7 Eylül 2018 Cuma

Turizmde Türkiye markasına Dedeman katkısı sürüyor

Turizm sektörünün lider markalarından Dedeman Otelleri, Park Dedeman misafirperverliğini Türkiye’nin dört bir yanına götürmeye devam ediyor. Son olarak iç turizmin önemli kentlerinden Eskişehir, Park Dedeman kalite, hizmet ve konforuyla buluştu. Tarihi Odunpazarı semtinde açılan
 Dedeman Park Eskişehir, misafirlerini ağırlama başladı.



Türkiye turizm sektörünün lider markalarından Dedeman Otelleri, Park Dedeman hizmet anlayışını Eskişehir’le buluşturdu. Eskişehir’in tarihi binalarla süslenmiş bölgesi Odunpazarı mevkiinde bulunan Turunç Otel’le varılan anlaşma sonrasında otel binasının restorasyonu tamamlandı. Dedeman Park Eskişehir, iç turizmin en önemli rotalarından birinde daha hizmet kalitesi, konfor ve misafirperverliğini sunmaya başladı. 

Dedeman Park başarı hikayesi Türkiye markasına katkı 
Dedeman Turizm Yönetim A.Ş. Genel Müdürü Emrullah Akçakaya, açılışla ilgili şu değerlendirmeleri yaptı;  “17. Otelimizi Türkiye’nin en önemli turizm rotalarından biri olan Eskişehir’de açmaktan dolayı mutluyuz. Dedeman Grubu olarak hiçbir otelimize sadece kuru yatırım olarak bakmıyoruz. Bu bir hizmet aşkı. Ülkemize, turizmimize değer katmak, konuklarımıza Dedeman ayrıcalığını yaşatmak bizler için her şeyin önünde geliyor. Park Dedeman Eskişehir ile ülkemizin ekosistemine değer kattığımıza inanıyoruz. Tam servis oteller yerine ihtiyaca odaklanan ve kaliteli hizmeti erişilebilir kılan Park Dedeman markamızın başarısının aynı zamanda ülkemizin başarısı olduğunu düşünüyoruz. Bu başarı Türkiye markasına yapılan bir katkıdır.” 

Tarihle iç içe konaklama imkanı
Dedeman Park Eskişehir’in yer aldığı Odunpazarı’nın önemine değinen Akçakaya, Park Dedeman Eskişehir’in hakikaten kendine has bir havası var. Sanki tarihe uzanan bir pencereden bakma şansınız oluyor. Özellikle tatil için Eskişehir’e gelenlerin keyiflerine keyif katacağımıza inanıyoruz. Bunu tabi Dedeman hizmet kalitesi ve konforuyla sağlıyoruz” dedi. 

Şehir otelciliğinde vizyoner yaklaşım 
Akçakaya, “Kurulduğumuz günden itibaren misafirlerimizi en iyi şekilde ağırlayarak ‘Dedeman Misafirperverliği’ ile uğurlamanın gayreti içindeyiz. Yüksek hizmet anlayışımız ve konsept otel markalarımızla Türk turizmini yukarıya taşımaya çalışıyoruz. Park Dedeman konseptimizle şehir otelciliğine daha vizyoner yaklaşıyoruz. Konuklarımızın beklentilerini daha ekonomik, hızlı ve kaliteden ödün vermeden karşılıyoruz. Eskişehir’i ziyaret edecek misafirlerimize tatillerini Dedeman ayrıcalığıyla geçirmelerini öneriyoruz” şeklinde konuştu. 

Yeni nesil beklentiler kaliteli karşılanıyor 
Akçakaya, şunları ilave etti; “Bundan sonra yapılacak olan yatırımların artık daha çok ekonomik segmente uygun, nitelikli üç ve dört yıldızlı otellere yönelmesi gerekiyor. Çünkü artık tatil anlayışı değişti, insanlar günümüzde bir otele gidip iki hafta plajında sadece güneşlenip, denize girmek istemiyor. Kısa süreli tatiller daha çok revaçta. Seyahat eden insanlar artık daha çok yeme-içme deneyimleri yaşamak, tarihi ve kültürel yerleri görmek istiyor. İşte bu yüzden insanlar uyumak ve kahvaltı etmek için kullanacağı konaklama merkezlerine çok paralar ödemek istemiyorlar, otellerden beklentiler gelişiyor. Bu bağlamda biz de Park Dedeman ile bu arayışa cevap verecek yatırımlara imza atıyoruz.” 

4 Eylül 2018 Salı

GastroAntep festivali ile yabancı turist sayısı 3 yılda 3 milyon olacak

Uluslararası Gastroantep Festivali İçin Geri Sayım Başladı
UNESCO’nun ‘Yaratıcı Şehirler Ağına’ dahil edilerek adını tüm dünyaya duyuran Gaziantep, gastronomi alanında elde ettiği haklı unvanı, uluslararası bir festival ile taçlandırıyor. 20-22 Eylül tarihlerinde 40 ülkeden dünyaca ünlü 41 şefin de katılacağı “GastroAntep” Festivali, Gaziantep’in zengin mutfağı ve sahip olduğu kültür mirasını yerelden globale taşıyacak.

Türkiye’nin en önemli şehirleri arasında yer alan ve Güney Doğu Anadolu’nun incisi olan Gaziantep, sahip olduğu tarihi ve kültür zenginliğini dünyaya duyurabilmek için uluslararası bir festivale ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Gaziantep Büyükşehir Belediye ve Gaziantep Geliştirme Vakfı (GAGEV)’in ev sahipliğinde, TC. Kültür ve Turizm Bakanlığı, TURSAB ve THY gibi kurum ve kuruluşların desteği ile 20-22 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek Gaziantep Uluslararası Gastronomi Festivali GastroAntep, yerli yabancı yüzlerce profesyonel ve gezgini ağırlayacak. Ayrıca Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi, Sanayi ve Ticaret Odası ile Ticaret Borsası ve Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB)’in de dahil olduğu festival, titiz bir çalışma ile dünya genelinde 116 şehir arasına girerek UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na dahil olan Gaziantep’i bir kez daha uluslararası arenaya taşıyacak. Tüm hazırlıkları tamamlanan uluslararası organizasyon için 40 ülkeden dünyaca ünlü 41 şef, Gaziantep’e akın edecek.

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, festivalin duyurusunu yaparak şehir ve ülke ekonomisine katkısını anlatmak amacıyla İstanbul’da basın ile bir araya geldi. Toplantıda konuşan Fatma Şahin, GastroAntep’in Gaziantep’in, zengin mutfağını ve kültürel zenginliklerini yerelden globale taşımak için muhteşem bir fırsat olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Tekstilden, tarım ürünlerine,  mobilyadan kimyasal ürünlere kadar geniş bir yelpazede üretim ve ihracat yaparak Türkiye ekonomisine ciddi katkılar sağlayan Gaziantep, Dünya Bankası’nın En Rekabetçi Şehirler Bilgi Bankası Projesi’nde, en rekabetçi 7 şehirden birisi olmuştur. Bugün köklü bir tarihi geçmişe sahip olan ilimizin, zengin mutfak kültürüyle daha da rekabetçi bir konuma yükseldiğine şahit oluyoruz. Gaziantep’in sahip olduğu bu zenginliklerle, çok kısa zamanda tüm dünyanın bildiği ve dünyanın 4 yanından turist ağırlayan bir gastronomi merkezi olacağına yürekten inanıyorum.” 

Yeme içme sektörünün global çapta ileri gelenlerinin yanı sıra ülkenin dört bir yanından gelen ziyaretçilerine de unutamayacakları bir gastronomi deneyimi yaşatacak olan 3 günlük festivalde birbirinden ünlü isimlerin katılımıyla düzenlenecek kortej yürüyüşünün yanı sıra konserler, sergiler, mutfak atölyeleri ve yemek yarışmaları gerçekleşecek. 

Yöresel lezzetlerin festival boyunca tadılacağı ve yerel üreticilerin coğrafi işaretli ürünlerle hazırladığı imza tatların tanıtılacağı GastroAntep’te yeme içme sektörünün ileri gelen isimlerinden Nusret de bir şov yapacak. Festival içeriği ile programını paylaşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep’le özdeşleşen fıstıklı baklava, katmer, Antep Beyranı, Firik pilavı, dolma ve kebap çeşitleri ile coğrafi işaretli ürünlerin Michelin yıldızlı dünyaca ünlü şeflerce tadılarak dünya mutfakların reçetelerine gireceğini belirtti. 

Gaziantep’te, fıstık, Antep İşi, baklava, kutnu kumaşı, bakır el işçiliği, sedef el işçiliği, beyran, yuvalama, fıstık ezmesi, lahmacun, tırnaklı pide, bulgur, firik, katmer, köy kahkesi, şiveydizi, muska ve peynir gibi coğrafi işaretli 18 ürün bulunduğunu belirten Şahin; “Dülük Antik Kenti, Hitit’lerin mirası Karkamış, Rum Kale, 3 bin yıllık heykel atölyesini barındıran Yesemek Açık Hava Müzesi, tarihi MÖ 300’lere dayanan Zeugma kalıntıları, Zooloji ve Doğa Müzesi gibi bölgenin arkeolojik ve tarihi zenginliğini yansıtan müzeleri, yüzyıllara meydan okuyan kalesi ve 3 büyük dini bir mozaik gibi bir arada tutan tarihi cami, kilise ve havralarıyla muazzam bir tarih ve kültür zenginliğini barındıran Gaziantep, UNESCO’nun dünya üzerinde titizlikle seçtiği Yaratıcı Şehirler Ağı’na (UCCN) katılan 116 şehirden biri olmayı başardı. Bu başarı, GastroAntep festivali ile devam edecek.” diye konuştu. 

