24 Eylül 2019 Salı

Dedeman İstanbul 37.yaşını kutluyor

Şehir otelciliğinin ilk temsilcilerinden Dedeman İstanbul 37.yaşını kutluyor
İstanbul’da şehir otelciliğinin ilk örneklerinden Dedeman İstanbul Otel, 1982 yılından beri yerli ve yabancı konuklarını iş dünyasının kalbi Gayrettepe’de ağırlıyor  

Şehir otelciliği anlayışını Türk turizmine kazandırmak amacıyla kurulan, İstanbul’da şehir otelciliğinin ilk örneklerinden Dedeman İstanbul Otel, 1982 yılından beri yerli ve yabancı konuklarını iş dünyasının kalbi Gayrettepe’de ağırlıyor. Dedeman İstanbul Genel Müdürü Tunay Erdal, “Misafirlerimize en iyi hizmeti sunmak için yıllardır emek veren deneyimli profesyonellerimizle birlikte 37. yılımızı kutlamanın sevincini yaşıyoruz.” dedi.



Dedeman Holding bünyesinde 1982 yılında kurulan ve Türkiye’de şehir otelciliğinin önemli temsilcilerinden biri olan Dedeman İstanbul Otel, sektördeki 37. yaşını kutlamanın heyecanını yaşıyor. 40 yıla yakın tecrübesiyle önemli toplantılara ve etkinliklere ev sahipliği yapan otel, kamu, sağlık ve eğitim alanının önde gelen isimlerini, yerli-yabancı iş insanlarını ve sanatçıları misafir ediyor. Mehmet Kemal Dedeman önderliğinde başlayan geleneksel Dedeman misafirperverliği kültürünü koruyarak çağa uyum sağlayan hizmetleriyle sayısız konuk ağırlıyor. 


37 yıllık tecrübemizi en son teknoloji hizmetlerle buluşturuyoruz

Dedeman İstanbul Genel Müdürü Tunay Erdal, “Yüksek teknolojili toplantı salonları ve çağı yakalayan hizmetlerimizle 37 yıllık tecrübemizi en son teknoloji hizmetlerle buluşturuyor, misafirlerimizi en iyi şekilde ağırlıyoruz. Mehmet Kemal Dedeman’ın miras bıraktığı geleneksel anlayışı takip ederek Dedeman İstanbul Otel olarak daha nice yıl dönümleri yaşamayı hedefliyoruz” diye konuştu. 

13 Eylül 2019 Cuma

Tatil herkesin hakkı değil mi ?

Erken Rezervasyondan faydalanmak isteyen Görme engelli tatilcilere  PEMAR Beach Resort Side ‘Rezaleti’

Tatil herkesin hakkı diyerek erken rezervasyon ile tatil alan görme engelliler otele kabul edilmediler

Ülkemizde görme engellilerin bağımsızlığının ve erişilebilirliğinin ne kadar zor olduğunu hepimiz biliyor ya da bildiğimizi sanıyoruz. Hep bir yerlere giderken yanında mutlaka birinin olması gerektiğini, kendi başlarına gidemeyeceklerini düşünüyoruz. Oysaki ben Özden ve Engin ile hiç görmeyen insanlar olarak, 6 yıldır, her yıl beraber uçağa biniyor uçaktan iniyoruz, hava alanından otele gidiyoruz yani seyahat sürecini kapsayan her türlü eylemi yanımızda sabit biri olmasına gerek duymadan, birilerinden yardım alarak yapabiliyoruz. 

Bu sene planladığımız tatil için 25 Ocak 2019 tarihinde tatilbudur.com’dan inceleyerek ekonomik şartlarının bize uyduğuna karar verdiğimiz Side PEMAR Beach Resort Hotel’e Müşteri Temsilcisi Musa vasıtasıyla rezervasyon bildirip, ödeme işlemlerimizi tamamladık. Ülkemizin durumu ve ekonomik şartlar göz önüne alındığında bu sene maalesef bütçemiz yetmediğinden her yıl gittiğimiz, çok beğendiğimiz ve çok hoşumuza giden Mirada Del Mar Hotel’e gidemediğimizi önceki yazılarımda yazmıştım zaten. 





Gideceğimiz otel önce ‘iki bay alamayız’ dedi ancak bizim iki görme engelli olduğumuz söylendiğinde, kimseyi görmediğimiz için iki bay özelliği ortadan kalktı. Bu geri bildirim akabinde uçak biletleri, transferler vs. her şeyi ayarlayarak sözleşmeyi imzalayarak, ödemeleri yaptık.

Kış boyu “Bu sene yeni bir yere gidiyoruz, bakalım nasıl geçecek? Yeni insanlarla, yeni dostlarla tanışacağız İnşallah” diyerek günleri kovalarken, 2 Eylül 2019 Pazartesi akşam saat 21:00 sularında yani otele giriş tarihimiz olan 3 Eylül‘den bir akşam önce TATİLBUDUR.COM yetkilileri arayarak PEMAR Beach Resort Hotel’in iki görme engelliyi kabul edemeyeceğini, otel tarafından aranarak görme engelliler için uygun alt yapıya sahip olmadıkları yönünde bilgilendirildiklerini söylediler. Sanki ülkedeki bütün otellerin altyapısı görme engellilerin erişimine müsait de, bir tek orası uygun değilmiş gibi! Zaten hiçbir otel, buna en pahalısı da dâhil erişilebilir değil ki... Her şey ya gören insanlara, ya da -göstermelik de olsa- rampalarla fiziksel engellilerin tekerlekli sandalyelerine göre dizayn edilmiş durumda.

Biz yıllık izinlerimizi ekip arkadaşlarımızın tatil programlarıyla çakışmaması adına aylar öncesinden organize ederek, seyahate saatler kala valizimiz kapının eşiğinde uçuşumuzu bekler durumda iken son dakika bu bilgiyi alınca ne yapacağımızı şaşırmış halde kaldık.

Böyle bir mazeretin olması inanılmaz şekilde moralimizi ve tatil motivasyonumuzu bozdu. Tabiri caizse; tüm yıl canla başla çalışarak hayalini kurduğumuz tatile saatler kala, maça başlamadan golü yemiş olduk. Tüm bu sebeplerle böyle bir şeyi kabul edemeyeceğimizi söyleyerek görüşmeyi sonlandırdıktan sonra tekrar telefonla aranmadığımız için sorun aşıldı diye düşünerek uçağa bindik.

13:30’da Antalya’ya indiğimizde  tatilbudur.com  temsilcileri bizi transfer aracına yönlendirmek üzere havaalanında karşıladıklarında ve dediler ki; ‘“Biz sizi Side PEMAR Beach Resort’e götüremeyeceğiz çünkü orayla yaptığımız görüşme sonuç vermedi. Ne olursa olsun sizi istemediklerini söylediler.

Sizi Belek Aydın Bey Queens Palace Hotel’e götüreceğiz ve aradaki fiyat farkını tatilbudur.com olarak biz ödeyeceğiz” Biz de yol boyunca PEMAR’ın bu kabul edilemez davranışından dolayı kendileriyle ilgili bilgiler almaya çalıştık. 

Önceki yazılarımda da söylediğim gibi, ön yargılı olmamak adına forumlara bakmamıştım ama iş artık ön yargıdan çıktığından gerçekleri öğrenmek üzere her yeri aradık ve sorduk.

İnsani yaşam hakkımızı engelleyen bu bilgilendirmeyi ilk duyduğumuzda şuan sizlere ulaşmamı sağlayan sitemizin İmtiyaz Sahibi Ayşula Hanım’ı aradım. Kendisi hem bizi çok sevdiğinden, hem de bu konulara karşı aşırı hassas olduğundan üzülerek; ‘ben gerekli takibi yapacağım’ demişti. Ertesi sabah saat 10:00’da beni arayarak konuyu ilgili kurumlara ileterek, gerekli işlemlerin yapılacağını belirttiklerini söyledi. Meğerse Ayşula Hanım bizim haberimiz olmadan devreye girerek elinden gelen her şeyi yapmış.

