Avrupa Birliği etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Avrupa Birliği etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Şubat 2015 Çarşamba

Avrupa’nın örnek akıllı şehri Eskişehir Tepebaşı’nda kurulacak!

Paydaşları arasında ÖLÇSAN’ın da yer aldığı Eskişehir Tepebaşı Belediyesi Yaşam Köyü Projesi Avrupa Komisyonu Akıllı Şehirler ve İnovasyon Projesi’nden 5 milyon avro hibe alma hakkı kazandı. ÖLÇSAN’ın kuracağı Akıllı Şehir İzleme Portali gibi yeniliklere sahne olacak proje kapsamında Tepebaşı Belediyesi’nin sera gazı salımı azaltılacak.  Türkiye ve EMEA bölgesine akıllı kart, biyometri ve güvenlik çözümleri, uygulama geliştirme ve teknoloji entegrasyonu alanlarında 1984 yılından bu yana hizmet sunan Türk teknoloji şirketi ÖLÇSAN’ın paydaşları arasında yer aldığı, Eskişehir Tepebaşı Belediyesi Yaşam Köyü Projesi, Avrupa Komisyonu Akıllı Şehirler ve İnovasyon Projesi’nde 20 proje arasından ikinci seçilerek 5 milyon avro hibe almaya hak kazandı.


Ocak 2015 itibarıyla başlayan Yaşam Köyü Projesi, Eskişehir Tepebaşı’nda ulaşım, iletişim ve bilişim teknolojileri alanında yapılacak iyileştirmelerle sürdürülebilirliği sağlamayı hedefliyor. Proje kapsamında teknolojinin yardımıyla kaynak ve enerji verimliliği artırılırken, Tepebaşı’nın sera gazı emisyon oranlarının ciddi oranda azaltılması amaçlanıyor. Avrupa Birliği’nin araştırma ve yenilik programı Horizon 2020 (H2020) kapsamında hayata geçirilen Avrupa Komisyonu Akıllı Şehirler ve İnovasyon Projesi’nde Eskişehir Tepebaşı Belediyesi, İspanya Valladolid ve Birleşik Krallık Nottingham belediyeleri ile birlikte yol gösterici nitelikte 3 yerel yönetim arasında yer alıyor. Toplamda 60 ay sürecek olan Yaşam Köyü Projesi’nin 2019 yılı sonunda tamamlanması hedefleniyor. 24 milyon avroya yakın bir bütçeye sahip olan projede 21,5 milyon avroluk kaynak AB tarafından hibe olarak karşılanacak. Projenin bilişim & iletişim teknolojileri geliştirmelerinden sorumlu paydaşı ÖLÇSAN, Yaşam Köyü Projesi için Akıllı Şehir İzleme Portali oluşturacak.

Proje kapsamında 17-19 Şubat tarihleri arasında İspanya’nın Valladolid şehrinde tüm paydaşlarının katılacağı bir toplantı gerçekleştirilecek. Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan ÖLÇSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Burak Sondal, “ÖLÇSAN olarak akıllı şehir başlığı altında, güvenlik ve gerçek zamanlı interaktif ve adaptif teknolojileri göz önünde bulundurarak, Avrupa’nın önde gelen iş ortakları ile birlikte koordineli çözümler geliştirmekteyiz. Bu kapsamda Avrupa Birliği tarafından, 2014 Horizon 2020  proje görevleri arasında onlarca proje arasından titizlikle seçilmiş olan ‘REMOURBAN under SCC1 call in Horizon 2020’ projesinin Türkiye’de ana yüklenicileri arasında yer almaktayız. Eskişehir Tepebaşı Belediyesi’nin bu başarısına Akıllı Şehir İzleme Portali’mizle katkıda bulunacağız. Dünyada örnek olacak bu projede yer almak bizim için gurur vericidir. Proje kapsamında Ar-Ge süreçlerini gerçekleştireceğimiz inovatif ürünlerin, ülkemizde bundan sonra uygulanacak akıllı şehir projeleri için de bir model teşkil edeceğini düşüyoruz” açıklamasını yaptı.

26 Kasım 2014 Çarşamba

Oldu olacak ÇED’i toptan kaldıralım

Kısaca ÇED olarak bilinen ve giderek artan çevre sorunlarının önlenmesine yönelik bir araç olarak 1990’lı yıllarda hayatımıza giren Çevresel Etki Değerlendirmesi, gerçekleştirilmesi planlanan projelerin, olası çevresel ve sosyal etkilerinin önlenmesi için alınacak tedbirler, seçilecek yer ve teknoloji alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesi ve projelerin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmalar bütünüdür.

