Destination Options İle Ürdün’ü Keşfet

Destination Options, 2012 Yılından beri Ürdün’de hizmet veriyor. 

Destination Options’ın Fransa, Hollanda, İtalya marketinden çalıştığı birçok acentesi var. Türkiye’nin ve Türkiye’deki meslektaşlarının Ürdün’ü tanımasını ayrıca önemsiyor. Çünkü vizesiz, 1,5 saat gibi bir sürede yolculuk edilebiliniyor. Dini, Milli ya da Kültürel turlar yapılabilen ve incentive gruplarına ise gerekli altyapıda servisi sunabilecek bir ülke Ürdün…

NEDEN ÜRDÜN’E GİDİLMELİ?

Her şeyden önce Ürdün insanlık tarihinin başladığı en eski topraklara ev sahipliği yapıyor. Dünya genelinde, bugün insanlık tarihini, Dünya tarihini araştırmak, öğrenmek isteyen herkes yurtdışı seyahatlerine Ürdün‘den başlıyor. Dinler, kültürler, milliyetler diyarı Ürdün’de Dünya’nın en eski tarihine yolculuk yapabilir, en güzel bölgelerinde yüzebilir ve en özel kentlerinde unutulmaz deneyimler yaşayabilirsiniz. Dini gruplarınızda, Kültür gezilerinizde, okul gezilerinizde, aktivite gezilerinde, toplantı ya da teşvik gezilerinde rahatlıkla tercih edilebilir çünkü birçok tercihe hitap eden bir yapısı var Ürdün’ün…

CİTADEL / AMMAN

Ürdün tarihinin, Ürdün’de yaşayan halkların kültürünü en iyi anlatan bölge Citadel. Amman’a gittiğimizde misafirlerimizi muhakkak götürüyoruz çünkü Citadel ziyaret edilmeden Amman ya da Ürdün halklarını anlamak mümkün değil.

DEAD SEA ( ÖLÜ DENİZ – LUT GÖLÜ )

Kültürel açıdan baktığınızda, bünyesinde 39 yararlı mineral barındıran, ilaç sektörüne ilaç olan, Dünya’nın en sağlıklı suları. Sağlıkçıların, keşiflerin en çok geldiği bir bölge. Dünya’nın en tuzlu gölü, öyle ki yüzerken batmak mümkün değil. Burada yüzme turları gerçekleştiriyoruz. Dini açıdan baktığınızda İslam tarihinin önemli ziyaret yerlerinden bir tanesi, Kuran’ı Kerim de bahsedilen Lut Gölü. Önemi fazlasıyla net ve Müslümanlar için ibretlik bir bölge.

WADİ RUM

Wadi Rum yine Dünya’nın Enlerinden bir tanesi. Nedir bu? Yeryüzündeki tüm çöller deniz seviyesinin altında iken, Wadi Rum deniz seviyesinin 800 metre üzerinde yer alan ve etrafı 50 milyon yıllık kayalıklarla sarılı, güneş ışınları ya da yaz aylarında yıldızlar ile müthiş manzaralara ve köklü bir tarihe ev sahipliği yapmakta. Osmanlı – Ürdün savaşının başlatıldığı bölge, Ürdün’lü Lawrence’ın saklandığı yer burada, Star Wars film serisinin tamamının birçok bölümü burada çekildi, ayrıca Indiana Jones, Aladdin gibi Hollywood filmlerine de ev sahipliği yapmaktadır. Bunun yanı sıra lüks çadır konaklama mantığı Dünya’ya buradan yayılmıştır. Wadi Rum konaklama seçenekleri ve gelişmiş turistik servis kalitesiyle örnek teşkil etmektedir.

JERASH

Dünya’nın en eski yerleşim birimi, Roma imparatorluğu gibi birçok imparatorluğa ev sahipliği yapmış, tarihten birçok önemli izler taşıyan ve bugün hala yaşayan bir şehir.

SALT

Osmanlı Döneminin başkenti, Türk şehri. Savaşlarda hayatını kaybetmiş Türk askerlerimizin kabirlerini burada ziyaret ediyor ve o dönemlere yolculuk ediyoruz. Bize maneviyatımızı hatırlatan önemli ziyaret noktalarından bir tanesi.

MADABA

Ürdün’ün başka en güzel bölgelerinden. Mozaik başkenti. Dünya’nın en eski mozaik haritasını bulabileceğiniz yegâne bölge aynı zamanda Hz. Musa’nın Dağı olarak bilinen Nebi Dağı Madaba şehrindedir. Nebi Dağı’nın Museviler, Müslümanlar ve Hristiyanlar için anlamı önem arz etmektedir bu nedenle ziyaret anlamında en kutsal yerlerden bir tanesi.

PETRA

Yine biz söylemesek bile kanıtlanmış Dünya’nın 7 harikasından biri, tarihinin ne zamana dayandığı hala tam olarak bilinmeyen gizemli şehir Petra’da bugün hala tarihi kazılar, yeni keşifler devam etmekte. Petra öyle bir yer ki, Petra’yı anlayan insanlık tarihini anlar. Güneş sistemi burada bulunmuş, mimarlık burada hayat bulmuş, Su’yu yönetebilme şekilleri muazzam. Nasıl gizlenmişler, nasıl yaşamışlar, nasıl haberleşmişler hayretle izleyerek keşfedeceğiniz gizli şehir Petra.
  

AKABE

Dünya‘nın koşulsuz şartsız en güzel suları olan Kızıldeniz’e ev sahipliği yapan Akabe ise, deniz, kum, güneş tatiline hitap etmesinin yanı sıra, dalış okullarının ve dalış sevdalıların ilk tercihi. Biliyorsunuz bu bölgeye dalış yapmak için bir de Mısır’dan gelebiliyorsunuz ancak Mısır’a giriş Türkiye’den çok zor hale gelmiş bulunuyor oysaki THY ile Akabe uçuşu sadece 1,5 saat ve vizesiz üstelik yılın her dönemi için Özel Fiyatlarımız, paket programlarımız bulunmakta.
  

TUR TARİHLERİMİZ

Mayıs itibariyle her hafta uçuşlarımız bulunuyor.
Paket programlarımızı 3 farklı alternatifte acentelerimize sunuyoruz.
 
1)    Amman gidiş, Amman dönüş  (Kuzey Bölgeleri ziyaret edilecek ise  - Amman / Jerash / Salt / Ölü Deniz / Madaba / Petra)
2)    Amman gidiş, Akabe dönüş  (Kuzeyden Güney’e tüm ülke gezilecek ise)
3)    Akabe gidiş, Akabe dönüş (Altın üçgen dediğimiz Akabe – Wadi Rum – Petra gezilecek ise)
 
ÜRDÜN ‘DE GECE HAYATI NASIL?
Ürdün’de eğlence ve gece hayatı anlamında Amman ve Akabe çok gelişmiş, öyle ki bir çok Dünya markası firma buraya gelerek bir çok organizasyon ve eğlencelerini burada gerçekleştiriyorlar bunun haricinde Petra ve Wadi Rum‘da da özel gala geceleri organize edebiliyoruz.
 
EN İYİ MEVSİM
Ürdün 12 ay boyunca ziyaret edilebilir çünkü mevsimine göre hitap eden şehirleri var. Ancak her bölgenin aynı oranda ziyaret edilebileceği aylar.
 
Ocak – 15 Haziran
1 Eylül – 15 Aralık diyebiliriz.
 
