8 Mayıs 2021 Cumartesi

Yürüyüşten En Etkili Fayda Sağlamanın 9 Kuralı!

Özellikle son bir yıldır günlük yaşantımızı derinden etkileyen ve fiziksel aktivitelerimizi büyük ölçüde kesintiye uğratan Covid pandemisi, hareketsizliğe bağlı kilo alımı ve genel sağlık sorunları için yüksek risk oluşturuyor


Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı, Spor Hekimi Prof. Dr. Tolga Aydoğ, pandemi sürecinde hareketsiz kalmaktan kaçınılması, evde de olsa mutlaka düzenli egzersiz yapmaya dikkat edilmesi gerektiğini belirterek “Egzersizin kalp, kemikler, kaslar, immün sistem, ruh hali, uyku üzerine olumlu etkisi çok uzun zamanlardan beri bilinmektedir. Ancak sağlık açısından bu sistemler üzerine etkileri gösterebilmesi için egzersizin aynen ilaç gibi yeterli sayıda, şiddette ve çeşitlilikte yapılması gerekmektedir. Hiç egzersiz yapmayan biri çok düşük şiddet ve sürede bile egzersize başlarsa ciddi olumlu katkılar görmeye başlar. Dolayısıyla ister yürüyün, ister koşun ama mutlaka hareket edin.” diyor. Prof. Dr. Tolga Aydoğ, 10 Mayıs Dünya Hareket Et Günü kapsamında yaptığı açıklamada, yürüyüşten etkili sonuç almanın 9 püf noktasını ve yürüme ile harcanan kaloriyi belirleyen 4 noktayı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

fizik-tedavi-ve-rehabilitasyon-uzmani-spor-hekimi-prof-dr-tolga-aydogkosuyuruyusspor.jpg

Yürürken mutlaka süre tutun

Yetişkin bireylerde kardiyovasküler sistem için haftada en az 5 gün 30 dakika orta tempo ya da haftada en az 3 gün 25 dakika şiddetli tempoda yürüme önerilmektedir. Eski önerilerde bu yürüyüşlerin 10’ar dakikadan uzun olması tavsiye edilirken, son önerilerde kısa olması da kabul edilmektedir. Bu süreleri uzatmanın önemli bir yolu adım sayar ya da benzer telefon aplikasyonlarını kullanmaktır, bunları kullanan bireylerde ek motivasyona bağlı günlük aktivite artışları görülmektedir.   

Su içmeyi ihmal etmeyin

Yürürken terle kaybettiğiniz suyun yerine konması sağlık ve performans açısından oldukça önemlidir. Susama hissi genelde vücut suyunun yüzde 2’si kayıp olduğunda başladığından dolayı özellikle sıcak ve nemli havalarda su içmeyi susama hissine bırakmamak gerekir. Aksi takdirde kalbin çalışma kapasitesi ve performans aşağıya düşer. 

fizik-tedavi-ve-rehabilitasyon-uzmani-spor-hekimi-prof-dr-tolga-aydogkosuyuruyusspor-001.jpgKalp atış hızınızı ve nefesinizi kontrol edin

Orta tempolu bir yürüyüşte kişi kolaylıkla konuşabilecek düzeydedir. Eğer bu tempo bile fazla geldi ise, temponuzu düşürüp şarkı söyleyebilecek düzeye çekin (bu durumda günlük yürüme sürenizi uzatmanız gerekecektir), eğer cümle kuramaz hale gelirseniz biliniz ki temponuzu yükseltmişsinizdir. Şiddetli tempoya çıkıp, kısa kısa konuşur duruma geldi iseniz, bu düzeyde devam etmek genel sağlık sorunu olan bireylerde problem yaratabilir. Genelde vücut yürüme hızını kendi otomatik olarak belirler, buna uymaya özen gösterin.  

Sağlıklı ayakkabı ve ter emen kıyafetler tercih edin

Fizik Tedavi Uzmanı ve Spor Hekimi Prof. Dr. Tolga Aydoğ “Yürürken tek ihtiyacınız ayağınızı sıkmayan ve rahat ettiğiniz hafif bir ayakkabı. Ayakkabınızın görselliğine değil, ayağınızın içinde rahat etmesine dikkat edin. Eğer basış sorununuz var ise özel ayakkabı veya tabanlıkla yürümeye özen gösterin. Ayrıca sıcakta yürüyecekseniz ter emen kıyafetler kullanmaya özen gösterin. 

Yürüme hızınızı artırmak için uğraşın

Daha hızlı ama küçük adımlar atmak hızınızı artırır. Müzik dinliyor ve buradaki ritimle adımınızı ayarlıyorsanız, daha hızlı şarkılar seçin ki adım sayınız ve dolayısı ile hızınız artsın. Yürüme ile ilgili yapılan araştırmalar; özellikle yaşlılarda yürüme hızının genel sağlık ve yaşam süresi ile doğrudan ilintili olduğunu, 70 yaşından ileri bireylerin yürüme hızını 3 km/saatten 5’e çıkardığında yaşam süresinin uzadığını ortaya koyuyor. 

fizik-tedavi-ve-rehabilitasyon-uzmani-spor-hekimi-prof-dr-tolga-aydogkosuyuruyusspor-002.jpgYürürken ayak parmaklarınızla vücudunuzu ittirin, kollarınızı hızlı sallayın, dik yürüyün

Özellikle gerideki ayağınızın parmakları ile kendinizi öne ve yukarı doğru itmeniz yürümeyi daha verimli ve hızlı yapacaktır. Postürünüzün ideal pozisyonda olması akciğerlerinizin daha verimli havalanmasına olanak sağlayacaktır. Kollarınızı hızlı sallama da hızınızı artırmada size ciddi katkı sağlar.

Koşu bandında yürüyecekseniz bu kurala mutlaka uyun!

Prof. Dr. Tolga Aydoğ, evde koşu bandında yürüyenler için mutlaka dikkat edilmesi gereken kuralları şöyle anlatıyor: “Egzersizin doğru planlanmaması maalesef yarardan çok zarar verebilir. En kolay egzersiz şekli olan yürüme koşu bantları ile evlere sokulmuştur. Bu aletlerle evde yürüyüş ve koşu yapılması, kişinin egzersize uyumunu artırabileceği gibi, mevsim ve saha şartlarını olabildiğince standardize etmekte, egzersiz yapmayı kısıtlayıcı yağmur, kar, çamur, soğuk ve kirli hava gibi sorunları ortadan kaldırmaktadır. Ancak piyasada çok çeşitli koşu bantları bulunduğundan bunların performans ve sağlık açısından özellikleri çok farklıdır. Bazılarının şok emme sistemi yetersiz olup bunlar üzerinde yüksek hızlarda koşu yapılmamalıdır. Yine aynı şekilde ayakkabısız yürüme ve koşma da hiç kimse için önerilmez ama özellikle kilolu ve bacaklarında sağlık sorunları olan bireylerde egzersizle ilgili sorunlara yol açıp yaralanmalarına neden olabilir.”

Mümkünse toprakta yürüyün

Beton zemin gibi yerlerde yürümek eklemler açısından sorun yaratmaktadır, ancak trambolin gibi aşırı şok absorban zeminlerde yürümek de ciddi denge sorunlarına ve buna bağlı düşmelere neden olabilir. Dolayısı ile tartan pist, toprak gibi orta düzeyde şok emen zeminler en sağlıklı olanlardır. Kişinin egzersiz yaparken sorun yaşamaması buna devamı için en önemli şart olduğu için bu hususlar her daim akılda tutulmalıdır. 

Kalp ve akciğer sorununuz varsa soğukta yürümeyin

Özellikle kalp ve akciğer sorunu olan bireylerde soğuk ve kirli hava sorunlarının artmasına neden olur. Soğuk hava kalp ve periferik damarlarda kanlanmayı olumsuz etkilerken, kirli hava akciğer havalanmasını kötü etkileyebilir. Dolayısı ile genel sağlığı sorunlu bireylerin bu tarz havalarda spor yaparken daha da dikkatli olması gerekir. 


ITB Berlin Seyahat ve Turizm Deklarasyonu yayınlandı

ITB Berlin, politika yapıcılara eylem için çağrı yaparak küresel seyahat endüstrisinden net bir mesaj gönderiyor

Küresel seyahat endüstrisi CEO'ları, salgının bu zamanlarında güvenli seyahatin hızla yeniden açılması için aşılama ve test kapasitesinin genişletilmesini talep ediyor ve sürdürülebilirliği, eşit fırsatları ve dijital hizmetleri iyileştirmek için siyasi destek çağrısında bulunuyor.

