12 Temmuz 2017 Çarşamba

Gastronominin Yıldız Savaşları Başlıyor…

Son yıllardaki umut verici gelişmelerle dünya arenasının yükselen yıldızları arasına giren Türkiye gastronomisi sonunda Michelin,  Zagat,  Feinschmecker gibi prestijli gastronomik derecelendirme sistemleri ile kıyaslanan bir organizasyona kavuşuyor. Türkiye coğrafyası bütünündeki gastronomik faaliyetlerin etik kurallar içerisinde derecelendirilmesi prensibine dayalı, ülkemizin kurumsal anlamda ilk derecelendirme sistemi olan YEDY’nin gastronomi dünyasının duayenlerinden oluşan Kurucular Kurulu ile Danışma Kurulu üyeleri geçtiğimiz günlerde bir araya gelerek son hazırlıklarını tamamladı.

Dünya gastronomisinde hatırı sayılır bir ün kazanan Türkiye, sınırları dahilinde faaliyet gösteren işletmelerin standartlarını yükselterek dünya üzerinde hak ettiği yere gelmesini sağlayacak bir organizasyona kavuşuyor. Ülkemizde bugüne kadar bu anlamda ulusal ya da uluslararası bir çalışma olmaması tüm çevrelerde gastronomi sektörünün en önemli eksikliklerinden biri olarak değerlendiriliyordu. 
Bu eksikliği gidermek amacıyla 2014 yılında ilk adımı atılan YEDY’nin gastronomi dünyasının duayenlerinden oluşan Kurucular Kurulu ile Danışma Kurulu üyeleri geçtiğimiz günlerde bir araya gelerek son hazırlıklarını tamamladı. YEDY Kurucular Kurulu Anadolu Halk Mutfağı Derneği Başkanı Adnan Şahin, Mutfak Dostları Derneği Başkanı Zeynep Kakınç, Günaydın Et Restaurantları Kurucu Ortağı Cüneyt Asan, Grafikir Reklam Ajansı Başkanı Bora Çınar, TIFF Yapım Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Akgün, Doktor Bülent Şen, NTV Operasyon Müdürü Cengizhan Kocahan ve Dolce Pastaneleri Kurucusu Nilgün Ertuğ’dan oluşuyor. 

YEDY Danışma Kurulu üyeleri arasında ise ülkemizin önde gelen yiyecek, içecek ve otelcilik danışmanlarından Osman Serim, Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı, TÜRES Başkanı Ramazan Bingöl, Yemek Kültürü Araştırmacısı ve Yazar Filiz Hösükoğlu, Gastronomi Yazarı, Yemek Fotoğrafçısı ve Stilisti Aydan Üstkanat, Mutfak Dostları Derneği Danışma Kurulu Üyesi ve Yemek Yazarı Sevim Gökyıldız, Habertürk Gazetesi Köşe Yazarı ve Yüksek Mimar Ali Esad Göksel, Slow Food Bardacık Birliği Lideri ve Yemek Araştırmacısı Nedim Atilla, Şarap Dostları Derneği Eski Başkanı Ahmet Aykut, Dünya Gazetesi Gastronomi Yazarı Faruk Şüyun, IC Holding Turizm ve Hizmetler Grup Başkanı Orhan Hallik, İş Adamı Orhan Kesikoğlu ve Türkiye Aşçılar Federasyonu Başkanı Zeki Açıköz gibi gastronomi dünyasının kanaat önderleri sayılan isimler bulunuyor.

YEDY’nin ilk etapta Türkiye’yi kapsayan sonuçları 24 Ağustos 2017 akşamı seçkin konukların katılımı ile İstanbul’da gerçekleştirilecek olan lansmanda açıklanacak.
Danışma Kurulu toplantısında söz alan üyelerden Mutfak Dostları Derneği Danışma Kurulu Üyesi ve Yemek Yazarı Sevim Gökyıldız konuyla ilgili olarak “YEDY, bizim gibi mutfakla ilgili, Türk mutfağının tanıtılması ve dünya mutfakları arasında layık olduğu yeri alması için çaba gösterenlerin yıllardır beklediği mükemmel bir hareket olacaktır. İçinde olmaktan mutluyum” dedi. Şarap Dostları Derneği Eski Başkanı Ahmet Aykut ise “Beğenmek ve beğeniyi belirtmek kişileri veya kurumları geliştirir, aynı önyargısız eleştirmek ve eleştiriyi belirtmek gibi. YEDY'nin bu anlamda büyük bir açığı kapatacağına ve gastronomi dünyamıza yeni pencereler açacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı. YEDY ile ilgili görüşlerini paylaşan ülkemizin önde gelen yiyecek, içecek ve otelcilik danışmanlarından Osman Serim de “Derecelendirme sistemlerinin hem işletmeleri ödüllendirmek hem de tüketicileri yönlendirmek adına önemli olduğunu düşünüyorum. Türk gastronomisinin dünyayla entegrasyonu anlamında ciddi derecelendirme kuruluşlarına ihtiyacımız var. YEDY’nin de bu eksikliği gidereceği inancındayım” dedi.

YEDY Nasıl İşliyor?
YEDY organizasyonu için kimliklerini gizli tutmayı kabul etmiş, gastronomi konusunda derin bilgisi, merakı ve tecrübesi olan, her bölgeden 5 olmak üzere toplam 30 ve İstanbul’dan 40 olmak üzere Türkiye genelinde 70 adet gizli müfettiş 4 yıl boyunca aralıksız çalışarak derecelendirme çalışmalarını yürüttü. Bugün sayıları toplam 102’ye ulaşan YEDY müfettişlerinin topladığı bilgiler ile artık sona gelindi.  Tamamı titizlikle seçilmiş müfettişler büyük gizlilik içinde sıradan bir müşteri gibi restorana giderek menüyü inceledi, masa örtülerinden kaşık-çatala, ambiyanstan müziğe kadar restoranı tepeden tırnağa mercek altına alarak yıldız sistemi ile derecelendirme yaptı.  
Türkiye’nin ilk derecelendirme sistemi olan YEDY kapsamında ölçme ve değerlendirme yapılan tüm işletmeler, müfettişler ile olan istişareler sonucu ve alanında en yetkin kanaat önderlerden oluşan YEDY Danışma Kurulu tarafından belirlendi; hiçbir şekilde talep doğrultusunda bir işletmeye inceleme yapılmadı.

Yıldızlar Ne Anlama Geliyor?
“1 yıldız” işletmenin olduğu il ya da ilçede tercih edilmesi önerilen mekânları, “2 yıldız” işletmenin bulunduğu il ya da ilçenin yakınlarında iken yol değiştirmeye değecek mekanları, “3 yıldız” ise sadece o işletmede yemek deneyimi yaşamak için o şehre gidilebilecek mekanları belirtiyor. Yıldız almaya hak kazanmasa da sıra dışı, başarılı bulunan ve tavsiye edilen işletmeler “Lezzet Noktası” kategorisinde değerlendiriliyor.

Objektif ve Prestijli Bir Organizasyon
YEDY organizasyonu objektifliğini sürdürebilmek adına kimliği ortaya çıkmış müfettişler ile yollarını hemen ayırıyor ve bu işlem kamuoyu ile paylaşılıyor. Objektifliğini ve bağımsızlığını korumayı ilke edinen YEDY organizasyonu hiçbir şartta yiyecek ve içecek işletmeleri ile maddi ilişki içerisine girmiyor ve bu işletmelerden reklam almıyor. Birinci etapta Türkiye’nin 7 bölgesi 81 ilini kapsayan YEDY, ikinci etap çalışmaları ile Avrupa’yı da kapsayacak şekilde genişletilecek ve Batı Avrupa Basın Lansmanı 2018 Mayıs ayında dünya gastronomi başkentlerinden Madrid’de gerçekleştirilecek. 2017 yılı sonuçlarını kapsayan “YEDY Derecelendirme Kitabı”, 24 Ağustos’ta 20 ülkeden yazarlar ve profesyonel şeflerin katılımı ile İstanbul’da yapılacak lansmanda yayınlanacak. YEDY ile ilgili detaylı bilgilere www.yedy.com.tr adresinden ulaşılabiliyor.

