Başaran Ulusoy etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Başaran Ulusoy etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Mayıs 2017 Çarşamba

Türkiye Festivali için turizmcilerden güç birliği

Moskova’da 16 - 18 Haziran 2017 tarihleri arasında düzenlenecek Türkiye Festivali'nin tanıtım toplantısı, 17 Mayıs 2017 Çarşamba günü İstanbul'da Hilton Bosphorus'ta gerçekleşti.

Toplantıya Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtıma Genel Müdürü İrfan Önal, İstanbul Vali Yardımcısı İsmail Gültekin, İBB Başkanı Turizm Danışmanı Tülin Ersöz, Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Osman Ayık, Türkiye Otelciler Birliği Başkanı Timur Bayındır, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Başaran Ulusoy, Turistik Restorancılar ve Yatırımcılar Derneği Başkanı Kaya Demirer, Turistik Rehberler Birliği Başkanı Zeki Apalı ve Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Genel Sekreteri Çetin Gürcün katıldı.


Osman Ayık: Festival ile direkt tüketiciye hedefliyoruz
Rusya pazarındaki olumlu gelişmelere paralel olarak bu projeyi geliştirdiklerini anlatan TÜROFED Başkanı Osman Ayık, "Bu doğrudan Rusya pazarında tüketiciyi hedef alan bir projedir. Moskova'da üç Boyutlu bir şekilde Türkiye'yi anlatmak için bu projeyi geliştirdik" dedi.

İrfan Önal: Projedeki işbirliği anlayışını önemsiyoruz
Bakanlık ve sektörün birlikte iş yapması anlayışını göstermesi açısından projeyi önemsediklerini söyleyen Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürü İrfan Ünal, Bakanlık olarak projeyi desteklediklerinin altını çizdi.


İsmail Gültekin: İstanbul’un tanıtımı için faydalı olacak
İstanbul'daki tüm turizm bileşenleri olarak projenin içinde olduklarını belirten İstanbul Vali Yardımcısı İsmail Gültekin, festivalin İstanbul'un tanıtımı için de çok faydalı olacağının altını çizdi.


Başaran Ulusoy: Mangalı ateşlemek istiyoruz
"Onların valizleri hazır bizim de otellerimiz ve uçaklarımız hazır" diyen TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, "Külleri üfleyerek mangalı ateşlemek istiyoruz. Karşılıklı hatırlatmalarımızı yapacağız ve yolumuza devam edeceğiz" dedi.


Çetin Gürcün: Diğer pazarlarda da uygulanmalı
Tüketici algısının önemine değinen TÜRSAB Genel Sekreteri Çetin Gürcün ise organizasyonun başarılı olması halinde diğer pazarlarda da uygulanabileceğine dikkat çekti.


Tülin Ersöz: Birlikte çalışacağız
İBB Başkanı Kadir Topbaş'ın projeye maksimum destek verilmesini istediğini belirten İBB Başkan Danışmanı Tülin Ersöz, "Projenin maksimum başarıya ulaşması için hep birlikte çalışacağız" dedi.


Zeki Apalı: Çin'de de yapılmalı
Festivalin sadece Moskova ile sınırlı kalmaması gerektiğini savunan TUREB Başkanı Zeki Apalı, "Bir ön çalışma ile Çin'de de gerçekleştirilebilir" dedi.


Kaya Demirer: Kendimizi hatırlatmaya ihtiyacımız var
TURYİD olarak festivale aşçı ve marka desteği vereceklerini açıklayan TURYİD Başkanı Kaya Demirer, "Ülkenin tanıtım sorunu yoktur, kendini hatırlatma ve ilişkileri tamir etmeye ihtiyacı vardır" dedi.

Moskova’da Türkiye coşkusu yaşanacak
Türkiye Festivali, Moskova’nın merkezinde yer alan Park Krasnaya Presnya’da gerçekleştirilecek. Moskova Nehri kenarında bulunan Park Krasnaya Presnya, dinlenmek, eğlenmek ve spor yapmak için Moskova’nın büyük parklarından biridir. 165 dönüm büyüklüğündeki park, yemyeşil bitki örtüsü ve içinde bulunan kanalları ile dikkat çekiyor.



16 - 17 - 18 Haziran 2017 tarihlerinde gerçekleşecek Türkiye Festivali’nde, Türkiye’nin önemli turistik, kültürel ve sanatsal değerleri yer alacak. Yaklaşık olarak 100 bin ziyaretçinin beklendiği Türkiye Festivali ile Moskova’da tam bir Türkiye coşkusu yaşanacak.



Tanıtım faaliyetleri farklı bir boyuta taşınacak
Türkiye Festivali’nin en önemli özelliği ise; Türkiye’nin ilk defa bir ülkede festival mantığında bu kadar geniş ve büyük boyutta organizasyon düzenlenmesidir. Her sene dünyanın en önemli turizm fuarlarına ve etkinliklerine katılan ülkemiz, Türkiye Festivali ile tanıtım çalışmalarını farklı bir boyuta taşımış olacak.


