20 Ekim 2017 Cuma

Eski gazinolar Elite World Europe’ta canlandı

Turizm Sektörü ‘Elıte World Gazino’da bir araya geldi 
Türkiye’nin önde gelen otel zincirlerinden Elite World Hotels’in bu yıl ilkini gerçekleştirdiği “Elite World Gazino” başta turizm sektörü olmak üzere iş ve cemiyet hayatının ünlü isimlerini bir araya getirdi.

Zincirin yeni oteli Elite World Europe’ta 18 Ekim Çarşamba akşamı gerçekleşen geceye başta turizm sektörü olmak üzere iş ve cemiyet hayatından 500’ü aşkın konuk katıldı.  Ünlü tiyatrocu Yosi Mizrahi’nin eğlenceli sunumuyla başlayan organizasyonda gazino gecelerinin en zengin repertuarına sahip isimlerinden Mustafa Keser sahne aldı.  Konuklar Keser’in şarkılarıyla doyumsuz bir müzik ziyafeti yaşadı.  Geceye konuk olarak katılan Asena, Ahmet Selçuk İlkan gibi isimlerin yanısıra sanatçı Ayhan Aşan’da sesi ve güçlü yorumuyla Mustafa Keser’in sahnesine renk kattı.  Dekorundan ikramlarına kadar her şeyin 70’li ve 80’li yılların gazino konseptine uygun olarak tasarlandığı gecede, konuklar nostaljik anlar yaşadı.

Ünsal Şınık: “Yatırımlara devam, hedef global zincir olmak”Gecenin açılış konuşmasını yapan Elite World Hotels Genel Müdürü Ünsal Şınık, önümüzdeki 3 yıl içerisinde hizmete açılacak 3 yeni otel yatırımını paylaştı. İstanbul Maltepe’de açılacak olan Elite World Asia, Sapanca’nın en büyük oteli olarak geçtiğimiz aylarda temeli atılan Elite World Sapanca ve zincirin yurtdışındaki ilk yatırımı olan 700 odalı Elite World St. Petersburg otelleri hakkında bilgi veren Şınık, global bir zincir olma yolunda ilerlediklerini, yurt dışı yatırımların artacağını belirtti.

Dört konuğa Elite World’den dört ödül
Elite World Gazino gecesine katılanlar arasında bir de yarışma yapıldı. Sosyal medya üzerinden gerçekleşen yarışmaya katılanlar arasından ödüle değer bulunan birinci talihli Elite World Marmaris Hotel’de  gidiş dönüş uçak bileti dahil 2 kişilik 1 hafta tatil kazandı.  İkinci olan davetli Elite World Hotels’in mevcut 6 otelindeki Fit Life Spa ve Sağlık Merkezi’nden 1 yıllık üyelik, üçüncü olan davetli 6 aylık üyelik, dördüncü talihli ise Elite World Europe’ta bir hafta sonu konaklama ve Spa kullanımı ödülü kazandı.

“Beta beyin dalgasından ayrıl, Alfa beyin dalgasında kal”

Gününü tehdit ve endişe hissi altında yaşayan birey, aslında hayatı da kaçırıyor. Hayat, tehdit altındayken, anı yaşatmıyor. Toplumun %60’nın, yeteneklerinin farkında olmadan kendilerine uygun görülen hayatları yaşadığını kaydeden AL Danışmanlık Genel Müdürü, Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel, şunları söyledi: “Zorlu yaşam şartları, bireyleri hep bir yerlere ve bir şeylere yetişmeye zorluyor. Birey, kendini duymamaya, kendine inanmamaya başlıyor ve maalesef kendini unutuyor. Kendini unutan birey, yeteneklerini de, gücünü de, katacağı farklılığı da unutuyor. Oysa kapasitesini ve kendini diğerlerinden ayıran yeteneklerini, koçluk alarak veya koçluk yaklaşımını bilen yönetici, eş, arkadaşlarının vasıtasıyla fark edenler, harikalar yaratarak kendilerini gerçekleştiriyorlar. Nitekim koçluk eğitimlerimde ve koçluk yaptığım çalışmalarda, kişinin önce kendini tanımasını, güçlü yönlerini, yeteneklerini farklılıklarını fark etmesini hedefliyorum. Kendini bilen, kendine inanır ve gerçekleştirir. Bu da, mutlu ve verimli bir yaşam yaratacaktır” dedi. 

Dünün ve yarının hesapları yapılıyor, bugün kaçırılıyor. Günlerin endişe altında geçmemesi gerektiğini ifade eden Ayşen Laçinel, konuşmasına şöyle devam etti: “Hayatın her gününü, beta beyin dalgasında yani tehdit endişe hissi altında yaşayan birey, aslında hayatı da kaçırıyor. Çünkü hayat tehdit altındayken, anı yaşatmıyor. Refleks olarak, dünün ve yarının hesapları çıkarımları yapılıyor. ‘Düne dair bundan nasıl kurtuldum ve yarın ne yapmalıyım’ diyen birey ise, anları kaçırıyor. Elbette savaşta, saldırıda ve hayati ortamlarda ‘Beta beyin dalgası’ hakim olacaktır. Ancak, eğer bir tehdit ve savaş durumu yoksa, o zaman sevgi, dinginlik ortamı olan ‘Alfa beyin dalgasına’ geçilmelidir. Yaşamın özünde, Beta’dan hızla ayrılıp, Alfa’da daha fazla kalmalıyız. Birey, bunu fark etmelidir. Günlük yaşamın sadece %30’u betada geçirilebilir. Zira, daha uzun beta’da kalma durumu var ise, kişi de ne performans, ne huzur kalır” diye konuştu. 

Etkili iletişimin stratejik yol haritası   
Günümüz iletişimde daha çok talimat ve vaaz verildiğinin altını çizen Ayşen Laçinel, “Oysa, gerçek iletişim anlayarak başlar ve mesajlar karşılıklıdır. Bu yaklaşımda, öğütler vermek yerine, anlama ve farkettirme önceliği vardır” dedi. Ülkemizin önde gelen kurumlarına marka ve insan kaynakları danışmanlığı yapan, eğitimler veren, kariyer koçluğu yapan Ayşen Laçinel, etkili iletişimin yol haritasına ilişkin şunları anlattı: “Etkili bir iletişimin stratejik yol haritasını şu aşamalar oluşturuyor. Dinlemek; anlamak; farketmek; konu nedir; amaç nedir; iletişim planı nedir; kiminlesin (yaşı, tarzı, duygusu, değerleri nedir) ve anladığını farkettiğini sentezleyip bilmesi görmesi gerekeni ona nasıl farkettireceksin maddeleri olmaktadır” şeklinde konuştu. 


“2018 Troia Yılını Destekliyoruz!”

