümüne sürüklendiğini fark edemez.

İlişkiyi de sevgiyi de diri tutan kaybetme duygusu ve özlemdir. Evlilik gerçekleştiğinde bu iki temel kaygı ortadan kalkar, davranışlar daha özensiz sevgi aktarımı daha klişe olmaya başlar. Üstelik iki kişi başlayan bu sevgi aslında altı kişi ile yani her iki tarafın ebeveynleri ile de olur.

Oysaki siz bir kişiyi sevmiştiniz! 

Keşke evlilik simülasyonu yapılabilse öyle değil mi? Bu sevgili nasıl bir anne, nasıl bir aile babası olur? Kaybetme duygusu olmadığında davranışları ne olur? 

Bireyler genellikle hayat yarışına eşit ya da yakın statülerde başlarlar. Ancak yaşam ilerledikçe hayatta var olma ve başarı hikayeleri aynı hızda ilerlemez. Eşlerden biri geride kalır, diğeri alıp yürür. Kopmalar önce burada başlar. İlişki çatırdamaya başlar sessizce. Konuşulan ortak konular, yaşanılan mekanlar, elde edilen tecrübeler farklılaştıkça sevgiye bakış açısı da farklılaşır. 

Bütün mesele budur aslında. Önlem buralarda alınmalıdır.

Hiç kimse aldatma stratejisi ile bir ilişkiye başlamaz.

İlişkilerde tıpkı şirketler gibi yapılandırılmalı gerektiğinde yatırım artırılmalıdır. Nasıl ki işletmenin başlangıçtaki ana sermayesi durum ve rakip pozisyonuna göre değişkenlik gösteriyorsa, aynı şey ilişkiler içinde geçerlidir. Şartlar ve yaşanmışlıklar arttıkça bireylerde ilişkideki rollerini ve ilişkiye katkılarını arttırmalı ve taze tutmalıdırlar.

Aldatan haklıdır demiyorum asla! Ama aldatılanın da bazı zamanlarda haksız olduğu durumlar yok mudur acaba?

Aldatan sadece karşısındakine değil, kendi içindeki duygulara da hesap vermez mi?
İnanışa göre eşini aldatmayan tek canlı yusufçuk böceğidir. Aksesuar olarak da kullanılan yusufçuk, sadakati sembolize eder. Kumrular ise eşleri öldüğünde başka bir kumru ile eşleşmezler. Kumruların ömrü bir yıldır ve bu bir yıl boyunca hep aynı kumru ile çiftleşirler. Bu yüzden birbirlerine aşık çiftlere “kumrular gibiler “denilir.

Eşleri öldüğünde bunalıma giren canlılara ne demeli? Deniz Atı, fil pelikan, angut kuşu, kuğu ve köpeklerden insanoğlunun öğrenecek çok şeyi yok mu sizce de?

Eşi ya da sevdiğini kaybedince insanoğlu çoğunlukla daha az yas yaşıyor. Hayatına kitap ayracı misali kaldığı yerden geç de olsa bir şekilde devam ediyor.

Aldatma haince bir davranış, bir kaçıştır. Pes etmenin farklı bir eylem şeklidir.

Bir zamanlar çok değer verilen kişiye, ilişkiyi öldürmemek adına zamanında daha çok şans verilmeli ilişkiyi kopma eşiğine getirmeden çözümcü olunmalıdır. 

Gerçek şu ki; insanın yüreği üşüyorsa bedeni kiminle olursa olsun üşümeye devam edecektir. Bedeni farklı, ruhu başka yerde olarak ikiye bölünen arafta yaşamlar kişinin aynı zamanda kendisine de en büyük ihanetidir.

Sevginizin değerini bulması dileğimle.
Didem Tınarloğlu 




Bursa Büyük Organizasyona Hazır

Yeşil Bursa Rallisi, 21-23 Temmuz tarihlerinde gerçekleşecek
2017 Türkiye Ralli Şampiyonası 4.yarışı olan ve Bursa Otomobil Sporları Kulübü (BOSSEK) tarafından Nilüfer Belediyesi katkılarıyla bu yıl 42. kez düzenlenen Yeşil Bursa Rallisi, 21-23 Temmuz tarihlerinde gerçekleştiriliyor.



RALLİ SEYİRCİNİN AYAĞINA GELİYOR
21 Temmuz Cuma günü saat 20:00’de Nilüfer Halk Evi önünden seremonik start ile başlayacak rallide 60 kadar otomobil mücadele edecek. Rallini ilk gününde, 22 Temmuz Cumartesi günü saat 11:15'ten itibaren Orhaneli bölgesinde yer alan 4 özel etabın geçilmesinin ardından, saat 17:50’de Fatih Sultan Mehmet Bulvarı hastane alanında düzenlenen Nilüfer Belediyesi seyirci özel etabı geçilecek ve ilk gün tamamlanmış olacak.



ETAPLAR ORHANELİ KELES BÖLGESİNDE
23 Temmuz Pazar sabahı 09:00’dan itibaren yeniden direksiyon başına geçecek olan ekipleri, ikinci günde zorlu bir mücadele bekliyor olacak. Orhaneli Keles bölgesindeki toprak zeminli etaplarda yaşanacak mücadele, saat 16:15'ten itibaren Aloft Hotel Bursa önündeki finiş podyumunda sona erecek.

ÇEKİŞME BÜYÜK OLACAK
Sezonun ilk toprak rallisi olması nedeniyle büyük çekişme ve sürprizlere sahne olması beklenen organizasyon, Türkiye Ralli Şampiyonası haricinde 35 yaş üzeri klasik ralli otomobillerinin yer aldığı Türkiye Historic Rally Şampiyonası ile Renç Koçibey Ralli Kupası‘na da puan verecek…

Turizm Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD) Anadolu’da Otelcileri Bir Araya Getiriyor

Türkiye genelinde otel yöneticilerinin ilk kez  bir araya gelerek oluşturduğu, Turizm Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD) tarafından organize edilen, TUROYD Güneydoğu Anadolu Bölgesel yürütme kurulu  toplantıları Siirt, Batman ve Diyarbakır’da gerçekleştirildi.

İlk toplantısını 5 Temmuz’da Diyarbakır’da Radisson Blu ‘da gerçekleştiren TUROYD Yönetim Kurulu Üyeleri;  Başkan  Ali Can Aksu, TUROYD Yön. Krl. Bşk. Yrd .Murat Toktaş, Güneydoğu Anadolu Bölgesel Yürütme Kurulu Bşk Kadir Varçın ile bölgesel dinamikleri, otelciliğin ve turizmin gündemini değerlendirdi. Siirt ve Batman ziyaretlerinde TUROYD toplantılarına katılan  Siirt İl  Kültür ve Turizm Müdürü Remzi Uslu, Batman İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet İhsan Aslanlı’da Anadolu’da turizmcilerin birlikteliği ve oluşturulan barış köprüsü için desteklerini sundular.




