9 Haziran 2021 Çarşamba

Tatil sezonunun açılması ile birlikte uçak yolculukları da arttı

Çoğu zaman büyük bir keyifle başlayan bu yolculuklar, kulaklarda oluşan kuvvetli basınç hissi nedeniyle kabusa dönüşebiliyor. Kuvvetli basınç hissi sık sık yaşanır ve tedavi edilmezse kalıcı işitme kaybına neden olur mu? Nasıl bir tedavi yöntemi uygulanır? Kulakta basınç hissi ile ilgili tüm merak ettiğiniz soruları Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Emre Günbey sizler için cevaplandırdı.

Genellikle uçak seyahati sırasında ortaya çıkan, yolculuk öncesinde pek çok insanda stres oluşturan kulakta kuvvetli basınç hissi, sadece yolculuk süresince değil sonrasında da bireylerin sağlığını olumsuz yönde etkileyebiliyor. Yolculuk sırasında, sakız çiğneme, esneme gibi farklı yöntemlerle bu basınç hissi azaltılmaya çalışılsa da özellikle sık sık yolculuk yapan kişiler için uçakta geçirilen süreyi kabusa çevirebiliyor. Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Emre Günbey, kulakta oluşan kuvvetli basınç hissi ile ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Basınç hissi ve devamında oluşan ağrı, tıkanıklık, kulakta çıtırtı sesi duyma gibi şikayetler bizlere Östaki tüpü tıkanıklığının sinyallerini vermektedir.

Özellikle sık sık uçak seyahati yapan bireylerde, dalgıçlık ile uğraşan kişilerde ve uçuş görevlilerinde daha fazla ortaya çıkan östaki tüpü tıkanıklığı rahatsızlığı tedavi edilmezse, orta kulak enfeksiyonu, kulak zarı çökmesi, işitme kaybı gibi ciddi sorunlara neden olabilmektedir. Östaki borusu, dışardaki atmosfer basıncıyla orta kulak basıncını dengeleme görevi görmektedir. Östaki tüpündeki fonksiyon bozukluğu, dış basıncın hızlı değiştiği uçak yolculuğu gibi durumlarda daha sık olmak üzere hastalarda, kulakta dolgunluk ve basınç hissi, kulak ağrıları, kulakta çıtırtı sesi duyma, tıkanıklık gibi şikayetlere yol açmaktadır. Bu şikayetler bazen östaki tüpündeki darlığa bağlı olarak normal zamanda da ortaya çıkabilmektedir.” dedi. 

Yaşam kalitesini yükselten yöntem: Östaki Balon Tuboplasti

Uzun yıllardır östaki tüpü tıkanıklıklarının kalıcı ve etkili bir tedavisinin bulunmadığını belirten Op. Dr. Emre Günbey, son yıllarda ülkemizde uygulanmaya başlanan Östaki Balon Tuboplasti yöntemi ile hastaların yaşam kalitesinin arttığını belirtiyor. Dr. Günbey, “İlk olarak 2010 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılmaya başlanan bu yöntem, ülkemizde de son 4-5 yıldır uygulanmaktadır. Bu tedavi yöntemi öncesinde östaki tüpü tıkanıklığı yaşayan hastalara genellikle kulağa tüp uygulaması yapılmaktaydı. Tüp takılan hastaların ise deniz, havuz gibi suyla teması kısıtlanmakta hatta banyo yaparken dahi kulaklarda tıkanıklık yaşanmaktaydı. Östaki Balon Tuboplasti sonrasında ise hastanın su ile temasında herhangi bir sıkıntı yaşanmamakta, hasta uçak seyahatlerine de rahatlıkla çıkabilmektedir.” açıklamalarında bulundu. 

Yüzde 85 başarı oranı ile güvenli ve acısız yöntem

Östaki Balon Tuboplasti yönteminin hasta için son derece güvenli ve konforlu olduğunu belirten Op. Dr. Emre Günbey, işlemin detaylarını şu şekilde açıkladı: “İşlem tamamen kapalı yöntemle, herhangi bir kesi veya tampon uygulaması olmaksızın gerçekleştirilmektedir. Östaki tüpünü genişletmek için, balon kateter yardımıyla endoskopik olarak östaki borusu içinde kateteri ilerletmektedir. Balon daha sonra iki dakika süre ile şişirilmekte ve tüpteki daralma da bu şekilde genişletilmektedir. Bu işlem sonrasında hasta aynı gün hastaneden taburcu olabilmekte ve 1 ay gibi kısa süre sonrasında hastanın şikayetleri gerilemeye başlamaktadır. 5 yaşından itibaren çocuklarda da uygulanabilen bu yöntem, östaki tüpü tıkanıklıklarında kalıcı bir tedavi şeklidir.” açıklamalarında bulundu.  


 

TAV İşletme Hizmetleri ‘HelloSky’ Lounge ile Milano Bergamo Havalimanı’nda   

Uluslararası yatırımlarına hız kesmeden devam eden TAV İşletme Hizmetleri, İtalya’nın en yoğun üçüncü uluslararası havalimanı Bergamo Milano’da ‘HelloSky’ yolcu salonu markası ile hizmet vermeye başlıyor. 


TAV İşletme Hizmetleri iştiraki, Barselona merkezli havalimanı ağırlama hizmetleri şirketi GIS, İtalya’daki Milano Bergamo Havalimanı için ‘HelloSky’ markası altında Haziran itibariyle faaliyete geçecek yeni yolcu salonunu tanıttı. 2019 yılında 13,8 milyonu aşkın yolcu trafiği ile İtalya'nın üçüncü büyük havalimanı olan Milano Bergamo’nun yönetim şirketi SACBO, havalimanı servis yelpazesine prestijli bir proje daha ekleyerek, ulusal ve uluslararası arenada daha şık, zengin ve donanımlı bir hizmet sunmak için TAV İşletme Hizmetleri ile işbirliğine gitti.

‘Dünya çapında tercih edilen bir marka olma yolundayız’ 

TAV İşletme Hizmetleri CEO'su Güçlü Batkın, “İtalya'da devam eden genişleme stratejimiz kapsamında, şimdi de Milano Bergamo Havalimanı’nda faaliyetlerimizi başlattık. Bu işbirliğimizi havalimanı ağırlama hizmetlerinde dünya çapında tercih edilen bir marka olma yolunda bizim için bir kilometre taşı olarak görüyoruz. Buradaki amacımız, HelloSky Lounge’larımız aracılığıyla benzersiz ve kusursuz bir müşteri deneyimi sunmak. Dijital dönüşüm yatırımımızla müşterilerimize kaliteli hizmet sunmaya ve havalimanlarında iş ortaklarımızın güvenilir çözüm ortağı olmaya devam edeceğiz” dedi.

HelloSky ile Bergamo'da lüks ve müşteri dostu bir deneyim

SACBO Başkanı Giovanni Sanga ise "Hava taşımacılığının bu yeni döneminde, yolculara yeni alanlar ve hizmetler sunan bir yatırımda bulunarak HelloSky Bergamo-‘yu faaliyete geçirmekten memnuniyet duyuyoruz. Salon, seyahat öncesi havaalanındaki transit deneyimini olabildiğince konforlu hale getirmeye yardımcı olurken,TAV İşletme Hizmetleri’nin profesyonelliği sayesinde, mümkün olan en iyi deneyimi sunacağımızdan eminiz" diye konuştu.

Yeni HelloSky Lounge, 750 m2 büyüklüğünde ve 130 kişilik oturma kapasitesi ile Milano Bergamo Havalimanı'nda iç ve dış hatlara tahsis edilecek. Salon, 2020 yılında genişletilen ek terminalde, yeni pasaport kontrol alanının hemen önünde yer alıyor. Yolcu salonu dinlenme ve çalışma alanları, toplantı odaları, yeme-içme alanı, sigara içme odası, duş ve tuvalet olmak üzere, salon 10 farklı bölümden oluşuyor. Tasarımda Bergamo şehrinden ilham alan HelloSky Milan Bergamo Lounge, yolcuların her türlü ihtiyacına çözüm sunmayı ve seyahatlerinde konforlu vakit geçirmelerini amaçlıyor. Dinamik bir yaklaşımla hazırlanan ve günün farklı saatlerine göre uyarlanan menü, yöresel tatlar da dahil olmak üzere çeşitli seçenekler sunuyor. 