Festival ile 3 yılda yabancı turist sayısının 3 milyona ulaşması hedefleniyor
Geleneksel olarak her yıl düzenlenecek olan festivalin şehre ve ülke turizmine katkısını da vurgulayan Fatma Şahin, bölge turizmini hak ettiği seviyeye çıkarmak için durmaksızın çalıştıklarını belirterek hedeflerinden de bahsetti: “2016 yılında yerli ve yabancı olmak üzere sadece 700 bin kişinin ziyaret ettiği Gaziantep, 2017 yılında toplam bir buçuk milyon turist ağırladı. Bu yılın ilk 6 ayında da ilimizin ağırladığı turist sayısı 8 yüz binin üzerinde. Düzenleyeceğimiz festivalle 2019 yılına kadar toplam yaklaşık 2 milyon, önümüzdeki 3 yıl içinde de 3 milyonu yabancı olmak üzere toplam turist sayısını 5 milyona çıkarmayı hedefliyoruz. Gaziantep’e Türkiye’nin diğer illerinden düzenlenecek charter uçuşları ile bu hedefe ulaşmamamız için hiçbir neden yok.” 

Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul etkinlik takvimini açıklıyor

Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul İlkbahar/Yaz 2019 sezonu 11-14 Eylül 2018 tarihleri arasında Zorlu Performans Sanatları Merkezi'nde gerçekleşecek. Moda dünyasının tüm önemli aktörleri tarafından heyecanla beklenen etkinlik, aynı zamanda Mercedes-Benz isim sponsorluğunda gerçekleşen 12. sezon olma özelliğini taşıyor.

Etkinlik resmi takvimini ekte bulabilirsiniz.
Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul kapsamında koleksiyonlarını sergileyecek olan marka ve tasarımcılar arasında BASHAQUES’ - BAŞAK CANKEŞ, CEREN OCAK, ÇİĞDEM AKIN, DB BERDAN, EXQUISE, GİRAY SEPİN, GÖKHAN YAVAŞ, GÜLÇİN ÇENGEL, MEHMET KORKMAZ, MEHTAP ELAİDİ, MELTEM ÖZBEK, MERCEDES-BENZ PRESENTS ANI DATUKISHVILI, MERCEDES-BENZ PRESENTS BRAND WHO, MERT ERKAN, MiiN BY KADİR KILIÇ, MURAT AYTULUM, MUSEUM OF FINE CLOTHING - EDA GÜNGÖR, NEW GEN BY İMA, ÖZLEM SÜER, RAŞİT BAĞZIBAĞLI, SELEN AKYÜZ, SEZGİ TÜZEL, St. NIAN - NİHAN BURUK, ŞEBNEM GÜNAY, ŞİYAR AKBOĞA, T.A.G.G - GÖKAY GÜNDOĞDU, THIRD - TUĞÇE ÖZOCAK, TUBA ERGİN, URUN - ECE KAVRAN yer alıyor.

Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul’un on ikinci sezonunda etkinlik takviminde moda endüstrisinin tecrübeli isimlerinin yanı sıra genç ve yetenekli tasarımcıları bir araya getiren karma defileler dikkat çekiyor. KARMA 1 defilesinde Selen Akyüz ve Sezgi Tüzel, KARMA 2 defilesinde ise Tuğçe Özocak'ın markası Third ve Şebnem Günay İlkbahar/Yaz 2019 koleksiyonlarını MBFWI podyumunda sergileyecekler. Her sezon desteklediği tasarımcının defilesini sunan etkinlik isim sponsoru Mercedes-Benz 12. sezonda ilk defa bir erkek giyim markasını destekleyerek Brand Who'nun İlkbahar/Yaz 2019 koleksiyonunu "Mercedes-Benz presents Brand Who" ismiyle sunacak. Geçtiğimiz sezondan beri devam eden "Mercedes-Benz Uluslararası Tasarımcı Değişim Programı" kapsamında son yıllarda moda endüstrisine damgasını vuran Gürcistan'ın ses getiren tasarımcısı Ani Datukishvili de, İlkbahar/Yaz 2019 koleksiyonunu "Mercedes-Benz presents Ani Datukishvili" ismiyle İstanbul'da MBFWI podyumuna taşımanın heyecanını yaşıyor.

Yerli ve yabancı satın alma sorumluları ile buluşturarak etkinliğin ticari ayağını oluşturan The Core 12-13 Eylül tarihleri arasında yeni formatıyla kapılarını açacak ve MBFWI katılımcısı marka ve tasarımcıların İlkbahar/Yaz 2019koleksiyonlarını gerek Türk, gerekse uluslararası satın alma sorumluları ile buluşturacak. The Core'un yeni konsepti kapsamında katılımcı tasarımcılar, Türk tekstil endüstrisinin başrol oyuncularıyla da bir araya gelerek katma değerli tekstil ürünleri konusunda olası işbirliklerini ve projeleri konuşma imkanı bulacak.

Bu sezon da Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul’a yabancı basın ve satın alma sorumlularının yoğun ilgisi var. Dünyanın en prestijli zincir mağaza ve butiklerini temsilen satın alma sorumluları İstanbul'a gelerek MBFWI'yi takip edecekler. IHKIB'in desteğiyle İstanbul'da olacak basın mensupları arasında Vogue China, Elle Man China, Forbes İngiltere, Achtung Magazine, GQ Japan gibi yayınlardan önemli gazeteciler, satın alma sorumluları arasında ise Saks Fifth Avenue, Lane Crawford, Joyce, Debenhams, Barney's gibi dünyanın en prestijli zincir mağazalarının temsilcileri yer alıyor.

MBFWI bu sezon da yine panel ve konuşmalarla zenginleşiyor. Türkiye'de moda endüstrisinin bugünü ve geleceği, global trendlere paralel olarak yeni açılımlar ve endustrinin yarınına yön verecek yenilikçi yaklaşımlar, bu etkinlikler aracılığıyşa masaya yatırılacak. Dünyanın önde gelen trend tahmin ajanslarından WGSN, önümüzdeki sezonların trend öngörülerini davetlilerle paylaşırken, TENCEL™ markası ile etkinlik ana sponsorlarından biri olan dünyanın en büyük botanik selüloz elyaf tedarikçilerinden Lenzing, Ferhan İstanbullu moderatörlüğünde bir "Sürdürülebilirlik Paneli" ile sektörde çok konuşulan modada ve tekstilde sürdürülebilirlik konusunu işleyecek. Etkinliğin bir diğer ana sponsoru DHL, e-ticaretin geleceğine dair bir panele ev sahipliği yapacak. MBFWI'nin destekçilerinden İstanbul Moda Akademisi ise genç tasarımcıları bir araya getiren bir panelle Türk moda tasarımcılarının yeni jenerasyonuna ayna tutacak.

Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul, Mercedes-Benz’in isim sponsorluğu, resmi sponsorlar Laboratoire BIODERMA, DHL, Avon Life Colour by Kenzo Takada, Schweppes, TENCEL™, Zorlu Center ve Zorlu PSM ile tedarikçi sponsorlar Red Bull ve Reebok'nun katkılarıyla gerçekleştirilmektedir.

Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul, İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB), Moda Tasarımcıları Derneği (MTD), Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) ve İstanbul Moda Akademisi (İMA) tarafından desteklenmektedir.

3 Eylül 2018 Pazartesi

TÜRSAB’ta Çapkınlık Manevraları

“ Çapkınlık Manevraları Peşinde Koşan TÜRSAB Denetleme Üyesi “Kadınların Özgürlüğünden Habersiz mi? Değişim Hareketi Lideri Firuz Bağlıkaya, Acentalara “Kişi kendinden MESUL ben hepinizden MESUL”um diyerek  gözden kaçırdıkları mı? var  acaba Personelden mesul değil misiniz? 

Denetleme Kurulu’na Güneydoğu’nun bir şehrinden giren kişinin Başkanla Hediyelik Eşya Mağazaları üzerinden ticaretinin olduğu bir çok noktayı işlettiği herkesin dilinde. Bir acenta yetkilisinden ise “Sn. Başkan seçildiği taktirde hediyelik eşyayı devretmeyecek miydi?“ sorusunu aldık. Mevcut Denetleme Üyesi’nin devam eden bir yargı süreci olmakla birlikte neden hala görevden el çektirilmemiş olması yine sorulan soruların başında geliyor. Yakın zamanda yapılan GAP YTK seçiminde TÜRSAB 2. Başkanıyken, Başkan Yardımcısı olan Sn. Hasan Erdem’le seçimi kazanan adayı destekledikleri yine bölgenin dilinde.

Evet kafanız karıştı değil mi?
Bu asil Denetleme Kurulu Üyesi Başkana mı? yoksa Başkan Yardımcısına mı yakın?
Bir diğer konuşulan hatta bir çok kişinin ağzına sakız olmuş konu ise, mevcut Denetleme Kurulu Üyesi’nin önlenemeyen “çapkınlık manevraları”...
TÜRSAB iştirakleri içerisinde yer almakta olan ancak İktisadi İşletmeler ile sözleşmesinin revize edildiği Beyoğlu’nda olan bir projeyi, projeyi takip eden sorumlu personelden Cumartesi günü mesai dışında dinlemek istemesi. Ardından bu evli, 2 çocuklu diye bildiğimiz Denetleme Kurulu Üyesi’nin eski TÜRSAB personellerinden olan sevgilisinin, projeyi takip eden bayan çalışan ile irtibata geçip, üstü kapalı tehdit etmesi...

