Yeni turizm trendi İstanbul’da “evet” demek

Özellikle yaz aylarının gelmesiyle Türkiye düğün sezonunda büyük bir yoğunluk yaşıyor. Bu telaş sadece bize değil, evlenmek için Türkiye’ye aşık turistlere de ait… Artık yabancı çifteler, başta İstanbul olmak üzere Bodrum ve Çeşme gibi turistik bölgelerde muhteşem düğünler organize etmek için adeta birbiriyle yarışıyor. Bu durumun Türkiye'de büyük bir “düğün turizmi” oluşturduğunu belirten Er Yatırım ve Turizm Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat’a göre, yılda yaklaşık bin 500 yabancı Türkiye’de evleniyor. “100-200 kişilik davetlinin konaklama, transfer ve alışverişini de sayarsak ciddi bir organizasyon ihtiyacı ortaya çıkıyor. Hint, Azeri veya Arap düğünleriyle tatminkâr rakamlar oluşuyor” diyen Çelikkanat, Türkiye'de yıllık düğün ekonomisinin 300 milyon doları bulduğunu da belirtti.

06.08.2014 – Otelcilik ve turizm sektörünün önde gelen isimlerinden Er Yatırım ve Turizm Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat, Türkiye'de artık yabancılara sadece tatil turizminin değil “düğün turizmi”nin de cazip geldiğini dile getirdi. Ferzan Çelikkanat, son dönemlerde yurtdışında yayınlanan dizilerin de tartışmasız katkısıyla Ortadoğu başta olmak üzere birçok Arap ülkesi, Hindistan, Avrupa’daki gurbetçilerin düğün tercihinde Türkiye'nin gözde bir ülke olduğunun altını çizdi. Türkiye'deki düğünlerin yaklaşık yüzde 20’sinin İstanbul’da gerçekleştiğini belirten Çelikkanat, “Tarihi ve görsel güzellikteki mekânların yüksek standartları, bu iştahı ciddi şekilde kabartıyor” ifadelerini kullandı. Çelikkanat, her keseye uygun AVM’lerin bulunmasının, mobilya, beyaz eşya, çeyiz ve kuyum gibi tamamlayıcı ürünlerin çeşitliliğinin ve uygun maliyetlerinin düğün alışverişi ve organizasyonu yapmak için Türkiye’ye gelen bir turist profili oluşturduğunu kaydetti.
Türkiye'de artık bir “düğün sektörünün” oluştuğunu belirten Ferzan Çelikkanat, her yıl yaklaşık olarak bin 500 yabancı uyruklu çiftin Türkiye’de evlendiğini söyledi.

Paris yerine İstanbul
Sadece bu rakamdan yola çıkarak yaklaşık 100-200 kişilik davetlinin konaklama, transfer ve alışverişlerini de içeren ciddi bir organizasyona ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekti. Üst segmentte olabilen Hint, Azeri veya Arap düğünlerinin de çok tatminkar ticari rakamlar oluşturduğunu belirten Çelikkanat şöyle devam etti: “İstanbul’da öncelikle çiftlerin ‘masalsı’ ve unutulmaz ortamlarda düğün yapma şansları var. Tarihi mekanların her biri bu özel günü ölümsüzleştirmek için çok güzel bir fon yaratıyor. Türkiye'nin bir diğer avantajı da uygun maliyetli hizmet kalitesini verebilmesidir. Bu hizmet paketinin dünyadaki muadili Las Vegas, Milano, Paris, Mikanos gibi kentlerdir. Ancak buralarda düğünler, ‘eğlence, romantizm, alışveriş’ gibi tek konu başlıklarıyla sınırlı. Ancak Türkiye özellikle de İstanbul; bu beklentileri paket olarak sunabilecek ender ülke ve kentlerden biri.”Ortalama bir düğün alışverişinin 50 bin TL civarından başladığını belirten Çelikkanat, “Türkiye’deki düğün, etkinlik ve benzeri organizasyonların tahmini boyutu 300 milyon dolar civarlarında. Firmalar artık sadece İstanbul’da değil Bodrum ve Çeşme’de de ‘konsept düğünler’ organize ediyor” şeklinde aktardı.

