24 Kasım 2014 Pazartesi

Alışveriş çılgınlığı Kara Cuma (Black Friday) için geri sayım başladı



Sadece bir günde 9 milyar Dolar’ı aşan satış yapılıyor. Dünyanın dört bir tarafından, yüzde 90’a varan indirimler için turistler ABD’ye akın ediyor. Türkiye’den de bu güne özel ABD’ye gidenler var. Giyimden elektronik ürünlere ve otomobil aksesuarlarına kadar aklınıza gelebilecek tüm lüks markalar için insanlar kuyruğa giriyor. İzdihamların yaşandığı Kara Cuma’dan (Black Friday) bahsediyoruz. Bu yıl 28 Kasım’da yaşanacak Kara Cuma için geri sayım başladı. Kara Cuma (Black Friday) indirimlerinden ABD’ye gitmeden yararlanmanın kolay yolu ise Amerikadaniste.com. Geçen yıl binlerce kişi Amerikadaniste.com aracılığıyla Kara Cuma fırsatlarından yararlandı.


ABD’de her yıl yaşanan, gelenekselleşmiş indirimli alışveriş çılgınlığı Kara Cuma (Black Friday) için geri sayım başladı. İnsanların sabahın erken saatlerinde mağazaların önünde uzun kuyruklar oluşturduğu, izdihamların yaşandığı bu gün, bu yıl 28 Kasım’da gerçekleşecek. ABD’de dünyaca ünlü lüks markaların ürünlerinin cüzi fiyatlarla alınabildiği Kara Cuma’da birçok marka yüzde 90’a varan indirimler yapıyor. Türkiye’den de birçok alışveriş tutkunu seyahat programını Kara Cuma’ya (Black Friday) denk gelecek şekilde ayarlıyor ve bu fırsatlardan yararlanmak istiyor. Amerikadaniste.com Kurucu Ortağı Seyfi Erol, ABD’de Kara Cuma indirimleri gününde oluşan satış hacminin 2013’te 9 milyar Dolar’ı aştığını, e-ticaret sitelerinin de bu dönemde büyük indirimler yaptıklarını belirtti.

ABD’deki Kara Cuma (Black Friday) indirimlerinden yararlanmak isteyen Türkiye’deki birçok tüketici artık markaların e-ticaret siteleri sayesinde ABD’ye gitmeden de indirimli alışveriş yapabiliyorlar. Amerikadaniste.com, uzman üye hizmetleri ve operasyon ekibiyle, Türkiye’deki alışveriş tutkunlarına bu konuda yardımcı oluyor ve Kara Cuma indirimlerinden bilgisayar başından kalkmadan yararlanmalarına imkan sağlıyor.

Amerikadaniste.com Kurucu Ortağı Seyfi Erol, Türkiye’deki pek çok tüketicinin Kara Cuma indirimlerini heyecanla beklediğini ve o gün ABD’deki internet sitelerinden yüksek miktarlarda siparişler verdiğini belirtti. Seyfi Erol, ABD’de Kara Cuma (Black Friday) indirimleri gününde oluşan satış hacminin 2013’te 9 milyar Dolar’ı aştığını belirterek şunları söyledi: “Kara Cuma indirimlerinden yararlanan ve bu günde ABD’deki internet sitelerinden alışveriş yapan Türkiye’deki tüketici sayısı her geçen yıl artış gösteriyor. Geçtiğimiz yıl, aralık ayında ABD’den Türkiye’ye günde ulaştırdığımız paket sayısı diğer zamanlara oranla yaklaşık yüzde 70 artış göstermişti. Bu yıl daha da yüksek bir orana ulaşacağımızı öngörüyoruz. Normal dönemlerde ciddi fiyatlara satılan ürünlere sadece Kara Cuma (Black Friday) gününe özel cüzi rakamlarla sahip olabiliyorsunuz. Örneğin geçtiğimiz yıl, normal dönemde 80 Dolar'a satışa sunulan bir erkek gömleğinin fiyatı Kara Cuma’da 25 Dolar’a düştü. Özellikle çocuk sahibi ailelerin bu dönemde yoğun talepleri oluyor. Önemli bir markanın satışa sunduğu 50 Dolar'lık çocuk elbisesini Kara Cuma’da 9 Dolar'a alabilmek mümkün olabiliyor. Lüks markalar da Kara Cuma indirimlerinde yerlerini alabiliyorlar. Sezon fiyatı 2 bin Dolar'dan başlayan bir gece elbisesi, 600 Dolar'a kadar inebiliyor. Bu durumda tek ürün fiyatına 3-4 ürün sipariş verilebiliyor. Dolayısıyla tüm bu fırsatlar nedeniyle, dünyanın her yerinden insanlar ABD’deki bu indirim avantajından yararlanmak istiyorlar. Kadın-erkek-bebek kıyafetleri, elektronik ürünler, çantalar, aksesuarlar, ayakkabılar, en çok talep gören ve en çok indirimin yaşandığı ürün kategorileri arasında yer alıyor.”

Seyfi Erol, Net-A-Porter, Saks Fifth Avenue, Macy's, Bloomingdale's, Nordstrom ve daha birçok markanın Kara Cuma (Black Friday) için özel indirimler yaptıklarını belirtti.

Amerikadaniste.com aracılığıyla ABD’den alışveriş yapmak isteyenler için yol haritası:

Amerikadaniste.com aracılığıyla ABD’den alışveriş yapmak isteyenler, 15 Dolar ödeyerek Amerikadaniste.com’a üye olabiliyor ve bu sayede ABD’de fiziksel bir posta adresine sahip olabiliyorlar.
Amerikadaniste.com, New York’taki operasyon merkezinde her üyesi için ayrı ayrı posta adresleri belirliyor.
Üyelik ücreti aylık 9 Dolar, yıllık ise 75 Dolar olarak fiyatlandırılıyor. İlk ayın üyelik ücreti kayıt ücretine dahil oluyor. Üyeler, istedikleri zaman üyeliklerini dondurup daha sonra yine 9 Dolar ödeyerek Amerikadaniste.com’un servisini kullanmaya devam edebiliyorlar.
Üyeler, Amerikadaniste.com’a üye olduktan ve ABD’deki fiziksel posta adreslerini edindikten sonra, ABD’deki internet sitelerinden online alışveriş yapıp, teslimat adresi olarak bu adreslerini verebiliyorlar.
Farklı internet sitelerinden birden fazla sipariş veren üyelerin paketleri ABD’deki adreslerine ulaştığı zaman hesaplarına tanımlanıyor, üyelere e-mail ve SMS yoluyla paketlerinin ABD’deki adreslerine ulaştığına dair bilgilendirme mesajı gidiyor.
Bekledikleri paketler posta adreslerine ulaştıktan sonra üyeler, Türkiye adreslerine yönlendirmek istedikleri paketleri seçerek, online olarak gönderim emri veriyorlar.
Birden fazla paketin birlikte gönderilmesi, kargo ücretlerinin de daha avantajlı olmasını sağlıyor.
Üyeler, Amerikadaniste.com’da “Gönder” butonuna bastıkları gün paketler kargoyla yola çıkıyor ve 2-3 iş günü içerisinde Türkiye’deki adreslerine teslim ediliyor.
Amerikadaniste.com, uzman üye hizmetleri ve operasyon ekibiyle, tüm alışverişleri boyunca üyelerinin yanında oluyor.