HANGİ HAVAYOLLARI İLE DİREK GELİNİR?
Türk Hava Yolları ile direk Amman veya Akabe ‘ye uçmak mümkün
Ürdün Hava Yolları ile direk Amman’a uçmak mümkün
 
İki havayolu ile de çalışmalarımız ve paket programlarımız mevcut.

DESTİNATİON OPTİONS 7 ÜLKE'DE HİZMETİNİZDE!
2009 yılında ilk İtalya'da kurulan daha sonra farklı ülkelerdeki ofislerinin açılmasıyla 2012 yılında Dünya çapında lisanslı markamız Destination Options olarak güçlü yapılandırmamız ile siz değerli acenteci dostlarımız, meslektaşlarımız için ŞİKAYETSİZ HİZMET GARANTİSİ ile 2022 yılında bünyemize kattığımız İsrail & Kudüs ofisimiz ile toplamda 7 Ülkede yapılanmış ekibimizde hizmetinizdeyiz.
 
Tecrübeli kadromuz ve yapılanmış bulunduğumuz destinasyonların markamıza sağladığı büyük avantaj ile kendi kontratlarımızı gerçekleştirerek hizmet ağımızı 20'ye yakın ülkeye genişletmiş bulunmaktayız. 

HANGİ ÜLKELERDEYİZ?
 
•    İtalya 
•    Fransa
•    Makedonya ( Tüm Balkan Ülkeleri  - Yunanistan + Bulgaristan dâhil )
•    Fas
•    Ürdün
•    İsrail & Kudüs 
•    Türkiye - ( Marmaris yapılanmamız ile Yunan Adaları ) 

HİZMET VERDİĞİMİZ ÜLKELER (KENDİ EKİBİMİZ VE KENDİ KONTRATLARIMIZ İLE) 
 
•    Dubai
•    Almanya
•    Avusturya
•    Lübnan
•    Mısır 
•    İtalya 
•    Fransa
•    Makedonya (Tüm Balkan Ülkeleri  - Yunanistan + Bulgaristan dâhil)
•    Fas
•    Ürdün
•    İsrail & Kudüs 
•    Türkiye 
•    G.Kore
•    Japonya 
•    İspanya
•    Tunus
•    Orta Avrupa ( Çek Cumhuriyeti - Macaristan - Slovenya )
•    Yeni Zellanda
•    Avustralya 

Not: Tüm araçlarımız max 5 yaşındadır. 
 
HAVAYOLLARI  - ÖZEL FİYATLI DESTİNASYONLARIMIZ - ( TÜRK HAVA YOLLARI - PEGASUS VE EMİRATES HY İLE ) 
 
•    Roma
•    Bolonya 
•    Paris 
•    Üsküp 
•    Priştine
•    Malaga
•    Barcelona
•    Kazablanka
•    Marakeş
•    Tunus 
•    Akabe 
•    Amman
•    Telaviv
•    Porto
•    Zurih 
•    Viyana

Tüm taleplerinizi requests@destinationoptions.com adresimize e-mail atabilir ya da aşağıda detayları bulunan telefon numaralarımızdan bize ulaşabilirsiniz.

Not: Kapalı grup oluşturmak isteyen meslektaşlarımızın geç kalmamasını, grup taleplerini tarafımıza en kısa sürede iletmesini tavsiye ederiz.
 
Her zaman hizmetinizdeyiz.

                      
TR Ofis Adres       : Tepe Mah. Ulusal Egemenlık Cad. Sayar Apt. 78/2 Marmaris/Türkiye
TR Ofis Tel            : +90 850 259 67 47 
Whatsapp              : +90 534 226 56 75
Web                      : www.destinationoptions.com
Email                    : requests@destinationoptions.com
TURSAB LISANS : 7388

I-MICE Üyelerine Burgazada’da iftar yemeği verdi

TURİZMİN SESİ

---

I-MICE Üyelerinin İftar yemeği, Okyanus teknesi seyrinde Burgazada ASSK (Adalar Su Sporları Kulübü)nün deniz üzerindeki restoranında gerçekleşti. 

Humanitas Mice Eyüp Pehlivan’ın misafirperverliğinde Okyanus teknesi seyrinde Burgazada ASSK (Adalar Su Sporları Kulübü)nün deniz üzerindeki restoranında  Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği (I-MICE) üyelerine açık havada iftar yemeği organizasyonu gerçekleştirdi.

Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği (I-MICE)'nin geleneksel iftar yemeği Okyanus teknesi seyrinde Burgazada ASSK (Adalar Su Sporları Kulübü)nın deniz üzerindeki restaurantında  harika bir manzara, güzel bir ambiyans, keyifli sohbetler eşliğinde leziz yemeklerle gerçekleşti. 

Burgazada ASSK (Adalar Su Sporları Kulübü hakkında bilgiler veren Humanitas Mice Eyüp Pehlivan, burası çok özel bir mekan üyelerin kullanımına açık olan bu nezih mekanda sizlerle 11 ayın sultanı Ramazan’da birlikte olmaktan çok mutluyum. Etkinlikleri durduğu turizm adına virüs nedeniyle  kötü geçen seneleri inşallah atlatıyoruz. Bizler organizasyonlara hasret kaldık. İlk organizasyonumuzu kendi içimizde iftar yemeği ile başlayalım istedik. Bu güzel mekanda siz dostlarımla birlikte olmaktan mutluluk duduydum. 

Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği (I-MICE) Başkanı Hüseyin Kurt; her zamanki gibi muhteşem bir organizasyon gerçekleştirip dostlarını birada buluşturmanın hazını yaşadı. Sizlerle bu güzel mekanda bir aradayım. Uzun zaman oldu yüz yüze sohbet muhabbet etkileşimde bulunamadık. İnşallah biz şeytanın bacağını bugün kırıyoruz. Güzel organizasyonlar ve buluşmalarda birlikte olmak için adım atıyoruz. Buradan şimdi açıklamayacağım çünkü iftar organizasyonu için buradayız sizlerde birbirinizi uzun zamandır görmüyorsunuz muhabbetinizi ikili işlerinizi konuşun. Sizlere müjdeli haberlerim var en yakın zamanda paylaşıyor olacağım. Bu arada sektör durduğunda ben durmayıp yurtiçi ve yurtdışı etkileşimde bulunup sizler için projeler geliştirdim. İzlenimlerim için görüşmelerde bulundum bunların hepsini sizlerle paylaşacağım. Ancak bu gün için yeri olmadığını biliyorum.  Afiyet olsun diyerek sözlerini bitirdi yemek sonrası dostlarla fotoğraf çektirdi.

Burgazada ASSK (Adalar Su Sporları Kulübü terasında, geniş katılımla gerçekleşen iftar yemeği sonrası üyelerin karşılıklı sohbeti  başladı. Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği (I-MICE) üyeleri adaların ve doğanın enfes manzarası eşliğinde çay ve kahve ile muhabbetlerine devam etti.

İftar yemeğinin düzenlenmesinde emeği geçen herkese ve gecenin keyifli anlarını fotoğraflayan Eventmedya Metin Sevindik'e, tekne kalkış noktalarında karşılama yapan, yönlendiren ve iftar boyunca destek veren 2K Kaliteli Kurumsal İnsan Kaynakları firmasina ve Turizminsesi.com Bora ÖZGEN ve Ayşula Özgen İLGAR'a teşekkür ederiz.

