4 Mart 2017 Cumartesi

Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Yeni Okmeydanı için adım adım yürüyoruz

Okmeydanı Piripaşa ilköğretim Okulu’nda vatandaşlar ile bir araya gelen Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, “Yeni Okmeydanı için adım adım yürüyoruz. Dönüşüm tamamlandığında Okmeydanı herkesin yaşamak isteyeceği bir semt olacak.“ dedi.

Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Beyoğlu’nda geleneksel hale gelen “Okul Buluşmaları” kapsamında Beyoğlu Fatih Sultan Caddesi’nde bulunan Piripaşa İlköğretim Okulu’nu ziyaret etti. Öğrenciler tarafından okul bahçesinde çiçeklerle karşılanan Başkan Demircan, sınıfları tek tek gezerek öğrencilerle sohbet etti. Başkan Demircan, daha sonra okulun toplantı salonunda öğretmen, okul aile birliği üyeleri, mahalle muhtarları, mahallelerden sorumlu meclis üyeleri ve veliler ile bir araya gelerek talep ve önerilerini dinledi.

YENİ OKMEYDANI İÇİN ADIM ADIM YÜRÜYORUZ
Toplantıda vatandaşların Okmeydanı Dönüşüm Projesiyle ilgili sorularını da cevaplandıran Başkan Demircan, “Yıllarca tapuları nasıl vereceğimizi konuşmuştuk. Üç yıldır tapu dağıtım işlerini yapıyoruz. Artık tapularla birlikte karşılıklı anlaşmaları yaparak dönüşümü başlatmayı hedefliyoruz. Şuan iki adada dönüşüm için karşılıklı görüşmelere başladık. İşe başladığımızda vatandaşlarımızda ‘buralar yıkılacak biz gönderilecek miyiz’ korkusu vardı. Artık bu korku ortadan kalktı. Çünkü insanlar tapu sorununun çözüldüğünü görünce rahatladılar. Artık ‘bir an önce kentsel dönüşümü gerçekleştirelim ve güzel evlerde yaşayalım’ demeye başladılar. Biz de vatandaşlarımızın bu taleplerini dikkate alarak süreci hızlandırdık. Yeni Okmeydanı için adım adım yürüyoruz. Dönüşüm tamamlandığında Okmeydanı herkesin yaşamak isteyeceği bir semt olacak.”dedi.

2 Mart 2017 Perşembe

“R+T Türkiye’ye Yurtdışından Büyük İlgi”

Messe Stuttgart’ın düzenlediği 3. Uluslararası Panjur, Tente, Kapı / Geçiş Sistemleri ve Güneşten Koruma Sistemleri Fuarı R+T Turkey 2017, bugün açıldı. Fuar 04 Mart akşamına kadar Yeşilköy CNR Expo’da ziyaret edilebilecek. Yurtiçi ve dışından yaklaşık 10 bine yakın ziyaretçiyi ağırlayacak olan R+T 2017 Fuarı için düzenlenen açılış töreni, Messe Stuttgart Almanya Başkanı Roland Bleinroth , Türkiye Genel Müdürü Ufuk Altıntop ve sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti.

Açılış konuşmasını yapan Messe Stuttgart Ares Fuarcılık Türkiye Genel Müdürü Ufuk Altıntop;  Fuarın; Türkiye, Doğu Avrupa ve Yakın Doğu bölgesinde bu alandaki uluslararası ihtisas fuarlarının lideri olduğunu belirterek;“İki senede bir düzenlenen  R+T Turkey  fuarına, ülkemizde T.C Ekonomi Bakanlığı ve KOSGEB finansal destek sağlıyor. Alman Federal Ekonomi ve Enerji Bakanlığı da Alman firmalarına destek veriyor.TBÜD (Tente Branda Üreticileri Derneği), uluslararası ve ulusal medya destekçilerimiz mevcut” diyerek, katılımcılara başarı dileklerini iletti.

Roland  Bleinroth ( Landesmesse Stuttgart  - Başkan),
“R+T Turkey endüstri için, iş yapmak için çok iyi bir platform sağlamaktadır.5 farklı ülkeden,  100’den fazla katılımcı için ticaret ve alışverişi artırıyor, iş platformunu destekliyor ve tüm Akdeniz bölgesine hizmet veriyor sadece Türkiye’ye değil” diyerek, Ekonomi Bakanlığına, satın alma heyetlerine destek verdikleri için teşekkürlerini iletti.

Cahit Dinçer (TBÜD Başkanı Yardımcısı)
Derneklerinin 400 üyeye ulaştığını, entegre tesislerde üretime geçtiklerini ve katma değer payı olan imalatlarıyla ülke ekonomisine  katkıda bulunduklarını dile getirdi.

Yabancı alım heyetleri  geldi..
Fuara en çok ziyaretçinin, geçen fuarda olduğu gibi başta Türkiye olmak üzere, İran, Yunanistan ve Bulgaristan gibi komşu ülkeler ile Lübnan, Umman, Suudi Arabistan, Ürdün, Almanya, İtalya, Rusya, Kosova, Çin ve İsrail'den geleceği belirtildi.

Ünlü markalar yer alıyor
Fuarda Türkiye ve Avrupa’dan birçok firma, Medo Tente, Barış Tente, Brillant, Serge Ferrari ve Nice gibi uluslararası tanınmış sektör temsilcileri yer alıyor. Özellikle Alman sanayinin güncel gelişmelerine ilgi duyanlar, 10 Alman şirketinin katılımını onayladığı Resmi Alman Pavyonunu ziyaret edebilecekler.

Mimardan, tasarımcıya, perakendecilerden, teknik elemanlara kadar çok geniş ziyaretçi profili..
Fuar, mimarlar, iç mimarlar, dekoratörler,  inşaat mühendisleri, proje taahhüt firmaları ve yatırımcılardan, panjur, kepenk, tente ve pergola, güneş koruma sistemleri,  pencere ve sineklik, kapı ve geçiş sistemleri, sürücü ve kontrol sistemleri üreticilerine dek çok geniş bir yelpazede ziyaretçi profiline sahip bulunuyor. Ayrıca, sektörle ilgili toptancılar, distribütörler, bayiler ve perakendeciler ile özellikle uygulayıcılar ve teknik elemanların da ilgi alanına giriyor. 

Nurten Öztürk “Sosyal sorumluluk projelerine yılda 4-5 milyon dolar ayırıyoruz”

Okan Üniversitesi Girişimcilik Dersi’ne konuk olan Opet Petrolcülük Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk sosyal sorumluluk projelerine yılda 4- 5 milyon dolar ayırdıklarını söyledi. Öztürk “Temiz Tuvalet” projesi için 100 milyon doların üzerinde, “Tarihe Saygı” projesine 30 milyon dolar harcadıklarını belirtti.


