5 Temmuz 2017 Çarşamba

Rusya’daki Dev Havalimanını ESTA inşa edecek!

Tüm dünyada inşa ettiği fark yaratan yapılarla adından sıkça söz ettiren ESTA Construction dev bir projenin daha temelini attı. ESTA Construction imzası taşıyacak yeni uluslararası havalimanının temeli, ihalenin kazanılmasının ardından 15 gün gibi kısa bir sürede atıldı. Havalimanı, ilk etapta 130 milyon dolarlık bir yatırımla hayata geçirilecek.

Geçtiğimiz günlerde dünya devi Mercedes-Benz’in Rusya’daki en büyük yatırımı olan fabrikanın ihalesini kazanan ve temellerini atan ESTA Construction’dan yeni bir hamle daha geldi. ESTA Construction; Rusya'nın Saratov şehrinde, ilk etapta 130 milyon dolarlık bir yatırımla hayata geçirilecek olan yeni havalimanının ihalesini kazanmasının ardından 15 gün gibi kısa bir süre içinde temelini attı. 29 Haziran 2017 Perşembe günü gerçekleştirilen temel atma törenine ESTA Construction adına Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Demirbilek’in yanı sıra Saratov Bölgesi Valisi Radaev Valeriy Vasilevich, Renova Group Kurucusu Viktor Feliksovich Vekselberg, Rosaviachia Başkanı Aleksandr Vasilevich Neradko, Aeroporti Regionov Genel Müdürü Chudnovskiy Evgeniy Aleksandrovich de katıldı. ESTA, yirmi şirketin başvurduğu ihalede Türkiye, Rusya, İtalya ve Çek Cumhuriyeti’nden önemli rakipleri geride bırakmıştı. 

Bahattin Demirbilek: “Bu projede de sınırları zorluyoruz”
Temel atma törenine Rusya ve dünyadan önemli katılımcılar ile birlikte katılan, Rusya’nın en büyük şehirlerinden Saratov’da inşa edilecek yeni havalimanı projesi için büyük bir heyecan duyduklarını belirten ESTA Construction Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Demirbilek, “Bugün burada önemli bir projemizi daha hayata geçirmenin heyecanını ve aynı zamanda iki ayrı mutluluğu bir arada yaşıyoruz. Öncelikle bu projeyle Saratov şehrinin dünyaya bağlanmasına vesile oluyoruz. Ayrıca Saratov Havalimanı’nın ihalesinin gerçekleşmesinin ardından 15 gün gibi oldukça kısa bir sürede temelini atma başarısını yakaladık. Bu bizim sektörümüz için önemli bir başarı. Saratov şehrinde kurulacak yeni havalimanında da mükemmeliyeti esas alan prensiplerimiz üzerinden ilerleyeceğiz. Bu projede de sınırları zorlayacağız. Rusya genelinde ve Saratov bölgesi özelinde yaptığımız yüksek kaliteli işlerle yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz” dedi.

Yeni havalimanının Saratov şehri için önemine değinen Demirbilek, “Şu anki mevcut havaalanı, 1 milyona yakın nüfusu olan şehrin ihtiyaçlarına cevap vermekte zorlanıyor. Bir kere teknik altyapı özellikleri günümüz teknolojisinin çok uzağında; kullanılan radarlar eski tip ve gece iniş sistemleri de mevcut değil. Oldukça kısa ve asfalt bir pisti var. Ayrıca çevresinde yüksek katlı binaların olması nedeniyle tehlike arz ediyor, şehrin merkezinde trafiği de zorlaştırıyor. Bu anlamda yeni inşa edeceğimiz havaalanı gerek modern mimarisi gerekse üstün teknolojisiyle şehre bambaşka bir boyut kazandıracak. Öte yandan inşa edeceğimiz yeni havalimanı tamamlandığında yüzlerce kişiye de yeni istihdam imkanı doğacak” şeklinde konuştu.

Yıllık 1 milyon yolcu kapasitesi!
ESTA’nın modernist mimariyi  temel alarak inşa edeceği yeni Saratov Havaalimanı, metal konstrüksiyon ve cam ağırlıklı olarak 3 kattan oluşacak. Terminal binası 23 bin 54 metrekare, yardımcı binaları 18 bin 93 metrekare ve üstü kapalı alanın 2 bin metrekare olacağı havalimanı, toplamda 43 bin 147 metrekarelik bir alana inşa edilecek. Rusya’nın 144. havalimanı olacak Saratov Havaalimanı, yıllık 1 milyon ve saatte 570 yolcu kapasitesiyle ön plana çıkacak. Proje, 827 araç kapasiteli açık ve kapalı otoparkı da kapsayacak. ESTA, ‘Design&Build' sistemi ile inşaat çalışmalarına ek olarak proje çalışmalarını da yürütecek. Buna göre ESTA; projede havalimanının genel müteahhitliğini ve havaalanı ana binasının yanı sıra özel alanlar, asfalt yollar, park yerleri ve sosyal alanları da inşa edecek. Yeni havalimanına aynı anda 50 orta ve büyük gövdeli uçak park edebilecek.

4 Temmuz 2017 Salı

Dünyanın En Büyükleri Geliyor

MSC Cruises’in World Class gemilerinde Aile dostu bir tatil köyü konsepti uygulanacak
19 katlı, 5,714 yolcu kapasitesine sahip, 171,598 Gross Tonluk ve 316 metre uzunluğundaki, Dün-yanın sekizinci harikası olarak ifade edilen MSC Meraviglia gemisinin, 03 Haziran Cumartesi günü Sophia Loren’in himayesinde “İsim verme ve denize indirme” töreni yapılmıştı. Yaklaşık 892 Milyon Euro’ya inşa edilen MSC Meraviglia’nın görkemli töreni esnasında, MSC Cruises yönetimi tarafın-dan, MSC World Class olarak adlandırılan, dünyanın en büyük ve inovasyon harikası gemilerinin müjdesi verilmişti. 


MSC Cruises’un 9 Milyar Euro’luk yatırım planı çerçevesinde, üretilen ve üretilecek olan  Meravig-lia, Meraviglia Plus ve Seaside sınıfı gemilerinin yanı sıra, dünyanın en büyüğü olacak World Class sınıfı 4 adet gemi, 2022-2026 yılları arasında denizlerde boy gösterecek. 200,000 Gross Tonluk devasa gemiler, bugün dünyanın en büyüğü olarak bilinen yolcu gemisinden, 70 yolcu daha fazla kapasiteye sahip olacak. 330 metre uzunluğunda, 2,760 kabin ve 6.850 yolcu kapasitesinde yapılacak olan MSC World Class gemileri, üretilmiş en büyük yolcu kapasitesine sahip gemiler olacak.Sanatsal bir tasarımla üretimi yapılacak olan gemilerin, “Y” şeklindeki üretimi, deniz manzarasını adeta kucaklayacak bir izlenim yaratacak. MSC World Class gemilerinde, bu özel dizayn sayesin-de, Balkonlu kabinler çok daha fazla yer alacak. MSC Cruises dünyanın en modern ve en üstün teknolojileriyle donatacağı World Class sınıfı gemi-lerinde, müşteri odaklı yenilikleri de hizmete açacak. Misafirlerin hoşuna gidecek tarzda Aile dostu bir tatil köyü konsepti, cam havuz Lounge’u ve olağanüstü panoramaya sahip güvertesi ile Cruise seyahatinin standartlarını yükseltecek.


2 Temmuz 2017 Pazar

Balık, Anadolu’da 5 bin yıllık tarihe sahip

Her yönüyle zengin bir besin kaynağı olan balık, bilinenin aksine Anadolu uygarlıklarının ve Türkler geldikten sonra Türk medeniyetlerinin değişmez bir besin kaynağı olarak sofraların hep baş tacı olmuş. Balığın tarihi, Başta levrek olmak üzere Anadolu’da 5 bin yıl öncesine kadar gidiyor. 

