14 Ağustos 2014 Perşembe

ICF Airports çevrecilikte 3 yıldır Türk bayrağını Avrupa’da Taşıyor


2011 yılında Avrupa Havalimanları Birliği (ACI Europe) tarafından “10 - 25 milyon yolcu” kategorisinde “Avrupa’nın En İyisi” seçilen ICF Airports Antalya Havalimanı, “Karbon Akreditasyon” programında üçüncü etap olan “optimisation” (optimizasyon) seviyesine üçüncü kere ulaştı. ICF Airports, Türkiye’de bu seviyeye ulaşan ilk havalimanı olma özelliğinin yanı sıra, Avrupa’da ise 16 havalimanından biri olarak Türkiye’yi 3 senedir temsil ediyor.

2009 yılından beri Avrupa Havaalanları Birliği projesi kapsamında karbon emisyonunu azaltma çalışmalarını sürdüren ICF Airports Antalya Havalimanı,  2010 yılında “Mapping” Seviye 1,  2011 yılında “Reduction” (karbon emisyon azaltımı) Seviye 2 ve 2012 yılında “Optimizasyon” Seviye 3 safhasına ulaştı. ICF Airports 2013 yılında ise bu başarısını sürdürerek Seviye 3 belgesini yeniledi. Bu belgeye sahip dünya yolcu trafiğinin %23.6sını ağırlayan 102 havaalanı, 2013 yılında karbon salınımında 133.599 ton düşüş sağladı. Bu seviyede Avrupa’da aralarında Antalya, Frankfurt, Münih, Zürih, Geneve, Manchester, Roma, Heatrow, Charles de Gaulle, Orly, Farnborough ve Copenhag da olmak üzere toplam 16 akredite havalimanı bulunuyor.tshbr

ICF Airports Antalya Havalimanı, 2011 yılından bu yana kendi faaliyetlerinden kaynaklanan CO2 salınımını düşürmenin yanı sıra iş ortaklarının da CO2 emisyonlarını düşürmeleri için; iş ortakları ve sektöre yapılan seminerler, eğitimler, sosyal sorumluluk projeleri, yenilenebilir kaynaklardan enerji üretim projesi, teknolojik sistemlerin kullanımı, enerji tasarruf projeleri, atıkların geri dönüşümü de dahil olmak üzere pek çok önemli işbirliği yapıyor. 2013 yılında yapılan iş ortaklıkları ile uçak emisyonlarında 12.002 ton CO2 düşüşü gerçekleştirildi. Bu miktar ICF Airports’un 1 yıllık toplam emisyonun %63’ü oranında.

ICF Airports Antalya Havalimanı kendi faaliyetlerinden kaynaklı 2013 yılı toplam emisyonu 19.100  tCO2,  kişi başı emisyonu ise  0,622 kgCO2 dir. Son 3 yıllık kişi başı emisyon ile 0,711 kgCO2 ile 2013 yılı verisi kıyaslandığında  %12 düşüş gerçekleştiği görülecektir.

Sürdürülebilir çevre stratejisi ve entegre yönetim sistemleri politikalarıyla İş Sağlığı ve Güvenliği, Kalite, Çevre ve Müşteri Memnuniyeti ve Şikayet Yönetimi alanlarında dört farklı TSE belgesine sahip havalimanı olan ICF Airports Antalya Havalimanı, bu seviyeye yükselerek Türk havacılık sektörünü 3. kez de Avrupa’da temsil ediyor.

Rakamsal Değerler:

2013 Yılı Verileri:
ICF Airports toplam CO2 emisyonu:  19.100 tCO2
Kişi başı emisyon oranı:   0.622 kgCO2
İş ortaklarımızdan kaynaklanan emisyon:  315,567 tCO2


DoubleTree by Hilton-Moda’nın büyüleyici manzarası eşliğindeki yemekli toplantılar da benzersiz


DoubleTree by Hilton Istanbul – Moda, tarihi yarımada ve Boğaz manzarasına sahip merkezi konumu ve ulaşım kolaylığı ile  şirket yemekleri, toplantıları ve kurumsal buluşmalar  için  Anadolu Yakası’nın en çok tercih edilen oteli olma özelliğini sürdürüyor.

Şirketlerin yıllık değerlendirme toplantıları, acente ve bayi toplantıları için merkezi konumu, kolay ulaşım imkanı, teknik donanımı ve profesyonel ekip hizmeti gibi nedenlerle öncelikle tercih edilen DoubleTree by Hilton Moda,  misafirleri için kişi başı 150 TL’den başlayan özel menü fiyatları sunuyor. Tarihi yarımada ve İstanbul manzarasına karşı yüksek teknik donanımlı toplantı salonlarında gerçekleştirilecek şirket buluşmaları ve kurumsal buluşmalar, eşsiz servis kalitesi, zengin yiyecek ve içecek sunumları ile benzersiz ve ayrıcalıklı olacak. Toplantı öncesi kurabiyeli kahve molası ve toplantı sonrasında alınacak limitsiz yerli içki dahil kişi başı fiyatlar ise  150 TL’den başlıyor. DoubleTree by Hilton Istanbul – Moda’nın gün ışığı alan, deniz manzaralı ve 200 kişiye kadar kapasitesi bulunan Anadolu yakasının buluşma noktasında, salonlar İstanbul’un büyüleyici manzarasına karşı konumlanıyor.

RADISSON BLU® MİSAFİRLERİNİN SEYAHAT GÖRÜŞLERİNİ PAYLAŞACAKLARI, FARKLI DENEYİMLERİ YAZACAKLARI YENİ BLOG'UNU AÇIYOR




Avrupa’nın en büyük üst segment (upper upscale) ve Dünya’nın lider otel markalarından biri olan Radisson Blu®, bugün benzer fikirli seyahat severlerin, Radisson Blu otellerini çevreleyen yerler hakkında ipuçlarını ve bilgilerini paylaşmaları için yeni tasarlanmış ‘seyahat dergisi stili’ blogunu açtığını duyurdu.