AYKUT TURHAN ALO BİLET HATTI SATIŞ VE PAZARLAMA DİREKTÖRÜ OLDU



Alobilethatti.com Satış ve Pazarlama Direktörlüğüne deneyimli isim Aykut Turhan getirildi.  Yeni acentelik sistemiyle sektöre yenilik ve heyecan kazandıran Alobilethatti.com, Satış ve Pazarlama ağına güçlü isimleri ekledi.

Alobilethatti.com, B2C de ki başarısını B2B’ de de sürdürmeye kararlı. IATA üyeliği sonrası, departmanlarını daha da güçlendiren Alobilethatti.com, yoluna, daha önce IATI Satış ve Pazarlama Direktörlüğünü gerçekleştiren Aykut Turhan’ la devam edecek. Turhan, Alobilethatti.com ailesinin içerinde yer almaktan mutluluk ve heyecan duyduğunu, profesyonel marketing ekibiyle ve yeni acente sistemleriyle, sektöre damga vuracaklarını açıkladı.

Aykut Turhan, çeşitli operatörlerde Air Broker olarak ve Uçuş Operasyon Müdürlüğü gibi görevlerde bulunarakbaşarısından söz ettirmiş, ve çalıştığı markalara değer katmayı hedef edinmiş isim olarak tanınıyor.


AVRUPA’NIN EN DÜŞÜK DOLULUK ORANI TÜRKİYE’DE

ORTADOĞU’DAKİ  OLAYLAR TÜRK TURİZMİNİ ETKİLİYOR


Türkiye’nin çevresindeki karışıklıklar birçok sektörde olduğu gibi turizme de fatura çıkarmaya devam ediyor.Ekim 2014’de otel dolulukları yerinde sayarken, Türkiye Avrupa ülkeleri arasında en düşük otel doluluklarına sahip ülke oldu. Ortadoğu’daki karışıklıklar, Türkiye genelinde yaşanan toplumsal olaylar gibi gelişmeler Türk turizmine fatura çıkarmaya devam ediyor.  Özellikle  geçen ay Kobane’deki olayları protesto eylemlerinin otellere zararı 13 milyon Euro’yu aşarken, Türkiye genelinde otel dolulukları da olumsuz etkilendi. Bu durum dünyanın önde gelen veri ve analiz şirketlerinden STR Global'in Ekim 2014 Ülke Performans Raporu’na da somut olarak yansıdı. Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) tarafından analiz edilen rapora göre, Türkiye'nin Ekim 2014 otel dolulukları yerinde sayarken, ayına göre yüzde 0.2 gibi düşük bir oranda artış gösterdi ve yüzde 63.8 olarak kaydedildi. Bu rakam Ekim 2013’te 63.7 olmuştu. Ancak bu yükseliş, Türkiye’yi Avrupa’nın en düşük doluluk oranlarına sahip ülkeler arasından kurtaramadı.

FİYAT KIPIRDADI
STR’nin raporunda İsrail de Avrupa pazarına dahil olarak gösterilirken, Ekim 2014 döneminde, tüm Avrupa ülkelerindeki en düşük doluluk oranları sıralamasında yüzde 57.5 ile ilk sırada İsrail yer aldı. Bu sıralamada yüzde 63.8 ile Türkiye ikinci sırada yer aldı. Ekim ayında Türkiye açısından sevindiren bir gelişme ise ortalama günlük satılan oda bedelinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3.1 artış yaşanması oldu. Bu bedel 115.2 Euro’dan 118.6 Euro’ya yükseldi.

BAYINDIR: GELİR DE DÜŞÜYOR
Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır, yaptığı değerlendirmede, oda başı gelirlerin geçen yıla göre düşüş gösterdiğini belirtti. Bayındır “Geçen yıl yaşanan düşüşün doluluk oranlarına sabitlendiğini görüyoruz. Doluluk oranları bir kıstas olmakla beraber, oda başı elde edilen gelin bize asıl statüyü gösteren kriterdir” dedi. Bayındır, doluluk hedeflerini gerçekleştirmeye çalışırken, stratejimizi tek tarafları olarak oda fiyatları üzerinden kurgulamanın uzun vadede sektör için sıkıntı yaratacağı uyarısında bulundu.

İSTANBUL’DA HAFİF YÜKSELİŞ
Türk turizmin lokomotif şehirlerine baktığımızda ise İstanbul’da Ekim 2014’te otel dolulukları dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 0.6 gibi küçük bir oranla artarak yüzde 67.6 oldu. 2013 yılının aynı ayında bu oran yüzde 67.2’ydi. Normalde sonbahar ayları otelcilik sektörü açısından yılın en hareketli ayları olarak görülüyordu. İstanbul’da ortalama günlük satılan oda bedeli de 152.5 Euro olarak gerçekleşti ve 2013’e göre yüzde 3.9’luk bir düşüş gösterdi. Ocak-Ekim döneminde ise İstanbul’da doluluk oranları yüzde 67.8’den yüzde 65.8’e, günlük satılan oda bedeli de 148.4 Euro’dan 138.2 Euro’ya geriledi.

ANTALYA FİYATTA SIÇRADI
Türk turizminin bir diğer turizm kenti Antalya’da da doluluklar alarm verdi. Antalya Ekim 2014 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 6,5 düşerek,  yüzde 59.1 oldu. Geçen yılın aynı ayında bu oran yüzde 63.2’ydi. Buna karşılık bu ilde oda fiyatlarında önemli bir artış gerçekleşti. Bu ilde ortalama Günlük satılan oda bedeli 90.58 Euro’ya ulaştı ve 2013’e göre yüzde 27.4 artış gösterdi. Antalya’da 2014 yılbaşından Ekim sonuna kadar geçen sürede ise doluluk oranı yüzde 65.2’den  yüzde 61,9’a geriledi. Başkent Ankara ise yükseliş eğilimini sürdürüyor.  Ankara Ekim 2014 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 7.1 artarak, yüzde 61.3’e çıktı. Ortalama günlük satılan oda bedeli de yüzde 11.3 artışla 81.6 Euro oldu.

