Avrupa'nın en eski ve köklü "booking şirketi" olan J. Noah Entertainment Company ile dünyaca ünlü isimler artık Türkiye'de de sahne alıyor.Sean Paul, Lacrim, 6ix9ine, French Montana, Eva Simons, Azelia Banks,Nle Choppa, Bia, Rema, Tyga, Offset, Gucci Mane, Polo G, Lil Tjay, Sheck Wes, Lil Pump, Blue Face, Quavo (Migos), Juice Wrld, Rick Ross, Frenna, Swae Lee, Zlatan, Marwa Loud, Jonna Fraser, Chivv, Dopebwoy, Soolking gibi isimlerle çalışmalar gerçekleştiren Hollanda merkezli booking/tur şirketi; aracı menajerlere ihtiyaç olmadan en kaliteli ve profesyonel hizmeti organizatörlere sunuyor. 30 yıla yakın sektör tecrübesi sayesinde hemen hemen her sanatçı ile sadece iş değil aynı zamanda dostluk ilişkisi de bulunan ekip, talep edilen sanatçılar ve organizatörler arasında güvene dayalı bir köprü inşa ediyor.
Ülkelere Has Kadrolaşma
Merkez ofisi Hengelo/Hollanda'da bulunan ekibin aynı zamanda diğer ülkelerde de çeşitli ekipleri bulunuyor. Birleşik Krallık, Balkan Ülkeleri, ABD ve Türkiye/Azerbaycan gibi ülkelerde yerel yetkililerden oluşan kadroda; her temsilci sadece çalıştığı ülkelere yabancı sanatçıları getirmekle kalmayıp yerel yeteneklerden de bir sanatçı kadrosu oluşturuyor. Bu yerel sanatçılara dünyaca ünlü isimlerin yanında sahne alma fırsatı sunuluyor.
En Önemli Festivallerin Mimarı
Bay Dreams Festival - Yeni Zenlanda , Weekend Festival - Finlandiya, Frequency Festival - Avusturya, Blockfest - Finlandiya, Lowlands Festival - Hollanda, Santanna Mykonos - Yunanistan, Hype Festival - Almanya, Leeds Festival - Birleşik Krallık, Reading Festival - Birleşik Krallık, Freshtival - Hollanda... gibi Avrupa'nın her ülkesindeki en önemli festivallerin tercih ettiği booking şirketi olan J. Noah, sadece organizasyonlara sanatçı vermekle kalmayıp süreç boyunca görevlendirdiği yetkilileri ile alanda olup organizatörler için gerekli tüm çalışma ve planlamayı da gerçekleştiriyor.
Sanatın Olduğu Her Alanda J. Noah Etkisi
Festival, club, konser alanı, etkinlik arenası gibi mekanların yanı sıra sanatçı kadrosu ve müşteri portföyü ile moda defilelerinin de tercih ettiği bir marka. Buna örnek olarak Milano'da düzenlenen Philipp Plein defilesinde, müziğin yeni kraliçeleri arasında yer alan Bia sahne performansı ile; günlerce medyanın dilinden düşmeyen bir etkinlik düzenlendi. J. Noah Entertainment Company, sadece bir "booking şirketi" olmaktan çok daha fazlasını sunuyor.
Türkiye Piyasasında Bir Ilk
Sunduğu şeffaf çalışma prensibiyle bir ilke imza atıyor. Organizatörler J. Noah sayesinde aracı şahıslar olmadan gerçekleştirilen her sanatçı talebinde esas gerçek taban fiyatını alarak, maliyeti minimum seviyede tutabiliyor. Özellikle euro ve dolar durumları göz önünde bulundurulduğunda bu organizatörler için kaçırılmaz bir fırsat ifade ediyor. Müşterilere en unutulmaz etkinliklerin sunulması için J. Noah Entertainment Company kendi Türkiye Ekibi ile organizatörlerin her anlamda yanında bulunuyor. Lil Pump, French Montana, Smokepurpp, Eva Simons, Sheck Wes gibi dünyaca isimleri ülkemize getirmiş olan Türkiye Ekip Lideri Melissa Sim Erbil, anlaşma sağlamış oldukları yerel isimler ile çok yakında Avrupa Turnesi de düzenmeyi planlıyor. J. Noah - Türkiye tarafından Türk sanatçıların Avrupa ve hatta dünya çapında bir üne sahip olmaları sağlanarak, ülkemizi ve müzik kültürümüzü daha büyük kitlelere tanıtmak planlanıyor.
Tokat'ta, tarihi İpek Yolu ve Baharat Yolu'nun kesiştiği noktada yer alan ve 600 yıl önce dünyanın en lüks oteli olarak bilinen Deveciler Hanı, Silk Road Museum Hotel adıyla anılarla dolu bir geçmişi modern turizme kazandırmak üzere restore edilmiş ve yeniden hizmete açıldı. Bu tarihi mekan, dünyanın dört bir yanından gelen misafirleri ağırlamakta ve yenilenen yüzüyle ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunacak.
Açılış töreni, çok sayıda özel davetlinin yanı sıra, 15'e yakın büyükelçi, çeşitli ülkelerden ve yurt içinden gelen yabancı misafirler, mülki idare amirleri, bürokratlar ve özel sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşmişti. Travelshop Turkey Yönetim Kurulu Başkanı ve Silk Road Museum Hotel Yönetim Kurulu Başkanı Murtaza Kalender'in duygusal konuşması, törene katılan herkesi etkiledi.
Murtaza Kalender, konuşmasında, "Yaklaşık 600 yıl önce atalarımız tarafından inşa edilen bu önemli yapının yeniden kullanıma açılmasının, güzel şehrimiz Tokat ve tüm turizm camiamız için büyük bir gurur kaynağı oldu. Ayrıca, "Aile olarak Tokat'a dair bir hayalimiz vardı ve bugün bu hayali sizlerle paylaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz" diyerek duygularını ifade etti.
