6 Kasım 2013 Çarşamba

PORSELEN SAHANLAR İLE KAHVALTILAR SICACIK

ALUMINALI PORSELEN SAHANLAR İLE KAHVALTILAR SICACIK VE MUTLU GEÇECEK
Ateşe dayanıklılığı tarafsız, akredite laboratuvarlarda test edilen Aluminalı Porselen Sahanlar; sağlıklı,  hijyenik yapısının yanı sıra estetik ve şık tasarımı ile kahvaltı sofralarını süslüyor. Her tip ocak üzerinde gönül rahatlığı ile kullanabileceğiniz Aluminalı Porselen Sahanlarında pişirdiğiniz lezzetleri, direk olarak ocaktan aldığınız gibi masanıza taşıyabilir, şıklığı ile göz kamaştıracak sahanınızda sofranızın uyumunu bozmayacak şekilde servis edebilirsiniz.


 Aluminalı Porselen Sahanlarının, 10 dakikalık pişirme / ısıtma işlemleri sonunda kuru ve ıslak mermer yüzeye konduktan sonra bile, ürün yüzeyinde herhangi bir çatlama olmadığı test edilmiş ve onaylanmıştır.

Kremsi beyaz rengi ve dayanıklılığı arttırılmış yapısı ile 5 yıllık AR-GE çalışmaları sonucunda ateşe dayanıklı hale getirilen Aluminalı Porselen Sahanlar; günlük hayatta karşılaşılabilecek asit ve alkalilere karşı dayanıklıdır. Mikrop barındırmaz, hijyeniktir ve kolay temizlenir. Kanserojen madde ihtiva etmez. Sağlıklı pişirimler için ideal bir üründür. Isıyı uzun süre muhafaza eden yapısı itibariyle pişirim süresini kısaltır ve enerji tasarrufu sağlar. Ekolojik bir üründür, üretim süreci, geri dönüştürülebilir paketlemesi ile çevre dostudur. Şık görünümü  ile uzun süre modası geçmeyecek bir tasarıma sahiptir.

Ocak üzerine konmadan önce mutlaka içinin dolu ( su, yağ vb. ) olmasını önerdiğimiz Aluminalı Porselen sahanlar, çizilmez fakat metal kaşık veya karıştırıcılar porselen üzerinde metal izi bırakacağından tahta karıştırıcı kullanılması tavsiye edilir. Ürün, alışılmış ürünlerden daha uzun süre ısısını muhafaza edeceğinden, pişirim süresi bu bilgiyi göz önüne alarak belirlenmeli, yemeğin dibini tutturmamak için daha kısa sürede ateşten alınmalıdır. Bulaşık makinesinde yıkanabilir özelliğinin yanı sıra buzdolabında kullanılabilir Aluminalı Porselen Sahanlar, %100 yerli sermaye ile Bilecik’te üretilmektedir.


5 Kasım 2013 Salı

RİXOS PERA İSTANBUL'A EN İYİ BUTİK OTEL ÖDÜLÜ


TURİZMİN SESİ
ACE of M.I.C.E. Kongre, Toplantı ve Etkinlik Ödülleri 2013 sahiplerini buldu.Üç ana sektör, 29 ayrı kategoride yaratıcılık, konsept çalışmaları, farklılaşılan noktalar, hizmet kalitesi, ülke tanıtımına sağladığı katkılar ve sürdürülebilir turizm için yapılan çalışmaların değerledirildiği ACE of M.I.C.E’ta En İyi Butik Toplant Hİzmeti Sunan Tesis dalında Rixos Pera İstanbul ödül almaya hak kazandı.


Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen gecede ödülü Rixos Pera İstanbul Otel Müdürü Serkan Hüsünbeyi ile Rixos Hotels İstanbul Projeleri Satış ve Pazarlama Direktörü Erol Danacı teslim aldı..

4 Kasım 2013 Pazartesi

TÜRKİYE LİMAN VE LOJİSTİK SEKTÖRÜ ALİAĞA’DA BULUŞUYOR

İzmir’in Sanayi ve Deniz Ticaret kenti Aliağa, Liman Yönetimi ve Lojistik Zirvesi’ne ev sahipliği yapacak. Aliağa Ticaret Odası, 9 Kasım 2013 Cumartesi günü düzenleyeceği ““1. Uluslararası Liman Yönetimi ve Lojistik Zirvesi” ile Türkiye’deki sektörün bileşenlerini buluşturacak.

ALİAĞA, DENİZCİLİKTE BÜYÜYOR
Kentteki 7 iskeleden Yılda 54 milyon ton elleçlemenin (yükleme boşaltma) yapıldığı Aliağa’da denizcilik ve liman işletmeciliği hızla gelişiyor. Yılda 5 bin geminin giriş çıkış yaptığı Aliağa’da 2012 rakamlarına göre yılda 10 Milyar 790 milyon 602 bin 966 USD değerinde ihracat yapılıyor. Sektörün durumu, Aliağa’daki sektörel potansiyeller ve bu potansiyelin geliştirilmesi için yapılacaklar Zirvede ele alınacak.

SEKTÖREL KURUMLARIN İŞBİRLİĞİYLE GERÇEKLEŞECEK
T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı İç Sular Genel Müdürlüğü, TURKLİM(Türkiye Liman İşletmecileri Derneği), UTİKAD(Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği) ve Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi’nin desteğiyle gerçekleşecek olan 1. Uluslararası Liman Yönetimi ve Lojistik Zirvesi’ne yoğun bir katılım olması bekleniyor.

Aliağa Ticaret Odası (ALTO) Başkanı Adnan Saka, Zirvede,; konteyner taşımacılığı, liman yönetimi konusunda mevzuatlar, liman ve lojistik entegrasyonu, operasyonel faaliyetler, lojistik köyler, Avrupa’dan lojistik köy örnekleri ve yönetim biçimleri, Aliağa bir lojistik köy olarak planlanmalı mı? gibi konuların da detayları ile aktarılacağını belirtti.