Siirt'te başlayıp, Batman ve ardından Diyarbakır'da biten  yolculuk sırasında,Şiirt Vali Yrd. Yunus Koç,basın mensupları ve pek çok turizmcinin desteğini alan TUROYD Başkanı Ali Can Aksu ile bir araya geldi.Anadolu’da turizmcileri biraraya getiren bu toplantılar sırasında konuşan TUROYD Başkanı Ali Can Aksu yaptığı açıklamada; "Işığın geldiği yönü iyi gözlerseniz karanlıklarınız aydınlığa dönüşür Güneydoğu Anadolu bölgesinde gerçekleştirdiğimiz TUROYD Turizm Otel Yöneticileri Derneği toplantılarımızda  otelci dostlarımız,daire müdürlerimiz, iş insanlarımız ile  oluşan sinerji düşüncelerimize aydınlık saçmıştır. Hepimizin ortak paydası  turizm ve istikrar. Mezopotamya’nın ve bu değerli tarihi coğrafyanın bir şenlik alanine dönüşmesini, turizm ile barış köprülerinin kurulmasını istiyoruz.  Batıdaki tüm dostlara,t urizmciler olarak, Diyarbakır'dan ,Mardin'den, Batman'dan,Cizre’den,Nusaybin’den, Hakkari’den,Van’dan,Urfa'dan sevgi yolluyoruz. Bu topraklardan korkmayın ! artık güvendeyiz.Bu topraklarda huzur var, samimiyet var, sevgi var. Sizleri burada sevgiyle misafir etmek istiyoruz. Gelin kaynaşalım var olalım bir olalım diri olalım aydınlığa yol alalım” dedi.Güneydoğu Anadolu bölgesinin turizm açısından zenginliklerine ve turizmcilerin sorunlarına değinilen toplantıda, kamu kurumları ile birlikte çözüm önerileri üzerine de istişareler yapıldı.Mardin, Silopi, Cizre, Batman, Diyarbakır, Siirt ve Urfa dan yoğun katılımın sağlandığı toplantılarda, illerin turizmcileri  bölgesel sorunları masaya yatırdılar.Bölge turizminin kalkınmasına yönelik destek taleplerinde bulundular ve yeni dönem kalkınmaya yönelik projeler geliştirildi.







19 Temmuz 2017 Çarşamba

Prontotour ile "Kalimera Komşu"

Prontotour, Yunanistan’ı tüm renkleriyle seyahatseverlere sunuyor
Antik dönemden günümüze kadim tarihi, benzersiz coğrafyası ve muhteşem lezzetleriyle dünyanın en önemli turizm merkezlerinden Yunanistan, Prontotour’un uygun tur paketleriyle gezginlere “Kalimera (Merhaba)” diyor.

Dünya tarihine yön veren Antik Yunan uygarlığının en güzel eserlerinden kalıntıları görebileceğiniz Atina; Atatürk’ün evinin yer aldığı Selanik ve Anadolu’dan izler bulacağınız Kavala, Prontotour’un Yunanistan turlarıyla tarih, mitoloji ve sanat tutkunu seyahatseverlere kapılarını açıyor. Turkuaz deniziyle adeta yanı başımızdaki Maldivler konumunda bulunan Halkidiki el değmemiş doğasıyla koylarında birbirinden güzel manzaralar sunuyor. Ege’nin en güzel manzaraları eşliğinde denizin gökyüzüyle birleştiği ve mavinin en güzel tonlarını sunan Rodos, Kos, Samos adaları, buzuki melodileri eşliğinde unutulmaz bir tatil deneyimi sunuyor. Dünya sosyetesinin gözde eğlence merkezlerinden Mikonos, renkli gece hayatıyla yine tatilcilerin Yunanistan turundaki uğrak noktaları arasında yer alıyor.

Gün batımının en güzel izlendiği yerlerden olan ve pastel tonlarıyla gökkuşağını yeryüzüne indiren büyüleyici bir doğa harikası Santorini adası da Prontotour’un Yunanistan turlarının vazgeçilmez durakları arasında bulunuyor. Avrupa’nın en eski uygarlıklarından kalma yapıları ve Akdeniz mutfağının en lezzetli yemeklerini deneyimleyebileceğiniz Girit’de, eğlenceli tavernalarıyla tatilinizi unutulmaz kılıyor.



18 Temmuz 2017 Salı

Vietnam, Emirates ile şimdi daha yakın!

Emirates Havayolu, hizmetlerine bir yenisini daha ekledi
İnsanları ve şehirleri birbirine bağlayan Emirates Havayolu, hizmetlerine bir yenisini daha ekledi. Emirates, Dubai’den Hanoi’ye gerçekleştirdiği direkt uçuşlar ile artık Dubai’den ve Avrupa’nın diğer şehirlerinden Vietnam’a kesintisiz bağlantı sunuyor.

Emirates, 1 Temmuz itibari ile Dubai’den Vietnam’ın Hanoi şehrine başladığı direkt uçuşlar ile yolcularına bir başka kesintisiz bağlantı seçeneği daha sunuyor. Hanoi’ye giden yolcuların artık Yangon’da aktarma yapmayarak yolculuk süreleri yaklaşık 2 saat 30 dakika kısalıyor.Emirates’in bu yeni hizmeti, Business Class’ta 42, Economy Class’ta 386 koltuk ile iki sınıfta hizmet veren ve 20 tona varan kargo kapasitesi olan Boeing 777-300ER uçağı ile gerçekleşiyor. Tüm Emirates uçuşlarında olduğu gibi Hanoi’ye seyahat eden yolcular da Emirates’in Economy Class’ta 35, Business Class’ta 40 kilograma varan bagaj hakkından yararlanabiliyor.   