Daha önce siyasi kararlar, seyahatleri hiçbir zaman koronavirüs salgını sırasında olduğu kadar ciddi şekilde etkilememişti. ITB Berlin Seyahat ve Turizm Beyannamesi (PDF, 2,5 MB) ile , Dünyanın Önde Gelen Seyahat Ticaret Fuarı, ilk kez, ulusal ve uluslararası seyahat endüstrisi liderlerinin ekonomik iyileşme için talep ettiği somut önlemleri kısaca özetliyor. Bununla birlikte ticaret fuarı, sektörden net bir mesaj veriyor ve turizmin birçok alanından liderlere sözlerini söyleme fırsatı veriyor. Çevrimiçi bir broşürde derlenen ve bir videoda sunulan tepkileri, talepleri ve önerileri, siyasi karar vericilere krizin ve gelecekteki zorlukların üstesinden gelmek için acil olarak ihtiyaç duyulan yönelim ve fikirleri sağlar.

Koronavirüs salgını, havayolları, tur operatörleri, otel endüstrisi ve kruvaziyer hatlarından teknoloji sağlayıcılarına, OTA'lara ve turizm derneklerine kadar küresel seyahat endüstrisinin tüm parçalarını sıkı sıkıya tutuyor. Buna uygun olarak, ITB Berlin Seyahat ve Turizm Deklarasyonu sektörün bir kesitini yansıtıyor ve etkisini ve alaka düzeyini etkileyici bir şekilde vurguluyor. Pandeminin bu zamanlarında turizmin yeniden açılması için somut önlemleri adlandırmanın yanı sıra, liderler ayrıca sürdürülebilirliği, eşit fırsatları ve dijital hizmetleri iyileştirme çağrısında bulunuyor.

  • Alman Seyahat Derneği'nin (DRV) başkanı Norbert Fiebig, mümkün olan en kısa sürede tekrar güvenli bir seyahat sağlamak için uluslararası kabul görmüş bir dijital aşı sertifikası ve tek tip bir test prosedürünün uygulanmasını talep ediyor.
  • Hyatt başkanı ve CEO'su Mark S. Hoplamazian, aşılama, test etme ve temas takibini anahtar olarak görüyor.
  • Uber CEO'su Dara Khosrowshahi için güvenlik de çok önemlidir. Covid aşılarının mümkün olan en kısa sürede genişletilmesi çağrısında bulunuyor.
  • Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi'nin (WTTC) başkanı ve CEO'su Gloria Guevara Manzo'ya göre, uluslararası kabul görmüş bir dijital aşı sertifikasına ek olarak, verimli uluslararası hareketlilik protokolleri uluslararası seyahatin yeniden başlatılmasına yardımcı olabilir.
  • HomeToGo'nun CEO'su Patrick Andrae, en güvenli konaklama türleri arasında oldukları için tatil dairelerinin önce yeniden açılması çağrısında bulunuyor.

Sürdürülebilirliğe odaklanın

Şüphesiz, salgın tüm endüstri için bir kırılmaya işaret ediyor.

  • Celebrity Cruises'ın başkanı ve CEO'su Lisa Lutoff-Perlo, gelecekteki zorlukların üstesinden gelebilmek için gelecekteki krizlerle yüzleşmek için daha iyi bir hazırlık yapılması gerektiğini söylüyor:

          "Geleceğin farklı görünmesi gerekiyor.

  • Delta CEO'su Ed Bastian için koruma çevre kilit bir rol oynamaktadır: "Toplu olarak karşılaştığımız en acil sorunlardan biri sürdürülebilirliktir." Buna göre, şu anda tartışılan havacılık önlemleri sürdürülebilir bir geleceğe yatırım yapmak için teşvikler oluşturmalıdır.
  • Seyahat ve Turizm İşbirliği'nin bir parçası olan National Blacks'in kurucusu ve CEO'su Stephanie M. Jones, sektörde büyümelerini ve sürdürülebilirliğini sağlamaya yardımcı olmak için turizmde daha fazla çeşitlilik, kapsayıcılık ve eşitlik fırsatları çağrısında bulunuyor.
  • Dialogshift'in kurucusu ve CEO'su Olga Heuser, politika yapıcıların sektöre farklı bir bakış açısı getirmesi gerektiğine inanıyor: “Uzun vadede, turizm politikasını ekonomi politikasına genel ekonomik performanstaki payını yansıtacak şekilde dahil etmeliyiz ve işgücü piyasası için önemi. "

Bu endüstri liderlerinin beyanlarından açık olan şey, kapsamlı güvenlik önlemleri, test kapasitesi ve artan aşılama sayılarıyla, turizm endüstrisinin acilen ihtiyaç duyulan toparlanmasının başarılı olabileceğidir. Şimdi, sektöre yeni beklentileri mümkün olan en kısa sürede sunmak politika yapıcılara kalmıştır.

POYD ( Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği) Başkanı Ülkay Atmaca “ŞU ANDA YEGÂNE PAZARIMIZ UKRAYNA!”

ANTALYA- Tam kapanmanın sonunda ışık olacaksa doğru bir karar olduğunu söyleyen Atmaca, Güveni Turizm sertifikası olan ve şu an açık olan turizm tesislerinde aşılamanın tüm hızıyla devam ettiğini söyledi.


Seyahat kısıtlamaları kaldırıldığında ciddi bir turizm hareketi bekliyoruz!

“Kapanma sonu iyi olacaksa çok doğru bir karar olarak değerlendiriyorum. Umarım bu kapanma süresi sonrası her şey normale döner. Vakalar azalıyor ölüm sayısı azalıyor. Aşı önemli. Bu konuda turizm personelinin aşılanması devam ediyor. Turizm işletme belgesi olan, Güveni Turizm sertifikası olan ve şu an açık olan turizm tesislerinde aşılama devam ediyor. Buralarda aşılanmanın mayıs sonuna kadar bitmesi planlanıyor. Seyahat kısıtlamaları kaldırıldığında ciddi bir turizm hareketi bekliyoruz.”

Güvenli turizm sertifikası önemli

“Açan otellerin bir çoğu kapattı. Bazı oteller de kısa çalışma ödeneği uzatılınca devam kararı verdiler. Bu arada geçen sene açmayan oteller güvenli turizm sertifikası almak için uğraşıyorlar. 30 oda ve üzeri mutlaka güvenli turizm sertifikası almak zorunda. Antalya’da 600’e yakın tesisin Güvenli turizm sertifikası aldığını görüyoruz. Türkiye genelinde bu sayı 3 bin 250 civarında.”

Şu anda yegâne pazarımız Ukrayna!

“Seyahat nedeniyle İç Pazar kapandı. Talep var, insanlar arıyor soruyor. Muhtemelen kapanma nedeniyle bayramda da bir hareketlilik beklemiyoruz. Şu anda yegâne pazarımız Ukrayna. Yavaş yavaş İsrail başladı büyük rakamlar değil. Bu arada Polonya’dan da az da olsa turistler geliyor. Şu anda benim Genel Müdür olarak görev yaptığım Innvista Hotel açık ve 18 oda var. “

Rusya pazarı çok önemli

“Rusya Pazarı bizim için çok önemli. Tek duamız Rusya’nın 1 Haziran’da açılması. Bununla ilgili yoğun bir diplomasi trafiği olduğunu duyuyoruz. Rusya’nın mutlaka açılması lazım. En hızlı hareket edilecek Pazar Rusya. Bu yüzden umudumuz önce Ruya’nın açılması. Çok ciddi denetimler var. “

4 Mayıs 2021 Salı

Nusr-Et Amerika’da da Büyümeye Devam Ediyor

Türkiye’den çıkan ve başarısı tüm dünyaya yayılan; 6 ülkede 24 restoranı ve 2 bin çalışanıyla hizmet sunan Nusr-Et, pandemi döneminde yürüttüğü titiz çalışmalarla büyümeye ve yatırımlarına devam ediyor. Nusr-Et’in 24’üncü restoranı 29 Nisan’da Beverly Hills’da kapılarını açtı. 


Dünyanın dört bir yanında yeme-içme yatırımlarına hız kesmeden devam eden     Nus-ret’in global marka olma yolculuğundaki 24’üncü restoranı 29 Nisan’da Beverly Hills’da açıldı. 150 kişilik kapasiteye sahip yeni restoran, iç mekan ve bahçe kısmı olmak üzere 2 bölümden oluşuyor. Dallas’ta 3 Mart’ta açılan restoranın ardından Amerika’daki 5’inci restoran olma özelliğini taşıyan Beverly Hills, ikonik “Golden Triangle” içindeki Canon Drive’da yer alıyor. 
Tüm Nus-ret restoranlarının önemli simgelerinden olan tezgah ve ürünün ön planda olduğu Açık Mutfak konseptiyle, etler özel bir sergileme alanında “sanat objeleri” formunda sunulacak. Misafirler, özel pişirme teknikleri kullanılarak hazırlanan en kaliteli et seçkilerini, Nusr-et imzasını taşıyan yaratıcı yemek sunumları ile deneyimleyebilecek. 
Estetik, samimiyet, aşinalık kavramlarıyla şekillenen restoranın dekorasyonu, yemek deneyimini ön plana çıkaracak şekilde zamansız ve modern bir çizgide tasarlandı. Özgün mimari tasarımıyla öne çıkan restorandaki kırmızı kapı ve seramikler Nusret Gökçe’nin doğduğu bölgeden esinlenilerek hazırlandı. 