Seyahat severler, Radisson Blu Otelleri’nin bulunduğu konumlarda gezdikleri yerlerle ilgili ipuçlarını paylaşmaları için 4 Ağustos - 31 Ağustos arasında düzenlenecek olan “Social Eyes” yarışmasına davet ediliyor. Global otel markası seyahat tutkunlarının gezi deneyimlerini paylaşmaları için blogunu yarışma aracılığı ile sosyal medya kullanıcılarına açıyor. Yarışma boyunca her hafta en iyi fikirlere sahip kişiler dünya çapında seçtikleri herhangi bir Radisson Blu otelinde ücretsiz 1 gece konaklama kazanıyor.

Seyahat dergisi görünümündeki Radisson Blu blogu, tüm dünyadaki Radisson Blu otellerinin bulunduğu yerlerle ilgili ilham verici ve faydalı ipuçları içeriyor. “Social Eyes” yarışması ve blog aracılığı ile özel ve etkileyici seyahat sırlarının paylaşılması amaçlanıyor. Yarışmanın amacı katılımcıların alışılmış “mutlaka görülmesi gerekenler” listelerinin dışındaki önerilerini; seyahatleri esnasında en etkili ve farklı buldukları ipuçlarını paylaşmaları olarak hedefleniyor. Bu sayede geniş kitlelere tavsiye edilen yerlerle ilgili en iyi önerileri sunmak, bilinmeyen özel yerlerin keşfedilmesini sağlamak, saklı kalmış güzellikleri ortaya çıkarmak ve bir şehri deneyimlemek için ilginç yolların keşfedilmesini sağlamak amaçlanıyor.

Radisson Blu’nun Marka Başkan Yardımcısı Rose Anderson: “İyi gezmek bir sanattır ve en deneyimli gezgin bile orada yaşayanlara geziyi daha özel yapmak için ipuçlarını sorar. Blogumuzun seyahat görüşleri için güvenilir bir kaynak olmasını istiyoruz. Bilginin güçlü bir değişim aracı olduğunu biliyoruz ve dolayısıyla en iyi paylaşımları otellerimizden birinde bir gece konaklama fırsatı ile ödüllendirmek istiyoruz.” diyor.275’ten fazla otelle Radisson Blu, önemli yerlerde, büyük şehirlerde, havaalanına yakın yerlerde ve eğlence noktalarında bulunuyor. Radisson Blu Hotel Kayseri ve Radisson Blu Hotel İstanbul Topkapı otellerinin de Türkiye’de açılması merakla bekleniyor.“Social Eyes” yarışmasına katılmak için yarışmacılar, fikirlerini blog.radissonblu.com/social-eyes adresine yüklüyorlar ve böylelikle dünya çapındaki Radisson Blu otellerinin 300 ücretsiz odasından seçecekleri birinde konaklama fırsatını yakalıyorlar.

YEDİĞİNİZ SALATANIN, GİYDİĞİNİZ KAZAĞIN KİMİN HAYATINA MAL OLDUĞUNU BİLİYOR MUSUNUZ?

Uluslararası Göç Örgütü'nden "Sorumlu Tüketin!" kampanyası


Her yıl binlerce göçmen  tekstil, tarım, inşaat gibi sektörlerde, insanlık dışı şartlarda ve tehlikeli işlerde zorla çalıştırılıyor. Hiçbir güvencesi ve geleceği olmayan bu insanlar, aldığınız ürünlerin bedelini kendi hayatlarıyla ödüyor olabilirler. Bu ağır bedeli onlara ödetmemek isteyen Uluslararası Göç Örgütü, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu pek çok ülkede bir kampanya başlattı: "Sorumlu Tüketin!"

Semtinizdeki bir alışveriş merkezinden severek ve isteyerek aldığınız herhangi bir ürünün insanlık dışı koşullarda, çok düşük ücretlerle ya da ücretsiz olarak çalışan göçmen bir işçi tarafından üretilmiş olabileceğini biliyor musunuz? Her gün binlerce göçmen tekstil, tarım, gıda işleme gibi sektörlerde hayatlarını riske atarak çalışmak zorunda kalıyor. Çiftliklerde, şantiyelerde, balıkçı teknelerinde, tekstil fabrikalarında, gıda işleme tesislerinde çalışmaya zorlanan göçmen işçilere dikkat çekmek isteyen Uluslararası Göç Örgütü (IOM), aralarında Türkiye'nin de bulunduğu pek çok ülkede “Buy Responsibly! (Sorumlu Tüketin!)” kampanyası başlattı.


Yılda 150 milyar dolar haksız kazanç
Uluslararası Çalışma Örgütü'ne (ILO) göre, dünya çapında yaklaşık 20.9 milyon erkek, kadın ve çocuk yoksulluk ve göç gibi nedenlerle, ailelerinden ve evlerinden uzakta zorla çalıştırılıyor. Bu insanlardan 9.1 milyonu, yani yüzde 44'ü göçmenlerden oluşuyor. Resmi istatistikler 20.9 milyona işaret etse de, bu sayının çok daha yüksek olduğu düşünülüyor. Çocuk ve yetişkinleri kölelik benzeri koşullarda çalıştıranlar, yılda yaklaşık 150 milyar dolarlık haksız kazanç sağlıyor. Dünyada savunmasız göçmenler ve insan ticareti mağdurlarının insani yaşam haklarını ve hürriyetlerini savunan IOM, bu amaçla “Sorumlu Tüketin!” kampanyasını hayata geçirdi. IOM'un hedefi, insanların emeklerinin sömürülmesini, zorla çalıştırılmalarını önlemek ve her gün satın alınan ürünlerin üretiminde zorla çalıştırılan göçmenlere dikkat çekmek. Kampanyayı tanıtmak için Ekim 2009’dan beri, Brüksel, Viyana, Lahey ve Varşova’da çeşitli etkinlikler düzenleyen IOM'un şimdiki durağı Türkiye. 1951 yılında, Cenevre'de kurulan, insancıl ve düzenli göçü teşvik etmeyi kendisine ilke edinen Örgüt, eylül ayından itibaren, “Sorumlu Tüketin!” kampanyasını İsveç ve Hollanda Başkonsolosluklarının işbirliğiyle Türkiye’de de uygulamaya başlayacak.


