16 Ocak 2018 Salı

Turizmde okul - sektör işbirliğine örnek protokol

Egeli turizmciler, turizm eğitimi veren kurumlarla sektör arasında köprü oluşturacak ve örnek olacak önemli bir protokole imza attı. Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) ile Halim Foçalı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürlüğü arasında eğitimde işbirliği protokolü imzalandı. Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı ve ETİK Başkanı Mehmet İşler, sektöre kalifiye eleman yetiştiren öğretim kurumlarına pratik yapma olanağı sağlayarak destek vermeyi sürdüreceklerini söyledi.  

Turizm sektörünün ihtiyaç duyduğu nitelikli personeli yetiştirmek üzere mesleki eğitim veren Halim Foçalı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile Egeli turizmcilerin çatı örgütü Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği işbirliğine yöneldi. İki kurum arasında hazırlanan eğitimde işbirliği protokolü Club Phokaia’da düzenlenen, Foça Kaymakamı Ali Çetin ile Foça Milli Eğitim Müdürü Yüksel Akar’ın yanı sıra turizmciler, okul yöneticileri ve öğrencilerin de katıldığı törenle imzalandı. Protokole TÜROFED Başkan Yardımcısı ve ETİK Başkanı Mehmet İşler ile Halim Foçalı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Sami Bilgi imza koydu.   Protokol uyarınca, okul ile birlik ve üye işletmelerin teknik işbirliğiyle mutfak, servis ve kat hizmetleri dallarında yeni teknik ve yöntemlere dayalı atölye kurulacak. Atölyelerin donanım ihtiyaçları karşılanacak. Öğrencilerin işletmede dal derslerinde yararlanabileceği eğitim birimleri oluşturulacak. Öğrencilerin yaz döneminde işletmelerde beceri eğitimini yapmaları sağlanacak, istihdam odaklı işbirliği yapılacak. ETİK ve üye işletmelerdeki profesyoneller, öğrencilerle sektör deneyimlerini paylaşacak. Turizm sektörünün geliştirilmesine yönelik sosyal, kültürel, eğitim faaliyetlerinde birlik ve okul işbirliği yapacak.  TÜROFED Başkan Yardımcısı ve ETİK Başkanı Mehmet İşler, kritik bir aşamada bulunan turizm sektörünün meslek eğitimi veren kurumla istihdam odaklı işbirliğinin önemli olduğunu söyledi. İşler, sektör adına örnek, önemli ve öncü bir protokole imza attıklarını dile getirdi. Turizm sektörünün cari açığın kapatılmasına önemli katkı sağlayan, istihdam yaratan, Türkiye’nin ihracat rakamlarını etkileyen büyük bir sektör olduğunu vurgulayan Mehmet İşler, “Sektöre kalifiye eleman yetiştirecek öğretim kurumlarına pratik yapma imkanı sağlayacağız. Sektörümüzü destekleyen, turizm meslek eğitimi veren kurumlara biz de destek vermeyi sürdüreceğiz” dedi.  Foça Halim Foçalı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Sami Bilgi, ETİK ile yaptıkları işbirliği protokolünün sadece İzmir’i değil, Ege Bölgesi’ndeki bütün işletmeleri kapsamasının önemli olduğunun altını çizdi. Sektörün ihtiyacı olan elemanı yetiştiren ve istihdamını sağlayan bir konumda olmak istediklerini anlatan Bilgi, “Protokol kapsamında öğrenciler mutfak, servis ve kat hizmetleri dallarının derslerini işletmelerde uygulamalı olarak yapabilecek. Öğrencilerimiz gerçek işletmelerde, eğitim gördükleri servislerde görev alacak. Mezuniyetleri sonrasında istihdamlarına öncelik verilecek. Sağlanan bu imkanlar, öğrencilerin sektörü sevmesi, motivasyonu için çok önemli” diye konuştu.

Sektörle okulun işbirliğinin çok önemli olduğunu vurgulayan Foça Milli Eğitim Müdürü Yüksel Akar, Anadolu Otelcilik Turizm Meslek Lisesi niteliğinde ülke genelinde 120, İzmir ilinde altı okul bulunduğunu söyledi. Bu okulları bitirenlerin yüzde 100 istihdam imkanı bulunduğunu, iş bulamama gibi bir sorunları olmadığını anlatan Akar, “Yaz döneminde ülke genelindeki 120 okuldan yaklaşık 1500 öğrenci staj için yer arıyor. ETİK ile yapılan işbirliği protokolü, okulumuz öğrencilerinin stajını kolaylaştırdığı gibi tesislerde pratik yapma imkanı sağlıyor. Bu örnek işbirliğinin yaygınlaşmasını, genişleyerek sürmesini diliyoruz” dedi.  Foça Kaymakamı Ali Çetin, turizmcilerin 2017’de geçirdiği zor günleri 2018 için fırsata çevirdiğini belirterek turizm meslek eğitimi gören öğrencilere Ege Bölgesi’ndeki tesislerde pratik yapma imkanı sağlanmasının önemine dikkat çekti. Çetin, “İnanıyorum ki Halim Foçalı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde öğrenim gören gençlerimiz bu fırsatı iyi değerlendirecek, okullarında aldıkları nitelikli mesleki eğitimi tesislerdeki pratiklerle pekiştireceklerdir” diye konuştu.  

15 Ocak 2018 Pazartesi

Üsküdar’da Ara Güler’e vefa gecesi

Üsküdar’da Fotoğrafın Ustası Ara Güler için düzenlenen “Vefa Gecesi”ne büyük ilgi
Üsküdar Belediyesi tarafından dünyaca tanınan foto muhabiri Ara Güler’e “Vefa Gecesi” düzenlendi


Yüzlerce kişinin yoğun ilgi gösterdiği Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki gecede büyük usta Ara Güler,  "Bir Göz, Bir Makine ve Gerçek" adlı kitabını da imzaladı.. Ara Güler: ”Bugüne kadar kaç cumhurbaşkanı geçti bizden, bir tanesi de kafa tutmadı ya kimseye. Yani O’nun (Cumhurbaşkanı Erdoğan) o tarafı hoşuma gidiyor. Niye çekinsin ki? Biz devletiz be, Osmanlı'dan geliyoruz biz. Onların nesi var? Zavallı Amerika'nın nesi var?" Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: “Ara Güler hikaye anlatan fotoğraflar çekiyor, İstanbul'un hikayesini anlatıyor, Afrodisyas'ın, Dali'nin, Picasso'nun hikayesini anlatıyor. Bu, hakikaten bizim üzerinde çok kafa yormamız gereken bir şey.”
Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen: ”Onun objektifinden yansıyanlar bazen yorgun bir şehri, bazen çetin bir mücadeleyi, bazen tükenmez bir umudu ve bazen de sadece mutluluğu anlatır.”