Menteşe Beyliği’nin bayrağında balık figürü
Türklerin balık yemediğine, denizle barışık olmadıklarına dair yanlış bir inancın olduğunu ifade eden Mutfak Araştırmacısı Nedim Atilla, Türklerden önceki tüm Anadolu uygarlıklarının, Türkler geldikten sonra kurulmuş olan Türk uygarlıklarının da balıkla gayet yakın bir ilişki içinde olduklarını söyledi. Milas’taki Beçin Kalesi’nin duvarlarında balıklı bayrak figürleri göreceğinizi belirten Atilla, “Bir Türk beyliği olan Menteşe Beyliği’nin bayrağında balık figürü vardı. Beyliğin başkenti Beçin Kalesi’nde duvarlarda bununla ilgili çok materyal bulursunuz. Türkler de, Türklerden önceki Anadolu uygarlıkları da balıkla yakın ilişki kurmuş uygarlıklardı. Çünkü hareketli bir yaşam sürdüren insanların kaliteli proteine ihtiyaçları vardır, bu kaliteli proteinin alınacağı ürünlerin başında da balık gelir” diye konuştu.

Labrix’den Levreğe

Türklerden önce bu topraklarda yaşayan İyonyalılar, Karyalılar ve Likyalıların, yani kıyı bandında yaşayan milletlerin balık tüketiminin yanında ona kutsal anlamlar da yüklediğini anlatan Atilla, Bafa Gölü üzerinde, Milas içinden çıkılan Labranda Antik Kenti’nde Apollon rahiplerinin balık üzerinde fal baktığı, balık üzerinden kehanetler de bulunduğuna dikkat çekiyor. 

Bu rahiplerin levrek dediğimiz balığın hareketlerinden insanların geleceğine dair kehanette bulunduklarını mitoloji kitaplarından bildiklerini ifade eden Atilla, levrek balığının ismine dair de önemli bir anekdotu şöyle aktarıyor: “Bu arada Levrek balığı, adını Karyalılardan alır. Karyalıların, hem de Karyalıların daha sonra gidip uygarlık yarattıkları Girit Minoan Uygarlığı’nda Labrix kültürü çok yaygındır. Labrix nedir, baltadır. Karyalıların baltası çift yüzlüdür ve ona Labrix denir. Bugün dilimizdeki levrek sözcüğünün adı da buradan geliyor. Levrek balığının yüzü bu baltaya benzer. Labrix zamanla levreğe dönüşmüştür. Yani şunu rahatça söyleyebiliriz ki insanlar en azından 5 bin yıldır levrek’e levrek diyerek bu balığı tüketiyorlar”

Çupra Kızıldeniz’den

Çupra’nın ise nispeten yeni bir balık olduğunu, aslında Kızıldeniz’den Süveyş Kanalı’nın açılmasıyla Akdeniz’e geldiğini ifade eden Atilla, “Aslında Akdeniz’in batısında, Barcelona Körfezi’nde var Çupra. Bu taraflara gelişi Süveyş Kanalı ile oluyor. O dönemde enteresan balıklar gelmeye başlıyor. Fakat Kızıldeniz balıkları Çupra haricinde Akdeniz’e uyum gösteremiyor. O zamandan beri de bizim sofralarımızın önemli bir konuğu konumunda çupra” diye konuştu.

Haftada iki gün balık yaşam boyu sağlık

Haftada iki gün balık yiyen bebeklerde; otizm, hiperaktivite, dikkat eksikliği gibi rahatsızlıkların etkilerinin azaltılabildiğinin bilimsel olarak kanıtlandığı bilgisini paylaşan Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, protein kaynağı, omega-3 zengini balık tüketiminin daha sağlıklı bir nesil kazandıracağını anlattı. 

Türkiye’de 8 kg. olan kişibaşı balık tüketiminin 15 kg.’a çıkması için çaba gösterdiklerini dile getiren Kızıltan, “Haftada iki gün balık, yaşam boyu sağlık” sloganıyla tanıtımlarımızı sürdüreceğiz. Vatandaşlarımızın fast foot yiyecekler yerine aynı paraya sağlıklı bir besin olan balığı tüketmesi Türkiye’nin yıllık 100 milyar lirayı bulan sağlık harcamalarını da aşağıya çekecektir” şeklinde konuştu. 

Su ürünleri ihracatında Hollanda, İtalya ve Almanya ilk üç ülke

Türkiye, 2016 yılında 80 ülkeye 793 milyon dolarlık su ürünleri ihraç ederken Hollanda 160 milyon 175 bin dolarlık tutarla ilk sırada yer aldı. İtalya, 108 milyon 701 bin dolarlık su ürünleri ihracatı ile ikinci olurken, Almanya’ya yapılan su ürünleri ihracatı 86 milyon 866 bin dolar olarak kayıtlara geçti. Bu ülkeleri İngiltere, Japonya, Rusya, İspanya, ABD, Lübnan ve Fransa izledi.  


Mudurnu 16. Uluslararası İpekyolu Kültür Sanat Turizm Festivali başladı

Bu yıl 16'ncısı gerçekleştirilen Mudurnu Uluslararası İpekyolu Kültür Sanat ve Turizm Festivali, düzenlenen törenle start aldı.



2015 ve 2016 yılında elim olaylardan dolayı kutlanamayan festival, 2017 yılında coşkuyla kutlanmaya başlandı. Her yıl 5 ülkeden davetli getirilirken bu yıl Edirne, İzmir, Bursa ve Ankara’dan katılım oldu. Belediye Başkanı Sayın Mehmet İnegöl Edirne de Boğazın öteki tarafı olduğu için Avrupa sayılır dedi.





Tarihi İpek Yolu ve diğer önemli yolların kavşağında bir ticaret merkezi ve askeri menzil olan Mudurnu, Ahilik-Esnaf kenti ve kültür merkezi olarak gelişen geleneğini günümüze kadar taşımış ve festivallerle, etkinliklerle bugünlerde taçlandırıyor.  Türkiye’de ilçe düzeyinde Ahilik kutlaması yapan, Ahilik kültürünü, geleneğini yaşatan ve gelecek nesillere aktaran ilçe unvanı ile Mudurnu halkı Tarihi Arasta’da festivale start verdi.



Tarihi çarşıda 700 yıldır devam etmekte olan Esnaf Duası (veya Bereket Duası) geleneği ile cuma selâsı sonrasında iki sıra halinde cemaatin ellerini açıp, dua etmesiyle, Mudurnu Belediye Başkanı Mehmet İnegöl, İstanbul CHP Milletvekili Dr. Mimar Gülay Yedekci’nin beraberinde Mudurnu halkı, Uluslararası İpekyolu Kültür Sanat ve Turizm Festivali başlamış oldu. 






Demirciler Çarşısı ve Orta Çarşı da eş zamanlı olarak gerçekleşen esnaf duası sırasında; Demirciler Çarşısında ayakta çalışan esnaf grupları yer alırken,(demirci, bakırcı, nalbant) gibi. Orta Çarşıda terzi, ayakkabıcı, manifaturacı gibi oturarak çalışan esnaflar yerlerini aldı. Ayakta çalışan esnaflar oturarak, oturarak çalışan esnaflar ise ayakta dua ettiler.  Zanaatlarını icra eden demirciler çarşısı esnafı da duaya oturdukları yerden ‘amin’ diyerek katılım sağladı.



Dua sonrası, edebi hayata intikâl eden yakınları için ruhuna dua okunmasını isteyenler “hayır” ekmeği denilen özel bir ekmek ile lokum gibi elde yenebilecek yiyecekler dağıttılar. Hayır için dağıtılan yiyecekleri yiyenler ve alanlar dua ettiler. Bu davranış; zanaatkârların, birbirlerine ve onların yaptıkları işe duydukları saygının bir ifadesidir. Dua edildikten sonra festivale özel olarak etli pilav ve ayran ikramı gerçekleşti.