I-MICE Üyelerinin İftar yemeği sonrası Okyanus teknesi seyrinde Burgazada'dan önce Kadıköy sonra ise Kabataş istikametine hareket etti.

Yüzen Venedik Costa Venezia İstanbul’da

Türkiye limanlarına yanaşan tarihteki en büyük yolcu gemisi Costa Cruises, filosunun en yenilerinden Costa Venezia Galataport’ta. Tarihte limanlarımıza yanaşan en büyük yolcu gemisi olan Costa Venezia, İstanbul’da. 2022 tur programına İstanbul’u alan Costa Cruises, filosunun en yenilerinden Costa Venezia ile ilk seferini gerçekleştirmek üzere bugün (27 Nisan) İstanbul’a geldi.  5 gün boyunca Galataport’ta kalacak olan dev gemi, buradan yolcularını alarak 2 Mayıs’ta ilk seferi için Ege’ye açılacak

Costa Cruises’un 135 bin ton ağırlığında 323 metre boyundaki 5 bin 260 yolcu kapasiteli Costa Venezia gemisi, 27 Nisan günü saat 16.00 sularında İstanbul’a geldi. Tarihte limanlarımıza yanaşan en büyük gemi olma unvanını taşıyan Costa Venezia, İstanbul’dan Ege’ye açılacağı ilk seferi için Galataport Limanı’na demirledi.  

Tarihi yarımada manzarasında 5 gün boyunca, Galataport Limanı’nda konaklayacak olan gemi, pazar günü yerli ve yabancı misafirlerinin biniş yapmasının ardından 2 Mayıs günü saat 17.00’de demir alarak, tur programını gerçekleştirmek üzere İstanbul’dan denize açılacak. 

2023’e kadar İstanbul’dan 4 farklı program 

1 Mayıs itibari ile her Pazar İstanbul GalataPort’tan hareketle Türkiye ve Yunanistan limanlarını 8 ve 15 günlük 4 farklı program dahilinde gezecek olan yolcu gemisi, Kasım ayından itibaren Nisan 2023 tarihine kadar rotasını 12 günlük programı ile Doğu Akdeniz’e çevirecek. Costa Venezia yıllar sonra 2023 Nisan ayına kadar aralıksız düzenleyeceği seferleriyle İstanbul’u ana port olarak kullanan ilk büyük yolcu gemisi olacak. Mayıs ayından itibaren her Pazar günü demir attığı Galataport’ta, dünyanın dört bir yanından gelen 5 bin yolcuyu ağırlamak için hazır bekleyecek. 

İstanbul’un içinden Venedik geçiyor!

Costa Cruises’un Venedik’ten ilham alarak tasarlanan yeni gemisi Costa Venezia, her köşesinde yolcularına İtalyan kültürünü ve hayat tarzını yaşatmayı vaat ediyor. Marco Polo ve Casanova’nın sofistike ruhunu hissetmek; adeta Venedik sokaklarında dolaşır gibi gemiyi keşfetmek mümkün. Geminin tiyatrosu Venedik “La Fenice” tiyatrosundan ilham alıyor; adeta St. Mark’s Meydanı’nda dolaşırken her adımda Venedikli zanaatkarlar tarafından yapılan gerçek gondolları görmek, İtalyan mutfağının lezzetlerini tatmak mümkün. 

İçinde 13 restoranı, 4 havuzu, 3 su kaydırağı ve macera parkı var

13 restoranı ve 7 barı ile misafirlerine unutulmaz bir deneyim sunmayı bekleyen gemide her yaştan misafir için de ayrı eğlence imkanları bulunuyor. 4 Havuz ve jakuzi, 3 su kaydırağı bulunan Aqua Park, eğlencenin Tibet köprüleri arasında zirveye tırmandığı bir Macera parkı, dünyaca ünlü dans ve müzik gruplarının ağırlandığı gösteri ve şovları, birbirinden farklı konsept partileri ve casino’su ile Costa Venezia yüzen bir eğlence şehri adeta.

 

Şef Fikret Özdemir CST Türkiye Büyükelçisi

Ocak 2022'de Şef Alan Coxon tarafından oluşturulan bir yardım kuruluşu olan CSF (Chefs Sans Frontieres),CSF Türkiye Büyükelçisi olarak Şef Fikret Özdemir'i onayladı. "Chef Sans Frontieres" olarak bilinen CSF,doğal afetler ve kontrol edilemeyen nedenlerden dolayı geçim kaynaklarını ve işletmelerini kaybeden küçük ölçekli üreticilere ve çiftçilere destek için fon toplama amacıyla kurulmuştur. Bu desteğin amacı yerel ve bölgesel zanaatkarların,yiyecek ve içecek  üreticilerinin yaşamlarını ve işlerini tekrar kurgelecek nesiller için kültürel gastronominin,mutfak mirasının ve geleneksel becerilerin korunmasıdır. 
CSF’deki hiç kimse maaş veya başka herhangi bir ücret almamaktadır.Toplanan fonların tamamı ihtiyaç sahiplerine yardım amacıyla gönderilmektedir. Bu hayır kurumunu yürütmek için gereken diğer destekleyici unsurlar sponsorluk yolu ile sağlanmaktadır.

Toplanan fonların her kuruşu hayati önem taşıyan ekipmanların, ürünlerin ve canlı hayvanların alımında kullanılmaktadır. Örneğin çiftçiler için yeni koyun ve keçi sürüleri, yerel halk ve bal üreticileri  için yeni arı kovanları, arılar ve kır çiçeği tohumları , zeytinyağı üreticileri için yeni zeytinlikler, balıkçılar için küçük balıkçı tekneleri gibi. Bu ekipman, ürün ve hayvanlardan bazıları yangın, sel veya diğer doğal afet ve sebeplerden  dolayı rutin olarak onarılamaz kayıplara ve hasarlara maruz kalırlar ve bu hasarların büyüklüğü küresel ısınmadan dolayı artmaktadır. Dünyanın dört bir yanından şefler ve gıda endüsrisindeki liderler, genel halk ve bu küresel girişim için bir araya gelmektedir. Alan Coxon'un temel hedeflerinden biri, gerektiğinde yardım etmek ve destek için dünyadaki her ülkeye 1 CSF temsilcisi yerleştirmektir.

İstisnasız olarak herkes küçük ölçekli üreticiler için yardımda bulunma görevine çağırılmaktadır. Her ülkedeki temsilciler aracılığıyla dünyadaki mutfak kültürü korunurken bir yandan da aktivitelerde, yaşam tarzımızda farklılık yaratılmakta ,menülere özgünlük sağlanmakta, turizm ve ziyaretçiler için farklılıklar katılmaktadır. Alan Coxon’a göre ‘Küçük ölçekli üreticiler yok olursa kültürel mutfak tarihimizi, farlılıklarla dolu amacımızı ve nesiller boyu süren geleneklerimizi ve aslında bir ulusun atan kalbini kaybederiz’.

Şef Fikret Özdemir kurucumuz tarafından organizasyonumuza katılması için davet edilmiştir. Bu görev ve davet Şef Fikret Özdemir’in kişisel, profesyonel değer ve yetenekleriyle oldukça örtüşmektedir. ’Kimliğimizi korurken temel konularda fark yaratmak, zorlukları bilmek ve müdahale edebilmek gelenekleri ve bilgiyi korumak sadece bir onur değil her şeyden önce beni ben yapan bir davettir. Derinden inandığım amaçlara katkıda bulunabildiğim için çok mutluyum.’