Üsküdar Belediyesi, 89 yaşındaki fotoğraf sanatçısı ve foto muhabiri Ara Güler için Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezinde ‘Ara Güler’e Vefa Gecesi’ düzenledi. Geceye Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen ile birlikte Ara Güler’in yanı sıra, foto muhabiri ve belgeselci Coşkun Aral ve çok sayıda fotoğraf sanatçısı ile vatandaşlar katıldı. Programın açılışında Ara Güler’in hayatının anlatıldığı belgesel salonda büyük beğeni topladı. 

Ara Güler’den Erdoğan’a övgü
Gecede konuşan ünlü fotoğraf sanatçısı Ara Güler kalabalığı gördüğü için çok heyecanlandığını belirterek dünyada en mühim bilginin tarih olduğunu, çünkü ancak tarih ile geçmişin öğrenilebileceğini söyledi.  Amerikalı bir gazetecinin yanında yetiştiğini dile getiren Güler’e, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğraflarını çekmesine ilişkin bir soru yönetilince şöyle yanıt verdi:
 "Bir gün bir yere gittik. Bir şey alıyordum. Orada bana yakın oldu. Bir süre evine gittim. Resimlerini çektim. Bugün de gelir diye düşündüm, gelmedi. Bugüne kadar kaç cumhurbaşkanı geçti bizden, 20 tane, 30 tane geçti. Bir tanesi de kafa tutmadı ya kimseye. Yani onun o tarafı hoşuma gidiyor. Niye çekinsin ki biz devletiz be, Osmanlı'dan geliyoruz biz. Uygur yazılarını Moğolistan'da çektim. Bütün bunlar var. Onların nesi var? Zavallı Amerika'nın nesi var?" 

Kalın: “Anı yakalamak ustalık işi”
Program kapsamında konuşma yapan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Foto muhabirliği tarihe düşürmek, tarihi kayıt etmek, o anı yakalamak aslında bizim medeniyetimizin çok önemli değerlerinden bir tanesine atıfta bulunuyor, ama bunun ne kadar farkındayız bilmiyorum. O anı yakalamak hakikaten ustalık işi. O an fotoğraf karelerinde donduğu an, bu tarihi bir an olabilir, yoğurtçunun bir anı olabilir, 1952’de olabilir, 1998’de olabilir, 2018’de olabilir ama o an öyle bir şeydir ki sizin, bizim irademiz dışında bir şeydir. O an gelir size adeta ben geldim der ve alıcısı açık olan kişi sanatçı, fotoğrafçı her kimse o anı yakalar” şeklinde konuştu.

Türkmen: “Tüm zamanların en büyük fotoğraf ustası”
Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen de Güler'in fotoğraflarında hayatın içinden birçok duygunun yer aldığını vurgulayarak, "Onun objektifinden yansıyanlar bazen yorgun bir şehri, bazen çetin bir mücadeleyi, bazen tükenmez bir umudu ve bazen de sadece mutluluğu anlatır. “ dedi. 

Türkmen şöyle devam etti:
“Bu güzel akşam bizim için iki açıdan çok önemli. Birincisi tarihimizi, kültürümüzü, dünyada gurur duyduğumuz değerlerimizi, gençlerle, kadınlarla, çocuklarla, yetişkinlerle, yaşayan günümüzün değerleriyle buluşturma adına özel bir akşam ama bundan da öte bu akşam hepimiz için bir vefa, saygı gecesi. Ne mutlu bizlere ki Ara Güler gibi büyük sanatçıların değer kattığı bir ülkede yaşıyoruz. Bize göre Ara Güler, tüm zamanların en büyük fotoğraf ustasıdır."
Dünyaca tanınan foto muhabiri ve fotoğraf sanatçısı Ara Güler, Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki saygı gecesinden önce Nevmekan'da "Bir Göz, Bir Makine ve Gerçek" başlıklı kitabını da katılımcılar için imzaladı.



Gaziantep'te yemek fiyatlarındaki artışlar “GASTROKAZIK” sistemi mi geldi dedirtti

UNESCO'nun gastronomi dalında 'Yaratıcı Şehirler Ağı'na giren Gaziantep'te, yemek fiyatlarındaki astronomik artışlar turizmcileri tedirgin etmeye başladı. Gastronomi turizminde büyük başarılara imza atan Gaziantep'te yemek fiyatları cep yakıyor. UNESCO'nun gastronomi dalında 'Yaratıcı Şehirler Ağı'na giren kentteki yemek fiyatları, son bir yılda yüzde 50'yi aşan oranlarda zamlandı.


Artan yemek fiyatları tur maliyetlerini yükseltti
Gaziantep'e gastronomi turları düzenleyen seyahat acentaları ise yaşanan fahiş artışlardan yana dertli. Turları için, 1 yıl önce 40 TL'ye aldıkları yemeklerin fiyatının 60 TL'nin üzerine çıktığını dile getiren turizmciler, bu artışların tur fiyatlarına yansımaya başladığını anlattı. Kent ekonomisi açısından avantaj gibi görülen durumun sürdürülebilir olmadığına dikkat çeken turizmciler, önlenememesi halinde yakalanan olumlu havanın negatife dönebileceğini savunuyor.



Hatay ve Mardin çok daha ucuz
Aynı yemeklerin ve hizmetin; Hatay, Mardin ve Urfa'da çok daha uygun fiyata alınabildiğini anlatan turizmciler, gastronomi turları için alternatif rota arayışının artmaya başladığını dile getiriyor.

Fatma Şahin harekete geçti
Artan şikayetler karşısında harekete geçen Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'in ise Hatay, Mardin ve çevre illerdeki fiyatların araştırılarak, konuyla ilgili bir çalıştayın toplanması talimatı verdiği öğrenildi.

12 Ocak 2018 Cuma

Konya’daki Seyahat Acentalarından Değişim Hareketi’ne Tam Destek

Seyahat Acentaları, Değişim Hareketi Gönüllüleri ev sahipliğinde Konya Dedeman Oteli’nde gerçekleşen toplantıda 50 Acenta temsilcisi bir araya geldi

Sektör sorunlarının kapsamlı bir şekilde ele alındığı toplantıda 24-25 Şubat’ta gerçekleşecek olan TÜRSAB 23. Olağan Genel Kurulu hakkında fikir alışverişinde bulunuldu.Seçimin ertelendiği tarihten bugüne kadar yaşanan gelişmelerin de değerlendirildiği toplantının bir diğer konusu ise Genel Kurula olan katılım ve üyelerin nasıl organize olacağıydı.Firuz Bağlıkaya ve Değişim Hareketi’ne tam destek kararının çıktığı toplantı son derece verimli geçti. Görüntülü bağlantı yaparak toplantıya dahil olan Değişim Hareketi lideri Firuz Bağlıkaya ise meslektaşlarına seslenerek, önemli açıklamalarda bulundu. Büyük bir azim ve kararlılıkla yollarına devam ettiklerini vurgulayan Başkan adayı, Değişim’i hep birlikte gerçekleştireceklerine olan inancının sonsuz olduğunu belirttikten sonra alkışlar eşliğinde görüşmeyi sonlandırdı.

İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nda 2 yeni atama

İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı terminal işletmecisi olan İSG’de Mali işler Genel Müdür Yardımcılığı görevine Fikret Cömert, Ticari İşler Direktörlüğü görevine ise Yücel Ecer getirildi

Bugüne kadar elde ettiği yolcu artış oranlarıyla sadece Türkiye’de değil yurtdışında da birçok başarı elde eden ve yolcu sayısı büyüklüğü açısından Türkiye’nin 2. büyük havalimanı olan İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nın terminal işletmecisi İSG’de üst yönetim kademesinde görev değişiklikleri oldu.  Buna göre Mali İşler Genel Müdür Yardımcılığı (CFO) görevine Fikret Cömert getirildi. Cömert, farklı sektörlerdeki Türkiye’nin önde gelen firmalarında üst düzey pozisyonlarda 20 yılı aşkın bir süredir çalıştıktan sonra son olarak İSG’de Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı (CFO) olarak görev aldı. İSG ailesine Ticari İşler Direktörü olarak katılan Yücel Ecer ise, havacılık sektöründe yine 20 yılı aşkın bir tecrübeye sahip. Ecer, son olarak Antalya Havalimanı terminal işletmecisi ICF’de üst düzey yönetici olarak çalışıyordu. Bilindiği gibi İSG’de Eylül ayı başında CEO koltuğunda değişiklik olmuş ve havacılık sektörünün deneyimli ismi Ersel Göral, İSG CEO’su olarak göreve başlamıştı.

9 Ocak 2018 Salı

Emin Çakmak'ın toplantısına 1 kişi katıldı

“Ortak Akıl Toplantıları” adı altında Güney Anadolu'yu gezen TÜRSAB Hepimizin Kurucu Başkanı Emin Çakmak, Batman'da hezimet yaşadı. Gaziantep’te bir acentenin davetlisi olarak bulunduğum otelde tesadüfen Emin Çakmak ile asansörde karşılaştım. İki günlük Gaziantep programımın ardından Güneydoğu’nun başka bir iline geçtim. Gaziantep otogarından Van Gölü seyahatle 6-7 saatlik yolculuğuma devam ettim. Daha sonrasında Batman’daki dostlarının davetlisi olarak Batman’a geldim.Yine bir tesadüf ki kaldığım otelin kahvaltı salonunda Emin Çakmak ve TÜRSAB Hepimizin Ekibi ile karşılaştım.

TÜRSAB seçimlerini diğer turizm medyasındaki arkadaşlar gibi bende takip ediyor yazı dizilerimize devam ediyorum. Gördüğüm resim itibariyle durumu haber haline getirdim. TÜRSAB Başkan adayı Emin Çakmak ile göz göze geldik ve geri dönüp gitti. Meğerse Batman’da bulunan 30 acente ile toplantı yapacakmış. Saatler geçiyor gelen giden yok. Bu durumu görmemden olacak ki kaygılandı. Kahvaltı masamın sol çaprazında acenteleri bekliyorlar. Ne gelen var ne giden.  Hop oturuyor hop kalkıyor. Masa düzeni toplantısından kalkıp lobiye geçti artık kimse gelmez diye  umutta yoktu zaten.TÜRSAB'da Genel Kurul'un ertelenmesini fırsata çevirmeye çalışan geçmiş dönem muhalefet liderlerinden Emin Çakmak, Gaziantep Toplantısı’ndan sonra Batman'da da hayal kırıklığına uğradı.

Batman’da 30 kişilik toplantı organizasyonu yapan Emin Çakmak’ın "Ortak Akıl Toplantısı’na” sadece bir kişi katıldı. Güneydoğu Bölgesi’ndeki şehirlerde oy kullanacak acentelerle toplantı yapan ve o acentelerin şubelerinin personellerini de davet edip geniş bir katılım gösterilmiş gibi, çoklu fotoğraflarla olumlu imaj vermeye çalışırken, Emin Çakmak’ın TÜRSAB Başkanlık Adaylığı da flu gözüküyor. Acentaları 10 Ocak 2018 tarihinde, Ankara, Anıtkabir'e davet eden ve 11 Ocak'ta başkan adaylığını açıklamaya hazırlanan Emin Çakmak'ın Batman'daki hezimeti ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaşadığı hayal kırıklığından sonra nasıl bir yol izleyeceği merakla bekliyorum.

Gaziantep'te bir Tur operatörünün 180 acentesini buluşturduğu toplantıda, 2018 yılı hedefleri açıklandı. Emin Çakmak, bu toplantıya gelen acenteleri kendi “Ortak Akıl Toplantısına” çağırarak, olumsuz hava estirdi. Bununla yetinmeyip, İstanbul'dan 0212’li telefondan aratılarak, “TÜRSAB Kurucu Başkanımızın Gaziantep'te yemeği var, sizleri de bekliyoruz” demeleriyle hiç doğru bir davranış sergilemediler. Gerçi telefonla konuşan kişinin de hatası olma ihtimali olabilir. Ancak telefonla konuşan kişi “TÜRSAB Hepimizin Platformu Kurucu Başkanı” deseydi, daha iyi anlaşılır olabilirdi.

Bu kadar çalışmanın, eforun ardından Gaziantep’te 10 kişiyle toplantı yapması geçen seneki güvenirliği yitirdiğini akıllara getiriyor. Siirt Toplantısı’nda da bölgede 5 geçerli oy kullanacak acente olmasına rağmen, kalabalık görüntü çekerek geniş bir katılım imajı verilmiştir.  Bu haberi yayına almamızdan rahatsızlanan Emin Çakmak telefon trafiğine girerek, dolaylı yoldan farklı kişileri arayarak, haberi yayından kaldırma isteğinde de bulundu. Habercilik mesleğinin gereğini korkusuzca, tüm baskı gruplarının üzerinde tutarak yayınlarımızı yapıyoruz. Oysa ki, yapması gereken belliydi. Belki de yandaş medyasının gölgesinde kalarak malum şahsı kıramadı. Birde o sözünü unutmadım ne demişti geçtiğimiz dönem seçimlerinde Emin Çakmak kürsüde hatırlarmısınız.

Biz yine o sözü size hatırlatalım. Mevlana’nın bir sözünü söylemişti. “Sanmasınlar yıkıldık, sanmasınlar çöktük; bir başka bahar için, sadece yaprak döktük” demişti…

Bu baharda Güneydoğu ikliminde yaprakları yeşertip, tomurcuk bile açamayacağı görülüyor.

Bu baharda da yaprakları döker mi dersiniz bilinmez…

Belki yine başka bir bahar bekler. 
Eee bu birazda klavuz işi nereye gideceğine karar vermek lazım…  

8 Ocak 2018 Pazartesi

Turizmciler, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’e taleplerini iletti

Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’i ziyaret eden Turizm Yatırımcıları Derneği heyeti, sert kayıplar yaşayan sektörün toparlanması için oluşturulan kapsamlı yol haritasını hükûmete iletti.

Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD), sektördeki mevcut finansal durumu ve turizmde 2023 hedeflerine ulaşmak için gereken dönüşüm stratejisi kapsamında kısa, orta ve uzun vadeli tedbir önerilerini hükûmete iletti. Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’i ziyaret eden TTYD heyeti, oluşturdukları yol haritası için hükûmetten destek talep etti."Türkiye, turizmde önemli bir eşik noktasında" Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Oya Narin, ziyaret sonrasında yaptığı açıklamada sektörün önemli sorunlar yaşamaya devam ettiğini belirterek şunları söyledi:


“Türkiye, turizmde önemli bir eşik noktasında. Sektörümüz, bu eşiği, hem fiziksel dönüşüm hem de destinasyon yönetimi ve markalaşma alanında başarılı bir dönüşüm stratejisi izleyerek aşabilecek deneyime sahip. Bu aşamada, bir yandan yapısal sorunlarımızı orta ve uzun vadeli tedbirlerle çözerken eş zamanlı olarak da kısa vadeli tedbirleri hızla hayata geçirerek işletmelerimizin içinde olduğu finansal dar boğazı atlatabilmelerini sağlamamız gerekiyor. Sayın Şimşek’i ziyaretimizde kendilerine sektörümüzün vergi, istihdam ve yatırım süreçlerinde desteklenmesine ilişkin önerilerimizin yanı sıra Türk turizm sektörünün dönüşüm ihtiyacını hayata geçirecek bir “Master Plan” hazırlanması yönündeki dileğimizi ilettik.

Turizmde dönüşüm için el ele vermeliyiz…
2023 hedefleri doğrultusunda 50 milyar dolar turizm geliri hedefine ulaşılması ve bunun ötesine geçilmesi ancak ve ancak başarıyla uygulanacak kapsamlı bir dönüşümün gerçekleştirilmesi ile mümkün olabilecek. Sayın Bakanımızın ve hükûmetimizin bu noktada gereken hassasiyeti göstereceklerine yürekten inanıyorum. Hükümetimizin, sıkıntının başladığı ilk günden itibaren sektör paydaşlarıyla iş birliği içerisinde uygulamaya koyduğu önlemler, bu geçiş döneminin başarıyla yönetimine fevkalade yapıcı bir rol oynadı. Bugün dileğimiz, Türk turizminin geçmişte yaşadığı sorunları tekrar yaşamayacak dirence kavuşturulması ve ülke sathında 12 aya yayılan sürdürülebilir turizm olgusuna ulaşmasını sağlayacak bir “turizmde dönüşüm” planının uygulanması için devletimizle el ele vermek.”

Turizmcilerin talepleri
2015 sonundan başlayarak özellikle 2016’da kritik bir daralma yaşayan turizm sektörü, 2017’deki kısmî toparlanmaya rağmen ağır sorunlar yaşamaya devam ediyor. Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği, sektörün içinde bulunduğu darboğazı atlatabilmek için hükûmete sundukları önerileri “kısa vadeli destek tedbirleri” başlığı altında sıralarken orta ve uzun vadede Türkiye turizminde yapısal bir dönüşüm sağlayacak tedbir ve politikaları da ayrıca dile getirdi.

Kısa vadeli destek tedbirleri arasında öne çıkan maddelerden bazıları şöyle:
1. Sektöre yönelik 20 milyar TL’lik ilave KGF limiti oluşturulması
2. Turizm sektörünün ihracatçılara sağlanan tüm desteklerden yararlandırılması
3. Turizmciye ana girdi kalemlerini vergisiz ithal ederek kullanma imkanı sağlanması
4. Orta ve uzun vadeli, düşük faizli Eximbank kredisi imkânı
5. İstihdam teşviklerinin turizm sektörüne özel 2 yıl daha uzatılması ve kış sezonunda iş akdinin devamını sağlayacak istihdam desteklerinin oluşturulması

Fairmont Quasar İstanbul’a Yeni Genel Müdür Yardımcısı

Fairmont Quasar İstanbul’un Genel Müdür Yardımcılığı görevine Can Özmeriç getirildi
İstanbul’un kalbi Mecidiyeköy’de yer alan ve Ocak ayında birinci yılını kutlayan Fairmont Quasar İstanbul’un Genel Müdür Yardımcılığı görevine, turizm sektörünün deneyimli ismi   Can Özmeriç getirildi.

Yüz yılı aşkın bir otelcilik mirası bulunan, tüm dünyada konuklarına unutulmaz seyahat deneyimleri sunarak “Anları anılara dönüştüren” Fairmont markasının Türkiye’deki ilk oteli olan Fairmont Quasar Istanbul’da, Genel Müdür Yardımcılığı görevine Can Özmeriç getirildi.Yirmi yılı aşkın otelcilik deneyimi bulunan Özmeriç, özellikle ciro yönetimi ve satış & pazarlama alanındaki birikimini, bundan böyle Fairmont Quasar İstanbul’da değerlendirecek. Yurtiçi ve yurtdışındaki Hilton ve Conrad otellerinde rezervasyondan ciro yönetimi ve satış birimlerinin çeşitli alanlarına uzanan bir kariyeri olan Özmeriç, Fairmont ailesine katılmadan önce Conrad Istanbul Bosphorus  ve Hilton Istanbul Bosphorus’tan sorumlu İş Geliştirme Direktörü olarak görev yapıyordu. Can Özmeriç Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunudur.

5 Ocak 2018 Cuma

Rixos Hotels, Yeni Yıla Ödüllerle Girdi

Rixos Hotels, HolidayCheck tarafından ödüle layık görüldü
Dünyanın hızla büyüyen otel zincirlerinden biri olan Rixos Hotels, 2017 yılı boyunca dünya genelinde 1 milyonun üzerinde turistin oylamalarıyla yeni ödüllerin sahibi oldu. 



Özenli hizmet anlayışını, yenilikçi ve yaratıcı konseptiyle harmanlayarak konuklarını en iyi şekilde ağırlayan Rixos Hotels, Avrupa'nın önde gelen otel değerlendirme platformlarından HolidayCheck tarafından ödüle layık görüldü. 

Rixos Sharm El Sheikh, üst üste 5. kez ödüle layık görülürken 2018’de en prestijli HolidayCheck Gold Award ile ödüllendirildi. Rixos Seagate Sharm ise ikinci yılında tatilciler tarafından beğeni toplayarak “2018’in En İyi Otelleri Listesi”ne girmeyi başardı.



Spa’da da en iyisi Rixos 
Rixos Hotels, bu yıl 3.’sü düzenlenen World Spa Awards’tan 4 ödülle döndü. Mriya Resort & Spa “Dünyanın En iyi Wellness Merkezi”, Rixos Libertas Dubrovnik “Hırvatistan’ın En İyi Spa’ya sahip oteli”, Rixos Krasnaya Polyana Sochi “Rusya’nın En İyi Spa’ya sahip oteli” ve Rixos Sharm El Sheikh “Mısır’ın En İyi Spa’ya sahip oteli” olarak ödüle layık görüldü. Mısır’daki otellerin yanısıra, Rixos Hotels’in Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki otelleri Rixos The Palm Dubai ve Rixos Bab Al Bahr da, oylama neticesinde HolidayCheck’in “Birleşik Arap Emirlikleri’nde 2018'in En Lüks Otelleri Listesi”nde yer aldı. 