ZİRVEYE ULUSAL VE ULUSLARARASI KATILIM OLACAK
ALTO’da gerçekleşecek olan zirveye, ilçede yer alan özel liman işletmeleri başta olmak üzere yurtiçi ve yurtdışından katılım olacak. Akademisyenlerin katılımları ile yönlendireceği zirvede lojistik konularda da Almanya’nın Hamburg ve Bremen eyaletlerinde bulunan lojistik köylerden gelecek olan lojistik köy heyetleri açıklamalarda bulunacak.

ADNAN SAKA: “LİMAN VE LOJİSTİK GELİŞMELERE DİKKAT ÇEKMEK İSTİYORUZ”
Aliağa’nın daha planlı gelişmesi ve ilçenin uluslararası bilinirliğinin artması için daha önce 1. ve 2. Uluslararası Aliağa Demir Çelik Zirvelerini gerçekleştirdiklerini anımsatan ALTO Başkanı Adnan Saka,  liman ve lojistik konulara da dikkat çekmek için bu zirveyi planladıklarını ifade etti. Uluslararası organizasyonların önemine dikkat çeken Başkan Saka; “Aliağa’daki liman yönetimi ve deniz ticaretindeki gelişmeler sadece İzmir için değil, Türkiye için çok önemli. Bu sürecin doğru yönetilmesi gerekiyor. Bu konuda sektörün tüm bileşenlerini buluşturarak bu konuda gelişim dinamiklerini masaya yatıracağız. Daha önce Yurtdışı organizasyonlarında bizlere destek olan EBY Summit CEO’su Yaşar Şuşek’in de girişimleri ile 1. ve 2. Uluslararası Demir Çelik Zirvelerini gerçekleştirdik. Bu zirvelerde en az 10 farklı ülkenin demir çelik sektörü liderlerini üyelerimizle ve ülkemizin dört bir yanından gelen firmalarla bir araya getirdik. İkili görüşmeler yapmalarını sağladık ve böylelikle ticari bağlar kurduklarını öğrendik. Bunların mutluluğunu yaşıyoruz. 9 Kasım 2013 tarihinde Odamızda gerçekleştireceğimiz zirvede de benzer hedeflerimiz bulunuyor. Üyelerimizin destekleriyle amacımıza ulaşacağımızı düşünüyoruz” dedi.

3 Kasım 2013 Pazar

TUROB, WTM ULUSLARARASI TURİZM FUARI'NDA İSTANBUL VE TÜRKİYE’Yİ TANITACAK


Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB), turizm sektörünün lider küresel organizasyonu olarak kabul edilen ve  04-07 Kasım 2013 tarihleri arasında, 34. kez İngiltere'nin başkenti Londra'da gerçekleştirilecek olan WTM Uluslararası Turizm Fuarı'na (World Travel Market) katılacaktır.

2012 yılında, yaklaşık 190 ülkeden 5.000 katılımcı kurum ile 1.859 milyon Pound'luk iş değeri oluşturan WTM Uluslararası Turizm Fuarı’nı, toplam 48.000 turizm profesyoneli ziyaret etmiştir. Dünyanın önemli turizm destinasyonları arasında yer alan İngiltere’de turizm sektörü ülkenin en önemli istihdam alanlarının başında gelmektedir. 2011 ve 2012 yılları arasında Olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapan İngiltere tüm dünyada en çok reklamı yapılan ülke olmuştur.

TUROB’UN, İSTANBUL VE TÜRKİYE TANITIM ATAĞI DEVAM EDİYOR
Yaklaşık 30 yıldır turizm sektörü ile ilgili düzenlenen birçok uluslararası fuara katılan TUROB, ülkemiz ve İstanbul’un global düzeyde tanıtılması amacı ile çalışmalarına ağırlık vermektedir. Geçtiğimiz yıl, WTM Uluslararası Turizm Fuarı’na, Türkiye standı içerisinde katılan TUROB’un fuar sonrası hazırladığı sonuç raporları sektörün gelecek dönem gelişmeleri ile ilgili dikkat çeken öngörüleri de içermektedir.

WTM ULUSLARARASI TURİZM FUARI,
SEKTÖRÜN 2014 YILI VİZYON VE TRENDLERİNİ BELİRLEYECEK
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu yıl Londra Kültür ve Tanıtma Müşavirliği organizasyonu ile yaklaşık 1.000 metrekare büyüklüğündeki EM800 - EM850 stantlarında yer alacaktır. Ülkemiz standında, Birliğimiz İstanbul ve Türkiye tanıtımına yönelik faaliyetlerde bulunurken, Birliğimiz adına fuara katılacak olan Yönetim Kurulu Üyelerimiz, Türkiye’nin 2014 yılı turizm trendleri ile ilgili olarak tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine yönelik global temaslarda bulunacaktır. Turizm sektörü açısından büyük önem taşıyan WTM Uluslararası Turizm Fuarı, sektörün geleceğini şekillendiren toplantı, panel ve konferanslar ile gelecek dönem vizyonlarının belirlenmesine büyük katkı sağlamaktadır.


SKALİTE "TURİZM'DE KALİTE" ÖDÜLLERİNDE OYLAMA SÜRECİ BAŞLADI

TURİZMİN SESİ
Türk turizmine yapılan katkıyı artırmak üzere düzenlenen 16. Skalite ‘Turizmde Kalite’ Ödülleri oylama süreci 17 Kasım 2013 Pazar günü sona erecek…Skal International İstanbul Kulübü’nün Türkiye Cumhuriyeti’nin 75’inci yılında Türk turizmine hediye olarak başlattığı Skalite ‘Turizm’de Kalite’ Ödülleri’nin bu yıl 16’ncısı düzenleniyor.

Skalite Ödülleri jüri özel yemeği 31 Ekim 2013 Perşembe günü Topaz Restoran’da düzenlendi. Skal Türkiye Başkanı Patrice Lepkovski, Skal Yönetim Kurulu üyeleri, 2010-2011 Skal International Dünya Başkanı Hülya Aslantaş’ın katıldığı yemeği, İstanbul Turizminden Sorumlu Vali Yardımcısı Kazım Tekin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı ve İstanbul Turizm Atölyesi Koordinatörü Tülin Ersöz, Milliyet Gazetesi Köşe Yazarı Çağdaş Ertuna, Gezgin, Belgesel Yapımcısı Coşkun Aral, Alem Dergisi Haber Müdürü Hasan Yüksel onurlandırdılar.

