18 Şubat 2015 Çarşamba

Martı Istanbul Hotel ve Atölye Maçka İşbirliğiyle Tohum Otizm Vakfı’na Destek

Martı Istanbul Hotel’de, 19 Şubat 2015 tarihinde 17.00-19.00 saatleri arasında
Prof. Dr. Gül İrepoğlu’nun “Osmanlıyı Mücevherle Okumak” başlığında gerçekleştireceği söyleşinin tüm geliri Tohum Otizm Vakfı’na bağışlanacak.Sanata ve sanatçıya her daim destek veren ve sosyal sorumluluk projeleriyle dikkat çeken Martı Istanbul Hotel’in Tohum Otizm Vakfı’na destekleri devam ediyor. Atölye Maçka ve Martı Istanbul Hotel işbirliğinde, Prof. Dr. Gül İrepoğlu’nun “Osmanlıyı Mücevherle Okumak” başlığında gerçekleştireceği sohbetin geliri Martı GYO Yönetim Kurulu Başkanı Mine Narin’in kurucu başkanlığını sürdürdüğü Tohum Otizm Vakfı’na bağışlanacak. Bu özel söyleşiye katılmak isteyen konuklar katılım ücreti olan 50 TL’yi otel girişinde ödeyebilecekler.


Mimar, sanat tarihçisi, romancı ve TV yorumcusu Gül İrepoğlu’nun “Osmanlıyı Mücevherle Okumak” başlığı altında gerçekleştireceği söyleşi; kültüre sanatın tarihinden bakmayı, Kanuni Sultan Süleyman’ın tahtından kaşıkçı elmasına yüzyıllar boyunca Osmanlı Sarayında kullanılan mücevher eşyaları ve takıları kapsıyor.

Prof. Dr. Gül İrepoğlu
Prof. Dr. Gül İrepoğlu, mimarlık eğitimini İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Kürsüsü'nde başladığı akademik kariyerinde 1997’de sanat tarihi profesörü unvanını almıştır. Lisans, yüksek lisans ve doktora derslerini Avrupa Sanatı ve Osmanlı Sanatı’nın çeşitli konularında veren, 26 yıl hizmetten sonra 2005’te çalışma alanlarını çeşitlendirmek üzere üniversiteden erken emekli olan İrepoğlu, TRT 2’de “Şehir-Mekân” ve “Sanat-Mekân”; TRT Okul’da “Zamanda Yolculuk” TV programlarını hazırlayıp sunmuş, TAÇ (Türkiye Anıt Çevre Turizm Değerlerini Koruma Vakfı) başkanlığını üstlenmiş, 2006-2012 yıllarında UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Somut Kültürel Miras Komitesi Başkanı olarak görev yapmıştır. Son olarak NTV’de yayınlanan “Acaba” isimli kültür ve tarih programını sunan İrepoğlu’nun son romanı ise dünyanın en bilinen çiçeği" diyebileceğimiz gülü, her yönüyle bir kitaba sığdırmaya çalıştığı  “Gül”dür.

UNESCO Dünya Miras Listesine Kayıtlı Türkiye’den 13 Adet Doğal ve Kültürel Varlık Bulunuyor

UNESCO Adaylık Süreci İçin Eğitimler Başlıyor
2009 yılında kurulan ÇEKÜL Akademinin Tarihi Kentler Birliği için hazırladığı "Alan Yönetimi Eğitim Programı" kayıtları başladı.Akademinin 2009 yılından bu yana gelenekselleşen programlara ek olarak bu yıl yeni bir program daha eğitim başlıklarına eklendi. “Dünya Mirası Başvuru Süreci ve Alan Yönetiminde Deneyim ve Paylaşımlar” başlığı taşıyan program, TKB üyesi belediyelerin sınırları içinde yer alan kültürel ve doğal varlıklarla ilgili UNESCO adaylık sürecini, bu sürecin önkoşulu olan “alan yönetim planı” ile başvuru dosyası hazırlama aşamalarını kolaylaştırmayı amaçlıyor.

2014 yılı itibariyle UNESCO Dünya Miras Listesine kayıtlı 1007 kültürel ve doğal varlık arasında Türkiye’den 13 adet doğal ve kültürel varlık bulunuyor. Toplam 52 adet doğal ve kültürel varlığımız ise Geçici Listede yer alıyor.  ÇEKÜL Akademi tarafından hazırlanan Alan Yönetimi Eğitim Programı, kültürel miras kavramı ve yönetimine ilişkin evrensel normlar, UNESCO Dünya Miras Listesinin kapsamı ve önemi, kültür varlıklarının korunması, yaşatılması ve tanıtılması amacıyla Listeye yazdırılması sürecinin, yerel yönetimler tarafından planlanmasına yönelik yöntem ve uygulamaları içerecek.

Türkiye’de başarılı çalışmalar gerçekleştirmiş kentlerin deneyimlerinin paylaşılacağı eğitimler, bu çalışmalarda sorumluluk üstlenmiş uzmanlar ve uygulamacılar tarafından yürütülecek. Eğitim içeriği, özellikle kentsel kültürel varlıklara ilişkin bu süreçlerde yetkili olan il ve ilçe belediyelerinde, bu sorumluluğu yönetmek üzere görevlendirilecek personellere yönelik hazırlandı. Programlar, Bahar Döneminde 3 ay ve Güz Döneminde de 3 ay olmak üzere 6 ay süresince, 4’ü İstanbul Emirgan Şerifler Yalısında 3 günlük, 2’si de Bergama ve Bursa’da 2 günlük olarak planlandı.
Detaylı programa ve kayıt formuna ulaşmak için tıklayınız.

QATAR AIRWAYS DÜNYA ÇAPINDA “MUHTEŞEM FİYATLAR DÜNYASI” İNDİRİM KAMPANYASINI DUYURUYOR

Yolcular, Ödüllü Hava Yolu Şirketi ile Avrupa, Orta Doğu, Asya Pasifik, Afrika ve Amerika Kıtasında bulunan varış noktalarına uçmak için küresel indirim kampanyasından yararlanabilirler.Qatar Airways Dünya Çapında İndirim Kampanyası süresince her şey dahil  %25’e kadar indirim sunuyor.Qatar Airways, “Muhteşem Fiyatlar Dünyası” adlı dünya çapında indirim kampanyasının duyurusunu yaptı. Bu kampanya, yolculara Avrupa, Orta Doğu, Asya Pasifik, Afrika ve Amerika Kıtasında* bulunan çeşitli varış noktalarına yapacakları uçuşlarda her şey dahil  %25’e kadar indirim sunuyor.