“İşgücü sömürüsünü durdurabiliriz”
Kampanya kapsamında Türkiye'deki televizyon ve radyo kanallarında kamu spotları yayımlatacaklarını, konuyla ilgilenen herkesin www.sorumlutuketin.org sitesinden kampanyaya erişebileceğini belirten Uluslararası Göç Örgütü Türkiye Ofisi, tüketicilere şu çağrıda bulundu: "Toplumda sesini duyuramayan hassas grupların, insan saygınlığını ve insan haklarını el birliği ile teşvik etmek için siz de www.sorumlutuketin.org adresinden bize katılın. Hepimiz, tüketici olarak, insan ticaretini ve işgücü sömürüsünü durdurabiliriz. Sorumlu bir şekilde tükettiğimizde; yediğimiz yemekleri ve satın aldığımız malları üretenlerin hayatında fark yaratabiliriz. Etik bir tutum içerisinde üretildiğinden emin olduğumuz ürünleri, bilinçli olarak seçerek satın alabiliriz ve bu ürünlerin nasıl ve kimler tarafından yapıldığı hakkında bilgi talep edebiliriz. tshbr Yerel alışveriş merkezinizden bir ürün seçtiğinizde, bu ürünün üretilme şeklini desteklemiş oluyorsunuz. Söz konusu ürün birilerinin zorla çalıştırılmasının bir ürünü ise, zorla çalıştırmaya dayalı bu şirketin bu tutumuna devam etmesini teşvik etmiş oluyorsunuz. Etik koşullar artında üretilen bir ürünü bu koşullarda üretilmeyen bir üründen ayırt edemeyebilirsiniz. Bu ürünler reyonlarda ya da kıyafet askısında yan yana duruyor olabilir. Kalite, etiket hatta ücret bakımından belirgin bir fark göstermeyebilir. Yerel perakende mağazanızın müdürü, malların nereden geldiğini ve söz konusu ürünü yetiştiren, toplayan veya inşa eden kişinin iyi koşullarda çalışıp çalışmadığını ve adil bir ücret alıp almadığını söyleyebilmelidir. Ancak birçok mağaza müdürü, mallarının kökeni hakkında bilgi vermez. Bunun birçok nedeni olabilir ama bunun en önemli sebep sizin sormuyor olmanızdır."

Kampanyaya katılmak için:
Küresel olarak zorla çalıştırmanın 18.7 milyonu yani yüzde 90'ı özel ekonomide gerçekleşiyor. Satın aldığınız ürünlerin arkasında neler yattığını öğrenmek ve hemen harekete geçmek için yapmanız gereken ilk şey www.sorumlutuketin.org  adresine göz atmak ve aşağıdaki linkte bulunan mektubu doldurarak, ilgili üreticiye ulaştırmak.

Tüketici mektubu: http://www.buyresponsibly.org/documents/Consumer_Letter_Tr.doc
Kampanya linki: http://www.sorumlutuketin.org, www.buyresponsibly.org
Facebook sayfası: https://www.facebook.com/buyresponsiblyinturkey

MEZZALUNA EXPRESS’TEN YENİ İTALYAN LEZZETLERİ




Yoğun iş temposunun hızlı kurtarıcısı, alışverişin en keyifli arası Mezzaluna Express, farklı formatlarda sunduğu İtalyan Sandviçleri ile misafirlerine tadı damaklarda kalacak lezzetler sunmaya devam ediyor.


Mezzaluna Express, menüsüne yeni eklediği İtalyan sandviçleri ile hızlı atıştırılabilecek ama lezzetten ödün vermeyen molalar sunmaya devam ediyor. Birbirinden enfes içeriğe sahip İtalyan Sandviçler Mezzaluna Express tutkunlarına hem doyurucu hem de hızlı lezzetler sunuyor.Izgara tavuk, çedar peyniri, ballı hardal sos, karışık minik salata ve patates kızartması ile sunulan  Piadina Con Pollo e Ceddar farklı tatları bir araya getiren özel bir deneyim yaşatıyor.

Bresaola veya parma jambonu, mozzarella, karışık minik salata ve patates kızartmasını ünlü İtalyan ekmeği foccacia ile buluşturan Schiacciata Con Bresaola o Prosciutto e Mozzarella yeni menünün vazgeçilmezlerinden biri olmaya aday. tshbr 

Menüde yer alan, köy ekmeği üzerinde Akdeniz’in hafif tatları ile eşleştirilmiş ızgara levrek ya da ızgara bonfileli Panino Aperto ise hem doyurucu, hem hızlı, hem de lezzetli bir alternatif.Öğle arasında, kısa bir alışveriş molasında, sinemaya yetişirken ya da günlük koşuşturmaca içerisinde sadece Mezzaluna Express Kanyon ve Mezzaluna Express Buyaka’da yer alan İtalyan sandviçleri ile gününüze lezzet katabilirsiniz.

Mezzaluna Express Kanyon:
Kanyon AVM Levent - İstanbul
0 212 353 55 15

Mezzaluna Express Buyaka:
Buyaka AVM Ümraniye - İstanbul
0 216 290 77 22

İstanbul'un Sosyete kesimini ağırlayan Yeşilköy Semti yeni etiketine kavuştu

YEŞİLKÖY İLÇESİ ETİKETLENDİ

Eğlence hayatının başarılı girişimcilerden Avni Danacıoğlu'nun eseri olan 'Etiquette' isimli mekan, henüz resmi açılışı yapılmamış olsa da; Tarık Mengüç, Suzan Kardeş, Burhan Akdağ, Zeynep Türkeş, Abdullah Koçoğlu, Onur Akay, Menajer Serhat Uçal, Gökhan Tan, Çağdaş, Sevda Dalgıç, Kadir Balık, Koray Çapanoğlu gibi birbirinden ünlü isimleri ağırlamaya başlamış bile.