Restoranın en önemli özelliklerinden biri de ülkemizin ünü dünyaya yayılmış ünlü foto muhabirlerinden büyük usta Ara Güler’in eserlerine yer veren özel bir sergileme alanına sahip olması. Türkiye’de kültür ve sanata önemli katkılar sağlayan Doğuş Grubu’nun hayata geçirdiği Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi ve Ara Güler Müzesi iş birliğiyle Ara Güler’in fotoğraflarından oluşan özel bir seçki de restoranın duvarlarında yer alıyor. 
Diğer tüm Nusr-Et restoranlarında olduğu gibi Covid-19 tedbirlerinin en üst düzeyde uygulandığı Nusr-Et Beverly Hills, her gün gerçekleşecek canlı DJ performansı ile eğlenceli ve unutulmaz anlar deneyimlemek isteyen misafirlerini bekliyor. 
Adres: 184 -88 N Canon Drive 90210 Beverly Hills / Kaliforniya / Amerika

Telefon: +1 (310) 921-5935

14 Nisan 2021 Çarşamba

GEYİKLİ ZEYTİNYAĞI MARKALAŞIYOR

TURİZMİN SESİ

Geyikli Bölgesi’nin önde gelen zeytinyağı üreticilerinden Olivoyage Zeytinyağları markasının kurucusu Oya Zingal, Geyikli Zeytinyağı’nın, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından verilen resmi coğrafi işaret onayını almasının Geyikli Zeytinyağları’nın markalaşma süreci için son derece önemli olduğunu ve bunun sadece üreticilere değil tüm bölgeye ekonomik fayda sağlayacağını söyledi.


Türkiye’deki kaliteli zeytinyağı üretiminin önemli merkezlerinden biri olan Geyikli bölgesine özgü Geyikli Zeytinyağı’nın geçtiğimiz günlerde Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından verilen resmi coğrafi işaret onayını alarak markalaşma yolunda önemli bir adım atması bölgede büyük heyecan yarattı. 2019 yılı verilerine göre Çanakkale’de toplam 307.257 dekar alanda zeytinlik bulunuyor. Bu zeytinliklerin yaklaşık yüzde 30,33’ünü kapsayan Geyikli yöresi ise zengin aromalı zeytinyağları ile Türkiye’deki önemli kaliteli zeytinyağı üretim merkezlerinden biri.

Geyikli’deki zeytinliklerden toplanan zeytinlerden üretilen zeytinyağlarının yüksek kalitesi ve ayırt edici bir özelliğe sahip olması birkaç nedene bağlanıyor. Bunlardan biri coğrafi bölgenin Akdeniz iklimiyle Karadeniz arasında bir geçiş iklimi özelliği göstermesi ve yıl boyu değişik şiddetlerde ve yönlerde rüzgâr alması. Ayrıca açık denizden gelen yüksek oranda oksijen ve iyot içeren havanın etkisiyle bölgede yetişen zeytinler, yavaş ve geç olgunlaşıyor. Zeytinlerin yavaş olgunlaşması ise aroma bileşenlerinin daha zengin ve yoğun bir şekilde sentezlenmesini sağlıyor.

Geyikli Bölgesi’nin önde gelen zeytinyağı üreticilerinden Olivoyage Zeytinyağları markasının kurucusu Oya Zingal yaptığı değerlendirmede Geyikli Zeytinyağı’nın coğrafi işaret onayı almasının markalaşma süreci açısından çok önemli olduğunu vurgulayarak,  bu durumun sadece üreticilere değil tüm bölgeye ekonomik fayda sağlayacağı görüşünü dile getirdi.

Geyikli’nin çok özel bir destinasyon olduğunu belirten Oya Zingal, “ Toprağın bize cömertçe sunduğu zeytinler coğrafi özellikler ve iklim şartlarının da etkisi ile özenli ellerde çok yüksek kalitede bir zeytinyağı haline geliyor. Coğrafi işareti çok önemsiyorum ve son derece umutlu bir gelişme olarak değerlendiriyorum.” dedi.  Yerel üretimin ve kırsal kalkınmanın desteklenmesinin aynı zamanda geleneksel üretim bilgisinin korunması açısından da çok kıymetli olduğuna değinen Oya Zingal “Coğrafi işaretler, üreticiye pazarlama konusunda destek sağlamanın yanı sıra tüketiciye de kalite güvencesi veriyor. Bir sonraki adım olarak uluslararası tescillerin alınmasının ihracat gücümüze çok olumlu katkılar sağlayacağını düşünüyorum ” şeklinde konuştu.

Geyikli Zeytinyağı’nın coğrafi işaret onayı almasının Geyikli için büyük önem taşıdığına dikkat çeken Geyikli Belediye Başkanı “Mevlüt Oruçoğlu“ ise konuyla ilgili olarak,
“ Uzmanlar Geyikli Zeytinyağı’nın  dünyanın en kaliteli zeytinyağları kategorisinde olduğu konusunda görüş birliğinde. Çok şanslı bir coğrafyada yaşıyoruz ve bu şansı en doğru şekilde kullanmakla sorumluyuz. Zeytinyağımız yüksek katma değeri ile hem ulusal hem uluslararası pazarlarda çok ciddi bir potansiyele sahip. Coğrafi işaret, bu potansiyelin her anlamda en doğru şekilde değerlendirilmesi, bölge üreticilerinin ürettiği kaliteli ürünlerin pazarda hak ettiği değeri bulması açısından son derece önemli. Coğrafi işaret tanıtım anlamında da elimizi güçlendiren önemli bir faktör. Zeytinyağımızın markalaşmasını desteklemek için elimizden geleni yapacağız. Geyikli Belediyesi olarak bu seneki hasat şenliğini 4 günlük bir zeytin festivaline dönüştürmeyi hedefliyoruz.” dedi.



12 Nisan 2021 Pazartesi

600 bin Çankırılıya ‘dönün’ çağrısı

TURİZMİN SESİ


Çankırı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hayrettin Çelikten, OSB’lerinde 6’ncı bölge teşvik imkânlarının sunulduğu Çankırı’da yatırımların arttığını belirterek, özellikle Ankara ve İstanbul’a göçen hemşerilerine ‘Şehrinize dönün’ çağrısı yaptı. Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) her hafta bir Anadolu şehrini gündeme getirdiği ‘Türkiye Ekonomiyi Konuşuyor’ programında bu kez Çankırı konuşuldu. EGD Başkanı Celal Toprak ve EGD Temsilciler Koordinatörü Şener Meral’in moderatörlüğünde görüntülü platformda yayınlanan programda Çankırı Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Hayrettin Çelikten gazetecilerin sorularını yanıtladı.


OSB’LER 6’NCI BÖLGE TEŞVİKLERİNDEN YARARLANIYOR

Çankırı TSO Başkanı Çelikten, geçmişte gelirini sadece tarım ve hayvancılık sektöründen elde eden Çankırı’nın bölgesel teşvikler sonrası önemli miktarda sanayi yatırımı aldığını, son dönemde turizmde de önemli atılımlar yapıldığını söyledi. İş imkânlarının kısıtlı olduğu dönemde Çankırı’nın başta İstanbul ve Ankara’ya olmak üzere birçok kente göç verdiğini hatırlatan Çelikten, “Şimdi hemşerilerimize hem yatırım yapmaları hem de kendi şehirlerinde çalışmaları için çağrıda bulunuyoruz. 4’ü aktif olmak üzere 6 OSB’mizde yatırımlar hızla artıyor. 2 bin kişiye yakın istihdam sağlayan bir Japon markasından yatırım aldık. Bu yatırım uluslararası yatırımları da özendirir nitelikte. 6’ncı bölgenin teşvik imkânlarından yararlanan şehrimizde yatırım ve bu yatırımlarda çalışmak üzere hemşerilerimize ‘Şehrinize dönün’ çağrısı yapıyoruz. Bunun için yerel yönetimimizin konut ve altyapı üretmesini talep ediyoruz” dedi.

ANKARA ARTIK ÇARŞI DEĞİL PAZAR  

Çankırı’nın 400 kilometrekarelik daire içerisinde Türkiye’nin yüzde 50 nüfusa sahip bölgesine hitap edebildiğini anlatan Çelikten, “Geçmişte Ankara’yı çarşı olarak gören bir Çankırı vardı. Bugün Ankara’yı ürettiklerimizi satacağımız pazar olarak görüyoruz. Örneğin kereste ve mobilya sektöründeki 60 bin işletme Başkent için sıkıntı yaratmaya başladı. Biz bunların Çankırı’ya taşınmasına talibiz” diye konuştu.