Silk Road Museum Hotel, 27 özel konsept odası, Tokat Yöresel Mutfağı ve Dünya Mutfağından lezzetler sunan iki ayrı mutfak, çok amaçlı ve BBQ odası, iki ayrı toplantı salonu ve geniş, açılır kapanır çatı sistemi ile hizmet verecek.
Kalender, otelin dünyanın en güzel düğünlerine, kınalarına, toplantılarına ve özel günlerine ev sahipliği yapacağını ve halkın keyifle kahvaltı ve yemek servisi alabileceği bir mekan olduğunu belirtti.
Murtaza Kalender, otelin açılış sürecindeki iki yıllık çalışmalar sırasında desteklerini esirgemeyen Tokat Valisi, milletvekilleri, belediye başkanları, Tokat Vakıflar Bölge Müdürlüğü ve Tokat'taki diğer kurum ve kuruluşlara teşekkürlerini sundu. Ayrıca Kalender, inşaat sürecinde gecesini gündüzüne katan abisi Ayhan Kalender’e, kardeşi Orhan Kalender’e, iki yıl süren bu meşakatli projenin oluşmasında büyük emeği geçen Seka Mimarlık Yönetim Kurulu Başkanı mimarı Seda Kavukcuoğlu’na otelimizin Genel Müdürü Çağla Atlı’ya, şefimiz İsmail Usta’ya gösterdiği üstün ve özverili çalışmalarından dolayı teşekkür etti
Silk Road Museum Hotel, tarihi ve kültürel mirası modern konforla buluşturan bir konaklama deneyimi sunarak, Tokat'ın ve bölgenin turizm potansiyelini artırmayı hedeflemektedir.
Otel, ziyaretçilerine tarihi bir caravanserai'de konaklamanın yanı sıra, Tokat'ın doğal güzelliklerini ve kültürel zenginliklerini keşfetme fırsatı da sunmaktadır.
İstanbul'un kalbinde, spor ve akademik başarılarıyla tanınan Profesör Faik Somer Spor Lisesi, 2023 – 2024 eğitim öğretim yılını tamamlayarak yeni bir mezunlar grubunu hayata atıyor. Bugün, 12-B sınıfı öğrencileri, dört yıllık emeklerinin ve başarılarının kutlandığı bir mezuniyet töreniyle okul hayatına veda ediyorlar.
Bu özel gün, öğrenciler, öğretmenler ve aileler için büyük bir anlam taşıyor. Okulun alanında düzenlenen törende, öğrencilerin spor ve akademik alanlardaki başarılarına vurgu yapılıyor. Okulun adını taşıyan Profesör Faik Somer'in mirasına uygun olarak, öğrenciler sadece derslerde değil, aynı zamanda spor alanında da üstün başarılar göstermiş durumdalar. Mezuniyet töreni, öğrencilerin geleceğe dair umutlarını ve hayallerini paylaştıkları konuşmalarla başladı. Okul müdürü, öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada, onların sadece akademik başarılarıyla değil, aynı zamanda karakterleriyle de gurur duyduklarını ifade etti. Öğrencilerin, topluma katkıda bulunacak bireyler olarak yetişmelerinin önemine değinildi.
12-B sınıfı öğrencileri, okulun spor takımlarında elde ettikleri başarılarla da tanınıyor. Futbol, basketbol, voleybol ve atletizm gibi çeşitli spor dallarında gösterdikleri performansla, okulun spor tarihinde önemli bir yer edindiler. Mezuniyet töreninde, bu başarıların yanı sıra, öğrencilerin sosyal sorumluluk projelerine olan katılımları da öne çıkarıldı.
Mezuniyet töreninin ilerleyen saatlerinde, öğrencilere diplomaları takdim edildi. Her bir öğrencinin adı okunduğunda, tören alanı alkışlarla yankılandı. Aileler ve öğretmenler, öğrencilerin bu önemli anını gururla izlediler.
Törenin sonunda, öğrenciler kep atma geleneğiyle mezuniyetlerini kutladılar. Gökyüzüne yükselen kepler, öğrencilerin yeni başlangıçlara doğru yelken açtıklarının bir simgesi oldu.
Profesör Faik Somer Spor Lisesi'nin mezunları, artık hayatın yeni bir sayfasını açmaya hazır. Onlar, okulun sunduğu değerlerle donanmış, geleceğin liderleri, sporcuları ve başarı hikayelerinin kahramanları olarak yollarına devam edecekler.
Bu mezuniyet, sadece bir son değil, aynı zamanda yeni başlangıçların da habercisi. Mezun olan öğrencilerimize başarılarının devamını diler, gelecekteki yolculuklarında her daim yanlarında olacağımızı hatırlatırız. İstanbul Profesör Faik Somer Spor Lisesi ailesi olarak, mezunlarımızın her zaman arkasındayız.
12 B Sınıfı öğrencisi Burak Altun;
İSTANBUL PROFESÖR FAİK SOMER SPOR LİSESİ'NİN DEĞERLİ ÖĞRETMENLERİ, ÖĞRENCİLERİ VE VELİLERİ
Bugün, 12-B sınıfı olarak, okulumuzda geçirdiğimiz dört yılın sonuna geldik.