İşletmesini Kutsi Ergür'ün, ticari danışmanlığını Abdullah Koçoğlu'nun yaptığı mekanda, dünya mutfağının yanı sıra, aperatifler de veriliyor. tshbr 


'Bistro Cafe' mantığıyla kurulan işletmenin en büyük sürprizi ise, proje dahilinde yer alan ve sonbaharla birlikte dekora ilave edilmesi planlanan 'Romantik Mum Havuzları'.


Ayak rahatsızlıklarını doğru ayakkabı tercihi ile önlemek mümkün !!!

AYAK RAHATSIZLIKLARI BAŞA BELA
Yapılan araştırmalar sonucunda günümüzde her  9 kişiden 4 ünde ayak rahatsızlığı meydana geldiğini çıkarmıştır. Ancak ayakta oluşabilecek rahatsızlıkları cerrahi müdahale yerine doğru ayakkabı tercihleri ile de önlemek mümkün.

Günümüzde en çok rastlanan ayak rahatsızlıkları topuk dikeni, ayak baş parmağında kemik çıkması ve yamulma, ayak parmaklarında kıvrılmalar, nasırlaşmalar ve tırnak batmasıdır. Bu tip ayak rahatsızlıkları yaşayan kişilerin mutlaka bir uzmana danıştıktan sonra ayakkabı tercihlerini de doğru şekilde yapmaları gerektiğini belirten www.heradimda com kurucu ortağı Banu Kaya, doğru ayakkabı ile rahatsızlıkların önlenebileceğini belirtti.

Özellikle bebeklerde ve çocuklarda ayakkabıya dikkat !
Kaya; ayak sağlığının korunması için ilk şartın ayak yapısına göre ayakkabı tercih edilmesi gerektiğini belirtirken, aynı zamanda ayağında rahatsızlık  bulunan kişilerin de bu durumu göz önünde bulundurarak ayakkabı tercihlerini yapmaları gerektiğini belirtti.

Aynı zamanda, bebeklerde ve gelişme çağında olan çocuklarda kullanılan ayakkabıların önemine dikkati çeken heradimda.com kurucu ortağı Banu Kaya; ''Ebeveynler çocuklarına ayakkabı alırken ilk önce görüntüsüne daha sonra ise ayakkabının olup olmadığına bakıyor, aslında ilk dikkat edilmesi gereken ayakkabının tabanıdır. Çocukluktan gelen yanlış kullanım ayakkabılar nedeniyle kişiler daha ileri yaşlarında ciddi ayak problemleri yaşayabiliyorlar. Biz heradimda.com ailesi olarak  ürün yelpazemizi oluştururken  çeşitli ayak yapılarını gözden geçirerek oluşturuyoruz, çünkü sağlıksız   bir ayakkabı müşterinizde ayak rahatsızlığına yol açarak onun hayatında olumsuz yönde bir iz bırakabilir. Bu nedenle sattığımız ürün parmak arası terlik ya da topuklu ayakkabı bile olmuş olsa bunun müşteriye ortopedik bir ayakkabı rahatlığını sağlamasına özen gösteriyoruz.'' dedi.



Conrad İstanbul’un yepyeni restoranı Manzara açıldı


Manzara restoran, geleneksel Türk lezzetleriyle harmanlanmış Akdeniz mutfağından muhteşem tatlar sunuyor.Conrad İstanbul’un yeni açılan restoranı Manzara, Akdeniz mutfağının ruhunu İstanbul’a taşıyor. Restoranın menüsü, dünya mutfağı ve Osmanlı yemeklerine olan sevgisini, beceri ve deneyimiyle harmanlayarak konuklara benzersiz lezzetler sunan Executive Chef Alexis Atlamazoğlu tarafından oluşturuldu.

Conrad İstanbul Otel Müdürü Daniele Fabbri, “Atlamazoğlu’nun Akdeniz mutfağının aromalarını geleneksel Türk tatlarıyla birleştiren yeni yaklaşımını görmek heyecan verici. Şef Atlamazoğlu, mutfakta mükemmelliğin sembolü. Yeni ve modern konseptli restoranımızın onun koordinasyonunda olmasından büyük mutluluk duyuyoruz. Yeni restoranımız Manzara ile İstanbul’daki yiyecek içecek meraklıları ve keşfedenleri için alternatif ve keyifli bir mekan sunuyoruz.” dedi.

Açılış menüsünün zengin açık büfe kahvaltısı, ev yapımı pancake’lerden Anadolu usulü Benedict yumurtaya, Fransız ‘brioche’ tostundan ıspanaklı frittata’ya kadar pek çok lezzetle farklı damak zevklerine hitap ediyor. Öğle ve akşam menüsündeyse karides saganaki, ördekli ravioli, elde çekilmiş kuzu burger, Karadeniz kalkanı, dana yanaklı stifado ve deniz mahsullü calzone öne çıkıyor.

Kuru meyveli tajin ve kuru patlıcan dolması gibi vejetaryen seçenekler de sunan Manzara tatlılarla da iddialı. Antakya peynirli künefe, Valhrona çikolatalı sufle, ballı susamlı dondurma ve karamelize incirli milföy menüde yer alan çarpıcı lezzetlerden sadece bazıları.