Halil ÖNCÜ-ANTALYA
"Bize değişim Gerek" sloganı ile TÜRSAB Başkanlığına adaylığını koyan ve çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdüren, Türkiye'nin büyük tur operatörlerinden birisi olan DETUR'un CEO'su ve aynı zamanda AKG ( Anadolu Kültürel Girişimcilik Şirketi )’nin Sahibi Firuz Bağlıkaya Çanakkale’ye selamlarını yollayarak, 2018 Troia Yılına desteklerini belirtti. 
Projeyi destekliyoruz!


Turizm yazarı Halil Öncü’ye açıklamalarda bulunan Firuz Bağlıkaya 2018 Troia yılının önemine dikkat çekerek “Troia 20 yıldan bu yana UNESCO dünya kültür mirası listesinde yer alıyor. Tanıtımı da oldukça önemlidir. Kültür Hazinesi Troia’nın tanıtımı da çok önemlidir. Troia’nın genel tanıtımını, 2018’in Troia yılı ilan edilmesi kadar önemsiyorum. Bizde DETUR ve AKG ( Anadolu Kültürel Girişimcilik Şirketi ) olarak bu projeyi destekliyoruz. Çanakkale’deki otelci ve turizmci arkadaşlarımıza selamlarımızı yolluyoruz” dedi.




Firuz Bağlıkaya kimdir?
1957 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Firuz Bağlıkaya, Ankara Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi, ardından da Yabancı Diller Yüksek Okulu İngilizce bölümünden mezun oldu. 1975 yılından sonra eğitimine Almanya’da Goethe Enstitüsü’nde devam etti. Eğitim hayatı süresince bir yandan da yurtiçi ve yurt dışında otelcilik mesleğini sürdürdü.1982 yılında Ankara'da çeşitli seyahat acentelerinde çalıştı. Ardından 1994 yılında Dedeman Grubu bünyesindeki Detur International’da yönetici olarak görev aldı. Bağlıkaya, tur operatörlüğü faaliyetlerine Rusya (1995), Finlandiya (1998), Norveç (1999), İsveç (2000) ve son olarak da Danimarka’da (2012) başladı. Türkiye, Tunus ve Mısır destinasyonlarında pazar lideri oldu.

Günümüzde Detur International’ın kuzey ülkelerinden taşıdığı yıllık yolcu sayısı 150.000 kişiyi aşmıştır.Detur, 2014 yılında Tunus’a en çok turist getirenlere verilen ve Tunus’un en büyük Turizm Ödülü olan Tunisien Award‘ı kazandı.Türkiye Basketbol Federasyonu’nda dış ilişkilerden sorumlu yönetim kurulu üyeliği de yapan Firuz Bağlıkaya, Türkiye ve Avrupa’da Dünya Basketbol Şampiyonası, Dünya Golf Şampiyonası, Final Four Avrupa Basketbol Şampiyonası gibi önemli uluslararası organizasyonlara imza attı.2011-2014 yılları arasında TÜRSAB’da 2. Başkan olarak görev yapmıştır.
Video: https://www.youtube.com/watch?v=MQc9h-KOMpE 

19 Ekim 2017 Perşembe

Batman'da TUTAP Rüzgarı

Bu sayede Batman ülkemizin ve aynı zamanda dünyanın turizm başkenti olacak. Batman huzur ve turizm kenti olarak Dünya Turizm'ine kapı açıyor. Tutap Genel Başkanı Fikret YILDIZ; Genel Başkan Yardımcısı Şerife KRACABAY ve Tutap Batman Temsilcisi Hüseyin ASLAN'ın içinde bulunduğu Platform üyeleri Batman Valisi Ahmet DENİZ ile Dünya Mirası Türkiye programını Batman'da çekerek tanıtma seferberliği ilan etti.

TUTAP Genel Başkanı Fikret YILIDIZ; Genel Başkan Yardımcısı Şerife KARACABAY VE TUTAP Batman Temsilcisi Hüseyin ASLAN'ın içinde bulunduğu platform üyeleri Batman Valisi Ahmet DENİZ'i ve Hasakeyf Kaymakamı Faruk Bülent BAYGÜVEN'in makamında ziyaret etti.
TUTAP Genel Başkanı Fikret Yıldız ve TRT çekimleri için Ankara'dan gelen çekim ekibi ile birlikte Türkiye Tanıtım Programı çekimi gerçekleştirildi. TUTAP Platform ekibi, Güneydoğu'da 7 ilin tanıtımı ile ilgili Batman'daydı. TUTAP Batman Temsilcisi Hüseyin ASLAN TUTAP heyetine öncülük ederek bölgeyi gezdirdi.

TUTAP Batman Temsilcisi ve GATOB Genel Başkanı Hüseyin ASLAN'ın yaptığı açıklamada; çeşitli kesimlerin terör havası yaratıp, hainlik yaparak bölgeyi karalayan kampanyalarına karşı bizde tüm olanaklara  karşı inadına Batman ve Hasankeyf'i hak ettiği şekilde tanıtacağız. Güneydoğu Kültür Turizmi için bölgeye çekeceği turist sayısını tanıtım çalışmasıyla hak ettiği yere ulaşacaktır.

Aslan; Hasankeyf'te yeni yerleşim alanı hakkında çıkan asılsız söylemleri yerinde görerek 2 yıl sonrasında Dünya Turizmi'nin yıldızı olacağını öngöremiyorlar. Bu bölge yeni projesiyle dünyaya göz kırpıyor. Tarihi eserleri yerinden taşıyarak Kültür Park'a taşıma ve sosyal alanların hayata geçmesiyle bölge turizmini tetikleyecek. Hasankeyf'te ki tarihi eserler Yeni Hasankeyf yerleşim alanında belirlenen Kültür Parka parçalı veya bütünsel olarak taşınacak. Eserlerin bir kısmı Zeynel Bey gibi bütünsel olarak taşınacak bir kısmı ise parçalı olarak, taşınmayan eserler yerinde korunacaktır. Yeni proje ile butik otellerin, restoranların ve turizm işletmelerinin su sporları yeni yerleşim çevresinde yer alacak. Bu çalışmalar Hasankeyf için gelecek vaat ediyor. Turizm ve Kültür açısından bir kaç sene içinde Hasankeyf'e geldiğinizde belki tekne ile geleceksiniz, marinaya ineceksiniz, marinadan tarihi çarşı veya bütün taşınan tarihi eserleri gezeceksiniz, kıyıda bir yemek yiyeceksiniz orada bir butik otelde kalacaksınız sonra doğa yürüyüşleri, bisiklet turları belki alternatif turizm çeşidi içinde bulunan ata bineceksiniz. Böyle bir proje nerede var? Bu projeye imza atan devlet büyüklerimize bölge halkı adına teşekkür ediyorum. Hayal gibi bir proje ile Hasankeyf yeniden canlandırılıyor dedi.