Kendine ait olmayan İstanbulkart kullananlar İETT Timi tarafından yakalandı

Anne, Baba, Kardeş ,Akraba  veya öğrenci kardeşinin İstanbulkart’ını kullananlar İETT Timleri tarafından yapılan denetimler sonucunda yakalandılar.İETT’nin uyarılarına kulak asmayan binlerce İstanbulkart sahibi kendilerine ait olan kartları yakınlarına vererek usulsüzlük yapıyor. İETT Otobüsleri, Metrobüs, Metro, Denizyolları, Havabus ile İstanbul içi ulaşımda geçerli olan İstanbulkartlar binlerce kişi tarafından hamiline olmayan kartlarla ulaşım sağlanıyor. Bu usulsüzlüğe önüne geçmek için sivil timler kuran İETT göz açtırmıyor.

İETT, toplu ulaşımda kendisine ait İstanbulkart'ı başkasına kullandıran kişilerin kartına el koyarak, kart sahiplerine cezayı kesişiyor. İETT'nin, başkasına ait indirimli ya da ücretsiz İstanbulkart kullanan kişilerle mücadelesi gün içinde farklı lokasyonlarda devam ediyor. Metrobüs istasyonlarında bulunan güvenlik görevlileri, İstanbulkart ile geçişlerde turnikelerin farklı sinyal seslerinden hangi indirimli kart olduğunu bildikleri için kişileri tespit etmek daha kolay olduğunu söylüyor. 65 yaş ücretsiz kartları kullanan genç kişilerin daha çok dikkat çektiğini söyleyen görevliler diğer kartların resim ve kimlik  kontrolü sonucu tespit ederek el koyduklarını iletti. Bu uygulamaya karşı gelen İstanbulkart kullanıcıları denetim ekibi ile hizmet veren kolluk güçleri polis tarafından alınıyor.

Usulsüzlüğün önüne geçmek için mücadele başlatan İETT sıkı denetimlerine devam edecek. Kartını başkasına kullandıran öğrenciye ilk seferinde bir aylık abonman ücreti tutarındaki 85, öğretmen ve yaşlılara ise 125 lira para cezası kesiliyor. Mavi kart, 65 yaş kart ve benzer kategorideki kartlar için ise 205 lira ceza uygulanıyor. İkinci kez kartı başkasına kullandırdığı belirlenen kişi ise 250 lira ceza ödüyor. Bu kullanımın cezai işleminin yanı sıra birde rezilliği bulunuyor. 



3 Ocak 2018 Çarşamba

TEMA Vakfı 2017 yılının çevre olaylarını açıkladı

TEMA Vakfı, 2017 yılının çevre açısından iyi ve kötü olayları listesini hazırladı
2017’de Türkiye’de Bakanlar Kurulu Kararı ile büyük ovaların koruma altına alınması, Gökçeada’da altın madeni ÇED başvurusunun geri çekilmesi, Mayıs ayında gündeme gelen torba yasadan zeytinliklerin imara açılmasına dair maddenin çıkarılması, Terme’de termik santralin durdurulması ve Doğu Karadeniz’deki yaban hayatı popülasyonunda artış görülmesi gibi olumlu gelişmeler yaşanırken, enerji ve madencilik yatırımları, çevre savunucularına yapılan suikastlar, Cerattepe’nin madenciliğe açılması, Mera Kanunu’nda değişiklik yapılması ve imara açılması, Maden Kanunu'nda değişiklikler yapılması gibi doğayı tehdit eden faaliyetler gerçekleştirildi.



İyi haberler
Büyük Ovalar ilan edildi                                                        (Ocak ve Haziran 2017)
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından 28 Haziran 2016’da 184 adet büyük ova belirlendiği açıklanmıştı. Bu açıklamadan bir yıl sonra 21 Ocak 2017 ve 2 Haziran 2017’de Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararları ile aralarında Konya, Cihanbeyli, Harran'ın da bulunduğu 57 ildeki toplam 192 ova, "Büyük ova koruma alanı" olarak ilan edildi.




Detaylı bilgi: Büyük ovalar ilan edildi

Zeytinlikleri imara açacak düzenleme torba yasadan çıkarıldı                          (31 Mayıs 2017)
Mayıs ayında TBMM'ye sunulan Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile zeytinlik alanların sanayi tesisleri için gerekli görüldüğü takdirde imara açılması hedefleniyordu. Büyük bir kamuoyu baskısından sonra zeytinlik alanlara ilişkin düzenleme tasarıdan çıkarıldı.
Detaylı bilgi: Zeytinlikler nefes aldı  Ben bir zeytin ağacıyım  TEMA Vakfı Görüşü  

Gökçeada, altın madeni tehdidinden kurtuldu           (14 Aralık 2017)
2011 yılında aldığı Cittaslow (Sakin şehir) ünvanıyla dünyanın ilk ve tek sakin adası seçilen Gökçeada, bir süredir altın ve gümüş madeni tehdidi ile karşı karşıyaydı. Ancak 14 Aralık 2017’de Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nden yapılan "Merih madencilik şirketi 14.12.2017 tarihinde e-ÇED sistemi üzerinden proje iptal talebinde bulunmuş olup müdürlüğümüzce bu talep uygun bulunmuş ve ÇED süreci iptal edilmiştir" şeklindeki açıklama ile yüreklere su serpildi ve maden aramak için başlatılan ÇED süreci sonlandırıldı. Detaylı bilgi: Gökçeada madenden kurtuldu

Terme’de termik santral için “Dur” kararı verildi                                                   (19 Aralık 2017)  
Samsun Terme’de özel bir firma tarafından termik santral kurulması için 2014 yılında yasal süreç başlatılmıştı. Bölgenin yapısına, suyuna, değerli topraklarına zarar vereceği gerekçesiyle termik santrale karşı bir duruş başlatan yöre halkı, zamanla büyük destek topladı. Özellikle köylü kadınlar, “Termik santralsiz temiz bir çevre”yi temsil eden beyaz çemberleriyle bu direnişin sembolü haline geldiler ve ÇED sürecinin iptali için 25 bin imzalı dilekçe topladılar. Terme halkı, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin santrale karşı birlikte verdikleri örnek mücadele sonrası ÇED süreci Bakanlık tarafından iptal edildi. Santral şirketinin hukuki itirazları bir sonuç vermedi ve 19 Aralık’ta Danıştay’ın nihai kararıyla termik santral süreci sonlandı, sağ duyu kazandı, Terme kurtuldu!
Detaylı bilgi: Terme’de termiğe dur denildi

Doğu Karadeniz’de yaban hayatı canlandı!                                                              (25 Aralık 2017)
Doğa Koruma ve Milli Parklar Rize 12’nci Bölge Müdürlüğü ekipleri, Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun illerinde yaban hayatı envanter belirleme çalışması yaptı. Çalışmaya göre yaban hayatı popülasyonunda artış gözlendi. Bundaki en büyük etkinin ise yöre halkının kaçak avcılığa karşı olan duyarlılığı olduğu tespit edildi. Kaçak avcılık olmadığı sürece hayvanlar kendi doğal alanlarında yaşayıp üremeye devam ediyorlar. Bunun bilincinde olan yöre halkı sayesinde avcılığa geçit verilmedi ve yaban hayatı Doğu Karadeniz’de yeniden canlanmaya başladı. Detaylı bilgi: Yaban hayat canlandı