Emirates, Dubai’den uygun ve kesintisiz bağlantı yapacak şekilde düzenlenen uçuş saatleri ile küresel ağında yer alan 84 ülkede 150’den fazla uçuş noktası için yolcularına pek çok farklı seçenek sunuyor. Emirates ayrıca hava yolculuğunu yeniden tanımlama konusundaki vaadine uygun olarak, üreticiler ve tedarikçiler ile yakından çalışıyor. Yolcularına her açıdan mükemmel bir seyahat ayrıcalığı yaşatmak ödüllü uçak içi eğlence sistemi, endüstri lideri ice (Bilgi, İletişim ve Eğlence) ile,  Vietnam’dan da içeriklerinden dâhil olduğu, tüm dünyadan 400’den fazla film ve 2,500’den fazla kanal seçeneği sunuyor. Emirates, seçkin Skytrax Havayolu Ödülleri 2017’de bir rekora imza atarak üst üste 13’üncü kez Dünyanın En İyi Uçak İçi Eğlence Ödülü’nü kazandı. Emirates, TripAdvisor Travellers’ Choice® Ödülleri’nde ilk kez açılan havayolu kategorisinde de ‘Dünyanın En İyi Havayolu’ seçilmişti. Büyük ödüle ek olarak Ortadoğu ve Afrika Bölgesi’nin En İyi Büyük Havayolu, En İyi Ekonomi Sınıfı, En İyi First Class ve Dünyanın En İyi 10 Havayolu dallarında dört ödüle daha layık görüldü. 


Arabasına atlayan Yunanistan’a gidiyor

Yunan turizmciler: Türkiye’nin yerini hiç bir ülke dolduramaz
Yunanistan her yıl 1 milyonu aşan sayıda Türk turistini ağırlarken, ülkeden Türkiye’ye gelen turist sayısı ise son 3 yıldır geriliyor. Yunan ve Türk turizmciler, Yunanistan’dan Türkiye’ye gelen turist sayısının da eski günlere dönmesi için  temas trafiğini hızlandırdı. TÜROB Başkanı Timur Bayındır, “Hedefimiz kısa sürede Yunanistan’dan gelen turist sayısını 1 milyona çıkarmak” dedi. Bayındır, sadece Selanik’i yılda 120 bin Türk’ün ziyaret ettiğine, bunun yüzde 90’ının kendi araçlarıyla gittiğine de dikkat çekti.

Yunanistan her yıl 1 milyona yakın Türk turisti ağırlarken, Yunan turizmciler ülkeden Türkiye’ye gelen turist sayısının da eski günlere dönmesini istiyor. Yunanistan’dan Türkiye’ye gelen turist sayısının yeniden artışa geçmesi için Yunan turizmcilerden işbirliği teklifleri yağıyor. Bu amaçla girişimlerde bulunan Kuzey Yunanistan Ticaret Odası ve Yunan turizm örgütleri örgütleri, Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) heyetini Selanik’de ağırladı. Başkan Timur Bayındır’ın yanı sıra Yönetim Kurulu Üyesi Taner Yallagöz, Genel Müdür İsmail Taşdemir ve TÜROB Üyesi Nuri Kalyoncu’dan oluşan TÜROB heyeti Selanik’te temaslarda bulundu ve Kuzey Yunanistan Ticaret Odası tarafından düzenlenen ‘Türk-Yunan Turizminin Geliştirilmesi’ konulu çalıştayda Yunan turizmcilerle bir araya geldi.

120 bin Türk, Selanik’e gitti 
Selanik temaslarıyla ilgili bir açıklama yapan TÜROB Başkanı Timur Bayındır, “Ortak çalışmalar ve temasların artırılması ile Yunanistan'dan ülkemize olan turist akışının eski günlerine dönmesini hedefliyoruz. Hedefimiz kısa sürede Yunanistan’dan gelen turist sayısını 1 milyona çıkarmak. Yunan turizmcilerin sadece Türkiye’den Yunanistan’a giden turist sayısının artması konusunda değil, Yunanistan’dan Türkiye’ye gelen turist sayısının yeniden artışa geçmesi konusunda da büyük bir arzusu bulunuyor” dedi. 2016’da sadece Selanik’i 120 bin Türk turistin ziyaret ettiğine ve işaret eden Bayındır, şunları söyledi:  “Bu sadece otelde kalanları ifade ediyor. Günübirlik gidenler ya da yazlık ev kiralayanlar bu rakama dahil değil. Bu 120 bin kişinin sadece 16 bini acenteler aracılığıyla, geri kalanı da kendi araçlarıyla gitmiş. Yunan turizmciler, acenteler vasıtasıyla ülkeye gidişlerin ve Yunanistan’dan Türkiye’ye gelişlerin artmasını istiyor. Türkiye’den Yunanistan’a gidenler ağırlıklı bireysel. Yunanistan’dan ise grup olarak geliyorlar. Ayrıca Yunan turistler ağırlıklı İstanbul’a gelirken tanıtımlarda İstanbul’un yanı sıra Türkiye'nin Yunan pazarında Bursa, Trabzon, Çanakkale, İzmir, Eskişehir ve Kayseri gibi destinasyonları da ön plana çıkaracağız.”

Türk turist artışı sürüyor
“Türkiye’yi kaybetmek istemiyorlar” diyen Bayındır, “Yunan turizmciler bize, turizmde Türkiye’nin yerini hiç bir ülke dolduramayacağını ifade ettiler. Türk turistin harcama kapasitesi de oldukça yüksek. Türklerin yüzde 80’i Yunan Adaları’nı ve Kuzey Yunanistan’ı tercih ediyor. Kalan yüzde 20’si Atina ve diğer yerlere gidiyor. Bu yıl Türkiye’den ülkeye giden turist sayısında ise yüzde 15 civarında artış meydana geldiğini ilettiler” dedi. “Selanik'te, Yunan meslektaşlarımızla iki ülke turizmini daha iyi şekilde nasıl geliştirebileceğimizi değerlendirdik” diyen Bayındır, “Yunan turizmcilerin bize verdiği mesaj şu: İki ülkenin toplam nüfusu 90 milyonu aşıyor. Ancak karşılıklı olarak sadece 1.5 milyonluk turizm hacmi var. Bizden 1 milyona yakın turist gidiyor. Oradan 500 bin turist geliyor. Halbuki bu hacmin ez an 10 milyon olması lazım. Bunun için de ortak tanıtım çalışmaları ve etkinlikler yapılması kararı alındı. Siyasetin turizmden ayrıştırılması gerekiyor. Türkiye ile iş yapma konusunda çok istekliler. En kısa süre içinde bir workshop çalışması yapacağız. Tanıtımlara başlayacağız” diye konuştu. Bayındır,Yunan turizmcilerin daha önce dile getirdikleri bir öneriyi tekrarladıklarına dikkat çekerek, “Uçaklara verilen yakıt desteği benzeri bir teşvik uygulamasının ülkelerinden Türkiye’ye otobüsle yapılacak turistik turlarda talebi artıracağını düşünüyorlar” dedi.