Kullanım başına ödeme seçeneklerinin de misafirlere kolaylık sağlamak için sunulmasının yanı sıra,. GIS, HelloSky Bergamo Lounge’da mümkün olan en güvenli ortamı yaratmak için katı COVID-19 prosedürlerini takip edecek. HelloSky Milan Bergamo Lounge, Fiumicino Havalimanı'ndaki başarılı HelloSky Roma'dan sonra HelloSky markasının ikinci servisi olarak hizmet veriyor. HelloSky'ın marka felsefesi, dinamizm, konfor, kalite, esneklik ve özelleştirmeden oluşuyor. HelloSky Lounge, İtalya ve Avrupa'nın en iyi loungelarından biri olarak referans olmayı hedefliyor.


OSMAN SEZENER’İN ŞEFLİĞİNDE “KITCHEN BODRUM” SEZONA HAZIR

The Bodrum EDITION yeni sezonda da yaz mevsiminin en önemli duraklarından olmaya devam ediyor

TÜRKİYE’NİN VE DÜNYANIN EN ÖZEL LEZZETLERİNİ BİR ARAYA GETİREN THE BODRUM EDITION YENİ SEZONDA DA MİSAFİRLERİNE BÜYÜLEYİCİ BİR GASTRONOMİ DENEYİMİ SUNUYOR. EŞSİZ LEZZETLERİYLE ADINDAN SIKÇA SÖZ ETTİREN OSMAN SEZENER, KONUKLARINI BU SEZON MODERN EGE VE ANADOLU MUTFAĞI İLE KITCHEN BODRUM’DA AĞIRLAYACAK. 



Türkiye’nin büyüleyici Turkuaz Kıyısında yer alan Ian Schrager'in Marriott International iş birliği ile açılan ve Türk yeme - içme dünyasına yenilikçi bir bakış açısı getiren The Bodrum EDITION yeni sezonda da yaz mevsiminin en önemli duraklarından olmaya devam ediyor. “Yılın GQ Şefi” ödülüne layık görülen ve eleştirmenlerden tam not alan ünlü Şef Osman Sezener’in önderliğinde misafirlerini ağırlayan “Kitchen Bodrum”, sezonun en yeni mekanları arasında yerini aldı. Sezener’in misafirlerini yerel lezzetlerle buluşturacağı özel bir menüye sahip mekan, aynı zamanda yerel üretimi gerçek anlamıyla destekleyen büyüleyici bir konsepte sahip. Tesisin kendi bahçelerinde sürdürülebilir bir yaklaşımla üretilen otlar, salata yeşillikleri ve sebzelerin yanı sıra; en taze et ve balık ürünleri yakın çiftliklerdeki yerel üreticilerden temin ediliyor. 

En taze yerel ürünleri hazırlanan eşsiz bir menü
Eşsiz yemek deneyimleri sunan ödüllü şef Osman Sezener, misafirleriyle bu sezon yerel esintiler eşliğinde The Bodrum EDITION’ın keyifli sofralarında buluşuyor. En taze yerel ürünlerle hazırlanan menünün öne çıkan lezzetlerinin başında ise Şampanya ve Kaküle soslu Deniz Mahsullü Canneloni, Bottarga ve Single Malt Viski eşliğinde Linguine ve Hurma püresiyle ve tarçınla tatlandırılmış Dana Kaburga, Keşkek geliyor.

DANIŞ RESTAURANT BODRUM’DA KAPILARINI AÇTI

Bodrum’un en gözde koylarından biri olan Gündoğan Küçükbük’te Mare Deluxe Residence içerisinde yer alan “Danış Restaurant” kapılarını açtı. Bodrum’un mavisi ve yeşili arasında gündüz beach ve restoran, akşam ise modern ocakbaşı konsepti ile hizmet vermeye başlayan Danış Restaurant, otantik ve şık atmosferi ile misafirlerine konfor ve lüksü bir arada yaşatıyor.


Gündüz Akdeniz ve İtalyan lezzetleri, gün batımında hafızalarda eşsiz izler bırakan kokteylleri, akşam ise Antep, Hatay ve Ege mezelerinin yer aldığı modern ocakbaşı konsepti ile hem göze hem de damağa hitap ediyor. Gurme lezzetleriyle birlikte ünlü isimlerin DJ performansıyla sezona iddialı bir giriş yapan Danış Restaurant, misafirlerine gün batımı eşliğinde sınırsız eğlence sunuyor.

8 Haziran 2021 Salı

Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Yat Yarışları bu yıl da Galataport İstanbul’da gerçekleşecek

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde İstanbul Açıkdeniz Yat Yarış Kulübü tarafından düzenlenen Cumhurbaşkanlığı 2. Uluslararası Yat Yarışları’nın İstanbul etabı, bu yıl da Galataport İstanbul’un ev sahipliğinde gerçekleşecek. Dünyanın dört bir yanından gelen yarışçılar 25-27 Haziran’daki Muğla etabından sonra 29 Ekim’de bu kez yarışın en kritik dönüş noktası Galataport İstanbul Kapısı’nın da olduğu muhteşem bir parkurda yarışacak. Ev sahibi Galataport İstanbul’a özel planlanan bu dönüş kapısı sayesinde parkur sahile yaslanacak ve kıyıdaki konuklara hiç olmadığı kadar yakından seyir imkanı tanıyacak.



Bu yıl ikinci kez düzenlenecek Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Yat Yarışları, 25-27 Haziran’da Muğla ve 29 Ekim-31 Ekim İstanbul etaplarında gerçekleştirilecek. Galataport İstanbul’un ev sahipliğinde İstanbul Açık Deniz Yat Yarış Kulübü tarafından DHL Express ana sponsorluğunda organize edilen yarış Cumhurbaşkanlığı himayelerinde; Kültür ve Turizm, Dışişleri ve Gençlik ve Spor Bakanlıklarının katkılarıyla düzenlenecek. Yarışların medya sponsorluğunu üstlenen NTV de tüm gün sürecek canlı yayınlarla bu muhteşem yarışı ekranlara taşıyacak. Yarışın coşkusu, NTV ekranlarından canlı olarak izlenebilecek.

 Galataport İstanbul Kapısı nefesleri kesecek

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda başlayacak etapta Cumhuriyet Kupası (İstanbul Boğazı), Mavi Vatan Kupası (Adalar parkuru) ve Barbaros Hayreddin Paşa Kupası (Caddebostan parkuru) yarışları düzenlenecek. Dolmabahçe önlerinde Atatürk ve silah arkadaşları onuruna saygı duruşu ile başlayacak yarışın Dolmabahçe - Anadolu Hisarı arasındaki Boğaz parkurunda Galataport İstanbul’un kendi adıyla bir dönüş kapısı olacak. Galataport İstanbul Kapısı’ndaki dönüşle parkur sahile yaslanacak ve böylece yarışa özel kurulacak Galataport Yarış Köyü’ndeki ve kıyıdaki izleyiciler etkinliği, daha önce hiç olmadığı kadar yakından izleme şansını bulacak. Zorlu ancak bir o kadar da nefes kesen anlara sahne olacak yarışlar NTV sponsorluğunda canlı olarak takip edilebilecek. Yarışlar, röportajlar, kupa töreni ve eşsiz görüntülerle büyük mücadele NTV ekranlarından yayınlanacak.

Tarihi yarımada önünde unutulmaz kareler

Yarışın en zorlu ve önemli dönüş noktası olmasının yanında Galataport İstanbul Kapısı, dünyada ilkleri barındıran inovasyonlar ile İstanbul’un yeniden canlandırılan tarihi limanı Galataport İstanbul’un geçmişle geleceği buluşturma özelliğini de simgeliyor. Bu zorlu dönüşte muhteşem tekneleriyle ter dökecek yarışçılar, izleyicilere eşsiz tarihi yarımada manzarası önünde unutulmaz kareler yaşatacak. 31 Ekim tarihinde yarışların Ödül Töreni’nin gerçekleştirileceği Galataport Yarış Köyü’nde 29 Ekim’den başlayarak üç gün boyunca çeşitli etkinlik ve gösterilerin düzenleneceği bir Deniz Festivali de organize edilecek.

İstanbul’un dünyaya denizden açılan kapısı Galataport İstanbul, Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Yat Yarışları’na verdiği bu istikrarlı destekle spora, deniz turizmine ve ülke tanıtımına katkıda bulunmayı sürdürüyor. 