EN TAZE, EN DOĞAL MALZEMELER, MEVSİMLERE GÖRE YENİLENEN MENÜ
Executive Chef Atlamazoğlu, Manzara’nın kısa sürede İstanbul’un en özel Akdeniz restoranı haline geleceğini belirtiyor: “Akdeniz mutfağı, sadece makarna ve pizza gibi lezzetlerden oluşmuyor. Manzara’da konuklarımızı Akdeniz’in dört bir yanında, nesilden nesile aktarılan ve bölgenin kültürel zenginliği otantik lezzetlerle buluşturuyoruz. Üstelik menümüz, malzemeleri en taze, en doğal halleriyle kullanabilmemiz için mevsimsel olarak yenileniyor. Sunumdaysa ilhamımızı sadeliğin gücünden alıyoruz. Hem deneyimli ve yetenekli şef kadromuz hem de menümüzün çeşitliliği sayesinde tüm konuklarımızı lezzet yolculuğuna çıkarmayı hedefliyoruz.”

Şehir merkezindeki konumuyla İstanbul’un her noktasından rahatlıkla erişilebilen Manzara, çarpıcı mekan düzenlemesiyle de dikkat çekiyor. Londra merkezli, ödüllü GA Design firmasının, denizcilikten ilham alarak tasarladığı restoranın orta kısmında yer alan gemi biçimindeki düzenleme ve Boğaz manzarası nefes kesen bir atmosfer yaratıyor. İstanbul’un kültür ve ticaret merkezinin ortasındaki bir vaha olan Conrad İstanbul’un içerisinde yer alan restoran; otelin konuklarına mükemmel hizmet, sınırsız ilgi ve şık bir dünya sunarak yarattığı ilham verici deneyimin bir parçasını oluşturuyor.

275 kişilik kapasitesiyle 06.00 – 23.00 saatleri arasında misafirlerini ağırlayan Manzara restoran, iş yemekleri ve grup davetleri için de çeşitli alternatifler sunuyor.

FAIRMONT HOTELS PARİS VE NEWYORK TEMASINI İSTANBUL’A GETİRİYOR!


Türkiye ve dünyanın ilk metalüks gayrimenkul projesi olan Quasar İstanbul, İsviçre’nin kalite, mükemmeliyet ve konfor anlayışını Türk misafirperverliği ve kültürel zenginliğiyle buluşturarak Avrupa ve Asya’nın en iyi sanat, kültür ve lüks yaşam merkezi olmayı hedefliyor.


Bu hedef doğrultusunda Quasar İstanbul karma projesinde; dünyada birer ikon haline gelmiş, filmlere konu olmuş The Plaza New York ve Londra Savoy gibi otellere sahip ünlü 5 yıldızlı otel ve rezidans zinciri Fairmont Hotels, Türkiye’deki ilk otelini Quasar İstanbul’da açacak.


Fairmont Hotels 1930’ların Paris’i ile New York’unu iki ayrı tema ile İstanbul’da beğenilere sunmaya hazırlanıyor.

New York- Maskülen ve asi
Fairmont New York Rezidansları, dünyanın merkezi New York’un asi stil sahibi ve maskülen tarzını, Eski Likör Fabrikası’nın Bauhaus çizgisinden aldığı ilhamla çağdaş çizgilere dönüştürerek tüm ihtişamıyla sunuyor.

Paris -Avant-garde ve aristokrat
Eski Likör Fabrikası’nın unutulmaz mimarı Robert Mallet-Stevens’ın, avant-garde ve aristokrat çizgileri ile romantizmin başkenti Paris’i yansıttığı Fairmont Paris Rezidansları, tüm ihtişamıyla sizlerle buluşuyor.


13 Ağustos 2014 Çarşamba

MÜZİĞİN GLADYATÖRÜ NİCOLAS JOY Müzik sadece AŞK için YAPILMAZ


Nicolas Joy ilk stüdyo albümü  Edepler Durmaz?  ile müzik piyasasına merhaba dedi.Bükreş doğumlu Nicolas Joy Bosna katliamında ailesi gözünün önünde katledilme sonrası Türkiye'ye getirilirken henüz 11 yaşındaydı. Çocuk Esirgeme Kurumunda belli bir süre kaldıktan sonra bir aileye evlatlık verildi. "Eurovizyon şarkı yarışmasında savaşın kötü sonuçlarını anlatan ingilizce bir şarkı ile katılmak istiyorum. Savaş mağduru bir çocuk olarak müziğimle tüm dünyanın gözü ününde 'Savaşa Dur' demek istiyorum" dedi.
İlk bestesini 14 yaşında yapan sanatçı içindeki müzik aşkını keşfeder. "Müzik beni hayata bağlayan, kızımdan sonraki aşkım" diyerek albüm çalışmasına başladı.

Basın danışmanlığını Vedat Delek'in yaptığı şarkıcı Nicolas Joy yaptığı sıra dışı eserlerle hayattaki her duyguyu eğlenceli bir şekilde kaleme alan şarkıcı bütün duyguların notalara ihtiyacı var MÜZİK sadece AŞK için YAPILMAZ diyerek müziğe farklı bir bakış açısını ortaya koyuyor.

Söz ve besteci kimliğinin haricinde de gece klüplerinde de işletmecilik ve marka danışmanlığı yapan şarkıcı
Edepler Durmaz adlı şarksını;Bir gece yürüyüş yaparken bir hayat kadını ile bir erkeğin diyaloğuna şahit olmasıyla edepler durmaz adlı şarkısını yazdı. Albüm kapağında kendi tasarladığı gladyatör kıyafetiyle poz verdi. "Müzik sektörü zorlu bir arenadır. Bir gladyatöre ihtiyaç vardı. Edepler durmaz albümümle müziğin Gladyatörü olarak ben geldim" diyor. tshbr.  Edepler durmaz adlı albümünde yer alan tahtına sokayım adlı şarkısının kültür bakanlığından bandrol alamamasından korkan şarkıcı şarkıya sansür uygulayarak bazı yerlerine sansür uygulayarak albümünde yer verdi.