YERELDEN KONUT, MERKEZDEN DEMİRYOLU TALEBİ

Çankırı’da ihracatın son 10 yılda 18 milyon dolardan 262 milyon dolara çıktığına vurgu yapan Çelikten, şehirdeki sanayi kuruluşlarında çalışmak üzere dışarıdan 3 binin üzerinde çalışanın her gün servislerle gidiş-geliş yaptığını, bunun da üretimi olumsuz etkilediğini belirterek, “Konut üretimini artırmak zorundayız. Yanı sıra ürettiğimiz ürünleri limanlara karayoluyla ulaştırıyoruz. Bu da ihracatçımızın maliyetlerini hayli arttırıyor. Demiryolunu etkin kullanarak limanlara ulaşımı sağlayacak düzenleme için DDY ile görüşmelerimiz sürüyor. Ekonomi yönetiminden bu alanda öncelik bekliyoruz. Sanayinin yanı sıra son yıllarda turizmde de önemli mesafeler kat ettik. Tuz mağaraları, kaplıcalar, otantik evler, yamaç paraşütü gibi özelliklerimizi ön plana çıkararak turizmden de gelir elde etmeye başladık. Şehrimizi daha çok tanıtarak gelir çeşitliliği sağlamayı hedefliyoruz” diye konuştu. 

8 Nisan 2021 Perşembe

Park Dedeman Kastamonu Açıldı

Dedeman Hotels & Resorts International’ın yeni oteli “Park Dedeman Kastamonu” hizmete açıldı. 

Turizm sektöründe yarım asrı aşkın tecrübesiyle misafirlerini ‘Geleneksel Dedeman Misafirperverliği’ ile ağırlayan “Dedeman Hotels & Resorts International”, yeni otelini Kastamonu’da açtı. Park Dedeman markası ile Kastamonu’da 5 Nisan 2021 tarihi itibariyle hizmet vermeye başlayan otel, yüksek yatak ve toplantı odası kapasitesi ile iş dünyasının beklentilerinin yanı sıra, bölgenin düğün ve kongre salonu ihtiyacını da karşılayacak. 

            


KAS Proje İnşaat ve Yatırım A.Ş. tarafından hayata geçirilen KastaMall Alışveriş Merkezi ve Rezidans Karma Projesi içinde yer alan Park Dedeman Kastamonu, bu konumu ile konuklarına modadan yeme içmeye kadar, geniş bir yelpazede hazırlanmış modern mağazalardan faydalanma imkânı da sunacak. Ankara ve İstanbul istikametinden şehre girişte bulunan kavşakta yer alan, havaalanına 11 km, Ilgaz Kayak Merkezi’ne ise 35 km uzaklıkta bulunan Park Dedeman Kastamonu, şehir, orman ve Ilgaz Dağı manzaralı toplam 150 odası, 300 yatak kapasitesi ve 1.100 metrekare toplantı ve etkinlik alanı ile bölgenin ilk ve tek uluslararası markalı oteli olarak misafirlerini ağırlayacak.


Dedeman kalitesi ile konuklarını ağırlayan Park Dedeman otellerine bir yenisini daha eklemenin heyecanını yaşadıklarını belirten Dedeman Hotels & Resorts International Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman, zincirin yeni halkası ile ilgili olarak; “Yeni otelimizi 2018 yılında ‘Türk Dünyası Kültür Başkenti’ seçilen Kastamonu’da açmış olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Park Dedeman Kastamonu, bölgenin ilk ve tek uluslararası markalı oteli olma özelliğini taşıyor. Yer aldığımız her bölgede olduğu gibi Kastamonu’da da Dedeman markası olarak bölgenin kültür turizmini artırmak ilk önceliğimiz olacak. Bu misyon ile çalışmalarımız devam ederken, bugün itibariyle misafir ağırlamalarımız ve rezervasyonlarımız başladı” dedi. 

Ali Yıldız: “Dedeman markası hem projemize hem ilimize büyük değer katacaktır”
KAS Proje İnşaat ve Yatırım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yıldız, Park Dedeman Kastamonu’nun hizmete girmesi ile ilgili; “KastaMall projemiz sadece bölgeyi değil çevre illeri de besleyecek karma bir yapıya sahip. Konaklama hizmetinin yanında, toplantı, kongre, yemek, nikâh, düğün salonları ve spor salonları ile hizmet verecek Park Dedeman Kastamonu, bölgeye ve dolayısıyla çevresine her anlamda bir farklılık getirecek. Kalite ile özdeşleşen Dedeman markasının ilimiz ve projemizde yer almasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Park Dedeman Kastamonu, KastaMall projesine de büyük değer katacaktır” dedi.   Bölgenin en büyük salonuna sahip olan Park Dedeman Kastamonu’da, 600 kişilik balo salonuna ek, farklı ölçülerde 5 toplantı odası, fitness salonu, kapalı yüzme havuzu, sauna, hamam ve masaj salonları da yer alıyor. Bölgedeki yatak kapasitesine katkı sağlayacak olan “Park Dedeman Kastamonu”, özellikle kongre, nişan, düğün ya da iş sebebiyle gelen grupların Kastamonu’da konaklamasına fırsat yaratacak.

Kültürel ve doğal güzellikler Kastamonu’da iç içe
Yaklaşık 375 bin nüfusa sahip Kastamonu, tarihi, kültürel yerleri ve doğasıyla ilgi çekiyor. Yüzde 65'i ormanla kaplı, geniş flora ve faunaya sahip olan Kastamonu, aynı zamanda çeşitli yaban hayvanlarına ev sahipliği yapıyor. 170 kilometrelik kıyısıyla Karadeniz’in en uzun sahil şeridinin bulunduğu Kastamonu, dünyanın en önemli kanyonlarından biri olan Valla Kanyonu, dünyanın en büyük mağaralarından Ilgarini Mağarası, Gideros Koyu ve şelaleleri gibi doğal zenginlikleriyle biliniyor.



25 Şubat 2021 Perşembe

Elite World Sapanca’nın bahçesinde kamp ateşi keyfi

Elite World Sapanca Convention & Wellness Resort, misafirlerine farklı ve keyifli deneyimler yaşatmaya devam ediyor. 



Elite World Sapanca Convention & Wellness Resort’un bahçesinde kurulan kamp ateşi alanı Bonfire misafirlerin slow müzik eşliğinde, seçkin menüsü, nefis atıştırmalıkları, sosyal mesafeye uygun oturma düzeni ile romantik bir gece geçirmelerini sağlıyor.  Doğanın huzur veren atmosferinde ayrıcalıklı hizmetleri ile dikkat çeken Elite World Sapanca Convention & Wellness Resort, misafirlerine farklı ve keyifli deneyimler yaşatmaya devam ediyor. 

elite-world-sapanca.jpgElite World Sapanca’nın bahçesinde, relax havuzun kenarında oluşturulan kamp ateşi alanında konumlandırılan Bonfire; ormanın hemen yanı başında, yıldızlarla dolu muhteşem gökyüzü eşliğinde misafirlerinin içini ısıtıyor. Bonfire; cuma ve cumartesi günleri 17:00 – 22:00 saatleri arasında, hava durumuna göre yakılan kamp ateşinin çevresinde, slow müzik eşliğinde, seçkin şarap menüsü, ödüllü Executive Chef Mithat Yalçınkaya’nın ekibiyle hazırladıkları nefis atıştırmalıkları, hijyen kuralları ve sosyal mesafeye uygun oturma düzeni ile Elite World Sapanca misafirlerin keyifli zaman geçirmelerini sağlayacak. 


Turlarda Yeni Trend

TURİZMİN SESİ


Yaklaşık bir yıldır operasyon hazırlıkları yapan Tatil Küpü bu sezona hızlı bir giriş yapacak gibi görünüyor. Pandemi döneminde dahi yatırım hızını kesmeyen birkaç acentadan biri olan Tatil Küpü yurtiçi tur organizasyonları üzerine yoğun bir çalışma yürüttü. Günübirlik turlardan Karadeniz turlarına, Gap turlarından Ege Akdeniz turlarına kadar bir çok organizasyonda erken rezervasyon satışlarına başlayan bu operatör Ankara çıkışlı turlarda bu yıl adından oldukça fazla söz ettirecek.


Kusursuz Doğu Karadeniz Turları

Operatörün ‘Hazırsanız Gidelim’ sloganı ile çıktığı bu yolda en iddialı olduğu bölgelerden biri Karadeniz bölgesi. Doğu Karadeniz turlarında geçtiğimiz sezonu %100 müşteri memnuniyeti ile sonlandıran Tatil Küpü bu yıl bölgeye daha kuvvetli bir girişe hazır. Bu sezon geçtiğimiz sezondan farklı olarak bu turlara Şahinkaya Kanyonu gezisi de eklenmiş. Ayrıca bu sezon turlarını kendi özel tur otobüsleri ile yapacaklarının bilgisini de buradan paylaşalım.