Nafiz Karadere: “Yelken sporunun ülkemizdeki gelişimini desteklemek Grubumuzun spor alanındaki öncelikli hedefleri arasında”

Doğuş Yayın Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve Doğuş Holding Yönetim Kurulu Üyesi Nafiz Karadere, Cumhurbaşkanlığı 2. Uluslararası Yat Yarışları’na Doğuş Medya Grubu’nun medya sponsoru olarak verdiği desteğin önemine dikkat çekerek şunları söyledi: “Doğuş Grubu olarak yürüttüğümüz toplumsal projelerimiz ve sosyal yatırımlarımız arasında spor özel bir yere sahip. Geçtiğimiz yıllarda basketbol takım sponsorluklarının yanı sıra Oyunda Kal projemiz ile de ülkemizde gençlere basketbol sporunu sevdirmek ve basketbolu erişilebilir spor haline getirmek amacıyla ülkemizin farklı bölgelerinde basketbol sahaları yaptık. Günümüzde ise sporun farklı dallarında elde ettikleri önemli başarılarla ülkemizi temsil eden genç yarış pilotu Cem Bölükbaşı ve olimpik jimnastikçi Ferhat Arıcan gibi isimlerle genç sporcularımıza destek olmaya devam ediyoruz. 2016 yılından bu yana devam eden Fenerbahçe Spor Kulübü Yelken Şubesi ana sponsorluğumuz ile ülkemizi uluslararası platformlarda temsil edecek olimpik sporcuların yetişmesine katkı sağlamayı hedefliyoruz. Bu vesile ile de Tokyo Olimpiyatları’nda yarışacak yelkencilerimizin yanında olmaktan gurur duyuyoruz. Yelken sporunun ülkemizdeki gelişimini desteklemek Grubumuzun spor alanındaki öncelikli hedefleri arasında. Cumhurbaşkanlığı Yat Yarışları’na geçtiğimiz yıldan bu yana Doğuş Yayın Grubu olarak desteğimizi sürdürüyor; bu kıymetli organizasyonun ülkemizdeki yelken sporunun gelişimi adına çok önemli bir adım olduğuna inanıyoruz.”

Erdem Tavas: “200 yıl sonra denize kavuştuğumuz Karaköy sahil şeridinde Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Yat Yarışları ile Cumhuriyet Bayramımızın çoşkusunu hep birlikte kutlayacağız”

Galataport İstanbul İcradan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Erdem Tavas, Cumhurbaşkanlığı 2. Uluslararası Yat Yarışları’na destek vermekten gurur duyduklarını belirtti: “İlklerin projesi, şehrin tarihi limanı Galataport İstanbul olarak sporu ve denizi birleştiren, ülkemizin yurtdışı tanıtımında önemli bir rol oynayan Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Yat Yarışları’nın ikinci yılında da ev sahipliğini üstlenmekten gurur duyuyoruz. Boğaz’daki bu görsel şöleni, tarihi 1911 yılına uzanan Paket Postanesi ile birlikte 200 yıl sonra erişime açılacak sahil şeridimizde, İstanbullular ve Karaköy’deki komşularımızla birlikte izleme fırsatına erişeceğiz.  Şehrin bu noktada denizle yeniden buluşmasına imkan verecek Galataport İstanbul’da, pandeminin etkilerinin de azalacağını umduğumuz Ekim ayı sonunda 3 gün sürecek bir Deniz Festivali ile Cumhuriyet Bayramımızı hep birlikte çoşkuyla kutlayacağız.  Çok kısa bir zaman sonra başta İstanbullular ve şehrin ziyaretçileri olmak üzere yerli ve yabancı tüm misafirlerimize sağlıklı ve güvenli, “nefes alan” bir sosyalleşme ortamı sağlayacak Galataport İstanbul’da sporu ve iyi yaşamı önceliklerimiz arasında tutuyoruz. Denizin bir şehir için önemine vurgu yapan, İstanbul’un ve Boğaz’ın eşsizliğini gözler önüne seren Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Yat Yarışları ev sahipliğimizin daha uzun yıllar sürmesini arzu ediyoruz. Yarışlar kapsamında ilk defa bu yıl gerçekleştireceğimiz Deniz Festivali’nin de önümüzdeki yıllarda da devam eden bir ritüel haline geleceğini düşünüyoruz. Galataport İstanbul olarak ana odağımız olan denize dair, farklı deneyim ve kültürleri bir araya getiren iş birliklerimizi önümüzdeki dönemde de arttırarak sürdürmeyi hedefliyoruz.”

Ekrem Yemlihaoğlu: “Çabalarımız, organizasyonumuzun gelecekte çok daha büyük seviyeye ulaşmasına hizmet edecek”

İstanbul Açık Deniz Yat Yarış Kulübü Başkanı Ekrem Yemlihaoğlu,  Galataport İstanbul’un ev sahipliği ve Doğuş Yayın Grubu’nun yarışlara geçen yıldan beri süren desteğine vurgu yaptı: “Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile, Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Yat Yarışları’nın kulübümüzce düzenlemesine dair yetkilendirildiğimiz ilk andan itibaren; yelken sporuna, denize ve denizciliğe, çevre bilincine, ülkemizin dünya çapında imajımıza pozitif katkı sağlamak adına neler yapabileceğimize dair büyük bir arayışa ve çabaya giriştik. Bu noktada, yollarımız Galataport İstanbul ve Doğuş Medya Grubu ile kesişti. O hayallerimize paylaştığımız ilk günden şu ana kadar yaşanan süreçte, aynı idealleri paylaşan yenilikçi, her an daha iyisini amaçlayan büyük bir aile olduk. Beraber sarfettimiz tüm çabalarımız, organizasyonumuzun layık olduğu şekliyle düzenlenmesine ve gelecekte çok daha büyük seviyeye ulaşmasına hizmet edecektir. Bu yolda bizlere sağladıkları destek ve iş birliği için kendilerine müteşekkiriz. Birlikte deniz sevgisiyle dolduracağımız milyonlarca minik kalp, bizim en büyük ödülümüz olacaktır.”

Şahika Ercümen’den her geçen gün oksijen kaybeden denizler için acil yardım çağrısı

Tam bir yıldır UNDP Türkiye Sudaki Yaşam Savunuculuğu görevini üstlenen Dünya Serbest Dalış Rekortmeni Şahika Ercümen, bu göreve atanmasının birinci yıldönümünde, herkesi kendi varoluşumuz için de muhtaç olduğumuz okyanus ve denizleri korumak için acilen harekete geçmeye çağırdı.



Geçen yıl 8 Haziran Dünya Okyanus Günü’nde UNDP Türkiye Sudaki Yaşam Savunucusu olan atanan Dünya Serbest Dalış Rekortmeni Şahika Ercümen, bu görevi üstlenmesinin birinci yıldönümünde, Dünya Çevre ve Okyanus Günleri vesilesiyle herkesi denizleri korumak için acilen eyleme geçmeye çağırdı. 

UNDP Türkiye tarafından yayımlanan video ile su altındaki yaşam için çağrı yapan Şahika Ercümen, kirlilik, atıklar, aşırı avlanma, istilacı yabancı türler ve iklim değişikliği sebebiyle okyanuslar ve denizlerin her geçen gün oksijen kaybettiğini söyleyerek, “İyisiyle ve kötüsüyle İnsan Çağı’nda gezegeni bizler şekillendiriyoruz. Bu Çevre Günü ve Okyanus Günü’nde herkesi denizlerimizden başlayarak mavi gezegenimizi korumak için harekete geçmeye çağırıyorum!” diye seslendi.

Şahika Ercümen’in seslendirdiği video, mavi derinliklerdeki ekosistemin büyüleyici görüntülerinin yanı sıra insanlık olarak yarattığımız ve suyun altındaki yaşam için büyük tehdit oluşturan sorunları, plastik kirliliği ve müsilaj gibi güncel problemleri de çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.