Neler oluyor neler değil mi?
İnsanlar da sormadan edemiyor. Güneydoğu’nun bir şehrinden listeye girip, denetleme de yer alıp, İstanbul Beyoğlu’nda bulunan tarihi bina projesini dinleyip, ne yapacaksın?
Üstelik bu projeye Yönetim Kurulu Yedek Üyesi görevlendirildiği biliniyorken... Aynı zamanda bina içinde bir çok kadın çalışanı rahatsız etmesi ve bunun hemen hemen herkes tarafından bilinip, önlem alınmaması, dur denilmemesi, kurum için üzüntü verici olduğu bilgisi bir çok acenteci tarafından paylaşıldı.

Madem GAP YTK diye konu açıldı.
Bölgedeki seçimden önceki akşam, hem Başaran Ulusoy’un, hem Çetin Gürcün’ün bölgeden aday çıkan bayan adayı (Hasibe Hanım’ı) destekledikleri bölgede telefonlar açtıkları ve oy istedikleri öğrenildi. TÜRSAB Başkan Danışmanı’nın ise, HURSAD destekli kaybeden aday Fetullah Bey’i desteklemiş olduğunu öğrendik.

Başka bir acente yetkilisine ise kulak verdiğimizde;
Değişim Hareketi yani yeni yönetimin “Bölgede oylarının çok düştüğü,  İnsanların  güvenerek  oy verdiklerini  ancak oylarının  boş çıktığı söylendi.
Dışarıdan atanan PROFESYONEL Genel Sekreter bizim işimizi mesleğimizi bilmez ne anlar?

Değişim diye diye seçildiler.
Kolladıkları adamların bölgelerde YTK seçimlerinde boş çıktığı seçimi alamadıklarını hem biz gördük hem Başkan gördü.Denetim Kurulu’ndan birinin cezası kesinleşti ama hala görevinde duruyor. Acaba Değişim Hareketi liderlerinden olması mı? Hediyelik Eşyayı işletmesi mi? durmasını sağlayan.Hasan Erdem şu anda seçilen YTK Başkanları ile 2019’da birlikte mi yürüyecek?
Kimin kime baktığı kimin ne yaptığı belli değil.

Oy verenlerin % 80’ i pişman...
O yüksek maaşlar verdiği personele Firuz Bey kendi şirketinde bu maaşları verir mi?Nitelikli dolandırıcılar mı TÜRSAB’ı temsil ediyor? İstifa etmesi gerekir.Ayın 3’ünde IATA ödemesi var. Biz 1 Aydır firmalardan para alamıyoruz nasıl ödeyeceğiz? Bununla ilgili önlem, tedbir var mı? “ diye acentalar dertlerini yakınıp, sordular...TÜRSAB bünyesinde yer alan ve görevde olan kişilerin Hediyelik Eşya Mağazaları’nın çalıştırılması işinde bulunması doğru mu? diye soruyorlar...
Bir başka konu ile devamı gelecek...

C1 VİZESİ'NDE NELER OLUYOR?

C1 Vizesi ne durumda size bunu aktaracağım.TÜRSAB’ın Dış İşleri Bakanlığı’ndan yetkisini aldığı C1 Vize işleri (Irak, Libya, Cezayir C1 vize ön başvuru hizmetleri) Birliğin aldığı yetki ile yapılması gerekiyordu.Bu yetkide şifrelerin Birlik dışına verilmesi normalde yasak olması gerekirken, ihale dâhi açılmayıp, hizmet sözleşmesi ile dışarıya verilmesi uygun olmamalıdır, sözleşmeye de aykırı ve yasaktır.Konu ile ilgili TÜRSAB Yönetimi’nden 2 kişiye ve konunun muhatabına C1 vizesini sorduk.

(C1 Vizesi nedir? Irak-Libya-Cezayir Vizesi)TÜRSAB Başkan Yardımcısı Sn. Selçuk Boynueğri’nin vermiş olduğu demeç:“C1 vizesi ile ilgili herhangi bir gelişme yok. Bir şekilde ilerliyor, yürütülüyor. Eskiden kurumlara verilirken artık şahıslara da veriliyor. Müthiş bir rekabet şartı var. Bu rekabette biz beklediğimiz geliri elde edemiyoruz. TÜRSAB olarak biz dışarıya versek bile çok daha ucuza buradan çıkanlar veriyorlar. Başka şekilde bu işlerin içindeler..” dedi.

TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Sn. Nezih Hacıalioğlu’nun verdiği demeç ise;“C1 vizesi ile ilgili TÜRSAB’ın özel hakları olsun istiyoruz.  Neden mi? Çünkü çok ciddi bir mali yükün altındayız” dedi.Vize dışarıya verilmiş söylentileri var diye sorduk. Devam etti ve dedi ki;“Biz bir alsak, aldıktan sonrasına bakarız. Bizim kendimizin yapmaması lazım. Taşere ederiz, ihale açarız. Yüzde 25 mi yüzde 30 dan mı? 20 - 25 dolardan birilerine veririz. Bizim bunu yapmamamız lazım. Biz zaten bunu eleştiriyorduk. Bizim bu işlere girmeyip, outsource etmemiz gerekir” dedi. 

Her iki Yönetim Kurulu Üyesi’nden de farklı yorumlar gelince, gazetecilik anlayışıyla araştırarak muhatabın kendisine (Master Management Group Yönetim Kurulu Başkanı) ulaştık. Yanıtı aşağıdadır,Taktir okuyucularımızındır. “Bana dediler ki biz sana “Vize Hizmet Sözleşmesi” yapacağız, 250.000 USD ($).250.000 dolar TÜRSAB hayatında vizeden para kazanmamış. Ben aylık 250.000 dolar para ödedim. İlk ayın sonunda TÜRSAB’a vergiler dâhil 400 küsür bin dolar para ödeme yaptım ve 45.000 dolar zarar ettim. Teknik olarak mümkün değil o paraları çıkartmak. Ben aslında yanlış yönlendirildiğimi anlayınca, ayın sonunda TÜRSAB’a yazı gönderdim. 

Ben bu şartlarda ve bu kondüsyonlarda bu sözleşmeye devam edemiyorum dedim. 1 ay öncesinden karşılıklı olarak deklare edildiğinde, fesih hakkı var. 1 ay önceden deklare ettim ve bu ayın sonunda da bıraktım." "C1 Vizesi’ni ben bugün itibariyle (31 Ağustos) bıraktım” dedi.C1 Vizesi’nin verilirken ihaleye açılması gerekmiyor mu? Neden size verildi? diye sorduk. “Hayır ihaleye açılması gerekmiyor. Ben “Hizmet Sözleşmesi” imzaladım. Bu parayı verecek demek ki başka biri yokmuş. Ben verdim” dedi.Vizenin kaç paraya satıldığını biliyor musun? diye biz bir soru aldık. 

Bilmediğimizi belirtince, 12-13 dolar olduğu bilgisini aldık. C1 Vizesi’nin komple iptal edilip, kapıda vize verilebileceği bilgisini böylelikle öğrenmiş olduk. Konunun muhatabı olan kişinin Kıbrıs’ın en ünlü otellerinden ikisinde tek yetkili, bir otelde de özel yetkili olduğu bilgisini aldık.Türkiye’de ki 10 acentadan 7’sine hizmet verdiği, aynı zamanda Balkanlar’ın da hizmet yelpazesi içinde olduğunu öğrendik.Ve son olarak şöyle dedi:“Ben aldıktan sonra bir baktım. Ben yanlış yönlendirilmişim deyip, 1 ay sonra Temmuz sonunda yazımı gönderip, Ağustos ayı sonunda bıraktım” diye bizleri bilgilendirdi.Kendisine teşekkür ediyorum ve bir diğer yazı dizimde başka bir konuyu sizlere aktaracağım

Değişim Değişimle Geldi Mi?

TÜRSAB'da 20 yıldan sonra "değişim" 2200 oyla gerçekleşti.
Yönetimin değişmesiyle Değişim Hareketi TÜRSAB yönetimini oluşturdu.
6 aylık dönemde ne değişti? Neler oldu?
Yeni başkan ve yönetimin ilk işi mevcut tablonun fotoğrafını çekmekti.
Bir baktılar ki TÜRSAB ve iştirakleri iç içe geçmiş.

İştirak?
10 civarında şirket varmış..
Özellikle TÜRSAB Ltd’de olan yüksek borçlar can sıkıcıydı.

Neden mi?
TÜRSAB her yere kefil yapılmıştı..
Oysa ki 23. Dönem Genel Kurulu’nda TÜRSAB’ın bilançosu 100 milyon TL’ye yakın (+) görünüyordu.

Nereden mi bu alacak?
TÜRSAB Ltd’den..
Arada ertelenen süreçte de iddiaya göre çekler havada uçuşmuştu.

Yeni yönetim, bir yandan her gün arka arkaya ve iddiaya göre eski yönetimin yönlendirdiği hacizcilerle uğraşırken, bir yandan TÜRSAB Ltd’ye C1 vizesi (Libya, Cezayir, Tunus) ve indirimli müze biletleri için ödeme yapmış acentelerin parasını, biletini veya vizesini almak için TÜRSAB’ın kapısını aşındırmasıyla uğraşıyordu..

Yeni yönetimin tam da burada geliştirdiği bir argüman vardı.
“Biz TÜRSAB’a seçildik. İştiraklere bakmıyoruz.“
Tabi bu iştiraklerde çalışan birde personeller varmış. Onlarda yıllardır TÜRSAB’da çalıştıklarını zannederken yeni yönetimin biz iştiraklerle ilgilenmiyoruz deyişiyle ayrı bir şok yaşadılar..