Uçaktan iner inmez kime sorsam; “iyi ki PEMAR’a gitmemişsiniz. Her şerde bir hayır vardır. Orada hizmet çok kötü” gibi geri bildirimler aldık. Gerçekten doğruymuş çünkü mükemmel bir otele götürdüler bizi.

PEMAR’ın yaptığı terbiyesizlik mi diyeyim, amatörlük mü diyeyim, insanlık dışı muamele mi diyeyim? Hangi sıfatları kullanayım bilemiyorum ama bütün bunları onarmak için, bizim mağdur olmamamız için, her türlü imkânları devreye koyan hem kurumun yetkilerini hem de insani duygularını ön plana alarak, aradaki farkı da bir şekilde mahsup ederek bizim çok mükemmel bir tatil geçirmemize vesile olan tatilbudur.com Antalya Bölgesi Çağrı Merkezi Takım Lideri Fatih Bulut’a çok çok teşekkür ediyoruz. 

Bizden yardımlarını esirgemeyen, her zaman yanımızda olan, her türlü sorunumuzun çözümünde bize faydası dokunan Sevgili Seyahat Danışmanı, Satış Temsilcisi Musa Bawer’e de ayrıca çok teşekkür ediyoruz.

Bu yazıyı kaleme almadan önce PEMAR Beach Resort’e normal bir vatandaş gibi telefon ettim. Santralde ‘nasıl yardımcı olabilirim’ filan gibi çok lakayt bir tavırla konuşan birine, “Misafir ilişkileri müdürü ile konuşmak istiyorum” dedim.

“Bir dakika, burada yok. Bağlayacağım, bekleyin” dedi.

Ama yani normal bir müşteri temsilcisi bile daha saygılı, daha kibardır.

Ondan sonra telefona bağlanan, gardını almış dövüşçü gibi incelik, kibarlık ve zerafetten uzak bir kadın “Buyurun” dedi. 

“Hanımefendi ben bir şey öğrenmek istiyorum, merak ettim; siz otelinize görme engelli kabul etmiyor musunuz?” dedim.

“Hııı” yaptığında bir şeyler bildiğini anladım.

“Yoo kabul ediyoruz, refakatçi olursa neden etmeyelim?” dedi.

Ben de “Hanımefendi biz mutlaka yanımıza gören bir muhafız mı bulmak zorundayız yani iki tane görmeyen insan tatile gidemez mi sizce?” diye sordum.

“O zaman ücretli hizmet olarak buradan refakatçı veririz” dedi. 

Ben de “Hanımefendi sizin oradaki insan ilişkileriniz de ücretli mi?” dedim.

“Yani siz ücretsiz insanlara yardımcı da mı olmuyorsunuz?” diye sordum. 

Bu defa hemen “Benim yetkim yok” diyerek kıvırdı.

“Bana telefon numaranızı verin ben yetkiliyle konuşayım sizleri arattırayım” dedi. 

“Yok hanımefendi ben öğrenmek istediğime cevabınızı aldım. Size iyi çalışmalar, bol kazançlar diliyorum” dedim ve telefonu kapattım. 

Demek ki PEMAR algısı; görme engellilerin yalnız başına hayatlarını idame ettiremediği ve eğer ki yalnız bir program gerçekleştirmek isterlerse mutlaka yanlarında bir gören olması yönünde. 

Yani biz görme engelliler tek başımıza “bir hiçiz”!

Yaşadığım olayın yorumu size ait! 
Memleketimizdeki görme engellilerin hayatlarının ne denli zorlaştırıldığının daha iyi anlaşılması için bütün arkadaşlarınızla bu yazıyı paylaşmanızı özellikle siz Turizminsesi.com okuyucularından rica ediyorum.

Herkese engelsiz ve erişilebilir bir yaşam diliyorum.

Dedeman Grubu’nda 3. Kuşak işbaşında

Dedeman Holding ve Dedeman Madencilik Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Rıfat Dedeman getirilirken, Dedeman Turizm Yönetimi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini de Banu Dedeman üstlendi

Grubun temel direği Murat Dedeman’ın temmuz ayında âni vefatı üzerine Dedeman Holding ve Dedeman Madencilik Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Rıfat Dedeman getirilirken, Dedeman Turizm Yönetimi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini de Banu Dedeman üstlendi. Temeli 1918 yılında ailenin kurucu lideri Mehmet Kemal Dedeman tarafından Kayseri Kapalıçarşı'da atılmış olan Dedeman Grubu, Mehmet Kemal Bey’den sonra oğlu Murat Dedeman’ın yönetiminde büyüyerek gelişmişti. Grup şimdi üçüncü kuşak Dedeman kardeşlerin yönetiminde başarılı yükselişini sürdürüyor.




Dedeman Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı’na getirilen Rıfat Dedeman, bu görevinin yanı sıra Dedeman Madencilik Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı da yürütecek. Konuyla ilgili açıklama yapan Rıfat Dedeman, “Geçmişten bugüne getirdiğimiz Dedeman Grubu kültür ve değerlerini, geleneklerimize sadık kalarak, aynı inanç ve kararlılıkla yarınlara taşımaya devam edeceğiz. Bu anlayış doğrultusunda, yönetim kurullarımızı yeniden yapılandırdık. 2000’e yakın çalışanımız ve paydaşlarımızla birlikte, güçlü bir aile olarak hayallerimizi gerçekleştirecek cesaret, kararlılık ve gayret içerisinde faaliyetlerimizi sürdüreceğiz” dedi.

Rıfat Dedeman açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Dedeman Madencilik olarak ise, çağdaş işletmelerde çevreye saygılı Ar-Ge ve üretim felsefemizi koruyarak, nitelikli iş gücümüz ile birlikte ülke ekonomisine katkıda bulunmaya devam edeceğiz.” 

Dedeman Turizm Yatırımları A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlenen Banu Dedeman, “Dedeman Otelleri’nin bugün geldiği nokta hem aile olarak bizim hem de ülkemiz turizm sektörü için gurur kaynağıdır. Hedefimiz bundan böyle verimlilik içinde büyüme ve yaygın hizmet ağını genişletme olacaktır” şeklinde görüşlerini paylaştı.

18 Nisan 2019 Perşembe

Foça 'ya Gelmek İçin 5 sebep

Her yıl yüzlerce turistin akın ettiği, tarihsel ve coğrafi güzelliğini korumaya halen devam eden Foça, İzmir'in küçük ve şirin bir sahil kasabasıdır. Bu kasaba, meşhur sokakları, Arnavut kaldırımları, güzel coğrafi özellikleri ve tarihsel geçmişiyle birçok gezginin merak ettiği gezi noktaları arasında yer ediniyor. Sizler de Foça'nın meşhur atmosferini merak edenlerdenseniz işte size Foça’ya gelmek için 5 sebep


Köklü Tarihsel Geçmişi
Antik bir yerleşim alanı olan Foça, aslında 12 İon kentinden yalnızca biridir. 13. yüzyılda Türk Beyliği'nin yönetimine giren Foça, önceleri Pers, Büyük İskender, Bergama Krallığı, Seleukoslar ve Roma egemenliğine bağlıydı. Daha sonra Osmanlı topraklarına giren Foça, 1922'ye dek Yunan egemenliğinde kalmıştır. Son olarak Atatürk'ün Foça'ya girmesi ve 11 Eylül Foça'nın kurtuluşu şeklinde kutlanır. Bu tarihsel zenginliğe sahip olan Foça'ya uğradığınızda birçok konaklama yeri ile karşılaşacaksınız. Sevdiklerinizle birlikte unutamayacağınız anlar biriktirmek ve tatilin keyfine varmak istiyorsanız Otel 1887'de konaklayabilirsiniz. Lokasyonu ile dikkat çeken www.focaotel1887.com u tercih ederek tabiat parklarına ve tarihsel mekanlara da kolay ulaşım sağlayabilirsiniz.
En Güzel Gün Batımı Manzarası
Her yerden gün batımının izlenebildiği Foça'da tüm yollar denize çıkar. Bu sahil kasabasında tüm noktalardan gün batımı izlenebilir. Yel değirmenleri, Beşkapılar Kalesi, koylar, adalar veya sahil her biri gün batımını izlemek için mükemmel yerlerdir.
Meşhur Taş Evleri ve Arnavut Kaldırımları
Gerek sahilde gerek arka sokaklarda eski mübadele zamanlarından kalan Rum evleri, taş evler bulunur. Birçok eve restorasyon yapılmakla birlikte eski havasını, geçmişini koruyan renkli kapılı taş evler görenleri kendine hayran bırakır. Arnavut kaldırımları ve kendine has doğası olan Foça'da sizler de iyi bir konaklama deneyimi yaşamak istiyorsanız, 1887 Foça Otel'i seçebilirsiniz. 1887 Foça Otel geniş konaklama seçenekleri ve sağladığı hizmetler açısından Foça'daki en iyi konaklama deneyimini sunuyor.
Ege Yemek Kültürü
Ege ve Egeliler söz konusu olduğunda ot yemekleri oldukça sevilirken ot çeşitleri de fazladır. Otun her çeşidinden de yemek yapmayı seven bu yöre, yumurtalısından kuzu etlisine, salatasına kadar türlü türlü lezzetlere ev sahipliği yapar. Balık, ebegümeci, kuzu etli şevketi dolması, yoğurtlu balık ve mezeleri oldukça meşhurdur. Aynı zamanda Foça'ya gelindiğinde balık ve mezeler mutlaka tadılması gereken lezzetler arasında bulunur.
Çevre Koruma ve Sit Alanı Bölgesi Olması
Foça gerek özel çevre koruma bölgesi ve sit alanı olması sebepleriyle devlet tarafından koruma altına alınan bir yerleşim yeridir. Tarihsel zenginliklerin sıkça görüldüğü bu şirin kasabada sizi hayrete düşürecek mimarı yapıları görebilir, aynı zamanda bölgede yaşayan nesli tükenme altında olan Ege fok balıklarını görme fırsatı yakalayabilirsiniz

https://www.turizminsesi.com/haber/focanin-meshur-atmosferini-merak-edenlerdenseniz-iste-size-focaya-gelmek-icin-5--24958.htm

16 Nisan 2019 Salı

Alaçatı Sultan Konak Yaza Hazır

Alaçatı Sultan Konak, stresten uzaklaşıp huzuru yakalamak isteyen misafirlerini bekliyor. Şehir yaşantısının keşmekeşinden uzaklaşıp dinginliğin ve huzurun rüzgârına kapılmak için  Alaçatı Sultan Konak’ta yerinizi hemen ayırtın


Konforunuz için gerekli tüm ihtiyaçların düşünüldüğü Alaçatı Sultan Konak, lavanta kokan sokakları, doğal mimari yapısı ve Arnavut kaldırımlı yollarıyla sizi masalsı bir tatile çağırıyor. Alaçatı denildiğinde ilk akla gelen otellerden biri olan Alaçatı Sultan Konak, misafirlerine Safir, Akik, Lal, Kehribar, Yeşim, Yakut, Ametist gibi her biri birbirinden iyi gelen taşların ruhundan ilham alınarak tasarlanmış 10 oda sunuyor. 






Özenle dekore edilmiş odalar, standart ölçülerden büyük yatakları ile dikkat çekiyor. Ametist odada bulunan 2x2 metre ölçülerindeki King yatak ise konforu ikiye katlıyor. 



15 metrekarelik ekonomik ve standart odası, 20 metrekarelik Deluxe odaları, 15 metrekarelik bahçe odası ve 20 metrekarelik Superior Deluxe ve Junior süit odaları ile misafirlerini ağırlayan Sultan Konak, Ametist ve Akik odalarında konuklarına jakuzi keyfi de sunuyor.  Çiçeklerle bezenmiş bahçesi, özel dekorasyonu ve tamamen organik kahvaltılarıyla sizi huzura davet eden Alaçatı Sultan Konak dinlenmek, tazelenmek ve doğayla iç içe bir tatil geçirmek için ideal.



1 Nisan 2019 Pazartesi

Katar Ulusal Müzesi, Orta Doğu’nun Kültür Mirasına Ayna Tutuyor

Katar Ulusal Müzesi’nin resmi açılışı Katar Emiri Tamim bin Hamad bin Khalifa Al Thani himayesinde, dünyanın beş kıtasından konukların katıldığı bir davet ile yapıldı. Ziyaretçilerini Katar’ın ve Arap Yarımadası’nın geçmişinde binlerce yıllık bir yolculuğa çıkaracak olan müzenin mimari tasarımı dünyaca ünlü mimar Jean Nouvel imzası taşıyor. 

Katar Emiri Tamim bin Hamad bin Khalifa Al Thani himayesindeki Katar Ulusal Müzesi 28 Mart’ta açıldı. Katar’dan ve dünyadan seçkin sanatçıları, mimarları, düşünürleri ve kültürel liderleri bir araya g. etiren resmi açılış törenine Türkiye’den Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay da katıldı. Katar Ulusal Müzesi’nin 1.500 metre uzunluğundaki kıvrımlı bir yol üzerine yerleştirilen galerileri, ziyaretçileri Katar’ın tarihinde bir dönemi canlandıran farklı mimari tasarımlar, müzik, şiirler ve sözlü tarih anlatımının yanı sıra; o dönemi çağrıştıran kokular, arkeolojik objeler, özel üretilmiş sanat eserleri ve film gösterileri gibi sürprizlerle buluşturuyor. 11 galeride yer alan kalıcı sergiler ziyaretçileri Katar yarımadasının milyonlarca yıl önceki jeolojik tarihinden başlayarak, adım adım ülkenin bugününe getiriyor. Katar Ulusal Müzesi ülkenin geçmişi ve kültürüne ek olarak, Katar halkının da sesi  oluyor. Müze, yaratıcılık ve toplumsal katılım için bir merkez olmanın yanı sıra, Katarlılara eğitim alanında farklı fırsatlar sunarak ülkenin kültür vizyonuna katkıda bulunmayı hedefliyor. 

52 bin metrekarelik geniş bir alan üzerine kurulu Katar Ulusal Müzesi’nin merkezinde modern Katar’ın kurucusu Abdullah bin Jassim Al Thani’nin (1880-1857) restore edilen sarayı yer alıyor. Bu bina geçmişte aileye ev sahipliği yaparken, aynı zamanda yönetim merkezi olarak da kullanılıyordu. Daha sonra Katar Ulusal Müzesi’ni barındıran bina, günümüzdeki galeri deneyiminin odak noktasını oluşturuyor. Ziyaretçileri için farklı bir deneyim sunacak olan müzenin binası mimar Jean Nouvel tarafından tasarlandı. Dünyaca ünlü mimar Nouvel ilhamını çöl gülünden aldı. Çöl gülü, Körfez bölgesinde bulunan sığ tuz havzalarındaki minerallerin kurak topraklarda kristalleşmesiyle ortaya çıkan, çiçek formunda bir kristal.  Nouvel bu oluşumları tabiatın kendi başına inşa ettiği ilk mimari şekil olarak nitelendiriyor. 

Çöl gülü, müzenin karmaşık yapısını oluşturan, birbirine geçmiş farklı ölçeklerdeki diskler ve eğimlere model oldu. Disklerin bir kısmı dikey taşıyıcılara dayanırken, diğerleri de başka diskler tarafından taşınıyor ve tarihi sarayı bir kolye gibi çevreliyor. Yapının merkezindeki meydan, galerilerin tam ortasında yer alıyor ve dış mekanda gerçekleştirilecek kültürel etkinlikler için planlandı. Yapının dış yüzeyini oluşturan kum renkli beton çöl atmosferi ile doğal bir uyum içinde. Zeminle bütünleşen yapı adeta bulunduğu yerde yetişmiş gibi doğal bir etki yaratıyor. Yapının içinde birbirine geçmiş diskler devam ederken, bir dizi düzensiz hacim oluşuyor.  Açılı olarak yerleştirilen disklerle elde edilen doğal gölgeler, Katar Ulusal Müzesi’nin LEED Gold sertifikası ve Küresel Sürdürülebilirlik Değerlendirme Sistemi’nden dört yıldızlı bir sürdürülebilirlik notu almasını sağlayan unsurlar arasında. 


10 Mart 2019 Pazar

Kaçak "TURA” Çanak Tutan Herkes Suçludur


TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya,  “KAÇAK TUR” Önemli bir meseledir çok ciddi yaptırımlar geliyor . TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, kaçak turla mücadele içindeyiz yasa tamamlanıyor affetmeyeceğiz

KAÇAK TURA BİNEREK SUÇA ORTAK OLMAYIN

Tur ve Gezi benzeri  organizasyonlar Ayşe Teyze ve  Fatma bacı  işi değildir. 1618 sayılı kanunla Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan Belgeli ve TÜRSAB üyesi sayahat acentaları tarafından yapılır. Otobüsünüzün ön camında bulunan TÜRSAB Plakasına bakın numarası ile 0 212 356 59 76 Nolu Alo TÜRSAB Hattından sorgulayınız.

KAÇAK "TURA” ÇANAK TUTAN HERKES SUÇLUDUR
Kaçak Tur yapmaya çalışan, O Tura konaklama sağlayan, Otobüs temin eden ve  Turun araştırmasını yapmadan binen kazanç sağlayan herkes suçludur.TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, kaçak tur düzenleyenlere yönelik cezaların ağırlaştırılarak  caydırıcı hale getirilip vatandaşın canına malına zeval gelmemesi için çalıştığını söyledi. 



İÇİMİZ YANIYOR İÇİM YANIYOR
Bana bir telefon geliyor yine “KAÇAK TUR” faciası dendi mi içim eriyor. Ben de dayanamıyorum ben de babayım ben de aile reisiyim evlat ne demek can ne demek iyi bilirim dedi. Yasa ile hareket ediyorum elimde sihirli bir değnek yok ki hemen çözüm bulayım yasa çıktığında “KAÇAK” da kalmayacak can kaybı da olmayacak dedi.


OTELLERLE İŞBİRLİĞİNE GİDİYORUZ
TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, Otellerle, rehberlerle, taşımacılarla hepsiyle işbirlikleri kurup çalışmalar yapıyoruz. TÜROB ve TÜROFED'le çalışmaya başladık. Otel Dernekleriyle bir protokol hazırlıyoruz İnşallah bütün otelcileri de bu konuda bilgilendireceğiz. Kaçak TURA farkında  olmadan hizmet eden de vardır ama dikkat edilmesi gerekiyor" diye konuştu.

14 Şubat 2019 Perşembe

Atlasglobal Havayolları, Somon Air ile codeshare anlaşması imzaladı

Uçuş ağını genişletme çalışmalarını sürdüren Atlasglobal Havayolları, Tacikistan’ın havayolları Somon Air ile ortak uçuş anlaşması imzaladı. Anlaşma ile Atlasglobal, haftada 3 frekans olarak yapılan İstanbul-Duşanbe-İstanbul seferleri için kendi kodunu kullanarak bilet satışı yapabilecek…

Global bir havayolu şirketi olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Atlasglobal, yaptığı ortak uçuş anlaşmalarına bir yenisini daha ekledi. Air France, KLM, Air Serbia, Scat havayolu şirketleri ile ortak uçuşlarını sürdüren Atlasglobal, şimdi de Tacikistan havayolu şirketi Somon Air ile güçlerini birleştirdi.Yolcularına alternatifli uçuş imkanları sunmayı öncelikli hedefleri arasında tutan Atlasglobal Havayolları, Somon Air ile kod paylaşımı (codeshare) anlaşması imzalayarak uçuş ağına yeni bir nokta ekledi.

08 Şubat 2019 tarihi itibarıyla geçerli olan anlaşmaya göre, Atlasglobal Havayolları, Somon Air tarafından haftada 3 frekans olarak icra edilen İstanbul-Duşanbe-İstanbul seferlerine kendi kodlarını koyarak satış yapabilme imkanı bulacak.İki büyük havayolu şirketi arasında yapılan anlaşma sayesinde Atlasglobal Havayolları ve Somon Air hem mevcut iş birliklerini güçlendirmiş olacak hem de her iki havayolunun da birbirinin uçuş ağına erişim imkanı ile yolculara yeni seyahat imkanları sunulmuş olacak.    

İŞ BİRLİĞİNE YENİ HATLAR DA EKLENECEK
Codeshare anlaşmasının ardından bir açıklama yapan Somon Air Genel Müdür Yardımcısı (CEO first DEPUTY) Suhrob Juraev, “Bu anlaşma ile Somon Air, Atlasglobal’in Tacikistan’daki güvenilir partner havayolu olma konumunu güçlendirecek. Yakın zamanda İstanbul ve Duşanbe ötesindeki noktaları da anlaşma kapsamına ekleyerek Atlasglobal ile iş birliğimizi genişleteceğiz” dedi. Anlaşmayla ilgili görüşlerini paylaşan Atlasglobal Havayolları Genel Müdür Yardımcısı Nevzat Arşan ise şunları söyledi: Tacikistan’ın en güvenilir havayolu Somon Air ile imzaladığımız codeshare anlaşması nedeniyle memnuniyetimizi ifade etmek isterim. Codeshare anlaşması sayesinde yolcularımıza İstanbul ve Duşanbe üzerinden aktarmalı seferler ile daha fazla uçuş alternatifi sağlamış olacağız. 

9 Şubat 2019 Cumartesi

TÜRSAB Üyesi Seyahat Acentaları Bursa’da Buluştu

TÜRSAB İstanbul Şişli Bölge Temsil Kurulu ve Güney Marmara Bölge Temsil Kurulu’nun ortak organizasyonuyla seyahat acentaları Bursa’da bir araya geldi. İstanbul Şişli Bölge Temsil Kurulu’na bağlı faaliyet gösteren seyahat acentaları, Bursa’da 3 günlük iş geliştirme ve inceleme gezisine çıktı. 8 Şubat tarihinde başlayan gezide İstanbul acentalarına; Bursa’da bulunan Panorama 1453 Fetih Müzesi, Yeşil Türbe, Yeşil Camii, Irgandı Çarşılı Köprü, Gurabahane-i Laklakan (Garip Leylekler Hastanesi) Tophane, Osman Gazi, Orhan Gazi Türbeleri, Ulu Camii, Koza Han ve Kapalı Çarşı gibi tarihi ve turistik yerler gezdirildi. İstanbul’dan Bursa’ya giden seyahat acentaları, Merinos AKKM Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen akşam yemeğinde Bursa’da faaliyet gösteren seyahat acentaları ile bir araya geldi. TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, TÜRSAB Başkan Yardımcısı Selçuk Boynueğri, TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyeleri Hacı İbrahim Canatan, İbrahim Halil Kalay, TÜRSAB Genel Sekreteri Melike Ertekin, Bilgi Teknolojileri ve Medya İletişimi Grup Başkanı Mesut Kanat ile 150 seyahat acentası temsilcisinin katıldığı geceye, Bursa Büyük Şehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve Bursa Milletvekili Mustafa Esgin de katılarak birer konuşma yaptı.

TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya yemekte yaptığı konuşmada, Bursa’nın Türkiye turizmi açısından önemine değindi. “Ülkemize 2018 yılında 40 milyon turist gelmesinde en önemli rol seyahat acentalarınındır, hepinizi tek tek tebrik ediyorum” sözleriyle konuşmasına başladı. “Öyle bir yerdeyiz, öyle bir şehirdeyiz ki hayalleri gerçeğe, düşünceleri vizyona çevirmiş, bir beyliği önce devlete sonra da imparatorluğa çevirmiş bir şehir. Osmanlı’yı Anadolu ölçeğinden dünya ölçeğine Bursa taşıdı. Bursa, gelen herkesi bir yolculuğa çıkarıyor. Tarihe, kültüre ve estetiğe… Buraya geldiğiniz anda zaten turist oluyorsunuz. Tarihsel zenginliğini insan kaynaklarının çeşitliliğiyle bereketlendiren, tarihte nerede iddiası varsa oradaki insanları bugün içine alan ve içinde yaşatan, geleceğe emin adımlarla yürüyen bir şehirdir Bursa. İşte bu vasfıyla Türkiye’nin turizmde neler yapabileceğini gösteren öncü bir şehirdir. Turizmle endüstrinin beraber büyüyebileceğini gösteren modern bir örnektir” dedi. Bağlıkaya daha sonra TÜRSAB üyesi acentaların yakından takip ettiği 1618 sayılı yasa çalışması taslağı ile ilgili bilgi verdi. 49 maddeden oluşması beklenen yasanın değişmesiyle birlikte seyahat acentası belge fiyatlarının değerleneceğine ve belgesiz faaliyet ile ilgili cezaların ise caydırıcı hale getirileceğini vurguladı.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, seyahat acentalarının buluşmasında yaptığı konuşmasında; “Tarihi ve doğasıyla Bursa’nın ciddi anlamda bir turizm potansiyeli var. Bursa gastronomisi Hatay ve Gaziantep kadar iddialı. Önümüzdeki günlerde bu konuda yaptığımız açılımı göreceksiniz. TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya’dan, Bursa için turizm açısından pozitif ayrımcılık istiyorum” dedi.

Bursa Milletvekili Mustafa Esgin; “15 milyonluk İstanbul pazarının bize yaklaştığının farkındayız. Son yıllarda Bursa’da otel ve turizm yatırımları oldu. Önümüzdeki dönemde sağlık turizmi yatırımları Bursa’ya gelecek. 1500 yıllık tarihi termal bir kentiz. En yeni kaplıcamız 460 yıllık bir maziye sahip. Sağlık turizmi için konsept yatırımlara ihtiyaç var ve bunlar yakın zamanda başlayacak. Sabiha Gökçen Havalimanı’na sadece 45 dakika mesafede olan Bursa, genetik kodlarında cihan imparatorluğu kurmuş bir şehir. Güzel hatıralarla Bursa’dan ayrılacağınızı düşünüyorum. Bu gezinin Bursa’ya ekonomik bir dönüşü olacağını biliyorum” sözleriyle seyahat acentalarının Bursa buluşmasının önemine dikkat çekti.

TÜRSAB Güney Marmara Bölge Temsil Kurulu Başkanı Murat Saraçoğlu; “Bursa’yı yeni bir vizyon ile turistik olarak pazarlamaya başladık. Bursa’ya iç ve dış pazardan ne kadar çok turist getirebiliriz, bunun için çalışıyoruz. Bursa’nın değerlerini ön plana çıkarıp şehrimizi marka şehir haline getirmek en büyük amacımız” sözleriyle kültür turizminde Gölyazı, Trilye ve İznik’i içine alan yeni rotalar oluşturduklarını belirtti.

TÜRSAB İstanbul Şişli Bölge Temsil Kurulu Başkanı Aylin Güneş ise yaptığı konuşmada; “Bölgemizde faaliyet gösteren 700 acenta var. İnceleme gezilerimize Bursa’dan başladık. İş hacmimizi geliştirmek ve yeni iş imkanlarının oluşturulması için bir araya geldik” dedi.

Gecenin devamında TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, seyahat acentalarının sektörel konular hakkındaki sorularını yanıtladı. TÜRSAB Bursa Buluşması gezisinin ikinci gününde seyahat acentaları Trilye, Kumyaka, Orhangazi ve İznik’i ziyaret edecek.

4 Şubat 2019 Pazartesi

W İstanbul Doha Tatili Hediye Ediyor

W Istanbul, W Doha ile yaptığı işbirliğiyle otelde 4 gece konaklayanlara W Doha’da 2 gün konaklama hediye ediyor. Tarihin şıklıkla buluştuğu W Istanbul, misafirlerini kapıdan içeriye girdikleri andan itibaren özel hissettirmeye devam ediyor


Restoranlar, kafeler, tasarım ve sanat galerileriyle dolup taşan tarihi Akaretler Sıraevler'in merkezinde yer alan W Istanbul, misafirlerini her seyahat severin mutlaka görmesi gereken Katar’ın başkenti Doha’da ağırlıyor. İstanbul’un tarihi dokusunun hissedildiği en önemli semtlerinden Akaretler’de, şehrin merkezinde tarihi ve modern kent yaşamını kusursuz bir şekilde harmanlayan W Istanbul, 15 Aralık 2019 tarihine kadar 4 gece konaklayan misafirlerine W Doha ile yaptığı işbirliği ile W Doha’da 2 gün konaklama hediye ediyor. 

Estetik, kalite ve seçkin hizmet anlayışını bir araya getiren W Istanbul’da şehrin tüm güzelliklerini yaşadıktan sonra 2 gün güneşin şehri Doha’da konaklama imkanı sunan kampanya seyahat severleri unutamayacakları anlar yaşatacak. 15 Aralık 2019 tarihine kadar devam edecek olan kampanyada 4 gün W Doha’da kalan misafirlere de 2 gün W Istanbul’da konaklama hediye edilecek. Kampanyadan yararlanabilmek için rezervasyonun otelden ve birbirini takip eden günler için yapılması ve rezervasyon yapılırken Doha kampanyasının belirtilmesi gerekiyor.

12 ayrı oda tipi, 5 tip oda, 2 adet çoklu süit tipi ve 5 adet unique süit olmak üzere toplam 140 odası ile konforlu bir konaklama alternatifleri bulunan W Istanbul’un misafirleri Beşiktaş'ın otantik ve yerel dokusunun içerisinde İstanbul’un ta kendisini yaşarken, Nişantası'nın üst sınıf alışveriş olanaklarını keşfedebilirler. Hem tarihin hem de modern lüksün ruhunu taşıyan W Istanbul’da bahçeli, teraslı veya kabanalı odalarda konaklayıp, ruh halinize göre ayarlanabilen aydınlatmalar, W’ya özel yataklar ve daha birçok şık ve lüks detayın içinde kaybolabilirsiniz. 

2 Şubat 2019 Cumartesi

TGF’nin "Danışma kurulunda TUROYD’a bir koltuk verilecek"

TC Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Turizm Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD) tarafından İstanbul’da düzenlenen gala yemeğine katıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Turizmi Geliştirme Fonu- TGF’nin yönetim kurulundaki 11 kişiden 8’inin sektör temsilcileri olacağını, danışma kurulunda turizm otel yöneticilerine de koltuk vereceğiz.' dedi



Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un katılımıyla gerçekleşen, Turizm Otel Yöneticileri Derneği-TUROYD’un 2. Yıl gala yemeği Hilton Garden Inn Beylikdüzü Hotel’de düzenlendi. Galada konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, turizm otel yöneticilerinin yatırımcıyı doğru yönlendirerek, turizmin rotasını çizeceğini belirterek, "Gemi kaptanı sizlersiniz. O yüzden sizlerin çok iyi yetiştirilerek bu konuma gelmeniz hayati önem taşıyor. Hem Türkiye turizmi açısından önem taşıyor hem de otel dışı yatırımların dizaynı anlamında büyük önem taşıyor." dedi. 


“Gelir odaklı turizme geçmemiz gerekiyor.”
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, "Artık maliyet odaklı değil, gelir odaklı turizme geçmemiz, arza göre değil, talebe göre bir turizm konsepti geliştirmemiz gerekiyor." Dedi.

"Danışma kurulunda TUROYD’a bir koltuk vereceğiz"
Bakan “Türkiye'nin sıkıntı çektiği kişi başı turizm gelirin artması da ancak sizin gibi turizme gönlünü vermiş yöneticilerin sektörde kalması ve gençlerin çok iyi yetiştirilmesi ile mümkün. Bu açıdan sizlere çok büyük görev düşüyor." ifadelerini kullandı. Turizmi Geliştirme Fonu- TGF’nin yönetim kurulundaki 11 kişiden 8’inin sektör temsilcileri olacağını, danışma kurulunda turizm otel yöneticilerine de koltuk vereceğiz.' dedi. 

“Yurt Dışındaki Türk Otel Yöneticileri Türkiye Ekonomisine Katkı Sağlıyor” 
Yurtdışında görev alan otel yöneticilerinin ülke ekonomisine faydalı olmak için tedariklerini Türkiye'den yaptıklarını hatırlatan Ali Can Aksu Azerbaycan'da devlete ait 16 oteli hayata geçiren Halil Duru'yu örnek vererek "Halil Duru Türkiye'den otellerin için 165 milyon dolarlık tedarik sağlayarak Türkiye ekonomisine önemli katkılarda bulundu. Şimdi ise Yunan Adaları'nda kurduğu otel ile aynı şekilde Türkiye'den tedarik planını yapıyor" dedi. 

Otelcilik Meslek Yasası Şart!
Türk turizminde bir Otelcilik Meslek Yasası olması gerektiğini ve nitelik tanımlarının belirlenerek taşların yerine oturması gerektiğini söyleyen Ali Can Aksu, "Turizm okullarında eğitim verenler ile  eğitim alan öğrencilerin turizme güvenmeleri ve geleceklerini planlamaları için Meslek Yasası'nın oluşturulması gerektiğini söyleyen Ali Can Aksu "Türk turizmine kalite getirmek için nitelikli personel ve eğitimin önemli olduğu söylüyoruz. Sektöre güven kazandırmalıyız. Kuaföründe meslek yasasının olduğu ülkemizde turizminde bir Meslek yayası olmasını arzu ediyoruz" dedi. 
600 kişinin katılımı ile gerçekleşen gala gecesine Azerbaycan Turizm Bakanlığı eski Tanıtma Müdürü Sn. Mahir Gahramanov, İstanbul İl Turizm Müdür Yrd.  Sn. Yusuf Batur, BOYD Bşk. Serdar Karcılıoğlu, Turizm Medya Grubu Genel Müdürü Sn. Volkan Ataman , Sanatçı Cem Özer ve Turizm Akademisyenleri katıldı.  


Bakan Mehmet Nuri Ersoy’a TUROYD Başkanı Sn. Ali Can Aksu, Başkan Yrd. Murat Yumak ve Murat Toktaş, Genel Sekreter ve Basın Komisyon Bşk. Burçak Atak, Ankara Byk Başkan Yrd. Çiçek Mayda, Marmara Byk Bşk. Ertuğrul Uzak, Mert Okan ve Halil Duru eşlik ettiler. 

28 Ocak 2019 Pazartesi

Datça “Badem Çiçekleri” ile bahara merhaba diyor!

Datça Badem Çiçeği Festivali, kış aylarında ziyaretçilerini Datça'ya bekliyor. Yalnızca yaz ayları değil, baharı da kışı da bir başka olan cennetten bir ilçe Datça, Badem Çiçeği Festivaline ev sahipliği yapıyor  


Her yıl badem ağaçlarının çiçek açtığı dönemlerde güzelliğine güzellik katan Datça yine dolu dolu bir festival programıyla ziyaretçilerini karşılamaya hazırlanıyor. Türkiye'deki badem üretiminin yaklaşık %10'unun karşılandığı Datça Yarımadası'nda geçtiğimiz yıl ilk kez düzenlenen Datça Badem Çiçeği Festivali,  kış aylarında Datça'yı ziyaret etmek için harika bir sebep olacak.Türkiye’nin önde gelen badem bölgesi Datça, beyazın ve pembenin tüm tonlarına ev sahipliği yapacak görsel bir şölene daha hazırlanıyor




Geçen yıl ilk kez düzenlenen ve binlerce katılımcıyla Türkiye’nin dört bir yanından gelen ziyaretçilerin ağırlandığı festival, bu yıl 8-9-10 Şubat 2019’da Datça Yarımadası’nın doğasını, yerel kültürünü ve tarihini ziyaretçilerle paylaşmaya hazırlanıyor. Datça bademinin özelliği niceliğinde değil, niteliğindedir. Türkiye’de badem üretiminin %10’unu karşılayan Datça’da, tespit edilebilmiş 85 çeşit badem türü bulunur. Datça’da bademler susuz tarımla yetiştirilir. Tüm dünyada badem fiyatları bademin iriliğine ve lezzetine göre belirlenir. Tamamen sulu tarım ile üretilen en iri Amerikan bademinden bile yaklaşık %30- 40 oranında daha iri, ağır ve daha lezzetlidir.


Badem ağaçları, Ocak – Şubat aylarında bembeyaz çiçeklerini açarak baharın gelişini müjdeler. Badem çiçekleriyle papatyaların buluştuğu zamanlar Datça’nın en harika zamanlarıdır. Badem Çiçeği Festivali, Datça’nın bu harika zamanına tanıklık etmek, şehirden biraz uzaklaşıp nefes almak, doğaya dönüp Ege ile Akdeniz’i kucaklayan Datça’nın en özel tatlarını deneyimlemek, farklı atölyelerde hoş vakit geçirirken, yeni şeyler öğrenmek için müthiş fırsat. 


Datça merkezinde ve Palamutbükü panayır alanlarındaki el emeği ürünler ve hediyelik eşya stantları, badem ürünleri ve yöresel yemek satışları, çocuk ve yetişkinlere yönelik renkli ve yaratıcı workshoplar, Datça’ya özgü dans gösterileri ve sahne performanslarıyla üç gün sürecek olan festival ziyaretçilere çok çeşitli etkinlikler sunuyor. Ayrıca, ziyaretçilerin tercihlerine göre katılabilecekleri turlar ve doğa yürüyüşleri ile yarımadanın dört bir yanını keşfetme, tarihini ve kültürünü deneyimleme imkânı sunuluyor. 


Festivalin öne çıkan etkinliklerinden bir diğeri ise badem çiçeği temalı “Fotoğraf Yarışması” olacak! Festival haftasında çekilecek badem çiçeği fotoğraflarının katılım sağlayabileceği yarışma, festival heyecanını ve coşkusunu daha da artırıyor.

25 Ocak 2019 Cuma

Bakan Ersoy, Malta Hükümetinden kapıda vize istedi


“Türkiye-Malta İş Konseyi Toplantısı” İstanbul Conrad Otel’de gerçekleştirildi. T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Malta Cumhurbaşkanı Marie Louise Coleiro Preca'ya  Yunanistan'a kapıda vize ile giriyoruz sizden de vatandaşlarımız için bu hizmeti istiyoruz dedi

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Malta İş Konseyi tarafından, Malta Ticaret Odası’nın iş birliği ile “Türkiye-Malta İş Konseyi Toplantısı” İstanbul Conrad Otel’de gerçekleştirildi.
“Türkiye-Malta İş Konseyi Toplantısı“, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK)/Türkiye-Malta İş Konseyi ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya, Malta Cumhurbaşkanı Marie Louise Coleiro Preca, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Maltalı mevkidaşı Konrad Mizzi,TTYD Başkanı Oya Narin, Geçmiş dönem Dünya Skal Başkanı Hülya Aslantaş, Skal İstanbul Genel Sekreteri Ayşe Önen, PLAN TOURS CEO’su Hüseyin Kurtoğulları, ve çok sayıda turizmci katıldı.

Türkiye’nin ve Malta’nın önde gelen Heyetleri ve yatırımcılarının bir araya geldiği toplantıda Malta Cumhurbaşkanı Marie Louise Coleiro Preca ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy konuşma yaptı.


T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy; Türkiye-Malta İş Konseyi toplantısında, Turizm, ekonomik boyutu yadsınamayacak ve ticaretten bağımsız düşünülemeyecek bir sektör. Bu sebeple turizm yatırım ve ticaret konularına değinilen bir etkinlik kapsamında yer almasının son derece faydalı olduğunu da özellikle belirtmek istiyorum. Malta’nın önde gelen seyahat firmalarının ülkemiz firmalarıyla birebir görüşme imkanının olması, turizm alanındaki iş birliği imkanının doğrudan ele alınabilmesi açısından son derece önemli bir fırsat yaratmış bulunuyor.


Ziyaret kapsamında gerçekleştirilecek temasların özellikle turizm alanındaki ilişkilerimizi geliştirme konusundaki kararlarımızın pekiştirilmesinde ileri ki dönemler için bize yol gösterici olmasını da özellikle diliyorum. Umuyorum ki iki ülke turizmi açısından son derece faydalı olacağı açık olan bu etkinliğin iki ülke turizmi üzerindeki olumlu yansımalarını önümüzdeki dönemde memnuniyetle hep beraber takip edeceğiz” dedi.


Sözlerine devam eden Ersoy, “Malta Avrupa’nın yüz ölçümü olarak küçük, turizm ve büyüme kapasitesi olarak ise, önemli ve gelişmiş bir ülkesi. Yer aldığı konum itibariyle Avrupa’nın önde gelen turizm destinasyonlarından biri olma yolunda ilerleyen Malta, bir Akdeniz ülkesi olması sebebiyle de ülkemizle turizm alanında çok büyük benzerlikler gösteriyor. 


Ülkemizin Maltalı ziyaretçilerin başlıca turizm tercihlerinden biri olabileceğini düşünüyorum.  Maltalı turistlerin yurtdışı seyahat seçimlerine baktığımızda çok büyük bir kısmının Avrupa ülkelerine seyahat etmeyi tercih ettiğini ve bu ülkelerin arasında İtalya, İspanya, Fransa gibi Akdeniz ülkelerinin ön sıralarda yer aldığını görüyoruz. Bu doğrultuda ülkemizin Akdeniz’in seçkin turizm destinasyonlarından biri olması ve sahip olduğu zengin ve çeşitli turizm zenginliği dikkate alındığında Maltalı ziyaretçilerin başlıca turizm tercihlerinden biri olabileceğini düşünüyorum” dedi.


Malta destinasyonunun daha popüler hale gelmesi için bir önerisi olduğunu belirten Ersoy, “Tabi bu durumdaki bizim vatandaşlarımız arasında da Malta’da tatil seçeneği son derece popüler hale geldi. Açıkçası bunu daha popüler hale getirmek için bir önerim var. Vize alternatifli çözüm önerisi gerçekleştirilebilirse, biz Yunan adalarında bunu yaşıyoruz. Yunan adalarında olduğu gibi Malta’da kapıda vize uygulaması Schengen ile görüşüp, eğer Türk misafirlere uygulayabilirlerse, Yunanistan adalarında yaşadığımız gibi bunun olumlu etkilerini rakamlarda ki artışlarla görme şansımız olur. Sonuçta Yunan adaları bir adaysa Malta da bir ada, hatta daha büyük bir ada. Schengen ile görüşülüp, aynı statüye getirilebilirse, Türkiye’den Malta adasına olan Türk turist trafiğinde de çok ciddi bir artış yakalanır. 


Bu karşılıklı daha fazla yolcu ve daha fazla uçuş seferi demektir. Karşılıklı İstanbul - Malta arasındaki slot sayıları arttığı zaman Türk Hava Yolları global bir havayolu olması sebebiyle via İstanbul-Malta aktarmalı yurtdışından gelen yolcu sayılarında da bir artış getirecektir. Her açıdan Malta turizm açısından sadece Türk turist trafiği değil, uluslararası turist trafiğinde de bir artış getireceği için çok çok önemlidir. Tabi sefer sayıları karşılıklı arttığı zaman diğer özel Türk havayolları da Malta’ya uçuş yapmaya başlayacaktır. Bu da bilet fiyatlarının ucuzlamasını ve alternatiflerin çoğalmasını sağlayacak. Bu da trafiği arttıracak ekstra bir etken olacaktır diye düşünüyorum. 2017 yılında rakamlara baktığımız zaman Malta’dan 5232 ziyaretçi gelmiş, 2018 yılında ise çok ciddi bir artış yüzdesel olarak kişi sayısında olmasa da artış oranları çok yüksek. Bu yıl yaklaşık %51 civarında bir artış gözlemliyoruz. Bu da demektir ki yıl sonunda 8000-8200 civarında bir Maltalı turist ülkemizi ziyaret etmiş olacak” dedi.


Sözlerini tamamlarken Mehmet Nuri Ersoy, “Son olarak özellikle belirtmek istiyorum Akdeniz Bölgesi turizm faaliyetlerinde ki gelişimin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla turizm paydaşlarını desteklemek, Akdeniz’de ki çevreyi kültürel ve tarihi açıdan korunmasını teşvik etmek ve turizmi Akdeniz’de bir barış ve refah unsuru olarak öne çıkarmak gibi son derece faydalı ve önemli bir misyon üstlenmiş bulunan Akdeniz Turizm Vakfı ile  kamu - özel ortaklığı iş birliği içerisinde çalışmaktan mutluluk duyacağımızı özellikle dile getirmek istiyorum. İlişkilerimizi geliştirmenin hem turizm açısından hem ticaret açısından çok faydalı olacağını düşünüyorum. Bu toplantının turizmin ve ticaretin gelişmesine destek olacağını düşünüyorum” dedi.


Malta Cumhurbaşkanı Marie Louise Coleiro Preca, karşılıklı ilişkileri güçlendirmeyi amaçladıklarını vurgulayarak, "Bizler sadece tanış olmak istemiyoruz. Aynı zamanda ortak olmak, dost olmak istiyoruz. Halklarımızın çıkarı için bunu yapmak zorundayız. 


Sizleri bir kez daha davet etmek istiyorum, hem özel sektöre hem diğer paydaşlara gelin Malta’daki fırsatları değerlendirin. Malta, Türk yatırımcıları desteklemektedir. Sadece ekonomi anlamında değil aynı zamanda halklarımızın çıkarları açısından da gelin iş birliği yapalım” dedi.

13 Ocak 2019 Pazar

So CHIC... ÖzdilekPark’ta 62. Mağazasını açtı

So CHIC... ÖzdilekPark İstanbul’da 2019’daki İlk Mağazasını açtı
Türkiye’nin önde gelen takı markalarından So CHIC…, ülke genelinde mağaza sayısını artırmaya devam ediyor. 2019 yılındaki ilk mağazasını ÖzdilekPark İstanbul’da açan So CHIC…,  yurt içindeki mağaza sayısını 56’ya yükseltti. Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek “ilk ve tek” yerli gümüş takı markasını ülkemize kazandıran So CHIC…, sektörüne değer katmaya devam ediyor. Mücevher sektöründeki 60 yılı aşkın tecrübesine, 11 yıllık perakende yolculuğunu da ekleyen So CHIC…, mağaza yatırımlarına yenisini ekledi. “Gümüşün en şık hali” mottosuyla ve tasarladığı birbirinden özel koleksiyonlarla dikkat çeken So CHIC…’in yurt içindeki 56. mağazası, İstanbul’un en gözde alışveriş merkezlerinden ÖzdilekPark İstanbul’da açıldı.