3 günlük Türkiye Festivali’nde yapılacak olan kültür-sanat buluşmaları Türk ve Rus toplumunu birbirine daha da fazla yakınlaştıracak. Türk ve Rus sanatçıların aynı sahneyi paylaşacağı festivalde, edebiyat söyleşileri, defileler, gastronomi sunumları, Türk el sanatlarından örnekler yer alacak. Bu organizasyonun genelinde turizm destinasyonları, oteller, tur operatörleri ve sağlık kuruluşları da tanıtım yapma imkânı bulacak.


Rus sanatçılar damga vuracak
Türkiye Festivali kapsamında Türkiye’den ve Rusya’dan yıldız isimler sahne alarak festivaldeki etkinliklerde yer alacak. Russian Musicbox TV ile ortaklaşa yapılan programda: Rusya müzik listelerinde popüler olan sanatçılar mini konserler verecek.

Türk - Rus sanatçılar aynı sahnede
- Rusya’nın popüler DJ’i Sasha Dith, Türk ritm ustası Hamdi Akatay ile festivaline ikinci günü özel sahne şovu gerçekleştirecek.
- Türk opera sanatçımız ve Bolşoy Balesi sanatçısı aynı sahneyi özel bir şovla paylaşacak.
- Tepecik Flarmoni Ekibi, Rus klasik müzik eserlerini Türk sazları ile seslendirerek Rus ziyaretçilere farklı bir müzik ziyafeti sunacak.

Türk sanatçıları festivale renk katacak
- Türk ritm ekibi Turkish Rhythm Fusion, etnik müziklerimizden örnekler sahneleyecek.
- Türk pop orkestramız Turkish Pop Ensemble, Rusya’da popüler olan Türk müziklerini seslendirecek.
- Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı Mehter Topluluğu, özel şovları ile festivalde gösteriler yapacaktır.
- Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı Türk Halk Dansları Topluluğu, dans gösterileri gerçekleştirecektir.

Özel etkinlikler
- Rusya’da bilinen Nasrettin Hoca karakteri festivalde yer alacak.
- Karagöz ve Hacivat Gölge Oyunlarını festival boyunca sahneleyecek.
- Türk Dili Eğitimi Köşesi, festival boyunca Rus ziyaretçilere hizmet verecek.
- Rus uzmanlar, festival boyunca Türkiye’nin tarihi ve turistik beldelerini ziyaretçilere aktaracak.
- İstanbul Kapalıçarşı, İstanbul köprüleri, Topkapı Sarayı, Kapadokya Balonları vb. Türkiye’nin bilinen otantik ve modern zenginlikleri Türkiye Festivali’nde dekoratif olarak da yer alacaktır.

Bölgeler ve şehirler
İstanbul, festivalde büyük bir alanla katılım gösterecek. İstanbul’un yanı sıra Antalya, Muğla, İzmir, Aydın, Nevşehir, Gaziantep, Adana, Mersin gibi önemli şehirler ve Bodrum, Marmaris, Kemer, Alanya, Side-Manavgat gibi turizm beldeleri özel stant ve aktiviteleri ile Türkiye Festivali’nde yöresel değerlerini ve turizm zenginliklerini gözler önüne serecek.

Havaalanları ve havayolu şirketleri
Bu bölümünde Türkiye ve Rusya’dan havaalanları ve havayolu şirketleri stant ve etkinliklerle festivalde yer alacaktır.

Oteller
Türkiye’nin seçkin otelleri, festivalde stand ve etkinlikleri ile Rus tatilcilerle buluşacak.
Tur operatörleri
Rusya pazarında faaliyet gösteren önemli tur operatörleri festivalde stant ve aktiviteleri ile yer alacak.

10 Mart 2016 Perşembe

Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Kendinize güvenin, ülkenize güvenin!

Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal:50 milyon turist hedefimizi, 50 milyar dolar gelir hedefini gerçekleştirmemiz hiç de uzak değil...Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Hükümetimiz, önümüzdeki süreçte sektörümüzle birlikte çok güzel gelişmeler ve yeni bir yapısal dönüşüm içerisinde 2023 hedeflerini gerçekleştireceğiz. 50 milyon turist hedefimizi, 50 milyar dolar gelir hedefini gerçekleştirmemiz hiç de uzak değil. Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen dünyanın en önemli turizm fuarlarından ITB (International Tourism Bourse) 2016 kapılarını açtı. ITB Berlin Turizm Fuarı'da Türkiye standının açılışında konuşan Bakan Ünal, turizmciler için Çalışma Bakanlığı ile bir paket hazırladıklarını açıkladı.Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal: 'Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile özellikle turizm sektöründe istihdam ve çalışma hayatıyla ilgili küçük bir paket hazırladık'Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Kültür ve Turizm Bakanlığı çatısı altında 106 bölümden oluşan Türkiye standında incelemelerde bulundu.Bu yıl 50. Kez kapılarını açan ITB Berlin turizm fuarında Türkiye standının açılışını yapan Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Çalışma Bakanlığı ile turizm çalışanlarına yönelik yeni bir paket hazırladıklarını söyledi.Açılışta yaptığı konuşmada "Bugün burada turizm sektörümüzün değerli katılımcıları ile Berlin'de ülkemizin güzelliklerini, zenginliklerini adeta bir açık hava müzesi niteliğindeki Türkiye’mizin tanıtımı için bakanlığımız ile birlikte buradayız” dedi. “Yaklaşık iki ay önce turizm sektör temsilcileriyle bir araya geldik. Bu iki ay içerisinde sektörümüzün değerli temsilcileri Bakanlığımızla birlikte gerçek anlamda bir seferberlik başlattılar. Bu iki ay içerisinde yurt dışında yaptıkları workshop çalışmalarından Türkiye’ye davet ettikleri bloggerlara kadar çok geniş kapsamlı adeta bire bir, yüz yüze yaptıkları görüşmelerle geniş bir tanıtma ve iletişim süreci devam ettirdiler.