Başkonlosos Okan’a ziyaret 
Selanik'teki temasları kapsamında T.C. Başkonsolosu Orhan Yalman Okan'ı ziyaret eden Başkan Bayındır, Başkonsolos Okan'dan Yunanistan'daki gelişmeler ve sektöre yönelik talepler konusunda bilgi aldı. Buna göre;
- Yunanistan ekonomisi hızla toparlanıyor,
- Türkiye’ye olan talepte artış eğilimi var,
- 9.Türk-Yunan Turizm Forumu İzmir’de gerçekleşecek,
- Türk turistler için Yunan makamlarına “basitleştirilmiş vize” uygulaması önerildi,
- Uzak destinasyonlarda iki ülke tek paket olarak pazarlanabilir,
- İstanbul-Selanik hızlı tren hattı için çalışmalar başlatılacak,
- İki ülke Başbakanının katılımında 2017 yılının son çeyreğinde Selanik’te üst düzey toplantılar ve ortak kabine toplantısı yapılacak. Bu ziyaretin tanıtım adına önemli çıktıları olacaktır.
- Feribot ile ulaşım ve kruvaziyer turizmi anlamında karşılıklı iş birliği geliştirilmelidir,
- İzmir liman ücretleri Yunanlı denizciler tarafından çok yüksek bulunuyor, indirilmesi için çalışma yapılmalı,
- Yunanistan otel yatırımı için çok cazip imkanlar sunuyor.

Çalıştaydan çıkan öneriler
Bayındır, çalıştayda da iki ülke arasında turizm alanında yaşanan gelişmeler ile turist sayısının artırılması konusunda değerlendirmeler yapılarak şu önerilerin öneriler sunulduğunu söyledi:  
- Türkiye'de faaliyet gösteren otelcilerin katılımında Selanik'te bir çalıştay düzenlenmesi, 
- Kültür ve Turizm Bakanlığının Selanik'te Tanıtma Müşavirliği açması,
- Otobüs ile tur düzenleyen seyahat acentalarına yakıt desteği verilmesi, 
- Sınır ve gümrük geçişlerinin iyileştirilmesi ve burada sunulan hizmetlerin hızlandırılması, 
- Özellikle uzak destinasyonlarda THY'nin de sunduğu avantajlar dikkate alınarak Türkiye ve Yunanistan ortak paketlerinin hazırlanması çalışmalarının başlatılması, 
- 10-12 Kasım 2017 tarihleri arasında Selanik'te düzenlenecek Philoxenia Turizm Fuarında uygulanan ‘hosted buyers’ programından Türk otelcilerin de yararlanması, 
- Türkiye'nin Yunan pazarında Bursa, Trabzon, Çanakkale, İzmir, Eskişehir ve Kayseri gibi destinasyonları da ön plana çıkarması,
- İnanç turizmi alanında ortak çaba harcamak gerekir. Sümela manastırı restorasyonu daha erken bitirilmeli. İzmir’de her yıl Ocak ayında başlayan denize haç atma etkinliği önemli bir turizm etkinliği olacaktır,
- Türkiye müze ücretleri Yunan öğrencilere indirimli özel ücret uygulamalı,
- Yunan turistlerin çok beğendikleri Türk mutfağı tanıtım çalışmalarında kullanılmalı,
- Spor turizmi yönünden İstanbul’daki stadyumlara turlar düzenlenmesi, dünya standartındaki tenis kortlarının tanıtımı yapılmalıdır,
- Kongre döneminde pre/post turlar için karşılıklı işbirliği yapılmalıdır.

Çalıştaya kimler katıldı?
Selanik’teki çalıştaya TÜROB Heyetinin yanı sıra T.C.Selanik Başkonsolosu Orhan Yalman Okan, Ticaret Müşaviri M. Serkan Buralı, THY Selanik Müdürü Utku Yazan, Kuzey Yunanistan Yunan-Türk Ticaret Odası Başkanı Dimitris Simeonidis, Yönetim Kurulu Üyeleri Stefanos Hajimanolis, Christoforos Ediaroglou, Selanik Kongre Bürosu Müdürü Efi Koudeli, Selanik Otelciler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Dimitris Simiakos, Selanik Turizm Organizasyonu Halkla İlişkiler Müdürü Klelia Grammatikopoulou, Selanik&Makedonya Bölgesel Turizm Organizasyonu Direktörü Evdoxia Dermedesiotou, Yunanistan Otelciler Birliği Üyesi, Halkidiki Otelciler Birliği Başkanı Grigoris Tassios ile basın mensupları Annie Karolidou ve Sakis Papadoulos katıldı.

Pazar geriliyor 
Türkiye’ye gelen Yunan turist sayısı 2014 yılında 804 bin ile rekor kırarken, 2015’te 755 bine, 2016’da 593 bine geriledi. Bu yıl ilk 5 ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 düşüşle 204 bin kişi oldu. Yunanistan resmi otoritelerine göre Türkiye’den Yunanistan’a 2015’te 1 milyon 150 bin kişi gitmişti. 2016 yılında ise TÜİK verilerine göre, bu rakam 798 bin kişi oldu. 

2017’de gerileme sürdü
Türkiye’ye gelen Yunan turist sayısı
Yıl Yunan turist sayısı (Bin kişi)
2010 670
2011 702
2012 669
2013 703
2014 830
2015 722
2016 593
2016 (ilk 5 ay) 230
2017 (ilk 5 ay) 204

15 Temmuz 2017 Cumartesi

Gianluca Vacchi, Regnum Carya’da hem eğlendi hem eğlendirdi

Gianluca Vacchi,, Belek’i salladı
İtalyan iş adamı, instagram fenomeni ve DJ Gianluca Vacchi, Belek’in en gözde tatil mekanlarından biri olan Regnum Carya’da Latin rüzgarı estirdi. Kıvrak ritimlerle Belek’i sallayan Vacchi, otelin ultra lüks villası Crown Villa’da konakladı. 

Türkiye onu yakın zamanda instagram fenomeni olarak tanısa da Gianluca Vacchi’yi tüm dünyada ün ve şöhrete kavuşturan müzik tutkusu ve kıvrak danslarıydı. Aslında bir iş adamı olan Vacchi’yi Dj kabinine geçiren de bu tutku oldu. Instagram’da 9.9 milyon takipçisi bulunan Vacchi, 13 Temmuz Perşembe Gecesi, Belek’in en gözde tatil mekanlarından biri olan Regnum Carya’da muhteşem bir performans sergiledi. Vacchi, Regnum Carya’nın özel davetlisi olarak geldiği Belek’te latin ezgileriyle hareketli dans şarkılarını miksleyerek, kendisini izleyenlere unutulmaz bir gece yaşattı. Hem Dj kabininde dans edip eğlenen hem de eğlendiren Vacchi, 2 saat aralıksız kaldı fazla sahnede kaldı. 