Operatör bu turları Türkiye’nin 81 ilinden çıkış sağlayacak şekilde organize etmiş. Yaklaşık 20 ilden otobüslü Karadeniz turu sunarken geride kalan illere uçaklı Doğu Karadeniz turu satışa sunulmuş. Ayrıca uzunlukları açısından da iki farklı tur seçeneği bulunuyor.

Güneydoğu Turları

Güneydoğu turları için özel bir ekibi görevlendiren Tatil Küpü bölgedeki konaklama problemini çözmek için oldukça yoğun bir çaba sarf etmiş. Fiyat politikası olarak büyük tur operatörlerine kıyasla oldukça uygun Gap turları bulunuyor. Otel kalitesi ise dört yıldız olarak belirlenmiş. Bölge rehberlerinden en deneyimli profesyonel kokartlı rehberlerin bu operatör ile anlaşmalarını tamamlamışlar gibi görünüyor.

Gap turlarında da bir çok seçenek sunulmuş. Yaklaşık 22 ilden otobüsle Gap turu sunulurken diğer illere uçaklı seçenekler hazırlanmış. Uçaklı Gap turlarında standart fiyat yerine farklı bir politika izlenmiş. Her şehir için farklı fiyat sunulması için uçak bileti tur fiyatlarına dahil edilmemiş.

Günübirlik Tur Organizasyonları

Tatil Küpü günübirlik turlar ile misafirlerine ilk deneyimlerini sunmaya hazırlanıyor. Bir tanışma turu olarak değerlendirdikleri bu turlar için bir çok farklı hizmetlere imza attıklarını bildiren yönetim kadrosu bu yıl Ankara’nın bu farkı hissedeceğinde iddialı. Günübirlik tur seçeneklerini şimdilik sadece Ankara’ya sağlayan bu operatör, İstanbul çıkışlı günübirlik turlarda da İstanbul şubesinin açılması ile adından söz ettirecek gibi görünüyor. İstanbul şubesi hazırlıklarına başladıklarını da buradan haber vermiş olalım.

Günlük turlarda bu yıl Tatil Küpü nasıl bir yenilikle gelecek hep birlikte göreceğiz.

Haftasonu Turları

Haftasonu turları olarak adlandırdıkları 2 günlük turlarda Tatil Küpü Şile Ağva turları, Pamukkale Salda turları, Kapadokya turları, Batı Karadeniz turları, Abant turları, Bursa Çanakkale turları ve İstanbul turları sunuyor. Kış dönemi kayak turları arasında ise bir gece konaklamalı Uludağ turları, Ilgaz turları, Davraz turları, Erciyes turları ve Kartalkaya turları bulunuyor.

Haftasonları gezmeyi çok seven Ankaralılar için hazırlanan Ankara çıkışlı turlar ile kusursuzu hedefleyen Tatil Küpü ile Ankara farklı bir deneyime imza atacaktır. En yakın zamanda hafta sonu turlarını İstanbul’da da göreceğiz.

www.tatilkupu.com

İngiliz Turistlerin tercihi Türkiye oluyor

İngiltere Başbakanı Boris Johnson'ın koronavirüs önlemlerini aşamalı olarak kaldırma planını açıklamasının ardından İngiltere’den Türkiye’ye gelen tatil rezervasyonlarda da bir artış yaşanmaya başlandı. Türk turizminin önde gelen seyahat acenteleri arasında yer alan Touristica’nın Yönetim Kurulu Başkanı Burak Tonbul, İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın yaptığı açıklamalardan sonra bu pazarın özelinde bir nebze olsun belirsizlik ortadan kalktığını ve İngiltere’den gelen rezervasyonlarda bir artış yaşadığını söylüyor.


Touristica Yönetim Kurulu Başkanı Burak Tonbul: “İngiltere pazarında belirsizlik ortadan kalktı” 

İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın Covid-19’a karşı uygulanan kısıtlamaları ile ilgili takvimi açıklaması ile birlikte Türkiye’nin İngiltere pazarındaki beklentilerinin arttığını söyleyen Touristica Yönetim Kurulu Başkanı Burak Tonbul konuyla ilgili şu açıklamaları yaptı: “Başbakan Boris Johnson’ın yaptığı açıklamalar bu pazardaki belirsizlikleri bir nebze olsun ortadan kaldırdı. Turizm sektörünün önündeki en önemli negatif etken belirsizliktir. İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın yaptığı açıklamalardan sonra bu pazarın özelinde bir nebze olsun belirsizlik ortadan kalktı. Bu durum İngiliz turistlerin önlerindeki takvimi hazırlamalarına imkan tanıyacak. Bunu çok pozitif buluyoruz” dedi. 

 “Bu pazarda ciddi bir artış bekliyoruz”

İngiltere pazarının en erken rezervasyon yapan pazarlardan biri olduğunu ifade eden Tonbul, “Bu belirsizliğin ortadan kalkmasıyla tüketicinin yaz tatiline karşı gösterdiği ilgiyi de görüyoruz. Bu duruma biraz gerçekçi bakmak lazım. Ortada netlik olsa da İngiltere’de sezonun başlama tarihi 17 Mayıs olarak açıklandı. Açıklanan tarih, sezonun içinde olan bir tarih. 2019’a göre bir karşılaştırma yapmak doğru olmaz fakat 2020 yılına göre bu pazardan ciddi bir artış bekliyoruz. Şöyle bir durum da söz konusu. Yapılan açıklamalarda 12 Nisan’da tekrar bir değerlendirme yapılacağının altı çiziliyor. İngiltere’deki iyileşmeler göz önüne alındığında 12 Nisan’da yapılacak yeniden değerlendirmeler sonucunda tarih öne çekilirse İngiltere’de sezona erken başlayabiliriz” şeklinde konuştu.

“Yatırım için de geliyorlar”

İngiltere’nin Türkiye’ye yılda 2.6 milyon turist gönderdiğini belirten Burak Tonbul, açıklamalarına şöyle devam etti: “İngiltere, Türkiye’ye en çok turist gönderen üçüncü ülke konumundadır. İngiltere, Türkiye içinde belirli bir destinasyonu değil Dalaman, Antalya, Bodrum, İzmir ve İstanbul gibi birbirinden farklı destinasyonları besliyor. Bu noktada İngiltere kendisini turist aldığımız diğer ülkelerden ayrıştırıyor. Ayrıca İngiliz turist Türkiye’ye yatırımcı olarak da geliyor. İngilizler Türkiye’yi ikinci evleri gibi görüp ev de satın alıyor ve bütün yaz aylarını bu evlerinde geçiriyor. Takvim belirlendiği ve tahmin edildiği gibi işlerse İngiliz pazarındaki pozitif etkinin devam edeceğini düşünüyoruz.”

Güvenli Turizm Sertifikası’nın etkisi

İngilizlerin Türkiye’nin uyguladığı Güvenli Turizm Sertifikası ve alınan önlemleri de dikkate aldığını söyleyen Burak Tonbul, “Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’un pandeminin başlamasından sonra üzerinde hassasiyetle durduğu bu sertifika turizm için çok önemli bir nokta. Sadece İngiltere pazarı için değil tüm pazarlar için faydalı bir çalışma. İnsanlar, kendilerini güvende görecekleri yerlerde tatil yapmak için hazırlıyor. Önemli olan bir diğer konu ise İngiltere Brexit dönemi sonrasında Türkiye ile birçok önemli anlaşma imzaladı. Bu anlaşmalar neticesindeki iyi ilişkiler turizme de yansıyacaktır” dedi. 

Burak Tonbul:“İngilizlerin kültür turlarına ilgisi artacak”

İngiliz turistlerin kültür turlarına olan ilgisinin de yoğun olduğunu söyleyen Burak Tonbul, “İngiltere, Türkiye’deki birçok tatil imkanından yararlanan, bilinçli bir tüketici profili çiziyor. Türkiye’de Mavi Yolculuk rotalarına baktığınız zaman en fazla yurt dışından müşteri aldığımız ülke İngiltere. Kültür turlarında İngiltere’nin önemli markaları var. İngiltere ile Türkiye arasındaki uçuş frekansları arttıkça İngilizlerin kültür turlarına ilgisi artacaktır. Buna dair bir rakam veremem ama müşteri alışkanlıklarına bakarsak başta Göbeklitepe, Kapadokya ve Truva gibi önemli değerlerimizin yurt dışındaki algısı arttığı zaman İngiliz turistlerin Türkiye’deki kültür turlarında ciddi hareketlilik bekliyoruz” diye konuştu.  