Arasta’da "esnaf duası" nın ardından bando eşliğinde yürüyen protokol, Atatürk Anıtı'na çelenk koydu. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı sonrasında Mudurnu Tören alanına geçen protokol üyeleri, Edirne Bandosu eşliğinde giderek kırmızı kurdeleyi, Mudurnu Belediye Başkanı Mehmet İnegöl, İstanbul CHP Milletvekili Dr. Mimar Gülay Yedekci, Bolu Milletvekili Tanju ÖZCAN, Bolu Vali Yardımcısı Hakkı Loğoğlu, Mudurnu Kaymakamı Efecan ŞAHİN’in beraberinde halkın yoğun katılımı önünde kesti. 






Tören alanına gelen protokol üyeleri pazar yerinde oluşturulan festival çarşısının açılışı ve protokol konuşmalarıyla program devam etti. 










Konuşmaların ardından, İzmir Tire’den gelen Tire İsa Bey. Mes. Tek. And Lisesi Halk Dansları Ekibi muhteşem bir dans gösterisi gerçekleştirdi. 










Bursa Ahıska Dans Grubu ise Festivale ayrı bir renk kattı. 






Mudurnu Kick Boks Takımı davetlilere gösteri ve dövüş teknikleri gösterdi. Alan içinde bulunan resim ve gravür sergileri ile ahşap oyma ve yakma sergilerinin açılışı gerçekleştirildi. Edirne Belediyesi Bando takımı ise festivalin en önemli unsuruydu. Akşam konser alanında Edirne Belediye Bandosu unutulmayacak bir konser verdi.



Halkla beraber yürüyerek bilinen şarkıları seslendirdi. Türküler, bilinen şarkılar ve marşları bando şefi tarafından halkla beraber söylendi.












Pazar günü sona erecek festivalde, gösteriler, konserler, güreş müsabakaları, tahta araba yarışları ve çeşitli etkinlikler düzenlenecek.Her yıl gerçekleştirilmesi düşünülen festival Mudurnu’da bu yıl tüm heyecanı ile devam ediyor.






27 Haziran 2017 Salı

Komili Lezzet Seyahatnamesi’ne ‘Nobel ödülü

Komili Lezzet Seyahatnamesi,Gourmand World Cookbook Award’ta ödül kazandı
Araştırmacı Ömür Akkor tarafından yazılan ‘Komili Lezzet Seyahatnamesi’ adlı kitap, dünyanın en prestijli yemek kitabı yarışması Gourmand World Cookbook Award’ta ödül kazandı

Türk ve Osmanlı mutfak kültürüne yönelik çalışmalarıyla tanınan genç ve ödüllü şef Ömür Akkor tarafından Komili’nin katkılarıyla hazırlanan ‘Ömür Akkor ile Komili Lezzet Seyahatnamesi’ kitabı, 'Yemek kitapları Nobeli' olarak da nitelendirilen dünyaca ünlü yemek kitapları yarışması Gourmand Cookbook Awards'ta ‘Yemek Seyahati’ kategorisinde ikincilik ödülünü kazandı.








Evliya Çelebi’nin izinden lezzet durakları
Komili’nin, ülkemizde zeytinyağı kültürünün gelişmesine yönelik çalışmalarının bir meyvesi olan ‘Ömür Akkor ile Komili Lezzet Seyahatnamesi’ kitabı, büyük seyyah Evliya Çelebi’nin anısına hazırlandı. Seyahatnamede, Ege Bölgesi’nden başlayarak, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Akdeniz, İç Anadolu, Marmara ve Karadeniz bölgelerinden önemli lezzet durakları ve yöresel tarifler yer alıyor. ‘Komili Lezzet Seyahatnamesi’, Türkiye’nin 7 bölgesinden önemli lezzet duraklarını gelecek nesillere taşıyarak, turizmin sürdürülebilirliğine de katkı sağlıyor. 






25 Haziran 2017 Pazar

Atlasglobal’in Saraybosna Uçuşları Başladı

‘Balkanların Kalbine’ Atlasglobal ile yolculuk yapın
Global bir havayolu şirketi olma yolunda hedeflerine hızla ilerleyen Atlasglobal’in yeni uçuş noktası, "Balkanların kalbi" Saraybosna oldu. İstanbul- Saraybosna uçuşları, haftada 4 gün, karşılıklı olarak gerçekleştiriliyor.

Uluslararası arenada izlediği büyüme stratejisi doğrultusunda uçuş ağına yeni destinasyonlar eklemeyi sürdüren Atlasglobal, İstanbul-Saraybosna seferlerini başlattı. Atlasglobal, ilk uçuşunu 22 Haziran Perşembe günü İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan Saraybosna Havalimanı’na gerçekleştirdi. Saraybosna Havalimanı’nda Atlasglobal’in ilk uçuşu için gerçekleşen etkinliğe Türkiye’nin Saraybosna Büyükelçisi Haluk Koç, Saraybosna Ticaret Müşaviri Sedat Yıldız, Saraybosna Kültür ve Tanıtma Müşaviri Soner Şahin, Saraybosna Havalimanı Direktörü Armin Kajmakoviç, Atlasglobal Satış Direktörü Recep Emanet ve Atlasglobal Yer İşletme Başkanı Yüksel Atak katıldı. 
Atlasglobal’in İstanbul - Saraybosna seferleri haftanın dört günü; Pazartesi, Salı, Perşembe ve Cumartesi günleri karşılıklı olarak gerçekleştirilecek.

EkonomiPlus ile özel uçuş keyfi
Saraybosna’ya EkonomiPlus’ta seyahat eden Atlasglobal yolcuları, özel olarak tasarlanmış 77 cm genişliğindeki deri kaplı koltuklarda konforlu bir uçuş yaşarken, ücretsiz zengin çeşitli yiyecek ve içecek ikramı, 30 kilogram bagaj hakkı, ücretsiz koltuk seçimi gibi hizmetlerden yararlanıyor.

Business Class'la daha fazla ayrıcalık
Atlasglobal yolcuları, Saraybosna uçuşlarında Business Class alternatifini seçerek, seyahatlerini daha ayrıcalıklı hale getirebilecek. Business Class’ta seyahat eden yolcular 100 cm aralıklı geniş koltuklarda uçuş yaparak, zengin ikram çeşitleri, 40 kilogram bagaj taşıma hakkı, bagaj önceliği, Atatürk Havalimanı’nda uçağa V.I.P araç ile transfer gibi özel hizmetlerden yararlanıyor.

Ulusoy Kemer Holiday Club Hotel’de köpük partisi

Ulusoy Kemer Holiday Club Hotel’de köpük partileri ise büyük ilgi çekiyor 
Ulusoy Kemer Holiday Club Hotel’de yaz boyunca devam edecek olan köpük partileri turistlerin yeni tercihi olurken, eğlence zirveye tırmanıyor



Antalya’nın Kemer İlçesi, Göynük Mahallesinde yer alan Ulusoy Kemer Holiday Club Hotel’de konaklayan turistler için çeşitli etkinlikler düzenlenirken, köpük partileri ise büyük ilgi çekiyor. Sahilde gerçekleştirilen Köpük Partisinde turistler müzik eşliğinde kendilerinden geçerken, bu etkinlik en çok ilgi çeken etkinlikler arasında yer alıyor. Köpükle serinleyen turistler bol bol dans edip, eğlenceli, dakikalar yaşıyorlar.