Atlasglobal ve KLM Güçlerini Birleştirdi

Atlasglobal, Avrupa’nın Önde Gelen Havayolu Şirketlerinden KLM Güçlerini Birleştirdi 
Global bir havayolu şirketi olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Atlasglobal, Avrupa’daki büyümesine ortak uçuş anlaşmaları ile devam ediyor. 2017 yılı içinde Air France ve Air Serbia havayolu şirketleri ile ortak uçuş anlaşmalarına imza atan Atlasglobal, şimdi de Hollanda’nın en büyük havayolu şirketlerinden biri olan KLM ile güçlerini birleştirdi.



İki büyük havayolu şirketi arasında yapılan anlaşma ile Atlasglobal ve KLM yolcularına yeni seyahat imkanları sunuluyor.  29 Ekim 2017 itibariyle geçerli olacak anlaşmaya istinaden her iki havayolu da haftalık 7’şer sefer düzenledikleri İstanbul – Amsterdam - İstanbul hattında birbirlerinin seferlerine kendi kodlarını koyarak satış yapabilme imkanı bulacak.




Uçuş Saatleri
Atlasglobal Uçuşları
Kalkış - Istanbul Atatürk Havalimanı - 11:35, Varış – Amtersdam Schiphol Havalimanı - 13:15 
Kalkış – Amsterdam Schiphol Havalimanı  - 14:45, Varış - Istanbul Atatürk Havalimanı – 20:15
KLM Uçuşları
Kalkış - Istanbul Atatürk Havalimanı 17:55, Varış -  Amsterdam Schiphol Havalimanı 19:30
Kalkış - Amsterdam Schiphol Havalimanı 11:30, Varış - Istanbul Atatürk Havalimanı 16:55

İlk aşamada İstanbul-Amsterdam-İstanbul hattında ortak uçuş seferlerine başlayacak olan iki havayolu daha sonra anlaşmanın kapsamını İstanbul ve Amsterdam ötesindeki uçuşları da dahil ederek genişletecek. 

“Standartlarımızın Global Ölçekte Kabul Görmesinden Mutluyuz”
Anlaşmaya ilişkin konuşan Atlasglobal Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ersoy, “Avrupa’nın önde gelen havayolu şirketlerinden biri olan KLM ile yaptığımız ortak uçuş anlaşmamız Avrupa’da istikrarlı büyüme stratejimizin en önemli adımlarından biri. Geçtiğimiz Ocak ayında Air France ile yaptığımız ortak uçuş anlaşması ile haftanın her günü gerçekleştirdiğimiz Paris uçuşlarımızın sayısını artırdık ve uçuş noktalarımıza Paris uzantılı olarak 11 yeni hat ekledik. Yakında Paris ötesindeki noktalara yenilerini ekleyeceğiz. 

Air France ile yaptığımız anlaşmanın hemen sonrasında da Air Serbia ile ortak uçuş anlaşması imzaladık. Uçuş ağımıza Belgrad’ı ekledik. Haftanın her günü karşılıklı olarak Belgrad’a uçuşlarımızı gerçekleştiriyoruz. Şimdi de Hollanda’nın ve Avrupa’nın önde gelen havayolu şirketlerinden biri olan KLM ile ortak uçuş anlaşması imzaladık. KLM ile ortak uçuş başlatmamız Atlasglobal’in uluslararası hizmet standartlarının global ölçekte büyük havayolları tarafından da kabul gördüğünün kanıtıdır.  KLM ile işbirliğimizin hayırlı olmasını diliyoruz” dedi.


Corendon Airlines 2018 ITB ve Utrecht Uçuşları Satışta!

Utrecht Vakantiebeurs ve ITB Berlin 2018 fuarlarına sayılı günler kaldı
Turizm camiası tarafından, yılın ilk ve en önemli fuarlarından olmaları sebebiyle merakla beklenen Utrecht Vakantiebeurs ve ITB Berlin 2018 fuarlarına sayılı günler kaldı. 





Önümüzdeki sezon için Avrupa pazarından beklentisi büyük olan tur operatörleri ve oteller de fuarlar için hazırlıklara başladı. Türkiye’ye Hollanda ve Almanya’dan en fazla turist taşıyan havayollarından Corendon Airlines, her sene olduğu gibi bu yıl da bu fuarlara katılacak turizm profesyonellerine özel uçuşlarını satışa sundu. 




Corendon Airlines Utrecht Vakantiebeurs 2018 uçuşları:
Antalya – Amsterdam: 08 Ocak 2018 Pazartesi  saat: 14:00 (lokal) - 198,99 EURO
Amsterdam – Antalya: 11 Ocak 2018 Perşembe saat: 17:00 (lokal) - 148,99 EURO

Corendon Airlines ITB Berlin 2018 uçuşları:
Antalya – Berlin Tegel: 06 Mart 2018 Salı saat: 14:00 (lokal) 
Berlin Tegel – Antalya: 09 Mart 2018 Cuma saat: 19:30 (lokal) 

ITB Berlin uçuşları ücretler: 
Tek yön: 159 EURO
Gidiş-Dönüş: 259 EURO 
Biletler, www.corendonairlines.com sitesi veya +90 242 330 34 40 no’lu telefondan temin edilebiliyor. 




Qantas ve Emirates, İş Ortaklığında Yeni Gelişmelere İmza Attılar

Quantas ve Emirates Havayolu, iş ortaklıklarını 2023 yılına kadar uzatma kararı aldılar ve Avustralya- Yeni Zelanda hizmetlerine dair yeni düzenlemelere gideceklerini duyurdular. Qantas ve Emirates, Avustralya ve Yeni Zelanda arasındaki hizmetlerinde var olan iş ortaklıkları kapsamında, yolculara tüm yıl boyunca daha sık ve fazla hizmet sunmak üzere yeni ağ değişiklikleri gerçekleştirdiklerini duyurdular. Bu değişiklikler yolcu taleplerini ve havayollarının mevcut ağ yapısının gücünü yansıtırken yolculara Avustralya ve Yeni Zelanda arasında ve Asya’ya, İngiltere / Avrupa’ya ve Orta Doğu ve Afrika’ya da daha fazla seçenek sunuyor.  