Şahika Ercümen geçtiğimiz bir yıl boyunca UNDP Türkiye ile el ele vererek denizlerin korunması konusunda farkındalık yaratmak, denizlerin sesi olmak için birçok faaliyete katıldı. COVID-19 döneminde artan deniz kirliliğine dikkat çekmek için İstanbul Boğazı’nda ve UNDP'nin Suriye Krizine Yanıt ve Dayanıklılık Programı’ndaki “Sıfır Atık Projesi” kapsamında tarihi batık şehir Halfeti'de dalışlar yaptı. UNDP ve Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü iş birliğinde yürütülen “Denizel İstilacı Yabancı Türler Projesi” için Kaş’ta istilacı yabancı türlerin en istilacılarından biri olarak kabul edilen aslan balığının denizlere zararları konusunda farkındalık yaratmak için daldı. UNDP Türkiye ve Şahika Ercümen, Küresel Amaçlar’ın 14.’sü olan Sudaki Yaşam konusunda herkesi bilinçlendirmek ve davranış değişikliğini teşvik etmek amacıyla çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.

7 Haziran 2021 Pazartesi

Olympos Teleferik Gelecekten Umutlu

TURİZMİN SESİ / Halil ÖNCÜ

KEMER- Antalya'nın Kemer ilçesinde yer alan ve Alternatif turizmin en önemli merkezlerinden birisi olan Olympos Teleferik Pandemi şartlarına rağmen gelecekten umutlu. Haftanın yedi günü açık olan tesis, pandemi tedbirlerini tam anlamıyla uygularken açık hava, bol oksijen ve yaz aylarında serin ortamı ile tercih sebebi oluyor. Pandemi öncesi her gün bin ile bin 500 arasında misafiri zirveye taşıdıklarını belirten Olympos Teleferik Genel Müdürü Haydar Gümrükçü, bu sayıların pandemi ile birlikte 500’lere indiğini söylüyor. 



“Geçtiğimiz yıl ile bu dönemin arasında çok büyük bir fark yok. Bir miktar daha yukarıda. Sonrasında daha iyi olacağını umut ediyorum. Keşke turizm açısından bazı ülkeler ile ilişkilerimizi biraz daha düzeltebilsek. Bu da sadece bizi değil tüm bölgeyi kalkındıracak. Şu ana kadar çok kötü değiliz fakat Pandemi dönemine göre iyiyiz normale göre iyi değiliz. Yaklaşık şu anda günlük normal sezonda günde bin ile bin 500 arasında yolcu ağırlarken, şu anda 400 – 500 arası misafir alıyoruz”

Organizasyonların merkezi

Olympos Teleferik Genel Müdürü Haydar Gümrükçü çok sayıda etkinliğe imza attıklarını ve en son olarak da Run To Sky Organizasyonu ile çok sayıda sporcu  ve katılımcıyı zirvede misafir ettiklerini söyledi.“Maalesef Pandemi dönemi geçen senden çok farklı geçmiyor. Bir tık daha iyi diyebiliriz. 21 Haziran’dan sonra bazı ülkelerin uçak seferlerinin başlaması ile umarım daha iyi olacak. O dönemde zirve iyi olursa bütün Kemer iyi oluyor. Run To Sky Organiazsyonu ile karanlığın içinde bir ışık gibi oldu. Bizi de çok iyi motive ediyor. Gelen misafirleri de öyle. Bu tür organizasyonları çok sık yapıyoruz. Pandemi döneminde böyle bir şey olduğu için böyle bir avantajımızda var. “

12 dakikada 2 bin 365 mt. zirveye

Avrupa'nın en uzun, dünyanın ise ikinci en uzun teleferiği olma özelliğini taşıyan Olympos Teleferik ile yolculuk alt istasyon ile Tahtalı Dağı 2365 mt zirve arası yaklaşık 12 dakika sürüyor.  İsviçreli mühendisler tarafından tasarlanan ve yaklaşık 40 milyon avroya mal olan teleferik ile yolculuk yapan yolcular, muhteşem  ve unutulmaz bir yolculuk yaşarken, Phaselis ve Olympos Antik Kenti, Antalya ve Kemer'in manzarasını görme şansı buluyor ve bulutlu havalarda ise bulutların içerisinden geçiyor. 

TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya Kapadokya Tanıtım Stratejisi Çalıştayı’na katıldı

Kapadokya Bölgesinde Faaliyet Gösteren Seyahat Acentalarıyla Bir Araya Geldi. Yönetim Kurulu Başkanımız Firuz B. Bağlıkaya, Nevşehir Valiliği’nin düzenlediği Kapadokya Tanıtım Stratejisi Çalıştayı’nın ardından bölgede faaliyet gösteren seyahat acentalarının temsilcileri ile bir araya geldi.

kapadokya-tanitim-stratejisi-calistayi-tursab-baskani-firuz-b-baglikaya.jpg

Kapadokya Bölge Temsil Kurulu Başkanı Talip Aldemir’in organize ettiği akşam yemeği programına, Yönetim Kurulu Üyelerimiz Soner Bacaksız, Ceren Anadol, Ahmet Küçükyıldız, Erciyes BTK Başkanımız Ali Emre Mart, bölgede görev alan eski Başkanlarımız ile Başkanlık Danışma Kurulu Üyesimiz Tansu Demir katılım sağladı.Nevşehir, Niğde, Aksaray ve Kayseri’den gelerek yemeğe katılan seyahat acentası temsilcileri ile birlikte genel ve bölgesel sorunların değerlendirildiği programda, sektörümüzün en önemli ihtiyacının mevcut yasanın çağın gereksinimlerini karşılayamaması nedeniyle değişmesi gerektiği konusunda fikir birliğine varıldı.

kapadokya-tanitim-stratejisi-calistayi-tursab-baskani-firuz-b-baglikaya-001.jpg

1618 sayılı yasada yapılacak değişiklikler ile birlikte sektörün sorunlarının önemli kısmının çözülebileceği ve tüm seyahat acentalarının birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmesi ile bu yasanın değiştirilebileceği konusunda görüşler paylaşıldı.Türkiye’nin en önemli turizm merkezleri arasında yer alan Kapadokya’nın çok daha fazla turist alabilmesi için var güçleri ile çalışacaklarını da belirten Bağlıkaya, yemeğe katılan tüm üyelere teşekkür etti.

5 Haziran 2021 Cumartesi

CITROËN MODELLERİNDE 0 FAİZLİ KREDİ VE NAKİT İNDİRİMLİ YAZ KAMPANYALARI BAŞLADI!

YENİ CITROËN C3, HAZİRAN’DA 180 BİN TL’DEN BAŞLAYAN FİYATIYLA DİKKAT ÇEKİYOR !

Citroën, yaz mevsimine otomobil ürün yelpazesine yönelik avantajlı kredi ve nakit alım seçenekleriyle merhaba diyor. Haziran ayı boyunca PSA  Finans avantajıyla sunulan sıfır ve düşük faizli krediler, yeni bir Citroën sahibi olmak isteyenlere kolaylık sağlıyor. Bu kapsamda yeni Citroën C3 için 40 bin TL’ye 12 ay, 0 faiz veya 5 bin TL tutarında nakit alım desteği sunuluyor. Tasarımı ve teknolojisiyle dikkatleri üstene çeken yeni C4 ise nakit alımda 229 bin TL’den başlayan indirimli fiyatlarla kullanıcılarıyla buluşuyor. Citroën, segmentinin en konforlu ve çok yönlü modellerinden C5 Aircross SUV serisini de 100 bin TL için12 ay %1,09 faiz fırsatıyla otomobil severlere sunuyor. 



Hayata renk katan yenilikçi otomobillerin markası Citroën, Haziran ayında en uygun kredi ve nakit alım kampanyalarını PSA Finans avantajıyla kullanıcılarla buluşturuyor. Bu kapsamda çok çeşitli dış kişiselleştirme kombinasyonlarıyla sürücüsüne heyecan verici deneyimler yaşatan yeni C3 için, 40 bin TL’ye 12 ay, 0 faizli kredi imkânı sunuluyor. Nakit alımlarda da avantajlı olan yeni C3,180 bin TL’den başlayan fiyatlarla ön plana çıkıyor. B-SUV segmentinin en yenilikçi üyesi C3 Aircross SUV’un 1.5 HDI motorlu Shine donanım versiyonunda ise 70 bin TL için 12 ay, %1,39 faizli kredi kampanyası dikkat çekiyor. 

Yazın keyfi Citroën C4 ile çıkıyor!

