Bilfen İlköğretim Kurumları Rehberlik Bölüm Başkanı Tuğçe Kılıç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bilfen İlköğretim Kurumları Rehberlik Bölüm Başkanı Tuğçe Kılıç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Eylül 2014 Salı

Okula adım atarken



Okula başlama dönemi, çocuğun hayatındaki en önemli geçiş dönemlerinden biridir diyen Bilfen Anaokulları Eğitim Koordinatörü Mihrap Divrengi; “ Çocuk okula başlamadan önce ailenin konuya yaklaşımı da çocuktaki kaygı düzeyini arttıracak ya da onu rahatlatacaktır. Çocuk okula başladı diye bir kutlama ortamı yaratılması, çocuğun kaygılarını artırabilir. Bunun yerine çocuğun okulu, hayatının bir parçası olarak görmesini sağlamak için bu yeni durumun üstünde çok durmamak, çocukta kaygı durumu hissedildiğinde kısa, açık ve net cümlelerle kararlı bir davranış sergilemek en sağlıklısıdır.” dedi.


Çocuklar, onlara vermek istediğiniz mesajı sözlerinizden önce beden dilinizden anlarlar diyen Divrengi; “Sözel olarak çocuğa okulu seveceğini söyleyip, beden dilinizle kaygınızı ona hissettiriyorsanız çocuk okulu korkulması gereken bir yer olarak algılayacaktır. Oysa ailelerin bu hassas geçiş dönemi için çocuğa güven duygusunu hissettirmesi gerekir. Unutmayın ki bu dönemde çocuklar her zamankinden daha fazla ilgi ve sevgiye ihtiyaç duyar.  Bu süreçte çocuğa karşı anlayışlı ve cesaretlendirici olmak gerekir.” diye konuştu.



Çocuğun okula güven duyabilmesi ve alışabilmesi açısından ailelerin dikkat edebilecekleri çok basit davranışların bu süreci kolaylaştıracağının altını çizen Mihrap Divrengi, aileler için bir dizi öneri hazırladı.
Öncelikle çocuğunuza, okula gitmeyi yaşamın doğal bir süreci olarak anlatın ve bu konu hakkında kısa açıklamalar yaptıktan sonra üzerinde çok durmayın.
Birlikte okul alışverişi yapmak onu heyecanlandıracaktır. Hatta bu alışveriş öncesinde kısaca sohbet edip okulda nelere ihtiyacı olabileceğini sorarsanız çocuğunuzun okulu nasıl hayal ettiği ile ilgili bir fikir sahibi de olabilirsiniz.
Okulla beraber çocuğun uyku zamanında değişiklik olacaktır. Erken yatması için zorlayıcı bir tutum benimsemeyin. Çocuğunuza bu konuda anlayış gösterin, gerekirse ilk günlerde ailece onun yatması gereken saatlere göre uyku zamanınızı ayarlayın.
Yine okulun ilk günlerinde çocuk hangi ebeveynden daha kolay ayrılabiliyorsa okula o ebeveyni ile gitmelidir. İlk iki gün dışında ise okulda beklemeyin.
Eğer okuldan siz alacaksanız tam vaktinde okulda olun. Bu davranış, çocuğa okula ve ailesine güvenebileceği mesajını verir.
Çocuk okula götürüldüğünde “veda” anı kritik bir andır. Bu vedalaşmaları çok uzun tutmayın ya da kaçar gibi gitmeyin. Sizden güven duygusu alarak okula adım atmalıdır.
Çocuğunuz okuldayken, siz dışarıda bir etkinlik yapacaksanız, bunu onun yanında konuşmayın. O okuldayken, sizin eğleneceğinizi düşünebilir ve okula gitmeyi ceza gibi algılayabilir.
Çocuğun eğitim öğretim hayatına sağlıklı bir başlangıç yapabilmesi ve başarı ile yoluna devam etmesi; ancak kurulacak okul-aile işbirliği ile mümkün olur. Bunun için okul yöneticileri ve öğretmeniyle karşılıklı güvene dayalı bir ilişki kurun.
Bütün bunlar, çocuğunuzun sağlıklı bir başlangıç yapabilmesi için temel taşları oluşturur.