Daha rahat Tazmanya bağlantısı
Emirates Havayolu, Mart 2018 itibari ile Melbourne ve Brisbane’den Auckland’a olan uçuşlarını durdurarak onun yerine aktarmasız Auckland – Dubai hizmetine odaklanma kararı aldı. Emirates, Sydney üzerinden olan A380 ile günlük Dubai ve Christchurch arasındaki uçuşlarını koruyarak, aynı zamanda Yeni Zelanda ve Dubai arasındaki yeni kesintisiz hizmet potansiyellerini de değerlendiriyor.  Qantas, Tasman bölgesinde daha fazla seçenek sunmak için; Melbourne ve Auckland arasına haftada yedi, Brisbane ve Auckland arasına haftada iki ekstra uçuş ekleyerek iki ülke arasındaki hizmetlerinin sıklığını artıracak. Bu hizmetlerden bazıları 737’den geniş gövdeli A380’e yükseltilecek. Qantas’ın yeni Tasman-ötesi hizmetleri Emirates kodu taşıyacak ve Qantas’ın Perth veya Singapur üzerinden gerçekleşen Londra hizmetlerini ve Emirates’in Dubai üzerinden olan Avustralya ve Avrupa arasındaki hizmetlerinin kesintisiz bağlantısını sağlayacak.

Avustralya ve Yeni Zelanda arasında özellikle iş için seyahat eden yolcular bu yeni uçuş tarifesinden faydalanabilecek. Bu değişiklikler sayesinde Emirates, Avustralya uçuşlarını yeniden düzenleyerek gün içerisinde daha verimli bir uçuş planlaması ile yolcularına 38 Avrupa ve 28 Orta Doğu ve Kuzey Afrika güzergâhına, havayolunun popüler A380 ve 777 uçakları ile daha fazla bağlantı ve varış seçeneği sunacak. Bu son değişiklikler, havayollarının iş ortaklıklarının bir sonraki beş yıl için uzatılmasına yönelik olarak Avustralya Rekabet ve Yolcu Komisyonu (Australian Competition and Consumer Commission (ACCC)) ve Yeni Zelanda Ulaşım Bakanlığı başvurularında da yer alıyor. Havayollarının ortaklıkları, daha önce de duyurulduğu üzere, Qantas’ın Dubai yerine Singapur üzerinden Sydney – Londra rotasını yenileme ve Emirates’in yeni, günde dört A380 Sydney – Dubai hizmetini de kapsıyor.

CEO yorumu
Emirates Başkanı Sir Tim Clark, iş ortaklığının ilk beş yılının bir başarı olduğunu belirterek,“İş ortaklığının yeniden yetkilendirilmesi sayesinde yolcularımıza daha fazla uçuş seçeneği ve milyonlarca sık uçan üyemize daha fazla fayda sunma fırsatı elde edeceğiz. Birinci sınıf müşteri deneyimini geliştirmek ve uluslararası ticaret, turizm ve ticaret için fırsatlar yaratmaya devam edeceğiz” dedi.

Qantas Grup CEO’su Alan Joyce ise havayollarının yetkili mercilere başvurularında yer alan ağ değişikliklerinin, yolculara daha fazla seçenek sunduğunu belirterek, “2013 yılından günümüze, ortak ağımızda en az 65 milyar kilometre seyahat eden 8 milyon yolcuya daha fazla seçenek sunduk. Şimdi ortaklığımızı yolcu talepleri, yeni uçak teknolojisi ve ağ yapımızı güçlendirme doğrultusunda geliştiriyoruz. Ortaklığın dayanağı her zaman yolcularımıza daha iyi hizmet vermek oldu. Son beş senedir bu böyleydi ve artık ortak ağımızı geliştirerek bir sonraki beş yılda çok daha iyi şekilde hizmet edeceğiz” dedi.



18 Ekim 2017 Çarşamba

Rixos Hotels, Turizmin En İyilerini Ödüllendirdi

Rixos Hotels, en çok satış yapan seyahat acentalarını ‘Rixos Diamond Awards’ ile ödüllendirdi
Konuklarına tüm konfor ve lüks detayların düşünüldüğü, üstün hizmet kalitesiyle ayrıcalıklı bir tatil deneyimi sunan Rixos Hotels, ‘RixosBonus’ sistemi üzerinden en çok satış yapan seyahat acentalarını ‘Rixos Diamond Awards’ ile ödüllendirdi.

Rixos Hotels, 14 ülkeden 800 turizm acentasını bu yıl ilk kez gerçekleştirilen ‘Rixos Happy Days’ etkinliğinde buluşturdu. Rixos Premium Belek’te düzenlenen organizasyona Türkiye, Rusya, Ukrayna, Letonya, Moldova, Estonya, Litvanya, Romanya, Gürcistan, Belarus, Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan ve İran’da faaliyet gösteren seyahat acentası yöneticileri ve çalışanları katıldı. ‘RixosBonus’ sistemi üzerinden kendi ülkesinde en çok satış yapan ilk 3 seyahat acentası ‘Rixos Diamond Awards’ gala gecesinde ödüllendirildi. ‘Rixos Happy Days’te katılımcılara üç gün boyunca hem turizmin incisi Antalya ve Belek bölgesi tanıtıldı, hem de Rixos Hotels ve The Land of Legends’ta tatil deneyimi sunuldu. Ayrıca 2018 yılına moral ve motivasyonla başlamaları için günlük aktiviteler de düzenlendi. 

Rixos Hotels’ın seyahat acentalarına destek vermek amacıyla oluşturduğu ve 27 ülkeden 3000’in üzerinde üyesi olan ‘RixosBonus’ B2B sadakat programı, acentaların yaptıkları satışları sisteme girmesi ve satış üzerinden puan almasını sağlamak amacıyla 2016 sezonunda devreye alındı. Her geçen gün acentalar arasında daha da popüler hale gelen RixosBonus’ta acentalar aldıkları puanlarla tatillerini Rixos’larda geçirebiliyor ya da sonraki rezervasyonlarını puanları karşılığı yapabiliyor. Bu sistemi 2017 yılında Ukrayna ve Rusya’da kullanan acentalar arasında yapılan çekilişle 2 adet Mercedes CLA marka otomobil hediye edildi.

2017 yılında birlikte çalıştıkları seyahat acentasının yöneticileri ve çalışanları ile biraraya gelmekten dolayı mutlu olduklarını dile getiren Rixos Hotels Grup Satış Koordinatörü Murat Alpman, ‘’Bu yıl ilk kez uygulamaya başladığımız RixosBonus programı ile partnerlerimizle bağlarımızı ve iletişimimizi güçlendirmeyi başardık. Hepsine katılımlarından ve desteklerinizden dolayı teşekkür ediyor, 2018 yılında işbirliklerimizin artmasını ve hepimiz için 2018’in başarılı bir yıl olmasını diliyorum. İlerleyen dönemlerde de kullanımını genişletmeyi planladığımız RixosBonus ile değerli iş ortaklarımıza çeşitli sürprizler hazırlıyoruz. Bunları da yakın zamanda duyuracağız.’ dedi.