Bir parantez açalım. (C1 vizesi bir şirkete verildi. Söylentiler arasında yönetim kurulu üyelerinden birine yakındı. Deyip parantezi kapatalım)

Değişim hareketi çalışmaya çalıştı..

Atlamadan yazmak lâzım.
Genel kurul öncesi ve sırasında devam eden gerginlik binaya da mı yansıdı?
Bir yönetim kurulu üyesi bir acente sahibinin gözlüklerini çıkartıp, yüzüne tükürürken, bir diğeri de eski mali müşaviri dövüyordu..

Sırasıyla neler oldu neler?
TÜRSAB çok hızlı personel değişikliğine giderek, eski yönetime yakın olan çalışanları işten çıkartmaya ve kendine yakın personeller ile çalışmaya başladı.

Tercihidir yapabilir diyebilirsiniz ama personelin işten çıkarılırken maruz kaldığı tavır, tarz, üslup ve en önemlisi iddia edildiği üzere çirkin iftiralarla çıkarıldıkları yönünde.

Bir yandan TÜRSAB İktisadi İşletmeler adında kurulan şirkete geçiş yaptığı personellerin birikmiş maaşlarını öderken, bir yandan da şirketlerde olan personel maaşları ödenmemeye ve “mazbata öncesi maaşlar da bizi ilgilendirmez” denilmeye başlandı.

Halbuki bu personeller Genel Kurul’da 2 gün üst üste tüm acentalara hizmet vererek çalışan personellerdi. Başkan’da (Firuz Bey) salon dışında tüm personeli toplayarak teşekkür ederek helallik istemişti. Nereden bilsin bu personel işten çıkarılacağının helalliğiymiş.

Daha iyi anlaşılması için bir de örnek verelim: TÜRSAB Kültür Hizmetleri A.Ş.’de çalışan personeller arasında yapılan ayrıma gelince yeni yönetim göreve geldiğinde bir personelin 4 aylık maaşını ödemezken, bir personele %50’ye yakın zam verebiliyor, bazılarının geçişini kabul ediyor, bazılarına ise iş veriyor ancak görmezden gelir gibi davranıyordu.

He bu arada diğer iştirak şirketleri de bundan farksız tabi hala biriken maaşlarını almayan ve geçişi olmayan personel mevcut olduğu bilgisini aldık. Örnek bakınız Garibaldi...

Binaları kabul edip, şirketlerin mal varlığını kabul edip, bina içinde çalışan personeli kabul etmemek ayrı bir bakış açısı...

Bir yandan asil ve yedek yönetim kurulu üyeleri Ankara’ya çıkarma yapıp bir çok bakanla görüşürken bir yandan da ilk bir kaç yönetim kurulu toplantısı da birlikte yapılıp, güç veya gövde gösterisi sergilenmekteydi.

Bu yedek üyelerin bakanları son görüşüydü.. Kabine değişti zannetmeyin..
Sadece zihniyet değişti.

Nasıl mı?
Artık yedekler TÜRSAB’ın gerçekleştirdiği bazı herkese açık toplantılar dışında ne yönetim kurulu toplantılarına davet ediliyor ne Ankara’ya..

Bazı Yedek YK üyeleri, YTK seçimlerinde aday olacaktı.

İlk başta “Burayı hep birlikte yöneteceğiz. Asil yedek ayrımı yok diyen“ değişim hareketi ilk yönetim ekibinde mi ayrışmaya gitti?

Peki, bu dava için hareket eden insanlara kulak veriliyor mu? Konuştuğumuz bazı kişiler, “Bir çalışma kitapçığı hazırlanıp, dağıtılmıştı. Biz galiba sadece kitapta kaldık” diyorlar.

Galiba 2 veya 3 kere yönetmelik değiştirildi.

BYK’lar vardı. Onlar oldu kısa adıyla YTK yani YÖRE TEMSİL KURULU..

İkinci Başkan (Hasan Erdem) oldu Başkan Yardımcısı ama minik bir değişiklik daha var. Artık 2 Başkan Yardımcısı daha var.
Selçuk Boynueğri (söylenen her şeyde her yerde adı var)
Bedirhan Bayka.. Bedirhan Bey Genel Sekreter değil miydi? der dediğinizi duyar gibi oldum.

Evet yönetmelikte bu da değişti. Artık profesyonel Genel Sekreter var.

Eski ve yeni ayrımı olmaksızın oldukça büyük bir kitle bu yönetmelikleri görünce “Yönetmeliği olmayan TÜRSAB daha iyi miydi?” diye soruyor.

Arada UBER TAKSİ polemiği patladı gündemi oluşturdu. Acentaların görüşü Başkanın bu krizi iyi yönettiği özellikle bir TV kanalında sert çıkıştığı ve Bakan’la konuyu sıcağı sıcağına konuşup, bunun üzerine Bakan’ın İBB Başkanı’nı arayıp, konunun çözülmesi üzerine talimat verdiği yönündeydi.

Bir de şöyle bir yorum var tabi.
Başkanın son zamanlar da çok fazla TV kanallarında boy göstermesi...
“Tabi Başkan’dır çıksın icraatlerini anlatsın ama biz neden bu icraatleri göremiyoruz” algısı konuşulmaya başlandı.

KGF Kredisi düşük faizle...
Kime sorsam ne kredisi? Kullanan var mı diye soruyorlar? Çek 100.000 öde 120.000 120 ay değil, 12 ay değil, sadece 2 taksit!

Başkan bir yandan 1618'de değişiklik yapılması yönünde çalışmaları yapmakta.

Ne getirecek bu yasal değişiklikler?
Gelen duyumlar ne yönde?

“2 yılda bir yapılan seçimlerin 3 yıla çıkarılarak Başkan’ın 2019 değil, 2020 yılına kadar elini güçlendireceği, belge devrinin önünün açılarak belgelerin 250.000 TL’den devredileceği, böylelikle de küçük acentaların bitirileceği meydanın büyüklere kalacağı“ ön plana çıkanlar...

Bazıları da “Asıl konuşulmayan ve getirilmek istenen Delege Sistemi mi?” diye soruyorlar.

2 - 3 defa yönetmelik değişti acentalar tarafından huzursuzluk yaşandı.
Ne eskisi ne yenisi memnun..
1618’de değişim olursa ne kadar memnuniyet yaratacak?

Sahada acentaların memnuniyetsizliği ve mutsuzluğu ise, ayrı yazı dizisi olur.
Yine kendi araçlarıyla transfer yapamıyorlar.
Yine havayolları ile rekabet halindeler.
Ayşe teyze turları ve kaçaklar son sürat devam.
Aidatını ödediysen hizmet var. Ödemediysen yok.

Incoming yapanlar, kongreciler çok sıkıntılıydı şimdi de Outgoingçiler müthiş sıkıntıda.
Malum kurlar aldı başını gidiyor.

Peki TÜRSAB kurlar ile ilgili havayolları ve oteller tarafında ne yapıyor? Hatta bazıları da bu kısa adı TİK neden kuruldu? Ne yapar diye sormadan edemiyor..

Geriye dönüp bakıldığında seçim kazanan Değişim Hareketi’nin oyları ne durumda?

Asil Yönetim Kurulu Üyeleri ne durumda?

İkinci Başkan pardon Başkan Yardımcısı Sn. Hasan Erdem çoktan ayrış(tırıl)mış.
Yapılanlardan da yapılmayanlardan da oldukça mutsuz.

Ne dersiniz 2019’a aday olur mu?

Diğerleri kendi içinde 2-3 parça..

Ya Yedekler? Ayrıştırılmış ve ötekileştirilmiş bir şekildeler.. Yoksa seçimimi bekliyorlar?

Ya Denetim Kurulu? Denetim Kurulu’ndan Sn. Halil Erol muhalefet bayrağını kaldıran ilk kişi her halde.

Ya Disiplin Kurulu? Başkanın rahatsızlıkları var. YTK seçiminde de desteklediği aday mı seçimi aldı?

Personeller ne yapıyor? Kalan huzursuz. Gelen? Kimisi keyifli kimisi keyifsiz..

Personellere verilen ikramiyeler ve maaş zamları ortalığı sakinleştirmeye yetiyor tabi.. Ne yapsın personel gönderilme korkusu varken, yönetim kendilerine yakın personeller faydalansın diye dağıttığı yüksek maaşlardan eski personel de nasibini alınca personelin sesi kesiliyor.

Hacizler sürekli kapıdayken, yeni yönetimin getirdiği bazı personellere verilen aşırı yüksek maaşlar delegelerin dilinde...
5.katta yapılan yeni düzenleme ile ofis oluşturulması TÜRSAB’ın Binası’nın taşınacağı konuşulurken ve hacizler durmuyorken ne kadar doğru ve bu maliyet ne kadar diye acentalar soruyor.

Bir çok kişinin görüşünü aldıktan sonra bizim çıkarımımız; Evet yönetim zor bir görevi devraldı. Bir yandan hacizler ve yüksek borçlarla uğraşırken acaba tamamen bunlara gömülüp, acentalardan ve sahadan mı uzaklaştı?

2 Eylül 2018 Pazar

Tüketicilerin %92’si hikaye odaklı reklam istiyor

Storytelling (hikayeleştirme), pazarlamada son yılların en gözde kavramlarından biri oldu
Global markaların yanı sıra KOBİ’ler ve startup’lar için de hikaye anlatmak artık daha önemli. Çünkü tüketicilerin yüzde 92’si markaların hikaye odaklı reklam yapmalarını istiyor.