Mücevher İhracatçıları Birliği ihracata engellilerle BİN kat değer kattı



Mücevher ihracatçıları engel tanımadı.Mücevher İhracatçıları Birliği’nin toplumdaki dezavantajlı grupların istihdam edilmesini amaçlayarak yola çıktığı “Taşların Tılsımını Duymak” projesi kapsamında kurulan “Değerli Taş Kesim Merkezi” açıldı. Türkiye'nin en büyük ve en modern taş kesim merkezi sayesinde Mücevher İhracatçıları'nın kullandıkları taşlar ham olarak alınacak ve Türkiye'de işlenerek daha yüksek bir katma değer yaratılacak. Merkez sayesinde sadece Kalsedon ihracatı bin kat değer kazanacak ve kilogramı 10 Dolar olan  Kalsedon'un gramı 10 Dolara ihraç edilecek.Mücevher İhracatçıları Birliği’nin; İstanbul Kuyumcular Odası, İstanbul Ticaret Üniversitesi ve İşitme Engelliler Federasyonu ile ortaklaşa hayata geçirdiği ve İstanbul Kalkınma Ajansı’nın (İSTKA) desteklediği “Taşların Tılsımını Duymak” projesi kapsamında kurulan “Değerli Taş Kesim  Merkezi” hizmete açıldı.


Taş kesim merkezinde başta işitme engelliler olmak üzere toplumdaki diğer dezavantajlı gruplara değerli taş kesimi öğretilerek hem onların ekonomik ve sosyal yaşama kazandırılmaları sağlanacak; hem de mücevher sektörünün bugüne kadar işlenmiş olarak aldığı değerli taşlar artık Türkiye'de işlenerek ihracata değer katacak. Merkezin açılışına katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşarı Nesrin Avşar Çelik, İTO Başkanı İbrahim Çağlar, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, MİB Başkanı Ayhan Güner ve İTİCÜ Rektörü Prof. Dr. Nazım Ekren yaptıkları konuşmalarda ihracatın gelişmesinin ekonomimize ve insanımıza katkılarını vurguladılar.


Projenin açılış töreninde bir konuşma yapan Mücevher İhracatçıları Birliği (MİB) Başkanı Ayhan Güner, "Mücevher ihracatçıları olarak yıllardır her türlü engele rağmen ülkemiz ekonomisine ciddi kazanımlar sağladık. Bizim işadamı olarak yapabildiğimizi engelleri nedeniyle çaresizliğe hapsedilen insanlarımız da yapabilir dedik ve bu projeyi gerçekleştirdik" dedi ve sözlerine şöyle devam etti:


"Geçen yıl MİB üyelerinin yaptığı ihracat miktarı  2,3 milyar TL/USD... Bizim amacımız bir yandan ihracatı arttırmak ama bir yandan da ithalatı azaltmak. Mücevher üretmek için altını kısmen ama değerli taşları tamamen ithal etmek zorundayız. Değerli taşları iki türlü ithal edebiliyoruz; işlenmiş ya da ham... İşlenmiş değerli taş aldığımız zaman elbette bunun bize maliyeti çok daha yüksek oluyor. Ancak ham taş alıp kesimini-işlemesini yaptığımız zaman ithalat maliyetimiz daha da düşecek. İhracat anlamında rekabet gücümü de artacak; işlenmiş taş ihraç ederek yeni bir ihracat kalemi de yaratmış olacağız. Sadece Kalsedon açısından bakarsak; bugüne kadar kilogramını 10 dolardan ihraç ettiğimiz Kalsedon'un artık gramını 10 Dolara ihraç edeceğiz. Geçen yıl 3500 kilo Kalsedon ihraç ederek yaklaşık 35bin USD gelir elde etmiştik. Aynı miktar işlenmiş Kalsedon ihraç edersek bu rakam 17 milyon dolar olarak tam bin katına çıkmış olacak. Hem ülkemiz insanını kazanırken hem de ülke ekonomisine kazandırmaktan gurur duyuyoruz."

Değerli Taş Kesim Merkezi sayesinde hem toplumdaki engelliler için istihdam olanağı yaratılacak hem de mücevher sektörü için ihtiyaç duyulan nitelikli insan gücü yetiştirilecek. Öncelikle İstanbul bölgesinde ikamet eden engelliler olmak üzere toplumdaki diğer dezavantajlı bireyleri de kapsayan proje için başvurular devam ediyor.

Açılış töreninde konuşan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi de Mücevher İhracatçıları Birliğine değerli çalışmalarından ötürü teşekkür ederek şunları söyledi:"Ülkemiz ihracatı için atılan her adım bizi her anlamda güçlendirmektedir. Türkiye dönemsel olarak sıkıntılı bir bölgede yaşıyor. Bu da doğal olarak dış ticaretimizi olumsuz etkileyebiliyor. Ancak memnuniyetle görüyorum ki işadamlarımız engel tanımıyorlar. Sürekli yeni pazarlar arıyorlar, yeni iş kolları geliştiriyorlar; yeni ihracat kalemleri yaratıyorlar."

Açılışa katılan İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar da konuşmasında Türkiye ekonomisi için Türkiye'de üretilen mal ve hizmetlerin çoğaltılmasının önemli olduğuna dikkat çekti. İthal edilen her kalemin cari açığı arttırdığını, ihraç edilen her kalemin ise cari açığı kapattığını belirten Çağlar şöyle konuştu:

" Aslında yapmamız gereken şey çok basit. Kimseye aman ithalat yapma demiyoruz; küresel ekonominin bir parçası olarak ithalat da yapacağız elbette. Ancak daha akılcı ithalat ve ihracat yapalım istiyoruz. Sadece Kalsedon ihracat gelirini bin katına çıkartma şansı olan böyle yatırımlar arttığı sürece Türkiye Ekonomisi olarak 2023 hedeflerimize ulaşma şansımız var. Mücevher sektörünün bu değerli katkılarından ötürü kutluyorum."

İstanbul Ticaret Üniversitesi Küçükyalı Kampüsü’nde gerçekleşen Değerli Taşlar Kesim Merkezi’nin açılış toplantısına İTO Başkanı İbrahim Çağlar, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ve Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner’in yanı sıra sektör temsilcileri ve işitme engelli vatandaşlarımız da katıldı. İşaret alfabesi tercümanlarının da bulunduğu açılış törenindeki konuşmalar işitme engelli vatandaşlarımız için özel olarak tercüme edildi.


12 Ağustos 2014 Salı

6 Ayda 40 Kat Büyüyen Biletleme Şirketi Biletino



İnternet üzerinden etkinlik düzenleme ve biletleme platformu Biletino, 6 ayda en hızlı büyüyen biletleme şirketi oldu. Farklı ve ilgi çekici konferans, konser, parti ve üniversite etkinlikeri gibi organizasyonlara etkinlik öncesi ve sırası biletleme çözümü sunan Biletino, her geçen gün artan kurumsal ve bireysel kullanıcı sayısıyla, etkinliklerin vazgeçilmez adresi olma yolunda ilerliyor.

Türkiye’de etkinlik organize etme, biletleme ve bilet satın almayı kolaylaştıran yenilikçi şirket Biletino, 6 ayda %4000 büyüyerek 2014’ün ilk yarısının en hızlı büyüyen biletleme şirketi oldu. Çok sayıda farklı organizasyon kapsamında on binlerce tüketiciyi biletle buluşturan Biletino, bu süreçte 2.500.000 TL’lik bilet satışı yaptı.

Ocak ayından bu yana hızla yükselişini sürdüren şirket, her geçen gün daha fazla kullanıcıyı daha fazla etkinlikle buluşturuyor. Toplam trafiğinin %40’ını özel mobil arayüzü üzerinden elde eden Biletino, Android ve iOS desteğiyle akıllı cihaz kullanıcılarının istedikleri her yerden bilet almasına ve etkinlik oluşturmasına imkan tanıyor.

En Uygun Fiyat ile Biletleme
Etkinliğe özel pazarlama desteği de sunan Biletino, organizasyonun doğru kitle ile buluşmasını sağlıyor. Mobil bilet, Passbook bilet ve e-bilet desteği de sunan firma, alanında en uygun fiyatla biletleme çözümleri sunuyor.
İster doğum günü partisi gibi küçük bir etkinlik ister de büyük bir konser organizasyonu oluşturabileceğiniz Biletino, etkinlikler için mobil uygulama, el terminali ve turnike gibi kontrol çözümleri de sunuyor. Bu noktalarda benzersiz bir platform sunan Biletino, sahada etkinlik alanında mobil uygulama, içeriye alım, bilet basma ve raporlama gibi hizmetleriyle fark yaratıyor.

Biletino’yu En Çok Gençler Sevdi
Biletino Genel Müdürü Cem Birol, şirketin hızlı büyümesini şu sözlerle değerlendiriyor: “Biletino olarak doğru stratejiyle, doğru hedefe yönelmenin karşılığını alıyoruz. 2014’ün ilk yarısında %4000 büyüyerek, bu alanda en hızlı ilerleme kaydeden biletleme şirketi olmamız, bu vizyonumuzun kanıtı niteliğinde. Biletino üzerinden bilet alan kitlenin yaş aralığına baktığımızda, çok büyük bir kısmının 18 – 35 yaş aralığında olduğunu görüyoruz. Diyebiliriz ki gençler bizi sevdi. Onlar, bilet satın almanın ve etkinlik oluşturmanın en kolay ve en hesaplı yolu olan Biletino’yu tercih ediyor. Bu sonuç da bizi çok mutlu ediyor”.

TRAFİKTE ÇOK GÖREMEZSİNİZ KLASİKLER YİNE GÖZDE OLACAK




Klasik & Spor Otomobil Sergisi Fuar’da
İzmir Enternasyonal Fuarı’nın hazırlıkları devam ediyor. 29 Ağustos – 7 Eylül 2014 tarihlerinde düzenlenecek olan Fuar, 83’üncü kez kapılarını açacak.


Birçok renkli etkinliğe ve sergiye ev sahipliği yapacak İzmir Enternasyonal Fuarı’nda, Klasik & Spor Otomobil Sergisi dikkat çekecek. Geçmişin en revaçta olan otomobilleri İzmir Fuarı’nda sergilenecek.


Geçtiğimiz  yıl Fuar’da sergilenen klasik otomobillerin büyük ilgi görmesi nedeniyle bu yıl da Klasik & Spor Otomobil Sergisi’ne yer verdiklerini söyleyen İZFAŞ Genel Müdürü Mehmet Şakir Örs, trafiğe çok az çıkan, trafikte göremeyeceğiniz otomobiller Fuar’da sergilenecek diye söyledi. Örs, klasik otomobil severleri İzmir Enternasyonal Fuarı’na beklediklerini sözlerine ekledi.


1948 modelden başlayan  orijinalliği bozulmamış 50’den fazla klasik otomobilin yer alacağı sergi, İzmir Uluslararası Fuar alanı 1/B No’lu Hol’de gerçekleşecek.İZFAŞ tarafından organize edilen sergi, fuar süresince, ziyaret saatleri içinde gezilebilir.
















Emirates’ten dünyanın en kısa A380 uçuşu




İnsanlar ile mekanları birbirine bağlayan Emirates, Kuveyt’e başlattığı yeni A380 seferleriyle dünyanın en kısa mesafeli A380 uçuşunu düzenliyor. Kuveyt Uluslararası Havalimanı’na başlayan bu seferlerle Emirates’in Kuveyt uçuşları 25’inci yılına giriyor.

Emirates’in Orta Doğu’da Suudi Arabistan’ın ardından A380 seferi gerçekleştirdiği ikinci nokta Kuveyt’e yapılan A380 seferi 1 saat 45 dakika sürüyor. Kuveyt hattında 25 yıldır hizmet veren Emirates, şimdiye kadar 7,8 milyona yakın yolcu taşıdı. Sadece geçtiğimiz beş yıl içerisinde Emirates SkyCargo 140 milyon kilo ürün nakliyesi yaparak Kuveyt ekonomisine katkıda bulundu.Emirates’in İstanbul çıkışlı Kuveyt bilet fiyatları vergiler ve yakıt harçları dahil olmak üzere 473 Avr
o’dan başlayan fiyatlarla sunuluyor.