Bu süre zarfında 1 yılımızı evden uzaktan eğitim gördük 3 yılımızı iyisiyle kötüsüyle siz öğretmenlerimizle bu okulumuzda geçirdik. Mezuniyet, öğrenciler için hem hüzünlü hem de umut dolu bir dönemin sonunu işaret eder. Okul yılları boyunca kurulan dostluklar, edinilen bilgiler ve yaşanan deneyimler, hayatın ilerleyen safhalarında rehber olacak değerli anılar olarak kalır. Mezuniyet, sadece akademik başarıların kutlandığı bir tören olmanın ötesinde, bireylerin topluma atılacakları ilk adımın da simgesidir. Öğrenciler, okul sıralarında öğrendiklerini hayata geçirme ve toplumsal sorumluluklarını yerine getirme noktasında önemli bir dönemeçtedirler. Bu, onların sadece bireysel başarıları için değil, aynı zamanda daha iyi bir dünya yaratma çabaları için de önemlidir.
Bizler; Son günlerde okula gelmeyişimiz, sevgisizlikten veya bıkkınlıktan değil, mezuniyetin yaklaşan heyecanından kaynaklandığını bilmenizi isteriz. Mezun olduktan sonra bu okulun çevresinden geçerken kalbimizin nasıl hızla atacağını, hasretin nasıl içimizi yakacağını şimdiden hissedebiliyoruz.
Bu yıl, Okul Müdürümüz Özer Arslan Bey'in okulumuza katılımıyla birlikte, sadece akademik başarılar değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel anlamda da büyük bir gelişme kaydettik. Özer Arslan Bey, öğrenciler için sadece bir yönetici rolünü üstlenmekle kalmadı, aynı zamanda bir mentor, rehber ve dost olarak da yanımızda oldu. Onun kapısı her zaman öğrencilere açık oldu, sorunlarımızı dinlemeye ve çözüm üretmeye hazır bir tutum sergiledi. Kısa sürede bizlerin sevgisini kazandı. Sizi çok sevdik Özer Bey, okulumuza kattığınız değer ve yaptığınız değişikliklerle kalıcı bir iz bıraktınız. Gösterdiğiniz liderlik ve destek, öğrencilerin kişisel ve akademik gelişimlerine büyük katkı sağladı. Okul Müdürümüz Özer Arslan Bey'e hoş geldiniz derken, aynı zaman da veda da ve teşekkür ediyoruz. İçtenlikle söylüyoruz sizi unutmayacağız.
Eğitim hayatımızın en değerli dönemlerinden birinde, Müdür Yardımcımız Ali Dedeoğlu'nun bizlere gösterdiği yakın ilgi ve destek unutulmaz. Bizlerin hayatında böyle değerli bir figürün varlığı, akademik ve kişisel gelişimlerimize katkıda bulunmanın yanı sıra, okul ortamını da daha sıcak ve samimi bir hale getirdi. Müdür Yardımcımız Ali Dedeoğlu, Baba şefkatiyle bizlere yaklaştı yeri geldi dostumuz abimiz arkadaşımız oldu. Hakkınızı helal edin, bizler de size hakkımız varsa helal ediyoruz. Siz bize her zaman destek oldunuz ve bunun için teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Öğretmenlerimiz sizlerin üzerimizde hakkınız gerçekten çok fazla. Kültür ve Spor öğretmenlerimize ayrı ayrı teşekkürlerimizi sunarız. Her bir öğretmenimize, öğrencilerin hayatları üzerindeki olumlu etkileri ve topluma yaptıkları katkıları için teşekkür ederiz. Onların çabaları, gelecek nesillerin şekillenmesinde hayati bir rol oynayacak ve onların özverisi, asla unutulmayacak.
Değerli öğretmenlerimiz, artık okulumuzdan ayrılıyoruz ve sizleri çok özleyeceğiz. Burada sizlerle geçirdiğimiz zaman boyunca, sizler bize anne, baba ve arkadaş oldunuz. Şimdi yuvadan uçma zamanı geldi ve üniversite yolculuğumuz başlıyor. Hayatımız boyunca karşılaşacağımız pek çok sınav olacak, ancak sizin bize öğrettiklerinizle bu yolda emin adımlarla ilerleyeceğiz. Hepinizi ayrı ayrı çok sevdik ve eğer hata yaptıysak, affınıza sığınarak özür dileriz.
Bizlerin içinde 18'ine yeni girenler oldu. Ancak genel de 17'sindeyiz. Netice itibariyle çocuğuz çocuk olduğumuz için de hata yapmaya müsahitiz tecrübe edinip hata yapmamayı da öğreneceğiz.12-B sınıfı olarak, bu okulda geçirdiğimiz zamanı, burada kurduğumuz dostlukları ve öğrendiğimiz dersleri asla unutmayacağız. Sizlerin bize kattıklarınızla hayatımızın yeni bölümüne adım atıyoruz ve gelecekte de başarılarımızla sizleri gururlandırmayı umuyoruz.
OKUL AİLE BİRLİĞİ ÜYELERİNE TEŞEKKÜR
Dört yıl boyunca okulumuza emek veren, Okul Aile Birliği üyelerimize derin minnettarlığımızı sunuyoruz. Okul Aile Birliği Başkanımız Bora Bey'in liderliğinde, Neşe, Döndü, Aysun ve Kadriye ablalarımız; sizler öğrencilerimizin ve okulumuzun her zaman yanında oldunuz. Emekleriniz için teşekkür ederiz. Ayrıca, bir teşekkürde haklı 2 insana gitmeli. Okulumuzun her anında bizlere destek olan Serdar ve Mustafa abimiz sizlere de şükranlarımızı iletmek istiyoruz. Sizler, öğrencilerin "Koş Serdar abimiz" ve "Yetiş Mustafa abimiz" nidalarıyla çağırdığı, sevgi dolu kişiler olarak hafızalarımızda yer edindiniz. Hepiniz, okulumuzun sıcak ve samimi atmosferinin yaratılmasında büyük rol oynadınız.
HERKESE TEŞEKKÜR EDER SAYGILARIMIZI SUNARIZ.
