http://www.turizminsesi.com/ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
http://www.turizminsesi.com/ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Kasım 2013 Cuma

Hakan Akkaya tasarımları Çağla Şikel'e çok yakışıyor


Birçok projede birlikte çalışan Hakan Akkaya ve Çağla Şikel, Mercedes Benz Fashion Week ile başlayan profesyonel dostluğu, “2014 İlkbahar/Yaz Hakan Akkaya Koleksiyonu'nda” da sürdürecek.

  
Ekim ayında düzenlenen Mercedes Benz Fashion Week İstanbul'da MEN IN BLACK defilesiyle muhteşem bir şov yapan Hakan Akkaya, birbirinden şık 80 kombini taşıyan baş manken Çağla Şikel ile işbirliğine devam ediyor.2014 İlkbahar-Yaz Hakan Akkaya Koleksiyonu tasarımlarını tanıtan Çağla Şikel, ünlü modacının tarzının kendisini yansıttığını ifade etti. Hakan Akkaya'nın enerjisinin güzel olduğunu ve bunu tasarımlarına yansıttığını belirten Şikel, Akkaya ile çalışmanın büyük bir keyif olduğunu vurguladı.



Çağla Şikel: “Hakan işine aşık, tasarımlarına hayranım, çok yaratıcı ve heyecanlı.
Dostlukla renklenen işbirliklerinin devam edebileceği sinyallerini veren Akkaya ve Şikel, 2014 ilkbahar-yaz modasıyla ilgili tüyolar da verdi.



Hakan Akkaya tarzının vazgeçilmezi siyah-beyazın ön planda olduğu renklerde yeşil ve tonları oldukça canlı. Transparan detayların kullanıldığı tasarımlar yine cesur ve çok şık.




KÖPRÜDE ATA’YA ÖZLEM KORTEJİ

İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği (İKOD) Üyeleri,aramızdan
ayrılışının 75.yılında Mustafa Kemal Atatürk'e, 75 klasik araçla saat
09.05'te Boğaziçi Köprüsü'nün üstünde özlem zinciri oluşturacaklar.

İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği (İKOD),ilginç bir etkinliğe daha
imza atmaya hazırlanıyor. 19 Mayıs,30 Ağustos,29 Ekim gibi kurtuluş,
zafer ve cumhuriyeti kutlama günlerinde "klasik otomobil kortejleri"
oluşturan İKOD, bu yıl 10 Kasım'da saat 09.05'te Atamızı anma ve
kendisine duyulan özlem adına, Cumhuriyetin ilk yıllarına ait
araçlarla Boğaziçi Köprüsü'nde saygı ve özlem zinciri oluşturacak.
75 klasikle Ata'ya özlem temasının vurgulanacağı seremonide, araçlarda
bulunan havalı özel klaksonlar çalınıp, araç direkleri üstündeki
bayraklar yarıya indirilecek. Köprünün Avrupa-Asya güzergahında
gerçekleşecek anma dakikaları uzun yıllar hafızalarda yer edecek güçte
olacak. İKOD yönetiminden yapılan açıklamada yapılacak seremoni; aynı
zamanda Atatürk ilke ve devrimlerinin son zamanlarda yıpratılmasına,
fikir ve düşüncelerinin itibarsızlaştırılmasına, ders kitapları ve
eğitim araçları yönetmeliğinden Atatürk ilke ve inkılaplarına,
laik, sosyal, hukuk devletine uygun olma kriterinin çıkarılmasına, en son
ise devlet,cumhuriyet ve liyakat nişanlarından Atatürk siluetinin
kaldırılmasına gönderme niteliğinde algılanmalı.


                                TARİH: 10 KASIM 2013 PAZAR

            SAAT - YER :  ZİNCİRLİKUYU KÖPRÜSÜ ÜSTÜ  08.30

                                  BOĞAZİÇİ KÖPRÜSÜ 09.05

3. Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi 20-21 Şubat tarihlerinde Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde

Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) tarafından yapı sektörünün yeşil dönüşümüne rehberlik etmek amacıyla bu yıl üçüncü kez düzenlenecek olan "Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi", 20-21 Şubat 2014 tarihlerinde Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek. Geçtiğimiz yıllarda, T.C.Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, EarthEco International Başkanı Philippe Cousteau Jr, Columbia Üniversitesi Küresel Düşünce Komitesi Eşbaşkanı Prof.Dr. Saskia Sassen, WGBC ve USGBC Başkanı Rick Fedrizzi gibi isimlerin de arasında olduğu uluslararası ve Türk pek çok değerli konuşmacıyı ve yaklaşık 1000 katılımcıyı ağırlayan Zirve, bu yıl da alanlarında uzman önemli konuşmacılara ev sahipliği yapacak.
Sürdürülebilir/Yeşil binalar ve kentler konusunda Türkiye’deki en büyük platform olan Zirve,  Türkiye’de ve dünyada sürdürülebilir/yeşil bina sektörünün önde gelen paydaşlarını, gayrimenkul ve inşaat şirketlerinin üst düzey yöneticilerini ve konusundaki en uzman kişileri konferans, panel ve seminerlerde bir araya getirecek, yapı sektöründe bilgi paylaşımı için nitelikli bir tartışma ortamı oluşturacak.

Bu yılki Zirve’nin ana teması “Sürdürülebilirlik-Sınırları aşmak”
Yapı sektörü, son yıllarda “sürdürülebilir/yeşil bina” ve   “sürdürülebilir/yeşil kent” kavramlarıyla gerek ulusal gerekse uluslar arası alanda performansının sınırlarını aşan örneklerle çıkıyor karşımıza. Bu çerçevede konferansın temel amacı, 21. yüzyılın başında Türkiye’de en iyinin yapılmasını teşvik etmek için ulusal ve uluslar arası alanda en iyileri bir araya getirmek;  tasarımda sınırları aşan projelerin, yenilikçi fikir ve modellerin zirve katılımcılarına ilham vermesini sağlamak.

Dünya Yeşil Binalar Konseyleri Avrupa Bölgesel Ağı’nın (ERN) senelik toplantısı 3. Uluslar arası Yeşil Binalar Zirvesi kapsamında ilk kez Türkiye’de Dünya Yeşil Binalar Konseyleri Avrupa Bölgesel Ağı (WGBC Europe Regional Network), Avrupa'da 30'dan fazla ulusal Yeşil Bina Konseyini ve 3,500 'den fazla üye firmayı temsil eden uluslar arası bir ağ. Avrupa’da bina sektörünün tüm paydaşlarını temsil eden ve Türkiye Yeşil Binalar Konseyi’nin (ÇEDBİK)  de dahil olduğu bu ağın 2014 yılındaki ilk toplantısı, 20 Şubat 2014 tarihinde Zirve’ye paralel olarak ÇEDBİK ev sahipliğinde Türkiye’de düzenlenecek.

Türkiye’nin ilk Ulusal Yeşil Bina Sertifikası’nın lansmanı Zirve’de gerçekleşecek
Zirve’de gerçekleşecek bir diğer önemli etkinlik ise, Ulusal Yeşil Bina Sertifikası’nın lansmanı. Bina ve yerleşimleri çevresel etkilerine göre değerlendiren sistemler, hedeflenen yeşil dönüşüm sürecinde önemli rol oynuyor.  Geçtiğimiz Zirve’de TC. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’yla imzalanan protokol sonrası çalışmalarına hız verilen Ulusal Yeşil Bina Sertifikası, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasına destek vermeyi amaçlıyor. 100’ün üzerinde akademisyen, enstitü temsilcisi, şirket ve STK’nın katılımıyla şekillenen ve pilot proje çalışmaları devam eden Yeşil Bina Sertifika sistemine dair tüm detaylar Zirve’de açıklanacak.
 
 “Yeşil Okullar” projesinin Türkiye ayağı 3. Uluslar arası Yeşil Binalar Zirvesi’nde tanıtılacak
Türkiye’de Yeşil Dönüşümün lideri ÇEDBİK bugüne kadar sürdürdüğü bilinçlendirme çalışmalarına bir yenisini daha ekledi ve Cape Town Dünya Yeşil Binalar Konseyleri Kongresi’nde “YEŞİL OKULLAR” anlaşmasına imza atarak Türkiye’yi projeye dahil olan 20 ülke arasına soktu. Yeşil Okullar Projesi, öğrencilerin sağlıklı, güvenli ve daha verimli binalarda eğitim alabilmesi temeline dayanan uluslararası çok paydaşlı bir proje. Projenin amacı, daha sağlıklı binalarda eğitim alan, bu sayede akademik açıdan daha başarılı, daha sağlıklı nesiller yetişmesine katkı sağlamak. ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Duygu Erten, 18 Ekim 2013’de Cape Town’da katıldığı imza töreninde ÇEDBİK olarak uluslararası bu girişimin bir parçası olmaktan büyük memnuniyet duyduklarını ve bu konuda Türkiye’de liderlik ederek eğitim sektöründe yeşil dönüşümün önünü açacaklarını belirtti. Kasım ayında ABD’de yapılacak GREENBUILD konferansında Hillary Clinton tarafından anons edilecek olan Yeşil Okullar projesi’nin Türkiye ayağında gerçekleşecek çalışmalar 3. Uluslar arası Yeşil Binalar Zirvesi’nde açıklanacak.

Çedbik hakkında
Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği, 2007 yılında Türkiye’de yapı sektörünün sürdürülebilir ilkeler ışığında gelişmesine katkı sağlamak amacıyla kurulmuştur. Yapı sektörünün tüm paydaşları için bir şemsiye kuruluş olma hedefiyle hareket eden dernek, toplumsal farkındalığı arttırmak ve yapı sektörünü sürdürülebilir ilkeler ışığında üretim yapmaya teşvik etmek amacıyla eğitimler, paneller, konferanslar düzenlemektedir ve yerel yönetimler, üniversiteler, kamu ve özel sektörlere örnek projeler ve çalışma modelleri geliştirmektedir. Bugün 140’ın üzerinde üyesi olan ve sürdürdüğü çalışmalarla Türkiye’nin sürdürülebilir kentsel dönüşüm, enerji verimliliği ve yeşil bina konularında bilinçlendirilmesine önemli katkıda bulunan ÇEDBİK, 2012 yılı itibariyle Dünya Yeşil Binalar Konseyi (WGBC) Tam Konsey Statüsü’ne sahip. Dernek, ekolojik sorunların arttığı günümüzde, bütüncül bir yaklaşım ve sürdürülebilirlik prensipleriyle inşa edilmiş bina ve yerleşimler aracılığıyla daha sağlıklı yaşam ortamlarına kavuşacağımız inancıyla hareket etmektedir.
www.cedbik.org

2014 YAZI İÇİN ERKEN REZERVASYON TELEFONLARI ÇALMAYA BAŞLADI

Gelecek yıl yapacakları tatillerini en ekonomik şekilde planlamak isteyen tatilciler şimdiden harekete geçti. Tatil.com’un ön rezervasyon sayfasına ilk 24 saatte 800 kişi başvurdu.