                              
*****
Kötü haberler
                                                                                                                              (Temmuz 2017)
Cerattepe’de üzüntü verici gelişmeler yaşandı ama Cerattepeliler vazgeçmiyor 
Cerattepe’nin altın madenciliğine açılması için Haziran 2015’te çıkan ÇED olumlu kararından sonra Artvin Cerattepe büyük bir tehlikeyle karşı karşıya gelmişti. Temmuz 2015’te bu kararın iptali için açılan Türkiye’nin en büyük çevre davasında, bölgenin madenciliğe açılmasına yönelik verilen karar Temmuz 2017’de Danıştay tarafından açıklandı. Bu kararın üzerinden geçen zaman kısa olsa da bölgeye verilen zarar ve çevre kirliliği ciddi boyuta ulaşmış durumda. Ağaç kesimleri başlamış ve kesilecek ağaç sayısı 60 bin olarak gösterilirken ortaya çıkan su kirliliğinden hayvancılık ve tarımla uğraşanlar büyük zarar görüyor. Bunun yanında boşaltılan hafriyat dereyi kirletiyor ve hayvan ölümlerine sebep oluyor. Eko sistemin değişmeye başlamasından dolayı bölgede yürütülen ve yörede önemli bir geçim kaynağı olan arıcılık da büyük tehdit altında. Maden nedeniyle halkın yaşam alanı, temiz su hakkı, bölgedeki biyolojik çeşitlilik, dünyanın en büyük doğal, yaşlı orman eko sistemi ve göç eden kuşların yuvaları zarar gören değerler arasında yer aldı. Kısacası, maden ile beraber Artvin’in önemli değerleri kaybedilmeye başlandı.
Detaylı bilgi: TEMA Vakfı açıklaması Cerattepe’de katliam Cerattepe’de maden tahribatı

Eskişehir’de termik santral için ÇED süreci başladı, halk itiraz ediyor                       (Eylül 2017)
Eskişehir’in tarım ve hayvancılık için en verimli topraklarına sahip olan ve büyük ova koruma alanı olarak ilan edilen Alpu Ovası’nda kömür rezervinin bulunması üzerine bölgenin özelleştirilmesi ve termik santral kurulması için Elektrik Üretim A.Ş (EÜAŞ) ihaleye çıktı. 10 kilometrelik geniş bir çanakta yayılım gösteren Alpu linyit sahası, kurulacak termik santralin işletmeye geçmesiyle birlikte yılda 2 milyon ton atık oluşturacak. Toprağın verimine, tarıma, hayvancılığa ve insan sağlığına büyük ölçüde zarar verecek Alpu termik santralinde son aşama olan ÇED süreci başladı. Bakanlık tarafından onaylanan proje askıya çıktı ve kritik bir süreç başladı.
Detaylar için: Alpu Ovası’nı yok etmeyin   Alpu için ÇED süreci başladı 

Torba Yasa ile meralar imara açıldı                                                                                (Kasım 2017)
“Üretim Reformu Paketi” olarak bilinen kanun tasarısı Haziran 2017’de gündeme gelmiş, zeytinlikler ve meralar hakkındaki maddeler kamuoyu tepkisi üzerine geri çekilmişti. Ancak meralarla ilgili düzenleme Ekim ayında tekrar gündeme geldi ve başka bir kanun tasarısına eklenerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçti. Türkiye’de tarımın ve hayvancılığın kalbi olan meralar, yapılan düzenleme ile endüstri bölgeleri, organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler gibi kullanımlara tahsis edilebilecek. Mera alanlarımız gün geçtikçe azalırken, tarım, hayvancılık, su üretimi ve biyolojik çeşitlilik de özellikle madenciliğe karşı savunmasız bırakılıyor. Özellikle de ülkemizin önemli geçim kaynağı olan hayvancılık, meraların azaltılmasıyla birlikte dışa bağımlı bir hale gelmeye başlıyor.
Detaylı bilgi: TEMA Vakfı açıklaması

Flamingoların evine otoyol projesi planlanıyor                                                       (Haziran 2017)
İZKUŞ ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün 2008 yılında imzaladığı İzmir Kuş Cenneti protokolü 2017’nin ilk aylarında  sona erdi ve yenilenmedi. Protokol kapsamında geliştirilen Flamingo Adası projesi sayesinde üremek için adaya gelen flamingoların sayısı yıl geçtikçe arttı. Bununla birlikte bu yıl üremek için gelen flamingo sayısı rekor kırdı. Ancak kuş cennetine olan yakınlığıyla dikkat çeken İzmir Körfez Geçişi Projesi, çok kısa bir süre içinde ÇED onayı aldı, yapımına başlandı ve 2023’te işletmeye açılması bekleniyor. Bu durum flamingolar için oluşturulan eko sistemin bozulmasına ve yıllar süren çabanın zarar görmesine sebep olabilir. Ege’de bulunan ve ulusal çapta faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri, davalar açarak alan zarar görmeden yol projesini durdurmaya çalışıyor. Detaylı bilgi: Gediz deltasına otoyol projesi

Büyüknohutçu çiftini unutmayacağız                                                                         (9 Mayıs 2017)
Toroslar ve Akdeniz Kıyıları Çevre Derneği Taş Ocaklarıyla Mücadele Platformu Sözcüsü olan Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu çifti, 9 Mayıs'ta Finike'deki dağ evlerinde öldürüldü. Çift, Antalya Finike’de taş ve mermer ocaklarına karşı bölge halkının da desteğiyle yaklaşık 5 yıldır hukuki mücadele veriyordu.
Detaylı bilgi: Çevreci çift öldürüldü

Termik santral için Amasra’da zeytinlik yok edildi                                                  (25 Aralık 2017)
Bartın'ın Amasra ilçesinde yapılması planlanan termik santral için yatırımcı şirket, 200’e yakın zeytin ağacını yok etti. Bartın Platformu üyeleri ve köyde yaşayanlar zeytin ağaçlarının sökülmesine tepki gösterdi. Platform üyeleri bir yandan son üç yıl içinde Bartın Valiliği’nin teşvikiyle 10 bine yakın zeytin fidanı dağıtılıp yüzlerce zeytinlik tesis edilirken diğer yandan bölgedeki mevcut zeytinliklerin yok edildiğini vurguladı.