4 yıl boyunca bizimle olan Okul Aile Birliği üyelerine Neşe Ablamıza Döndü ablamıza Aysun ablamıza Kadriye Ablamıza ve Okul Aile Birliği Başkanı Bora Abimize çok teşekkür ederiz... Bir teşekkür de okulun her köşesinde ve bizim her anımızda olan Koş Serdar abimiz Ve yetiş Mustafa abimiz dediğimiz iki koca yürekli insana …
TÜRSAB’ın bağımsız bir araştırma şirketi olan STATÜ’ye yaptırdığı araştırmada, seyahat acentalarının yüzde 83’ü “bölünmeye hayır” dedi. Türkiye genelinde hizmet veren 1.117 seyahat acentasının katılımıyla STATÜ İletişim AŞ tarafından gerçekleştirilen araştırma, sektör temsilcilerinin %83 gibi çok büyük birkısmının TÜRSAB’ın yasal düzenlemeyle bölünmesine karşı çıktığını ortaya koydu.
Yapılan araştırma sonucunda, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) yasasında değişiklik yapılarakseyahat acentalarının farklı meslek birliklerine bölünmesinin önünü açacak yasa taslağının seyahatacentalarının çok büyük bir bölümünde kabul görmediği ortaya çıktı.
TÜRSAB’ın bağımsız bir araştırma şirketi olan STATÜ İletişim AŞ’ye yaptırdığı araştırma, seyahat acentalarının yüzde 83 gibi çok büyük bir bölümünün TÜRSAB’ın bölünmesine karşı olduklarını gözler önüne serdi.
1.117 SEYAHAT ACENTASI İLE GÖRÜŞÜLDÜ
STATÜ’NÜN 8 Şubat – 27 Mart 2024 tarihleri arasında kantitatif araştırma yöntemi ve CATI anket tekniği kullanarak gerçekleştirdiği araştırma kapsamında, TÜRSAB üyesi 1.117 seyahat acentası yetkilisiyle görüşüldü. Görüşme gerçekleştirilen işletmelerin %3,6’sının 1 yıldan az, %28,1’inin 1-5 yıl, %26,9’unun 6-10 yıl ve %41,4’ünün ise 11 yıldan fazla süredir seyahat acentalığı faaliyeti sürdürdüğü açıklandı.
Faaliyet alanına göre seyahat acentalarının ankete katılımı
Anketi yanıtlayan seyahat acentası işletmelerinin faaliyet alanlarına göre dağılımına bakıldığında ise; %25,5’nin havayolu bilet, %19,2’sinin incoming, %15,4’nün kültür turları, %6,3’nün sağlık turizmi alanlarında, %4,9’unun ise tur operatörü olarak faaliyet gösterdikleri dikkat çekiyor.
Seyahat acentalarının %83’ü bölünmeye karşı
Anket kapsamında seyahat acentalarına; “TÜRSAB yeni yasayla birlikte ‘Tur Operatörleri’, ‘Hac ve Umre’, ‘IATA Acentaları’, ‘Sağlık Turizmi Acentaları’ ve geriye kalanların çatısı altında duracağı mevcut TÜRSAB olmak üzere en az 5’e bölünecek. TÜRSAB’ın 5’e bölünecek olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu yöneltildi. Bu soruyu ankete katılan seyahat acentalarının %17,1’i “Bölünebilir” olarak yanıtlarken, %82,9’u ise “Bölünmesin” şeklinde yanıt verdi.
Seyahat acentalarının %90’a yakını transfer hakkının sınırlanmasını istemiyor
STATÜ araştırmasında, seyahat acentalarının “transfer hakkı” konusunda yapılması planlanan sınırlandırmalara dair bir soruya da yer verildi. “Seyahat acentaları dışında transfer hakkı olsun mu? Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki soruya, ankete katılan acentaların yalnızca %10,4’ü “SEYAHAT ACENTALARI DIŞINDA TRANSFER HAKKI OLABİLİR” yanıtını verdi. Aynı soruyu yanıtlayan seyahat acentalarının %89,6’sı ise bu düzenlemeye karşı çıkarak “SEYAHAT ACENTALARI DIŞINDA TRANSFER HAKKI OLMAMALI” şeklinde görüş belirtti.
İzmir’in Ur.la kasabasında yer alan Portofino Urla Butik Hotel, İtalyan zarafetinin Ege kıyılarının dingin güzelliğiyle birleşiminin bir kanıtıdır.İtalyan konseptiyle tasarlanan bu butik otel, Türkiye'nin mutfak başkentlerinden birinin kalbinde gastronomi, konfor ve hikaye yaratıcılığını harmanlayan eşsiz bir deneyim sunuyor.
Otel, her biri kendi hikayesini anlatan, konukların anlatmasına dayalı bir deneyime kapılmaya davet eden, ayrı ayrı tasarlanmış sekiz odaya sahiptir. Lüks nevresimlerden özel yapım mobilyalara kadar her köşede detaylara gösterilen özen açıkça görülmektedir ve bunların tümü otelin cazibesine ve karakterine katkıda bulunmaktadır.
Portofino Urla Butik Hotel, Demircili Plajı, Altınköy ve Kum Denizi Plajı gibi Urla'nın en güzel plajlarından bazılarına arabayla 10 dakikalık mesafede stratejik bir konuma sahip olup, hem dinlenme hem de macera arayanlar için ideal bir mekandır.
Otel, Türkiye'nin gastronomi merkezlerinden birinde yer aldığından, gastronomi meraklıları burada kendilerini evlerinde bulacaklar. Her sabah 08:30-11:00 saatleri arasında servis edilen ücretsiz kahvaltı, sadece bir yemek değil, el yapımı reçeller ve geleneksel Türk hamur işlerinden oluşan yerel ürünler ve lezzetler bir açık davetidir.