Bugün burada yaklaşık 3 bin metrekarelik bir alanda Türkiye’nin tanıtımı için bulunuyoruz. Ana tema olarak da 23 Nisan’da başlayacak ve 6 ay boyunca devam edecek EXPO 2016’nın ‘çiçek ve çocuk’ temasını merkeze aldık. Aslında dünyaya EXPO üzerinden hem güzellik hem de gelecek anlamında çok önemli iki mesaj vermiş oluyoruz. Çünkü EXPO 2016’nın teması ‘çiçek ve çocuk’, insanın ruhundaki güzelliği çocuklarımız üzerinden de geleceğe olan umudumuzu ifade ediyor.Geçtiğimiz günlerde bildiğiniz üzere telafi edici tedbirler anlamında bir turizm destek paketi açıkladık. 24 Kasım’dan itibaren 3 şeyin üzerine odaklandık: Önleyici tedbirler nelerdir, telafi edici tedbirler neler olmalıdır ve Türk turizminin önümüzdeki süreçte 2023 hedefleri açısından yapısal dönüşümü nasıl gerçekleştirilmelidir. Bu konuda çalışmalar yapacağımızı söylemiştik. Geçtiğimiz günlerde telafi edici tedbirler anlamında 9 maddelik bir paket yayınladık.

Buradan bir güzel haberi daha sizlerle paylaşmak istiyorum; Pazartesi akşamı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu ile ve ilgili bürokratlarımızla bir çalışma gerçekleştirdik. Özellikle turizm sektöründe istihdam ve çalışma hayatıyla ilgili küçük bir paket hazırlamış bulunuyoruz. Çalışma Bakanlığımız bu konuda gerekli önlemleri hazırlamış bulunuyor. Önümüzdeki günlerde bunu da özellikle turizm sektöründe çalışanların ve sezon dışı dönemde oluşan hem çalışanlara hem işverenlere dönük bazı iyileştirici tedbirlerimizi daha kamuoyuyla paylaşacağız.Sektör temsilcilerimizle her görüştüğümde onlardan büyük bir enerji alıyorum. Çünkü onlardaki umudu heyecanı gördüğümde; onlardaki morali, motivasyonu, vizyonu gördüğümde açıkçası benim de motivasyonum, çalışma azmim artıyor.Bu enerji, motivasyon, girişimci güç Türk turizm sektörünün girişimcilerinde bulunduğu sürece, hele hele Türkiye gibi büyük bir hazinenin üzerinde oturan ve muhteşem bir ürün çeşitliliğine sahip ülkenin geleceğini çok parlak ve aydınlık görüyorum.Bildiğiniz gibi son 10 yıl içerisinde gerçekten bu enerjiyle birlikte çok büyük bir gelişim ve değişim süreci içine girdik ve biz bu gelişmelere paralel olarak bugün burada da somut olarak gördüğünüz büyük enerji ve potansiyeli ortaya çıkardık. Şundan emin olunuz ki, önümüzdeki orta vade 5 yıl, uzun vade 10 yıl içerisinde Türkiye ürün çeşitliliği açısından dünyanın en önemli merkezlerinden birisi olacak.”

Çin, Hindistan Gibi Uzak Destinasyonlar İçin Yunanistan ile Birlikte Tanıtım
“Dün Yunanistan Turizm Bakanı ile beraberdik. Yunanistan ile dün İzmir’de Yüksek İşbirliği Koordinasyon Toplantımızı gerçekleştirdik. Adeta bir Bakanlar Kurulu toplantısı şeklinde geçti. Artık dünya küçülürken bir taraftan ülkeler kendilerini tek bir bölge gibi tanımlamaya başladılar. Yani artık düşmanlıkların olmadığı, işbirliğinin olduğu birlikte çalışmanın, tanıtmanın olduğu bir dünyaya doğru gidiyoruz.Mesela dün Yunanistan Turizm Bakanı ile şunu konuştuk: Çin, Hindistan gibi uzak destinasyonlar için bölgemizi neden birlikte tanıtmayalım, neden ortak paketler oluşturmayalım? Mümkün mü? Mümkün. Çünkü aynı ortak coğrafyayı kullanıyoruz, aynı ortak mirasa sahibiz. Ve ortak hangi tür kültür ve sanat etkinliklerini gerçekleştirebiliriz. Ve bu kültür ve sanat etkinlikleri üzerinden kültür turizmimizi nasıl geliştirebiliriz. Artık dünyada bunlar konuşuluyor.