Uzakrota Travel Summit’in ana sponsoru AtlasGlobal oldu

Atlasglobal’in sponsor olduğu Uzakrota Travel Summit, 27 Ekim’de Metropol Palace Otel’de gerçekleştirecek. Geçtiğimiz aylarda Balkanlar’da da güçlenmek için Belgrad ve Saraybosna seferlerine başlayan AtlasGlobal, 3 yıldır turizm teknolojileri ve pazarlama alanında Türkiye’nin en etkili turizm zirvesi olan Uzakrota Travel Summit’e ana sponsor olarak 27 Ekim’de Metropol Palace Otel’de gerçekleştirecek.

Tüm Balkanlar ve Türkiye’den 600 turizm firmasının katılacağı etkinlik ile “Turizmde Dijital Dönüşüm Nasıl Sağlanır?”, “İş Dünyasına Yenilikçi Seyahat Pazarlama Çözümleri”, “Yeni Bir Akım, Duygusal Turizm; Deneyim, Gurme ve Macera”, “Havayolu Endüstrisi ve Analizler”, “Dijital Teknoloji Sayesinde Otel – Müşteri İlişkileri” ve “Online Seyahat Pazarının Geleceğini Şekillendirecek Teknoloji Trendleri” gibi birçok konu ele alınacak.

Etkinliğe ana sponsor olan AtlasGlobal’in Sırbistan ve Bosna Hersek ülke müdürü Ender Karaca “Atlasglobal olarak Uzakrota’nın İstanbul’da düzenlediği etkinliklerin öneminin ve yarattığı ekosistemin farkındayız ve Balkanlar’da da aynı etkiyi yaratabileceğini düşünüyoruz. AtlasGlobal’in Uzakrota’ya ana sponsor olmasının en önemli sebebi Balkanlara uzun vadede yapacağı yatırımdır. Bu yatırım kapsamında Balkanlar’da marka bilinirliği ve acentalarla yakın ilişkiler kurmak önceliğimizdir. Yapılacak zirve ile tüm Balkan ve Türk turizm acenta ve otelleri ile tanışarak işbirliğimizi artırtmak hedeflenmektedir. AtlasGlobal, özel havayolu olarak; Avrupa, BDT ve Rus pazarında aktif rol oynamaktadır, aynı rolü Balkan pazarında da oynamayı amaçlamaktadır.” olarak belirtti.

AtlasGlobal’den Ender Karaca‘nın yanı sıra konuşmacılar da yavaş yavaş belli olmaya başladı. Türkiye Cumhuriyeti Sırbistan Büyükelçisi Tanju Bilgiç, AirSerbia Eski CEO’su Vladimir Ognjenovic, YUTA Genel Direktörü Aleksandar Senicic, DEİK Türkiye – Sırbistan İş Konseyi Başkanı Aleksandar Medjedovic, Balkan Viator CEO’su Matija Biljeskovic, Turizm Malezya Türkiye, Bulgaristan, Romanya ve Azerbaycan Pazarlama Müdürü Çağrı Sağlık ve Hotelrunner CEO’su Arden Agopyan ile birlikte 30’a yakın konuşmacı 27 Ekim günü Uzakrota Balkan Travel Summit’te olacaklar.

10 Temmuz 2017 Pazartesi

Dünya Emekliler Birliği İzmir'de kuruldu

Dünya yaşlanma konseyi Dünya Emekliler Birliği’ni İzmir'de kurdu
Dünya Yaslanma Konseyi organizasyonu olan Dünya Emekliler Parlamentosu Genel Kurulu 07.07.2017 tarihinde aldığı kararla Dünya Emekliler Birliği İzmir'de kuruldu.





Türkiye 7 Bölge Meclisi (26 Kalkınma Bölgesi -
81 İl)Dünya 7 Kıta Meclisi ( 7 Kıta - 7 Bölge - 200 Ülke)







ÇALIŞMA KOMİSYONLARI VE KURULLARI
1. TBMM, TOBB –DEIK – TUBA- TIKA –TUBITAK Koordinasyon Kurulu
2. BM, AB, İİT, D8, TURKSOY, KEI, MEDENİYETLER ITTIFAKI, EKO Koordinasyon Kurulu
3. Bilim, Teknoloji, İnovasyon ve Eğitim Kurulu
4. Sağlık, Aile, Sosyal İşler ve Çalışma Kurulu
5. Çevre ve Şehircilik Kurulu 
6. Kültür, Sanat ve Turizm Kurulu 
7. İnsan Hakları ve Hukuk Kurulu 
8. Planlama, Kaynak Geliştirme ve Yatırımlar Kurulu 
9. Medya, Basın ve Halkla İlişkiler Kurulu
10. Ar-ge ve Proje Geliştirme Kurulu
11. Gönüllülük ve Sivil Toplum Koordinasyon Kurulu 
12. Toplum Liderlerini Teşkilatlandırma Kurulu 
13. Gençlik ve Spor Kurulu
14. Kültürlerarası, Nesiller arası Dayanışma ve Barış Kurulu
15. Engellilik ve Engelliler Koordinasyon Kurulu 
16. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Kurulu 
17. Diplomasi Kurulu 
18. Dinler ve Medeniyetler Koordinasyon Kurulu 
19. İnsan Kaynakları Kurulu
20. Sürdürülebilir Kalkınma ve Sosyal Güvenlik Kurulu
Komisyon ve kurullarda çalışmak isteyen GÖNÜL ELÇİLERRİMİZ kısa zamanda kısa özgeçmişleri ile birlikte turkyas2030@gmail.com adresine başvurabilirler.
Sürdürülebilir Daha İyi Bir Dünya İçin Emeklilerimizin Sesi Olduk!
Saygılarımızla,
Gerontolog Dr.Kemal Aydın

8 Temmuz 2017 Cumartesi

Hit şarkı ‘Despacito’ Karayip Adaları’na yönelik aramaları %45 artırdı

Son günlerin hit parçası Despacito, sadece müzik listelerinde başarıya ulaşmakla kalmıyor; Hotels.com™’a göre aynı zamanda seyahatçileri güzel Porto Riko adasına gitmeye de sevk ediyor. Seyahat uzmanı siteye göre, şarkının piyasaya çıktığı 17 Nisan tarihinden bu yana Karayip Adaları’na yönelik internet aramaları %45* artış gösterdi. 

Luis Fonsi, Daddy Yankee ve Justin Bieber’ı bir araya getiren ve çıktığı andan itibaren tüm dünyada hit olan ‘Despacito’ parçanın sözleri  her ne kadar “yavaşça” anlamına gelse de, şarkıyı dinleyen tatilcileri tam tersine bir an önce ‘Porto Riko’ gitmeye yönlendiriyor. Hotels.com™ markası Avrupa, Orta Doğu ve Afrkia (EMEA) Bölgesi Başkan Yardımcısı Isabelle Pinson; “Çok uzun süredir bir tatil  beldesi olan Porto Riko, pek çok seyahatsever için hala bilinmeyen bir yer. Popüler kültürün seyahat kararlarımızda çok güçlü bir etkisi olduğunu biliyoruz. Porto Riko, Luis Fonsi ve Daddy Yankee adlı şarkıcıların ana vatanı olması dolayısıyla şarkıda özel bir yer alıyor ve görünüşe göre şarkı, insanlara bu harika yeri keşfetme konusunda cesaret veriyor” dedi.  

