Figen Çiftçi, "Bir Zamanlar... II" adlı fotoğraf sergisi kısa süre sonra kapılarını ziyaretçilerine açacak. İstanbul Arkeoloji Müzeleri binasının Assos Salonu'nda sanatseverlerle buluşacak sergi 2 Nisan Cumartesi günü başlayıp, 30 Nisan'da sona erecek.
Çiftçi'nin arkeolojik kalıntılarla Türk folklöründen yeni fotoğraflarla bir araya getirdiği sergisi parçaları, hafta sonu bir sanat kaçamağı yapmayı düşünenler için ideal bir alternatif.
BİR ZAMANLAR II
Mitoloji görsel olarak her zaman bana esin kaynağı olmuştur. Antik dönemlerden günümüze ulaşan bir çok Yunan ve Roma yapıları mitolojik sahnelerin ve kişilerin canlandırdığı oymalarla bezenmişlerdir. Birçok klasik heykel ve yontunun çoğu hasarlı olsa da zamanımıza ulaşmıştır. Aphrodite, tatlı ve baştan çıkartıcı gülümsemesiyle olağanüstü güzelliğe sahiptir. Onunla ilgili mitolojik hikayeler her zaman aşk ile ilgilidir; ya kendisi bir aşk ilişkisindedir; ya da başkalarının ilişkilerine karışır. Bu tanrıçaya kuşlardan serçe ve kumru, çiçeklerden gül ve mersin adanmış sayılır.
Aşk tanrıçası Aphrodite’nin şehri olan Afrodisias ve tapınak, günümüzde de tüm görkemliliğiyle ayakta duran 14 sütünü ile çok etkileyicidir. Geyre’de Aphrodisias’ı bulabilirsiniz. Oradaki tarihi taşlar, eskinin görkemini, bir imparotorluğun gücünü yansıtırlar. Fotoğraflardaki Efes Kütüphanesi, Bergama – Akrapolis, Kütahya –Aizanoi Zeus Tapınağı, Uzuncaburç – Mersin Zeus Tapınağı’nda olduğu gibi… Buraları gezerken, akşam güneşi üstlerine çöktüğünde antik kentlerin yalnızlığını ve yalnızlığın hüznünü hissedersiniz. Geçmişten bugüne o yaşanmış dönemlerin cıvıltıları kulaklarınızda çınlar. Bu sergimdeki yapıtlarımla bir dönemin bu muhteşem arkeolojik mekanlarına bir nefes, bir can, bir renk getirmeyi arzuladım. Böylesine şanslı bir tarihi zenginliğin içindeki o tılsımlı ustaların ellerinden çıkan ve neredeyse canlanıp dile gelecek gibi duran heykellerin kıymetini bilmeden yaşamayalım istedim. Kendine özgü eski otantik kıyafetli Yörüklerimizi, Dadaş köyü kızlarımızı, Kerpe adasındaki Yunan komşumuzu “Bir zamanlar II’de aynı topraklarda yaşamış tarihi harmanlayarak sunmaya çalıştım.
Figen Çiftçi
FİGEN ÇİFTÇİ’NİN “BİR ZAMANLAR…II” SERGİSİ
Görmeye alışık olduğumuz klasik fotoğraf anlayışı, Figen Çiftçi’nin sihirli gözüyle bu sergisinde farklı bir boyuta kavuşuyor. Klasik anlamda çekilen görüntüler yerine, ören yerlerinin sessiz fakat son derece gizemli antik taşlarını tekrar yaşatma çabası ön plana çıkıyor. Figen Çiftçi, çekim platosunun önemli bir bölümünü, Aphrodisias’ta kurmuş ve orada titizlikle seçmiş olduğu, antik frizleri, oymaları heykelleri, başları, duvarları, sütunları kemerleri, estetik bir biçim içinde dizerek, bazen baştan sıralayarak ve aralarına insan figürleri katarak izleyiciyi hayal ve düş dünyasına götürüyor. Geri planların siyah beyaz, kullandığı karakterlerin renkli oluşu Figen Çiftçi’nin yaratmak istediği efekti güçlendiriyor. Ortaya çıkan tablo, bütün haşmetiyle tarih içinde fantastik bir geziye dönüşüyor… İzleyici sergide tabloları keşfetmek için yürürken, önlerinden hızla geçemiyor çünkü anlatmak istenilen öyküye kendini kaptırıyor. Zaman faktörü yok oluyor, izleyicileri biribirinden ilginç ve ustalıkla seçilen taş motif detaylarına bakarak, bir yandan da aralarında serpiştirilmiş renkli kadın figürlerini inleyecek düş alemine dalıyor… Figen Çiftçi böylece çok özel bir tarihi geçmişi olan Aphrodisias’ı böylece izleyicilerin zihninde canlandırmış oluyor. Her sergisinde farklı bir boyutla karşımıza çıkan, yaratıcılığı ve enerjisiyle beni hep şaşırtan sevgili Figen Çiftçi’yi gönülden kutluyorum.
İzzet Keribar, Mart 2016
Foreword
Mythology has always been a source of inspiration for me. Antique Greek and Roman structures and buildings were decorated with carvings representing mythlological scenes and characters. Most of these classical sculptures an carvings have still managed to reach our times as partially damaged remains. Aphrodite, with her sweet and seducing smile has an extraordinary beauty. Mythological legends concerning her are always connected to love: she either is in love, or meddles into other people’s love affairs. Birds, such as sparrows and doves, and flowers such as roses and myrtle, are devoted to this goddess. Aphrodisias, the city of Aphrodite, the goddess of love, and its temple with its 14 still intact sumptuous columns, are really impressing. You can discover Aphrodisias at Geyre. Antique Stones reflect the glory of the past and the power of an empire, such as the Library of Ephesus, the Acropolis in Bergama, the Aizanoi temple of Zeus in Kütahya and the Temple of Zeus in Uzancaburç-Mersin, as can be seen in the photographs… When you visit those archaeological sites at sunset, you can feel the loneliness and melancholy of tehese antique cities. The tweeting sounds of an antique past ring in your ears. With my Works, I wished and tried to bring life andd color to the magnificent archaeological remains of our glorious past. I did not want us tol ive without appreciating the masterworks of magic craftsmen who gave life to these statues. In “Once Upon a Time II” I tried to mingle the old folkloric costumes of our authentic nomads the “Yörük”, our village girls of Dadaş, and our Greek neighbours of Kerpe island. Who all lived on this land and shared a common history.
Figen Çiftçi
The exhibition of Figen Çiftçi “Once Upon a Time… II”
The concept of classical photohraphy acquires a new dimension seen through the magical eyes of Figen Çiftçi. She tries to revive the antique and mysterious stone remains of archaeological sites, instead of taking classical pictures. Figen Çiftçi has established most of her photographic background in Aphrodisias, and uses the antique fraises, carvings, statues, heads, walls, pillars and arches, mixing them with human figures to create an esthetic design which transports visitor into a universe of dreams and fantasy. The black and White background behind the colorful characters strengthens the impact Figen Çiftçi wishes to create. The resulting frame transforms the visit into a fantastic historical voyage. The visitor, who walks to discover the Works of art of the exhibition, cannot walk fast, because he is attracted by the story hiding behind them. Time is a vanishing factor, and visitors get lost in a universe of imagination and dreams, looking at a fascinating and carefully selected figures of women. Figen Çiftçi succeeds to revive Aphrodisias and its remarkabla antique history in the minds of the visitors. I congratulate heartily Figen Çiftçi who always manages to surprise me in each of her exhibitions with her innovative dimensions of creativity and energy.
İzzet Keribar ,March 2016