YUNANİSTAN CİDDİ RAKİP
Türkiye’nin turizmde rakibi olan ve kriz döneminde gerilemesiyle dikkat çeken   Yunanistan’da ise istikrarlı bir yükseliş başladı. Ekim ayının en yüksek artışı yüzde 18,3 ile Yunanistan'da gerçekleşerek doluluklar yüzde 73.4’e yükseldi. Ekim ayının en yüksek doluluk oranına ise yüzde 89 .6 ile Malta ulaştı.

BACKHAUS DOĞAL VE KATKISIZ EKŞİ MAYALI YENİ TAŞ FIRIN EKMEKLERİ İLE SOFRALARIN TADINI ARTIRIYOR



Yüz yıllardır Anadolu topraklarında yaratılan eşsiz ekmek tariflerini Avrupa’nın ünlü ekmek şeflerinin reçeteleriyle birleştiren Backhaus, yeni ekşi mayalı ekmeklerini sağlığına dikkat edenlerin beğenilerine sunuyor. Yulaflı, mısırlı, çavdarlı, çok tahıllı ekmeklerinin lezzeti ile fark yaratan Backhaus, ekmek çeşitlerine yenilerini ekliyor. Ekmek ustalarının özel tarifiyle hazırlanan Fransız Bageti, Fransız ekşi mayasından yapılan Köy Ekmeği, tamamen doğal Organik Tam Buğday Ekmeği, en kaliteli tahıl tanelerinden oluşan Ekşili Çavdar Ekmeği, unun kavrulmuş hali Artisan Kavrulmuş Unlu Ekmek, kabak çekirdeği ile taçlandırılmış Pekmezli Ekmek, sofralarında farklı lezzetleri arayanları bekliyor.


Taş fırınlarda tamamen doğal, katkı maddesiz üretilen Backhaus ekşi mayalı ekmekler uzatılmış mayalanma süresiyle ekmeğin lezzetini arttırıyor.  Endüstriyel maya kullanılmayan ekmekler düşük kalori oranıyla sağlığı korurken bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Ayrıca ekşi maya ekmeğin tazeliğini uzun süre saklıyor.


1500 yıldır Fransa’da yapımı sürdürülen ekşi maya ile beyaz undan hazırlanan Backhaus Fransız Bageti, damaklarında yoğun ekmek tadını hissetmeyi sevenler için ideal. Gene aynı ekşi mayadan oluşan Köy Ekmeği ise organik tam buğday unu içeriyor. Uzun süre tokluk hissi veren Köy Ekmeği, kan şekerindeki ani yükselmeleri engelliyor. Lif oranı yüksek olan Köy Ekmeği şeker hastaları ve diyet yapanlar için uygun.

Nefis ve sağlıklı sofraları sevenlerin tercihi Organik Tam Buğday Ekmeği ise en kaliteli buğday tanelerinin özenle seçilip öğütülmesiyle elde edilen organik buğday unundan yapılıyor. Magnezyum, folik asit, çinko, fosfor ve iyot açısından zengin çavdar ile ekşi mayayı buluşturan Ekşili Çavdar Ekmeği yüksek oranda lif içeriyor. Kan şekeri seviyesinin kontrol altına alınmasına yardımcı Ekşili Çavdar Ekmeği kolestrolüne dikkat edenlere sağlıklı bir alternatif sunuyor.

Backhaus şeflerinin ekmek sanatındaki ustalıklarını sergiledikleri Artisan Ekmeği ise harika yemeklerin ve güzel kahvaltıların vazgeçilmezi oluyor. Sarı renkli Artisan Ekmeği, kavrulmuş undan sonra ekşi maya uygulaması ile yaratılıyor. Çinko ve demir mineralleri açısından zengin yüksek besin değerine sahip kabak çekirdeğinden oluşan Pekmezli Ekmek, bağışıklık sistemini güçlendirirken uyku düzenini organize etmeye yardımcı oluyor.

Backhaus ürünlerinin kalitesinin, çeşitliliğinin ve eşsiz lezzetlerinin arkasında Almanya’da Backhaus’a destek veren 100’den fazla kişiden oluşan AR-GE ekibi ve dünyaca ünlü şefler bulunuyor. Türkiye’nin en yenilikçi fırını olmakla beraber aynı zamanda modern ve leziz bir pastane olarak hizmet veren Backhaus, ekmeklerden keklere, kuru pastalardan pastalara ve makaron çeşitlerine kadar birçok modern ve geniş çeşitte lezzeti bir arada sunuyor.

Başarılı genç kuşak çalışanları, Şirketten kaçırmanın 5 yolu


Genç kuşağın, hayal kırıklığına uğradığında ve değeri fark edilmediğinde, anında farklı arayışlara başvurduğunu ifade eden AL Danışmanlık Genel Müdürü Marka yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel, genç kuşağın olumsuz bir olay karşısında ‘-Ben her yerde çalışırım’ diyerek işletmeden ayrılabildiğini belirtti.

Günümüzde yetenek avcısı insan kaynakları vizyonu ile seçme- yerleştirme yapılması gerektiğini anlatan Ayşen Laçinel, şunları söyledi:
“Yetenek yönetimi vizyonuyla işe giriş eğitimlerinin verilmesi ve güçlü bir oryantasyonla yeni başlayanların işe dahil edilmesi gereklidir. Özetle günümüzde, yeteneği katmak, yeteneği doğru yerde konumlandırmak ve başarıları performans sistemleri ile takip edebilmek, insan ve değer odaklı insan kaynakları yönetimi uygulamak şarttır” dedi.

Yeteneksiz ve mutsuz bir şirket oluşturmanın 5 yolu
Başarılı gençleri ve yetenekleri şirketten kaçırırken, mutsuz insanlarla dolu bir şirket oluşturmayı 5 maddede de özetleyen Ayşen Laçinel, şunları açıkladı:

1)İnsan kaynakları üst yöneticisini, özlük müdüründen seçilsin. Tamamen yasalar ve kurallarla çalışan özlük müdürü, insan kaynaklarını da siyah beyaz olarak görsün. Değer, yetenek ve farklılık yönetimi yerine, bordro yönetimi uygulansın.
2)Plansız, stratejisiz çalışılsın. Tepeden esen rüzgara göre, iş planı yapılan bir çalışma sergilensin.
3)Toplantılar, akla gelindiğinde yapılsın. Toplantılarda ise, kayıt tutma, iş dağılımı, takibi yapılmasın.
4)Enerjik ve yetenekli bir çalışan bir proje önerisinde bulunmak istediğinde, anında morali bozulsun. Emin bir şekilde, ‘Burada olmaz, daha önce çok denendi, ama olmadı’ açıklaması yapılsın.
5)Bir konuya dair verilen bir direktifinle, diğeri tutarsız olsun. Hedeflenen vizyon anlaşılmasın.