Biz dediğim gibi ürün çeşitliliği açısından, kültür, sağlık, termal, inanç, yayla turizmi, deniz-kum-güneş, her açıdan Türkiye son derece zengin. Bu zenginliği dönüştürebilen, koruyarak geliştirebilen, bu zenginliğin üretim yeteneğini koruyarak ürüne ve üretime nasıl dönüştüreceğini bilen güçlü bir turizm AR-GE’si olan Bakanlığımız ve Hükümetimiz, önümüzdeki süreçte sektörümüzle birlikte çok güzel gelişmeler ve yeni bir yapısal dönüşüm içerisinde 2023 hedeflerini gerçekleştireceğiz.50 milyon turist hedefimizi, 50 milyar dolar gelir hedefini gerçekleştirmemiz hiç de uzak değil. Bunun için ihtiyaç duyduğumuz her şeye sahibiz. Kendinize güvenin, ülkenize güvenin! Moralimizi yüksek tutalım. Yüksek işbirliği ve çözüm ortaklığı ile sektörle birlikte umuyorum ki önümüzdeki 5 yıl Türkiye turizmini gerçek anlamda hedeflediğimiz noktaya ulaştıracağız.”

Fuarda katılımcıların ilgisini Türkiye standında tutmak amacıyla pek çok renkli etkinlik düzenleniyor ve Türkiye’nin alternatif turizm türleri ve kültürel miras gibi farklı yönleri vurgulanıyor. Aktif turizm meraklıları, Türkiye standında bulunan “X-Box” oyun konsolları sayesinde, kano, golf ve kitesurfing yapabiliyor.Türkiye standında ayrıca bu yıl Antalya’da gerçekleştirilecek olan ve dünyanın en önemli organizasyonlarından biri kabul edilen Dünya Botanik EXPO’ya vurgu yapılıyor. Antalya Botanik EXPO 2016'yı tanıtmak amacıyla Türkiye’nin bitki örtüsünden oluşan çiçeklerle hazırlanan adacıklar yer alıyor.Bunun yanı sıra stant içerisinde oluşturulan “Sanatçı Mahallesinde”, geleneksel el sanatlarını temsilen hat, çini, ebru ve kazaz (tel işleme) sanatçıları uygulamalı sunumlar yapıyor.İlk üç gün turizm profesyonellerini ağırlayacak olan fuar, son iki gün halka açılacak. 1966 yılından beri düzenlenen ITB, dünyanın en önemli turizm fuarı olarak biliniyor ve her yıl on binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. Geçtiğimiz yıl 186 ülkenin katılımıyla 175 bin ziyaretçiyi ağırlayan fuara, 2010 yılında Türkiye konuk ülke olarak katılmıştı.

15 Kasım 2014 Cumartesi



12 bin 500 yıllık Türkiye ve Anadolu Tarihi “Dünyanın En Büyük Müzesi: Türkiye” Projesi ile Tarihseverlerle Buluşuyor .T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in himayelerinde, T.C. Kültür Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü (DÖSİMM), TÜRSAB-MÜZE Girişimleri, BKG ve Anadolu Efes tarafından hazırlanan “Dünyanın En Büyük Müzesi: Türkiye” projesi tarihseverlerle buluşmaya hazır. Kitap, sergi ve aktüel belgeselden projenin kitabı Bakanlığa bağlı müzelerdeki müze mağazalarda meraklılarıyla, fotoğraf sergisi 31 Aralık 2014 tarihine kadar Darphane-i Amire’de ziyaretçilerle buluşacak. 13 bölümden oluşan belgesel ise 16 Kasım 2014 tarihinden itibaren her Pazar NTV’de yayınlamaya başlanacak.


12 bin 500 yıllık Türkiye ve Anadolu tarihinin hikâyesi, T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ömer Çelik’in doğrudan talimatlarıyla “Dünyanın En Büyük Müzesi: Türkiye” projesi kapsamında bir prestij kitap, fotoğraf sergisi ve aktüel belgeselde bir araya getirildi. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Türkiye genelindeki  müze ve ören yerlerinden seçilen yüzlerce eserin fotoğrafları ve etkileyici hikâyelerinin yer aldığı kitap, yurtiçi ve yurtdışında gerçekleştirilecek fotoğraf sergisi ve 13 bölümlük aktüel belgesel ülkemiz topraklarının insanlık tarihindeki önemini gözler önüne seriyor. Proje, fotoğraflarla Anadolu uygarlık tarihinin anlatıldığı prestij kitabı, yurtiçi ve yurtdışında gerçekleştirilecek fotoğraf sergisi ve 13 bölümlük bir aktüel belgesel olmak üzere üç bileşenden oluşuyor.