http://www.turizminsesi.com/haber/paris-yerine-istanbul-evetdeyin-16366.htm

Asıl turizm geliri “Kongre turistlerinden” gelecek

Türkiye’deki “orta segment otel” ihtiyacına cevap verebilmek için yola çıktıklarını belirten Er Yatırım ve Turizm Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat, “Türkiye’nin en çok 3 ve 4 yıldızın karşılığı olan orta ölçekli ve ekonomi otellerine ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Gerek gelişen ulaşım ağı gerek kullanıcı profilinin gösterdiği değişiklik ve dinamizm, ihtiyacın bu otellere yönelik olduğunu gösteriyor” dedi. Uzun yıllardır otelcilik alanında görev yapan Çelikkanat ilginç bir tespitte de bulunarak Türkiye’de “kongre” turizminin giderek büyüdüğüne ve beraberinde ziyaretçi profilinin de değiştiğine dikkat çekti. Çelikkanat, “Özellikle İstanbul, konferanslar ve kongrelerin getirdiği ciddi bir doluluk yaşıyor. Bu sayıları İstanbul’un bu alanda üzerinde bulunan şehirlerin rakamlarına taşımalıyız. Çünkü bir kongre ziyaretçisinin kişi başı harcama oranı gezme potansiyelli olan turistten 3 kat daha fazladır” ifadelerini kullandı.

Dünyada otel yatırımlarında trendin “orta segment” ekonomi otellerine yönelik ilerlediğini belirten Er Yatırım ve Turizm Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat, “Gerek arazi maliyetlerinin yüksekliği gerekse kullanıcı ihtiyaçlarının optimize edilmesi büyük ölçekli ve atıl oluşacak yatırımları gereksiz kılıyor” dedi.

Minibar gidiyor çay seti geliyor
Kullanılmayan bir minibarın veya kasanın odanın planlamasında artık düşünülmediğini örnek gösteren Çelikkanat, artık bu öğelerin yerine odalara daha geniş masa üstü kahve ve çay set-up’larının planlandığını belirtti. Artık geniş spa, lobi alanları ve alakart lokantalara ihtiyaç duyulmaması nedeniyle de inşaat ve odaların boyutlarının değiştiğini kaydeden Çelikkanat, “Bu da günün sonunda optimum maliyetli bir yatırım modelini ortaya çıkarıyor. Biz yatırımlarımızı planlarken öncelikle kendini döndürebilecek işletme modeli ile yatırım fizibilitesinin birbirine denk olup olmamasına dikkat ediyoruz. Ardından uygun lokasyon, marka ve inşaat boyutunu özenle tespit edip yatırım planlamasına başlıyoruz” şeklinde anlattı.

Türkiye’nin en çok 3 ve 4 yıldızın karşılığı olan orta ölçekli “midscale” ve ekonomi otellerine ihtiyacı olduğunu kaydeden Genel Müdür Ferzan Çelikkanat şöyle devam etti: “Gelişen ulaşım ağı, kullanıcı profilinin gösterdiği değişiklik ve dinamizm ile pazarda bulunan mevcut ürünler, ihtiyacın bu segmentteki otellerde olduğunu gösteriyor.”

3 kat fazla harcıyor
İstanbul’daki konferans ve kongrelerin, şehirde önemli bir doluluk hacmi yarattığının altını çizen Çelikkanat, “kongre turistleri”ne dikkat çekerken şunları söyledi: “Avrupa’nın en büyük kongre şehirlerinden biri olan İstanbul mutlaka bu sayıyı üst sıralardaki diğer şehirlerin sayılarına taşımak için daha çok çaba harcamalı. Bu konuda uzman uluslararası acentelerle iş birliği içerisinde olarak ihtiyaçlara cevap verebilecek alt yapılara sahip olunmalıdır. Zira bir kongre ziyaretçisinin kişi başı harcama oranı gezme potansiyelli turistten 3 kat daha fazladır.”

Mistral Yapı, otel projesi için Er Yatırım ile el sıkıştı

Turizm sektörüne markalı otel yatırımcısı olarak giren Er Yatırım ve Turizm,  İzmir’in en uzun kulesinin temelini atacak olan Mistral Yapı içindeki otel yatırımı için anlaştı.300 milyon dolarlık yatırımla 10 yılda 20 otel hedefleyen firma, İzmir’in 216 metrelik en yüksek kulesinin de bulunacağı projede 8 katlı oteliyle yerini aldı.Kömür ve denizcilik alanlarında Türkiye’nin önde gelen şirketleri arasında bulunan Er Şirketler Grubu, kurduğu Er Yatırım ve Turizm şirketi ile markalı otel yatırımcısı olarak bir büyük projede daha yer alıyor. Türkiye’nin turizm cenneti İzmir’de 216 metre yüksekliğindeki ofis ve otelden oluşan iki kulenin temelini bu ay atacak olan Mistral Yapı, otel projesi için Er Yatırım ile el sıkıştı. Bayraklı ilçesinde inşa edilecek olan ve 2016 yılında bitirilmesi planlanan Mistral İzmir’de 8 katlı bir oteli yatırımları arasına ekleyen Er Yatırım, şehir içi otelcilikte bir numara olmayı hedefliyor.