Ayşen Laçinel, “İşte yukarıdaki bu 5 madde, emin olun yetenek tutmaz ve motive etmez. Ancak belki bir özlük yönetimi sergileyebilir” diyerek sözlerini tamamladı.







MERDİVEN YENİLENEN MÖNÜSÜYLE KIŞA HAZIR

MERDİVEN’DE KIŞ BAŞKA GÜZEL!


İstanbulluların Yeni Buluşma Adresi Merdiven, Yenilenen Mönüsüyle Kışa Hazır .Stil, kalite ve eğlenceyi bir araya getiren ve İstanbul’un en keyifli buluşma noktalarından birisi olan Merdiven, kışın da iddialı mönüsüyle misafirlerini ağırlamaya hazır! Yöresel lezzetlerden,  dünya mutfağına kadar damak tadına uygun tüm seçenekleri bir araya getiren Merdiven’de Dana Kaburga, Balkabaklı Cheesecake ve Kış Çayı öne çıkan tatlar arasında.



Şehir içinde enfes bir yemek keyfi yaşamak isteyenlerin vazgeçilmez adresi Merdiven, kışa hazır! Şık dekoru, kalitesi ve özenli servisi ile dikkat çeken Merdiven, kış mönüsünü ile oldukça iddialı.  Misafirlerine akşam saatlerinde küçük ama eğlenceli sürprizler sunacak olan Merdiven, ziyaretçilerine konfor, lezzet ve rahatlığı bir arada sunmaya devam ediyor. Birbirinden lezzetli yemekleri, tatlıları ve huzur dolu bahçesiyle yaz aylarının vazgeçilmez eğlence noktalarından birisi olmayı başaran Merdiven, şimdi de zengin kış mönüsü ve çarpıcı tatlar ile misafirlerini şaşırtmaya hazırlanıyor.


Yenilenen Kış Mönüsü, Ana Yemeğinden Tatlı ve Kış Çayına Kadar Son Derece İddialı
Merdiven’in yenilenen kış mönüsünde ilk öne çıkan, özel sos ile hazırlanan ana yemek Dana Kaburga. Servisten 1 gün önce özel soslarla marine edilen dana eti,  3 saat süren özel bir teknikle et ve sebze suyunda pişiriliyor. Damaklarda eşsiz bir tat bırakan Dana Kaburga’nın yanında sunulan beğendili patlıcan ve fırın sebze ise ana yemeğe ayrı bir lezzet katıyor. Son derece profesyonel ve özel bir ekiple çalışan Merdiven, ana yemeğin hazırlanışı kadar sunumunda da iddialı.


Merdiven’in kış mönüsüne dahil ettiği Balkabaklı Cheesecake ise, hem hafif hem de iddialı bir tatlı. Ceviz, bisküvi ve özel bir peynir ile hazırlanan Balkabaklı Cheesecake, misafirlerini lezzetin doruklarında bir yolculuğa çıkartıyor. Merdiven’in yenilenen mönüsünde kış çayı olarak sunulan ahududu – nane çayı ise hem kış hastalıklarına karşı koruyucu bir etki sağlıyor hem de içinizi ısıtıyor.Herkesin kendini evinde gibi hissedebildiği Merdiven’de şömine keyfi de ihmal edilmemiş. İstanbullular’ın yeni buluşma adresi Merdiven’de, kış ürecinde konsept günler ile misafirler ağırlanmaya devem edecek. Tematik günlerde konuklara özel tasarım stantlarda pamuk şeker, sıcacık kestane ve patlamış mısırın ikram edildiği mekanın hedefi;  soğuk kış akşamlarında müşterilerini şaşırtıp mutlu etmek.

Adres: Küçük Çamlıca Mahallesi, Erkan Ocaklı Sokak No: 7/A Küçük Çamlıca
Tel: 0216 340 4 340
www.merdivencafe.com


GÜLBEN ERGEN İLE YILBAŞI EĞLENCESİ GRAND PASHA GİRNE SAHNESİNDE



Grand Pasha Girne sahnesi Gülben Ergen’in eşsiz konseri ile konuklarına unutulmayacak bir yılbaşı gecesi yaşatacak. Türk müziğinin önde gelen isimlerinden Gülben Ergen, geçmişten günümüze keyifli şarkıları ve sahne performansıyla yeni yılın ilk dakikalarına hayranları ile merhaba diyecek.
Akdeniz’in mavisi ve Beşparmak Dağları’nın eşsiz manzarasının buluştuğu Kıbrıs’ın en yeni 5 yıldızlı butik oteli Grand Pasha Girne, yılbaşı gecesini uzun süre hafızalardan silinmeyecek Gülben Ergen konseri ile taçlandıracak. Ünlü şarkıcı hayranlarının hem gözlerine hem de kulaklarına hitap edeceği eşsiz performansı ile 31 Aralık Çarşamba gecesi Grand Pasha Girne sahnesinde dinleyicileri ile buluşacak.

Girne’nin sayılı SPA merkezlerinden biri olan Grand Pasha Girne, yılbaşı gecesine özel paketleri ile de konuklarına özel spa terapisi ve profesyonel masajların rahatlatıcı etkisini deneyimleme fırsatı sunuyor. Sağlık ve SPA merkezi bünyesinde bulunan masaj odaları, Türk hamamı, sauna, buhar banyosu, dinlenme odası, güzellik ve bakım odası, kapalı yüzme havuzu ve spor salonu ile her türlü ihtiyaca yönelik konforlu bir hizmet anlayışı sunuyor. Konaklama yapacak otel misafirleri Grand Pasha SPA merkezinde masaj paketlerinde %15 masaj indiriminden yararlanabilecek.


‘’Ayaş domatesi, Kalecik Karası üzümü, Kazan kavunu gibi ürünler markalaşarak, dünyaya tanıtılmalı’’



TÜGİAD Ankara Şube Başkanı Türker Naslı: ‘’Tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgeleri kurulmalı’’ Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Ankara Şube Başkanı Türker Naslı, inşaat sektörünün lokomotif görev üstlendiği, sanayinin inovasyon, Ar-Ge, tasarım ve markalaşma ile katkı sağladığı Başkent’teki değişime tarım sektörünün de ayak uydurabilmesi için, tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgeleri kurulmasını önerdi.