Tatil.com Genel Müdürü Serdar Şahin “Kur artışlarından dolayı Euro ve Dolar sektörde daha cazip hale geldi. Bu nedenle oteller yabancı turistlere öncelik tanıyabilir. Bu da otellerde yerli turist için yer bulma sıkıntısı yaşamasına sebep olacaktır. Dolayısıyla, yerli turistin erken rezervasyon döneminde rezervasyon yaptırmaları önceki yıllara göre çok daha önemli” dedi.

2013 tatil sezonunu kapanırken, tatilcileri 2014 Otel Rezervasyon telaşı sarmaya başladı. Önümüzdeki yıl yapacakları tatillerini şimdiden planlamak isteyen tatilciler Tatil.com’u arayarak 2014 Otel Rezervasyonları’nın başlayıp başlamadığını sormaya başladı.

Erken rezervasyonda ekstra avantajlar
Tatil.com, internet sitesinde “Şimdi kaydolun, kazançlı çıkın!” sayfasıyla erken rezervasyon fırsatından yararlanmak isteyen tatilcilerin mail adreslerini alarak erken rezervasyon ve ekstra indirimlerden faydalanmalarını sağlıyor. Tatilciler erken rezervasyon ile yüzde 50’ye varan indirimlerden yararlanma, istediği otelde yer sıkıntısı yaşamadan kalma ve tatile gitmeden 72 saat öncesinde koşulsuz iptal etme hakkına sahip olma avantajlarından yararlanmak için erken rezervasyon yaptırmayı tercih ediyor. Üstelik erken rezervasyon yaptıran tatilciler 50 TL indirimden de yararlanabiliyor. Tatil.com Genel Müdürü Serdar Şahin “Normalde erken rezervasyonlarımız 15 Kasım’da başlıyor. Erken rezervasyon ön talep sayfamıza ilk 24 saat içerisinde 900 kişi telefon numarasını bıraktı. Ayrıca tatilciler şimdiden Tatil.com’u arayıp erken rezervasyonların başlayıp başlamadığını soruyor” dedi.

Bu sene erken rezervasyon çok daha önemli
Yerli turist için uygulanan iç pazar fiyatlarının şu anda çok uygun olduğunu belirten Tatil.com Genel Müdürü Serdar Şahin, “Erken rezervasyonda en uygun pazar Türkiye Pazarı. Euro ve Dolar'da yaşanan kur artışından dolayı oteller Dış Pazara daha fazla tutacak çünkü İç Pazarın fiyat avantajı kalmadı. Bu durum, yabancı turist artışını beraberinde getirecek. Türkiye’de Dış Pazar İç Pazara göre daha fazla artış gösterecek. Özellikle yerli turistler yüksek sezonda son dakika rezervasyon yaptırırlarsa yer bulmakta zorluk yaşayacaklar; üstelik yüksek fiyatlardan rezervasyon yaptırmak zorunda kalacaklar. Örneğin tatilci geçen sene 3 bin liraya satın aldığı tatili bu sene yaklaşık 3 bin 300 TL ile üzeri bir fiyattan alabilecek. Yani ortalama yüzde 10/15’lik bir artış söz konusu. O nedenle erken rezervasyonun önemi bu sene çok daha arttı” diye konuştu.

"Kış turizmi bu ay hareketlenmeye başlar"
Tatil.com Genel Müdürü Serdar Şahin, 2013 yılında TÜİK'e (Türkiye İstatistik Kurumu) göre seyahat harcamalarında yüzde 12’lik bir artışın olduğunu ve 2014'te bu artışın yüzde 10’u geçmeyeceğini öngörüyor. 2014 kış sezonu ile ilgili bilgiler de veren Şahin “Kış turizminde hareketlenme bu ayın sonunda başlar. Şu an yüzde 25-30 oranında kış turizmi tercih edildi. Termal otellerde yüzde 5’lik bir fiyat artışı olurken, kayak otelleri geçen yılın fiyatından satılıyor. Yılbaşı, sömestr ve hafta sonlarında kayak otellerinde doluluk yüzde 100’lere ulaşıyor” dedi. Son olarak 2012-2013 sezonu yurt dışı turlarını değerlendiren Şahin “İnsanlar artık paket turlardan ziyade bireysel tatilleri tercih etmeye başladı. İnternet sayesinde nerede kalacağına, nereleri gezeceğine kendisinin araştırıp karar verdiği, sadece uçak ve otelin ayarlandığı seyahatlerde artışlar oldu. Kişiye özel turlar bizde toplamda yüzde 30 iken, yüzde 42’ye çıktı” diye konuştu.

7 Kasım 2013 Perşembe

BAŞBAKAN ERDOĞAN VAN’DA RESCATE OTEL’İN AÇILIŞINI YAPTI

Çeşitli açılışlara katılmak ve ziyaretlerde bulunmak üzere Van’a gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “STK Temsilcileri Akşam Yemeği ve Toplantısı” na ev sahipliği yapan Rescate Otel’in açılışını gerçekleştirdi. Açılışa ayrıca Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Gıda-Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Başbakanın eşi Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan da katıldı.
 
Akay Grup’a ait olan ve Van – Edremit yolu üzerinde yer alan Rescate Otel hakkında Akay Grup Yönetim Kurulu üyelerinden bilgi alan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Van’a yapılan bu yatırımdan dolayı memnuniyet duyduklarını söyledi. Yapılan yatırımın turizme büyük değer  kattığını belirten Erdoğan, Akay Grup yetkililerine teşekkür etti.
Rescate Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Kurtuluş Akay ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Umut Akay, Van’a yeni yatırımlar konusunda da hükümet tarafından desteklendiklerini söyledi.

Van’a yeni yatırım planı: Van Tatil Köyü
Umut Akay yakın dönemde Van için büyük ve ses getirecek Van’ın Altınsaç bölgesinde doğal bir yaşam tatil köyü kurma projelerinin olduğunu ifade ederek, bu proje ile Van’ın doğal güzelliklerini tam anlamıyla yaşatacaklarını belirterek, “Bu sayede Van ve yöresinin dünyaya tanıtımını yaparak, turizme katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Bu sayede de birçok Vanlı hemşerimize iş olanağı sunmak istiyoruz” dedi.

Akay Grup Yönetim Kurulu Başkanı Vanlı işadamı Kurtuluş Akay’ın isminin, İspanyolca’sından esinlenerek bulunan Rescate Otelleri’nin ilki 2007 yılında Ankara’nın Çankaya bölgesinde butik otel olarak açılmıştı. Grup bu sektörde başarılı olmanın formülünü konuk ağırlama hassasiyetinde olduğunu kısa bir sürede idrak ederek, Ankara’da bulunan butik otellerinde başarıyı yakaladı ve sonrasında Van’ın ilk beş yıldızlı otelini 2011 yılında açtı. Akay Grup Rescate Otelleri ile zincir marka olma hedefini ile 2012 yılında İstanbul Anadolu yakasında da otel açtı.

Yıllardır Van’ın vergi rekortmenliğini koruyan Akay Grup Yönetim Kurulu Başkanı Kurtuluş Akay memleketi Van’da yaptığı yatırımlardan büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Van’nın ilk beş yıldızlı otelini açtıklarını ifade eden Kurtuluş Akay, amaçlarının Van’daki hizmet kalitesini çok daha iyi noktalara taşımak olduğunu belirtti.
Van’ın ilk beş yıldızlı oteli Rescate Otel Van’ın 94 odası ve 700 kişilik balo salonu, toplantı salonları, restoran ve barı da bulunuyor. Rescate Otel Van’da ayrıca sağlık kulübünün yanı sıra tekne ve limuzin hizmeti de sunuluyor.

İnoksan, Adana Mutfak Festivali’ne Damga Vurdu!

Geliştirdiği yenilikçi çözümlerle endüstriyel mutfak sektörünün öncü şirketlerinden olan İnoksan, pazara sağladığı katkıların yanı sıra şeflere ve yemek yarışmalarına verdiği desteği de sürdürmeye devam ediyor.Mutfak yarışmalarına sağladığı desteklerle her daim aşçıların yanında olan İnoksan, Adana’da mutfak kültürünün hatırlanması adına ilk kez düzenlenen ‘Adana Mutfak Festivali’ne sponsor oldu. 28-29 Ekim tarihlerinde gerçekleşen mutfak festivalinde ev hanımları yemek yarışması, engelsiz şeflerden yemek resitali, ünlü aşçılardan görsel şovlar gibi birbirinden lezzetli yarışmalar ve etkinlikler düzenlendi.

İnoksan mutfaklarında pişen yemekler, yarışma sonunda değerlendirelerek günün şampiyonları belirlendi. Profesyonel şeflerin hazırladığı Adana yöresel lezzetleri ise İnoksan ekipmanlarının yardımıyla hiçbir zaman kaybına uğramadan misafirlere ikram edildi. Etkinliğe katılan şefler ve ev hanımları, yapılan festivalin Adana mutfak kültürünün gelişimine ve tanıtımına katkı sağlaması açısından önemli bir etkinlik olduğunun altını çizdi. Engelsiz şeflerin yaptığı yemek resitali ile mutfak kültürünün bambaşka bir duvarı da ortadan kaldırdığını gözler önünen seren festival, birbirinden ünlü aşçıların ustalıklarıyla görsel bir şölen havasında geçti.

Yapılan bu anlamlı etkinliğe İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık da katıldı. Adana mutfak kültürünün yaşatılması ve mutfak turizminin canlanması sebebiyle gerçekleşen etkinlikte konuşan Varlık: “Adana gibi bir mutfağın ülkemiz açısından önemi tartışılamaz. Gerçekleşen bu anlamlı ve değerli etkinliğe İnoksan olarak mutfaklarımızla destek verdik ve bundan gurur duyuyoruz. İnoksan ailesi olarak her zaman bu tarz anlamlı faaliyetlerin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.

Tatil ile tedavi bir arada!