Şah inn Paradise’dan Bayram Sürprizi

Alternatif Turizmin En Büyük Eğlence Parkı  Aqua Park Hizmete Açılıyor
Antalya Kumluca’da bulunan alternatif turizmin lideri Şah inn Paradise Tatil Köyü, konuklarına bayram coşkusu yaşatmaya hazırlanıyor. Şah inn Paradise Tatil Köyü, alternatif turizm alanının ilk en büyük eğlence parkı Aqua Parkı arefe günü 24 Haziran 2017’de hizmete açıyor.  Alternatif tatil konsepti ile 18 yıldır hizmet veren sektörün lideri Şah inn Paradise Tatil Köyü alternatif turizme bir ilk kazandırıyor. Şah inn Paradise Tatil Köyü, alternatif turizm sektörünün en büyük Aqua Parkını, arefe günü hizmete açıyor. Özellikle çocuklu ailelerin vazgeçilmezi olmaya aday, 2 havuz, 6 kaydırak ve dev bir aqua tower’dan oluşan Aqua Park, 2.000 m2 alan üzerine kurulu olacak. 

Antalya bölgesinde kendi kategorilerinde oteller olduğunu ancak farklılık oluşturanların ve kendini yenileyenlerin ön plana çıktığını vurgulayan bu nedenle tüm odalarını ve çocuk oyun alanlarını yenilediklerini söyleyen Şah inn Paradise Genel Müdürü Yusuf Yücel, “Sezona çok iyi hazırlandık. Alternatif tatil alanında en büyük Aqua Parkı bayramda hizmete açarak bir ilke daha imza atıyoruz” dedi. Yücel,  konuklarına Şah inn Paradise Tatil Köyü’nde kaldıkları sürece üç öğün açık büfe hizmeti, otel içi aktivite, su sporları, tekne ve yat turları ve yeni açacakları Aqua Park ile eşsiz anılarla ayrılacakları bir tatil hizmeti sunduklarını söyledi. Şah inn Paradise Hakkında: Antalya Kumluca’da bulunan Şah İnn Paradise Tatil Köyü, 10 bin m2 sadece bayanların kullanımına ayrılmış özel alanı, 400 m genişliğinde özel sahili ve 11 adet havuzu ile toplam 167 bin m2 alan üzerine kurulmuştur. Şah İnn Paradise’da 4 kral dairesi, 5 engelli odası, 100 aile odası, 295 standart oda ile toplam 1.400 yatak kapasitesi bulunuyor.

Şah İnn Paradise Tatil Köyü, tatil programı yapanların ve tur operatörlerinin aradığı eko etiket, mavi bayraklı plajıyla, misafirlerine temiz ve güvenilir deniz keyfi sunuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın çevreye duyarlı turizm işletmelere verilen Yeşil Yıldız ödülü bulunan Şah İnn Paradise Tatil Köyü minimum atık üretimi ve enerji sarfiyatı konusunda çevre yönetim sistemleriyle faaliyet gösteriyor. Her yıl Haziran-Eylül ayları arasında Şan İnn Paradise Tatil Köyü’nün plajına yumurtlama için gelen Caretta Caretta deniz kaplumbağalarının güvenliği için tatil köyü yönetimince her türlü tedbir alınıyor. 

Tatil köyünde, tatlı su, tuzlu su, aqua, çocuk ve yetişkin  havuzları, özel güneşlenme terası, hamam, sauna, masaj salonu, cilt bakım ve güzellik salonu, havuz cafe, snack (hafif yemek) barı ve özel oyun salonu gibi her türlü konfor ve eğlence imkânı mevcut. Şah inn Paradise'da sağlığına ve güzelliğine önem verenler için Türk hamamı, wellness ve SPA center, buhar odası, fitness center da yer alıyor. Su aktiviteleri, voleybol ve basketbol sahaları, plaj voleybolu, su sporları, animasyon şovları, lunaparkı ve özel aktiviteleriyle hem aktif hem eğlendirici hem de dinlendirici bir tatil olanağı sunuluyor. 

Şehir merkezine 90 km, havalimanına 105 km ve Kumluca merkeze 12 km mesafede bulunan Şah inn Paradise Tatil Köyü’nde misafirler su sporları ve gün boyu süren aktiviteler ile keyifli vakit geçirebiliyor. Şah inn Paradise’ın bir diğer önemli özelliği de tatil köyünün mutfağı. Executive Chef Veli Arayıcı Türk ve dünya mutfağından eşsiz lezzetleri misafirlerin beğenisine sunuyor. Sezonda Kumluca bölgesinde 320 kişiye istihdam sağlıyor. Şah inn paradise Tatil Köyü’nü tercih edenler, günlük turlarla Demre, Myra, Limyra, Arykanda, Andriake, Olympos, Phaselis, Kekova, Simena, Üçağız, Patara, Kalkan, Kaleköy, Kaş, Xanthos, Saklıkent gibi tarihi ve kültürel yerleri de ziyaret edebiliyorlar.  



22 Haziran 2017 Perşembe

Dünya Aşçılık Ödülleri’nde finale kalan ilk Türk şef

Dünyanın En İyi 10 Şefinden Biri Ebru Baybara Demir
Mardinli şef ve sosyal girişimci Ebru Baybara Demir, dünyanın en itibarlı mutfak kültürü yarışması Bask Dünya Aşçılık Ödülleri’nde ilk 10’a kalarak finalist olduİlk kez Türkiye’den bir ismin finale kaldığı yarışma, mutfak kültürü ile toplumsal fayda sağlayan şefleri ödüllendiriyor. 100 bin Euro’luk ödül ise şefin bizzat dahil olduğu bir sosyal sorumluluk projesinin hayata geçirilmesinde kullanılıyor. 

• Ebru Baybara Demir, Bask Dünya Aşçılık Ödülleri’ne, eğitmen şefliğini yürüttüğü UNHCR ve Harran Kaymakamlığı destekli Harran Gastronomi Okulu projesi ile aday gösterildi ve 110 aday arasından finale kaldı. 

Proje kapsamında bölge kadınlarının ve Suriyeli mültecilerin daha insani koşullarda çalışabilmeleri ve hak ettikleri imkânlara kavuşabilmeleri için eğitimler verildi.

Kazanan şef, 18 Temmuz’da Meksika’da ilan edilecek ve ödül töreni Ekim ayında İspanya’nın San Sebastian kentinde gerçekleştirilecek.

Demir, yarışmayı kazanması halinde ödülünü yörede istihdama ve zengin mutfak kültürünün kayıt alınmasına katkı sağlayacak kalıcı bir Gastronomi Okulunun kurulması için kullanacak. 

Mardinli şef ve sosyal girişimci Ebru Baybara Demir, dünyanın en prestijli şef yarışmalarından biri olan Basque Culinary World Prize'da (Bask Dünya Aşçılık Ödülleri) 110 aday arasından ilk 10'a girerek finale kalan ilk Türk şef oldu. 
Baybara Demir, ödüle Şanlıurfa’nın Harran ilçesinde yerel değerlere sahip çıkmak, unutulmaya yüz tutmuş yerel ürün ve tarifleri kayıt altına almak, Suriyeli mültecilerin toplumsal hayata entegrasyonuna destek olmak ve kadınların bölge ekonomisine katkıda bulunmalarını sağlamak amacıyla eğitmen şefliğini yürüttüğü Harran Gastronomi Okulu-Amazon Kraliçeleri projesi ile aday gösterildi. 