Otelin olanakları arasında çevredeki üzüm bağlarını veya manzarayı süsleyen antik kalıntıları keşfederek geçen bir günün ardından dinlenmek için mükemmel olan bir havuz ve geniş bir bahçe bulunmaktadır. Portofino Urla Butik Otel, her anın anlatılmayı bekleyen bir hikaye olduğu büyüleyici bir konaklama vaat ediyor.
İtalyan zarafetinin dokunuşuyla lüks bir butik otel deneyimi arayanlar için Portofino Urla Butik Hotel, dikkate değer bir destinasyondur. Bu sadece bir konaklamadan daha fazlası; bu, siz ayrıldıktan sonra bile anılarınızda kalacak bir deneyimdir.
Her konaklamanın kişisel hikayenizde bir bölüm oluşturacak olan Portofino Urla Butik Hotel'de İtalyan özünü kucaklayın ve unutulmaz anılar yaratın. Portofino Urla Butik Hotel'i Urla'da ziyaret edin ve hikayenizin ortaya çıkmasına izin verin.
Bu muhteşem dinlenme yeri hakkında daha fazlasını keşfetmek ve konaklamanız için rezervasyon yaptırmak için aşağıdaki numaralardan otele ulaşabilirsiniz
Yaratıcı Etkinlikler Planlama ve Uygulama Derneği (YEPUD), etkinlik sektörünün dinamiklerini ve birlikteliğini güçlendirmeye yönelik önemli adımlar atmaya devam ediyor.Yaratıcı Etkinlikler Planlama ve Uygulama Derneği (YEPUD), etkinlik sektörünün dinamiklerini ve birlikteliğini güçlendirmeye yönelik önemli adımlar atmaya devam ediyor. Dernek, her ay düzenli olarak bir araya gelerek, sektörün karşılaştığı sorunlara çözüm bulma ve üyeler arasındaki iş birliğini artırma hedefi oluşturuyor. Bu özel organizasyon, dernek üyeleri tarafından büyük ilgi gördü ve YEPUD'un sektördeki etkin rolünü pekiştirdi. Türkiye'nin karşı karşıya olduğu ekonomik zorluklar ve olağanüstü durumlar karşısında, etkinlik sektörünün en çok etkilenen alanlardan biri olduğu bilinciyle, Dernek Başkanı Tülay Akın Ergincan, sektör bileşenlerinin birbirlerine daha fazla destek olmalarının önemini vurguladı. Ergincan, "Gün birbirimize çok daha fazla destek olma vaktidir" diyerek, zor zamanlarda birlik ve dayanışmanın kritik önemini dile getirdi.
YEPUD'un faaliyetleri, etkinlik organizasyonu hizmetlerini geliştirmek, profesyonel bir bakış açısıyla sektörü hem yurt içinde hem de yurt dışında temsil etmek ve dernek üyelerine yeni pazarlar sağlamak amacıyla yürütülüyor. Dernek, aynı zamanda sosyal sorumluluk projeleriyle de toplumsal katkıda bulunmayı ihmal etmiyor. YEPUD, sektörün gelişimine katkı sağlamak ve yeni projelere imza atmak için çalışmalarını sürdürüyor.
YEPUD'un bu tür etkinlikleri, üyeler arasındaki dayanışmayı ve sektördeki kalite standartlarını yükseltmeyi amaçlıyor. Aynı zamanda, etkinlik organizasyonu sektörünün daha geniş bir kitle tarafından tanınmasına ve anlaşılmasına katkı sağlıyor. YEPUD, bu buluşmalarla sektördeki yenilikçi yaklaşımları desteklemekte ve etkinlik organizasyonu alanında Türkiye'nin öncü rolünü ortaya koyuyor. Etkinlik sektörü, pandemi sonrası dönemde toparlanma sürecine girmiş olsa da, hala pek çok zorlukla karşı karşıya. Bu zorlukların üstesinden gelmek için YEPUD’un rolü büyük önem taşıyor. Sektördeki firmaların ve profesyonellerin bir araya gelerek oluşturduğu bu platform, bilgi alışverişi, iş birliği ve dayanışma için elzem bir zemin sunuyor.
PPortaxe Shine'de gerçekleşen bu buluşma, sektör profesyonellerinin bir araya gelerek bilgi ve deneyimlerini paylaştıkları, sektörün geleceğine yön verecek fikirlerin tartışıldığı verimli bir toplantı oldu. YEPUD, bu tür etkinliklerle sektördeki birlik ve beraberliği, profesyonelliği ve yaratıcılığı ön plana çıkarmayı sürdürecektir. Etkinlik organizasyonu sektöründe faaliyet gösteren herkes için YEPUD'un düzenlediği bu tür etkinlikler, sektördeki gelişmeleri takip etmek ve ağlarını genişletmek için mükemmel fırsatlar sunmaktadır. YEPUD'un etkinliklerine gösterilen yoğun ilgi, sektörün geleceğine dair umutları da yeşertiyor. Etkinlik sektörünün bilişenlerini kendi çatısı altında toplayan YEPUD, sektörün sürdürülebilir büyümesi ve gelişimi için çalışmalarına hız kesmeden devam edecek.
Mayıs ayında İstanbul'un seçkin mekanlarından biri olan Portaxe Shine'de gerçekleştirilen etkinlik, Lütfü Sapmaz'ın ev sahipliğinde ve B2B toplantıları ile üyeler arası ticareti geliştirmeye odaklanarak başladı. Gecenin ilerleyen saatlerinde ise atmosfer değişti ve iş görüşmeleri, DJ'in ritimleriyle eğlenceye bırakıldı. Müzik, dans ve sohbet, etkinliğin ikinci yarısını renklendirdi ve katılımcılar, gündüzün resmi havasından uzaklaşarak rahat bir ortamda kaynaştılar. Portaxe Shine, hem iş hem de eğlence dünyasının ihtiyaçlarını karşılayan benzersiz bir mekan olarak öne çıktı.Mayıs buluşmasıyla gerçekleşen bu etkinlik, İstanbul'un iş ve sosyal yaşamının dinamik yapısını yansıtan bir örnek teşkil ediyor. Şehrin tarihi ve kültürel zenginliğiyle harmanlanan modern iş etkinlikleri, İstanbul'u sadece bir turizm destinasyonu olmanın ötesine taşıyor.