İlk yayımlandığı 1993 yılından bu yana çok sayıda değişikliğe uğrayan ÇED Yönetmeliğinde bütün bu değişikliklerin tek ortak yanı, uygulamadan muaf tutulan proje ve faaliyetler listesinin uzatılmasıdır. Önceki gün Resmi Gazete’de yayımlanan yeni yönetmelikte artık ülkemizde ÇED sürecinden muaf tutulmayan proje ya da faaliyet neredeyse kalmamıştır:

Kentsel dönüşüm alanları
50 bin metrekarenin altındaki alışveriş merkezleri
100 odanın altındaki turizm tesisleri ve oteller
500 konutun altındaki toplu konut projeleri
Yıllık üretimi 30 bin tonun altındaki balık çiftlikleri
Golf tesisleri
Toplam ısıl gücü 300 megavattan az olan termik güç santralleri ile diğer yakma sistemleri
Pist uzunluğu 2 bin 100 metrenin altındaki havaalanları
Kapasitesi günlük 1 tonun altındaki tıbbi atık yakma tesisleri
Yıllık 10 milyon metreküpün altında yeraltı suyu çıkarma tesisleri
Akarsu havzalarında yılda 100 milyon metreküpün altındaki su aktarma projeleri
10 milyon metreküpün altındaki baraj ve göletler
10 Megavatlık hidroelektrik santralları
Yıllık 1000 tonun altında üretim yapılan kültür balıkçılığı tesisleri
100 kilometre altı demiryolu projeleri
Yeraltından geçen demiryolları, metrolar
Beyaz eşya boyama projeleri
3 milyon metreküp altındaki dip taraması ve denizden, göllerden ve nehirlerin dibinden malzeme çıkarılması
300 bin tonun altında seramik üreten tesisler
10 bin metrekarenin altındaki deniz doldurma projeleri
Tuz çıkarılması
Orman ürünleri ve selüloz tesisleri
Sanayi ve enerji tesislerinin sökümü
300 bin tona kadar seramik üreten tesisler

Avrupa Birliği’nde bu yönetmeliğin 1985 yılında yayımlandığını ve sadece 3 kez değişikliğe uğradığını hatırlatan WWF-Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak, bu tür girişimlerle yasal düzenlemelerin içinin boşaltılmasının, çevresel düzenlemelerin gerisinde yatan nedenlerle bağdaşmadığını söyledi. Baştak, “ÇED süreci, ekonomik yatırımları ve bunların olası etkilerini doğal ve sosyal çevre uyumlu hale getirmeyi ve yatırımların çevresel/sosyal kalitesini yükseltmeyi amaçlar. Oysa bu tür değişikliklerle yapılan tam tersine, çevrenin, ne yazık ki, yatırımlar karşısında bir engel olarak kabul edilmesi ve bu engellerin bir bir temizlenmesinden başka bir şey değildir. Aralarında 3. Köprü, 3. Havaalanı ve otoyolları gibi devasa projelerin de bulunduğu bu uzun liste de ÇED uygulaması dışında kalacaksa hangi faaliyetler için ÇED uygulanacaktır?” dedi.

HATAY'IN SCHENGEN KÖYÜ

Eğitim alanındaki en anlamlı Avrupa Birliği (AB) projelerinden biri Hatay’ın İskenderun İlçesi’ne bağlı Suçıkağı (Sakıt) Köyü’nde gerçekleşti


TURİZMİN SESİ
Comenius Projesi kapsamında İskenderun’a gelen Litvanyalı öğrenciler, otelde ya da yurtta kalmak yerine köyde yaşamayı tercih etti.



YER SOFRASINDA KAHVALTI
Projenin Türkiye ayağındaki Suçıkağı Paşa Karaca Ortaokulu öğrencilerinin evlerine yerleşen Litvanyalı çocuklar, 15 gün köyde yaşadı.  Sabah ezanıyla birlikte güne başlayan sarışın, mavi gözlü çocuklar, odun sobasında ısınıp yer sofrasında kahvaltı yaptı.



Okuldan arta kalan zamanlarda bahçeye ve tarlaya giderek köy hayatına yakından tanık oldular.
Öğretmenleriyle birlikte içli köfteden, kısıra, kebaptan künefeye kadar Hatay’ın eşsiz lezzetlerini tadan Litvanyalı misafirler ile köylüler arasındaki iletişimi, program çerçevesinde Türkçe öğrenen Litvanyalı öğrencilerle Litvanca ve İngilizce öğrenen köyün öğrencileri sağladı.


Köy çocukları, Türkiye koordinatörlüğünü Suçıkağı Paşa Karaca Ortaokulu İngilizce Öğretmeni Hanefi Zobar´ın üstlendiği “Türk ve Litvanyalı Öğrenciler Kültürel Halı Dokuyor” projesi kapsamında mayıs ayında Litvanya’da misafir edilmişti.