Dünya Aşçılık Ödülleri’nde finale kalan ilk Türk şef Ebru Baybara Demir, uluslararası arenada Türk mutfağından ve Türk gastronomisinden bahsedilmesene vesile olmaktan duyduğu mutluluğu belirterek şunları söyledi:“Dünyanın önde gelen mutfak enstitüsü Basque Culinary Center’ın her sene mutfaktaki yeteneğini ve yaratıcılığını, toplum yararına sosyal sorumluluk projeleriyle birleştiren şefleri taçlandırdığı, dünyanın en prestijli şef yarışmalarından biri olan Bask Dünya Aşçılık Ödülleri’nde finale kalan ilk Türk şef olmanın gururunu yaşıyorum. Beni en çok mutlu eden, ödülün kendisinden çok, elimi uzatıp hayatlarına dokunmak ve değiştirmek için çabaladığım Mardinli, Urfalı ve Suriyeli mülteci kadınların bu proje sayesinde dünya çapında tanınma ve daha nicelerinin kendi yetenek ve çabaları ile aşçılığı meslek edinebilmesi için destek alma şansına sahip olmaları.” 

Bask-Mardin arasında köprü  
Dünya çapında sektör profesyonellerinin büyük bir dikkatle takip ettiği  yarışmada finale kalmanın Türkiye ve Mardin açısından kritik bir değeri olduğunu vurgulayan Baybara Demir, “ Bu vesile ile gastronomi alanında dünyanın önemli merkezlerinden biri olan Bask Bölgesi ile Mardin arasında bir köprü kurulmuş oldu. Bu köprü, tüm dünyada zengin yemek kültürümüzün tanıtımına ve kültürel çeşitliliğimizin farkında olunmasına katkı sağlayacaktır.” dedi.

Ödül gelirse Gastronomi Okulu kuracak
Baybara Demir, 100 bin Euro’luk ödüle layık bulunması halinde yörede kalıcı bir Gastronomi Okulu kurarak istihdama ve zengin mutfak kültürünün kayıt alınmasına katkı sağlamayı hedefliyor: “Aciliyetine yürekten inandığım ve çözümüne katkı sunmak istediğim konular var: Bölgemizde işsizlik TÜİK raporlarına göre yüzde 30 civarında. Bu soruna 100 bin kayıt dışı Suriyeli eklenince sorunun çözümü için ivedilikle çalışmak gerekiyor. Bölgenin dinamikleri içerisinde en önemli sorun, işsizlik ve belirsizlikten ötürü yaşanan göç. İkincisi kültür kaybı. Suriyeliler beraberinde getirdikleri kültürü aktaracak mecra bulamadıklarından bu zengin kültür zamanla yok olma tehlikesi içinde. Biz her iki halkın kültürel zenginliğini harmanlayıp birbirlerine aktarmalarını sağlayarak onların en iyi bildikleri yemek işini ekonomik anlamda ayakta durabilecekleri bir iş modeli haline getirmeye devam ettirmek istiyoruz. Bu nedenle, bölgede bir Gastronomi Okulu kurup bunu profesyonel eğitimlerle desteklemeyi, insanları istihdama katmayı planlıyoruz. Yani eğer ödül bölgemize gelirse Gastronomi Okulu’nun finansmanı ve zengin mutfak kültürünün kayıt altına alınarak gelecek kuşaklara aktarılması sağlanacak.” 

Basque Culinary Center tarafından düzenlenen Bask Dünya Aşçılık Ödüllerini kazanan şef, 18 Temmuz’da Meksika’da ilan edilecek ve ödül töreni Ekim ayında İspanya’nın San Sebastian kentinde gerçekleştirilecek.

Harran Gastronomi Okulu-Amazon Kraliçeleri Projesi Hakkında
Ebru Baybara Demir’in eğitmen şef olarak Dünya Aşçılık Ödülleri’ne aday gösterildiği Harran Gastronomi Okulu-Amazon Kraliçeleri projesi, 2016 Ağustos’unda UNHCR’nin (BM Mülteciler Yüksek Komiserliği) desteği ve komşu şehir Şanlıurfa’da Harran Kaymakamlığı iş birliği ile başladı. 
Projenin amacı öncelikli olarak Harran’daki istihdam açısından dezavantajlı Suriyeli ve Türk kadınlara mesleki eğitim vererek nitelikli iş gücü potansiyeline katkıda bulunmak, istihdam olanağı yaratmak dolayısıyla sosyal entegrasyonlarına ve yaşam standartlarını yükseltmelerine destek olmak. Proje aynı zamanda bölgede eko-gasronomi turizmini ön plana çıkararak turizm potansiyelini harekete geçirmeyi de hedefliyor.

Proje kapsamında Harran ve bölgeye ait yerel ürünler ve tariflerden oluşan envanter sayesinde binlerce yıllık kültür harmanının kazanımları kayıt altına alındı. Harran Gastronomi Okulu’nda proje süresince 44’ü Suriyeli olmak üzere toplam 108 kişi eğitimleri tamamlayıp sertifikalarını aldı. Bu 108 kişinin 64’ü kadın 44’ü ise erkeklerden oluşmaktadır. 16 kadın ise eğitmen olmak üzere eğitici eğitimlerini tamamlamıştır.

Ebru Baybara Demir kimdir? 
Ebru Baybara Demir, meslekî hayatına turist rehberi olarak başladı ve Mardinli olmasına rağmen memleketini ilk kez 24 yaşında gördü. Görür görmez de büyülenerek iki yaşındaki kızı ve eşiyle birlikte o zaman 3 yıldızlı bir otel ve küçük bir lokanta dışında hiçbir turizm işletmesi olmayan Mardin’e yerleşti.  İlk günden itibaren Mardin’e inandı ve burada fark yaratmak, insanları şehrin turistik ve kültürel değerleriyle para kazanabileceklerine ikna etmek istedi. Bölgede yaşayan 21 kadınla birlikte evlerde yemekler yapıp turistlere sunarak başlattığı hikaye, tarihi bir Süryani konağını özgün değerlerine uygun olarak restore edip bir restoran haline getirmesiyle devam etti. Böylece Mardin’in ilk turistik işletmesi Cercis Murat Konağı açıldı. İşletmeciliğin yanı sıra mutfakta da olmak istedi ve Ortadoğu ve geleneksel Anadolu mutfağı konusunda 10 yıl süreyle araştırmalar yapıp reçeteleri kayıt altına alarak şeflik alanında da deneyim kazandı. 

Mardin Cercis Murat Konağı’nın kurulmasıyla yakaladığı başarı ve bölgeye sağladığı ekonomik fayda sayesinde 2001 yılından itibaren ulusal ve uluslararası birçok özel ve kamu kurumu ile sürdürülebilir geleneksel ekonomiler yaratma konusunda örnek projeler gerçekleştirdi. Mardin’de eğitimsiz, hatta çoğu okuma yazma bilmeyen ev kadınlarına yaptıkları yemeklerden nasıl para kazanacaklarını öğretti. 200’den fazla kadının ve gencin iş ve meslek sahibi olmasını sağladı.

Bölgedeki işsizlik ve Suriyeli mülteci sorunlarının istihdam projelerinin geliştirilmesi ile aşılacağına ve büyük şehre göçlerin bu şekilde önlenebileceğine inanan Ebru Baybara Demir, 2017 yılında kurduğu Hayatım Yenibahar Derneği ile kırsal kalkınmada öncelikli ve özellikle mültecilerin yaşadığı yerlerde başta gastronomi olmak üzere meslek edindirme kursları açarak istihdam hedefiyle faaliyet göstermektedir. 

Ebru Baybara Demir, Türkiye’deki birçok üniversitede Mardin Cercis Murat Konağı, Hayatım Yenibahar Derneği ve Harran Gastronomi Okulu projesi ile ortaya koyduğu başarı hikayelerini anlatarak üniversite öğrencilerine girişimcilik eğitimleri vermektedir. İngilizce ve Arapça bilen Ebru Baybara Demir, evli ve üç çocuk annesidir. 

www.ebrubaybarademir.com  

Park Inn by Radisson en yeni otelini Mekke’de açtı

Park Inn by Radisson, Mekke açıldı
Carlson Rezidor Hotel Group’un renkli ve dinamik orta ölçekli otel markası Park Inn by Radisson, Mekke’deki ilk tesisi olan Makkah Al Naseem otelini açtı. Grup, ülke çapında halen faaliyette ve geliştirilmekte olan 35 otel ve 9.000’den fazla odayla Suudi Arabistan’daki varlığını giderek güçlendiriyor.