YEPUD'un Mayıs etkinliği, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarının ortak çalışmalarının ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. Bu tür etkinlikler, toplumsal gelişime katkıda bulunmanın yanı sıra, iş dünyası ile sivil toplum arasındaki ilişkileri güçlendiriyor ve toplumun her kesimine ilham veriyor. Tülay Akın Ergincan ve Lütfü Sapmaz gibi liderlerin öncülüğünde, bu tür iş birlikleri umarız ki gelecekte de devam eder ve daha büyük başarılara imza atar.
YEPUD'un Mayıs etkinliği, bu tür bir organizasyonun nasıl başarıyla yürütülebileceğinin canlı bir örneğini sundu. Portaxe Shine'ın ev sahipliği ve Lütfü Sapmaz'ın liderliği altında, etkinlik katılımcıları için unutulmaz anlar yaşatıldı. YEPUD Başkanı Tülay Akın Ergincan, Portax CEO'su Lütfü Sapmaz'a YEPUD'un Mayıs etkinliğine ev sahipliği yapması ve desteklerinden ötürü bir teşekkür plaketi sundu. Portax gibi şirketlerin desteği, bu tür etkinliklerin daha geniş kitlelere ulaşmasını ve daha büyük bir etki yaratmasını sağlar teşekkür ederiz dedi.
Portaxe Shine ve Lütfü Sapmaz: İstanbul'un Kalbinde Bir İkon
Portaxe Shine CEO'su Lütfü Sapmaz'ın doğum günü de sürpriz bir kutlama ile renklendi. Portaxe Shine'ın sahibi Lütfü Sapmaz, YEPUD üyeleri ve dostlarıyla doğum gününü kutladı. Lütfü Sapmaz, doğum günü pastasını keserek bu özel anı paylaşmanın mutluluğunu yaşadı.
İstanbul'un gözde mekanlarından biri olan Portaxe Shine’in işletmecisi Lütfü Sapmaz'a YEPUD üyeleri süpriz doğum günü kutlaması yaptı. Boğazın büyüleyici manzarasına hakim bu mekan, özel günler ve kutlamalar için tercih edilen bir adres. Lütfü Sapmaz, doğum gününü YEPUD üyeleri ve yakın dostlarıyla birlikte kutlayarak, bu özel günü paylaşmanın sevincini yaşadı.
Saranta Farmhouse Otel, doğanın huzur verici kollarında, lüks bir konaklama deneyimi sunan bir doğa oteli. Saranta Farmhouse Otel, geniş ve bereketli araziler üzerinde kurulu olup, misafirlerine kişiselleştirilmiş hizmet ve konforun yanı sıra, mimari tasarım ve sanat eserleriyle zenginleştirilmiş bir atmosfer vaat ediyor. Saranta Farmhouse, sadece bir otel değil, aynı zamanda bir yaşam tarzını temsil ediyor.
Bnk Grup Genel Müdürü Yusuf Devrim Tosun, Saranta Farmhouse Hotel, doğanın sunduğu huzur ve sakinliği arayanlar için ideal bir kaçış noktasıdır. Bu şato tipi otel, sadeliğin ve doğaya saygının ön planda tutulduğu bir tasarımla inşa edildi. Misafirler, Saranta'nın dingin atmosferinde kendilerini yenileyebilir ve günlük hayatın karmaşasından uzaklaşabilirler.
Saranta Farmhouse Hotel 14 özgün dekore edilmiş oda sunmaktadır. Her biri farklı bir hikayeye sahip olan bu odalar, konukların kendilerini özel hissetmelerini sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Odaya yerleşme süreci, mini barda sunulan ikramlar ve atıştırmalıklarla başlar ve ardından otelin iç ve dış mekanlarında bulunan peyzaj alanları ve sanat eserleriyle devam eder.
Saranta'nın ödüllü şarapları, bölgenin zengin bağcılık kültürünün bir yansımasıdır. Doğal mahzen ziyaretleri ve bağ turları, konuklara üzüm çeşitleri ve şarap yapım süreçleri hakkında bilgi edinme fırsatı sunar. Şefin hazırladığı spesiyallerle eşleştirilen bu şaraplar, hem görsel hem de damak zevki açısından unutulmaz bir deneyim vaat eder.
Saranta, aynı zamanda bir wellness merkezi olarak da hizmet vermektedir. Spa, Türk hamamı, sauna, masaj ve tuz odası gibi olanaklar, konukların bedensel ve ruhsal olarak dinlenmelerine olanak tanır. Açık yüzme havuzu ise, doğanın ortasında serinlemek isteyenler için mükemmeldir. Saranta Farmhouse Hotel, lüks ve doğallığın kusursuz bir birleşimini sunarak, misafirlerine huzur verici bir konaklama deneyimi sağlar. Bu özel otel, doğanın kollarında, unutulmaz bir tatil arayan herkesi bekliyor dedi…
SAKİNLİK, HUZUR VE DOĞAL GÜZELLİKLERLE İÇ İÇE BİR HAYAT
Sadelik, en büyük lükstür mottosu ile yola çıkan Saranta Farmhouse, göz alıcı bir bahçede, üzüm bağlarının arasında konforlu bir konaklama deneyimi yaşatmak için zarafetle tasarlanmış. Saranta'nın göz alıcı bahçeleri, üzüm bağları ve sanat eserleri, misafirlerine şehrin karmaşasından uzak, doğayla baş başa kalabilecekleri bir sığınak sunuyor. Otelin lobi barında sunulan sağlıklı yiyecek ve içecekler, günün her saati misafirlerin rahatlaması için idealdir.