Storytelling, en basit anlamıyla hikaye anlatımı/hikayeleştirme anlamına geliyor. Pazarlamada hikaye anlatımı, markaların reklam filmlerinde, sosyal medya hesaplarında, web sitelerinde, infografiklerde ve daha pek çok yerde karşımıza çıkıyor. Storytelling ve içerik pazarlama, son yıllarda pazarlama dünyasında en çok konuşulan kavramlar arasına girdi. Bu iki kavram, dünyanın dört bir yanındaki şirketler tarafından artık daha fazla önemseniyor.

Hikayeler daha fazla hatırlanıyor
Storytelling odaklı pazarlama yapan markalar, tüketiciler ile daha güçlü bir bağ kurabiliyor. Markaların ürün ve hizmetleri de bu sayede daha çok hatırlanıyor. Bilişsel psikolog Jerome Bruner, yaptığı bir araştırmada hikayelerin gerçeklerden 22 kat daha fazla hatırlandığını ortaya koydu.

Kampanyalarını hikayeler ile anlatan markaların sayısı her geçen gün artıyor. Çünkü insanlar hikayeleri ilginç ve daha samimi buluyor, pazarlama cümlelerine kıyasla daha fazla benimsiyor. İçerik pazarlama platformu OneSpot verilerine göre, tüketicilerin yüzde 92’si markaların hikaye odaklı reklam yapmalarını istiyor.

Reklamların %95’i etkisiz
Content Marketing Institute verilerine göre ise, markalar için üretilen reklam içeriklerinin yüzde 95’i insanlarla bağ kurma konusunda etkisiz. Bunun en temel nedeni ise içeriklerin ilgi çekici, faydalı ve empati odaklı olmamaları olarak görülüyor.

Başarılı kampanyaları ile bu bağı kurmayı başaran Google, Apple, Coca-Cola, Mercedes-Benz, Calvin Klein gibi markalar hikaye anlatımına odaklanmış durumda. Storytelling, büyük markaların yanı sıra KOBİ’ler ve startup’lar için de oldukça önemli. Yenilikçi fikirleri olan girişimciler, potansiyel müşterilerin ve yatırımcıların dikkatini çekmek için ürün ve hizmetlerini storytelling yöntemiyle anlatıyorlar.

Türkiye’nin ilk ve tek storytelling ajansı
Markaların storytelling odaklı içerik üretimini sürdürebilmeleri için, onları doğru yönlendirebilecek ajansların olması gerekiyor. Tam da bu noktada storytelling ajansları devreye giriyor. Avrupa’da çok sayıda storytelling ajansı olsa da Türkiye’de bu konuda ciddi bir eksiklik var.

OtherWorkers, Türkiye’nin ilk ve tek storytelling ajansı olarak Nişantaşı’ndaki ofisinde hizmet veriyor. Yazılı ve görsel içerik üretiminde hikaye anlatımına odaklanan ajans, çalıştığı markalar için reklam filmleri ve viral videolar çekiyor, web site ve blog içerikleri üzerinde çalışıyor, yaratıcı konseptler tasarlıyor.

Değişen tüketici davranışları ile birlikte pek çok içerik okunmadan ve izlenmeden çöpe gidiyor. OtherWorkers, görsel algının geliştiği ve yeni pazarlama olanaklarının doğduğu bu dönemde dijital dünyaya yepyeni bir soluk getirmeyi amaçlıyor. Yazılı ve içerik üretiminde hikaye anlatımına odaklanan ajans, markaların daha fazla konuşulmaları ve hatırlanmaları için yenilikçi stratejiler geliştiriyor.

20 Ağustos 2018 Pazartesi

Tatilcilerin gözdesi Ege Bölgesi’ndeki konaklama tesislerinde doluluk % 100’lere ulaştı

Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, dokuz günlük tatilde 5 milyon kişinin seyahat edeceğini, ekonomiye 9 milyar liralık canlılık katacağını tahmin ediyoruz” dedi. Tatilcilerin kısa süreli Ramazan Bayramı’nda olduğu gibi Kurban Bayramı tatilinde de Ege Bölgesi’ni tercih etmesi Egeli turizmcileri mutlu etti. Dokuz günlük Kurban Bayramı tatilinde vatandaşların Kuzeyde Assos’dan güneyde Fethiye’ye uzanan coğrafyayı tercih etmesi nedeniyle  bölgedeki konaklama tesislerinde boş yer kalmadı.

Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı ve TÜROFED Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, kuzeyden güneye, pansiyonlar ve butik otellerden beş yıldızlı otellere Ege’deki turistik tesislerin yüzde 100 doluluk oranını yakaladığını söyledi. Ege Bölgesi’nin yerli tatilcilerin göz bebeği olduğunu anlatan İşler, bölgenin iklimi, gastronomi zenginliği ve özellikle yaşam tarzıyla tatil tercihlerinde öne çıktığını dile getirdi.

“Dokuz günlük tatilde 5 milyon kişinin seyahat edeceğini, ekonomiye 9 milyar liralık canlılık katacağını tahmin ediyoruz” diyen Mehmet İşler, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dövizin lira karşısında değerlenmesi yabancı turistin Türkiye’ye, yerli turistin de yurt dışına çıkışın artan maliyeti nedeniyle iç turizme yönelmesine yol açtı. Yerli turistin tatil için önceliği yine yurt içi, özellikle Ege oldu. Döviz kurlarındaki dalgalanma, dış pazarda son dakika tercihlerini ülkemize yöneltti, İspanya, Hırvatistan, Yunanistan yerine Türkiye’ye olan talebi arttırdı.”

2018 yılında 40 milyon turist hedefine yaklaşıldığını, 2023 yılında “50 milyon turist, 50 milyar dolar gelir” hedefinin yakalanacağını anlatan TÜROFED Başkan Yardımcısı ve ETİK Başkanı Mehmet İşler, şu görüşleri dile getirdi:

“Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Ülke turizmi 2016 - 2017 yıllarında yaşadığı daralmanın ardından 2018 yılında toparlanmaya başladı. Türk turizmi 2019 yılında da büyümeye devam edecek. Ülke turizmi için 2019 yılı tüm zamanların en iyisi olacaktır. Yaklaşık 54 sektörle işbirliği içinde olan turizm sektörü, iş ve istihdam yaratan, ülkeye döviz kazandıran, cari açığın önemli bölümünü kapatan bir sektör olmayı sürdürecektir.”

Cumhurbaşkanlığı hükümetinin aldığı karar uyarınca 18 Ağustos 2018 Cumartesi günü başlayan dokuz günlük Kurban Bayramı tatili 26 Ağustos 2018 Pazar gününe kadar sürecek.

13 Ağustos 2018 Pazartesi

Golf dünyası Limak Bodrum Golf Cup’ta buluştu

Limak Holding tarafından golf sporuna destek olmak ve gelişimini sağlamak amacıyla düzenlenen Limak Bodrum Golf Cup’ın ikincisi 11-12 Ağustos tarihleri arasında Bodrum Golf ve Tenis Kulübü’nde gerçekleşti


İş ve sanat dünyasının yoğun ilgi gösterdiği turnuvaya 120’nin üzerinde isim katıldı. Turnuvanın birincisi gençlerde Turgut Akcan, kadınlarda Arzu Narin, erkeklerde ise Bülent Törek oldu...Sosyal sorumluluk projeleriyle adından söz ettiren Limak Holding, golf sporuna verdiği desteği Limak Bodrum Golf Cup ile sürdürüyor. Bu yıl ikincisi düzenlenen ve 11-12 Ağustos tarihleri arasında Bodrum Golf ve Tenis Kulübü’nde düzenlenen turnuvaya iş, sanat ve spor dünyasından çok sayıda ünlü isim katıldı. 

120’yi aşkın golf oyuncusunun katıldığı turnuvada Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir de yarışmacı olarak yer aldı. Turnuvada Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, Opet Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Öztürk, Ata GYO Yönetim Kurulu Başkanı Korhan Kurdoğlu, Digicom Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Yiğit, Bank Pozitif Genel Müdürü Hasan Akçakayalıoğlu gibi ünlü iş insanlarının yanı sıra Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un eşi Hülya Kocadon da yarıştı. 

Limak Bodrum Golf Cup 2018; erkeklerde üç, kadınlarda iki ve gençlerde bir olmak üzere toplam altı kategoride düzenlendi. Turnuva sonunda kategorilerinde dereceye girenler ve özel ödülleri kazananlar kupalarına kavuştu. Kadınlarda A kategorisinde birinci Arzu Narin; erkeklerde ise Bülent Törek olurken, gençler kategorisinde Turgut Akcan 39 puanla ilk sırada yer aldı. 

“Kültür, sanat, spor ve eğitime destek veriyoruz”
Ödül törenine Muğla Valisi Esengül Civelek, Bodrum Kaymakamı Bekir Yılmaz ve Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon da katıldı. Turnuvanın ödül töreninde konuşan Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, “Limak Holding olarak sadece faaliyet gösterdiğimiz alanlara değil, kültüre, sanata, spora ve eğitime yatırım yapıyor, destek veriyoruz. Ülkemizin gerçek kalkınmasının gençlerimizin hem kaliteli bir eğitim almasında hem de sosyal yönü güçlü, çağdaş dünya ile bütünleşmiş bir yapıya sahip olmasından geçtiğinin bilincindeyiz. Bu anlayışla sosyal sorumluluk çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi. 