Carlson Rezidor Hotel Group’un, Park Inn by Radisson markası Mekke’deki ilk tesisini hizmete açtı. Carlson Rezidor Hotel Group Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Bölgesinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Mark Willis,  Makkah Al Naseem otelinin açılışıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Mekke’deki ilk otelimiz Park Inn by Radisson Makkah Al Naseem’i açmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu otel, hem Park Inn by Radisson markası, hem de Carlson Rezidor Hotel Group için önemli bir adım. Bu açılışla Suudi Arabistan’daki güçlü gelişme planlarımızın meyvelerini toplamaya başladık, önümüzdeki 18 ayda çok sayıda otel açılışı gerçekleştirmeyi planlıyoruz.” Park Inn by Radisson markasının, uygun fiyatlı konaklama ve sorunsuz bir deneyim arayışı içinde olan hacı adaylarındaki artışı desteklemek açısından çok uygun bir zamanda bu önemli segmente girdiğini belirten Willis şöyle devam etti: “Suudi Arabistan Krallığı’na ve Mekke’ye yönelik din turizminde hem yerli, hem yabancı ziyaretçilerin sayısının artması bekleniyor. Biz de uluslararası bir otelcilik markasının tüm temel özelliklerini sunabilecek bir konumda bulunuyoruz.” 

Park Inn by Radisson Makkah Al Naseem, Mekke’nin en büyük ikinci camisi olan, 15.000 kişi kapasiteli Al Rajhi’ye sadece 20 metrelik mesafede konumlanıyor. Ayrıca Arafat, Mina ve Müzdelife gibi Müslümanlar açısından çok önemli olan alanlara çok yakın olan otelden Sevr Dağı ve Nur Dağı’na kısa bir araba yolculuğuyla ulaşılabiliyor. Otel, sadece birer saat uzaklıktaki Kral Abdülaziz Uluslararası Havaalanı ve Al Taif Uluslararası Havaalanı’na da kolay ulaşım bağlantıları sunuyor. 

Park Inn by Radisson Makkah Naseem’de pek çoğu Al Rajhi Camii’nin güzel manzarasına hakim 459 modern oda ve süit yer alıyor. Misafirlerine seçme imkanı sunulan konforlu tek veya çift kişilik yataklarla birlikte sağlanan özel bir aydınlatma sistemi, ışığın misafir tarafından ayarlanmasına olanak veriyor. Her oda ve süitte bireysel iklimlendirme kontrolü, yataklı kanepe, kasa ve ücretsiz kablosuz yüksek hızlı internet erişimi gibi özellikler sunuluyor. 

Yemek için tercih edilebilecek Al Awali restoranın dinlendirici ortamında yerel ve uluslararası mutfaklardan zengin bir seçki servis ediliyor. Otelin lobisindeki 200 kişi kapasiteli kafe, tatlı ve tuzlu atıştırmalıklar sunuyor. Açık havada rahatlamak isteyen misafirler, Roof Top Garden Cafe’den Mekke’nin nefes kesen manzarasının keyfini çıkarabiliyor. 

Otelde en gelişmiş aerobik fitness aletleriyle donatılmış, kadınlara ve erkeklere özel spor salonları bulunuyor. Ayrıca her biri 120 kişi kapasiteli, iki modern ve ferah toplantı salonu ve bir mola alanı yer alıyor. Otelin açık ve kapalı otoparkları ve Al Rajhi Camii’ne gidiş-dönüş servisleri ücretsiz olarak sunuluyor. 

Park Inn by Radisson Makkah Al Naseem Genel Müdürü Saad Ghosheh, “Hac ve Umre için Mekke’yi ziyaret eden yerli ve yabancıları ağırlamaktan mutluluk duyacağız. Harika konumumuzla misafirlerimizin Mekke’deki birçok önemli mekana kolayca ulaşmaları olanağı sunuyoruz. Deneyimli ve işine bağlı ekibimiz, misafirlerimizin unutulmaz bir konaklama geçirmelerini sağlamak için hizmete hazır” dedi..

Carlson Rezidor Hotel Group bir süre önce yaptığı bir açıklamayla dünyanın en büyük Radisson Blu ve Park Inn by Radisson otellerini Mekke’de açmayı planladığını duyurmuştu. Grup, 2020 yılına kadar Orta Doğu’da 100 otelle faaliyette bulunma hedefine ulaşma yolunda emin adımlarla ilerliyor. 

21 Haziran 2017 Çarşamba

Adana, Doğu Akdeniz’in Turizm Merkezi Olacak

Adana ile Beyrut arasında turizm ve ticaret köprüsü kurulması amacıyla başlatılan "Beyrut Projesi" kapsamında Lübnan'a giden Adanalı iş heyeti Lübnan Başbakanı Saad Hariri’yi ziyaret etti.Türkiye'nin Beyrut Büyükelçisi Çağatay Erciyes, Adana Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe ile TÜRSAB ve Adana Ticaret Odası’na üye toplam 38 kişiden oluşan heyet, Lübnan ile turizm öncelikli iş ilişkilerinin geliştirilmesi yönünde görüşmelerde bulundular. 


Lübnan Başbakanı Saad Hariri ile gerçekleşen görüşme sonrası bir açıklama yapan Türkiye'nin Beyrut Büyükelçisi Çağatay Erciyes, geçtiğimiz yıl 300 bin Lübnan vatandaşının Türkiye’ye turistik amaçla geldiğini belirterek, Türkiye’den Lübnan’a giden Türk turist sayısını arttırmaya çalışacaklarını belirtti. Proje kapsamında Adana ayrıca, Antakya, Mersin, Kapadokya gibi turistik bölgelerin gelişimine de katkıda bulunacak. 



Günde 15 uçak kalkıyor
Erciyes, "Günde neredeyse 15'e yakın uçak seferini de dikkate alırsak aslında Lübnan bizler için önemli bir turizm destinasyonu olabilir. Sayın Başbakan da çalışmaların beraber yürütülmesi noktasında desteğini sürdüreceğini ifade etti. Biz Türkiye olarak Lübnan ile turizm de dahil olmak üzere her alanda ilişkilerimizin daha da geliştirilmesini arzu ediyoruz" açıklamasında bulundu.

Beyrut Projesi
ATO ile Adana Tanıtım ve Kalkınma A.Ş. (ATAK) tarafından, Adana ile Beyrut arasında turizm ve ticaret köprüsü kurulması amacıyla geçen yıl "Beyrut Projesi" başlatılmıştı.

ATO Yönetim Kurulu Başkanı Menevşe ve beraberindeki heyetin Ağustos 2016'da Lübnan'a gelerek başlattığı Beyrut Projesi, Lübnanlı turizmcilerin kasım ayında Adana'ya gelmesi ile devam etmişti. Geçtiğimiz yıl Adana’da gerçekleşen ve Beyrut Ticaret, Sanayi ve Tarım Odalar Federasyonu Başkanı Muhammed Şukeyr ve üst düzey federasyon yetkililerin katılımı ile gerçekleştirilen toplantılarda Adana'da üretilen ürünlerin Lübnan pazarına satışı ve Lübnanlı işadamlarının Ortadoğu ve Afrika pazarlarındaki güçlü ticaret ağının ortaklaşa kullanılması konusunda mutabakata varılmıştı. 


