İnebolu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İnebolu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Mart 2015 Pazar

23 Nisan Tatilinde GezdinDamaklar’dan vahşi güzellikler enfes lezzetler

Küre EteklerindeBir Bati Karadeniz Serüveni Kastamonu  Küre milli parkı  İnebolu  Amasra Safranbolu...


Batı Karadeniz'de yer alan Küre Dağları, Türkiye’nin ve hatta dünyanın “ölmeden önce görülmesi gereken yerler” listesinde yer almaktadır. Küre Dağları 2000 yılında milli park ilan edilmiştir. Karstik yapısı, mağara ve kanyonları, şelaleleri, orman yapısı ve hayvan çeşitliliği ile bir doğa harikasıdır. Bu yöreyi, Farklı mimari yapısını korumuş köy evleri, yöresel yemekleri ve kültürel değerleri ile mutlaka tanımak gerek.Küre Dağları’nın kuzey eteği boyunca uzanan kıyı yolunda Amasra, Kurucaşile, Cide, İnebolu, Abana, güneyinde ise  Kastamonu, Ulus, Pınarbaşı, Azdavay, yer almaktadır.


Öğle saatlerinde Kastamonu uçuşuyla başlayacak olan bu tura katılanlar şehirde görülmesi gereken önemli tarihi ve kültürel varlıkları tanıyacaklar. Bir gece Kastamonu’da konakladıktan sonra turun devamında Kasaba Köyü’nde hiç çivi kullanılmadan inşa edilmiş olan 14. yüzyıldan kalma Çandaroğlu Mahmut Bey Camii’ni ardından Pınarbaşı yönünde ilerleyerek, Flora ve Faunasıyla 1200 yıllık yaşlı ormanda endemik bitkileri, 129 Kuş ve 40 memeli hayvan türünü içinde barındıran Küre Dağları Milli Parkı’nı Valla Kanyonu’nu Ilıca Şelalesi’ni tanıdıktan sonra Küre Dağlarını aşarak Batı Karadeniz sahiline inilecek ve Abana,da konaklama yapılacak.

Ertesi gün İnebolu, Doğanyurt, Cide, Karadeniz'in Ölüdeniz’i diyebileceğimiz Gideros Koyu ve Kurucaşile'yi tanınacak, ardından balıkçı teknelerinin yapıldığı Tekkeönü koyunda tekne atölyeleri görülecek. Daha sonra tüm Karadeniz’in en güzel plajına sahip olan Çakraz ve sonrasında cennet köşe Amasra ziyaret edilecek. Sonra Bartın’a gelip buradaki kültür varlıklarını da tanıdıktan sonra gece konaklamak üzere Safranbolu’ya geçilecek. Turun son gününde tarihi İlçemiz Safranbolu’daki tarihi ve kültürel varlıkları da tanıdıktan sonra İstanbul’a dönülecek.

Bu geziye katılan GezginDamaklar;
Pastırmalı Ekmek, Ecevit Çorbası, Banduma, Tirit, Etli yaprak sarma, Etli ekmek, Salata, Eğşi (Ekşi elma suyu)  Kara Çorba, Isbıt Kavurması, Mantar Kavurma, Kasap Köfte, Günlük Taze Balık Çeşitleri, Tava, Ünlü 7 Katlı Amasra Salatası, Ballı Yoğurt, Tarhana veya sütlü Keşkek, etli yaprak sarma, Mantı, perohi, Erişte, Alevli Dondurma, Kabak Tatlısı, Samsa tatlısı
gibi enfes yöresel lezzetlerin tadına varacaklar.

Sadece 20 kişinin katılabileceği 23 -26 Nisan 2015 tarihlerinde uçakla yapılacak 4 Gün / 3 gecelik bu paket turun fiyatı; Sıradışı menülerle kahvaltı ve yemekler de dahil olmak üzere ... TL’den itibaren

www.gezgindamaklar.com
 Tel : 0216 348 53 90



16 Eylül 2014 Salı

Gribin doğal ilacı Kiren (Kızılcık ) Tarhanası




( MADE İN KÜRE PROJESİ ) Araştırmaları KIZILCIK TARHANASI (KİREN TARHANASI) ŞİFAYI DOĞADA ARAYANLARA
Yaptığımız araştırmalarda Kastamonu İlçelerinden Doğanyurt ,Abana ,Bozkurt ,İnebolu ,Küre ,Ağlı ,Seydiler civarında üretimi yapılıp yoğun olarak tüketilmektedir.Kızılcığın Saymakla Bitmeyen Faydaları:Mideye kuvvet verir. Vücut direncini arttırır. Bağırsak yaralarına iyi gelir. Gazı önler. Ağız yaralarını giderir. Mikrop öldürücüdür. İltihaplanmayı önler ve alerjileri azaltır. Ateş düşürücü etkisi ile özellikle menopozda faydalıdır. Kanın pıhtılaşmasını sağlar. Böbrek taşlarının düşürülmesine yardımcı olur. Kızılcık ağacının kabukları ishali kesmeye yardımcı olurken, meyveleri ise ishal yapıcıdır.


Kızılcık nasıl kullanılır? Kızılcığın kabukları ve meyvesi kullanılır. Yaprağı ezilip yaraya sürülürse iyileşmesine yardımcı olur. Meyvelerinde kızılcık reçeli, hoşafı ve kompostoso yapılır. Kızılcık suyu uykusuzluğa iyi gelir. Kızılcık şurubu vücuda kuvvet verir. Kızılcık ağacının kabukları kaynatılarak etkili bir ateş düşürücü elde edilir. Ayrıca, Kabukları toz haline getirilip yaraların üzerine mikrop öldürücü olarak serpilebilir.Her derdin şifası Doğadan var .Çevremizi, doğayı koruyalım. Tarihten gelen geleneklerimizi, göreneklerimizi, gastronominin vazgeçilmezi olan tüm çeşitlerini yaşatalım .Gelecek nesillere ulaştıralım.Gün gelir lazım olur.