ANNE VE BABALARI OKUYAMAMIŞTI AMA
Suçıkağı (Sakıt) Köyü’nde, bundan 30 yıl öncesine kadar erkek çocuklarının ilkokuldan sonra köyde çoban, sanayide tamirci çırağı, kız çocuklarının ise tarlada tarım işçisi olmaktan başka çaresi yoktu. Dünün kara önlüklü çocukları büyüdü çoluk çocuğa karıştı. Kıt kanaat geçinmelerine rağmen “Biz okuyamadık, çocuklarımız okusun” dedi.


İşte o çocuklar, ailelerinin yüzünü kara çıkarmadı. Bir zamanlar yolu toprak olduğu için şehre bile zor inilen köyün çocukları, sınırları aşıp taa Avrupa’ya uçtu. AB ile köyleri arasında kültür köprüsü kurdular. Suçıkağı Köyü çocukları bugünlerde yeni projeler üzerinde çalışıyor. Litvanyalı öğrenci ve öğretmenler sıradışı anılarla ülkelerine döndüler.

2 Nisan 2014 Çarşamba

ÖZEL ALEV LİSESİ’NDE “İŞBİRLİKLİ ÖĞRENME İLE ETKİN DERS”ÇALIŞTAYI!



Avrupa Birliği’nin 10 Nisan 2014 tarihini “ Avrupa İşbirlikli Çalışma Günü” olarak ilan etmesi, Özel ALEV Lisesini harekete geçirdi. İstanbul Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Sofya- St.-Kliment Üniversitesi ortaklığıyla “iş birliği- bir kazan kazan stratejisi, iş birlikli öğrenme ile etkin ders” teması ile 29 Mart 2014 Cumartesi, 09:00-18:00 saatleri arasında Özel ALEV Lisesinde yüz kişinin katılımıyla Türkiye genelinde yabancı dili Almanca olan eğitim kurumlarını kapsayan çalıştay gerçekleşti. Çalıştay da, ulaşılmak istenen hedef; işbirlikli eğitim metotlarını derslere entegre ederek öğrencilerin hayat boyu gelişim ve öğrenimini sürdürmelerini sağlamak.


Sokrates Programı kapsamında yer alan, Erasmus, Lingua, Minerva’nın da yer aldığı 8 uluslararası eğitim programından biri olarak uygulanmakta olan comenius programına dahil olan Özel ALEV Lisesi, Almanya, Bulgaristan… ülkelerle üç yıldır üzerinde çalıştıkları “İşbirlikli öğrenme metodları” adlı seminerlerden yola çıkarak, Türkiye de ilk kez tamamı almanca olarak yapılan sempozyum ve çalıştaya ev sahipliğini yaptı. Çalıştaya, yabancı dili almanca olan farklı eğitim kurumlarından, devlet okullarından, Üniversitelerden, Geothe Enstitüsünden; öğretmenler, öğretim görevlileri, stajyer öğretmenler, bunun yanında TELC, Alman Konsolosluğu ve Alman Eğitim Ataşesi davet edildi.


Tüm sunum ve workshopların Almanca olarak yapıldığı çalıştay da, ulaşılmak istenen hedef; işbirlikli eğitim metotlarını derslere entegre ederek öğrencilerin hayat boyu gelişim ve öğrenimini sürdürmelerini sağlamak. Avrupa da başta Almanya olmak üzere pek çok ülkenin işbirlikli eğitim metodunu benimsemeye başladığı, öğrencilerin ders içi alıştırmalar gibi pekiştirici ödev ve sınavları kendilerinin çözüp öz değerlendirmelerini yaptığını, eksik noktalarını tespit ettiğini ve bu doğrultuda ders programlarını yaptıkları belirtildi. Böylece öğrenci, öğretmeni olmaksızın öğrenmenin bir zorunluluk değil, sorumluluk olduğunun bilincine vardığının üzerinde duruldu. Bu sayede ileriki yaşlarında, iş hayatlarına atıldıklarında bilgiyi arayan, hazır beklemektense araştıran, sosyal hayatlarında daha aktif bireyler olabilecekleri paylaşıldı.

Çalıştay toplam dört workshoptan oluştu. Bunlar, “Birlikte güçlü olmak” ve öğrencilerin akıllı telefonları doğru kullanabilmesi için “cep telefonum olmadan asla” başlıkları ile iki lise düzeyi; “işbirlikli öğrenme” ,“4 temel yetiyi- duyma, görme, tatma ve dokunma- işbirlikli yöntemle geliştirme” başlıkları ile de ilkokul-ortaokul düzeyindeydi. Workshoplara Marmara Üniversitesi Almanca Bölüm Başkanı Prof. Dr. Feruzan Gündoğar, İstanbul Üniversitesi Yabncı Diller Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sevinç Hatipoğlu, İsviçre Pädagogische Hochschule Thurgau Üniversitesinden Prof. Dr. Peter Heiniger, Bulgaristan St. Kliment-Ochridski-Universität Sofia’dan Dr. Radka Ivanova başkanlık etti.29 Mart 2014 Cumartesi 09:00-18:00 saatleri arasında Özel ALEV Lise’sinde gerçekleşti.