Türker Naslı,  memur kenti kimliğinden hızla uzaklaşan Başkent’in, tarım ve hayvancılıkla uğraşan büyük bir nüfusu barındırdığına da vurgu yaptı. Naslı, 1 milyon 200 bin hektar ekilebilir arazisiyle Türkiye’nin tahıl ambarlarından biri olan Ankara’nın, ayrıca kuru soğan, marul ve kavun üretiminde Türkiye birincisi, havuç, vişne ve yeşil mercimek üretiminde ise Türkiye ikincisi olduğunun altını çizdi.

Ankara’nın bu potansiyeline karşın, tarımın Başkent ekonomisine katkısının son derece sınırlı kaldığını savunan Naslı, “Türkiye’nin yıllık gıda ve tarım ihracatı 17 milyar dolara ulaştı. Bu ihracat içinde Ankara’nın payı ise sadece yüzde 2,1’dir. Gerekli destek verilirse Ankara, gıda ve tarım ihracatındaki payını çok yukarılara taşıyabilir’’ dedi.

Tarım sektöründe üretimin küçük aile işletmeleri modeliyle yol aldığını, Ankara’da 50 bine yakın işletmenin faaliyet gösterdiğini bildiren TÜGİAD Ankara Şube Başkanı Naslı, şunları söyledi:
‘’Ankara’da tarıma yönelik yatırımlarda KOBİ’lere destek verilmeli. Bu amaçla Almanya, Hollanda ve Fransa’da model olarak kullanılan, bu ülkelerin ekonomilerine büyük katkı sağlayan tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgeleri kurulmalı. Ankara’nın et, süt, sebze ve meyve ürünlerini işleyecek kuruluşlar, belli bir yerleşim bölgesine toplanmalı, bunun için gerekli alt yapı yatırımları devletçe sağlanmalıdır. Bunun ilk örneği Çubuk’ta hayata geçiriliyor. 255 hektarlık alanda kurulan Çubuk Hayvancılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde altyapı çalışmaları tamamlanmak üzere. Benzer oluşumlar diğer ilçelerde de kurulabilir.

Ankara’nın 9 ilçesinde çok önemli jeotermal kaynaklar mevcut. Bu kaynakların, tarım alanlarında kullanımı için projeler geliştirilebilir. Küçük ölçekli işletmeler bir araya getirilerek, birleştirilerek sinerji yaratılmalıdır. Gerek üretim gerekse istihdamda kaynak israfı önlenmelidir.” Organik tarım için uygun alanların belirlenmesi, alternatif ürün gruplarına yönelik araştırmalar yapılmasını öneren Naslı, bu konuda ilk adımları atan Büyükşehir Belediyesi’nin bal ormanları ve Nallıhan’daki ipekböceği projesini desteklediklerini bildirdi. Naslı, Büyükşehir Belediyesi’nin sınırlarının, Ankara’nın tüm ilçe ve köylerini kapsayacak şekilde genişlemesinin, tarım sektörünün önünü açacağını da savundu.

 “ANKARA’NIN ÜRÜNLERİ MARKALAŞMALI”
Ankara’nın tarımda hak ettiği yere gelmesi için markalaşma çalışmalarına ağırlık verilmesi gerektiğine değinen Naslı, “Ankara’nın ilçeleri ile özdeşleşmiş onlarca ürün var. Bunlardan sadece Kalecik Karası üzümü ile Çubuk turşusunun Türk Patent Enstitüsü’ne coğrafi işaret olarak tescili yapılmış. Beypazarı kurusu ile Kazan kavunu için de coğrafi işaret başvurusu inceleme aşamasında. Ayaş domatesi, Ayaş dutu, Beypazarı havucu gibi değerler için başvuru bile yok. Sadece Ankara’da tanınan bu ürünler markalaşmalı, dünyaya tanıtılmalı. Bu konuda başta belediyeler olmak üzere, kamu kuruluşlarına, STK’lara önemli görev düşüyor.  Büyükşehir Belediyesi’ne yeni yasayla tarım politikaları ile ilgilenme izni de verildi. Melih Gökçek’in markalaşma konularında gerekli adımları atacağına inanıyoruz’’ ifadelerini kullandı.

RAKAMLARLA ANKARA TARIMI
Tarım işletmesi sayısı:………………. 50.000
Tarım alanı:…………………………….1.286.973 Ha
Hububat Ekim Alanları:………………822.096 Ha
Baklagil Ekim Alanları:………………….24.539 Ha
Endüstri Bitkileri:………………………….31.856 Ha
Nadasa ayrılan alanlar:………………..305.390 Ha
Yem Bitkileri:…………………………………28.425 Ha
Meyve Ekim Alanları:…………………….21.450 Ha
Sebze Ekim Alanları:……………………..48.770 Ha
Bağ:………………………………………………..4.470 Ha
Tahıl Üretimi:…………………………..2.470.334 Ton
Baklagil Üretimi :…………………………..21.274 Ton
Endüstri Bitkileri Üretimi…………….460.560 Ton
Yağlı Tohumlar:……………………………..20.514 Ton
Yumru Bitki Üretimi:……………………..40.298 Ton
Yem Bitkileri Üretimi:………………….133.463 Ton

ANKARA’NIN TARIMSAL ÜRÜN ÇEŞİDİ
Buğday, Çavdar, Arpa, Çeltik, Kuru Fasulye, Pamuk, Ayçiçeği, Yeşil Mercimek, Yulaf, Korunga, Yer elması, Mısır, Patates, Yonca, Fiğ, Nohut Lahana, Marul, Biber, Domates, Bakla, Taze Fasulye, Patlıcan, Ispanak, Nane, Havuç. Armut, Ayva, Elma, Erik, Ceviz, Üzüm, Badem, Zerdali, Kiraz, Şeftali, Çilek,Dut

Ünlü uluslararası şefler Mövenpick Hotel Istanbul’da düzenlenen yemekte buluştu



Mövenpick Hotel Istanbul, İstanbul’un ünlü uluslararası şeflerinin, 20 Kasım 2014 Perşembe akşamı bir araya gelip birbirinden özel lezzetler sunduğu “Giovanni ve Arkadaşları” menüsü ile misafirlerini unutulmaz bir dünya mutfakları turuna çıkardı. Ev sahipliğini Mövenpick Hotel Istanbul’un Genel Müdürü ve Türkiye Bölge Müdürü Frank Reichenbach’ın yaptığı geceye iş, cemiyet ve turizm dünyasından yaklaşık 170 kişi katıldı.