“Dünyanın En Büyük Müzesi: Türkiye” kitap, sergi ve aktüel belgesel lansmanı T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ömer Çelik’in himayelerinde; T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü (DÖSİMM), Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) ve Bilkent Kültür Girişimi (BKG) ile proje destekçisi Anadolu Efes işbirliği ile 14 Kasım 2014 Cuma günü saat 14.00’te İstanbul Arkeoloji Müzeleri Kütüphanesi’nde gerçekleşti. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Ulusoy, Bilintur A.Ş. Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi Orhan Hallik, Anadolu Efes Genel Müdürü T. Altuğ Aksoy ve kitabın yazarı tarihçi Hayri Fehmi Yılmaz birer konuşma yaptı.
“Medeniyetler tarihi için eşsiz bir kaynak”


T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, “Bakanlığımız ülkemizin sahip olduğu bu kadim mirası muhafaza edip bir müze gibi sergileyerek hem uluslararası arenada ülkemizi tanıtmakta hem de dünya kültürel mirasına önemli bir katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Medeniyetler tarihi alanında görsel ve yazın anlamında faydalı bir kaynak olacağına inandığım bu çalışmada emeği geçen tüm kurum ve kişilere emeklerinden dolayı teşekkür eder, bu yöndeki çalışmaların devamını dilerim” diye konuştu.



“Yalnızca turizme değil kültürel yaşama da değerler katıyoruz”
TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Ulusoy da TÜRSAB’ın yalnızca Turizme değil, kültürel yaşama kazandırdığı değerlerle de iftihar ettiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
 “TÜRSAB, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ana misyonlarından biri olan kültürel varlığın korunması, geliştirilmesi, tanıtımı ve bunun için kaynak oluşturulması, ziyaretçi ve bilinirlik sayılarının arttırılması, toplumun müze ve antik şehir algısının güçlendirilmesi çerçevesinde Laodikeia Antik Şehri Kazıları, İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin depreme karşı güçlendirilmesi ve restorasyonu, Darphane-i Amire Binaları’nın deprem güçlendirme ve restorasyon projelerinin hazırlanması ve Garibaldi Binası’nın restorasyonuna ilişkin çalışmalarında bulunmaktadır. TÜRSAB Müze Girişimleri olarak, dünyanın kültürel alandaki benzersiz ve en büyük Kamu – Özel Sektörü işbirliği çerçevesinde, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı müze ve ören yerleri gişelerini işletmekteyiz.”



“Müzeleri sosyal birer alan haline getirmeyi hedefliyoruz”
BKG Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi Orhan Hallik ise“Bilkent Kültür Girişimi Ailesi olarak kültürel mirasın yeniden keşfedilmesi amacıyla çeşitli projeler hayata geçiriyoruz. Bu kapsamda yerli, yabancı herkesi müzelere çekmeyi, herkesin bu büyük mirasta kendisinden bir parça bulabilmesini ve müzeleri sosyal birer alan haline getirmeyi hedefliyoruz. Çünkü asırlar boyunca değişmeyen tek bir şey var o da insan. Zaman kavramını hayattan çıkardığımızda geriye yalnızca insani duygular kalıyor. Müzeler tüm bu insani duyguları içlerinde barındırıyor. T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ömer Çelik’in doğrudan talimatlarıyla çalışmaları başlanan “Dünyanın En Büyük Müzesi: Türkiye” projesinin içinde yer aldığımız için büyük memnuniyet duyuyorum” dedi.


“Böylesine değerli bir projenin paydaşlarından biri olmanın gururunu yaşıyoruz”
Anadolu Efes Genel Müdürü T.Altuğ Aksoy da “Bu topraklarda doğan, büyüyen ve uluslararası arenada başarılara imza atan bir kurum olarak, geçmişten aldığımız güçle, gelecek için uzun soluklu değer yaratma gayemizden hiçbir zaman vazgeçmedik. Bu anlayışla, bugün birçok farklı alanda toplumsal gelişime ve yerel kalkınmaya hizmet edecek sosyal sorumluluk projelerini hayata geçiriyoruz. Binlerce yıllık Anadolu medeniyetlerinin hem Türkiye’de hem dünyada tanıtılmasına olanak sağlayacak T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın böylesine değerli bir projesinin paydaşlarından biri olmanın gururunu yaşıyoruz” diye konuştu.T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun konuşmaların ardından “Başta T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı çalışanları olmak üzere TÜRSAB ve Bilkent Kültür Girişimi’ne değerli işbirlikleri için teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.


“Dünyanın En Büyük Müzesi: Türkiye” Kitabının Tanıtımı Yapıldı
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü, TÜRSAB-MÜZE Girişimleri ve BKG tarafından ortak hazırlanan “Dünyanın En Büyük Müzesi: TÜRKİYE” kitabı ile Hititler’den Selçuklular’a, Bizans’tan Osmanlı’ya onlarca uygarlığa ev sahipliği yapan Anadolu’da Paleolitik Çağ’dan (Yontma Taş Devri) Cumhuriyet’e uzanan süreçteki tarihi değerler bir araya getiriliyor. Karain Mağaraları’ndan Göbeklitepe’ye, Çatalhöyük’ten Efes’e, Zeugma’dan Çavuştepe’ye kadar dünya tarihini değiştiren arkeolojik eserler fotoğraf ve görüntüler eşliğinde Anadolu coğrafyasının kültürel ve tarihi mirası halkla buluşacak.


