Reis Gıda Başkanı Mehmet Reis, “Bakliyatın anavatanı Türkiye’den, 1 milyar Dolar bakliyat ihracatı yapılabilir” Türkiye’nin önerisiyle, Birleşmiş Milletler (BM) 2016 yılını Uluslararası Bakliyat Yılı ilan etmişti. Bakliyat ile sağlıklı beslenme sağlıklı hayat projesi kapsamında “1.Bakliyat Şenliği ve Sempozyumu” 17 Mayıs 2016 tarihinde İTO Cemile Sultan Korusu’nda düzenlendi. Sempozyumdaki konuşmasında, bakliyatın anavatanının Türkiye olduğunu kaydeden Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, şunları söyledi: “Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün raporuna göre, mercimek ve nohut üretimi yapılacak dünyadaki 4 ülkeden birisi, Türkiye’dir. Bakliyat üretimine uygun; toprak yapısına, yerli tohumlara ve ekim bilgisine sahibiz. Nitekim bakliyat üretimi için verilen 0.20tl/kg pirim desteğinin 0.40 tl/kg’a çıkarılması, mazot ve gübre desteğinin arttırılması, verimi yüksek sertifikalı yerli tohumlarla üretimin yapılması, genç nüfusun tarımda çalışmaya teşvik edilmesi, üretimin planlanması gibi çalışmaları yapmaya devam edersek, 2023 yılına kadar bakliyat ürünlerinde, 1 milyar Dolar ihracat rakamına ulaşabiliriz” dedi.
Ekonomiktir, açlığa çaredir, tok tutar, artımlıdır, toprağı besler
Reis Gıda tarafından; Nielsen Türkiye’ye 12 ilde yaptırılan ve Nisan 2016’da tamamlanan “Beslenme ve Kuru Gıda Tüketim Alışkanlıkları & Marka Sağlığı Araştırması” raporuna değinen Mehmet Reis, konuşmasına söyle devam etti: “Araştırmada, hanesinde alışveriş kararından ve yemek yapmaktan tamamen veya kısmen sorumlu 20-65 yaş arası 1024 kadına; ‘Birleşmiş Milletler 2016’yı neden Uluslararası Bakliyat Yılı seçmiştir’ sorusu soruldu. Kadınların, %57’si bakliyatın ekonomik bir ürün olduğunu; %49’u bakliyatın açlığa çare olduğunu; %47’si bakliyatın tok tuttuğunu; %38’i bakliyatın artımlı olduğunu; %19’u bakliyatın toprağı beslediğini belirtti.” Bitkisel protein kaynağı olan bakliyatın uzmanlar tarafından sık sık gündeme getirildiğini anlatan Mehmet Reis, “Uzmanlar; yüksek protein oranına ve tokluk süresini uzatan en iyi lif kaynaklarına sahip olan, bağışıklık sistemini güçlendiren, artımlı olması nedeniyle daha ekonomik ve doyurucu bir yiyecek olan baklagillerin; açlıkla mücadele, hastalıkların önlenmesi ve obezitenin engellenmesi için önemli bir gıda maddesi olduğunu ifade etmektedir” diye konuştu.
Küresel Gıda krizine karşı, “bakliyat” çaredir
İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen, PAKDER’in önderliğinde, İTÜ ve YTÜ Gıda Mühendisliği bölümlerinin ortaklığında yürütülen Bakliyat ile sağlıklı beslenme sağlıklı hayat sempozyumuna; Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, PAKDER Yönetim Kurulu üyeleri, sektör temsilcileri ve akademisyenler katıldı. Konuşmasında, dünya gıda sektörünü de değerlendiren Mehmet Reis, şunları açıkladı: “Birleşmiş Milletler (BM)’nin 2015 yılı raporuna göre, dünyadaki aç insan sayısı 800 milyonu geçmiştir. 2015 yılında 7 milyar 391 milyon olan dünya nüfusunun, 2050 yılında 9 milyar 100 milyon olacağı tahmin edilmektedir. Uluslararası kuruluşlar, açlık tehlikesinin ne denli büyük bir tehdit olduğunu ve olmaya devam edeceğini her platformda vurgulayarak, önlem alınmasına ve çözüm üretilmesine dikkat çekmektedir. Nitekim önlem alınmadığı takdirde gelecek yıllarda, çeşitli gıda ürünlerinin eksikliğinden ve hızla artan gıda fiyatlarından, bugünden daha fazla ve çaresizlik içinde bahsedeceğiz. ‘Küresel gıda krizi’ yaşanabileceği endişelerinin olduğu bir ortamda, her ülkenin kendi iç tüketimini karşılayacak ve gıda üretimini kalıcı bir şekilde arttıracak şekilde önlemlerini alması zaruridir. Gıda da yaşanacak bir kriz, küresel barışı bozan bir güvenlik krizine neden olabilir. Bilindiği üzere 1973 yılında ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, “Petrolü kontrol edersen ulusları kontrol edersin, yiyeceği kontrol edersen insanları kontrol edersin” demiştir. Bu sözleri çok manidar olup, tarımın ve gıdanın stratejik önemini gözler önüne sermektedir. Bu çerçevede, hiçbir ülke beslenmek gibi yaşamsal bir konuyu ‘-nasıl olsa ithal ederim’ diyerek, başka bir ülkeye ihale edemez. Her ülkenin, kendi topraklarında iç tüketimini karşılayacak kadar tarım üretimini yapması zorunludur. Küresel gıda krizine karşı, bakliyat etkin çarelerden birisidir” dedi.