Okan Üniversitesi’nin Türkiye’de ilk kez başlattığı Girişimcilik Dersi’ne 1 Mart 2017 Çarşamba günü Opet Petrolcülük Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk konuk oldu. Türkiye’nin ilk yerli sermayeli akaryakıt şirketi OPET’in kurucusu olan Öztürk gençlere Opet’in kuruluş hikayesini ve hayatının dönüm noktalarını anlatarak tavsiyelerde bulundu.“ Doğru planlarsan hayatta her şeyi başarırsın. Ne iş yaparsan yap, en iyisini yaparsan mutlaka fark edilirsin” diyen Öztürk, Opet’in sıradan bir ticaret şirketi değil, ülkesine aşık, onun için bir şeyler yapmayı ilke edinmiş bir şirket olduğundan söz etti. 9 milyon kişiye ulaşan ilk sosyal sorumluluk projeleri “Temiz Tuvalet”in üzerinden 15 yıl geçtiğini belirten Öztürk bu proje için toplamda 100 milyon doların üzerinde harcama yaptıklarını anlatırken ”Tarihe Saygı‘ adlı sosyal sorumluk projemize 2006’dan bu yana 30 milyon dolar harcadık. OPET’in başarı öyküsü ’Önce benzin istasyonu değil, önce insan’ vizyonundan geliyor. Biz her yıl sosyal sorumluluk projelerimize 4-5 milyon dolar ayırıyoruz. Proje bunun üzerine mal olacaksa bütçeyi 

1 Mart 2017 Çarşamba

Kempinski, Küba'da ilk modern beş yıldızlı lüks oteli açıyor

Kempinski, Küba'da ilk otelini açıyor
Kempinski'nin bu yılın ikinci çeyreğinde Küba'da ilk otelini açacağını duyurmaktan mutluluk duyuyoruz. 246 odaya ve süitlere sahip  The Gran Hotel Manzana Kempinski La Habana, UNESCO tarafından Dünya Mirası ilan edilen Eski Havana'nın kalbinde yer alan tarihi Manzana de Gómez binasında bulunuyor. 

Kempinski Otelleri kısa bir süre önce Grupo de Turismo Gaviota SA ile bir yönetim sözleşmesi imzaladı."Bu seçkin oteli baharda hizmete sunacak olmaktan çok mutluyuz," diyen Kempinski Otelleri Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Başkanı Markus Semer sözlerine şöyle devam etti: "Küba'nın ilk modern beş yıldızlı lüks oteli olacak olan Gran Hotel Manzana Kempinski La Habana açılışımızla öncü olma ilkemiz devam edecek. Ayrıca lokasyon olarak ünlü bir tarihi binada yer alması, otelimizi Eski Havana'nın en özel projesi kılıyor.”

Grupo de Turismo Gaviota SA İcra Kurulu Başkanı Carlos M. Latuff ise, “Otellerimizin yönetimini üstlenecek yeni ortaklarımızın uluslararası bilinirliğe sahip olması bizim için büyük önem taşıyor. Bu nedenle, Havana'daki yeni otelimizi yönetmesi için Kempinski markası seçildi” dedi ve ekledi: “Avrupa'nın en köklü lüks otel grubu Kempinski; 120 yıllık kusursuz geçmişi, Avrupa’ya özgü lüks anlayışı ve olağanüstü kalitesiyle Manzana de Gómez için ideal bir ortak. Bu bina, Küba'da 20. yüzyılın başlarında Avrupa tarzındaki ilk alışveriş merkezi olarak inşa edilen ve önemli bir tarihi bölgede bulunan simgesel bir yapıdır. İşte bu kıymetli mücevheri, Kempinski ile birlikte şehrin lider lüks oteli yapacağız”.


The Gran Hotel Manzana Kempinski La Habana'nın yarattığı heyecan, daha açılmadan Küba sınırlarını aştı. Misafirler, tümü dört ila beş metrelik tavan yüksekliğine sahip, büyüklükleri 40 metrekareden başlayan ve baş döndürücü Presidential Süit'te 150 metrekareye ulaşan 246 lüks oda ve süitler arasından seçim yapabiliyor. Eski şehir manzarasına hakim çatı terası ve yüzme havuzu, otelin dikkat çekici noktaları arasında yer alıyor. Misafirler konaklamaları süresince 1000 metrekarelik alanda Resense tarafından yönetilen muhteşem bir Spa hizmeti alabiliyorken; ayrıca üç farklı restoran seçeneği, bir lobi bar, puro salonu ve bir iş merkezi ile unutulmaz bir konaklama için ihtiyacları olan her şeye sahip olabilecek. Havana'nın tarihi en derin bölgesinin merkezinde, şehrin en ilgi çekici noktalarının hemen yanı başında yer alan bu yeni lüks otelin, Küba'nın başkentinde deneyim edinilecek yer haline geleceğinden hiç kuşku yok. 

Emirates Atina üzerinden New York’a günlük sefer başlatıyor

Emirates Havayolu ile artık İstanbul ve İzmir‘den çıkan yolcular Atina üzerinden New York (Newark)’a Emirates konforu ile uçabilecekler. Emirates Havayolu, 12 Mart 2017 tarihinden itibaren Dubai’den New York’da Newark Liberty Uluslararası Havalimanı’na, Yunanistan’ın başkenti Atina üzerinden günlük uçuş düzenlemeye başlayacağını duyurdu.

Emirates’in Dubai ile New York JFK Havalimanı arasında hâlihazırda düzenlenen günde dört seferine ek olarak uygulamaya konulacak bu yeni güzergâh, uluslararası yolcuların New York’un popüler metropoliten bölgesine kolayca ulaşmalarını sağlayacak yeni bir erişim noktası haline gelecek.Emirates’in bu güzergâhta kullanacağı General Electric GE90 motorlu geniş gövdeli Boeing 777-300ER; 8 First Class, 42 Business Class ve 304 Economy Class yolcu ve alt gövdede 19 ton kargo taşıma kapasitesine sahip.

Emirates Havayolu Başkanı Sör Tim Clark, konu ile ilgili yaptığı açıklamada: “Bir süre önce Yunan Hükümeti ve Atina Uluslararası Havalimanı’ndan, Atina-New York arasında uçuş düzenlememiz yönünde bir talep gelmişti. Emirates olarak bu talebi dikkatle değerlendirdikten sonra, Dubai-Atina arası uçuşlarımızdan birini Newark’a uzatmanın ticari ve operasyonel yönden mantıklı olduğuna karar verdik. Diğer havayolu şirketleri tarafından uzun zamandır ihmal edilmiş olan bu yoğun müşteri talebini karşılamış olmaktan ötürü memnuniyet duyuyor ve bu yeni rotanın oluşturulmasında sağladıkları destekten ötürü ABD ve Yunanistan’daki yetkililere ve iş ortaklarımıza teşekkür ediyoruz.”dedi.