B

TÜRSAB Heyeti Kars ve Ağrı’da temaslarda bulundu

TÜRSAB, T.C. Serhat Kalkınma Ajansı ile protokol imzaladı
TÜRSAB incoming, Kültür ve Doğa, Macera ve Sürdürülebilir Turizm Komite yetkililerinden oluşan bir heyet, T.C. Serhat Kalkınma Ajansı ve TÜRSAB arasında Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars illerindeki turizmin geliştirilmesi amacıyla imzalanan iş birliği protokolü çerçevesinde 15-18 Haziran tarihleri arasında Kars ve Ağrı’da yerel idarecilerin katılımıyla düzenlenen toplantılara katıldı

TÜRSAB Incoming, Kültür ve Doğa, Macera ve Sürdürülebilir Turizm Komite yetkililerinden oluşan bir heyet, T.C. Serhat Kalkınma Ajansı ve TÜRSAB arasında Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars illerindeki turizmin geliştirilmesi amacıyla imzalanan işbirliği protokolü çerçevesinde 15 Haziran 2017 tarihinde Kars Valisi Rahmi Doğan'ı makamında ziyaret etti. Kars Valisi Rahmi Doğan'ı makamında ziyaret eden TÜRSAB Heyeti Kars Büyük Kale Oteli’nde düzenlenen toplantıda Kars, Ardahan ve Iğdır’dan yerel yöneticilerle bir araya gelerek bölge turizminin gelişimi için atılabilecek adımları değerlendirdi.

Karşılıklı görüş alışverişinde bulunulan söz konusu ziyarete; SERKA Genel Sekreteri Hüsnü Kapu, TÜRSAB Incoming Turizmi Komite Başkanı Aziz Ciga, Kültür Turizmi Komite Başkanı Erdal Çeri, Incoming Turizmi Komite Başkan Yardımcısı Timur Uzunoğlu, Incoming Turizmi Komite Sekreteri Özdemir Sözmen, Kültür Turizmi ve Doğa, Macera ve Sürdürülebilir Turizm Komitesi Başkan Yardımcısı Sevinç Akdoğan, TÜRSAB Kültürel Miras Projeler Koordinatörü Ayşula Özgen ve TÜRSAB Ar-Ge Departmanı'ndan Fatih Gönül katıldı. 





TÜRSAB Incoming Turizmi Komite Başkanı Aziz Ciga, Kars Valisi Rahmi Doğan'a hediyesini taktim etti








Ertesi gün TÜRSAB Heyeti, Ağrı Valisi Musa Işın’ı makamında ziyaret ederek bir toplantı gerçekleştirdi. Vali Musa Işın’ın Başkanlığı’ndan düzenlenen toplantıya Doğubayazıt Kaymakamı Ulaş Akhan, Ağrı İl Kültür ve Turizm Müdürü Muhsin Bulut ve Ticaret ve Sanayi Odası başta olmak üzere Ağrı İli’ndeki kurum ve kuruluşlardan temsilciler katılım gösterdiler.




TÜRSAB Heyeti’nde; Incoming Turizmi Komite Başkanı Aziz Ciga, Kültür Turizmi Komite Başkanı Erdal Çeri, Incoming Turizmi Komite Başkan Yardımcısı Timur Uzunoğlu, Incoming Turizmi Komite Sekreteri Özdemir Sözmen, Kültür Turizmi ve Doğa, Macera ve Sürdürülebilir Turizm Komitesi Başkan Yardımcısı Sevinç Akdoğan, TÜRSAB Kültürel Miras Projeleri Koordinatörü Ayşula Özgen ve TÜRSAB Ar-Ge Departmanı'ndan Fatih Gönül yer aldı. 




TÜRSAB Incoming Turizmi Komite Başkanı Aziz Ciga, Ağrı Valisi Musa Işın’a TÜRSAB Başkanı Başaran ULUSOY’un hediyesini taktim etti.








Ağrı Valisi Musa Işın’da TÜRSAB Başkanı Başaran ULUSOY’a Nuh’un gemisi maketini vererek teşekkürlerini iletti.









19 Haziran 2017 Pazartesi

Bayramda uygun fiyatlı tatil için son günler!

tatilsepeticom’da, yurt içinde ekonomik tatil 37 TL, lüks tatil ise 123 TL’den başlıyor
Okulların kapanmasından iki hafta sonrasına denk gelen Ramazan Bayramı tatili turizm sektörünü hareketlendirdi. Doluluk nedeniyle tesislerin uyguladığı indirim ve kampanyaların yavaş yavaş sona erdiğini belirten tatilsepeti.com Genel Müdürü Koray Küçükyılmaz, “Şu anda iki kişilik odada gecelik kişi başı Alanya’da 37 TL, Bodrum’da 56 TL, Belek’te ise 75 TL’den başlayan fiyatlarla bayram tatili satın almak mümkün. Beş yıldızlı otellerde de fiyatlar 123 TL’den başlıyor ancak yoğun ilgiden dolayı fiyatlar çok kısa bir süre sonra yükselecektir. Bu nedenle bayramda tatile çıkmayı düşünenlere, rezervasyonlarını bir an önce yaptırmalarını tavsiye ediyoruz” diye konuştu.

Bu yıl Ramazan Bayramı tatili her ne kadar hafta sonuna denk geldiği için dört gün olsa da, bu süre turizm sektörünü hareketlendirmeye yetti. Yalnızca bayram boyunca tatil yapacakların yanı sıra, birçok çalışan bu süreyi yıllık izinleriyle birleştirerek dokuz günlük bir tatil planlıyor. Tüm bunlara okulların bayramdan iki hafta önce tatile girmesi de eklenince, Türk tatilciler bu bayramda başta Ege ve Akdeniz’deki sahil bölgelerine olmak üzere yine yollara düşmeye hazırlanıyor!Aileler Bodrum’u, gençler Çeşme’yi tercih ediyor. Türkiye’nin önde gelen turizm portallarından tatilsepeti.com’un verilerine göre, bayram tatilinde ailelerin tercihi Bodrum, Side ve Belek olurken, gençler ve çiftler ise Alanya, Kemer ve Çeşme’ye öncelik veriyor. Bayram ve takip eden haftada oluşan yoğunluk nedeniyle tesislerin bu döneme yönelik indirim ve kampanyalarının yavaş yavaş sona erdiğini söyleyen tatilsepeti.com Genel Müdürü Koray Küçükyılmaz, “Şu anda bayram için, iki kişilik odada gecelik kişi başı Alanya’da 37 TL’den başlayan fiyatlarla ekonomik tatil, Lara’da ise 123 TL’den başlayan fiyatlarla lüks tatil satın alınabiliyor. Ancak ilgi çok yoğun olduğu için, kısa bir süre sonra bu fiyatları bulmak pek mümkün olmayabilir. Bu nedenle bayramda tatile çıkmayı düşünenlere, rezervasyonlarını bir an önce yaptırmalarını tavsiye ediyoruz” diye konuştu.

Her bütçeye uygun tatil seçenekleri
Bu yıl bayramda, Alanya’da iki kişilik odada gecelik kişi başı 37 TL’ye ekonomik bir tatil yapmak mümkünken, aynı bölgedeki lüks otellerde bu fiyat 280 TL’den başlıyor. Bodrum’da ekonomik tatil 56 TL, lüks tatil ise 450 TL’den başlayan fiyatlarla sunuluyor. Belek’te 75 TL, Çeşme’de 115 TL’den başlayan ekonomik tatiller, bu iki bölgenin lüks otellerinde ise 350 TL. Marmaris, Side, Kemer gibi çok tercih edilen bölgelerde de, ekonomik ve lüks tesislerin yanı sıra, her bütçeye hitap eden birçok otel, tatilsepeti.com üzerinden tatilcilerle buluşuyor.