Vacchi, 3500 metrekarelik ultra lüks villada kaldı
Belek’e ablası ve ekibi ile birlikte özel jetiyle gelen Gianluca Vacchi, Regnum Carya bünyesinde yer alan ancak yüksek duvarlarıyla otelin genel alanından ayrılan 3 katlı, bahçesi ve yüzme havuzu ile birlikte toplamda 3500 metrekarelik ultra lüks Crown Villa’da konakladı. İçerisinde yaklaşık 180 metrekarelik ana yatak odası dışında ayrı giyinme odası ve banyosu olan 4 yatak odası daha bulunan Crown
Villa’da ses ve ışık sistemi ile donatılmış, özel parti verilebilecek şekilde dizayn edilmiş çok amaçlı bir salon da yer alıyor.

Vacchi, içerisinde kendi spor salonu, SPA’sı, garajında Maybach otomobili bulunan Crown Villa’da tek başına kaldı. Parti sonrası Regnum Carya’da kısa bir tatil de yapan Vacchi, otel içinde, üzerine kendi logosunun da bulunduğu kırmızı golf arabası ile gezdi. Regnum Carya’dan çok etkilendiğini söyleyen ünlü İtalyan iş adamı ve Dj, Regnum’un dünyada gördüğü en güzel bir kaç otelden biri olduğunu belirtti. Vacchi, beğenisini 9.9 milyon takipçisi bulunan instagram hesabından bol bol video ve fotoğraf paylaşarak de belli etti.

Karpalas City Hotel &Spa Kapılarını Açmaya Hazırlanıyor

Karpalas City Hotel &Spa, Bolu’nun eşsiz doğa tarih ve kültürünün içinde yerini almaya hazırlanıyor Konforu, kaliteyi ve hizmeti Bolu’nun özel dokusuna katmak isteyen Karpalas City Hotel &Spa yatırımına Temmuz ayı içerisinde görkemli bir açılış planlanıyor. Bolu merkezde bulunan ilk spa otel olma özelliğini taşıyan Karpalas City Hotel &Spa, iş yoğunluğunun dinlence ile; kültürün güncel hayatla; doğal güzellikler ve tarihin modern dünya ile kucaklaşmasını, ve yüksek kalitede kişiye özel servisi, unutulmaz bir konaklama ile misafirlerine yaşatacak.

UNUTULMUŞ LEZZETLER KARPALAS CİTY HOTEL & SPA’DA KORUNACAK
Kültür, doğa ve spor kenti Bolu’da, “Unutulmuş Lezzetler Korumamız Altında” sloganı ile yola çıkan Karpalas City Hotel &Spa, 1800’lü yılların saray mutfağı lezzetleri ile Osmanlı Mutfağının Bolu ile özdeşleşen tatlarını farklı bir şekilde harmanlayarak misafirlerinin damak tadına imzasını atacak. Tecrübe ve ustalığın birleşimi ile dünya mutfaklarının seçme lezzetleri Karpalas City Hotel &Spa Restoran’da, yöresel yemeklerin halis tatları ise Karpalas City Hotel &Spa A'lacarte Restoran’da konuklara ikram edilecek.



KULLANILAN ÜRÜNLER ANTİBAKTERİYEL ÜRÜN ETİKETLİ
Karpalas City Hotel &Spa’da kullanılan bütün ürünler antibakteriyel özellikte tercih edilirken, yüksek standartlarda 1 Royal Suit ve 8 adet Executive Suit’in yanında, konforlu ve modern toplam 80 oda (1 Bağlantılı, 1 Engelli, 24 balkonlu oda ) ile hizmet verilecek.

KARPALAS CİTY HOTEL & SPA İLE TOPLANTILARINIZ FARKLI BİR BOYUTA TAŞINIYOR
Alışılageldik toplantı konsepti Karpalas City Hotel &Spa ile farklı bir boyuta taşınıyor. Dağ havasının olumlu etkisi ve yeşilin terapi gücüyle profesyonel yaşamınıza yeni ilhamlarla katkıda bulunmayı amaçlayan Karpalas City Hotel &Spa; özel tasarımlı salonları, teknik ekipman desteği, eğitim sertifikalı ve deneyimli personeli ile iş dünyasında farklı bir konsept arayanların yeni adresi olmaya hazırlanıyor. Çalışanlarınızın motivasyonunu ve performansını arttırmak için düzenleyeceğiniz toplantılar, bayilerinizi mutlu edecek organizasyonlar, etkilemek istediğiniz iş ortaklarınızla imza anlaşmaları, VIP davetleriniz gibi pek çok önemli organizasyon kalitesi ve konforu Karpalas City Hotel &Spa ile gerçekleşecek.

KURUMSAL VE BİREYSEL ETKİNLİKLERİNİZİN YENİ EV SAHİBİ: KARPALAS CİTY HOTEL & SPA
Karpalas City Hotel &Spa’nın 850 kişilik çok amaçlı salonu unutulmaz partiler, özel geceler ve lansman etkinlikleriniz için benzersiz alternatifler ile ilk tercihiniz olacak. Karpalas City Hotel &Spa’da birbirinden lezzetli yemek ve kokteyl menüleri, Bolu’nun eşsiz manzarası ve kaliteli hizmet anlayışı ile hatırlamaya değer bir gece için harika bir mekan. Karpalas City Hotel &Spa kurumsal partilerin yanı sıra doğum günlerinden yıl dönümlerine, veda partilerinden bebek kutlamalarına kadar bir çok kişisel partiye de ev sahipliği yapacak.

BOLU’NUN MASALSI ATMOSFERİ BÜYÜLEYECEK
Karpalas City Hotel &Spa hayatınızın en özel gününde size unutulmayacak bir düğün vaat ediyor. Karpalas City Hotel &Spa’nın konfor ve kalitesi Bolu’nun eşsiz ambiyansı ile birleşince, davetlerinizi sıra dışı bir ortamda gerçekleştirmeniz ve rüya gibi bir gece yaşamanız mümkün. Özel günlerini Bolu’nun masalsı atmosferinde unutulmaz kılmak isteyen çiftler için Karpalas City Hotel &Spadüğün kokteyl ve yemekleri, nişan töreni ve kına gecesi, bekarlığa veda partisi gibi organizasyonlarda konuklarınızı sizin için ağırlayacak. Kurumsal ve bireysel etkinliklerinizin yeni ev sahibi olacak olan Karpalas City Hotel &Spa, doğum günü partileri, evlilik yıldönümleri, şirket toplantı ve yemekleri, kutlama etkinlikleri gibi geniş yelpazedeki birçok organizasyon Karpalas City Hotel &Spa kalitesi ve konforuyla gerçekleştirilecek.