Firuz Bağlıkaya;Seçimlerin "KADERİNİ" Acenteler belirleyecek

Firuz Bağlıkaya Kayseri'de Genel Kurul'a katılımı artırma çağrısı yaptı
Seçimlerin kaderini katılım oranının belirleyeceğini söyleyen TÜRSAB Başkan Adayı Firuz Bağlıkaya, Kayserili acentaları Genel Kurul'a katılmaya davet etti


Değişim Hareketi'nin lideri Firuz Bağlıkaya’nın, Kayseri Holiday Inn Otel'de düzenlediği toplantıya acentalar yoğun ilgi gösterdi. Değişim Hareketi'ne destek veren; Erciyes BYK’ya bağlı 50 acentanın katıldığı toplantıda, sektörün ve bölgenin sorunları konuşuldu.Genel Kurul'un kaderini katılım oranının belirleyeceğini ifade eden Firuz Bağlıkaya, Kayserili acenteleri TÜRSAB'a sahip çıkmaya ve iradelerini yönetime yansıtmaya davet etti. Sektörün sorunlarının tamamına hakim olduklarını ve seçilir seçilmez çözüm önerilerini hayata geçireceklerini söyleyen Firuz Bağlıkaya, bölgede genel eğilimin değişimden yana olduğunu bildiklerini belirterek, acentaları değişim için güç birliği yapmaya ve iradelerini Genel Kurul'a yansıtmaya davet etti.

17 Ekim 2017 Salı

Özel sektörün ilk tren işletmecisi OMSAN oldu

161 yıllık Türk demiryolu ulaşımı tarihinde bir ilk
OMSAN Lojistik, TCDD Taşımacılık A.Ş. ile işbirliği yaparak özel sektörün ilk tren işletmecisi oldu. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'ın da katılımı ile iki kurum arasında imza töreni düzenlendi.  Tren İşletmeciliği Yetki Belgesi ve Emniyet Yönetim Sertifikasını alan OMSAN’ın ilk treni, gelecek ay Sivas’tan Hatay’a hareket edecek.

OYAK şirketlerinden OMSAN Lojistik, Türkiye’nin 161 yıllık demiryolu ulaşımı tarihinde bir ilke imza atarak özel sektörün ilk tren işletmecisi oldu. Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Kanununun yürürlüğe girmesinin ardından Tren İşletmeciliği Yetki Belgesi ve Emniyet Yönetim Sertifikasına sahip olan OMSAN, bu kapsamda TCDD Taşımacılık A.Ş. ile işbirliği yaptı. İki kurum arasında düzenlenen imza törenine Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan da katıldı. OMSAN, TCDD Taşımacılık A.Ş’den 15 adet elektrikli lokomotif, 350 adet otomatik boşaltma tertibatlı vagon kiralayacak ve 70 personel istihdam edecek. Gelecek ay itibariyle Sivas/ Demirdağ’da bulunan Erdemir Madencilik’e ait yükleme alanından Hatay/Payas’taki İsdemir Tesisleri’ne yıllık yaklaşık 2 milyon ton demir cevheri taşımaya başlayacak olan OMSAN, böylece Türkiye’nin yıllık demiryolu taşımacılığının yüzde 8’ini tek başına gerçekleştirecek.

OMSAN Lojistik Genel Müdürü Doç. Dr. M. Hakan Keskin, sektör adına mutlu, OMSAN adına gururlu olduklarını ifade ederek, “Lojistik sektörünün en önemli gündem maddelerinden biri olan demiryollarının serbestleştirilmesi sürecinin tamamlanmış olması, sektörümüz adına sevindirici bir gelişme. Demiryolu taşımacılığının; hata riskinin en aza indiği lojistik modeli olması, rekabetçi maliyet sonuçları, intermodal taşımacılığa katkısı ve çevreci bir taşıma modu olması dolayısıyla, hem sektör hem de ülke ekonomisi üzerindeki kayda değer avantajlarını göreceğiz” diye konuştu. 

İşbirliğiyle ilgili konuşan OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem de, “Doğru yatırımlarla 300 binden fazla üyemizin birikimlerini koruma ve OYAK’ı sürdürülebilir bir şekilde büyütme hedefiyle hareket ediyoruz. 86 yıl önce ‘Demiryolları Türk milletinin refah ve medeniyet yollarıdır’ diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu sözünü hatırlayarak, OMSAN’ın bu yatırımını kendi sektörüne örnek teşkil edecek bir adım olarak görüyorum. Ayrıca bu gelişmenin demiryollarımızın daha hızlı gelişmesinin önünü açarken ülke ekonomisine ve sanayisine olumlu yansımaları olacağına inanıyorum” dedi. 

Topkapı Sarayı Müzesinde sanatseverler buluştu

 “KARAGÖZ”ün 500. Yıl Kutlaması Topkapı Sarayı Müzesi’ndeki Sergi İle Başladı
Türk Gölge Tiyatrosu'nun 500. yılı nedeniyle Topkapı Sarayı Müzesi ve İstanbul Karagöz Kukla Vakfı işbirliğinde bir Karagöz Sergisi açıldı.Topkapı Sarayı Müzesi ve İstanbul Karagöz Kukla Vakfı işbirliği ile “KARAGÖZ” başlıklı sergide Cengiz Özek koleksiyonundan seçkiler Topkapı Sarayı Müzesinde sanatseverlerle buluştu. Kamu ve özel sektör temsilcileriyle sanatseverlerin katıldığı sergi açılış töreni 13 Ekim 2017 Cuma günü Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sabri Küçükaşçı ev sahipliğinde gerçekleşti.Serginin açılışında konuşan, Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sabri Küçükaşçı, Karagöz'ün İslam coğrafyası için ortak bir değer olduğunu ve ilk olarak Osmanlı Devleti'nde keşfedildiğini belirterek, "Yavuz Sultan Selim, Mısır seferinin ardından Karagöz'ü İstanbul'a getirdikten sonra, bizim renklerimizle renklenerek ayrı bir kültür olarak bu coğrafyanın tamamına yayıldığı rivayeti, en çok kabul gören rivayetlerden biridir." dedi. 