Yolcular, 20 Şubat 2015 tarihine kadar yapılacak rezervasyonlarda, Qatar Airways’in Dünya Çapında İndirim Kampanyası ile daha düşük fiyata dünyayı keşfetme fırsatına sahip olacaklar. Müşteriler kampanya süresince uzun seyahat geçerliliğinden faydalanabilir ve 18 Şubat 2015 – 10 Aralık 2015 tarihleri arasında bilet rezervasyonlarını yaptırabilirler.Rezervasyonlar Qatar Airways satış ofisleri, yetkili seyahat ortakları veya qatarairways.com/globalsale aracılığı ile yapılabilir. Elde edilen tasarruf gidiş-dönüş ücretleri üzerindendir ve vergiler dahildir. Koltuklar sınırlı sayıdadır ve promosyonlu koltuk bulunmasına bağlıdır. Sadece 18 yıldır faaliyette olan Qatar Airways, bu süre içinde hızla büyüdü ve bugün 146 uçaktan oluşan modern filosuyla Avrupa, Orta Doğu, Afrika, Asya Pasifik, Kuzey Amerika ve Güney Amerika’da iş ve tatil seyahatlerinin varış yeri olan 146 önemli noktaya uçuşlar gerçekleştiriyor.



Turkcell TV Plus, Trabzon’da tanıtıldı

Turkcell Superonline’dan Trabzon’a 40 milyon TL yatırım
Turkcell Superonline, Trabzon’da gerçekleştirdiği yatırımlarla 1000 Mbps hızında internet hizmetini 45 bin ev ve işyerinin kapısına kadar ulaştırdı. Şehri 530 kilometre fiber ağ ile donatan Turkcell Superonline, geleceğin TV platformu Turkcell TV Plus’ı Trabzon’da tanıttı.Dijital dünyada hayatı kolaylaştıran vazgeçilmez teknoloji ortağı Turkcell Superonline, Karadeniz’in en önemli liman şehirlerinden biri olan Trabzon’da basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Turkcell Superonline’ın Türkiye’ye ve şehre yaptığı yatırımların yanı sıra üstün teknoloji ve müşteri memnuniyetini bir araya getiren yeni ürün ve hizmetleri anlatıldı.


Turkcell Superonline Bireysel Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ceyhun Özata, toplantıda yaptığı konuşmada, 2008 yılında Türkiye’yi geleceğin teknolojisiyle donatmak üzere fiber optik yatırımlarına başladıklarını ve ışık hızında interneti 2.1 milyon ev ve işyerinin kapısına kadar getirdiklerini belirterek; 2014 yılsonu sonuçlarına göre, 735 bini fiber kullanıcısı olmak üzere müşteri sayılarının 1.2 milyona ulaştığını aktardı.


“Trabzon, Turkcell Superonline’ın ışık hızı ile dünyaya bağlanıyor”
Bugüne kadar Türkiye genelinde 2.7 milyar TL, yalnızca Trabzon’da ise yaklaşık 40 milyon TL yatırıma imza attıklarını ifade eden Özata, “Telekomünikasyon sektöründeki büyüme ve gelişmenin en büyük önemi, diğer sektörlerde de büyümeyi tetiklemesi, bu şekilde çarpan etkisi yaratmasıdır. Karadeniz Bölgesi’nin en gelişmiş şehirlerinden olan Trabzon aynı zamanda bir tarım, liman ve sanayi şehri. Şehirde 2012 yılından bu yana sunduğumuz ışık hızında internet hizmeti ile hem Trabzon’un hem ülkemizin rekabet gücüne katkıda bulunuyoruz. Önümüzdeki dönemde de bu katkımızı ve yatırımlarımızı sürdürmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

Trabzon’da şimdiye kadar kurdukları 530 kilometrelik fiber ağ ile 45 bin ev ve işyerinin kapısına kadar 1000 Mbps hızında internet hizmeti götürdüklerini de belirten Özata, yaklaşık 12 bin 500 fiber internet müşterisine ulaştıkları şehirdeki fiber kullanıcılarının aylık ortalama veri tüketiminin yaklaşık 50 GB, ortalama hızın ise 25 Mbps olduğunu anlattı. Halihazırda Beşirli, Çukurbayır, Erdoğdu, Fatih ve Yıldızlı TOKİ’deki cadde ve sokaklarda fiber internet sunduklarını aktaran Özata, Trabzon’da 11 bini aşkın ses müşterisine hizmet verdiklerini sözlerine ekledi.

Evlerin iletişim ve eğlence platformu
Özata, fiber altyapının yarattığı farkla en yüksek teknolojiye sahip ürün ve hizmetleri tüm Türkiye’deki müşterilerinin ayağına götürmek için çalıştıklarını belirterek; fiber internet, ses, kamera, internet güvenliği, eğitim, oyun ve yeni Turkcell TV Plus ürünü ile evlerde iletişim ve eğlence platformu olarak hizmet verdiklerini söyledi.

Zaman ve mekandan bağımsız televizyon keyfi
Dünyada televizyon izleme alışkanlıklarının değiştiğini, 2006 yılında televizyon izleyicilerinin yüzde 69’u yayın akışını takip ederken, bu oranın 2013 yılında yüzde 32’ye gerilediğini ifade eden Özata, geriye kalan yüzde 68’in ise “seç-izle” seçeneğiyle kontrolü ele aldığını aktardı.

Ceyhun Özata, kısa süre önce tanıtımını gerçekleştirdikleri Turkcell TV Plus kutusunun 80 binden fazla evde yerini aldığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Turkcell sinerjisiyle geliştirdiğimiz kişisel televizyon platformu Turkcell TV Plus’ın en önemli özelliği üstün teknolojisiyle geleceğin televizyon izleme deneyimini bugüne taşıması. Turkcell’in güçlü 3G ve Turkcell Superonline’ın fiber altyapısı üzerinden hizmet veren platform sayesinde akıllı telefon, tablet ve bilgisayarların yanı sıra TV Plus kutusu ile evlerdeki yerini alıyor. Herhangi bir kanalı 12 saat geriye alma olanağı sunan TV Plus, ayrıca istenilen programı buluta kayıt etme özelliğiyle fark yaratıyor ve gerçek çoklu ekran deneyimi ile televizyon keyfi zaman ve mekâna bağımlı olmaktan tamamen kurtuluyor. Bu sayede evde izlemeye başladığınız bir filmi, kaldığınız yerden akıllı telefonunuzdan izlemeye devam edebiliyorsunuz.”