“Bizim de atmamız gereken adımlar var”

Burak Tonbul, son olarak şunları söyledi: “Tüm bu gelişmeler bizim için her şeyin çözüldüğü anlamına gelmiyor. İngiltere’nin belirtmiş olduğu tarihlerde seyahat izni verilecek olan ülkelerin içinde Türkiye’nin de ilk andan itibaren yer alabilmesi için turizm çalışanlarının aşılanması, Antalya, Dalaman, Bodrum, Aydın ve İzmir başta olmak üzere İngiltere şehirleri ile güvenli seyahat koridorunun oluşturulması ve sürecin içerisinde de seyahat edenlerin nasıl bir prosedüre tabii olacaklarının belirlenmesi gerekmektedir. Tüm bunlar bizim için seyahatlerin başlama tarihi konusunda sadece İngiltere’den değil tüm diğer kaynak pazarlardan da turizm hareketinin başlamasında öncelik almamızı ve rakiplerimize göre daha erken başlamamızı sağlayacaktır.”

Halkbank’tan ‘TÜRSAB Üyesi Seyahat Acentalarına Destek Paketi’ 

TURİZMİN SESİ


Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Halkbank ile anlaştı. Belgelerini teminat olarak gösteren TÜRSAB üyesi seyahat acentelerine 100 bin TL kredi sağlanarak Halkbankasının bir çok işleminden de yararlanacak. Turizm sektörü, Covid-19’un neden olduğu küresel düzeydeki kısıtlamalar nedeniyle en çok etkilenen sektörlerden biri oldu. Sektörün yaşadığı sıkıntıları aşmak amacıyla Halkbank ile Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) arasında bir protokol imzalandı. Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ve TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya tarafından imzalanan protokol uyarınca, TÜRSAB üyesi seyahat acentalarının finansman ihtiyaçları uygun şartlarla karşılanacak. 

tursab-uyesi-seyahat-acentalarina-destek-paketiturkiye-seyahat-acentalari-birligi-tursab-halkbank-genel-muduru-osman-arslan-tursab-yonetim-kurulu-baskani-firuz-baglikaya.jpg

Pandeminin yaygınlaşmasını durdurmak ve salgını kontrol altına almak amacıyla neredeyse tüm ülkeler, önlem amaçlı seyahat ve sokağa çıkma kısıtlamaları uygulamaya koydu. Seyahat hareketliliğinin azalması, küresel düzeyde turizm sektörünün olumsuz etkilenmesini beraberinde getirdi. Halkbank ve Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), yaklaşan turizm sezonu öncesinde söz konusu olumsuzluğun etkilerini azaltmak için bir protokol imzaladı. 

Protokol doğrultusunda oluşturulan “TÜRSAB Üyesi Seyahat Acentalarına Destek Paketi” ile seyahat acentalarının finansman ihtiyaçlarının uygun şartlarla karşılanması amaçlanmaktadır. Destek paketi, işletmelerin nakit ve gayrinakit ihtiyaçlarına yönelik 100 bin TL’ye kadar finansman desteğinin sağlanmasını öngörmektedir.

Buna göre seyahat acentalarına

•    Ticari faaliyetlerinde kullanmak üzere 6 ay Anapara Ödemesiz Dönemli 36 aya kadar vadelendirilebilecek 95 bin TL’ye kadar Nakit İşletme Kredisi sunulacak. 
•    Asgari 5 bin TL limitli Paraf KOBİ Kredi Kartı tahsis edilecek. Firma ihtiyaç ve talebine göre Paraf KOBİ Kart limiti 100 bin TL’ye kadar çıkartılabilecek. 
•    İşletme sermayesi ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla 20 bin TL’ye kadar limitli Ticari Kredili Mevduat Hesabı (Dost Hesap) sağlanacak.  
•    Azami 95 bin TL limitli ve azami 1 yıl vadeli TL Teminat Mektubu düzenlenmesi imkanı sunulacak. 
•    Paketten yararlanan acentalara, Halkbank dijital kanallarından ücretsiz EFT/Havale imkanı sağlanacak.

TÜRSAB Üyesi Seyahat Acentalarına Destek Paketi’nin, acentaların turizm sezonu öncesi hazırlık süreçlerine destek sağlaması ve paketten 10 bine yakın seyahat acentasının faydalanabilmesi hedeflenmektedir.

İşbirliği protokolü, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ve TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya tarafından imzalandı. İmza törenine Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran da katılım sağladı.


“Turizm sektörümüze güveniyoruz”

İmza töreninde konuşan Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, “Biz turizm sektörümüze güveniyoruz. Halkbank olarak daha önce de ‘KGF teminatlı Turizm Destek Paketi’mizi devreye sokmuştuk. Şimdi ise sektörün en önemli paydaşlarından olan seyahat acentalarına destek vermeye odaklanıyoruz” diye konuştu. Arslan, “Turizmin geleceğine yönelik pozitif ve umut yüklü bir bakış açımız var. Covid-19 aşı çalışmalarına ilişkin başarılı sonuçların ortaya çıkması, ülkelerin vatandaşlarını aşılayabilmek için gösterdiği üstün gayretler, ayrıca seyahate yönelik Türkiye dahil tüm ülkelerde oluşan yoğun istek, 2021 yazını turizm sektörü açısından hareketli geçireceğimize işaret ediyor” dedi.


“Halkbank bize elini uzattı”

TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya ise Halkbank’ınturizm sektörüne olan güvenini bu kredi paketiyle gösterdiğini söyledi.

tursab-uyesi-seyahat-acentalarina-destek-paketiturkiye-seyahat-acentalari-birligi-tursab-halkbank-genel-muduru-osman-arslan-tursab-yonetim-kurulu-baskani-firuz-baglikaya-002.jpg

Bağlıkaya, “Pandemi sürecinde dünya genelinde en büyük zararı turizm sektörü görürken, sektörün lokomotifi konumundaki seyahat acentaları en çok etkilenen kesim oldu. Seyahatlerin askıya alınması ve tüketicilerin iade talepleri, seyahat acentalarını bir anda nakit akışı açısından beklemedikleri bir sıkıntı ile baş başa bıraktı.

tursab-uyesi-seyahat-acentalarina-destek-paketiturkiye-seyahat-acentalari-birligi-tursab-halkbank-genel-muduru-osman-arslan-tursab-yonetim-kurulu-baskani-firuz-baglikaya-001.jpg

Bu soruna çözüm bulmak için gerçekleştirdiğimiz temaslar neticesinde Halkbank, çağrımıza yanıt verdi ve bize elini uzattı. Halkbank’ın oluşturduğu destek paketi sektörümüzün yeniden hareketlenmesi, toparlanması ve yükselişi için büyük bir katkı sağlayacaktır. Seyahat acentalarının önünün açılması, pazarlama alanında katkı verilmesi ve her şeyden öte moral desteğinin sağlanması büyük önem taşıyor. Bu bakımdan Halkbank tarafından sağlanan destek, çok özel bir anlam ifade ediyor” diye konuştu. 

22 Şubat 2021 Pazartesi

Bursa Trio Suites Hotel'in Genel Müdürü Gökhan Aktaş Oldu

TURİZMİN SESİ


Antalya ve çevresindeki otellerde hizmet veren Gökhan Aktaş Ankara Meyra Palace Hotel’de Genel Müdürlük görevini icra ediyordu. Şimdi ise, Bursa Trio Suites Hotel & Eğlence ve Yaşam Merkezi’ne Genel Müdür olarak atandı. Turizm camiasının değerli yöneticilerinden Gökhan Aktaş Antalya’da beş yıldızlı resort otellerde edindiği tecrübeler ile yöneticilik yaptıktan sonra Ankara’da şehir oteli yöneticiliği tecrübesi edindi. Şimdi ise Bursa Nilüfer‘de faaliyet gösteren Trio Suits Hotel & Eğlence ve Yaşam Merkezi’nde 21 Şubat 2021 tarihi itibari ile genel müdür olarak göreve başladı.

bursa-trio-suites-hotel-eglence-ve-yasam-merkezine-gokhan-aktas-genel-mudur-olarak-atandi.jpg

Bursa Trio Suites Hotel & Eğlence ve Yaşam Merkezi Genel Müdürü Gökhan Aktaş; “Sevgili dostlarım bir süre ara verdiğim mesleğime Bursa Trio Suites Hotel & Eğlence ve Yaşam Merkezi Genel Müdürü olarak yeniden başlıyorum. Resort Otel ve Şehir Oteli Yöneticiliği tecrübelerime bir de Eğlence ve Yaşam Merkezi tecrübesi ekleyeceğim. Meslek hayatımda bana bu güne kadar vermiş olduğunuz desteğinize şimdi daha çok ihtiyacım var. Hepinizi en kalbi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum” diyerek göreve başladığını belirtti.