Küçükaşçı, Topkapı Sarayı bünyesinde bulunan Karagöz koleksiyonunu da sergilemeyi planladıklarını dile getirerek "Bu tür etkinlikler, sanat sergisi organizasyonları, Cengiz Özek gibi işini çelebi gibi bir şekilde üstlenip, devam etmesi konusunda katkıda bulunanlar sayesinde ayakta kalıyor. O bakımdan Cengiz Bey'in öncülüğünde bir takım etkinliklere Topkapı Sarayı olarak, sarayımızın hem konseptine hem de geçmişine uygun olduğu için Karagöz sergisini ve bu kapsamda bir takım etkinlikleri gerçekleştirmeyi planladık. Sanatseverlere ve Cengiz Bey'e, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

"Karagöz gibi değerler bütünü, toplulukları millet haline getirir"

Karagöz ustası ve UNESCO Kültür Mirası Taşıyıcısı  Cengiz Özek de Karagöz sergisinin Topkapı Sarayı gibi kültürel ve tarihi değere sahip bir mekanda açılmasından dolayı mutlu olduğunu ifade ederek, "Ben, 33 sene önce 20 yaşındayken burada ilk sergimi, çok büyük bir heyecanla açmıştım. O sergi şu anda Hollanda'da bir müzede yer alıyor. Bu yıl Karagöz'ün 500. yılı, Karagöz, İstanbul'a geldikten sonra inanılmaz bir coğrafyayı Balkanları, Kuzey Afrika'yı ve Ortadoğu'yu etkiliyor ve hala kendi varlığını sürdürüyor. Ne mutlu bize ve ne mutlu Karagöz'e... Umarım bundan sonra da heyecanlı bir şekilde yoluna devam edecek." diye konuştu.

İstanbul Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Mümin Yıldıztaş ise "Millet kavramında ortak değerler vardır, milletleri millet yapan ortak değerleridir. Tıpkı Karagöz gibi, yüzyıllarca devam eden bir değerler bütünü toplulukları, insanları millet haline getirir. Büyük bir coğrafyada etkin olan Karagöz bizi, Balkanları, Kuzey Afrika'yı, Arap coğrafyasını ve belki Kafkasya'yı da ortak değerlerimiz sayesinde bugünlere kadar geltirdi. (Millet olmanın) Karagöz, bunun en büyük ispatıdır ve o zaman bizim, millet kavramını daha geniş tutmamız gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Açılışta konuklara çok lezzetli geleneksel ılık aşure ikram edildi.
    
Sergi ay sonuna kadar Topkapı Saray Müzesi’nde gezilebilecek
Sergi ay sonuna kadar Topkapı Saray ‘da sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Sergi kapsamında Cengiz Özek’in Topkapı Sarayı’ndaki Karagöz figürlerinden esinlenerek yarattığı figüler yer alıyor. Topkapı Sarayı Müzesi koleksiyonunda önemli yer tutan saray Karagözcüsü Nazif Bey figürlerine atfen Cengiz Özek koleksiyonunda yer alan Hayali Nazif figürleri de sergide yer buluyor. Bu dönemde dünyaca bilinen Karagöz sanatçımız Cengiz Özek’in “Çöp Canavarı” ve “Büyülü Ağaç” oyunları sahnelenerek sergi desteklenecek. 

Anadolu Efes’e “Yılın Markası” ödülü

Anadolu Efes, dünyanın markalarını ödüllendiren World Branding Awards  tarafından bulunduğu kategoride “Yılın Markası” seçildi. İngiltere’de düzenlenen törende, Anadolu Efes ödülü World Branding Awards başkanı Richard Rowles’ın elinden aldı

Anadolu Efes, İngiltere merkezli bir sivil toplum örgütü olan World Branding Forum tarafından düzenlenen World Branding Awards’ta, kendi kategorisinde “Yılın Markası” ödülüne layık görüldü. İlk kez 2014 yılında düzenlenen World Branding Awards’da, dünyanın en iyi markalarının yaptıkları markalama çalışmaları ve başarıları, marka değerleme, tüketici pazar araştırması ve online halk oylaması ile değerlendiriliyor. Ödül kapsamında organizasyon her sene Dünya’dan 50’den fazla ülkeden araştırma şirketlerine ödül kategorilerini göndererek o senenin en iyi çıkış yapan, en başarılı markalarını öğreniyor. Jüri bu firmaların hepsini araştırarak ülkelerinden bağımsız olarak her kategori için 5 markaya karar veriyor. Ardından aday markalar 35 ülkede 130 bin civarında katılımcının gizli oylamasıyla değerlendiriliyor. Bunun sonucunda her kategoride yılın markaları belirleniyor. World Branding Awards’a her yıl 3000’in üzerinde marka, araştırma şirketleri tarafından önerilerek kendi kategorisinde yılın markası olmak için yarışıyor. Bu sene de Efes Pilsen; Apple, Coca Cola, Adidas, Ferrari, Google, Starbucks gibi sektörünün öncüsü markalarla birlikte, sahnede kendi kategorisinde bu prestijli ödülü almaya hak kazandı. 

11 Ekim akşamı Londra’nın ikonik mekanlarından Kensington Palace’ta düzenlenen ödül töreninde takdim edilen kupayı, Anadolu Efes Türkiye Genel Müdürü Tuğrul Ağırbaş ve Pazarlama Direktörü Kasia Özgen, World Branding Awards başkanı Richard Rowles’ın elinden aldı.

Anadolu Efes Türkiye Genel Müdürü Tuğrul Ağırbaş, Efes Pilsen markası ile aldıkları bu ödülün kalite anlayışlarının bir sonucu olduğunu belirtirken, “Yoğun çalışmalarımızın bu ödül ile taçlandırılmasından dolayı çok mutluyuz. Bir Türk şirketinin dünyaca ünlü ve prestijli marka ödülünü alması bizleri çok gururlandırdı. Dünyanın önemli markalarının yarıştığı World Branding Awards’ta, kategorimizde “Yılın Markası” ödülünü kazanmak tüketicilerimize karşı sorumluluğumuzu daha da artırıyor. Anadolu Efes çalışanlarından çiftçilerimize, bayilerimizden tüketicilerimize kadar, bu ödülü kazanmamızda emeği olan herkese teşekkür ederim.” şeklinde konuştu. 

16 Ekim 2017 Pazartesi

I.Uluslararası Meze Festivali Akra’da Gerçekleştirildi

I. Uluslararası Meze Festivali “MezeFest” Gerçekleşti
Akra Otel’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen I. Uluslararası Meze Festivali’nde Lübnan, Beyrut ve Yunanistan’ın yanı sıra Türkiye’den 25 işletme, hazırladıkları 100’e yakın meze çeşidini tanıttı.Meze tutkularının heyecanla beklediği dünyanın ilk uluslararası meze festivali MezeFest, Antalya’nın vazgeçilmezi haline gelen Akra’da önceki gün gerçekleştirildi. Türkiye’nin yanı sıra Lübnan, Yunanistan ve Beyrut’tan toplam 25 işletmenin katılım gösterdiği festivalde 100’e yakın meze çeşidi tanıtıldı. 