Hotels.com, bu tropik tatil beldesini ziyaret etmek isteyen müzik severler için “Loved by Guests” ödüllü en iyi beş oteli tavsiye ediyor:

Condado Vanderbilt Hotel– San Juan’ın stil sahibi ve hareketli bölgesi Condado’da, deniz kenarında yer alan bu beş yıldızlı otel görkemli bir ambiyansa sahip. Muhteşem yemekleri ve plajın yanıbaşındaki havuzuyla lüks bir konaklama sunan otel, İspanyol mimari mirasına da sadık kalmış. Otel, Hotels.com konuklarından 5 üzerinden 4.7 puan almış. Oda fiyatları ise gecelik 1,265 TL’den başlıyor. **

Hotel El Convento – Şehrin tarihi bölgesi San Juan’ın merkezinde yer alan bu 4,5 yıldızlı butik otel muhteşem Katedral’in hemen yanı başında bulunuyor. Tarihi güzelliğin ve şıklığın ortasında saklı bir mücevher gibi duran otele, Hotels.com misafirleri 5 üzerinden 4.7 puan vermiş. Oda fiyatları ise gecelik 779 TL’den başlıyor.                 

Las Casitas Köyü, A Waldorf Astoria Resort  – Fajardo’da bulunan bu 4,5 yıldızlı resort, özel villalarla çevrili bir tatil kaçamağı. Kendi özel adasına ve parkına da sahip olan resort, golf sahası ve muhteşem spa’sı ile mükemmel bir lüks kaçış noktası. Konuklardan 5 üzerinden 4.5 puan alan otel,  Hotels.com ‘Loved By Guests’ 2017 Ödülleri’nde ‘En İyi Aile Oteli’ ödülünün de sahibi oldu.  

Oda fiyatları ise gecelik 845 TL’den başlıyor.
The Ritz Carlton, San Juan – Isla Verde’nin beyaz kumlarla kaplı bakir sahillerinden birinde yer alan bu 5 yıldızlı otel, plaja bakan yüzme havuzu, birinci sınıf spa’sı, enfes yemek seçenekleri ve büyüleyici casino’su ile dikkat çekiyor. Deniz tatili için için gerçek bir cennet sunan ve konuklardan 5 üzerinden 4.3 puan alan otel,  Hotels.com ‘Loved By Guests’ 2017 Ödülleri’nde ‘En İyi Aile Oteli’ ödülünün de sahibi oldu.  Odalar gecelik 1,366 TL’den  başlıyor.

The Dreamcatcher –San Juan’daki tek vejateryan pansiyona bir göz atın. Oda-kahvaltı hizmeti sunan bu saklı cennette her şey rahatlamak üzere kurgulanmış. Her biri kendi eşsiz stiliyle dikkat çeken 9 odasıyla üç öğün enfes vejateryan ya da vegan kahvaltı sunan butik otelde, konuklar yoga ve meditasyon derslerine, kürek çekme ve bisiklet turlarına katılabiliyorlar. Konuklardan 5 üzerinden 4.6 puan alan otel, Hotels.com ‘Loved By Guests’ 2017 Ödülleri’nde ‘En İyi Butik Otel’ ödülünün de sahibi oldu. Odalar gecelik 434 TL’den başlıyor. En mükemmel oteli bulmak için Hotels.com websitesi Hotels.com’u ziyaret edebilir ya da dünya çapında yüz binlerce farklı seçeneğe erişmek için iOS ve Android’e uyumlu Hotels.com mobil uygulamasını indirebilirsiniz. 


Wish More Hotel ile tatlı bir tatil kaçamağı

Wish More Hotel Istanbul, misafir etme tutkusunu yansıtan kaliteli hizmet anlayışı ile yaz mevsimini taçlandırıyor

 Lüks otel, sıcak günleri kendini şımartarak, tazelenerek ya da sadece dinlenerek değerlendirmek isteyenleri, şehir merkezinde yer alan mükemmel konumunda ağırlıyor. Wish More Hotel Istanbul, sıcak yaz günlerinin tadını doyasıya çıkarmak isteyenlere tatlı bir tatil kaçamağı sunuyor. Lüks, estetik ve konforun modern dokunuşlar ile bir araya geldiği 5 yıldızlı otel, SPA ve fitness kullanımı ile kendini yenilemek, havuz keyfi yapmak, benzersiz bir konaklama deneyimi yaşamak, en özel lezzetleri tatmak ve yazı kahve molası ile şenlendirmek isteyenlerin buluşma noktası oluyor. 

Wish More Hotel Istanbul'un 2 bin metrekare alana kurulu Fitness & SPA merkezinde doğu ile batı prensiplerini birleştiren bütünsel bakım ritüelleri ile tazelenirken, masaj hizmeti ile yaz yorgunluğunu atabilmek mümkün. Lüks otelin, ozon sistemi ile temizlenen kapalı yüzme havuzu ise hijyenik bir ortamda keyif yapma şansı tanıyarak misafirlerine eşsiz bir deneyim sunuyor.  

5 yıldızlı otelin asma katında yer alan konsept restoran, Türk ve dünya mutfağının en başarılı örneklerini sunuyor. Yetenekli ve tecrübeli şeflerin ellerinden çıkan ayrıcalıklı reçetelerin sunulduğu restoranda, herkesin damak tadına hitap eden tatları bulabilmek oldukça kolay. 

Kusursuz bir yaz kaçamağının tamamlayıcısı olan kahve molası için ise Wish More Hotel Istanbul'un ev sahipliği yaptığı EspressoLab birebir. Kahve tutkunları, Türkiye'nin en yenilikçi kahve zinciri olan EspressoLab'de gurme lezzetleri yudumlarken, müthiş bir yaz gününün tadına varıyor. 

Şehrin cazibe merkezlerine kolay ve hızlı ulaşım imkanı sağlayan Wish More Hotel Istanbul, herkesi yazı taçlandıran keyifli hizmetlerinin tadını çıkarmaya davet ediyor.  


6 Temmuz 2017 Perşembe

Prof.Dr. Kaya Emerk’in adı, BİODPC’in Eğitim Salonu’na verildi

Prof.Dr. Kaya Emerk Eğitim Salonu açıldı 
Ülkenin önde gelen invitro diagnostik firmalarından BİODPC, yeni tasarımladığı eğitim salonu ve kütüphanesine, Prof.Dr. Kaya Emerk’in adını verdi. Kuruluşundan beri gerek yeni teknolojilerin araştırılmasında, gerekse şirket elemanlarının eğitiminde önemli bir rol oynamış olan Prof.Dr. Kaya Emerk, ayrıca şirketin bilimsel yayını olan News And Views dergisinin de editörlüğünü de yapmıştı.

Hızla ilerleyen invitro diyagnostik dünyasında BİODPC, hastalıkların ve diğer bazı klinik bulguların tanımlanmasında kullanılan laboratuvar testleri, doğru teşhisin konması ve tedavinin yapılmasında ve hastaların doğru biçimde izlenmesinde hekimlere son derece önemli bilgiler sunmaktadır. Şirketin kuruluş amacı “İnsan sağlığının korunması ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi” için çalışan Türk hekimlerinin ihtiyaçları olan laboratuvar test sonuçlarını “en hızlı, kaliteli ve doğru” biçimde elde etmelerini sağlamaktır. Misyonu Türkiye’nin en beğenilen, güvenilen, doğru ve kaliteli hizmetini veren firması olmak; vizyonu ise Türkiye’deki her laboratuvarda en az bir tanı cihazlarının kullanılmasıdır. 

Temsilciliğini yaptıkları dünyanın önde gelen diagnostik şirketlerinin ürettikleri Biyokimya, Mikrobiyoloji, Kan Bankacılığı, Genetik ve Moleküler Mikrobiyoloji alanlarındaki son derece güvenilir ve kaliteli sistemler ve şirket bünyesinde çalışan ve Türkiye’nin seçkin Üniversitelerinde mesleki eğitimlerini tamamlamış 40’ı aşkın personel ile BİODPC, Türkiye’deki klinik laboratuarların çağdaş teknoloji ile tanışması için 46 devlet hastanesinde düzenledikleri seminerler ile ve organize ettikleri bilimsel toplantılar ile Türk tıbbına hizmette bulunmaktadır. Prof.Dr Kaya Emerk yürüttüğü bu hizmetler ile 20 yıl süre ile BİODPC’ye danışmanlık yapmıştır. Bu süre içinde gerek ulusal, gerekse uluslararası kongre ve toplantılara katılım ve tebliğler sunum konusundaki katkıları ile Prof.Dr. Kaya Emerk’e verilen plakette yer alan ifadeler güzel bir ahde vefa örneğini oluşturmaktadır. 

Su Elçileri Oryantiring için Muğla, Köyceğiz’de

Çevre ve su kaynaklarının korunması konusunda toplumdaki farkındalığı yükseltmek amacıyla hazırlanan Avrupa Birliği destekli “Su Elçileri Eğitim ve Farkındalık Artırma Teknik Destek Projesi” kapsamında Oryantiring yarışmalarının ilki 8 Temmuz 2017, cumartesi günü Muğla, Köyceğiz’de gerçekleştirilecek.

Avrupa Birliği ve Türkiye finansmanı ile Millî Eğitim Bakanlığı, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve TRT iş birliği ile yürütülen proje kapsamında Oryantiring yarışmaları Muğla Köyceğiz’in ardından, ağustos ayında Konya, Beyşehir’de; eylül ayında Trabzon, Uzungöl’de ve ekim ayında Ankara’da gerçekleştirilecek.
Türkiye Oryantiring Federasyonu iş birliği ile gerçekleştirilecek Oryantiring yarışmaları için buluşma noktası saat 09.30’da Köyceğiz, Kaunos Otel önü olacak. 18 yaşından küçük katılımcıların velileri ile birlikte ve tüm katılımcıların ise sağlık raporları ile kayıt alanına gelmeleri bekleniyor. Koşarak oryantiring yarışları Köyceğiz Gölü çevresinde gerçekleştirilecek. Yarışlar öncesinde katılımcıların kayıtları alınacak ve SI (kontral kartı) ve Göğüs Numarası dağıtımları yapılacak. Yarışlar öncesinde katılımcılar parkur ve yarış hakkında bilgilendirilecek. Katılımcıların yarışmalara katılabilmeleri için 12 yaşını doldurmuş olmaları gerekmektedir. Katılımcılar yaş gruplarına göre 5 kategoriye ayrılacak olup her kategoride kadın ve erkek ayrı ayrı yarışacak. Yarışmaya katılımlar ücretsizdir. Oryantiringlerin sonunda dereceye girenlere ödülleri verilecek. 

Su Elçileri Oryantiring yarışmaları ile projenin öncelikli hedef kitleleri arasında yer alan orta öğretim, üniversite öğrencileri, gençler ve aileler farklı kategorilerde birlikte yarışabilme ve büyük şehirde büyüyen katılımcılar doğayla tanışma, bütünleşme imkânı bulacaklar. Çevrenin korunması, kirletmeden ve verimli su kullanımının sürdürülebilirliğine katkıda bulunmayı amaçlayan proje kapsamında gerçekleştirilecek Oryantiring yarışmaları ile hedef kitlenin, Su Elçilerinin ve potansiyel Su Elçilerinin çevre ve su konusunda farkındalıklarını artırması; kendilerine güvenlerini ve projeye olan inançlarını besleyip büyütmesi hedefleniyor. Oryantiring yarışmaları ile ayrıca katılımcıların hedef ve isteklerine konsantre olmaya ve bunlara ulaşmak için sistemli olarak çok çalışmaya yönlendirmesi de amaçlanıyor. 


5 Temmuz 2017 Çarşamba

100 DJ’in sahne alacağı Big Burn İstanbul’da müzik festivali yaşanacak!

100 DJ’in sahne alacağı Big Burn İstanbul’da 3 gün boyunca 5 sahnede 60 saat elektronik müzik festivali deneyimi yaşanacak!Aralarında Dixon, Luciano, Loco Dice, Richie Hawtin, Nicole Moudaber, Nu, Acid Pauli ve Bedouin’in de yer aldığı, dünya elektronik müzik sahnesinin devleri Suma Beach’te gerçekleşecek Big Burn Festivali için İstanbul’a geliyor. Dünyanın ve Türkiye’nin en iyi DJ’leriyle 3 gün boyunca 5 farklı sahnede 60 saat kesintisiz bir elektronik müzik festivali ve kamp deneyimi yaşamaya hazır mısınız?

Türkiye’de gerçekleştirdiği etkinliklerle elektronik müziği destekleyen Burn Enerji İçeceği son 1 yılda 150’den fazla DJ’yi, 30 farklı mekanda, binlerce müzikseverle buluşturdu! Burn Enerji İçeceği şimdi de Türkiye’ye yepyeni bir elektronik müzik festivali deneyimi yaşatmak için ‘Big Burn İstanbul’’u düzenliyor. 21-22-23 Temmuz tarihlerinde Suma Beach’te gerçekleşecek olan festivalde, katılımcılar 3 gün boyunca toplam 5 sahnede , 100 DJ ile 60 saatten fazla kesintisiz müzik ve kamp deneyimi yaşayacaklar! Dünya elektronik müzik sahnesinin yıldız isimlerinden Richie Hawtin, Loco Dice, Nicole Moudaber, Dixon, Acid Pauli, Nu,Luciano ve Bedouin’in yanı sıra Argenis Brito, Dani Casarano, Felipe Valenzuela, Jeremy Olander, André Galluzzi, Anthea, Autarkic, Barnt, Boot & Tax, Isolée, Janina, Javi Redondo, Kalabrese, Lake people, Patrice Bäumel, Aex, Bu Bu, Lemurian, Nastia, subb-an, Tobi dei, Ulises, Valentino Kanzyani ve daha pek çok ünlü isim Big Burn için İstanbul’a geliyor.

Elektronik müzik dünyasının star isimlerinin başında gelen, İbiza’nın en heyecan verici partilerinin arkasındaki ünlü ismi Luciano; minimal techno’dan house ve latin melodilere uzanan eklektik setleriyle kalıpların dışına çıkan bir DJ.

Elektronik müzikte hep ileriye giden 30 başarılı yılın sonuna gelindiğinde bir techno efsanesine dönüşen ikonik yıldız Richie Hawtin, müzik ve çağdaş sanatı her zaman birbirine paralel şekilde sürdürerek yaratıcılığına boyut atlatan bir sanatçı. Defalarca en iyi techno DJ’i seçilen, İbiza’dan New York’a, Berlin’den Londra’ya kadar elektronik müziğin merkezi olan tüm şehirlerde çalmaya devam eden Richie Hawtin, her devrin müzik insanı olarak ders niteliğindeki sahne performansıyla bütün dünyayı hipnotize eden setler çıkarmaya devam ediyor!

2013 yılından beri her sene Resident Advisor tarafından yılın en iyi DJ’i seçilen Dixon; benzersiz mix tekniği, çaldığı mekanlardaki atmosferi kusursuz okuma kabiliyeti ve her müzik türüne olan hakimiyetiyle dikkat çeken bir isim. Dixon, çaldığı her festival ve kulüpte tartışmasız gecenin yıldızı olup şovu çalarak neden bir numara olduğunu dünyaya kanıtlamaya devam ediyor! Kendi tabiriyle house ve techno'nun kung fu ustası Loco Dice da Big Burn Istanbul sahnedeki yerini alacak! Düsseldorf doğumlu DJ/elektronik müzik prodüktörü Loco Dice, özellikle 90'lar hip-hop'undan aldığı ilhamı dans pistlerine yansıtıyor. Farklı türleri ve kültürleri bir araya getirmek konusundaki başarısını setlerine yansıtan Loco Dice, bir dönem Ibiza'daki DC-10'de düzenli olarak çalarken 90'lı yılların ünlü hip-hop sanatçılarına eşlik ettiği turneleriyle de dikkat çeken bir isim.

Minimal house sahnesinin tartışmasız en saygın ismi Acid Pauli , kendine özgü prodüksiyon tekniği ve dinleyenlerini her defasında kendine hayran eden mix becerileriyle ülkemizde de büyük bir hayran kitlesine sahip.

Tekno müziğin starı, dünyanın en iyi kadın DJ'lerinden Lübnanlı Nicole Moudaber de Big Burn İstanbul’da sahne alacak star isimlerden biri. Dans müziğini Beyrut’a ilk getiren isim olan Moudaber ; 2015’te Resident Advisor’ın dünyanın en iyi DJ’leri sıralamasında ilk 100’e girdi. İnanılmaz enerjisiyle Nicole Moudaber bir plak şirketi kurucusu, party promotörü, radyo sunucusu ve büyük tutkuyla takip edilen dünyanın en başarılı DJ’lerden biri. Müziği ve çarpıcı tarzıyla tüm dünyayı fetheden Moudaber DJ kabinine geçtiğinde ilk parçasını daha çalmadan tüm kalabalığı etkisi altına alıyor.

Aralarında; Aksak, Ali Gültekin, Ali Efe Dinç, Birol Giray, Can Tanca, Cervus,Cure-Shot, Ferhat Albayrak, Orkun Bozdemir, Procombo ve Tangun’un da yer aldığı; yerli elektronik müzik sahnemizin en başarılı isimleri de Big Burn İstanbul’da sahne alacak!
Türkiye’nin yeni festival deneyimi Big Burn Istanbul’un avantajlı biletleri Biletix.com’da. Kombine biletlere anında 50 TL’lik indirim de Migros Money Club ile Migros’taki Burn Original ve Burn Lemon Ice kutularında!

Müzik ve doğanın iç içe olduğu bir atmosferde, İstanbul’un en gözde açık hava mekanlarından biri olan Suma Beach’te binlerce müzikseveri benzersiz bir festival ortamında bir araya getirecek olan Big Burn İstanbul’u ajandanıza not etmeyi unutmayın!
Daha detaylı bilgi ve ücretsiz bilet kazanma şansı için bigburn.istanbul adresini ziyaret 


Hitit, Ürdünlü Royal Wings Havayolları ile iş birliği anlaşması imzaladı

Hitit Bilgisayar Hizmetleri büyük bir hızla müşterilerine yenilerini eklemeye devam ediyor. Geçtiğimiz 12 ay içinde Hitit’in yedinci müşterisi olan Ürdünlü havayolu firması Royal Wings, Crane ürünlerine güvenen havayolu firmaları arasında yerini aldı. Havacılık ve seyahat IT teknolojileri alanında dünyanın sayılı firmalarından olan Hitit, Ürdünlü Royal Wings Havayolları ile iş birliği anlaşması imzaladı. 1996 yılında kurulan Royal Jordan Havayolları’nın yan kuruluşu olan Royal Wings bundan böyle, bir rezervasyon ve biletleme çözüm sistemi olan Crane PAX’ı kullanacak.


Güçlü ve yenilikçi bir operasyonel altyapı tesis etmeyi hedefleyen Royal Wings bundan böyle uçuşlarını Crane PAX sistemi üzerinden gerçekleştirecek. Ürdünlü havayolu firması ayrıca Royal Jordan’ın uçuşlarını da Hitit sistemi üzerinden satacak olup, önümüzdeki dönemde Royal Jordan ile paylaşımlı uçuşlar ve GDS bağlantıları gerçekleştirmeyi planlamaktadır.
Royal Wings havayollarının yeni yazılım partneri olmaktan mutluluk duyduğunu belirten Hitit Genel Müdürü Nur Gökman konuya ilişkin olarak şu açıklamalarda bulundu: “Crane markası altında sunduğumuz yüksek teknoloji ürünü yazılımlarımız ve hosting hizmetlerimizle, havayollarının operasyonlarını mükemmelleştirerek, müşteri memnuniyeti sağlamalarında kilit bir rol oynuyoruz. Bu konumumuzun bilinciyle, iş birliği yaptığımız her yeni havayolunu iş ortağımız olarak görüyor, yaşadıkları problemleri kendi problemimiz addederek, sınırsız bir destek sunuyoruz. Yeni iş ortağımız Nijerya’lı Royal Wings’in büyüme sürecinde en büyük yardımcıları olacağız.” 

Royal Wings Yönetim Direktörü Osama Quntar da konuya ilişkin olarak; “Küresel havayolu endüstrisi hızla büyümeye devam ederken; Royal Wings olarak stratejimizi; operasyonlarımızın sürekliliğini garanti altına alacak, en son teknolojilere yatırım yapmak olarak belirledik. Bu çerçevede esnek, güvenilir ve adaptasyon yeteneği gelişmiş havacılık IT sistemleri arayışımız sonunda yolumuz Hitit ile kesişti. Hitit’in Crane PAX çözümü, mükemmel geçiş ve yüksek uyum kapasitesi sayesinde satış süreçleri ve envanter yönetimi başta olmak üzere yolcu hizmet sistemleri alanında ihtiyacımız olan tüm servisleri en iyi şekilde karşılıyor. Royal Wings’in giderek artan büyüme dinamiğine çok değerli katkılar sağlayacağına emin olduğumuz Hitit’in yeni yazılım partnerimiz olmasından büyük bir mutluluk duyuyoruz” dedi.Hitit’in yenilikçi teknolojilerinden olan Crane PAX; envanter yönetimi, ücret tarifeleri, pazarlama araçları, merkezi rezervasyon (CRC), internet / mobil rezervasyon ve biletleme, acente dağıtımı, check-in / kalkış kontrol ve çağrı merkezi hizmetlerinin tümünü kapsamakta olup, tüm büyük GDS'lerle (Küresel Dağıtım Kanalları) tam entegre bir şekilde çalışmaktadır. 

Nusaybin’in geleceği turizmde

Güneydoğu Anadolu Turizm ve Otelciler İşletmeciler Birliği (GATOB) Başkanı Hüseyin Aslan, Nusaybin’de bulunan Beyazsu Vadisini ziyaret ederek, bölge turizmini canlandırmak adına neler yapılabileceklerini değerlendirdi.