bursa-trio-suites-hotel-eglence-ve-yasam-merkezi-gokhan-aktas-bursa.jpg

bursa-trio-suites-hotel-eglence-ve-yasam-merkezine-gokhan-aktas-genel-mudur-olarak-atandi-001.jpg

bursa-trio-suites-hotel-eglence-ve-yasam-merkezine-gokhan-aktas-genel-mudur-olarak-atandi-002.jpg

bursa-trio-suites-hotel-eglence-ve-yasam-merkezi-gokhan-aktas-bursa-001.jpg

bursa-trio-suites-hotel-eglence-ve-yasam-merkezi-gokhan-aktas-bursa-002.jpg

Trio Yaşam Merkezi içerisinde sizlere eşsiz bir deneyim sunuyor

İstanbul – İzmir Otoyol bağlantılarının merkezinde, İDO Feribot İskelesi’ne 25 km, şehir merkezine 10 km, Uludağ Üniversitesi’ne 2 km. mesafede olan Trio Suites’e ulaşım çok kolay.Kentin en önemli sanayi bölgeleri olan; Hasanağa ve Kayapa Sanayi Bölgesi’ne 8 km, Nilüfer ve Bursa Organize Sanayi Bölgesi’ne 12 km, Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’ne 26 km mesafede yer almaktadır.

WEB MEDYA - Turizmin Sesi tarafından üretilen, http://www.turizminsesi.com/ sitesinde yer alan bütün yazılar, materyaller, resimler, ses dosyaları, animasyonlar, videolar, dizayn, tasarım ve düzenlemelerimizin sitemizin yazılı izni olmaksızın ticari olarak herhangi bir şekilde kopyalanamaz, dağıtılamaz, değiştirilemez, yayınlanamaz. İzinsiz kullanım yapılamaz. Aksi taktirde ADA Hukuk Bürosu yetkilidir.

20 Şubat 2021 Cumartesi

Kemer Antalya’nın yine gözde destinasyonu olacak

TURİZMİN SESİ


Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Mart ayı sonunda başlayacak olan normalleşme süreci ile Nisan ayı gibi bölgede turizmde bir hareketlenmenin başlamasını beklediklerini söyledi. Topaloğlu, Kemer Belediyesi olarak kış döneminde pandemiye rağmen projelere ara vermeden devam ettiklerini ve Kemer’i turizm sezonuna hazırladıklarını ifade etti.


Kemer yine Antalya’nın gözde destinasyonlarından birisi olacaktır

Zor bir süreçten geçtiklerini ancak bu süreci alınan önlemlerle hep birlikte aşacaklarına inandıklarına değinen Başkan Topaloğlu, “Hiç beklemediğimiz bir virüs ile geçtiğimiz bir yılı pandemi şartları içinde tamamladık. Pandeminin tüm olumsuzluklarına rağmen çalışmalarımıza ara vermedik ve projelerimizi hayata geçirmeye devam ettik. Kemer’i yaz sezonuna hazır hale getiriyoruz. Hatırlanacağı gibi geçen yılda Mayıs sonunda başlayan normalleşmeler ile birlikte Antalya’da en fazla turisti Kemer çekmişti. İnancım o dur ki, bu yıl da Kemer yine Antalya’nın gözde destinasyonlarından birisi olacaktır.” dedi.

Otellerimiz güvenli

Bölgedeki otellerin birçoğunun Güvenli Turizm Sertifikası aldığını ve almayan tesislerin de bu sertifikayı almak için harekete geçtiğini anlatan Topaloğlu, şunları kaydetti:“Bölgedeki otellerimiz sezon hazırlıklarına devam ediyorlar. Geçtiğimiz yıl birçok otelimiz, dünyanın da önemle takip ettiği Güvenli Turizm Sertifikasını almıştı. Almayan oteller de bu yıl sertifikalarını almak için harekete geçmiş durumdalar. Onlarda kısa sürede bakanlığımızın gösterdiği kriterleri yerine getirerek bu sertifikayı alacaklar. Bölgemiz güvenle turiste hizmet verecek yapıdadır.”

Kemer her zaman bir numarada

Topaloğlu, Rusya, Ukrayna ve Belarus gibi ülke vatandaşlarının tatillerini en çok geçirmek istedikleri bölgelerin başında Kemer’in geldiğine dikkat çekerek, “Ruslar başta olmak üzere Ukrayna ve Belarus gibi BDT ülke vatandaşları tatillerini geçirmek için Kemerimizi seçiyorlar. Antalya’da Rus turistin ilk geleceği yer Kemer. Şu anda bu bölgelerde bir sorun yok. Aldığımız bilgilere göre geçen senenin mart ayına göre erken rezervasyonlar daha iyi gözüküyor. İngiltere ve Almanya gibi ülkelerde Nisan ayı ortasına kadar seyahat kısıtlamasının olduğunu biliyoruz. İnşallah bu seyahat yasaklarının kalkması ile hareketlilik daha da belirgin hale gelecektir.” İfadelerini kullandı. 

Turizmcilere aşılamada öncelik tanınmalı

Aşılamanın turizmde etkisine de değinen Başkan Necati Topaloğlu, “Aşının turizm performansına etkisi çok büyük olacak. Dünyada ve ülkemizde aşılama devam ediyor. Aşılamanın performansı her alanda olduğu gibi turizmde de çok önem taşıyor. Son dönem turizmci dostların önerisi olan ‘Turizmcilere aşılamada öncelik tanınması’ konusunda biz de hem fikiriz. Bölgemiz turizm ile geçinen ve yoğun turist ağırlayan bir bölge. Bu bakımdan turizm personelinin öncelikli konumda aşılanması yerinde olacak diye düşünüyorum.” diye konuştu. 


MUTSO Başkanı Mustafa Ercan, yeni sezon öncesi aşı talebinde bulundu

TURİZMİN SESİ

Muğla Ticaret ve Sanayi Odası (MUTSO) Başkanı Mustafa Ercan, “Pandemi nedeniyle turizmde yok hükmünde sayılabilecek bir yıl yaşadık” derken, yeni sezona hazırlanırken turizm çalışanlarına aşı önceliği talep etti. Muğla Türkiye’de turizm denilince akla gelen ilk şehirlerden biri. Her yıl 3 milyonun üzerinde turist ağırlayan Muğla, pandemi sürecinde ekonomik açıdan darbe alan illerden biri oldu. Muğla Ticaret ve Sanayi Odası (MUTSO) Başkanı Mustafa Ercan, yeni sezon öncesi turizm çalışanlarına COVİD-19 aşısında öncelik tanınmasını istedi.



Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) tarafından düzenlenen “Türkiye Ekonomiyi Konuşuyor” online etkinlik serisinin konuğu olan MUTSO Başkanı Mustafa Ercan, turizm sektörünün durumunu şöyle özetledi: “Turizmde yok hükmünde sayılabilecek bir yılı geride bıraktık. Her yıl 3 milyonun üzerinde turist ağırlayan Muğla, pandemi dolayısıyla en önemli sektöründe büyük darbe aldı. Yeni bir sezona hazırlanırken turizm çalışanlarımıza aşı önceliği talep ediyoruz.”

EGD Başkanı Celal Toprak ve EGD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Uluğtürkan moderatörlüğünde gerçekleyen toplantıda soruları da yanıtlayan Ercan, Muğla’nın turizmin yanı sıra, tarım, madencilik ve balıkçılık konusunda taşıdığı potansiyele dikkat çekti. Turizmden sonra Muğla ekonomisinin en önemli sektörlerinden birinin mermer, doğal taş ve madencilik sektörü olduğunu belirten Muğla TSO Başkanı Mustafa Ercan, “Orman yönetimiyle çok ciddi sıkıntı yaşıyoruz. Yeraltındaki madenlerimizi çıkararak ülkemizin ihracatına, işsizlerimizin istihdamına, Muğla olarak yaklaşık 600 milyon dolara ulaşan ihracatımıza katkı sağlamak istiyoruz. Ancak, müracaat edildiği halde 4 yıldır sonuçlandırılmayan izin taleplerimize yanıt verilmiyor. Hem ilimiz hem Türkiye kaybediyor. Yüzde 67’si orman olan ilimizde madencilik için talep ettiğimiz alan yüzde biri bulmuyor” dedi.

‘MUĞLA BEYAZI’ ÖNEMLİ BİR DEĞER

Geçen yıl coğrafi işaretini aldıkları “Muğla Beyaz Mermeri” başta olmak üzere Anadolu mermerinin kütük olarak ihraç edilmesinin yasaklanması gerektiğini de vurgulayan Ercan, “Antik kentlerin yollarından heykellerine kullanılan, rengi ve deseniyle dünyada hiçbir zaman modası geçmeyen çok özel bir mermerimiz var. Bu değerimiz işlenerek, katma değer yaratılarak zenginliği ülkemize kazandırılmalı. 1.7 milyar dolarlık Türkiye mermer ihracatının yüzde 12’sini gerçekleştiren Muğla olarak işlediğimiz mermeri dünyanın dört bir yanına ihraç ediyoruz. Bu konudaki üretimin önündeki engeller kaldırılmalı.”