Kış aylarında daha çok tercih edilen termal tesislerde, misafirler hem tedavi görüyor hem de tatil yapıyor...Türkiye’de alternatif turizm türü olarak günden güne gelişen sağlık turizmi, herhangi bir sağlık sorununun tedavisinde alternatif oluşturmasının yanı sıra tedavi merkezlerinin sahip olduğu atmosfer nedeniyle rahat bir tatil imkanı da sağlıyor. ODEON Tours; misafirlerine, farklı şehirlerde, farklı bütçe ve beğeniye uygun tesis alternatifleriyle hem şifa bulma hem de tatil yapma imkanı sunuyor.

‘2012 yılında yüzde 15 artış var’
Konu ile ilgili açıklamada bulunan ODEON Tours İç Pazar Müdür Vekili Mehmet Kamçı “Türkiye’nin henüz gelişme aşamasında olduğu sağlık turizminde, geçtiğimiz birkaç yıla oranla daha iyi bir konumdayız. Örneğin 2012 yılında Türkiye’de Termal&SPA turizmi yüzde 15 oranında artış gösterdi. Yatak kapasitelerinin yükseltilmesi ve tesislerdeki kalitenin iyileştirilmesi nedeniyle otellerdeki memnuniyet ciddi anlamda arttı. Sağlık turizminde Avrupa ülkelerindeki benzeri uygulamalar Türkiye’de de başladığından oteller birçok bölgede fizik tedavi merkezlerini bünyelerine kattılar. Böylece daha kaliteli bir hizmet sunulmaya başlandı” açıklamalarında bulundu.

Şifa arayanların en çok tercih ettiği yerleri sıralayan Kamçı, “Sağlık turizminde başı çeken bölgelerimiz Afyon, Bursa, Yalova, Balıkesir, Kızılcahamam ve Pamukkale olarak listelenebilir. Bu bölgelerde konforlu ve keyifli bir tatil yapmak ve şifa bulmak ODEON ayrıcalığı ile mümkün” dedi.

Tur programları hakkında bilgi almak ve kayıt yaptırmak için ODEON Tours Çağrı Merkezi 444 0 684’yi arayabilir, www.odeontatil.com  adresine ulaşabilirsiniz.

G2M 1. ULUSAL ÜNİVERSİTELER ARASI AŞÇILIK ŞAMPİYONASI'NIN ANA SPONSORU OLDU


G2M AŞÇILIK ŞAMPİYONASINA ANA SPONSOR


Dünya Şefler Birliği WACS, 1. Ulusal Üniversiteler Arası Aşçılık Şampiyonası’nda g2m Standına Büyük İlgi Gösterdi . Ulusal ve uluslararası birçok firmanın distribütörlüğünü üstlenerek, mutfak profesyonellerinin bir numaralı çözüm ortağı olan g2m, yeni çağın mesleği olarak tanımladığı aşçılığı desteklemeye devam ediyor. Gastronomi sektörüne ve aşçılık camiasına olan katkılarını hız kesmeden sürdüren g2m, bu yıl ilki Aydın’da yapılan 1. Ulusal Üniversiteler arası Aşçılık Şampiyonası’nın ana sponsorluğunu üstlenerek, genç aşçılara ve aşçılık mesleğine verdiği önemi bir kez daha gözler önüne serdi.


Adnan Menderes Üniversitesi, Dünya Şefler Birliği (WACS), Türkiye Aşçılar Federasyonu (TAFED) ve MCF Ajans ve Tanıtım’ın katkılarıyla bu yıl ilki gerçekleştirilen 1. Ulusal Üniversiteler arası Aşçılık Şampiyonası Üniversiade 2013, 2-3 Kasım tarihlerinde Aydın’ın Söke ilçesinde yapıldı. Türkiye’nin dört bir yanından genç aşçıların katıldığı yarışmalarla adeta yemek şölenine dönüşen etkinlik Dünya Şefler Birliği WACS akreditasyonu ile gerçekleştirildi. WACS Üyesi şeflerden oluşan 6 kişilik jüri ekibi, yarışmalarda genç aşçılara not verdiler.

Genç aşçılara yönelik desteğini sürdüren sektörün güçlü tedarikçisi g2m, sponsorluğu çerçevesinde şampiyonada yarışan öğrencilerin ürün ihtiyaçlarını da karşıladı. g2m, etkinliği izlemeye gelen aşçılık bölümü öğrencilerine, yarışmacılara, öğretim görevlilerine ve şeflere 2 gün boyunca armağanlar dağıttı ve genç aşçılara hizmetleri konusunda detaylı bilgi verdi.

WACS şefleri g2m standında!
Dünya Şefler Birliği WACS’a bağlı 6 şef, 1. Ulusal Üniversiteler arası Aşçılık Şampiyonası’nda jüri üyesi olarak görev aldılar. Türk genç aşçılarının oldukça başarılı olduğu kanaatine varan deneyimli şefler, tattıkları birbirinden lezzetli tabaklar sonrasında geleceğin şeflerine not verdiler. Etkinlik süresince profesyonel bir yol izleyen WACS şefleri g2m standını ziyaret ederek temaslarda bulundular. Genç aşçıları destekleyen markalara teşekkürlerini ileten deneyimli jüri üyeleri, g2m önlüklerini giyerek objektiflere poz verdiler.

2-3 Kasım tarihlerinde gerçekleşen etkinliğin gala gecesi Kuşadası Golf & Spa Hotel’de 3 Kasım Pazar akşamı gerçekleştirildi. Etkinliğe olan katkılarından dolayı firmalara plaketleri takdim edildi. Genç aşçılığa verdiği önemi bir kez daha kanıtlayan g2m’ye gecede öğrenciler, şefler, öğretim görevlileri ve katılımcılardan teşekkür mesajları iletildi. g2m’nin plaketini ise g2m İzmir Bölge Müdürü Cüneyt Koyuncu aldı.



Darülaceze’deki büyüklerimiz, geleneksel Aşure Günlerini anlatıyor



Darülaceze’deki büyüklerimiz, geleneksel Aşure günlerini anlatarak, hepimize geçmişteki komşuluk anılarımızı hatırlatıyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Darülaceze Başkanlığı’nda, 6 Kasım 2013 Çarşamba günü düzenlenen organizasyona, Darülaceze Başkanı Nevzat Bayhan, Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis ile Saygıdeğer büyüklerimiz katıldı. Reis Gıda, Muharrem Ayında da, büyüklerimizin yanında olarak, geleneksel Aşure Günlerini doyasıya yaşamalarına değer katacaktır.

Aşure Günü, toplumların güçlenmesi için özel bir adım
Sosyal bir varlık olan insanın hatıralarıyla ayakta durduğunu ifade eden Darülaceze Başkanı Nevzat Bayhan, şunları söyledi:“Geçmişin derinliklerine kadar uzanmış kökleri üzerinde doğrulmuş ve geçmişinden beslenen insanoğlunun, bu köklerine olan ilgisinin arttırılması zaman zaman onu hatırlamakla mümkündür. Dünyayı değiştiren onlarca hadisenin vukubulduğu “Aşure Günü”nde, insanların kaynaşma, dayanışma adına bir arada olması toplumların güçlenmesi için çok önemli özel bir adımdır. Bu güzelliğe vesile olan başta Reis Gıda’nın değerli başkanı Sn. Mehmet Reis başta olmak üzere emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum” şeklinde konuştu.

Komşulardaki dostluk, Aşure ile kaynaşıyor
Dayanışmanın güzel bir örneği olan Aşure Günü’nde, komşularımızla dostluğumuzun Aşure ile kaynaştığını ifade eden Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, bu yıl 4 Kasım’da Muharrem (Aşure) ayının başladığını ve 13 Kasım tarihinin ise Aşure Günü olduğunu belirtti.
‘Darülaceze, saygıdeğer büyüklerimizin bir arada yaşadığı çok büyük bir aile’ diyerek sözlerini sürdüren Mehmet Reis, bu ailede dostluğun, komşuluğun ve dayanışmanın en güzel örneğinin sergilendiğini anlatarak, şunları söyledi: “Komşularımız, ailemizden sonra, bize en yakın olan sosyal çevremiz. Evimizde, acil bir şeye ihtiyaç duyduğumuzda, yanımızda herkesten önce komşularımız var. ‘Komşu komşunun külüne muhtaçtır’, ‘Ev alma, komşu al’ atasözlerimiz de; komşuluğun, kültürümüzdeki önemini vurgulamakta. Kimi zaman yoğun şehir yaşamında, oturduğumuz apartmandaki komşularımızı tanımaya fırsat bulamayabiliyoruz. Muharrem ayı, komşulukların başlaması ve dostluklarımızın pekişmesi için önemli bir tarihtir. Reis Gıda ailesi olarak, böylesine anlamlı bir günde, büyüklerimiz ile bir arada olup, onların anılarını dinlemekten büyük bir mutluluk ve gurur duyuyoruz” diye konuştu.

Aşure ve sağlıklı beslenme
Aşure içerisinde kullanılan bakliyat çeşitlerinin, sağlıklı besleme için gerekli olan temel gıda ürünlerinden oluştuğunu belirten Reis Gıda Yönetim Kurulu Üyesi Işılay Reis Yorgun, şunları söyledi:
“Aşure içerisinde kullanılan ürünlerin, her bir tanesi yurdumuzun dört bir köşesinden gelen lezzetlerle dolu. Farklılıkların lezzet verdiği bu tadın hikayesi, sizlerinde bildiği gibi Hz.Nuh’un gemisinde başlar. Geminin tufandan kurtulup, bu kurtuluşu kutlamaları için, geminin ambarında kalan bütün tahıl ve bakliyatlarla bir tatlı yapılır ve bu tatlı herkesle paylaşılır. İşte bu yüzden, Muharrem ayı paylaşım ayıdır. Aşure içerisinde kullanılan bakliyat çeşitleri olan aşurelik buğday, nohut ve fasulye; karbonhidrat, protein, vitamin ve mineral yönünden zengindir, sağlıklı beslenme için gerekli olan temel gıda maddeleridir” şeklinde konuştu.


Büyüklerimizin anlatımı ile Aşure Günü ve geçmişteki komşuluk ilişkileri
Büyüklerimizden Nazmiye Özkul, şunları söyledi: “Eskiden, Aşure gününe hürmet edilirdi. Çocukken annelerimiz erkenden kalkar, bizleri kaldırır, önce eve su getirmeye gönderirlerdi. Böylelikle, bereketle başlardık. Aşure Gününe hürmeten oruç tutar, bu güne özel üzücü hadiseleri anardık. Suyu özendiren bardaklarda içmemeye özen gösterirdik. Aşureler pişer ve tüm komşulara dağıtır, bugünü beraber yaşardık. Ben de, 6 sene devam ettirdim bu geleneği. Kurumumuzda da bu şekilde devam ettirmek beni çok mutlu ediyor” dedi.