“Hedefimiz gençlere golfü sevdirmek” 
Bu yıl ikincisini düzenlenen ve Türkiye golf hayatında köklü ve kalıcı bir yere sahip olmasını hedefledikleri Limak Bodrum Golf Cup’ın temelini de bu yaklaşımla attıklarını belirten Özdemir, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Bu sporla uzun yıllardır amatör olarak ilgilenen golf severleri, Bodrum’da buluşturup keyifli bir hafta sonu geçirdik. Ancak bu turnuvadaki en önemli hedefimiz, golf sporunu geniş kitlelere özellikle de gençlere tanıtmak ve onların golfe başlamalarına vesile olmak. İşte bu nedenle turnuvada gençler için özel bir kategori açtık. Tüm katılımcılara teşekkür ediyor, dereceye girenlere ise tebriklerimi sunuyorum.”  

Limak’ın sürdürdüğü “Türkiye’nin Mühendis Kızları” ve “Türkiye’nin Enerji Akademisi” projeleri hakkında da bilgi veren Nihat Özdemir ayrıca tüm katılımcıları Limak Filarmoni Orkestrası’nın dünyaca ünlü tenor Murat Karahan ile vereceği Zeki Müren şarkıları konserlerine davet etti. Orkestra, 27 Ağustos’ta Bodrum, 28 Ağustos’ta ise Çeşme’de Zeki Müren şarkıları seslendirecek. 

10 Ağustos 2018 Cuma

UBER’e Belge Kiralamaya Son

Türsab 2. Başkanı Hasan Erdem, Taksici İle Turizmci Esnafını Uzlaştırdı
İstanbul havalimanlarında taksici esnafı ile turizm taşımacılığı yapan acentalar arasında uzun süredir yaşanan UBER tartışmalarına son veren TÜRSAB 2. Başkanı Hasan Erdem, taraflar arasında uzlaşma sağladı

İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyüp Aksu ile bir araya gelen TÜRSAB 2. Başkanı Hasan Erdem, taksiciler ile turizm taşımacılığı yapan acentalar arasında yaşanan UBER tartışmalarıyla ilgili görüşme gerçekleştirdi. Oda yönetimi ve turizm seyahat acentaları yetkililerinin de hazır bulunduğu görüşmede iki taraf arasında uzun zamandır esen soğuk rüzgarları dindirmek ve yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak adına önemli adımlar atıldı. 

Görüşme sonunda açıklama yapan TÜRSAB 2. Başkanı Hasan Erdem, şunları söyledi: 
“İstanbul havalimanlarında taksici esnafımız ile turist taşımacılığı yapan acentalarımız arasında uzun zamandır istemediğimiz nahoş olaylara bir son vermek adına taraflar olarak girişim başlattık. Taksici esnafımızın da turizm acentası esnafımızın da tek bir amacı var o da yerli veya yabancı turistlerimize en iyi hizmeti verebilmek. Bu açıdan baktığımızda UBER kaynaklı aramızda esen soğuk rüzgarlara ve yanlış anlaşılmalara bir son vermek adına faydalı bir toplantı gerçekleştirdik. Taksici esnafımızın turizm taşımacılığı yapan acentalarımıza nasıl kendisi gibi görmesini istiyorsak, turizm acentalarımızın da özellikle  D2 belgelerini UBER’ekiraya vermelerini doğru bulmuyoruz. TÜRSAB olarak, D2 taşıma belgesinin kiraya verilmesini Ulaştırma Bakanlığı tarafından yasaklanması konusunda adımlarımızı atacağız. Hatta belgesini kiraya veren acentalarımızın uyarı ve disiplin cezası almalarını sağlayacağız. Taksici esnafımız ile turizmci esnafımız her zaman kardeştir. Aramızda tartışma, ayrılık, gayrılık olmaması gerekiyor. Yapılan bu iyi niyet görüşmesinde alınan kararları önümüzdeki günlerde geniş katılımlı bir toplantı ile prokole bağlayacağız.” 


AK Parti Bursa Heyeti olarak medya ziyaretlerimiz kapsamında yerel medya kuruluşlarımızı ziyaretimizde kentimizin öncelikli projeleri hakkında konuştuk. Daha güçlü ve her alanda kalkınan bir Bursa için basınımızın bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ilimizin hak ettiği yere ulaşmasına önemli katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum. Ak Parti lideri Başkan Erdoğan;taş üstüne taş koymaya,milletimiz ve ülkemiz için eser üretmeye devam ediyor.Cumhurbaşkanlığımıza ve Bakanlıklarımıza bağlı kurumlarımızın, 100 günde ve yaklaşık 46 milyar liralık bütçe ile hayata geçirecekleri 400 proje yeni dönemin ateşleyici gücü olacaktır. Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Güçlü Türkiye, ecdadından aldığı emaneti daha ileriye taşıyacaktır.  #100GünlükİcraatHazır



6 Ağustos 2018 Pazartesi

Uyum Akademi,Üniversite öğrencilerini iş hayatına hazırlıyor

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ), Yıldız Teknopark ve Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ işbirliğiyle, bu yıl 10.’su gerçekleşen Uyum Akademi Yaz Staj Okulu’nun Başarı Sertifikaları Töreni, geçtiğimiz gün, Yıldız Teknopark Yönetim Ofisi Konferans Salonu’nda yapıldı ve aralarından Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ), İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), Boğaziçi Üniversitesi, Marmara Üniversitesi (MÜ), İstanbul Üniversitesininde (İÜ) bulunduğu 22 üniversiteden, endüstri, matematik ve bilgisayar mühendisliği bölümlerinde okuyan 50’nin üzerindeki öğrenci, sertifikalarını almanın heyecanını yaşadı.


Uyum Akademi Staj Okulunda, Endüstri Mühendisliği, Matematik Mühendisliği ve Bilgisayar Mühendisliği bölümleri için iki ayrı sınıf oluşturuldu. Yaz staj programına katılan öğrenciler, kendi alanlarındaki teorik eğitimin yanı sıra, proje bazlı pratik uygulamalar gerçekleştirdiler. Ayrıca sanayi kuruluşlarını yerinde ziyaret ederek işletmelerdeki iş süreçlerini yakından inceleme fırsatı buldular. Gerçek dünya problemleri ve çözüm önerilerini birinci ağızdan ilgililerden dinleme fırsatı buldular. Bilgisayar ve matematik mühendisliği öğrencileri “C# Temel eğitimi ve Microsoft SQL Server” eğitimi aldılar ve bir proje üretme imkanı buldular. Endüstri mühendisliği öğrencileri ise “ERP (Uyumsoft web, cloud)” eğitimi aldılar ve Uyumsoft un proje yaptığı müşterilerinde bu süreçleri canlı olarak izleme sansına sahip oldular. Ardından bir proje üretme imkanı buldular.

Sertifika törenine, İslam Ülkeleri İstatistik Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi Genel Direktörü Musa Kulaklıkaya, YTÜ Teknopark AŞ Genel Müdürü Prof.Dr. Mesut Güner, Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder, Uyumsoft Yönetim Danışmanı Prof.Dr. Ercan Öztemel, Uyum Akademi Yöneticisi Kerim Şahin, Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof.Dr. Banu Diri, Araştırma Görevlisi Ahmet Elbir, Araştırma Görevlisi Sercan Aygün ile başarı sertifikalarını almaya hak kazanan öğrenciler katıldı.

Yapılan işte, daima en iyisi olma hedeflenmelidir

İslam Ülkeleri İstatistik Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi Genel Direktörü Musa Kulaklıkaya, şunları söyledi:
“Yaptığımız işi, en iyi yapmanın yollarını bularak ve azimle çok çalışarak, başarılı olmayız. Seçtiğimiz alanda veya yaptığımız işte, daima en iyisi olmayı hedeflemeliyiz. Sistemin, başarıyı mutlaka ödüllendireceğini bilmeliyiz. Nitekim en kötü sistemlerde bile, başarılı bir gün ödüllendirilecektir” dedi.  

Bir adım önde olunması için, iş hayatının gerektirdikleri hızlıca kazanılmalıdır

Yıldız Teknopark AŞ Genel Müdürü Prof.Dr. Mesut Güner, şunları söyledi.
“Eğitimde, teorik bilginin yanında, pratik bilginin olması da gerekiyor. Yıldız Teknoparkı olarak, üniversite- sanayi işbirliği kapsamındaki çalışmalara büyük önem veriyoruz. Uyumsoft ile yaptığımız yaz staj okulu projesi, bunun başarılı örneklerinden birisidir. Günümüz, bilgi çağıdır. Geleceği görüp, ona göre adım atmamız gerekiyor” dedi. 

10 yıldır bilgi ve tecrübesini genç meslektaşları ile paylaşıyor

Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ Başkanı Mehmet Önder, şunları söyledi:
“Uyum Akademi olarak, 10 yıldır genç mühendislerimiz ile bir araya geliyoruz. Genç meslektaşlarımıza, teorik ve pratik eğitim vermenin yanı sıra, ülkemizdeki ve global dünyadaki sektörel gelişmeleri aktarıyoruz. Gençlere ve çalışanlara verebileceğim bir tavsiye, daima daha çok çalışarak, işlerini en iyi şekilde yapmalarıdır” dedi.  
Uyumsoft ve ekosisteminde istihdam fırsatları sağlanıyor

Uyumsoft Yönetim Danışmanı Prof.Dr. Ercan Öztemel, şunları söyledi: 
“Genç mühendislere, Uyumsoft’ta ve Uyumsoft’un 6 binin üzerindeki müşterilerinde iş imkanı fırsatları sağlıyoruz. Gençlerimiz, kariyer yolculuklarının başlangıcında aldıkları bu eğitimden büyük kazanımlar elde ediyorlar. Bu da, Uyum Akademi yaz staj okulunun üniversite-sanayi işbirliği kapsamında oldukça başarılı bir eğitim hizmeti verdiğinin göstergesidir” dedi. 