Antalya’nın turizm ve ticaretin yanında tarım alanında da önemli bir konuma sahip olduğunu söyleyen Meze Festivali Komite Üyesi Vedat Başaran, “Uluslarası Meze Festivali’ne katılım gösteren her işletmenin en az 2 – 3 aşçısı burada. Yani 50’yi aşkın şef festivale katıldı. 100’ün üzerinde meze hazırlandı. Şeflerimiz festivale katkı sağlayıp, hünerlerini paylaştı” dedi.Mezenin, Ortadoğu ve Akdeniz kültürünün en önemli yemek sistemlerinden biri olduğunu vurgulayan Başaran, “Yemek paylaşılırsa güzeldir” diyerek, mezenin de paylaşılan yemeklerin başında geldiğini ifade etti.



Ülke Katılımı Artacak 
Festival Komite üyesi Gökmen Sözen ise Türkiye’nin farklı yerlerinde meze alanında uzman restoranların festivale katıldığını söyledi. Sözen, “Festivale konularında uzman olan işletme ve aşçıları çağırdık. Bu sene ülke anlamında az katılım var. Gelecek yıl İtalya, İspanya ve Portekiz gibi ülkeleri de bu işin içine katmamız lazım. Yine Fas, Tunus ve Cezayir’i de içine alacak bir çalışmayla geliştireceğiz” dedi.

Usta şeflerin ellerinden çıkan birbirinden güzel lezzetleri en iyi şekilde misafirlerine sunan Akra, muhteşem bir festivale imzasını atarak, damaklarda unutulmayacak bir tat bıraktı. Lezzetleri kadar sunumlarıyla da birer sanat eserine dönüşen mezeler, festival süresince damak tadınızın yanı sıra estetik dokunuşlarıyla da görsel bir şölene dönüştü.

Festival kapsamında Aila Fairmont Quasar, 7 Mehmet, Bay Nihat, Deniz Restoran, Bi Lokma, Dietta, Mutfak Sanatları Merkezi, Volkan Şiş Kebap, Zennup 1884, Duble Meze, Komodor, Tirmisci Bilo, Piyazcı Ahmet, Yengeç, Lapis, Baklacı Humusçu İbrahim, Charbel Antoun, Zıpkın, Gaspar ve Fakhreddine yaptıkları mezelerle festivale destek verdi. Her biri konusunda iddialı olan şefler, festival süreci içerisinde yaptıkları 3’er tane meze ile misafirlerine unutamayacakları bir gün yaşattı.





Balkan Göçmenleri 22 Ekim Pazar günü saat 14:00’da Sirkeci Garı’nda buluşuyor

Balkan Göçmenleri, geçmişlerini anlamak ve geleceğe umutlarını aktarmak için 22 Ekim Pazar günü saat 14:00’da, Türkiye’ye ilk ayak bastıkları yer olan Sirkeci Garı’nda buluşuyor. 1912 yılında başlayan ve 100 yıl süren Balkan Göçleri ile Türkiye’ye gelen Balkan göçmenleri, Kosova Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin Sirkeci Garı’nda düzenleyeceği ‘’Bir Kofer, Bir Sandık’’ etkinliğinde sevinci ve hüznü bir arada yaşayacak.

2008’den bu yana Kosova Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin her yıl düzenlediği ‘’Bir Kofer, Bir Sandık’’ etkinliğinde, bu yıl da birbirinden güzel etkinlikler yer alacak. Arif Şentürk, Faruk Yılmaz, Ramazan Güney, Rumeli Ekrem, Rüstem Avcı gibi sanatçılar etkinlikte sahne alacak. Balkan halk oyunları, devlet sanatçısı Orhan Kurtuldu’nun yönetmenliğinde hazırlanan ve Tenor Aykut Yılmaz’ın eşlik edeceği göçü anlatan skeçler ve yöresel yemekler katılımcılarla buluşacak. Türkiye’ye göç ve bu göçün etkilediği yaşamlara dikkat çekmenin yanı sıra  Balkan kültürünün de tanıtımı amaçlanan etkinlikte, Moda Tasarımcısı Müesser Kurt’un hazırladığı ve koreografisini Asil Çağıl’ın yaptığı Balkan Kıyafetleri defilesi ile yöresel kıyafetler de tanıtılacak. Etkinlik alanında yer alacak fotoğraf sergisi ile Balkanlara ait fotoğraflar sergilenecek ve ayrıca Balkan kökenli yazarlar Dilek Ünal, Haluk Ecevit, Ramis Çınar ve Muhsin Durucan Balkanlar ile ilgili yazdıkları kitapları katılımcılar ile buluşturacak.

’Göçü Yaşatmalıyız’
Tarihte her nerede olursa olsun göçün acı bir anı olarak hafızalarda yer aldığını vurgulayan Kosova Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Gülen Aksu Türker, ‘’Göç toplumlar için en acı ve zor tecrübelerden biri. Bu olaylardan her birimizin bir ders çıkarması ve bu dersi gelecek kuşaklara aktarması gerekiyor. ‘’Bir Kofer, Bir Sandık’’ etkinliğimiz ile göçün zor yüzünü hatırlatmaya ve çocuklarımıza anlatmaya çalışıyoruz. Bunu bir görev olarak görüyor, tüm Balkan göçmenlerini davet ediyoruz’’ dedi.



Fatma Şahin, Avrupa Şeref Plaketi Ödülüne Layık Görüldü

“Europrıze’ın En Büyük Ödülünü Alacağız”
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi tarafından Avrupa Şeref Plaketi ödülüne layık görüldü


Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda düzenlenen Avrupa Şeref Plaketi Ödül törenine, AB Türkiye Delegasyon Başkan Yardımcısı Gabriel Munuera, AB Bakan Yardımcısı Ali Şahin ve çok sayıda AB bürokratı katıldı. Fatma Şahin: “Yunus Emre dilini yönetim tarzımızın bir parçası yaptık”
Ödül töreninde konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, dünyada barışın ve adaletin gittikçe zayıfladığı bir zamanda Gaziantep’in Avrupa Şeref Plaketi ödülünü almasının ayrı bir anlam taşıdığını kaydetti. Fatma Şahin, “AB, neden kuruldu? Neden bu ödüller veriliyor? Biraz, bilgilerimizi ve hafızalarımızı yoklayalım. AB, II. Dünya Savaşı sonrasında ‘birlikte rahmet var’ anlayışıyla kendi içerisinde birlikler oluşturdu. Üzerinden yarım asır geçmesine rağmen peki, insanlık neden acı çekiyor? AB’nin kuruluş felsefesine dönmesi şarttır. Avrupa’nın kendi içinde yaşadığı ırkçılık, islamofobi gibi birçok sıkıntıyı aşması gerekiyor. Dünya birliğine ihtiyacımızın olduğu bugünlerde Büyükşehir olarak, başkalarından beklemeden, başkalarını suçlamadan yolumuza iki tercihten birisini seçerek devam etmemiz gerekiyordu. Birisi mazeret üretmek, riskleri yönetememek, içine kapanmak; bu tercih, insanlığın kaybedeceği bir tercihti. Ama biz Yunus Emre’nin ‘Gelin tanış olalım işi kolay kılalım, sevelim sevilelim dünya kimseye kalmaz’ anlayışını Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak yönetim tarzımızın bir parçası yaptık. Gaziantep insani ve vicdani büyük bir sınavdan geçiyor. 500 bin Suriyeli mülteciye gönlümüzü ve soframızı açtık. Birçok sıkıntıya rağmen birlikte yaşıyoruz.”