İstanbul’un ünlü uluslararası şeflerinin ilk kez “Dünya Mutfakları Turu” konsepti altında buluştuğu bu özel etkinlikte konuklara, Mövenpick Hotel Istanbul’un İtalyan Başaşçısı Giovanni Terracciano’nun yanı sıra Rudolf Restaurant’tan Hollandalı Şef Rudolf Van Nunen, 360 Restaurant’tan Güney Afrikalı Şef Mike Norman, Sunset Grill&Bar’dan Japon Şef Hiroki Takemura, Baylan Bebek’ten Fransız-İngiliz Şef Tim Briggs ve Maria’s Restaurant’tan Türk-Yunan Şef Maria ve Paschalis Ekmekçioğlu’nun hazırladıkları lezzetler sunuldu.


19.30'da düzenlenen kokteylle başlayan yıldızlar geçidine 20.30'da her biri ayrı bir şefin imzasını taşıyan dünyanın dört bir yanından 5 farklı spesiyaliteyle devam edildi. Klasik tatların modern bir dokunuşla yorumlandığı, ringa balığı lakerda, dana sashimi, glaze edilmiş çıtır sebzeler ve adaçaylı “straccetti” makarna, füme patlıcan, zerdeçallı bulgur ve ballı erik ile servis edilen biberiye ve biberli kuzu kaburgası ve tatlı olarak da “butterscotch” sosun eşlik ettiği çikolata 360’dan oluşan menü misafirlerden tam not aldı.

MARTI OTEL İŞLETMELERİ “KADINLARLA GÜÇLENDİRİLMİŞ YÖNETİM KURULU ÖDÜLÜ”NE 2. KEZ LAYIK GÖRÜLDÜ

Martı Otel İşletmeleri A.Ş., dün ikincisi gerçekleşen Bağımsız Kadın Direktörler Konferansı’nda bu yıl da “Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu Ödülü” ne layık görüldü. Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun hayata geçirdiği “Bağımsız Kadın Direktörler Projesi” kapsamında, “II. Türkiye Kadın Direktörler Konferansı”, 19 Kasım Çarşamba günü Sabancı Center’da gerçekleştirildi.

Martı Otel İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Oya NARİN ödülünü, Sermaye Piyasaları Kurulu (SPK) Başkan Yardımcısı Ayşegül EKŞİT’in elinden aldı.Martı Otel İşletmeleri BIST’de İşlem Gören 442 Şirket Arasında ilk 3’te...Türk turizm sektörünün köklü ve lider kuruluşlarından Martı Otel İşletmeleri A.Ş., yönetim kurulundaki kadın üye oranı, bağımsız kadın üye oranı ve yönetim kurullarında başkan, başkan yardımcısı olarak kadın oranına göre hesaplanan endekste, 442 BIST şirketi arasında ilk üçte yer alarak “Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu Ödülü”nü almaya hak kazandı.

Oya NARİN: “Kadınlarımıza imkân verildiği takdirde her alanda başarılı olacaklarına ve ülkemizi daha da ileriye taşıyacaklarına inanıyoruz…”Geçen yıl gururla alınan bu anlamlı ödüle, bu yıl da layık görülmenin mutluluk verici olduğunu belirten NARİN; “Martı ailesi olarak, çalışma hayatında kadın erkek eşitliğine son derece önem veriyoruz. Yönetim Kurulu’ndaki kadın üye sayımız %42. Bu doğrultuda; şirketlerin kadın yönetim kurulu üyesi bulmalarının kolaylaştırılması ve kadınların yönetim kurulu üyeliğinin önündeki engellerin aşılması yönündeki çalışmaları içtenlikle destekliyoruz.” dedi.

Kadınların iş hayatında yer edinmelerinin önemini vurgulayan NARİN; “Kadınların işgücüne katılımının artması; nüfusumuzun yarısını oluşturan bir kitlenin ekonomik özgürlüğüne kavuşmasını sağlayacaktır. Böylece ekonomik büyüme potansiyelimiz artacak ve kişi başına düşen gelir seviyemiz yükselecek. Kadınlarımıza imkân verildiği takdirde her alanda başarılı olacaklarına ve ülkemizi daha da ileriye taşıyacaklarına inanıyoruz.” dedi.

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun yürüttüğü “Bağımsız Kadın Direktörler Projesi” ile kadınların yönetim kurullarındaki konumunun güçlendirilmesini ve bu yolla yönetim kurullarının daha etkin çalışması hedefleniyor. Proje kapsamında, 2015 dönemi genel kurullarının sonuna kadar BIST şirketleri yönetim kurullarında kadın direktör oranının yüzde 25’e ulaşması, Türkiye’de yönetim kurulunda kadın direktör bulunmayan şirket kalmaması, yönetim kurullarının kadın üyelerle güçlendirilmesi hedefleniyor.

Microsoft, Nokia, Toshiba ve Volvo’nun tasarımcıları İstanbul’a geliyor


Türkiye’nin tasarım ve inovasyonda kalite belgesi niteliği taşıyan “Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri”, 28 Kasım Cuma akşamı Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek törenle dördüncü kez sahiplerini bulacak. Türkiye’nin tasarımla markalaşmasına katkı sağlamak amacıyla düzenlenen etkinliğin ödül töreni, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin himayelerinde gerçekleştirilecek.

Nokia, Microsoft, Toshiba ve Volvo gibi uluslararası dev markaların tasarım beyni olan Janne Harju, Masahiro Inoue ve İsmail Ovacık’ın da aralarında olduğu konuşmacılar, akıllı telefonlardan otomobillere geleceğin kullanıcı odaklı tasarım yaklaşımlarını paylaşacak.

TİM Başkan Vekili Tahsin Öztiryaki: “Design Turkey Türkiye’deki markalaşma çalışmalarının en önemlisi. Tasarım ve inovasyonla yaratacağımız markalar, Türkiye’nin gelişmekte olan ülkelerde şu anda yaşanan döviz kuru savaşlarının dışında kalmasını sağlayacak.”


Türkiye’nin tasarım ve inovasyon ile markalaşmasına katkı sağlamayı hedefleyen geleneksel “Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri”, 28 Kasım Cuma akşamı Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek törenle dördüncü kez sahiplerini bulacak. Turquality® Programı etkinliği olarak Ekonomi Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu’nun (ETMK) işbirliği ile düzenlenen etkinlik, bu yıl ilk kez uluslararası başvurulara açılarak küresel kimlik kazandı. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, ETMK Başkanı Ayberk Yağız’ın da katılacağı törende, 55 kavramsal tasarım ve 355 ürün tasarımı başvurusu arasından yılın en başarılı yeni nesil çalışmaları seçilecek.