Kurumsal müşteriler için toplam telekom çözümleri
Özata, bireysel müşterilere yaptıkları yatırımların yanı sıra şehirdeki kurumsal müşterilerine de toplam telekom çözümleri sunduklarını ifade ederek, “Önümüzdeki günlerde Gebze’de temeli atılacak yeni veri merkezimiz ile mevcut veri merkezi kapasitemizi ikiye katlayacağız. Yaklaşık 22 bin metrekare kapalı alanda, 10 bin metrekare veri merkezi alanına; Tier-4’e hazır altyapı ile 3 noktadan yedekli fiber altyapıya, ileri deprem güvenliğine ve Leed sertifikasına sahip çevreci tesisle kurumlara en üst kalitede ve güvenilirlikte hizmet vereceğiz” dedi.

Reis Gıda, Darülaceze’nin 120. kuruluş yıldönümüne katıldı

Osmanlı padişahı 2. Abdülhamit tarafından kurulan Darülaceze’nin kuruluşunun 120. yılı, yoğun bir katılımla gerçekleşti.


T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Darülaceze Başkanlığı Okmeydanı’nda düzenlenen programa İstanbul Valisi Vasip Şahin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşarı Nesrin Çelik,  2. Abdülhamit’in üçüncü kuşak torunu Darülaceze İdare Meclisi Üyesi Abdülhamit Kayıhan Osmanoğlu, TÜRGEV Başkanı Bilal Erdoğan, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis’in aralarında bulunduğu hayırsever işadamları ve sanatçılar  katıldı. Organizasyon için Ressam İsmail Acar tarafından hazırlanan ‘120 yıl, 120 suret’ sergisine ilgi yüksekti. Resim sergisini gezen Mehmet Reis, fotoğrafları çekilen yaşlılar ile sohbet imkanı buldu. Hayırsever işadamı Mehmet Reis, Darülacaze Başkanı Dr. Aylin Çiftçi ile bir araya geldi.


Onların ihtiyacı sevgidir; bizim ihtiyacımız hayır duasıdır
İstanbul Valisi Vasip Şahin yaptığı konuşmada, ‘Onların ihtiyacı sevgidir; bizim ihtiyacımız ise onların hayır dualarıdır” dedi. Vasip Şahin, Darülaceze’ye ve hayır kurumlarına destek verenlere teşekkürlerini iletti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşarı Nesrin Çelik, Darülaceze’ye bugüne kadar emeği geçen ve bugünden sonra geçecek olan herkese, teşekkür etti.
Darülaceze’yi tanıtmak için yıl boyunca etkinlikler düzenleneceğini kaydeden Darülaceze Başkanı Dr. Aylin Çiftçi, şunları söyledi: “Hem Darülaceze geleneklerini yaşatmak, hem yeniçağa ayak uydurmak için, geçmişimizi yeni nesillerle buluşturacağız. Yıl boyunca düzenleyeceğimiz etkinlikler ile Darülaceze’yi tanıtıp, felsefesini anlatacağız” diye konuştu.


Sen çok özelsin, bugün de sana özel
Organizasyonun sonunda hayırsever işadamları, cam bir kavanozun içinden çektikleri zarflar ile Darülaceze’den sakinlerin isteklerini yerine getirecektir. Hayırsever işadamı Mehmet Reis’in çektiği zarfta ‘Bir günlük kahramanım olur musun?’ yazıyordu. Reis Gıda bu yıl, Darülaceze’nin düzenleyeceği çeşitli organizasyonların içerisinde yer alarak, verdiği desteklere yenilerini eklemeye devam edecektir.

Mardius Tarihi Konak’ın Yöneticileri Gülçin Güner’i Alanya’da Ziyaret Etti

Mardin’in Kültür Turizmi Gelişiyor
Mardin’de faaliyet gösteren Mardius Tarihi Konak’ın yöneticileri TÜROFED Yönetim Kurulu Üyesi Gülçin Güner’i Alanya’da ziyaret etti.Mardin’de 1500’lü yıllarda inşa edildiği rivayet edilen konak yapısının restore edilerek turizme 10 odalı özel bir otel olarak kazandırılması, Mardin’in kültürel dokusunun, misafirperverliğinin ve yemek kültürünün her kesim tarafından tanımasına katkı sağlıyor.


12 bin yıl boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Mardin’de kültür turizmine önemli katkılar sağlayan Mardius Tarihi Konak’ın Genel Koordinatörü Emrecan Aydın ve Otel Müdürü Hızır Akbey, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu üyesi ve Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) eski başkanı Gülçin Güner’i Alanya’da ziyaret etti.Türkiye’de, turizm pastasından her coğrafyanın doğru yatırımlarla ve doğru devlet politikasıyla pay alabileceğini aktaran Aydın, “Gülçin Hanım, her platformda tüm turizmcilerin sesi olabilen bir değerdir. Bu yüzden kendisini de ziyaret ederek bölgemizde yapılan çalışmalar hakkında bilgiler verdik.

Mardin ili Güneydoğu’nun dünya çapında en önemli turizm ve cazibe merkezi olma yolunda emin adımlarla yürüyor.  Kültürel yapısı, din, dil, ırk ayrımı yapmadan hala yaşayan hoşgörü ve sevgisi, mimari yapısı ve tarihi, büyüyen ekonomisi ve turizmi ile önümüzdeki yıllarda adından daha fazla söz ettirecek. Biz de bu önemli misyona katkıda bulunmak amacıyla Mardius Tarihi Konak’ı hizmete açtık. Ticari kaygılarla açılmayan Mardius Tarihi Konak gibi bir otelin tanınırlığını daha geniş kitlelere yaymak istiyoruz” dedi.Güner ise TÜROFED olarak yapılan yatırımları yakından takip ettiklerini belirterek Mardius Otel’in kültür turizmi anlamında Türkiye için çok önemli bir kazanım olduğunu ifade etti. Ziyaretten dolayı memnuniyetini dile getiren Güner, Aydın ve Akbey’e başarılar diledi.