SARANTA FARMHOUSE BİR YAŞAM MERKEZİ
Saranta Farmhouse, misafirlerine sadece bir yatak ve kahvaltı hizmeti sunmakla kalmıyor, aynı zamanda ruhları ve bedenleri için bir yenilenme merkezi olarak hizmet veriyor. Üzüm bağlarının arasında dolaşmak, mahzeni ziyaret etmek ve Mia Bella Saranta restoranında gurme lezzetlerin tadını çıkarmak, bu otelin sunduğu benzersiz deneyimlerden sadece birkaçı.
Saranta Farmhouse, doğanın tazeleyici mucizesini ve sanatın ilham verici güzelliğini bir araya getirerek, misafirlerine unutulmaz anılar biriktirme fırsatı sunar. Saranta Farmhouse, güzel anları güzel anılara dönüştürmek isteyenler için ideal bir destinasyondur.
EŞSİZ KONAKLAMA HİZMETİ
Saranta Farmhouse, misafirlerine eşsiz bir konaklama deneyimi sunmak için doğanın kalbinde, volkanik kayalarla süslü büyüleyici bir arazide yer alıyor. 200 dönümlük geniş üzüm bağlarının arasında, ahşap ve mermerin hakim olduğu şato tipi görkemli mimari yapılar, ziyaretçilere adeta bir masal diyarının kapılarını aralıyor.
Kış Bahçesi, sıcak dekorasyonu ile keyifli sohbetler için ideal bir ortam sunarken, araziye yukarıdan hakim Oval Pavillion, içindeki şömine ile misafirlerine sıcak ve samimi bir atmosfer vaat ediyor. 80 metrekarelik bu özel alan, doğanın ve mimarinin mükemmel uyumunu gözler önüne seriyor.
YEŞİL DOAĞAYA AÇILAN PENCERE
Saranta Farmhouse'un en göz alıcı özelliklerinden biri de, 360 derecelik Seyir Terası & gün batımı barı. Buradan izlenecek nefes kesici manzara, günün her saatinde farklı bir güzellik sunuyor. 135 metrekarelik Büyük Toplantı Salonu ise iş ve sosyal etkinlikler için modern ve şık bir mekan olarak hizmet veriyor.
Konaklama deneyimini zirveye taşıyan 120 metrekarelik Penthouse Suit odalar, özel terasları ile misafirlere özgürlüğün ve lüksün tadını çıkarma imkanı sunuyor. Her biri en az 40 metrekare olan geniş ve lüks odalar, popüler üzüm bölgelerinden ilham alınarak farklı temalarda tasarlanmış, konfor ve estetiği bir arada sunuyor.
SARANTA FARMHOUSE ETKİNLİK İÇİN İDEAL
Aktiviteler açısından da zengin bir seçki sunan Saranta Farmhouse, yarı olimpik açık yüzme havuzu, bilardo salonu ve özel ikili görüşme odası ile misafirlerine eğlence ve rahatlama fırsatları sağlıyor.
Lounge Katı'nda yer alan Petrof piyano, şömine ve özel oturma grupları ise günün her anında huzurlu bir mola vermek için bekliyor. Oda içinde sunulan diğer lüks hizmetler ve olanaklar ile Saranta Farmhouse, misafirlerine unutulmaz bir tatil vaat ediyor.
Doğanın sunduğu bu lüks kaçış, ziyaretçilerine hem bedenen hem de ruhen yenilenme fırsatı sunuyor. Saranta Farmhouse, doğa ile iç içe, huzurlu ve lüks bir tatil arayanlar için ideal bir destinasyon.
SICPA, “Gece Müzeciliği” projesi ile Türkiye’nin zengin tarihi ve kültürel mirasını aydınlatıyor.SICPA Türkiye, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayelerinde hayata geçirdiği “Gece Müzeciliği” projesiyle, ülkemizin eşsiz tarihi mekanlarını ve zengin kültürel miraslarını, gün batımı sonrası bambaşka bir atmosferde ziyaretçilerle buluşturuyor. Gece Müzeciliği uygulaması sayesinde EFES Örenyeri’nin ziyarete açık olduğu saatler arttı. Özellikle yaz aylarında, sıcak nedeniyle buraları gündüz ziyaret edemeyen yerli ve yabancı turistler, artık geceleri de güvenli bir şekilde EFES’i gezebilme imkanına kavuştu.
Türkiye’de ilk defa EFES Örenyeri’nde uygulamaya konulan Gece Müzeciliği hakkında açıklamalarda bulunan SICPA Türkiye CEO’su Sami Çebi, “Türkiye turizmi adına bizi en çok heyecanlandıran projemiz olan Gece Müzeciliği’ni EFES’te hayata geçirmenin gururunu yaşıyoruz. Sektörümüze yeni bir soluk getiren bu uygulamanın ülkemizin bu alandaki gelirlerini arttırma hedefine önemli bir katkı sağlayacağımıza inanıyoruz” dedi.