Büyüklerimizden İhsan Güven, şunları söyledi:
“Aşure, Anadolu'da sadece Aşure ayında değil, önemli günlerin de paylaşım yiyeceği olmuştur. Bir nevi manevi bağımızdır. Önemli günlerde mahallede isek, evde pişen Aşure tüm komşulara, köyde isek tüm köye dağıtırdık. Şimdi de, bu paylaşımı burada sizlerle ve tüm Darülaceze ailesi paylaşıyoruz'' dedi.


Aşure Tarifi:  (ortalama 20 kişilik)
Malzemeler:
6 su bardağı buğday
2 su bardağı Nohut
2 su bardağı Kuru fasulye
2 çay bardağı Pirinç
4 yemek kaşığı kuş üzümü
4 yemek kaşığı dolmalık fıstık
4 elma, 10 kuru kayısı
200 gr kuru üzüm
2 portakalın rendelenmiş kabuğu
7 su bardağı toz şeker

Üzeri için:  Kuru kayısı-incir-nar-ceviz-gülsuyu-tarçın

Hazırlanışı: Buğdayları, bir gece önceden sıcak su ile bir taşım kaynatın, sabaha kadar bekletin. Bir gece önceden ıslatılmış nohut, fasulyeyi ayrı tencerelerde haşlayın, ardından buğdaya nohut ve fasulye ekleyin. Sırayla pirinç, dolmalık fıstık, kuru üzüm, küp doğranmış elma ve kayısıları ilave edin. Üzerini geçecek kadar sıcak su ekleyip, karıştırarak pişirmeye devam edin. En son, portakal ve limon kabukları ile şekeri ilave edip karıştırın. Hafif koyulaşınca, ocaktan alıp kaselere paylaştırın. Üzerini, küçük kesilmiş kayısı, incir, nar taneleri, dövülmüş ceviz, fındık, gülsuyu ve tarçın ile süsleyip servis yapın. Afiyet olsun…

PUZZLE’Yİ 3 BİN PARÇA YAPTI SİPARİŞLERİNİ KATLADI


TÜRK PUZZLE’LARINA YENİ PAZARLAR


Türkiye’nin ilk puzzle üreticisi Perre-Anatolian’a, dünya oyuncak sektörünün en önemli organizasyonlarından Toyzeria’da tanıttığı 72 yeni model ve 3 bin parçalık puzzle koleksiyonlarıyla Kanada’dan Güney Afrika’ya onlarca ülkeden sipariş yağdı. İstanbul’da düzenlenen fuarda gelen taleple sipariş hedefini ikiye katlayan Perre-Anatolian Puzzle, Türk puzzle’larına yeni pazarların kapısını da açtı..!

Perre-Anatolian Puzzle, puzzle’da parça sayısını 3 bine çıkardı Kanada’dan Güney Afrika’ya yabancılar sipariş kuyruğuna girdi. Türkiye’nin ilk puzzle üreticisi Perre-Anatolian Puzzle, oyuncak sektörünün vitrini sayılan Toyzeria Uluslararası Oyuncak, Lisans, Oyun ve Oyun Ekipmanları Fuarı’nda yenilikçi ürünleriyle yabancı alıcıların ilgi odağı olurken sipariş hedeflerini ikiye katladı.

31 Ekim-3 Kasım tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde bu yıl 6’ncısı düzenlenen ve 28 ülkeden alanında dev firmaların katıldığı fuarda, 72 yeni modelini ilk kez tanıtan Perre-Anatolian Puzzle, karikatür, panoramik şehir manzaraları, oryantalist resimler, kare puzzle gibi farklı görsel ve boyutlardaki alternatifleriyle Türk puzzle’larına yeni pazarların kapısını da açtı.

“2014 hedeflerimizin üzerinde bir yıl olacak”
Fuar ile ilgili değerlendirme yapan Perre-Anatolian Puzzle Genel Müdürü Hakan Karlar, Toyzeria’nın Nurnberg, Hong Kong ve New York fuarlarıyla beraber oyuncak sektörünün en önemli organizasyonlarından biri olduğuna dikkat çekerek, “Burada gelen siparişler 2014’ün hedeflerimizin de üzerinde bir yıl olacağını şimdiden gösterdi. Fuarda 72 yeni model ve yenilenen 260’lık puzzle serimiz ile büyük ilgi gördük. Asıl sürprizi ise yeni üretmeye başladığımız 3 bin parçalık puzzle’larda yaşadık. Kanada’dan Güney Afrika’ya ve ABD’ye kadar özellikle uzak dediğimiz pazarlardan büyük miktarda sipariş aldık. Sipariş hedeflerimiz ikiye katlandı” dedi. Yurtdışından da ilginin büyük olduğu bu fuarın ardından Nurnberg, Hong Kong ve New York’ta düzenlenecek fuarlara da katılacaklarını hatırlatan Karlar, “Bu fuarlarda kazandığımız başarılar ve deneyim uzun vadede puzzle sektöründe dünya markası olmamızda büyük katkı yapacak” değerlendirmesinde bulundu.

PROF.DR.HASAN KAZDAĞLI DENİZLİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA ADAY OLDU

YENİ DENİZLİ’Yİ BİRLİKTE İNŞA EDELİM

,

Haber Merkezi
Denizli(Anayurt)-Denizli Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olan Prof. Dr. Hasan Kazdağlı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’nın liderliğindeki, 2023 Vizyonuna dikkat çekerek “Yeni Denizli”yi birlikte inşa edelim’’ dedi. Prof.Dr. Hasan Kazdağlı, AK Parti Denizli İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında, adaylık kararını ve gerekçelerini sıraladı.
 
‘’İnsanların, toplumların, şehirlerin bir dönüm noktası vardır. Bugün öyle bir dönüm noktasındayız. Bizler ve Denizlimiz için bugün yeni bir başlangıç günüdür’’ diyerek sözlerine başlayan Prof.Dr.Hasan Kazdağlı, akademik kariyerinden örnekler verdiği konuşmasını şöyle sürdürdü:

‘’Hepinizin bildiği gibi, ben; sadece profesör olarak kalmadım. Ömrüm boyunca inceleme, araştırma ve bilimsel çalışmalar yaptım. Ama asla bununla yetinmedim. Bilim adamlığımın, araştırmacılığımın yanına daima uygulamayı koydum. Büyük projeleri yönettim, her dönem icranın içinde, başında, insanımızla yan yana oldum. Mesela GAP gibi bölgesel kalkınma planlamasının içinde yer aldım. Tarım, sanayi ve ihracatın nasıl entegre edilebileceği ve bu entegrasyonun bölge insanının gelir standardını ve yaşam kalitesini ne şekilde etkileyeceği üzerine bizzat sahada, yerinde çalışma yaptım. Mesela Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nda Müsteşar Yardımcısı olarak yerli ve milli savunma sanayinin temellerini oluşturan planlama çalışmalarının içersinde yer aldım. Sanayiciler ve imalatçılar ile birlikte çalıştık. Bugün kendi tankını, topunu, helikopterini yapan savunma sanayii, o gün temelleri atılan anlayış ve prensipler üzerine kurulmuştur.’’

Konuşmasında Denizli Pamukkale Üniversitesi’nde 9 yıla yaklaşan Rektörlük süresine de dikkat çeken Kazdağlı, ‘’Rektör olarak, en yüksek kamu bütçesini yönettim. Büyük yatırımları gerçekleştirdim.Denizli’nin yüzlerce hayırseveri ile bir araya geldim. Onların yardımlarının üniversiteye akmasını sağladım’’ dedi.

‘’Ben, uygulamadan gelen bir iktisat profesörüyüm. Kendimi hiçbir zaman üniversite kampüsünün içine, rektörlük odasına hapsetmedim. Üniversiteyi her alanda kentin, Denizli insanının hizmetine sundum. Açık ve şeffaf oldum’’ diyerek konuşmasını sürdüren Prof.Dr.Hasan Kazdağlı, ‘’Rektör olarak ilk önemli işim, Üniversite Hastanesi’ni kurmak oldu. Hastane ile Üniversiteyi halka açtım, insanımıza sağlık hizmeti verilmesini sağladım. Aydın’a, İzmir’e giden hastamız, çok şükür kalmadı. İş tersine döndü. Şimdi oralardan insanlar, tedavi için Denizli’ye geliyor.Denizli, bugün bir sağlık merkezidir. Temelleri Üniversite Hastanesi ile atıldı.Tarihte Hierapolis neyse, Denizli bugün odur. Tedavi için, sağlık için gelinen bir merkezdir. Rektör olarak; Pamukkale Sağlık Eğitim Vakfı, PASVAK’ın kurulmasına önderlik ettim. PASVAK; başkalarının örnek aldığı, muhteşem bir projedir. Kuruluşundan bugüne, Denizlili hayırseverlerin sağladığı imkanlar ile ihtiyaç sahibi 1.300 aileye günlük iki öğün sıcak yemek sessizce veriliyor. Bizzat eve teslim ediliyor’’ şeklinde konuştu.

Rektörlük yaptığı dönemde Denizli’nin her meselesi ile yakından ilgilendiğini, Denizli’nin; tarihinden doğasına; sanayisinden ticaretine; turizminden tarımına; imalatından ihracatına; insanından kültürüne kadar her alanına, her kesimine, her konusuna el attığının üzerinde duran Prof.Dr. Kazdağlı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

‘’Şehrin merkezi ve sanayisi ile yetinmedim, tüm ilçelerini, kasabalarını, köylerini inceleyip; araştırdım. İlçe sempozyumları ile geçmişi, sorunları ve potansiyelini ayrıntılarıyla ortaya çıkardım. Onların kitap olarak basılmasını sağladım. Kentin sanayi envanterinden, deprem haritasına; her sorunuyla ilgilendim. Şehri yöneten belediye başkanları, sanayiciler, esnaf ve tüccar ile birlikte çalıştım. ‘’

Rektörlük görevi sırasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın desteğini daima yanında gördüğünün üzerinde de duran Kazdağlı, Denizli’nin geçte olsa Büyükşehir olma hüviyetine kavuştuğunu söyledi ve ‘’Yeni dönem, yeni sorun demek. Her şeyden önce ölçek değişti. Eskiden sadece il merkezi vardı hizmet edilen. Şimdi durum böyle değil. Denizli köyleriyle, ilçeleriyle bizden hizmet bekliyor.Yeni bir ufuk, yeni vizyon gerekiyor. Asıl olan şehrin topyekun kalkınmasıdır. Biri tok, biri aç olmaz. Herkes kazanmadan, herkesin durumu iyileşmeden bu şehri yönetmek mümkün değil. Denizli, artık Anadolu’da bir il değil; bir dünya kenti. Bu il, dünyanın hemen her ülkesine mal satıyor. Dünyanın hemen her ülkesinde çalışan, okuyan, iş yapan mutlaka bir Denizlili var. Böyle bir Denizli’yi yönetmek, uzmanlık ve birikim ister. Yönetmek için, Denizli’yi bilmek gerekiyor. İnsanı kalbinde, yüreğinde hissetmek gerekiyor’’ diye konuştu.