HİÇBİR TEŞVİKTEN YARARLANAMIYORUZ

Muğla Ticaret Borsası (MTB) Başkanı Hurşit Öztürk de Bodrum, Marmaris, Datça, Dalaman, Fethiye gibi ilçelerin turizm gelirlerinden dolayı Muğla’nın gelişmiş il statüsü kazandığını ancak bunun bir handikap oluşturduğuna dikkat çekti. Bu durum nedeniyle verilen hiçbir teşvikten şehirlerinin yararlanamadığını dile getiren Öztürk, sorunların çözülmesi halinde Muğla’nın narenciye ve yaş sebze meyve üretiminden çam balına kadar pek çok alanda potansiyeli bulunduğunu vurguladı.

Kaynak: Muğla, aşı önceliği istiyor

15 Şubat 2021 Pazartesi

TÜRKİYE TURİZM SEZONUNA HAZIRLANIYOR

Pandemiyle birlikte durma noktasına gelen dünya turizmi için turizmciler yeni dönemde yeni kararlar almaya başladı. Yeni sezonun geçen seneden daha iyi olacağına inandıklarına dikkat çeken turizmciler, aşılanmayla birlikte düşen vaka sayılarının şimdiden rezervasyonlara yansımaya başladığını söyledi. Sektör, sezon açılışı öncesinde düzenlenecek turizm fuarlarında ise gövde gösterisine hazırlanıyor. İzmir'in ev sahipliği yapacağı HORECA Fair'de doluluk oranı yüzde 60'ı geçti. Sektörün önemli bileşeni gastronomi dünyası da sezonun erken açılıp geç kapanmasının önemine dikkat çekerek, "Pandemi kurallarına ne kadar iyi uyulursa, sezon açılışı o kadar erken olur" çağrısı yaptı. İşte turizm sektör temsilcilerinin 2021 sezonu ile ilgili değerlendirmeleri :

huseyin-baraner.jpg

DÜNYA KARDEŞ ŞEHİRLER TURİZM BİRLİĞİ GENEL SEKRETERİ HÜSEYİN BARANER

Türkiye çok daha olgun bir master destinasyon olarak Dünya’ya açılacak. Artık temiz, yeşil ve sürdürülebilir destinasyon devri başlıyor. Yabanı turist, güneşe kavuşmak istiyor, hareket istiyor. Bu Türkiye için çok güzel bir sinyal. Sezonda yurt dışından ciddi sayıda rezervasyon alacağımızı ve Türkiye’nin pandemi sonrası ikinci baharının başlayacağını söyleyebilirim.Tam da bu noktada fuarlar bir anahtar görevi görüyor. Turizm sektörünün buluşma noktası “HORECA Fair” bu açıdan önemli. Hem bilgi alışverişini hem de Türkiye’ye yönelik Haziran satışlarını da hızlandıracaktır. Bu fuarın gerçekleşmesi piyasalar için büyük önem arz ediyor.

tacettin-ozden.jpg

TÜM PLANLAR NİSAN AYINA GÖRE

KUŞADASI OTELCİLER VE YATIRIMCILAR DERNEĞİ BAŞKANI TACETTİN ÖZDEN

Yeni sezonun Nisan ayında başlayacağını düşünüyor ve buna inanmak istiyoruz. Aşılamaların da başarılı sonuçlar vermesiyle bu konudaki umutlarımız arttı. Planlarımızı da Nisan ayına göre yapıyoruz.

celal-bayraktaroglu.jpg

“YURTDIŞI BAĞLANTILARINA ÖNCELİK VERİLMELİ”

ALAÇATI TURİZM DERNEĞİ BAŞKANI CELAL BAYRAKTAROĞLU 

Yeni sezonda özellikle yurtdışı turizmine yönelik bağlantılara öncelik verilmeli. Türkiye’de sıkı bir denetim mekanizması var, bu sayede yerli ve yabancı turistlere ‘güvenli turizm’ uygulamaları ile hijyenik bir tatil ortamı sunuyoruz. Tedbirleri elden bırakmazsak olumlu dönüşler alacağımıza inanıyorum. En önemlisi de sezonun Kasım ayı sonuna kadar uzaması gerekiyor ki kayıplarımızı geri kazanabilelim. Fuarlar da bu kapsamda hem tanıtım hem de sektörel güçbirliği için çok önemli.

gazi-murat-sen.jpg

“DOLULUK ORANI 2020’DEN İYİ OLACAK”

DENİZLİ TURİSTİK OTELCİLER VE İŞLETMECİLER DERNEĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI GAZİ MURAT ŞEN

Sezon açılışını dört gözle bekliyoruz. Nisan ayında çok hızlı bir açılış olmasa da kademeli olarak önce yerli, ardından da yabancı turisti ağırlamaya başlarız diye ön görüyoruz. Bu aşamalı açılış da uzun zamandır kapalı kalan tesisler için sezon hazırlığı niteliğinde olur. Bu yıl doluluk oranımızın geçen yıla oranla daha iyi olacağına inanıyoruz.

bulent-uysal.jpg

“SEZON İKİ AY UZATILSIN”

FETHİYE OTELCİLER BİRLİĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI BÜLENT UYSAL 

Turizm sezonun Nisan ayından açılması beklentimiz. Haziran’a kayma ihtimalinde sezonu iki ay uzatarak bu açığı kapatabiliriz. Temmuz sonu Ağustos başı gibi tüm tesislerimiz dolmuş olur diye düşünüyorum. Ülkemize gelmek isteyen yabancı misafirlerimiz hava trafiğinin açılmasını bekliyor. Rusya’dan, Almanya’dan özellikle de İngiltere’den çok fazla talep geliyor ancak hem onların hem de bizim aşılamayı tamamlamamız gerekiyor ki uluslararası hava trafiği açılabilsin. Yurtdışında çalıştığımız acentelerle bu yönde görüşmeler yapıyor, yeni adımlar atıyoruz.

turgay-bucak.jpg

“REKABETTEN GERİ KALMAMALIYIZ”

İZMİR AŞÇILAR DERNEĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI TURGAY BUCAK

Uzun süredir uygulanan pandemi kısıtlamaları ile turizm sezonunu kaybetmemek adına sağlam adımlar atıldı. Nisan ve Mayıs aylarına rezervasyonlar başladı. İnanıyoruz ki bu ayların olumlu etkileri tüm sezona yansır. Olur da sezon açılışı Haziran’a kalırsa, turizmde rekabette olduğumuz ülkelerden geri kalırız, yabancı turist diğer ülkelere kayar. Her şey yolunda giderse geçen seneye oranla yaz döneminde doluluk oranlarımızda yüzde 30-40 oranında artış bekliyoruz

rahmi-yilmaz.jpg

UMUTLARIMIZ YEŞERDİ

TURİZM VE GASTRONOMİ DUAYENİ RAHMİ YILMAZ 

Artık insanlar hem gıda hem turizm hizmetinde sağlığı, çevreyi ve sürdürülebilirliği çok daha fazla ön planda tutuyor. Tam bu noktada Türkiye olarak çok şanslıyız. Turizmin ihtiyaç duyduğu benzersiz destinasyonlara ve en iyi hizmeti sunabilen otellere sahibiz. Yeni sezon öncesi aşı çalışmalarının giderek hızlanmasıyla 2021 için umutlarımız yeşerdi. Yerli turistin büyük bir turizm hareketi oluşturacağını ve yabancı turist akışının başlayacağını düşünüyoruz.

gul-ceylan.jpg

GL PLATFORM GENEL MÜDÜRÜ GÜL CEYLAN

FUARLAR SEZONU ATEŞLEYECEK

Pandemi sürecinde Türkiye'nin turizm planlamasını son dereye iyi yaptı. Sezon aslında şimdiden hazır. Tek beklentimiz vaka sayılarının hızla düşmesi. Bu konuda iyi bir tablo ortaya konuyor. Ama rehavete kapılırsak hepsi tersine döner. Sezon öncesi İzmir'de düzenleyeceğimiz Horeca Fair, tem sektörün sesi olacak. Uzun bir aradan sonra ilk kez fiziksel bir fuar olacak. Biz hazırlıklarımızı bu yönde sürdürüyoruz. Fuara katılım açısından yüzde 60'a ulaşan doluluk oranlarını şimdiden yakaladık. Bu yıl için iyi bir sezon bizi bekliyor. Yeter ki şu kritik dönemde herkes pandemi kurallarını uysun.