Europrıze’ın en büyük ödülünü alacağız
Şahin şöyle devam etti: “2012’de Asım Güzelbey döneminde başvurulan Europrize ödüllerinde biz de 2015 yılında yaptığımız çalışmaların ikinci aşamasını bitirdik. Bugün ödülümüzün üçüncü aşaması için bir aradayız. Europrize’ın en büyük ödülünü seneye bu salonda alacağız inşallah.”

Dünyadaki belediyelerle yarışıyoruz
Fatma Şahin, “Kültürel ve sosyal alanda yürütülen çalışmalar açısından diğer şehirlerden farkımız sorulduğunda anlatacak o kadar güçlü yönlerimiz var ki. Şehirlerin arasında çok yüksek bir rekabet var. Şehir ekonomileri yarışıyor. Biz sadece kendi bölge ve kendi şehirlerimizle değil, küreselleşmenin sonucu olarak ABD veya Çin’deki bir belediyeyle de yarışıyoruz. Bu rekabeti yönetebilmemiz için hangi alanda yarışmacı olmamız gerektiğini keşfettik. Anadolu’nun kültürel mirasının gücünü, geçmişten gelen şanlı tarihimizi dünyaya tanıtmamız gerekiyordu. Bu anlamda elimizdeki büyük hazineyi uluslararası alana taşımak için büyük gayret gösterdik. Harabe deyip yüzüne bakmadığımız, yıllarca yıkılmasına fırsat verdiğimiz tarihi mekanları büyük bir hazineye dönüştürdük. Bereketli hilal dediğimiz tarihi ipek yolunu, kardeşlik ve kalkınma yolu haline getirdik” dedi. Şahin, selamlama konuşmasının ardından, Gaziantep’in AB ekseninde kültürel mirasla ilgili çalışmalarını bir sunum eşliğinde katılımcılara anlattı.

Munuera: AB ve Gaziantep arasında işbirliği kurulması gerekiyor
AB Türkiye Delegasyon Başkan Yardımcısı Gabriel Munuera, Gaziantep’e ilk kez geldiğini belirterek, Ankara’da Gaziantep yemeklerini tattığını söyledi. Gaziantep ile AB arasında işbirliği kurulması gerektiğini ifade eden Munuera, kültürel mirasın yaşatılabilmesi için sıkı bir işbirliğinin önemine değindi. AB ülkelerindeki etkili çalışmalarından ötürü başkan Fatma Şahin’e teşekkür eden Munuera, Gaziantep’in kültürel mirasa sahip çıkmasının önemli bir başarı olduğunu anlattı.

Ali Şahin: Gaziantep bir tanıma sığmaz
AB Bakan Yardımcısı Ali Şahin, Gaziantep’in kolay kolay bir tanıma sığmayacağını aktararak, “Tanıma sığacak bir şehir değiliz, gerçekten çok müstesna bir şehir, Gaziantep. Bu şehir öyle bir şehir ki bir sokağının ucunda Kürt vatandaşı yaşar,  diğer ucunda Arap, bir diğer ucunda alevi, bir ucunda sünni yaşar. O evlerde her akşam bir çeşit yemek yapılır ama bir evde 4-5 çeşit yemek yenilir. Her evde pişen yemek her akşam bir evde yenir. Asurlar, Hititler, Romalılar, Osmanlı, Mezopotamya coğrafyasının merkezinde yüzyıllardır katman katman medeniyeti bağrında beslemiş, büyütmüş bugün Gaziantep’e evrilmiş olması nedeniyle Gaziantep aynı zamanda şehr-i medeniyettir. 173 ülkeye ürettiğini ihraç eden 7 milyar dolarlık ihracat geliri olan bir şehirdir. Bu yönüyle Gaziantep, ticaret ve sanayi şehridir. 500 bin Suriyeliyi asla gücenmeden, kırmadan kendi kardeşi gibi bu şehirde besleyen; her şeyini onlarla paylaşan Gaziantep, şehr-i kardeşlik, şehr-i merhamettir” diye konuştu.

Gaziantep çoktan AB’nin tam üyesi olmalıydı
Avrupa Birliği’nin birlikte yaşamak ve birlikte büyümek felsefesiyle kurulduğunu bildiren Şahin, şunları kaydetti: “AB inşa edilmeden önce Gaziantep birlikte yaşamak ve büyümek kültürüne sahip bir şehirdir. Türkiye’nin diğer şehirleri gibi Gaziantep çoktan AB’nin tam üyesi olmayı hak ediyordu. Tam 59 yıldır AB tam üyelik sürecinde bekletilmenin acısını ve sızısını çekiyor. AB bakanlığı olarak kente değer katmaya devam ettiklerini; bu kapsamında 10 milyon avro hibeyle Gaziantep’e yönelik bir ‘Anadolu Arkeoloji Enstitüsü Projesi’ üzerine çalışıyor; 2018 yılında inşallah bu projenin tamamlanmasını düşünüyoruz.”

Gaziantep Vali Yardımcısı Uğur Aladağ ise, şehrin hem kültürel hem de sanayi açısından bölgenin önemli şehirleri arasında olduğunu belirterek, şehri tanıtıcı bir konuşma yaptı. Kharkiv Dış İlişkiler Şube Müdürü ve Europrize Sorumlusu Alina Shenogolets, Kharkiv Belediye Başkanı Hennadiy Kernes’in tebrik mektubunu okudu.

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, şeref plaketini AB Türkiye Delegasyon Başkan Yardımcısı Gabriel Munuera’nın aldı. AB Komisyon başkanları da video konferansla Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin’i ve Gaziantep halkını, AB Şeref Ödülü dolayısıyla kutladı. Törenin ardından Europrıze Ödülleri ve Sergisi gezildi. Program meclis fuayesinde düzenlenen kokteyle sona erdi.

Avrupa Şeref Plaketi 
Avrupa Şeref Plaketi ödülünün alınmasında, şehirlerin faaliyetlerine Avrupa’daki belediyeleri ne kadar dahil ettiği; kültürel ve sosyal etkinliklerini ne ölçüde gerçekleştirdiği, uluslar arası gençlik programlarını ve sosyal, kültürel açıdan birlik beraberliğin sağlanması çerçevesinde dezavantajlı gruplara ne ölçüde etki edildiği konuları dikkate alınarak veriliyor.