Skalite Ödülleri jürimiz ile daha da değerlenecek
Başkan Lepkovski turizmde kaliteye yapılan katkıyı ödüllendirerek, Türk turizminin gelişimine katkıda bulunmak amacıyla düzenledikleri Skalite Ödülleri’nde oylama süreci ile ilgili bilgi verdi. Lepkovski, kaliteyi, gelişimi ödüllendirirken kendilerini de geliştirdiklerini ifade etti. Bu yıl bir yenilik yaparak, yarışmadaki değerlendirme sürecine Skal Üyelerinin oylarının yanı sıra saygın isimlerden oluşan bir jürinin oylamasını da dahil ettiklerini açıklayan Patrice Lepkovski jüriye değerli vakitlerini turizmde kalite için ayırmaları sebebiyle teşekkür etti.

Kazananlar 1029 Skal üyemiz ve 7 jüri üyemizin oyları ile belirlenecek
Lepkovski sözlerine şöyle devam etti: “Skalite Ödüllerinde başvuru sürecimiz tamamlandı, oylama 17 Kasım tarihine kadar devam edecek. Oylama elektronik ortamda internet aracılığıyla yapılırken 7 kişiden oluşan jürimiz ödül kazanan adayları belirlemeye katkı sağlayacaklar. Kategorilerde en az 2 aday yarışıyor. Bu yıl da çok güçlü adaylar yarışıyor. Her bir adaya 1-15 arası puan verilecek; aynı kategoride yarışan adaylara farklı puanlar verilecek. Ve tüm adaylar puanlanacak.”

“Skalite soruyor; ‘Bu yıl turizmde kalite için ne yaptın?’”
Skalite Ödülleri projesinin fikir annesi 2010-2011 Skal International Dünya Başkanı ve Universal Turizm Genel Direktörü Hülya Aslantaş, Skalite Ödülleri’ni Cumhuriyetin 75’inci yılına bir hediye olarak başlattıklarını ifade etti. Aslantaş: “Turizm, Türkiye Cumhuriyeti ekonomisi için lokomotif sektör. Türk turizmini geliştirmek için sadece rakamların ve popülerliğin tek başına bir anlam ifade etmediğinden hareketle kaliteyi özendirmek, onu baş tacı etmek istedik. O nedenle tek soru sorduk “Son bir yılda hayata geçen faaliyetlerin turizmde kaliteye ne katkısı var?” dedi.

“Popülariteyi değil kaliteyi ödüllendiriyoruz”
Aslantaş şunları ekledi; “Hedefimiz popülariteyi değil, kaliteyi ödüllendirmek. Ölçeğe değil, kaliteye yapılan katkıya bakıyoruz. Skalite turizmde sürekliliği olan tek ödül. Kalitenin konuşuluyor ve özendiriliyor olmasını fikir annesi olarak mutluluk verici buluyorum.” T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da 50. kuruluş yılına rastlayan bu seneki ödül töreni, turizm sektörünü biraraya getiren bir zirve niteliği taşıyor. Tören, 11 Aralık 2013 tarihinde Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek.

Skalite Jürisi
Jüri Başkanlığını 2010-2011 Skal International Dünya Başkanı ve Universal Turizm Genel Direktörü Hülya Aslantaş’ın üstlendiği Skalite jürisinde; İstanbul Turizminden Sorumlu Vali Yardımcısı Kazım Tekin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı ve İstanbul Turizm Atölyesi Koordinatörü Tülin Ersöz, Milliyet Gazetesi Köşe Yazarı Çağdaş Ertuna, Boğaziçi Üniversitesi Turizm Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bengi Ertuna, Gurme, Gezgin, Yazar Mehmet Yaşin, Gezgin, Belgesel Yapımcısı Coşkun Aral, Alem Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Berna Ertem yer alıyor.

64. WATA KONGRESİ’NDE BAŞKANLIĞA “MORRİS KOHEN KASAR” SEÇİLDİ


TURİZMİN SESİ -BORA ÖZGEN
Moris Turizm’in sahibi Moris Kohen Kasar, Avrupa’da 1949 yılında kurulan ve 48 ülkeden 51 üyesi olan WATA’nın (World Association of Travel Agencies) Başkanı oldu. 24-27 Ekim 2013 tarihleri arasında, WATA tarafından, Kosice, Slovakya'da 64üncü genel kurul düzenledi. KOSICE 2013 yılının Avrupa Kültür Başkenti seçildi ve, 64üncü genel kurulunu bu muhteşem şehirde gerçekleştiren WATA, bu olay ile ilişkili olmaktan gurur duyduğunu ifade etti. WATA delegeleri, Avrupa'nın kalbinde küçük bir ülke olan Slovakya'nın zengin kültürel gelenekleri ve göreneklerini, güzel doğasını, ünlü kalelerini ve Chateaux'sunu - büyüleyici tarihi ve mimarisini keşfedip, Tokaj'ın çok ünlü üzüm bağlarında unutulmaz bir şarap tadımı deneyimi yaşadılar. Bu genel kurul vesilesiyle, WATA, TPA İsviçre, (seyahat profesyonelleri derneği) ile ortaklığının ikinci yılını; ve ASR Almanya (Allianz selbständiger Reiseunternehmen - Bundesverband e.V) ile ortaklığının ilk yılını kutladı. WATA genel kuruluna, TPA Başkanı Michel Ayer, ASR Başkan Yardımcısı Jochen Szech, ve ASR Uluslararası İlişkiler Başkanı Detlev Meyer onur konukları olarak katıldı