2 Ocak 2018 Salı

Metropolis Antik Kenti 2017 kazı çalışmaları tamamlandı

Geçen sene yapılan kazılarda Ana Tanrıça Kenti Metropolis’te ilk kez aile mezarına rastlandı. Sabancı Vakfı’nın desteklediği Metropolis Antik Kenti 2017 kazı çalışmaları tamamlandı. Yine kazılara göre Metropolis, Helenistik dönemde Akdeniz’in ticaret merkeziydi

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izni ve finansal katkıları yanında, Sabancı Vakfı'nın işbirliğiyle sürdürülen Metropolis Antik Kenti 2017 yılı kazı çalışmaları tamamlandı. Bu yıl kazı çalışmalarında kentteki sosyal yaşama ve ölü gömme adetlerine ışık tutan buluntular tespit edilirken, yüzey araştırmalarıyla da Metropolis’in ticari hayatına dair önemli yapılar kayıt altına alındı. Bu zamana kadar hep tek kişilik mezarların bulunduğu Metropolis’te ilk kez Antik dönemin önemli mezar yapılarından biri sayılan ve M.S. 1. yüzyıla tarihlendirilen tonozlu oda mezarlara rastlandı. Mezar odalarında aile, akraba ve dostların ölünün arkasından gerçekleştirdiği bir ritüel olduğuna işaret eden kandil, bronz ayna ve kaşık, cam ve seramik gözyaşı şişesi gibi mezar hediyeleri bulundu. Oda mezarlarda en çok rastlanan obje ise karanlıkta ölünün yolunu aydınlatması amacıyla konulan kandiller oldu. 

İki yıldır devam eden “Metropolis Çevresindeki Yüzey Araştırmaları” kapsamında şehrin ticari hayatıyla ilgili önemli buluntulara da ulaşıldı. Buna göre; bölgenin asayişi ve ticaret kervanlarının güvenliği, kent çevresindeki düşük rakımlı tepelerde yürütülen kazılarda ortaya çıkarılan Helenistik kaleler ile sağlanıyordu. Anadolu, Ege adaları, Atina, Karadeniz kıyıları ve İskenderiye başta olmak üzere birçok Akdeniz kentine yapılan şarap ve zeytinyağı ihracatının merkezi konumundaki Metropolis için güvenlik hayati önem taşıyordu. 

Keşfedilen yapılar Metropolis’in sosyal hayatına ışık tutuyor 
Metropolis’te ve çevresinde yürütülen çalışmalarla yeni keşiflerin yapıldığını vurgulayan Kazı Başkanı Manisa Celal Bayar Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Serdar Aybek, ‘‘Bu yıl kazılarda hem Metropolis halkının sivil yaşamına hem de çevre kentlerle ilişkilerine dair pek çok yeni buluntu ile karşılaştık. Kentte ilk kez gördüğümüz tonozlu oda mezarlar, Metropolis halkının kültürel izleri ve ölü gömme adetleri ile ilgili önemli veriler ortaya koyuyor. Yeni buluntulara göre Metropolis’te aile kavramı M.S. 1. yüzyılda sağlam temellere dayanıyor, toplumda saygı görüyor. Kaleler ise kentin döneminin ticari hayatında üstlendiği kilit noktaya vurgu yapıyor. 27 yıldır tarihin izini sürdüğümüz kazı çalışmalarını yepyeni keşiflerle tamamlamaktan mutluluk duyuyor; önümüzdeki yıllarda sürdüreceğimiz kazı çalışmalarıyla bu keşiflere yenilerini eklemeyi hedefliyoruz’’ dedi. 

Bu yılki kazı çalışmalarıyla ilgili görüşlerini paylaşan Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan, “Sabancı Vakfı olarak, Ana Tanrıça Kenti Metropolis’in kazı çalışmalarına verdiğimiz destekle kültürel mirasımıza sahip çıkmayı, dünya tarihi için önemli bir kenti gün ışığına çıkarmayı hedefliyoruz. Metropolis Antik Kent kazı çalışmalarını heyecanla takip ediyor; zenginliği ve derinliğiyle hayranlık uyandıran bu kentteki yeni buluntuların mutluluğunu paylaşıyoruz. Kente ve kültürel mirasımıza değer katan çalışmanın her yeni yılda bu denli önemli gelişmelerle ilerlemesinin arkasında başarılı bir ekip var. Vakfımız adına Doç. Dr. Serdar Aybek ve ekibine teşekkür ediyorum. Metropolis’in geleceğe taşınmasında pay sahibi olmaktan büyük mutluluk duyuyor, herkesi bu kentin güzelliklerini görmeye davet ediyorum” dedi.

Stoa Duvarı restorasyon çalışmaları tamamlandı
2017 yılında kazı çalışmaları ile eşzamanlı olarak milattan önce ikinci yüzyılda inşa edilen 2 bin 200 yıllık Stoa’nın da restorasyon çalışmaları tamamlandı. Helenistik Stoa’nın arka duvarının bir bölümü orijinaline birebir uygun bloklarla ve yöntemlerle yeniden ayağa kaldırıldı.

Metropolis Antik Kenti Ören Yeri ziyaretçilerini bekliyor
‘Ören yeri’ statüsü kazanan Metropolis, iki yıldır yerli ve yabancı binlerce ziyaretçisini ağırlıyor. Bu zamana kadar devam eden çalışmalarla 11 binin üzerinde tarihi eser gün yüzüne çıkartıldı. Gelecek sezonda da kazı çalışmaları devam edecek Metropolis’in yeni buluntulara ev sahipliği yapması bekleniyor.  Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ve Manisa Celal Bayar Üniversitesi adına yürütülen proje, başta Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın önemli katkıları yanında, Sabancı Vakfı, Torbalı Belediyesi ve TTK (Türk Tarih Kurumu) tarafından destekleniyor. MESEDER (Metropolis Sevenler Derneği) ile yurt içi ve yurt dışından farklı üniversiteler de Metropolis’in arkeolojik alan çalışmalarına katkı sağlıyor. Metropolis, satışa çıkarılan biletler veya müze kart ile gezilebiliyor.

(İTO) Başkanı Öztürk Oran: “Küresel ekonomi bu yıl, son 7 yılın rekorunu kıracak

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Öztürk Oran, “Küresel ekonomi bu yıl, son 7 yılın rekorunu kıracak gibi görünüyor. Türk reel sektörü, şüphesiz pivot bir yıl olacak 2018’deki fırsatları kaçırmayacak” dedi.

Yeni yılın ülkemizde ve dünyada fırsatlarıyla birlikte geldiğini belirten Oran, “Satın alma gücüne göre bu yıl global büyüme yüzde 3.7’yi bulabilir ki; 2011’den bu yana yeni bir rekor kırılması demek. Bu tablo Türk reel sektörünün yatırım ufkunu daha da açıyor” diye konuştu.Başkan Oran, “Dinamik iç tüketim yapımız, Kredi Garanti Fonu desteğiyle bankalarda kredi artışı, donuklaşan bazı firmaların harekete geçirilmesi, risklere direnç kabiliyetimiz ve reel sektöre güven aşılayan güçlü tedbir ve imkanlar, 2018'de Türkiye ekonomisinin büyüme adımlarını hızlandıracağına işaret ediyor. Hedeflenen yüzde 5’lik büyümenin çok daha üstüne çıkacağımıza şüphemiz yok” mesajı verdi.