---

Chief Fikret Özdemir Ambassodor for CST Turkey
CSF (Chefs Sans Frontieres), a charity organization created in January 2022 by Chef Alan Coxon, has confirmed Chef Fikret Ozdamir as the CSF Ambassador for Turkey.  CSF, known as "Chef Sans Frontieres", was born with the purpose of raising funds to support small producers and farmers who have lost their livelihoods and businesses caused by uncontrollable traumas and natural disasters.

The aim is to support, rebuild lives and businesses of local and regional artisanal food and beverage producers, preserving cultural gastronomy, culinary heritage and traditional skills for future generations to come.
100% of all funds raised goes towards helping those in need with nobody at CSF taking a salary or fee , whilst other supporting elements needed to run the charity are supported through sponsorship .

Every cent of funds raised will go towards the purchase of vital equipment, products, and livestock - such as new sheep and goat flocks for farmers, new beehives, bees and wildflower seeds for local honey producers, new olive groves for olive oil producers, small fishing boats - just to name a few that routinely suffer irreparable loss and damage from fires, floods, or other natural causes, many of which are exacerbated by global warming.

Chefs from around the world and leaders in the food industry, as well as the general public are coming together for this global initiative. One of Alan Coxon's major goals is to place 1 CSF representative in every country in the world to support and be ready to help when needed. Everyone, without exception, is "called" to this mission of helping small producers who, through their activity, make a difference in our lifestyle, authenticity to menus, add a point of difference for tourism and visitors, whilst retaining culinary culture around the world. Alan Coxon believes that "if we lose our small producers, we lose our cultural culinary history, our point of difference, generations of traditions, and in effect the beating heart of a nation".

Chef Fikret Ozdemir was invited by the founder to join the organization, an invitation that, according to chef "is deeply aligned with his personal and professional values”. Making a difference on the ground, knowing the difficulties and being able to intervene whilst safeguarding our identity, preserving traditions and knowledge is not only an honor, but above all an invitation that makes me very happy to be able to contribute to causes in which I deeply believe.”

Vizesiz Seyahat edebileceğiniz Güney Kore’de Benzersiz Bir Seul Deneyimi Sizi Bekliyor

Pandemi sonrası normalleşme sürecinin tüm dünyada hızlandığı şu günlerde, kardeş ülke Güney Kore, Türk turistleri ağırlamak üzere kapılarını açtı. Kore Turizm Organizasyonu (KTO), Güney Kore seyahatlerinde Türk turistlerin başkent Seul’de ‘gerçek ve eşsiz bir Kore deneyimi’ yaşayabilmeleri için şehrin cazibe merkezlerini içeren keyifli bir şehir programı hazırladı.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının vizesiz seyahat edebildiği ülkelerin başında gelen Uzak Doğu’nun heyecan veren destinasyonu Güney Kore, COVID-19 salgın tedbirleri çerçevesinde vize muafiyetini geçici bir süreliğine askıya alma kararını, 1 Nisan 2022 tarihi itibarıyla kaldırdı. Böylece, Covid-19 aşıları tamamlanmış Türk turistler, daha önce olduğu gibi, Güney Kore'ye vizesiz ve karantinasız şekilde giriş yapabilecekler.

Pandemi dönemi kısıtlamalarının sona ermeye başlamasıyla birlikte Güney Kore’nin, Türk seyahat severleri yeniden ağırlamayı büyük bir heyecanla beklediğini söyleyen Kore Turizm Organizasyonu İstanbul Ofisi Direktörü Hyuncho Cho, “Güney Kore, kadim tarihi ve gelişmiş kent yaşamıyla, gelenek ve modernin tek potada harmanlandığı en dinamik ve keyifli ülkelerden biri olarak dikkat çekiyor. Bizler de özellikle Türk seyahat severlerin ülkemize yapacakları ziyaretlerinden hep hatırlayacakları güzel anılarla dönebilmeleri adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda da,  pandemi sonrası Güney Kore'ye yapacakları ilk seyahatlerinde, başkent Seul'de modern ve geleneksel kültürlerin gözde mekanlarını deneyimleyebilmelerini sağlamak adına Türk konuklarımız için bu turistik noktaları bir araya getirdik. "

Buralara gitmeden Seul’den dönmeyin!

30 bin farklı kelebek bu parkta 

2002 yılında Seul’da büyük bir evsel atık toplama bölgesinin yeşil alana dönüştürülmesiyle oluşturulan Dünya Kupası Parkı, içinde 5 farklı parkı barındırıyor. Burada en yüksek tepede yer alan Haneul (Gökyüzü) Parkı, eulalias ve kır çiçekleri ile kaplı göz alıcı bir manzaraya sahip. N Seul Kulesi, Bukhansan Dağı ve Hangang Nehri de olmak üzere Seul'ün nefes kesen manzarasını gören 22 gözetleme noktasına sahip Haneul Parkı, 30 bin farklı türde kelebeğe de ev sahipliği yapıyor. 

Güney Kore tarihi, bu müze köyde 

Donuimun Müze Köyü, ‘hanok’ yani geleneksel Kore evleri ile Seul mimarisinin tarihi dönemlerini sergileyen binalardan oluşan gerçek bir ‘açık hava müzesi’. Köyde, ziyaretçiler 1900'lerden başlayarak 1980'lere kadar olan tüm mimari stilleri rahatlıkla inceleyebiliyor. 

Donuimun Müze Köyü’ne yakın bir mesafede olan ve 17.yüzyıldan kalan Gyeonghuigung Sarayı ise Güney Kore tarihinin simge yapılarından bir tanesi. Geleneksel Kore mimarisi ile modern dokunuşları buluşturan yapının arazisinde 1829'da çıkan yangına kadar birçok salon bulunuyordu. Saray arazisinde şu an, Seul Sanat Müzesi ve yürüyüş yollarının yanı sıra sarayın restore edilen ana kapısı Heunghwamun Kapısı ile ana salon olan Sungjeongjeon Salonu'nu bulunuyor.

Tarih, kültür ve sanat hepsi burada bir arada: Samcheong-dong 

Seul’ün en popüler yerlerinden Samcheong-dong, geleneksel güzellikteki hanok binalarının eşsiz tarihi ile galeri ve kafelerin modernliğini bir araya getirerek, ziyaretçilerine benzersiz bir atmosfer yaşatıyor. 

Samcheong-dong ziyaretinde mutlaka uğranması gereken noktaların başında Kore kültürünü deneyimleme, öğrenme ve bu kültürün bir parçasıymış gibi hissettiren hanokların bulunduğu Bukchon Hanok Köyü geliyor. Köyün Gahoe-dong semtinde bulunan ve adını da Kore'nin bağımsızlığı için savaşan Koreli bir vatanseverden alan Baek In-je Evi ise, bu bölgede bir müze ve kültürel miras alanı olarak ziyaret edilebilecek özel yerlerden bir diğeri. 

Samcheong-dong’da kültür ve sanatın bir arada deneyimlenebileceği en ideal nokta ise Seul Ulusal Modern ve Çağdaş Sanat Müzesi. Kore'nin geleneksel mimari konsepti olan "madang"ı, insanların gelip sosyalleşmek için toplanabilecekleri geniş bir avluyu kullanmasıyla diğer müzelerden ayrılan bu müzede ziyaretçileri paha biçilmez sanat eserlerinin yanı sıra, referans merkezi, proje galeri tiyatrosu ve çok amaçlı salon gibi birçok farklı alanlar da karşılıyor. 