Denizli’yi sadece çevre illerin değil, tüm Ortadoğu ve Akdeniz havzasının sağlık, eğitim, üretim ve turizm merkezi haline getirilmesi gerektiği üzerinde duran Prof.Dr.Hasan Kazdağlı, turistin Denizli’de 3-5 saat değil; 3 gün, 5 gün kalmasını sağlayabilmek, kentin altyapısını buna göre yeniden planlamak; buna uygun insan potansiyelini harekete geçirebilmek, genç nesilleri, gelecek 2023 Vizyonuna uygun yetiştirebilmek gerektiğini vurguladıktan sonra Prof.Dr.Hasan Kazdağlı, sözlerini şu cümlelerle sürdürdü:

‘’Bunlar; planlama ister, yönetilmek ister, bilgi ister, ekip ister, kadro ister, katılım ister, ilişki ister. Ankara’yı bilmiyorsan, İstanbul’u tanımıyorsan, Nil kenarında oturup Kahire’nin nabzını tutmamışsan, Londra’dan, Paris’ten, Berlin’den, Washington’dan, Bağdat’tan, Bosna’dan, Erbil’den, Kudüs’ten, Pekin’den, Tokyo’dan, Afrika’dan bihabersen, onların ihtiyacının ne olduğunu bilmiyorsan; bu şehre liderlik yapamazsın. Ben; doğup büyüdüğüm şehri, Denizli’yi biliyorum. Ankara’yı biliyorum. Bölgemizi ve dünyayı tanıyorum. Denizli’nin yönetilebilmesi, içerde ve dışarıda potansiyelini en iyi şekilde kullanması ve her yerde en üst düzeyde temsil edilmesiyle mümkündür. ‘’

Prof.Dr.Hasan Kazdağlı, ‘’Denizli’yi şeffaf bir şekilde, hep birlikte, katılımcı bir anlayışla ve her aşamada hesap vermeye hazır olarak yönetmeye talibim’’ diyerek AK Parti Denizli Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığını resmen açıkladıktan sonra konuşmasını şu sözlerle tamamladı: ‘’Gelin, bu şehri beraber yönetelim. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’nın liderliğinde, 2023 Vizyonu ile “Yeni Denizli”yi birlikte inşa edelim.’’


6 Kasım 2013 Çarşamba

3. ULUSLAR ARASI RESORT TURİZM KONGRESİ



TURİZM SEKTÖRÜ'NDE TÜRK YABANCI AKTÖRLER ANTALYA'DA BULUŞACAK
Almanya eski başbakanı Gerhard Schröder, bu yıl 3’ncüsü yapılacak olan, ‘Geleceğin Turizmi,Turizmin Geleceği’ ana temalı Uluslararası Resort Turizm Kongresi’ne ana konuşmacı olarak katılarak; turizmcilere yeni dünya düzeni süreci ve turizmin etkilerini anlatacak. “Geleceğin Turizmi Turizmin Geleceği” başlığı ile Antalya,Wow Kremlin Palace’ta 28-29 Kasım’da yapılacak olan 3. Uluslararası Resort Turizm Kongresi’nin  ana sponsoru Denizbank.

Yeni Dünya Düzeni ve Turizm
Schröder, Avrupa ve Asya’da yaşanan gelişmeler ile içine girilen yeni dünya düzeni ve bunun tek tek ülkeler ile turizme etkilerini anlatacak.

Schröder’in uluslararası alandaki konumu yanında Türkiye’nin turizmde iki ana pazarı olan Almanya’nın eski başbakanı, Rusya’nın da Gazprom yöneticisi olduğu dikkate alındığında Antalya’da Uluslararası Resort Turizm Kongresi’nin ana konuşmacısı olması  ayrı bir önem taşıyor.

Kongrede ayrıca Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş,dünya turizm hareketinin lideri TUI Plc CEO’su Peter Long ve turizm sektörünün merkezi Almanya’nın en büyük 2. grubu olan FTI CEO’su Dietmar Gunz da birer sunum yapacak.

“ENGELSİZ TURİZM İÇİN ENGELSİZ TESİSLER ”


“ENGELSİZ TURİZM İÇİN ENGELSİZ TESİSLER ”




Seminer Programı

12 Kasım 2013
 KABUL 13:00 - 13:30                                                       

13:30 – 13:45
Okan Üniversitesi tanıtım filmi ve açış konuşması
Seminerin amacı hakkında: Doç.Dr. M. Onur GÜLBAHAR
Turizm ve Otelcilik Bölüm Başkanı – Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu
           
 13:45 – 15:15
Ali Duran KARAKAYA
Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu As başkanı

Adana da yapılan Dünya ve Avrupa Tekerlekli Sandalye Basketbol şampiyonaları organizasyon komitesi başkanı olarak, konaklama ve sosyal mekanların engelleri konularında yaşadıkları deneyimleri aktaracak.

- Adem KUYUMCU

  (Engelsiz Hayat Dayanışma Derneği Başkanı, Engelsiz Şehirler teknik başvuru kitabı derleyici / yazarı)

  “Türkiye’de Engellilerin Durumuna Genel Bakış”

       “Engelsiz Mimari Çevre için kanunen zorunlu Erişilebilirlik
        Standartlarına özet bakış ve uygulama örnekleri.

       “Engelsiz otel, tatil köyü, Kongre salonu, Sinema salonu, Restaurant, Lokanta, Pastane nasıl olmalıdır.

“ Avrupa dan ve Ülkeden yanlış uygulamalar ile doğru Örnek Çizim ve  Uygulamalar”

 “Engelsiz Turizm Konusunda Türkiye ve AB Ülkelerinde Bulunan Potansiyel Engelli Sayısı ve Sınıfları”

 “Otellerin ve tesislerin hangi engel sınıfına uygun olduğunun belirlenmesi ve sınıflandırma kriterleri”

 15:15 SORU-CEVAP ve DEĞERLENDİRME
                      15:30 KAPANIŞ

Okul dışından katılım için lütfen önceden kayıt yaptırınız .
Okan Üniversitesi Kurumsal İletişim: Elvan Süreroğlu 0216 677 16 30 – 1789
Dernek iletişim koordinatörü   :  Hazal Vural 0538 834 80 40

BAYRAMPAŞA’DA BİLGİ VE RUH DÜNYAMIZLA BÜTÜNLEŞECEK YENİ BAHARA YÖNELECEĞİZ


DEĞİŞEN KENT DEĞİŞEN İNSAN DEMEKTİR

Bayrampaşa Belediye Başkanlığına altyapıdan üstyapıya, eğitimden kültüre, sanattan spora her alanda kadromla çığır açıcı çalışmalarımızla talip oldum.

“Yaşadığımız çevre, içinde kendimizi bulacağımız, kendimiz olarak kalabileceğimiz, aynı zamanda diğer insanlarla, tabiatla, gökyüzüyle bütünleşebileceğimiz, yani bize hayat sunacak bir mekân olmalı. Var olmalı, var kalmalı, var kılmalı bu mekân.”

25 yıllık Bayrampaşalı olarak yaşanılan yer ile ilgili felsefem hep bu olagelmiştir ve bu düşüncenin ışığında uzun yıllar Bayrampaşa’da aktif görevlerde bulundum.  Bayrampaşa, kendi nüfusu dışında, mega kent İstanbul’un hemen hemen tüm ulaşım ağlarının kesiştiği noktada bulunması, çeşitli iş kollarının merkezlerini içinde barındırması, alt ve üst yapısıyla cezbedici özelliklere sahip olması dolayısıyla metropol içinde bir metropol olarak yükselmektedir.

Bir yerin bu şekilde yükselişi tanımlanırken aynı zamanda gelişen toplumsal, ekonomik ve psikolojik değişimleri de gözlemek gerekir. Değişen kent, değişen insan demektir çünkü. Bu yüzden hızla değişen bir dünyada, sosyal, ekonomik, kültürel ve coğrafik olarak önemli bir konuma sahip bir ilçenin yönetiminin de bu değişime paralel olarak dinamik ve canlı olması gerekir. Kenti değiştirirken o kentte yaşayan insanlara da sahip çıkmak, onları korumak zorundadır yerel yönetici. Çünkü yerel yönetim, iktidar ve hâkimiyet kurma alanı değil, bizzat hizmet etme, koşuşturma ve fedakârlık yapma alanıdır. Yerel yönetim, kente ait kimliğin tanımlanması, değer ve anlam haritalarının çıkartılması yeridir; özgürlüklerin genişletilirken hakların korunduğu merkezdir. Bu yüzden çalışmaların hem köklü hem kalıcı, çalışanların ise üretken ve heyecanlı olması, dünyada yaşanan gelişmelere ayak uyduran aynı zamanda köklerine bağlı, adaletin, gururun, refahın, bilgeliğin, aklın, arınmanın ve yeniden doğuşun simgesi, çığır açıcı bir kadroyla mümkündür.  Bayrampaşa Belediye Başkanlığına altyapıdan üstyapıya, eğitimden kültüre, sanattan spora her alanda kadromla çığır açıcı çalışmalarımızla talip oldum.

Bayrampaşa ilçesindeki yaşam serüvenimde bir çok Eğitim Kuruluşu ile  Sivil Toplum Kuruluşunda yönetici ve üye olarak yer aldım. İlim Yayma Cemiyeti, Liman Eğitim ve Kültür Merkezi, Türk-Alman Üniversitesi, Tüketici Hakem Heyeti, Bayrampaşa Kızılayı, Dünya Yetimler Vakfı, Mazlumder ve Bayrampaşa Spor Kulübü gibi…

 Bayrampaşa Spor Kulübünde 5 yıl Yönetici ve Başkanlık Yaptım. Kulüp Başkanlığım sürecinde, 2012-2013 sezonunda mütevazi bir kadromuz olmasına ve düşmemeye oynayacağımız yönündeki genel kanaate rağmen, ekip ruhu ve fair play mantığı ile hareket edip, olağanüstü bir gayret ortaya koyarak takımımızın 2. Lig Play-off’a çıkmasını başarıyla sağladık. Sporun içerisinde olan birisi olarak, İnsan eğitimi ve sağlığında sporun ve özellikle de Futbolun büyük bir öneminin olduğuna inanıyorum. Ülkemizde,  Öğretim alanında büyük mesafeler alınmasına rağmen, Eğitim ve Gençlik konularında maalesef ciddi projeler üretilerek hayata geçirilememiştir. Sporun eğitimdeki önemini bilerek bu konuda geniş kitlelere yönelik projeler gerçekleştirmek istiyoruz.