Ödül töreni öncesi gün boyu düzenlenecek Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri 2014 Konferansı’nda da tasarım dünyasının tanınmış ve başarılı isimleri konuşmacı olarak katılacak. Türkiye’de tasarıma yönelik farkındalığın artırılmasının amaçlandığı konferansta, aralarında sosyal tasarım konusunda uluslararası platform olan Mapping the Design World Direktörü Max Borka, Sheffield Hallam Üniversitesi Sanat ve Tasarım Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Paul Chamberlain, Nagoya Teknoloji Enstitüsü Mimarlık ve Tasarım Bölümü’nden Prof. Masahiro Inoue ve Microsoft Devices Group Design tasarımcısı Janne Harju gibi isimler konuşmacı olacak.

Toshiba, Nokia, Microsoft ve Volvo’nun tasarımcıları geliyor
Konferans konukları arasında yer alan Masahiro Inoue, uzun yıllar Toshiba'nın dünyadaki tüm ürün ve hizmetlerinin tasarımından sorumlu olarak görev yaptı ve İyi Tasarım Altın Ödülü dahil olmak üzere pek çok uluslararası tasarım ödülüne layık görüldü. Konferansın dikkat çeken bir diğer konuşmacısı İsveçli Janne Harju, dokuz yıl süreyle Nokia’da Nokia Nseries, Nokia MeeGo ve Nokia Lumia gibi küresel akıllı telefon serilerini yaratan tasarım ekibinin takım liderliğini yaptı. Harju, halen gelecek nesil Microsoft Windows ürünlerinin tasarımı üzerine çalışıyor. Fiat ve Toyota için tasarım projelerinde çalışan ve halen Volvo Trucks Avrupa Tasarım Stüdyosu’nun uzman endüstriyel tasarımcısı olan İsmail Ovacık ise geleceğin üretim odaklı dış ve iç tasarım projelerinin yanı sıra kavramsal tasarım çalışmaları yapıyor.

Japon Tasarım Enstitüsü ile işbirliği yapıldı
TİM Başkan Vekili Tahsin Öztiryaki, Design Turkey’in Türkiye’deki markalaşma çalışmalarının en önemlisi olduğuna dikkat çekti. Öztiryaki, “Tasarım ve inovasyonla yaratacağımız markalar, Türkiye’nin gelişmekte olan ülkelerde şu anda yaşanan döviz kuru savaşlarının dışında kalmasını sağlayacak” dedi.

Bu yıl kavramsal ödül kategorisini ilk defa uluslararası başvuruya açıldı ve Japon Tasarım Enstitüsü ile yapılan işbirliği çerçevesinde Yarışmada dereceye giren tasarımlar ve projeler Japonya’da da sergilenecek. Türkiye’nin 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşması için yüksek katma değerli ürün yaratmasının önemi açısından ödül kazanacak ürünlerin teknolojik olması kadar yeni nesil tasarım özelliğine sahip olması da önem arz ediyor.  Bu kapsamda Design Turkey ödülü alacak tasarımların özellikle sürdürülebilir katma değer yaratması, çevreye uyumlu ve estetik olması önem taşıyor.

Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri 2014
Son iki senede yayımlanmış ve üretim için programa alınmamış tasarımların değerlendirildiği etkinlikte, ulusal ve uluslararası uzmanlardan oluşan 30 kişilik jüri heyeti, 55 kavramsal tasarım ve 355 ürün tasarımını “İyi Tasarım Ödülü”, “Üstün Tasarım Ödülü” ve “Kavramsal Tasarım Ödülü” olmak üzere üç kategoride derecelendirecek. Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri”  toplam 13 sektörü kapsıyor. Ödül başvuru kategorileri ise ambalaj, aydınlatma, elektronik ürünler, ev cihazları, ev ve ofis gereçleri ve aksesuarları, kamusal ve ticari ürünler, mobilya, spor, hobi, oyun ve kişisel ürünler, ulaşım ve taşıma araçları, yapı gereçleri, yatırım ürünleri ve tıbbi gereçler sektörlerinden oluşuyor.



23 Kasım 2014 Pazar

KARTEPE'DE KAR YAĞIŞIYLA KAYAK MERKEZİ HAREKETLENDİ

KARTEPE KAYAK MERKEZİ’NDE KAR SEVİNCİ


Kayak ve kış turizminin önemli merkezlerinden Kartepe'de kar yağışı başladı. Son yağışlarla kar kalınlığı 10 cm olarak ölçülen Kartepe'de, yağışın devam etmesi halinde kar kalınlığının artması bekleniyor.


İstanbul’a sadece 1 saat mesafede olan The Green Park Kartepe Resort & SPA, ülkenin önemli kış turizm merkezlerinden biri olarak dikkati çekiyor. Sapanca Gölü ve İzmit Körfezi manzarasıyla konuklarına eşsiz güzellikler sunan kayak merkezi, uzunluğu 400 ile 3500 metre arasında değişen pistleriyle acemi ve profesyonel kayakçıları ağırlıyor.

The Green Park Kartepe Resort & SPA: 0262 315 47 00




     

ATO VİYANA TİCARET ODASI İLE İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ İMZALADI



Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci, Türkiye ile Avusturya arasındaki ticaret hacminin 2,5 milyar avroya ulaştığını belirterek, "Avusturyalı kardeşlerimizden beklentimiz, bizler için yeni bir Türk marşı bestelemeleridir" dedi.

ATO ile Viyana Ticaret Odası arasında ekonomik ilişkileri güçlendirmek amacıyla bir işbirliği protokolü imzalandı. İmza töreninde bir konuşma yapan ATO Başkanı Bezci,  Avusturyalı şirketlerin Türkiye'deki yatırımlarının 4 milyar avroyu aştığını belirterek, söz konusu protokolün özellikle Ankara ve Viyana arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine katkı sağlayacağını ifade etti. Bu kapsamda, her iki ülkedeki girişimcilere destek vereceklerini vurgulayan Bezci,  bilgi ve deneyim transferi yapabilmek için üye firmalar arasında stajyer öğrenci değişimi koordine edeceklerini, yeni yasa ve yönetmelikler konusunda bilgi alışverişi yapacaklarını anlattı.

Türkiye ile Avusturya arasındaki ticaret hacminin 2,5 milyar avroya ulaştığına dikkati çeken Bezci, Türkiye ekonomisinin son 10 yılda gösterdiği başarının iki odanın işbirliğine olumlu yansıyacağını kaydetti.

Bezci, Avusturyalı besteci Wolfgang Amadeus Mozart'ın bestelediği Türk marşına atıfta bulunarak, "İki şehrin ekonomik hikayesini yaldızlı harflerle yazmak için çıktığımız bu yolda, Avusturyalı kardeşlerimizden beklentimiz, bizler için yeni bir Türk marşı bestelemeleridir. Türkiye, ekonomideki başarılarıyla yeni bir marşı hak etmiştir" dedi.