Yunan Adaları’ndan Uzakdoğu’ya yurt dışı turları
tatilsepeti.com, bayram tatilini yurt dışında geçirmek isteyenler için de birçok fırsat sunuyor. Türk tatilcilerin gözdesi Yunan Adaları Turu 267 Euro’dan başlarken, vizesiz Ukrayna - Odessa Turu 299 Euro, Promosyon Dubai Turu 349 Euro ve Baştanbaşa İtalya Turu ise 599 Euro’dan başlayan fiyatlarla yeni destinasyonlar keşfetmek isteyenleri bekliyor.

Emirates, BMW Group ile ortaklık kurdu

Emirates’in Özel Şoför Hizmetinde BMW Ayrıcalığı!
Emirates, Birleşik Arap Emirliği’nde seyahat eden Business Class yolcularına sunduğu ücretsiz şoför servisini artık BMW araçlar ile gerçekleştirecek. İnsanlar ile mekânları birbirine bağlayan Emirates Havayolu; Emirates, Birleşik Arap Emirliği’nde seyahat eden Business Class yolcularına sunduğu ücretsiz şoför servisini artık BMW araçlar ile gerçekleştirecek

Emirates, Birleşik Arap Emirliği’nde (BAE) seyahat eden Business Class yolcularına sunduğu ücretsiz şoför servisinde daha lüks ve konforlu bir hizmet sağlamak için BMW Group ile ortaklık kurdu.BMW 520i Touring otomobillerine sahip yeni filo, önceki araçların emekli olmasına bağlı olarak, yıl sonuna kadar aşamalı olarak kullanılmaya başlanacak. Yenilenen otomobil filosu, Emirates'in hem kara hem de hava hizmetlerine yaptığı yatırımın bir parçası olarak ön plana çıkıyor. Emirates'in şoför servis hizmeti, First Class veya Business Class’ta seyahat eden müşterilere ücretsiz transfer servisi ile havalimanına çift yönlü ve kolay bir seyahat deneyimi yaşatıyor. Hizmet, dünya çapında 75'ten fazla Emirates uçuş noktasında kullanılıyor. 

Ayrıca, Dubai Uluslararası Havalimanında A, B ve C bölümleri de dahil olmak üzere 7 Emirates Lounge’ında ve dünya çapındaki diğer büyük havaalanlarında bulunan 34 Emirates Lounge’ında, Emirates Skywards üyeleri ve onların Emirates ile seyahat eden misafirleri girişte ücret ödeyerek Business Class ve First Class Dinlenme Salonu’ndan faydalanabiliyor.

Emirates Premium seyahat deneyimini tamamlamak için uçak içi ürünlerine her geçen gün yenilerini de eklemeye devam ediyor. First Class yolculara sunulan dünyanın ilk nemlendiricili kıyafetler, lüks battaniyeler, VOYA markalı organik cilt bakımı ürünleri ve yeni Bulgari kitler, yolcuların lüks anlayışına yeni bir bakış açısı katıyor. 

14 Haziran 2017 Çarşamba

İstanbul'un en güzel zamanı SHOPPINGFEST için geri sayım başladı

Bu yıl 7.si gerçekleşecek İstanbul ShoppingFest (İSF), 1-16 Temmuz tarihleri arasında alışveriş tutkunlarına ‘Design İSF’ ile farklı bir deneyim yaşatacak. 

İstanbul'u alışveriş destinasyonu olarak cazibe merkezi haline getirmek amacıyla yola çıkılan ve 7 yıldır düzenlenen İstanbul ShoppingFest, bu yıl "paylaşmak"mottosuyla farklı bir dünyanın kapılarını aralayacak. İstanbul'u yeniden keşfetme fırsatı sunan İstanbul ShoppingFest, alışveriş merkezlerinde kurulacak "Design İSF" alanları ve Kapalıçarşı rotalarıyla modern ve geleneksel alışveriş keyfini bir arada sunacak.
Bu yıl 7’ncisi düzenlenecek İstanbul ShoppingFest’in basın toplantısı İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar’ın katılımıyla İTO binasında gerçekleştirildi. 

Bu yıl 7.'si düzenlenecek olan ve yeni konsepti ile ilklerin yaşanacağı İstanbul ShoppingFest'te ziyaretçiler, Design İSF alanlarında "Sanat, Tasarım ve Atölye" çerçevesinde sergilerden söyleşilere, dinletilerden enstalasyonlara kadar farklı etkinliklere katılma fırsatı yakalayacak.Akasya,Capitol,Emaar Square, Forum İstanbul, İstinyePark, Kanyon, Palladium,Venezia, Zorlu Center’da kurulacak"Design İSF"alanları, ziyaretçileri alışveriş fırsatlarının yanı sıra tasarım ve sanat ile buluşturacak.Design İSF alanları, katılımcılara Bahar Korçan, Arzu Kaprol, Gamze Saraçoğlu gibi modadünyasının tanınmış tasarımcılarının yanı sıra mücevher, aksesuar, mobilya, seramik, grafik, kumaş, kitap, kırtasiye, cam, takı, aydınlatma, organik gıda gibi alanlarda fark oluşturan üreticilerin ürünlerine ulaşma imkanı sağlayacak.Festival süresince, özel alanlarda Günseli Kato, Malik Bulut, Yılmaz Kale, Ebru Yücel Kale, Tasarım Vakfı, Elif Tutka, Ömer Atakan, Yusuf Aygeç, Aynur Önürmen ve Rüstem Ekici gibi sanatçıların sergileri de görülebilecek.

Uninvited Jazz Band, Tango Rojo, Can Türkkan, Arbil Çelen, Jülide Hatay, Deniz Güngör ve Ali Deniz Kardelen dans ve müzik performanslarıyla Design İSF alanlarına canlılık katarken, Rudolf Van Nunen, Sare Palaska, Aslı Bilgin, Nilay Yılmaz, Sevil Dolmacı, Tolga Gümüşay, Çiğdem Gündeş, Funda Özlem Şeran ve Masalcı Anne atölye çalışmalarıyla ziyaretçilere farklı deneyimler yaşatacak.
Dilara Koçak, Özge Lokmanhekim, Zeynep Özçoban, Hande Akın, Yelda İpekli gibi isimler de birbirinden farklı konularda gerçekleştirecekleri söyleşilerle ziyaretçileriyle buluşacaklar.

Mert Rusçuklu da Design İSF alanlarında yapacağı radyo yayınlarıyla ShoppingFest'e renk katacak.
İlklerin yaşanacağı İstanbul ShoppingFest, dünyanın en büyük ve en eski alışveriş merkezi Kapalıçarşı'ya da festival ruhunu taşıyarak keşif rotaları ve atölye çalışmaları ile unutulmaz bir alışveriş festivali yaşatacak. ShoppingFest'in bu yılki en dikkat çekici alanı, Kapalıçarşı olacak. "Sen Hiç Kapalıçarşı'yı Gördün mü" sloganıyla İstanbullular'ı ve yerli turistlerin de şehrin tarihi anlamda da en büyük zenginliklerinden biri olan Kapalıçarşı'ya davet edildiği ShoppingFest'te  zanaatkarlar ile genç sanatçılar buluşacak. Çeşitli sergi, söyleşi ve dinletilerin de gerçekleşeceği Kapalıçarşı'da birbirinden ünlü isimlerin kendi dillerinden Kapalıçarşı'ya dair duyguları eşsiz bir sergiyle ziyaretçilere sunulacak.

Markalarda yüzde 70'lere varan indirimlerle alışveriş coşkusunun yaşanacağı festival süresince, "Design İSF" rotasını tamamlayanlar sürpriz hediyelerin sahibi olacak.Öte yandan, İSF süresince en çok beğenilen tasarımlara festival sonunda özel bir programla ödül verilecek.İstanbul'a alışverişin yanı sıra sanatın, kültürün, tasarımın, tarihin paylaşılması duygusunun yayılacağı İstanbul ShoppingFest, 1-16 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek.