23 Ocak 2018 Salı

Setur Duty Free, kazançlı alışveriş imkanı sunuyor

Setur Duty Free kampanyalarıyla İstanbul Sabiha Gökçen’den yurtdışına gitmenin ayrıcalığını yakalayın!

Setur’un İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yer alan Duty Free mağazası, çarpıcı ve özel kampanyalarıyla, yurtdışına çıkan ve yurtdışından gelen seyahat severlere seçkin mağazalarda uygun ve avantajlı fırsatlar sunuyor.Türkiye’nin en yaygın gümrüksüz satış mağazaları zinciri olan Setur Duty Free, avantajlı fiyatlarının yanı sıra çarpıcı kampanyalarıyla da müşterilerine kazançlı alışveriş imkanı sunuyor. Setur’un İstanbul Sabiha Gökçen’i kullanan dış hat yolcularına yönelik kampanyasında Giden Yolcu mağazasından alışveriş yapanlar yine giden yolcu katında yer alan Vakko Boutique, Burberry, Ermenegildo Zegna, Paul&Shark ve Timepieces mağazalarında geçerli olmak üzere butik, aksesuar ve saat ürünleri  için indirim çeki kazanıyor.Aynı zamanda THY CIP Lounge müşterileri de Sabiha Gökçen Giden Yolcu mağazalarındaki parfüm, kozmetik ve butik aksesuar kategorilerindeki tüm alışverişlerinde %15 indirimden yararlanıyor. 

Kış turizminin geleceği çocukların elinde!

Turizmciler teşvikleri hayata geçirdiklerinde, Türk kış turizmi sektörü hareketlenir 
Yoğun bir eğitim-öğretim dönemini geride bırakan 5-17 yaş arası yaklaşık 16 milyon öğrenci için 
kış sporlarıyla ilgilenebilecekleri en uygun zaman dilimini sömestir tatili oluşturuyor


Öğrencilerin kış sporlarıyla tanışabileceği ya da mevcut yeteneklerini geliştirebileceği en verimli dönemi sömestir tatili oluştursa da, bu sporları gerçekleştirebilmek için gereken ücretler ailelerin bütçelerini aşabiliyor. Yüksek maliyetler söz konusu olduğundan kış turizmi açısından sahip olduğu büyük potansiyeli değerlendiremeyen ülkemizin geleceğini ise tam şu anlarda yarıyıl tatili sevinci yaşayan öğrenciler oluşturuyor. Geleceğin Yıldızları Kayak Kampları Direktörü Murat Gözet’e göre turizmciler bazı teşvikleri hayata geçirdiklerinde Türk kış turizmi sektörünün hak ettiği yerlere gelmesi de çok daha kolay olacak. 

Yoğun bir eğitim-öğretim dönemini geride bırakan 5-17 yaş arası yaklaşık 16 milyon öğrenci için 
kış sporlarıyla ilgilenebilecekleri en uygun zaman dilimini sömestir tatili oluşturuyor. Ancak, Uludağ, Palandöken, Erciyes ve Kartalkaya gibi kış turizmi açısından önemli potansiyele sahip bölgeler olsa da, tümünün 15 günlük tatilini bu tema ile değerlendirebilmesi kolay olmuyor. Konaklama ücretlerine kayak kiraları, teleski ve ekipman maliyetleri de eklenince ortaya birçok ailenin ödeyemeyeceği rakamlar çıkıyor. İmkanı ve zamanı olan aileler ya hep birlikte kayak tatili yapıyor ya da çocuklarını okulların ve özel kuruluşların düzenlediği kamplara göndermeyi tercih ediyor. Fakat maliyetlerin yüksek oluşu ve operasyon güçlükleri bu noktada da ortaya çıkıyor ve az sayıda okul kayak programlarını devam ettirebiliyor. 

21 yıldır aralıksız olarak Uludağ’da düzenlediği kamplarla aileler için en güvenilir seçenek olmayı sürdüren Geleceğin Yıldızları Kayak Kampları Direktörü Murat Gözet,  kış sporlarının daha geniş kitlelere yayılması için teşviklerin uygulanması gerektiğini vurguluyor. Gözet, “Sömestir döneminde en yüksek konaklama ücreti ile karşımıza çıkan otellerin toplam yatak kapasitesinin bir kısmını çocuk ve genç grupları için ayırması, teleski ücretlerinde ve kayak kiralamalarında özel indirimler yapılması gibi uygulamalarla daha çok kişinin kayak sporu ile tanışacağını düşünüyorum. Tüm gelişmiş ülkelerde uygulanan bu teşvikler bizde de uygulandığında gençler bu sporu sürdürebilecek ve onların sayesinde kış turizmi de gelişme gösterecek” sözleriyle turizmcilerin bugünün çocukları ile gençlerini desteklediklerinde gelecek yıllarda tesislerinin ve sektörün müşterilerini hazırlayacaklarına olan inancını belirtiyor. 

Geleceğin Yıldızları sömestir tatilinde farklı deneyimler sunuyor 
Bugüne kadar 400’ün üzerinde kamp düzenleyen ve sektörünün Türkiye’deki önde gelen kurumlarından Geleceğin Yıldızları, sömestir tatilini “Kayak ve Snowboard Kampı” ve “ Genç Yıldızlar Kampı” ile karşılıyor. Kayak ve Snowboard Kampı ile 8-13 yaş arası çocuklara, Genç Yıldızlar Kampı ile ise 14-17 yaş arası gençlere seviyelerine uygun kayak deneyimi sunan Geleceğin Yıldızları, 16 saat sürecek kayak ve snowboard eğitiminin yanı sıra karın başrolde olduğu tüm eğlenceli aktiviteleri içinde barındırarak unutulmaz bir sömestir tatili sunuyor.26-31 Ocak tarihleri arasında düzenlenecek kamp için İstanbul’dan Uludağ’a ulaşımın, Uludağ Beceren Otel’de 5 gece 6 gün konaklamanın, gerekli tüm spor malzemelerinin ve teleski ücretlerinin dahil olduğu kış programları 4250 TL’den fiyatlandırılıyor. 

Amadeus ve Corebit’ten, acenteler için yeni çözüm

Amadeus Türkiye ve Corebit, yeni teknoloji çözümü ‘bizitravel’ için işbirliğine imza attı

Amadeus Türkiye ve Corebit, seyahat acenteleri ve kurumsal firmaların seyahat politikalarına uygun rezervasyon ve biletleme yapabilecekleri, yeni teknoloji çözümü ‘bizitravel’ için işbirliğine imza attı. Küresel seyahat endüstrisi için ileri teknoloji çözümlerinin önde gelen sağlayıcısı ve işlemcilerinden Amadeus ve Corebit’in işbirliğiyle sektöre sunulacak olan “bizitravel” ürünü, seyahat politikası ve biletlemenin yanı sıra onay akışları, uçuş takibi, masraf yönetimi ve raporlama gibi ihtiyaçları da karşılayacak. Amadeus, bizitravel ile kullanıcısı tüm acentelere teknoloji yatırımı yapmaksızın kendi kurumsal müşterilerine hizmet verme imkanı sunuyor. Teknoloji çözümleriyle seyahat acentelerinin ihtiyaçlarını ön planda tuttuklarına vurgu yapan Amadeus Türkiye Genel Müdürü Eric Willems, “Her zaman acentelerimize maksimum fayda sağlamak için çalışıyoruz. Ürün stratejimizi acentelerimizin ihtiyaçları doğrultusunda şekillendiriyoruz. Bizitravel, kolay kullanımı, kolay konfigurasyon ve hızlı implementasyonu sayesinde kurumlara çok uygun ve ölçeklenebilir bir sistem. Bizitravel ile şirketlerin çalışabileceği bir çözüm sunarak acentelerimizin iş hacimlerini artırmayı, işlerini geliştirmelerine yardımcı olacak ileri teknoloji çözümler sunmayı hedefliyoruz” dedi. 

Bizitravel maliyet avantajı sağlayacak
Geliştirdikleri “bizitravel” sistemiyle hem acentelere hem kurumsal firmalara birçok avantaj sunacaklarını belirten Corebit Kurucu Ortağı Yusuf Önder Us, “Yeni teknoloji çözümümüzü Amadeus ile acentelere ve kurumsal firmalara taşımak bizleri heyecanlandırıyor. Geliştirdiğimiz yeni çözüm “bizitravel” ile sunacağımız avantajları iki farklı çatı altında değerlendiriyoruz. Bunlardan birincisi acenteler için sunacağımız avantajlar. Acentelerimiz daha verimli çalışarak, zamanı daha iyi yönetebilecekler. Yeni ürünümüz acentelere, çok yüksek yatırım maliyetleri gerektiren ve sürekli takip edilmesi gereken teknolojiyi uygun fiyatla alıp rekabet edebilir konuma gelmesi için destek olacak. Mesai saatleri dışında da çalışan bir sistemle kullanıcılara ihtiyaç duydukları anda rezervasyon ve biletleme yapabilme olanağı ve kendi anlaşmalı uçak ve otel fiyatlarını müşteriye yansıtabilme gibi imkanlar sunacak” dedi. Bizitravel’in kurumsal firmalara sağlayacağı avantajları da anlatan Yusuf Önder Us,  “Kendi kendilerine planlama ve biletleme ile firma çalışanları zamandan tasarruf edecek. Firmalar, seyahat politikaları çerçevesinde anlaşmalı havayolu ve otel fiyatlarını kullanırken aynı zamanda raporlama da yapabilecekler. Böylece ciddi bir maliyet avantajının da elde edileceğini öngörüyoruz. Bütün kurum için tek bir merkezi sistem ihtiyaçları karşılayacak ve kurumlar çalışanlarının seyahat güvenliği için kimin nerede olduğunu anlık görebilecek. 7/24 mobil ve web sitesinden biletleme ve rezervasyon imkanı sayesinde işlemlerini kolaylıkla halledebilecek” diye konuştu.


22 Ocak 2018 Pazartesi

Kış Ortasında ‘Yaz Tatili’ Yapabileceğiniz Yerler

Herkes kayağa giderken, Ligarba Turizm tatil severleri kış ortasında güneş altında yanmaya davet ediyor


Herkes gider kayağa biz gideriz güneş altında yanmaya! Kışın herkes tir tir titrerken kar soğuğunda, ister misin çatlatalım mesai başındakileri okyanus kıyılarında? ‘Instagram’ın da hakkını verelim, story neymiş gösterelim; sürelim güneş kremlerini tepeden tırnağa, denizin, güneşin tadını çıkaralım. Paltoları burada bırakıp, sıcak iklimlere yol alıyoruz. Oralarda bir şort bir tişört kâfi, malum yaz tatiline gidiyoruz. Kışın kireç gibi bembeyaz suratlarla gezerken herkes, karlar arasında esmer tenimizle kendimizi belli ediyoruz. Çok eğlenceli olacak çok, aslında rüya gibi! Boşuna dememişler “İnsan dediğin kuş misali” diye, atlayıp uçağa zamanda geri gidiyor, yaz aylarına dönüyoruz! İster çılgınlık olsun adı, ister tatlı bir kaçamakla cümle alemi kıskandırmacılık, haydi başlıyoruz!

Dominik Cumhuriyeti
Artık ülkemizde Dominik’i bilmeyenimiz, iki lokma yemek peşinde kendilerini paralayan şehirli gençlerin, kokonat cennetinde çektiklerini duymayanımız yok! Karayipler’de yer alan ada ülkesinde deliren survivor halkını bir kenara bırakıp program boyunca gösterilen doğa manzaralarına odaklanalım ve yiyecek ekmeğimiz, içecek suyumuz varken, karnımız tok, sırtımız pekken o cennetin sefasını nasıl süreriz bir hayal edelim.Ülkemizde mevsimin kış, soğuğun sıfırın altında seyrettiğini unutmadan, mavinin derinine, yeşilin sakinine, sıcağın kemiklerimizi ısıtanına bir güzel doyalım! Haydi Dominik’te harika bir kış tatili yapalım! Çok özenirseniz birkaç parkur koşup, çamurlara da batarız! Biz de ‘survivor’cılık oynarız.

Maldivler
Bir dönem gitmeyeni dövüyorlar diye herkesin hücum ettiği, Türkiye’de klip çeken sanatçının muhakkak bir kare olsun Maldivlerden mavilik eklediği, pek popüler balayı kıyısı!Hint okyanusunun mavili yeşilli sularına fırsatı olup gitmeyen, göz alabildiğine plajlarında şansı varken yatıp yuvarlanmayan zor bulunur, böyle yere de gitmeden ölmek yaşama ihanet olur! Cennet nasıl bir yer diyen olursa, işaret parmağınızı bir Maldivler fotoğrafına doğru tutup, bakınız demeyi ihmal etmeyiniz. Zira burası dünyanın cenneti olmaya aday güzellikte.Türklerin akınına uğramasının sebebi, bize geçiş serbestliği olabilir! Eskiden Maldivler el yakardı, şimdi güney sahillerinden pek de farkı yok! Yani dememiz o ki; kışın harika bir tatil alternatifi olarak şurada dursun!

Dubai
Lüksün, ihtişamın, ceplerden saçılan, camlardan taşan paranın merkezinde sıra; Dubai’de! Sanmayın plazaların gölgesinde, yat limanlarının kıyısında, güney sahilleri esintisi serinlik getirecek, burası develerden serap, kumlardan vaha görmenizi sağlayacak, çöl sıcaklarının sahibi bir marka cenneti! Hem tatil hem de dünyanın en ünlü markalarını kolayca bulabileceğiniz muazzam bir alışveriş için, bir taşla iki şişe devirmek için Dubai’ye hareket ediyoruz!Bırakınız gökler kuşların olsun, varsın kanatları özgürlük için açılsın! Tatile gidiyorsunuz madem, fazla gürültü çıkmasın! Beriki bilgisayar ister, öteki telefon, yanındaki VR; hiç uğraşıp yükünüzü artırmayın! Dört saatlik yolculuktan sonra ver elini deniz, plaza manzaralı plajlar, kavurucu sıcaklar! Vize zaten Ligarba ile çocuk oyuncağı, dert etmeye gerek yok!

Tayland
Ben sırf deniz için onca yol gidemem, bir gün plaj, iki gün deniz, üçüncü gün canım sıkılır diyenlere, hem kültür turizmi, hem deniz, kumsal; istikamet ise tabi ki Tayland!Sabah ilk iş kahvaltı sonrası birkaç kulaç, engin deniz, öğle saatlerinde tapınaklarıyla ünlü Tayland’da harika bir keşif, akşamüstü yine deniz, biraz da güneş, gece ışıklı sokaklarında gezi ve ilginç mutfağında muazzam deneyimler! Her saat dopdolu, her gün heyecanlı, Tayland her anlamda doyurucu! Bangkok sahip olduğu sayısız Budist tapınağıyla tam bir kültür turu vaat eder, Phuket kışın yaz tatili yapabileceğiniz plajlara sahip olmasının yanında, gece hayatıyla da namına yaraşır bir eğlence sunar, Pattaya efsane plajlarıyla cennetinde yer açar! Tayland tek kişilik dev bir orkestra gibidir; her telden çalar! Tatil için Tayland’ı seçenler, asla pişman olmazlar!

Küba
Cehaletin, diz çökmenin, özgürlüğünü kaybetmenin yasak olduğu bir ülke düşünün, yoksulluktan dilenmek zorunda olan kimsenin olmadığı! Mesela ırkçılık da görülmez orada, yeni model araba da. Ama sokaklarında dans eden insanlar, neşeyle müzik yapan gruplar, bembeyaz kumlarla örtülü kumsallar, bolca puro fabrikası görebilirsiniz!Dünyanın en çok merak edilen çok kültürlü özgürlükler ülkesine gitmek ister misiniz? Hem de kışın, yaz niyetine? İşte orası Küba! İşten güçten tümüyle uzaklaşıp, modern kent yaşamıyla alakası olmayan bir sahada, el değmemiş bir ülke bulacaksınız! Pudradan kum, arıtma suyundan deniz yapmışlar onu da Küba’nın ortasına boca etmişler! Bir yanı da manavdan tazecik yeşilliklerle dolu! Böyle doğa, böyle ilginç kültür, böyle tatil kaçar mı? Kaçmaz! Yolumuz uzun, Küba tarihini okuyacak zamanımız bol, yanımıza uygun kitaplar almayı unutmayalım.

20 Ocak 2018 Cumartesi

Becerikli Anadolu kadınları “Pacco Baby” projesiyle hayat buldu

Mardinli kadınlar ‘Çok Üret, Az Tüket, Basit Yaşa’ sloganı ile ticari kaygıların çok ötesinde sosyal sorumluluk bilinci ile yola çıktı. Pacco Baby Marka yaratıcısı Gülçin Kolip, yaratıcı ve girişimci kadınlarımızla birlikte bebekler için doğal, sağlıklı ve modern bir giyim markası oluşturmaya karar verdik ve üretime Mardin’den başladık dedi


Mardin’den İstanbul’a, Anadolu kadınlarına organik ve el yapımı ürünler ürettiren Türkiye’nin yeni Anne&Bebek giyim markası Pacco Baby, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde açılıyor. Yaşı, sağlığı ya da özel durumu nedeniyle çalışamayan, 22-65 yaş aralığındaki kadınların bazıları, örgülerden elde ettiği gelir ile kendisine çeyiz yapıyor, bazısı ise çocuklarına sevdikleri şeyleri alarak onları mutlu ediyor. Markanın yüzü Pebo ve Bebo isimli oyuncakları ise 22 yaşındaki otizmli Yasemin yapıyor. Üretiminin %100’ü sağlığı, yaşı ya da özel durumu nedeniyle çalışamayan becerikli Anadolu kadınları tarafından gerçekleştirilen ve buna ithafen Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde açılış yapan marka, bebeği için doğal, sağlıklı ve kaliteli ürünler arayanlar için  ‘2017 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu’nu beğeniye sundu. 

Hırkalardan, patiklere, anne-bebek takımlarından, hediye setlerine ve organik el örgü iplerine kadar 15 farklı ürün, 10 farklı renk çeşidi ile hizmet verecek olan markanın ürünleri, %100 organik pamuk ipliklerle hiçbir kimyasal işlem görmeden elde üretildi. 0-12 ay bedende üretilen bebek ürünlerinde, el sanatının geleneksel desenleri, modern örgü desenleriyle harmanlandı. Koleksiyonda pembeden, maviye, lacivertten, vişne rengine kadar birçok farklı renk seçeneği, uçuk ve yumuşak tonlarıyla dikkat çekiyor. Kız bebekler için ajurlu desenler, el sanatının mükemmel işçiliğini yansıtırken, erkek bebekler için kullanılan desenler ise adeta makine dokusunu andırıyor. Ürünler, model, renk ve desen uyumları ile de oldukça modern. 


Otizmli Yasemin oyuncakları örüyor
‘Çok Üret, Az Tüket, Basit Yaşa’ sloganı ile ticari kaygıların çok ötesinde sosyal sorumluluk bilinci ile yola çıktıklarını ve yaşı, sağlığı ya da özel durumu nedeniyle çalışamayan ama sürekli üreten becerikli Anadolu kadınlarıyla birlikte yeni bir bebek giyim markası yaratmaya karar verdiklerini belirten markanın yaratıcısı Gülçin Kolip şunları söylüyor; “Türkiye’de el örgü sanatı çok eski zamanlardan bu yana kadınlarımızın yaratıcılığı sayesinde sürekli gelişti. Kadınlarımız, el ürünlerini internet ortamında ya da yerel stant yerlerinde satacak kadar kendilerini geliştirdi. Pacco Baby olarak biz de, yaratıcı ve girişimci kadınlarımızla birlikte bebekler için doğal, sağlıklı ve modern bir giyim markası oluşturmaya karar verdik ve üretime Mardin’den başladık. Farklı birçok dini, dili, kültürü yüzyıllardır birlikte yaşatan Mardin, el sanatlarının da en çok geliştiği şehirlerimizden biri. Ancak maalesef son yıllarda turist sayısının önemli ölçüde azalması nedeniyle iş imkanı oldukça düştü. Biz de bu nedenle Mardin’li kadınlarımızla çalışmaya başlayarak, yaklaşık 2 yıl boyunca model, desen ve numune çalışmaları yaptık. Bugün Mardin’den İstanbul’a uzanan 20 üretici kadınımızla modellerimizi geliştirmeye devam ediyoruz. 22-65 yaş aralığındaki kadınlarımızın kimi, örgülerden elde ettiği gelir ile kendisine çeyiz yapıyor, kimi çocuklarına sevdikleri şeyleri alarak onları mutlu ediyor. Markamızın yüzü Pebo ve Bebo isimli oyuncaklarımızı ise 22 yaşında otizmli Yasemin yapıyor. Yasemin, küçük yaşta otizm tanısı almış, akranlarından farklı gelişim gösteren ancak müthiş el becerisi olan bir kızımız. Oyuncaklardan elde ettiği kazanç ile ihtiyaçlarını karşılamak istiyor.”

Pacco Baby’nin Kelebek Etkisi, Anadolu’daki çocuklara da dokunacak
Gülçin Kolip, öncelikle Türkiye’de online satış sitesi (www.paccobaby.com) üzerinden ardından ise kısa bir süre içerisinde Avrupa’da satışa başlayacaklarını da şu sözlerle anlatıyor; “Anadolu’dan İstanbul’a kadınlarımızın ürettiği organik ve el örgüsü bebek ürünlerimizi çok yakında İspanya, İtalya, Romanya ve Almanya’da bulunan satış noktalarında beğeniye sunacağız. Özellikle yurtdışında, organik ve el yapımı ürünlere ilgi büyük. Türkiye ise organik pamuk üretiminde dünyanın en büyük üreticilerinden biri. Bunun avantajı ile ürünlerimizin yurtdışında da çok fazla tercih edileceğini düşünüyoruz. Bitmiş ürünlerimizin yanı sıra, kadınlarımızı üretime teşvik etmek amacıyla %100 organik el örgü ipliklerimizi de satışa sunduk. Örgü örmenin bilimsel olarak kanıtlanmış birçok faydası var. Bunlardan en önemlisi terapi etkisi yaparak, psikolojik olarak rahatlatması. Türkiye’de artık doğal olana dönmenin, az tüketip, çok üretmenin zamanı geldi. Pacco Baby ailesi olarak, ‘Çok Üret, Az Tüket, Basit Yaşa’ sloganı ile Mardin’den başladığımız bu yolculuğu diğer illerimizde de sürdürerek, bir kelebek etkisi yaratacağız. En önemli ve nihai hedefimiz ise, ürünlerimizin satışından elde ettiğimiz gelir ile yine Anadolu’daki çocuklarımızın eğitimine destek olmak. Yani, Pacco Baby ürününü satın alan bir kişi aynı zamanda Anadolu’daki bir kadının geçimine destek olmuş, hem de bir çocuğun eğitimine katkıda bulunmuş olacak. Anneannelerimizden miras kalan bu harika geleneği sürdürerek bize bu imkanı tanıyan ve markamızın gelişiminde önemli rol oynayan kadınlarımıza teşekkür ediyor, onlarla gurur duyuyoruz.”  

Pacco Baby’nin Üretici Kadınlarının Çarpıcı Hikayesi
Pacco Baby’nin üretici kadınlarının her birinin farklı bir hikayesi var. Fikriye, Mardin Dargeçit’li bir genç kız. 25 yaşında. Örgülerden elde ettiği kazançla kendine çeyiz yapıyor. Gülçin Hanım, 41 yaşında, evli ve 3 çocuk annesi. Eğitimi yok ama okuma yazma biliyor. Eşi inşaatlarda çalışıyor, iş bulmakta sıkıntı çekiyor. Gülçin Hanım, örgülerden elde ettiği gelirle, çocuklarının mutlu oldukları şeyleri alarak, mutlu oluyor. Meryem, 23 yaşında, ön lisans mezunu bir genç kız. Örgü örmenin bir sanat olduğunu düşünüyor ve örgü örmenin onu psikolojik olarak çok rahatlattığını söylüyor. Yasemin, 22 yaşında, otizmli. İstanbul’da yaşıyor. Sakin ve huzurlu bir bebekliğin ardından, iletişim kurmada akranlarından geride kalması ve farklı gelişim göstermesi üzerine ailesi onu psikiyatriste götürdü ve otizm tanısı aldı. Tanı aldıktan sonra yoğun bir özel eğitim sürecine giren Yasemin, ilk, orta ve lise öğrenimini kaynaştırma öğrencisi olarak tamamladı. El sanatlarına ilgi duyan Yasemin, bu becerisini zamanla geliştirdi ve oyuncaklar yapmaya başladı. Yasemin, sevgiyle ve büyük zevkle ördüğü oyuncaklardan elde ettiği gelir kendi ihtiyaçlarını karşılamak istiyor.  

Gastronomi Dünyası İstanbul’da Buluşuyor

Dünya markası ülkelerin temsilcileri, “Gastronomi  Zirvesi” için İstanbul’a geliyor

Gastronomi konusunda dünya markası olan ülkelerin temsilcileri 29 Mart’ta İstanbul’da GLOBAL GASTROEKONOMİ ZİRVESİ’n de bir araya gelecek.TURYİD gastronominin ekonomik önemini ve kalkınmaya katkısını ortaya koymak için uluslararası zirve düzenliyor. Günümüzde ekonomik kaynakları ve üretimleri yetersiz ülkeler bile kültüre dayalı sektörleriyle markalı küresel kentler yaratarak ve istihdam artırarak büyüyorlar. Bu yüzden tasarımdan mimariye, televizyon dizilerinden dijital oyunlara,   müzelerden festivallere, el sanatlarından mutfak ve gastronomiye uzanan sektörler artık ekonominin yaratıcı endüstrileri olarak tanımlanıyorlar.

Türkiye Restoran Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği TURYİD; gastronominin Türkiye’de de yaratıcı endüstrilerden biri olarak algılanması ve ülke ekonomisini büyüten, kaynak yaratan bir endüstri olarak kabullenilmesi için GLOBAL GASTROEKONOMİ ZİRVESİ adıyla çok önemli bir konferans düzenliyor. Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde 29 Mart’ta yapılacak zirvenin açış konuşmasını UNCTAD (Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı) Genel Sekreteri Mukhisa Kituyi yapacak. Aralarında gastronominin de yer aldığı kültüre dayalı sektörler için “yaratıcı endüstriler” kavramı ilk kez UNCTAD tarafından gündeme getirilmişti. Genel sekreterin açış konuşmasında örgütün bu konudaki görüş ve yaklaşımlarını anlatması bekleniyor.

Zirvede son yıllarda dünya gastronomi haritasına yerleşen ya da yerini güçlendiren ülkeler; Peru, Danimarka, Güney Kore, İngiltere, Amerika, İspanya’nın bu başarıya ulaşırken yaşadığı süreç ve devlet politikaları, tarım, ekonomi, turizm arasındaki görünmeyen iş birliği gibi konular, gastronomi alanında ülkeleri öne taşıyan toplumsal başarı hikayeleri; bu başarılarda payı olan, ya da bu amaçla kurulmuş yapılarda yöneticilik yapan kişilerin sunumlarında yer alacak. İngiltere’de yerleşik Cultura Danışmanlık şirketince konsepti belirlenen zirvenin amacı Türkiye’de gastronomiye bakışın değişmesi ve bu kavramın ev dışı yeme içme dünyasının tarladan sofraya yarattığı istihdam, üretimin kalitesine katkısı, turizm de dahil olmak üzere gıda bağlantılı her alandaki dönüştürücü etkisiyle algılanması ve yaratıcı endüstri olarak benimsenmesi.

TURYİD, gastronomiyi ekonomik kalkınmanın en yeni kaldıracı olarak görüyor ve Türkiye’nin gündemine Gastroekonomi zirvesiyle taşıyarak büyüme politikaları arasında sayılmasını istiyor. Buna gerekçe olarak da gastronominin hem iç hem de dış turizmin katma değeri yükselerek çeşitlenmesini, ülke mutfakları ve gıda ürünlerinin katma değeri yüksek ihraç ürünlerine dönüşmesini, şehirlerin markalaşmasını ve gastrodiplomasi olanaklarını sağladığını söylüyor.








19 Ocak 2018 Cuma

Meeting Point, Yeni Otel Markasını Fitur İspanya'da Tanıtıyor

Meeting Point International, seçkin ve özel otelleri bünyesinde barındıracak yeni otel zinciri Design Plus’ı hayata geçiriyor. Marka ilk üyesi Bex Design Plus’ı Şubat ayında Gran Canaria’da, ikinci oteli eski ismi ile Alaçatı Princess’ı ise 2018 yaz mevsiminde Çeşme’de açacak.


Avrupa’nın en büyük 4. tur operatörü FTI Group, Meeting Point International çatısı altında yarattığı yeni otel zincir markası Design Plus markasıyla konuklarına en özel tasarımlara ve restoranlara sahip otelleri ile en yüksek standartlarda tatil deneyimi yaşatmaya hazırlanıyor. Design Plus’ın ilk iki otelinden biri olarak faaliyet gösterecek Alaçatı Princess’ın hem sahil hem şehir oteli olma özelliği taşıyarak bölge turizmine misafirleriyle önemli ölçüde katkı sunması bekleniyor. Kapsamlı bir yenilemenin ardından kapılarını açacak Alaçatı Princess denize direkt ulaşımı, Alaçatı’ya 3 km uzaklığı ile yeni tatil döneminde bölgenin cazibe merkezlerinden biri olacak. Otel yerel ve uluslararası yemek – içecek alternatiflerini en iyi aşçıların elinden, üst sınıf restoran ve barları ile konuklarına sunacak. Otelin iç dizaynında organik ve el yapımı tekstil ürünleri kullanılacak ve Design Plus Alaçatı, Çeşme’de yeni bir otel işletme anlayışını beraberinde getiriyor olacak.

FTI Group ve Meeting Point International Grup Yönetim Direktörü Roula Jouny: “Yeni ve modern otel konseptimiz Design Plus’ı duyuruyor olmaktan dolayı son derece mutluyum. İyi bir tasarıma, seçkin bir mutfağa, kaliteli bir hizmet anlayışına ve en iyi sahil – şehir kombinasyonuna sahip otellere değer veren konuklarımıza Design Plus otellerimiz ile en iyi seçenekleri sunmak istiyoruz” dedi. Las Palmas kentinin tam merkezinde şubat ayında konuklarına kapılarını açmaya hazırlanan Design Plus oteli BEX ise, 91 adet birbirinden özel tasarlanmış art deco ve Retro mimari öğelerine sahip odası ile misafirlerine eşsiz bir deneyim yaşatıyor olacak. İç dizaynı tarihi dolaplar, madeni para yığınları ve eski mahzenler ile desteklenen otel aynı zamanda çağdaş bir tasarıma sahip olacak.

İspanya’nın yedi farklı kriter üzerinden değerlendirilerek verilen sürdürebilir otel ödülünü kazanan Design Plus oteli BEX’in eski bir banka binası üzerine kurulu olması, otele dönüştürülmesi sürecinde öz mimarisinin korunulması ve tadilatının en modern çevrecilik standartlarında gerçekleştirilmesi bu ödüle layık görülmesinde önemli rol oynadı.

Meeting Point International & Meeting Point Hotel Management
Meeting Point International, Almanya’nın Münih kentinde 2009 yılında FTI Group iştiraki olarak kurulmuş bir destinasyon yönetim şirketidir (DMC). Meeting Point International; yatak bankası Youtravel, turizm endüstrisinde en gelişmiş otomasyon sistemlerini geliştirmek üzerine odaklanan yazılım geliştirme şirketi Project Beagle ve 7 ülkede 40 oteli ile hızlı bir büyüme gösteren LABRANDA Hotels & Resorts gibi 44 farklı konumda 20 kurulu destinasyon yönetim şirketini (DMC) kapsayan, kurulduğu günden itibaren kısa sürede dünya çapında büyüklüğe kavuşan bir şirkettir. Meeting Point International; konaklama, transfer, tur, bölge gezileri, VIP tedavi ve MICE (toplantı, teşvik, kongre ve organizasyon) gibi sayısız ürün ve hizmet portfolyosu ile kaliteli bir hizmet sunmayı kendine misyon edinmiştir.

Eskişehir Ticaret Odası Turizm Kampanyasına Start Verdi

“Eskişehir’i Çok Seveceksin Hep Geleceksin” sloganının bir turizm kampanyası başlatıldı
Eskişehir’e gelen turist sayısını ve hizmet sektörünün kazancını artırmak için Eskişehir Ticaret Odası (ETO) öncülüğünde yürütülen “hepgeleceksin.com” turizm kampanyasına start verildi

Eskişehir Ticaret Odası (ETO) öncülüğünde gerçekleştirilen “hepgeleceksin.com” turizm kampanyası, Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Metin Güler ve turizm dernek ve kuruluşlarının önemli temsilcilerinin katıldığı toplantı ile start aldı.Toplantıda konuşan ETO Başkanı Metin Güler, “Eskişehir’i Çok Seveceksin Hep Geleceksin” sloganının bir turizm kampanyası neticesinde oluşturulduğunu belirterek, amaçlarının şehir ekonomisine katkı sağlamak olduğunu kaydetti. Kampanyanın gelişim süreci hakkında bilgi veren Güler, “Bunun için sömestre tatilinde Eskişehir’in daha fazla turist ağırlamasını sağlamak amacıyla, öncelikle bu alanda hizmet veren ilgili kişi ve kurumları odamıza davet ettik.  Bildiğiniz gibi daha önce hayata geçirmeyi planladığımız Turizm Kümelenmesi çalışmamız var. Bu kapsamda, İl Turizm Müdürlüğümüzü, ilçe belediyelerimizi, üniversitelerimizin ilgili öğretim üyelerini, Turizm Derneklerini,  yani TURSAB, TUROB, GÜMTOB,  SKAL gibi kuruluşları, otelcileri bir araya getirdik. Kısacası şehrin turizm alanında çalışan aktörlerini topladık. Bir dizi arama toplantısı yaptık. Beklentileri ve önerileri dinledik. Bu toplantıların sonucunda, bir tanıtım ve turizm kampanyası hazırlamaya karar verdik. Önce kampanya dönemini ve hedef kitlemizi belirledik. 30-45 yaş aralığında,  İstanbul, Ankara, İzmir ve Konya’da yaşayan, eğitimli, gelir düzeyi iyi olan, seyahat etmeyi seven, internet kullanımı yüksek, ulaşım açısından Eskişehir’e erişim potansiyeli olan çocuklu aileleri hedefledik” diye konuştu.

Hedef 2.8 milyon kişiye ulaşmak
Kampanya vasıtasıyla 2.8 milyon kişiye ulaşma hedefi koyduklarını kaydeden Güler, “Kentin özelliklerini ayrıştırmadan, bu genç ve çocuklu ailelere 19 Ocak-4 Şubat 2018 tarihleri arasına rastlayan sömestre tatilinde, konaklama ve etkinlikler özelinde cazip gelebilecek indirimler, fırsatlar ve toplu avantajlar sağlamak için girişimlerde bulunduk. Paydaşlarımız kampanyamıza katıldılar. Eskişehir’e daha fazla para harcayan turist çekmeyi planladık. Bunun için, bu hedef kitle nezdinde ilgi çeken, akılda kalan bir sloganla bu kampanyanın kurumsal vaadini ve logosunu yaratmak için çalışmaya başladık. “Hep Geleceksin” sloganını belirledik. Bu sloganı “Eskişehir’i çok seveceksin, çocuğun çok mutlu olacak ve hep gelmek isteyeceksin” fikri üzerine, uzun vadeli bir söylem haline getirmeye karar verdik. Ayrıca sömestre tatilinde bu kampanyanın ilk adımını atıp zaman içinde değişik vesilelerle geliştirmeyi hedefledik. Örneğin, 23 Nisan döneminde geliştirerek tekrarlamayı planlıyoruz. Ardından yaz tatilinde ve bayram tatillerinde sürdürmeyi düşünüyoruz.  Yıl boyunca kampanyamız devam edecek. Konserler, tiyatrolar, çocuk tiyatroları, sergiler, çocuklara yönelik eğitimlerden oluşan bir program oluşturduk. 50’nin üzerinde etkinlik planladık. Bunun için kentimizin tüm aktörleriyle temasa geçtik.  Belediyelerle de görüştük. Otel yöneticilerinin önerileriyle İstanbul, Ankara, İzmir, Konya’yı hedef kentler olarak belirledik. Proje için detayları barındıran bir web sitesi hazırladık” dedi.

Tüm dijital mecralarda gösterilecek
Hepgeleceksin.com’un tanıtımında sosyal medyaya ağırlık verileceğini kaydeden Güler, “Facebook, Instagram, Youtube ve Twitter sayfaları hazırlandı. Bu sayfalar, kampanya boyunca birebir güncelleme yapılarak geliştirilecek. Tüm dijital mecralarda gösterilmek üzere videolar hazırladık. Bazı medyatik isimlere ulaştık, onları da kampanyamızın tanıtımına dahil ettik.  Etmeye de devam ediyoruz. Bu vesileyle şehrimizin ekonomisine katkı sağlama amacıyla planladığımız bu kampanyaya destek veren tüm kurum ve kuruluşlara,  teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. 

Oteller ve acenteler için rezervasyon süreci hızlanıyor

Bookers Portal sistemi, oteller ve acenteler için rezervasyon sürecini hızlandırıyor
Otellerin acentelerden gelen rezervasyonları tek platformdan takip etmesine olanak tanıyan Bookers Portal sistemi acentelerin rezervasyon süreçlerini hızlandırırken, teşvik ve ödüllerle motivasyonu artırıyor


Altyapısı Protel tarafından geliştirilen sistem, dünyaca ünlü Rixos Otelleri tarafından kullanılıyor.Protel tarafından geliştirilen Bookers Portal sistemi, oteller ve acenteler için rezervasyon sürecini hızlandırırken, adil bir teşvik sistemi kurmak isteyen otellerin ihtiyacına etkin biçimde yanıt veriyor. Acentelerle Bookers Portal üzerinden daha verimli bir etkileşim yakalayan Rixos Otelleri; 14 ülkede birlikte çalıştığı toplam 800 acenteyi ağırladı. Etkinlikte her ülkeden en çok satış yapan üç acenteyi ödüllendiren Rixos Otelleri, acentelerin, rezervasyonları bekletmeden sisteme girmesini ödüllendirme yoluyla teşvik etmeyi hedefliyor.

Acenteler rezervasyon yaptıkça ödül kazanıyor
Protel imzasını taşıyan Bookers Portal sistemi; Rixos Otelleri'nin acentelerini daha hızlı rezervasyon girmeye teşvik etmesini sağlıyor. Aynı sistem, acentelerin rezervasyon çalışmalarına adil bir teşvik ve ödüllendirme sistemi getiriyor. Karşılıklı kazanç esasına dayanan bu sistemde rezervasyon aracıları, girdikleri rezervasyonlara göre çeşitli puanlar kazanıyor. Bu puanlar belirli bir seviyeye ulaştığında ise Rixos Otelleri’nden ücretsiz rezervasyon yapma hakkı kazanıyorlar. Acenteler, bu rezervasyonları kendi personelleri için kullanabildikleri gibi; müşterileri için de kullanabiliyor. Bu sayede aracı kurumlar ister kendi çalışanlarını ödüllendiriyor, isterse satışlarını artırıyor.

Tüm acenteler tek platformda!
Bookers Portal sisteminde, tüm süreçler sistem tarafından otomatik olarak izlendiği için herhangi bir haksızlık veya kayıp yaşanmıyor. Böylece otele, doğrudan ve dolaylı olarak ekonomik fayda sağlanırken aynı fayda acentelere de sağlanarak, karşılıklı ilişkilerin kuvvetlenmesi sağlanmış oluyor.
Bookers Portal ile otellerin ve acentelerin arasındaki iletişimin çok daha verimli hâle geldiğini dile getiren Protel’den İş Geliştirme Yöneticisi Elif Durak, “Altyapısını geliştirdiğimiz bu sistem sayesinde oteller en fazla misafiri getiren acenteleri kolaylıkla görüyor. Oteller bu sayede acenteler için çeşitli ödül senaryoları yaratabiliyor. Böylece iki taraf arasında kurulan kazan-kazan ilişkisi güçleniyor,” diye konuştu.

Toplu Ulaşımda Turnike Sistemi Tarihe Karışıyor

Avrupa Birliği’nden 4 milyon Euro Ar-Ge desteği alarak Türk mühendislerce geliştirilen akıllı ulaşım altyapı projesi ETS ile cep telefonları artık toplu taşımada bilet gibi kullanılabilecek, turnike sıraları son bulacak. 

Proje 2018 yılı sonu itibariyle pilot uygulama olarak Kadıköy Ayrılık Çeşmesi durağında hayata geçecek.Türk mühendislerce geliştirilen ve toplu taşımada turnike sistemini ortadan kaldıracak Elektronik Biletleme Sistemi Projesi (ETS), Yıldız Teknopark Yerleşkesi’nde düzenlenen basın toplantısı ve pilot demo uygulaması ile kamuoyuna tanıtıldı. Avrupa Birliği’nden 4 milyon Avro (18 milyon TL) AR-GE desteği alan uluslararası akıllı ulaşım altyapı projesi ETS, ilk kez bir Türk firması Elektronet A.Ş.’nin konsorsiyum liderliğinde 5 ülkeden 8 firma tarafından ortaklaşa yürütülüyor. 



AKILLI CEP TELEFONLARI ULAŞIM KARTI OLARAK KULLANILACAK
Elektronik Biletleme Sistemi (Electronic Ticketing System - ETS), otobüs, vapur, metrobüs gibi toplu taşıma araçlarına binerken kullanılan turnike sistemini ortadan kaldırıyor. Ayrıca, ulaşım kartlarındaki ‘kontörüm bitti’ endişesine ve ‘fazla kontürü olan var mı’ arayışına da son veriyor. Yolcular dilerlerse ETS uygulamasını akıllı telefonlarına indirerek, ulaşım kartı yerine kullanabiliyor, kontörleri bittiğinde ise yine cep telefonları üzerinden mobil uygulama aracılığı ile anında yükleme yapabiliyorlar. Üstelik geçiş sırasında yolcular ulaşım kartlarını ya da cep telefonlarını turnikeye okutmak zorunda kalmıyor. Sistem geçiş yaparken otomatik olarak kişileri algılıyor ve böylelikle turnikeler önünde kalabalığın birikmesi de ortadan kalkıyor.

4 MİLYON EUROLUK AR-GE DESTEKLİ PROJE
ELEKTRONET (Türkiye), TMOB (Türkiye), SIVECO(Romanya), CONVEX (Romanya), DTS (Güney Kore), IDI-EIKON, NTB (İspanya) ve ISEP-GECAD (Portekiz) firmalarından üst düzey temsilcilerin katıldığı ETS Projesi Basın Toplantısı’nda konuşan Elektronet A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaptana, “Elektronet, yerli ve milli ATM’den toplu taşıma biletleme ve elektronik ücret tahsilat (EÜTS) sistemlerine kadar farklı sektörler için çeşit ürünleri tasarlamış ve üretmiş bir teknoloji firmasıdır. Sahip olduğumuz Ar-Ge kültürümüzü daha da geliştirebilmemiz için uluslararası işbirliklerine açık olmamız gerektiğini anladık.  Bu hedefimizi gerçekleştirebilmemiz için Avrupa Birliği’nin ulusal Ar-Ge fonu olan EUREKA altında yer alan ITEA3 kümesine katıldık. Projemiz 4 milyon Euro (18 milyon TL) AR-GE desteği ve TÜBİTAK ile ITEA’nın onayını aldı. 2015 yılında başladığımız ETS, Elektronet’in konsorsiyum liderliğinde Romanya, Güney Kore, İspanya, Portekiz ve Türkiye’den 8 firma olarak uygulamaktayız.” dedi.

2025’E KADAR MERKEZ AVRUPA’NIN TAMAMI ETS İLE SEYAHAT EDECEK 
Pilot uygulamaya geçilmesinin önünde bir engel kalmadığını ifade eden Kaptana, “2015 yılında başlayan ve 2018 yılı sonunda tamamlanacak projemizin geçiş kontrol, elektronik ücret tahsilat sistemi, yüz tanıma sistemi, büyük veri yönetimi gibi ana unsurlarının tamamlandı. Pilot uygulama İstanbul’da yapılacak ve başlangıç olarak Fransa, İsveç ve Romanya’da hayata geçmesi planlanıyor.  Avrupa Birliği toplu taşıma standartları desteği alacak olan projemizin 2025 yılı sonuna kadar merkez Avrupa’nın tamamında uygulanabileceğini tahmin ediyoruz.” dedi. 

TOPLU TAŞIMADA MALİYETLER AZALACAK 
Elektronet olarak Ar-GE’ye inandıklarını ve bütçelerinin yüzde 10’unu Ar-GE’ye ayırdıklarını belirten Elektronet A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaptana, “Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ve Ekonomi Bakanlığımız tarafından destekleniyoruz. TÜBİTAK’tan çok sayıda projemiz için Ar-GE desteği alıyoruz. Türkiye toplu taşıma konusunda çok ciddi atılımlar yapan bir ülke olarak bu konuda her geçen gün gelişimini sürdürüyor. Öncelikle uluslararası standartları yakalamamıza ve akabinde vatandaşa daha iyi hizmet verilmesini sağlayacak, ayrıca kamunun toplu taşıma konusundaki maliyetlerini de azaltmamızı sağlayacak olan ETS projesinin her anlamda katma değeri oldukça yüksektir.  Farklı teknolojilerin bir araya gelmesi ve yeni kullanım alanlarının keşfedilmesi açısından da önem taşımakta olan proje, Türkiye’nin Ar-Ge ve teknoloji konusunda uluslararası arena da adını da duyuracaktır.” dedi.

SİSTEM TÜRKİYE’DE VE AVRUPA’DA KAÇAK GECİŞLERE SON VERECEK
 Projenin çalışma prensibini anlatan Elektronet Proje Yönetim Ofisi’nden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bengü Türk ise, ‘‘Elektronik Biletleme Sistemi Avrupa ve Türkiye’de başlayan kaçak geçişleri durdurulmak üzere kurulmuş bir sistem. Bu sistem normal biletlemede kullandığımız cihazların önüne geçecek. Aynı zamanda bilet alırken kullandığımız turnikeleri ortadan kaldıracak. İnsanların bluetooth sistemi ile kartlarını okuyoruz. Okuduktan sonra kişiler herhangi bir yere bağlı kalmaksızın normal geçişlerini yapabiliyor. Geçiş sırasında kaçak geçiş yapan veya yapmayan kişileri de sistem kendi içerisinde belirliyor. Bu çerçevede yüz tanımlama sistemini Türkiye’ye getirmeyi hedefliyoruz ve aynı zamanda da şu anda da mevcut turnikelerin yerine geçecek bir yapıyı kurmaya çalışıyoruz. Türkiye’de öngörülen kaçak geçiş oranı şu anda yüzde 30 ve biz bunun azaltılması için bir takım hedeflerimiz var” diye konuştu. Toplantıda, CTO Ali Çekmeceligil, Elektronet Üretimden Sorumlu Genel Müdür Ramazan Ötük, ve Elektronet Proje Yönetim Ofisi’nden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bengü Türk tarafından ETS Projesi ve gelinen nokta anlatıldı. Daha sonra ETS Projesi’nin DEMO uygulaması ilk kez deneyimlendi.

En çok ziyaret edilen müze ve ören yerleri belli oldu

2017 yılına ait müze ve ören yeri ziyaretçi sayıları incelendi
Kültür ve Turizm Bakanlığa bağlı müze ve ören yerlerini 2016 yılında 17 milyon 521 bin 316 kişi ziyaret ederken, 2017 yılındaki ziyaretçi sayısı yüzde 17 oranında artarak 20 milyon 509 bin 746 ziyaretçiye ulaştı


Medya takibinin öncü kurumu Ajans Press 2017 yılına ait müze ve ören yeri ziyaretçi sayılarını ve medya yansımalarını inceledi. Ajans Press’in Kültür ve Turizm Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü verilerinden ve medyadan elde edilen bilgilere göre, 2017 yılındaki ziyaretçi sayısı bir önceki yıla göre yüzde 17 oranında artarak 20 milyon 509 bin 746 ziyaretçiye ulaştı. Artan ziyaretçi sayısına paralel olarak 2017 yılında müze ve ören yeri gelirleri de 2016 yılına oranla yüzde 13 oranında artarak yaklaşık 190 milyon TL’ye yükselmiş oldu. Bakanlık, 2018 yılında müze ve ören yeri ziyaretçi sayısının yaklaşık yüzde 20 oranında artarak 25 milyona ulaşmasını öngörüyor.

KONYA MEVLANA MÜZESİ İLK SIRADA 
2017 yılının en çok ziyaretçi ağırlayan müzesi, 2 milyon 480 bin 433 kişiyi ağırlayan Konya Mevlana Müzesi oldu. Mevlana Müzesini sırasıyla; 1 milyon 932 bin 726 ziyaretçiyle İstanbul Topkapı Sarayı Müzesi, 1 milyon 892 bin 250 ziyaretçiyle İstanbul Ayasofya Müzesi, 1 milyon 494 bin 893 ziyaretçiyle Denizli Hierapolis (Pamukkale) Ören Yeri,  996 bin 800 ziyaretçiyle İzmir Efes Ören Yeri, 682 bin 785 ziyaretçiyle Nevşehir Göreme Ören Yeri, 498 bin 880 ziyaretçiyle Nevşehir Hacıbektaş Müzesi, 386 bin 590 ziyaretçiyle Aksaray Ihlara Vadisi Ören Yeri, 360 bin 879 ziyaretçiyle Ankara Cumhuriyet Müzesi, 353 bin 285 ziyaretçiyle İstanbul Topkapı Sarayı 
Müzesi Harem Bölümü takip etti.

PRNet’in medya incelemesine göre geçtiğimiz yıl müze ve ören yerleriyle ilgili 39 bin 708 haber çıkışı tespit edilirken, müze ve ören yerleri ziyaretçilerinin 2016 ile 2017 yılları arasındaki kıyaslamasında yüzde 97 oranında bir artışla Nevşehir Kaymaklı Yeraltı Şehri ilk sırada yer aldı. Nevşehir Hacıbektaş Müzesi yüzde 63 oranında artışla ikinci, Denizli Pamukkale Ören Yeri yüzde 53 oranında artışla üçüncü ve İstanbul Ayasofya Müzesi ile İstanbul Topkapı Sarayı Müzesi ise yüzde 32 oranında artışla dördüncü sırada yer edindi. Müze ve ören yerlerinde yaşanan artış Müzekart sayısına da yansıdı.2016 yılında 903 bin 246 olan Müzekart sayısı, geçtiğimiz yıl yüzde 17,5 artarak 1 milyon 65 bin 966 oldu.

Tatil diye yan gelip yatmak olmaz, bol bol gezip eğlenmek lazım

Sömestir tatili nihayet başladı, son ders bittiğinde çalan zille kapılar iki hafta boyunca sürecek mola için sonuna dek açıldı. İlk dönemin sona ermesiyle birlikte tüm telaşlar geride kaldı. “Adı tatil diye yan gelip yatmak olmaz, bol bol gezip eğlenmek için böyle fırsat hiç kaçırılmaz” diyenler için Ligarba Turizm seyahat rotalarını kaleme aldı.


İster çağın gelişkin oyun parklarında eğlenin, ister farklı kültürlerle tanışıp öğrenmeye devam edin ya da takın kolunuza çocuğunuzu haritadan bir yer seçin, 15 günlük yarıyıl tatili için geri sayım başladı. Göz açıp kapayıncaya kadar geçer, demedi demeyin! Ailecek yapılacaklar listesi bir hayli kabarmışken, vakit de bu vakitken, hareketlenmek lazım dedik en pratik yolları aradık, çıktık yola. 
İşte size kış tatiline uyan ve her yaştan çocuğa hitap eden, kolayca karar verilip üç beş gün dahi olsa gidilebilmesi muhtemel olan birkaç öneri.




Uludağ
Madem yarıyıl tatili her yıl olduğu gibi kışın tam ortasında çıkageldi, kara hasret kalan çocuklarla birlikte aileleri de çoktan beyaza bürünen, kayak keyfini buram buram estiren dağlara gönderme vakti geldi. Kar yağsa da tadına varamadan eriyip giden, araç trafiği, insan seli derken ezilip kirlenmeyen kara hasret kalan büyük şehirlerde yaşayanlar için 15 günlük bir tatil başladı. Uludağ’ın beyazında ister kızakla kayın ister boardlarınızı takıp eğitmenler eşliğinde güvenli bir deneyim yaşayın. Gündüzleri yağan lapa lapa kar altında arada bir kartopu savaşı yapmayı da unutmayın. Yorulursanız dev varillerin başında biraz ısının, bu arada sucuk ekmeğinizi soğutmadan birer yudum alın. Akşam olunca otel animatörleriyle eğlencenize hız kesmeden devam ederken ailecek unutulmaz bir hafta sonu kaçamağı için bu fırsatı kaçırmayın! 

Kapadokya
Binlerce yıllık bir medeniyeti açık hava müzesi misali farklı mimarisi eşliğinde gezmek isteyen, farklı kültürlerle tanışmak için “fırsat bu fırsat” diyen aileler; Türkiye’de böyle doğa güzeli, kültür mozaiği, maceranın en merkezi dururken uzaklara bakmaya gerek var mı? Çiçeği burnunda, karnesi kolunda çocuğunuzu alın, mağara otellerinden birinde eşsiz bir deneyim yaşamaya hazırlanın. Peribacaları’nın doğal oluşumlar olduğunu anlattığınızda çocuklarınızın çıplak gözlerindeki şaşkınlığı seyre dalın. Eğitim öğretimi kitaplardan, çocuğunuzu dört duvardan çıkarıp tarihin satır aralarında gezmeye çıkarın. İnsanların binlerce yıl önce bu bölgede yaşamaya başladığını antik kalıntılar eşliğinde anlatın. Gün henüz ağarmadan balon sefasını yakalayıp peri bacalarını kuş bakışı görme fırsatı yakalarsanız, çocuğunuzun zihnine bu unutulmaz anıyı mühürlemiş olursunuz, unutmayın. 

Abant
Kartpostalları kıskandıran manzaralar huzurunda, göl kenarının, gür ormanların, yemyeşil ağaçların huzurlu doğasında; ailecek organik ürünlerle bezenmiş ziyafet sofranızda; lezzetine doyulmaz bir kahvaltıyla başlayın güne. Şehrin gürültüsünden, sonu görünmeyen yapılacaklar listesinden, okuldan, işten, kalabalıktan çok uzakta çekirdek ailenizle baş başa kalıp bir güzel hasret giderin, temiz hava, bol oksijen, masmavi gökyüzü detaylarının da keyfinizi tazelemesini tabi ki bekleyin. Karnınız tok, sırtınız pekse bir yandan dağ yürüyüşü yapıp doğanın derinlerine dalmaya, bu sırada açık hava okulunda bitkinin de hayvanında bin bir çeşidiyle yakınlaşmaya ve dolayısıyla ardı kesilmeyen soruları yanıtlamaya hazır olun. Çocuğunuzun atlara ve biniciliğe merakı varsa, yörede bulunan çiftlikleri ziyaret ederek harika bir deneyim yaşayabilirsiniz. 

Yedigöller
Bir felaketin bunca güzelliğe yol açtığını, heyelanın büyüleyici gölcüklerin oluşmasını sağladığını öğrenen çocuklarınız hayata pozitif gözlerle bakmak, daha dayanıklı ve mücadeleci olmakla ilgili bir anlam çıkarmazlar mı dersiniz. Bu dönem varsın karnelerinde kırık olsun, notlarında zayıf bulunsun; “dünyanın sonu değil” demek doğru olmaz mı? Yedigöller Türkiye’nin en renkli, yeşili, sarısı, turuncusu ile en eşsiz manzaralarından birine ev sahipliği yapıyor. Çocuklarınızı doğanın direk göbeğine sokmak, saklı güzelliklerle tanıştırmak, çeşitli kuş türlerini keşfetmesini ve kendini doğanın bir parçası hissetmesini sağlamak için çadırınızı da alıp gelin. Belki ailecek bir çılgınlık yapmak, gecenizi bu muhteşem 7 gölün kıyısında geçirmek istersiniz. Çadırınızı ailecek kurar, birlikte olmanın tadını çıkarırsınız.

Efes
Çocuklarımıza biraz da antik kültürleri tanıtalım, kışı görece daha az sert yaşayan bir bölgeye yolculuk edip fırsattan istifade biraz ısınalım. İzmir’in Selçuk ilçesinde bulunan, bugün Türkiye sınırları dahilinde olan ancak geçmişte bir Roma kenti olan, antik Yunan hakkında haddinden fazla bilgi veren bir bölgede sıra; Efes. UNESCO tarafından dünya mirasları listesine alındığını bilmek, koruma altında olan bir yapının varlığına yetişebilmek, bugüne değin uzanan yapılardan tarihsel bilgiler edinebilmek hem sizin hem de çocuğunuzun bir hayli hoşuna gidecek. Neolitik, Helenistik ve Roma dönemine ait izler taşıyan antik bölge içinde bulunan; Artemis Tapınağı, Halen girişinde görevli eski çağ filozoflarının heykelleriyle anlatacakları olan Celsus Kütüphanesi, Hristiyanların kutsal ziyaretlerine ev sahipliği yapan Meryem Ana Evi önemli ziyaret noktalarındandır. Dünyanın Efes dışında 33 kentinde daha kendilerinde olduğu iddia edilen Yedi Uyurlar da Efes bölgesinde bulunmaktadır. Gördüğünüz üzere Efes oldukça keyifli ve doyumlu bir seyahat planı vadetse de seçim son kertede size kalıyor. 

18 Ocak 2018 Perşembe

Prontotour’dan Çocuk Dostu Turlar

Prontotour, PRONTOKIDS ile küçük gezginleri farklı coğrafyalara keşfe çıkarıyor
Yurtdışı turlarda geliştirdiği konseptlerle seyahat trendlerini belirleyen Prontotour, yeni markası PRONTOKIDS ile küçük gezginleri farklı coğrafyalara keşfe çıkarıyor. Dünyanın 87’den fazla ülkesine turlar düzenleyerek seyahatseverlere dünyanın kapılarını açan Prontotour, çocuklar ve çocuklu aileler için özel rotaları içeren yeni markası PRONTOKIDS ile benzersiz seyahat deneyimleri sunuyor. 


Meraklı küçük kaşifler, anne ve babaları da büyüleyecek PRONTOKIDS turlarıyla dünyanın en çok ziyaret edilen şehirlerinde, ünlü masal-çizgi roman kahramanları ve bilim kitaplarında dünyayı yeniden şekillendiren yüzlerle tanışma fırsatı bulacak. Çocukların bilime, sanata ve teknolojiye olan ilgilerini artırmayı hedefleyen turlar boyunca; çocuk eğlence merkezleri, müzeler, film platoları, çocuk dostu restoranlar ve daha pek çok keyifli rota ebeveynlerin de içindeki çocuğu ortaya çıkaracak.





Paris, Müzeler ve Disneyland
Yetişkinler için sanatın ve romantizmin şehri olan Paris, müzeleri ve ünlü Disneyland ile çocukların da hayalini kurduğu şehirlerin başında geliyor. PRONTOKIDS Paris panoramik şehir turunda Chaillot Sarayı, Trocadero Meydanı, Napolyon’un Mozolesi, Madeleine Kilisesi, Champs Elysees Caddesi, Opera Binası, Concorde Meydanı, Askeri Müze ve Fransız Parlamentosu görülecek yerler arasında. Ayrıca matematik, fizik, astronomi, kimya, jeoloji ve biyoloji gibi bilimlerin görsel olarak işlendiği Palais De La Découverte (Bilim ve Keşifler Müzesi) de tur programımız içinde yer alıyor.

Hem çocuklara hem de büyüklere sınırsız eğlence imkanı sunan Disneyland’da ünlü çizgi film karakterleriyle tanışıp büyüleyici mekanlarda unutulmaz fotoğraflar çekme imkanı bulunuyor. Çocuklar için hem eğitici hem öğretici Museum National d’Histoire Naturelle (Ulusal Doğa Tarihi Müzesi) ve Grande Galerie de l’Évolution (Büyük Evrim Galerisi)’da hem nesli tükenmiş hem de hala var olan binlerce hayvan çeşidi görülebiliyor. Aynı merkezin içinde yer alan Galerie des Enfants (Çocuk Galerisi) çocuklar için tasarlanmış, görüp eğlenerek öğrenmelerini sağlayan bir galeri olarak dikkat çekiyor. 

Çocuk dostu bir restoran olan Hippopotamus’ta çocuklara özgü hazırlanmış menülerin yanı sıra yetişkinler de keyifle yemek yiyebiliyor. Yemek sonrası panoramik şehir turunun ikinci kısmı ışıltılı Paris sokakları, dünyaca ünlü Louvre Müzesi, görkemli Notre Dame Katedrali ve Eyfel Kulesiyle tamamlanıyor. Ayrıca ünlü mağazalardan alışveriş yapma fırsatı da bulunuyor. 

Londra, Müzeler ve Harry Potter Warner Bros Stüdyoları
Dünyada seyahat tutkunlarının uğrak noktalarından Londra, kadim tarihinin yanı sıra çocuklu aileler için de unutulmaz seyahat deneyimleri vaat ediyor. Panoramik şehir turunda Knightsbridge, Hyde Park, Natural History Museum (Doğa Tarihi Müzesi), Thames Nehri, Buckingham Sarayı, Westminster Parlamento Binası, Big Ben, Trafalgar Meydanı, Amiral Nelson Anıtı, National Gallery (Ulusal Galeri) ve Picadilly Circus görülecek yerler arasında bulunuyor. Ünlü Natural History Museum’da (Doğa Tarihi Müzesi), botanik, etnoloji, mineraloji, paleontoloji ve zooloji bölümleri, Earth Galleries (Dünya Galerileri) ve Life Galleries (Yaşam Galerileri), Human Biology Gallery, gerçek boyuttaki mavi balina maketi, ses ve hareket özelliğine sahip dinozor maketleri görülebiliyor. 

Hollywood ünlülerinin kurduğu Planet Hollywood ve çocukların olduğu kadar büyüklerin de ilgisini çok çeken Lego Store’da eğlenceli anlar yaşanabiliyor. Porselen bebekleri, kurşun askerleri, kuklaları, karton oyunları ve ilginç kostümler V&A Museum Of Childhood’u da (Victoria & Albert Çocukluk Çağı Müzesi) görmek mümkün.

Ünlü İngiliz yazar J.K. Rowling’in fantastik roman serisinden sinemaya uyarlanan Harry Potter filminin çekildiği yerler çocukları büyülüyor. Ünlü King Cross tren istasyonu ve Harry Potter dünyasına giriş kapısının olduğu Platform 9 ¾ peronunda birbirinden güzel fotoğraflar çekme imkanı bulunuyor. Harry Potter filmlerinin çekildiği Watford’da bulunan Harry Potter Warner Bros Stüdyoları’nda sihirli bir yolculuğa çıkılıyor. 

Barcelona, Müzeler ve PortAventura
Dünyanın turizm merkezlerinden, sanat ve tarihin birbirini kucakladığı Barcelona, çocuklar ve yetişkinler için görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor. Barcelona panoramik şehir turuyla başlayan gezide; La Sagrada Familia Kilisesi, Endülüs Arenası, Kristof Kolomb Heykeli, Montjuic Tepesi, Kraliyet Sarayı, Olimpik Liman, İspanya & Katalonya Meydanı, La Rambla Caddesi görülecek önemli yerleri oluşturuyor. Seyahatseverler, İspanyol kültürünün dünyaca ünlü Flamenko dansıyla büyülenirken çocuklar da birkaç figür denemesi yapabiliyor.  

Ünlü mimar Antoni Gaudi’nin eserlerini gördükten sonra Avrupa’nın en iyi müzeleri arasında yer alan ve interaktif bir bilim müzesi olan CosmoCaixa’nın dünyasında gizemli bir yolculuğa çıkılıyor. Dünyaca ünlü futbol takımı F.C Barcelona’nın maçlarının oynandığı Camp Nou Stadı’nda yıldız futbolcuların ayak izlerine tanık olurken efsanevi futbol takımının tarihini görsel ve işitsel olarak öğrenme fırsatı bulunuyor. Ünlü rockstarların kullandığı enstrümanların, giysi ve aksesuarların sergilendiği Hard Rock Cafe de muhteşem lezzetler eşliğinde keyifli vakit geçirilebiliyor. Barcelona’da eğlencenin diğer adı PortAventura World’de, Meksika’da gezintiye çıkıp, Vahşi Batı’dan geçip eski Maya kalıntıları görülebiliyor. Mediterraneo alanında biraz Akdeniz havası alıp, sonra da Polynesia ve China keşfedilebiliyor. 

PRONTOKIDS’te çocuklar için planlanan daha pek çok tur var. Amsterdam’da müzeler ve Efteling Tema Parkı, Almanya’da Masal Yolu, Kopenhag’ta müzeler ve Legoland, Roma’da müzeler ve Rainbow Magicland, Milano’da müzeler ve Gardaland ile Dubai Parks & Resort bunlardan sadece birkaçı PRONTOKIDS turları çocukları ve yetişkinleri dünyanın en ünlü şehirlerinde fantastik bir yolculuğa çıkarıyor.   

17 Ocak 2018 Çarşamba

Pegasus Hava Yolları, pistten çıkan uçak ile ilgili açıklama yaptı

Pegasus Hava Yolları’na ait PC8622 nolu Boeing 737-800 tipi TC-CPF tescilli Ankara-Trabzon uçağı, Trabzon Havalimanı’na iniş yaptığı sırada pistten çıkan uçak ile ilgili açıklama geldi.

Pegasus Hava Yolları’ndan gelen açıklama şu şekilde; 13 Ocak 2018 tarihinde PC8622 uçuş numaralı TC-CPF tescilli uçağımızın Trabzon Havalimanı inişini takiben yaşadığımız üzücü olayın sebeplerini ortaya çıkarmak üzere; T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Kaza Araştırma ve İnceleme Kurulu tarafından gerekli incelemeler başlatılmıştır. Şirketimiz an itibarıyla çalışmalarını, uçağımızın bulunduğu pozisyondan kaldırılması ve olay esnasında uçakta bulunan misafirlerimizle yakın iletişimin korunarak kendilerine gerekli tüm desteğin sağlanması yönünde yoğunlaştırmıştır. Pegasus Hava Yolları olarak, tüm misafirlerimize uçağımızın başarıyla tahliye edilmesi sırasında uçuş ekibimize gösterdikleri yardımcı ve soğukkanlı yaklaşımlarından ötürü teşekkürlerimizi sunarız.

Saygılarımızla,
Pegasus Hava Yolları

Vodafone İstanbul Yarı Maratonu’na Kayıtlar Devam Ediyor

Vodafone 13. İstanbul Yarı Maratonu’na Son Kayıt Tarihi 12 Mart 
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Spor İstanbul tarafından Vodafone’un isim sponsorluğunda düzenlenecek Vodafone 13. İstanbul Yarı Maratonu, 8 Nisan Pazar günü koşulacak. Tarihi Yarımada’da gerçekleşecek yarı maratona son kayıt tarihi 12 Mart Pazartesi olarak belirlendi. Dünyanın en iyi 10 yarı maratonu arasında gösterilen Vodafone İstanbul Yarı Maratonu’na bugüne kadar 971 kişi başvurdu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Spor İstanbul tarafından Vodafone’un isim sponsorluğunda düzenlenen Vodafone 13. İstanbul Yarı Maratonu, 8 Nisan Pazar günü Tarihi Yarımada'nın harika manzarası eşliğinde koşulacak. Yenikapı Miting Alanı’nda başlayıp Eyüp Feshane’den dönüşle yine aynı noktada son bulacak 21 kilometrelik parkurda gerçekleştirilecek yarı maratona son kayıt tarihi 12 Mart Pazartesi olarak belirlendi. Vodafone 13. İstanbul Yarı Maratonu'na toplu kayıtlar ise 5 Şubat'ta başlayacak.Yarı Maraton (21K), Çeyrek Maraton (10K) ve Business Maraton kategorilerinde koşulacak Vodafone 13. İstanbul Yarı Maratonu’na bugüne kadar 21K kategorisinde 621, 10K kategorisinde 350 kişi olmak üzere toplam 971 kişi başvurdu. 

Dünyanın en iyi 10 yarı maratonu arasında
Geçen yıl itibariyle Altın Kategori’ye yükselerek dünya çapında en iyi 10 yarı maraton arasına giren Vodafone İstanbul Yarı Maratonu, dünyanın en düz ve hızlı parkurlarından birine sahip bulunuyor. Düzenlendiği yıllarda elit atletler tarafından rekor hedeflenerek koşulan ve tüm atletlerin büyük beğenisini toplayan Vodafone İstanbul Yarı Maratonu, rakım farkı bulunmayan parkuru ile her koşucunun en iyi derecesini yapma imkânı sunuyor.
Vodafone İstanbul Yarı Maratonu’na www.yarimaraton.istanbul resmi internet sitesinden kayıt yaptırılabiliyor.  Vodafone Medya Merkezi: http://medyamerkezi.vodafone.com.tr