YORGUNLUK GİDERMEK VE YENİLENMEK İÇİN KARPALAS CİTY HOTEL &SPA
Karpalas City Hotel &Spa içerisinde bulunan SPA merkezi Türkiye ve dünyanın bir çok farklı noktasından gelen üstün beklentilere sahip iş, tatil ve sağlık amaçlı seyahat eden misafirlere birçok hizmet ve imkanı bir arada sunmayı hedefliyor.1000 m² alana sahip merkez güzellik, bakım ve spor alanlarında güncel eğilimleri takip ederken modern teknik ve cihazlarla otelde konaklayan misafirlere ve SPA üyelerine seçkin bir SPA merkezinden beklenen tüm hizmetleri en üst seviyede sağlayacak.SPA merkezinde profesyonel uzmanlar, spor eğitmenleri ve kadrosu ile merkezde 365 gün konukların hizmet ve imkanlardan en iyi şekilde yararlanmasını amaçlayacak. Tüm personel düzenli olarak işbaşı ve mesleki eğitimler alarak uluslararası beş yıldız standardındaki servis kalitesini korumak ve devamlılığını sağlamak için çalışacak. Sağlık Merkezinde, deneyimli personelimiz bilgi ve tecrübelerini bedensel, zihinsel ve ruhsal sağlığınızın gelişimi ve sürekliliği için: kapalı yüzme havuzu, fitness merkezi, sauna, buhar odası, Türk hamamı, masaj odaları ve sağlık büfesi vitamin bar ile sizlere aktarmak için bekliyor.

KÖROĞLU’NUN DİYARINDA BİR CENNET MEKAN
“Tabiatın Kalbi Bolu”, turizmde dünya şehri olma hedefiyle emin adımlarla ilerlerken Köroğlu’nun diyarı, tabiat harikası Bolu’nun doğa harikası göllerine Karpalas City Hotel &Spa sadece dakikalarca uzaklıkta. Bölge için yeni bir destinasyon olan Karpalas City Hotel &Spa, kültür ve Anadolu turlarının yeni uğrak yeri olacak. Cennetin en mükemmel köşesine kurulan bir otel olan Karpalas City Hotel &Spa, kaliteli hizmet, profesyonel ve güler yüzlü ekibi ile Temmuz ayında kapılarını açacak.



Jolly Tur, Şanlıurfa’ya Çağrı Merkezi Kurdu

Güneydoğu’daki Turizm Seferberliğine Farklı Bir Boyut Kattı
Jolly Tur, turizm kadar sosyal sorumluluk çalışmalarında da en güzele, en iyiye odaklanmış projeleriyle dikkat çekiyor. 2016’daki sıkıntılı sürece rağmen, GAP Turları’na devam ederek bölge turizmine katkısını kesintisiz sürdüren Jolly Tur, şimdi de Şanlıurfa’ya çağrı merkezi kurdu. 25 kişilik kadro ile yola çıkan Jolly Tur, işsizlik oranının yüksek olduğu şehirlerden biri olan Şanlıurfa’nın istihdamına katkıda bulundu. Jolly Tur Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Figen Erkan, sosyal sorumluluk olarak nitelendirdikleri bu projeyle Şanlıurfa’nın istihdamına katkıda bulunmaktan ve bölgede turizmin bir meslek alanı olarak benimsenmesinin yolunu açmaktan büyük bir memnuniyet duyduklarının altını çizdi

Bölge turizmine destek olmak için gerilimin yüksek olduğu 2016’da dahi GAP Turları’na ara vermeden devam eden Jolly Tur, Güneydoğu’daki turizm seferberliğine farklı bir boyut daha kattı. Türkiye’nin en önemli dış kaynak çağrı merkezlerinden biri olarak nitelendirilen CMC ile işbirliği yaparak Şanlıurfa’ya “Çağrı Merkezi” kuranJolly Tur, bu projesiyleşehre iki yönlü katkı yaptı. İşsizlik oranının yüksek olduğu illerden biri olan “Şanlıurfa’ya Jolly Tur Çağrı Merkezi”ni kuran şirket, 25 kişilik istihdam yarattı. Bu yolla işsizliğin önemli sorunlardan biri olduğu Şanlıurfa’ya sorunun çözümlenmesi açısından katkı yapan şirket, diğer yandan tarihi ve kültürel değerler açısından Türkiye’nin hazinelerinden olan Şanlıurfa’da turizmciliğin bir meslek dalı olarak daha çok benimsenmesinin de önünü açtı. Jolly Tur’un Şanlıurfa’ya kurduğu çağrı merkezinin bir diğer özelliği isealanında ilk olması.Jolly Tur, bu atılımıyla Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde çağrı merkezini kuran ilk tur operatörü oldu. Diğer yandan fikir temelleri 1 yıl önce atılan Jolly Tur “Şanlıurfa Çağrı Merkezi” için bu süreç boyunca aralıksız olarak altyapı çalışmaları yapıldı. CMC’ninde tecrübelerinden yararlanıldığı bu süreç sonunda Şanlıurfa’ya 25 kişilik çağrı merkezini kazandıran Jolly Tur, kurulan ekibi 3 ay boyunca sürekli olarak turizm ve müşteri hizmetleri açısından eğitti. 