Er Yatırım ve Turizm Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat, yatırım alanı olarak 3-4 yıldız aralığında şehir içi iş otelciliğini belirlediklerini kaydetti. Türkiye’nin en önemli kentlerinden İzmir’de otel yatırımlarında arz açığı olduğunun altını çizen Çelikkanat, “Buradaki potansiyeli değerlendirmek istedik. İlk otelimizi yeni kent merkezinde, Bayraklı’da yapıyoruz. Alışveriş merkezi, rezidans ve ofis alanlarının bulunduğu projede yer alıyoruz” şeklinde anlattı.

İşadamlarına özel esnek check-in fırsatı
Çelikkanat’ın verdiği bilgilere göre, 8 bin metrekare inşaat alanına sahip olan otel, 110 odalı ve tamamen şehir içi iş oteli olacak. İş adamlarının tercih edeceği, ortalama 1-1,5 gün konaklamaya yönelik, teknolojik alt yapıya sahip bir otel olarak planlanıyor. “Biz hayata geçireceğimiz otellerimizde iş seyahati yapan misafirleri hedeflediğimiz için limited alacart, esnek check-in saatleri, uçağının geç ya da erken olduğu zamanlarda yararlanabileceği birçok hizmet sunmayı önemsiyoruz” şeklinde konuşan Çelikkanat, otelin 2016 yılı sonunda hizmete girmesini öngördüklerini kaydetti.Portföylerinde adet olarak ağırlıklı dilimin İstanbul’da olacağının altını çizen Çelikkanat, İzmir dışında Eskişehir, Konya, Mersin, Gaziantep, İzmit, Çanakkale, Adana, Mardin, Diyarbakır, Trabzon gibi potansiyeli yüksek Anadolu kentlerinde de arazi geliştirmeyi sürdürdüklerini kaydetti. İzmir’in yükselen semtleri arasında sayılan Bayraklı’da inşa edilen Mistral İzmir; otel, rezidans ve ofis içeriyor. Toplamda 110 konutun bulunduğu kulelerde, 153 ofis yer alacak. Tamamen yeşil bina olarak tasarlanan kulelerde, ofis ile konut arasındaki podyumda yeşil bir çatı oluşturulacak ve bu podyumda oyun alanı, peyzaj, havuz ve teras yer alacak. Toplam arsa alanı 13 bin 923 metrekare olan projenin inşaat alanı ise 122 bin metrekare olacak.

ER YATIRIM’IN OTEL YATIRIMLARINDA İZMİR İLK SIRAYI ALDI

Turizm sektörüne markalı otel yatırımcısı olarak giren Er Yatırım ve Turizm,  İzmir’de ilk otelinin yatırımına başladı.  300 milyon dolarlık yatırımla 10 yılda 20 otel hedefiyle yola çıkan firma, İzmir’de karma bir projenin içerisinde yer alacak iş otelinin inşasına start verdi.

2013.12.30,Pazartesi - Uzun yıllardır kömür ve denizcilik alanlarında faaliyet gösteren Er Şirketler Grubu, kurduğu Er Yatırım ve Turizm şirketi ile markalı otel yatırımcısı olarak sektör oyuncuları arasında yerini aldı. 300 milyon dolar yatırımla 10 yılda 20 otel yapmayı hedefleyen Er Yatırım ve Turizm,  İzmir’de ilk otelinin yapımına  başladı. Bayraklı’da aldıkları otel projesi inşasının startını veren firma, İstanbul’da da otel inşaatını yapacağı arazilerin satın almasını yaptı. Diğer ilerde de arazi geliştirmeyi sürdürüyor.