2019 YILINDA 10 MAĞAZA AÇMAYI HEDEFLİYORUZ
So CHIC..., Sezgin Jewels, FİX Silver Mağazalar Direktörü Mehmet Cengiz Demir, “Mağazalarımızı güçlü olan yerlerde açmayı tercih ediyoruz. Nisan ayında Ataşehir’de Metropol Alışveriş Merkezi açılıyor. Çok büyük bir proje. Hatta Anadolu yakasının en büyük tiyatrosu da orada faaliyete geçti. Geçen hafta da seneler sonra Şener Şen sahneye çıktı. Orası çok potansiyelli olacak, orada da varız. Şehir içi ve şehir dışında bir kaç tane daha alternatifimiz var. Türkiye genelinde 2019 yılında 10 mağaza daha açmayı hedefliyoruz. 2019’da hedef projelerimiz var. Hedef şehirler olarak İzmir, Konya, İstanbul, Ankara, Gaziantep ve Van’da konuştuğumuz noktalar var. Hepsi inandığımız ve güvendiğimiz yerler. Hepsini teker teker gerçekleştirmeyi hedefliyoruz”dedi.

HER KİTLEYE HİTAP EDİYORUZ
“Gümüş’ün En Şık Hali” sloganımızla piyasada yer alıyoruz. Bir çok müşteri kitlesine hitap ediyoruz. Her müşteri bizim mağazamıza girdiği zaman mutlaka kendine has, zevkine özel bir şey bulma durumuna sahip.

HER BÜTÇEYE UYGUN ÜRÜN BULUNDURUYORUZ
Ekonomide çok önemli. Ekonomi tarafında da her bütçeye uygun ürün bulundurma özelliğine sahibiz. Büyük ürün yelpazesi ile piyasada faaliyet gösteriyoruz.

62.NOKTA ÖZDİLEKPARK AVM’DE
Özdilekpark AVM’de 62. noktamızı açmış bulunuyoruz. Markamızın özelliği şık takılarla ön plana çıkması. Bizim tasarım grubumuz var. Kendimize has takılar gerçekleştiriyoruz, çizgiler oluşturuyoruz ve bunu gümüşle birleştiriyoruz. Doğal taş ile birleştiriyoruz ve mükemmelliği elde ediyoruz. Müşteri farklı bir şey istiyorsa bizim markamızı tercih ediyor ve mutlu kalıyor.

HER GÜNE ÖZEL TAKIMIZ MEVCUT
Hediyelik eşya tarafında, özel günlerde, öğretmenler günü, sevgililer günü, anneler günü, yılbaşı her özel günde mutlaka müşterilerimiz bizi sık ziyaret ederler ve mutlaka mutlu olurlar. Özel tasarımlı ürünleri tercih ederler ve ihtiyaçlarını karşılarlar.

TEKNİK SERVİSİMİZ VE GARANTİMİZ VAR
Takılarımız için bizim özel teknik servisimiz ve 1 yıl garantimiz var. Uzun bir zaman ürünlerimiz garanti kapsamı içerisinde. Kaplamadan birçok şeye kadar değişen ortalama 1 seneye kadar bir garanti süreci müşteriye sunuyoruz. Bu süre içerisinde ufak tefek mevzular ortaya çıkıyor ama müşterimiz her zaman mutlu oluyor. Çünkü bununla ilgilenen bir hizmet birimimiz var.

MÜŞTERİ HER ZAMAN HAKLIDIR VE MÜŞTERİMİZİN YANINDAYIZ
Mükemmel müşteri hizmeti biz de ön planda olduğu için her zaman , her daim müşterimiz haklıdır. O yüzden müşterimizin yanındayız diyoruz. Bizim sloganımız, işleyiş biçimimiz her zaman budur.

SO CHIC…, YATIRIMA DEVAM EDECEK
Mağaza yatırımları hakkında açıklamada bulunan Sezgin Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sezgin; “Türkiye’de kurumsal gümüş mağazalaşmasında bir ilki gerçekleştirerek “ilk ve tek” yerli gümüş takı markasını ülkemize kazandırdık. So CHIC… tasarım odaklı ve zengin ürün çeşitliliğiyle takıda tüm ihtiyaçları karşılayan bir marka. Modern ve göz alıcı koleksiyonlarımızı müşterilerimizle buluşturmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Mağaza yatırımlarında müşterilerimizle maksimum düzeyde buluşabileceğimiz noktaları tercih ediyoruz. 2019 yılı içerisinde yurtiçi ve yurtdışında 20 yeni mağaza daha açmayı planlıyoruz. ÖzdilekPark İstanbul’da açtığımız 56. mağazamızda da müşterilerimizin beklentilerini en iyi şekilde karşılayacağız.” dedi.

Kapadokya’da İki Otel açılıyor

Niziplioğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Niziplioğlu, Kapadokya’da iki otel yatırımı için çalışmalara hız verdiklerini açıkladı. Kapadokya’da, görsel olarak simge bir yapı inşa edeceklerini aktaran Niziplioğlu, bölgenin yılda 2.5 milyon turist çekme kapasitesine sahip olduğuna işaret etti. Faaliyetleri maden arama ve turizm alanında yoğunlaşan Niziplioğlu Holding 4 yıl önce İstanbul Zeytinburnu’nda bulunan Mercure Topkapı Oteli hizmete açtı. 2010 odalı otel kısa sürede yüksek doluluk oranı yakaladı. İstanbul’un tarihi bölgeleri ve havalimanına yakınlığı ile öne çıkan otel yatırımı sonrası Niziplioğlu, gelecek dönem yatırım planına Kapadokya, Pamukkale, Efes ve Bodrum’da inşa edeceği otelleri aldı.

İKİ OTEL YATIRIMI İÇİN KOLLARI SIVADI
Kültür ve doğa turizminde öne çıkan Kapadokya’nın Türkiye için oldukça özel bir yeri olması gerektiğini kaydeden Ömer Niziplioğlu, “Kapadokya, dünyada eşi benzeri olmayan tabiat güzellikleri, jeolojik oluşumların bir hediyesi olan peri bacaları ve vadiler ile turistlere bir masal ambiyansı sunuyor. Dünyanın sekizinci harikası olarak nitelendirilen yer altı şehirleri ile tarihi geçmişini ortaya koyuyor. Kapadokya’da henüz çok az kişi tarafından bilinen 110 derece sıcaklığa sahip bir termal su havzası bulunuyor. Bu da, bölgeyi Afyondan sonra sağlık ve termal turizminin yeni destinasyonu konumuna getiriyor” dedi.


2.5 MİLYON TURİST KAPATESİ
Böylesine değerli olan bölgemizin, yılda 2,5 milyon turist çekme kapasitesi var. Biz de holding olarak da yatırımlarımıza 2 otel ile buradan başlamaya karar vermiş bulunuyoruz. Bunun için öncelikle 60 bin metrekare arazi satın alıp ruhsat işlemlerine başladık. Daha sonrasında ise Kapadokya’ya yakışan ve o bölgenin sembol binası olacak olan bir yapıyı hayata geçireceğiz. Görsel olarak bölgenin simgesi olan ve dünyada bir benzeri olmayan balon şeklinde bir yapıyı inşa ederek bir ilke imza atmayı planlıyoruz” dedi.

350 ODALI OTEL
Ömer Niziplioğlu, Kapadokya bölgesine gelen turistlerin önemine işaret ederek “Otelimiz 350 odası olacak. Otelde balo salonu, toplantı salonları gibi bir dizi sosyal ve sportif alan da yer alacak. Kapadokya’yı, Türkiye’de ilk defa infinity havuz ile bölgenin yeni cazibe merkezi olarak görüyoruz” şeklinde konuştu. Niziplioğlu Holding, geçen ay yaptığı basın toplantısı ile maden arama konusunda Türkiye’de bir ilke imza atacak yatırıma başladıklarını duyurmuştu. Şirket, Nimaş AŞ adı ile kurulan şirketi halka açmayı planlıyor.