Tasarımı, konforu ve teknolojisiyle kompakt hatchback sınıfının yenilikçi ismi yeni C4, Haziran ayı boyunca 60 bin TL için 12 ay, 0,99 faizli kredi imkânıyla ya da nakit alımlarda 5 bin TL’lik indirimle 229 bin TL’den başlayan fiyatlarla sunuluyor. Benzersiz tasarımı ve konforunun yanında, üstün fonksiyonellik sunan yapısıyla dikkat çeken Citroën C5 Aircross SUV serisine de 100 bin TL için 12 ay %1,09 faiz fırsatıyla sahip olunabiliyor. C5 Aircross SUV’ler, nakit alımlarda 396 bin TL’den başlayan fiyatlarla tercih edilebiliyor. Sunduğu konfor ve multimedya özellikleriyle aile yolculuklarını keyfe dönüştüren Berlingo Kombi için ise 40 bin TL’ye 12 ay, 0 kredi fırsatı sağlanırken, nakit alımlarda 3 bin TL tutarında destek kullanıcılara sunuluyor. 

PEUGEOT HAZİRAN AYINDA FAİZİ SIFIRLADI

PEUGEOT’DAN HAZİRAN AYINA ÖZEL SIFIR FAİZLİ KREDİ KAMPANYASI
PEUGEOT Türkiye, Haziran ayına özel düşük faizli kredi kampanyası ve birbirinden özel satın alma teklifleri sunuyor. Yeni nesil PEUGEOT i-Cockpit®, EAT8 tam otomatik şanzıman ve yarı otonom sürüş seçenekleriyle öne çıkan PEUGEOT SUV Ailesi’nin tamamı ay boyunca %0 faiz avantajıyla satışa çıkıyor. %0 faizli kredi fırsatı sedan sınıfında standartları yeniden belirleyen PEUGEOT 508’de de geçerli oluyor. Markanın ödüllü hatchback modeli PEUGEOT 208’e ise 189.000 TL’den başlayan fiyatlarla sahip olunabiliyor. Tüm PEUGEOT modelleri farklı ödeme ve faiz seçenekleriyle de ay boyunca otomobil severleri bekliyor.



PEUGEOT Türkiye, yaz aylarına avantajlı faiz oranları ve satın alma fırsatlarıyla başlıyor. Haziran ayı boyunca geçerli olacak kampanyalarda, tüm PEUGEOT modellerinde düşük faizli kredi seçenekleri otomobil severleri bekliyor. PEUGEOT i-Cockpit®, EAT8 tam otomatik şanzıman ve yarı otonom sürüş seçenekleriyle öne çıkan PEUGEOT SUV Ailesi’nde ay boyunca %0 faizli kredi teklifi sunuluyor. Buna göre, B-SUV sınıfının lideri PEUGEOT SUV 2008’e 50 bin TL için %0 faiz fırsatı veya 100.000 TL için 12 ay %0,99 faizli kredi imkanıyla sahip olunabiliyor. Heyecan veren yeni tasarımı, yenilenen ön yüzü, farklı gövde renkleri ve yeni “Black Pack” seçeneği ile dikkat çeken yeni PEUGEOT SUV 3008’de 90.000 TL için %0 faizli veya 180.000 TL için 15 ay %0,99 faizli kredi tercih edilebiliyor. Yedi kişilik oturma kapasitesi, yeni Peugeot i-Cockpit® ve Night Vision ile segmentinde tek 1.5 lt BlueHDi dizel motora sahip yeni PEUGEOT SUV 5008’i de ise 90.000 TL için %0 faizli kredi imkanı veya 180.000 TL için 15 ay %0,99 faizli kredi avantajı sağlanıyor.



Yeni PEUGEOT 208, 189.000 TL’den başlayan fiyatlarla satışta

Benzersiz sürüş keyfi ve en güncel teknolojileri sunan modelleriyle beğeni toplayan PEUGEOT Türkiye, göz alıcı sedan ve hatchback modellerinde de Haziran ayı boyunca özel fırsatlarla kullanıcıların karşısına çıkıyor



2020 yılında Avrupa’da yılın otomobili ödülüne (European Car of the Year) layık görülen, dinamik ve enerjik tasarımıyla tamamen farklı, özgün bir duruş sergileyen yeni PEUGEOT 208’de 36.000 TL için 12 ay %0,99 faizli kredi seçeneği dikkatleri çekiyor. PEUGEOT 208, 189.0000 TL’den başlayan uygun fiyatlarla yeni sahiplerini bekliyor. Yenilikçi teknolojiler ve sürüş keyfinin mükemmel birleşimi ile sınıfındaki standartları yeniden belirleyen PEUGEOT 508 ise %0 faizli kredi seçeneği veya 180.000 TL için 15 ay %0,99 faiz fırsatıyla satışa sunuluyor. 

Yenilenen Suzuki GSX-S1000 Daha Kıvrak, Daha Atletik, Daha Güçlü!

Suzuki GSX-S1000 Cadde Performansını Zirveye Taşımak İçin Yenilendi!

 Yenilenen Suzuki GSX-S1000  Eylül’de Türkiye’de!


Suzuki motosiklet ürün yelpazesinin en performanslı serisi olan GSX ailesinin güçlü üyesi GSX-S1000 yenilendi. Her zamankinden daha çarpıcı ve daha kıvrak bir görünüme kavuşan Suzuki GSX-S1000, adeta pistlerden caddelere uzanan yeni imajıyla kullanıcılarının karşısına çıkıyor. Yeni altıgen LED farları, kaslı motor bölgesi görünümü ve karbon fiber kaplamalarıyla daha çevik ve daha agresif tasarıma sahip GSX-S1000, güçlü, güvenli ve bir o kadar hafif kompakt şasisiyle de benzersiz sürüş deneyimlerine olanak tanıyor. 

Günlük kent kullanımlarından en virajlı sportif gezilere kadar farklı yol koşullarına uyum sağlayan GSX-S1000, üstün teknoloji ürünü “Suzuki Akıllı Sürüş Sistemleri” sayesinde de 3 farklı sürüş moduyla kullanılıyor. Gücünü, yola uyarlanmış biçimde süper spor performansı sunan 999 cc hacimli yeni motordan alan GSX-S1000, adeta pist kralı GSX-R1000 modelinin yol versiyonu olarak kabul görüyor. Yenilenen motoruyla alt devirlerde çok daha fazla tork değeri sunan motosiklet, bu sayede ani hızlanmalara da çok daha çabuk cevap veriyor. GSX-S1000; Metalik Triton Mavisi, Parlak Mat Gri ve Parlak Siyah olmak üzere 3 farklı renk seçeneğiyle motosiklet tutkunlarının karşısına çıkıyor. Yenilenen GSX-S1000, Suzuki’nin ülkemizdeki tek distribütörü olan Doğan Trend Otomotiv aracılığıyla Eylül ayında Türkiye’deki motosiklet tutkunlarıyla buluşacak. 

Motosiklet dünyasının lider markalarından Suzuki, ilk kez 2015 yılında ürettiği naked sınıfının çarpıcı motosikleti GSX-S1000’i yeni tasarımı, kıvrak şasisi ve üstün Suzuki teknolojileriyle güncelledi. Daha kontrollü, daha çevik ve daha güçlü bir yapı sunan Suzuki GSX-S1000, en heyecan verici sürüş deneyimlerini caddelere taşımak için yenilendi. Bu kapsamda Suzuki GSX-S1000, günlük kent kullanımlarını, uzun yol sürüşlerini ve bol virajlı sportif sürüşleri en ideal biçimde isteyen herkese hitap ediyor. Yenilenen GSX-S1000, dikkat çekici tasarım detayları ve 999 cc’lik motor gücü ve performansına ek olarak, son teknolojiye sahip sürüş kontrol sistemleriyle çıtasını ve iddiasını daha da yükseltiyor. 

Ayrıca GSX-S1000; sağlamlığının yanında, hafif ve kompakt şasisiyle de sınıfının muadillerinden ayrışıyor. Sunduğu renklerle de motosiklet tutkunlarını harekete geçiren GSX-S1000; Suzuki’nin marka sembolü olarak bilinen ana rengi Metalik Triton Mavisi (YSF), yeni geliştirilen Parlak Mat Mekanik Gri (QT7) ve Parlak Işıltılı Siyah (YVB) olmak üzere üç farklı gövde rengi seçeneğiyle tercih ediliyor. Yenilenen GSX-S1000 önümüzdeki Eylül ayında, Türkiye’de Suzuki’nin tek distribütörü Doğan Trend Otomotiv aracılığıyla satışa sunulacak. 