Atlı Oryantiring” Göreme Belediyesi Ve Kadost Desteğiyle Çalışmalara Başladı

Dünyada İlk Kez Kapadokya’da Yapılacak
Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden Kapadokya’da Türkiye Oryantiring federasyonu tarafından organize edilen “Atlı Oryantiring” Göreme belediyesi ve Kadost desteğiyle çalışmalara başladı.

Açıklama yapan Türkiye Oryantiring Federasyonu Başkanı Doç. Dr. Tekin Çolakoğlu “Ülkemizin turizm değerlerini Oryantiring branşı ile birleştirmenin mutluluğunu yaşadığını ifade etti. Spor turizminin önemine değinen Çolakoğlu, Kapadokya bölgesinin önümüzdeki yıllarda Atlı Oryantiring de marka olacağını söyledi.


Göreme Belediye Başkanı Nuri Cingil yaptığı açıklamada  “ Dünyada ilk defa yapılacak Atlı Oryantiring yarışmalarının Göreme’de yapılmasından dolayı Türkiye Oryantiring Federasyonuna teşekkür ederek her türlü desteği vereceklerini söyledi. 2015 Mart ayında yapılacak olan Atlı Oryantiring yarışmasına binicileri ve oryantiring sporcularını davet etti.


Türkiye Oryantiring Federasyonu Nevşehir İl Temsilciliği tarafından düzenlenen oraganizasyona binicilere Oryantiring eğitimi verilerek başlandı. Eğitimi veren Oryantiring Nevşehir İl Temsilciliği Osman Çölgeçen yaptığı açıklamada “farklı disiplinlerde yapılabilen Oryantiringe yeni bir disiplin eklediklerini söyledi.





Msc Cruises, Expo Milano 2015’in Resmi Kruvaziyer Şirketi Seçildi

Msc Cruises, Expo 2015 Biletlerini Sataca
1851 yılından bu yana gerçekleştirilen, insanların elde ettikleri başarıların yüceltildiği ve insanlığın karşı karşıya kaldığı büyük sorunların tartışıldığı evrensel fuar Expo’nun 2015 yılı resmi kruvaziyer şirketi olarak MSC Cruises seçildi.


Akdeniz, Güney Afrika ve Brezilya’da pazar lideri olan MSC Cruises, işbirliği kapsamında, 2015 yılı boyunca Akdeniz’de seyir halinde olacak olan MSC Fantasia’nın gövdesinde Expo Milano 2015 logosunu gururla sergileyecek. MSC Cruises aynı zamanda fuarın resmi satıcısı olarak da hizmet verecek. MSC Cruises yolcuları, Expo 2015 biletlerini gemiden satın alabilecek ve gemi Cenova ile La Spezia limanlarına uğrandığında gerçekleşecek olan özel kara turlarına dahil olarak, etkinliğe katılabilecekler. MSC Cruises, Mayıs ve Ekim ayları arasında yalnızca bu iki liman üzerinden 600.000 civarında yolcu taşıyacak. MSC Cruises ve Expo Milano 2015 arasındaki bu işbirliği resmi olarak, Borsa Italiana del Turismo 2015 (BIT) turizm ticaret fuarında başlayacak. Bu fuarda MSC Cruises, Expo Milano 2015 standında yer alacak.

1 Mayıs – 31 Ekim tarihleri arasında Milano’da yapılacak olan bu yılki Expo’da “Gezegeni Beslemek, Yaşam için Enerji” sloganı altında gıda sürdürülebilirliği konusu işlenecek.MSC Cruises CEO’su Gianni Onorato, Expo Milano 2015 temasının, firmanın sorumluluk ve uygulamaları üzerinde çok önemli bir etken olduğunu belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: “Yiyecek her yolcu gemisi için önde gelen bir unsurdur. Biz de misafirlerimize, geniş bir çeşitlilikte kaliteli yiyecekleri, sosyal ve kültürel önemini yansıtarak  sunuyoruz. Dahası, bunu sorumlu ve sürdürülebilir bir şekilde gerçekleştirmek için çok çalışıyoruz.” dedi ve ekledi:  “MSC Cruises olarak UNICEF ile birlikte, 2009 yılından bu yana, gelişmekte olan ülkelerde çocukların açlık ve yetersiz beslenme mücadelesine destek olmak için gemilerimizde Get On Board for Children projesini sürdürüyoruz. Bu ortaklığın başladığı günden beri, misafirlerimiz UNICEF’e 3 milyon €’nun üzerinde bağış yapmış bulunuyor.”MSC Cruises, 2017 yılında denize indirilecek olan, teknolojik özellikleriyle dikkat çeken, filosunun yeni gemilerini, “Geleceğin Gemileri” başlığıyla yapacağı multimedya bir sergi alanıyla fuar süresince Expo 2015 ziyaretçilere tanıtacak.



Türkiye’nin bin bir çeşit lezzeti, her bölgeye yayılıyor

Yemeksepeti, meşhur yemekleriyle gönüllere taht kurmuş kentlerde en çok ne sipariş edildiğini araştırdı. Araştırma gösteriyor ki, Anadolu’nun birbirinden eşsiz lezzetleri, doğdukları coğrafyalardan çok uzakta da büyük ilgi görüyor. Türkiye’nin farklı mutfakları birbirlerine Yemeksepeti aracılığıyla konuk oluyor. Karadeniz sofraları Güneydoğu lezzetlerine de kucak açıyor; Tokat’ta bez sucuğa çiğköfte eşlik ediyor; Mersinliler Maraş’ın dondurması ile masum kaçamaklar yapıyor; Balıkesir, ‘tatlı dediğin peynirli olur’ diyerek Mersin’e künefe ile arka çıkıyor. Lezzetin kitabını yazmış Adana, Tekirdağ ve Antep gibi iller de, küresel lezzetleri evlerine misafir ediyor.


Yemeksepeti son araştırması ile Türkiye’nin zengin lezzet haritasında kendine yer edinmiş kentlerde en çok hangi yemeklerin sipariş edildiğini inceledi. Yüzbinlerce kullanıcının verilerine dayanarak yapılan araştırma gösteriyor ki, Yemeksepeti sayesinde Anadolu’nun farklı mutfak kültürleri, adeta bir öğrenci değişim programı gibi birbirlerine konuk oluyor; birbirleriyle kaynaşıyor. Yemeksepeti, Türkiye’nin dört bir yanında yaşayan lezzet avcılarının, yüzlerce kilometre ötede doğmuş eşsiz lezzetlere rahatça ulaşabilmesini sağlıyor.