ŞANLIURFA’YA ÇAĞRI MERKEZİ KURMAK, SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİMİZDEN BİRİDİR
Jolly Tur Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Figen Erkan, Şanlıurfa’ya kurdukları çağrı merkezini, Jolly Tur’un sosyal sorumluluk projelerinden biri olarak nitelendirerek, bu projeyle Şanlıurfa’nın istihdamına katkıda bulunmaktan ve turizmin bir meslek alanı olarak benimsenmesi için adımlar atmaktan büyük bir memnuniyet duyduklarının altını çizdi. 2016 yılında yaşanan sıkıntılı sürece rağmen, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’ya kültür turu düzenlemekten vazgeçmeyerek bölgede başlatılan turizm hareketine destek olmaya devam ettiklerini anımsatan Figen Erkan, “Çağrı Merkezi” projeleriyle bu sürece farklı bir boyut kattıklarını vurguladı. Diğer yandan Şanlıurfa’nın tıpkı kendi toprakları gibi son derece verimli insan kaynaklarına sahip olduğuna dikkat çeken Figen Erkan, şöyle devam etti:“Jolly Tur olarak tek hedefimiz sadece milyonlarca kişiyi tatile göndermek değil, Türk insanına, Türk gencine turizmi sevdirmek ve bir parçası yapmak.Çağrı Merkezi girişimimiz, bu anlayışımızın bir yansıması. Bu arada bölgedeki 3 aylık eğitim sürecimiz boyunca insan kaynaklarındaki verimliliğin birebir şahidi olduk. İnsan kaynaklarındaki verimlilik, projemiz ve seçilen şehrin son derece doğru bir karar olduğunu bir kez daha kanıtladı bize. Ayrıca, eğitim süreci boyunca şahit olduklarımız da Şanlıurfa’daki insanların bu tür girişimlere ne denli ihtiyaç duyduğunun bir göstergesi oldu. Çağrı Merkezi’ndeki 25 kişilik kadro, uzmanlarımızın turizm ve müşteri hizmetleri konusunda verdiği eğitimi, adeta verimli topraklara atılmış tohumlar gibi yeşerttiler. Şanlıurfa’da olmak ve Şanlıurfa’ya böyle bir katkı yapmak, bizi onurlandırdığı gibi, bu topraklara ve onun insanlarına olan güvenimizin de bir kanıtıdır.”





Her 4 Kadından 1’inin Kabusu!

‘Doktordan bile’ gizlenen sorunun çaresi var…
Her yaşta görülebilmekle birlikte özellikle 30 yaşından sonra her 4 kadından 1’inin kabusu olan idrar kaçırma, ‘utandıran’ bir sorun olduğu için doktora bile söylenmiyor! Oysa kişinin yaşam kalitesini büyük ölçüde etkileyen idrar kaçırma sorunundan basit yöntemlerle kurtulmak mümkün. Acıbadem Altunizade Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Osman Temizkan, “Menopoz sonrası dönemde hastaların yüzde 50’si idrar kaçırma sorunuyla karşı karşıya kalabiliyor. Ülkemizde sosyokültürel olarak ‘utanılan’ hastalıklar grubunda yer alan idrar kaçırma, bazen cerrahi tedaviye hatta ilaca bile gerek kalmadan, basit egzersizlerle de kolayca tedavi edilebilecek bir sorun. Yeter ki doktora başvurmaktan çekinmesinler” diyor. Dr. Osman Temizkan, idrar kaçırmanın nedenlerini ve tedavi yollarını anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Günümüzde sadece ileri yaşla sınırlı kalmayıp genç yaşlarda da kadınların kapısını çalabilen idrar kaçırma, özellikle 30 yaşından sonra her 4 kadından 1’inin sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Kadınların en yakınlarına hatta doktora bile söylemekten çekindiği sorun, hastanın sosyal ve iş yaşantısını, cinsel hayatını olumsuz etkiliyor, yaşam kalitesini vuruyor, özgüvenini azaltıyor, depresyona bile neden olabiliyor. Sosyal yaşamlarında bu hastalar idrar kaçırma korkusundan dolayı gittikleri her ortamda tuvalete yakın olmak isterken, ciddi hijyen sorunları ve tekrarlayan enfeksiyonlarla da karşı karşıya kalıyor. Eskiden bu sorunun, ileri yaşın yol açtığı doğal bir sorun olarak görüldüğünü, kadınların bu nedenle büyük sıkıntılara göğüs germek zorunda kalarak mutsuz olduklarını belirten Acıbadem Altunizade Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Osman Temizkan “Oysa günümüzde teknoloji ve tıptaki gelişmeler, hekimlerin tecrübesi sayesinde sorun kolayca tedavi edilebiliyor. Yeter ki doktora başvurmaktan çekinmesinler” diyor. Ülkemizde sosyokültürel olarak ‘utanılan’ hastalıklar grubunda yer alan sorunun çok yaygın olduğunu, menopoz sonrası dönemde iki hastadan birinin idrar kaçırmayla karşı karşıya kalabildiğini kaydeden Dr. Osman Temizkan, cerrahi tedavi, ilaç tedavisi hatta basit egzersizlerle dahi sorunun tedavi edilebildiğini vurguluyor.

Aynı gün taburcu olunuyor
İdrar kaçırmaya; ilerleyen yaşın yanı sıra, zor doğumlar, fazla kilo, enfeksiyonlar, idrar yolu taşları, jinekolojik operasyonlar, diyabet, menopoz, alkolizm ve Parkinson gibi beyin fonksiyon bozukluğu hastalıkları da yol açabiliyor. Aşırı kilo, hastalığın tedavisini de zorlaştırıyor. İdrar kaçırmanın ‘stres tipi’, ‘sıkışma tipi’ ve ‘karma tip’ olmak üzere üç çeşidi olduğunu belirten Dr. Osman Temizkan “En sık görüleni stres tipi idrar kaçırma. Burada öksürme, hapşırma sırasında, merdiven çıkarken hatta gülerken sorun ortaya çıkıyor. Sıkışma tipinde ise hastanın aniden idrar yapma ihtiyacı beliriyor ama tuvalete bile yetişmeye fırsat bulamıyor. Karma tipte bunların karışımından oluşuyor. Tedavileri de sorunun çeşidine göre değişiyor” diyor.

Basit egzersizler bile yeterli olabiliyor!
Yol açtığı şikayetler itibariyle büyük bir sorun olan idrar kaçırma sorununun tedavisi ise basit kas egzersizleriyle bile mümkün olabiliyor. ‘Stres tipi’ idrar kaçırmada genellikle cerrahi tedavi uygulandığını, çünkü bu hastaların idrar kesesinde depolama problemi olduğunu kaydeden Dr. Osman Temizkan, “Ancak ‘sıkışma tipi’ idrar kaçırmada, istemsiz olarak idrar kesesinde kasılma olduğu için biz bunu ilaçlarla engelleyebiliyoruz. Kas yapıları da idrar tutmada çok önemli olduğu için tüm hastalar için egzersiz tedavisi çok büyük önem taşıyor. Hatta bazen kas egzersizleri tek başına da yeterli olabiliyor. Altı aya, bir yıla kadar uzayabilen kas egzersizleri hem idrar tutmayı sağlıyor hem de genital organlardaki sarkmaları engelliyor. Böylece hastalarımızın idrar kaçırma şikayeti ciddi oranda azalıyor. Bundan fayda görmezlerse ilaç ya da cerrahi tedaviye geçiyoruz. Hastalar genel anesteziye gerek kalmadan basit operasyonla tedavi olup aynı gün taburcu olabiliyorlar” diyor.