WATA’nın (World Association of Travel Agencies) Avrupa ekonomik topluluğuna paralel olarak her ülkeden bir acenteyle çalıştığını açıklayan Moris Kohen Kasar,WATA hakkında bilgi verdi;
İsviçre'de 1949 yılında kurulan DÜNYA SEYAHAT ACENTALARI DERNEĞİ(WATA) kar amacı gütmeyen bir kuruluş olarak kuruldu. WATA, profesyonellik geliştirme ve karlılığını üye aracılar arasında karşılıklı işbirliği ve küresel ağları ile sağlayan dünya çapında bir organizasyon. WATA’nın  üyeleri, iş ahlakı ve müşterilerine hizmet kalitesini yüksek standartlarda tutmaktadır. “WATA, elit turizm yapan acentelerin derneğidir. Hem incoming hem de outgoing yapan, birbirine iş yollayan ve zaman içinde diğer sektör temsilcileri tarafından kabul edilen bir dernektir. Öncelikle 2014 kongresini İstanbul’a aldık. Bundan dolayı çok mutluyuz. Başkanlık dönemimle ilgili farklı projelerim olacak.WATA’nın zayıf olduğu bölgeler özellikle güney ve kuzey Amerika buraya değişik eyaletlerden üye kazandırmak için çalışacağız. Başkanlığım boyunca Wata’yı genişleterek  en az 10 ülkeyi daha bu oluşuma katmak istiyorum. WATA tanıtımı için fuarlarda stantlar açıp bu oluşumu, yeni nesillere tanıtmak istiyorum. Derneğimizi çalışmalarımızla bir cazibe noktası haline getirmek istiyoruz.”


(World Association of Travel Agencies)  President is Mr Moris Kohen Kasar (Moris Tourism, Istanbul) Vice-President is Mrs Maria do Carmo Freitas (JC Portugal, Lisbon)Vice-President Treasurer is Mr Gianni Carlo Carrera (SM Travel, Geneva)Members are : Mrs Lucia Bellamio (Bassani, Venice), Mrs Anna Khachaturova (Nueva Vista, Yerevan), Mrs Marina Parra (Weichlein Tours + Incentives, Munich), Mr Ognian Blagoev (Miel Ltd, Sofia), Mr Rupinder Sehmi (Travel Associates, Nairobi), Mr Adel Zaki (Ittatours, Cairo)


2 Kasım 2013 Cumartesi

“BAŞARAN ULUSOY” TÜRSAB YÖNETİMİNE YENİDEN ADAY OLDUĞUNU AÇIKLADI



Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği 41. yaşında yeni bir Genel Kurula gidiyor
TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy yaklaşan Olağan Genel Kurul öncesi "Yola devam" kararı aldı.Türkiye Seyahat Acentaları Birliği'nin 2013 yılı Aralık ayında  gerçekleşecek olan 21.Dönem  Genel kurulunda Başaran Ulusoy  yeniden  aday olduğunu açıkladıBaşaran Ulusoy, yaklaşan Olağan Genel Kurul öncesinde salondaki delegelerin "Yola devam", "Seninleyiz", "Aday ol Başkan" çağrılarına sessiz kalmadı. 1 Aralık'ta yapılacak seçimler için "Bu camia ne derse onu yapacağım" diye konuştu. Başkanınız olarak beni istiyorsanız bende sizinleyim dedi.


Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen TÜRSAB Asya-Avrupa ve Boğaziçi Bölgelerini kapsayan İstanbul Toplantısı'nda konuşan TÜRSAB Başkanı Başaran Başaran Ulusoy Birlik üyelerine seslendi.


TÜRSAB OLMADAN DENETİM OLAMAZ
Başaran Ulusoy , "Rehber rehberliğini bilecek. Bu camia kontak kapatmaz balata yakmaz. Ama bu camia dur dediği zaman balataları ısınmaz" diye konuşurken yabancı dil bilgisine dönük eleştirilere de "Türkiye'de Türkçe konuşuyorum. Var mı bir diyeceğiniz? Uluslararası kongrelerde açılış konuşmalarını İngilizce yaptım. Bundan bahsetmiyorlar" dedi. Ulusoy, yaklaşan Olağan Genel Kurul öncesinde salondaki delegelerin "Yola devam", "Seninleyiz", "Aday ol Başkan" çağrılarına sessiz kalmadı ve "Bu camia ne derse onu yapacağım" diyerek Genel Kurul'da aday olacağı sinyalini verdi.


BAŞARAN ULUSOY BİRLİK ÜYELERİNE SESLENDİ;
"Bugünlerde TÜRSAB'ın sizlere ihtiyacı var. Birliğine bağlı olan arkadaşlarımızın olması bir başkan olarak beni mutlu ediyor. Zaman zaman komitelerde ve bölge toplantılarında bir araya geldik. Yoğunluğumuzda sizinle ilgilenemediğimiz zamanlar oldu. Bunun için özür dilerim. Şiddet ve terörden arındırılmış bir ortamın muhafazasında bir sivil toplum örgütü olarak bize düşen görevler var. Dışarıda algımızı olumsuz gösterenler olacaktır. Buna turizm sektörü olarak dikkat etmemiz gerekiyor. Çok konuşmayı maharet sanıyorlar Allah bir ağız vermiş öyle olsa iki ağız verirdi dedi.


TURİZM BİZİM EKMEĞİMİZ VE İTİBARIMIZDIR
Yasayla kurulan 17 kurumdan biri TÜRSAB. Birliği bu günlere getiren herkese teşekkür ediyorum. Anayasa çalışmalarında ya ben ya yönetimden arkadaşlarımız katıldı. TBMM Başkanlığından bu nedenle plaket aldık. Mesleki Yeterlilik Kurumu kuruldu. Bu kurumdan belge sahibi olanlar mesleki çalışmalarını yapacak. Biz de bu kuruma dönük çalışmaları 2 yıldır yapıyoruz. İlerleyen yıllarda bu kurumun faydasını göreceğiz.


"MÜCADELEMİZİ UYGARCA YAPTIK"
Kaçak faaliyet diyerek ortaya çıkıp feryat edenler var; ancak biz çıkıp bunlarla da uğraştık. Kaçak faaliyetleri engellemeye dönük Efes Kongre Merkezi'nde toplantı yaptık.


BİZİM DERDİMİZ SEÇİM DEĞİL EKMEK KAZANMAK
Beni görevden aldırmak isteyenler oldu ama güçleri yetmedi. Fikir geliştirip getirenlere hayır mı dedik. Bundan sonra kaçak faaliyetleri engellemede ısrarlıyız. Kaçak faaliyet başımızın belası. Kimsenin haysiyet cellatlığı yapmaya hakkı yok. Biz mücadelemizi uygarca yaptık ve öylede devam edeceğiz. Ben turizmciyim yenilikçiyim diye çıkıp konuşuyorlar ben neyim ben “hırdavatçı”mıyım. Benim ahlakımda yalan yok . Bu salonda sıkıntıları olan arkadaşlarım var . Dertlerini söyleyemeyenler var. Bizler her zaman yanlarındayız birbirimize yardım ederken kimse kimsenin durumunu bilmiyor .


"BİZİ ENGELLEYENLER OLDU"
Bize demiyorlar ki 52 müze aldın, bu sektör için uğraştın. Benim gideceğim yer Of'da mezarlık. Bir arkadaşımız çıkmış yenilikçi diyor. Biz eskicimiyiz. 105 tane müze ihalesi var. Biliyorum ki başkanınıza inanıyorsunuz. Nasıl olsa halleder diyorsunuz.


İHALELERİ SİZLER ALDINIZ
Bu ihaleyi sizler aldınız. 1618 sayılı yasa için çok uğraştık. 2006 yılında bu bize nasip oldu. Daha rötuş yapacağımız kanun henüz başbakanlığa gitmemişken bazı kişiler durdurmak için uğraştı. Sosyal yardım için 75 arkadaşımıza destek veriyoruz. Birçok insanımıza yardım ediyoruz. Bursu verdiğimiz zaman bunu bile engelleyenler oldu.

"TELEFONUM 1991 MODEL AMA KAFAM 2023 MODEL"
Kuşadası'nda emekle, gayretle, sabırla iş yapıyor, canınızı dişinize takıyorsunuz. Başbakan beni sevmiyor ya bazı arkadaşlar öyle diyor; ya siz işinize bakın. Diyorlar ki Sayın Başbakan fırça atmış, 4 sene geç bitirmişiz diye... Yok böyle bir şey. Bu camiada böyle bir anlayış yok. Varsa siz onları sandıkta gömersiniz. Bana şunu diyebilirsiniz. Kuşadası’nı yaptın neden Bursa'da yapmadın? Bu camianın kongrede size ihtiyacı var. Benim telefonum 1991 model ama kafa 2023 model.


"KOLAY VİZE İÇİN SONUÇ ALDIK"
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı olarak acentalarımızın kolay vize alması için çok uğraştım. İtalya Büyükelçiliği ile bu konuda görüşmeler yaptık. Kendileri bana ilettikleri yazıda birlik başkanı olarak benim onayımla artık uzun süreli vize alınabilecek. Bunu ben kendim için yapmadım; bu camia için yaptım.

"CUMHURBAŞKANIMIZ GENEL KURULA KATILACAK"
Bazıları TÜRSAB köhnemiş diyor. Nerede köhnemiş TÜSAB? Bizim her şeyimiz açık. Var mı kapımızı kapalı gören. Yemekli toplantılar düzenliyorlar. Bu toplantı değil, üyelerle oynaşma kaynaşma toplantısıdır diyorlar. Yazıklar olsun bunu söyleyene. 57 ülkeyi gezdik. Laf ettiler. 1200 tane arkadaşımızı TÜRSAB'ın bütçesine dokunmadan, yurt içinde 800 sempozyum yaparak insanlarımızı bir araya getirdik. İhaleleri almasaydık. Uyuyor bizim başkan diyeceklerdi. Aldık bari uyumuyor deseler. Ama demediler. Bizim mabedimiz gene kuruldur. Sayın Cumhurbaşkanımız Genel Kurulumuzu şereflendirecek. Kendileri bana söz verdi.



SÖYLEDİKLERİ RAKAMLAR GERÇEKDIŞI
Türk turizmine zarar verdiğim söyleniyor. 100 milyar zarar verdiğimi söylüyorlar. Biz TÜRSAB'a dinsel ve etnik siyaseti sokmadık. Biz ayrımcılık yapmadık. Gezdiğimiz illerde burada borçları af edeceğiz vaatlerinde bulunmadık.


TAHRİR MEYDANI’NA TUNUS’A GİDEN İLK BİZİZ
Bu camia itilecek, kakılacak camia mı? En büyük desteği başbakanımızdan gördük. Ne dediysek yaptı. Kalkınma Ajansından para aldık onu da müzeye harcadık. Kaz Dağları'nda biz vardık, Üzümlü Köyü'nde biz vardık. Her yerde biz varız. TÜRSAB çöp kamyonu aldı. Devlet bizi diğer kurumlara örnek gösterdi. Yoksa devlet bir çöp kamyonu alamayacak mı? İşte bunu örnek bir davranış olarak gösterdi. Diğer Turizm derneklerine sizde yapın mesajı verdi.


"KENDİ SİGORTA ŞİRKETİMİZİ KURDUK"
Anadolu sigortaya gittik kapıdan kovdu Mafre sigortaya gittik olmadı. Yurtdışında önce sigorta şirketi kurulur sonra banka açılır bizim ülkede tersi işliyor. Işık Sigorta ve Asya Bank ile beraber kendi sigorta şirketimizi kurmak için işbirliğine gittik. Turizm sigorta şirketini kurduk ve faaliyete geçti. İleriki yıllarda IATA teminatlarında rahat edebileceğimiz bir yapı oluşacak. Bizi diğer kurumlardan ayıracak olan sigortadır. Meslektaşlarımızın bundan yararlanacağını düşünüyorum.

BU CAMİA BANA KUVVET VE CESARET VERİYOR
Bu camia bana cesaret veriyor. Bana söylenenler beni seçenlere hakarettir. Zor bir dönemden geçiyoruz. Gaddar bir teknoloji, acımasız bir pazarlama rekabeti var. Bana kuvvet veren bu camianın gücü. Sizin sevginiz beni ayakta tuttu. Ben de insanım. Benim de dertlerim olacaktır. Bazen insanlar kırılmasın diye cevaplar yazmadım.


"TÜRSAB FORMASI PAHALI"
Sayın Başbakan sizin çok paranız var dedi. Haklı çünkü bizim formamız pahalı. Bu teşkilat Van Depremi'nde vardı. Para, gönderdik, kira yardımı yaptık, eşya gönderdik. Biz Kars ile Ardahan'ı ayırmadık. Diyarbakır'da teşkilat açtık. Malatya'da da açtık. Nerede ihtiyaç varsa açarız. Biz 81 ilde varız."


Konuşmanın ardından TURAD Başkanı Bahattin Yücel, turizme yaptığı katkılar nedeniyle Eskişehir Kültür ve Turizm Komitesi adına bir plaketi Başaran Ulusoy'a takdim etti.


























31 Ekim 2013 Perşembe

Boeing ve İstanbul Teknik Üniversitesi Öğrenciler ve Fakülte için Burs Programları Başlatıyor


Yeni hibe programları Türk uzay ve havacılık endüstrisini destekleyecek
Boeing [NYSE: BA] ve Türkiye’nin önde gelen uzay ve havacılık mühendisliği ve teknoloji kurumu İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), bugün üniversitede iki yeni hibe programı duyurdu: ilki lisans ve master öğrencileri için aeronotik alanında, ikincisi ise akademisyenlere yönelik uzay bilimleri için müfredat geliştirme alanında. Her iki program da Boeing’in Türkiye’deki kapsamlı üniversite ilişkileri programını geliştirecek ve İstanbul Teknik Üniversitesi ile ortaklığını ilerletecek.

Boeing bursları, üst düzey teknik beceri veya iş becerisi gösteren ve uzay ve havacılık alanına ilgisi yüksek olan iki lisans ve iki master öğrencisine verilecek. Hibeler aynı zamanda İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak Bilimleri Departmanından iki fakülte üyesine de verilecek. Amaç, özellikle hava taşımacılığı sistemleri, malzeme ve yapı, kontroller ve otonomi, ve uçak sistemleri mühendisliği alanlarına odaklanmış uçak mühendisliği lisans ve lisansüstü programları yaratmak ve bu programları iyileştirmek. Fakülte hibeleri aynı zamanda araştırma aktivitelerini ve diğer bilinen uçak programlarındaki fakülteler ve bu alanda çalışan endüstri temsilcileri ile konsültasyonu destekleyecek.

İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, “Boeing tarafından yeni burs programlarının başlatılması, iki güçlü kurum olan İTÜ ve Boeing arasında kurulan sağlam ve sürdürülebilir bağların bir sonucudur.” dedi. “İTÜ bu bağlamda, araştırma ve eğitim temelli olarak başlamış olan, şimdi ise öğrenci-fakülte yaklaşımı ile sonuçlanan böylesi kapsamlı işbirliklerini başlatabilmek için gösterilen yoğun çalışmaya çok değer veriyor. Boeing gibi köklü bir kuruluş ile güçlü bir işbirliği içinde olmak İTÜ için büyük bir onurdur.”

Boeing International Başkanı ve İş Geliştirme ve Strateji Kıdemli Başkan Yardımcısı Shep Hill, “Bu yeni burs programları, Boeing’in Türkiye’de eğitim faaliyetlerine uzun süredir devam eden yatırım yapma geleneğine dayanıyor. 2000 yılında ilköğretim okulları ve yüksek öğretime olan desteğimizin başlamasından bu yana, 80’den fazla eğitim kurumuyla işbirliği yaptık. Bugün, bu girişimle İstanbul Teknik Üniversitesi ile ortak olmaktan ve uzay ve havacılık bilgisi ve bilimini geliştirme yönünde ortak bir vizyona dayalı ilişkimizi kuvvetlendirmekten gurur duyuyoruz”.

Boeing ve İTÜ arasındaki ilk işbirliği Ocak 2012’de, SESAR WP-E Uzun Dönemli ve Yenilikçi Araştırma Bursunun bir parçası olan, uçuş güvertesi otomasyonuna sahip gelişmiş kokpit sistemleri konulu ortak bir proje ile başladı. Bu işbirliği, Ağustos 2012’de İTÜ’den bir lisans öğrencisinin Boeing’in Seattle’daki staj programına katılımıyla daha da gelişti. Boeing ve İTÜ, Şubat 2013’te uçak yolcularının yararına olacak ortak araştırma ve geliştirme programlarını başlatmak için yaptıkları anlaşmayı duyurdu. İlk ortak proje, ticari uçak kabinlerindeki yolcular için hava kalitesini iyileştirmeyi amaçlayan bir hava filtreleme sistemi geliştirilmesine odaklanacak. Bu işbirliği, geçtiğimiz Eylül’de İTÜ’de Boeing’in doğrudan yardımıyla açılan Hava Taşımacılığı Yönetimi Master Programının duyurulmasıyla daha da ilerledi.

Boeing, Türk Hava Yolları’nın ilk DC-3/C-47 uçaklarını teslim almasıyla başlayan, Türkiye ile uzun süreli ve karşılıklı yarar sağlayan ilişkisini yaklaşık 70 yıldır sürdürmektedir. 1968’den bu yana Boeing, Türk havayolu şirketlerine 230’un üzerinde yeni uçak teslim etmiş olmasının yanı sıra, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne savunma ürünleri sağlamaktadır. Boeing aynı zamanda Türk uzay ve havacılık endüstrisinin önemli ve güvenilir bir ortağıdır ve Türk toplumunun sorumlu bir üyesidir.

240 yıl önce kurulmuş olan İTÜ, Türkiye’nin bilim ve mühendislik alanlarında modernizasyonunu temsil etmektedir. İTÜ, geleneksel değerleri koruyarak ve sağlam uluslararası kontaklarını sadece kendi ülke sınırları içerisinde değil, aynı zamanda küresel arenada da yarışabilecek genç ve yetenekli bireyleri şekillendirmek için kullanarak öğrencilerine yaratıcı eğitim tesisleri sunmaktadır.
Ayrıntılı bilgi için: http://www.itu.edu.tr/en/



DHL, Budapeşte Havaalanı’nda yeni terminal açtı

Deutsche Post DHL bünyesinde bulunan hava ve deniz taşımacılığı uzmanı DHL Global Forwarding, Budapeşte Havaalanı’nda yeni bir terminal açtı. Budapeşte Havalanı'nda açılan bu terminal, DHL'in lojistik merkezi olarak hizmet verecek. Lojistik açısından stratejik bir bölgede yer alan bu terminalden, hem DHL Global Forwarding hem de DHL Freight yararlanabilecek.

Toplam 17.000 m² alanda kurulu olan terminalin 8.000 m²’si depolama işlemleri,        3.000 m²'si ofis, 6.000 m²'si ise manevra alanı olarak kullanılacak.Terminalin açılışında bir konuşma yapan Deutsche Post DHL CEO'su Frank Appel konuyla ilgili olarak, “Orta ve Doğu Avrupa'da önemli bir gelişme bölgesi olan Budapeşte’de yeni bir terminal kazanmak, grubumuz için önemli bir kilometre taşıdır. Bu terminal, DHL'in sürekli  genişleme ve yatırım yaparak müşterilerine en iyi hizmeti vermek için yaptığı çalışmalara güzel bir örnek olacaktır.” dedi.

DHL Global Forwarding’in Macaristan CEO'su Zoltán Rezsek ise, “Müşteri memnuniyeti odaklı çalışan bir grup olarak, bu terminali faaliyete geçirerek  müşteri memnuniyetimizi tazelemiş olduk. DHL Global Forwarding olarak, en kaliteli lojistik çözümleri sunmaya devam ediyoruz ve çok yakında ücretsiz internet erişimini de müşterilerimize açacağız. DHL Global Forwarding ve Freight bölümlerinden 200'den fazla çalışanımız bu tesiste faaliyet gösterecek. Yılda 18.000 ton civarında hava kargo ve 16.200 TEU deniz kargo, 50.000'den fazla parsiyel kamyon yükü (LTL), 33.000 full konteyner kamyon yükü (FTL) lojistik hizmeti sağlayacağız . Yeni tesisimizde 46 docking istasyonu ve 48 yükleme boşaltma kapısı mevcut.” dedi.

DHL Freight Macaristan CEO’su Péter Bartha, “Macaristan, lojistik sektöründe stratejik bir bölge olmuştur ve olmaya devam edecektir. Bu bölge bizim için çok önemli bir pazar. Buna göre DHL Freight'ın makroekonomik piyasa istihbarat raporu, ülkenin kalkınmasına katkıda bulunmaya devam edecektir. Bu terminal bizi daha da güçlendirecektir.” dedi.

DHL - Dünya için lojistik şirketi
DHL, lojistik sektöründe küresel pazar lideridir ve "dünyanın lojistik şirketi"dir. DHL uluslararası ekspres, hava ve deniz taşımacılığı, kara ve demir yolu taşımacılığı, kontrat lojistiği ve müşterilerine uluslararası posta hizmetlerinde uzmanlığı taahhüt eder. Bir global ağ şirketi olan DHL, 220'den fazla ülke ve bölgede oluşan ve dünya çapında yaklaşık 285,000 çalışanı ile müşterilerine üstün hizmet kalitesi ve tedarik zinciri ihtiyaçlarını karşılamak için yerel bilgi sunmaktadır. DHL, çevre koruma, afet yönetimi ve eğitimi desteklemektedir.

DHL Alman Post DHL parçasıdır. Grup 2012 yılında 55 milyar Euro tutarında ciro gerçekleştirmiştir.




ETIHAD HAVAYOLLARI’NIN YÜZDE 49 HİSSESİNİ ALDIĞI AIR SERBIA İLK UÇUŞUNU GERÇEKLEŞTİRDİ


Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) ulusal havayolu Etihad Havayolları’nın Ağustos ayında, yüzde 49 hissesini satın aldığı Sırbistan’ın yenilenen ulusal havayolu şirketi Air Serbia yeni uçağıyla ve yeni uçuş güzergahlarıyla ilk uçuşunu gerçekleştirdi. Etihad Havayolları ile yaptığı anlaşmayla yepyeni bir görünüme kavuşan Air Serbia bölgenin en güçlü havayolu şirketi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Air Serbia’nın ilk uçuş lansmanı geçtiğimiz gün Sırbistan Başbakan Yardımcısı Aleksandar Vucic tarafından Belgrad Havalimanı’nda düzenlenen bir törenle yapıldı. Sırp öğrenci Tamara Maksimovic tarafından tasarlanan yeni logoyla giydirilen şirketin ilk Airbus uçağı A319, Vucic tarafından tanıtıldı.

Belgrad Nikola Tesla Uluslararası Havalimanı’ndan Abu Dabi’ye uçuş gerçekleştirmeye başlayan Air Serbia, 2013 yılının sonuna kadar ise Banja Luka (Bosna), Bükreş (Romanya), Ljubljana (Slovenya) ve Prag (Çek Cumhuriyeti) güzergahlarını da rotasına ekleyerek halihazırda uçuş gerçekleştirdiği 29 güzergahla birleştirecek. Air Serbia ayrıca, Ocak 2014 ve Nisan 2014 tarihleri arasında 7 yeni güzergahı daha rotasına katıp, uçuş planlamasını tekrar yapılandırarak Belgrad bağlantılı uçuşlarını zenginleştirecek. Şirket 2014 yılının Haziran ayında sefer noktalarını ve kapasitesini ikiye katlayarak 30 ülkede 43 güzergaha haftada 670’den fazla uçuş ve toplamda 73 bin koltukla hizmet verecek.

Air Serbia ayrıca sekiz Airbus A319 ve iki A320 model uçağın kiralamasını gerçekleştirerek, bölgenin en modern ve etkin filosuna sahip şirketlerden biri olmak yönünde önemli bir adım attı. Şirket iki ay içinde beş; 2014 yılında ise dört A319’u hizmete sunacak.