Karadeniz mutfakları lahmacun ve kebaba kucak açıyor
Karalahana, mısır ekmeği, kuymak ya da hamsinin bin türlüsü gibi leziz yemeklerle şenlenen Karadeniz sofraları Güneydoğu Anadolu lezzetlerine de kucak açıyor. Trabzon’da en çok sipariş edilenlerin başında kebap, Ordu ve Rize’de ise lahmacun bulunuyor.

Tokat çiğ köfte sevgisiyle selam yolluyor
Tokat’ta, mangaldaki cızırtısı ile insanın aklından çıkmayan bez sucuğa, Adana’dan Adıyaman’a, Urfa’dan Malatya’ya birçok kentin sahiplendiği çiğ köfte eşlik ediyor. Tokat, çiğ köfte sevgisiyle bu kentlere selam yolluyor.

Eskişehirliler ‘çibörek’ pişirip tavuğa tıklıyor
Haritanın biraz batısına doğru yol alıp Eskişehir’e vardığımızda, kentteki evlerde mis gibi çiğbörekler (nam-ı diğer ‘çibörek’) kızarırken, iş siparişe gelince en çok tavuk yemeklerine tıklandığı görülüyor.

Mersinlilerin masum kaçamağı dondurma
Tantuninin üzerine mis gibi künefeyi es geçmeyen Mersinliler, kimi zaman da daha serin bir seçeneğe yöneliyor. Eve yemek söyleyecekleri zaman künefeye fark ettirmeden küçük bir kaçamak yapıyor ve en çok sipariş edilen tatlı listesinin birinci sırasına dondurmayı yerleştiriyor.

Balıkesir’de peynirli tatlı cephesi güçlü
Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesine bile girmiş olan höşmerimin yaratıcısı Balıkesirliler de, ‘tatlının içinde peynir mi olurmuş’ diyenlere inat, Mersinlilerle dil birliği yapıyor ve evlerine siparişte en çok künefe söyleyerek duruşunu ortaya koyuyor.

Adana ve Tekirdağ’ın burger merakı
Araştırmada bazı kentlerin ise mutfaklarına küresel lezzetlerle farklı renkler kattığı görülüyor. Yemek turizminin gönüllerdeki başkenti Adana’da, düşüncesi bile insanı mutlu eden kebaplar pişerken, burgere olan meraklarını da verdikleri siparişlerle gösteriyorlar. Köftenin kitabını yazmış Tekirdağlılar da burger meraklarını gizlemeyerek, batı mutfaklarının meşhur köftesini evlerine misafir ediyor.

Eve siparişte Maraş’ın seçimi waffle
Mükemmel dondurmanın memleketi Maraş’ın yeni lezzetlere de kapısı açık. Dondurmaları ile tüm Türkiye’de çocukların yüzünü güldüren, turistlerin trajikomik anılarla evlerine dönmesine neden olan Maraşlılar, internetten tatlı söylemek istediklerinde waffle’ı tercih ediyor.

Antepliler’den sufle molası
Antepliler için emek emek açılan baklavanın samimi lezzeti vazgeçilmez. Antepliler de farklı bir lezzet aradıklarında, belki de ufak bir çikolatalı kaçamak yapmak istediklerinde çikolatalı suflenin tüm gezegeni etkisi altına alan cazibesine kapılıyor.


Kocatepe Kahve Evi 1949'dan Bugüne… Çekirdekten Gelen Kahvecilik…

1919 yılında Ankara’da Bayan Maruşya ile Kurukahveci olarak başlayan Kahvecilik serüveni, 1987’de kurumsallaşmış, 1996’da Kocatepe Kahve Evi konsepti ile hizmet vermeye başlamış, Kahve Evi konsepti ile gerek Türk kahvesini, gerek dünya kahve çeşitlerini, kendine özgü yiyecek ve içeceklerle çağdaş işletme çatısı altında birleştirmeyi başarmıştır. Marka, geleneksel Türk Kahvesinin eşsiz lezzetinin, Türk kültürü ve geleneklerine bağlı kalarak ülke pazarında geniş kitlelere yayılmasını kendisine ilke edinmiştir. Pazarda belirli bir yeri olan marka yeni yatırımcıları ve dinamik yapısı ile hizmetlerini sürdürmektedir.


Kocatepe 1949 çatısı altında, geçmişten edinilen bilgi ve tecrübeler geleceğe taşınırken kahve sektörünün mevcut kalitesinin artırılması konusunda önemli çalışmalar yapılmaktadır. Markanın en büyük amacı, Türk kültürünün bir simgesi olan Türk Kahvesini yeni ve gelecek nesillere tanıtmak ve sevdirmektir.  28 şube ile hizmet veren marka, çok yakında açılacak  yurt dışı şubeleri  ile, Türk kültürünü dünya ile paylaşmak ve kahveyi sevdirmek için ilk adımını atılmış olacak. Kahve Evi konsepti son yıllarda ülkemizin yükselen kazanç kaynaklarından biri olarak göze çarpmaktadır.
Kocatepe 1949 Kahve Evi Girişimcisi olmak için 7 neden; Marka ortaklarından Hüseyin Gazi Toraman, Kocatepe 1949 Kahve Evi açmak isteyen yatırımcıların, geçmişten gelen tecrübe ve bilgi birikimi ile Yüksek Kazanç, Şeffaflık, Eğitim, Geniş Menü, Operasyonel Uzman Destek, Denetim Sıklığı ve Tanıtım Desteği gibi avantajlara sahip olacaklarını dile getirdi. Toraman ayrıca, 2015’de,  Kocatepe 1949 Kahve Evi’nin, bu süreçte Orta Doğu’ya  yapacağı yatırımlar ile bölgedeki yerini alacağını müjdeledi.

Hilton İstanbul Bomonti 1’nci yaşını görkemli bir partiyle kutladı

Hilton İstanbul Bomonti, İstanbul'un yatak kapasitesini % 1 oranında artırdı
Birinci yaşını görkemli bir partiyle kutlayan Hilton İstanbul Bomonti, İstanbul’un yatak kapasitesini yüzde 1 oranında artırdı ve sunduğu rakipsiz hizmetle ilk yılında beş prestiji ödüle layık görüldü.
Dünya Ekonomik Forumu’ndan Afrika Enerji Forumu’na bugüne kadar ev sahipliği yaptığı etkinliklerde dev bir stadyum dolusu konuğu ağırlayan otelin ana restoranı ‘the globe’da ise yaklaşık 200.000 konuğa servis yapıldı.