Tasarımı agresif ve bir o kadar çağdaş!
Kapsamlı bilgisayar analizleri ve kil modelleme süreçlerinin titizlikle uygulandığı GSX-S1000’in tasarımında; güçlü, sportif ve kıvrak yapı net olarak yansıtılıyor. İlk etapta radikal altıgen Koito LED far tasarım, şık ön görünümle bütünleşerek göze çarpıyor. Far tasarımını çevreleyen zarif granaj, Suzuki’nin GP yarış motosikletlerinde ve ayrıca yeni nesil savaş jetlerinde uygulanan keskin hatları anımsatıyor. Motosikletin kompakt ön bölümü, kısa susturucu ve kuyruk tasarımıyla birleşerek, motor bölgesindeki kaslı yapıyı öne çıkarıyor. Çift lensli LED arka stop lambalarıysa, kompakt kuyruğun şık çizgilerini daha da vurguluyor. 

GSX-S1000’in 19 litre menzil sunan yakıt deposundaki yeni Suzuki logoları ve yan gövdedeki model numarası etiketleri de, modern imajıyla GSX-S1000’in dinamik yapısını destekliyor. Genel iskeletin yan bölümleri gibi kısmi yüzeylerde ise kalite algısını daha da güçlendirmek için geliştirilen, karbon fiber benzeri bir yapıyla kaplanmış desenler yer alıyor. Motosikletin, özel tasarımlı anahtar tutma yerinde de GSX-S logosu ışıldıyor. Sürücü ve yolcu için olan bağımsız koltuklar, sportif görünümü desteklerken uzun yol konforuna da katkı sağlıyor.

Her koşula uyumlu yenilenen motor, her devirde fazla tork değeri

Güncellenen GSX-S1000’de, süper spor performansı sunan 999 cc hacimli, dört zamanlı DOHC, sıvı soğutmalı sıralı dört silindirli motor yer alıyor. Birçok zafere imza atan Suzuki GSX-R1000’in DNA’sını miras alan motor; yol kullanımlarına uyarlanmasıyla birlikte, MotoGP yarışları için geliştirilen ileri teknolojileri de bünyesinde barındırıyor. Naked motosiklet karakteristiğine göre optimize edilen yüksek performanslı motor, bu kapsamda hem sportif hem de günlük sürüş gereksinimlerine uyum sağlıyor. Özellikle alt ve orta devirlerde yumuşak ve akıcı bir güç üretimine olanak tanıyor. Motorun eksantrik mili, supap yayları, debriyaj ve egzoz sisteminde yapılan yenilikler, daha dengeli perfomans sunarken, Euro 5 emisyon standartlarını yerine getiriyor. GSX-S1000’in yeni motoru, önceki nesil ile kıyaslandığında da alt devirlerde çok daha fazla tork değerini kullanıma sunuyor. Bu değer, düşük hızda seyrederken ani hızlanma isteklerine daha çabuk cevap verebilmeyi sağlıyor. Motor aynı zamanda orta ve üst devir bandında da yüksek tork üretimiyle canlı bir sürüş hissi sunuyor. 

Yüksek hızlarda daha fazla güven veren yeni motor, aynı zamanda sürüş modları da dahil birçok elektronik kontrol teknolojileriyle destekleniyor. Sürücü, bu modlarla motorun güç üretimini kontrol ederken, gaz verdiğinde kullanıma sunulan tork seviyesi de sürüş tarzına uyarlanıyor. Böylece aynı yolda farklı sürüş karakteristikleri elde edilebiliyor. 999 cc hacimli motorun her bir gaz kelebeği gövdesinde 10 delikli ve uzun burunlu enjektörler kullanılıyor. Optimize edilen enjeksiyon sisteminin de katkısıyla verimlilik ve performans en üst seviyeye çıkıyor. Emiş sesi ise GSX-S1000’in motorunda aynen korunurken, eşzamanlı olarak ses kalitesini daha da iyileşiyor. 

Haddeleme yönteminin uygulandığı motor dişlileri ise aşınma ve çatlamaya karşı daha fazla dayanım gösteriyor. Motorun egzoz yapısına bakıldığında da; Suzuki Egzoz Ayarlama (SET) sistemli, Euro 5 emisyon standartlarını karşılamaya yardımcı olan katalitik konvertörlü ve yeniden konumlandırılmış susturuculu “kompakt 4-2-1 egzoz sistemi” avantaj sağlıyor. 

Yeni nesil kavrama, konforu daha da artırıyor!

GSX-S1000’in bir önceki neslinde yer alan kaydırmalı kavrama, Suzuki Clutch Assist System (SCAS) ile zirveye ulaşıyor. Sistem kapsamında kaydırmalı kavrama, negatif motor torkunu azaltmak ve yüksek devirde vites küçültürken motor freni etkisini azaltmak için zaman zaman devreden çıkıyor. Böylece tekerleğin kilitlenmesinin önüne geçilirken, daha yumuşak bir yavaşlama sağlanıyor. Sürücü, daha güvenli bir şekilde vites küçültürken, virajlara da daha kontrollü giriyor. Bu destek, aynı zamanda hızlanmada debriyajın kavrama kuvvetini artırıyor. Böylelikle tork, arka tekerleğe verimli şekilde aktarılıyor ve yumuşak yayların kullanımı sağlanıyor. Sürücü de yoğun dur-kalklarda debriyaj kolunu hafif bir dokunuşla kullanarak sürüş konforunu artırıyor. 

Akıllı sürüşü “Aktif, Temel ve Konfor” modları sağlıyor
 
GSX-S1000, Suzuki Akıllı Sürüş Sistemi’nin (S.I.R.S) gelişmiş elektronik özellikleriyle donatılıyor. Sistem kapsamındaki Suzuki Sürüş Modu Seçici (SDMS) farklı sürüş koşulları için 3 mod sunuyor. Bu modlardan, sürücü gazı açarken en keskin tepkiyi sağlayan Mod A (Aktif), pist veya virajlı ormanlık yollarda sportif sürüşlere olanak tanıyor. Günlük kullanımlarda güven sağlayan Mod B (Temel), aynı maksimum güç üretimine sahip olup, gaz emirlerine sistemin daha yumuşak cevap vermesini sağlıyor. Mod C (Konfor) ise yine aynı maksimum güç üretimine sahipken, yumuşak gaz kelebeği tepkisi ve gaz kelebeği açıldığında sınırlanan tork üretimi, ıslak veya kaygan yüzeyler gibi olumsuz yol koşullarında konforlu ve kontrollü bir sürüş sunuyor.

Suzuki Akıllı Sürüş Sistemi kapsamında olan diğer sistemlerden; Suzuki Çekiş Kontrol Sistemi (STCS) sürüş güvenliğini desteklerken, sürücü üzerindeki stres ve yorgunluğu azaltıyor. Yeni elektronik gaz kelebeği de kompakt ve hafif bir yapıyla avantaj sağlıyor. Çift yönlü hızlı vites değiştirme sistemi (açık/kapalı) debriyaj kolunu kullanmadan, daha hızlı ve daha yumuşak vites büyütme - küçültme olanağı sağlıyor. Suzuki Kolay Çalıştırma Sistemi ise sürücünün debriyaj kolunu çekmeden, marş düğmesine basarak motoru çalıştırma olanağı sunuyor. Suzuki’nin güncellenen Düşük Devir Yardımcısı da, SCAS işleviyle birlikte daha yumuşak kalkışlara yardımcı oluyor. 

Daha çok fonksiyon sunan LCD ekran

Suzuki GSX-S1000, sahip olduğu elektronik donanımlarla da sürüş keyfini artırıyor. Sürüş için gerekli olan tüm bilgileri veren parlaklığı ayarlanabilir LCD gösterge paneli, özel grafikler ve mavi arka aydınlatmalı kolay okunur tasarımıyla sürücünün görüşüne sunuluyor. LCD ekran; hız, devir, tur süresi modu, saat, ortalama ve anlık yakıt tüketimi, akü voltajı, kilometre sayacı, çift günlük kilometre sayacı (A-B), çekiş kontrol modu, bakım hatırlatıcısı, vites konumu, SDMS modu, su sıcaklığı, Quick Shift (AÇIK/KAPALI), menzil ve yakıt göstergesi bilgilerini gösteriyor. Ekranı çevreleyen LED uyarı ışıklar ise sinyaller, uzun far, boş vites, arıza, ana uyarı, ABS, çekiş kontrol sistemi, düşük voltaj uyarısı, soğutma suyu sıcaklığı ve yağ basıncı bilgilerini kolay bir görünürlükle sürücüye iletiyor.