- "ANLAŞMA, ORTAK GELECEĞİMİZ ADINA ATILMIŞ BİR ADIM"
 Viyana Ticaret Odası Başkanı Walter Ruck ise Türkiye'deki gelişmelerin takdiri hak ettiğini belirterek, "Şu anda yeni bir Türk marşı bestelemenin bence de tam zamanı ancak yeni bir Mozart dünyaya gelir mi bilmiyorum" dedi.

Uzun vadede istikrarlı iş birliklerinin karşılıklı saygı içinde, aynı düzeyde, eşit şartlarda gerçekleşmesi gerektiğine dikkati çeken Ruck, şunları söyledi:

"Ticaret hacminin geliştirilmesi noktasında yeterli potansiyele sahibiz. Ticaret ve ekonomiyle uğraşan kişiler olarak siyasete girme alışkanlığımız yok ancak jeopolitik gelişmelere bakıldığında bu dönemde kesimlerin daha fazla birlikte hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum. Odalarımız gibi kuruluşlar geçtiğimiz zamanlara oranla daha fazla öneme sahip. Ticaretin gelişmesi yanında başka gelişmelere de katkı sağlıyorlar. Bu anlaşma, iki ülkenin ortak geleceği adına atılmış bir adım."

VAN’DA NE VARSA RESCATE HOTEL ASİA’DA FAZLASI VAR

RESCATE HOTEL'DE YÖRESEL VAN KAHVALTISININ TADINA DOYAMAYACAKSINIZ


İstanbul'un Anadolu Yakası’nda, yeni finans merkezi olan Ümraniye'deki Rescate Hotel Asia iş veya tatil gezileriniz için beş yıldızlı konfor ve kalitesi ile sizleri bekliyor.


Rescate Hotel Asia'da konfor, şıklık ve kalitenin hakim olduğu odalarda konaklayacak, rahatınız için düşünülen her ayrıntıdan memnun kalacaksınız. Konforun ve lezzetin bir arada bulunduğu Rescate Hotel Asia %100 müşteri memnuniyetinden ödün vermiyor.


 Anadolu Yakası’nın yeni yıldızı Rescate Hotel Asia’da keyifli bir ambiyansta farklı lezzetlerin tadına varmak isteyenler için de ideal bir mekan.


Sağlıklı ve doğal ürünlerle hazırlanan farklı lezzetleri tatma şansı bulacaksınız.  Sabahları alacağınız açık büfe kahvaltı veya Van Kahvaltısı ile güne enerji dolu başlayacaksınız.


Rescate Hotel’de doğal ürünlerle hazırlanmış Van Kahvaltısı ile güne harika bir başlangıç yaparak devam edeceksiniz.

Rescate Hotel Asia’da Van Kahvaltısı ününü dünyaya duyurmuş başarılı bir yönetici var.  Rescate Hotel Asia’daki  Van Kahvaltısı’nın çeşitliliği, lezzetliliği  ile dikkat çekiyor.  Bu lezzet bir tesadüf değil.


Guinness Dünya’nın En Kalabalık Sofrası Rekorunu, Kahvaltının Başkenti Guinness Rekorları Genel Koordinatörü olan Şule Gökırmak imzası taşıyor. 2001 yılında ABD Teksas’ta 18.941 kişiyle kırılan Guinness Dünya’nın En Kalabalık Sofrası Rekorunu 51 bin 793 kişinin katıldığı Guinness Van Kahvaltı Sofrası  Dünya Rekorunu kırarak hak ettiği yere Kahvaltının Başkentine getirmeyi başarmıştır.


Şule Gökırmak’ın Vanlı olması sebebiyle Rescate Hotel’de Van Kahvaltısı’nı Van kültüründen gelen lezzetlerle sunuyor. Van’ın Geleneksel  Van Kahvaltısı’nı Guiness Rekorlar kitabına girmesini sağlayan Şule Gökırmak Rescate Hotel Asia’da Van otlu peynirinden Van cacığına, keteden örgü peynirine Van'a özel tatlar ile sofranızı zenginleştiriyor.


Van'dan sizin için getirilen taze ve doğal ürünleri zevkle tadabilirsiniz.


Profesyonel bir ekip tarafından doğal ve sağlıklı ürünlerle hazırlanan kahvaltılıklar ve özel lezzetler, sizleri farklı tatlara davet ediyor.


Kahvaltı keyfi için konforu ve lezzeti bir arada yaşayacağınız bir mekan aramak yerine,  Guinness Van Kahvaltı Sofrası Dünya Rekoru’nu hakkıyla almış kahvaltı zevkini yaşamak ve yeni lezzetler tatmak için Ümraniye'deki Rescate Hotel Asia’da rezervasyon yaptırabilirsiniz.


Guinness Van Kahvaltı Sofrası Dünya Rekoru’nu kırarak Van’ın marka değerini Dünya’ya duyuran Şule Gökırmak’a teşekkürü bir borç bilir, başarılarının devamı dileriz.


HELİN'İN SIRRINI AÇIKLAYAN HÜLYA AVŞAR'A ÇAPRAZ ATEŞ

HELİN'İN SONUNDA NEFES ALDI


Hülya CUP Senior Tenis Turnuvası'nda, kız kardeşi Helin Avşar'ın sırrını açıklayan Hülya Avşar, estetik yaptırıp yaptırmadığı konusunda basın mensuplarının çapraz ateşinde kaldı.Estetik International Sağlık Grubu sponsorluğunda gerçekleşen organizasyonda, Op. Dr. Bülent Cihantimur'la kamera karşısına geçen Avşar, "Twitter'dan yazacaktım, buradan açıklıyorum; yıllardır Helin'in burnunda et vardı, birkaç kez ameliyat olmasına rağmen, o burnu bir türlü açılmadı kızcağızın. Neden sonra değerli hocam başarılı bir operasyonla, hem onu, hem bizi ailecek büyük bir dertten kurtardı. Helin bu yaşa kadar, ilk kez rahat nefes alıyor diyebilirim. Bunu açıkladım, çünkü böylesi başarılı doktorlarımız bilinsin istiyorum." dedi.


Basın mensuplarının, "Estetiğe ihtiyacınız var mı, yaptırmayı düşünüyor musunuz, güzelliğinizi Bülent Bey'e mi borçlusunuz, yüzünüzde ne kadar makyaj var" benzeri sorularıyla çapraz ateşte kalan Avşar, Op. Dr. Cihantimur'un hazırladığı güzellik kremlerinden kullandığını da itiraf etti.
Kendinden ve güzelliğinden yana kuşkusu olmadığını vurgulayan Avşar, beğenmediği fotoğraflarının sorumluluğunu ise, "Siz kötü çekiyorsunuz!" sözleriyle muhabirlere yükledi.