Sürdürülebilir Tarım stratejisi oluşturulmalıdır
Sürdürülebilir Tarım için tavsiyede bulunan Mehmet Reis, şunları kaydetti: “Verimli topraklarımızı tarım dışı alanlarda kullanmamalıyız, genç nüfusu tarımda çalışmaya teşvik etmeliyiz, yerli tohumlarla üretim yaparken bilinçli ilaçlamaya dikkat etmeliyiz. Özetle, sürdürülebilir tarım stratejisini oluşturmalıyız. Kızılderili Atasözünde söylendiği gibi ‘Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde, ben buna son arı öldüğünde bölümünü de ekliyorum, beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak’ sözünü daima hatırlamalıyız. Mahatma Gandi “Dünya, herkesi doyuracak kadar kaynağa sahiptir. Ama herkesin açgözlülüğünü doyuracak kadarına değil” demiştir; başka bir ifade de “Dünya herkesin ihtiyacına yetecek kadarını sağlar, fakat herkesin hırsına yetecek kadarını değil” sözleri milyonlarca insanın neden aç kaldığını ve hastalıklara yakalandığını gözler önüne sermektedir. İnsanların yaşamak için yeterli gıdayı almaları ve bu gıdaların sağlık yönünden güvenli olması insan haklarının esasını oluşturmaktadır” diye konuştu.
Obezite hastalıktır, sağlık ve kilo problemidir
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tahminlerine göre, 1 milyar 900 milyon insan aşırı kilolu, bunların üçte biri obez olduğu ifade ediliyor. Yemek kültürünün değişimi, fast food adı verilen atıştırmalık yemek tarzı ve çalışma koşullarının getirdiği hareketsizlik obeziteye davetiye çıkarmaktadır. Obezite başta diyabet olmak üzere, pek çok hastalığın ana nedenidir. Bilim insanları tarafından katkı maddesi içeren gıdaların, çocuklarda vitamin eksikliği, kansızlık, obezite ve zeka düşüklüğüne neden olduğu ifade edilmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de, obezite toplum sağlığını tehdit eden rakamlara ulaşmıştır. Uzmanların açıklamalarına göre; erkeklerin %25’i, kadınlarında %34’ü obezdir. Ne üzücüdür ki, çocuklarda obezite oranı, %20’i geçerek ciddi bir rakama ulaşmıştır. Sağlıklı bir toplum için 7 yıldır obeziteye karşı mücadelesini her platformda sürdüren Reis Gıda, toplumun dikkatini çekebilmek için ‘Geleneksel Lezzetler Sağlıklı Nesiller’, ‘Abur Cubur Olacağı Budur’, ‘Abur Cubura Karnımız Tok’ ve ‘Ev Yemeği Sofrada Hesap Ortada’ kampanyalarını düzenledi. 2015 yılında başlayan ‘Ev Yemeği Sofrada Hesap Ortada’ kampanyası 2016 yılında da devam ediyor. Reis Gıda, Kasım 2015-Nisan 2016 tarihleri arasında Nielsen Türkiye’ye “Beslenme ve Kuru Gıda Tüketim Alışkanlıkları & Marka Sağlığı Araştırması” yaptırdı. Görüşülen kadınlara obeziteyi nasıl tanımladıkları sorulduğunda, %59’u obezitenin bir hastalık olduğunu, %45’i sağlık problemi, %41’i kilo problemi olduğunu belirtti. Obeziteye neden olan faktörler arasında, ilk sırada %65’le hareketsizlik/spor yapmamak ifade edilirken, bunu %62’le yağlı gıdalar ve %57’le fast-food tüketmek takip etti. Kendini kilolu gören kadınların %37’si kilo vermeye çalıştığını belirtti. Kilo vermeye çalışan kadınların, en çok kullandıkları yöntem porsiyonları küçültmek olmaktadır. Metropolde yaşayan kadınlar, kilo vermek için daha çok bakliyat ürünleri tükettiğini açıklamaktadır.