GSX-S1000’in kompakt şasisi daha kıvrak, daha hafif!

Suzuki GSX-S1000, sürücüsüne hem çevik bir sürüş sağlayan hem de sürüşü eğlenceli kılan kompakt, kıvrak ve hafif bir şasi sunuyor. Şasi, bu yapısıyla günlük kent içi kullanımlar, sportif geziler ve performanslı pist deneyimlerine uyum gösteriyor. En optimum şekilde konumlandırılan salıncak, süspansiyon ayarları, gidon, yakıt deposu ve lastikler, sürücüye en ideal sürüş pozisyonunu sunuyor. GSX-S1000’in şasisi, ayrıca, motor ve Suzuki Akıllı Sürüş Sistemi’nin (S.I.R.S.) gelişmiş kontrolleri arasındaki uyum ve ahengi de tamamlıyor. Gidon başlığından salıncak pivotuna kadar olan düz ana borulu ikiz kirişli alüminyum çerçeve, kıvrak sürüş ve üstün yol tutuş için rijitlik ve hafiflik sağlıyor.

GSX-R 1000 süperspor modelinden uyarlanan alüminyum alaşımlı arka salıncak ise yüksek performansla uyumlu dizaynı yansıtıyor. Testler sonucunda 23 mm daha geniş hale getirilen elcikler ve hafifçe yukarı doğru eğimli şekilde yenilenen gidon kolları, sportif sürüşü artırıyor. Bu özelliklerle birlikte, yenilenen koltuk tasarımı da dik sürüş pozisyonuna katkı veriyor. İnce gövde ve dar diz alanı ise 810 mm sele yüksekliğiyle birlikte, sürücünün ayaklarını kolayca yere basmasına yardımcı oluyor. Sportif ancak sarsıntısız bir sürüş sağlayan 43 mm çapında ayarlanabilir KYB ters ön çatal ve dengeli-çevik sürüşü destekleyen ayarlanabilir bağlantılı arka süspansiyon, yenilenen GSX-S1000’in diğer şasi özellikleri arasında bulunuyor. 

Lastikler sportif sürüşü zirveye çıkarıyor 

Yenilenen Suzuki GSX-S 1000’de, önde 120/70ZR17 ve arkada 190/50ZR17 olmak üzere Dunlop’un yeni Roadsport 2 lastikleri, maksimum spor performansı sunuyor. Bir önceki D214 lastiklere kıyasla daha üstün yol tutuşu sergileyen lastikler, karkastaki “Ultra Esnek Çelik Eksiz Kemer” katmanıyla daha yüksek bir dayanım seviyesi sağlıyor. Sırt deseni optimize edilen lastik, ıslak zeminde de daha yüksek tutunma limitlerine kavuşuyor. Yeni silika bileşenler de aşınma dayanımını artırıyor. Ön ve arka süspansiyon ayarlarıyla uyumlu olan lastikler, sportif performans için gerekli olan kavrama, denge, çevik kullanımla birlikte konforu da eksik etmiyor. Ayrıca 6 kollu dökme alüminyum jantlar da sportif görünüme katkıyı tamamlıyor. Brembo imzasını taşıyan 4 piston kaliperli 310 mm çapında çift diskli ön fren ise, ABS fren sistemiyle birlikte sürüş güvenliğini destekliyor.


Suzuki GSX-S1000 Teknik Özellikleri 

Uzunluk 2.115 mm
Genişlik 810 mm
Yükseklik 1.080 mm
Dingil mesafesi 1.460 mm
Yerden yükseklik 140 mm
Sele yüksekliği 810 mm
Boş ağırlık 214 kg
Motor tipi 4 zamanlı, 4 silindirli, sıvı soğutmalı, DOHC
Çap x strok 73,4 mm x 59,0 mm
Motor hacmi 999 cc
Sıkıştırma oranı 12.2:1
Yakıt sistemi Enjeksiyon
Marş sistemi Elektrikli
Yağlama Islak karter
Şanzıman 6 hızlı sabit
Süspansiyon ön Teleskopik ters çatal, helezon yay, yağlı amortisörler
Süspansiyon arka Bağlantılı, helezon yay, yağlı amortisör
Çatal açısı/İz genişliği 25°/100 mm
Ön fren Çift disk
Arka fren Disk
Ön lastik 120/70ZR17M/C (58W), tubeless
Arka lastik 190/50ZR17M/C (73W), tubeless
Marş sistemi Elektronik ateşleme (transistörlü)
Yakıt deposu 19,0 litre
Yağ kapasitesi 3,4 litre

Hangi Lastik Tercih Edilmeli?

Dünyanın en büyük lastik üreticilerinden Michelin, mevsim geçişlerinde sürücülerin aklını karıştıran lastik tercihleri için önerilerde bulundu. Mevsim geçişleriyle birlikte araç kullanıcıları uzun araştırmalar yaparak araçları için lastik tercihlerini yapıyor. Aynı ebatta bulunan birbirinden farklı lastikler ise kullanıcılarda kafa karışıklığı yaratan en büyük etkenlerden biri. Dünyanın en büyük lastik üreticilerinden Michelin, kullanıcıların lastik seçimlerini kolaylaştıracak önerilerde bulundu. 



Lastik almaya karar vermeden önce bir lastikten ne beklediğinize karar vermelisiniz. Aynı ebatta hem yakıt ekonomisi ve uzun süreli kullanım sunan hem sportif kullanımı destekleyen hem de tüm mevsim koşullarında kullanabileceğiniz farklı lastik modelleri bulunuyor olabilir. Eğer yakıt tüketimi sizin için çok önemliyse, sportif kullanıma uygun lastikler sizin için doğru bir seçenek olmayabilir. Bu durumda düşük yuvarlanma direncine sahip lastiklere yönelmeniz daha doğru olacaktır. Bu noktada PRIMACY 4 lastikleri sizin için iyi bir seçenek olabilir. 

Performans beklentisi önemli
Benzer şekilde lastikten beklentiniz üstün viraj kabiliyeti, yüksek hızlarda yol tutuşu veya direksiyon tepkilerinin yola anında iletilmesiyse, düşük yuvarlanma dirençli lastikler bu beklentilerinizi karşılamayabilir. Bu durumda uzun ömürlü performans ve güvenlik için Michelin Primacy 4 lastikleri, daha sportif ve benzersiz sürüş keyfi arıyorsanız da Michelin Pilot Sport 4 lastikleri tercih edebilirsiniz. Primacy 4’ün ürün gamı, 15 inç ile 20 inç arasında ebatlarla 112 model sunmak üzere 19 yeni ebatla genişletilirken, Pilot Sport 4’ün ise bu sezon 16 inç ile 21 inç arasında değişen 138 ebat içeren ürün gamı 13 yeni lastikle tamamlanacak.

Hava koşulları dikkate alınmalı
En iyi lastiği bulmak için kış koşulları ile ne sıklıkta karşılaştığınızı sorgulamak da işinizi kolaylaştıracaktır. 7°C'nin altındaki düşük sıcaklıklar, yoğun yağan yağmur veya kar yağışı gibi kış koşullarıyla hiç karşılaşmıyorsanız tüm yılı yaz lastikleriniz ile geçirebilirsiniz. Fakat nadiren de olsa kış koşullarıyla karşılaşıyorsanız ve mevsim geçişlerinde lastiklerinizi değiştirmek istemiyorsanız, her mevsim kullanılabilen dört mevsim lastikler sizin için daha uygun olacaktır. Bu tür lastikleri seçerken dikkat etmeniz gereken en önemli konu lastiğin kış sertifikasının olup olmamasıdır. 3PMSF isimli kış lastiği sertifikası, bağımsız kuruluşlar tarafından gerçek kış koşullarında test edildikten sonra verilen bir sertifikadır ve lastiğin yanak bölgesinde yer alır.

Dört mevsim lastiklerin sırt deseni kış lastiklerini anımsatır, bu sayede kış koşullarındaki performansları, yaz koşullarındakinden daha iyi olur. Eğer hem yaz hem de kış koşullarında sürüş güvenliği ve performanstan ödün vermek istemiyorsanız, dünyanın ilk ve tek kış lastiği sertifikalı yaz lastiği Michelin CrossClimate+'ı tercih edebilirsiniz. Kış sertifikalı ilk yaz lastiği MICHELIN CrossClimate+ ürün gamı, 14 inç ile 19 inç arasında 78 ebatta, SUV sahipleri için 16 inç ile 20 inç arasında 41 ebatta kullanıcılarla buluşuyor.