Şehrin en büyük ve en görkemli oteli Hilton İstanbul Bomonti, hizmet vermeye başladığı günden bu yana sektörün zirvesindeki yerini koruyor. Birinci yılını görkemli bir partiyle kutlayan otel, 85’i süit 829 odası, 12 bin metrekarelik rakipsiz etkinlik alanı ve bünyesinde bulundurduğu 3.300 metrekarelik eforea: spa at Hilton’ı ile bugüne kadar dünyanın dört bir yanından 236.000’in üzerinde konuğu ağırladı. Otelin ilk yılına dair en dikkat çekici bilgi ve rakamlar ise şöyle:


BİR YILDA BEŞ PRESTİJLİ ÖDÜL!
Hilton İstanbul Bomonti, 2014 yılında aralarında dünya otelcilik sektörünün en önemli ödüllerinden biri olan Gold Key Award'da kazandığı “En İyi Üst Sınıf Otel” ödülünün de bulunduğu tam beş prestiji ödüle layık görüldü. Hilton İstanbul Bomonti, ayrıca Hilton Worldwide tarafından EMEA bölgesinin en iyi performans sergileyen oteli seçildi.

400 EVDEKİ YATAK SAYISINA YAKIN
TUROB (Turistik Otelciler, Yatırımcılar ve İşletmeciler Birliği) verilerine göre İstanbul’daki yatak kapasitesini yüzde 1 oranında artıran oteldeki yatak sayısı, iki çocuklu ortalama bir ailenin yaşadığı 400 evdeki yatak sayısına yakın. 34 katlı otelde şu ana kadar temizlenen odaların sayısı ise Türkiye’deki toplam hane sayısının yaklaşık 100’de biri!

BOĞAZİÇİ KÖPRÜSÜ’NÜN YEDİ KATI UZUNLUKTA
Tüm odalardaki linenler uç uca eklendiğinde Boğaziçi Köprüsü’nin veya İstiklal Caddesi’nin yaklaşık olarak yedi katı uzunluğa ulaşılıyor.

200.000 KİŞİYE YEMEK SERVİSİ YAPILDI
Otelin deneyimli executive şef Yannis Manikis yönetimindeki ana restoranı ‘the globe’un açıldığı günden bu yana servis yaptığı konukların sayısı 200.000’e yaklaştı. İlhamını İstanbul’un zengin tarihi ve kültürel mirasından alan ‘the globe’, konuklarına Geleneksel Türk ve Akdeniz Mutfağı, Western Grill, Tokyo Sushi ve Thai mutfaklarının öne çıkan lezzetlerini sunuyor.

DÜNYA LİDERLERİNE EV SAHİPLİĞİ YAPTI
Hilton İstanbul Bomonti’de Dünya Ekonomik Forumu ve Afrika Enerji Forumu’na dünyanın önde gelen liderlerinin ve iş dünyasından tanınmış isimlerin de katıldığı sayısız etkinlik düzenlendi. Bu prestijli etkinliklerden 10’u, 500 oda ve üzeri kapasite gerektiren uluslararası etkinliklerdi.

ETKİNLİK KATILIMCILARI DEV BİR STADYUMU DOLDURUYOR
Diğer yandan 12 bin metrekarelik etkinlik alanıyla rakipsiz bir hizmet sunan otelde bugüne kadar düzenlenen etkinliklere katılan kişi sayısı, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nı veya Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nu rahatlıkla doldurabiliyor. Etkinliklerde servis edilen kuver sayısı ise bu stadlardan birine ek olarak efsanevi Camp Nou Stadı’nı da dolduruyor. Hilton İstanbul Bomonti’nin en büyük salonu olan 2371 metrekarelik Grand Ballroom’un içine ise yarım futbol sahası sığabiliyor.

DOWN SENDROMLU GENÇLERE DESTEK
Sosyal sorumluluk alanında da önemli çalışmalara imza atan otel, Down sendromlu gençlere verdiği destekle de takdir topluyor. Down sendromlu gençlerin hayata katılmasına ve mutfak becerilerini geliştirerek kendi yiyeceklerini hazırlamalarına destek olmak amacıyla bir yıl sürecek bir mutfak atölyesi başlatan otel, program sonunda sunulacak katılım belgesi gençlere ile yiyecek-içecek sektöründe iş bulma imkanının da kapılarını aralıyor. Yaklaşık 400 kişinin görev yaptığı Hilton İstanbul Bomonti kadrosunda, Down sendromlu çalışanlar da yer alıyor.

P.F. Chang’s, Asya Lezzetlerini Türk Damak Tadıyla Buluşturuyor

P.F. Chang’s, baştan çıkaran lezzetlerinin yanı sıra sade, şık dekorasyonu, sessiz atmosferi ve güler yüzlü hizmetiyle kurumsal toplantılara, iş yemeklerine,  özel davet ve kutlamalara ev sahipliği yapıyor.

Asya lezzetlerini Türk damak tadıyla buluşturan P.F. Chang’s, ortaya büyük porsiyonlarda sipariş edilen lezzetlerin keyifle paylaşıldığı ve sınırsız içecek imkânı sağlayan hizmet yapısı ile kurumsal toplantılar, iş yemekleri, özel davet ve kutlamalar için de ideal bir mekân olarak öne çıkıyor.  Kapısındaki dev atları ve büyüleyici atmosferiyle dikkat çeken P.F. Chang’s’in en üst katında yer alan Private Dining Room, modern dekorasyon anlayışına uygun olarak dizayn toplantılara, davetlere özel dizayn edildi. Private Dining Room’da taş ve ahşap malzemeler, doğal gün ışığı alan çatı pencereleri ile bütünleşiyor. Sessiz ortamıyla öne çıkan toplantı alanında gerektiğinde masaları birbirinden ayırmak için kullanılan ahşap seperatörler konuklara mahremiyet ve konfor da sağlıyor.