Öztürk Oran, Türk varlıklarının yabancı yatırımcı için büyük bir potansiyel oluşturmaya devam ettiğini kaydederek, “Dünya ekonomisi pozitif seyrediyor. ‘En kötünün geride kaldığı’ konusunda artık herkes hemfikir. En önemlisi, ekonomik ve siyasi risklere karşı dünyanın en dirençli ülkelerinden biriyiz. Yaşanan her olayda bunu ispat etmeyi başardık” dedi.

İTO Başkanı Öztürk Oran, döviz kurlarında son günlerde yaşanan gerilemeye dikkati çekerek, “Göreve başlar başlamaz dövizde gevşeme olacağını belirtmiştim. Şu anda gerileme oldu. Yeni yılda da devam edecek. Ümitvar olalım, TL'ye güvenelim” dedi.

Oran, “Görüldü ki algı operasyonları, bunları yapanların ellerinde patladı” diyerek, kurların normal seyrine dönmesiyle, ihracatçıların yeni yılı ithal girdilerdeki üretim maliyeti avantajıyla karşıladıklarına dikkat çekti.

30 Aralık 2017 Cumartesi

Yılbaşı hareketliliği turizmciyi sevindirdi

 Yılbaşı kısa tatilindeki hareketlilik ve yer yer yüzde 100’leri bulan doluluk oranları turizmciyi sevindirdi. Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, “Sektörün yarattığı ürünler yüzde 100 doluluklara ulaştı. Bu hareketlilik 2018 yılının bereketli ve iyi geçeceğinin göstergesidir” dedi.  

 30 Aralık 2017 Cumartesi, 31 Aralık 2017 Pazar ve 1 Ocak 2018 Pazartesi günlerini içine alan tatili değerlendirmek isteyen vatandaşlar, farklı tatil seçenekleri sunan turistik tesislere adeta akın etti. Yılbaşı hareketliliği ve tesislerin üç günlüğüne de olsa yakaladığı yüksek doluluk oranları, zor bir yıl geçiren turizm sektöründe yüzleri güldürdü.  TÜROFED Başkan Yardımcısı ve Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet İşler, yılbaşı tatilindeki hareketliliğin sektöre umut verdiğini söyledi. Yılbaşı öncesindeEge’deki bir çok otelde dolulukların yüksek oranlara ulaştığını belirten İşler, sözlerini şöyle sürdürdü:  “Yeni yıla sayılı günler kala çok az sayıda tesiste yer kaldı. Vatandaşlar özellikle Denizli, Güre, Salihli, Afyon, Çeşme'de termal ve SPA ağırlıklı, Uludağ, Palandöken ve Kartalkaya'da ise kayak ağırlıklı tatile yöneldi. İzmir şehir içindeki ve Ege kıyılarındaki tesisler ise kapalı havuz ve eğlence odaklı tatili tercih eden vatandaşlarımızın gözdesi. Sektörün misafirlerden gelen talebe göre yarattığı ürünler yüzde 100 doluluklara ulaştı. Bu hareketlilik 2018'in bereketli ve iyi geçeceğinin göstergesidir.”  TÜROFED Başkan Yardımcısı ve ETİK Başkanı Mehmet İşler, erken rezervasyonlar ve çift haneli büyüyen İngiliz ve Rus pazarının Türkiye'nin kriz yıllarını geride bırkacağını gösterdiğini söyledi. İşler, “2018 daha ilk günden turizmcinin yüzünü güldürmeye başladı. İyi hizmet veren, iyi fiyat, genç ve kaliteli tesislerimiz var. Uluslararası ilişkilerdeki olumlu gelişmelere bağlı olarak yurt dışı pazarın da hareketleneceğine inanıyoruz” diye konuştu.  (Fotoğraflı)

AKG, Müze severlere keyifli ve özel bir alışveriş deneyimi sunuyor

AKG, Dünyanın “En Büyük Müze Mağazaları Zinciri” olma yolunda emin adımlarla ilerliyor
Türkiye’nin kültürel ve tarihi mirasının korunması, yaşatılması ve tüm Dünyaya tanıtılması vizyonuyla 2016 yılında Firuz Bağlıkaya tarafından kurulan AKG (Anadolu Kültürel Girişimcilik), bünyesinde bulunan müze mağazalarında yer alan replika ürün koleksiyonu, geniş hediyelik eşya çeşitliliği ve gurme lezzetleriyle müze severlere keyifli ve özel bir alışveriş deneyimi sunuyor.


Müze ve Ören yerlerindeki eşsiz tarihi dokuların yanı başlarında kurulu kafe ve mağazalarıyla Turizme en üst düzeyde hizmet veren AKG; 8.000 çeşit ürün, 20 özel tasarım ve 18 replika ile dünyanın en büyük müze mağazaları zinciri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.




İlk yılında, müzelere giriş yapan milyonlarca turisti mağaza ve kafe noktalarında ağırlayan AKG, kuruluşunun birinci yılını Feriye Sarayı’nda gerçekleştirdiği bir organizasyon ile kutladı. 

Saha ekiplerinden, yönetim kadrosuna AKG personelinin katıldığı gecenin açılış konuşmasını AKG’nin Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya yaptı. İlk yılını başarılı bir şekilde geride bırakan AKG ekibine özverili çalışmalarından dolayı teşekkür eden Bağlıkaya, 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından taşın altına elini koyarak AKG’yi kurduklarını ve tek gayelerinin ülke turizmine hizmet etmek olduğunu söyledi.

Firuz Bağlıkaya’nın ardından söz alan AKG Genel Müdürü Ufuk Yılmaz, “AKG bir yıl önce bir fikirden doğdu ve bu fikir sizlerle birlikte ete kemiğe büründü. Bu fikri, başta Firuz Bağlıkaya’nın büyük desteği olmak üzere, siz görünmez kahramanlarla birlikte oluşturduk. Gerçekten zorlu günlerden geçerek bugüne geldik. Başarımızı kutlamak hepimizin hakkıdır.”  dedi.

Ufuk Yılmaz’ın ardından kürsüye gelen AKG İcra Kurulu Başkanı İbrahim Halil Korkmaz;  “Sizlerin katkısı ile burada çok ulvi bir görevi yerine getiriyoruz. Aslında bizler AKG çatısı altında yaptığımız çalışmalarla yerli ve yabacı müşterilerimizin gözünde ülkemizi temsil ediyoruz. Mağazalarımızdan alışveriş yapan, kafelerimizden hizmet alan turistler ile kurduğumuz iletişim onlarla birlikte ülkelerine gidiyor. Bu iletişimde gösterdiğimiz ilgi ile aynı zamanda bir algı yönetimi de yapıyoruz. Dolayısıyla yaptığımız işin çok üstünde bir vazifemiz var. Kazandırdığımız her kuruş devletimize ve milletimize katkıdır. Sağladığınız katkılara canı gönülden teşekkür ediyorum.” dedi.Başarısını katlama hedefinde olan AKG, 2026 yılına kadar Türkiye’deki tüm müze ve ören yerlerinde bulunan ticari alanları işletmeye devam edecek.