Etihad Havayolları CEO’su James Hogan, “İşbirliği anlaşmalarımızda öncelikle bizimle aynı vizyona sahip olan şirketlerle çalışmayı hedefliyoruz. Air Serbia ekibi oldukça profesyonel, heyecanlı ve kendini yaptığı işe adamış kişilerden oluşuyor. Air Serbia’nın kendine doğru hedefler koyup, bizimle ve ortaklarımızla birlikte çalışarak bölgesindeki en önemli oyunculardan biri olacağına inancımız tam” şeklinde konuştu.

Vucic ise, “Yeni ortağımız Etihad Havayolları, son 10 yılda en hızlı ve en çok gelişme göstermiş tek ulusal havayolu şirketi… Geçtiğimiz yıl karını 3 katına çıkarma başarısı göstermiş bir şirketle işbirliği yapıyor olmaktan ötürü heyecanlıyız. Bu başarının yansımasını bizim şirketimizde de görmek için sabırsızlanıyoruz” dedi.

Etihad Havayolları’nın “özsermaye birliği”nin airberlin, Air Seychelles, Aer Lingus, Virgin Australia ve Jet Airways ile birlikte yeni bir üyesi olarak artık Air Serbia da yeni codeshare fırsatları, müşterek tedarik ve çalışanların gelişimi ve eğitimi gibi konularda gelir ve maliyet faydası ayrıcalıklarından faydalanabilecek.

Etihad Havayolları şirkete, 1 Ocak 2014 tarihinden itibaren özsermayeye aktarılması planlanan 40 milyon ABD Doları değerinde kredi imkanı sunacak. Ayrıca hem Sırbistan Hükümeti hem de Etihad Havayolları Air Serbia’ya 60’ar milyon ABD Doları hissedar kredisi vermek üzere anlaştı.

5.BODRUM ULUSLAR ARASI SPORTİF BALIKÇILIK TURNUVASI SONA ERDİ



Bodrum Milta Marina ve Marina Yacht Club Bodrum’un sponsorluğunda düzenlenen 5.Bodrum Uluslararası Sportif Balıkçılık Turnuvası sona erdi.

24-27 ekim tarihleri arasında bu yıl 5ncisi gerçekleştirilen Bodrum Uluslararası Sportif Balıkçılık Turnuvası 30  offshore balıkçı teknesi ve 180 yarışmacının  katılımı ile Bodrum Milta Marina’nın ve Marina Yacht Club Bodrum’un ana sponsorluğu altında  ve diğer birçok önemli sponsor firmanın desteği ve büyük heyecanla gerçekleştirildi.

Turnuvayı destekleyen yerel yetkililer ve sponsorlar etkinliği daha geniş kitlelere ulaştırmak için önümüzdeki yıllarda da desteklerinin artarak süreceğini söylediler.
Yarışmanın hakemliğini IGFA Türkiye temsilcisi Dr. Serdar GÜNSEREN ve Bodrum Marin Grup CEO’su Haluk Tepe yaptı.

Yarışma öncesi IGFA Türkiye temsilcisi Dr Serdar GÜNSEREN tarafından tüm yarışmacılara Yakala ve Bırak tekniği ile ilgili bilgilendirme yapıldı.
Olta balıkçılığının uzun yıllar yapılabilmesi için birçok balık yarışmacılar tarafından sağlıklı bir şekilde denize geri bırakıldı. Balıklarını denize geri bırakan yarışmacılar için hakem heyeti iki kat puan uyguladı.

Hakem Heyeti” Bir çok deniz  ve kara avının yapılabildiği, dünyanın en güzel coğrafyasında yaşıyoruz, bu turnuvada amacımız çok balık tutmak değil sportif ve etik bir yaklaşımla denize ve  sportif balıkçılığa gönül vermiş insanlara çevre ve doğa sevgisini aşılmak şeklinde açıklama yaptı.

Çekişmeli geçen yarışma sonucunda Yarışmacıların 2 günlük performansları sıralama şu şekilde gerçekleşti:

OFFSHORE KLASMANINDA:
 1 inciliği, CANO 1 teknesi ile Can Özer ve ekibi
2nciliği;    HEAVEN EXPRESS teknesi ile Hakan KÜLAHÇI ve ekibi
3üncülüğü,   Yunanistan’dan gelen CASTAWAY teknesi ile  Vissarion  & Sophia BALALİS çifti
Kazandılar

INSHORE KLASMANINDA:
1nciliği ACATES  teknesi ile  Kadir  KURTULUŞ   ve ekibi
2nciliği  YURDADOĞAN teknesi ile  Bülent YURDADOĞAN ve ekibi
 3ncülüğü  AYLİN teknesi ile Necmettin YAY ve ekibi kazandılar


Ayrıca:
BAYAN YARIŞMACI ÖZEL ÖDÜLÜ: TNT ekibinden Bota Göz TEPE CASTAWAY teknesinden Sofia BALALİS e

ŞAKIR TÜFEKÇI ÖZEL ÖDÜLÜ :    My SON teknesiyle yarışmaya katılan Ömer Faruk TORUN a (yelkenli tekne ile yarıştıklarından çevre koruma ödülü olarak,)

YAKALA VE BIRAK ÖZEL ÖDÜLÜ: BONİTO teknesiyle yarışmaya katılan Rıza SARAF a( tutukları balıkları denize sağlıklı bir şekilde geri sadıklarından)

EN KÜÇÜK YARIŞMACI ÖDÜLÜ: MOONLİGHT teknesiyle yarışmaya katılan Ömer ÜÇERe

YILIN BALIKÇISI ÖDÜLÜ: JASMİN Teknesiyle yarışmaya katılan YENAL EGE ye  verildi.
Çok güzel bir havada yapılan çekişmeli yarışma Marina Yacht Club Bodrum’da düzenlenen  ödül töreni ve canlı müzik eşliğinde muhteşem gala yemeği  ile son buldu.
Organizasyonu gerçekleştiren Haluk TEPE tüm katılımcılara ve sponsorlara teşekkür ederek denize ve çevreye gönül veren tüm balıkçı dostlarımızı her yıl bodruma bekliyoruz dedi.
Yarışmacılar bu organizasyonun sahibi Bodrum Marine Grup  CEO’su Haluk Tepe ve ekibine yarışmanın devamlılığını sağladığı için teşekkürlerini ilettiler.