Medeniyetin beşiği Anadolu artık ticaretin de beşiği
Yatırım alanı olarak 3-4 yıldız segmentte şehir içi iş otelciliğini belirlediklerini ifade eden Er Yatırım ve Turizm Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat, “Portföyümüzde adet olarak ağırlıklı dilim İstanbul’da olacak. Ancak İstanbul hala ticaretin kalbinin attığı şehir olsa da,  medeniyetin beşiği Anadolu artık ticaretin beşiği oluyor. Anadolu şehirleri potansiyellerinin farkına varmaya başladı. Düne kadar kimse Mersin’i bilmezken bugün Olimpiyatlar yapıldı, Kapadokya küçük Japonya oldu, Mardin tüm medeniyetlerin bölgede ilk ziyaret noktası. Anadolu’da havaalanlarının sayısı arttı. Gelir düzeyi yükseldi ve kişilerin harcamaları arttı. Tüm bunlardan dolayı,  ulusal ve uluslararası turizmin çok ciddi talep gösterdiği Anadolu, bizim açımızdan da önemli bir yatırım alanı. Anadolu’da şehir otelciliğine yönelmemizde, Türkiye ticaretindeki bu yapısal değişimin önemli bir rolü var. Türkiye çapında kabul görmek, markamıza ve otellerimize karşı sadakat alışkanlığı kazandırabilmek için Anadolu, İstanbul’un en önemli tamamlayıcı hizmet ayağını oluşturuyor bizim için” dedi.

İzmir’de arz açığı var
İlk otel yatırım startını İzmir’den veren şirketin; Eskişehir, Konya, Mersin, Gaziantep, İzmit, Çanakkale, Adana, Mardin, Diyarbakır, Trabzon gibi potansiyeli yüksek Anadolu şehirlerinde de arazi geliştirmeye devam ettiğin açıklayan Çelikkanat, otel yatırımlarının ilkini gerçekleştirdikleri  İzmir’deki  otel inşaatı hakkında şu bilgileri verdi:  “İstanbul’daki yatırımlarımızın prosedürleri uzayınca biraz da tesadüfi olarak İzmir projemiz İstanbul’daki otel yatırımlarımızın önüne geçti. Türkiye’nin en önemli şehirlerinden İzmir’de otel yatırımlarında arz açığı var. Buradaki potansiyeli değerlendirmek istedik.  Otelimizi  yeni kent merkezinde, Bayraklı’da yapıyoruz. Alışveriş merkezi, residence ve ofis alanlarının bulunduğu Mistral İzmir Projesinin içerisinde yer alıyoruz. 8 bin metrekare inşaat alanına sahip, 110 odalı tamamen deniz manzaralı ve 15 m2 lik balkonları olan en küçük odası 35 m2 olan şehir içi iş oteli olacak. İş adamlarının tercih edeceği, son teknolojik alt yapıya sahip bir otel planlıyoruz. Biz hayata geçireceğimiz otellerimizde iş seyahati yapan misafirleri hedeflediğimiz için çok geniş seçeneklere sahip kahvaltı, esnek check-in saatleri, uçuş saatlerine göre yararlanabilinecek bir takım özel hizmetler sunacağız. Otelin inşaat süresini 2 yıl olarak belirledik, 2016 yıl sonunda hizmete girmesini öngörüyoruz.”

Uluslararası  otel markası işletecek
Uluslararası bilinirliliği olan çok önemli bir dünya markası ile ön anlaşmalarını yaptıklarını belirten Çelikkanat, “Otellerimizin işletmeciliği deneyimli marka tarafından yapılacak. Uluslararası büyük bir markanın alt markası olan bu marka, Türkiye’ye ilk bizimle girecek ve büyüyecek. Tercihimiz aynı markayla ilerlemek, ancak lokasyon ve binanın özelliklerine göre birden fazla markayı portföyümüzde barındırabiliriz” diye konuştu.

Güçlü  gayrimenkul portföyü
Firma olarak şehir otelciliği yatırım kararlarının altında ciddi bir fon değeri yaratmak olduğunu ve 10 yılda yapacakları otellerle güçlü bir gayrimenkul portföyü oluşturmayı amaçladıklarını söyleyen Çelikkanat, “Gerçekleştireceğimiz yatırımlarla hem işletmesel karlılık hem de varlık değeri olarak güçlü bir portföy sahibi olmayı amaçlıyoruz.  Otel yatırımlarımızın ağırlığı  İstanbul’da olsa da, portföyün tamamlayıcısı olarak Anadolu’da da olacağız. Otellerimiz birbirlerine sinerji yaratacak. Misafir devamlılığı sağlamak açısından belirli bölgelerde yer almak önemli. Bu sebeple Anadolu da İstanbul’un en önemli tamamlayıcı hizmet ayağını oluşturmakta.