Paleolitik Çağdan günümüze tarihi değerler bir araya getiriliyor
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü, TÜRSAB-Müze Girişimleri ve BKG tarafından Anadolu Efes katkılarıyla ortak hazırlanan “Dünyanın En Büyük Müzesi: Türkiye” projesiyle Hititler’den Selçuklular’a, Bizans’tan Osmanlı’ya onlarca uygarlığa ev sahipliği yapan Anadolu’da Paleolitik Çağ’dan (Yontma Taş Devri) Cumhuriyet’e uzanan süreçteki tarihi değerler bir araya getiriliyor. Karain mağaralarından Göbeklitepe’ye, Çatalhöyük’ten Efes’e, Zeugma’dan Çavuştepe’ye kadar dünya tarihini değiştiren arkeolojik eserler fotoğraflanarak “Dünyanın En Büyük Müzesi: Türkiye” ismi altında kitap, fotoğraf sergisi ve aktüel belgesel ile Anadolu coğrafyasının kültürel ve tarihi mirası halkla buluşuyor.Konuşmaların ardından konuşmacılar ve davetliler, İstanbul Arkeoloji Müzeleri Darphane-i Amire Binası’na geçerek fotoğraf sergisini gezdiler.


Yüzlerce fotoğraf 1 yıl boyunca yurtiçi ve yurtdışında sergilenecek
“Dünyanın En Büyük Müzesi: TÜRKİYE” fotoğraf sergisinde T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı müze ve örenyerlerinde bulunan ve Anadolu’da farklı coğrafyalardan ve farklı zaman dilimlerinden seçilmiş 100 üzerinde obje fotoğraflanarak bunların içinden seçilenler yüksek kalitede basılarak sergi haline getirildi. Türkiye genelinde İstanbul Ankara, İzmir, Adana, Bodrum, Antalya, yurtdışında Londra, Paris, Frankfurt ve Moskova’da başta uluslararası turizm fuarları ve havaalanları olmak üzere konsolosluklarda ve prestijli sergi salonlarında sergilenecek.


Sergi, İstanbul’da 31 Aralık’a kadar Darphane-i Amire Binası’nda görülebilecek.
Müze Ziyaretçisi / Dünyanın En Büyük Müzesi Türkiye aktüel belgeseli bu Pazar NTV’de
Tanıtımı yapılan Müze Ziyaretçisi / “Dünyanın En Büyük Müzesi: Türkiye” aktüel belgeselinde, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı müze ve örenyerlerinde Anadolu tarihine olduğu kadar Dünya tarihine de ışık tutan eser ve objelerin zaman sıralamasına göre tanıtımı yapılacak. 13 bölümden oluşan ve sunuculuğunu Ahmet Yeşiltepe’nin yapacağı bu aktüel belgeselde Göbeklitepe tapınağı, Truva, Efes Müzesi, Likya, Topkapı Sarayı Müzesi,Konya Mevlana Müzesi gibi bir çok tarihi ve kültürel mirasımız 16 Kasım 2014 tarihinden itibaren saat 22:00’de her Pazar NTV Televizyonunda seyirci ile buluşma fırsatı bulacak .

Yasal Uyarı:Yayınlanan haberin tüm hakları  www.turizminsesi.com ‘a  aittir.Turizmin Sesi  sitesinde bulunan haberler ve Fotoğraflar izinsiz kullanılamaz. Kaynak bildirerek ve aktif link koyarak kullanabilir. Aksi taktirde ADA Hukuk Burosu yetkilidir.

11 Mayıs 2014 Pazar

PİRE İÇİN ‘LİMANLARIMIZ’ YANDI!

TÜRSAB’ın ‘Kruvaziyer Turizmi Raporu 


TURİZMİN SESİ
Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) tarafından hazırlanan ülkemiz turizmindeki payını son yıllarda önemli derecede artıran kruvaziyer turizmine ait son verilerin ve gelecek hedeflerinin bulunduğu raporu kamuoyuna sundu


İlk kez 1831 yılında İtalya’dan yola çıkıp İzmir’i de kapsayan bir Akdeniz turu ile başlayan kruvaziyer turizmi, 2013 yılı sonunda dünya genelinde 20.9 milyon yolcuya ulaştı. Geçen yıl söz konusu 20.9 milyon kişinin 2.2 milyonu Türkiye limanlarını ziyaret etti. Bir başka deyişle toplam kruvaziyer turistinin yaklaşık yüzde 11’inin yolu Türkiye’den geçti. Beklentiler bu yıl dünya genelinde kruvaziyer turist sayısının 22 milyona ulaşması. Bu da yaklaşık yüzde 5’lik bir artış beklentisi demek. Dünya limanları yüzde 5’lik büyüme hedefleri ile yola devam ederken, dünya ortalaması üzerinde büyüme potansiyeli vaat eden Türkiye, ‘komşu’ya takılmış durumda.