Şimdi, yerel yönetimlerdeki 15 yıllık tecrübemi kadromun ufkuyla zenginleştirerek, “Her Şey Bayrampaşa İçin” sloganıyla, uluslararası standartlarda hizmet veren bir belediye olmak için sorumluluk alıp olağanüstü gayret ortaya koyacak ve birlikte başaracağız. Bunun için, geçmişten ışık alıp geleceği tasarlamaya ve Bayrampaşa’ya büyük hizmetler yapmaya talip oldum.

Daima;
Çatışmayı değil çalışmayı,
Kavgayı değil uyumu,
Tek tipçiliği değil özgürlükçülüğü,
Konuşan olmayı değil dinleyen/anlayan olmayı,
Sorunları değil çözümleri konuşmayı,
Ben merkezciliği/ötekileştirici olmayı değil, beraber olmayı,
Hakimiyet kurmayı değil, hakikatin dili olmayı,
Yok etmeyi değil var etmeyi/ var olmayı / var kılmayı,
İtici değil kuşatıcı olmayı tercih ettik ve bu tercihlerimizi bugün de aynı azim ve şevkle Bayrampaşa Belediye Başkanlığı için kullanacağız.


Kentleri dönüştürürken insan hayatının da değişimini sağlamayı başkanlığım döneminde daha güçlü bir şekilde sürdürecek, Bayrampaşa halkının haklarını her zaman savunacağım. Bayrampaşa’nın çehresini değiştirirken insanı temel alacak ve onların istek ve taleplerinin de projelerde yer alması için çalışacağım. Hayatı bir bütün olarak alan bakış açımla kentsel dönüşümün yanında,  kültürel ve sosyal dönüşümün de var olmasını sağlayacağım. Kentsel dönüşüm modelinde sosyal ve kültürel yapıların bozulmadığı, mahalle kültürünün korunarak zenginleştirildiği bir modelin savunucusu ve uygulayıcısı olacağız.

Hayatın ve dünyanın yeniden doğuşuna şahit olacağımız baharın başlangıcı Mart ayında Bayrampaşa yeni bir mevsime açılacak. Yeni, taze, dinamik, heyecanlı ve umut dolu bir anlayışla Bayrampaşa’da, bilgi ve ruh dünyamızla bütünleşecek yeni bir bahara yöneleceğiz. Bilgi ve ruh dünyamız diyoruz; çünkü bunlar ne kadar aydınlık ve zengin olursa Bayrampaşa’nın kendine olan güveni de o derecede güçlü, o derece yüksek olacak, bizlere umut ve mutluluk yükleyecektir.

Bizim dönemimiz, çağdaş ancak manevi değerlerini unutmayan, kalıplaşmış hatalardan uzak kalan, potansiyel gelişmelere ayak uydurabilen hedeflerimizle, zamanın değişimini anlayan, toplumun gelişimine katkı sunan, en temel ihtiyaçları belirleyip kaynak ve zaman kullanımını verimli hale getiren bir belediyecilik anlayışıyla dolu olacaktır.

Yöneticilik emaneti, tüm vatandaşlarımızın özgürlüğünün, eşitliğinin ve adaletinin garanti altında olmasını sağlamaktır. Şahsıma tevdi edilecek bu emanet, sizlerin desteğiyle daha da büyüyecek ve güçlenecektir.

Geleceğe ortak yürüyüşümüz, Bayrampaşa’mızın gelişimine ve kalkınmasına doğru atılan adımlar olacaktır.

Hayat paylaşmaktır, davayı, zamanı, acıları ve sevgiyi…
Zamanı paylaşırsanız onu anlamlı kılarsınız,
Acıları paylaşırsanız onu azaltırsınız,
Sevinçleri paylaşırsanız onu çoğaltırsınız,
Çevrenizi, ülkenizi ve dünyayı sevgiyle bezersiniz…
Hepinize sevgiyle paylaşılan yarınlar diliyorum…


Av. Ali Kahraman
AK Parti Bayrampaşa Belediye Başkan Aday Adayı




4 Kasım 2013 Pazartesi

TÜRKİYE LİMAN VE LOJİSTİK SEKTÖRÜ ALİAĞA’DA BULUŞUYOR

İzmir’in Sanayi ve Deniz Ticaret kenti Aliağa, Liman Yönetimi ve Lojistik Zirvesi’ne ev sahipliği yapacak. Aliağa Ticaret Odası, 9 Kasım 2013 Cumartesi günü düzenleyeceği ““1. Uluslararası Liman Yönetimi ve Lojistik Zirvesi” ile Türkiye’deki sektörün bileşenlerini buluşturacak.

ALİAĞA, DENİZCİLİKTE BÜYÜYOR
Kentteki 7 iskeleden Yılda 54 milyon ton elleçlemenin (yükleme boşaltma) yapıldığı Aliağa’da denizcilik ve liman işletmeciliği hızla gelişiyor. Yılda 5 bin geminin giriş çıkış yaptığı Aliağa’da 2012 rakamlarına göre yılda 10 Milyar 790 milyon 602 bin 966 USD değerinde ihracat yapılıyor. Sektörün durumu, Aliağa’daki sektörel potansiyeller ve bu potansiyelin geliştirilmesi için yapılacaklar Zirvede ele alınacak.

SEKTÖREL KURUMLARIN İŞBİRLİĞİYLE GERÇEKLEŞECEK
T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı İç Sular Genel Müdürlüğü, TURKLİM(Türkiye Liman İşletmecileri Derneği), UTİKAD(Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği) ve Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi’nin desteğiyle gerçekleşecek olan 1. Uluslararası Liman Yönetimi ve Lojistik Zirvesi’ne yoğun bir katılım olması bekleniyor.

Aliağa Ticaret Odası (ALTO) Başkanı Adnan Saka, Zirvede,; konteyner taşımacılığı, liman yönetimi konusunda mevzuatlar, liman ve lojistik entegrasyonu, operasyonel faaliyetler, lojistik köyler, Avrupa’dan lojistik köy örnekleri ve yönetim biçimleri, Aliağa bir lojistik köy olarak planlanmalı mı? gibi konuların da detayları ile aktarılacağını belirtti.

ZİRVEYE ULUSAL VE ULUSLARARASI KATILIM OLACAK
ALTO’da gerçekleşecek olan zirveye, ilçede yer alan özel liman işletmeleri başta olmak üzere yurtiçi ve yurtdışından katılım olacak. Akademisyenlerin katılımları ile yönlendireceği zirvede lojistik konularda da Almanya’nın Hamburg ve Bremen eyaletlerinde bulunan lojistik köylerden gelecek olan lojistik köy heyetleri açıklamalarda bulunacak.

ADNAN SAKA: “LİMAN VE LOJİSTİK GELİŞMELERE DİKKAT ÇEKMEK İSTİYORUZ”
Aliağa’nın daha planlı gelişmesi ve ilçenin uluslararası bilinirliğinin artması için daha önce 1. ve 2. Uluslararası Aliağa Demir Çelik Zirvelerini gerçekleştirdiklerini anımsatan ALTO Başkanı Adnan Saka,  liman ve lojistik konulara da dikkat çekmek için bu zirveyi planladıklarını ifade etti. Uluslararası organizasyonların önemine dikkat çeken Başkan Saka; “Aliağa’daki liman yönetimi ve deniz ticaretindeki gelişmeler sadece İzmir için değil, Türkiye için çok önemli. Bu sürecin doğru yönetilmesi gerekiyor. Bu konuda sektörün tüm bileşenlerini buluşturarak bu konuda gelişim dinamiklerini masaya yatıracağız. Daha önce Yurtdışı organizasyonlarında bizlere destek olan EBY Summit CEO’su Yaşar Şuşek’in de girişimleri ile 1. ve 2. Uluslararası Demir Çelik Zirvelerini gerçekleştirdik. Bu zirvelerde en az 10 farklı ülkenin demir çelik sektörü liderlerini üyelerimizle ve ülkemizin dört bir yanından gelen firmalarla bir araya getirdik. İkili görüşmeler yapmalarını sağladık ve böylelikle ticari bağlar kurduklarını öğrendik. Bunların mutluluğunu yaşıyoruz. 9 Kasım 2013 tarihinde Odamızda gerçekleştireceğimiz zirvede de benzer hedeflerimiz bulunuyor. Üyelerimizin destekleriyle amacımıza ulaşacağımızı düşünüyoruz” dedi.

3 Kasım 2013 Pazar

TUROB, WTM ULUSLARARASI TURİZM FUARI'NDA İSTANBUL VE TÜRKİYE’Yİ TANITACAK


Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB), turizm sektörünün lider küresel organizasyonu olarak kabul edilen ve  04-07 Kasım 2013 tarihleri arasında, 34. kez İngiltere'nin başkenti Londra'da gerçekleştirilecek olan WTM Uluslararası Turizm Fuarı'na (World Travel Market) katılacaktır.

2012 yılında, yaklaşık 190 ülkeden 5.000 katılımcı kurum ile 1.859 milyon Pound'luk iş değeri oluşturan WTM Uluslararası Turizm Fuarı’nı, toplam 48.000 turizm profesyoneli ziyaret etmiştir. Dünyanın önemli turizm destinasyonları arasında yer alan İngiltere’de turizm sektörü ülkenin en önemli istihdam alanlarının başında gelmektedir. 2011 ve 2012 yılları arasında Olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapan İngiltere tüm dünyada en çok reklamı yapılan ülke olmuştur.

TUROB’UN, İSTANBUL VE TÜRKİYE TANITIM ATAĞI DEVAM EDİYOR
Yaklaşık 30 yıldır turizm sektörü ile ilgili düzenlenen birçok uluslararası fuara katılan TUROB, ülkemiz ve İstanbul’un global düzeyde tanıtılması amacı ile çalışmalarına ağırlık vermektedir. Geçtiğimiz yıl, WTM Uluslararası Turizm Fuarı’na, Türkiye standı içerisinde katılan TUROB’un fuar sonrası hazırladığı sonuç raporları sektörün gelecek dönem gelişmeleri ile ilgili dikkat çeken öngörüleri de içermektedir.