Yaz staj okuluna yoğun ilgi bulunuyor
Uyum Akademi Yöneticisi Kerim Şahin, şunları söyledi: 
“Yaz staj okulumuzun en büyük çıktısı, programa katılan öğrenciler, “C# Temel eğitimi ve Microsoft SQL Server” ve “ERP” konularında kapsamlı bir eğitim ile iş hayatına hazırlanıyorlar. Aynı zamanda, Uyumsoft’un müşterileri ve Yıldız Teknopark’ta 10’un üzerinde aktivite düzenledik ve öğrenciler ile iş dünyasını bir araya getirdik. Staj programında başarılı olan öğrencilere, kendi bünyemizde ve müşterilerimizde uzun soluklu staj veya çalışma imkanları da sağlıyoruz” dedi. 

Program sertifikaların ve teşekkür plaketlerinin verilmesi ile son buldu
Uyum Akademi 10.Yaz Staj Okulu’na katılarak bilgi birikimi ve tecrübelerini paylaşan İslam Ülkeleri İstatistik Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi Genel Direktörü Musa Kulaklıkaya’ya teşekkür plaketi, Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder tarafından verildi. Yaz stajı boyunca öğrencilere işletmelerinde bilgilendirme yapan Aktek Bilgi İletişim Teknolojisi San. ve Tic. AŞ, RDC Partner Bilişim Danışmanlık ve Teknoloji Hizmetleri AŞ, Kriptek Kripto ve Bilişim Teknolojileri San.Tic. AŞ, ÇS Teknoloji Geliştirme AŞ, Etiya Bilgi Teknolojileri Yazılım San. ve Tic. AŞ ve Endoya Bilişim Yazılım Tekno. San. ve Tic. Ltd., Atmaca Elektronik San. ve Tic. AŞ ve Ozon Tekstil Konfeksiyon San. ve Tic. AŞ’ye desteklerinden dolayı teşekkür plaketleri verildi. 

Paris Hilton’dan Kıbrıs’da Şov

Paris Hilton; Hem Kıbrıs’a hem de Kıbrıs’a geldik diyen Limak gurubuna büyük reklam yaptı
Amerikalı ünlü model Paris Hilton, Platinum Rush European 2018 Avrupa turnesi kapsamında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) DJ performansı sergiledi


Limak Cyprus Deluxe Hotel’de binlerce kişinin katıldığı partide muazzam bir şov gerçekleştiren Hilton, izleyenleri büyüledi. Muhteşem bir havai fişek gösterisi ile başlayan şov gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam etti. Hilton kendisi ile fotoğraf çektirmek isteyen hayranları ile de tek tek ilgilendi. Dün öğle saatlerinde Limak Holding’e ait özel jetle İbiza’dan hareket ederek Ercan Havalimanı’na inen Hilton, Limak Turizm Grubu Başkanı Kaan Kavaloğlu ile birlikte basın toplantısı düzenledi.


‘Seve seve tekrar gelirim’
Hilton, basın mensuplarının soruları üzerine "Başka organizasyonlar olması durumunda seve seve tekrar gelirim" dedi. Kuzey Kıbrıs’ı nasıl bulduğu ve daha önce araştırma yapıp yapmadığı ile ilgili soruyu da yanıtlayan Hilton, “Seyahat etmeyi ve yeni şeyler denemeyi, yeni insanlarla tanışmayı ve yeni yerler görmeyi seviyorum. Ayrıca ailem bir otel grubuna sahip olduğu için yeni yerler görmek bana ilham veriyor. Buraya gelmeden önce de araştırdım. Limak Cyprus da çok güzel bir otel” dedi. Arkadaşlarının da daha önce Kuzey Kıbrıs’ta balayına geldiğini belirten Hilton, “Burası çok güzel ve tatil için harika bir yer” dedi.Hilton, böyle bir organizasyonda bulunmaktan dolayı memnuniyetini dile getirerek çok eğlendiğini belirtti.


‘Gurur duyuyoruz’
Limak Turizm Grubu Başkanı Kaan Kavaloğlu da ünlü model Paris Hilton'u KKTC'de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Ada’ya bugüne kadar gelen en ünlü kişinin Paris Hilton olduğunu ve kendisini Limak Cyprus Deluxe Hotel’de ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Kavaloğlu, “Kuzey Kıbrıs turizmine gönül vermiş bir yatırımcı olarak bundan gurur duyuyoruz” diye konuştu.

3 Ağustos 2018 Cuma

Hakan Ateş; Kültür ve sanata hep destek, tam destek

DenizBank’ın aktifleri 2018 yılının ilk yarısında 186 milyar TL’ye ulaştı
Emirates NBD ile  Avrupası’nın en büyük bankalarından Sberbank arasında DenizBank’ın % 99.5'lik hisse devrinin nihai anlaşmanın sağlandı


DenizBank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş, 2018 yılının ilk yarısında, DenizBank’ın Türkiye’nin en büyük beşinci özel bankası olarak, 81 ile ve yurtdışına yayılan 756 şubede 14 bin çalışan ile aktiflerini 186 milyar TL’ye ulaştırarak pazardaki güçlü konumunu koruduğunu, aynı dönemde 1,273 milyar TL net kâr elde ettiğini açıkladı. 

Temas ettikleri tüm paydaşlar ve Türkiye için değer yaratmak üzere faaliyetlerini yoğun şekilde sürdürdüklerini belirten Ateş, bankanın aynı dönemde konsolide bazda: 

Mevduatını geçen yılın sonuna kıyasla % 17 artırarak 125 milyar TL’ye,
Toplam kredilerini geçen yılın sonuna göre % 15 artışla 131 milyar TL’ye,
Müşteri sayısını ise 12,1 milyon kişiye ulaştırdığını ifade etti.

“DenizBank’ın satışı sektörün ötesinde, Türkiye açısından önemli bir değer”
Ateş, Mayıs ayı içerisinde Birleşik Arap Emirlikleri'nin en büyük ikinci büyük bankası olan, Dubai merkezli Emirates NBD ile kıta Avrupası’nın en büyük bankalarından Sberbank arasında DenizBank’ın % 99.5'lik hissesinin devri konusunda nihai anlaşmanın sağlandığını belirtti. Satış sürecinin Türkiye, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Avusturya ile DenizBank’ın faaliyet gösterdiği diğer ülkelerin düzenleyici kuruluşların onayını takiben tamamlanacağını vurgulayan Ateş şöyle devam etti; “DenizBank’ın satışı yalnızca bankacılık açısından değil, Türkiye için önemli bir hadise. Zira bankamızın 1.17 gibi sektör ortalamasının üzerinde bir çarpan ile el değiştirmesi, ülkemiz markasına duyulan güveni net şekilde ortaya koyuyor. Önümüzdeki geçiş döneminde, 21 yıldır olduğu gibi müşterilerimize ve işimize odaklanarak var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.” 

“Yeni oluşturduğumuz Veri Bilimi ekibimizle dönüşümü başlatıyoruz”
Kuruma, bankacılık sektörüne ve tüm paydaşlarına değer katmak yolunda dijital dünyanın olanaklarını sonuna kadar kullanıp inovasyon kavramını merkeze almak suretiyle daima öncü adımlar attıklarını ifade eden Ateş, bu anlamda sektörde yine bir ilki gerçekleştirerek 46 genç çalışanla Veri Bilimi Programı’nı hayata geçirdiklerini belirtti. Ateş, şunları söyledi: “Kurumların ellerindeki veri yığınını doğru ayrıştırarak iş süreçlerine katkı sağlayacak anlamlı sonuçlar çıkarması günümüzün en sıcak konusu. Daha az maliyet ile daha büyük ölçekli işleri hayata geçirip, müşterilerimize doğru zamanda doğru ürün ve hizmeti sunarak daha verimli sonuçlara ulaşmak hedefiyle bankamız bünyesinde sektörde bir ilk olan Veri Bilimi Eğitim Programı’nı hayata geçirdik. Bu kapsamda bankamız içinden ve dışından aldığımız 2500 başvuru arasından seçilen 46 veri bilimcisi genç arkadaşımız, yıl içine yayılan eğitimlerini tamamlayarak tüm departmanlarımıza destek olmak üzere ailemize katılacaklar. Böylece karşılıklı olarak birbirimizden öğreneceğimiz, bilgi birikimlerinin tek potada eridiği bir süreci yaşayacağız. Gerek oluşturulan ekibin büyüklüğü, gerekse hazırlanan program içeriği ile söz konusu proje sektörde ilk niteliğinde. Bugüne kadar teknoloji ve inovasyonu faaliyetlerinin DNA’sına yerleştirmiş bir kurum olarak, önümüzdeki dönemde veri bilimi yaklaşımını aynı şekilde odağımıza aldığımız takdirde, yine sektöre çağ atlatan hamlelere imza atacağımıza inancım tam. Şu kesin ki;  veriyi odağa alan bu dönüşümü gerçekleştirmediğimiz takdirde çağı ıskalarız”. 