44 müze ve örenyerinde sesli rehberlik desteği de sunan SICPA’nın, 2023 yılında hizmet verdiği müzelere gelen toplam ziyaretçi sayısı 25 milyonu geçti!Türkiye’nin müze ve ören yerlerini ziyaret eden ve etmeyi planlayan herkes, ilk teması SICPA Türkiye ile kuruyor. Firmanın hizmet verdiği müzelere gelen toplam ziyaretçi sayısı 2023 yılında 25 milyonu aştı. SICPA Türkiye olarak, T.C. Turizm ve Kültür Bakanlığı, Milli Saraylar ve Çanakkale Alan Başkanlığı’na bağlı müze ve örenyerlerinde, toplam 84 noktada müzelerin bilet ve bilet ürünlerinin geliştirilmesi, satış kanallarının güçlendirilmesi ve genel olarak ziyaretçi deneyiminin geliştirilmesi için 2018 yılından bu tarafa çalışmalarını sürdürdüklerini belirten SICPA Türkiye CEO’su Sami Çebi; Bu doğrultuda tarihi ve kültürel mirasın korunarak sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde yaşatılmasını, bölgelerin ve antik kentlerin markalaşmasını, rekabet gücünü arttırarak yerel ve bölgesel ekonomiye katkı sağlamayı hedefliyoruz” dedi.
Türkiye turizmine karşı kurumsal bir sorumlulukları bulunduğunu açıklayan Çebi, bu sorumluluğun bilinci içinde müzecilik, arkeoloji ve kültürel miras yönetimi alanındaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini, ziyaretçi deneyimini yükseltmek amacıyla kendilerini ve hizmetlerini sürekli güncel tutmaya özen gösterdiklerini belirterek, bunlardan birisinin de Gece Müzeciliği projesi olduğunu söyledi.
BURSA- Gastro Bursa Dergisi, Bursa'nın gastronomi turizmine adanmış bir platform olarak, şehrin lezzetlerini keşfetmek ve tanıtmak için önemli bir kaynak ve rehber niteliğinde çalışmalara başladı.Gastro Bursa Dergisi, Bursa'nın gastronomi turizmine hizmet etmek amacıyla yola çıktı. Bursa, zengin tarihi ve kültürel mirasıyla Türkiye'nin en önemli şehirlerinden biri olarak bilinir. Ancak son yıllarda, Bursa'nın gastronomi turizmi de dikkat çekmeye başladı. Gastro Bursa Dergisi, bu alanda önemli bir rol oynayarak, şehrin lezzet haritasını çiziyor ve Bursa'nın gastronomik zenginliklerini dünyaya tanıtıyor.
GASTRO BURSA DERGİSİ'NİN MİSYONU VE ETKİSİ
Gastro Bursa Dergisi, Bursa'nın gastronomi turizmine hizmet etmek amacıyla yola çıktı. Kamu kurumları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, şefler, akademisyenler, basın, sosyal medya, yerel esnaf ve gastronomi tedarikçileri gibi farklı paydaşları bir araya getirerek, şehrin gastronomi turizmini geliştirmeyi hedefliyor. Gastro Bursa Dergisi, sektörün sorunlarına çözüm önerileri sunuyor, sosyal faaliyetleri destekliyor ve sektör bileşenlerini tanıtıyor.
GASTRO BURSA DERGİSİ DÜZENLEDİĞİ ETKİNLİKLER
Gastro Bursa ekibi, dergi çalışmaları, Gastronomi Panelleri, Gastronomi turları ve festivaller düzenleyerek, Bursa'nın gastronomisini yurt içinde ve yurt dışında tanıtmayı amaçlıyor. Bu etkinlikler, Bursa'nın lezzetlerini daha geniş kitlelere ulaştırmak ve gastronomi turizminin gelişimine katkıda bulunmak için önemli fırsatlar sunuyor.
ÖNDER UÇAR'IN TEŞEKKÜR MESAJI
Bursa, tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra zengin gastronomik mirasıyla da dikkat çeken bir şehir. Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk başkenti olan bu şehir, aynı zamanda Türkiye'nin en önemli gastronomi merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor. Gastro Bursa Dergisi ise, Bursa'nın bu eşsiz lezzetlerini dünyaya tanıtmak ve şehrin gastronomi turizmini canlandırmak için önemli bir rol üstleniyor.
ORTAK HAREKET YETENEĞİMİZ ARTTI
Gastro Bursa Dergisin kurucusu Önder Uçar, Bursa'nın gastronomi turizminin geleceği için umut verici çalışmalar yürüttüklerini belirtti. Paydaşların ortak hareket yeteneğinin gelişimi, şehrin lezzetlerinin daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağlayacak ve Bursa'nın gastronomi turizmini daha da ileriye taşıyacak. Gastro Bursa Dergisi, Bursa'nın lezzetlerini dünyaya duyurmak ve gastronomi turizmini geliştirmek için sürdürdüğü çalışmalarla, şehrin gastronomik zenginliklerini keşfetmek isteyen herkes için vazgeçilmez bir rehber niteliğinde. Dergi, Bursa'nın yerel mutfak kültürünü, geleneksel tatlarını ve modern gastronomi anlayışını bir araya getirerek, okuyucularına benzersiz bir gastronomik deneyim sunacak. Bursa'nın gastronomi turizmindeki potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmek ve bu alanda sürdürülebilir bir kalkınma sağlamak için Gastro Bursa Dergisi'nin çalışmaları büyük önem taşıyor. Dergi, şehrin lezzet haritasını çıkarmak, yerel üreticileri ve restoranları desteklemek, gastronomi etkinlikleri düzenlemek ve uluslararası alanda tanıtım yapmak gibi çeşitli faaliyetlerle Bursa'nın gastronomi turizmini daha da ileriye taşımayı hedefliyor.
ÖNDER UÇAR, BU ÇALIŞMALARI TEK BAŞIMIZA DEĞİL, BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ
Bir değil, birlik içinde yol alırsak amacımıza ulaşırız. Gastro Bursa Dergisi, bu birlikteliğin ve ortak çabanın bir sembolü olarak, Bursa'nın gastronomi turizminin parlak geleceğine katkıda bulunmaya devam edecek. Önder Uçar, bu süreçte katılımcılara ve destekçilere teşekkürlerini ileterek, derginin başarısının paydaşların ortak çabaları ve birlikteliği sayesinde mümkün olduğunu vurguladı.