"BEYAZSU TURİZME AÇILABİLİR"
Beyazsu Vadisini ziyarete ederek buradaki işletme sahipleriyle görüşen GATOB Başkanı Aslan, İşletmecilerden hizmetler hakkında bilgi aldı.Daha sonra Nusaybin’de bulunan ve UNESCO tarafından Geçici Kabul Listesi’ne alınan Zeynel Abidin Camii ve Mor Yakup Kilisesini ziyaret eden Aslan, değerlendirmelerde bulundu.Nusaybin’de doğup büyüdüğü için buranın kendisinde ayrı bir yeri olduğunu ifade eden GATOB Başkanı Aslan: “Turizm bizim için milli bir değerdir” dedi.Bu değeri daha ileri seviyeye taşıyabilmek için örf ve adetlerimizden, yöresel yemeklerimize, benzersiz el sanatlarımızdan tarihi ve kültürel zenginliklerimize kadar her konuda bölge halkımızla el ele çalışmamız gerektiğini ifade eden Aslan: “Hakkıyla tanıtılmayan ve bilinmeyen birçok değere sahibiz. Mesela; Beyaz su kaynağında iki ayrı renkte akan suyun, birbirine karışmadığı olağanüstü durumu bölgede yaşayanlar dışında kaç insan biliyor? Onun dışında dünyanın ilk üniversitesi burada, tarihi önemi büyük olan İpek Yolu, Peygamber efendimizin (sav) torununun türbesi Zeynel Abidin, Bagok dağı ve benzeri yerler. Yani turizme kazandırılabilecek ve bölgeyi canlandıracak birçok değere sahibiz ama kimler bunun farkında? Örneğin; Bagok dağında trekking yapılabilir, Zeynel Abidin Türbesi inanç turizmine açılabilir veya dikkatler Beyazsu’ya çekilebilir. Bunların yapılabilmesi de destinasyonların, daha fazla ve etkin bir biçimde tanıtımı ve pazarlaması üzerinde yoğunlaşmaktan geçer. Ciddi bir stratejiyle iyi bir tanıtım yapılırsa Nusaybin- Beyazsu turizme kazandırılabilir” şeklinde konuştu.

"NUSAYBİN’İN TANITIMI İÇİN TURİZM GAZETELERİ VE TURİZM DUAYENLERİNİ GETİRECEĞİZ"
Bu kültürel zenginliklerimizin turizme açılmaları noktasında ayrıca teşvikler gerektiğini kaydeden GATOB Başkanı Aslan, özellikle yolların, alt yapının ve genel çevre düzenlemelerinin iyileştirilmesi yönünde çalışmalara başlanması gerektiğini belirtti.Turizmin bölgemize birçok fayda sağlayacağı, ekonomik açıdan gelir sağlayıp işsizliğin önüne geçmemizde etkili olacağını aktaran Aslan: “biz de GATOB olarak bölgemizde turizmi canlandırmak adına ne gerekiyorsa her zaman yapmaya hazırız” ifadelerini kullandı.Türkiye’de tanınmış iki ünlü Turizm Gazetesi ile bir Turizm duayenini Nusaybin’e davet ettiklerini kaydeden GATOB Başkanı Aslan, Nusaybin Turizmini tanıtmak ve turları buraya çekmek için girişimlerde bulunduklarını kaydetti. Turizm duayenlerinden fikir alarak Turizm Gazeteleri ile ilçenin tanıtımına katkı yapmayı hedeflediklerini bildiren Aslan, bu konuda Nusaybinlilerden de destek beklediklerini sözlerine ekledi.

ICCA Akdeniz Bölge Başkanlığı’na Hicran Özbük seçildi

ICVB-İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu Genel Müdürü Hicran Özbük, ICCA-Uluslararası Kongre ve Konvansiyonlar Birliği’nin, Mediterranean Chapter-Akdeniz Bölge Başkanı seçildi. Özbük, iki yıl boyunca sürdüreceği Başkanlık görevini 30 Haziran itibariyle devralmış bulunuyor. 

1963 yılında Hollanda’da kurulmuş olan ICCA; 90 ülkeden 1.093 üye ile dünya kongre ve toplantı sektörünün önde gelen çatı kuruluşudur. Üyeleri arasında, şehir tanıtım ve pazarlama ofisleri, kongre ve toplantı düzenleyen uluslararası acenteler ve ağırlama hizmetleri sağlayan diğer şirketler bulunmaktadır. ICCA; veri tabanındaki kongre ve toplantı sayılarına göre her yıl şehirlerin ve ülkelerin dünya sıralamasındaki yerlerini açıklamaktadır.  ICCA, üyeleri arasında işbirliği ve iletişimi artırmak ve merkez ofis faaliyetlerine destek vermek üzere “Chapter” Bölge oluşumları gerçekleştirmiştir. ICCA-Akdeniz Bölgesi, 14 ülkeden, 116 üyeyi kapsamaktadır. Türkiye’nin yanı sıra ICCA Akdeniz Bölge üyeleri arasında; Fransa, İtalya, Yunanistan, Hırvatistan, Azerbaycan, İsrail, Sırbistan gibi ülkeler bulunmaktadır. 

Özbük, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede; “ICCA’nın en fazla üyesi bulunan Akdeniz Bölgesi’nin Başkanlığını devralmış olduğum için heyecanlıyım. Akdeniz Bölgesi üyeleri olarak birlikte güzel işler yapacağımıza inanıyorum. Bu sayede hem bölgemizin, hem de ülkemiz ve şehrimizin mevcut kongre ve toplantı olanaklarını dünyaya daha rahat anlatabilmek adına çalışmalarımızı sürdürüyor olacağız” dedi. Görevini, Yunanistan’dan Valentini Amarantidou’dan devralan Hicran Özbük’e, iki yıl boyunca Başkan Yardımcısı olarak yine Yunanistan’dan Eliza Tsolakou destek verecek.İstanbul Shopping Fest genel müdürlük görevini de yürüten Özbük; aynı zamanda MPI Turkey Yönetim Kurulu üyesidir.      






Rusya’daki Dev Havalimanını ESTA inşa edecek!

Tüm dünyada inşa ettiği fark yaratan yapılarla adından sıkça söz ettiren ESTA Construction dev bir projenin daha temelini attı. ESTA Construction imzası taşıyacak yeni uluslararası havalimanının temeli, ihalenin kazanılmasının ardından 15 gün gibi kısa bir sürede atıldı. Havalimanı, ilk etapta 130 milyon dolarlık bir yatırımla hayata geçirilecek.

Geçtiğimiz günlerde dünya devi Mercedes-Benz’in Rusya’daki en büyük yatırımı olan fabrikanın ihalesini kazanan ve temellerini atan ESTA Construction’dan yeni bir hamle daha geldi. ESTA Construction; Rusya'nın Saratov şehrinde, ilk etapta 130 milyon dolarlık bir yatırımla hayata geçirilecek olan yeni havalimanının ihalesini kazanmasının ardından 15 gün gibi kısa bir süre içinde temelini attı. 29 Haziran 2017 Perşembe günü gerçekleştirilen temel atma törenine ESTA Construction adına Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Demirbilek’in yanı sıra Saratov Bölgesi Valisi Radaev Valeriy Vasilevich, Renova Group Kurucusu Viktor Feliksovich Vekselberg, Rosaviachia Başkanı Aleksandr Vasilevich Neradko, Aeroporti Regionov Genel Müdürü Chudnovskiy Evgeniy Aleksandrovich de katıldı. ESTA, yirmi şirketin başvurduğu ihalede Türkiye, Rusya, İtalya ve Çek Cumhuriyeti’nden önemli rakipleri geride bırakmıştı. 

Bahattin Demirbilek: “Bu projede de sınırları zorluyoruz”
Temel atma törenine Rusya ve dünyadan önemli katılımcılar ile birlikte katılan, Rusya’nın en büyük şehirlerinden Saratov’da inşa edilecek yeni havalimanı projesi için büyük bir heyecan duyduklarını belirten ESTA Construction Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Demirbilek, “Bugün burada önemli bir projemizi daha hayata geçirmenin heyecanını ve aynı zamanda iki ayrı mutluluğu bir arada yaşıyoruz. Öncelikle bu projeyle Saratov şehrinin dünyaya bağlanmasına vesile oluyoruz. Ayrıca Saratov Havalimanı’nın ihalesinin gerçekleşmesinin ardından 15 gün gibi oldukça kısa bir sürede temelini atma başarısını yakaladık. Bu bizim sektörümüz için önemli bir başarı. Saratov şehrinde kurulacak yeni havalimanında da mükemmeliyeti esas alan prensiplerimiz üzerinden ilerleyeceğiz. Bu projede de sınırları zorlayacağız. Rusya genelinde ve Saratov bölgesi özelinde yaptığımız yüksek kaliteli işlerle yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz” dedi.