En renkli fotoğrafların adresi: Ikseon-dong 

1920'lerde kurulan Ikseon-dong Hanok Köyü, ziyaretçilerine modern ve geleneksel unsurların eşsiz bir karışımını sunuyor. Tarihten fırlamış gibi olan Ikseon-dong'da yapılacak en güzel şey ise sokakları keşfetmek... Kıvrılıp dönen dar sokaklar, benzersiz bir şekilde dekore edilmiş mağaza ve kafelerle çevrili. Renkli dükkanlar fotoğraf kareleri için mükemmel bir fon oluştururken mağaza tabelaları ve türünün tek örneği  olan duvar resimleri de Ikseon-dong’da yolunuzu bulmanıza yardımcı oluyor. 

Demirciler caddesi Seoul Art Space Mullae ile sanata kapı açtı 

2010 yılında kapılarını, sanat köyü Mullae Creative Village’ı da içerecek şekilde, yerli ile yabancı sanatçılar için yaratıcı bir destek merkezi olarak açan Seoul Art Space Mullae kapsamında, Mullae-dong'da bir zamanlar eski demir dükkanlarının bulunduğu demirciler caddesi, profesyonel bir yaratıcı alan olarak yenilendi. Yenilenen bu alan, yaratıcı her türlü etkinliklere destek verebilen ortak çalışma alanları, çok amaçlı tiyatrolar, kayıt stüdyoları ve seminer odaları içerecek şekilde tasarlandı. Yaratıcılığın sanata en renkli ve güzel yansımasını, Seoul Art Space Mullae yapacağınız ziyarette deneyimleyebilirsiniz.

Hongdae: Seul’un en hareketli noktalarından 

Hongdae, Seul’de alışveriş, yemek, dans ve müziğini yani hayatı keyifli kılan her şeyin bir arada deneyimlenebileceği en hareketli yerlerden biri. Hongdae’de giyim ve kozmetikten, kitaplara kadar aradığınız her şeyi sunan mağazalarda alışverişinizi yaptıktan sonra, benzersiz kafe ve restoranlarda bir yemek molası verebilir; kulağınızda sokak müzisyenlerinin melodileri ve dans gruplarının sokak gösterileriyle sokakları keyifle gezebilirsiniz. Atölyeler Caddesi, Picasso'nun Sokağı ve Kulüp Sokağı gibi özel caddeler ise Hongdae’yi tam anlamıyla deneyimlemek isteyenler için mutlaka gidilmesi gereken yerler arasında bulunuyor.

Güney Kore’nin ünlü markalarının amiral gemisi mağazaları da Seul’de

Seul, Güney Kore’nin en ünlü markalarının amiral gemisi mağazalarına da ev sahipliği yaparak; alışverişi ziyaretçiler için daha ‘prestijli bir deneyime’ dönüştürüyor. Kozmetik devi Amorepacific, makyaj ve cilt bakım ürünleri markası Sulwhasoo, makyaj ve moda markası Stylenanda ile Kore'nin en ünlü gözlük markalarından Gentle Monster; teknoloji devi Samsung Electronics'in en yenilikçi teknolojilerini sergilediği Samsung d'light ve popüler mesajlaşma emojilerini yaratıcı ev ve ofis malzemeleri haline getiren Kakao Friends, Line Friends Seul'deki amiral mağazalarında ziyaretçilerini ağırlıyor.

The Hyundai Seoul: Seul'ün En Büyük Alışveriş Merkezi

Seul seyahatiniz, Seul’un en büyük alışveriş merkezi olarak geçtiğimiz yıl açılan The Hyundai Seoul ile artık çok daha farklı bir boyuta taşınıyor. Çevre dostu fütüristik bir mağaza konseptine sahip olan AVM’de, 30 global tasarımcı markanın yer aldığı ‘Exclusive Label’ katına ek olarak; ‘Tasty Seoul’ katında ise 90'a yakın ünlü yiyecek ve içecek markası yer alıyor. AVM içinde kapalı bir dinlenme alanı olarak konumlandırılan ‘Sounds Forest’ ise Yeouido Parkı'nın yetmişte biri büyüklüğünde. The Hyundai Seoul’de, doğal güneş ışığının fotoğraf noktaları olarak popülerlik kazandığı birden fazla yeri de bulunuyor. 

Sanmar Büyükler Türkiye Kürek Şampiyonası Sapanca Kırkpınar'da Gerçekleşti

SAPANCA- Sakarya-Sapanca-Kırkpınar Kürek Tesislerinde gerçekleştirilen 15-16-17 Nisan’da farklı kategoride 25 kulüp ve 500’den fazla sporcu şampiyonluk kupası için kürek çekti. 15-17 Nisan tarihlerinde Sakarya’nın Kırkpınar ilçesindeki Sakarya-Sapanca-Kırkpınar Kürek Tesislerinde gerçekleştirilen yarışlar, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın kıyasıya mücadelesi ile geçildi. İABD Rowing, Galata Kürek, İstanbul Kürek İzmit Sümer Spor, Sakarya Kürek ve Vira Kürek mücadelenin aktörleri oldu.

Yarışlara yoğun ilgi gösteren, Sapanca Gölü sahil şeridini dolduran Sakarya ve çevresinden gelen sporseverler, yarışa hazırlanan teknelerin iskelesi ile start verilen ara kısımda yoğun ilgiyle yarışı takip ettiler.

Tekneler suda yarışırken aileleri de kıyı şeridinde onlarla yarışıyor finişe onlarla birlikte geliyorlardı. Fotoğraf ve video çeken sporseverler anılarında bir yarış hikayesi daha bıraktı. 

Türkiye Kürek Federasyonu tarafından özel bir ekiple düzenlenen canlı yayınlar, dronla çekimlere destek verilirken bankovizyonda ve youtube kanalından da canlı yayın yapıldı.

Sahil şeridinde Çaykur’un çay karavanı, nodle hazır yenen makarna sahil şeridinde açılan stantlar şenlik havasında geçilen yarışlar, sporseverlerin beğenisini topladı. Bir açan bir kapanan arada yağmur yağan ama her ne olursa olsun çok güzel geçen bir yarış vardı.

Yarış sırasında bir kaza meydana gelip kürekçi suya düştü  ekipler hemen suya düşen sporcunun yanına giderek müdahale etti . Tekneye alınan sporcu karaya çıkarılarak hastaneye götürüldü.

Müşahade altında kalan sporcunun durumunun iyi olduğu yarış bölgesine iletildi.

Sakarya-Sapanca-Kırkpınar Kürek Tesislerinde gerçekleştirilen yarışlar, Fenerbahçe ve Galatasaray ’ın kıyasıya mücadelesi ile geçildi.  Herkes tarafından beklenen Büyükler Türkiye Kürek Şampiyonası'nda ikinci gün yarışları sonunda 8 Tek yarışını kazanan Fenerbahçe Kürek Şubesi, erkeklerde Türkiye Şampiyonu oldu. İskeleden Aziz Yıldırım isimli tekneyle parkura giden Fenerbahçeli Sporcular, kıyasıya mücadele ile Galatasarayı geçerek bitiş zili ile Fenerbahçeliler bir kez daha çoştu.