Caresse Bodrum’daki tekne tutkunlarına ve tekne sahiplerine özel fırsat ve ayrıcalıklar sunacak

Caresse, a Luxury Collection Resort & Spa, Bodrum, yeni sezonda gerçekleştirdiği uluslararası işbirlikleriyle ayrıcalıklı fırsatlar sunmaya devam ediyor! Dünyanın en büyük ve prestijli İtalyan yat üreticisi Azimut Yachts ile Caresse, a Luxury Collection Resort & Spa, Bodrum işbirliği yaptı.



Bodrum ve Bitez koyu arasında bulunan Asarlık Mevkii'nin en sakin ve gizli noktasında konumlanan uluslararası otel zinciri Marriott International’ın, The Luxury Collection bünyesinde yer alan Bodrum’daki ilk resort oteli Caresse, a Luxury Collection Resort & Spa, Bodrum, dünyanın lider yat üreticisi Azimut Yachts markasını gurur ve mutlulukla ağırlamaya başlıyor. Azimut Yachts Türkiye, uzun yıllara dayanan tecrübesi ve hizmet kalitesi ile Caresse Bodrum’daki tekne tutkunlarına ve tekne sahiplerine özel fırsat ve ayrıcalıklar sunacak.


Caresse Bodrum’da Azimut Yachts sahiplerine sunulacak ayrıcalıklar arasında özel servis, deck, lounge alanı ve tekne bağlamada verilen özel avantajların yanı sıra konaklama, yeme-içme ve SPA’da da özel sürprizler bulunuyor. 




Bu iki güçlü markanın işbirliği, Caresse Bodrum bünyesinde yer alan Barbarossa Restaurant ve Buddha-Bar Beach Bodrum’da da sunulacak özel fırsatlar ile taçlandırılıyor. Yunanistan’ın Paros adasının ikonik ve en leziz deniz ürünü restorantlarından Barbarossa Restaurant,  Haziran ayının ikinci haftası itibariyle Caresse Bodrum’da yerini alacak. Tekne tutkunlarının en sevdiği adreslerden biri olan Barbarossa Restaurant’ı da Azimut tekne sahip ve severlerini bekliyor. 


Ayrıca Azimut Yachts’ın Flybridge, Grande, S, Magellano ve Atlantis serilerinin de temsilciliğini yürüten Karina Marine Group, markanın yeni Magellano 66 modelini Türkiye’de Caresse Bodrum’da yaz sezonunda tekne severlere tanıtacak. Özel servis ve bağlama imkanları ile tekne ve yatların her zaman uğrak noktası  olan Caresse Bodrum da Buddha-Bar Beach ve Barbarossa hem Azimut tekne misafirlerinin hem de tüm tekne  tutkunlarının vazgeçilmezi olmaya devam edecek.

Emirates, Phuket’e haftada dört sefer yapacak

Emirates, Phuket’in Uluslararası Turizme Yeniden Açılmasıyla Adaya Uçuşlarını Yeniden Başlatıyor. Tam doz aşısını yaptırmış olan tatilciler, Tayland’daki popüler destinasyona karantinasız seyahatin keyfini çıkarabilecekler


Gözde destinasyonun uluslararası turistlere yeniden açılmasıyla birlikte, Emirates 2 Temmuz 2021’den itibaren Phuket’e haftada dört sefer gerçekleştirmeye devam edeceğini duyurdu. Ayrıca, COVID-19 aşısını yaptırmış olanlar varış sonrası karantinaya girmeden rahat bir seyahat deneyimi yaşayacaklar. Phuket’te turizm sektörünün güvenli bir şekilde yeniden başlamasını sağlamak için uygulanan tedbirlerle, doğal plajları ve beyaz kumsallarıyla ünlü adaya seyahat eden yolcular, dünyanın en sevilen tatil noktalarından birine karantinasız tatil yapabilecekler..

Dubai-Phuket seferi, premium hizmet sunulan First ve Business Class’ın yanı sıra Ekonomi Sınıfı’nın yer aldığı üç sınıflı Boeing 777-300ER ile gerçekleştirilecek. Emirates’in EK378 sefer sayılı uçuşu Salı, Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri 03:00’te Dubai’den kalkacak ve aynı gün 12:30’da Phuket Uluslararası Havalimanı’na iniş yapacak. EK379 sefer sayılı dönüş uçuşu ise, Çarşamba, Cumartesi, Pazar ve Pazartesi günleri Phuket’ten 00:10’da kalkacak ve aynı gün 03:05’te Dubai’ye iniş yapacak (tüm saatler yerel zaman dilimine göredir).

Phuket’e haftada dört sefer yapılması sayesinde yolcular tatil planlarına göre daha fazla  seçenekten yararlanabilecekler.. Tayland’daki popüler destinasyon Orta Doğu, Avrupa ve diğer bölgelerden yolcuların favorisi olmaya devam ediyor. Emirates ayrıca 2020 Eylül ayından itibaren    Bangkok’a günlük uçuşlarına yeniden başlatmıştı.

Phuket uçuşları için www.emirates.com.tr adresini ziyaret ederek veya tercih ettiğiniz seyahat acenteleri vasıtasıyla rezervasyon yaptırabilirsiniz. Phuket’e giriş şartları ve Tayland vatandaşı olmayanlar için zorunlu bilgiler hakkında daha fazla bilgi için, yolcular emirates.com.tr’daki seyahat şartları sayfasını ziyaret edebilirler.

Global ağını güvenli ve sürdürülebilir şekilde kademeli olarak yeniden kuran Emirates, 120’den fazla destinasyona yolcu seferlerini yeniden başlatırken yolculara Dubai üzerinden Amerika Kıtası, Avrupa, Afrika, Orta Doğu ve Asya Pasifik’e kolay bağlantı uçuşları sunuyor. Emirates, seyahati kolaylaştırmak için çeşitli adımlar atılmasına odaklanmaya devam ederken yolcularının sağlığını koruma ve güvenliğini sağlama noktasında sağlık otoriteleri ve kuruluşları ile işbirliği halinde çalışmalar hayata geçirerek liderlik etmektedir. Emirates yerde tüm temas noktalarında ve uçak içinde, seyahatin her adımında yolcularına en yüksek güvenlik ve hijyen standartlarını sunmaya yönelik tedbirleri uygulamaya koydu. Ayrıca, havayolu kısa bir süre önce  Dubai Havalimanı’nda yolculara  kolaylık sağlamak için temassız teknolojiyi de hayata geçirdi.

Emirates, bu dinamik süreçte yolcuların ihtiyaçlarını ele alan yenilikçi ürün ve hizmetlerle sektöre liderlik etmeye devam ediyor. Kısa bir süre önce, havayolu yolcu hizmetleri çalışmalarını daha da ileriye taşıyarak daha  cömert ve esnek rezervasyon politikalarını hayata geçirdi, çoklu risk içeren seyahat sigortası teminatının kapsamını genişletti ve yolcularına mil ve statü geçerlilik sürelerini koruma imkanı verdi.

SunExpress ile Antalya - Erbil uçuşları başlıyor

SunExpress, 2021 yazında Türkiye – Orta Doğu uçuş ağını yeni destinasyonlarla genişletiyor. Havayolu bu yaz, merkezi Antalya’dan Erbil’e direkt tarifeli seferlerle haftada iki kez karşılıklı sefer sunuyor.


Geçtiğimiz günlerde 2021 yaz sezonu için uçuş ağını genişlettiğini duyuran SunExpress, Türkiye -Avrupa hattında eklediği yeni destinasyonların yanı sıra bu yaz Orta Doğu uçuşlarında da yeni rotalar ve kapasite artışı sunuyor. 

Antalya’yı hem iç hem de dış hatlarda direkt seferlerle en fazla noktaya bağlayan havayolu SunExpress, 12 Haziran’dan itibaren Antalya - Erbil uçuşlarını haftada iki kez, Çarşamba ve Cumartesi günleri gerçekleştirecek.

SunExpress misafirleri, sunexpress.com web sitesini veya mobil uygulamasını ziyaret ederek SunExpress’in yaz sezonu tekliflerini inceleyebilir ve avantajlı fiyatlarla rezervasyon yapabilirler.