çiftlerin Sevgililer Günü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
çiftlerin Sevgililer Günü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Şubat 2014 Perşembe

Sevgiliye özel uyarılar

İlişkinizi Güncel Tutun Birbirinizi Hasta Etmeyin..!


Aile ve Çift Terapisti Nur Karaman, çiftlerin Sevgililer Günü’nü ilişkilerini gözden geçirmek ve tazelemek için bir fırsat olarak değerlendirebileceğini belirterek, “İyi bir ilişki sayesinde beden sağlığınızı da koruyabilirsiniz. Evli veya sağlıklı bir ilişkiye sahip çiftler bekarlara göre daha uzun yaşarken karşılaştıkları zorluklarla da daha kolay baş edebiliyor. Sağlıksız evliliklerde ve ilişkilerde ise çiftlerin kronik hastalıklara yakalanması riski daha yüksek... İyi bir ilişki sayesinde beden sağlığınızı da koruyabilirsiniz. Bu, ilişkinizde bazı düzenlemeler yapmanızla mümkün” görüşünde bulundu


Evli çiftlerin bekarlara göre daha uzun yaşadığı ve karşılaştıkları zorluklarla daha kolay baş ettiği belirlenirken sağlıksız evliliklerde ise çiftlerin kronik hastalıklara yakalanma riskinin daha yüksek olduğu uyarısı yapıldı. Ayna Eğitim ve Psikolojik Danışma Merkezi’nden Uzman Psikolojik Danışman aynı zamanda Aile ve Çift Terapisti Nur Karaman, çiftlerin ilişkilerini gözden geçirmek için sevgililer gününü bir fırsat olarak değerlendirebileceğini belirterek, beden  sağlığını bile bu kadar etkileyen evlilik ve çift ilişkilerinin sağlıklı bir şekilde yürümesi için görüşlerini belirtti/bildirdi… İyi bir ilişki için ön koşulun çiftlerin bireysel olarak iyi hissetmeleri olduğunu vurgulayan Karaman, görüşlerini şu şekilde sıraladı:


Önce kendinize sonra ilişkinize bakın
Fiziksel sağlığınız için vücut temizliğinize dikkat edin, dengeli beslenin ve egzersiz yapın. Duygusal sağlığınız için ise keyif aldığınız etkinlikleri yapın, size iyi gelen insanlarla görüşün.

İçinizden geldiği gibi davranın
Duygularınızı ve düşüncelerinizi açık, net bir şekilde partnerinizle paylaşın. İçinizden geliyorsa partnerinize yaklaşmaktan, sarılmaktan ve dokunmaktan çekinmeyin. Bunu bir görev olarak yapmayın. Eğer bunu bir görev gibi değerlendiriyorsanız ilişkinizle ilgili tehlike sinyalleri ortaya çıkabilir.



Birlikte keyifli etkinliklere katılın
Birlikte eğlenebileceğiniz keyifli etkinliklere katılın. Sinemaya, tiyatroya, konsere veya alışverişe gidin, partneriniz için kıyafetler seçin. “Bu sana çok yakışıyor”, “Sende bunu görmek istiyorum” gibi yorumlar yapmaktan çekinmeyin.

Cinselliğinizi yaşayın
Hangi yaşta olursanız olun,  tıraş olmaktan, rujunuzu sürmekten vazgeçmeyin. Hafta sonu evdeyken bile en güzel kıyafetlerinizi giyin. Birbirinize güzelliklerinizi gösterin. Fiziksel, duygusal ve cinsel yakınlığınızın tadını çıkarın. Yakınlık çiftlerin ilişki doyumunu artırır. Evlenince coşkunun biteceğini düşünmeyin. Coşkunuz eksildiyse ilişkinizi bir uzmanla birlikte değerlendirmekten çekinmeyin.

Kendinize ait zamanlarınız olsun
Çiftlerin belirli ölçüde birlikte belirli ölçüde de bireysel olabilmesi hem benliklerini korumalarını hem de birlikteliklerini beslemelerini sağlar. Bireysel olarak kendinize özel olan ve ilişkinizin ortak alanlarını birbirinden ayırın. İyi bir ilişki bireylerin hem tek başına hem de bir arada olma ihtiyaçlarını tatmin eder. Bireylerin özel yaşamlarının olmadığı, her şeyin birlikte yapıldığı ilişkilerde yıllar geçtikten sonra bireylerin ilişkiden önce nasıl biri olduklarını, kimlerle görüştüklerini, ilişki yokken nasıl zaman geçirdiklerini unutma tehlikesi ortaya çıkabilir. Tamamen bireysel hareketler ise çiftlerin birbirlerinden kopuk yaşamasına neden olabilir. Bu noktada çiftlerin birlikte keyifli etkinlikler yaparken aralarında belirli bir mesafe bırakmaları, birbirlerini özlemelerine fırsat vermeleri ilişkileri besler. Bazı etkinliklere partnerinizle katılmak, bazen arkadaşlarınızla yalnız görüşmek çözüm olabilir.

Sorumluluklarınızı unutmayın
Evi partnerinizle paylaşırken ev içindeki işlerle ilgili sorumluluk paylaşımı yapmanız gerektiğini unutmayın. Kadın-erkek işi diye ayırdığınız işleri gözden geçirin ve bir ev arkadaşıyla yaşıyor olsaydınız görevleri nasıl paylaşırdınız, payınıza neler düşerdi, onu düşünerek harekete geçin.

Doya doya tartışın!
Tartışmak kavga etmek değil; fikirlerin, beklentilerin farklı olması, birbirine uymaması ve bunların konuşulabiliyor olmasıdır. Tartışabilmeniz kendinizi, partnerinizi ve ilişkinizi önemsediğiniz, ilişkinizi canlı tuttuğunuz anlamına gelir. Tartışırken birbirinizi suçlamayın ve karşılıklı olarak birbirinizin niyetiyle ilgili peşin hükümlü olmayın. Bunlar yerine karşılıklı bir şekilde ne hissettiğinizi, ne istediğinizi anlamaya çalışın. Çiftlerin problemlerini çözebilmesi ilişkilerinden aldıkları doyumu artırırken, geri çekilmeleri ve problemlerle ilgili konuşmaktan kaçınmaları doyumu azaltıyor.