“Çocuklar kadar aileler de kaygı duyuyor”
Okula başlangıç sürecinde çocuklarda kaygıya neden olan etmenleri ve bunlarla nasıl baş edileceğine dair öneriler sıralayan Bilfen İlköğretim Kurumları Rehberlik Bölüm Başkanı Tuğçe Kılıç, “Okulun akademik sürecin desteklendiği yer olduğu kadar çocuğun duygusal yaşantısına önemli katılar sunan, ailesinden ayrılarak yeni ilişkiler kurduğu büyük bir sosyal ortam olduğu da unutulmamalıdır.” dedi.


Okula başlangıç konusunda tek kaygı yaşayan kişinin çocuklar olmadığını da belirten Kılıç, “Çocuğun evden ilk defa bu kadar uzun süre ayrı kalacak olması, henüz tam olarak tanımadığı kişi veya kuruma en değerli varlıklarını emanet edecek olmak anne ve babaların da aynı kaygı ve korkuları yaşamasına sebep olabilmektedir. Önemli olan bu kaygılarını çocuklarına yansıtmadan çözebilmektir. Kafalarına takılan sorulara ilişkin kayıt yaptırılan okulun yönetici, psikolojik danışman ve öğretmenleri ile görüşmek izlenecek en sağlıklı yöntem olacaktır.” diye konuştu.

Okula başlangıçta genel olarak neler çocuklarda kaygıya sebep olur?
- Kimseyi tanımıyor olmak.
- Okulun büyüklüğü.
- Öğretmeninin ona nasıl davranacağını bilmemesi.
- Hep okulda kalacağı ve bunun tam olarak bir ayrılık olduğuna dair yanlış düşünceler.
- Yemek, su, tuvalet gibi temel ihtiyaçlarını tek başına nasıl karşılayacağını bilmemek ya da zorlanabileceğini düşünmek.
Sağlıklı bir başlangıç için nelere dikkat etmek gerekir?
- Ailelerin kendi kaygılarını kontrol atına almaları ve bu duygularını çocuklarına yansıtmamaları önemlidir.
- Okula gitmenin belli bir yaşa gelen herkes için zorunlu ve normal bir durum olduğu vurgusu yapılmalı; bu konuda net ve tutarlı bir tutum sergilenmelidir.
- Okul ve öğretmen hakkında olumsuz konuşmalardan kaçınmak önemlidir.
- Kaygının normal olduğunu kabul edip nötr bir tutumla bu kaygıya sebep olan konulara açıklık getirmek gerekir.
- Okulu ödül ya da ceza aracı olarak kullanılmamalıdır.
- Okulla ilgili çocuğun sohbet etmesini desteklemek soru işaretlerini gidermek adına etkili olabilir.
- Okul başlamadan önce okul gezdirilmeli; önünden geçildiği zamanlarda “onun okulu” olduğu vurgusu yapılmalıdır.
- İmkan varsa önceden öğretmeni ile tanışması sağlanmalıdır.
- Okula ne zaman gidip döneceği, yemek ve tuvalet ihtiyacını ne şekilde karşılayacağı ve kimden yardım isteyeceği konularında bilgilendirmek gerekir.
- Odasına çalışma masası, kütüphane vb eşyalar konarak ufak değişiklikler yapılabilir.
- Okul eşyalarını birlikte almaya gitmek ve seçmesine izin vermek uyumunu kolaylaştıracaktır.
- Uyku saatlerini okula başlamadan bir iki ay önce düzene koymak gerekir.
- Okula başlamadan önce görme, işitme ya da nörolojik bir problem olmadığının tespiti için sağlık muayenesi yapılmalıdır.