Madalya alanında büyük bir Fenerbahçe bayrağı açan Fenerbahçeli sporcular Fenerbahçe Kürek Şubesi Sorumlusu Ozan Bayülken’i omuzlara alarak havalara attı. Bir ara Fenerbahçeli 8 tek dümencisi  Hasan Selahattin Tayfun’un bir sözü ortalığı kaynattı Fenerbahçelilerin olduğu alana gelen Galatasaray Kürek Şubesi sorumlusunun iki eli arasında kaldı. Kısa süren kargaşa sonrası Ozan Bayülken’in karşı tarafa giderek konuşması sonrasında tatlıya bağlandı.  

SAKARYA-SAPANCA-KIRKPINAR KÜREK TESİSLERİNDEKİ MÜCADELE

Kadınlar kategorisinde 550 puan ve Erkekler kategorisinde 908 puan ile genel sıralamada rakiplerini geride bırakan Fenerbahçe, her iki kategoride de şampiyonluk kupasının sahibi oldu. Galatasaray kadınlarda 188 puan ve erkeklerde 666 puanla ikinci sırada yer alırken, İzmir Sümerspor Kürek takımı ise kadınlarda 8 puanla üçüncü sırada yer aldı. Fenerbahçeli kürek sporcularına şampiyonluk kupası Türkiye Federasyon Başkanı Erhan Ertürk tarafından verildi.

15-16-17 Nisan’da ise 15 farklı kategoride 25 kulüp ve 500’den fazla sporcu şampiyonluk kupası için kürek çektiği Sanmar Denizcilik Büyükler Türkiye Şampiyonası’nda, Akademi Türkiye Şampiyonası ve Deniz Küreği Ulusal Egemenlik Kupası yarışları da eşzamanlı olarak gerçekleştirildi.

Yarışlarda suya inen sporcular Erkekler, kadınlar, master erkek-kadın, master mix, 23 yaş altı erkek-kadın, akademi erkek-kadın-master, deniz küreği kadın-erkek-master-mix, hafif kilo erkek-kadın kategorilerinde kürek çekti.

Türkiye Kürek Federasyonu resmî sitesinden yayınlanan yarışların genel sonuçları ise şu şekilde yer aldı:

GENEL SONUÇLAR
SANMAR DENİZCİLİK BÜYÜKLER TÜRKİYE ŞAMPİYONASI SONUÇLARI
KADINLAR
1. FENERBAHÇE 550 PUAN
2. GALATASARAY 188 PUAN
3. İZMİT SÜMERSPOR KÜREK 8 PUAN
ERKEKLER
1. FENERBAHÇE 908 PUAN
2. GALATASARAY 666 PUAN

AKADEMİ TÜRKİYE ŞAMPİYONASI SONUÇLARI
AKADEMİ KADINLAR
1. KADİRHAS ÜNİVERSİTESİ 210 PUAN
2. KOÇ ÜNİVERSİTESİ 139 PUAN
3. BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ 109 PUAN
4. ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ 38 PUAN

AKADEMİ ERKEKLER
1. BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ 270 PUAN
2. KADİRHAS ÜNİVERSİTESİ 38 PUAN
3. ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ 29 PUAN
4. KOÇ ÜNİVERSİTESİ 7 PUAN
5. TSK SPOR GÜCÜ 6 PUAN

DENİZ KÜREĞİ ULUSAL EGEMENLİK KUPASI SONUÇLARI
KADINLAR
1. VİRA DENİZCİLER 168 PUAN
2. ALTINBOYNUZ 156 PUAN
3. İZMİT SÜMERSPOR 135 PUAN
4. İSTANBUL KÜREK 100 PUAN
5. FETHİYE BELEDİYE 100 PUAN
6. İSTANBUL DALYAN SU SPORLARI 70 PUAN
7. İDEALTEPE AMATÖR BALIKÇILAR 5 PUAN

ERKEKLER
1. İSTANBUL KÜREK 350 PUAN
2. İZMİT SÜMERSPOR KÜREK 203 PUAN
3. İDEALTEPE AMATÖR BALIKÇILAR 175 PUAN
4. SAKARYA KÜREK VE KANO 70 PUAN
5. İZNİK SPOR 20 PUAN
6. KOMODOR SPOR 10 PUAN
 

Togg, Gemlik’te kendi pistine çıktı

Togg’un ‘Yeniliğe Yolculuk’ hedefinin çekirdeği olan Gemlik Tesisi’nde inşa edilen 1.6 kilometrelik test pisti tamamlandı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ile Togg Yönetim Kurulu üyeleri pistteki ilk deneme sürüşünü gerçekleştirdi. 

Togg’un, 18 Temmuz 2020 tarihinde başladığı Gemlik Tesisleri’ndeki inşaat çalışmalarında hızla sona yaklaşılıyor. Aynı çatı altında topladığı fonksiyonları, akıllı ve çevreci özellikleriyle “Bir Fabrikadan Daha Fazlası” olarak tanımlanan Togg Gemlik Tesisi’nde 1.6 kilometrelik test pisti tamamlandı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ile aylık Yönetim Kurulu toplantısını Gemlik’te gerçekleştiren Togg Yönetim Kurulu üyeleri, pistteki ilk deneme sürüşünü gerçekleştirdi. ‘Yüksek hız pisti’, ‘bozuk yol pisti’, ‘özel manevra alanı’ gibi farklı ihtiyaçlara göre tasarlanan pistte, Togg prototipleri test edilecek. Ürün geliştirme ve kalite süreçlerinin test edileceği pistin yapımı 3 aylık sürede tamamlandı. 

 Rakamlarla Togg Gemlik Tesisi

•    Toplam 1 milyon 200 bin metrekare açık alan üzerine inşa edilen Gemlik Tesisi’nde üretim birimlerine ilişkin çalışmalar Mayıs 2022’de tamamlanacak.
•    Yüzde 86’sı tamamlanan gövde tesisinde 185 robot parçasız provalara başladı.
•    Boya tankları ve fırınlarının kurulumu yapılan boya tesisinin yüzde 92’si tamamlandı. 
•    Montaj tesisinin yüzde 84’ü bitti.
•    Togg, 2022 yılının son çeyreğinde seri üretime hazır olacak. 
•    Homologasyon testlerinin tamamlanmasının ardından 2023 yılının ilk çeyreği sonunda C segmentindeki ilk araç olan SUV pazara çıkacak. Ardından C segmentindeki Sedan ve Hatchback modelleri üretim sırasına girecek. Takip eden yıllarda B-SUV ve C-MPV’nin de aileye katılmasıyla, aynı DNA’yı taşıyan ve 5 modelden oluşan ürün gamı tamamlanacak. 
•    Togg, 2030’a kadar tek bir platformdan 5 farklı model üretimiyle toplam 1 milyon adet araç üretmeyi planlıyor.

MADRID’DE CANSU DERE RÜZGARI!

İspanya’nın en prestijli ödül töreninde, Cansu Dere ödül verdi. İspanya’da büyük bir hayran kitlesine sahip olan Cansu Dere, ülkenin en önemli ödül törenlerinden biri olan  sinema, tiyatro ve televizyon dallarında en iyilerin ödüllendirildiği Fotogramas de Plata’da, Dizi Dalında ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ödülünü sahibine verdi.

Bu yıl 73’üncüsü Hard Rock Hotel Madrid sponsorluğunda gerçekleştirilen Fotogramas de Plata’da ödül gecesinde Cansu Dere sahneye çıkarak dizi dalında ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ödülünü La Case De Papel dizisinin yıldızı Najwa Nimri’ye verdi. Dere, sahnede anonsunu İspanyolca yapınca salonu dolduranlardan büyük alkış aldı.