Çevreci dünya çocukları Club Nena Otel’de

Dünyanın dört bir yanından gelen çevreci çocuklar Club Nena’da buluştu
Çevre adına yaptığı çalışmalar ile dikkat çeken ve Antalya Manavgat Kızılağaç Bölgesinde yer alan Club Nena Otel çevreci dünya çocuklarını bir araya getirdi. 

Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen çok sayıda çocuk ve ailesi Club Nena’da konaklarken, kaldıkları süre içerisinde verilen çeşitli etkinlikleri ile de çevrenin önemine dikkat çekiyorlar. Otelin sahilinde, 105 milyon yıldan bu yana dünyada yaşadığı bilinen en eski canlıların başında gelen caretta caretta yuvalarında bir araya gelen çevreci çocuklara Club Nena Yönetim Kurulu Başkanı Nevin Akçelik tarafından da çevre konusunda eğitimler veriliyor. Sahilinde her yıl yuvalanan ve yumurtalardan onlarca Carretta Caretta’nın denizle buluştuğu alanda çevre bilinci oluşturan ve yuvalanma alanları çitle çevrilerek koruma altına alınan bölgede yerli ve yabancı turistlere yönelik dört ayrı dilde bilgilendirmelerde bulunuluyor. Özellikle çocukların büyük bir ilgi ile takip ettikleri ve dört ayrı dilde yer alan bilgilendirme notlarında, “Bu bölge, caretta carettaların yumurtlama alanı olduğu için koruma altına alınmıştır” yazılıyor.  

Club Nena Otel Yönetim Kurulu Başkanı Nevin Akçelik,konu ile ilgili yaptığı açıklamasında “ Çevreci bir otel olarak dünyanın çocuklarını otelimizde bir araya getirdik.  Yüksek öğrenimimi çevre adına yapmış olan birisi olarak otelimizde dünyanın dört bir yanından gelen çocuklara eğitimler verirken, çeşitli etkinlikler de düzenliyoruz. Akdeniz kaplumbağaları nesillerini sürdürmeyi başaran dünyadaki en eski canlı türü.  Sahilimizde Caretta carettaların yuvalanma ve denizle buluşma alanları var. Çevreci bir otel olarak ev sahiplerimiz olan kaplumbağaların sahilimizde üredikleri alanları koruma altına alırken, otelimizde konaklayan yerli ve yabancı misafirlerimizi de bu konuda bilgilendirip, yuvaları da koruma altına alıyoruz” dedi. 

Ramada Resort Kazdağları Thermal & Spa otel organik bahçe kurdu

Ramada Resort Kazdağları Thermal & Spa otelinin altında koyun & keçilerden oluşan çiftlik, 50 ‘ye yakın tavuğun bulunduğu kümes ve 3 dönüm büyüklüğünde organik bahçe yapıldı

Bahçemizde sebze ve meyeler; Kazdağlarının uzak köylerinde, genetiği bozulmamış ve halen geleneksel doğal yollarla üretilen tohumlardan elde ettiğimiz fidelerden yetiştirilmiştir. Üretimin bütün süreçlerinde kimyasal gübre ve ilaç kullanmıyoruz. Mutfağımızda pişirilerek misafirlerimize sunulan sebze ve meyvelerin çoğu bu eko gardenımızdan geliyor. Yumurtaları da bahçemizin hemen yanında oluşturduğumuz kümesteki yerli köy tavuklarımızdan topluyoruz.
Ace of Mice’ta 2017 Ege Bölgesi En İyi Toplantı Oteli seçilmemiz vesilesi ile toplantı talepleri ciddi anlamda artmakta. Bu taleplerin hepsine bu organik bahçemizi de sunuyoruz. Güzel bir takım aktivitesi oluyor. Bölgemize çok önemli şirketlerin toplantıları çekebilmek ve bu şirketlerin üst düzey yöneticilerine bölgemizi anlatmak adına doğallığı ön planda tutmamız önemli.Aynı zamanda oteldeki misafirlerin çocukları için de doğayla buluşma imkanı tanıyoruz”dedi. Ramada Resort Kazdağları Thermal & Spa , kümesin yanında keçi ve koyunlarda bulunan otel, ileriki zamanlarda hayvanların sayıları çok daha arttıracak; organik bahçeyi daha da büyütecek.


12 Temmuz 2017 Çarşamba

Corendon Airlines bir kez daha Türkiye’nin en büyük 500 şirketi arasında!

Fortune 500 Türkiye listesine bu yıl da adını yazdıran Corendon Airlines, listeye 284.sıradan girerek Türkiye´nin en büyük 500 şirketi arasındaki yerini bir kez daha aldı.



Türkiye’nin önde gelen turistik havayollarından Corendon Airlines, şirketleri net satışlar, faiz/vergi öncesi kar-zarar, aktif toplam ve öz kaynak değerlerine göre sıralayan Fortune 500 Türkiye listesine 284.sıradan girerek, 6. kez “Türkiye’nin en büyük 500 şirketi” arasında yer aldı. Konuyla ilgili konuşan Corendon Airlines Genel Müdür Yardımcısı (CFO) Olcay Türker, “2012 yılı itibariyle her yıl “Türkiye’nin en büyük 500 şirketi” arasında yer almaktan büyük bir gurur duyuyoruz. Bu yıl da geleneği bozmadık ve Fortune 500 Türkiye listesinde yerimizi aldık, üstelik Antalya ilinde sıralamaya giren 3.en büyük şirket olduk” dedi.




Türker, “2016 gerek ülkemiz gerekse bölgemiz için kolay bir yıl olmadı. Ülkemiz ekonomik ve siyasi sorunlarla baş etmek durumunda kaldı, fakat buna rağmen bu sorunların üstesinden başarıyla gelmesini bildi. 2016 yılında turizm sektöründe gerçekleşen talep daralması ve fiyat baskısı karşısında Corendon Airlines olarak alternatif pazarlar geliştirmeye çalıştık. İlk kez uçtuğumuz Ekaterinburg ile uçuş ağımıza Rusya’yı da eklemiş olduk. Türkiye’ye olan turistik talebin azalması sebebiyle uçaklarımızı dünya üzerinde başka havayollarına kiraladık. Bu sebeple, sektörümüzdeki krize rağmen Türkiye’nin en büyük 500 şirketi arasında yer almayı başardık. Bu yıl ise, “Corendon Airlines Europe” adıyla Avrupa’da kurduğumuz yeni havayolu şirketimizle Avrupa şehirleri arasında uçuşlar düzenlemeye başlarken, diğer yandan ilk fabrika çıkışlı uçağımız yeni Boeing 737-800NG ile filomuzu gençleştiriyoruz. Her yıl artan başarı ivmemizi ve yatırımlarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.