Türkiye’de bu yıl ve önümüzdeki 3 yıl boyunca beklenti kruvaziyer turizminde yüzde 2-3’lük bir büyüme yaşanması. Bundaki en önemli neden ise komşumuz Yunanistan’daki ekonomik kriz ve bununla beraber süre gelen grevler. Türkiye’ye gelen kruvaziyer gemilerinin yüzde 40’a yakını Yunanistan’daki Pire Limanı’ndan hareket ettiği için bu ülkedeki negatif gelişmeler direkt Türkiye’yi de etkiler hale geldi. Pire Limanı’nda yaşanan olumsuzluklar nedeniyle rezervazyonlarını Batı Akdeniz’e kaydırma eğilimi gösteren dev kruvaziyer şirketlerin bu stratejisi Türkiye’nin bu alanda büyüme oranını da yarıya düşürmüş durumda.TÜRSAB’ın ‘Kruvaziyer Turizmi Raporu’ 2003 yılından bu dünyada ve Türkiye’de bu segmentte yaşanan gelişmeleri gözler önüne sererken bundan sonra atılması gereken adımları da masaya yatırıyor.


36 MİLYAR DOLARLIK PAZAR
Yunanistan faktörüne rağmen kruvaziyer yolcuların Türk turizminde önemi giderek artıyor. 2003 yılında sadece 581 bin kruvaziyer yolcuyu ağırlayan sektör, 11 yılda yüzde 285 gibi büyük bir atışa imza atarak 2.2 milyon yolcuya ulaştı. Oysa aynı dönemde dünya kruvaziyer turisti sayısındaki artış yüzde 150’lerde kaldı. Yani Türkiye dünya genelinin 2 katına yakın bir büyümeye imza attı. Kruvaziyer turisti, sağladığı gelir açısından da iştah kabarttı. Kruvaziyer turistinin 7 günlük bir seyahatte gemide harcadığı tutar ortalama bin 719 dolar. Yani kruvaziyer turizminin sadece gemiler açısından büyüklüğü 36 milyar dolara ulaşmış durumda. Bu rakama, kruvaziyer turistinin gemi dışında yaptığı harcamalar dahil değil. Kruvaziyer turisti normal bir turistin ortalama 3 katı kadar harcama yapıyor.



Örneğin Türkiye'de normal bir turistin günlük ortalama harcaması 50-55 dolar seviyesindeyken, transit bir limanda kruvaziyer turisti için bu rakam 120 doları, ana limanlarda ise 150 doları geçiyor. Kruvaziyer tayfası da limanlarda günlük ortalama 70 dolar harcama yapıyor. Bu rakamlar baz alınarak yapılan hesaba göre, kruvaziyer turisti ve tayfasından Türkiye'de esnafa yaklaşık 400 milyon dolar para bırakıyor.



ULUSOY: YENİKAPI’YA BİLE LİMAN İSTİYORUZ
Yunanistan’ın yarattığı olumsuz etkiyi atmak ve Türkiye’nin kruvaziyer turizminde ‘başlangıç noktası’ olabilmesi için ‘daha çok limana ihtiyaç duyduğunu’ ifade eden Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, “İstanbul’a, İzmir’e, Kuşadası’na yeni limanlar lazım. Burada başı İstanbul’un yeni toplantı noktası haline getirilen Yenikapı çekmesi lazım” diyerek atılması gereken ilk adımın ‘liman’ olduğunun altını çiziyor. Kruvaziyer sektöründen Türkiye’nin kasasına yıllık olarak



400 milyon doların kaldığını ancak kendilerinin bunu asla yeterli görmediğini kaydeden Ulusoy, “Dünyada hızla gelişen ve bulunduğu ülkelerin ekonomik girdilerine önemli katkı yapan kruvaziyer turizmi sektöründen Türkiye’nin de taşıdığı turizm potansiyeline bağlı olarak gerektiği kadar faydalanması gerekiyor. Kıyı şeritlerimizde hayata geçirdiğimiz turistik tesis ve kongre merkezlerinin bu yolla dolmasına neden olan kruvaziyer limanlarının İstanbul başta olmak üzere birçok kentimizde bulunması biran önce faaliyete geçilmesini bekliyoruz” ifadelerini kullanıyor.

TÜRSAB’ın ‘Kruvaziyer Turizmi Raporu Linki
http://www.turizminsesi.com/file/tursab---kruvaziyer-turizmi-raporu.doc        

15 Ekim 2013 Salı

Başaran Ulusoy Türsab’ a bir armağan…


YİNE, YENİ, YENİDEN…
Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği 41. yaşında yeni bir Genel Kurula gidiyor. Seçimlere sayılı günler kala başkan adayları çıkmaya başladı. Aday olmak her acenta sahibinin doğal hakkı.Türkiye Seyahat Acentaları Birliği'nin 2013 yılı içerisinde gerçekleşecek olan 21.Dönem seçimlerinde Genel kurulda  aday olacak aday adayları kulis ve Loby çalışmaları yaparak aday olacaklarını şimdiden duyurmaktalar.