Yeni havalimanının Saratov şehri için önemine değinen Demirbilek, “Şu anki mevcut havaalanı, 1 milyona yakın nüfusu olan şehrin ihtiyaçlarına cevap vermekte zorlanıyor. Bir kere teknik altyapı özellikleri günümüz teknolojisinin çok uzağında; kullanılan radarlar eski tip ve gece iniş sistemleri de mevcut değil. Oldukça kısa ve asfalt bir pisti var. Ayrıca çevresinde yüksek katlı binaların olması nedeniyle tehlike arz ediyor, şehrin merkezinde trafiği de zorlaştırıyor. Bu anlamda yeni inşa edeceğimiz havaalanı gerek modern mimarisi gerekse üstün teknolojisiyle şehre bambaşka bir boyut kazandıracak. Öte yandan inşa edeceğimiz yeni havalimanı tamamlandığında yüzlerce kişiye de yeni istihdam imkanı doğacak” şeklinde konuştu.

Yıllık 1 milyon yolcu kapasitesi!
ESTA’nın modernist mimariyi  temel alarak inşa edeceği yeni Saratov Havaalimanı, metal konstrüksiyon ve cam ağırlıklı olarak 3 kattan oluşacak. Terminal binası 23 bin 54 metrekare, yardımcı binaları 18 bin 93 metrekare ve üstü kapalı alanın 2 bin metrekare olacağı havalimanı, toplamda 43 bin 147 metrekarelik bir alana inşa edilecek. Rusya’nın 144. havalimanı olacak Saratov Havaalimanı, yıllık 1 milyon ve saatte 570 yolcu kapasitesiyle ön plana çıkacak. Proje, 827 araç kapasiteli açık ve kapalı otoparkı da kapsayacak. ESTA, ‘Design&Build' sistemi ile inşaat çalışmalarına ek olarak proje çalışmalarını da yürütecek. Buna göre ESTA; projede havalimanının genel müteahhitliğini ve havaalanı ana binasının yanı sıra özel alanlar, asfalt yollar, park yerleri ve sosyal alanları da inşa edecek. Yeni havalimanına aynı anda 50 orta ve büyük gövdeli uçak park edebilecek.

4 Temmuz 2017 Salı

Dünyanın En Büyükleri Geliyor

MSC Cruises’in World Class gemilerinde Aile dostu bir tatil köyü konsepti uygulanacak
19 katlı, 5,714 yolcu kapasitesine sahip, 171,598 Gross Tonluk ve 316 metre uzunluğundaki, Dün-yanın sekizinci harikası olarak ifade edilen MSC Meraviglia gemisinin, 03 Haziran Cumartesi günü Sophia Loren’in himayesinde “İsim verme ve denize indirme” töreni yapılmıştı. Yaklaşık 892 Milyon Euro’ya inşa edilen MSC Meraviglia’nın görkemli töreni esnasında, MSC Cruises yönetimi tarafın-dan, MSC World Class olarak adlandırılan, dünyanın en büyük ve inovasyon harikası gemilerinin müjdesi verilmişti. 


MSC Cruises’un 9 Milyar Euro’luk yatırım planı çerçevesinde, üretilen ve üretilecek olan  Meravig-lia, Meraviglia Plus ve Seaside sınıfı gemilerinin yanı sıra, dünyanın en büyüğü olacak World Class sınıfı 4 adet gemi, 2022-2026 yılları arasında denizlerde boy gösterecek. 200,000 Gross Tonluk devasa gemiler, bugün dünyanın en büyüğü olarak bilinen yolcu gemisinden, 70 yolcu daha fazla kapasiteye sahip olacak. 330 metre uzunluğunda, 2,760 kabin ve 6.850 yolcu kapasitesinde yapılacak olan MSC World Class gemileri, üretilmiş en büyük yolcu kapasitesine sahip gemiler olacak.Sanatsal bir tasarımla üretimi yapılacak olan gemilerin, “Y” şeklindeki üretimi, deniz manzarasını adeta kucaklayacak bir izlenim yaratacak. MSC World Class gemilerinde, bu özel dizayn sayesin-de, Balkonlu kabinler çok daha fazla yer alacak. MSC Cruises dünyanın en modern ve en üstün teknolojileriyle donatacağı World Class sınıfı gemi-lerinde, müşteri odaklı yenilikleri de hizmete açacak. Misafirlerin hoşuna gidecek tarzda Aile dostu bir tatil köyü konsepti, cam havuz Lounge’u ve olağanüstü panoramaya sahip güvertesi ile Cruise seyahatinin standartlarını yükseltecek.


2 Temmuz 2017 Pazar

Balık, Anadolu’da 5 bin yıllık tarihe sahip

Her yönüyle zengin bir besin kaynağı olan balık, bilinenin aksine Anadolu uygarlıklarının ve Türkler geldikten sonra Türk medeniyetlerinin değişmez bir besin kaynağı olarak sofraların hep baş tacı olmuş. Balığın tarihi, Başta levrek olmak üzere Anadolu’da 5 bin yıl öncesine kadar gidiyor. 

Menteşe Beyliği’nin bayrağında balık figürü
Türklerin balık yemediğine, denizle barışık olmadıklarına dair yanlış bir inancın olduğunu ifade eden Mutfak Araştırmacısı Nedim Atilla, Türklerden önceki tüm Anadolu uygarlıklarının, Türkler geldikten sonra kurulmuş olan Türk uygarlıklarının da balıkla gayet yakın bir ilişki içinde olduklarını söyledi. Milas’taki Beçin Kalesi’nin duvarlarında balıklı bayrak figürleri göreceğinizi belirten Atilla, “Bir Türk beyliği olan Menteşe Beyliği’nin bayrağında balık figürü vardı. Beyliğin başkenti Beçin Kalesi’nde duvarlarda bununla ilgili çok materyal bulursunuz. Türkler de, Türklerden önceki Anadolu uygarlıkları da balıkla yakın ilişki kurmuş uygarlıklardı. Çünkü hareketli bir yaşam sürdüren insanların kaliteli proteine ihtiyaçları vardır, bu kaliteli proteinin alınacağı ürünlerin başında da balık gelir” diye konuştu.

Labrix’den Levreğe

Türklerden önce bu topraklarda yaşayan İyonyalılar, Karyalılar ve Likyalıların, yani kıyı bandında yaşayan milletlerin balık tüketiminin yanında ona kutsal anlamlar da yüklediğini anlatan Atilla, Bafa Gölü üzerinde, Milas içinden çıkılan Labranda Antik Kenti’nde Apollon rahiplerinin balık üzerinde fal baktığı, balık üzerinden kehanetler de bulunduğuna dikkat çekiyor. 