Clark, ayrıca “Yüksek kalitede, günlük uluslararası uçuşlar ticari ve kültürel bağların gelişmesinde büyük rol oynuyor. Emirates filosundaki Boeing 777’lerin geniş kargo kapasitesi, özellikle değerli ve zamana duyarlı ürünlerin ticaretini kolaylaştıracak. Ayrıca yıl boyu düzenlenecek günlük uçuşların turizme de önemli bir katkı sağlayacağına inanıyoruz.” dedi. İstanbul ve İzmir’den çıkan yolcular, Aegean Havayolları ve Emirates’in özel fiyatlarını kombine ederek Atina’dan aktarmalı olarak New York’a çok özel fiyatlarla seyahat edebilecekler. Atina’dan Boeing 777 ile hergün gerçekleşecek New York uçuşları, yolcularına sağladığı özel fiyatlarının yanısıra, Emirates konforunu her adımda sunacak. Skytrax’ın “2016 Dünyanın En İyi Havayolu Şirketi”nden birinci sınıf hizmet Ortalama filo yaşının 140 ay olduğu sektörde Emirates, ortalama yaşı yalnızca 61 ay olan filosuyla dünyanın en genç ve modern filolarından birine sahip. Emirates’in yeni Dubai-Atina-Newark uçuşlarında hizmet verecek olan Boeing 777-300ER ise First Class’a özel süitler, Business Class’ta tam yatabilen koltuklar ve Economy Class’ta ergonomik kabiniyle üst düzey rahatlık ve yüksek kalite hizmet sunuyor. Ayrıca tüm kabin sınıflarındaki yolcular, Emirates’in uluslararası kabin ekibinin sıcak ilgisi, gurme aşçılar tarafından hazırlanmış yemekler ve en yeni filmleri, dizileri ve müzikleri bulabilecekleri 2,500’den fazla kanal sunan ödüllü uçak içi eğlence sistemi ice’ın keyfini çıkarabiliyorlar.

Uçuş bilgileri 
İstanbul’dan ve İzmir’den seyahat edecek yolcular, Aegean Havayolları’nın mevcut günlük uçuşlari ile Atina üzerinden Emirates’in saat 16:40’ta kalkacak olan EK209 seferi ile aynı gün 22:00’da Newark’a ulaşacak. Dönüş seferi olan EK210 ise Newark’tan 23:45’te hareket edip, Atina’ya ertesi gün 15:05’te varacak. (Belirtilen saatler yerel saatlerdir) Yolcular, yine Atina’dan İstanbul’a ve İzmir’e Aegen Havayolları’nın mevcut günlük seferleri ile dönüş yapabilecek. Emirates’in Atina üzerinden olan İstanbul ve İzmir çıkışlı Newark fiyatı havalimanı vergileri ve yakıt harçları dahil, kişi başı 610 USD’den başlıyor. 



Eşle seyahat konusunda Avrupa lideriyiz!

2017’de eşli seyahati Avrupa’da en çok Türkler tercih edecek
Seyahat sitesi momondo’nun yeni araştırmasına göre 2017’de eşli seyahati Avrupa’da en çok Türkler tercih edecek. En az tercih edeceğimiz seçenek ise kaynanalarımızın dahil olduğu seyahatler olacak. 

Seyahat sitesi momondo, her yıl yaptığı ilginç araştırmalara bir yenisini daha ekledi. Firmanın Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 23 ülkede gerçekleştirdiği 2017 Uluslararası Seyahat Araştırması’nın ilk bölümünde, katılımcılara “En çok kiminle seyahat etmeyi tercih ediyorsunuz” sorusu yöneltildi. Yaş, cinsiyet ve ülke karşılaştırmaları da içeren araştırmanın en ilginç sonuçları şöyle: 



AVRUPA LİDERİ, DÜNYA İKİNCİSİYİZ
Listenin ilk sırasında yüzde 78’le eş ya da sevgiliyle seyahat yer alıyor. Bu orana göre Türkler, Avrupa’da eşleriyle gezmeyi en çok seven turist grubu konumunda. Dünya genelinde ise Çinliler’in ardından ikinci sırada yer alıyoruz. Üçüncü sırada yüzde 76’yle İspanyollar yer alırken, eş ya da sevgiliyle seyahati en az tercih eden ülke yüzde 56’yle Finlandiya. Diğer yandan bu sonuçlar, momondo’nun geçen yıl yaptığı başka bir araştırmanın sonuçlarını da doğruluyor. Sözkonusu araştırmada, Avrupa'da eşinin ya da sevgilisinin kendinden başka biriyle seyahat etmesine en çok karşı çıkanların Türkler olduğu belirlenmişti. 

ÇOCUKLAR VE ARKADAŞLAR EŞİT ORANDA TERCİH EDİLİYOR
İkinci sırayı yüzde 51’lik oranla iki farklı tercih paylaşıyor; çocuklarla seyahat ve arkadaşlarla seyahat. Türkiye’de çocuklarla birlikte tatile çıkmayı en çok seven grup olan 36-55 yaş grubuyken, arkadaşlarla seyahati en çok 18-22 yaş grubundakiler tercih ediyor. Arkadaşlarla seyahati en çok seven ülkeler arasındaysa Romanya ve Norveç’in ardından dünya üçüncüsüyüz.

EBEVEYNLE SEYAHAT KADINLAR ARASINDA DAHA YAYGIN
Ebeveynlerle seyahat, yüzde 35’lik oranla listenin üçüncü sırasında. Bu seçeneği en çok tercih edenlerse 18-22 yaş arasındaki gençler. Diğer yandan kadınlar özelinde incelendiğinde, ebeveynlerle seyahat oranının yüzde 38’e kadar çıktığı görülüyor. Türkiye bu alanda da Çin’in ardından dünya ikincisi konumunda. 

AKRABALARIYLA GEZMEYİ EN ÇOK BREZİLYALILAR TERCİH EDİYOR
Kardeş, hala, amca, dayı gibi diğer aile üyeleriyle seyahati seçenler, yüzde 19’la dördüncü sırada yer alıyor. Bu tatil türü, kadınlar arasında daha popüler. Ayrıca 23-35 yaş grubundakiler de aile üyeleriyle seyahati daha çok tercih ediyor. Yakın akrabalarla seyahati en çok sevenler ise yüzde 25’lik oranla Brezilyalılar. 

KAYNANAYLA GEZMEYİ DÜNYADA KİMSE SEVMİYOR
Beşinci ve son sırayı ise yüzde 5’lik oranla yalnız gezmek ve kaynana-kayınpederle gezmek seçenekleri paylaşıyor. Üstelik konu eşinizin ailesiyle seyahat etmek olduğunda, oranlar yaş grupları, cinsiyetler ya da ülkeler arasında büyük farklılık göstermiyor. Başka bir deyişle dünyada hiçbir ülkenin vatandaşları, kaynanasıyla ya da kayınpederiyle seyahate çıkmak istemiyor!


Bitransfer ve İDO işbirliği % 35 indirim getirdi

İDO iskelelerinden indikten sonra Uludağ’a gidiş yüzde 35 indirimli
Bitransfer ve İDO işbirliği ile hayata geçirilen kampanya ile İstanbul - Uludağ yolculuklarını hem gidiş hem de dönüş için planlayanlar, tek noktadan tek vasıta ile VIP standartlarında yüzde 35 indirimle yolculuk yapabilecek.

Güzelyalı İDO ve Yalova İDO iskelelerinden indikten sonra Uludağ Kayak Merkezi’ne ulaşmak isteyenler, birkaç vasıta değiştirmeden ve saatlerini boşa harcamadan Bitransfer ile VIP transfer hizmetinden faydalanarak yüzde 35 indirimle ve tek araçla bu turistik merkeze ulaşabilecek.27 Şubat - 12 Mart tarihleri arasında geçerli olacak kampanya kapsamında tatilciler, kişi ve valiz sayısına göre Mercedes Vito, Mercedes Sprinter, Volkswagen Caravelle, Volkswagen Crafter, Opel Insignia veya Ford Focus araçlarından istediklerini de seçebiliyor. 

Ayrıca İDO ve Bitransfer işbirliği sadece Uludağ transferi ile de sınırlı değil. İstanbul-Bursa VIP transferinde de kolay, hızlı ve lüks bir yolculuk deneyimi, hem bireysel hem de kurumsal müşterilere yüzde 35 indirim avantajı ile sunuluyor. Bitransfer’in kış donanımına uygun, valizleri için geniş alana sahip, internet bağlantısı bulunan lüks araçları ile tatilciler, ister arkadaşlarıyla ister yalnız, konforlu ve hızlı bir yolculuk yapma fırsatından faydalanıyor.

28 Şubat 2017 Salı

Radisson Blu Residence, İstanbul Batışehir açıldı

İstanbul’da İlk Radısson Blu Rezidansı açıldı
Yönünü inovasyon ve tasarıma göre belirleyen ikonik otel markası Radisson Blu’nun Türkiye’deki ilk rezidansı Radisson Blu Residence, İstanbul Batışehir açıldı. Farklı büyüklüklerde daire seçeneklerine sahip rezidans, şehrin yükselen semtlerinden Bağcılar’da hayatı kolaylaştıran hizmetler sunuyor.

Ofis, dükkan, konut, otel ve rezidanstan oluşan Batışehir Projesi içinde yer alan Radisson Blu Residence, İstanbul Batışehir’in 171 ferah dairesinde, çağdaş mimari ve 5 yıldızlı hizmet bir arada sunuluyor. Misafirler için 13 stüdyo, 36 bir-odalı, 77 iki-odalı ve 45 üç-odalı daire seçeneği bulunuyor. Konforun yüksek standartlarda sunulduğu dairelerin tamamında banyo, mutfak ve ebeveyn odası yer alıyor. Aynı zamanda tüm dairelerde Batışehir’İn ya da şehrin muhteşem manzarasının keyfini çıkarma imkanı sunan balkon veya teras bulunuyor. 

Rezidor Hotel Group Ortadoğu ve Türkiye Bölge Başkan Yardımcısı Mark Willis, “Türkiye’deki ilk Radisson Blu imzalı rezidansımızı açmaktan ve iki dünyanın birleştiği, Istanbul gibi ikonik bir şehirde portfolyomuzu genişletmekten mutluluk duyuyorum. Radisson Blu Rezidans, finans merkezinin ve tarihi yarımadanın yakınındaki konumuyla, hem iş amaçlı seyahat edenlerin hem de özel dairede uluslararası üst-orta segment otel konforunu uzun dönem yaşamak isteyen ailelerin ilgi odağı olacak” dedi. 

Hem havalimanına hem şehir merkezine yakın
Atatürk Havalimanı’na yalnızca 9 km uzaklıkta yer alan rezidans, TEM’in hemen yanı başında bulunuyor. Alışveriş merkezlerine ve tarihi yarımadaya yakınlığı ise şehirde kısa dönem konaklayacak misafirlerin ilgisini çekiyor.Super Breakfast ile başlayan gün, Lounge Café & Bar’da huzurlu bir akşamla son buluyor.Güne, Larder Restoran’daki Radisson Blu imzalı Super Breakfast kahvaltı büfesiyle başlayan misafirler, akşam saatlerinde Türkiye’den ve dünyadan lezzetlerin sunulduğu a la carte menü ya da açık büfenin tadını çıkarabiliyor. Rezidansın Lounge Café & Bar’ı ise misafirlerine çağdaş ve huzurlu bir alan sunarak, bölgeye yeni bir soluk getiriyor. Gün ışığıyla aydınlatılan bar, modern ve stil sahibi tasarımıyla, misafirlerini rahatlamaya ve şehrin ritmini tutmaya çağırıyor.

Mezzanine katında yer alan 5 toplantı salonu, muhteşem tasarımı ve sunduğu hizmetlerle kusursuz toplantıların yeni adresi oluyor. Tamamı gün ışığı alan salonlarda, en etkili toplantıların yapılması için son teknolojiyle donatılmış ekipmanlar ile modern ve dinamik bir tasarım sunuluyor. 600 metrekarelik geniş bir alanda hizmet veren Spa, Radisson Blu otellerinin vazgeçilmezi huzur ve sağlık deneyimini de beraberinde getiriyor. Geniş Spa alanı, misafirlerine 3 masaj odası, son teknolojiyle donatılmış fitness salonu, sauna, jakuzi, buhar banyosu ve dinlenme alanlarıyla konfor sunuyor. Radisson Blu Residence, Istanbul Batışehir’in Otel Müdürü Hakan Alakuş, “Batışehir’deki projemizle, İstanbul’daki misafirperverlik deneyimine yeni bir soluk getiriyoruz. Yüksek standartlı daireler, birinci sınıf imkanlar ve muhteşem konumun bir araya gelmesiyle orta ve uzun süreli konaklayacak misafirlerimiz için en iyi fırsatları sunuyoruz. Radisson Blu Rezidansı ailesi olarak kapılarımızı tüm dünyaya açmaktan ve en iyi ‘Yes I Can’ hizmetini sunmaktan memnuniyet duyuyoruz” dedi. 800 bin metrekare alana yayılmış Batışehir Projesi’nde rezidans, otel, ofis, eğitim alanları, sokak alışverişi, spor merkezleri ve 100 bin metrekarenin üzerinde yeşil alan bulunuyor. Mimarlığını Bünyamin Derman’ın yaptığı Batışehir Projesi, bittiğinde 15,000 kişiye ev sahipliği yapacak. 


Üstün Zekalı Çocuklar ve Sorunları

Bilişsel olarak yaşıtlarına göre üstün gelişim gösteren çocuklar genellikle daha çabuk okuyup, sayılarla arası daha iyi olan, çoğu şeyi kolaylıkla ezberleyen, genellikle fazla sorun yaşamayan çocuklar olarak bilinirler. Fakat bilişsel olarak iyi bir kapasiteye sahip olmaları başka alanlarda problem yaşamayacakları anlamına gelmemekte. 


Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Klinik Psikologlarından Aslı Karamuk, fazla sorun yaşamadığı düşünülen üstün zekâlı çocukların sorunlarını anlattı.“Bilişsel olarak iyi bir kapasiteye sahip olan bu çocuklar duygusal ve fiziksel olarak aynı beceriye sahip olamadıklarında zorlanmalar yaşayabilirler. Birçok becerisi kendi yaşıtlarının üstünde olan ve küçük bir profesör gibi davranan bu çocuk, duygusal olarak normal gelişim göstermesinden dolayı zaman zaman takvim yaşına göre normal kabul davranışlar sergileyecektir. Fakat “çok zeki ve her zaman en iyisi olması gereken çocukların” bu durumu genellikle çevresindekiler tarafından yadsınacak ve kabul görmeyecektir. Bilinmelidir ki, çok iyi problem çözmesi onun bir çocuk olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir, bu yüzden bu davranışlarını baskılamak onun “zeki ama mutsuz” bir çocuk olmasına neden olacaktır.

Diğer taraftan derslerden sıkılma bu yüzden okula gitmek istememe gibi sorunlarla karşılaşılabilir. Bunlar çocuğun motivasyonunun düşmesine, kurallara uymamaya başlamasına, öğretmenleri ve arkadaşları ile sıkıntılar yaşamasına neden olabilir. Böyle bir durumda mutlaka okul ile iletişime geçilerek, nasıl bir yol izlenebileceğine birlikte karar verilmelidir.Ailesi veya çevresindeki diğer kişiler tarafından üstün zekâlı olduğu sürekli hatırlatılan ve el üstünde tutulan çocuğun yaşıtlarından böyle bir ilgi görmemesi sosyal olarak geri çekilmesine neden olabilir.Son olarak birçok konuda iyi bir durumda olan bu çocukların bazı alanlarda zayıf yönlerinin olacağı unutulmamalı. Çocuk ile ilgili beklentiler sık sık hatırlatılıp, bununla ilgili kaygı yaşamasına neden olunmamalı ve her şeyden önce onun “bir çocuk” olduğu unutulmamalıdır.”

TÜROB, STR verilerine göre otel doluluklarını açıklandı

TÜROB’un açıkladığı STR verilerine göre, İstanbul'un Ocak 2016'da yüzde 48.9 olan doluluk oranı, Ocak 2017'de yüzde 6.5 düşerek yüzde 45.7 ölçüldü. Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) tarafından açıklanan verilere göre, Türkiye'nin Ocak 2017 otel dolulukları geçen yılın ilk ayına göre herhangi bir değişiklik olmadan yüzde 47.2 olarak kaydedildi. İstanbul’daki kayıp ise devam etti. 


Yılın ilk ayında Türkiye’nin konaklama sektörü doluluk rakamları belli oldu. Dünya çapında veri ve analiz şirketi STR Global'in Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) için hazırladığı Ocak 2017 Ülke Performans Raporu açıklandı. TÜROB tarafından değerlendirilen ve 2017 yılına ilişkin ilk işaretleri de veren Ocak 2017 sonuçlarına göre, Türkiye'nin Ocak 2017 otel dolulukları, 2016 yılının aynı dönemine oranla herhangi bir değişiklik olmadan yüzde 47.2 olarak kaydedildi. Buna karşılık İstanbul destinasyon bazında en düşük doluluktan kurtulamadı.

İstanbul etkileniyor
TÜROB’un açıkladığı STR verilerine göre, İstanbul'un Ocak 2016'da yüzde 48.9 olan doluluk oranı, Ocak 2017'de yüzde 6.5 düşerek yüzde 45.7 ölçüldü. İstanbul bu düşüş oranı ile Avrupa destinasyonları arasında Ocak 2017'de en büyük düşüşü yaşayan destinasyon oldu. İstanbul aynı zamanda, Ocak 2017'de Average Daily Rate (ADR) olarak adlandırılan ortalama günlük satılan oda bedelindeki yüzde 29.7'lik düşüş ve odabaşı elde edilen gelirlerde (RevPAR) yüzde 34.2'lik düşüş ile en büyük gelir kaybı yaşayan Avrupa destinasyonu oldu. Ocak 2017’de İstanbul’da ortalama günlük satılan oda bedeli 67.4 Euro’ya geriledi. Ocak 2016’da bu rakam 95.8 Euro olmuştu. Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirler ise (RevPAR) 30.8 Euro olarak ölçüldü. Ocak 2016’da bu rakam 46.8 Euro olmuştu. 

Acil önlem şart 
İstanbul’a yönelik acil önlemler alınması gerektiğini belirten Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Timur Bayındır, turizmdeki sıkıntının en ağır etkilerine İstanbul’un maruz kaldığına işaret etti. Bayındır, “Fiyatlardaki düşüş devam etmesine rağmen Kasım ve Aralık 2016 dönemindeki doluluk verileri geleceğe ilişkin olarak bize umut vermişti. Ancak ocak ayı rakamları yine umutlarımızı kırdı. Özellikle İstanbul turizmi için vakit geçirmeksizin tedbir almak gerekiyor” diye konuştu. 


27 Şubat 2017 Pazartesi

Jolly Tur 2017 yılına güvenle bakıyor

Turizm sektörünün iki önemli aktörü Jolly Tur ve Kilit Hospitality Group, 27 Şubat’ta düzenlenen basın toplantısında bir araya geldiler. Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar ve Kilit Hospitality Group Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Kilit, yeni stratejilerle iki grubun ilişkisinin giderek güçlendiği mesajını verirlerken, turizmin toparlanmaya başladığı 2017 yılında hedeflere doğru emin adımlarla ilerleyerek yatırım sürecini devam ettirdiklerini vurguladılar 

Turizm sektörünün öncü, köklü kuruluşlarından Jolly Tur ile Amara, Crystal, Nirvana markalarıyla haklı bir üne sahip olan Kilit Hospitality Group (KHG), düzenlenen basın toplantısında bir araya geldi. İki grubun güç birliği mesajı verdiği basın toplantısında yapılan açıklamalar, 2017 ve sonraki yıllara güvenle bakıldığını ortaya çıkardı. Turizm sektörünün iki önemli oyuncusunun altını çizdiği bir diğer mesaj ise yeni yatırımlarla yola devam kararlılığı oldu. Turizm sektörünün bugünü ve geleceği hakkında da değerlendirilmelerin yapıldığı basın toplantısında, ayrıca, Jolly Tur’un 100’e yakın acentası da katıldı. Satışta zirve yapan acentaların Kilit Hospitality Gorup tarafından ödüllendirildiği toplantı, Rahmi M. Koç Müzesi’nde düzenlendi. Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete VARDAR ve Kilit Hospitality Group Yönetim Kurulu Üyesi Tolga KİLİT’in ev sahipliğinde düzenlenen basın toplantısında Amara World Hotels CEO’su Korhan ALŞAN, Crystal Hotels CEO’su Umman ÇETİNBAŞ ve Jolly Tur Akdeniz Bölge ve Kontrat Müdürü Yavuz ÖZTÜRK de yer aldı

YENİ STRATEJİLERLE GİDEREK GÜÇLENEN İLİŞKİLER
Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete VARDAR, ana partneri oldukları Kilit Hospitality Group ile bir arada olmaktan büyük bir memnuniyet duyduklarını belirtirken, Amara, Crystal ve Nirvana markalarıyla otelcilik sektöründe son derece önemli bir pozisyona sahip ve bu pozisyonu sürekli geliştirmeye odaklanmış Kilit Hospitality Group ile uzun yıllara dayanan ilişkilerinin giderek güçlendiğinin altını çizdi. Turizm sektörünün iki öncü oyuncusu olarak hız kesmeyen yeni yatırımlar ve stratejileriyle geleceğe güvenle baktıklarını vurgulayan Mete Vardar, şöyle konuştu:“Jolly Tur ve Kilit Hospitality Group’un güvene, müşteri memnuniyetine dayalı ilişkisi her yıl yeni projeler ve yeni yaklaşımlarla daha da gelişiyor. Jolly Tur olarak Türkiye’nin otelcilik sektöründe yaptığı girişimler kadar müşteri memnuniyetine odaklı yapısıyla ana hedefleri doğrultusunda emin adımlarla ilerleyen Kilit Hospitality Group’un ana partneri olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz.” 

YATIRIMLARA VE HEDEFLERE DOĞRU İSTİKRARLI ADIMLARLA ULAŞACAK
Jolly Tur’un 2017 performansının yanı sıra sektörle ilgili açıklamalarda da bulunan Mete Vardar, sektörün, kayıplar verdiği 2016 yılını turist sayısında yüzde 26, ciroda yüzde 23 büyüme oranına erişip başarılı bir performans sergileyerek kapattıklarını belirterek, 2017 için belirledikleri hedeflere de emin adımlarla ilerlediklerine dikkat çekti. 2017 için yüzde 32’lik büyüme oranı ve 1.000.000 kişilik tatil hedefi belirlediklerini anımsatan Mete Vardar, yılın ilk çeyreği itibariyle eriştikleri erken rezervasyon rakamlarının bu hedeflere ulaşacaklarını ortaya çıkardığını kaydetti. Diğer yandan, Jolly Tur’un “global bir marka olma hedefi” doğrultusunda yatırımlara devam ettiğine de dikkat çeken Mete Vardar, bu yatırımlardan biri olarak 3 yıl içinde teknolojiye yapacakları 10 milyon dolarlık yatırıma işaret etti. Teknolojiye yaptıkları yatırımın dünya çapında bir iddiaya sahip olduğunun altını çizen Mete Vardar, bu yatırımların sadece Jolly Tur için değil Türkiye turizm sektörü açısından da önem taşıdığını belirtti. Mete Vardar, 30 yıllık turizm geçmişleri boyunca olduğu gibi bugün ve gelecekte de Türkiye’ye ve onun dinamiklerine güvenmeye devam ederek yatırımlara sürdüreceklerini vurguladı. 

TÜM AVANTAJLAR YERLİ TURİSTTEN YANA
Mete Vardar, turizm sektörünün 2017 performansı ve bu yöndeki öngörüleri hakkında da konuştu. Yaşanan olaylara rağmen, Türk turizminin 2017 yılında son derece önemli bir toparlanma sürecine gireceğini belirten Mete Vardar, 2016’da Türkiye turizminin en zor sınavlarından birini verdiğini anımsatarak, “Artık, 2017 ve 2018’in sıçrama yılı olmasını bekliyoruz” dedi. Bu beklentide kur farkından doğan fiyat farkının iç pazarda fiyatlara yansıtılmamasını önemli etkenlerden biri olarak gösteren Mete Vardar, sözlerini şöyle sürdürdü: “En azından bu yaklaşım, Jolly Tur açısından geçerliliğini koruyor. Bu durumda Türk müşteri için yüzde 65’lere varan bir avantaj söz konusu. Oluşan avantajların da etkisiyle özellikle yerli turistin bu yıl turizmde daha etkili bir rol üstleneceğini ifade etmek mümkün.” Yurtdışı turlarda ise kur farkı nedeniyle doğan dezevantajların etkisini silmek kadar Jolly Tur’un istikrarlı bir şekilde sürdürdüğü yenilikçi tavrın da etkisiyle destinasyon sayısını 83’ten 173’e çıkardıklarını belirten Mete Vardar, “Ekonomik paketlerimizin etkisiyle yurtdışı turlarda da iyi bir dönem geçireceğimize inanıyoruz. Ve sektör açısından da beklentimiz yine bu yöndedir” dedi. 

Diğer yandan yurtdışından gelen turist açısından da 2017’nin ciddi bir şekilde toparlanma yılı olacağına inandıklarının altını çizen Mete Vardar, şöyle konuştu: “Güvenlik nedeniyle özellikle Batı ülkelerinden gelen turist sayısında bir daralma bekleniyor olsa da bu durum, dünyanın en çok turist çeken pek çok ülkesi için de geçerli. Ayrıca, kurun yarattığı bir avantaj da söz konusu. Dolayısıyla biz Jolly Tur olarak bu noktada umutluyuz. Kaldı ki, Rusya ile tamir edilen ilişkiler ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinin ilgisi doğrultusunda bu bölgelerden Türkiye’ye 4 milyon civarında turist gelmesini bekliyoruz. Ki, bu, özellikle Akdeniz bölgesindeki turizm gelirlerinin artması açısından son derece önemli bir rakamı ifade etmektedir.”

İSTİHDAM VE YATAK KAPASİTESİNDE TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜKLERİ ARASINDA
Kilit Hospitality Group Yönetim Kurulu Üyesi Tolga KİLİT ise, iç pazardaki dinamizim ve gelişimin artarak sürdüğünü belirterek, bu çerçevede gelecek dönemlerdeki iç pazar stratejilerini ana partnerleri olan Jolly Tur ile birlikte kurguladıklarına dikkat çekti. Tolga Kilit, “Özellikle Jolly Tur’un kalite anlayışı, teknolojiye yapmış oduğu yatırımlar, müteşebbislerin gelişimine olan katkıları ve oluşturdukları takım ruhu işbirliğimize ayrı bir değer katıyor” dedi. Öncelikle Kilit Hospitality Group (KHG) hakkında bilgi veren Tolga Kilit, Türkiye’nin en büyük otel zincirlerinden biri konumunda olan gruplarının şu anda Crystal Hotels, Nirvana Lagoon Villas ve Amara World Hotels markaları ile toplam 16 tesisle hizmet verdiğini kaydetti. 16 tesisteki yaklaşık 25 bin yatak kapasitesi ile sektörün en hacimli yatak kapasitesine sahip gruplardan biri olduklarının altını çizen Tolga Kilit, 7 bin 500 kişilik istihdamla sektörde en yüksek istihdam rakamlarından birini temsil ettiklerini belirtti. KHG, Antalya Belek bölgesinde Crystal markalı 5 yıldızlı dört otel,  Antalya Kemer bölgesinde Crystal, Nirvana ve Amara markalarıyla 5 yıldızlı altı otel, Antalya Side bölgesinde Crystal markalı 5 yıldızlı dört otel, Bodrum ve Kapadokya’da ise yine Crystal markalı 1’er otelle çalışmalarını sürdürüyor.  

CAZİP YATIRIM FIRSATLARINI İNCELİYOR
Turizmden kazandıkları her kuruşu fazlasıyla turizm sektörüne yönlendiren Kilit Hospitality Group’un 2016 performansı hakkında konuşan Tolga Kilit, turizmin uzun soluklu bir iş olduğu ve yapılan yatırımların her zaman geri dönüşünü olduğunu bilen bir grup olarak işin ucunun kaliteye dokunmadığı noktalarda gerekli tedbirleri aldıklarını belirterek, “Kilit Grup olarak benimsediğimiz yüzde 100 müşteri memnuniyeti odaklı servis anlayışından kesinlikle ödün vermedik. Tüm olumsuzluklara rağmen güzel ülkemizi ve tesislerimizi tercih eden konukların çok değerli oldukları bilinci ile onları en iyi şekilde ağırlamanın gururunu yaşadık” diye konuştu. Tolga Kilit, 2017 yılını ise turizmde tekrar bir toparlanma sürecinin başlangıcı oduğunu düşünerek bu yönde hazırlıklar ve planlamalar yaptıklarına dikkat çekti. Özellikle, mevcut yatırımları daha da geliştirmek ve değişen trendlere uygun yeni faaliyet alanlarının tesislere kazandırılması yönünde bir iç yatırım sürecine odaklarını bildiren Tolga Kilit, diğer yandan dış yatırımlar için de yeni planlamaları olduğu mesajını verdi. Tolga Kilit, “Şirket yapımız çok dinamik ve her zaman yeni ve farklı cazip yatırım fırsatlarını etüd ediyor, inceliyoruz. Ülke turizminin gelişimi ile doğru orantılı olarak mutlaka yatırımlarımız devam edecek ve grubumuzun büyüme ivmesi artacaktır” dedi. 

RUSYA VE BDT ÜLKELERİNİN TÜRKİYE TALEBİ CİDDİ ORANDA ARTACAK
Tolga Kilit, pazarlama stratejileri hakkında da konuştu. “Şüphesiz pazarlamada çeşitlilik son derece önemli. Bu anlamda pazarın çeşitlendirilmesi gerekiyor ve sezonun mümkün olabildiğince uzaması her bakımdan çok mühim” sözleriyle stratejilerini ifade eden Tolga Kilit, 2017 beklentilerini ve bu çerçevede grup olarak pazarlama planlarını şöyle ifade etti: “Uzatılabilen sezonlar hem sürdürülebilirlik hem verimlilik hem de istihdam kalitesinin korunması adına önem arz ediyor. Dijital pazarlamada çok aktif bir yapıda olduğumuzu söylemeliyim. Özellikle Rusya pazarı ve beraberindeki Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinden Türkiye’ye ciddi oranda talep artışı olacağını öngörmekteyiz. Merkez ve Batı Avrupa pazarlarında biraz daha ihtiyatlı davranmak gerekli. Bu pazarlardaki kayıplar kısa bir süre daha devam edebilir, ancak genele baktığımızda hızlı ve süreklilik arz eden bir toparlanma sürecini şahsen bekliyorum.”Turizm sektörünün 2017 ve 2018 yıllarındaki olası performansı hakkında açıklamalarda bulunan Tolga Kilit, Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri başta olmak üzere uluslararası mecralarda Türkiye’ye olan ilginin arttığının altını çizerek, bu ilginin Akdeniz Bölgesi odaklı olmak üzere turizm sektörüne yansımaları hakkında şu öngörülerde bulundu: “Bu ilgi, mutlaka yaz satışlarına yansıyacak. Akdeniz Bölgesi için 2017 yaz sezonunun 2016’ya göre kişi sayısı olarak minimumda yüzde 25 – 35 büyüyeceğini öngörüyoruz. Bu toparlanma süreciyle birlikte 2018 ve devam yıllarında Türkiye turizm sektörü olarak hak ettiğimiz seviyelere ulaşacağımıza inanıyorum”

TURİZM SEKTÖRÜ, HAYAL BİLE EDİLEMEYECEK NOKTALARA ULAŞABİLİR
Diğer yandan turizmin ekonomiye olan katkılarına dikkat çeken Tolga Kilit, turizm çeşitliliği açısından çok özel avantajlara sahip sektörün yeni bakış açılarıyla birlikte hayal bile edilemeyecek noktalara ulaşmasının mümkün olduğunu söyledi. Tolga Kilit’in bu yöndeki önerileri şöyle oldu: “Sektöre ve emsalsiz turizm destinasyonlarımıza gözümüz gibi bakılması lazım. Bu kapsamda Devlet’in ve sektörün el birliği ile ülkesel çaplı geniş turizm politikalarını üretmesi ve yeni strtaejiler geliştirmesi gerekiyor. Turizmde rol alan tüm bireylerin de ehil kişilerden oluşması önemli. Sadece otellerin düzgün hizmet vermeleri yeterli değil, turizm olgusu bir bütün. Bütünün tüm parçaları uyum içinde ortak bir kalite felsefesi ile yönetilmeli. Elimizde gazdan, petrolden çok daha kıymetli bir turizm potansiyeli var. Bunu yeni dönemde tüm paydaşlar olarak görebiliyor olmamız lazım.”

Pegasus, “Yılın En İyi JOLCO Uçak Finansmanı Ödülü”nü aldı

Pegasus’un CALC ile gerçekleştirdiği iki uçaklık A320 uçak finansmanı anlaşması, “Global Transport Finance” dergisinden ödül aldı.

Ulaşım finansmanı alanında dünyanın önde gelen yayınlarından olan “Global Transport Finance” dergisinin her yıl düzenlediği ve küresel olarak ulaşım alanında gerçekleştirilen finansman projelerinin değerlendirildiği “Global Transport Finance Awards”ın 2016 yılı ödülleri sahiplerini buldu. Pegasus’un 2016 yılında Çin’in en büyük bağımsız uçak kiralama şirketi olan China Aircraft Leasing Group Holdings Limited (CALC), firmasıyla yaptığı iki uçaklık A320ceo uçak finansmanı anlaşması,“Yılın En İyi JOLCO Uçak Finansmanı ödülü”ne layık görüldü. CALC ile Pegasus arasındaki anlaşma 2016 Haziran ayında gerçekleşti ve bu anlaşma çerçevesinde dünyada ilk kez bir leasing firması, bir havayolu şirketine kiraladığı uçağı JOLCO yöntemiyle finanse etti ve böylelikle Türk havacılığının yenilikçi markası Pegasus bu kez de inovatif bir finansman çözümüne imza atmış oldu.  Anlaşma çerçevesinde Pegasus, 2016 yılı Haziran ayında 2 adet A320ceo uçağını filosuna katmıştı. 


Eforea™ Spa, kadınlara özel ayrıcalıklar sunuyor

Hilton İstanbul Bomonti’de kadınlar kendini özel hissedecek
Hilton İstanbul Bomonti’nin Avrupa’nın en büyüğü olan eforea™ Spa’sı Dünya Kadınlar Günü’nde kendisini şımartmak isteyen kadınlara özel ayrıcalıklar sunuyor. Kadınlar Gününü tek bir güne sığdırmak istemeyen otelin kadınlara sunduğu fırsatlar Mart ayı boyunca devam ediyor.
İstanbul’un en büyük oteli Hilton İstanbul Bomonti Dünya Kadınlar Günü’nde kendisini daha özel hissetmek ve keyifli bir gün geçirmek isteyen kadınları Avrupa’nın en büyüğü olan eforea™ Spa’ya davet ediyor. İş ve ev hayatının yoğun temposunda kendisine zaman ayırmakta zorlanan kadınlar, tedavi edici ve yenileyici vücut bakımıyla stresten arınıp zinde bir görünüme sahip olabilecekler. 90 dakika süren bu özel bakımın içeriğinde; yenileyici inci tozu vücut peelingi, tedavi edici çamur maskesi ile sargılama, nemlendirici lavanta saç bakımı, yüz temizleme ve mineral yağlarla yapılan meditasyon masajı yer alıyor. Kadınların baştan ayağa yenilemesini sağlayacak bu özel bakım paketine 6-12 Mart tarihleri arasında 350TL yerine 245TL’ye sahip olabilirsiniz. Hilton İstanbul Bomonti ayrıca Mart ayı boyunca tüm bakım ve masajlarda kadınlara özel  %20 indirim imkanı sunuyor.


Ajwa Hotel Kapadokya çok yakında hizmete girecek

İstanbul’a ziyarete gelen turistlerin uğrak noktası olan Sultanahmet, yılların birikimi ile tarihi dokusunu içinde barındırmaya devam ediyor.Konumu itibariyle gelenekten ve tarihten beslenen Ajwa Hotel Sultanahmet, özel bir ustalık gerektiren ve sanatkarlar tarafından yapılan artizan bir otel olma özelliği taşıyor. Aynı zamanda da lüks bir anlayış ve kalite ile harmanlanan beş yıldızlı otellerin en iyisi olmayı hedefliyor.

Türkiye’de turizm sektöründe yaşanan zorlu günlerin doğru bir strateji ile aşılacağına inanan Güney Azerbaycan uyruklu Türk iş adamı Abu Bakr, Sultanahmet'te Aziyade Otel'i satın alarak Ajwa Hotel Sultanahmet’i hizmete açtı. 12 Group altında yer alan Gülab Mimarlık Ofisi tarafından özenle hazırlanan otel, artizan bir kimlikle öne çıkıyor. Topkapı restoratörleri tarafından yapılmış kalem işlerinde, ahşap ve sedef süslemelerde, her biri ayrı bir dönemi yansıtan Azerbaycanlı sanatçıların değerli tablolarında ve el işçiliği İznik çinilerinde görülen etkileyici bir sanat anlayışı göze çarpıyor.

GÜNEY AZERBAYCAN MUTFAĞININ EN ÖZEL LEZZETLERİ BİR ARADA
Fenerbahçe burnundan başlayarak Tarihi yarımada ve prens adalarının tamamını gören bir deniz manzarasına sahip olan Zeferan Restaurant ile hem otel hem de dışarıdan gelen misafirlerini ağırlıyor. 80 kişi kapasiteli restoranda Güney Azerbaycan ve Türki Cumhuriyetler’in efsaneleşmiş lezzetlerini deneyimleyebilirsiniz. Osmanlı ve Selçuklu mutfağına dayanan yemeklere, şerbetler, şuruplar, meyve suları ve alkolsüz kokteyller eşlik ediyor. Yakında açılışı yapılan Zeferan Restaurant, Güney Azerbaycan mutfağının en iyisi olmayı hedefliyor.

AJWA HOTEL KAPADOKYA ÇOK YAKINDA
Ajwa Hotel, Sultanahmet'ten sonra Türkiye'de ikinci olarak Kapadokya'da hizmete girecek. Yine Gülab Mimarlık ekibinin projesiyle 1400'lü yıllarda inşa edilmiş tarihi bir kervansarayın restore edilerek tasarlandığı Ajwa Hotel Kapadokya, Ürgüp'te 52 oda ve 6 villa ile hizmet verecek.

Unilever Food Solutions, ‘Gıda Güvenliği’ Özel Ödülüne layık görüldü

Unilever Food Solutions’a Time Out İstanbul Yeme İçme Ödülleri’nden ‘Gıda Güvenliği’ Özel Ödülü... 16. Time Out İstanbul Yeme İçme Ödülleri organizasyonunda dergi okuyucularının oylarıyla İstanbul’un en iyileri belirlendi. Ödül töreninde, Unilever Food Solutions, Gıda Güvenliği Derneği işbirliğiyle gıda güvenliği alanında farkındalık yaratmak ve mutfak ekiplerinin bu alanda standartlarını yukarı taşımak için başlattığı Güvenilir Eller Gıda Güvenliği Online Eğitim Programıyla Gıda Güvenliği Özel Ödülü’ne layık görüldü. 

Törende konuşan Unilever Food Solutions Türkiye, Orta Asya ve İran Genel Müdürü Önder Arsan, “Güvenilir Eller Gıda Güvenliği Online Eğitim programı çok inandığımız ve sektörün desteği ile büyütmeye çalıştığımız bir projemiz. Uzun yıllar ajandamızda en üst sırayı koruyacak projemiz ile ilk yıl Türkiye genelinde 5.000 şefin bu alanda eğitimini tamamlamasını ve sertifika sahibi olmasını hedefliyorduk. Hedeflerimizi daha yukarıya taşıdık. Bir yılda hedeflerimizi arttırmamıza sağlayan şeflerimize ve projemizi destekleyen tüm meslek birliklerine bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Hep birlikte gıda güvenliği bilincini sektörde ileriye taşıyacağımıza inanıyoruz…” dedi.Yeme-içme trendlerinin göz önüne alındığı ve yeni açılan mekanların da değerlendirildiği organizasyonda, ‘En İyi Burger Restoranı’ kategorisinde de Hellmann’s sponsorluğunda ödül Black Angus’a verildi.   

‘En İyi Burger Restoranı’ kategorisinde ödülü Unilever Food Solutions Pazarlama Direktörü Nihan Kayı takdim etti. Unilever Food Solutions Pazarlama Direktörü Nihan Kayı “Dünyanın 1 numaralı mayonezi Hellmann’s’ı Türkiye’ye getirdiğimiz ilk günden bugüne amacımız Hellmann’s lezzetlerini Türkiye’de daha fazla insana deneyimletmek, daha fazla kafe, restoran ve bistronun servis masasında Hellmann’s soslarının olmasını sağlamaktı. Biz Hellmann’s ve Burgeri ayrılmaz bir ikili olarak görüyoruz. Burger’in olduğu her yerde Hellmann’sın da olmasını sağlamak için çalışıyoruz. Bunun için “Dünya Burger” gününe özel kutlamalar yapıyoruz, Burger Festivalleri düzenliyoruz ve Hellmann’s soslarımızı leziz burgerler ile buluşturuyoruz. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da yeme-içme sektörü için yılın en heyecanlı ödül töreni ‘Time Out Yeme İçme Ödülleri’nin bizim açımızdan en anlamlı kategorisini: ‘En İyi Burger Restoranı’ Ödülünü Hellmann’s olarak desteklemekten mutluluk duyuyoruz…” dedi.

Unilever Food Solutions her zaman şeflerin yanında…
Türkiye’de Knorr, Lipton, Carte d’Or, Calve, Hellmann’s, Rama, Sana ve Becel’i bünyesinde bulunduran Unilever Food Solutions’a ait ürünler, her iki işletmeden biri tarafından tercih ediliyor. Sunduğu profesyonel malzemelerle yoğun rekabet ortamında müşterilerini ve onların misafirlerini anlayarak, ev dışı gıda sektörünün referans merkezi konumunda olan Unilever Food Solutions, ‘her gün ilham kaynağınız’ sloganıyla mutfak ve beslenme konularında iş ortaklarına ilham kaynağı olmaya devam ediyor.