Ankara’da doğdu, hedefi New York
Başkent olduğu günden bu yana birçok ünlü markaya ev sahipliği yapan Ankara, son 2 yıldır da Yücelen Grup’un fast food sektörüne kazandırdığı Burger Break markasının yükselişine tanıklık ediyor. Küçük bir Anadolu kasabası iken Başkent olan Ankara, yıllar içinde modern yaşamın ihtiyaçlarını karşılayacak her türlü mekanı bünyesine katmayı başardı. Cumhuriyetin ilk yıllarında birbiri ardına açılan batı tarzı restoranlar, müdavimleri devlet adamları ve siyasetçilerle birlikte anılır oldular.
Karpiç’in adı Büyük Önder Atatürk’le; RV’nin adı 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ile bütünleşirken, Süreyya Gazinosu ile Yüksel Palas, 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve eski başbakanlardan Adnan Menderes’in tercihi oldu. Başkent Ankara, son yıllarda da aralarında Big Chefs, Tadım Pizza, Quick China gibi markaların bulunduğu birçok ünlü zincir restoranın doğduğu kent olarak dikkati çekti. Bu markalara son alarak, faaliyet gösterdikleri her sektörde zirvede yer almalarıyla tanınan Yücelen Grup’un, 2 yıl önce Başkentlilerle tanıştırdığı Burger Break eklendi. Gurme burger sektörüne iddialı bir giriş yapan ve kısa sürede şube sayısını 4’e yükseltmeyi başaran Burger Break’ın 5. şubesi de bu ay Bahçelievler’de açılıyor. Yücelen Grup, sunum ve lezzet farklılığı ile dikkati çeken Burger Break markasını, franchise uygulamasıyla önce Türkiye geneline, ardından da yurt dışına taşımayı hedefliyor.
Yücelen Grup’un Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Yücelen, gurme burger pazarına 2013 yılında iddialı bir giriş yapan Burger Break’in doğuşunu ve markalaşma sürecini anlatırken, markanın temelinin, Türk siyasi tarihinin önemli simalarından merhum Rüştü Kazım Yücelen’in ailesinin yıllardır süregelen bir gurme geleneğine dayandığını ifade etti. Hakan Yücelen, kardeşlerden Mustafa Yücelen’in ABD’deki eğitimi sırasında keşfettiği, ancak alışılmışın çok ötesinde bir lezzet taşıyan burger menüsünün babası Rüştü Kazım Yücelen, ağabeyi Ali Yücelen ile aile bireyleri, özellikle de çocuklar tarafından çok beğenilmesi üzerine Burger Break markasının doğduğunu vurguladı.
Gece gündüz çalışarak, burgeri, belli bir yaş grubuna hitap eden fastfood ürünü olmaktan çıkarıp, 7’den 70’e herkesin tüketebileceği yemeğe dönüştürmeyi amaçladıklarını bildiren Yücelen, şöyle dedi:
“Olmazsa olmazımız doğallıktı. Hem etin iyisini, hem baharatın doğalını kullanıp, lezzeti ve görünümü hayran bırakacak menüler oluşturduk. Hedefe ulaşmak için paradan kaçınmadık, mutfak ustalarının en iyileriyle çalıştık. Araştırmalarımız sonucu, burgerimize en uygun eti Konya yöresinde bulduk. Köftesini sadece doğal baharatlarla zenginleştiriyoruz, öyle ki tuzun bile doğalını kullanıyoruz Menüyü de, 18 ayrı burgerin yanı sıra sandviç, tost, atıştırmalık tabak ve tatlı ile çeşitlendirildik.”
Dünya markası olmayı hedeflediklerinden, yurt dışında da kolay telaffuz edilebilmesi amacıyla Burger Break isminde karar kıldıklarına işaret eden Hakan Yücelen, Ankara yapılanmasını 2015’te tamamlayarak franchise yoluyla önce yurt içinde ardından da yurt dışında şubeler açmayı hedeflediklerini bildirdi.Burger Break lezzetinin yaratıcısı Hakan Yücelen, hikayenin finali için adres olarak New York’u gösterirken, şu iddialı ifadeleri kullandı:“Burger Break lezzet testleri son aşamalarına gelmişti, iş gereği yurt dışına çıktım. Neredeyse tümAvrupa’yı gezdim, döndüğümde ‘Arkadaşlar Avrupa’nın en güzel, en lezzetli burgeri bizde’ dedim. Gerçekten de içten dile getirdim bu iddiayı. Sonra yolum New York’a düştü, oradan döndüğümde ekibi topladım. ‘Dünyanın en iyi burgeri bizde. Sahip çıkın, yakın zamanda bu lezzet bizi dünya markası yapacak’ dedim. Son derece iddialıyım. En büyük hedefim New York’ta burger satmak. Bunu da başaracağım.”