İspanya’da 1951’den beri sinema, tiyatro ve televizyon dallarında en iyilerin ödüllendirildiği Fotogramas de Plata’nın bu yılki ödül töreni, 4 Nisan’da Madrid'deki Eslava Tiyatrosu'nda gerçekleşti. En iyilerin halk oylamasıyla seçildiği törende; Javier Badem, Penelope Cruz, Alba Flores, Pedro Almodovar gibi dünya starları ödül aldı. 

Cansu Dere ödül töreninde önde gelen isimlerle biraraya gelerek, gece boyunca sohbet etti. 

KIRMIZI HALI DA CANSU DERE RÜZGARI!

Tören öncesi düzenlenen kırmızı halı etkinliğinde İspanyol basınından büyük ilgi gören Dere, hayranlarıyla bol bol fotoğraf çektirerek basından gelen soruları yanıtladı. Tören için Madrid’e davet edilen Cansu Dere, böylesine önemli bir törene katılmaktan ve ödül vermekten büyük mutluluk ve onur duyduğunu söyledi.

18. AKBANK KISA FİLM FESTİVALİ’NDE ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULDU

68 ülkeden toplam 2.081 kısa filmin başvurduğu 18. Akbank Kısa Film Festivali yarışma sonuçları 31 Mart Perşembe akşamı 19.00’da Akbank Sanat Youtube kanalında açıklandı. Festival yarışmaları bu yıl Ulusal Yarışma Kategorisi, Uluslararası Yarışma Kategorisi, Genç Bakışlar Yarışma Kategorisi ve Akbank Kısa Film Forum Senaryo Yarışma Bölümü’nden oluştu

.

Ön eleme jüri kurulunun değerlendirmesi sonucu; “Ulusal Yarışma Festival Kısaları Bölümü”ne katılan eserler arasından 14 film ve “Uluslararası Yarışma Dünyadan Kısalar Bölümü” başvuruları arasından seçilen 14 film “En İyi Film Ödülü” için yarışmaya hak kazandı. 

Bu sene ilk kez, 20 yaş ve altı gençlerin kısa filme olan ilgilerini festival bünyesinde toplamaya ve bu alandaki üretimleri teşvik etmeye yönelik başlatılan Genç Bakışlar Yarışmasında 20 yaş altı 13 yönetmenin kısa filmleri yarıştı. Oyuncu Özge Gürel, Yönetmen Ahu Öztürk, Şair, Yayıncı Dündar Hızal’dan oluşan Genç Bakışlar jürisinin değerlendirmesi sonucu Baturay Tunçat'ın Gün Işığı filmi En İyi Kısa Film ödülünün sahibi oldu. Yunus Emre Akkuş’un Sessizlik filmi ve İlayda İşeri’nin Çeşme isimli belgeseli mansiyona layık bulundu. 

Ulusal Yarışma Festival Kısaları ana jüri üyeleri; Oyuncu Büşra Develi, Yönetmen Nisan Dağ, Oyuncu Okan Bayülgen, Görüntü Yönetmeni Cevahir Şahin ve Akbank Sanat Müdürü Derya Bigalı’dan oluştu.

Ulusal Yarışma bölümünde “En İyi Kısa Film” ödülü, yönetmenliğini Ayçe Kartal’ın üstlendiği Kıyamette İyi Görünmeliyim filminin olurken, bu bölümde mansiyona değer görülen yapımlar Can Merdan Doğan’ın Stiletto filmi ve Merve Bozcu’nun Plastik Rüya filmi oldu. 

Uluslararası Yarışma Dünyadan Kısalar ana jüri üyeleri ise; Yönetmen Jacqueline Lentzou, Yapımcı Nicolás Celis, Yönetmen Matjaž Ivanišin, Yapımcı Anna Maria Aslanoğlu ve Akbank Sanat Müdürü Derya Bigalı olarak belirlenmişti. Uluslararası Yarışma bölümünde Adrian Moyse Dullin,  yönetmenliğini yaptığı The Right Words adlı filmiyle “En İyi Kısa Film” ödülünü alırken, bu bölümde mansiyona değer görülen yapımlar ise Olha Zhurba’nın Dad’s Sneakers ve yönetmen Hugo Covarrubias’nin Bestia filmleri oldu. 

Bu yıl 692 senaryonun başvurduğu Akbank Kısa Film Forum bölümünde finale kalan 8 senaryo arasından en iyi senaryo jüri üyeleri; Yazar, Senarist Ayfer Tunç, Yönetmen Selman Nacar ve Yapımcı Bulut Reyhanoğlu tarafından değerlendirildi. Değerlendirmeler sonucunda İlayda İşeri'nin Oyunbozan projesi “En İyi Senaryo” ödülünü alırken Miray Palaz’ın Nizam senaryosu mansiyon ödülüne değer görüldü. 

Divan Diyarbakır, Ramazan ayına özel zengin bir iftar menüsü ile hazırlanıyor

 Diyarbakır’ın en güzel otellerinin başında gelen, yeme - içme adresleri, spa alanı, konaklama

ayrıcalıkları ve pastanesiyle tek bir çatı altında aranılan her şeyi tam bir yaşam merkezi şeklinde sunan Diyarbakır Divan, Ramazan ayında da farkını ortaya koymak için hazırlanıyor. 

Diyarbakır’ın en önemli yeni yerleşim alanı içinde bulunan, Fırat Mahallesi Şanlıurfa Bulvarı üstünde bulunan Divan Diyarbakır, sevdiklerinizle paylaşabileceğiniz, enfes lezzetlerden oluşan mutfağıyla

Ramazan ayına hazırlanıyor. Divan’ın kuracağı İftar sofralarını, aileleri, iş arkadaşları ve dostlarıyla ayrıcalıklı bir lezzet yolculuğuna dönüştürmek isteyen misafirlerini bekliyorlar. Ramazan’ın Geleneksel Lezzetleri Divan misafirperverliği ile yaşatarak 11 ayın sultanı ramazanda keyif almanızı

sağlayacak. 

En sevilen Ramazan sofralarının vazgeçilmezleri olan iftariyelikleri seçkin lezzetleri misafirleri için özenle hazırlayan Executive Chef Orhan Tuğrul ve ekibi 11 ayın sultanı ramazan menüsünü titizlikle hazırlıyor.

 

Kahramanmaraş’ın yöresel lezzetleri Diyarbakır’da

DİYARBAKIR- Kahramanmaraş Yöresel Lezzetleri 100’e yakın Kahramanmaraş’ın yöresel lezzetleri farklı ülkelerden ve şehirlerden gelen misafirlere lezzet şöleni yaşattı.. 1.Mezopotamya Turizm ve Gastronomi Fuarı’ 24-27 tarihleri arasında düzenlenen Fuar 16 ülke ile birlikte 30 şehire ev sahipliği yapıyor. Mezopotamya bölgesinin benzersiz coğrafyasına yakından tanıklık eden Kahramanmaraş,  çoğu komşu iller olan Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak gibi Kahramanmaraş gastronomi alanında da kendine has zengin ve eşsiz lezzetleriyle öne çıkıyor. 