WTM ULUSLARARASI TURİZM FUARI,
SEKTÖRÜN 2014 YILI VİZYON VE TRENDLERİNİ BELİRLEYECEK
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu yıl Londra Kültür ve Tanıtma Müşavirliği organizasyonu ile yaklaşık 1.000 metrekare büyüklüğündeki EM800 - EM850 stantlarında yer alacaktır. Ülkemiz standında, Birliğimiz İstanbul ve Türkiye tanıtımına yönelik faaliyetlerde bulunurken, Birliğimiz adına fuara katılacak olan Yönetim Kurulu Üyelerimiz, Türkiye’nin 2014 yılı turizm trendleri ile ilgili olarak tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine yönelik global temaslarda bulunacaktır. Turizm sektörü açısından büyük önem taşıyan WTM Uluslararası Turizm Fuarı, sektörün geleceğini şekillendiren toplantı, panel ve konferanslar ile gelecek dönem vizyonlarının belirlenmesine büyük katkı sağlamaktadır.


SKALİTE "TURİZM'DE KALİTE" ÖDÜLLERİNDE OYLAMA SÜRECİ BAŞLADI

TURİZMİN SESİ
Türk turizmine yapılan katkıyı artırmak üzere düzenlenen 16. Skalite ‘Turizmde Kalite’ Ödülleri oylama süreci 17 Kasım 2013 Pazar günü sona erecek…Skal International İstanbul Kulübü’nün Türkiye Cumhuriyeti’nin 75’inci yılında Türk turizmine hediye olarak başlattığı Skalite ‘Turizm’de Kalite’ Ödülleri’nin bu yıl 16’ncısı düzenleniyor.

Skalite Ödülleri jüri özel yemeği 31 Ekim 2013 Perşembe günü Topaz Restoran’da düzenlendi. Skal Türkiye Başkanı Patrice Lepkovski, Skal Yönetim Kurulu üyeleri, 2010-2011 Skal International Dünya Başkanı Hülya Aslantaş’ın katıldığı yemeği, İstanbul Turizminden Sorumlu Vali Yardımcısı Kazım Tekin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı ve İstanbul Turizm Atölyesi Koordinatörü Tülin Ersöz, Milliyet Gazetesi Köşe Yazarı Çağdaş Ertuna, Gezgin, Belgesel Yapımcısı Coşkun Aral, Alem Dergisi Haber Müdürü Hasan Yüksel onurlandırdılar.

Skalite Ödülleri jürimiz ile daha da değerlenecek
Başkan Lepkovski turizmde kaliteye yapılan katkıyı ödüllendirerek, Türk turizminin gelişimine katkıda bulunmak amacıyla düzenledikleri Skalite Ödülleri’nde oylama süreci ile ilgili bilgi verdi. Lepkovski, kaliteyi, gelişimi ödüllendirirken kendilerini de geliştirdiklerini ifade etti. Bu yıl bir yenilik yaparak, yarışmadaki değerlendirme sürecine Skal Üyelerinin oylarının yanı sıra saygın isimlerden oluşan bir jürinin oylamasını da dahil ettiklerini açıklayan Patrice Lepkovski jüriye değerli vakitlerini turizmde kalite için ayırmaları sebebiyle teşekkür etti.

Kazananlar 1029 Skal üyemiz ve 7 jüri üyemizin oyları ile belirlenecek
Lepkovski sözlerine şöyle devam etti: “Skalite Ödüllerinde başvuru sürecimiz tamamlandı, oylama 17 Kasım tarihine kadar devam edecek. Oylama elektronik ortamda internet aracılığıyla yapılırken 7 kişiden oluşan jürimiz ödül kazanan adayları belirlemeye katkı sağlayacaklar. Kategorilerde en az 2 aday yarışıyor. Bu yıl da çok güçlü adaylar yarışıyor. Her bir adaya 1-15 arası puan verilecek; aynı kategoride yarışan adaylara farklı puanlar verilecek. Ve tüm adaylar puanlanacak.”

“Skalite soruyor; ‘Bu yıl turizmde kalite için ne yaptın?’”
Skalite Ödülleri projesinin fikir annesi 2010-2011 Skal International Dünya Başkanı ve Universal Turizm Genel Direktörü Hülya Aslantaş, Skalite Ödülleri’ni Cumhuriyetin 75’inci yılına bir hediye olarak başlattıklarını ifade etti. Aslantaş: “Turizm, Türkiye Cumhuriyeti ekonomisi için lokomotif sektör. Türk turizmini geliştirmek için sadece rakamların ve popülerliğin tek başına bir anlam ifade etmediğinden hareketle kaliteyi özendirmek, onu baş tacı etmek istedik. O nedenle tek soru sorduk “Son bir yılda hayata geçen faaliyetlerin turizmde kaliteye ne katkısı var?” dedi.

“Popülariteyi değil kaliteyi ödüllendiriyoruz”
Aslantaş şunları ekledi; “Hedefimiz popülariteyi değil, kaliteyi ödüllendirmek. Ölçeğe değil, kaliteye yapılan katkıya bakıyoruz. Skalite turizmde sürekliliği olan tek ödül. Kalitenin konuşuluyor ve özendiriliyor olmasını fikir annesi olarak mutluluk verici buluyorum.” T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da 50. kuruluş yılına rastlayan bu seneki ödül töreni, turizm sektörünü biraraya getiren bir zirve niteliği taşıyor. Tören, 11 Aralık 2013 tarihinde Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek.

Skalite Jürisi
Jüri Başkanlığını 2010-2011 Skal International Dünya Başkanı ve Universal Turizm Genel Direktörü Hülya Aslantaş’ın üstlendiği Skalite jürisinde; İstanbul Turizminden Sorumlu Vali Yardımcısı Kazım Tekin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı ve İstanbul Turizm Atölyesi Koordinatörü Tülin Ersöz, Milliyet Gazetesi Köşe Yazarı Çağdaş Ertuna, Boğaziçi Üniversitesi Turizm Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bengi Ertuna, Gurme, Gezgin, Yazar Mehmet Yaşin, Gezgin, Belgesel Yapımcısı Coşkun Aral, Alem Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Berna Ertem yer alıyor.

64. WATA KONGRESİ’NDE BAŞKANLIĞA “MORRİS KOHEN KASAR” SEÇİLDİ


TURİZMİN SESİ -BORA ÖZGEN
Moris Turizm’in sahibi Moris Kohen Kasar, Avrupa’da 1949 yılında kurulan ve 48 ülkeden 51 üyesi olan WATA’nın (World Association of Travel Agencies) Başkanı oldu. 24-27 Ekim 2013 tarihleri arasında, WATA tarafından, Kosice, Slovakya'da 64üncü genel kurul düzenledi. KOSICE 2013 yılının Avrupa Kültür Başkenti seçildi ve, 64üncü genel kurulunu bu muhteşem şehirde gerçekleştiren WATA, bu olay ile ilişkili olmaktan gurur duyduğunu ifade etti. WATA delegeleri, Avrupa'nın kalbinde küçük bir ülke olan Slovakya'nın zengin kültürel gelenekleri ve göreneklerini, güzel doğasını, ünlü kalelerini ve Chateaux'sunu - büyüleyici tarihi ve mimarisini keşfedip, Tokaj'ın çok ünlü üzüm bağlarında unutulmaz bir şarap tadımı deneyimi yaşadılar. Bu genel kurul vesilesiyle, WATA, TPA İsviçre, (seyahat profesyonelleri derneği) ile ortaklığının ikinci yılını; ve ASR Almanya (Allianz selbständiger Reiseunternehmen - Bundesverband e.V) ile ortaklığının ilk yılını kutladı. WATA genel kuruluna, TPA Başkanı Michel Ayer, ASR Başkan Yardımcısı Jochen Szech, ve ASR Uluslararası İlişkiler Başkanı Detlev Meyer onur konukları olarak katıldı


WATA’nın (World Association of Travel Agencies) Avrupa ekonomik topluluğuna paralel olarak her ülkeden bir acenteyle çalıştığını açıklayan Moris Kohen Kasar,WATA hakkında bilgi verdi;
İsviçre'de 1949 yılında kurulan DÜNYA SEYAHAT ACENTALARI DERNEĞİ(WATA) kar amacı gütmeyen bir kuruluş olarak kuruldu. WATA, profesyonellik geliştirme ve karlılığını üye aracılar arasında karşılıklı işbirliği ve küresel ağları ile sağlayan dünya çapında bir organizasyon. WATA’nın  üyeleri, iş ahlakı ve müşterilerine hizmet kalitesini yüksek standartlarda tutmaktadır. “WATA, elit turizm yapan acentelerin derneğidir. Hem incoming hem de outgoing yapan, birbirine iş yollayan ve zaman içinde diğer sektör temsilcileri tarafından kabul edilen bir dernektir. Öncelikle 2014 kongresini İstanbul’a aldık. Bundan dolayı çok mutluyuz. Başkanlık dönemimle ilgili farklı projelerim olacak.WATA’nın zayıf olduğu bölgeler özellikle güney ve kuzey Amerika buraya değişik eyaletlerden üye kazandırmak için çalışacağız. Başkanlığım boyunca Wata’yı genişleterek  en az 10 ülkeyi daha bu oluşuma katmak istiyorum. WATA tanıtımı için fuarlarda stantlar açıp bu oluşumu, yeni nesillere tanıtmak istiyorum. Derneğimizi çalışmalarımızla bir cazibe noktası haline getirmek istiyoruz.”


(World Association of Travel Agencies)  President is Mr Moris Kohen Kasar (Moris Tourism, Istanbul) Vice-President is Mrs Maria do Carmo Freitas (JC Portugal, Lisbon)Vice-President Treasurer is Mr Gianni Carlo Carrera (SM Travel, Geneva)Members are : Mrs Lucia Bellamio (Bassani, Venice), Mrs Anna Khachaturova (Nueva Vista, Yerevan), Mrs Marina Parra (Weichlein Tours + Incentives, Munich), Mr Ognian Blagoev (Miel Ltd, Sofia), Mr Rupinder Sehmi (Travel Associates, Nairobi), Mr Adel Zaki (Ittatours, Cairo)


2 Kasım 2013 Cumartesi

“BAŞARAN ULUSOY” TÜRSAB YÖNETİMİNE YENİDEN ADAY OLDUĞUNU AÇIKLADI



Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği 41. yaşında yeni bir Genel Kurula gidiyor
TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy yaklaşan Olağan Genel Kurul öncesi "Yola devam" kararı aldı.Türkiye Seyahat Acentaları Birliği'nin 2013 yılı Aralık ayında  gerçekleşecek olan 21.Dönem  Genel kurulunda Başaran Ulusoy  yeniden  aday olduğunu açıkladıBaşaran Ulusoy, yaklaşan Olağan Genel Kurul öncesinde salondaki delegelerin "Yola devam", "Seninleyiz", "Aday ol Başkan" çağrılarına sessiz kalmadı. 1 Aralık'ta yapılacak seçimler için "Bu camia ne derse onu yapacağım" diye konuştu. Başkanınız olarak beni istiyorsanız bende sizinleyim dedi.


Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen TÜRSAB Asya-Avrupa ve Boğaziçi Bölgelerini kapsayan İstanbul Toplantısı'nda konuşan TÜRSAB Başkanı Başaran Başaran Ulusoy Birlik üyelerine seslendi.


TÜRSAB OLMADAN DENETİM OLAMAZ
Başaran Ulusoy , "Rehber rehberliğini bilecek. Bu camia kontak kapatmaz balata yakmaz. Ama bu camia dur dediği zaman balataları ısınmaz" diye konuşurken yabancı dil bilgisine dönük eleştirilere de "Türkiye'de Türkçe konuşuyorum. Var mı bir diyeceğiniz? Uluslararası kongrelerde açılış konuşmalarını İngilizce yaptım. Bundan bahsetmiyorlar" dedi. Ulusoy, yaklaşan Olağan Genel Kurul öncesinde salondaki delegelerin "Yola devam", "Seninleyiz", "Aday ol Başkan" çağrılarına sessiz kalmadı ve "Bu camia ne derse onu yapacağım" diyerek Genel Kurul'da aday olacağı sinyalini verdi.


BAŞARAN ULUSOY BİRLİK ÜYELERİNE SESLENDİ;
"Bugünlerde TÜRSAB'ın sizlere ihtiyacı var. Birliğine bağlı olan arkadaşlarımızın olması bir başkan olarak beni mutlu ediyor. Zaman zaman komitelerde ve bölge toplantılarında bir araya geldik. Yoğunluğumuzda sizinle ilgilenemediğimiz zamanlar oldu. Bunun için özür dilerim. Şiddet ve terörden arındırılmış bir ortamın muhafazasında bir sivil toplum örgütü olarak bize düşen görevler var. Dışarıda algımızı olumsuz gösterenler olacaktır. Buna turizm sektörü olarak dikkat etmemiz gerekiyor. Çok konuşmayı maharet sanıyorlar Allah bir ağız vermiş öyle olsa iki ağız verirdi dedi.


TURİZM BİZİM EKMEĞİMİZ VE İTİBARIMIZDIR
Yasayla kurulan 17 kurumdan biri TÜRSAB. Birliği bu günlere getiren herkese teşekkür ediyorum. Anayasa çalışmalarında ya ben ya yönetimden arkadaşlarımız katıldı. TBMM Başkanlığından bu nedenle plaket aldık. Mesleki Yeterlilik Kurumu kuruldu. Bu kurumdan belge sahibi olanlar mesleki çalışmalarını yapacak. Biz de bu kuruma dönük çalışmaları 2 yıldır yapıyoruz. İlerleyen yıllarda bu kurumun faydasını göreceğiz.


"MÜCADELEMİZİ UYGARCA YAPTIK"
Kaçak faaliyet diyerek ortaya çıkıp feryat edenler var; ancak biz çıkıp bunlarla da uğraştık. Kaçak faaliyetleri engellemeye dönük Efes Kongre Merkezi'nde toplantı yaptık.


BİZİM DERDİMİZ SEÇİM DEĞİL EKMEK KAZANMAK
Beni görevden aldırmak isteyenler oldu ama güçleri yetmedi. Fikir geliştirip getirenlere hayır mı dedik. Bundan sonra kaçak faaliyetleri engellemede ısrarlıyız. Kaçak faaliyet başımızın belası. Kimsenin haysiyet cellatlığı yapmaya hakkı yok. Biz mücadelemizi uygarca yaptık ve öylede devam edeceğiz. Ben turizmciyim yenilikçiyim diye çıkıp konuşuyorlar ben neyim ben “hırdavatçı”mıyım. Benim ahlakımda yalan yok . Bu salonda sıkıntıları olan arkadaşlarım var . Dertlerini söyleyemeyenler var. Bizler her zaman yanlarındayız birbirimize yardım ederken kimse kimsenin durumunu bilmiyor .


"BİZİ ENGELLEYENLER OLDU"
Bize demiyorlar ki 52 müze aldın, bu sektör için uğraştın. Benim gideceğim yer Of'da mezarlık. Bir arkadaşımız çıkmış yenilikçi diyor. Biz eskicimiyiz. 105 tane müze ihalesi var. Biliyorum ki başkanınıza inanıyorsunuz. Nasıl olsa halleder diyorsunuz.


İHALELERİ SİZLER ALDINIZ
Bu ihaleyi sizler aldınız. 1618 sayılı yasa için çok uğraştık. 2006 yılında bu bize nasip oldu. Daha rötuş yapacağımız kanun henüz başbakanlığa gitmemişken bazı kişiler durdurmak için uğraştı. Sosyal yardım için 75 arkadaşımıza destek veriyoruz. Birçok insanımıza yardım ediyoruz. Bursu verdiğimiz zaman bunu bile engelleyenler oldu.

"TELEFONUM 1991 MODEL AMA KAFAM 2023 MODEL"
Kuşadası'nda emekle, gayretle, sabırla iş yapıyor, canınızı dişinize takıyorsunuz. Başbakan beni sevmiyor ya bazı arkadaşlar öyle diyor; ya siz işinize bakın. Diyorlar ki Sayın Başbakan fırça atmış, 4 sene geç bitirmişiz diye... Yok böyle bir şey. Bu camiada böyle bir anlayış yok. Varsa siz onları sandıkta gömersiniz. Bana şunu diyebilirsiniz. Kuşadası’nı yaptın neden Bursa'da yapmadın? Bu camianın kongrede size ihtiyacı var. Benim telefonum 1991 model ama kafa 2023 model.


"KOLAY VİZE İÇİN SONUÇ ALDIK"
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı olarak acentalarımızın kolay vize alması için çok uğraştım. İtalya Büyükelçiliği ile bu konuda görüşmeler yaptık. Kendileri bana ilettikleri yazıda birlik başkanı olarak benim onayımla artık uzun süreli vize alınabilecek. Bunu ben kendim için yapmadım; bu camia için yaptım.

"CUMHURBAŞKANIMIZ GENEL KURULA KATILACAK"
Bazıları TÜRSAB köhnemiş diyor. Nerede köhnemiş TÜSAB? Bizim her şeyimiz açık. Var mı kapımızı kapalı gören. Yemekli toplantılar düzenliyorlar. Bu toplantı değil, üyelerle oynaşma kaynaşma toplantısıdır diyorlar. Yazıklar olsun bunu söyleyene. 57 ülkeyi gezdik. Laf ettiler. 1200 tane arkadaşımızı TÜRSAB'ın bütçesine dokunmadan, yurt içinde 800 sempozyum yaparak insanlarımızı bir araya getirdik. İhaleleri almasaydık. Uyuyor bizim başkan diyeceklerdi. Aldık bari uyumuyor deseler. Ama demediler. Bizim mabedimiz gene kuruldur. Sayın Cumhurbaşkanımız Genel Kurulumuzu şereflendirecek. Kendileri bana söz verdi.



SÖYLEDİKLERİ RAKAMLAR GERÇEKDIŞI
Türk turizmine zarar verdiğim söyleniyor. 100 milyar zarar verdiğimi söylüyorlar. Biz TÜRSAB'a dinsel ve etnik siyaseti sokmadık. Biz ayrımcılık yapmadık. Gezdiğimiz illerde burada borçları af edeceğiz vaatlerinde bulunmadık.


TAHRİR MEYDANI’NA TUNUS’A GİDEN İLK BİZİZ
Bu camia itilecek, kakılacak camia mı? En büyük desteği başbakanımızdan gördük. Ne dediysek yaptı. Kalkınma Ajansından para aldık onu da müzeye harcadık. Kaz Dağları'nda biz vardık, Üzümlü Köyü'nde biz vardık. Her yerde biz varız. TÜRSAB çöp kamyonu aldı. Devlet bizi diğer kurumlara örnek gösterdi. Yoksa devlet bir çöp kamyonu alamayacak mı? İşte bunu örnek bir davranış olarak gösterdi. Diğer Turizm derneklerine sizde yapın mesajı verdi.


"KENDİ SİGORTA ŞİRKETİMİZİ KURDUK"
Anadolu sigortaya gittik kapıdan kovdu Mafre sigortaya gittik olmadı. Yurtdışında önce sigorta şirketi kurulur sonra banka açılır bizim ülkede tersi işliyor. Işık Sigorta ve Asya Bank ile beraber kendi sigorta şirketimizi kurmak için işbirliğine gittik. Turizm sigorta şirketini kurduk ve faaliyete geçti. İleriki yıllarda IATA teminatlarında rahat edebileceğimiz bir yapı oluşacak. Bizi diğer kurumlardan ayıracak olan sigortadır. Meslektaşlarımızın bundan yararlanacağını düşünüyorum.

BU CAMİA BANA KUVVET VE CESARET VERİYOR
Bu camia bana cesaret veriyor. Bana söylenenler beni seçenlere hakarettir. Zor bir dönemden geçiyoruz. Gaddar bir teknoloji, acımasız bir pazarlama rekabeti var. Bana kuvvet veren bu camianın gücü. Sizin sevginiz beni ayakta tuttu. Ben de insanım. Benim de dertlerim olacaktır. Bazen insanlar kırılmasın diye cevaplar yazmadım.


"TÜRSAB FORMASI PAHALI"
Sayın Başbakan sizin çok paranız var dedi. Haklı çünkü bizim formamız pahalı. Bu teşkilat Van Depremi'nde vardı. Para, gönderdik, kira yardımı yaptık, eşya gönderdik. Biz Kars ile Ardahan'ı ayırmadık. Diyarbakır'da teşkilat açtık. Malatya'da da açtık. Nerede ihtiyaç varsa açarız. Biz 81 ilde varız."


Konuşmanın ardından TURAD Başkanı Bahattin Yücel, turizme yaptığı katkılar nedeniyle Eskişehir Kültür ve Turizm Komitesi adına bir plaketi Başaran Ulusoy'a takdim etti.