Bu rahiplerin levrek dediğimiz balığın hareketlerinden insanların geleceğine dair kehanette bulunduklarını mitoloji kitaplarından bildiklerini ifade eden Atilla, levrek balığının ismine dair de önemli bir anekdotu şöyle aktarıyor: “Bu arada Levrek balığı, adını Karyalılardan alır. Karyalıların, hem de Karyalıların daha sonra gidip uygarlık yarattıkları Girit Minoan Uygarlığı’nda Labrix kültürü çok yaygındır. Labrix nedir, baltadır. Karyalıların baltası çift yüzlüdür ve ona Labrix denir. Bugün dilimizdeki levrek sözcüğünün adı da buradan geliyor. Levrek balığının yüzü bu baltaya benzer. Labrix zamanla levreğe dönüşmüştür. Yani şunu rahatça söyleyebiliriz ki insanlar en azından 5 bin yıldır levrek’e levrek diyerek bu balığı tüketiyorlar”

Çupra Kızıldeniz’den

Çupra’nın ise nispeten yeni bir balık olduğunu, aslında Kızıldeniz’den Süveyş Kanalı’nın açılmasıyla Akdeniz’e geldiğini ifade eden Atilla, “Aslında Akdeniz’in batısında, Barcelona Körfezi’nde var Çupra. Bu taraflara gelişi Süveyş Kanalı ile oluyor. O dönemde enteresan balıklar gelmeye başlıyor. Fakat Kızıldeniz balıkları Çupra haricinde Akdeniz’e uyum gösteremiyor. O zamandan beri de bizim sofralarımızın önemli bir konuğu konumunda çupra” diye konuştu.

Haftada iki gün balık yaşam boyu sağlık

Haftada iki gün balık yiyen bebeklerde; otizm, hiperaktivite, dikkat eksikliği gibi rahatsızlıkların etkilerinin azaltılabildiğinin bilimsel olarak kanıtlandığı bilgisini paylaşan Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, protein kaynağı, omega-3 zengini balık tüketiminin daha sağlıklı bir nesil kazandıracağını anlattı. 

Türkiye’de 8 kg. olan kişibaşı balık tüketiminin 15 kg.’a çıkması için çaba gösterdiklerini dile getiren Kızıltan, “Haftada iki gün balık, yaşam boyu sağlık” sloganıyla tanıtımlarımızı sürdüreceğiz. Vatandaşlarımızın fast foot yiyecekler yerine aynı paraya sağlıklı bir besin olan balığı tüketmesi Türkiye’nin yıllık 100 milyar lirayı bulan sağlık harcamalarını da aşağıya çekecektir” şeklinde konuştu. 

Su ürünleri ihracatında Hollanda, İtalya ve Almanya ilk üç ülke

Türkiye, 2016 yılında 80 ülkeye 793 milyon dolarlık su ürünleri ihraç ederken Hollanda 160 milyon 175 bin dolarlık tutarla ilk sırada yer aldı. İtalya, 108 milyon 701 bin dolarlık su ürünleri ihracatı ile ikinci olurken, Almanya’ya yapılan su ürünleri ihracatı 86 milyon 866 bin dolar olarak kayıtlara geçti. Bu ülkeleri İngiltere, Japonya, Rusya, İspanya, ABD, Lübnan ve Fransa izledi.  


Mudurnu 16. Uluslararası İpekyolu Kültür Sanat Turizm Festivali başladı

Bu yıl 16'ncısı gerçekleştirilen Mudurnu Uluslararası İpekyolu Kültür Sanat ve Turizm Festivali, düzenlenen törenle start aldı.



2015 ve 2016 yılında elim olaylardan dolayı kutlanamayan festival, 2017 yılında coşkuyla kutlanmaya başlandı. Her yıl 5 ülkeden davetli getirilirken bu yıl Edirne, İzmir, Bursa ve Ankara’dan katılım oldu. Belediye Başkanı Sayın Mehmet İnegöl Edirne de Boğazın öteki tarafı olduğu için Avrupa sayılır dedi.





Tarihi İpek Yolu ve diğer önemli yolların kavşağında bir ticaret merkezi ve askeri menzil olan Mudurnu, Ahilik-Esnaf kenti ve kültür merkezi olarak gelişen geleneğini günümüze kadar taşımış ve festivallerle, etkinliklerle bugünlerde taçlandırıyor.  Türkiye’de ilçe düzeyinde Ahilik kutlaması yapan, Ahilik kültürünü, geleneğini yaşatan ve gelecek nesillere aktaran ilçe unvanı ile Mudurnu halkı Tarihi Arasta’da festivale start verdi.



Tarihi çarşıda 700 yıldır devam etmekte olan Esnaf Duası (veya Bereket Duası) geleneği ile cuma selâsı sonrasında iki sıra halinde cemaatin ellerini açıp, dua etmesiyle, Mudurnu Belediye Başkanı Mehmet İnegöl, İstanbul CHP Milletvekili Dr. Mimar Gülay Yedekci’nin beraberinde Mudurnu halkı, Uluslararası İpekyolu Kültür Sanat ve Turizm Festivali başlamış oldu. 






Demirciler Çarşısı ve Orta Çarşı da eş zamanlı olarak gerçekleşen esnaf duası sırasında; Demirciler Çarşısında ayakta çalışan esnaf grupları yer alırken,(demirci, bakırcı, nalbant) gibi. Orta Çarşıda terzi, ayakkabıcı, manifaturacı gibi oturarak çalışan esnaflar yerlerini aldı. Ayakta çalışan esnaflar oturarak, oturarak çalışan esnaflar ise ayakta dua ettiler.  Zanaatlarını icra eden demirciler çarşısı esnafı da duaya oturdukları yerden ‘amin’ diyerek katılım sağladı.



Dua sonrası, edebi hayata intikâl eden yakınları için ruhuna dua okunmasını isteyenler “hayır” ekmeği denilen özel bir ekmek ile lokum gibi elde yenebilecek yiyecekler dağıttılar. Hayır için dağıtılan yiyecekleri yiyenler ve alanlar dua ettiler. Bu davranış; zanaatkârların, birbirlerine ve onların yaptıkları işe duydukları saygının bir ifadesidir. Dua edildikten sonra festivale özel olarak etli pilav ve ayran ikramı gerçekleşti.



Arasta’da "esnaf duası" nın ardından bando eşliğinde yürüyen protokol, Atatürk Anıtı'na çelenk koydu. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı sonrasında Mudurnu Tören alanına geçen protokol üyeleri, Edirne Bandosu eşliğinde giderek kırmızı kurdeleyi, Mudurnu Belediye Başkanı Mehmet İnegöl, İstanbul CHP Milletvekili Dr. Mimar Gülay Yedekci, Bolu Milletvekili Tanju ÖZCAN, Bolu Vali Yardımcısı Hakkı Loğoğlu, Mudurnu Kaymakamı Efecan ŞAHİN’in beraberinde halkın yoğun katılımı önünde kesti. 






Tören alanına gelen protokol üyeleri pazar yerinde oluşturulan festival çarşısının açılışı ve protokol konuşmalarıyla program devam etti. 










Konuşmaların ardından, İzmir Tire’den gelen Tire İsa Bey. Mes. Tek. And Lisesi Halk Dansları Ekibi muhteşem bir dans gösterisi gerçekleştirdi. 










Bursa Ahıska Dans Grubu ise Festivale ayrı bir renk kattı. 






Mudurnu Kick Boks Takımı davetlilere gösteri ve dövüş teknikleri gösterdi. Alan içinde bulunan resim ve gravür sergileri ile ahşap oyma ve yakma sergilerinin açılışı gerçekleştirildi. Edirne Belediyesi Bando takımı ise festivalin en önemli unsuruydu. Akşam konser alanında Edirne Belediye Bandosu unutulmayacak bir konser verdi.



Halkla beraber yürüyerek bilinen şarkıları seslendirdi. Türküler, bilinen şarkılar ve marşları bando şefi tarafından halkla beraber söylendi.












Pazar günü sona erecek festivalde, gösteriler, konserler, güreş müsabakaları, tahta araba yarışları ve çeşitli etkinlikler düzenlenecek.Her yıl gerçekleştirilmesi düşünülen festival Mudurnu’da bu yıl tüm heyecanı ile devam ediyor.