17 Kasım 2013 Pazar

İŞ ADAMLARINA VİZE UYGULAMASI KALDIRILMALI

ATO BAŞKANI BEZCİ “İŞ ADAMLARINA VİZE UYGULAMASI KALDIRILMALI”


HOLLANDA’NIN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ KELLER: “EKONOMİK BAĞLARIN GÜÇLENDİRİLMESİNİN POLİTİK BAĞLARA YANSIYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM”

Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci, Avrupa Birliği ülkeleriyle ticaret yapan işadamlarını sürekli vize engeliyle karşılaştığını belirterek, “İş adamlarına vize uygulaması kaldırılmalı” dedi.ATO Başkanı Salih Bezci, Hollanda’nın Ankara Büyükelçiliği’ne yeni atanan Büyükelçi Ron Keller ile Büyükelçilik Ekonomi ve Ticaret Müşaviri Müge Yazgan von Herk’i makamında kabul etti. Bezci, kabulde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Avrupa Birliği ülkeleriyle ticari ilişkilerinin üst seviyelerde sürdüğünü hatırlatarak, AB ülkelerinde malların serbest dolaşabildiğini ancak işadamlarının vize engeliyle karşılaştığını söyledi. AB ülkelerinin işadamlarına vize uygulamasını kaldırması gerektiğini kaydeden Bezci, “Ticaretin olduğu yerde siyasette de ortak noktalara varılır” dedi. Bezci, Hollandalıların Ankara’da çiçek yetiştirmek üzere jeotermal ısıtmalı seracılık başta olmak üzere pek çok alanda yatırım yapabileceğini, portföy yatırımlarında Ankara’yı tercih edebileceğini ifade etti.


Türkiye’nin Hollanda ile dostane ilişkililer yürüttüğünü kaydeden Bezci, Ankara Ticaret Odası olarak bu ilişkilere katkı sağladıklarını söyledi. Bezci, ASF’nin tanıtım yüzü olarak seçilen Doutzen Kroes’un Hollanda’lı olduğunu ve festivalle aynı dönemde Hollanda ile Türkiye ilişkilerinin 400. yılı nedeniyle geçen yıl Ankara’da organize edilen Hollanda Köyü’nün açılışına katıldığını hatırlattı.

AB ÜYESİ 6 ÜLKE’YE TİCARİ DOSTLUK ANLAŞMASI
AB üyesi altı ülkenin başkentlerinin ticaret odalarıyla 2014 dostluk anlaşması imzalama kararı aldıklarını kaydeden Bezci, bu ülkelerin Yunanistan Avusturya, İtalya, Almanya, Finlandiya ve İsveç olduğunu söyledi. Bezci, büyükelçinin ziyareti ve dostane yaklaşımıyla birlikte yedinci ülke olarak da Hollanda’nın listeye katılabileceğini ifade etti. Bezci, “Bu ülkelerle dostluk anlaşması imzalayıp, işbirliği yapılabilecek sektörleri belirleyerek, karşılıklı ticari ilişkileri geliştirmek için ziyaretler düzenlemeyi planlıyoruz. Ayrıca, 2014 yılında Ankara’da bu ülkelerin şehirlerine ait günler organize ederek, ülkelerarası ticari ilişkilere katkı sağlamak istiyoruz” diye konuştu.

ANKARALI FİRMALARLA İŞBİRLİĞİ”
Büyükelçi Ron Keller de yaptığı konuşmada, Türkiye ile Hollanda’nın ticaret hacminin 6,7 milyar Euro olduğunu belirterek, “Rakam yüksek, bu rakama bakarak Hollanda’nın Türkiye’nin en önemli ticari ortaklarından biri gibi gözüküyor ancak sıralamaya bakıldığında 15. Sırada yer alıyoruz” dedi. Görev yapacağı süre boyunca ekonomik bağları güçlendirmeye yönelik çalışma da yürüteceğini belirten Büyükelçi, “Ekonomik bağların güçlendirilmesinin politik bağlara yansıyacağını düşünüyorum” dedi. Hollanda ekonomisinin yüzde 80’nin dış ticaret ve yurtdışı yatırımlara dayalı olduğunu belirten Büyükelçi Keller, Ankaralı firmalarla işbirliği yapmak istediklerini ifade etti.