P.F. Chang’s müdavimlerinin vazgeçemediği lezzetlerden Dynamite Shrimp, Mongolian Beef ve Chang’s Spicy Chicken zengin P.F. Chang’s menüsünde yer alan özel lezzetlerden sadece bir kaçı… Sushi severler düşünülerek oluşturulan ve birbirinden lezzetli sushi seçeneklerinin yer aldığı  “Sushi a la P.F. Chang’s” menüsü P.F. Chang’s lezzet yolculuğunda farklı bir seçenek olarak öne çıkıyor.  Öğlen saatlerinde gerçekleştirilecek kurumsal toplantılar ve iş yemekleri için de kişiye özel bir seçenek olabilecek  “Özel Öğlen Menüleri” de 35 TL’lik özel fiyatı ile dikkat çekiyor. Portakal, Yasemin, Morgentau çayı, Espresso, Americano ve Türk Kahvesi toplantılarda tercih edilebilecek sıcak içecekler;  Great Wall Of Chocolate, Banana Spring Rolls ise tatlı seçenekleri arasında yer alıyor. P.F. Chang’s Etiler: (212) 358 60 60

Ekolojik Yaşam Ve Organik Tarımın Merkezi: NARKÖY

Üç tarafı ormanlarla çevrili olan ekolojik otel ve organik tarım çiftliği Narköy, Türkiye’nin tek, dünyanın sayılı eğitim odaklı merkezlerinden biri olarak Kandıra’da hizmet veriyor. Organik tarım ve gıda merkezi, çağdaş bir çiftlik ve ekolojik otel olarak hizmet veren Narköy, aynı zamanda 800’den fazla çeşit tohumun depolandığı dünyanın en önemli tohum bankalarından biri



Nar Eğitim ve Danışmanlık Şirketi'nin eğitim odaklı sürdürülebilir turizm merkezi ve organik tarım çiftliği Narköy; tarihte İpek Yolu üzerinde bulunan limanlardan olan Kerpe’ye 3 km. mesafede, üç tarafı ormanlarla çevrili 100 dönüm arazi üzerinde konumlanıyor. Çağdaş bir çiftlik ve otel mantığıyla hizmet veren Narköy, 14 odasının yanı sıra; aile ve grup konaklama üniteleri, yörük çadırı, organik çiftlik yemeklerinin pişirildiği ana restoran, açık ve kapalı derslikler, organik tarım çiftliği ve muhteşem bir orman ile konuklarını ağırlıyor.
Doğanın kalbinde tatil yapmak, çiftlik hayatını deneyimlemek, çeşitli eğitim, aktivite ve atölye çalışmalarına katılmak için ideal bir yerleşke olan Narköy; doğanın getirdiği kıstas ve sunduğu olanaklarla şekillenmiş, coğrafyasına saygılı, yöresel ve çağdaş bir yaşam alanı olarak öne çıkıyor.


EKO-OTEL, UZUN YILLARIN HAYALİ
Konsept ve organik tarım yöneticisi ‘Nar Anne’ olarak bilinen Nardane Kuşçu’nun uzun yıllar hayali ‘eğitim çiftliği’ fikri ile, oğlu Ozan Kuşçu’nun hayali ‘eğitim oteli’ fikrinin buluşmasından doğan ve 1.5 yıldan bu yana hizmet veren Narköy; insanın doğaya bağlı kalmasını prensip edinerek hizmet veriyor. Konuklarında ormana, ağaçlara , toprağa, gökyüzüne farkındalık yaratacak perspektiflerden oluşan, sürdürülebilir yaşam modellerinin geliştirildiği, ekolojik yaşamı yakından tanımayı ve deneyimlemeyi isteyen herkesin faydalanabileceği bir ‘eko-otel’ olan Narköy, aynı zamanda bir organik tarım çiftliği ve eğitim yerleşkesi... Mimari projesi Emir Drahşan, LEA Invent ve mimar Beste Kuşçu önderliğinde uluslararası bir mimari ekibin çalışmasıyla oluşturulan tesisin iç mimari ekibinin liderliğini de Emir Drahşan ve Beste Kuşçu üstleniyor. Ekolojik mühendislik hizmetlerininin bir mimari ürünü olan yerleşkenin şpeyzaj projesi ise; Nardane Kuşçu’nun bilgi ve danışmanlığında Pil Tasarım ve Dilek Ayman’a ait.  Sürdürülebilir enerji kullanımının esas olduğu Narköy’e ait yapılar, düşük karbon ayak izine sahip hafif çelik sistemi ile inşa edilerek, her ölçekte geri dönüşümlü ve doğal içerikli malzemelerle oluşturuldu.


DÜNYADAKİ NADİR ÖRNEKLERDEN
Narköy’ü dünyadaki benzerleriyle yanyana getiren en önemli değerler ise, ‘ekolojik mimari’, yaşam disiplini ve organik üretim mantığının bir arada olması. Yerleşkede sofraya gelen gıdaların yüzde 80’i tesiste üretilerek sunuluyor. Eko-sisteme katkıda bulunan diğer yaklaşımlar ise şöyle; yağmur ve drenaj sularının toplanarak kullanılması, siyah suyun gelecek seneden itibaren biopipe sistemiyle arıtılarak rezervuar suyu olarak sistemde kullanılacak olması, tesisin tüm suyunun güneş panelleriyle ısıtılması, ısıtma ve soğutma ile ilgili enerji kullanımını minimize eden özel sistemlerin kullanılması, klima yerine doğal havalandırmanın tercih edilmesi…


KONUKLAR DA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN BİR PARÇASI
Narköy ailesinin ‘mimari halkası’ Beste Kuşçu, sürdürülebilir sistemler oluşturmada  kullanıcı bilincini oluşturmayı da önemsediklerini belirtiyor: “Narköy’ün tüm odalarında ‘oda kullanma kılavuzları’ bulunuyor. Konforlu oda ısısı için pencere ve perdelerin ne zaman açılıp kapanması gerektiği, su ve kozmetik ürünlerin kullanımı (doğal diş macunu, şampuan öneriyor, nedenlerini anlatıyoruz), nevresim, havlu yıkanma sıklığı ile ilgili bilgiler veriyoruz. Böylece misafirlerimizi sadece bir izleyici-edilgen eleman olmaktan çıkarıp sürdürülebilirliğin sağlanmasında aktör-bilinçli kullanıcı haline getirmeye çalısıyoruz. Hepimiz, çevremizi sürekli değistiren ve etkisi olan bireyleriz ve insanların bunun farkına varmasını sağlamak amacındayız. Yine bu nedenle oda servisi koymadık. İnsanlar odalarına giderken bitki çaylarını hazırlayabilecekleri bitkilerin, meyvelerini koparabilecekleri ağacların farkına varsınlar istiyoruz çünkü…”

MOBİLYALARIN ÇOĞU GERİ DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Narköy, sürdürülebilirlik anlayışını geri dönüştürülmüş mobilyaları ile de ortaya koyuyor. Yerleşkenin kendi inşaat artıklarından dönüştürülen ve kullanımda olan mobilyalar arasında; Konak ana yemek masası, Konak yatak odası masası, lounge sehpalar, lounge yemek masası, tüm odalardaki sehpa tablaları, dış mekan ayakkabılık ve bot çıkarma üniteleri, ev salon ve teras sehpaları, resepsiyon yapısı sayılabiliyor.