Adaylar Türsab’ da neler yapacağını projelerle duyurmaya başladı. Adaylar yurt genelinde ziyaretler yaparak “ büyük maliyetler harcayarak“ acentaları ziyaret ederek kendi analizlerini ve kısa ve uzun vadede gerçekleşecek projelerini açıklıyorlar.Her seçim dönemi geldiğinde, birlik çatısı altında bulunan acenta sahipleri, başkan adayı olarak başkanlık yarışı sonunda bayrak devri istiyorlar. Adaylar köşe bucak geziyor en ücra köşeye kadar giderek tanıtım yapıyorlar. Başkan seçilecek aday, ekibiyle birlikte o koltuğa oturma heyecanı ile yaşıyor. Toplantılarda gülen yüzleri hesaplayıp sonrasında ne kadar oy oranım var diyerek, kaçı sandıkta değişir analizini yapıyorlar.

Bir de gerçekte marka bir başkan var. TÜRSAB Başkanlığı’na Başaran Ulusoy adı çok özdeşleşti. Başaran Ulusoy, ünlü Ulusoy Ailesi' nin bir ferdi ve 7 dönemdir Türkiye Seyahat Acentaları Birliği' nin (TÜRSAB) Başkanı olarak Türsab’ın 41. Yılında 41 kere maşallah diyecek. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği, 7 Bini aşan üyesi ve 21 adet Bölge Yürütme Kurulu Teşkilatı ile, ülke turizminde söz sahibi bir kurumdur. Türsab üye acentalarının birliğine ve başkanı Başaran Ulusoy’a, inancı ve güveni sonsuzdur.


Türsab bir hizmet birliğidir. Lafta değil, özde hizmet yeridir. Her toplantıda meyva veren ağaç taşlanır misali  eleştiri okları uzaktan başkana neden çevrilir? Eleştirdiğiniz Başkan, Başkanlık süresince hiç mi alkışlanacak projelerin altına imza atmadı? Bildiğiniz üzere sayısız hizmetleri bulunmakta… Başaran Ulusoy’ da  bu hizmet aşkı olduğu sürece ve ortaya Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği’ ne güven verecek aday ve adaylar çıkmadığı sürece yıllardır emek verdiği kurumu bırakmayacağı düşüncesindeyim.


Başaran Ulusoy’ un tekrar aday olması durumunda çok açık ara farkla kazanacağını söyleyebilirim. www.turizminsesi.com’ un yaptığı tarafsız online ankette Başaran Ulusoy önde gidiyor. Bir insan sabah akşam, gece gündüz demeden nasıl bu kadar çalışır anlamak mümkün değil. Özel hayatını ve evinin yolunu nerdeyse unutmuş var gücüyle Türsab ve Türkiye’ yi tanıtmak için çalışıyor. Ne zaman arasanız telefonun ucunda yada Türsab’ ta odasında bulunuyor. Ancak bir tek seyahat sırasında, uçakta  ulaşamazsınız  o zaman da başkanlık sekreteryasına not bırakabilirsiniz.


TÜRSAB  Başkanı, 7 dönemdir  acentalara başkanlık yapmaktadır. Son 2 dönemdir “artık gelecek yıl yokum” diyerek köyüme gideceğim diyen başkanı, acentaları başkan bizimle kal başımızda bulun mesajı vererek tekrar yönetime getirmek istemektedir. 21. dönem genel kurulunda birlik üyeleri Başkan bizi bırakma diyerek Türsab’ ın başında görmek isteyeceklerdir. Başkan köyüne gitme şehirde bizimle kal diyen acentalar çoğunlukta olursa başkan birlik üyelerini kırmayacak birliğin başkanı olarak devam edecektir diye düşünmekteyim.


Türsab’ ta Başaran Ulusoy  köyüne gitmeyip ben buradayım derse aday olmayacağını söyleyenler  havada uçuyorsa da, Başaran ULUSOY’ un TURSAB’ ta daha yapacak çok işi olduğunu söyleyebilirim.


Başaran Ulusoy Türsab’ a bir armağan…
İnternet ortamında kaçak çalışan acentalara savaş açarak acentaların hakkını koruyacaktır. Belki de müzelerin kasalarını, girdi çıktılarını elektronik ortamda bir çatı altında toplayan Ulusoy,  acentalar içinde aynı şeyi yapacaktır. Fax çek, mail at, haberdar et dönemi kapanacaktır. Sorunları olan acenta sorununu  elektronik havuza atarak hemen cevap alacaktır. İlerici ve yenilikçi bir Yönetim Kurulu ile, acentalar sorunlarını yönetim katına daha hızlı bir şekilde ulaştırır.


Yeni atılımlarla ulusal turizmi canlandıracak birlik sinerjisi oluşturmaya gayret eden Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği verimli bir örgütsel yapıya ulaşarak yeni dönemde hızla kendini yenileyip üye acenteleri ile büyüyecektir. Başaran ULUSOY’ un büyük bir marka olduğunu ve bu markayı da kendisinin çok iyi yönettiğini iyi bilmeniz gerekiyor. Bence Başkan Ulusoy’ un karşısında olmak yerine,  yanında projelerle birlikte,  birliğinize sahip çıkmak gerekir, birlikten güç doğar diyorum. Acentalar seçimlere el birliği ve destek ile birlik çatısı altında demokratik bir seçime gider düşüncesindeyim.Turizm, Türkiye’nin geleceğidir …