Kültür ve sanata hep destek, tam destek
Finans sektörü ile teknoloji arasında köprü kurmanın yanı sıra, faaliyet gösterdikleri ülke için değer yaratmak üzere kültür ve sanat çalışmalarını yaygınlaştırma hedefine de kuruluş tarihinden itibaren ağırlık verdiklerinin altını çizen Hakan Ateş şöyle devam etti; “Toplumun sanatsal, kültürel ve sosyal anlamda zenginleşmesine katkıda bulunmak, en az ticari faaliyetler kadar önem taşıyor. Biz de 21 yıldır bu alanın en büyük destekçileri arasında yer alıyoruz. 14 senedir İDSO Konserleri’nin sponsorluğunu üstlenen bankamız, Orkestra Akademik Başkent Konserleri ve Karşıyaka Oda Orkestrası Konserleri ile birlikte son olarak Harbiye Açık Hava Konserleri’nin destekçisi konumunda yer aldı. Bu yıl 14.’sü düzenlenen ve Türkiye’nin marka değerine ciddi bir katkı sunduğuna inandığımız Bodrum Müzik Festivali’ni benzer şekilde bu yıl ilk kez sosyal sorumluluk vizyonumuz kapsamında destekliyoruz. Bankamız bünyesinde geçtiğimiz yıl Aralık ayında açtığımız GaleriDeniz sergi alanında yıl içine yayılır şekilde pek çok önemli sergiyi misafirlerimizin beğenisine sunduk. Gelecek kuşaklara anlamlı bir kültür mirası bırakmak üzere bu yöndeki çalışmalarımız da artarak devam edecek.”

KOBİ’lerin ve çiftçilerin destekçisi DenizBank
Ülke geleceğine hizmet etme misyonu doğrultusunda, ekonominin can damarı konumundaki KOBİ’lere destek olmak üzere 2018 yılında ikinci kez başlatılan Nefes Projesi’ne bir kez daha destek veren tek özel banka olan DenizBank, bu kapsamda iki yıl içinde 20 binin üzerinde KOBİ’ye erişim sağladı.

Tarım sektöründe 1,1 milyonu aşan müşteri, 14 milyar TL’ye yaklaşan tarım kredisi ve özel bankalar arasında yüzde 43’lük pazar payı ile liderlik konumda bulunan DenizBank, 2002 yılından bu yana tarıma özel, uzmanlaşmış ekipleri ve yüzlerce ziraat mühendisi ile bankacılık hizmetlerini Türkiye’nin dört köşesine taşıyor. Finansal ürünlerin ötesinde; üreticinin tarladaki akıllı danışmanı olarak konumlanan ve sektöre yeni bir soluk olarak sunduğu Deniz’den Toprağa uygulaması ile 70 bin çiftçiye ulaştı. 

milyon TL(1) 31.12.2017 30.06.2018 % Büyüme
Toplam Aktifler 160.423 185.848 %16
Nakit Krediler 114.829 130.973 %14
Mevduat 107.429 125.191 %17
Özkaynak(Sermaye Benzeri Kredi dahil) 18.115 19.681 %9
Şube Sayısı(2) 740 756 %2
Müşteri sayısı-milyon 11,5 12,1 %5
  30.06.2017 30.06.2018 % Büyüme
Net Kar 1.008 1.273 %26

(1)DenizBank,  konsolide ve konsolide olmayan BDDK finansallarını yayınlamıştır. Basın bülteninde yer alan rakamlar konsolide BDDK verileridir. 30.06.2018 verileri TFRS 9’a uygun olarak, 31.12.2017 ve 30.06.2017 verileri ise TFRS 9 öncesi yürürlükte olan mevzuata uygun olarak hazırlanmıştır.(2)Yurtdışı iştirak şubeleri dahil






1 Ağustos 2018 Çarşamba

Turizm Gelirlerinde Rekor Artış

2018 yılının ikinci çeyreğinde yabancıların yaptığı ortalama harcama tutarı 602 dolar olarak saptandı
2018 yılının ikinci çeyreğindeki turizm gelirleri bir önceki yılın aynı çeyreğine oranla yüzde 30,1 artarak, 7 milyar 44 milyon 591 bin dolara ulaştığı görüldü


Ajans Press’in Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden ve medya yansımalarından derlediği bilgilere göre, 2018 yılının ikinci çeyreğindeki turizm gelirlerinin bir önceki yılın aynı çeyreğine oranla yüzde 30,1 arttığı görüldü.Böylelikle gelirin 7 milyar 44 milyon 591’e ulaştığı saptandı. Ziyaretçilerin yaptığı harcamaların da 5 milyar 463 milyon 809 bin dolarını kişisel harcamalar oluştururken,1 milyar 580 milyon 782 bin dolarını ise paket tur harcamalarının oluşturduğu gözlendi.

KİŞİ BAŞINA ORTALAMA HARCAMA 636 DOLAR
Turizm sektöründe yaşanan hareketliliğin medyaya da yansıdığının bir göstergesi sayıldı. Öte yandan 2018 yılının ikinci çeyreğinde yabancıların yaptığı ortalama harcama tutarı 602 dolar olarak saptanırken, yurt dışında ikamet eden vatandaşların ülkemizde yaptığı ortalama harcama 885 dolar olarak kaydedildi. Raporda, ülkemizden çıkış yapan ziyaretçi sayısı da belirlendi. Bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 24,9 artan ziyaretçi sayısı,  11 milyon 67 bin 987 kişiye ulaştı. Bunların 9 milyon 855 bin 102’sini yabancılar, 1 milyon 212 bin 885’ini ise yurt dışında ikamet eden vatandaşların oluşturduğu gözlendi. Yurt dışında ikamet edip başka ülkeleri ziyaret eden vatandaşlarımızın harcamalarından oluşan turizm gideri de yüzde 19 yükselerek 1 milyar 650 milyon 276 bin dolara ulaştı.


28 Temmuz 2018 Cumartesi

Bir TAKSİ Yolculuğu...

Hem yolculuk, hem okumak hem de kitap takası…
Okudukça İnsanlar Gelişir, İnsanlar gelişirse Dünya Değişir…
Son zamanlarda hep kötü haberler, yolculukta yaşanan olaylar gündemdeyken hayatta güzel şeylerde olabiliyormuş dedirten bir taksi yolculuğumu sizlerle paylaşmak istiyorum.


Bir AVM’nin Taksi Durağı’ndan taksiye bindim. Ve koltukların arkasında bez çantalarda yer alan kitaplar dikkatimi çekti. İlk defa bir takside “Dikkat Bu Takside Kitap Var!” yazısı ile uyarı vardı. Taksiciye sordum, “Nasıl bir projedir bu?” diye. “Bizler gönüllü olarak Ataşehir Belediyesi himayesinde bu projeye başladık. Ataşehir Belediyesi’nin öncülüğü ve destekleri ile hayata geçirdik. Taksi’me kitap koyuyorum, yol boyunca müşterilerim okusun diye. Eğitim önemli, okudukça gelişiriz” dedi.

Gerçekten de doğru söze ne hacet denir buna. Kitap okuma alışkanlığının az olduğu gözle görülür bir haldeyken böyle uygulamaların yapılması çok güzel. Böyle güzel projeler yapılırsa insanların okuma alışkanlıkları çoğalır. Projeleri insanlığa katkı sağlamak için geliştirmeli ve hayata geçirmeliyiz.Bu projenin benzer uygulamalarına rastlamıştım. Datça’da otobüs durağında da kitaplardan kütüphane yapmışlar ve otobüs bekleyen insanların vakitlerini okuyarak geçirmeleri için bir proje başlatmışlar.

Bunun benzerleri kafelerde de gözüme çarpmıştı ama bir takside rastlamak şaşırttı doğrusu.
Büyük şehirlerde yaşayan insanlar kitap okumaya daha az zaman ayırabiliyorlar. Trafiğin yoğun olduğu, bir yerden bir yere gitmek için uzun zamanı yollarda geçirdiğimiz İstanbul gibi büyük bir şehirde kitap okuma uygulaması birçok kişiye dokunacaktır. Çünkü şehirlerde zamanımızı çalan çok fazla şey var. İstanbullular zamanının birçok bölümünü trafikte geçiriyorlar.

Ataşehir Belediyesi’nin kitap dostu uygulamasının trafikte geçen zamana anlam katacağı aşikârdır.
Takside yolculuk yapan müşteriler, yolculukları sırasında taksideki kitaplardan okuyabilirken, dilerlerse de inerken yanlarına alabiliyorlar.Hatta benim bindiğim taksici beğendiğim ve okuduğum kitabı inerken bana hediye etti. Hem yolculuğumun nasıl geçtiğini anlamadım hem de anlamlı bir kitaba sahip oldum.Şimdi herşeyin karşılıklı olduğu zamanda bir kitabın hediye edilmesi ve insanlara dokunmak çok değerli bir projedir.

Müşteriler, kitabı okuduktan sonra ise daha çok insana ulaşması için kitaplarını başka bir taksiye bırakabiliyorlarmış. Kitaplar, koltuk arkasında bulunan bez çantaların içinde yer alıyor ve kitap sayısı azaldıkça belediye yenilerini ekleyecekmiş.Okuma alışkanlığını yaygınlaştırmayı ve kitapları elden ele ulaştırmayı amaçlayan Ataşehir Belediyesi, trafikte boşa geçen zaman için son derece güzel bir fikir projesini hayata geçirmiş.Bu projenin, kitap okuma oranını arttırmaya bir faydası olmasını temenni ederek, taksilerin çoğunda hayata geçirilmesini umuyorum.

Güzel şeyler yapılmaya başlandıkça insanlar birbirine daha faydalı olup, anlayabileceklerdir.Böyle bir projeyi hayata geçirdikleri için Ataşehir Belediyesi’ne, projede yer alan ekibe ve bunun hayata geçmesinde önderlik eden, katkısı büyük olan taksicilere teşekkür ederek, başarılı olmalarını ve yaygınlaşmasını sağlayabilmelerini ümit ediyorum.Seyahat ederken keyifli vakit geçirmenizi sağlayan bu projenin sürdürülebilir olmasına katkıda bulunmak için siz de kitap bağışında bulunabilirsiniz.

Toplu kitap bağışında bulunmak isteyenler Ataşehir Belediyesi’nin (0216) 570 50 00 numaralı Çağrı Merkezi’yle iletişime geçebilirler.