NARKÖY BİREYSEL VE KURUMSAL EĞİTİMLERİN DE MERKEZİ
Sanatsal aktivitelere, sergi ve sempozyumlara da ev sahipliği yapan; özel günlerde ünlü müzisyenlerin katılımıyla niş konserlerin düzenlendiği Narköy’de, Nar Eğitim ve Danışmanlık Merkezi eğitmenleri, kurumsal firmaların ihtiyaçları doğrultusunda eğitim ve danışmanlık, bireylere yönelik NLP, Kaygı ve Stres Yönetimi gibi alanlarda da hizmet veriyor. Geniş bir yelpazede atölye çalışmalarının yürütüldüğü doğal yaşam merkezinde her zaman verilen ücretsiz aktiviteler şöyle:

Aromatik bitkiler toplama
Rehberli ve rehbersiz & haritalı orman yürüyüşü
Böğürtlen toplama
Ürün toplama (mevsimine göre değişen sebze ve meyveler)
Organik tarım aktivitelerine katılma
Çiftlik hayvanlarını ziyaret
Süt sağma
Narköy’de rezervasyon ve talebe bağlı olarak gerçekleşen ekstra ekinlikler ise  şöyle:
At binme
Kerpe'de dalga sörfü
Peynir ve yoğurt atölyesi
Kendi bahçeni yap atölyesi
Çocuklar için sürdürülebilir yaşam atölyesi (günübirlik)  
Kompost atölyesi
Glutensiz ekmek ve kurabiye atölyesi
Ekşi mayalı ve nohut mayalı ekmek atölyesi

DÜNYANIN DÖRT YANINDAN GÖNÜLLÜLERİN BULUŞTUĞU MERKEZ
Narköy, ‘Gönüllü Projesi’ ile, dünyanın dört bir yanından gönüllü çalışanları sisteme misafir ediyor. 4 mevsim boyunca Narköy’de görev alan gönüllüler, özellikle tarım; ardından yeteneklerine ve taleplerine bağlı olarak hayvancılık, mutfak ve marangozluk işleri üzerine çalışarak hem gözlem yapma, hem bilgi alışverişinde bulunma şansı yakalıyor. Gönüllüler, Narköy’de üstlendikleri çalışmaları yörük çadırında konaklama ve organik çiftlik yemekleri karşılığında yapılıyor.

17 Şubat 2015 Salı

Sinema Tutkunları Oscar Keyfini Richmond İstanbul’da Yaşayacak

Beyoğlu İstiklal Caddesi’nin tek oteli olma özelliği taşıyan Richmond İstanbul’da, sinemaseverler 22 Şubat akşamı, Oscar Ödül törenini sevdikleriyle izleyip, eğlenceli dakikalar geçirebilecekler. İstanbul’un kalbi tarihi Pera bölgesinde konumlanan Richmond İstanbul’da tüm dünya ile aynı anda izleyeceğiniz Oscar Ödül töreni için yerinizi şimdiden ayırtın.


22 Şubat’ı 23 Şubat’a bağlayan gece heyecan dorukta olacak. Tamamı yenilenen Richmond İstanbul, sizlere unutamayacağınız bir Oscar gecesi yaşatacak. Richmond İstanbul misafirleri için 2 seçenekli Oscar ödül gecesi izleme planı sunuyor.


Misafirler, odalarında veya istedikleri takdirde toplantı salonundaki büyük dev ekranda Oscar gecesini seyretme fırsatı yakalayacak. Bu özel ve uzun gecenin ardından ertesi gün otelden geç çıkış imkanı da misafirlere sunulacak.Oscar’ın kırmızı halı dedikodularını, yılın en iyilerini ve daha fazlasını izlemek , sevdiklerinizle keyifli zamanlar geçirmek için Richmond İstanbul sizleri bekliyor.


Richmond İstanbul Oscar Gecesi Programı
Superior odada çift kişi 1 gece konaklama,
Patlamış mısır, Kanepe ve Peynir tabağı eşliğinde Şarap ikramı
Meyve tabağı
Enerji içeceği, çay/ kahve servisi /Sabah çorbası
Odaya geç kahvaltı ikramı
Kişi başı €69 (kdv dahil)

Cüneyt Arkın Hayranlığından Şampiyonluğa

Türkiye’yi ve Türkleri, Balkanlardan Avrupa’ya, Ortadoğu’dan Uzakdoğu’ya onlarca ülkede temsil eden ve şampiyonluklarla buluşturan Alaaddin Şahintekin’i başarıya taşıyan hayat hikayesi, Türk sinema tarihinden bir kesit gibi.


Çocukluk yıllarında taşındıkları mahallede çevrilen Cüneyt Arkın filminden etkilenince karate yapmaya karar veren bugünün Şampiyonlar Şampiyonu Alaaddin Şahintekin, kökleri Horasan üzerinden göç eden Türklere uzanan bir ailenin mensubu.

Dönemin en iyi üstatlarından eğitim aldığını ifade eden ünlü dövüş ustası, camiada ve kendi adını taşıyan spor salonlarında eğitim gören öğrencileri arasında “Kod Adı Başarı” unvanıyla anılıyor.
Karate hakkındaki görüşlerini ve kendi üslubuyla olgunlaştırarak sunduğu dövüş sporu felsefesini www.sahintekin.com web sitesi üzerinden sporseverlerle paylaşan ve bu konuda çeşitli kurumlara ve kişilere profesyonel danışmanlık desteği ile özel antrenörlük hizmeti veren Şahintekin, yakında sosyal sorumluluk kapsamında çeşitli projelere de imza atacağını belirtiyor.Ülkemize onlarca, altın, gümüş, bronz madalya kazandırmış olan şampiyon, 1990 yılında ucu kalıcı bilinç kaybı riskine varan bir de büyük kaza atlatmış.