Diyarbakır Valiliği ev sahipliğinde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ana sponsorluğunda düzenlenen 1.Mezopotamya Turizm ve Gastronomi Fuarı’na davet edilen Kahramanmaraş, Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan gastronomi ve turizm standıyla misafirlerini ağırladı.1.Mezopotamya Turizm ve Gastronomi Fuarı’nda 100’e yakın Kahramanmaraş’ın yöresel lezzetleri farklı ülkelerden ve şehirlerden gelen misafirlere lezzet şöleni yaşattı. Stantta bir taraftan yöresel lezzetler sergilenirken diğer tarafta ikramlar yapıldı.  Lezzeti kadar şifa kaynağı olarak da adından sıkça söz ettiren Maraş Paçası ve dünyaca ünlü Maraş Dondurması gelen misafirleri Kahramanmaraş’a götürdü.

Ana yemeklerden Sömelek Köfte, Havuçlu Pilav(acem pilavı), Eşkili Aya Sulusu, Et Kabağı Sulusu, İçli Köfte, Mimbar, Kuru Dolmalar, Özel soslardan sumak ekşiyle yapılmış Havuç Eşkilemesi, kıvamı diğer çemenlerden daha katı olan Maraş Çemeni, Çorbalardan; genellikle Andırın ilçesinde yetişen tirşik pancarıyla yapılan ve Andırın Doktoru olarak da bilinen Tirşik Çorbası, Ekşili Çorba, Tarhana Çorbası, Tescilli ürünlerimiz; Maraş Çöreği, Parmak Peynir, Maraş Biberi, Maraş Tarhanası, Tatlılardan ise kırma tatlısı öne çıkan lezzetler arasında yerini aldı. Yoğun ilginin gösterildiği Kahramanmaraş standının misafirleri Diyarbakır Valisi Münir Karaloğlu ve TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya oldu. 24 Mart tarihinde Mezopotamya Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezinde başlayan  Gastronomi ve Turizm Fuarı 27 Mart tarihine kadar ziyaretçilerine açık olacak.

1.Mezopotamya Turizm ve Gastronomi Fuarı'nda Kahramanmaraş lezzetlerininin resim sergisi açıldı. Kahramanmaraşlı Chef Fikret Özdemir ise bu güzel serginin önünde bizlere bir hatıra bıraktı.

Oya Narin: “İyi bir kurgu milyar dolarlar yaratır”

Diyarbakır’da ilki düzenlenen Mezopotamya Kültür ve Gastronomi Fuarı’na katılan Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, fuarı ve turizm gündemini değerlendirdi.TTYD Başkanı Oya Narin 1.Mezopotamya Turizm ve Gastronomi Fuarı'nda TTYD standı içinde Turizm Medyası ile buluştu açıklamalarda bulundu. 

TTYD Başkanı Oya Narin 1.Mezopotamya Turizm ve Gastronomi Fuarı önümüzdeki senelerde büyüyecektir. Mezopotamya mevcut yapısı ve zenginliği ile zaten kendisini yeterince anlatıyor. Bu bölgedeki 9 şehir ile güzel işler yapılabilir.  Stratejik modelleme ile entegrasyonu nasıl bir yatırım altyapısıyla yapılacak bunları konuşmalıyız. 44 bin yatak kapasitesinin 150 bine çıkması gerekiyor. Butik otelcilik ve özgün markalar ortaya çıkartılmalı. Biz turizm yatırımcıları olarak bu işin içinde olmak isteriz. Ortak akla ihtiyacımız var. Ürün var ama bunu iyi pazarlamamız lazım. Ortak akıl ile hareket edilmeli. İyi bir kurgu milyar dolarlar yaratır. Burada iyi bir kurguya ihtiyacımız var. Türk misafirleri buraya alıştırmalıyız. Burada çok ciddi bir potansiyel görüyorum. 

Yatırımcı tüccar değildir. Yatırımcılık uzun soluklu bir yoldur. Turizm başladığı zaman yatırımların geri dönüşü 6-7 seneydi. Şimdi yatırımın boyutuna göre bu süreç 20 seneye çıktı. Yatırımcı riskleri hesaplayarak adım atıyor. Bu sektör gerek kapasite kullanımının düşük olması gerekse kendi dışındaki etkenlerden çabuk etkilenmesi nedeniyle krizlerden çabuk etkileniyor. Günümüzde sıkıntı var ama bu sıkıntı aşılmayacak bir sıkıntı değil. Pandemi döneminde devlet ciddi destekler verdi. Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy da canla başla uğraşıyor. Bankalar da destek oluyor. Turizmle birlikte 11 ana sektör savaştan etkilendi. Bu sene için turizm gelirlerinde 33 milyar dolarları yakalarız diyorduk. Bunun için de Rusya ve Ukrayna’dan beklentimiz 7-8 milyar dolardı. Şimdi bu kaybı dengelemek için çalışıyoruz. Hem İngiltere hem de Almanya’dan katkı gelecektir. Buradaki en kritik konu işletme sermayesi ihtiyacıdır. Bu ihtiyaç bir şekilde KGF kredileri ile desteklenmelidir. 

Otel satmak yatımcının tercihidir. Herkes otelini satabilir. Bunu saygıyla karşılamak gerekiyor. İcradan olan hususlarda da bankaların yeniden yapılandırmalar yaptığını gördük. Başta Turizm Bakanımız ve diğer bakanlıklar krizin etkilerini azaltmaya çalışıyorlar. Ben çok kötü bir sezon olacağını düşünmüyorum ama desteğe de ihtiyacımız var. Ukraynalıların Türkiye’den çok ev aldığını biliyorum. Bu tür sermaye hareketleri ülke için avantajdır. Yabancı sermaye çok önemlidir. Bakın İngiltere bir dönem Arap sermayesine açtı kendisini ve günümüzde farklı bir noktaya ulaştı. Turizmde dönüşüm konusu çok işlediğimiz bir konu. Turizmde residans ve ikinci konutların değerlendirilmesi gerekiyor. Bodrum örneği var. Orada hayat var. İnsanlar oraya yerleşti ve bu doku tamamen doğal bir doku. Ülkemiz, insanlarımız ve doğamız çok güzel. Bu güzelliği yaşatmalıyız. Yabancı ve yerli insanlar mevcut tesislerin yüzde 20’sinin residansa dönüştürülmesi ile sürdürülebilir bir turizm anlayışı getirecektir. Belli bir yaş kitlesinin şehirleri terk edeceğini düşünüyorum bu nedenle turizm residanslarına ihtiyacımız var. 

Hayat devam ediyor. Pandemiden çıkmış bir turizm ve gezgin dünyası var. Ekranda birbirimize bakmaktan yorulduk. İnsanlar artık seyahat edecekler. O insanlara hizmet vereceğiz. Her şey dahili biraz daha değiştireceğiz. Eskiden olduğu gibi yarım pansiyon, içkisiz tam pansiyon, içki dahil tam pansiyon gibi eskiden turizm içinde olan farklı konseptlerin devreye girmesi lazım. Her misafir eş değerde yemek ya da içki içmiyor. Dolayısı ile farklı modellere de yer vermeliyiz. Bunun getireceği sosyal bir avantaj olacak ve insanlar otel dışına da çıkacaktır. Bu da sentetik kurgudan doğal kurguya geçiş olacaktır. Türkiye'de yabancı otel zincirlerlerinin yatırımlarının büyük bir çoğunluğu ülkemizin yatırımcılarıdır. Dolayısı ile orada bir büyüme arzusu var. Onlara ‘Buyurun’ diyoruz ama biz Türk markalarının da desteklenmesini istiyoruz. Bu sektördeki Türk markalarını desteklememiz gerekiyor.