“Günde 5 sefer Kuveyt’e uçuyoruz”
Dubai’den ilk A380 uçuşuna katılan Ticari Operasyonlar Merkezi Departmanından Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Şeyh Macid el Mualla, Emirates için gurur dolu bir an olduğunu ifade ederek, “1989 yılından bu yana Kuveyt seferlerimiz artarak devam etti. Şu an Kuveyt’e günde beş sefer düzenliyoruz ve bu sayıyı yakında 6’ya çıkaracağız. Geçtiğimiz yıllarda Emirates’in ödüllü ürün ve hizmetlerini deneyimleyen yolcularımız artık Kuveyte geliş gidişlerinde filomuzun amiral gemisi olan günümüz havacılığının en gözde uçağı A380’in keyfini sürebilirler” dedi.

Uçuş esnasında sunulan hizmetler düşünüldüğünde bu durumun hiç şaşkınlık yaratmadığını ifade eden Şey Macid, “Tüm A380’lerimizde, kablosuz internet erişimi, 1800’den fazla kanalın bulunduğu ödüllü uçak içi eğlence sistemi ice,  farklı milliyetlere mensup 25 kabin görevlimiz yolcularımıza hizmet vermektedir” dedi.
Kuveyt seferlerini yapan son derece sessiz A380 uçaklarında 14 adet first class özel süit, tamamen yatağa dönüştürülebilen 76 business koltuk ve 399 ekonomi sınıfı koltuk bulunuyor.

Emirates 224 uçaktan oluşan filosuyla altı kıtada 81 ülkede 143 destinasyona uçuyor. 2008 yılından bu yana havayolu sahip olduğu 50 adet A380 uçağıyla,  27,5 milyon yolcu taşıdı.  Yolcular Emirates ile Kuveyt’ten Dubai aktarmalı olarak ulaşabileceği yeni hatlar Taipei ve Boston ile birlikte önümüzdeki dönemde bu hatlara Abuja, Nijerya, Chicago, Oslo, Brüksel ve Budapeşte de eklenecek.

Turizm sağlığı konuşuldu



Alanya Turistik İşletmeciler Derneği Başkanı Burhan Sili, “Toplantıda, ‘Turizm sağlığıyla ilgili alınması gereken önlemler’ başlığı altında ifade ettiğimiz çalışmalar sadece misafirlerimiz için değil, şehirde yaşayan halkımız için de çok önemli” dedi.

Alanya turizm bölge dernek başkanları, Alanya Turistik İşletmeciler Derneği’nde (ALTİD) toplantı düzenleyerek çevre kirliliğinin turizme verdiği zararı ve turizm sağlığıyla ilgili alınması gereken önlemleri görüştü. Toplantıya, Alanya İlçe Toplum Sağlığı Merkezi Müdürü Mevlüt Sönmez ve Halk Sağlığı Uzmanı Laboratuvar Sorumlusu Okan Badıllıoğlu da katıldı. Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu Üyesi ve ALTİD Başkanı Burhan Sili öncülüğünde bir araya gelen turizm bölge temsilcileri toplantıda, denizlerdeki olası kirlilik, arıtmaların çalışma kapasiteleri ve ne şekilde çalıştırıldıkları, arıtmalarda kullanılan sistem, malzemeler ve bakımlarının yeterliliği, denizlerle birleşen çay sularının çevresinde konuşlanan işletmelerin atık su kontrol yöntemlerinin yeterli ölçüde denetlenebilmesi, yağmur kanalları ve derelerin ıslah edilmesi, aşırı yağmurlarda taşma yapan yetersiz kapasiteli kanalizasyon altyapıları, kanalizasyonu olmayan bölgelerin tespiti, Alanya’da sık rastlanan elektrik kesintileriyle pompaların çalışmaması durumunda normal şartlarda kanalizasyona yönlendirilen atık suların nereye akıtıldığı, şebeke sularının klorlanması, kuyularda biriken suların yer altı ve yer üstü su hareketliliğinden etkilenmeleri ve kontrol altında tutulmaları, derin deniz drenaj sisteminin uygun çalışıp çalışmadığı, tekne atık sularının bırakıldığı sintine sayısının gerekli oranda arttırılması, Büyükşehir Yasası ile birlikte alınan kararların sağlıklı bir şekilde uygulanabilmesi ve gerekli altyapı yatırımlarının yapılıp yapılmadığı gibi konuları görüştü. Görüşmeler sonucunda turizm sağlığını yakından ilgilendiren konu başlıklarıyla ilgili gerekli kurumlarla görüşülerek daha aktif ve sonuca gidecek çalışmaların yapılması sağlanacak.

‘GÖREVLİLER BİLİNÇLİ OLMALI’
ALTİD Başkanı Sili, “Turizm sağlığını yakından ilgilendiren altyapı çalışmalarını yönetmesi gereken kurumların ve bu görevlerde çalışan kişilerin ne kadar önemli bir görev üstlendiğinin bilincinde olmaları gerekli. Bulunduğumuz zaman diliminde ve geleceğe dönük olarak ciddi çalışmalar içerisinde olmamız gerektiğini sivil toplum kuruluşları, özel işletmeler ve kamu kurumlarının ciddiyetle kavraması gerektiğinin önemle altını çiziyorum. Alınması gereken önlemler sadece turistler için değil şehirde yaşayan halkımızın sağlığı için de çok önemli” dedi. Ayrıca toplantıda, Alanya Merkez bölgesinde otobüs transfer duraklarının oluşturulması, turistik tesislerde yayınlanan müzik sanat eserlerinin telif hakları, sahil büfeleri ve Alanyaspor’a maddi yardım konuları da masaya yatırıldı.